05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 4 ŞUBAT 1990 FEDERAL ALMANYA Kohl: NATO içinde 'tek Almanya'Jfederal Almanya Başbakam, birleşmiş Almanya'nın NATO'dan çıkmayacağını söyleyerek SŞCB'nin "tarafsızhk çerçevesinde birleşme" önerisine açık biçimde "Hayır" dedi. Kohl, böylece D. Almanya Başbakam Modrow'un da birleşme planına karşı çıkmış oldu ve bu konuda ABD'nin tavnnı desteklediğini gösterdi. DİLEK ZAPTÇIOĞLU BONN — Federal Almanya Başbakam Helraut Kohl, Sovyetler Birliği'nin "taraf- sızlık çerçevesinde birieşme" önerisine açık bir biçimde "Hayır" dedi. Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu'nda konuşan Kohl, "Al- manya'nın NATO'dan çıknıayacagını" söy- ledi. Kohl şöyle konuştu: "Almanya birleştikten sonra askeri itti- fakların dışında kalamaz. Avrupa'nın orta- sında birleşmiş bir Almanya'ya özel slatü vcrilmesi ve yalnıılıga sürüklenmesi yanlış olur." Helmut Kohl böylece D. Almanya Baş-- bakanı Hans Modrow'un birleşme planını kabul etmedigjni de bildirmiş oldu. Mod- row'un "birieşme ve tarafsızlık ilkesT'nin ar- dında SSCB Dev let Başkanı Mihail Gorba- çov'un yattığı biliniyor. ABD yonetimi ise "Almanya ancak NATO'da kalırsa birleşebilir" tavnnda ısrar ediyor. Şevardnadze'nin önerisi Kohl'un cuma gunü SSCB Dışişleri Ba- kanı Eduard Şevardnadze'nin açıkladığı bir- leşme önerisi ile de uyum içinde olmadığı gozleniyor. Şevardnadze, iki Almanya'nın birleşmeşi sorununun Avrupa'nın yanı sıra ABD ve Kanada'run katılacağı bir referan- dumda kararlaştınlmasım istemişti. SSCB Dışişleri Bakanı, bu gerçekleşmediği takdir- de, konunun Avrupa, ABD ve Kanada par- lamentolannda tartışümasını önermişti. Ancak Şevardnadze, "Birieşik Almanya'nın tarafsız olması" koşulunun altmı çizmişti. Oysa Kohl, tarafsızlığı kabul etmiyor. Komünist Parti huzursuz Bu arada D. Almanya'da "Modrow Pla- nı"nın yarattığı siyasi bunalım da surmek- te. Komünist Parti SED'in Modrow PlanTru kabul etmemesının parti içinde aynlıklara yol açtığı bildiriliyor. Önerinın çok vakit- siz gündeme geürildiğini savunanların ya- nı sıra zamanlamadan çok içerikten hoşnut olmayan kesimlerin ağırlıkta olduğu öğre- nildi. ABD Başkanı George Bush, perşembe günü yaptığı açıklamada, "Almanya soru- nunu ilgiyle izledigini, gelecek hafta guven- lik danışmanlanyla konuştuklan sonra yo- rumda bulunabileceğini" soylemişti. Was- hington'da ABD Dışişleri Bakanı James Ba- ker ıle göruşen F. Alman Dışişleri Bakanı Hans Dietricb Genscher ise dun bir açıkla- mada bulundu. Buna göre iki Almanya, sonbaharda Viyana'da yapılacak olan Av- rupa Güvenlik ve lşbirliği Konferansı'na (AGtK) "birlik tavn içinde" katılacaklar. ABD, Sovyetler Birliği'yle Almanya konu- sundaki bir mutabakatı, Viyana'daki silah- sızlanma göruşmelerininin seyrine bağhyor. Dışişleri Bakanı Baker, "Önce konvansiyo- nel siiahlann sınırlandınlması yolunda SSCB ile anlaşma imzalayalım. Almanya'- nın birieşmesini sonra görüşürüz" tavn için- de. Genscher'in verdiği bilgiye göre bu an- laşmanın ekim veya kasım aymda imzalan- ması bekleniyor. Doğu Alman halkının ise sonbahara kadar beklemeye tahammülü yok. Tablo Almanya sorununun geldiği son noktada karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor Gerek Sov- yetler Birliği, gerekse ABD yönetimleri ar- tık "Almanya'nın birleşip birleşmeyecegini" değil, "nasıl birleşecegini" tartışma aşarrıa- sına geldiler. SSCB yonetimi, Modrow Pla- nı'nda dile geldiği gibi "paktlardan aynl- mış ve silahlardan anndınlmış, tarafsız bir Almanya" diyor. SSCB, Orta Avrupa'da ekonomik olarak zaten son derece güçlü bir Almanya'nın askeri tehdit olmasını kesin- likle önlemek amacında. Bu ise ancak ta- rafsız bir Almanya'mn oluşması ve Alman yönetiminin şimdi Polonya sınırları içinde kalan eski "Rekh topraklarTnda hiçbir hak iddia etmemesi ile sağlanabilir. Bu anlam- da Moskova'nınABD önerisini kabul edip Almanya'mn NATO içinde bütünleşmesine göz yumması olanaksız. ABD'nin tavn ABD yonetimi ise Almanya'mn birleştik- ten sonra NATO'dan çıkmasına kesinlikle karşı. Bonn'daki muhafazakâr Kohl hukü- meti, ABD'yle bu konuda hemfikir. Sosyal demokrat muhalefet de şimdiye kadar NA- TO'dan çıkma fikrine rağbet etmedi. Kjsacası, birleşme tartışmaları bundan sonra "Almanya'nın dünya diizeni içinde hangi siyasi ve askeri sutüye sahip olacagı" sorusuna sıkı sıkıya bağlı olarak gelişecek. Bu da birleşme sürecini tahmin edildiğin- den de sancılı hale getireceğe benziyor. SSCB Merkez Komitesi oncu rolu tartışacakKP Merkez Komitesi'nin yann başlayacak olan toplantısında çok önemli kararların alınması bekleniyor. MOSKOVA (AA) — Sovyetler Birligi Ko- münist Partisi'nin yann başlayacak Merkez Komitesi toplantısında partinin öncü rolü- nün güvencesini anayasadan almak yerine bu rol için"mücadele etmesini" öngören bir programın tartışmaya açılacağı haber veri- liyor. Moskova Radyosu'nun Interfaks Servi- si'nce verilen habere göre partinin ekim aymda yapılacak kongresi için en önemli hazırlık aşaması olacak Merkez Komitesi toplantısında ele alınacak platformda, "nar- tinin biçbir devlel ya da hiikümet görevini" yüklenmemesi de öngörülüyor. "Demokratik sosyalizmin kuralUnnın" da değiştirilmesi gerektigini savunan plat- formda, SBKP'nin örgütsel yapısının da köklü biçimde değiştirilmesinin önerildiği belirtiliyor. Buna göre Komünist Partisi'nin artık ge- uel sekreteri olmayacak, ancak partinin "bir başkanıyla iki başkan yardımcısı ve yüıüt- me organı olarak da bir siyasi yiuıitme komitesi" seçilecek. SBKP'den bağımsızlık karan almış bu- lunan Litvanya Komünist Partisi'nin öne- risine çok benzer bir yapı oluşturulması öngorülen platformda, cumhuriyetlerin Ko- münist Partililerinin merkezden bağımsız olmalan ve "siyasi yünıttne komitesi"nln bu pani örgütlerinin temsilcilerinden oluşturul- ması öngörülüyor. Platformun, çok partılı sistemi "tüm so- nınlann çözümii" olarak görmemesine kar- şın, çok partili sistemin kesin olarak reddedilmeyeceği de kaydediliyor. Merkez Komitesi'ne sunulacagı bildirilen bu platformun, Litvanya Komünist Parti- si'nin SBKP'den bağımsızlık karan alma- sıyla başlayan bunalımın sonucu olarak Gorbaçov'un siyasi reformu hızlandırma ça- balannın ürünü olduğu bildiriliyor. Bu arada, Sovyetler Birliği'nin resmi ya- yın organlanndan 'Yeni Zaman' Dergisi, Sovyetler Birliği'ndeki yürütme erkinin da- ha yetkin bir biçimde kullanüması amacıyla "Yüksek Sovyet Başkaniık Divam"yla Yük- sek Sovyet Başkanı (Devlet Başkam) yetki- lerinin ayrılmasını önerdi. Derginin son sayısında yer alan makale- de, devlet başkanının