05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhurıvct Matbaacthk \e Gazeıecıhk Turk Anonırp Şırketı adına Nadır Nadi 0 Genel ^avın Muduru Hasan Cemal Mues^ese Muduru Ejnıne Lşaklıgıl. Vazı Işlen Muduru Oka> Gonensın. # Haber Merke;ı Mudur u Valçin Ba>er, Sa\fa Duzenı ^onetmenı Mı \car 0 TerrsıUıle^ "ıMKARA Akroi Tan. İZMIR Hıknwı Çmnkra. \D\\\ ( M M v.ıgenoglu !. Polılıka Cdal Ba^ang*. O« Habalcr Eıgım Bala. Ekonomı ttapz Taıtan. I; Sendtka 'jukımn b H c ı Kuhur Cdal U s » Egınm Genca> Şo)buı. Haber <\nı>lırma tsnct Bedın. >un Haberien Necdrl Dogaıı. Spor Danı^manı Abdulkadır VmtaUB. Dın ^azı^r lumn (alışfcan. \rasnrma şolun 4lpav Duzellne \bdufiah Vazm 0 koordınalcr Mırarf konıfean. 0 Maj Ukr Lrol Ljfcul 0 Muhasebe Bulent Vnıcr 0 Bu:^ Planıarra **rvgı Osmanbeşeoftlu 0 Reklam Vşe Tonın, 0 Ek Yayıpiar Hufta \l>ol 9 Idare Husrım Gum. # ljiame Ondrr Çrtk, # Bılşu Ijlem Vul Inal 0 Perund Sc»p Basuonoglu Basan .«• tau/ı Cumhun>tı MatbuaM »r Gratcaiık TAJ Turt Cta» Cld 39/41 34334 IM PK 24o-lsanbul Td 512 05 0< (20 nal) TÖCL 22246 FajL (]ı 5» 60 72 0 flıJnjıur \Bfcnn. Zı>3 Gokalp Blv Inlulap S No 19 4 Td ]'3 11 4 -4' Tek* 42344 FajL (4) 133 W 65 • tnmr H Zıvn Bh H52 S2 3. Td 13 12 30 Tdcx- 52359 Faı. (51) 19 53 60 # Uana. tnonu Cad 119 S No 1 Kaı I Tcfc 19 3" 52 (4 tıatl Tde*. 62I5S Fax (71) 19 37 52 TAKVİM: 25 ŞUBAT 1990 Imsak: 5 14 Guneş: 6 38 Oğle: 12.22 Ikındı: 15.24 Akşam: 17 56 Yatsı. 19.15 Modadarota 30lara doğru GİVENCHY 'den siyah organza bir elbise. Volanlaria bezeli. Modada geriye dönüş bal gibi söz .konusu. Moda da tarih gıbi bir tekrardan ibaret. İçine yeni soslar katılmış 6ski bir tat. 2000'e 10 kala moda dünyası geçmişin özlemiyle dolu. Ortancalar, menekşeler, gelincikler. Kocaman orgonya kollar, jüponlu etekler, incecik beller. Gene 30'lar, gene 50'ler... Gitgide kurulaşan, makineleşen bir dünyanın ortasında, eskinin şiirine dönüşler kaçınılmaz. Modada hep ileriye gidecek diye bir kural yok. NECLÂ SEYHUN Geçen ayın moda olayı Paris'te Montana'ydı. Ama bir duş kırıklığına uğradı konuklar. Neden?.. Çunku Lanvin'in defılesınde Montana'yı buldular. Ama Montana, Lanvin'in stilistlığini ustlenırken baştan uyarmıştı daha: "Ben" demişti, "MontanaŞı yapacagım gene. Bugüne degin kendi adım altında Montana hazır givimi yaparken, şimdi Lanvin modaevinde Montana Couture'i yapacagım." Çok daha genış olanaklarla çok daha pahalı malzemeyle elbette... Montana'nın bayıldığı, duşlediği bir rahatlık, bir güven bu!... "Satarım, satamam" endişesi olmaksızm, hayal gucunü olabildığıne kapıp koyvermek... Ama ilk Lanvin defilesinde, gene de hayal gucünu dizginlediğini, ilk çahştığı bır ekiple bıraz daha tutuk davrandığını açıklıyor. Her ne kadar teknık ekip, Montana'nın çizgilerini onun tasavvurlarının ustunde bir beceri ile gerçekleştiriyorsa da her işte olduğu gibi bunda da bir "ısınma" payı var elbet. Yerine bır alışma payı. Montana, kurulu duzen Lanvin ımparatorluğuna elini kolunu sallaya sallaya gıderken yanında kendine guven \eren dort yardımcıyı da beraber goturdu, danışmanlığını yapan. çizdıği modellerın ilk heyecanını onunla paylaşan kızkardesı, sekreten, mankeni ve,.. Cebınde uğur saydığı tılsımh denız kabuklan... Yerıne çabuk ısınır modacı. Hayal gucunun dizginlerinı de çözer. Ne yana doğru?.. "Geleceğe dogru" dı>or Montana. "Şunun şurasında 2000 yılına 10 varken geçmiş modalardan medet ummak, gerive dönmek bahis konusu degil." Oysa modada gerıye donuş bal gıbi bahıs konusu. Moda da tarıh gıbi bir tekrardan ıbaret. İçine yeni soslar katılmış eskı bır tat... Geleceğe dönuk bir moda sevdasında Montana, ne ilk ne de son. Kimler denemedı kı bu yolu?.. Courreges unutulur mu?.. Uzay modasında o her zaman hatırlanacak. Bembeyaz astronot giysılerı moda dunyasında gerçek bir bombaydı. Ne sarsmıştı moda dunyasını, ne etkılemışti ama... Bir mevsim, uç mevsim, beş mevsım uzay. Sonra kabak tadı verince, klâsik modellere donmuştu Courreges Ya Paco Rabanne?.. Kım unutur onun metal parçalarından yapılan o orijınal kıyafetlerini?.. Bir fırtına gıbi esmıştı o da. Ama bıtti. Tüylu, tullu modalara dondu Paco Rabanne. Ya Thierry Mugler?.. ya hele o?.. Uzayhların o gencecik babası?.. Altını ustune getirmişti moda dunyasının. Kımsenin gozu ondan başkasını gormuyordu bir zamanlar. Geleceğın modacısı oydu ışte!.. Geleceğın modası da onun yarattığı. Ama zaman aşımına uğradı o gelecek sevdası da.. Onda da uç, beş, on kez... Onda da aynı kabak tadı. Gitgide azalan, gıt gide dağılan bir ilgi, bır bıkkınlık. Çareyi geçmişte buldu Mugler. 180 derece bir dönuş yaptı. Rotayı 30'lara, 40'lara, 50'lere kırdı. Jean Harlo», Carole Lombard stili kıyafetleriyle... Hollywood yıldızlarının ışıltısıyla.. Seksı, kadınsı, taşlı, boncuklu... Geçmişten geleceğe değil gelecekten geçmışe yolculuk!... Montana daha şu an yedı kat goklerde. Ayakları yere basar bir gun. O da döner. Git gide kurulaşan, makineleşen bır dünyanın ortasında, eskinin şiirine donüşleri kaçınılmaz. Modada hep ileriye gidilecek diye bir kural yok. Bir olanak da... Moda bir gelgit... Bır ılerı, bır gen... 2000'e 10 kala moda dünyası geçmişin ozlemıyle dolu... Ortancalar, menekşeler, gelincikler... Kocaman orgonya kollar, juponlu etekler, incecik beller... Gene 30'lar, gene 50'ler... Gerıye dönmemek ne mümkun?.. Insanlar vaşadıkça. dönecekler geriye. Anılarla, modalarla... UNGARO'nun beyaz keten uzerine çiçek descnli bir yaz tayyonı. Izmir'den Gencellî'ye yeşil zincir HAKAN KARA İZMİR — Ahağa'da yapı- mı planlanan termık santrala karşı gerçekleştinlen tum ey- lemlere rağmen hukumetın, yurttaşların sesıne kulak tıka- dığını belirten Yeşiller, "Ter- mik snrpriz" ıçin hazırlıkla- ra başladılar Yeşiller Turkı- ye'de bugune kadar kı en bu- yuk "çevre eylemini" gerçek- İeştırmeyi planlıyorlar. 1 nı- sanda 50 bin kışinin el ele tutuşarak Izmır'den Gencel- li'de termik santral yapınunın planlandığı alana kadar bır "yeşil zincir" oluşturulması sağlanacak. Çeşıtli ulkelerden yeşiller ve çevrecılenn de ka- tılımı sağlanmaya çalışılacak. Böylece uluslararası bır yeşil zincir oluşturulacak. Yeşiller uzerinde "1 Nisan gunu el ele Izmir'den Gencelli'ye" sloganının yer aldığı afişler bastınyorlar Ey- lem için Turkıye'deki tum si- yası parti ve meslek odaları- na, çevrecilere çağn yapıla- cak. Konu mart ayında \ una- nıstan'da Atına'da Balkan Yeşılleri ve Akdenız Yeşdlen'- nin gerçekleştıreceğı toplantı- larda da gundeme getırilerek destek ıstenecek. 1 nısan tanhınde termik santralın yapılması konusun- da ısrarlı olanlann buyuk bir surprizle karşılaşacaklarım belirten Yeşiller Partısi Izmir tl Başkanı Sa>aş Emek, bu- yuk eylem ıçın Turkıye'de çevre duyarlılığına sahıp her- kesin katılması ıçın çağrıda bulundu Turkıye'de bugune dek gerçekleştinlen eylemlenn uluslararası boyutta da yan- kı yarattığını ve çeşitlı ulkeler- dekı yeşil ve çevrecılerden destek telgrafları aldıklannı belirten Emek, Greenpeace'- in de destek telgrafları çeken kuruluşlar arasında olduğunu vurguladı. Bu arada termik santral ya- pımının planlandığı alanda Danıştay'ın yurutmeyı dur- durma kararı olmasına karşın ölçumlerın başlaması yoğun tepkiye neden oldu. Enerji ve Tabiı Kaynaklar Bakanı Fah- rettin Kurt'un Danıştay'm termik santral konusunda ve- receğı kararın kendılerı açısın- dan sıkıntı yaratmayacağını belırttı Lambada: Kadın ve erkeğin banşması AHU ANTMEN •Brezilya'da, kuçuk bir balık- çı lokantasında, 'kıpır kıpır' bir müziğin neşeli melodisi duyulu- yordu. Kapısndan girer ginnez il- gi, inanılmaz kıvraklıkta dans eden, hatta dansın da otesinde 'hareket eden' insanlara çevriJi- yordu. Yaşlı genç herkes, 'Lambada' yapı>ordu." "Lambada". Brezilya'dan "aniden esmeye başlayan bu ruzgânn" anlamı ne? Sözu edilen kuçuk balıkçı lokantasında bu muzık ve dansla ük karşılaştığı za- man "şok"u uzerinden atama- Fue" adlı parçalanyla Lambada'- yı Brezilya'nın kuçuk bir kasaba- sından dunyaya "taşıran" Kaoma ve topluluğu, dun verdikleri kon- serde, 100 bın hra verıp Dıscori- um'un kapısından girebilen her- kesı coşturdu. Sahnedeki içten ve sıcak tavnyla tstanbulluları "ha- vaya sokmava" çalışan Kaoma, herkesi Lambada yapmaya davet edıyordu. Ancak kimse gozunu sahneden Lambada show yapan Brezılyalı gençlerden ayıramadı- ğı için pek başanlı olarnadı. Bre- zılyalı dansçılar, kımilerıne gore "fazlasıyla seks kokan", kımile- rıne gore "Brezilya geleneklerin- "Lambada kadın ve erkeğin yeniden bir araya gelmesi, uzlaşması, barışmasıdır" diyor prodüktör Oliver Lorsac. "Yaklaşık lOyıldır kadın ve erkek ilişkilerinde bir soğukluk yaşanıyordu. Örneğin AIDS, bunujı nedenlerinden biri. Lambada'dan önce insanlar adeta duvarlarla dans ediyorlar" diye anlatıyor. Lambada duygunun mıiziği, duygulann dışavurumu, coşması. (Fotoğraf: Muharrem Aydın) ><uı, DU "ıuru"'ılk keşfeden"; on- cekı akşam Turkiye'ye gelen Ka- oma ve topluluğunun produktö- ru Olivier Lorsac anlatıyor: "Lambada, kadın ve erkeğin yeniden bir araya gelmesi, uzlaş- ması, bir anlamda barışmasıdır. Yaklaşık 10 >ıldır kadın ve erkek ilişkilerinde bir soğukluk yaşanı- yordu; AIDS orneğin, bunun ne- denlerinden biri. Lambada'dan önce insanlar tek başlanna, ade- ta duvarlarla dans ediyoıiardı. Lambada'yla birbirierine dokun- maya, birbirierini hissetmeye baş- ladılar." Brezilya'dan sonra tum dunya- yı etkisı altına alan Lambada dun gece Istanbul'daydı. "Llorada Se den kopup gelen son derece do- ğal" bır gösten sundu. lstanbul- lu gençler ıse Lambada yapmaya, Kaoma ve topluluğunun sahneyı terk etmesınden sonra çalınan "banttan Lambada"yla başladı- lar. Topluluk elemanlarından Be- linga'nın "Bizim muziğimiz oz- gurluk isteyenlerin muziğidir, Nebon Mandria'nın ozgurluğunu kutlayalım" çağnsında bulunuşu da Dıscorıum'un "ükış tıluş" sa- lonunda alkışa yol açtı. "Lambada aşktır" sozleriyle konsere başlayan Kaoma, kalaba- lığa kuçuk bır Lambada dersi ver- di. "Kalp atışlarmızı dinleyin ve muzikle terapo tulun", verdıği tek mesaj buydu. Lambada'yı biraz daha ayrıntılı, hatta "uygnlama- lı" öğrenmemiz ıse konser sonra- sı, topluluğun kaldığı otelın kori- dorunda oldu... Topluluktan Je- nerio ve Paula, bize önce Lamba- da'nın anlamını açıkladılar- "Lambada sevgidir, dostluktur, barıştır, mutluluktur..." Daha sonra arkadaşımız Muharrem Ay- dın'a Lambada öğretmeye çalışan ıkı Brezilyalı, "Lambada'da cin- sellik mi ağır basıyor" sorumuzu, "Hayır. Lambada kesinlikle cin- seüik oğeieri taşımaz. Brezilya'da çocuklardan ihtiyarlara herkes Lambada yapar" diye yanıtladı- lar. Lambada'run Brezilya'dan yola çıkıp dunyada adım duyurmasırun uç nedenı var: Lambada'nın ken- disi, Olivier Lorsac ve Jean Ka- rakos. Lorsac ve Karakos, Lam- bada'nın "tutacağına" ınandık- tan sonra Brezilya'da kendi de- y ı m l e r ı y l e " b u işi en iyi yapanlan" topluyorlar ve tanı- tımlara, turnelere başlıyorlar. Ka- oma ve topluluğunun gerçekleşti- receği Kr dızı konser ıçın Istan- bul'a gelen Lorsac, öncelerı sade- ce "siyablann, alt tabakanın malı" sayılan Lambada'ya burju- vazinın "burun kıvırdıgım" an- cak durumun değiştiğıni belırtı- yor Lorsac'a göre dansın ilgıgor- memesi için hıçbır neden yok. Lambada, duygunun muzığı. Duyguların dışavurumu, coşma- sı. Turkıye'den önce bazı Doğu Bloku uİkelerinde bır dizi konser veren Kaoma ve topluluğu dun Eurovısıon Şarkı Yanşması Turk- iye finalleri kapsamında bir shovv sundular. Topluluk bugun de Lutfi Kırdar Spor Salonu'nda bır konser verecek. 'Ölçülü seks'in sporcuya zararı yokKarşılaşma öncesi cinsel ilişkinin sporcular üzerindeki etkisini araştıran 2 İsviçreli kardiyolog, ölçülü yapılan seksin olumsuz durum yaratmadığı sonucuna vardılar. le futbol, bısıklet, hokey, halter ve uzun mesafe koşusu gibi çeşit- lı spor dallarından 16 gozde spor- Dış Haberler Servisi — Yarış- ma oncesı seks en guçlu atletlerı bıle yorup yarı yolda mı bırakı- yor? Bu soruya yanıt arayan Is- cu ıçın detaylı bır seks planı ge- vıçrelı kardiolog Juan Sztajzel ve lıştirdiler. Bu deneyde yer alan meslektaşı Michel Periat yanşma oncesı cinsel ılişkıde bulunmanın sporcu uzermde nasıl bır etkı ya- rattığını araştırmak amacıyla işe koyuldu. Kardıologlar bu neden- tum sporcuların eş ve sevgilıleri de boylesıne bır sınava katılmaya ha- zu olduklaıını soylemışlerdı Çunku gerek sporcular gerek eş- lerı ıçın yarış oncesı seks, çozum bekleyen "acil" bır sorundu Haben veren haftalık Alman "Der Spiegel" dergısine göre sporcular ıçın hazırlanan seks- planı şöyleydı Sporcular, sabah saat sekızdekı ilk sportıf faalıyet- lerinden ıkı saat once uyanıp alı- şılageldık bır ortamda eşlerıyle "normal" bır cinsel ılişkıde bu- lunmak zorundaydılar. Sabah antrenmanından sonra oğle ve ak- şamustu olmak uzere sporcular ikı kez daha laboratuvardakı bısıklet- te pedal çevırıyorlardı Ertesı gun ıse aynı program tekrarlandı An- cak bır farkla, bu kez sabah sek- sı programda yoktu. Ayrıntılı kan tahlilieri ve kalp elektrosu değerlendırmelerınin so- nunda tsvıçrelı doktorlar şu sonu- ca vardı: "Yatak hikâyeleri", za- manlama eğer olçulu yapıldıvsa, sporcular uzerinde hıçbır olumsuz etkı yaratmıyordu. Bu konudakı çağdışı onyargıların mutlaka du- zeltılmesi gerekıyordu. Oysa antık çağdan başlayarak gunumuze dek yarışma oncesı cin- sel ılışkinın sporcuları guçsuzleş- tırdığıne ınanılıyor se seks, galı- bıyete engel olarak değerlendırı- lıyordu Eskı Alman futbol ant- renorlennden Sepp Herberger ba- şarıya gıden tek yolun oyuncula- rını bellı bır yere hapsetmekten geçtığmı sanıyordu. 1986 yılında Mexıco'da duzen- lenen Dunya Futbol Kupası sıra- sında da Federal Alman takımın- dan oyunculara eşleriy le ay nı otel odasını paylaşmalanna ızın verıl- memıştı Boyle olunca da Karlhe- inz Rummenigge ya da Lothar Matthaeus gıbi yıldız oyuncufar yalnızca bellı saatlerde odalarına mısafır kabul edebıhyorlardı. Bu yıl ıçınde yarış oncesı cinsel ılışkinın kadın sporcular uzerııı- deki etkilenni araştırmayı planla- yan Isvıçrelı doktorlar, tum atlet- ler ıçin yarış ıle seks arasında on saatlık bır aranın yeterlı olduğu goruşunde. Bu sure daha kısa tu- tulduğunda uzun mesafe koşucu- su >a da futbolcu gıbi sporcular- da yorgunluk belırtileri gözlenı- yor. Bu iur sporcuların \eniden kendılerıne gelebılnıek KIII daha uzun bir sureye ıhtıvaçları var. İşçilerin ölümüne tepki • ANKARA (Cumburiyet Biırosu) — Turk Tabipler Birliği Başkanı Prof. Nusret Fişek, Yeşilada feribotunun ilaçlanması sırasmda uç işçinin ölumu karşısında "lşyerlerinin mezbahaya dönuşturulmesine seyirci kalımyor" dedi. Fişek, dün yaptığı açıklamada, siyanür ile ılaçlama işinin ancak bu ış için eğıtilmiş kışilerce yapılabileceğini belirterek ölen işçilerden birısinin hiç eğitilmediğini kaydettı. Oğrencilerde göz kusuru • İstanbul Haber Servisi — Alıbeykoy Prof. Kaya Gursel tlkokulu'nda Eyüp Lioness Kulubu Derneği ile Goz Nurunu Koruma Danışmanlığı'nın birlikte duzenlediklerı göz taramasında 914 öğrencıden 71 oğrencinin göz kusuru olduğu saptandı. Goz kusuru tespit edilen öğrencilerin bakım ve tedavilerinin Eyüp Lioness Kulubu Derneği tarafından sağlanacağı bıldirildı. Henuşireler kep giydi • tSTANBUL (AA) — tstanbul Kızılay Ozel Hemşirelik Lisesı birinci sınıf öğrencılerı, dun duzenlenen törenle kep giydiler. Okulda düzenlenen törende konuşan Kızılay Genel Başkanı Kemal Demır, çalışmalar hakkında bilgi verırken, geçen yıl 14 ulkeye toplam 4 milyar 660 milyon liralık yardım yapıldığını bildırdi. Ozürlülerin yürüytişti • tstanbul Haber Servisi — Fatıh Beledıyesı'nin kendilerıne yönelik çalışmalarından dolayı "Şukran yüruyuşu" düzenleyen sakat ve ozurlüler, Fatih Belediye Başkanı Yusuf Gunaydın'a teşekkur ederek plaket verdıler. Türkıye Sakat lar Federasyonu, Körler Federasyonu, Sağır ve Dilsizler Derneği Milli Federasyonu, Ortopedik Özurluler Federasyonu, Eğitilebilir Zihınsel Özurluler Vakfı ve Turk Spastik Çocuklar Derneği uyesi sakat ve özurluler, Kıztaşı'ndan Fatih Belediyesı'ne kadar yurüdu. Tiirk kavastan haber yok • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Lubnan'ın başkenti Beyrut'a kimlikleri meçhul kişıler tarafından cuma gunu kaçırılan Turkiye Buyukelçilıği kavası Mehmet Şahin'in akıbeti halen açıklığa kavuşmadı. Şahin'i kaçıranların kimlikleri ve kaçırma nedenleri hakkında dun de herhangi bir bılgı edınılemedı. Ankara'nın cuma gunu Lubnan Dışişlerı Bakanhğı nezdınde Şahin'in serbest bırakılması için yaptığı gırışimden sonra dun yeni bır diplomatık girışim olmadı. Mayoda eskiye dönüş • İstanbul Haber Servisi — Her yıl gehştırdıği değişik model \e renklerle mayo kreasyonunda ılgı çeken Zekı Trıko'nun bu yıl tanıtım mankenliğmi, Brıgıtte Bardot'a olan benzerliği ıle tanınan Claudia Schıffer yaptı. Çekımlerı Tayland Phuket Adası'nda mayo kreasyonunda, sıyah renk hâkımıyetini koruyor. Meksıka, Kızılderilı, Hint, 6O'lı yıllar ve Denizcı temalarının işlendığı mayolarda, ozellıkle kadife, kyra tul kullanılmış. Bu yılın mayolarında eskiye bır donuj yaşanırken vucut hatlarını guzel bır gorunumde on plana çıkaran kuplaı -90'ın ana çizgilerini taşıvor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle