08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 ŞUBAT1990 KÜLTUR-SANAT CUMHURİYET/5 İskenderiye Küttiphanesi • KAHİRE (AA) — Roma İmparatoru Sezar tarafından MÖ 48 yılında yakılan ünlü İskenderiye Kütüphanesi'nin yerine yeni bir kütüphane binasınm ınşaatına başlanması dolayısıyla Asuan'da bir toren düzenlendi. Unesco ve tskenderiye Kütüphanesi"ni Canlandırma Komitesi tarafından düzenlenentörene, komite üyeleri arasında bulunan Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand, Birleşik Arap Emırlikleri Devlet Başkanı Şeyh Zaid Bin Sultan, İspanya Kraliçesi Sofya, Ürdün Kraliçesi Nur, Prenses Carolin de katıldı. Antik dünyanın bilim yuvası olarak kabul edilen İskenderiye Kütuphanesi, Akdeniz Bölgesi'ndeki bilim adamlarının yararlandığı zengin bir kaynak oluşturuyordu. Yaklaşık 160 milyon dolara mal olması beklenen yeni kütüphanenin inşaatı 10 yılda tamamlanacak. 10 hektarlık bir arazi üzerinde inşa edilecek olan kütüphanede, 8 milyon kitap ve tarihi yazıtlann onarımı için bir merkez bulunacak. ^Yasak Görüntüler' festivalde • Kültiir Servisi — Geçmiş yıllarda ülkemizde ve diğer ülkelerde sansure takılmış ve uzun yıllar gösterilmemiş filmler bu yıl Uluslararası Istanbul Film Festivali'nin "Yasaklı Görüntüler" bölümünde yer alacak. Bu filmler arasında Richard Attenborough'un "Gandhi"si, Costas Ferris'in "Rembetiko"su, David Lean'in "Arabistanlı Lawrence"ı, Nouri Bouzid'in "Altın Nal"ı, Dusan Hanak'ın "Seviyorum, Seviyorsun"u, Poblo Perelman'ın "Gizli Görüntüler"i, Gennadi Poloka'nın "Müdahale"si ve Gillo Pontecorvo'nun "Cezayir Savaşı" adlı filmleri de yer alıyor. Bu fılmlerden "Gandhi", "Rembetiko" \e "Arabistanlı Lawrence" adlı filmler uzun bir süre Turkiye'de de gosterilememişti. Osmanlı manzaraları • LONDRA (Cumhuriyet) — Yeni yıhn ilk Osmanlı satışı Londra'da Sothebys'te yapıldı. Açıkarttırmada çoğu suluboya 256 yapıt arasında en çok dikkati çeken Luigi Mayer'in 18. yüzyıl sonunda Istanbul ve Osmanlı ülkesini fotoğraf ayrıntılarıyla resmettiği 14 suluboya eser oldu. Bu 14 eser, açıkarttırma sonunda toplam 96.800 sterline (yaklaşık 388 milyon Türk Lirası) ahcı buldu. Doğum yeri ve tarihi tam olarak bilinmeyen, ancak Alman asıllı olduğu sanılan Luigi Mayer, ltalya'da eğitini görmüş, 1776-92 arasında İstanbuPdaki İngiliz Buyükelçisi Sir Robert Ainslie'nin yanında "görsel vakanüvis" olarak bulunmuş. Mayer'in yapıtlan, Osmanlı ülkesinin 18. yüzyıl sonlanndaki görünümu en gerçekçi brçimde yansıtan ornekler sayılıyor. Uluslararası Atattirk filmi • ANKARA (AA) — Dıinya sinemasının unutulmaz oyuncularından Sir Laurance Olivier'in oğlu Tarquin Olivier tarafından, Atatürk'ün devlet adamı kişiliğini, yaşamını, Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı çeşitli yönleriyle ele alacak bir filmin çekimi için hazırlık çalışmaları yapıldığı öğrenildi. tngiliz - Amerikan ortak yapımı olarak planlanan film için 35 milyon dolarlık bir bütçe ayrıldığı bildirildi. Hollyvvood'un ünlü sanatçılarının oynatılması kararlaştırılan filmin senaryosunu da ülkemizde gösterime giremeyen "Gandi" filminin senaristi John Briley yazacak. Kültur Bakanı Namık Kemal Zeybek, yaptığı açıklamada, filmin yapımcıhğını üsilenen Tarquin Olivier'in Turkiye'den sadece doğal plato olarak yararlanılması ve araştırmacı konusunda yardım istediğini söyledi. Orhan Tamer'in sergisi • Kültiir Servisi — Orhan Tamer'in resim sergisi 20 şubattan başlayarak 10 mart tarihine dek Gultekin Elibal Sanat Galerisi'nde yer alacak. 1953 yılında Devlet Guzel Sanatlar Akademisi Cevat Dereli Atölyesi'nden birincilikle mezun olan Orhan Tamer, 1955-1972 yılları arasında açtığı sergilerde soyut çalışmalarını da sundu. 1973-1988 yılları arasında soyut-somut karışımı çahşmalannı İstanbul, Ankara ve tzmir'de sergileyen Orhan Tamer son yapıtlarında soyut sitilizasyon çalışmaları içinde olduğunu belirtiyor. BODRUMTOUR için turizm profesyonelleri Bodrumtour için, aşağıda nıtelikleri sıralanan turizm profesyonelleri aranmaktadır. İZMİR BÖLGE MÜDÜRÜ İzmir ve çevresinı lyı tanıyan, en az üç yıl turizm acentası deneyimli^ İngilızce-Fransızca ya da Ingiiizce-Almanca bilen, 35 yaşını geçmemış, sürücu ehlıyetine ve seyahat edebilme özelliklerine sahip, askerlikle ılişkisi olmayan. TRANSFER ELEMANLARI Turizm sezonu boyunca (1/4M990 - 30/10/1990) çalış.maya hazır, sürücü ehliyetıne sahip, ingilizce bilen, (ikinci yabancı dil tercih nedenidir). Adayların ayrıntılı özgeçmiş ve bir fotoğraf • içeren başvurularını en geç 23'02/1990 tarihine kadar aşağıdaki adrese göndermeleri rica olunur. Bodrum Turizm Tic. ve San. A.Ş. Boğaz Sok. 22/3 Gazıosmanpaşa 05700 Ankara Tel 167 26 16 (4 Hat) Bodrumtour bir tMNU'IU kuruluşudur. SEVEMA ATILLA DORSAY 40. Uluslararası Berlin Film FestivalVnden Aşkın 1001 yüzü, 1001 giziBerlin'de aşk üzerine filmler yine önemli bir yer tutuyor. Ama yalnızca aşk öyküsü anlatır gözüken bazı filmler önemli politik mesajlar da vermez mi? ATtLLÂ DORSAY BERLİN — Evet, aşkın binbir yüzü... Berlin Şenliği'nde, aşk üze- rine filmler yine ilginç, yine önem- li bir yer tutuyor. Ama aşk, ne denli at gözükse de siyasetten so- yutlanabilir mi? Ve yalnızca bir "aşk hikiyesi" anlatır gözüken filmler de kimi zaman en önemli politik mesajlan bizlere ulaştır- mazlar mı? Işte bir Doğu Alman filmi... Hem de, bu yılki sayıca kabank Doğu bloku filmlerınin açılışını yapıyor. Heiner Carow'un "ÇIİÜŞ- Coming Out" adlı yapımı. Görü- nürde bir (eş)cinsellik, bir aşk öy- kttsü filmi bu... Genç bir öğretme- ni, ilk görevine başladığı günler- de tanıyor, onun bir kızla ilişki kurmasmı, birlikte yaşama dene- yimine girmesini izliyoruz. Ama sonra onun okul çağında bir iliş- kiye girdiği bir başka gençle kar- şılaşmasını ve unutmaya çalıştığı anılanmn canlanmasıyla birden kişiliğinin derinliklerinde gizli eği- limlerini, kendisini kadınlardan çok erkeklere doğru çeken eşcin- selliğini keşfediyoruz. Bu arada, genç öğretmen, tanıştığı bir genç çocukta gerçek bir tutkuyu yaşı- yacak, ama o seçimini yapıp ya- şamının gerçek yönünü bulunca- ya dek, bu yapmacıksız ilişkiyi elinden kaçıracaktır. Sonuç, artık kabullenilen eğilimlerin peşinde, Doğu Berlin'in her açıdan keder- li ve karanlık "gay" yaşamında, görünüşte şen, aslında ise alabil- diğine hüzünlü bir yaşama başla- mıştır. "Çıkış", yalnızca genç bir insa- nın kışiliğini ve gerçek doğasım arayışının yapmacıksız, içtenlikle anlatılmış öyküsü değil. Aynı za- manda sapına dek politik bir film bu... Bir kez, Doğu Almanya'nın 40 yıllık sinemasının ilk kez bir "eşcinsel ilişki" konusunu ele al- masını simgeliyor. Onun da ote- sinde, günümüzün Doğu Berüni'n- den, Demokratik Almanya Cumhuriyeti'nden gerçekçi ve ka- ramsar bir kesit veriyor. Işıksız meydanlarda saatlerce bir kuyruk- ta (sinema veya bir tuketim malı, ne için olursa olsun) bekleyen, sos- yalizmin amaçladığı "insan gibi yaşamak" ilkesine, temel kimi ge- reksinimlerin dışında bir türlü eri- şememiş bir toplum yapısı sergi- leniyor perdede... Bir boyutu da- ha var filmin: Yaşı 70'e ulaşmış yaşlı bir eşcinsel, Hitler dönemin- de neler çektiğini ve bunun için, devrimden sonra komünist partı- ye kaydını aceleyle, özlemle yap- tığını anlatıyor. Sonuç: Savaşın her türlü suçu gündeme gelir, baş- ta Yahudıler, her türlü azınlıktan özür dilenir ve her türlü ırk, din ve azınlık önyargısı ağır biçimde eleştirilirken, bu eleştiri ve yargı- lamadan nasibini alarnayan tek bir azınlık vardır: Eşcinseller. Ko- münist rejimlerin bu talihsiz azın- lığa karşı sürdüregeldiği Hitler re- jimininkinden farksız baskı, aca- ba bu rejimlerin, bugün insan haklarına göstermeyi bilmediği saygı eksikliği nedeniyle çöküşu karşısında, daha da bir anlam ka- zanmıyor mu? tşte aşkın başka bir biçimi: Ka- Çirma, tutsak alma, ezen/ezilen ilişkisi... Kimilerince bir "deba" sayılan, en azından çok ilginç bir sinemacı kişiliği taşıdığı kuşku gö- türmeyen genç tspanyol yönetme- ni, geçen yıl "Sinir Krizi Eşiğin- delci Kadınlar"la, Oscar adaylığı dahil ceşitli ödüller alan Pedro Al- modovar. "Bagla Beni- Atame" adlı son filminde, uzun yıllar kal- dığı bir ıslahevinden çıkan biraz dengesiz, ama aslında iyi yurekli bir gencin, hayran olduğu genç bir aktrisi kaçırmasmı ve evinde tut- sak etmesini anlatıyor. Delikanuy- la genç kadın arasında tam bir şid- det ve nefret biçiminde başlayan bu garip ilişki, sonunda bir bağ- lılığa donuşecek, genç kadın, öz- gürluğe doğru kaçma eğilimleri- nin ağır basması korkusuyla, genç adamın kendisini "bağlamasını" isteyecektir. Bu "bağ" veya "bağlama" öykusünün asıl ilginç yanı, kuşkusuz günumüzde, sözü- mona özgür, serbest, bağımsız olan ve çevreleriyle "normal" bir dizi ilişki yaşayan insanların, as- lında tümüyk kof, boş ve yapay bu ilişkiler ve görece özgürlükleri içinde, ne denli bağunlı ve ne denli yalnız olduklarını ortaya koyma- sı. "Anormal", düzen ve ahlak dışı bir ilişki kuran kahramanlanmız ise, sonunda bunun daha "ger- çek", daha insancıl bir ilişki oldu- ğunu anlayacaklar ve onca şiddet ve nefreti, sevgiye dönüştürmeyi deneyeceklerdir. Her filminde türleri kanştırraa- yı, seyirciyi şaşırtmayı, onun sine- raasal önyargılanyla oynamayı bi- « ı genç yönetmen Ahnodovar. bu son filminde de, biraz VVilliam WyfcTMn "Korkunç Koleksiyon- cu"sunu ve de Pett> Hearsl'un ge- çenlerde fılme de alman geıçek ö>- küsünü anımsatan bir öyküye, ol- dukça kişisel bir damga vurabiU miş, günümüzün genç insanlarının umarsız sevgi arayışlarının, yalnu- lık ve korkularının bir dökümü- nu yapabilmiş. Belki sonuçlarda yer almayacak, ama ülkesini onur- lu biçimde temsil eden ilginç ve değişik bir film "Bağla Beni". Pedro Almodovar da kuşkusuz ta- nımaya değer bir çağdaş yönet- men... ALMODOVAR'DAN "BACLA BF.Nj" — Geçen yıl "Sinir Krizi Eşiğin- dekiKadınlaria bircokodul alan tspamol yönetmen Pedro Almodovar'ın "Bafila Beni" filmi de Berlin Festivali'ndeki degisik aşk filmlerinden biri. Sovyetyönetmen Aleksey Gherman, glasnostsonrasını anlattı Ozgürlükle gelen şaşkınlık "Arkadaşım İvan Lapşin" filmiyle Stalin dönemini eleştiren Gherman, Gorbaçov'un değiştirilmesinin Sovyetler Birliği için büyük bir facia olacağı görüşünde. Kiilliir Servisi — Sovyet film yönetmeni Aleksev Gherman, filmlerinde tarihten dersler cıkar- maya yönelen, toplumsal eleştiri- yi öne çıkaran bir sanatçı. 1983'te çevirdiği "Arkadaşım İvan Lapşin" adlı filmle, "Gorbaçov- un Stalin eleştirilerıne yasallık ka- zandırmasından once, Stalin'in baskı yıllarının etkilerini irdelemiş olan Gherman, Newsweek'ten Patricia W. Mooney'in sorulannı yanıtladı. — Yeni özgürlükler, Sovyet si- nema sanatçılan arasında yeni bir sanatsal güç yarattı mı? — Bence. yeni özgurlükler, ne- reye yöneleceğünizi bilememekten kaynaklanan bir yitiklik duygusu yarattı. Evet, bir coşku doğdu ta- bü, ama belli bir noktada odak- lanmayan bir coşku bu. Daha ön- ce her şey çok belliydi. Şimdi her şey karıştı. Daha önce, eğer ger- çeği söylemeyi beceriyorsanız çok iyi bir iş yapıyordunuz. Oysa şim- di, ^Inızca gerçeği söylemek çok yetersiz kalıyor. Artık sanatın di- lini kullanmamız gerekiyor ve bu hiç de kolay değil. — Sovyet seyircisi filmlerde ne- ler görmek Istiyor? — Bence insanlar korkunç şaş- kın. Tavan tepelerine çöktü sanki. Şimdi enkazın altından kalkmaya çabalıyorlar. Şimdiye kadar temel aldıkları şeylerin, veri olarak al- dıkları şeylerin hiç de öyle olma- dığını keşfettiler. İnanmalan söy- lenilen, uğrunda çalışmaları söy- GORBAÇOV SAYESİNDE GÖSTERİLMİŞTİ — Sovyet yönetmen Aleksandr Askoldov'un "Komiser" adlı filmi 196Tde Yahudi propagandası yaptığı gerekçesiyle yasaklanmıştı. Film, yıllar sonra Gorbaçov'un dog- nıdan müdahalesi sonucunda gösterilebilmişti. lenilen şeylerin doğru olmadığını keşfediyorlar. — Peki, şu sıralar, yapılmasına hâlâ izin verilmeyen filmler var mı? — Böyle bir durumla karşılaş- madım. Devlet TV'sinde bile bir sürü gözüpek iş yapıhyor. Hatta sanınm, bazı meslektaşlarım, ya- sak olabilecek bir şeyler bulabil- mek için birbirleriyle yanşıyorlar. Belki, Rus Devrimi'nin ve hemen sonrasının sorunlarına el atmak birilerine ters düşebilir. 1918'de bir Kızıl Terör kararna- mesi çıkarılmıştı. Orada yalnızca göze goz değil, bir göze bin göz, bir önderin yaşanıına karşılık bin burjuvanın canı isteniliyordu. Bu- gün yanlışlığın Stalin'de olduğu, her şeyi onun berbat ettiği söyle- niyor. Oysa geriye, 1917'ye gidip oradan başlayan olaylar zincirine bakarsanız, kanserli hücrelerin o sıralar büyümeye başladığını gö- rürsünüz. Filmlerde bu noktaya henüz değinilmedi. — Sovyetler Birtiği'nde bugun hâlâ güçlii bir Yahudi duşmanlı- ğı var mı? — Her zamankinden daha faz- la. Bu yüzden, Stalin'in olduğu 1953 yılında geçen bir film yap- mak istiyorum. Filmde, "dolitor- lar komplosu" denilen olayı ele alacağım. Yaşammın sonlarına doğru Stalin, dev bir duruşma icat etmişti. Bu duruşmalarda çoğun- luğu Yahudi olan doktorlar, Sta- lin hariç bütün önderleri zehirle- meyi planladıklannı itiraf etmek zorunda bırakılmışlardı. Onde ge- len butun profesörler tutuklan- mıstı. Yahudileri olumlu bir yaklaşım- la ele aldığı gerekçesiyle Alek- sandr Askoldov'un "Komiser" ad- lı filmi 1967'de yasaklanmıştı. Film daha sonra Gorbaçov saye- sinde gösterilebilmişti. Siyonistlik- le suçlanmış olan "Komiser"in Gorbaçov'un bizzat müdahalesi sonucu gosterildiğini biliyorum. Bu yüzden, Yahudi düşmanhğın- dan Gorbaçov'u sorumlu tuttuğu- mun sanılmasım istemem. Bu duş- manlık, Stalin zamamndan gelen ve parti aygıtında var olan bir şey. — Sizce Gorbaçov iyi bir önder mi? — Gorbaçov'un değiştirilmesi ya da görevden alınması, ülkemiz için en büyuk facia olur. Çunku onu eleştirenler, glasnostun onun yarattığı bir şey olduğunu fark et- mivorlar. Profumo skandalı sinemada Profumo skandalını konu alan "Skandal' adlı film 23 şubatta gösterime giriyor. Kültiir Servisi — 1963 yılında tngiltere'yi olduğu kadar dunya- yı da sarsan Profumo skandalı- nı konu alan "Skandal" adlı film 23 şubat cuma gunu Os- manbey Gazi, Beyoğlu Atlas, Aksaray Kristal, Suadiye Atlan- tik, Bakırköy 74, Kadıköy As, Ankara Metropol ve Adana Sun sinemalarında gösterime girecek. "Skandal" filminde Chrisüne Keeler rolünde Joanne Whalley, Keeler'ın arkadaşı Mandy Rice - Davies rolünde Bridget Fonda, sosyetenin muhabbet tellalı Stephen VVard rolünde John Hurt, John Profumo rolünde de lan McKellen oynuyorlar. Film- de ayrıca Leslie Philips. Britt Ekland ve Jeroen Krabbe de rol alıyorlar. "Skandal" filmi, Henry Fon- da'nın torunu, Jane Fonda'nın yeğeni, Peter Fonda'nın kızı olan 25 yaşındaki Bridget Fonda'yı beyazperdenin yıldızlan arasına kattı. Bu filmdeki roluyle Altın Kure adayları arasına giren Brid- get Fonda, Francis Ford Coppo- la'nın "Baba 3" adlı filminin de başrollerinden birini elde etti. Film yıldızı Valerie Hobson- la evli olan İngiltere Savaş Ba- kanı John Profumo'nun, kendi- sine sosyete doktoru Stephen VVard tarafından tanıştırılan Christine Keeler'la ilişkisinin or- taya çıkmasıyla tngiltere'nin en büyük skandallarından biri ya- şanmıştı. Keeler'ın aynı zanıan- da Sovyet deniz ataşesiyle ilişki kurduğunun öğrenilmesi once Profumo'nun Şonra da Muhafa- zakâr Parti hükiımetinin istifa- sına yol açmıştı. Amerikan "yeni sağ"ının yönetmeni John Milius'tan 'Krala Veda' gösterimde Kelle avcıları arasında Bugün Beyoğlu Atlas'ta gösterime girecek olan filmin başrolünde Nick Nolte oynuyor. Çekimleri Malezya'da yapılan film İkinci Dünya Savaşı sırasında geçiyor. Kültiir Servisi — "Conan" ve "Kızıl Şafak" gibi şiddet ağırhklı filmlerin Amerikalı yönetmeni John Milius'un filmi "Krala Veda" (Fârewell to the King) bu- gün Beyoğlu Atlas Sineması'nda gösterilmeye başlıyor. Milius'un 1987 yıhnın son aylannda çekim- lerini Malezya'da gerçekleştirdiği filmin başrolunu Nick Nolte üst- leniyor. Milius'un Pierre Schoendoerf- fer'in bir romanından beyazperde- ye aktardığı "Krala Veda"nın öy- kusü İkinci Dünya Savaşı sırasın- da geçiyor. Film, 1942 yılında Sin- gapur'un düşüşü sırasında Jap>on- ların elinden kurtulan bir Ameri- kalı asker kaçağının, Borneo'da "kelle avcısı" bir kabileye reis olu- şunun oyküsunu anlatıyor. Romanlarının yanı sıra daha once bir film de gerçekleştirmiş olan Pierre Schoendoerffer, 1969 yılında romanını sinemaya aktar- mayı tasarladı. Kitaptaki Learoyd rolünün Donald Sutheıiand tara- fından üstlenilmesini düşünen Schoendoerffer, daha çekimlerin ilk günlerinde sıtmaya yakalanın- ca Borneo ormanlannı terk etmek zorunda kaldı, sonunda proje de suya düştu. tlk projeden tam on beş yıl son- ra Schoendoerffer, yakın dostu John Milius'tan filmi gerçekleştir- mesini istedi. Milius ilk önce fil- min ekonomik olması açısından Filipin ormanlannı mekân olarak seçti. Ancak sonradan Filipin or- manlannın Borneo'dan çok fark- lı olduğu anlaşılınca Malezya'da karar kılındı. On beş yıl once Do- nald Sutherland'ın oynaması dü- şünülen Learoyd rolü de "Zengin ve Yoksul" adlı ünlü TV dizisinin; "Dip", "Ateş Alnnda", "Mah- kûm", "48 Saat" gibi filmlerin oyuncusu Nick Nolle'nin oldu. En hızlı film çeken yoneimen- lerden biri olarak tanınan John Milius, filmlerinin çekim planla- rını önceden değil, sette belirliyor. Buyük çoğunluğu Avustralyalılar- dan oluşan film ekibi de, dış plan- larda zor koşullarda çalışma alış- kanlığına sahip olduğundan çok hızlı bir tempoda çalıştı. Francis Ford Coppola ve Geor- ge Lucas'la aynı sıralarda sinema uğraşına başlayan Milius, ilk sine- ma denemelerini Kaliforniya Üni- versitesi'nde gerçekleştirdi. 1945 doğumlu Milius, bir dönem Hollyuood'unun "yeni sağ" yö- netmenleri arasında yer aldı. Ön- celeri yalnızca senaryo yazmakla yetinen Milius, sonradan "düzene saygıyı ve yasalann gerekirse bi- reysel kaba güçle uygulanmasını asılayan" senaryolarını kendisi si- nemaya aktarmaya başladı. Mili- us, John Ford ve David Lean' den elkılendiğiııı soyluyor. MCK NOLTE BASROLDE — "Krala Veda"mn basrolünde "Zengin ve Yoksul" di/isindenve'"l)ip", "AleşAltında". "4S Saat" gibi fitmler den tanıdıgımız, .Nick Nolu. David Bowie aklandı • DALLAS (AA) — David Bovvie'nin kendisine tecavüz ettiğini ıleri süren Amerikalı kadının davası Dallas mahkemesince reddedildi. Mahkeme, Amerikalı kadının, Bovvie'nin 1987 yılı ekim ayındaki turnesi sırasında kendisine tecavüz ettiği yolundaki iddialarını içeren davanın reddedilmesini kararlaştırdı. David Bovvie, bu iddialar üzerine, geceyi VVande Nichols adlı kadınla geçirdiğini kabul etmış, ancak kadının da kendisiyle birlikte olmak için nza gösterdiğini söylemişti. THK yarışnuısı • ANKARA — Türk Hava Kurumu'nun düzenlediği edebiyat, sanat ve bilim yanşması sonuçlandı. Ahmet Özdemir'in "Ince Öıdek" adlı öyküsü, Zeynep Ankara'nın "Bir Rastlantının Düşundurdükleri" adlı anısı, Mustafa Dindar ve Doç. Dr. Ünver Kaynak'ın "Kanat Profillerinin Etrafındaki Daimi ve Daimi Olmayan Sürtunmeli Akımların Hassas Hesabı" konulu bilimsel araştırması birinciliğe değer göruldü. Haber-röportaj dalında Dr. Üstün Aydıngöz'ün çalışması birinci olurken, roman ve şiir dalında birinciliğe değer çalışma görülmedi. Fotoğraf dalının siyah-beyaz bölümünde ilk üç dereceye değer çalışma bulunamazken, renkli dalında Adnan Ataç birinci, Hüseyin Tek de ikincilik ödülü aldı. Karikatür dalında Varol Yaşaroğlu birinci gelirken, oyun ve senaryo dallannda birinciliğe değer >apıt seçilemedi. 300 milyona mobilya takımı • İSTANBUL (AA) — Maçka Mezat Antikacılık A.Ş!nin ilk müzayedesinde, değeri 300 milyon lira olan bir mobilya takımının da satışa sunulacağı bildirildi. Etap Marmara Oteli'nde 18 şubatta düzenlenecek müzayedede, 221 parça eşya yer alacak. Sözü edilen önemli parçalar arasında, 300 milyon lira değerindeki "Edirne işi" mobilya takımı, 80 milyon lira değerindeki Anzavur desenli leğen ibrik, 70 milyon liralık Edirnekâri sedir, 60 milyon lira değerindeki Edirnekâri dolap ve ressam Feyhaman Duran'ın "Vazoda Gelincikler, Çiçekler" adlı yağlıboya natürmort tablosu da bulunuyor. BUGÜN • Naif resimler "Beytem Koleksiyonu'ndan Naif Resimler" sergisi saat 17.00'de Fahir Aksoy'un bir soyleşisiyle açılıyor. Mehmet Arpacık'ın resimlerinin yer aldığı sergi Galeri Beytem'de (Buyukdere Cad. Beytem Han, Şişli) görulebilir. • Blues konseri Evren Grubu'nun blues konseri saat 17.00'de Woodstock'ta (Kadıkoy Muhurdar Cad.) dinlenebilir. • Ümraniye Günleri l. Ümraniye Günleri kapsamında Aziz Nesin, Sennur Sezer ve Adnan Özyalçıner, Kitap Kulübü'de saat 15.00'te kitaplarını imzalayacaklar. "Sıradan Faşizm" adlı film Tiyatro Salonu'nda saat 20.00'de Muharrem Akkuş, Mine Yalçın, Erol Köker ve Nilgün Akkuş'un katılacaklan konser ise Ezgi Duğun Salonu'nda saat 20.00'de yer alacak. BILSAK'TA BUGÜN 16 Şubal Cuma: 19.00 Fahişeler ve Genelevleri. Bir Gazetecinin Notlan. Kemal YILMAZ 19.00 TİYATRO: "Işte Baş İşte Gövdc tşte Kanatlar" Yazan: Sevim BURAK, Oynayan: BİLSAK TİYATRO ATÖLYESt GÖRSEL SANAT ATÖLYELERI Mehmet GULERYÜZ'le Resim Çalışmaları 10.00-01.00 arası.CAFE- FOYER-BAR BİLSAK Herkese Açıktır. BİLSAK Sıraselviler, Soğancı Sk. No: 7 CİHANGİR 143 28 79-143 28 99 MÜZİK POSTASI Jazz. Classıc. Nevv Age CD'lerı odemelerı gonderılır. Form ısteyınız. Adres Selcuklar Sokak 12/9 Akadlar / ETİLER 80630 ISTANBUL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle