22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 ŞUBAT1990 • • * • HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19 Maç sonrası olay Futbolculara j | saldırı NECMİ GÜLÜMSEL Fenerbahçe'nin Sakaryaspor'la 2-2 berabere kal- dığı maç sonrası, taraftarlar Fenerbahçe Stadı'nın tribünlerinin tahtalarını kırmaya kalktılar. Daha sonra güvenlik güçlerinin çabası ile dışarı çıkan- lan taraftarlar burada da stat dışına çıkan F.Bah- çeli futbolculara saldırdılar. Sakaryasporlu oyun- cuları alkışlayan taraftarlar, futbolculann bulun- duğu aracın camlarını kırdılar. Maçm bitiş düdüğü ile galeyana gelen taraftar- lar futbolculann soyunma odaları girişini plastik şişeler ve para atarak engelledı. Bunun üzerine fut- bolcular sahada 10 dakika kadar beklemek zorun- da kaldılar. Bu arada F.Bahçeli Müjdat ve Abdül- kerim ağız kavgasına girdiler. Mujdat, "Berabere kaldınız artık şampiyon olursunuz" dedi. Bunun üzerine Abdülkerim, "Biz sahaya çıkıyonız ve for- mamızın hakkını veriyoruz. Ama siz hiçbir şey yap- mıyorsunuz ki" dedi. Sakaryasporlu önder ise "Hayatımda hiç bu kadar kötü bir F.Bahçe gör- medim. Bir takıma takdacaklan belliydi. Bu, biz olduk" dedi. Daha sonra soyunma odalarına gi- ren futbolculann soyunma odasında oldukça üzun- tulü olduklan gözlendi. Ankara Şube Sorumlusu Ufuk lncili ise soyunma odasında ağlarken futbol- culara sitem etti. Stadı ilk önce Schumacher daha sonra Nielsen terk etti. Daha sonra Veselinoviç polis kordonunda arabasıyla stadı terk etti. Futbolcular ise bir minübüs ile stadı terk etmek isterken birkaç ateşli taraftar tarafından taşla saldınya uğradılar ve minibüsün camları kırıldı. Birkaç taraftarın ise "Salı günü antrenmana gekceğiz ve yine baklava getireceğiz. Afiyet olsun" diyerek alay ettikleri gö- ruldü. Taraftarlardan güçlükle kurtulan futbolcu- lar Suadiye Oteli'ne sığındılar. Suadiye Oteli'ni bir süre dinlendikten sonra terkeden B.Şenol, VVişnevs- ki ve Hakan çıkışta taraftarlarla tartıştılar. Bu tar- tışma araya girenlerin sayesinde uzamadan bitiril- di. Dereağzına giden bir grup taraftar ise burada- ki soyunma odalannın camlarını kırdılar. Olaya el koyan güvenlik guçleri taraftarlan dağıttı ve geniş önlemler aldı. Maçtan sonra Veselinoviç, "Gerek benim gerek takım için bu bir darbedir. Beklemediğimiz bir so- nuçla karşılaştık. Hakemin kotu yönetimi 91. da- kikada faul çalması ve 92. dakikada da gol olması Brüksel Notları (3) bizi iki paandan etti. Ama takım geçen haftaya na- zaran daha iyi oynadı. Sakaryaspor maç boyunca kalemizde bir tehlike yaratamadı, iki kere geldiler ikisi de gol oldu. Biından sonra daha iyi oynayaca- gız" dedi. Bu arada bir grup F.Bahçeli taraftar da yöneti- mi protesto ederken "Ali Şen Başkan, Fener Şam- piyon, Aşık Istifa" diye tempo tuttular. Rıdvan İsviçre'ye gitti Rıdvan kontrol arnacıyla K.Şenol ile dün uçak- la İsviçre'ye gitti. Rıdvan, sakatlığı ile ügüi olarak da kontrol ama- cıyla gittiğini vurgulayarak, en kısa sürede takımın- daki yerini almak için sabırsızlandığım söyledi. TARAFTARIN ÖFKESİ — Maçın bitiş düdiiğü ile ga- leyana gelen taraf- tariar futbolculann soyunma odaları girişini şişeler ve para atarak engel- ledi. Maçtan sonra da futbolculan ta- şıyan minibüsan camını kırdılar. (Fotoğraf: Necmi Gülümsel) Sarı-Lacivertliler lig sonuncusu Sakaryaspor önüfıde galibiyeti koruyamadılar Fenerbahçe şaşırttı Fenerbahçe: 2 — Sakaryaspor: 2 GOLLER: Dk. 16 Aykut, 41 Oğuz, 45 Hakan, 90 Serdar STAT: Fenerbahçe HAKEMLER: Yavuz Karaozan (4), Mustafa Aslan (5), YusufGun- gör (5) FENERBAHÇE: Schumacher (4)- tsmail (3), Vişnevski (4), Mtijdaı (4), Erdi (4)- Hakan (2), Oğuz (4), R Şenol (4), Bilal (4) (Dk. 46 Niel- sen 5), Şenol 3 (3), (Dk. 66 Turan 2), Aykut (5) TOPLAM PUAN: 42 TEKNİK DtREKTÖR: Veselinoviç (2) SAKARYASPOR: Tanoviç (5)- Selçuk (4), Murat (5), AbdülKerim (4), Emt <5h Şenol f5), Mustafa (7), Aykut (4), önder (3), (Dk. 70 Serdar 5)- Hakan (5), Zafer (3) TOPLAM PUAN: 52 TEKNİK DİREKTÖR: Erol Togay (5) KULLAMLAN SERBEST ATIŞ: F. Bahçe: 13 - Sakarya: 13 CEZA ALAM İÇÎNDEN ŞUT: F. Bahçe 7, Sakarya 5 CEZA ALANI DIŞINDAN ŞUT: F. Bahçe 10, Sakarya 3 KALEYİ BL'LAN ŞUT: F. Bahçe 9, Sakarva 3 DIŞARI ÇIKAN ŞUT: F. Bahçe 8, Sakarva 5 OFSAYTA DÜŞÜŞ: F. Bahçe 3, Sakarya 5 KÖŞE ATIŞI: F. Bahçe 7, Sakarva 6 SARI KARTLAR: Tanoviç, Selçuk, Aykut (Sakarya) SEYİRCİ: 28J00, GELİR: 373.500.000 ARtF KIZILYALIN STAT: Skor-boardın krono- metresi 90. dakikayı gösteriyor. Fenerbahçe seyircisi stadı boşalt- ma üzere.. Ama hakem Karaozan bir türlu bitiş düduğünü çalrruyor. Bu 'son' dakikada cezaalanına or- taianan top Fenerbahçe savunma- sını karıştmyor ve Sakaryaspor Serdar'la beraberliğe ulaşıyor. tş- te bu anda Fenerbahçe ll'inden tribundeki taraftara, Teknik Di- rektör Veselinoviç'ten Başkan Metin Aşık'a herkes "buz" kesi- yor... Sonrası mı? Evet sonrası Fenerbahçe Stadı'nda öfke seli. Maç öncesi büyük tezahüratlarla sahaya çıkan "Schumacher"li Fe- nerbahçe, tribünlerden yağan pet şişe ve madeni paralar nedeniyle orta alanda "mahsur" kalıyor. ÖNEMLİ DAKtKALAR: Fe nerbahçe'nin ilk kombine akım 15. dakikada geldi. Erdi'nin yan alandan çıkardığı topu Aykut, Oğuz'a uzatu. Bu futbolcunun or- tasında Şenol 3 vurdu top savuu- madan döndü. 23. dakikada Ha- kan "çahm sevdası"na düşünce Fenerbahçe golden oldu. Oğuz- Hakan paslaşmasında genç fut- bolcu topu Oğuz'a uzatmayır; kendisi sürdü ve Tanoviç yatarak gole izin vermedi. Dakikalar 27'yi gösterirken F.Bahçe bir gol daha kaçırdı. Şenol 3 savunmanın ar- kasına ustaca bir pas attı, yerderı sert vuran Oğuz'du, ancak Tano- viç yine başarılıydı. 54. dakikada B.Şenol'un bomba gibi şutu Sa- karya kaie diregini sarsarken, ay- ru futbolcu 63. dakida bu kez iki adımdan topu avuta yolladı. GOLLER: Dakikalar 16'yı gös- terirken F.Bahçe bir korner atışı kullandı. Tanoviç'in yumrukladı- ğı topu Bilal cezaalanına doldur- du, Aykut aşırttı: 1-0. 41. daki- kada Aykut çabuk hareket edip topu Oğuz'un önüne bıraktı. Bu futbolcu bekletmeden vurdu: 2-0. tlk devrenin sonunda Sakarya- spor kaptanı Aykut cezaalanına topu ortaladı, F.Bahçe savunmas! ve Schumacher baktı, Hakan ka- fasını uzattı: 2-1. 90. dakikanırı 17. saniyesinde Sakaryaspor ser- best atış kazandı, cezaalanına or- talanan top sekti, 2. yan oyuna gı- ren Serdar dokundu: 2-2. MAÇIN ELEŞTİRİSİ Vallahi rezalet, billahi rezalet HALtT DERİNGÖR Fenerbahçe, dün de Sakaryaspor karşısmda sergiledigi oyun- da bu sloganlarla uğurlandı. Bize göre bu beraberlik sürpriz de- ğildi. Haftalardır çalınan bozuk bir orkestranın finalidir. Fenerbahçe, eger bu.haliyle ezkaza şampiyon olursa, yazık olur fenerbahçe'nin tarihi'kişilığine. Yazılt "öTiir'rakibi Beşiktaş'a. Ayıp olur futbol adına. Dun takımda Schumacher, Vişnevski ve Nielsen gibi ithal malları da vardı. Bunlann içinde en çok acıdı- ğım Nielsen oldu. Çocukcağız, kendini kanıtlamak için sağa so- la koştu. Rakiplerini oyaladı. Neye yarar ki? Arkadaşlanmn hiç- birinin ayakta duracak halleri yoktu. Bütün şanssızlığı böyle bir kötü takımın içine girmiş olmasıydı. Hakan'ın kötü futbolunu geçen hafta yazmıştık. Bu hafta, daha da kötüydü. Sanınm Sa- karyasporlu Hakan'ı gordukten sonra utanması gerekecek. Viş- nevski ha var, ha yok. Sakaryaspor lakımındaki eski Fenerbah- çeli Abdülkerim, Vişnevski'yi gördükten sonra herhalde kafa- sını taşlara vurması gerekecek. Schumacher, kanımızca takım için bir doping olsun diye oynatıldı. Ne yazık ki Fenerbahçeli futbolculann dopinge bile tahammülleri kalmamış. Schumacher de yediği golle bozuk orkestraya katılmış oldu. Fenerbahçeli futbolcular çoğu zaman komik pozisyonlara düş- tüler. Hele hele Turan'ın durumu içler acısı. Ramboluğu falan kalmamış. Rumbaya dönmüş. Bu çocuğu oynatmak ona kötü- lük yapmaktan başka bir anlam taşımıyor. Çok ilginç; Abdülkerim, Aykut ve Zafer. Bunlar Fenerbah- çe'nin 'iş yok deyip' postaladığı futbolcular. Schumacher, Niel- sen, Vişnevski, Sakarya'dan alınan Oğuz, Aykut, Serdar, bun- lar da kendilerine milyarlar verilen futbolcular. Sonuç, berabe- re. Futbol da berabere. Acaba buna 'futbolun cilvesi mi?' diye- lim, yoksa "hadi canım sende mi?" KISAKKA Sevyetler galip: ABD'nin California eyaletindeki Stanfoıd kentinde oynanan özel maçta, 40 yıl aradan sonra yeniden Dünya Kupası'na katılma hakkını elde eden ABD, Türkiye'nin de yer aldığı grupta 1. olarak finale yükselen SSCB'ye 3-1 yenilmek- ten kurtulamadı. Karşılaşmanın gollerini, SSCB'den 29. dakika- da Bessenov, 44. dakikada Che- renkov ve 68. dakikada Protas- so\; ABD'den de 42. dakikada penaltıdan Harkes kaydetti. Güreş: Turkiye Buyukler Gre- koromen Gureş Birinciliği, An- kara'da sona erdi. Yaşar Doğu Salonu'nda 3 gün suren miısaba- kalar sonunda, Ankara ve Istan- bul 4"er, Rize ve İzmir bolgeleri de l'er birincilik aldı. Diöer maçlar Bursaspor - Gençlerbirligi: 1-2 (Goller Dk. 6 Ali Bursaspor, Dk. 47 Kemal, Dk. 89 Olkan G.Birli- Ü). karşıyaka - Samsunspor: 1-0. (Gol: Dk. 14 Ulken Karşıya- ka). O ff _-.| Galatasaray Kuliibii'niin "Son 35 Yıl" adlı töreni dün Galatasaray Lisesi Te\fik O«J J * * p i k r e , sa ıo n u 'n ( ja düzenlendi. Beşiklaş maçından sonra Galatasaray Lisesi'ne gelen San-Kırmızılı futbolcular madalya aldılar. Son 35 >ıl içinde şampiyonluk görmuş sporcular için diizenlenen törende Galaiasaray caraiasında tum yuzlerin donuk olduğunu gözlendi. Beşiktaş'a roağlup olan futbolcular ise oldukça uzgundü. 2. Ligde dün A GRUBU: Bartınspor-E.B.Eyüpspor Giresunspor-D.Ç.Karabük Rizespor-Bulancak Jskişehir-S.Beykoz Kartalspor-Orduspor Kütahyaspor-Bakırköy Kasımpaşa-Çarşamba Kocaeli-A.Sebatspor B GRUBU: T.B.Edirne-İnegölspor Bandirmaspor-Sokespor C GRUBU: Ş.Urfaspor-K.Maraşspor Dıyarbakır-Niğdespor 3. Ligde dün Erzincan-Siirt K. H.YSE:Ertelendi Mersin I.YrVanspor Polatlıspor-Petrolofisi 2-1 1-2 5-0 2-1 4-2 2-1 1-1 0-0 2-3 3-1 0-2 1-0 1-0 1-1 7. GRUP: Bigaspor-S.Filamentspor : 2-1 M.Kemalpaşaspor-Karacabey: 3-1 Bahkesir-Bozüyükspor : 1-2 T.Linyitspor-Gönenspor : 2-0 Gölcukspor-lznikspor : 1-0 8. GRUP Tekirdağspor-Galata : 2-2 Lüleburgaz-Yücespor : 3-1 Uzunköprü-Pendikspor : 1-1 9. GRUP Sak. Karadeniz-Maltepe : 1-0 THY-Duzcespor : 2-0 A. Hisarı I.YrYalova : 0-2 E.Ereğlispor-İst.Kapalıçarşı : 1-1 Ü.Anadolu-Kilimlispor : 2-0 Bayrampaşa-Beylerbeyi : 0-0 Darıca G.Birliği-Gebzespor: 0-0 TOPLU SONUÇLAR ELTOPU: Çukobirlik-Kara Kuvvetleri Gucü: 39-33 (1. lig), An- karagücü - Trabzon Yalıspor: 30-27 (1. lig), Beşiktaş-Kılıçoğlu Toprakspor: 25-18 (1. lig), Halk Bankası - Trabzon 24 Şubat: 40-25 (1. lig), Arçelik - Eti Bisküvileri: 22-21 (1. lig), Kadıköy - Ankara Çankaya B. Spor: 17-24 (2. lig), Koııak Belediyesi - Istanbul Denizgücu: 26-24 (2. lig), Ferikoy - Karşıyaka: 36-24 (2. lig), Çukurova Üniversitesi - Ankara Asu Spor: 22-27 (2. lig), Adanaspor-Bağ-Kurspor: 25-26 (2. lig), tçel PTT Eğitimspor- Zoneuldak Üzülmezspor: 34-22 (2. lig), THY - Pertevniyal: 15-19 (bayan), Arçelik - ENKA: 28-26 (bayan), İzmir Belediyespor - Eti Bisküvileri: 25-17 (bayan), Altay - Anadolu Üniversitesi: 19-22 (bayan), TMO - Halk Bankası: 25-17 (bayan) BASKETBOL: S. Beykoz - Beşiktaş: 41-118(1. lig). Beslenspor - Karşıyaka: 85-86 (1. lig), Paşabahçe-İTU: 88-82 (1. lig), Be- şiktaş - Istanbulspor: 79-46 VOLEYBOL: Arçelik-Fenerbahçe: 3-2 (1. lig), Eczacıbaşı - Em- lakbank: 3-0 (1. lig), Sönmez Filamentspor - Halk Bankası: 3-0 (1- lig). Malatynspor: 1 Zeytinburnu: 0 HAKEMLER: Ahmet Akçay 17), Münir Tankbank (7), Halil Atılgan (7). MALATYASPOR: Carlos (7), Zafer (6), Zeynel (5), Ceyhun (6), Şehmuz (6), Muharrem (6), Ünal (5), Feyzullah (6), Erkan (6), Ha- luk (6), Buschmann (5) ZEYTİNBURNU: Süleyman (5) Bego (3), (Ali 3), Harun (5), KMetin (5), Kadir (5), Erol (6), tbarahim (5), Uğur (5), RMetin (6), Halit (5), Batur (5) GOL: Dk. 5 Haluk (Penaltıdan) SELAHATTtN GÖKATALAY Boluspor: 0 Konyuspor; 0 HAKEMLER: Turgut Söğüş (3), Nurettin Saka(5), CaferKa- sımoğlu (5). BOLUSPOR: Ferhat (6), Ab- dülkerim (6), Taşkın (5), Erkal (5), tmdat (3), Mehmet (6), Gokhan (5), Salih (6), Cengiz 15), Levent (3), Erol (6). KONYASPOR: Nejat (5), Ba- hattın (6), Sedat (6), Suat (6). Osman (5), Metin (5), B. Fuat (5), Saffet (5), Salıh (7), Sinan (6), K. Fuat (5). Ankamgücü: 1 A.Demirspor: 0 HAKEMLER: Osman Erdal Fı- rat (6), Dilaver Üstündağ (6), Sevfettin Candemir (6). ANKARAGÜCÜ: Zalad (5), Ayhan (5), Gökhan (5), Abdul- lah (4), Mehmet (5), ErgUn (4), Hamit (5), Hasan (4), B. Ziya (5), K. Ziya (5), Hayatı (3). ADANADEMIRSPOR: A'. Fa- tih (6), Mehmet (4), Muammer (5), Ümit (5), Ergtin (4), Hasan (4), Tekin (5), Ismail (5), Mu- rat (5), Sinan (4), Çetin (4). GOL: Dk. 24 K. Ziya. TAYFUN GÖNÜLLÜ (Bastarafı 1. Sayfada) de tutulmuş olan stratejik önemine ne ol- muşlur? Türkiye'nin coğrafyası değişmediğine yö- re, stratejtk önemi de olduğu yerde duruyor denilebilır mi? Diyenler kuşkusuz var. Ama inandmcı ol- duklan doğrusu söylenemez. Özellikle NATO'daki askeri yetkililer, Tür- kiye'nin stratejik açıdan önemini hiç yitirme- diğini vurgulamaya özen gösteriyorlar. Bun- lardan biri de NATO Başkomutanı General John Galvin. Cuma günü karargâhında so- rularımızı yanıtlarken dedi ki: "Türkiye'nin stratejik önemi sürüyor. Mer- kezdeki durum değişti bir bakıma. Merkeze dönük Sovyet tehdidi azaldı, ama Türkiye'- nin de yer aldığı kanatların durumu değişme- di. Kanatlar bizim için çok önemli." Bu değerlendirmeden yola çıkarak şu söy- lenebilır: Merkeze dönük Sovyet tehdidinin azaldı- ğı kabul edıidiğine göre en azından Batı Av- rupa'nın gözünde Türkiye'nin stratejik öne- mi göreceli olarak azalmıştır. Ancak bu çer- çevede ABD'nin Türkiye'ye bakış açısı da- ha değişik olabilir. Bir süper güç olarak glo- bal yükümlülükleri olan VVashington'a göre, özellikle coğrafyasından kaynaklanan ne- denlerle Türkiye'nin stratejik değeri, pek es- kisi kadar olmasa bile gene de varlığını sür- dürmektedir. ABD'nin 1990'larda yeniden Ortadoğu petrolüne bağımlı olmaya başlayacağına, Doğu Akdeniz ve Körfez'den Batı'nın can da- marlarının geçtiğine işaret eden kimi NATO çevreleri, Türkiye'nin stratejik ağırlığının bu kapsamda devam edeceğıni belirtiyorlar. Bu durumda hemen akla, ABD ile bağlan- tılı olarak Türkiye için Ortadoğu'da yeni bir rol düşünülebilır mi, düşünülüyor mu soru- su geliyor. Ya da örneğin, NATO'nun görev sorum- luluk alanı Körfez'e doğru genişleyecek bi- çimde yeniden çızilebılir mi düşüncesi... Yaşadığımız günlerde her türlü düşünce egzersizinin yapılmasında yarar var. Çünkü bitişik bulunduğumuz bölge, Kafkaslar'dan Körfez'e dek dünyanın en sıcak ve istikrar- sız noktası sayılabilir. Onun için, yerel çatış- maların daha da sıcaklaşması dahil her tür- lü senaryoya göre hazırlıkh olmak, dış poli- tikada, ulusal güvenlikte öncelikleri, sonra- lıkları gözden geçirip tartmakta geç kalınma- malı! Bizim adımıza başkaları yapmamalı bu işi! Soğuk savaşın noktalanmasıyta birlikte, Türkiye'nin stratejik ağırlığı göreceli olarak azalmıştır. Bunun gibi, NATO da artık eski NATO değildir ve olmayacaktır. Bu yüzden en başta Batı Avrupa'nın Türkiye'ye bakışın- daki kayıtsız hava gittikçe daha koyulaşabi- lir; daha da kenara itilmeye çalışılabilir Tür- kiye. Bunun işaretleri vardır bu çevrelerde. AT'deki gelişmelerden sonra özellikle NA- TO'nun içine girdiğı durumun, Türk dış po- litika çevrelerinde -asker dahil- belli bir te- dirginlik yarattığı dikkati çekiyor. Basite in- dirgenerek şöyle anlatılabilir bu hava: — NA TO da elden giderse, Türkiye tümüyle Avrupa'nın dışına sürülebilirmi? YalnızABD ile Ortadoğu'ya dönük olarak baş başa kal- ma olasıbğı gündeme gelebilir mi? Üst düzeyde bir Dışişleri yetkilisinin NA- TO'ya ilişkin gorüşü şöyle özetlenebilir: "NATO'nun Avrupa'da yeni bir siyasi dü- zen kurulması sürecinde önemli bir rol oyna- yacağı ve bu düzende bir istikrar faktörü ola- rak yerini alacağı öngörülmektedir. Sarsıntı ve değişikliklerin gerçekleştıği bir dönemde, büyük tarihi başansı kanıtlanmış bir güven- lik sisteminin terk edilmesinın ihtiyatlı bir dav- ranış olmayacağı, aksine ittifaka bu dönem- de daha çok ihtiyaç duyulacağı düşünülmek- tedir." Çok şeyin altüst olduğu bir geçiş dönemin- de NATO dahil her şeyin inceden inceye dü- şünülmesi öncelikli bk görevdir. Herhangi bir ülke değildir Türkiye. Bugün için stratejik ağırlığının askeri boyutunda ha- fifleme söz konusudur; ancak coğrafyasın- dan başlayarak ileride kullanabileceğı çok sayıda potansiyel kartı vardır elınde. Ama ne yazık ki bu kartların tek tek ma- saya açılıp üzerinde kafa yorulacağı bir me- kanizmayı bu ülkede bir türlü oluştura- mıyoruz. Bir yandan kendi evimizin içini bir an ön- ce düzene koyabilmeliyiz. Yani ekonomik atı- lım, demokrasi ve insan hakları, toplumsal eşitsizliklerle boğuşma, eğitim... Öte yandan dış politikada çok boyutlu, ma- ceracılıktan uzak, yaratıcı hamlelere hazır- lanmak... Hızla akıyor tarih ve biz zaman yitiriyoruz. Oysa Türkiye'nin öylesine büyük düşün- mesini gerektiren bir dönemden geçiyor ki dünya... Gürbulak'ta yangın: 1 ölü (Baftarafı 1. Sayfada) ken, Ağn Valisi Rasim Baş, bu bil- giyi doğrulamadı. Yetkililerden ve görğu tanıkla- rından alınan bilgiye göre, dün sa- at 15.40 sıralarmda Türkiye ile tran'ın ortaklaşa kullandıkları gümruk binasının yolcu oturma salonunda sobadan çıkan alevler kısa sürede bir hayli eski olan ya- pının tamamını sardı. Bazı görgü tanıklan, yolcu salonunun Iran bolümündc çıkan yangını söndür- mek isteyen bir Iranlı askerin üze- rindeki ^j|ah ve mühimmatın tu- tuşması üze^iüe patlama meyda- na geldiğinı ve yangının büyudu- ğünu söylediler. Çıkış nedeni tam olarak belir- lenemeyen yangımn buyümesi üzerine, her iki ülkenın sınırında bekleyen araçların giriş-çıkışı ya- saklandı. Bölgede görevli persone- lin tahliyesi ile birlikte sürdürülen yangın söndurme çalışmalarına Ağrı, Diyadin, Taşlıçay, Iğdır ve Doğubeyazıt'tan 8 itfaiye aracımn da takviye olarak katıldıkları bil- dirildi. Yangın sırasında bir komi- ser yardımcısı, bir polis ve bir de inşaat işçisinin zehirlendiği öğre- nildi. Dumandan zehirlenenler Gürbulak Sağlık Ocağı'nda teda- APARTMAN OLAYI Saldırı iddiasına çok yönlü araştırına ANKARA (Cumhuriyet Büro- sn) — 31 ocakta silahlı bir saldırı sonucu öldürülen Türk Hukuk Kurumu Başkanı Prof. Dr. Mu- ammer Aksoy'un kapı komşusu Dr. Kemal Tuğcu'nun oğiu Ha- kan Tugcu'nun (22) önceki gece saldınya uğradığı şeklindeki iddi- ası çok yönlu olarak araştırılıyor. Aksoy'un öldürülduğu apartman girişinde saldınya uğradığını iddia eden Tuğcu'da, yapılan doktor kontrolü sonucunda herhangi bir saldırı izine rastlanmadı. Daha önce çalıştığı Dedeman Oteli yo- neticileri, "Hakan, Turizm Baka- nı tlhan Akiizüm'ün yakın akra- bası olduğunu söylerdi" dediler. Araştırmalarını surduren güven- lik kuvvetleri olayın bir saldın de- gil, aşırı alkol alınmasından kay- naklanmış bir kaza olabileceğini sandıklarını söylediler. Olay, Aksoy'un öldüruldüğü Bahçelievler 2. Cadde 24 numa- ralı apartmanın girişinde önceki HİİlJERE'ot TURSEM'İN REHBERUlölNDE L0NDRA. C2XF0RD, CAMB5UDGE B0URHEM0UTH, BMGHTON, HASTINûS,EX£TERVE CKESTER/ DE 5EÇKlNDiLO<Ul.LAR.lH0^YAZK.li /ADA BUTUK YIUN6ILIZCE Ö6R.EN1M UTAKSİTTE ÖDEME KOIAYUÛ\ DEVAM • 6ENELVE HiZMNDfRILMIJ KUR5LAR • TICARl İNGIUZCE • TUR.LZM ING1LİZCES1 .BANKACIUKINÛİUZCE5) •5INAV KURSLAR]: Cambrkige •Fırst Certıfıcate, Profıcıency, T O E F L A ^ t U \ ) lıır^cııı İNGİLİ2 LİSAN OKULLARI DANIŞMA MERKEZİ CJII tiLrıvtt Cıd 173,4 B Ei'nadag 8C230ls'arbul Hırton Otelı Kaı;>sı Tel 148 3 9 " - 148 79 43 148 28 49 Fa« 132 97 29 TU 27498 t.str u gün akşam saat 20.00 sıralarında meydana geldi. Aksoy'a ateş edi- len apartman girişindeki kapı ca- mınm kınlması üzerine dışarı çı- kan apartman sakinleri, Aksoy'- un oturduğu 4 numaralı dairenin karşısındaki 5 numarah dairede oturan Dr. Kemal Tuğcu'nun 22 yaşındaki oğlu Hakan Tuğcu'yu yerde yatarken bulduiar. Hakan Tuğcu, kendisini yerden kaldıran apartman sakinlerine, "Muam- mer Aksoy'un oglu olup olmadı- ğını soran bir kişinin saldınsına uğradığını" söyledi. Bunun üze- rine Tuğcu, polis tarafından Ga- zi Üniversitesi Hastanesi Acil Ser- visi'ne gotürüldü. Burada beyin tomografisi çekilen ve kendisine ilk mudahale yapılan Tuğcu, sa- at 22.30 sıralarında taburcu edil- di. Tuğcu'nun kafasında ve vucu- dunda herhangi bir saldırı izine rastlanmadı. Tuğcu, aılesiyle birlikte hasta- neden ayrılırken, gazetecilerin so- ruları üzerine önce daha önceki anlatımlarını yineledi. Ancak da- ha sonra ifadesini değiştiren Tuğ- cu, kendisine saldırıda bulunul- madığını söyledi. Tuğcu, ısrarlı sorular üzerine de bu çelişkili an- latımlarını sürdürdü. Bu olay, Aksoy'un öldurülme- si olayını soruşturan güvenlik bi- rimlerinin ise gerilimli bir akşam yaşamalanna yol açtı. Olayın du- yulması üzerine Aksoy'un apart- manının çevresinde yoğun onlem alan güvenlik birimleri, ayrıca Hakan Tuğcu'nun da ifadesine başvurdular. Emniyet Müdürluğü yetkilileri, Tuğcu'nun olay sıra- sında alkollü olduğunu, o sırada da bakkaldan içki alıp donduğü- nü belirttiler. Yetkililer, olayın Tuğcu'nun aşırı alkol nedeniyle dengesini kaybedip, kapı camına çarpması sonucu meydana gelmiş olabileceğini bildirdiler. Yetkili- ler, olaya ilişkin araştırmalarını sürdürdüklerini de söylediler. Apartman sakinleri de Cumhu- riyet'e Hakan Tuğcu'nun birkaç gün önce Dedeman Oteli'ndeki işinden aynldığını, Tuğcu'nun bir süredir ruhi bir deprasyon yaşa- dığını, bu nedenle aşırı alkol al- dığım bildirdiler. Tuğcu'nun Dedeman Oteli'nde birlikte çalıştığı arkadaşları da Tuğcu'nun otelde 3 ay kadar ön- ce işe başladığını, birkaç gün ön- ce de idari bölumdeki işinden her- hangi bir gerekçe göstermeden ay- nldığıru söylediler. Dedeman Ote- li çalışanları, birkaç kez Tuğcu'- nun mesaı saatleri dışında aşırı de- recede alkol aldığına tanık olduk- larını bildirdiler. vi altına alındı. Ağn Emniyet Mü- düru Süleyman Pay. Defterdar Fevzi Özdoğnı, Doğubeyaat Kay- makamı Hüseyin Kulözü, Gürbu- lak Sınır Kapısı'na gelerek çalış- maları izlediler ve ilgililerden bil- gi aldılar. Ağn Valisi Rasim Baş, yangında Gürbulak Sınır Kapısı Başmudurlük binası dışında kalan tüm yerlerin yandığını, yangının çıktığı yolcu salonunun yangının çıkışından 2 saat sonra çöktüğü- nü söyledi. Saat 19.00 sıralarında kontrol altına alınan yangın nede- niyle Gürbulak ve Bezirgan kapı- sında trafiğin tümuyle durdurul- duğu kaydedildi. Moskova'da (Baftarafı 1. Sayfada) royka politikasının dinamizmini yitirdigini" bildirdi. Popov, Sov- yetler Birliği Komünist Partisi'ni de ulkedeki reform yanlısı grup- lan karşısına almakla suçladı. Halkın reformcu grupları destek- lememesi için partinin büyük bir çaba içinde olduğunu savunan Popov, SBKP Merkez Komitesi 1 nin geçen hafta içinde gösterilere katılmaması için yaptığı çağrıla- rın da bu çabanın ürünü olduğu- nu söyledi. Ellerinde "Parti tatile çıksın", "Politbüro isü'fa" gibi pankartlar taşıyan göstericilere bir konuşma yapan muhalefet grubunun bir başka lideri Yuri Afanasyer, pe- restroyka programının sağladığı başannın çok fazla abartılmaması gerektiğini bildirdi. Afanasyev, pe- restroykamn soğuk savaşa son ver- meyi başardığını, ancak bunun Gorbaçov'un kişisel başansı değil, koşullann zorlaması olduğunu belinti. Ülkenin öteki kentlerinde de düzenlenen reform amaçlı göste- rilerde, halka, eyleme katılmama- lan yolunda yapılan uyarıların et- kili olduğu bildiriliyor. Ülkenin çeşitli kentlerinden gelen haberler- de, reform yanlısı grupların mey- danlara umduklan sayıda kalaba- lıklan çekemedikleri belirtilivor. Leningrad'da güvenlik kuvvetleri- nin izinsiz bir gösteri girişimini engelledikleri öğrenildi. Ancak gösterilerde şiddete başvurulduğu yolunda hiçbir haber alınmadı. Parti konferansı Öte yandan Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin halk arasın- da hızla azalan saygınlık ve etki- sini arttırmak için acil olarak ön- lemler almak amacıyla haziran so- nu ya da temmuz başında yapıla- cak 28. kongreden önce bir parti konferansı duzenleneceği büdiril- di. Moskova Radyosu'nun Inter- faksServisi, kaynağını açıklama- iığı haberinde, söz konusu kara- rın, Sovyet Komünist Partisi Po- litbürosu'nun geçen perşembe gü- nü yaptığı toplantıda alındığını duyurdu. Interfaks haberinde verilen bil- gilere gore parti konferansında 28. Komünist Parti Kongresi için de- lege seçimlerinin tek derecelı, gizli oyla ve çok adayiı seçimlerle be- lirlenmesini ve parti içinde deği- şik göruşleri savunan "kulüpk- rin" varlığına izin verilmesini ön- gören tüzük değişiklikleri ele ah- nacak. Bunun yanı sıra parti üyelerin- den maaşı 350 rublenin (560 ABD Doları) altında olan herkesin öde- diği uyelik aidatı azaltılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle