22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/10 PAZAR YAZILARI 4 ŞUBAT 1990 Roma'dan New York'tan Tekele karşı habergreviNİLGUN CERRAHOĞLU ROMA — Bu hafta bır gun boyunca Italvanlar dunyadakı gelışmelere kapalı bır ulkede yaşadılar Basındakı tekelleşmeye karşı yazılı basın, televız yon \e radyonun haftabaşında yaptı|ı greve spor gazetelerı bıle katıldı Yerel gazetelen de ıçeren ba sın grevı boyunca Italya'nın dunyaya açılan tek pen- teresı Vatıkan Radyosu oldu Grevı kamuoyunda basın tekelleşmesıne karşı hassasıyet yaratmak ıçın duzenleyen Basın Federas yonu, yasalarla bu gelışmenın onu alınmadığı tak dırde yenı gırışımlere başvuracağıru açıkladı On üç yıldır basın sektörundekı reklam alanı ve dev ekonomık çıkarlann denetımını bekledıklerını ıle n suren basın federasyonu ılerı gelenlen, sektörun ozel televızyon kralı Sılvio Beriuscom ıle "Fıat" arabalarınm sahıbı olan Gıannı Agnellı gıbı ıkı multı-mılyarder arasında pa>laşılmasına karşı çı kıyor Federasyonun genel sekreterı Gıulıana del Bufalo, uzun suredır planlanmakta olan grevın ge- rekçesıru "Haber sektoru, yalnız pazarın vasaları >a da ışadamlannın kararlanna bırakılamaz. Ba- sın sektörundekı çıkarlann kamunun çıkarianyla uyum sağlaması gerekır" dıyerek açıklıyor Komunıst Partı'nınyayın organı "L'Unıta" ıse, grevın ardından konuya ayırdığı başyazısında ka muoyunu "Herkese aıl ortak bir mal olan ha- berieşme ozguriugunu korumaya" çağırdı Tum ltalyan basmı gıbı konuya genış yer veren "L'U- nıu", gazete bayılen başına gıden ttalyanların yal- nız Beriuscom ya da Agnellı've aıt gazeteler ara sında bır seçıme zorlanmasırun zaten "ltalyan de- raokrasısının aldığı bu\uk tara\ı orla>a ko>ar nıtelıkte" bır gelışme olduğunu behrttı ItaKa, A\- rupa Topluluğu ıçınde basındakı trostleşmevı on leyen yasalann bulunmadığj-tek ulke olarak tanı- nıyor Basın sektörundekı mevcut olıgarşık yapı sı>la dunyada bır benzerının Brezüya'da olduğu orıe suruluyor "Valnız ltalva'da değıl, Ispanyol ve Fransız ozel ğu bır basın kartelını denetlemek anlamına geüyor Radyo, basın ve televızyondakı gucu Berluscom'- >e basın sektörundekı reklamların yuzde 55'ını kontrol etme olanağını verıyor özel televızyon ıse Italya'da hemen hemen tama men Berlusconı'nın ehnde Mılano'da oldukça mu- tevazı bır muteahhıt olarak ış vaşamına atılan ve kısa surede buyuk bır ınşaat şırketı edınen Sılvio Yalnız Italya'da değıl, Ispanyol ve Fransız ozel televızyonlarındaki varlığıyla da Avrupa çapında bır 'Yurtaş Kane'e donuşen Silvio Berlusconi, Mondadori yayın grubunda yonetim kurulu başkanlığını cle geçırmesınden sonragunluk gazetelenn yuzde 39.5'ini, haftalık dergılerın ıse yuzde 53'unu denetleyebılecek. Geçen hafta, basındakı tekelleşmeye karşı yazılı basın, televizyon ve radyonun yaptığı 1 gunluk greve spor gazeteleri bile katıldı. televızyonlarındaki ("La Cıng") %arlığı>la da \\- rupa çapında bır "V urttas Kane"e dönuşen Sılvio Beriuscom, "Mondadon" yayın grubunda yone- tim kurulu başkanlığını ele geçırmesınden sonra gunluk gazetelenn yuzde 39 5'unu, haftalık dergı lerın de yüzde 53'unu denetlevebılecek Bu, arala- rında "Repubblıca" gıbı ulkenın en etkın gazete- sının ve "L'Espresso", "Panorama", "Epoca", "El Eoropeo" • *aş!ıca dergılerın bulundu Berluscom, "Canale 5", "Retequattro" ve "İta- lia 1" gıbı ülkenın en bellı başlı uç ozel televızyon kanalının yanı sıra doğrudan ya da dolaylı yollar- dan tum kuçük kanallan da denetlıyor Yasalar dakı ve pıyasadakı boşluklardan yararlanmasıru çok ıyı bılen ünlu ışadamı, kendı tekelındekı televızyon- larda vapmak ıstedığı ıdeal haber programmı, (Italya'nın en guçlıl partısı Hırıstıvan Demokrat lar'ın genel sekreterı) Forlanı, (halyan solunun guçlu lıderı, hükumet ortağı) Craxi ve (Başbakan) Andreottı'ye genış yer verecek bır program olarak tanımlıyor tktıdar odaklarıyla olan ıyı ıhşkılerını hıçbır zaman gızlemeyen Beriuscom, özellıkle so»- yalıst Bettıno Craxı ıle olan yakın arkadaşlığıyla tanınıyor Iktıdar çevrelenyle olan bu yakın ılışkı- len, 70'lerden bu yana ceşıtlı hukumetlenn tröst leşmeye karşı hazırladığı yasa tasanlarını boykot ederek "Mondadon" grubunun başına gelmesıne olanak sağlamış bulunuyor Televızyondakı gucunun yanısıra şımdı yazılı ba- sını da "Mondadon" sayesınde ele geçıren Berius- com'ye karşı kamuovunda gelışen hassasıyetı, ya- yın grubu ıçınde patlak veren guç mucadelesı bus- butun kamçılıyor Italya'nın basın cangılında Ber luscom ıle aynı grup ıçınde kıyasıya guç mucade- lesıne gıren bır dığer unlu ışadamı ("OlıvettT'ıun sahıbı) Carlo de Benedettı de grup ıçındekı hısse- lenmn payının kuçukluğune rağmen, "Repubblıca" Gazetesı ıle "L'Espresso" Dergısı gıbı en etkın or- ganları ele geçırmeve çalışıyor Ayru grup ıçınde yer alan ıkı dev ışadamı arasında, 40 yıldır İtalyan ban- kacılık sektönınun en buyük guçlennden bırı olan Ennco Cuccıa arabuluculuk yapıyor Bu arada par lamentodan geçmesı ıstenen bır antıtröst yasası bek leyışı sıirerken, Beriuscom ımparatorluğunda her an ortaya çıkabılecek olası bır bölunmeden söz edı lıyor Ne kı "Repubbtka" Gazetesı'nın Mondadon grubundan aynlmasım ıçeren bu söylentılen hemen yanıtlayan Beriuscom, hıç ıstıfiru bozmuyor "Repubblıca" gıbı etkın bır gazeteyı elden çıkar- makiansa, özel televızyon kanallarından bırınden vazgeçmeye razı olduğunu söyluyor ltalyan yayın ımparatonı Lağımlardan metropollereGecesine 150 dolar verdığım otel odasında sular kesilince/Sizdehacetinizilağımagondermeyiverin canım' dedi otel gorevlisi. Goytisolo'nun New York'ta bır otelde başına gelenlen anımsadım. NEDİM GURSEL NEW VORK — Beşıncı cad- deyle kırkdördüncü sokağın keşıs- tığı köşede taksı beklerken gör- dum, o soğukta nasıl dıkkatımı çektı anlamış değılım Bır kuçuk fotoğrafın ustune sekız sutundan çekılmış kocaman, kara puntolu bır manşet "Wbere ıs the rat?" Adam kapanı kurmuş ama, fare- yı vakalayamaınış "Fare nerede" dıye soruyor Pekı kıme soruyor'' Okuyuculara mı, Amerıkan ka- muoyuna mı, Be>az Saray'a mı odada kalakaldım dermek Resepsıyona telefon et- tım Ehnde "talkie walkie"sıyle ırı kıyım bır zena daldı odaya Ağzında sonmuş puro, kıçında duşuk pantolon, gozler fıldır fıl- dır "Bea muhendts degüım", dı- ye başladı söze, "Ben mubendıs degüım tabıı Bu otelın gece bek- çısiyim Kabtnda, ama su veremefn sıze. tcabında su dokenm, kuçuk su dokenm, su de oyle yapın, ha- cetinızı lagıma gondenneyıverin canım!." Gecesine 150 dolar verdığım Ve nedense yoksa" 7 Fare, Nonega. Sanırsın dünya Amerıkalınınçıftlığı Vıet- nam'da, Turkıye'de, herhangı bır azgelışmış ulkede nasıl davranı- yor, nasıl bır kovboy edasıyla sı- Iaha sarüıp caka satıyor, Saloon'- un duvarına "Wanted" dıye afîş yapıştınyorsa otelde de öyle Ge- ce soğuktan borular donmuş, su kesıldı Ne duş almak mumkün ne sıfonu çekıp hacetım çukura gön- StockhohrCden Sosyal demokrat betonda çatlak Önceki pazar gunu Upp&la kentinde toplanan işçı kokenlı bır grup SAP uyesi, yenı bir sosyal demokrat parti kurma hazırhğı içinde olduğunu açıkladı. Olay SAP çevrelerinde şok etkisi yarattı. YAVUZ BAYDAR STOCKHOLM — Avrupa sos yaJ demokrat hareketımn "beton orgntu" lsveç Sosyal Demokrat İşçı Partisı (SAP), rusan soniann da kutlanacak 101 doğum yıldö- nümune tarıhınde eşıne ender rastlanan türden bır çatlakla gı- rıyor önceki pazar günu Uppsa la kentinde toplanan işçı kökenlı bır grup SAP üyesı, yem bır sos yal demokrat partı kurma hazır- lığj ıçınde olduklanru açıkladı Bu ılgınç haber, lsveç toplumunun her katmanında sarsüması gıiç bır yerleşıkhk kazandığına ınanan SAP çevrelennde şok yaratırken, sıyasi arenadakı tartışmayı da ha reketlendırdı SAP yönetjcılennın Bolşevık Devnmı sonrasında devrımcı sos- yalıstlenn örgutten kopmasından bu yana en addı ıç bunalımlardan bırıyle karşı karşıya olduğuna ke sın gözüyle bakılıyor 70 yıl ara- lıkla meydana gelen ıkı olayın arasında hafıf bır benzerlık de var Partıdekı bölunmenın başı- nı etkın sendıkacılıkları ve bugu- ne dek surdurduklen ınatçı ıç mu halefetlen ıle tanınan "sokular" çekryor Tasarlanan yenı partımn kurucuları arasında uç ısım öne çıkmakta Bunlardan ılkı, SAP ıktıdannın 1980'lenn ortalannda- kı ekonomık polıtıkalarına pro- testo mtehğı taşıyan ünlu "Dala Çagnsı"nın mımarı, sendıkacı Ake Wıklnnd. lkıncısı, Tarım U- çılen Sendıkası'mn Uppsala tem- sılcısı Kjell Enksson; uçuncusü ıse yıne Uppsala'da bır hasianede ço- cuk hastabakıcısı olarak çalışan Ingmari VValberg Ortak payda- ları, kendı deyışlenyle, "SAP'ya oy veren dargdiriı kesımı temsıl edıyor olmalan." Bu uçluyle bırhkte Uppsala'da kı toplantıya katılan 20 kadar SAP üyesı sendıkacı, yenı partı- mn ısmırun şımdılık "tşcı Lıstesi" olacağını, kalıcı ısmın ve polıtık hedeflenn önümüzdekı aylar jçın- de düzenlenecek bır 'nkskonfe- rans'ta, yanı bır "kurucu kunıl- tay"da belırieneceğım bıldırdı Şımdılık bır partı platformu arayışı ıçınde görünen ve "kunı- CB kunüu>" günlenne kadar ış- çıler arasında nabız yoklayacak olan sol bölunme, SAP'ın gelır dağılımı pohtıkasına ve partı, yo- netıcı kadrosu ıçındekı karıyer tutkusuna duyulan derın hoşnut- suzluktan kaynaklanıyor Bır tur olarak meydan vermeyen, filızle nen muhalefetı ıçınde kolayca en- ten bır partı olarak tanınıyor Uzun surelı ıktıdann partıye ka- zandırdığı enformasyon ve propa- ganda gucu yabana atılır turden değıl Bu vüzden "solcular" par tı örgutunun her katmanında yo- ğun bır dırenışle karşılaşacaklar SAP'ın şu anda tanhının en du- şük oy desteklennden bınne sahıp olması (yuzde 35 8) da bıraz da bu nedenle ortaya çıkmış olsalar bı- le, "solcuiann" aleyhıne kullanı- lacak bır faktör Çok büyük ola- sılıkla, SAP yönetımı, kendı ıçı- den doğacak "soicu" bır partıyı sağ muhalefete ıktıdann yolunu açmakla suçlayacak Yeşıller'ın parlamentoya gıre- rek var olan sıyasi çerçeveyı çat- latması bıle, Isveç'tekı yerleşık ınancı tam tamına kırmış değıl Burada klasık sağ ve sol yelpaze de yenı bır partıye yerleşıkhk ka zandırmaya hâlâ olanaksız olarak bakılıyor "İşçı Lıstesi". dev SAP'a karşı nasıl bır profil gehş- tırecek 7 Ake Wıklund bu soruyu "fıbrikalardan medıse gıdecek tş- çılerın, dargelırlılerm sa\ısı artmalı" dıye yamtlıvor, ancak bu yeterlı değıl Yenı partı "knrucu kundtty"a kadar çe\re, gelır da- ğüımı, vergıler, sağlık, eğıtım ve enerjı gıbı alanlarda somut polı tıkalar belırlemek zorunda fsvee- lı, ne kadar çekıcı / renklı olursa olsun, boş lafa, kof vaade oy ver mıyor çunku tşler yolunda gıder de bır partı olarak kurulursa, "İşçı Lıstesi", gelecek yıl yapılacak seçımlerde bır belırsızlık faktöru oluştura- cak Geçen seçımlere kadar Is- veç'te sıyaset maçı ıkı takım ara sında (sağ ve sol bloklar) oynan- mıştı Bu geieneğı Yeşıller kırdı Sosyal demokrası ıçındekı bölun- me ne getırecek'' Isveç modelı, ye- nnı yavaş yavaş Norveç ya da Da- nımarka modelıne mı terk ede- cek'' Gelecek, anahtar partılenn mı'' "Solcular" eğer SAP ıle komu- mstler arasına yerleşırse, bu soru ların çengellerınden kurtulmak kuşkusuz bır haylı guç olacak Madnd'tekı 430 bin metre karelik Retıro Parkı'nın ortasmdakı gölde mermerden aslanlar kayık sefası yapan Madndhlen seyredıyor. Madrid'den Madrid'in göğü daha yüksekKıyılan Manhattan duvarlarına donen Ispanya'da, başkent Madrid'ın yuksek maviliğıni genış yeşillıkler ustune kanat gererken gormek, inanılmaz gibi geliyor; oysa gerçek. ken görmek, inanılmaz gıbı geh- yor, oysa gerçek Dört mılyonluk bu kocaman kent, Avrupa'mn en çok yeşıl alana sahıp başkentı Tam merkezınde bırbırınden gü- zel parklar var Bunlardan en un- lusu dunyanm en bıiyük resım müzelennden Prado Sarayı'mn yanıbaşındakı Retıro Parkı Eskı adıyla Buen Retıro, tam 1 mılyon 430 bın m2> hk bır alana yavılıyor Gözlerımn yeşılını 15 yuzyılda Kastılya Kralı 4 Henn zamamn da açmış, Madnd göğünün mavı- sıne Çok şaşırdık1 Tam beş yuz y.ldır, kımsenın aklına gelmemış bu kentın göbeğmdekı-görkemlı alaru parselleyıp beş yıldızlı, on yıldızlı oteller dıkmek Cık, cık, vallahı1 Ne tereyağlı kârlar, ne ballı komısyonlar getırırdı oysa Retıro Parkı'nın 16 kapısı var. MİNE G.SAULNIER MADRİD — Yolunuz Ispanyol başkentıne duşerse bır gün, gök acımasızca mavıyse ve kıs rüzgâ- rı, terk edecek bır sevgılırun üık kokulannı taşıvorsa eğer, önünu- ze ılk çıkan Madrıdlıyı çevırıp, sankı gerçekten farklıymış gıbı gokyuzunun nıçın "boyle" bır mavı olduğunu sorun Alacağınız yanıtın şursellığı karşısında, soru nun onemı kalmaz Madnlenyo (Madrıdiılere boyle denıyor), boy- nunu buker ve hınzırca gulumse yerek "Madnd'ın gogu daha yuksekür" der tğrenç bır betonculuk furyasın da, kıvıları Manhattan duvarlan na dönen Ispanya'da başkent Madnd'ın yuksek mavılığını ge mş yeşillıkler ustune kanat gerer- Mınık patıkalan ızleyerek güzel yontulann taçladığı göbekJere, gül bahçelerıne, Japon bahçelerıne varıyoruz Hangı yolu tutarsak tutalım, sonunda yüreğın güzel- lıklere hopladığı bır noktada bı- tıyor gezıntı Parkın bu bölümO böyle özenle kesılıp bıçılmış Bır bölumu ıse orman havasında öz- gurce yukselen ağaçlann egemen lığıne bırakılmış Koru bölüroun- de genç Madndhlen sabah erken den kızlı erkekJı kosarken görmek olası Parkın ortasında bır de göl \ar 143 hektarhk bır taramadan yorgun düşen ayaklarınızı göl kı- yısındakı kahvelerden bırınde ka- lafata çekerken, mutlu gözlenmz sulara ınen görkemlı merdıvenle- rı mermer aslanları, sütunların kıvnmlarında guneşlenen ya da kayık sefası yapan Madndhlen re- sımlıyor belleğmıze tspanya olur da Çıngenesız olur mu' AIlı yeşıllı entansı, esmer buklelen ıle bır "GiUna" yakla- şıyor yamnıza Sankı Rumeuhısa- n'nda çay ıçıyormuşken gıbı, baş- ka bır dılde, ama aynı sözcükler- le "Falına bakaayım, buyu bo- zaayim, kismetın kapalıyse çoze- eyim!" der de, dayanabılır mısı nız 9 Alışkın Madndlılenn sınek kovar gıbı gıtgıtledıklen, gazete- lerıne gömülerek sırtlannı dön- düklerı Çıngene güzelıne, tunst rahatlığı ıçınde uzatırsınız elınızı ve dınlersınız yüzyıUık omnınü- zttn, doğacak ıkı çocuğunuzun \e dıişmanlanruzuı öyküsunü Falcı Çıngene tıpkı Rumehhısan'ndakı gıbı önce 500 peseta dıye dıretır, sonra 200'e fit olur Retıro Par- kı'na bır pazar gunu elbette Tur kıye'yı duşünmeye gehnmez Ama yollara sıra sıra dızılen tansıyon- cuları, tartıcıları, kurabıye ve su satıcılannı gönıp de Istanbul'u anmamak olası mı'' Retıro Parkı'nın ıçınde bır ra- sathane, brr sergı sarayı, birkaç da koşk var Bu köşklerden en güze- lı, krıstal camlarının pırıltısı önündekı havuza yansıyan "Str- ça Saray". 18 yüzyıldan kalma bu mücevherın ıçınde soyut yon- Juan Goytisolo'nun New York'- ta bır otelde başına gelenlen anımsadım Gece yatınca tuhaf bır sertlık, kıçına batan bır şeyler fark edıyor Juan önce pek aJdırmıyor Ama kıpırdadıkça, yorgunluk ve uyku- suzluktan yatakta dönüp durduk- ça, şıltenın aitında bır şeyier ol- duğunu anlıyor Kaldınp bakııı- ca bır de ne görsün, kapkara bır tabanca' Bu durumda ne yapılır kı' Ya sahıbı sılahıru almak ıçın gen dönerse' Belkı de az önce ış- lenen bır cınayetın suç aleüdır bu sılah 1 Bır arama yapılsa al başı- na belayı' Juan korkarak alıyor tabancayı, kör bır ışığın aydınlat- üğı, uzerlerıne basıldıkça gıcırda- yan merdıvenlerden aşağıya ımp gece bekçısıne doğru yürüyor Adam denn bır uykuda Resepsı- yonda başka kımse de yok Ta- bancayı uyuyan gece bekçısının önündekı tezgâha sessızce bırakı- yor, sonra ayaklannın ucuna ba- sarak odasına dönüyor Ama sa- baha dek uyuyamıyor tabıı Ertesı sabah, hıçbır şey olmamış gıbı aşağıya ımp hesabı ödedıkten son- ra daha pahalı bır otele gecıyor. Goyiısolo ıle sık sık New York'dan konuşurduk Daha doğrusu o anlatır ben dmlerdım Bır gun "Juan Sans Terre" (Yurt- suz Juan) adlı kıtabında Manhat- tan ıle ılgılı bölümü okuyunca New York oteüenyle lağımlar ara- sındakı ılışkıyı kavradım Goytı- solo Manhattan'ı yeraltında, ıslak mahzen ve tünellerde gunışığına çıkmayı bekleyen sürüngenlenn yaşadıkları fantastık bır yer ola- rak betımlıyordu Lağımlardan evlenn, otellenn tuvaletlerıne gı- rıp ınsanların rahat ve burjuva duzenlerını altüst edecek olan bu korkunç yaratıklar, yazann gö- zunde, toplum dışına ıtümış ınsan- lar, marjınallerdı Goytısolo on- lara ılgı duyduğundan, kendı ya- şamını gıderek onlann dünyasıy- la özdeşleştırdığınden New York'u bu- yeraltı ormanı gıbı görmuş, öyle anlatmak ıstemıştı Bazı sanatçılar lağımlardan gırer metropollere Zürih'ten Erken ölmemek için Haftada birkaç kez Gümülcine'den Profesyonel milliyetçilik bu mu?w »-*.«. ,U11^UM[, R<llIlu Geçen şiddet olaylannı başlatan 'fanatik' seioönıne getınien k"sVtIamaiar- grubun 'milliyetçi' maskesı altında faaliyet dan, 1991'de yururiuğe gırecek gosterdiğinı gerek azınlık ılerı gelenlerı gerek yerel makamlar bılıyorlar. Sokaklar cam kırıklarıyla, taş parçalarıyla dolu. olan vergı reformundan, Malıye . Bakanı Kjell-Olof FekJt'm başmı çektığı serbest pıyasa ekonomısı ıle artan flörtten, "işçi sınıfının deger ve hedeflenne yabancıla- şan" yönetıcı kadrodan hoşnut suzluk duyan SAP secmelennı kendısıne çekmeyı umuyor Feldt'ın 1982'den berı uygulaya geldığı, alışılmışın ötesınde lıbe ral özelhkler taşıyan ve özel gırı şıracılığı çeşıtb yönlerıyle teşvık edıcı mtelıklı polıtıkalan, "İşçı Lıstesi" temsılcılerıne göre, SAPY'sagın kucagına atmış" ve bır "uçle ıkı loplumu yaratmış" durumda Toplumun uçte bırlık dargelırlı kesımının yaşam stan dardı sürekıı gerılerken, dığer uçte ıkıhk kesımle arasındakı uçurum büyurken, ışçılenn sosyal refah devletı kurma yolunda onyıllar bovu kurduğu "kaleler"de bır bır duşüyor "tşçı lislesi" ışte bu uç t« bırlık kesımın kıtle örgütü ol m a yolunda Ancak ustlenılen ödev hıç de olay degıl SAP, ıçınde fraksı- >nlann oluşmasına geleneksel STELYO BERBERAKİS GUMULCINE — Balkan ulke- lerı arasında belkı de en fazla ge- lışmış olan ulke Yunanıstan Av- rupa Topluluğu'na 10 yıldan bu yana tam uye olan bu ulkenın dı- ğer bır avantajı da tanhı kulturu Bu kultur, gen kalan Avrupa ul- kelen tarafından benımsenmış ve neredeyse kendı külturlennın "beşigı" olarak kabul edılmış Bır yandan turızm ve denız tıcaretın- den, dığer yandan AT'den sağla- dığı gehrlerle gelışen Yunamstan' da, vatandaşların "zengın", dev letın ıse "fakır" olması gıbı, ılgınç bır durum ortaya çıkıyor Devle tının "fakır" oluşu bır bakıma vergı sıstemının bıraktığı açık "pencerelerden" gırış ve çıkışla- rın bolca olmasından kaynaklam yor Ancak Yunanıstan'da oyle bır bölge var kı, ulkenın ortalama standartlarına hıç uymuyor Bu bölgede 1923 Lozan ^ntlaşma sı'ndan bu vana azınlık statusun- de bulunan Musluman Turk azm lığı yaşı>or En >oğun yerleşım merkezlerı ıse Yunanca'da "Komotını" ve "Xanthl", Turk çe'de ıse "Gumnlcıne" ve "Iskeçe" olarak bılınen kentler ve bunların vöresındekı koylerden oluşuyor Kuzey Yunanıstan'da, Selanık ve oradan Kavala'ya ge- çıldığınde, bu kentlerın Yunanıs- tan'ın doğu sınırına yakın, gelış- mış en son kentlen olduklan dık katı çekıyor Kavala'dan sonra 56 km doğuya gıdıldığınde Iskeçe kentıne, oradan 60 km sonra da Gumulcıne kentıne varılıyor Gumulcıne kentınde meydana gelen son şiddet olaylan, bu böl gedekı ınsanlann sosyal yaşantı lannı da akla getırıyor Yunanıstan'ın resmı polıtıkası na göre "Musluman", ancak ken- dılennı "Tork" bılen bu ınsanla rın buradakı varlığı, Yunanıstan'- ın bu bölgesını "az gelişmış" bır bölge halıne getırmış Çünku gel- mış geçmış Yunan hükumetJenmn "Turkıve'den gelecek olası bır saldın" teorısı, bu bölgedekı ya- tınm >a da kalkınma planlanna engel olmuş Gumulane'ye oranla daha gelışmış olan tskeçe kentin- de dahı "az gelışmişlik" dıkkat çekıyor Iskeçe ıle sınır kentinde kı "çağdaş" kent Dedeağaç (Aleksandrupolıs) arasında kalan Gumulcıne ıse adeta bır kasaba dan farksız Yollarda dolaşan azınlık kadınlan çarşaflara bu- runmuş, bazı yaşlı erkeklenn ıse Osmanlı geleneklenne uygun gıy- sılen dıkkatı çekıyor Dımne bağlı olan bu azınlık uyelen evlenme, sunnet, cenaze gıbı sosyal ışlem- lerı ıçın ılkonce bölge muftuluğu- ne, daha sonra Yunan raakamla nna başvuruyorlar Cuma günlen dolup taşan camıler, sunnet ya da duğun şenlıklen ıçın kıralanan sa- lonlar, bayram gunlerınde el öp- me zıyaretleıı hep bu azınlığın sosyal özellığı Genç Hınstıyan kızlarının mını etekli gıysılerı de ayrı bır tezat oluşturuyor Aynı bölgede yaşayan Hırıstı- yanlarla "dostluk" ılışkılerını ko- ruyan azınlık uyelen, Kıbns, Ege gıbı sorunlar alevlenınce Istan- bul'dakı Rum azınlık uyelen gıbı içgudusel bır bıçımde "korkuya" kapıhyor Gumulcıne ve tskeçe kentlerı- ne gırıldığınde uzaktan görulen carm mınarelennın, luhselenn çan kulelen arasında yukseldıklen go- ruluyor Turk azınlık uyelerımn bu kentlerde topluca yaşamayı tercıh ettıklerı mahalleler ıse ter- temız, yolları parke taşlanyla dö- şenmış, bazı evlerı "tanhı eser" nıtelığınde Yunanlılarla Turk azınlık uyelen, sahıbı Turk olsun Yunanlı olsun aynı dukkânlardan alışvenş yapıyor Azınlık uyelen arasında, yuksek öğrenım görmuş olanlann dışında Yunanca dılını bılmeyenlenn çoğunlukta olması, bölgedekı Hırıstıyanlarla "daha ıyı ılışkıler" kurulmasını engellı- yor doğal olarak Yabancı bır tunst, Batı Trak- ya bölgesme "ayak bastıgı" an- dan ıtıbaren "doguya" doğru gıt tığını derhal fark edıyor Batı Trakyalı Türklerın "fakir", Yu- nanlılann ıse "zengın" olduğu söylenemeyeceğı gıbı, Musluman Turk azıniığının devlet yasalan karşısında Hınstıyan Yunanlılarla "eşıt haklara sahıp olmadıklan" da söylenemez Ancak Turk azın- lık uyelennden olan avukatlar, azınlık uyelenrun bu öz be öz hak- larım "yetennce kullanamadıkla- nnı", çunku "bılmedıklennı" söyluyorlar Bundan yararlanan bır grup Hırıstıyan "tefecilen"- nın ıse bu nedenle oldukça kâr etuklen göruşu yavgın Geçen şid- det olaylarım başlatan "fanatık" grubun, "milliyetçi" maskesı a>- tında faaliyet gosterdıklennı ve bunlann "profesyonel mıOıyetçı" olduklanm gerek verel makamlar gerekse azınlık ılen gelenlen bılı yor Bu olaylardan sonra Gumul- cıne'nın tertemız sokaklan, duk- kânlardan ındınlen cam kırıkla- nyla, tabelalanyla, taş parçalany la dolmuş tnsarun ıçı burkuluyor Son şiddet olaylannı protesto edenlenn arasında aynı bölgede yaşayan ve çoğunluğu oluşturan Yunanlılar da bulunuyor Duk- kânlann kınlan camlanmn derhal onarılmasını, tertemız mahallele- rın sokaklannda başı örtulu ka dmlann yenıden dolaşmasını, ay- nı ışyerlerınde yemden alış-venş yapılmasını ve "korku dolu" ba- kışlara bır an önce son verılmesı- nı ısteyen Hırıstıyan komşulann da sayısı bır haylı fazla tu ekolunün mızrak ucunda, dev bır yapıt sergüenıyor Paranoyak Mınerva Yırmı metre boyunda- kı demır kütlede savaş tannçası Mınevra'yı seçebılmek oldukça duş gucu gerektırıyor Ama "Paranoya" bölümunu şıp dıye göruyorsunuz Fakat bugunlerde Ispanya'yı bırbırıne katan sergı, Retıro Parkı'nın kapı komşusu Prado Saravı'ndakı "Velazoiıez" şölenı Uzunluğu bır kılometreyı bulan kuyruklar oluşturan Mad- v « l n l n ndlıler, yağmur çamur dınleme- yuruyUŞ, yen bır hayranlık ıçınde, "Res- o n c e OİUmU y u z d e 5 0 samlannRessam.-d.ye tanınan o r a n i n d a a z a l t i y o r m i bu buyük ustamn tablolarım gör- * meye koşuyorlar Tum Velazqu- DOĞAN ABALIOĞLU ez'lar, dOnyamn dört bır yanında- kı müzelennden gelıp ıkı aylığına Ispanya başkentınde buluştular En ünlu tablolanndan bırı olan "Las Menınas" (Prensesın Oyun Arkadaşlan) ıle ılgılı inanılmaz öyku de söz konusu sergı dolayı- sı ıle gündeme geldı Yıl 1938 Cumhurıyetçı Mad- nd, falanjıst ordulann önunde dız çökmek uzeredır Soğuk ve açlı- ğın kıskaçlannda can çekışen ken- tın bombalarla aydınlandığı gece- lerden bır gece, gızemh bır kam- yon yanaşır ozan Rafael AlbertT- nın evı önune Rafael Albertı ka- rartma yapılan pencerelerde bu kamyonu beklemektedır Motor homurtusunu duyunca çıkar, su- rücunun yanına otunır ve Madnd dışına doğru hareket ederler Kamyonun yiıku, Velazquez'ın "Las Menınas" ve Tzıano'nun "5. Carlos " tablolarıdır Mad- rıd'ın düşeceğını anlayan cumhu- rıyet hukumetı, ozan Rafael Al bertı'yı Ispanyol halkının malı bu ıkı değerh tabloyu Valenaa'ya gö- türup guvenlı bır yerde saklamak- la görevlendırmıştır Rafael Al- bertı, Alman uçaklarının aralık- sız bombaladığı Madrid'den, Va- lencıa'ya goturur ve tehhke geçın- ceye kadar saklar tablolan Söz konusu kuşatma sırasında, Mad- nd'dekı belü başlı tüm sanat ya- pıtlanm aynı yöntemle güvence altına ahr cumhurryetçıler Prado Sarayı'mn bombalanmasından, belkı de kendı ölumlennden da- ha çok korkmaktadırlar Velazquez'ın "Las Meninas" tablosunu seyrederken bu öykü- yu bıhnek, başka bır tat bırakıyor ınsanın hançeresınde Rafael Al- bertı, Fedenco Garcıa Lorca'nın en sevgıh arkadaşı, "27'üler" dıye bılınen ozanlar kuşağının en bu- yüklennden bın ve hayatta kalan sonuncusu Rafael Albertı'lenn omuzları ustunde şavkıyan Mad nd göğu daha. yuksek ZURİH — Daha uzun yaşamak ıçın ılle de sporcu olmaya gerek yokmuş Dallas Aerobıc Enstıtü- sü'nun ıncelemesınde varılan so- nuv böyle. Haftada birkaç kez ya- rım saatlık hızlıca yurumek kalp ve>-a kanser nedenıyle zamamn- dan önce olumu yuzde 50 oranin- da azaltıyormuş Inceleme 20 ıle 65 yaş arasında 10224 erkek ve 3120 kadını kap- samış. Başlangıçta tumü sağhk de- netunınden geçen bu kışıler, 15 yıl boyunca gozlenmış Ancak guçle- nne göre 5 ayn gruba ayrılmışİar. Ilk basamak bızım lısede "tekautler" dı>e adlandırdığımız topluluk 12 sımfa kadar rapor- la ıdare edıp haftadakı tek jımnas- tık dersınden bıle kaytaranlar gı bı neredeyse yurumeye üşenen, merdıven venne asansör kullanan, sporla ılgüen belkı TV'yı ızleme- len veya gazetede okumalanyla sı- Orta ıkı grup deneylen ıse ken- dını dışlayanlar değıl, yurümeyı seven, ev bahçe ışlenyle uğraşan, arada sırada da spora bulaşanla- n oluşturmuş Son topluluk, tenmın tam de- yımıne uygun sporcularmış 15 yıl suresınce toplam gözlenen 13344 bıreyden 283'u otekı dunyaya goç- muş Çızelge şöyle Bınncılerde ölum oram, erkeklerde 39 5 kadın- larda 25 5 Dığer 4'e ayrılanlarda ıse baylarda 18 6, bayanlarda 8 5 Buyuk Mıllet Meclısı'ndekı kı- yak emeklilik uğraşılannı okuyun- ca adı geçen ınceleme aklıma ta- kıldı Çünkü bır yerınde "Köpek dolaştırmak bıle sağiığınıza bir katkıdır" tumcesı geçıyor Bu hay- vanların kalkmasından yatmasın- dan önce tasmayı tutmak da ışe yaradığına göre parlamenterlen- mızın yemden seçüememe duru- ruunda butçeye bır de köpek alı- mı ödeneğı koysak ve ınsanlığımı- zı sergılesek nasıl olur dersınız''
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle