Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23ŞUBAT1990 EKONOMİ CUMHURtYET/13
Emisyonda
daralma
• ANKARA (ANKA) —
Memur maaşı ödemelerinin
de etkisiyle 15 şubatta 9
trilyon 599.2 niilyar lira ile
şimdiye kadarki en yüksek
düzeyine ulaşan emisyon
hacminde izleyen günlerde
başlayan daralma sürüyor.
Emisyon hacmi 21 şubat
günü bir önceki güne göre
299.2 milyar lira daralarak, 8
trilyon 916.2 milyar lira
düzeyine çekildi.
Bonofaizi
yüzde: 47.39
• Ekonomi Servisi —
Devlet iç borçlanma
senetlerinden 9 ay vadeli
bono faizi yüzde 47.39 olarak
. belirlendi. Hazine 250 milyar
lira tutarında bono satışa
çıkardı.
•
Iç borç
bankalara
• ANKARA (ANKA) —
Hazine bonosu ve devlet
tahvillerinden oluşan ve
1989 yılı sonunda 14 trilyon
478 milyar lira düzeyinde
bulunan iç borcun yüzde
91'inin bankalara yöneük
borçlardan oluştuğu
belirlendi. Tasarruf
sahiplerinin Hazine bonosu
ve devlet tahviline olan
ilgisinin de giderek azaldığı
görüldü.
IFC'den kredi
• WASHINGTON (AA)
— Dünya Bankası'na bağlı
Uluslararası Finans
Kurumu IFC'nirt,
Istanbul'da yapımı süren
Conrad Oteli için 45 milyon
dolar kredi vereceği
bildirildi. Gelişmekte olan
ülkelerde, özel sektörün
güçlendirilmesini amaçlayan
IFC, kredinin Yeditepe
Otelcilik ve TUrizm AŞ'ye
verileceğini duyurdu. 45
milyon dolarlık kredinin 21
milyonu IFC'nin
kaynaklanndan, kalam ise
8 banka tarafından
karşılanacak.
Türkiye-Iran
KEK toplanüsı
* ANKARA (ANKA) —
Siyasi ilişkilerde uzun bir
süre yaşanan, ancak son
dönemde giderümeye
başlanan sorunlar nedeniyle
sekteye uğrayan Türk-lran
ekonomik ilişkileri, bugün
Tahran'da başlayacak olan
Karma Ekonomik
Komisyonu toplantısında
yoğun bir biçimde
tartışılacak. Once teknik
düzeyde, daha sonra bakan
düzeyinde çalışmalarını
yapacak olan Türk-lran
Karma Ekonomik
Komisyonu'nda, ikili ticari
ve ekonomik ilişkilerin
canlandınlmasına
çalışılacak.
Egebank'ın
kârı 1.5 milyar
• tZMİR (AA) —
Egebank'ın 1989'da bilanço
kânnın 1 milyar 597 milyon
lira olduğu belirtildi.
Raporda, bankanın
ödenmiş sermayesinin geçen
yıl 10 milyar 726 milyon
lira olduğu, toplam
mevduatta yüzde 120, ticari
kredilerde yüzde 130
oranında artış kaydedildiği
de ifade edildi.
Türk-Suudi
yatırmılan
• ANKARA (AA) -TOBB
Başkanı Ali Coşkun ile
beraberindeki Türk işadamı
heyetinin, Suudi
Arabistan'da yaptıkları
"Riyad toplantısı"nda,
sanayi ve turizm
alanlarında karşılıklı
yatırım yapılması
kararîaştınldı. Ankara
Sanayi Odası
(ASO) Riyad
Sanayi ve Ticaret Odası
arasında yapılan bir
protokolla da iki Oda
birbirlerini "kardeş Oda"
ilan etti.
Esnaf
kredisi
• ANKARA (AA) —
Devlet Bakanı Hüsamettin
Oruç, Halk Bankası'mn
küçük ve orta ölçekli
işletmeler ile esnaflara
verdiği kredilerin faizinin
yüzde 30'lara kadar
düşürülmesine çalıştıklarau
bildirdi.
BUGÜN
• Sempozyum Türkiye
Bankalar Birliği'nce
dûzenlenen "90'h yıllarda Türk
Bankacüığının Gündemindeki
Konular ve öneriler"
sempozyumu saat 09.00'da
tstanbul Sheraton Oteli'nde
• Toplantı Genç Işadamlan
Deraeği'nin (GİAD) toplanüsı
saat 12.00'de Hilton Oteli'nde.
Türkiye-Doğu Bloku ilişkilerindeyeni döneme doğru...
Kapıyı para aralayacakGerçekleştirdikleri
siyasi ve ekonomik
reformlardan sonra
giderek dışa açılan
Doğu Bloku
pazarından
Türkiye'nin pay
alabilmesi, bu ülkelere
sağlanacak "kredi"ye
bağhbulunuyor.
ESİN SUNGUR
Türkiye'nin Sovyetler Birligi ve
Doğu Avrupa ülkeleriyle olan iliş-
kilerinin gelişmesi dönup dolaşıp
"para" sorununda düğümleniyor.
Doğu Bloku ülkeleriyle Türkiye^
nin ticari ve ekonomik ilişkileri-
nin gelecegı konusunda görüş
açıklayan kanıu ve özel sektör
temsilcileri, bu ülkelerin nakit sı-
kıntısı sorununu aşacak bir yol
bulunmadığı sürece ilişkilerde tat-
min edici bir boyuta ulaşılamaya-
cağında birleştiler.
Iran-lrak savaşının bitmesinden
sonra Ortadoğu pazanndaki per-
forraansı gerilemeye başlayan
Türkiye'nin, Avrupa Topluluğu-
na tam üyelik konusunda olum-
suz yanıt alması Doğu Bloku ül-
kelerini gelecek dönemin en cazip
pazarı haline getirdi. Bu ülkelerin
art arda ekonotnilerini dışa açma-
lan Türkiye'nin buralardaki pazar
payını arttırmak için gereken fır-
satı yarattı. Ancak bu aşamada
Doğu Bloku ülkelerinin ticaret ya-
pacak dövize sahip olmamaları
ilişkilerin gelişmesinde bir engel
olarak ortaya çıktı. Bu engel
SSCB'de doğal gaz anlaşması ile
bir ölçüde aşılırken, Doğu Avru-
pa ülkeleriyle daha güçlü ilişkile-
rin kurulması Türkiye'nin açabi-
leceği kredilere ve gerçekleştireceği
ortak yatınmlara bağlı bulunuyor.
Maliye Bakanı
Doğu Bloku ülkeleriyle olan ti-
cari ve ekonomik ilişkiler konu-
sunda Cumhuriyet'e açıklama ya-
pan Maliye ve Gümrük Bakanı
Ekrem Pakdemirii de ödeme guç-
lüğü meselesinin karşıhkh ilişki-
lerde temel sorun olduğunu vur-
guladı. SSCB'den başlayıp Doğu
Türkiye-Doğu Bloku ülkeleri dış ticareti (1000$)
Ihracat
Romanys
Çetostowkya
Macarisian
Pofonya
D.AImanya
Vugasövya
Buigaristan
Amavuft*
SSC8
Toplam
Genel
O.B)okuW
1987
Ithalat
48.686
Z7.093
18.102
25.558
10.781
19.017
14.488
987
169.496
334.308
Ihraca'
229.373
45.939
70.643
62.479
54.025
188.597
9.362
954
306.982
968 454
1OJ90 04814.153.637
3.28 6.84
1988
Ittıalat
76.006
35.320
24 815
77.644
28.570
60.808
28 121
6.753
271.406
609 446
Ihracat
197.912
27.788
92.872
78.589
12.904
232.657
15.711
1.193
442619
1.102.245
11.662 07214 339 683
5.23 7.69
1989 (10 ayiık) ,
Itfıaiaî
35.488
20.719
18.700
53.041
17.946
56.237
23482
3167
441803
680.583
9.055.053
752
Ihracat
200.571
61.011
65.725 j
84.144
18.485
295.031
3.016
810
425.404
1 154.197
12.663.370
9.11
Hazine Müsteşarı Kılıç
" 89 yih somna kadar grnba
mensap ülkelerin Türkiye'ye
karsı ekonomBı iKşküer açtsm-
daauvru», geneffikfesiyasiter-
dhleri beiirtemiş ve ülkemtze,
geHşmekle olan. dolsyısıyta sa-
d*ce tanm ürünteri ile maden-
lerden oluşan bir hammadde
üreticisi ulke gözüyle bakılrats
ve ihracatımız bütün çabalara
ragmeo bu ürünlerle sımrb kal-
mıştır. Türkiye de sanayi ürön-
teri ihtiyacını Baüh ülkeienleB
kaışdarken Doğu Biokir'mlaa
sadece diinya Ryathn aitıada
temin ettifi idmyasal ürüBİer yt
haramaddder D« ara ve yattnta
maitan almışttr. Bu ülkelerde
olsuı son siyasi degişikliklenteB
sonra siyasi tavırlannın ve do-
layısıyla ithal egüimlerinin de-
ğişmesine paralei olarak dış ti-
caret hacmimizde arüş olması
beklenmektedir. «
Avrupa ulkelerine sıçrayan "yeni-
den yapılanma ve demokratikleş-
me" sürecinin bu ülkelerde pazar
ekonomisini gündeme getirdiğini
hatırlatan Pakdemirii, "Doğu
Bloku ülkelerinin pazar ekonomi-
sine geçişlerinde, uygulayageldiği-
miz ekonomik sistemle edindiği-
miz bilgi ve teknoloji birikimleri
yarar sağlayacak. Ayrıca bu ülke-
lerin şiddetle ihtiyaç hissettikleri
tüketim mallarının temininde ül-
kemiz için yeni imkânlar doğacak.
Ancak bu yolda aşılması gereken
en büyük engel Doğu Avrupa ül-
kelerinin içinde bulunduğu ödeme
güçlüğüdür" dedi.
Türkiye'nin, Doğu Avrupa ul-
kelerine yardım amacıyla 24
OECD ulkesinin kurduğu stabili-
zasyon fonuna ortak olduğunu ve
aynı çerçevede kurulması düşunü-
len Avrupa tmar ve Kalkınma
Bankası'nın 10 milyar ECU'luk
sermayesine katkıda bulunduğu-
nu anlatan Pakdemirii, şöyle ko-
nuştu:
"Yeniden yapılanma zemininin
hazırlanması için yapılan bu giri-
şimlerin dışında Eximbank, baş-
ta Roraanya olmak Uzere Polon-
ya ve Macaristan'a kredi açmaya
karar verdi. Sovyetler Birliği'ne de
100 milyon dolarhk tüketim kre-
disi açma teklifinde bulundu. Sov-
yetler Birliği'ne aynca müteahhit-
lik hizmetlerinin hızlandırılması,
haflf sanayi tesislerinin kurulması
ve yaurım ara malları ihracatı için
350 milyon dolarlık munzam kre-
di önerimiz var. Karşı tarafın ka-
bul ettiği bu öneri için yakında an-
laşma imzalayacağız."
Doğalgaz tüketiminin artması-
na bağlı olarak Sovyetler'e yapı-
lan ihracat hacminin yükseleceği-
ne işaret eden Maliye ve Gümrük
Bakanı Pakdemirii, Kafkasya'dan
aktarılmasına karar verilen ilave
doğalgazla Doğu Anadolu'da or-
tak yatınm gerçekleşeceğini, ayrı-
ca demiryolu, metro ve yol yapı-
mında işbirliğine gidileceğini açık-
ladı. "Ticaret hacminin arttınlma-
sı tek yönlu ihracat politikasıyla
olmaz, onlardan da raal almamız
lazım" diyen Pakdemirii, belirli
sanayi mallarının alınması ve or-
tak yatırımların bu olanağı tanı-
yacağını vurguladı.
Maliye ve Gümrük Bakanı Ek-
rem Pakdemirii, Sovyetler Birliği-
nin merkez yönetimi ile olan iliş-
kilerin dışında, cumhuriyetlerle
yakın ilişki kurmanın önemli ol-
duğunu söyledi. Nahcivan sınır
kapısının bu yıl içinde acılacağı-
nı anlatan Pakdemirii, kıyı ve sı-
mr ticareti ile ilgili olarak Ukray-
na, Gürcistan ve Azerbaycan cum-
huriyetleriyle anlaşma yapıldığını
hatırlattı. Pakdemirii, karşılıklı
olarak açılması düşünülen Bakü
ve Trabzon konsolosluklarının
ilişkilerin gelişmesine katkısı ola-
cağını sözlerine ekledi.
IKİALMANYA
Birleşmenin yükü Batı'ya
Ekonomi Servisi — tki Alman-
ya'nın birleşmesi amacıyla Ba-
tı ve Doğu Alman yetkililer ara-
sındaki görüşmeler bütün hızıy-
la sürerken, birleşmenin Batı
Alman ekonomisine getireceği
yük, bu ülke kamuoyunda gün-
demi işgal ediyor.
İki Almanya'nın birleşmesi
ile ilgili olarak Business Week
dergisinde çıkan yazıda, birleş-
menin Batı Alman ekonomisi-
ni ciddi biçimde sarsacağı ve ül-
kede fiyatların tırmanışa geçe-
ceği yolundaki kaygıların art-
makta olduğu belırtiliyor. Batı
Alman hükümeti Doğu Alman-
ya'ya yıllık 18 milyar dolar tu-
tarında ekonomik yardım yap-
mayı sürdürürken, Doğu Al-
man hükümeti yardımın arttı-
nlmasım istiyor.
İki Airaanya'nın birleşmesi
halinde Batı Alman hükümeti
ücret ve işsizük sigortası ödeme-
leri için yıllık 11 milyar dolar,
konut yardımı için yıllık 6 mil-
yar dolar, karayolu ve demiryo-
lu inşası için yıllık 12 milyar do-
lar ek harcama yapmak duru-
munda kalacak. Birleşmenin
getireceği diğer değişiklikler ise
şöyle olacak:
• Enflasyon oranı bütçe açı-
ğının büyümesi sonucu yılük
yüzde 2.6'dan yüzde 4'e yükse-
lebilecek.
• Ücretler gerileyecek.
^ATI'DANDOGU'YA AKIN
Fonlarıyla gidiyorlarEkonomi Servisi — Doğu
Avrupa'da yaşayanlar Batı'ya
geçmenin yollannı ararlarken
Batıh yatınmcılar ise Doğu Av-
rupa'da yatırım yapmaya yöne-
ük olarak kurulan fonlara bü-
yük miktarlarda para akıtıyor-
lar.
Business Week dergisinde çı-
kan bir yazıda Batıh yatırımcı-
ların son gözdesinin Doğu Av-
rupa'ya yönelik olarak Batılı ül-
kelerde kurulan fonlar olduğu
belirtiliyor. ABD'li ve Japon ya-
tınmcıların bu fonlara önemli
miktarlarda para yatırmaları
sonucu fonları oluşturan men-
kul kıymetlerin değerleri sürekli
artış gösteriyor.
Doqu Avtupa'va vönelık venı
yatırım fonları (milyon dolar)
New Germany (ABO) 375
Germany (ABD) 261
Emerging Eastem Europe
(İngiltere) 250
United Germany (ABD) 207
Scudder New Europe (ABD)...2O0
Austria Equity (Lûksemburg)..18O
Austria (ABD) 171
Dresdner Emerging Germany
(ABD) 138
Alliance New Europe (A.BD) ...138
Hungarian Investment
ingiltere 100
Not Parantez ıçındekıler foniann kuruldu-
j)u ülkelen göstenyor
AYAKLI BORSAYA ÇÖZÜM — Küçük yaünmcüann talebini karşdamak için araa öyelerin bürolannda borsa dışı işlemiere ian veril
mesi Tophane nhUmında ber gün büyük kalabalıklar oluşturan ayaklı borsayı etkiieyecek. (Fotograf: Uğur Gunyüz)
SPK araa üyelere 'seans dışı işlem
9
izni veriyor
Sokak borsasına önlemSPK Başkanı Mehmet Şükrü Tekbaş, borsanıiı
işlem saatleri dışında, kapanış fiyatlarının yüzde
5 altında veya üstünde fiyatlarla borsa
üyelerinin işlem yapmalarına olanak
tanıyacaklannı açıkladı.
Ekonomi Servisi — Borsada,
küçük yaünmalann talebini kar-
şılamak için çözüm aranıyor. Ön-
ce borsa salonunda çıkartılan ve
araa üyelerce hisse alım satım is-
tekleri karşüanmayan küçük yatı-
nmcılar için umut ışığı doğdu.
Borsa bankerlerinin yatınmcüann
talebini karşılamak için borsa se-
ansı dışında da işlem yapma iste-
ğine Sermaye Piyasası Kurulu'n-
dan olumlu yanıt geldi.
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)
Başkanı Mehmet Şükrü Tekbaş.
Ankaralı Sanayici ve Işadamları
Demeği (ASİAD) toplanüsında
yaptığı konuşmada, 500 bin lira
gibi küçük miktarlarda hisse se-
nedi almak isteyen tasarruf sahip-
lerini bir kenara itmenin mümkün
olmadığını belirtti ve bunun için
çeşitli önlemler üzerinde durduk-
lanm söyledi. Tekbaş, borsamn iş-
lem saatleri dışında, borsa üyele-
rinin kapanış fiyatlanmn yüzde 5
altında veya üstünde fiyatlarla, ge-
len kuçük talepleri karşılamak için
düzenleme yapılacağım açıkladı.
Tekbaş, konuyla ilgili çalışmala-
nn sürdüğünü bildirdi.
Tekbaş, İMKB'de hisse senetleri
fiyatlarında gözlenen hızlı artış
karşısında, bir kriz yaşanıp yaşan-
mayacağının ve SPK'nın bunu ön-
lemek için ne gibi tedbirlerinin ol-
duğu konusunda da SPK'nın
"borsaya müdahale etmek gibi bir
yetkisi ve gorevi olmadığını" vur-
guladı. Tekbaş şöyle konuştu:
"Sermaye piyasasını devlet dü-
zenler, kurallan koyar, ama hiçbir
zaman fiyat hareketlerine müda-
hale etmez. Kazanmanın olduğu
yerde kaybetmek de vardır. Bor-
sada kaybeden kendini kaybeder.
İMKB'de fiyatlar birden yüksel-
medi. Fiyatlar yükselirken bana,
düşerken devlete.. Olmaz böyle
şey, hisse senetleri belli bir risk U-
şır. Bu senetleri alanlann da risk-
leri bilmeleri gerekir. Ancak Tür-
kiye'de bu konuda yeterli bir eğirJm
yok. Eğitim eksikligini gidermek
için SPK tarafmdan broşürier bas-
ünlıyor. "
Bugünkü durumu banker kri-
ziyle değerlendirmek için söz ko-
nusu krizin yaşandığı donemdeki
koşullan ve ardındaki nedenleri
iyi bilmek gerektiğini beürten Tek-
baş şöyle devam etti:
"Türkiye'de bir banker krizi bu-
gün için mümkun defildir, çünkü
şartlar farkh. Hisse senedi fiyal-
lan düşerken de tasarruf sahibi-
nin elinde hisse senedi vardır. 10
bin tiralık hisse senedi belki 5 bin,
3 bin liraya geriiemiştir, ama elin-
de bir belge vardır. Bankerler kri-
zinde elde belge yoktu. Dolayısıy-
la o dönemle karşılaştırmak
mümkün degil."
Küçük yannmcılarm borsaya
alınmaması konusundaki bir so-
ruyu da cevaplandıran Tekbaş,
"Otomobilini, evini satarak bor-
sada hisse senedi alanlann kuçük
yatınmcı olmadığını" söyledi.
Şükrü Tekbaş, İstanbul Menkul
Kıymetler Borsası'nda (İMKB)
önümuzdeki bir iki ay içinde mey-
dana gelebilecek gelişmelerle ilgili
olarak da şunları söyledi:
"Öaümüzdeki aylarda borsada
bazı hisse senetlerinin değerleri
çok yükselecek, bazılan da düşe-
cek. Bu tür dalgalanmalar borsa
için her zaman geçerli. Fakat bi-
zim istedigimiz, sert dalgalanma-
lann olmaması."
Cari işlem
dengesindeki
fazla
azalıyor
ANKARA (ANKA) — Cari iş-
lemler dengesindeki fazla azalma-
ya başladı. Kasım ayında ortaya
çıkan 174 milyon dolarlık açıktan
sonra on bir ayiık donemdeki faz-
la 755 milyon dolara indi. Cari iş-
lemler dengesi, 1988 yılının aynı
döneminde bir milyar 117 milyon
dolar fazla vermişti.
Merkez Bankası geçici verileri-
ne göre, ekim ayı sonunda 747
milyon dolar olarak açıklanan ca-
ri işlemler dengesindeki fazla, re-
vize edildi. Ekim sonundaki faz-
lanın ilk açıklandığı gibi 747 mil-
yon dolar değil, 929 milyon do-
lar olduğu, kasım ayındaki 174
milyon dolarlık açık sonucu faz-
lanın 755 milyon dolara indiği gö-
rüldü.
Cari işlemler dengesinin kasım
ayında açık vermesinde en büyük
etkiyi dış ticaret açığımn kasım
ayları kıyaslamasına göre 70 mil-
yon dolardan 403 milyon dolara,
dış borç faiz ödemelerinin 173
milyon dolardan 228 milyon do-
lara, yabancı taşıyıcüara yapılan
navlun ve sigorta ödemeleri ile ya-
bancı sermaye kâr transferinden
oluşan ödemelerin 140 milyon do-
lardan 228 milyon dolara yüksel-
mesi yaptı.
Merkez Bankası'nın geçici ve-
rJerine göre, ödemeler dengesi
kapsamında farkh bir tanımı bu-
lunan dış ticaret açığı, 1988'in ilk
on bir ayındaki bir milyar 881
milyon dolarhk düzeyden geçen
yıl 4 milyar 25 milyon dolarlık bü-
yüklüğe ulaştı.
Turizm gelirleri 2 milyar 260
milyon dolardan 2 milyar 473 mil-
yon dolara, turizm giderleri 343
milyon dolardan 541 milyon do-
lara, dış borç faiz ödemeleri de 2
milyar 572 milyon dolardan 2 mil-
yar 618 milyon dolara yükseldi.
Dış borç anapara ödemeleri ise 3
milyar 336 milyon dolardan 3 mil-
yar 732 milyon dolara çıktı ve
toplam dış borç ödemesi 6 milyar
350 milyon dolar oldu.
Net hata ve noksan ise on bir
ayda pozjü'f 935 milyon dolar ola-
rak gerçekleşti.
Güney Sanayi 400 milyara satışta
Kuruluşu almak için yerli veyabancı 5fırma girişimlerde bulundu
ADANA/ANKARA (AA) — Hazine'ye
ve bankalara olan kredi borcu nedeniyle İş
Bankası'nın 1982 yılında alacağına karşı-
lık el koyduğu Güney Sanayi Işletmeleri
AŞ'yi satın almak için yerli ve yabancı beş
firmanın girişimde bulunduğu öğrenildi. İş
Bankası yönetiminin de teklif veren firma-
ların önerilerinı değerlendirdiği bildirildi.
Adana'da kurulu fabrikamn Genel Mü-
durü Şerafetn'n Gündoğan, fabrikamn sa-
tılması ile ilgili tasarrufun tamamen İş
Bankası'na ait olduğunu belirterek "400
milyar lirayı veren Güney Sanayi'ni saün
alır" dedi.
tş Bankası'nın bir süre önce Sabancı
Grubu'ndan Bossa'ya, Gaziantep'teki Saıı-
ko'ya ve İstanbul'daki Mensucat Santral
Grubu'na satış ile ilgili teklifler götürdü-
ğünü belirten Gündoğan, teklif alan bazı
gruplann daha sonra Güney Sanayi'ne ge-
lerek incelemeler yaptıklannı söyledi.
tş Bankası'nın üst düzeyde bir yetkilisi,
Güney Sanayii ve diğer iştiraklerin satış
prensibini şöyle anlattı:
"Hisselerinin yüzde 80'i aşkın bölümü
tş Bankası'nın elinde bulunan Güney Sa-
nayi ile diger iştiraklerimizin, iyi miişteri,
iyi fiyat ve iyi yaürıracı bulursak tümünü
veya bir kısmını satabiliriz. Alıcının, satı-
lan işletmeyi, en azından bugünkü dunı-
raundan kötüye gotürrneyecek aklı başın-
da bir yatınma olmasını istiyoruz. Onun
için de yerli ve yabancı firmalann teklifle-
rini çok yönlü değerlendiriyoruz. tştirak-
ler ne pahasına olursa olsun elden çıkarı-
lacak diye bir düşuncemiz yok. Bn açıdan
bakıldığında, Anadolu Sigorta, Şişe Cam
ve İpekiş dışında, bu iştiraklerimizin satı-
şı orta ve uzun vadede gerçekleşebilir. Gü-
ney Sanayii de bunlardan biridir ve 1990'da
satmak zorunda degiliz."
Alınan bilgiye gore 40 yılı aşkın bir sü-
reden beri faaliyet gösteren Güney Sanayi,
yıllık 15 bin ton iplik, 35 milyon metre do-
kuma ve 4 milyon metreye yakın da kon-
feksiyon kapasitesi ile çalışıyor. Şirket, ge-
çen yıl 25 milyon dolar tutarında da ihra-
cat gerçekleştirdi. Bilançoya gore Guney
Sanayi'nin 1989 net kân 17 milyar lira.
Güney Sanayi, borçlarının 2.5 milyar li-
raya ulaşması sonucu kapanma noktasına
geünişti. 1982 yılında İş Bankası'nca el ko-
nularak yeniden faaliyete geçen fabrikaya,
Toplu Konut ve Kamu Ortakhğı İdaresi'n-
den de yatırım ve işletme kredisi sağlanmış-
tı.
Bu tarihten sonra İş Bankası'nca işleti-
len fabrikada, halen 3 bin 800 dolayında
işçi çalışıyor. 1989 yılında sermaye arttırı-
mında bulunan muessesede , İş Bankası'-
nın payı yüzde 84'e ulaşırken, TKKOt ve
eski ortaklan Sapmazlann sermaye arttı-
rımına iştirak etmemesi üzerine bu kuru-
luşların hisseleri yüzde 16'ya düşmüştü.
EKONOMİ NOTLARI
OSMAN ULAGAY
ANAP'ın Kaçırdığı Fırsat
veEkonominin Geleceği...
ANAP'ın ilk iktidar günlerindeki havayı bilmern anımsryor mu-
sunuz?
"Ekonomiyi bilen adam" imajını, görüntüsünü geniş bir çev-
reye kabul ettiren Turgut Özal'ın ekonomiyi rayına oturtacağına,
enflasyonu düşüreceğine, ülkeye yenilikler getireceğıne ınanan-
ların sayısı inanmayanlardan çok fazla.
Sayın Özal'ın basınla balayı sürüyor. Özellikle ekonomi ala-
nında atılan adımlar, "ekonomide devrim" türünden manşetler-
le duyuruluyor, büyük övgülerte karşılanıyor.
Özal'ın felsefesıne karşı olanlar bile bir vergi iadesi uygula-
masına, bir gelir ortakhğı senedi uygulamasına kayıtsız kalamı-
yor. Khal malı sigarayı ya da içkiyi kolayca buluvermenin, bir doviz
hesabı açtırmanın rahatlığını Özal'a karşı olanlar da yadsıyamı-
yor.
İş âleminde umutlu bir hava var. Bürokrasiyi azaltacağını, gi-
rişimcinin önğndeki engelleri kaldıracağını, ekonomiyi istikrara
kavuşturacağını vaat eden, döviz sıkıntısının geçmişte katdığını
söyleyen bir iktidar, işadamları için gelecekteki güzel günlerin
müjdecisi gibi.
Sayın Özal'ın "ortadirek" diye tanımladığı geniş toplum kesi-
mi de umutlu. Enflasyonun düşeceğini ve gerçek gelirinin arta-
cağını, daha kolay iş bulacağını düşünerek umutlanıyor insan-
lar. Bu nedenle Özal'a destek vermek ve zaman tanımak gerek-
tiğine inanıyorlar.
Askeri yönetimden sivil yönetime dönmüş olmak da umut ve-
riyor insanlara. Askeri yönetimin olumsuz izlerinin silinmeye baş-
layacağı düşünülüyor. Bunun için de Özal'a umut bağlanryor.
İşçı sendıkaları askeri yönetimin giydirdiği dar ceketin ve ge-
tirdiği kısıtlayıcı yasal çerçevenin içinde kendilerine bir çıkış yo-
lu arıyor, ama henüz çok etkisiz durumdalar, etkili bir ücret ve
hak arama mücadelesine girişmeleri olanaksız görünüyor.
Muhalefet partileri de benzer kısıtlamalar altında etkilerini art-
tırmanın savaşımını veriyorlar, ama işleri zor görünüyor.
Sayın Özal, ülkede tartışmasız lider olduğu gibi, ANAP için-
de de her şeye hâkim, tartışmasız tek adam durumunda. İki du-
dağı arasından çıkan her şey hükümette ve partide emir sayılı-
yor.
Uluslararası finans çevreleri Özal'a besledikleri gûveni hatta
hayranlığı gizlemiyorlar, "Özal Türkiyesi" bu çevrelerde yıldızı
en hızla parlayan ülkelerden biri. Bu ortam içinde yabancı ser-
mayenin Türkiye'ye ilgisi de artmaya başlıyor.
Ekonomiyi sağlıklı bir gelişme çizgisine oturtmak için ne ka-
dar elverişli bir ortam, ne kadar bulunmaz bir fırsat. Gerçekten
ekonomiyi bilen ve bilinçle yönlendirebilecek bir yönetim için ide-
al çalışma ortamı.
ANAP bu büyük fırsatı kullanamadı. Ekonomiyi çok iyi bildi-
ğini iddta eden Sayın özal ve o dönemde ekonominin yönetimi-
ne getırdiği ekip, kendini günlük uygulamalann, "parlak
buluşların" heyecanına kaptırdı, ekonominin geleceğini bir pers-
pektif içinde göremedi. Buna, politik rekabetin getirdiği hasta-
lıklar da eklenince işler iyice çığnndan çıktı.
Biraz da Batıh akıl hocalarının etkisi altında kalınarak kur ve
faiz politikalarına fazla abanıldı. Enflasyon sorununun boyutları
kavranamadı ve bu sorun küçümsendi. Kamu yatırımlannı ve fon-
ları pompalayarak ekonomiyi canlandırmanın marifet olmadığı
görülemedi. Borçlanmanın kamu açıklarını nasıl büyüteceği ve
enflasyonu nasıl körükleyeceği hesaba katılmadı. Dış borçlan-
manın bir sınırı olduğu gözardı edildi. Ve sonunda enflasyonun
başını alıp gittiği, TL.'den kaçışın aşırı boyutlara vardığı, döviz
darboğazının yeniden gündeme geldiği çıkmaza girildi. Duru-
mu kurtarma çabaları ise 'durgunluk içinde yüksek enflasyonu'
gündeme getirdi.
Bu talihsiz süreç içinde Sayın Özal ve ANAP giderek müthiş
bir itibar kaybına uğradı. Uzunca bir süre sabırla ANAP'ı des-
tekleyenler bile giderek umutlarını yitirdiler ve ANAP'ın oy des-
teği yarı yarıya azalarak yüzde 22'lere kadar düştü. Şimdi, ANAP
iktidarının ilk dönemindeki o elverişli ortamdan eser bile yok,
Tersine ANAP artık ağzıyla kuş bile tutsa fazla alkış almayacak.
Üstelık Sayın Özal'ın Çankaya'ya çıkmasından sonra ANAP'ın
kendi içi de bir âlem. Parti ve hükümet 'iktidar' görünümü ver-
miyor.
Bu ortamda ister istemez şu soru akla geliyor: Ülkede böyle-
sine aşikâr bir iktidar boşluğu varken nasıl oluyor da ekonomi
daha kötüye gitmiyor, ekonominin dengeleri tutulabiliyor.
İşte bu noktada, ANAP iktidarının ilk yıllarında ne yazık ki mev-
cut olmayan bir olgunun mevcudiyetinden söz etmek gerekiyor
Bugün ekonomi bürokrasisinde, gerçekten ne yaptığını bilen ve
herhalde Sayın Özal'ın sayesinde, politikacıların etkisinden ve
baskısından korunabılen bir ekip oluşmuş durumda. Bu ekip eko-
nomiyi çok yakından izliyor ve hemen her kesimden gelen ta-
leplerin frenlendiği, aşırı canlanmanın önlendiği bir ortamda eko-
nominin dengelerıni koruyacak önlemleri alıp uygulayabiliyor.
Keşke ANAP iktidarının ilk döneminde böyle bir ekıbin sözü
geçseydi de bu noktalara gelinmeseydi. Ancak bugün gelinmiş
olan noktada bu ekıbin, Türkiye'nin politik gerçeklerini ve çeşit-
li kesimlerden gelen talepleri gözardı ederek durumu ne kadar
idare edebileceği büyük bir soru işareti. Bu nedenle de ekono-
minin geleceğine güven içinde bakmak kolay değil.
VERGİREHBERİ H. TURGUTARIĞ
Özel geçim indirimi
Ücretle çalışan işçi ve memurun enflasyondan aşınan özel
geçim indirimi, Bakanlar Kurulu kararı ile değiştirildi. Bir
kat artan yeni özel indirim, 1.1.1990 günunden sonraki
ucretlerde uygulanacak.
1.1) 43 ilde ve ilçelerinde
2.1) Kalkınmada 1. derece önceh'kli
Bingöl, Bitlis ve Hakkâri'nin il
merkezi ve ilçeleri ile Adıyaman,
Ağrı, Diyarbakır, Gümüşhane,
Kars, Mardin, Muş, Siirt, Tunceli
ve Van'ın merkez dışı ilçelerinde
(Batman ve Tatvan dışında)
çalışanlara:
2.2) Bu yörelerde teşvik belgeli
yatınmlarda çalışanlara:
3.1) Kalkınmada 1. derece öncelikli
Adıyaman, Ağrı, Diyarbakır,
Gümüşhane, Kars, Mardin, Muş,
Siirt, Tunceli ve Van'ın merkezleri
ile Batman ve Tatvan ilçelerinde
çalışanlara
3.2) Bu yörelerde teşvik belgeli
yatınmlarda çalışanlara
4.1) Kalkınmada 2. derece öncelikli
Arhavi, Ayancık, Birecik, Divriği,
Erbaa, Hopa, Merzifon,
Osmancık, Suiuova, Suruç, Turhal
ve Yerköy dışındaki merkez ilçe
olmayan diğer ilçelerde çalışanlara
4.2) Bu yörelerde teşvik belgeli
yatınmlarda çalışanlara
5.1) Kalkınmada 2. derece öncelikli
Amasya, Artvin, Çankın, Çorum,
Elazığ, Erzincan, Erzurum,
Kastamonu, Malatya, K. Maraş,
Sinop, Sıvas, Tokat, Ş. Urfa ve
Yozgat il merkezleri ile Arhavi,
Ayancık, Birecik, Divriği, Erbaa,
Hopa, Merzifon, Osmancık,
Suiuova, Suruç, Turhal ve Yerköy
ilçelerinde çalışanlara
5.2) Bu yörelerde teşvik belgeli
yatınmlarda çalışanlara
Günde Ayda Yılda
1.200 36.000 432.000
2.000 60.000 720.000
2.600 78.000 936.000
1.800 54.000 648.000
2.400 72.000 864.000
1.800 54.000 648.000
2.200 66.000 792.000
1.600 48.000 576.000
2.000 60.000 720.000
Kalkınmada öncelikli 28 ilde ve ilçelerinde teşvik belgeli
yatınmlarda fıilen çalışanlara tanınan farkh özel indirim
tutarlan, teşvik belgesinin verildiği günden itibaren ilk 5
yılda uygulamr.
(RG. 30.12.1989 S.9)