yetkilerinin, yasalan veto etme dahil geniş bir biçimde arttırü- ması gerektiği savunuldu. ROMANYA UKC'ye yeni yapılanmaDış Haberler Servisi — Romanya'da yo- netimi elinde bulunduran Ulusal Knrtuluş Cephesi'nin (UKC), yerine muhalefet par- tilerinderi temsilcilerin de yer alacagı geçi- a Ulusal Birlik Konseyi oluşturulacağı bil- dirildi. AP'nin haberine göre 145 üyesi ile 6 ay- dır çalışmalanm sürdüren ve Çavuşesku'- nun devrilmesinin ardından ülkeyi yöneten UKC'nin yeniden düzenlenmesi kararlaştı- nldı. Yeni oluşturulacak Ulusal Birlik Kon- seyi'nin, 30 muhalefet partisinden 3'er tem- silci ile 90 UKC üyesinden oluşacağı belir- tildi. Yeni konseyin 21 mayısta yapılacak seçimlere kadar yonetimi sürdüreceği kay- dedildi. Romanya'daki siyasi çevreler, bir süredir UKC'ye yönelik protesto gösterile- rine dikkat çekerek birçok muhalefet par- tisınin de yer alacağı geniş tabanlı yeni kon- seyin işinin daha da zor olacağını belirti- yorlar. öteyandan Romanya'nın idam edi- len diktatörü Nikolay Çavuşesku'nun kız kardeşi Elena Bırbuiescn'nun yakalandığı, görüntülerinin de önceki gece televizyondan yayımlandığı haber verildi. Elena Barbukscu'nun ne zaman yakalan- dığı tam olarak belirtilmedi. Çavuşesku'nun kız kardeşi, 3 milyon do- lardan fazla miktarda kamu gelirini zimme- tine geçirmekle suçlanıyor. Elena Barbulescu'nun aynca Romanya ordusunda görevli bir albayın öldürülme- sinde suç ortaklığı yaptığı gerekçesiyle hak- kında daha önce soruşturma açıldığı da be- lirtiliyor. Romanya Televizyonu'nun haberine gö- re Elena Barbulescu, ülkenin güneybatısın- daki Olt bölgesinde bulunan cezaevinde gözaltında tutuluyor. AZERBAYCAN Azeriler, Sovyet askerleri ile çaüşmalarda yasamını yitirenler için Bakü'de bir parkta anma yeri oluşturdular. Buraya bırakbklan çiceklerle, ölenleri unutmadıklarını gösteriyorlar. BÜYÜKELÇİ ÇERNİŞEV'DEN YARDIM KONUSUNDAAÇIKLAMA Yardım dünyayıbölerdiSSCB'nin Ankara Büyükelçisi Çernişev, Türkiye'nin Azerbaycan'a 'insani yardım' yapması durumunda, bunun politik bir nitelik kazanacağım ve dünyanın, Ermenistan'a ve Azerbaycan'a yardım etmek isteyen ülkeler arasında ikiye bölüneceğini söyledi. FATİH M.YILMAZ Sovyetler Birliği'nin Ankara Büyükelçi- si Albert Çernişev, Türkiye'nin Azerbay- can'a "insani yardım"da bulunması duru- munda, bunun, politik bir niteliğe dönüşe- bileceğini ve sonuçta dünyanın yardım ko- nusunda ikiye bölünebileceğini ileri sürdü. Çernişev, Azerbaycan'da meydana gelen ölüm olaylannın abartıldığı ve bölgede du- rumun gerginliğini korumasına karşın iyi- ye gittiği yolundaki resmi Sovyet görüşünü yineledi. Büyükelçi Albert Çernişev, Sovyetler Bir- liği'nin Istanbul Başkonsolosluğu'nda bir hafta içinde düzenlenen ikinci "bilgilendir- me" toplantısında, Kafkasya'da Sovyet mü- dahalesine kadar gelişen olaylar ve ortaya çıkan son durumu anlattı. Çernişev, Sovyet- ler Birliği'nin, Dağlık Karabağ bölgesinde başlayan Azeri-Ermeni çatışması konusun- da olaylara sürekli olarak "objektiT' yak- laştığım belirterek başladığı konuşmasmda, daha sonra SSCB'den aynlmak isteyen cum- huriyetler konusuna değindi. SSCB'den aynlmanın Sovyet Anayasa- sı'nda var olduğuna işaret eden Çernişev, "Ancak bu, hiçbir zaman 'Şimdiye kadar yaptıklarınız için teşekkür ediyorum. Ben gidiyorum' biçiminde olmaz. Aynlma bir sttrec meselesidir. Savunma ve ekonomik so- rnnian iyice incetemek gerekir" diye konuş- tu. Daha sonra Azeri-Ermeni çatışması ve sonuçta da Bakü'ye Sovyet ordusunun mü- dahalesini gerektiren şartlan ve nedenleri anlatan Büyükelçi Çernişev, Dağlık Kara- bağ'ın Azerbaycan'a ait olduğunu, ancak buradaki dunımun aşın unsurlar tarafından "köriiklendiğini" söyiedi. Çenüşev, Sovyet yönetiminin, olaylan onlemek için önlem- ler aldığını, bu önlemlerin sonuç vermedi- ğini kaydederek şunlan söyledi: "Mevcut gerginlik daha da artmış ve Ba- kü'de Ermenilere ait olan yerlerin yagma- lanmasına kadar varmışür. Bakü'de gergin- ligin ne kadar yüksek olduğu ortadadır. Azerbaycan Halk Cephesi içindeki aşın un- snrlar. sonınun çözümu için anlayışla yak- laşmamışlardır. Bunlar sonucunda, Bakü, dağlık Karabag ve bazı sınır bölgelerinde oteganüstü dunım uygulannuş ve Sovyet or- duso Bakfye girmiştir." Büyükelçi Albert Çernişev, "Dağlık Ka- rabağ bölgesi Azerbaycan'a aittir ve olma- ya devam edecektir" şeklinde sürdürdüğü konuşmasmda, basında ve çeşitli çevreler- de kasıth olarak çıkartıldığını belirttiği "söylentiler" üzerinde durdu. Olaylarda ölen kişi sayısının abartüdıgını kaydeden Çernişev, bu sayının, olağanüstü hal uygu- lamasından sonra 93 olduğunu öne sürdü. Çernişev, taraflann ağır silahlarla çarpıştık- lan yolundaki haberlerin de aslı olmadığı- nı belirterek "Taraflar, sivil amaçla kulla- nılan toplar. ki bnnlar dolu yüklü bulutla- ra ateş etmek amacıyla kullanıhvor, av tü- fekleri ve birkaç polis helikopterini ele ge- çirerek çarpışnuslardır. Askeri birliklere ait yerierden silah ele gecirmek için de çabalar RİGA GÖRÜŞMELERİ AzerilerleErmenileranlaştıYuvarlak masa görüşmeleri dün tamamlandı. İki taraf ele geçirdikleri esirleri serbest bırakacak ve bundan böyle aralarında doğrudan temas kuracak. Dış Haberler Servisi — Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki anlaşmazlık konu- lanm çözümlemek üzere Baltık ülkeleri halk cepheleri temsücilerinin oluşturduğu Baltık Konseyi aracılığıyla Letonya'nın başkenti Riga'da düzenlenen yuvarlak masa görüş- meleri, anlaşmayla sonuçlandı. Görüşme- lerin dün imzalanarak açıklanan sonuç bil- dirgesine göre her iki taraf, çatışmalarda ele geçirdikleri esirleri mart aymın başına kadar serbest bırakacaklar. Riga'da önceki gece Baltık Konseyi'ni oluşturan letonya, Litvanya ve Estonya Halk Cephesi örgütlerinin temsilcileriyle birlikte masaya oturan Azerbaycan ve Er- menistan Halk Cephesi temsilcileri. en geç 15 şubata kadar rehinelerle ilgili olarak kapsamlı bilgi alışverişinde bulunmayı ve 1 marta kadar tüm rehinelerin serbest bı- rakılmasını sağlamayı üstlendiler. Ancak, iki tarafın temsilcilerinin imza- ladığı sonuç bikürisinde yer alan bu yüküm- lulüklerin, bildirinin hem Azerbaycan hem de Ermenistan halk cephelerinin en yiıksek karar organlannca onaylandıktan sonra yü- rürlüğe gireceği vurgulandı. Bildiriye göre, Azerbaycan ve Ermenis- tan halk cepheleri, bundan böyle araların- da doğrudan temas kurmaya karar verdi- ler. AA'nın haberine göre Letonya Halk Cephesi yetkilileri, dün Ermenistan ve Azerbaycan Halk Cephesi temsilcilerinin, Baltık Konseyi'nden hiç kimsenin katılma- dığı bir toplantıda, bundan sonraki temas- larının yöntem ve düzeyini belirlemeye ça- lıştıklarını belirttiler. Daha önce Dağlık Karabağ bölgesiyle il- gili toprak iddialarının, görüşme konusu yapılmayacağının bildirilmiş olmasına kar- şın, Azerbaycan Halk Cephesi, bugünkü sı- nır yapısının korunmasının bir istikrar un- suru olduğu görüşünün sonuç bildirisinde yer almasını istedi, buna karşılık Ermenis- tan Halk Cephesi de Dağlık Karabağ hal- kımn kendi geleceğinı belirieme hakkının sonuç bildirisinde kaydedilmesini istedi. Her iki görüşun de yer veıildiği sonuç bil- dirisinde aynca, Moskova'daki merkezi yö- netimin Kafkasya'daki durumla ilgili ola- rak izlediği enformasyon politikası şiddet- le kınandı. olmnştnr" dedi. Yapılan müdahale sonucunda Azerbay- can Halk Cephesi'nin lağvedilmediğini, an- cak Halk Cephesi'nin askeri kanadmın ya- saklandığım kaydeden SSCB'nin Ankara Büyükelçisi Çemişev, Kafkasya'da dunımun gerginliğini korumasına karşın, giderek nor- male döndüğünü söyledi. Çernişev, basın- da gösterilen bazı fotoğrafların ise olağa- nüstü halin uygulanmasından önce çekildi- ğini kaydetti. Kafkasya'daki durumun ancak diyalog yoluyla çözülebileceğini ifade eden Çerni- şev, "Sık sık SSCB'nin aldığı önlemleri ka- ralamak amaayla söylentiler çıkanldığını" ve her ülkenin, bu tür bir sorun karşısında sessiz kalamayacağım belirtti. Türkiye'nin tavn Ülkesinin, Türkiye'nin Azerbaycan olay- lan karşısında aldığı tavn memnunluk ve- rici bulduğu yolundaki görüşünü yineleyen Albert Çernişev, Türkiye'nin Azerbaycan'a yapmak istediği "insani yardım" konusun- da da şöyle konuştu: "Türkiye'nin Azerbaycan'a yardnn etmesi dorumunda, aynı şekilde de Ermenistan'a yardım etmek isteyenlerin çağnlan da ola- bilirdi. Bunlann hangi ülkeler olduğunu siz büiyorsonuz. O zaman. birçok ülke Erme- nistan'a yardım etmek isterken diğer ölke- ler Azerbaycan'a yardım etmek isteyecekti. Bunun sonucuna bakarsanız, dünya adeta ikiye bölünecekti. Böylece de normal insa- ni yardım, politik bir mahiyet kazanacak- tı. Biraz ileriye bakarsak, bu konunun ko- lay bir konu olmadığuu görebiliriz. Ancak SSCB, orada her rürtü ihtiyaa saglayabilir. Eger ilaç ve übbi malzeme gerekirse, biz bn- nn Türkiye de dahil olmak üzere çeşitli ül- kderden saglayabiliriz." Çernişev, yaklaşık 2 saat süren "bilgilen- dirme" konuşmasından sonra gazetecilerin çeşitli sonılanm yanıtladı. Ülkesinin, Tür kiye ile olan ilişkilerine büyük önem verdi- ğini ve ticaret hacminin sürekli arttığma işa- ret eden Çernişev, Türkiye'de Azerbaycan- daki olaylara ilişkin olarak düzenlenen pro- testo gösterilerinin özellikle iki ülke arasın- daki ekonomik ilişkilere olumsuz bir ctki yapmayacağını kaydetti. Çemişev, Bakü'de durumun giderek normale dönmesi sonu- cunda Türk gazetecilerinin bölgeye gidebi- leceğini, Azerbaycan'daki olayların Baltık cumhuriyetlerinde ortaya çıkan gelişmelerle karıştırılmaması gerektigini de kaydetti. BULGARISTAN Yeni başbakan reformcu LukanovParlamento dün Andrei Lukanov'un başbakanlığa seçilmesini oy birüği ile kabul etti. Lukanov, 8 şubata kadar meclise sunacağı yeni hükümetin "tüm ulusun hükümeti" olacağını söyledi. • SEMİH İDİZ SOFYA — Bulgaristan'da yeni hüküme- ti kurma görevi, Andrei Lukanov'a verildi. Başkent Sofya'da dün toplanan Millei Meclisi üyeleri, Georgi Atanassov'un per- şembe gecesi istifasıyla boşalan başbakan- lık görevine, KP liderliği içindeki reform- culardan olan Lukanov'un (51) getirilmesini oy liirliğiyle kabul ettiler. Parti genel sek- reterliğine de önceki gün reformcu Aioan- der Lilov seçilmişti. Lukanov, oylamadan sonra yaptığı ko- nuşmada, ülkenin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik bunalımın çözülmesi için ciddi bir sorumluluk gerektigini söyleyerek "Ben bu sonunlulugu kabul edryorum. Hüküme- timin hedeflerinden en önemlisi krizi önle- mek için bir istikrar programı hazırlamak olacakbr" dedi. Yeni kabine üyelerini 8 şubatta Millet Meclisi'ne sunacak olan Başbakan Luka- nov, hükümet programını da 22 şubatta par- lamentoya sunacağını söyledi ve toplumdaki demokratikleşme ve ekonomik reformlar için çalışacaklannı kaydetti. "Diğer sosyal güçlerin de bir koalisyou hükümctiae katkıda bulunacağını umanz" ifadesini kullanan Andrei Lukanov, oluştu- rulacak yeni hukumeün, 28 şubatta da bir "bunalımla mücadele" programı açiklaya- cağını duyurdu. Lukanov konuşmasmda, kuracağı yeni hükümetin "tüm ulusun hükümeti" olaca- ğını söyledi. Başbakan Andrei Lukanov, "Hükümetin amacı tek partinin çizgisini empoze etmek değil gerçek çogulcnluk çizgisini izlemek olacaktır" şeklinde konuştu. Öte yandan Bulgaristan'ın esld lideri To- dor Jivkov, görevden alındığı 10 Kasım 1989 tarihinden bu yana, dün akşam ilk kez TV'de gösterildi. tktidarı kötüye kullanmak, önemli mik- tarda devlet parasını zimmetine gecirmek, Türk ve Bulgar halkları arasında "kin ve nifak tohumlan saçmak'Ma suçlanarak 18 ocakta tutuklandığı bildirilmiş olan Jivkov, dün kaldınldığı hastanede odasından bir tahlil için götürülürken gösterildi. Jivicov'a iki koruma görevlisi eşlik ediyordu. KOSOVA Arnavutluk şiddeti kınadıBELGRAD (Ajanslar) — Yugoslavya'- da, Belgrad Üniversitesi Kampusu'nda ön- ceki gece toplanan yaklaşık 5 bin Sırp öğ- renci, "Kosova Özerk Bölgesi'nde aynlık- çılar ve AmavutJar tarafından sürdürülen şiddet eylemlerine son verilmesi" için fe- deral hükümete 8 şubata kadar süre tanı- dı. öğrenciler, şiddet eylemlerine son veril- memesi halinde, Sırp üniversitelerinin bü- tün öğrencileri olarak, ülke sorunlannın çö- zümünde etkisiz kaldığı gerekçesiyle yöne- timin istifasıru isteyeceklerini belirttiler. Arnavutluk Dışişleri bakanı Reis Mali- le, Yugoslavya'nın Kosova özerk Bölgesi'n- deki şiddet olaylannı kınadı. Arnavutluk resmi haber ajansı ATA, Dı- şişleri Bakanı Malile'nin BM Genel Sekre- teri Perez de Cnellar'a bir mesaj göndere- rek Sırbistan yönetimindeki Kosova özerk Bölgesi'nde tırmanan şiddet olaylannı kı- nadı ğıru belirtti. Arnavutluk Dışişleri Bakanı Malile me- sajında, "Kosova Özerk Bölgesi'ndeki teh- like sadece Yugoslavya için degil bölge gü- venlifi ve barışı için de bir tehdit unsurudur" dedi. 25 ölti Kosova bölgesinde meydana gelen son olaylarda bugüne kadar 25 kişinin öl- düğü bildirildi. Kosova'mn başkenti Priştine'de dün ya- yımlanan resmi açıklamaya göre ölenlerin hepsi Arnavut kökenli Yugoslav yurttaşlan. Resmi açıklamada, olaylarda, 75 gösteri- cinin ve 45 polisin yaralandığı beürtildi. Ya- ralı polislerden birinin durumunun ağır ol- duğu kaydedildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle