Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/10 PAZAR YAZILARI 4 ŞUBAT 1990
Roma'dan New York'tan
Tekele karşı habergreviNİLGUN CERRAHOĞLU
ROMA — Bu hafta bır gun boyunca Italvanlar
dunyadakı gelışmelere kapalı bır ulkede yaşadılar
Basındakı tekelleşmeye karşı yazılı basın, televız
yon \e radyonun haftabaşında yaptı|ı greve spor
gazetelerı bıle katıldı Yerel gazetelen de ıçeren ba
sın grevı boyunca Italya'nın dunyaya açılan tek pen-
teresı Vatıkan Radyosu oldu
Grevı kamuoyunda basın tekelleşmesıne karşı
hassasıyet yaratmak ıçın duzenleyen Basın Federas
yonu, yasalarla bu gelışmenın onu alınmadığı tak
dırde yenı gırışımlere başvuracağıru açıkladı On
üç yıldır basın sektörundekı reklam alanı ve dev
ekonomık çıkarlann denetımını bekledıklerını ıle
n suren basın federasyonu ılerı gelenlen, sektörun
ozel televızyon kralı Sılvio Beriuscom ıle "Fıat"
arabalarınm sahıbı olan Gıannı Agnellı gıbı ıkı
multı-mılyarder arasında pa>laşılmasına karşı çı
kıyor Federasyonun genel sekreterı Gıulıana del
Bufalo, uzun suredır planlanmakta olan grevın ge-
rekçesıru "Haber sektoru, yalnız pazarın vasaları
>a da ışadamlannın kararlanna bırakılamaz. Ba-
sın sektörundekı çıkarlann kamunun çıkarianyla
uyum sağlaması gerekır" dıyerek açıklıyor
Komunıst Partı'nınyayın organı "L'Unıta" ıse,
grevın ardından konuya ayırdığı başyazısında ka
muoyunu "Herkese aıl ortak bir mal olan ha-
berieşme ozguriugunu korumaya" çağırdı Tum
ltalyan basmı gıbı konuya genış yer veren "L'U-
nıu", gazete bayılen başına gıden ttalyanların yal-
nız Beriuscom ya da Agnellı've aıt gazeteler ara
sında bır seçıme zorlanmasırun zaten "ltalyan de-
raokrasısının aldığı bu\uk tara\ı orla>a ko>ar
nıtelıkte" bır gelışme olduğunu behrttı ItaKa, A\-
rupa Topluluğu ıçınde basındakı trostleşmevı on
leyen yasalann bulunmadığj-tek ulke olarak tanı-
nıyor Basın sektörundekı mevcut olıgarşık yapı
sı>la dunyada bır benzerının Brezüya'da olduğu orıe
suruluyor
"Valnız ltalva'da değıl, Ispanyol ve Fransız ozel
ğu bır basın kartelını denetlemek anlamına geüyor
Radyo, basın ve televızyondakı gucu Berluscom'-
>e basın sektörundekı reklamların yuzde 55'ını
kontrol etme olanağını verıyor
özel televızyon ıse Italya'da hemen hemen tama
men Berlusconı'nın ehnde Mılano'da oldukça mu-
tevazı bır muteahhıt olarak ış vaşamına atılan ve
kısa surede buyuk bır ınşaat şırketı edınen Sılvio
Yalnız Italya'da değıl, Ispanyol ve Fransız ozel
televızyonlarındaki varlığıyla da Avrupa çapında bır
'Yurtaş Kane'e donuşen Silvio Berlusconi, Mondadori
yayın grubunda yonetim kurulu başkanlığını cle
geçırmesınden sonragunluk gazetelenn yuzde 39.5'ini,
haftalık dergılerın ıse yuzde 53'unu denetleyebılecek.
Geçen hafta, basındakı tekelleşmeye karşı yazılı basın,
televizyon ve radyonun yaptığı 1 gunluk greve spor
gazeteleri bile katıldı.
televızyonlarındaki ("La Cıng") %arlığı>la da \\-
rupa çapında bır "V urttas Kane"e dönuşen Sılvio
Beriuscom, "Mondadon" yayın grubunda yone-
tim kurulu başkanlığını ele geçırmesınden sonra
gunluk gazetelenn yuzde 39 5'unu, haftalık dergı
lerın de yüzde 53'unu denetlevebılecek Bu, arala-
rında "Repubblıca" gıbı ulkenın en etkın gazete-
sının ve "L'Espresso", "Panorama", "Epoca",
"El Eoropeo" • *aş!ıca dergılerın bulundu
Berluscom, "Canale 5", "Retequattro" ve "İta-
lia 1" gıbı ülkenın en bellı başlı uç ozel televızyon
kanalının yanı sıra doğrudan ya da dolaylı yollar-
dan tum kuçük kanallan da denetlıyor Yasalar
dakı ve pıyasadakı boşluklardan yararlanmasıru çok
ıyı bılen ünlu ışadamı, kendı tekelındekı televızyon-
larda vapmak ıstedığı ıdeal haber programmı,
(Italya'nın en guçlıl partısı Hırıstıvan Demokrat
lar'ın genel sekreterı) Forlanı, (halyan solunun
guçlu lıderı, hükumet ortağı) Craxi ve (Başbakan)
Andreottı'ye genış yer verecek bır program olarak
tanımlıyor tktıdar odaklarıyla olan ıyı ıhşkılerını
hıçbır zaman gızlemeyen Beriuscom, özellıkle so»-
yalıst Bettıno Craxı ıle olan yakın arkadaşlığıyla
tanınıyor Iktıdar çevrelenyle olan bu yakın ılışkı-
len, 70'lerden bu yana ceşıtlı hukumetlenn tröst
leşmeye karşı hazırladığı yasa tasanlarını boykot
ederek "Mondadon" grubunun başına gelmesıne
olanak sağlamış bulunuyor
Televızyondakı gucunun yanısıra şımdı yazılı ba-
sını da "Mondadon" sayesınde ele geçıren Berius-
com'ye karşı kamuovunda gelışen hassasıyetı, ya-
yın grubu ıçınde patlak veren guç mucadelesı bus-
butun kamçılıyor Italya'nın basın cangılında Ber
luscom ıle aynı grup ıçınde kıyasıya guç mucade-
lesıne gıren bır dığer unlu ışadamı ("OlıvettT'ıun
sahıbı) Carlo de Benedettı de grup ıçındekı hısse-
lenmn payının kuçukluğune rağmen, "Repubblıca"
Gazetesı ıle "L'Espresso" Dergısı gıbı en etkın or-
ganları ele geçırmeve çalışıyor Ayru grup ıçınde yer
alan ıkı dev ışadamı arasında, 40 yıldır İtalyan ban-
kacılık sektönınun en buyük guçlennden bırı olan
Ennco Cuccıa arabuluculuk yapıyor Bu arada par
lamentodan geçmesı ıstenen bır antıtröst yasası bek
leyışı sıirerken, Beriuscom ımparatorluğunda her
an ortaya çıkabılecek olası bır bölunmeden söz edı
lıyor Ne kı "Repubbtka" Gazetesı'nın Mondadon
grubundan aynlmasım ıçeren bu söylentılen hemen
yanıtlayan Beriuscom, hıç ıstıfiru bozmuyor
"Repubblıca" gıbı etkın bır gazeteyı elden çıkar-
makiansa, özel televızyon kanallarından bırınden
vazgeçmeye razı olduğunu söyluyor ltalyan yayın
ımparatonı
Lağımlardan
metropollereGecesine 150 dolar verdığım otel odasında sular
kesilince/Sizdehacetinizilağımagondermeyiverin
canım' dedi otel gorevlisi. Goytisolo'nun New
York'ta bır otelde başına gelenlen anımsadım.
NEDİM GURSEL
NEW VORK — Beşıncı cad-
deyle kırkdördüncü sokağın keşıs-
tığı köşede taksı beklerken gör-
dum, o soğukta nasıl dıkkatımı
çektı anlamış değılım Bır kuçuk
fotoğrafın ustune sekız sutundan
çekılmış kocaman, kara puntolu
bır manşet "Wbere ıs the rat?"
Adam kapanı kurmuş ama, fare-
yı vakalayamaınış "Fare nerede"
dıye soruyor Pekı kıme soruyor''
Okuyuculara mı, Amerıkan ka-
muoyuna mı, Be>az Saray'a mı odada kalakaldım
dermek Resepsıyona telefon et-
tım Ehnde "talkie walkie"sıyle
ırı kıyım bır zena daldı odaya
Ağzında sonmuş puro, kıçında
duşuk pantolon, gozler fıldır fıl-
dır "Bea muhendts degüım", dı-
ye başladı söze, "Ben mubendıs
degüım tabıı Bu otelın gece bek-
çısiyim Kabtnda, ama su veremefn
sıze. tcabında su dokenm, kuçuk
su dokenm, su de oyle yapın, ha-
cetinızı lagıma gondenneyıverin
canım!."
Gecesine 150 dolar verdığım
Ve nedense
yoksa"
7
Fare, Nonega. Sanırsın
dünya Amerıkalınınçıftlığı Vıet-
nam'da, Turkıye'de, herhangı bır
azgelışmış ulkede nasıl davranı-
yor, nasıl bır kovboy edasıyla sı-
Iaha sarüıp caka satıyor, Saloon'-
un duvarına "Wanted" dıye afîş
yapıştınyorsa otelde de öyle Ge-
ce soğuktan borular donmuş, su
kesıldı Ne duş almak mumkün ne
sıfonu çekıp hacetım çukura gön-
StockhohrCden
Sosyal demokrat
betonda çatlak
Önceki pazar gunu Upp&la kentinde toplanan
işçı kokenlı bır grup SAP uyesi, yenı bir sosyal
demokrat parti kurma hazırhğı içinde olduğunu
açıkladı. Olay SAP çevrelerinde şok etkisi yarattı.
YAVUZ BAYDAR
STOCKHOLM — Avrupa sos
yaJ demokrat hareketımn "beton
orgntu" lsveç Sosyal Demokrat
İşçı Partisı (SAP), rusan soniann
da kutlanacak 101 doğum yıldö-
nümune tarıhınde eşıne ender
rastlanan türden bır çatlakla gı-
rıyor
önceki pazar günu Uppsa
la kentinde toplanan işçı kökenlı
bır grup SAP üyesı, yem bır sos
yal demokrat partı kurma hazır-
lığj ıçınde olduklanru açıkladı Bu
ılgınç haber, lsveç toplumunun
her katmanında sarsüması gıiç bır
yerleşıkhk kazandığına ınanan
SAP çevrelennde şok yaratırken,
sıyasi arenadakı tartışmayı da ha
reketlendırdı
SAP yönetjcılennın Bolşevık
Devnmı sonrasında devrımcı sos-
yalıstlenn örgutten kopmasından
bu yana en addı ıç bunalımlardan
bırıyle karşı karşıya olduğuna ke
sın gözüyle bakılıyor 70 yıl ara-
lıkla meydana gelen ıkı olayın
arasında hafıf bır benzerlık de
var Partıdekı bölunmenın başı-
nı etkın sendıkacılıkları ve bugu-
ne dek surdurduklen ınatçı ıç mu
halefetlen ıle tanınan "sokular"
çekryor Tasarlanan yenı partımn
kurucuları arasında uç ısım öne
çıkmakta Bunlardan ılkı, SAP
ıktıdannın 1980'lenn ortalannda-
kı ekonomık polıtıkalarına pro-
testo mtehğı taşıyan ünlu "Dala
Çagnsı"nın mımarı, sendıkacı
Ake Wıklnnd. lkıncısı, Tarım U-
çılen Sendıkası'mn Uppsala tem-
sılcısı Kjell Enksson; uçuncusü ıse
yıne Uppsala'da bır hasianede ço-
cuk hastabakıcısı olarak çalışan
Ingmari VValberg Ortak payda-
ları, kendı deyışlenyle, "SAP'ya
oy veren dargdiriı kesımı temsıl
edıyor olmalan."
Bu uçluyle bırhkte Uppsala'da
kı toplantıya katılan 20 kadar
SAP üyesı sendıkacı, yenı partı-
mn ısmırun şımdılık "tşcı Lıstesi"
olacağını, kalıcı ısmın ve polıtık
hedeflenn önümüzdekı aylar jçın-
de düzenlenecek bır 'nkskonfe-
rans'ta, yanı bır "kurucu kunıl-
tay"da belırieneceğım bıldırdı
Şımdılık bır partı platformu
arayışı ıçınde görünen ve "kunı-
CB kunüu>" günlenne kadar ış-
çıler arasında nabız yoklayacak
olan sol bölunme, SAP'ın gelır
dağılımı pohtıkasına ve partı, yo-
netıcı kadrosu ıçındekı karıyer
tutkusuna duyulan derın hoşnut-
suzluktan kaynaklanıyor Bır tur
olarak meydan vermeyen, filızle
nen muhalefetı ıçınde kolayca en-
ten bır partı olarak tanınıyor
Uzun surelı ıktıdann partıye ka-
zandırdığı enformasyon ve propa-
ganda gucu yabana atılır turden
değıl Bu vüzden "solcular" par
tı örgutunun her katmanında yo-
ğun bır dırenışle karşılaşacaklar
SAP'ın şu anda tanhının en du-
şük oy desteklennden bınne sahıp
olması (yuzde 35 8) da bıraz da bu
nedenle ortaya çıkmış olsalar bı-
le, "solcuiann" aleyhıne kullanı-
lacak bır faktör Çok büyük ola-
sılıkla, SAP yönetımı, kendı ıçı-
den doğacak "soicu" bır partıyı
sağ muhalefete ıktıdann yolunu
açmakla suçlayacak
Yeşıller'ın parlamentoya gıre-
rek var olan sıyasi çerçeveyı çat-
latması bıle, Isveç'tekı yerleşık
ınancı tam tamına kırmış değıl
Burada klasık sağ ve sol yelpaze
de yenı bır partıye yerleşıkhk ka
zandırmaya hâlâ olanaksız olarak
bakılıyor "İşçı Lıstesi". dev
SAP'a karşı nasıl bır profil gehş-
tırecek
7
Ake Wıklund bu soruyu
"fıbrikalardan medıse gıdecek tş-
çılerın, dargelırlılerm sa\ısı
artmalı" dıye yamtlıvor, ancak bu
yeterlı değıl Yenı partı "knrucu
kundtty"a kadar çe\re, gelır da-
ğüımı, vergıler, sağlık, eğıtım ve
enerjı gıbı alanlarda somut polı
tıkalar belırlemek zorunda fsvee-
lı, ne kadar çekıcı / renklı olursa
olsun, boş lafa, kof vaade oy ver
mıyor çunku
tşler yolunda gıder de bır partı
olarak kurulursa, "İşçı Lıstesi",
gelecek yıl yapılacak seçımlerde
bır belırsızlık faktöru oluştura-
cak Geçen seçımlere kadar Is-
veç'te sıyaset maçı ıkı takım ara
sında (sağ ve sol bloklar) oynan-
mıştı Bu geieneğı Yeşıller kırdı
Sosyal demokrası ıçındekı bölun-
me ne getırecek'' Isveç modelı, ye-
nnı yavaş yavaş Norveç ya da Da-
nımarka modelıne mı terk ede-
cek'' Gelecek, anahtar partılenn
mı''
"Solcular" eğer SAP ıle komu-
mstler arasına yerleşırse, bu soru
ların çengellerınden kurtulmak
kuşkusuz bır haylı guç olacak
Madnd'tekı 430 bin metre karelik Retıro Parkı'nın ortasmdakı gölde mermerden aslanlar kayık sefası yapan Madndhlen seyredıyor.
Madrid'den
Madrid'in göğü daha yüksekKıyılan Manhattan duvarlarına donen
Ispanya'da, başkent Madrid'ın yuksek
maviliğıni genış yeşillıkler ustune kanat gererken
gormek, inanılmaz gibi geliyor; oysa gerçek.
ken görmek, inanılmaz gıbı geh-
yor, oysa gerçek Dört mılyonluk
bu kocaman kent, Avrupa'mn en
çok yeşıl alana sahıp başkentı
Tam merkezınde bırbırınden gü-
zel parklar var Bunlardan en un-
lusu dunyanm en bıiyük resım
müzelennden Prado Sarayı'mn
yanıbaşındakı Retıro Parkı Eskı
adıyla Buen Retıro, tam 1 mılyon
430 bın m2>
hk bır alana yavılıyor
Gözlerımn yeşılını 15 yuzyılda
Kastılya Kralı 4 Henn zamamn
da açmış, Madnd göğünün mavı-
sıne Çok şaşırdık1
Tam beş yuz
y.ldır, kımsenın aklına gelmemış
bu kentın göbeğmdekı-görkemlı
alaru parselleyıp beş yıldızlı, on
yıldızlı oteller dıkmek Cık, cık,
vallahı1
Ne tereyağlı kârlar, ne
ballı komısyonlar getırırdı oysa
Retıro Parkı'nın 16 kapısı var.
MİNE G.SAULNIER
MADRİD — Yolunuz Ispanyol
başkentıne duşerse bır gün, gök
acımasızca mavıyse ve kıs rüzgâ-
rı, terk edecek bır sevgılırun üık
kokulannı taşıvorsa eğer, önünu-
ze ılk çıkan Madrıdlıyı çevırıp,
sankı gerçekten farklıymış gıbı
gokyuzunun nıçın "boyle" bır
mavı olduğunu sorun Alacağınız
yanıtın şursellığı karşısında, soru
nun onemı kalmaz Madnlenyo
(Madrıdiılere boyle denıyor), boy-
nunu buker ve hınzırca gulumse
yerek "Madnd'ın gogu daha
yuksekür" der
tğrenç bır betonculuk furyasın
da, kıvıları Manhattan duvarlan
na dönen Ispanya'da başkent
Madnd'ın yuksek mavılığını ge
mş yeşillıkler ustune kanat gerer-
Mınık patıkalan ızleyerek güzel
yontulann taçladığı göbekJere, gül
bahçelerıne, Japon bahçelerıne
varıyoruz Hangı yolu tutarsak
tutalım, sonunda yüreğın güzel-
lıklere hopladığı bır noktada bı-
tıyor gezıntı Parkın bu bölümO
böyle özenle kesılıp bıçılmış Bır
bölumu ıse orman havasında öz-
gurce yukselen ağaçlann egemen
lığıne bırakılmış Koru bölüroun-
de genç Madndhlen sabah erken
den kızlı erkekJı kosarken görmek
olası Parkın ortasında bır de göl
\ar 143 hektarhk bır taramadan
yorgun düşen ayaklarınızı göl kı-
yısındakı kahvelerden bırınde ka-
lafata çekerken, mutlu gözlenmz
sulara ınen görkemlı merdıvenle-
rı mermer aslanları, sütunların
kıvnmlarında guneşlenen ya da
kayık sefası yapan Madndhlen re-
sımlıyor belleğmıze
tspanya olur da Çıngenesız olur
mu' AIlı yeşıllı entansı, esmer
buklelen ıle bır "GiUna" yakla-
şıyor yamnıza Sankı Rumeuhısa-
n'nda çay ıçıyormuşken gıbı, baş-
ka bır dılde, ama aynı sözcükler-
le "Falına bakaayım, buyu bo-
zaayim, kismetın kapalıyse çoze-
eyim!" der de, dayanabılır mısı
nız
9
Alışkın Madndlılenn sınek
kovar gıbı gıtgıtledıklen, gazete-
lerıne gömülerek sırtlannı dön-
düklerı Çıngene güzelıne, tunst
rahatlığı ıçınde uzatırsınız elınızı
ve dınlersınız yüzyıUık omnınü-
zttn, doğacak ıkı çocuğunuzun \e
dıişmanlanruzuı öyküsunü Falcı
Çıngene tıpkı Rumehhısan'ndakı
gıbı önce 500 peseta dıye dıretır,
sonra 200'e fit olur Retıro Par-
kı'na bır pazar gunu elbette Tur
kıye'yı duşünmeye gehnmez Ama
yollara sıra sıra dızılen tansıyon-
cuları, tartıcıları, kurabıye ve su
satıcılannı gönıp de Istanbul'u
anmamak olası mı''
Retıro Parkı'nın ıçınde bır ra-
sathane, brr sergı sarayı, birkaç da
koşk var Bu köşklerden en güze-
lı, krıstal camlarının pırıltısı
önündekı havuza yansıyan "Str-
ça Saray". 18 yüzyıldan kalma
bu mücevherın ıçınde soyut yon-
Juan Goytisolo'nun New York'-
ta bır otelde başına gelenlen
anımsadım
Gece yatınca tuhaf bır sertlık,
kıçına batan bır şeyler fark edıyor
Juan önce pek aJdırmıyor Ama
kıpırdadıkça, yorgunluk ve uyku-
suzluktan yatakta dönüp durduk-
ça, şıltenın aitında bır şeyier ol-
duğunu anlıyor Kaldınp bakııı-
ca bır de ne görsün, kapkara bır
tabanca' Bu durumda ne yapılır
kı' Ya sahıbı sılahıru almak ıçın
gen dönerse' Belkı de az önce ış-
lenen bır cınayetın suç aleüdır bu
sılah
1
Bır arama yapılsa al başı-
na belayı' Juan korkarak alıyor
tabancayı, kör bır ışığın aydınlat-
üğı, uzerlerıne basıldıkça gıcırda-
yan merdıvenlerden aşağıya ımp
gece bekçısıne doğru yürüyor
Adam denn bır uykuda Resepsı-
yonda başka kımse de yok Ta-
bancayı uyuyan gece bekçısının
önündekı tezgâha sessızce bırakı-
yor, sonra ayaklannın ucuna ba-
sarak odasına dönüyor Ama sa-
baha dek uyuyamıyor tabıı Ertesı
sabah, hıçbır şey olmamış gıbı
aşağıya ımp hesabı ödedıkten son-
ra daha pahalı bır otele gecıyor.
Goyiısolo ıle sık sık New
York'dan konuşurduk Daha
doğrusu o anlatır ben dmlerdım
Bır gun "Juan Sans Terre" (Yurt-
suz Juan) adlı kıtabında Manhat-
tan ıle ılgılı bölümü okuyunca
New York oteüenyle lağımlar ara-
sındakı ılışkıyı kavradım Goytı-
solo Manhattan'ı yeraltında, ıslak
mahzen ve tünellerde gunışığına
çıkmayı bekleyen sürüngenlenn
yaşadıkları fantastık bır yer ola-
rak betımlıyordu Lağımlardan
evlenn, otellenn tuvaletlerıne gı-
rıp ınsanların rahat ve burjuva
duzenlerını altüst edecek olan bu
korkunç yaratıklar, yazann gö-
zunde, toplum dışına ıtümış ınsan-
lar, marjınallerdı Goytısolo on-
lara ılgı duyduğundan, kendı ya-
şamını gıderek onlann dünyasıy-
la özdeşleştırdığınden New
York'u bu- yeraltı ormanı gıbı
görmuş, öyle anlatmak ıstemıştı
Bazı sanatçılar lağımlardan gırer
metropollere
Zürih'ten
Erken
ölmemek
için
Haftada birkaç kez
Gümülcine'den
Profesyonel milliyetçilik bu mu?w »-*.«. ,U11^UM[, R<llIlu Geçen şiddet olaylannı başlatan 'fanatik'
seioönıne getınien k"sVtIamaiar- grubun 'milliyetçi' maskesı altında faaliyet
dan, 1991'de yururiuğe gırecek gosterdiğinı gerek azınlık ılerı gelenlerı gerek
yerel makamlar bılıyorlar. Sokaklar cam
kırıklarıyla, taş parçalarıyla dolu.
olan vergı reformundan, Malıye
. Bakanı Kjell-Olof FekJt'm başmı
çektığı serbest pıyasa ekonomısı
ıle artan flörtten, "işçi sınıfının
deger ve hedeflenne yabancıla-
şan" yönetıcı kadrodan hoşnut
suzluk duyan SAP secmelennı
kendısıne çekmeyı umuyor
Feldt'ın 1982'den berı uygulaya
geldığı, alışılmışın ötesınde lıbe
ral özelhkler taşıyan ve özel gırı
şıracılığı çeşıtb yönlerıyle teşvık
edıcı mtelıklı polıtıkalan, "İşçı
Lıstesi" temsılcılerıne göre,
SAPY'sagın kucagına atmış" ve
bır "uçle ıkı loplumu yaratmış"
durumda Toplumun uçte bırlık
dargelırlı kesımının yaşam stan
dardı sürekıı gerılerken, dığer uçte
ıkıhk kesımle arasındakı uçurum
büyurken, ışçılenn sosyal refah
devletı kurma yolunda onyıllar
bovu kurduğu "kaleler"de bır bır
duşüyor "tşçı lislesi" ışte bu uç
t« bırlık kesımın kıtle örgütü ol
m a yolunda
Ancak ustlenılen ödev hıç de
olay degıl SAP, ıçınde fraksı-
>nlann oluşmasına geleneksel
STELYO BERBERAKİS
GUMULCINE — Balkan ulke-
lerı arasında belkı de en fazla ge-
lışmış olan ulke Yunanıstan Av-
rupa Topluluğu'na 10 yıldan bu
yana tam uye olan bu ulkenın dı-
ğer bır avantajı da tanhı kulturu
Bu kultur, gen kalan Avrupa ul-
kelen tarafından benımsenmış ve
neredeyse kendı külturlennın
"beşigı" olarak kabul edılmış Bır
yandan turızm ve denız tıcaretın-
den, dığer yandan AT'den sağla-
dığı gehrlerle gelışen Yunamstan'
da, vatandaşların "zengın", dev
letın ıse "fakır" olması gıbı, ılgınç
bır durum ortaya çıkıyor Devle
tının "fakır" oluşu bır bakıma
vergı sıstemının bıraktığı açık
"pencerelerden" gırış ve çıkışla-
rın bolca olmasından kaynaklam
yor
Ancak Yunanıstan'da oyle bır
bölge var kı, ulkenın ortalama
standartlarına hıç uymuyor Bu
bölgede 1923 Lozan ^ntlaşma
sı'ndan bu vana azınlık statusun-
de bulunan Musluman Turk azm
lığı yaşı>or En >oğun yerleşım
merkezlerı ıse Yunanca'da
"Komotını" ve "Xanthl", Turk
çe'de ıse "Gumnlcıne" ve
"Iskeçe" olarak bılınen kentler ve
bunların vöresındekı koylerden
oluşuyor Kuzey Yunanıstan'da,
Selanık ve oradan Kavala'ya ge-
çıldığınde, bu kentlerın Yunanıs-
tan'ın doğu sınırına yakın, gelış-
mış en son kentlen olduklan dık
katı çekıyor Kavala'dan sonra 56
km doğuya gıdıldığınde Iskeçe
kentıne, oradan 60 km sonra da
Gumulcıne kentıne varılıyor
Gumulcıne kentınde meydana
gelen son şiddet olaylan, bu böl
gedekı ınsanlann sosyal yaşantı
lannı da akla getırıyor
Yunanıstan'ın resmı polıtıkası
na göre "Musluman", ancak ken-
dılennı "Tork" bılen bu ınsanla
rın buradakı varlığı, Yunanıstan'-
ın bu bölgesını "az gelişmış" bır
bölge halıne getırmış Çünku gel-
mış geçmış Yunan hükumetJenmn
"Turkıve'den gelecek olası bır
saldın" teorısı, bu bölgedekı ya-
tınm >a da kalkınma planlanna
engel olmuş Gumulane'ye oranla
daha gelışmış olan tskeçe kentin-
de dahı "az gelışmişlik" dıkkat
çekıyor Iskeçe ıle sınır kentinde
kı "çağdaş" kent Dedeağaç
(Aleksandrupolıs) arasında kalan
Gumulcıne ıse adeta bır kasaba
dan farksız Yollarda dolaşan
azınlık kadınlan çarşaflara bu-
runmuş, bazı yaşlı erkeklenn ıse
Osmanlı geleneklenne uygun gıy-
sılen dıkkatı çekıyor Dımne bağlı
olan bu azınlık uyelen evlenme,
sunnet, cenaze gıbı sosyal ışlem-
lerı ıçın ılkonce bölge muftuluğu-
ne, daha sonra Yunan raakamla
nna başvuruyorlar Cuma günlen
dolup taşan camıler, sunnet ya da
duğun şenlıklen ıçın kıralanan sa-
lonlar, bayram gunlerınde el öp-
me zıyaretleıı hep bu azınlığın
sosyal özellığı Genç Hınstıyan
kızlarının mını etekli gıysılerı de
ayrı bır tezat oluşturuyor
Aynı bölgede yaşayan Hırıstı-
yanlarla "dostluk" ılışkılerını ko-
ruyan azınlık uyelen, Kıbns, Ege
gıbı sorunlar alevlenınce Istan-
bul'dakı Rum azınlık uyelen gıbı
içgudusel bır bıçımde "korkuya"
kapıhyor
Gumulcıne ve tskeçe kentlerı-
ne gırıldığınde uzaktan görulen
carm mınarelennın, luhselenn çan
kulelen arasında yukseldıklen go-
ruluyor Turk azınlık uyelerımn
bu kentlerde topluca yaşamayı
tercıh ettıklerı mahalleler ıse ter-
temız, yolları parke taşlanyla dö-
şenmış, bazı evlerı "tanhı eser"
nıtelığınde Yunanlılarla Turk
azınlık uyelen, sahıbı Turk olsun
Yunanlı olsun aynı dukkânlardan
alışvenş yapıyor Azınlık uyelen
arasında, yuksek öğrenım görmuş
olanlann dışında Yunanca dılını
bılmeyenlenn çoğunlukta olması,
bölgedekı Hırıstıyanlarla "daha
ıyı ılışkıler" kurulmasını engellı-
yor doğal olarak
Yabancı bır tunst, Batı Trak-
ya bölgesme "ayak bastıgı" an-
dan ıtıbaren "doguya" doğru gıt
tığını derhal fark edıyor Batı
Trakyalı Türklerın "fakir", Yu-
nanlılann ıse "zengın" olduğu
söylenemeyeceğı gıbı, Musluman
Turk azıniığının devlet yasalan
karşısında Hınstıyan Yunanlılarla
"eşıt haklara sahıp olmadıklan"
da söylenemez Ancak Turk azın-
lık uyelennden olan avukatlar,
azınlık uyelenrun bu öz be öz hak-
larım "yetennce kullanamadıkla-
nnı", çunku "bılmedıklennı"
söyluyorlar Bundan yararlanan
bır grup Hırıstıyan "tefecilen"-
nın ıse bu nedenle oldukça kâr
etuklen göruşu yavgın Geçen şid-
det olaylarım başlatan "fanatık"
grubun, "milliyetçi" maskesı a>-
tında faaliyet gosterdıklennı ve
bunlann "profesyonel mıOıyetçı"
olduklanm gerek verel makamlar
gerekse azınlık ılen gelenlen bılı
yor Bu olaylardan sonra Gumul-
cıne'nın tertemız sokaklan, duk-
kânlardan ındınlen cam kırıkla-
nyla, tabelalanyla, taş parçalany
la dolmuş tnsarun ıçı burkuluyor
Son şiddet olaylannı protesto
edenlenn arasında aynı bölgede
yaşayan ve çoğunluğu oluşturan
Yunanlılar da bulunuyor Duk-
kânlann kınlan camlanmn derhal
onarılmasını, tertemız mahallele-
rın sokaklannda başı örtulu ka
dmlann yenıden dolaşmasını, ay-
nı ışyerlerınde yemden alış-venş
yapılmasını ve "korku dolu" ba-
kışlara bır an önce son verılmesı-
nı ısteyen Hırıstıyan komşulann
da sayısı bır haylı fazla
tu ekolunün mızrak ucunda, dev
bır yapıt sergüenıyor Paranoyak
Mınerva Yırmı metre boyunda-
kı demır kütlede savaş tannçası
Mınevra'yı seçebılmek oldukça
duş gucu gerektırıyor Ama
"Paranoya" bölümunu şıp dıye
göruyorsunuz Fakat bugunlerde
Ispanya'yı bırbırıne katan sergı,
Retıro Parkı'nın kapı komşusu
Prado Saravı'ndakı "Velazoiıez"
şölenı Uzunluğu bır kılometreyı
bulan kuyruklar oluşturan Mad-
v
«
l n l n
ndlıler, yağmur çamur dınleme- yuruyUŞ,
yen bır hayranlık ıçınde, "Res- o n c e OİUmU y u z d e 5 0
samlannRessam.-d.ye tanınan o r a n i n d a a z a l t i y o r m i
bu buyük ustamn tablolarım gör- *
meye koşuyorlar Tum Velazqu- DOĞAN ABALIOĞLU
ez'lar, dOnyamn dört bır yanında-
kı müzelennden gelıp ıkı aylığına
Ispanya başkentınde buluştular
En ünlu tablolanndan bırı olan
"Las Menınas" (Prensesın Oyun
Arkadaşlan) ıle ılgılı inanılmaz
öyku de söz konusu sergı dolayı-
sı ıle gündeme geldı
Yıl 1938 Cumhurıyetçı Mad-
nd, falanjıst ordulann önunde dız
çökmek uzeredır Soğuk ve açlı-
ğın kıskaçlannda can çekışen ken-
tın bombalarla aydınlandığı gece-
lerden bır gece, gızemh bır kam-
yon yanaşır ozan Rafael AlbertT-
nın evı önune Rafael Albertı ka-
rartma yapılan pencerelerde bu
kamyonu beklemektedır Motor
homurtusunu duyunca çıkar, su-
rücunun yanına otunır ve Madnd
dışına doğru hareket ederler
Kamyonun yiıku, Velazquez'ın
"Las Menınas" ve Tzıano'nun
"5. Carlos " tablolarıdır Mad-
rıd'ın düşeceğını anlayan cumhu-
rıyet hukumetı, ozan Rafael Al
bertı'yı Ispanyol halkının malı bu
ıkı değerh tabloyu Valenaa'ya gö-
türup guvenlı bır yerde saklamak-
la görevlendırmıştır Rafael Al-
bertı, Alman uçaklarının aralık-
sız bombaladığı Madrid'den, Va-
lencıa'ya goturur ve tehhke geçın-
ceye kadar saklar tablolan Söz
konusu kuşatma sırasında, Mad-
nd'dekı belü başlı tüm sanat ya-
pıtlanm aynı yöntemle güvence
altına ahr cumhurryetçıler Prado
Sarayı'mn bombalanmasından,
belkı de kendı ölumlennden da-
ha çok korkmaktadırlar
Velazquez'ın "Las Meninas"
tablosunu seyrederken bu öykü-
yu bıhnek, başka bır tat bırakıyor
ınsanın hançeresınde Rafael Al-
bertı, Fedenco Garcıa Lorca'nın
en sevgıh arkadaşı, "27'üler" dıye
bılınen ozanlar kuşağının en bu-
yüklennden bın ve hayatta kalan
sonuncusu Rafael Albertı'lenn
omuzları ustunde şavkıyan Mad
nd göğu daha. yuksek
ZURİH — Daha uzun yaşamak
ıçın ılle de sporcu olmaya gerek
yokmuş Dallas Aerobıc Enstıtü-
sü'nun ıncelemesınde varılan so-
nuv böyle. Haftada birkaç kez ya-
rım saatlık hızlıca yurumek kalp
ve>-a kanser nedenıyle zamamn-
dan önce olumu yuzde 50 oranin-
da azaltıyormuş
Inceleme 20 ıle 65 yaş arasında
10224 erkek ve 3120 kadını kap-
samış. Başlangıçta tumü sağhk de-
netunınden geçen bu kışıler, 15 yıl
boyunca gozlenmış Ancak guçle-
nne göre 5 ayn gruba ayrılmışİar.
Ilk basamak bızım lısede
"tekautler" dı>e adlandırdığımız
topluluk 12 sımfa kadar rapor-
la ıdare edıp haftadakı tek jımnas-
tık dersınden bıle kaytaranlar gı
bı neredeyse yurumeye üşenen,
merdıven venne asansör kullanan,
sporla ılgüen belkı TV'yı ızleme-
len veya gazetede okumalanyla sı-
Orta ıkı grup deneylen ıse ken-
dını dışlayanlar değıl, yurümeyı
seven, ev bahçe ışlenyle uğraşan,
arada sırada da spora bulaşanla-
n oluşturmuş
Son topluluk, tenmın tam de-
yımıne uygun sporcularmış 15 yıl
suresınce toplam gözlenen 13344
bıreyden 283'u otekı dunyaya goç-
muş Çızelge şöyle Bınncılerde
ölum oram, erkeklerde 39 5 kadın-
larda 25 5 Dığer 4'e ayrılanlarda
ıse baylarda 18 6, bayanlarda 8 5
Buyuk Mıllet Meclısı'ndekı kı-
yak emeklilik uğraşılannı okuyun-
ca adı geçen ınceleme aklıma ta-
kıldı Çünkü bır yerınde "Köpek
dolaştırmak bıle sağiığınıza bir
katkıdır" tumcesı geçıyor Bu hay-
vanların kalkmasından yatmasın-
dan önce tasmayı tutmak da ışe
yaradığına göre parlamenterlen-
mızın yemden seçüememe duru-
ruunda butçeye bır de köpek alı-
mı ödeneğı koysak ve ınsanlığımı-
zı sergılesek nasıl olur dersınız''