03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26ŞUBAT1990 HABERLER CUMHURİYET/U 20 aile çöplükten geçiniyor • VAN (AA) — Van'ın özalp llçesi yolu üzerinde bulunan belediyeye ait çöplükten 20 aile geçiraini sağlıyor. Yaşları 10 ile 15 arasında değişen çocuklar, Van'dan gelen çöp arabalarına birbirleriyle yarışarak saldınyor ve en iyi çöpleri ayıklamaya çalışıyorlar. Belediye çöplüğünde kâğıt, naylon, tahta, kemik, demir ve giyecek esyası topladıklannı belirten çocuklar, bunlardan aemir, naylon ve giyeceklerden bir kısmını sattıklannı söylüyorlar. Gunde ortaJama 6-7 bin lira arasında para kazandıklarını ve çöplüğun yasaklanması halinde aç kalacaklarını da sözlerine ekliyor. Lice'de çatışma • DİYARBAKIR (Cumhuriyet) — Diyarbakır'ın Lice ilçesinin kıral kesiminde guvenJik güçleriyle silahlı çatışmaya giren PKK militanlarından biri ölü olarak ele geçirildi. Çatışmada bir er de şehit oldu. Diyarbakır'ın Lıce ilçesine bağlı Banaz mezrası yakınlannda arama ve operasyonlar yapan güvenlik güçleri, önceki gece 22.45 sıralarında bir grup silahlı PKK militanı ile karşılaştı. Güvenlik güçlerinin "teslim ol" çağrısına PKK militanlarının ateşle karşılık vermesi üzerine çıkan çatışmada Hacı Varol adlı militan ölü olarak ele geçirildi. Çatışmada jandarma eri lhsan Mutlu da şehit oldu. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan açıklamada, öldürülen PKK militanıyla birlikte bir tabanca ve çok miktarda tıbbi malzeme ele geçirildiği, gece karanlığından yararlanarak kaçan militanların yakalanması için de arama ve operasyonlann sürdürülduğu bildirildi. Dil Dernegi ve özleşme • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — Turk Dil Kunımu'nun 12 Eylül'den sonra kapatılmasıyla birlikte kurulan Dil Derneği, Türkçenin Özleşmesi yolunda etkinliklerini sürdürecek. Ankara Valiliği tarafından 22 Nisan 1987'de kurulması yasak derneklerden olduğu öne sürulerek etkinlikleri durdurulan Dil Derneği, valiliğin karannı iptal ettirdi. Danıştay 10. Dairesi, valiliğin bu karannı geçersiz sayarak Dil Derneği'nin idare mahkemesinde açtığı davada verilen iptal kararını onayladı. Kutlu-Sargın'ın şikâyeti • STRASBOURG/ANKARA (ANKA) — Turkiye Birleşik Komünist Partisi'nin iki lideri Haydar Kutlu ve Nihat Sargın'ın Avrupa Konseyi Insan Haklan Komisyonu'na yaptıklan başvuru, yeni bir aşamaya girdi. Kutlu ve Sargın'ın şikâyeti ile ilgili kanıt toplamak ve ifade almakla göreylendirilen komisyon üyesi üç yargıcm çahşmalarını tamamlayarak dosyayı 23 yargıçtan oluşan komisyona teslim ettikleri oğrenildi. însan Haklan Komisyonu'nun dosyayı değerlendirdikten sonra dosyanın eksik olduğu kanısına varması halinde yeni bir soruşturma yapılmasına karar verebileceği belirtiliyor. Yetkililer, komisyönun bu yönde bir karar alması olasılığının yuksek olduğunu söylüyorlar. Bu arada TBKP liderleri Kutlu ve Sargın, gözetım altında kaldıkları süre ile ilgili ilk şikâyetlerinden sonra şubat ayı ortasında yargılanma ve tutukluluk sürelerinin uzamasına ilişkin ikinci bir şikâyet basvurusunda bulundular. Türkiye-Çin vize anlaşması • ANKARA (AA) — Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti, karşılıklı olarak resmi pasaport sahiplerine vize uygulamasının kaldmlması konusunda anlaşmaya vardı. Çin ile Türkiye arasındaki mevcut vize uygulamasının iyileştirilmesini öngören anlaşma, Rçşmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlandı. Anlaşmaya göre Çin HaJk Cumhuriyeti, "Diplomatik, hususi ve hizmet pasaportu" taşıyan Türk yurttaşlannı, Çin'e giriş, çıkış ve transit geçişlerinde vizeden muaf tutacak. Aynı şekilde, Türkiye'de "diplomatik, hizmet ve umurr.a mahsus" (kamu hizmetleri için) pasaport taşıyan Çin yurttaşlarından vize istemeyecek. Buca Cezaevi • tZMİR (Cumhuriyet Ege Burosu) — Buca Cezaevi'nde bazı hükümlu ve tutukluların, işkence yapan görevliler hakkında soruşturma açılması istemiyle başlattıkları iki günlük açlık grevi sürüyor. Hükümlu ve tutuklular önceki gun başlattıkları açlık grevini, dün öğle yemeklerini de yemeyerek sürdurdüler. Bu arada Dev-Yol davası sanığı 5 tutuklunun aynı gerekçelerle 2 şubatta başlattıkları açlık grevi de devlet hastanesinde sürüyor. 5 tutuklu tuz ve şekerden başka bir yiyeceği kabul etmiyoriar. Madencilerden uyan • TAVŞANLI (AA) — Maden-İş Sendikası Batı Anadolu Şubesi Başkanı lhsan Dokur, Yeniçeltek'te meydana gelen faciadan sonra, Tunçbilek linyit kömürü ocaklarında her şeyin "güllük gülistanhk" gösterilmesine karşı olduklannı belirterek "Yeni facialar yaşamak istemiyoruz. Insanı malzemeden, araç - gereçten üstün tutmalıyız" dedi. TKl Tavşanlı Garp Linyitleri İşletmesi (GLİ) Tunçbilek bölgesi 6 numaralı yeraltı ocağı girişinde işçilere hitap eden Dokur, işveren ve yetkilileri uyararak her zamankinden daha dikkatli ve tehlikelere karşı "uyaruk" olunmasını istedi. Kavas Şahin serbest • BEYRUT (AA) — Lubnan'ın başkenti Beyrut'taki Turkiye Buyukelçiliği'nin çarşamba günü kaçırılan kavası Mehmet Şahin serbest bırakıldı. Güvenlik kaynaklan dün yaptıkları açıklamada, Şahin'i kaçıranların kimliklecinin bilinmediğini, ellerinde tuttukları süre boyunca da gözlerî bağlı olarak kendisini sorguladıklannı belirttiler. Batı Beyrut kaynakiı radyo haberlerinde, Mehmet Şahin'in kaçırılmasının siyasi bir yönunun bulunmadığınm anlaşıldığı, olayırı bir isim benzerliği yüzünden meydana geldiği bildirildi. Mobilya atölyesi yandı • fstanbul Haber Servisi — Bakırkoy'de bir mobilya atölyesinde başlayan yangın, çevrede heyecan yarattı. Yenimahalle Cevizliyah Sokak'ta Şaban Eskiçınar'a ait mobilya atelyesinde, dün 19.00 sıralarında elektrikli aletlerin şerare yaparak döşeme pamuklarını tutuşturması sonucu başlayan yangın, kısa sürede yayıldı. Sungerleri de saran yangında meydana gelen yoğun duman, itfaiye ekiplerinin çalışmalarını engelledi. Oksıjen tupleriyle içeriye girebilen itfaiye ekipleri yangını fazla buyümeden söndurdü. Yangın sırasında içeride bulunan Halii Şenel adlı çırağın pencereden atlayarak kurtulduğu belirtildi. Bakanlar arası anlaşmazhk kabineyi olumsuz etkiliyor Hükümette sancıANAP Genel Başkanlığı yarışına girmeye hazırlanan Mesut Yılmaz'ın "Detay detay anlatırsam hükümet zor duruma düşer" diyerek istifasına yol açan gelişmeleri ayrıntılarıyla anlatmaması "sorunun önemli boyutlarda olduğu" biçiminde yorumlanıyor. FARUK BİLDİRİCİ ANKARA — Mesut Yılmaz'ın Dışişleri Bakan- lığı'ndan istifası Akbulut kabi- n e s i n d e k i "uynmsuzlıık" sorununu ön plana çıkardı. Yıl- maz'ın istıfasının kabinedeki uyumsuzluk sorununu çözmediği, bakanlar arası anlaşmazlıklann hükümetin çalışmasını etkilediği belirtiliyor. Aynca kabinenin ku- ruluş biçimine ilişkin "yapısar so- runiann da bakanlar arası sürtüş- melerin artmasına yol açtığı ifa- de ediliyor. Akbulut kabinesinden ilk isti- fanın yankılan, aradan beş gün geçmesine karşın hâlâ ANAP çev- relerinde tartışılmaya devam edi- yor. Yılmaz'ın istifasında "uyumsuzlnğıın" gerekçe gösteril- mesı, bakanlar arasındaki anlaş- mazlıklann da yeniden gündeme gelmesine neden oldu. Yılmaz'ın istifasını, kabinede- ki "uyumsuzluk" un sadece küçük bir bolumunun su yuzüne çıkma- snı sağladı. ANAP Genel Baş- kanlık yanşına girmeye hazırlanan Yılmaz'ın "Dela> deuy anlabrsam hükümet zor duruma duşer" di- yerek istifasına yol açan gelişme- leri ayrıntılarıyla anlatmaması da "uyumsuzluk sorununun daha önemlj boyutlan olduğu" biçimin- de yorumlandı. ANAP çevrelerine göre kurul- duğu günden bu yana hükümette uyumsuzluk sorunu yaşanmaya başlandı. Kabinedeki "uyumsuzluk soranu" ve bu sorunun yol açtığı olumsuzluklar şu noktalarda top- lanıyor: Bakanlar arası anlasraazhklar: Liberal-muhafazakâr çekişmesi, kişisel anlaşmazlıklar biçiminde ortaya cıkıyor. Milü Eğitim Baka- nı AVBİ Akyol, son günlerde ka- binenin muhafazakâr ekibinin şimşeklerini üzerine çekiyor. Ni- tekim bakanlıkta yaptıgı atamalar nedeniyle Akyol, muhafazakâr bazı milletvekilleri tarafından ANAP gmbunda da eleştirildi. Eski Tarım Bakanı Hüsnü Doğan ile şimdiki Tarım Bakanı Lütful- lah Kayalar arasında da atamalar nedeniyle bir gerginlik yaşanıyor. Benzer tepkiler Fahrettin Kurt'un icraatları için de gösteriliyor. Bu anlaşmazlıklann en çok bilineni meyve sebze ithalatı kararnamesi nedeniyle Güneş Taner ile muha- fazakâr Hüsnü Doğan, Ekrem Pakdemirli arasında çıkan sürtüşme. Çahşma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanı Imren Aykut ise başta eski bakan Mükerrcm Tasçıoglu ol- mak üzere Cemil Çiçek, Ekrem Pakdemirli ve Halil Şıvgın ile ka- muoyuna da yansıyan tartışmalar- da bulundu. ANAP kökenli olma- yan bakanlar Imren Aykpt, Meh- met Yazar, Kâmran Inan ve Ali Bozer'den kabine ile uyum halin- de olan ve tepki duyulmayaru ise Bozer. Yapısal sorun: İlk özal kabine- sinin kuruluşu sırasında bakanlık- ların sayısının azaltılması amaç- lanmıştı. Ama Akbulut kabinesi- ne gelindiğinde artık ANAP'ın seçtiği model yine "kalabalık kabine" biçimine donüstü. Ancak bakanlık sayısı arttınhrken sayı- nın azaltılması sırasında kullanı- lan yöntem uygulanarak bu kez ic- racı bakanlık çoğaltılmadı. Bunun sonucu olarak devlet ba- kanlanrun sayısının 15'e çıkanl- ması yolu seçiiince, idari yapı sa- yısal artışa denk düşrnedi. Böyle- ce koordinasyon sorunlan ile beş devlet bakanı yaraühnış oldu. Ba- zı devlet bakanlan genel müdür gibi çahşırken ekonomi, aûe, işçi sonınları, dış politika gibi bazı ko- nularda yetkili bakan karmaşası yaşandı. Hassas dengder: Uyumsuzluk sorununa rağmen kabinenin, özal'm da katkısıyla oturtulduğu hassas dengeler, Akbulut'un deği- şikliklerde zorlanmasına neden oluyor. Bu yuzden başbakan yar- dımcısı atamakta güçlük çeken Akbulut, uyumsuzluk sorununu daha da büyütmemek için çaba harayor. Akbulut'un başbakan yardımcısı atamasında bir süre da- ha beklemekten yana olduğu be- lirtiliyor. Başbakan yardımcüığı- na en yakın aday olarak görunen Mehmet Keçeciler'in bu göreve ge- tirilmesinin "kabineye muhafaza- kâr bir görünüm verecegi" ve bu yuzden Akbulut'un bu konuda te- reddütlü davrandığı kaydedüiyor. Bu göreve adı gecenlerden biri de Devlet Bakanı Kemal Akkaya. Akkaya'run başbakan yardımcüı- ğının ise ekonomi yönetimine iliş- kin yeni uyumsuzluklar getirebi- leceği ifade ediliyor. özal ile ilişkl: Kabine içinde Başbakanın dışında güç odaklan- nın bulunması Akbulut'un koor- dinatör Başbakanlık yapmasını zorlaştırıyor. Akbulut'un özal'm etkisinde olduğu yorumlan da ba- zı bakanlann, hatta burokratlann Çankaya'dan işaret beklemelerine yol açıyor. Bayındırlık ve lskân Bakanı Ceogiz Tuncer Altınkaya1 ya da ANAP grubunda müteah- hitlere yapılan ödetnelerin arttın- labilmesine ilişkin kararnamenin kendisinin dışında Özal - Karayol- ları Genel Müdüriı görüşmesi ile hazırlanması iddialan ile eüştiril- di. Güneş Taner'in tran'dan Cum- hurbaşkanını araması gibi bazı bakanlann Başbakan yerine doğ- rudan Özal'a akıl danışması da kabinenin çalışmasım etkileyen unsurlardan biri. Devlet Bakanı Mustafa Taşar, Cumhuriyet muhabırinin "Kabine- de uyumsuzluk var mı?" sorusu- na, "Hayır. Kabiııede yer alao bö- tiin bakanlann her konuda aynı şekilde düşüaecekleri mecburiye- ti yok" yamtını verdi. Taşar, bü- tun konuların bakanlar kurulun- da görüşuleceğini, bakanlann da bu kararlara "kendi diisunceleri- ne ters bile olsa uyacaklaıuı" söyledi. ANAP'tan istifa eden parti ku- rucusu ve tstanbul Milletvekili Doğancan Akyürek ise kabinedeki uyumsuzluk sorununu şöyle de- ğeriendirdi: "Kabinenia uyamlu olması miimBün degil. Çünkü hizip bas- lan kabinede. Tiırgut Özal, başba- kan adayı olarak tanıttıgı sekiz ki- şîyi de kabineye akh. Yılmaz'ın da baştan kabinede bulunmaması ge- rekiyordu. Herkes birbirinin ku- yusunu kazıyor" H a f t a s o n u n u Isunbul'da geçiren Başbakan Yıldınm Akbulut, Ümraniye ANAP ilçesindepartililere hitaben yaprığı konusmada, sokaklarda şiddetli hak arama devrinin kapandıgını soyledi. Akbulut, "Birlik ve beraberliğimizi bozmak iste>enlere fırsat vermeyeceğiz" dedi. Dün saat 16.00Ma özel uçakla Anka- ra'va donen Akbulut, Esenboğa'da bir gazetecinin sorusunu cevaplandırırken 27 şubat - 2 mart tarihleri arasında >apacagı lran gezisi sırasında Başbakanlığa Mehmet Keçeciler'in vekalet edecegini soyledi. ÜĞÜGUNLERÎN KÖPÜĞÜ AHMETT4N Yılmaz'ın İstifası İSTANBUL — Başbakan Akbulut da "siyasal raklM" Mesut Yılmaz'ın neden istifa ettiğıne akıl erdirmiş değil. Istifanın za- manlamasının mantığını da anlamış değil. Akbulut, "Ortada istrfayı gerekiirecek ciddl bir sorun ol- duğuna Inanmıyorum. Hele de hükümette bir uyum mese- lesi olduğunu da kesinlikle kabul etmiyorum" diyor. Akbulut ile "en büyük Erzincanlı konuk" olarak çağrılı ol- duğu İstanbul'da, Boğaziçi'ni yüz seksen derece gören Tarab- ya Oteli'nin geniş bir odasında baş başa görüşüyoruz. Bir bu- çuk saatlik bu göruşme dereden tepeden bir söyleşı oluyor. Başbakan da Yılmaz gibi basında "istifa olayının fazla abartılı ya da eksik verildiği" görüşünde. Yılmaz da önceki gün tele- fonda bize, kendisi ile ilgili kimi haberlerin hayal ürünü ya da eksik, abartılmış verildığınden söz etmışti. Örneğın arkadaşları- na, "Kesinlikle Güzelci milletvekilleri ile görüşmeyin" diye bir söz söylememıştı Ama habeıier bu yönde çıkmıştı. Başbakan'la eksik bılgilenmeden doğan bazı haberterden söz ettik. Örneğin Yılmaz'ın istifa haberını Başbakan'dan önce du- yan ve bilen bakanlar olduğu söylenıyordu. Bunlardan birisi de Ulaştırma Bakanı Cengiz Tuncer. Akbulut'a btınu sorduk. "Evet" diye sorumu doğruladı. Gerçekten de "Yılmaz"a yakınlığı ile bilınen Cengiz Tuncer, o gün bir rastlantı sonucu Mesut Yılmaz ile Başbakan arasında- ki istifa ile sonuçlanan görüşmeden sonra bakanlığını ılgilendi- ren bir görüşme yapmak ıçın Başbakanlığa geldığınde Yılmaz- ın istifasından haberli imiş. Bu durumda Yılmaz'ın yaptığı, "İstifamı gizli tutun, kimse persembe gününe kadar bilmesin" yolundaki isteğı geçersiz. Öteki bakanlann bildiğı ve kapıda gazetecilerin "Mesut Yıl- maz istifasını verdi mi?" diye soru sorduğu bir durumda, Baş- bakan'ın ıstıfayı gıziemesı hem yersiz hem de sakıncalı olacak- tı, çünkü "istifalar tek taraflı ve şarta bağlı olmayan kişisel bir tasarruf." Dış polıtıka genel görüşmesine, bir hükümetin "şartlı istifa etmis" bir bakanla katılması muhalefet karşısında büyük bir po- litik risk olacaktı. Başbakan'm düşüncesi bu. Yoksa konu gazetelere yansıdığı gibi gazetecilerin sıkıştırması değil. Liberal son tango ANAP'ta uyumsuzluk olduğunu Akbulut kabul etmıyor. Görüşme ve karşılıklı "müzakere" ile partinin de hükümetin de her konuda "tttifak" sağlayacağını ve "memlekete hizme- ti siirdüreceğine" ınanıyor. ANAP ıktidarının bir "koalisyon" olduğu ve "dört eğillmin biraraya gelmesinden olustugu" biliniyor. Ancak 7. yılını dol- duracak olan ANAP'ta bu eğilimler arasında bir denge ve uyum çok zor hale geliyor. Bunda eğılımlerden "muhafazakâr" kanadın gıderek ağırlık kazanmasının payı büyük. Hareketçi kanadın eğitim, laiklik ve dış politika gibi konularda muhafazakârtar ile birleşmesi, liberal kanadın erimesine yol açıyor. Akbulut da Özal da bu'gelişmenın çok farkında. İkisinin de örneğın, Ayasofya konusunda ödün vermemelerı ANAP'taki "muhafazakâr" rengin keskinleşmesınden. Şimdi de "Mehmet Keçeciler'e başbakan yardımcılığı gündemde. Eğer muhafaza- kariar bunu da başarıriarsa ANAP'ın peteklerinde muhafazakârlar egemenlıklerinı ilan etmış ojacaklar. Akbulut bu nedenle yarın iran'a giderken, başbakan yardım- cılığı koltuğuna atama yapmayacak. Soruyoruz: "Atamayı ne zaman yapacaksınız?" "Dur bakalım, acelemiz yok. Bir gidip gelelim..." "Acelenin olmaması", acele ışe şeytanların karışmasından çok, muhafazakârlann ve partının karışmaması için. Çünkü bu "tehlıkenin" en güçlü ıkı sınyalı bir hafta ıçınde or- taya çıktı. Liberal "lider adayı" Mesut Yılmaz, hükümetten ve liberallerin önde gelenlerinden Doğancan Akyürek partıden is- tifa etti. Şimdi ANAP'ta liberaller için son tango çalmaya başlayacak gibi... Tüm bakışlann sahneye çıkmast beklenen Mesut Yıl- maz'a çevrilmesmin nedeni bu. Size u automobile'ler öneriyoruz Üstelik Japonya'nınenbüyükotomotivüreticisinden Toyota'dan CORONA 2.0 XL - CORONA 2.0 XL (air conditioned) CORONA 2.0 XL / automatic (air conditioned) - CORONA 2.0 GL (full accessory) CORONA 2.0 GL / automatic (full accessory) - COROLLA XL COROLLA XL (air conditioned) - COROLLA XL / automatic (air conditioned) COROLLA LIFTBACK CORONA 2 0 GL Full accessory 2000 cc yeni molor Hepsi anı kavrama, güç ve yakıt ekonomisi sağlayan16 subaplı titreşimsiz motorlu Hepsı bozuk yol donanımı (raugh road package) ile güçlendinlmış Hepsı özel boyama tekniklen ile pasa ve çevre koşullarına karşı korunmuş Hepsinde takviyelı ön dısk frenler Hepsi takviyelı servo ve ayarlanabilır tilt direksiyonlu TO YOTA TURKİYE DİSTRİBUTORU TOKSAN DIŞ TİCARET A.Ş. Setahamn Pınar Sokak. No 4/A-B MecK*y«köy. IslatıOuJ Ttt (1} 175 28 30 (4Hat) Fax 11) 172 96 84 Tta 30208 loyo ır TOYOTA YETKİÜ SERVİSLERİ TOYOTA SATIŞ BAYİLERİ (STAHBUlyAIUıniud.-J34 M « 9 ISTANBUUEIırodaj U 0 15 84 ISTANBUU Ftory• 579 30 25 IS- fANBUL>Uya«rp«H 349 16 24 AOANA 22 06 88 ADAPAZARI 55 071 ANKARA.Gü ,.rcinlık 278 22 78 AHKARA-Y«nl Sanayl 311 01 96 ANTAKYA 12234 ANTALYA 56 851 BU RSA -4 59 38 DENI2U 38 743 ESK1ŞEHİB '2 394 OAZİANTEP 11 B31 İZMİR 16 09 77 KAYSCRİ 61297 KONYA 32 328 MARDİN 51244 MERSİN 11365 SAMSUN 16 428 TRABZON 12 739 VAN 11687 ZONGUIDAK 81656 ISTANBUUAItunlZMla OPA$ OTOMOTİV TtCARET 334 14 49 BTANBUüEnnttp» GUÇLUOTO TICARET 175 71 90 ISTANBUtjTopkapı OTOMOTİV SANAY1 VE TİCARET S67 47 22 ADAMA ARUA OTOUOTIv 14 3e 65 AOAPAZARI TUZCDOâi-U TICARET VE SANAYİ A Ş 20 174 ANKARA OTO GUÇLU 229 SS 47 ANKARA OZVARDAR OTOMOTİV 229 37 24 BURSA. MERT TICAfiET 14 30 28 I M R . OTO KARDEŞ 22 26 62 KONYA DOĞAN OTOMOTİV 13 50 14 SAMSUN DERİNOERELER OTOMOek.CU.lK 16 143 VAN. M£CATİ YORUK 16 515 DYFnin demokrasi hamlesi baharda ANKARA (Comburiyet Bürosn) — DYP Temsücüer Meclisi, arka- sjnda halk des- teği kalmarruş bir siyasi heyetin hoyratça gaspet- tiği hakları geri almanın yolunun, demokratik tepkiyi ortaya koy- mak olduğunu belirterek, "B« ilk- bahann DYP'nin demokrasi bam- lesine tanık olacağını ve 1990 yı- lında rnilletin demokratik bakla- nnı aJacagıu" ileri sürdü. DYP Temsilciler Meclisi'nin dün yayımladığı bildiride, "Hak kullanılmasıu önleyecek tebdit ve sindinne melodlan ile zihİD bo- landıncı saptırmalar. rejimi yeri- ne oturtma gayretlerini engeikye- meyecektir. DYP'nin meşnı siya- si mücadelesinin mihverini, ülke- oin. çarpık bir rejime alkjş tutan- lann baş egdiği bir keyfı idare ye- rine millet iradesi ve hukokan as- tıinlüğune dayalı gerçek demokra- si ile idare edilmesi teşkil eder" denıldi. Türk demokrasisinin önünün, rasllantılann ürünü yapay bir ço- ğunlıik tarafından tıkandığının kaydedildiği bildiride, demokratik kavramları göz ardı eden ve halk desteğinden yoksun bir idarenin, ülkenin hayati ve uzun vadeli so- runlan üzerine siyasi damgasım vurma gayreti ve inadı içinde ol- duğu ifade echldi. Bu idarenin, "Do|rnyu egriden ayırmaktan aciz, kraatının sebep olduğu fer- yatlar karşısıoda kayıt»ız, iakrim doldunnaktan başka bedefi otnıa- yan bir siyasi loplutagtın" eseri ol- duğunun vurgulandığı bildiride şöyle denildi: "Bu idare, Türkiye'de mutlaka doldunılması gereken bir iktidar boşluğu dogurmuştur. Bu idare, kendi üyelerioe bile ciddiyet ifa- de etmeyen, milletle ilgisi kalma- mıs hukümeti ile demokratik hu- kuk devleti semasının hiçbir tara- fında yer almamaktadır. Bu ida- re, sivil rejim goriiatiisü veren ça- rpık bir rejimin bir ülkeyi manız bırakabilecegi en buyuk lahriba- bn sorumlusudur. Devlet, biirok- rasiden ibaret kalımstır. Millet sa- hipsizdir. Çaresiz kalan toplumun, iktidar bosluğu >uzıinden. devle- tine kuskun hale gelmesinden en- dişe dnyanz." Boyle bir idareyı, rejimi ne olur- sa oisun dünyanın hiçbir Ulkesin- de, hiçbir rnilletin sırtında taşıma- yacağının öne sürüldü-
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle