Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 ŞUBAT1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
tsveç'te h.ükümet
istifa etti
• STOCKHOLM (AA) —
İsveç'te, kemer sıkma
politikalan parlamentoda
reddedilen sosyal demokrat
İngvar Carlsson hükümeti
istifa etti. Parlamento
Başkanlığı'ndan yapılan
açıklamada, Carlsson
hükümetinin, ücretleri
dondurma ve ücret
politikalan konusundaki
önerileri 5 muhalif partinin
oylarıyla reddedildi.
Carlsson hükümetinin
önerileri, 153'e karşı 193
oyla kabul edilmedi.
Başbakanın, oylamanın
hemen ardından,
Parlamento Başkanı Thage
G.Peterson'a hükümetin
isüfasmı sunduğu
kaydedildi. Hükümet, ücret
ve fiyatların 2 yıl için
dondurulması ve grevlere
kısıtlama getirilmesini
önermişti. Hukumetin
önerisine ret oyu veren 5
muhalif parti arasında,
muhafazakârlar ve
komunistlerin de
bulunduğu belirtildi.
Mandela'nın
temaslan
• SOVVETO (A.A.) —
Guney Afrikalı zenci lider
Nelson Mandela, dun eski
ABD başkan adaylanndan
*e insan hakları hareketi
lideri Jesse Jackson ile
gorüştü. Jackson,
Mandela'nın Sovveto'daki
evinde yapılan 45 dakiVahk
görüşmede, Mandela ile
ırkçı Guney Afrika beyaz
yönetiminin Devlet Başkanı
F.W. de Klerk arasındaki
ilişkinin ülkenin geleceği
için çok onemli olduğunu
söyledi. Jackson, 'De Klerk
ile Mandela anahtar öneme
sahip olabilecek bir ilişki
başlattılar' dedi.
Arjantin ve
îngiltere anlaştı
• MADRtD (AP) —
Arjantin ve İngiltere
yeniden tarh diplomatık
ilişki kuıma kararı
aldıklarını açıkladılar.
Karar İspanya'da iki gundur
iki ülke yetkilileri arasında
sürdurülen göruşmeler
sonrasında açıklandı. İki
ulke arasındaki diplomatik
iüşkiler sekiz yıl onceki
Falkland savaşından beri
kesik bulunuyordu. 74 gun
suren Falkland savaşında
1000 kişi ölmüştü.
Etiyopya'da
çatışmalar
• NAİROBİ (A.A.) —
Etiyop\a'da yönetime karşı
mücadele eden iki gerilla
örgütu, hükumet
kuvvetlerine ağır kayıplar
verdirdiklerini bildirirken,
çatışmaların, ülkenin kıtlık
çekilen kuzey bölgelerine
gıda yardımı gönderilmesini
engellediği belirtildi. Eritre
Halk Kurtuluş Cephesi
(EPLF) yaptığ» açıklamada,
geçen pazar günü Eritre
bolgesinde hükümetin
elinde olan Keren
kasabasında meydana gelen
çatışmalarda 600 asker
oldurdüklerini bildirdi.
SSCB'de suç
istatistiği
~ • MOSKOVA (AA) —
Scuvetler Birliği İçişleri
Bakanhğı, 1989 yılında
i^lenen suçların sayısında Dİr
onceki yıla göre yaklaşık
600 bin artış meydana
geldiğini ve suç oluşturan
eylemlerin sayısmın 2
milyon 460 bini aştığını
bildİFdi. İçişleri
Bakanlığı'nca yapılan
açıklamaya göre ölümle
sonuçlanan ağır suçların
üçte ikisinin, tecavüz
• suçlarının da yarısından
fazlasının aşırı alkolun
, etkisiyle işlendiğini gosteren
} istatistiklerde. işlenen her
j yeni suçtan bırinin cinayet
• ya da ağır yaralanmayla
t sonuçlandığı belirlenmiş
Pbulunuyor.
rAngola'da
açlık telılikesi
• • LUANDA (A.A.) —
JAngola hükümeti, ülkenin
» Güne>' ve Orta kesimlerinde
yaşayan yaklaşık 2.6 milyon
", yurttaşının kurakiık ve 15
' yıldır süren iç savaş
nedeniyle açlık tehlikesiyle
karşı karşıya bulunduğunu
açıkladı. Ülkenin, acil
olarak 300 bin ton yiyecek
yardımına ihtiyacı olduğu
ka\dedildi.
Türkiye'yeyeni koııum
Uluslararası durumdaki gelişmeler Ortadoğu merkezli bir rol getiriyor .
UFUK GÜLDEMtR
WASHINGTON — Doğu-Batı
ilişkilerindeki son gelişmelerden
sonra Turkiye'nin ABD stratejisin-
deki yeri, giderek daha fazla "Or-
tadoğu merkezli" bir konum ka-
zanma surecine girdi. Amerika'nın
Türkiye'ye bakışında daima var
olan bu açı, şimdi daha fazla te-
laffuz ediliyor.
Geçen günlerde VVashington'da
yapılan Turkiye'nin Amerikalı
Dostfan Demegi'nin yılbk toplan-
tısı bu yönde önemlı açıklamala-
ra sahne oldu. ABD Savunma Ba-
kan Yardımcısı Donald Atwood,
ABD'nin Ankara Büyükelcisi
Morton Abramowilz ve ABD Ge-
nelkurmayı Stratejik Planlama
Dairesi'nin (J5) îki numarası Ge-
neral John Sewall, bu toplantılar
vesilesıyle bugune kadar Doğu-
Batı dengesine odaklı Türk-
Amerikan stratejik işbirliğinin ge-
lecekte hangi yörungeye gireceği
konusunda Amerikan görüşlerini
açıkladılar. Konuşma metinleri,
ABD Dışişleri ve Savunma Ba-
kanhğı'nın ilgili dairelerinde her
sözcük dikkatle seçilerek hazırlan-
dığı ve politikayı yansıtan konuş-
ma niteliği taşıdığı için ifade edi-
len göruşler, değişen dünya siyasi
ikliminde Türkiye'ye bakış açıla-
rı konusunda zengin ipuçlan ve-
riyor.
Savunma Bakanlığı'nın iki nu-
marası Atwood konuşmasında,
"NATO'nun daha guvenli bir Av-
nıpa aravıslannda Turkiye'nin
merkezi bir rolü olacağını" vurgu-
ladıktan sonra Turkiye'nin strate-
jik konumunun "iki mnCtefikin
ortak endişeleri" bakımından
önemine dikkat çekti. Atwood.
uluslararası terorizmle bağları ol-
duğunu iddia euiği İran ve Suıi-
ye'nin Türkiye"nin komşusu oldu-
ğunu kaydederek "Tiırkiye ve
rol alönda tutulması" ve "NATO"
merceğinden bakıığını, ancak son
gelışmelerin bu geleneksel bakış
açısının ötesme geçilecek bir du-
rum ortaya çıkardığını soyledi.
Ama "henuz Nirvana'ya da
erişilmediğini" ekleyen Abramo-
wıtz bu, çerçevedekı bazı gözlem-.
lerini şoyle ozetledi:
"1- İster AKKl M >olu)la ister
kendi iradesiyle olsun Sovyet as-
keri gıicii Doğu Avrupa'dan silin-
dikçe ABD'nin birçit vazifesi gö-
menin tekaolojik ilerkme, siyasi
demokrasi ve ulusal giıvenlik an-
lamına geldiğinin bölgedeki vitri-
nidir."
3- Turkiye'nin uluslararası -alan-
da bugünkünden çok daha buyük
bir rol oynama şansı yüksektir.
Doğal kaynaklan, halkının dina-
mizrni, yüzölçümü ve stralejik ko-
namn bunu Türkiye için mukad-
derat yapıyor. Ancak bunu yap-
ması ekonomik, siyasi ve eğitim
konulannda içerideki performan-
Washington'da onceki hafta gerçekleştirilen Türkiye'nin
Amerikalı Dostlan Derneği toplantısında konuşan
uzmanlar, bugüne kadar daima var olan "Türkiye'ye
Ortadoğu merkezli bir konum" şeklindeki bakış açısının
daha fazla önem kazanacağı konusu üzerinde durdular.
ABD'nin bu tehdide karşı savaş-
mak içm birleştiğini" soyledi. Bol-
gedeki "tstikrarsız rejimlerde ar-
tan silahlanma yanşının bir baş-
ka ortak endişe kavnagı" olduğu-
nu kaydeden At*ood, buna böl-
gede bazı ülkelerin balistik füze
teknolojisi geliştirmiş olduğunu
da ekledi.
ABD'nin Ankara Büyükelcisi
Abramowitz ise Washington'un
Türkiye ile savunma ilişkilerine
bugune kadar hep "tehdidin kont-
recek şekilde Akdeniz'de biiyük bir
hava ve deniz kuvveti bulundur-
ması önem taşıyacaktır
2- Silahsızlanma ve tansiyonun
düşmesi Avnıpa için doğnı olabi-
lir, ama a>nı şey Ortadoğu için
söylenemez. Türkiye'nin coğrafi
konumu ve bölgedeki menfaatleri
dolaytsıyla ABD. istikrann tabyası
olan guçlu bir demokratik Türki-
ye'nin variığını memnunivetle kar-
şılamaya devam edecektir. Türki-
ye. aynı zamanda Batı ile birleş-
sına bağlı."
ABD Buyükelçisi Abramowilz,
sıcak bir Türk-Amerikan işbirliği-
nin "neden Türkiye'nin de
menfaatlerine" olacağını, ozetle
şöyle anlattı:
"Türkler hep kötii bir mahalle-
de yaşadıklannı soyler ve bu dog-
nıdur. Güneydeki komşulanyla ya
terorizm ya su ya toprak konula-
nnda gerginlikler var. Bu komşu-
lar kimyasal silah ve balistik füze
veteneğine ya kavuştular ya da ka-
vuşma arayışı içindeler. Demok-
rasi ile de yönetilmiyorlar. Türki-
ye'de kamuoyunda sık tartışılan
konulardan birisi: stratejik aske-
ri önemin ittifakın ana dikkatlerin-
den birisi olmaktan çıkması halin-
de Türkiye'nin NATO ve Avnıpa-
dan destek görmeye devam edip
etmeyecegi. ABD, Türkiye'nin
NATO'daki en iyi dostudur.
Bu Türkiye'nin ABD ile güçtendi-
rilmiş ikili savunma ilişkisi yaşat-
ması için yeterti nedendir."
ABD Genelkurmayı'nın strate-
ji planlamadan sorumlu dairesı-
nin (J5) iki numarası General
John Sewall ise Turkiye'nin önû-
muzdeki donemde Amerika için
önemini koruyacağını anlatırken
bu önemi sırasıyla; "bölge istik-
ran". "istihbarat toplama". "Do-
ğu Akdeniz'de denizlerin guvenliği
bakımından ortak menfaatler bu-
lunması" başlıklanyla saydı. Ya-
ni listenin başına "bolge
istikranm" koydu. Turkiye'nin
NATO dışında, Ortadoğu güven-
liğine donuk menfaatlerinin ken-
di ulusal guvenliği bakımından
"kritik" olduğunu soyleyen Se-
wall, "Türkiye'nin Ortadoğu'yla
ilgili güvenlik dujgulannın a\nı
zamanda NATO'nun da duygulan
olduğunu" kaydederek Batı'nın
Turk ordusunun modernizasyonu-
na ağırlık vermesini istedi.
Ermeni tasansına karşı huzursuz bekleyiş
Ankara'nın gözü ABD Senatosu'nda
Genelkurmay Başkanlığı,
Ermeni tasarısı ile ilgili
göruşmeler Türkiye'nin
istediği şekilde
sonuçlanıncaya dek "ABD
taleplerine olumlu yanıt
verilmemesini" istiyor.
EVREN DEĞER
YASEMİN ÇONGAR •
ANKARA — ABD Senatosu'nda önumüz-
deki hafta içinde görüşülmesi bekienen Erme-
ni karar tasarısı, diplomatik ve askeri çevre-
lerde "ABD'yc karşı tavır" alınmasına yoi aç-
tı. Tasarının ABD Senatosu Adalet Komisyo-
nu'nda kabul edilmesinden sonra Türkiye'-
nin yurürlüğe koyduğu 4 onlemi "yetersiz"
bulan Genelkurmay Başkanlığı ve Dışişleri
ANKARA
Batı
Trakya'da
seçim
hazırlıgı
Batı Trakya Türk azınlığı,
Sadık Ahmet'in "safdışı
edilmesine" yönelik
oyunlara karşın,
Gümülcine ve Iskeçe'de
bağımsız adaylar
göstermeye hazırlanıyor.
AINKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — Sadık Ahmet ve tbrafaim
Şerif in 26 ocakta çarptırıldıkla-
rı 18'er ay hapis ve 3'er yıl siyasi
haklardan mahrumiyet cezasının
temyizi için girişimler sürerken,
Batı Trakya Türk azınlığının 8 ni-
san seçimlerinde yeniden bağım-
sız adaylar gostereceği öğrenildi.
Gerek Gumülcine'deki Türk siya-
si çevrelerinde. gerekse Ankara'-
da Dışişleri'ne yakm kaynaklar-
da egemen olan görüş, Batı Trak-
ya'da yaşanan gerilimin Yunanis-
tan'daki bazı siyasi partiler tara-
fından "seçim planlan" nedeniyle
"bilinçli" olarak tırmandırıldığı
doğrultusunda.
Batı Trakya Türk azınlığının 18
haziran 1989 genel seçimlerinde
parlamentoya bağımsız Güven lis-
tesinden milletvekili seçtiği Dr.
Sadık Ahmet'in Yunanistan Par-
lamentosu'nda seçim bolgeleri da-
ha geniş olan bir komünist ve bir
çevreci milletvekilinden sonra en
çok oy alan pariamenter olduğu-
nu hatırlatan ilgili çevrelere göre,
Türk azınlık 8 nisan seçimlerinde
Gümülcine'den ve tskeçe'den bi-
rer bağımsız aday göstermeye ha-
zırlanıyor. ' - •
Bakanlığı'nın bazı çevreleri, "Tasan ile ilgili
göruşmeler Turkiye'nin istediği biçimde so-
nnçlanıncaya kadar ABD taleplerine olumlu
yanıt verilmemesini" istediler.
Genelkurmay Başkanhğı Plan ve Prensip-
ler Dairesi'nin 0050-277-89 sayılı 12 Ekiın
1989 tarihinde kuvvet komutanlıklarına gön-
derdiği yazısında, Ermeni karar tasarısı ko-
nusunda hükümetçe alınan önlemlerin yanı sı-
ra, Genelkurmay Başkanlığı'nın da Dışişleri
Bakanhğı ile eşgüdum içinde onlemler aldığı
duyuruldu. Genelkurmay Başkanlığı'nın kuv-
vet komutanhklanna gönderdiği yazının ekin-
de de, ABD Askeri Yardım Kurulu Başkan-
lığına, konu ile ilgili rahatsızlığın dile getiril-
diği bir mektup iletıldi.
Öte yandan Dışişleri Bakanlığı'nın, başta
AT ile ilişkilerden sorumlu yetkilileri olmak
üzere belirli çevreleri de, Ermeni tasarısı gun-
demdeki yerini korurken VVashington'un is-
teklerine "mesafeli" yaklaşılması gerektiği-
ni savunuyor. Cumhurbaşkaru Ozal'ın iste-
ğiyle Türkiye'nin Washington Büyükelcisi
Nüzhel Kandemir tarafından ABD Dışişleri
Bakanı James Baker'a 1990 yılı başında ile-
tilen "serbest pazar" önerisi de bu çevrele-
rin buyuk tepkisini çekti. Gerek Ejmeni ta-
sansı, gerekse AT'ye yönelik planlar nedeniyle
Amerikan teknolojisinın "ikinci plana" itil-
mesinın "d«ha gerçekçi ve elkili" bir tavır ola-
cağını savunan bu çevrelerin savunduğu gö-
rüşler ozetle şöyle:
"Ermeni tasarısı, ABD Senatosu ve Tem-
silciler Meclisi'nden geçerek Başkan Bush'un
masasına gelirse, tasanntn jasalaşması çok
güç olur. Bush tasanya karşı olduğunu ifade
etse bile, ortak bir tasanyı reddederek Kong-
re'yi karsısına almak isteme>ebilir. Bu nedenle
24 nisanı soyktnmı anma gunu ilan edecek su-
landınlraış bir tasan metnine karşı Türkiye,
ABD'nin çeşitli istemkri karşısında şimdiden
kesin tavır alarak yaptığı kampanyanın etki-
sini arttırmalıdır."
~ATINA
Kabil'de bekleyiş
Sovyetler Birliği'nin 1979 yılının aralık ayında
gerçekleştirdiği ve bundan tam bir yıl önce,
yani 1989 yılının 15 şubatında resmen
kaldırdığı işgalin ardından Afganistan'da
gelecek için bulanık bir bekleyiş hâlâ ^uruyor.
15 Şubat I989'da Sovyet birliklerinin
çekilmesinden sonra "Necibullah yönetiminin
birkaç hafta içinde düşeceğini" savunan
mücahit gruplan, hâlâ sıyası ve askeri planda
elle tutulur bir başarı elde edemedüer. Kurulan
geçici Afgan hükümetinin gerek kendi içinde.
gerekse rakip fraksiyonlarla aralarındakı
anlaşmazlıklar ve uluslararası alanda ilgınin
başka bölgelere kayması nedeniyle Kabil
yönetiminin geleceği \e savaşın lamamen ne
zaman son ereceği belireizliğini koruyor.
Su sorunu:
THplomatik
kulısin
arkasında
Irak var9
SEMİH İDİZ ~
ANKARA — Fırat'ın sulannın
paylaşımı konusunda Arap dün-
yasında son aylarda Türkiye aley-
hinde yürütülen "diplomatik
kulis" faaliyetlerinin arkasında
esas olarak Irak'ın bulunduğu be-
lirtiliyor.
Yetkili çevreler, bunun temelin-
de Irak'ın Turkiye ile değil Suri-
ye ile olan sorunlarımn yattığını
kaydediyorlar.
Irak'ın Suriye ile arasının açık
olduğunu ammsatan bu çevreler,
Bağdat'ın Şam'ı ortak suların
paylaşımı konusunda "iiçlü
müzakereler" çerçevesinde niasa-
ya oturtmak istediğini ifade edı-
yorlar.
Bu arada Ankara'daki Arap
diplomatik kaynaklan, Türkiye'-
nin 1988 yılında önerdiği "Barış
Suytı" projesinin Körfez ülkeleri
tarafından "çok yüksek maliyet-
li olduğu" gerekçesiyle askıya
alındığını söylediler.
Yetkili çevreler, Fırat sulannm
paylaşımı konusunda Suriye ile
Irak arasında da bir sorun oldu-
ğunu belirtiyorlar. Turkiye'nin
Suriye'ye kaışı belgelenmiş taalı-
hutlerinin bulunmasına karşın,
Şanı ile Bağdat arasında böyle bir
duzenlemenin olmadığını belirten
aynı çevreler, şu görüşlere yer ve-
riyorlar:
"Kaynağı Türkiye'de bulunan
Fırat nehri 500 kilometre boyun-
ca Suriye loprakiarında aktıktan
sonra Irak'agirijor. \ani Türki-
ye Suriye'ye ne kadar su verirse
versin. Bu ülkenin Irak'la su pay-
laşımı sorunu duruyor. Körfez sa-
vaşı boyunca lran'a açık destek
veren Suriye ile Irak'ın arası açık.
Bağdat, Suriye ile yeni bir ibrila-
fa ginnektense ortak sulanıı pa>-
laşımı konusunda Türkiye üzerin-
de baskı uygulama yöntemini be-
nimsiyor. Kaynak ülke olan
Türkiye'nin de katılacağı iiçlû
müzakerelerde her ülkenin su ko-
tasının belgelenmesini istiyor."
Aynı çevreler, sular konusu-
nun, "Türkiye'nin başını önii-
muzdeki >ıllarda da ağntmaya de-
vam edeceğini" bildiriyorlar.
Bu çerçevede Suriye'nin GAP
projesi içindeki sulama sistemle-
rinin tamamlanacağı döneme yö-
nelik endişeleri bulunduğunu be-
lirtiyorlar.
Teknik açıdan Suriye'nin duy-
duğu bu endişeleıin bir temeli ol-
duğunu kabul eden bu çevreler,
buna rağmen geliştirilebilecek or-
tak projelerle bu sorunların üste-
sinden kolayca gelinebileceğini
vurguluyorlar.
Yîne seçim yine kampanya telaşı
Yunanistan'da 1 yıl içinde 3. kez seçim
heyecanı yaşanırken, partiler 8 nisan seçimi
için kampanyalarını başlattılar.
STELYO BERBERAKtS
ATt.NA — Yunanistan, bir yıl
içinde üçüncu kez yapılacak olan
genel seçimlere hazırlanıyor. 8 ni-
san pazar günü için saptanan ge-
nel seçim tarihinden önce, Yuna-
nistan'da bir de camhurbaşkanlı-
ğı seçimlerı yapılacak. Cumhur-
başkanlığı seçimleri için parla-
mentoda yapılacak uç tur oylama-
nın ilki 19 şubatta başlıyor.
Bu arada geçen haziran ve ka-
sım ayı seçimlerinde hiçbır parti-
nin tek başına iktidara gelemeyi-
şiyle ekonomi profesörü \enoton-
das Zolotas başkanlığında kuru-
lan ulusal birlik hukumetinden
desteğini çeken uç büyuk partinin
seçim kampanyaları dün başladı.
Kasım ayında kurulan Zolotas hü-
kümeti. kriz geçiren ülke ekono-
misine bir "çekidüzen" vermeyi
hedefliyordu. Zolotas hükümeti-
nin ömrıi ancak 83 gun surebildi.
Htıkumete destek veren uç bu-
yuk partinin lıderı arasında çıkan
anlaşmazlıkların yoğunlaşmasın-
dan sonra "dağılan" hükümetin
yerini, şimdi aydın kişilerden olu-
şan yeni ve geçıcı bir hükümel al-
dı. Bu geçici hukumet ulkcy; se-
çimlere goturmekle gorevlendinl-
di. Zolotas hükümeti içindeki ba
kanlarını çeken partiler ise dun-
den itıbaren seçim kampanyaları-
na başladı. Yeni Demokrasi Par-
tisi (YDP) lideri Konstantin Mit-
çotakis ile PASOK lideri Andre-
as Papandreu, \eniden birbirleri-
ni suçlamaya başladılar. YDP, ka-
muoyunda "tek >ol VDP" izleni-
mıni yaratmaya calışırken, PA-
SOK, Avrupa Topluluğu'nun bir-
liğinden hareket ederek, ülkenin
PASOK'tan başka "alternatifi" ol-
madığını kanıtlamaya çalışıyor.
Geçen her iki genel seçîmde de
"kilit'" durumundaki komünistler-
den oluşan SİNASPİSMOS'un
ise, bu seçimlerde "sol eğilimli
güçlerin birlik içinde bulunması"
gerektiğine dikkati çekerek, bir
bakıma PASOK ile "flort" etme-
ye başladığı gözleniyor.
Ote yandan şubat ayı sonlann-
da başlayacak olan cumhurbaş-
kanlığı seçimleri için, partiler he-
. nüz kimi aday göstereceklerini
açıklamadılar.
Ote \andan pazarte«i günü Is-
tanbul'da olen İskeçe'nin 40 yıl-
lık muftusu Mustafa Hılmi (90)
dun toprağa verildi. Cenaze töre-
nınden hemen sonra, Vali Kostas
Thanopulos, Iskeçe mütfülüğun-
de boş kalan mevkiye Mustafa
Hılmi'nin oğlu ve muftulük sek-
reteri Mehmet Emin Ağa'nın ge
tinldığini açıkladı. Mehmet Emin
Ağa'nın ise muftüluk mevkiini
belli olmadığı bildiriliyor.
Ancak Mehmet Emin Ağa'nın
ulema tarafından onerilmeyişi ve
doğradan doğruya vali tarafından
tayin edilmesi tskeçedeki Muslu-
man Turk azınlığı arasında >eni
bir huzursuzluk varattı.
Mehmet Emin Ağa Gumülci-
ne'de Sadık Ahmet'in başını çek-
tiği bağımsız Güven lıstesınin bir
eşı olan bağımsız "İkbal" listesi-
nin Iskeçe'de başını çekiyordu.
Son seçimlerde gerekli oyları top-
layamadığı için parlamento dışın-
da kalan Ağa hakkında, İskeçeli
bir ifcfınlık uyesının şikâyeti uze-
rine "seçim doneminde rüşvet
vermek" iddiasıyla dava açılmış
ve bu dava askıya alınmıştı.
DUNY4DA BUGUN
ALİSİRMEIV
Gel Paşa Gel
Kenan Evren, Marmaris'teKi yaşamından çabuk sıkılmışa ben-
ziyor. Kışları pek fazla kimsenin uğramadığı bu şirin kıyı kasa-
basında, düğünlere, sünnet düğünlerine, akşam çaylarına ve
davetlere giderek geçirilen yasam, bir zamanlar iki dudağının
arasından çıkan sözler kanun hükmü taşıyan adamı pek doyur-
mamış. Kenan Paşa önce Hürriyet'te çıkan bir konuşmasında
politikaya dönebileceğini açıkladı. Bu açıklamayı Ali Baransel'-
in sözleri izledi. Bütün göstergeter artık Evren'in siyasete döcv
mesinın güçlü bir olasılık olduğunu gösteriyor.
Doğrusu Evren'in, her şeyden önce şu mahut 12 Eylûl ile il-
gili anılannı kaleme almasını, bir dönemin perde arkasının bi-
linmeyenlerini gün yüzüne çıkarmasını ve kimi otaylann tüm kah-
ramanları ve tanıklan henüz buradayken, tartışmanın başlama-
sını çok yararlı görüyoruz.
Ama Kenan Paşa'nın politikaya atılmasının da hepimiz için
çok keyifli olacağını da söylemek isterim. Belirtmeye gerek yok
ki, söz konusu olan ardında üç ordu, bilmem kaç kolordu, tü-
men. tugay ile alakenan btçemle politikaya atılmak değil.
Kenan Evren istıyorsa, herhangi bir siyasal partinin çatısı al-
tında veya herhangi bir göreve tek başına bağımsız aday ola-
rak politikaya atılırsa çok yararlı olur.
Kenan Paşa'nın 1990'larda atılacağı potitikada, 1980'de atıl-
dığı politikada olduğu gibi elinde silahı olmayacak, görüşlerini
silah gücüyle değil. varsa eğer kendi inandırma yeteneği ile ka-
bul ettirecektır.
Kenan Evren 1990'larda politikaya atılırsa, oyunun kuralları-
nı kendi koymayacak, daha önce konmuş kurailara uygun ola-
rak oynamak zorunda kalacaktır ve elinde beğenmediğini veto
yetkisi olmayacaktır.
Şimdi denebılir ki Kenan Paşa, zaten şu anda oynanan oyu-
nun kurallannı kendi koymuştur. Evet 12.5 eylül döneminin ku-
ralları, bırkaçı dışında hep 12 Eytül'de konmustur. Ne var ki Ke-
nan Paşa politikaya atılana kadar ya da atıldıktan Kısa bir süre
sonra 12.5 eylül de tarihte 12 Eylül'ün yanındaki yerini alacak
ve daha evrensel ölçütlere uygun kurallar konacaktır.
Böyle bir ortamda Kenan Evren'i sıyaset sahnesınde görmek
hiç kuşkusuz çok, ama çok ilginç olacaktır. Bu kez Kenan Ev-
ren tek başına aday olmayacak, başka adaylarla çekişerek bir
yeriere gelmeye çalışacaktır. Seçimlerde, meydanlarda o tek ba-
şına atıp tutarken, görüşlerinin tersıni söyleyenleri hapse tıktı-
ramayacak, kıme ne söylerse anında yanıtını alacaktır.
Böyle bir ortamda Kenan Evren alanlara çıktığında sözünün
ardındaki silah gücüne dayanamayacak, her söyiediği lafın ya-
nıtını alacak, kimin ensesi daha kalınsa değil, kimin zekâsı da-
ha keskinse onun üstün geleceği tartışmalara dalacaktır.
Böyle bir ortamda Kenan Evren, adı Rabıta ama kendısı ra-
bttasız gtrışımlerınin hesabını vermekten kaçamayacak. sorum-
luluktan anayasaya sorumsuzluk maddeleri koyarak sıyrılama-
yacaktır.
Böyle bir ortamda Kenan Paşa "düşman" paranoyasının ör-
neklerini rahatlıkia veremeyecek, sozierini silah zoruyla kabul
ettiremeyecektır.
Böyle bir ortamda Kenan Paşa, insanları içeri tıktırıp, sonra
kendisi üstüne ünıformasını çekerek alanlara fırlayıp, onları tek
yanlı olarak suçlayıp, mahkemeleri etkileyemeyecek, böyle bir
girişımde bulunmaya kalkarsa, anında ağzının payını ve boyu-
nun ölçüsünü alacaktır.
Böyle bir ortamda Kenan Paşa, görüşlerine uygun davran-
mayan yargıçları fırcalayıp, öğretim üyelerini üniversitenin ka-
pısına koyamayacaktır.
Kenan Paşa'nın böyle bir ortamda politikaya atılması kendisi
için yararlı olduğu kadar bizler için de yararlı ve eğlendirici ola-
caktır.
Hatta dilerız, Kenan Paşa öbür dört arkadaşım da alıp, yep-
yeni bir Bremen Partisi kurarak politikaya atılır da o engin de-
neyimı ile eşsiz görüşlerınden yararlanmamızı sağlar, elinde bas-
tonûyla seçim gezilenne çıkıp, bütün yurttaşları bir kez daha ir-
şat eder.
Kenan Evren'in poHtikaya atıhna karannı sevincte karşılıyor
ve kendisine;
— Gel Paşa gel! Seni bekliyoruz. diyoruz.
Hatta Kenan Paşa'nın karannı bir an önce yürürlüğe koyma-
sı, artık hiç vakit yitirmemesi için de şarkılarla çağrıda bulunu-
yoruz:
"Sakın geç kalma erken gel,
Aman geç kalma erken gel"
Gel Paşa gel! Şu meydanı siyasetı ferasetınle şenlendir! Se-
ni sabırsızlıkla bekliyoruz.
KKTC
Rauf Denktaş:
Eşitlik önkoşulLEFKOŞA (AA) — KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş,
Ne* York'a iki eşit taraf olarak
ortaklık kurmayı konuşmaya gi-
deceklerini belirterek "Eşit şart-
larda ortaklık ve Turkiye'nin gü-
vencesi varsa. vanz. Yoksa
boşunadır" dedi.
Denktaş, Lefkoşa'da dün dü-
zenlediği basın toplantısında
Rum tarafının Nevv York görüş-
meleri oncesinde öne surduğü çe-
şitli iddıaları ve göriışleri cevap-
landırdı.
Rumların görüşmelerin başa-
rısızlıkla sonuçlanması halinde
Güvenlik Konseyi'ne başvurmak-
tan söz ettiklerini hatırlatan
Denktaş, "Rumlar Güvenlik
Konseyi'ne gidecek diye halkımı-
zın çıkanna olmayan teklifleri
kabul edecek değiliz. Bu tür teh-
ditlerde bulunacaklanna, kendi
kendilerini tüm Kıbrıs'ın meşru
hükümeti olarak gormekten
vazgeçsinler" şeklinde konuştu.
Denktaş, Rumlann eşit şartlar-
da bir ortaklık isteyip istemedik-
lerinin New York'ta anlaşılacağı-
nı belirterek şunları kaydetti:
"Rumlann gece gündüz Kıb-
ns'ı bir Rum adası, bir Yunan
adası, bizi asi bir azınlık olarak
takdim etmelerinden artık bıktık,
usandık. Bu valanlarla, silahlan-
mayla, BM'yi kaadırmakla bir
yere varamazlar."
Rumlann Türk tarafının self-
determinasyon hakkıyla ilgili en-
dişelerinin de yersiz olduğunu
vurgulayan Denktaş, bu hakkın
kullanılmasıyla adanın taksimi-
ne gidilemeyeceğini, çünkü ba-
ğımsızhğın garanti anlaşmasıyla
korunacağını belirtti. Denktaş,
şunları söyledi:
"Biz Türk halkının siyasi >el-
kilileri olarak, bu hakkın federas-
yon için kullanılacağını söyleye-
rek yola çıktık ve garanti anlaş-
masının devam edeceğini de söy-
lemekle samimiyetimizi ispat et-
tik. Bağımsızlık, garanti edilecek-
tir. Rumun şüphesi varmış, Ru-
mun zaten bizim yaşadığımız her
gün için suphesi vardır. Benim is-
tediğim, Türkiın şüphesi olma-
sın."
Denktaş, New York gorüşme-
lerinde kabul edilemeyecek bas-
kılar yapılacağı konusunda işa-
retler bulunduğunu belirterek,
boyle bir baskıyla getirilecek her-
hangi bir metni, kabul etmeden
once halkoyuna sunacağını tek-
rarladı.
GAP İÇİN İDDtA
'Proje, ekolojik
dengeyi boz^bilir'
KAHİKF tAA) — Merkezi
SanFrancisco'dabulunan ulus-
lararası bir çevre orgütü tarafın-
dan yayımlanan raporda, Gü-
neydoğu Anadolu Projesi'nin
(GAP) bölgedeki ekolojik den-
geyi bozabileceği öne surüldu.
Kahire'de yayımlanan Al Ha-
yat gazetesinin haberine gore
•Uluslararası Nehirier Şebekesi"
adlı örgüt tarafından yayımla-
nan raporda, önemlı miktarda
iş^ücune ihtiyaç duyan projenin,
bölgede aşırı nüfus yığılmasına
yol açacağı belirtildi.
Raporda, yanlış zırai ve sınai
politıkaiar izlenmes; durumun-
da GAP bölgesindeki bitki ve
canlı türlerinin yok olacağı kay-
dedildi.
Gazetenin görüşlerine başvur-
duğu Michigan Üniversitesi öğ-
retim üyelerinden profesör John
Collars, Fırat ve Dicle üzerindeki
baraj ve sulama projelennin su-
ların kirlenmesine yol açacağı
görüşünu savundu. Baraj larda
kullanıldıktan sonra diğer ülke-
lere akan sularda yüksek miktar-
da tarım ilacı ve suni gubre ar-
tığı bulunacağını iddia etti.
Amerikalı profesör, Fırat üze-
rindeki Türk projelerinin Suri-
ye'ye akan yeraltı sulannın mik-
tarı ve kalitesini de etkileyebile»
ceğini söyledi.