Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 ŞUBAT1990 KÜLTUR-SANAT CUMHURİYET/5
İskenderiye Küttiphanesi
• KAHİRE (AA) — Roma İmparatoru Sezar tarafından
MÖ 48 yılında yakılan ünlü İskenderiye Kütüphanesi'nin
yerine yeni bir kütüphane binasınm ınşaatına başlanması
dolayısıyla Asuan'da bir toren düzenlendi. Unesco ve
tskenderiye Kütüphanesi"ni Canlandırma Komitesi
tarafından düzenlenentörene, komite üyeleri arasında
bulunan Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand,
Birleşik Arap Emırlikleri Devlet Başkanı Şeyh Zaid Bin
Sultan, İspanya Kraliçesi Sofya, Ürdün Kraliçesi Nur,
Prenses Carolin de katıldı. Antik dünyanın bilim yuvası
olarak kabul edilen İskenderiye Kütuphanesi, Akdeniz
Bölgesi'ndeki bilim adamlarının yararlandığı zengin bir
kaynak oluşturuyordu. Yaklaşık 160 milyon dolara mal
olması beklenen yeni kütüphanenin inşaatı 10 yılda
tamamlanacak. 10 hektarlık bir arazi üzerinde inşa
edilecek olan kütüphanede, 8 milyon kitap ve tarihi
yazıtlann onarımı için bir merkez bulunacak.
^Yasak Görüntüler' festivalde
• Kültiir Servisi — Geçmiş yıllarda ülkemizde ve diğer
ülkelerde sansure takılmış ve uzun yıllar gösterilmemiş
filmler bu yıl Uluslararası Istanbul Film Festivali'nin
"Yasaklı Görüntüler" bölümünde yer alacak. Bu filmler
arasında Richard Attenborough'un "Gandhi"si, Costas
Ferris'in "Rembetiko"su, David Lean'in "Arabistanlı
Lawrence"ı, Nouri Bouzid'in "Altın Nal"ı, Dusan
Hanak'ın "Seviyorum, Seviyorsun"u, Poblo Perelman'ın
"Gizli Görüntüler"i, Gennadi Poloka'nın "Müdahale"si
ve Gillo Pontecorvo'nun "Cezayir Savaşı" adlı filmleri de
yer alıyor. Bu fılmlerden "Gandhi", "Rembetiko" \e
"Arabistanlı Lawrence" adlı filmler uzun bir süre
Turkiye'de de gosterilememişti.
Osmanlı manzaraları
• LONDRA (Cumhuriyet) — Yeni yıhn ilk Osmanlı
satışı Londra'da Sothebys'te yapıldı. Açıkarttırmada çoğu
suluboya 256 yapıt arasında en çok dikkati çeken Luigi
Mayer'in 18. yüzyıl sonunda Istanbul ve Osmanlı ülkesini
fotoğraf ayrıntılarıyla resmettiği 14 suluboya eser oldu.
Bu 14 eser, açıkarttırma sonunda toplam 96.800 sterline
(yaklaşık 388 milyon Türk Lirası) ahcı buldu. Doğum
yeri ve tarihi tam olarak bilinmeyen, ancak Alman asıllı
olduğu sanılan Luigi Mayer, ltalya'da eğitini görmüş,
1776-92 arasında İstanbuPdaki İngiliz Buyükelçisi Sir
Robert Ainslie'nin yanında "görsel vakanüvis" olarak
bulunmuş. Mayer'in yapıtlan, Osmanlı ülkesinin 18.
yüzyıl sonlanndaki görünümu en gerçekçi brçimde
yansıtan ornekler sayılıyor.
Uluslararası Atattirk filmi
• ANKARA (AA) — Dıinya sinemasının unutulmaz
oyuncularından Sir Laurance Olivier'in oğlu Tarquin
Olivier tarafından, Atatürk'ün devlet adamı kişiliğini,
yaşamını, Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı çeşitli yönleriyle ele
alacak bir filmin çekimi için hazırlık çalışmaları yapıldığı
öğrenildi. tngiliz - Amerikan ortak yapımı olarak
planlanan film için 35 milyon dolarlık bir bütçe ayrıldığı
bildirildi. Hollyvvood'un ünlü sanatçılarının oynatılması
kararlaştırılan filmin senaryosunu da ülkemizde
gösterime giremeyen "Gandi" filminin senaristi John
Briley yazacak. Kültur Bakanı Namık Kemal Zeybek,
yaptığı açıklamada, filmin yapımcıhğını üsilenen Tarquin
Olivier'in Turkiye'den sadece doğal plato olarak
yararlanılması ve araştırmacı konusunda yardım istediğini
söyledi.
Orhan Tamer'in sergisi
• Kültiir Servisi — Orhan Tamer'in resim sergisi 20
şubattan başlayarak 10 mart tarihine dek Gultekin Elibal
Sanat Galerisi'nde yer alacak. 1953 yılında Devlet Guzel
Sanatlar Akademisi Cevat Dereli Atölyesi'nden
birincilikle mezun olan Orhan Tamer, 1955-1972 yılları
arasında açtığı sergilerde soyut çalışmalarını da sundu.
1973-1988 yılları arasında soyut-somut karışımı
çahşmalannı İstanbul, Ankara ve tzmir'de sergileyen
Orhan Tamer son yapıtlarında soyut sitilizasyon
çalışmaları içinde olduğunu belirtiyor.
BODRUMTOUR
için turizm profesyonelleri
Bodrumtour için, aşağıda nıtelikleri sıralanan
turizm profesyonelleri aranmaktadır.
İZMİR BÖLGE MÜDÜRÜ
İzmir ve çevresinı lyı tanıyan, en az üç yıl
turizm acentası deneyimli^
İngilızce-Fransızca ya da Ingiiizce-Almanca
bilen, 35 yaşını geçmemış, sürücu ehlıyetine
ve seyahat edebilme özelliklerine sahip,
askerlikle ılişkisi olmayan.
TRANSFER ELEMANLARI
Turizm sezonu boyunca (1/4M990 -
30/10/1990) çalış.maya hazır, sürücü
ehliyetıne sahip, ingilizce bilen, (ikinci
yabancı dil tercih nedenidir).
Adayların ayrıntılı özgeçmiş ve bir fotoğraf
• içeren başvurularını en geç 23'02/1990
tarihine kadar aşağıdaki adrese
göndermeleri rica olunur.
Bodrum Turizm Tic. ve San. A.Ş.
Boğaz Sok. 22/3 Gazıosmanpaşa 05700 Ankara
Tel 167 26 16 (4 Hat)
Bodrumtour bir tMNU'IU kuruluşudur.
SEVEMA
ATILLA DORSAY
40. Uluslararası Berlin Film FestivalVnden
Aşkın 1001 yüzü, 1001 giziBerlin'de aşk üzerine filmler yine önemli bir yer
tutuyor. Ama yalnızca aşk öyküsü anlatır gözüken
bazı filmler önemli politik mesajlar da vermez mi?
ATtLLÂ DORSAY
BERLİN — Evet, aşkın binbir
yüzü... Berlin Şenliği'nde, aşk üze-
rine filmler yine ilginç, yine önem-
li bir yer tutuyor. Ama aşk, ne
denli at gözükse de siyasetten so-
yutlanabilir mi? Ve yalnızca bir
"aşk hikiyesi" anlatır gözüken
filmler de kimi zaman en önemli
politik mesajlan bizlere ulaştır-
mazlar mı?
Işte bir Doğu Alman filmi...
Hem de, bu yılki sayıca kabank
Doğu bloku filmlerınin açılışını
yapıyor. Heiner Carow'un "ÇIİÜŞ-
Coming Out" adlı yapımı. Görü-
nürde bir (eş)cinsellik, bir aşk öy-
kttsü filmi bu... Genç bir öğretme-
ni, ilk görevine başladığı günler-
de tanıyor, onun bir kızla ilişki
kurmasmı, birlikte yaşama dene-
yimine girmesini izliyoruz. Ama
sonra onun okul çağında bir iliş-
kiye girdiği bir başka gençle kar-
şılaşmasını ve unutmaya çalıştığı
anılanmn canlanmasıyla birden
kişiliğinin derinliklerinde gizli eği-
limlerini, kendisini kadınlardan
çok erkeklere doğru çeken eşcin-
selliğini keşfediyoruz. Bu arada,
genç öğretmen, tanıştığı bir genç
çocukta gerçek bir tutkuyu yaşı-
yacak, ama o seçimini yapıp ya-
şamının gerçek yönünü bulunca-
ya dek, bu yapmacıksız ilişkiyi
elinden kaçıracaktır. Sonuç, artık
kabullenilen eğilimlerin peşinde,
Doğu Berlin'in her açıdan keder-
li ve karanlık "gay" yaşamında,
görünüşte şen, aslında ise alabil-
diğine hüzünlü bir yaşama başla-
mıştır.
"Çıkış", yalnızca genç bir insa-
nın kışiliğini ve gerçek doğasım
arayışının yapmacıksız, içtenlikle
anlatılmış öyküsü değil. Aynı za-
manda sapına dek politik bir film
bu... Bir kez, Doğu Almanya'nın
40 yıllık sinemasının ilk kez bir
"eşcinsel ilişki" konusunu ele al-
masını simgeliyor. Onun da ote-
sinde, günümüzün Doğu Berüni'n-
den, Demokratik Almanya
Cumhuriyeti'nden gerçekçi ve ka-
ramsar bir kesit veriyor. Işıksız
meydanlarda saatlerce bir kuyruk-
ta (sinema veya bir tuketim malı,
ne için olursa olsun) bekleyen, sos-
yalizmin amaçladığı "insan gibi
yaşamak" ilkesine, temel kimi ge-
reksinimlerin dışında bir türlü eri-
şememiş bir toplum yapısı sergi-
leniyor perdede... Bir boyutu da-
ha var filmin: Yaşı 70'e ulaşmış
yaşlı bir eşcinsel, Hitler dönemin-
de neler çektiğini ve bunun için,
devrimden sonra komünist partı-
ye kaydını aceleyle, özlemle yap-
tığını anlatıyor. Sonuç: Savaşın
her türlü suçu gündeme gelir, baş-
ta Yahudıler, her türlü azınlıktan
özür dilenir ve her türlü ırk, din
ve azınlık önyargısı ağır biçimde
eleştirilirken, bu eleştiri ve yargı-
lamadan nasibini alarnayan tek
bir azınlık vardır: Eşcinseller. Ko-
münist rejimlerin bu talihsiz azın-
lığa karşı sürdüregeldiği Hitler re-
jimininkinden farksız baskı, aca-
ba bu rejimlerin, bugün insan
haklarına göstermeyi bilmediği
saygı eksikliği nedeniyle çöküşu
karşısında, daha da bir anlam ka-
zanmıyor mu?
tşte aşkın başka bir biçimi: Ka-
Çirma, tutsak alma, ezen/ezilen
ilişkisi... Kimilerince bir "deba"
sayılan, en azından çok ilginç bir
sinemacı kişiliği taşıdığı kuşku gö-
türmeyen genç tspanyol yönetme-
ni, geçen yıl "Sinir Krizi Eşiğin-
delci Kadınlar"la, Oscar adaylığı
dahil ceşitli ödüller alan Pedro Al-
modovar. "Bagla Beni- Atame"
adlı son filminde, uzun yıllar kal-
dığı bir ıslahevinden çıkan biraz
dengesiz, ama aslında iyi yurekli
bir gencin, hayran olduğu genç bir
aktrisi kaçırmasmı ve evinde tut-
sak etmesini anlatıyor. Delikanuy-
la genç kadın arasında tam bir şid-
det ve nefret biçiminde başlayan
bu garip ilişki, sonunda bir bağ-
lılığa donuşecek, genç kadın, öz-
gürluğe doğru kaçma eğilimleri-
nin ağır basması korkusuyla, genç
adamın kendisini "bağlamasını"
isteyecektir. Bu "bağ" veya
"bağlama" öykusünün asıl ilginç
yanı, kuşkusuz günumüzde, sözü-
mona özgür, serbest, bağımsız
olan ve çevreleriyle "normal" bir
dizi ilişki yaşayan insanların, as-
lında tümüyk kof, boş ve yapay
bu ilişkiler ve görece özgürlükleri
içinde, ne denli bağunlı ve ne denli
yalnız olduklarını ortaya koyma-
sı. "Anormal", düzen ve ahlak dışı
bir ilişki kuran kahramanlanmız
ise, sonunda bunun daha "ger-
çek", daha insancıl bir ilişki oldu-
ğunu anlayacaklar ve onca şiddet
ve nefreti, sevgiye dönüştürmeyi
deneyeceklerdir.
Her filminde türleri kanştırraa-
yı, seyirciyi şaşırtmayı, onun sine-
raasal önyargılanyla oynamayı bi-
« ı genç yönetmen Ahnodovar. bu
son filminde de, biraz VVilliam
WyfcTMn "Korkunç Koleksiyon-
cu"sunu ve de Pett> Hearsl'un ge-
çenlerde fılme de alman geıçek ö>-
küsünü anımsatan bir öyküye, ol-
dukça kişisel bir damga vurabiU
miş, günümüzün genç insanlarının
umarsız sevgi arayışlarının, yalnu-
lık ve korkularının bir dökümü-
nu yapabilmiş. Belki sonuçlarda
yer almayacak, ama ülkesini onur-
lu biçimde temsil eden ilginç ve
değişik bir film "Bağla Beni".
Pedro Almodovar da kuşkusuz ta-
nımaya değer bir çağdaş yönet-
men...
ALMODOVAR'DAN "BACLA BF.Nj" — Geçen yıl "Sinir Krizi Eşiğin-
dekiKadınlaria bircokodul alan tspamol yönetmen Pedro Almodovar'ın
"Bafila Beni" filmi de Berlin Festivali'ndeki degisik aşk filmlerinden biri.
Sovyetyönetmen Aleksey Gherman, glasnostsonrasını anlattı
Ozgürlükle gelen şaşkınlık
"Arkadaşım İvan
Lapşin" filmiyle Stalin
dönemini eleştiren
Gherman, Gorbaçov'un
değiştirilmesinin
Sovyetler Birliği için
büyük bir facia olacağı
görüşünde.
Kiilliir Servisi — Sovyet film
yönetmeni Aleksev Gherman,
filmlerinde tarihten dersler cıkar-
maya yönelen, toplumsal eleştiri-
yi öne çıkaran bir sanatçı. 1983'te
çevirdiği "Arkadaşım İvan
Lapşin" adlı filmle, "Gorbaçov-
un Stalin eleştirilerıne yasallık ka-
zandırmasından once, Stalin'in
baskı yıllarının etkilerini irdelemiş
olan Gherman, Newsweek'ten
Patricia W. Mooney'in sorulannı
yanıtladı.
— Yeni özgürlükler, Sovyet si-
nema sanatçılan arasında yeni bir
sanatsal güç yarattı mı?
— Bence. yeni özgurlükler, ne-
reye yöneleceğünizi bilememekten
kaynaklanan bir yitiklik duygusu
yarattı. Evet, bir coşku doğdu ta-
bü, ama belli bir noktada odak-
lanmayan bir coşku bu. Daha ön-
ce her şey çok belliydi. Şimdi her
şey karıştı. Daha önce, eğer ger-
çeği söylemeyi beceriyorsanız çok
iyi bir iş yapıyordunuz. Oysa şim-
di, ^Inızca gerçeği söylemek çok
yetersiz kalıyor. Artık sanatın di-
lini kullanmamız gerekiyor ve bu
hiç de kolay değil.
— Sovyet seyircisi filmlerde ne-
ler görmek Istiyor?
— Bence insanlar korkunç şaş-
kın. Tavan tepelerine çöktü sanki.
Şimdi enkazın altından kalkmaya
çabalıyorlar. Şimdiye kadar temel
aldıkları şeylerin, veri olarak al-
dıkları şeylerin hiç de öyle olma-
dığını keşfettiler. İnanmalan söy-
lenilen, uğrunda çalışmaları söy-
GORBAÇOV SAYESİNDE GÖSTERİLMİŞTİ — Sovyet yönetmen Aleksandr Askoldov'un "Komiser" adlı
filmi 196Tde Yahudi propagandası yaptığı gerekçesiyle yasaklanmıştı. Film, yıllar sonra Gorbaçov'un dog-
nıdan müdahalesi sonucunda gösterilebilmişti.
lenilen şeylerin doğru olmadığını
keşfediyorlar.
— Peki, şu sıralar, yapılmasına
hâlâ izin verilmeyen filmler var
mı?
— Böyle bir durumla karşılaş-
madım. Devlet TV'sinde bile bir
sürü gözüpek iş yapıhyor. Hatta
sanınm, bazı meslektaşlarım, ya-
sak olabilecek bir şeyler bulabil-
mek için birbirleriyle yanşıyorlar.
Belki, Rus Devrimi'nin ve hemen
sonrasının sorunlarına el atmak
birilerine ters düşebilir.
1918'de bir Kızıl Terör kararna-
mesi çıkarılmıştı. Orada yalnızca
göze goz değil, bir göze bin göz,
bir önderin yaşanıına karşılık bin
burjuvanın canı isteniliyordu. Bu-
gün yanlışlığın Stalin'de olduğu,
her şeyi onun berbat ettiği söyle-
niyor. Oysa geriye, 1917'ye gidip
oradan başlayan olaylar zincirine
bakarsanız, kanserli hücrelerin o
sıralar büyümeye başladığını gö-
rürsünüz. Filmlerde bu noktaya
henüz değinilmedi.
— Sovyetler Birtiği'nde bugun
hâlâ güçlii bir Yahudi duşmanlı-
ğı var mı?
— Her zamankinden daha faz-
la. Bu yüzden, Stalin'in olduğu
1953 yılında geçen bir film yap-
mak istiyorum. Filmde, "dolitor-
lar komplosu" denilen olayı ele
alacağım. Yaşammın sonlarına
doğru Stalin, dev bir duruşma icat
etmişti. Bu duruşmalarda çoğun-
luğu Yahudi olan doktorlar, Sta-
lin hariç bütün önderleri zehirle-
meyi planladıklannı itiraf etmek
zorunda bırakılmışlardı. Onde ge-
len butun profesörler tutuklan-
mıstı.
Yahudileri olumlu bir yaklaşım-
la ele aldığı gerekçesiyle Alek-
sandr Askoldov'un "Komiser" ad-
lı filmi 1967'de yasaklanmıştı.
Film daha sonra Gorbaçov saye-
sinde gösterilebilmişti. Siyonistlik-
le suçlanmış olan "Komiser"in
Gorbaçov'un bizzat müdahalesi
sonucu gosterildiğini biliyorum.
Bu yüzden, Yahudi düşmanhğın-
dan Gorbaçov'u sorumlu tuttuğu-
mun sanılmasım istemem. Bu duş-
manlık, Stalin zamamndan gelen
ve parti aygıtında var olan bir şey.
— Sizce Gorbaçov iyi bir önder
mi?
— Gorbaçov'un değiştirilmesi
ya da görevden alınması, ülkemiz
için en büyuk facia olur. Çunku
onu eleştirenler, glasnostun onun
yarattığı bir şey olduğunu fark et-
mivorlar.
Profumo
skandalı
sinemada
Profumo skandalını konu
alan "Skandal' adlı film
23 şubatta gösterime
giriyor.
Kültiir Servisi — 1963 yılında
tngiltere'yi olduğu kadar dunya-
yı da sarsan Profumo skandalı-
nı konu alan "Skandal" adlı
film 23 şubat cuma gunu Os-
manbey Gazi, Beyoğlu Atlas,
Aksaray Kristal, Suadiye Atlan-
tik, Bakırköy 74, Kadıköy As,
Ankara Metropol ve Adana Sun
sinemalarında gösterime
girecek.
"Skandal" filminde Chrisüne
Keeler rolünde Joanne Whalley,
Keeler'ın arkadaşı Mandy Rice
- Davies rolünde Bridget Fonda,
sosyetenin muhabbet tellalı
Stephen VVard rolünde John
Hurt, John Profumo rolünde de
lan McKellen oynuyorlar. Film-
de ayrıca Leslie Philips. Britt
Ekland ve Jeroen Krabbe de rol
alıyorlar.
"Skandal" filmi, Henry Fon-
da'nın torunu, Jane Fonda'nın
yeğeni, Peter Fonda'nın kızı olan
25 yaşındaki Bridget Fonda'yı
beyazperdenin yıldızlan arasına
kattı. Bu filmdeki roluyle Altın
Kure adayları arasına giren Brid-
get Fonda, Francis Ford Coppo-
la'nın "Baba 3" adlı filminin de
başrollerinden birini elde etti.
Film yıldızı Valerie Hobson-
la evli olan İngiltere Savaş Ba-
kanı John Profumo'nun, kendi-
sine sosyete doktoru Stephen
VVard tarafından tanıştırılan
Christine Keeler'la ilişkisinin or-
taya çıkmasıyla tngiltere'nin en
büyük skandallarından biri ya-
şanmıştı. Keeler'ın aynı zanıan-
da Sovyet deniz ataşesiyle ilişki
kurduğunun öğrenilmesi once
Profumo'nun Şonra da Muhafa-
zakâr Parti hükiımetinin istifa-
sına yol açmıştı.
Amerikan "yeni sağ"ının yönetmeni John Milius'tan 'Krala Veda' gösterimde
Kelle avcıları arasında
Bugün Beyoğlu Atlas'ta gösterime girecek olan
filmin başrolünde Nick Nolte oynuyor. Çekimleri
Malezya'da yapılan film İkinci Dünya Savaşı
sırasında geçiyor.
Kültiir Servisi — "Conan" ve
"Kızıl Şafak" gibi şiddet ağırhklı
filmlerin Amerikalı yönetmeni
John Milius'un filmi "Krala
Veda" (Fârewell to the King) bu-
gün Beyoğlu Atlas Sineması'nda
gösterilmeye başlıyor. Milius'un
1987 yıhnın son aylannda çekim-
lerini Malezya'da gerçekleştirdiği
filmin başrolunu Nick Nolte üst-
leniyor.
Milius'un Pierre Schoendoerf-
fer'in bir romanından beyazperde-
ye aktardığı "Krala Veda"nın öy-
kusü İkinci Dünya Savaşı sırasın-
da geçiyor. Film, 1942 yılında Sin-
gapur'un düşüşü sırasında Jap>on-
ların elinden kurtulan bir Ameri-
kalı asker kaçağının, Borneo'da
"kelle avcısı" bir kabileye reis olu-
şunun oyküsunu anlatıyor.
Romanlarının yanı sıra daha
once bir film de gerçekleştirmiş
olan Pierre Schoendoerffer, 1969
yılında romanını sinemaya aktar-
mayı tasarladı. Kitaptaki Learoyd
rolünün Donald Sutheıiand tara-
fından üstlenilmesini düşünen
Schoendoerffer, daha çekimlerin
ilk günlerinde sıtmaya yakalanın-
ca Borneo ormanlannı terk etmek
zorunda kaldı, sonunda proje de
suya düştu.
tlk projeden tam on beş yıl son-
ra Schoendoerffer, yakın dostu
John Milius'tan filmi gerçekleştir-
mesini istedi. Milius ilk önce fil-
min ekonomik olması açısından
Filipin ormanlannı mekân olarak
seçti. Ancak sonradan Filipin or-
manlannın Borneo'dan çok fark-
lı olduğu anlaşılınca Malezya'da
karar kılındı. On beş yıl once Do-
nald Sutherland'ın oynaması dü-
şünülen Learoyd rolü de "Zengin
ve Yoksul" adlı ünlü TV dizisinin;
"Dip", "Ateş Alnnda", "Mah-
kûm", "48 Saat" gibi filmlerin
oyuncusu Nick Nolle'nin oldu.
En hızlı film çeken yoneimen-
lerden biri olarak tanınan John
Milius, filmlerinin çekim planla-
rını önceden değil, sette belirliyor.
Buyük çoğunluğu Avustralyalılar-
dan oluşan film ekibi de, dış plan-
larda zor koşullarda çalışma alış-
kanlığına sahip olduğundan çok
hızlı bir tempoda çalıştı.
Francis Ford Coppola ve Geor-
ge Lucas'la aynı sıralarda sinema
uğraşına başlayan Milius, ilk sine-
ma denemelerini Kaliforniya Üni-
versitesi'nde gerçekleştirdi. 1945
doğumlu Milius, bir dönem
Hollyuood'unun "yeni sağ" yö-
netmenleri arasında yer aldı. Ön-
celeri yalnızca senaryo yazmakla
yetinen Milius, sonradan "düzene
saygıyı ve yasalann gerekirse bi-
reysel kaba güçle uygulanmasını
asılayan" senaryolarını kendisi si-
nemaya aktarmaya başladı. Mili-
us, John Ford ve David Lean'
den elkılendiğiııı soyluyor.
MCK NOLTE BASROLDE — "Krala Veda"mn basrolünde "Zengin
ve Yoksul" di/isindenve'"l)ip", "AleşAltında". "4S Saat" gibi fitmler
den tanıdıgımız, .Nick Nolu.
David Bowie
aklandı
• DALLAS (AA) —
David Bovvie'nin kendisine
tecavüz ettiğini ıleri süren
Amerikalı kadının davası
Dallas mahkemesince
reddedildi. Mahkeme,
Amerikalı kadının,
Bovvie'nin 1987 yılı ekim
ayındaki turnesi sırasında
kendisine tecavüz ettiği
yolundaki iddialarını içeren
davanın reddedilmesini
kararlaştırdı. David Bovvie,
bu iddialar üzerine, geceyi
VVande Nichols adlı kadınla
geçirdiğini kabul etmış,
ancak kadının da kendisiyle
birlikte olmak için nza
gösterdiğini söylemişti.
THK
yarışnuısı
• ANKARA — Türk
Hava Kurumu'nun
düzenlediği edebiyat, sanat
ve bilim yanşması
sonuçlandı. Ahmet
Özdemir'in "Ince Öıdek"
adlı öyküsü, Zeynep
Ankara'nın "Bir
Rastlantının
Düşundurdükleri" adlı
anısı, Mustafa Dindar ve
Doç. Dr. Ünver Kaynak'ın
"Kanat Profillerinin
Etrafındaki Daimi ve Daimi
Olmayan Sürtunmeli
Akımların Hassas Hesabı"
konulu bilimsel araştırması
birinciliğe değer göruldü.
Haber-röportaj dalında Dr.
Üstün Aydıngöz'ün
çalışması birinci olurken,
roman ve şiir dalında
birinciliğe değer çalışma
görülmedi. Fotoğraf dalının
siyah-beyaz bölümünde ilk
üç dereceye değer çalışma
bulunamazken, renkli
dalında Adnan Ataç
birinci, Hüseyin Tek de
ikincilik ödülü aldı.
Karikatür dalında Varol
Yaşaroğlu birinci gelirken,
oyun ve senaryo dallannda
birinciliğe değer >apıt
seçilemedi.
300 milyona
mobilya takımı
• İSTANBUL (AA) —
Maçka Mezat Antikacılık
A.Ş!nin ilk müzayedesinde,
değeri 300 milyon lira olan
bir mobilya takımının da
satışa sunulacağı bildirildi.
Etap Marmara Oteli'nde 18
şubatta düzenlenecek
müzayedede, 221 parça eşya
yer alacak. Sözü edilen
önemli parçalar arasında,
300 milyon lira değerindeki
"Edirne işi" mobilya
takımı, 80 milyon lira
değerindeki Anzavur
desenli leğen ibrik, 70
milyon liralık Edirnekâri
sedir, 60 milyon lira
değerindeki Edirnekâri
dolap ve ressam Feyhaman
Duran'ın "Vazoda
Gelincikler, Çiçekler" adlı
yağlıboya natürmort
tablosu da bulunuyor.
BUGÜN
• Naif resimler "Beytem
Koleksiyonu'ndan Naif
Resimler" sergisi saat
17.00'de Fahir Aksoy'un bir
soyleşisiyle açılıyor. Mehmet
Arpacık'ın resimlerinin yer
aldığı sergi Galeri Beytem'de
(Buyukdere Cad. Beytem
Han, Şişli) görulebilir.
• Blues konseri Evren
Grubu'nun blues konseri saat
17.00'de Woodstock'ta
(Kadıkoy Muhurdar Cad.)
dinlenebilir.
• Ümraniye Günleri l.
Ümraniye Günleri
kapsamında Aziz Nesin,
Sennur Sezer ve Adnan
Özyalçıner, Kitap Kulübü'de
saat 15.00'te kitaplarını
imzalayacaklar. "Sıradan
Faşizm" adlı film Tiyatro
Salonu'nda saat 20.00'de
Muharrem Akkuş, Mine
Yalçın, Erol Köker ve Nilgün
Akkuş'un katılacaklan
konser ise Ezgi Duğun
Salonu'nda saat 20.00'de yer
alacak.
BILSAK'TA
BUGÜN
16 Şubal Cuma:
19.00 Fahişeler ve
Genelevleri. Bir Gazetecinin
Notlan.
Kemal YILMAZ
19.00 TİYATRO: "Işte Baş
İşte Gövdc tşte Kanatlar"
Yazan: Sevim BURAK,
Oynayan: BİLSAK
TİYATRO ATÖLYESt
GÖRSEL SANAT
ATÖLYELERI
Mehmet GULERYÜZ'le
Resim Çalışmaları
10.00-01.00 arası.CAFE-
FOYER-BAR
BİLSAK Herkese Açıktır.
BİLSAK Sıraselviler,
Soğancı Sk. No: 7
CİHANGİR
143 28 79-143 28 99
MÜZİK POSTASI
Jazz. Classıc. Nevv Age
CD'lerı odemelerı
gonderılır.
Form ısteyınız.
Adres Selcuklar Sokak
12/9 Akadlar / ETİLER
80630 ISTANBUL