28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 ARALIK 1990 CUMHURÎYET/7 ANKARA HAVASICumhuriyet Ankara Bürosu UTOPIK ÇOZUM Ozal'ı uzaklaştırma formülü Muhalefetin. Özal'ı Köşk'ten uzaklaştırma gtrişimleri "sonuçsuz" kalmaya mahkûm. Bu konudaki önerilerın ise ardı arkası kesilmiyor. Son öneri TBMM kulisinde "Özal'ı nasıl aşağı indireceklerini" tartışan bir grup milietvekili tarafından ortaya atıldı: "Sayın Özal malum sık sık yurtdışına çıkıyor. Yerıne de kendisiyle pek anlaşamayan TBMM Başkanı Kaya Erdem vekâlet ediyor. Erdem'le anlaşalım, Özal'ın yurtdışında olduğu, kendisinın de cumhurbaşkanlığına vekâlet ettiği bir zaman, cumhurbaşkanlığından istifa etsin. Böylece makam boşalır, yerine de seçim yapılır." TEDRISAT Okullar savaşa hazırlamyor Türkiye, Körfez krizinde "savaşan taraflardan" biri olacak mı? Ulusça "savaş fikri'ne fazla sıcak bakmadığımız bir gerçek. 16'sındaki N.A.'dan 64'ündeki N.T.'ye kadar herkes savaşa karşı. Bir tek T.Ö. hariç. Peki savaş fikrine vatandaş nasıl alıştırılacak? Bu sorununun yanıtı, "ağaç yasken eğitir" şeklindeki atasözünün yaşama geçirilmesinde yatıyor. - Milli Eğitim Bakanlığı, daha küçükten herkesi "savaş" fikrine alıştırmaya da yarayacak yeni bir uygulamaya başladı: "Okullara kahramanlık tabloları ve 'savaşçı' Türk büyüklerine ait resimler asıiması". Bu konudaki bakanlık genelgesi, Tebliğler Dergisi'nde yayımlandı. Genelgeye göre yeni uygulamanın ana hatları şöyle: — Öğrencilerin her zaman ve kolaylıkla görebilecekieri yerlere, bakanlıkça gönderılen veya tavsiye edilen Türk kültür ve medeniyeti, önemli tarihi olaylar, kahramanlıklar ve edebiyat ve sanatımızla ilgili tablolarla Türk büyüklerine ait portreler ve güzel sözler asılacak. — Bu suretle, çocuklarımıza, milli tarihimiz ve kültürümüz içinde milletimize ve insanhğa hizmet etmiş pek çok Türk büyügünün bulunduğu, şerefli bir geçmişimiz olduğu, insanlık tarihi ve medeniyeti içinde çok önemli katkılarımız ve eserlerimiz bulunduğu gösterilerek; onlarda milli benliğimize ve geçmişimize karşı ilgi uyandırmak ve sevgiyi geliştirmek suretiyle geleceğe daha iyi hazırlanmalan; kendilerini, ailelerini ve milletlerini yüceltmeleri sorumluiuğu geliştirılmış olacak. — Preveze deniz savaşı, mohaç savaşı, İstanbul'un fethi, Istiklal Savaşı, İstiklal Savaşı'nda mermi taşıyan Türk kadınını ifade eden tablolar, sanat değeri taşımalarının yanı sıra; bütün bu tarihi olayların öğrencilerin hafızasında canlanmasını,milli duyguların canlı tutulmasını sağlayacak." Meraklılar ıçin; genelgenin altındaki ımza T.Ö.'ye değil, AA'ya (59) ait. GUNUN FOTOGRAFI 1 tktidar ne tarafa gidiyor? ORHAN VELİ'NİN ALTINDAĞ'I Karayalçııfın jesti Sendikacı Yaşar Seyman geçen günlerde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın'a bir mektup gönderdi. Altındağ'da doğup büyüyen ve aynı ismi taşıyan bir öykü kitabının yazan olan Seyman, Orhan Veli'nin "Altındag" isimli şiirinin bu semtte uygun görülecek bir yere asılmasını istedi, yoğun işler arasında boğulmasına karşın Karayalçın mektubu okuyunca çok duygulandı ve özel kalem müdürüne Seyman'ı aratarak bu isteminin yaşama geçirileceği sözünü verdi. Karayalçın'ın Altındağ'da bir yere astıracağı sözünü verdiği Orhan Veli'nin şiiri şöyle: ''Biri bir koca görür rüyasında / yüz lira maaşlı kibar bir adam / evlenir, şehire taşınırtar / mektuplar gelir adreslerine / şen yuva apartmanı, bodrum katı / kutu gibi bir dairede otururlar / ne çamaşıra gidilir artık ne cam silmeye / bulaşıksa kendi bulaşıkları / çocukları olur nurtopu gibi / elden düşme bir araba satın alınır / Kızılay bahçesine gidilir sabahları / kumda oynasın diye küçük Yılmaz / kibar çocukları gibi / lağımcının hamam rüyasıdır / rüyaların en güzeli / uzanır yatar göbek taşına / tellaklar gelip dizilir yanıbaşına / biri su döker/ biri sabunlar/elinde kese sıra bekler biri / yeni müşteriler girince içeri / lağımcı / pamuk gibi çıkar dışan." Seyman çok mutlu. Herkese bu mutluluğunu aktarmak istiyor... TÜRK -SOVYET İLİŞKİLERİ Pravda'nın unuttuğu Moskova'daki tarihi Petrovsky Pasajı'nın restorasyonu Sovyet basınında da geniş yer aldı. Türk mühendis ve işçilerinin gerçekleştirdiği "aslına uygun yeniden inşa" çalışması Sovyet yönetiminin övgülerini topladı. Gazeteler de pasajın açılışını yapan iki "first lady" Semra Özal ve Raisa Gorbaçov'un kılık kıyafetlerinden çok, pasajın yenilenme hız ve biçimine değinen yazılar yayımladılar. Açılış günü Pravda'da çıkan yorum, SSCB Basın Ataşesi Vladimir Georgiyev tarafından Ankara'daki gazetecilere şöyle anlatıldı: "Türk mühendis ve işçileri pasajı büyük bir ustalık ve hızla restore ettiler. Şimdi pasaj hem eskisi gibi görkemli, hem de modern bir alışveriş merkezi olmaya uygun biçimde düzenlendi. Üstelik proje planlanandan 7 ay önce tamamlandı. Türklere bu nedenle teşekkür ediyoruz. Nrtekim, zamanından önce bir işin bitirilmesi çoktandır bizim dağarcımığızda olmayan bir kavramdı. Böyle bir şeyin olabileceğini tümüyle unutmuştuk..." ALTI TRILYONCUK HATA Maliye Bakanlığı'nda kahvehane sohbeti SHP'nin gölge kabinesinin Maliye Bakanı ve partinin TBMM Grup Başkanvekili Onur Kumbaracıbaşı, Maliye Bakanlığı'nın Sayıştay'a gönderdiği 1989 yılı kesin hesabında iç borçlarla ilgili rakamla 4.7 trilyon fazla yazdığını, aslında böyle bir borcun olmadığını söyledi. Kumbaracıbaşı, bu 4.7 trilyon liralık fazla yazılan borcun başına gelenleri "macera" diye tanımlayarak, "Böylece çok sevindirici bir şey öğrendik. Devlet beş trilyon lira kârda, farkında değil" dedi. Maliyecilerin, Sayıştay'ın farkına vardığı bu yanlışlığa, "ufak bir hata yaptık" dediklerini anımsatan Kumbaracıbaşı, hazinecilerin ve maliyecilerin böyle ufak hatalar yapmaya hakkı olmadığını söyledi. "Olmaz böyle bir şey. Onların yapabileceği hata kötü gelir tahminidir, yanlış bütçe, böyle komik bütçe yapmaktır. Bu kabul edilebilir bir hatadır. Ama '4.7 trilyonu yanlış yazmışım' diyen bir devlet kuruluşu düşünülemez. Bu hatayı evinizde yapsanız, hanımınızla başınız derde girer." Gölge bakan, kesin hesapta yapılan bu hataya kızgınlığını böyle dile getirdikten sonra, rakamlar konusunda son derece hoşgörülü olduğunu belirttiği Maliye Bakanlığı'nın bir başka hatasına daha parmak bastı: "7.9 milyar lirayı bulan kendi tazmin alacaklarının yüzde 43'ünü, yani 3.4 milyannı bağışlamış. Yani 'Biz burada trilyonlarla oynarken bunun lafı mı olur' demiş. Bunların içinde zimmetler de var, bunlar da affedilmiş." Maliye Bakanlığı camiasında, değişik bir anlayışın yerieşmış olduğunu hayretle izlediklerini söyleyen Kumbaracıbaşı, bakanlıkta ışlerin "bir kahvehane sohbetiyle çözümlendiğini" vurgulayarak, bu görüşüne uygun bir de senaryo yazdı: "Konuşmalar muhtemelen şöyle geçiyor. 'Yavu, 4.7 trilyon liralık bir hata yapmışım ağabey.' 'Boşver, önemi yok. Onu silelim. Mal hesabını gönderebildik mi? Henüz yapamadık. Onu seneye yaparız. Şu zimmetlerin bir kısmını affediverelim. Çocuklar müşgül durumda.' " Meclis'in aslında kesin hesabı "Sayıştay incelediği için" çok fazla incelemeden onayladığını, ancak SHP'nin TBMM Plan ve Bütçe Komısyonu üyelerinin, "Hükümet Sayıştay ile bu kadar uğraşıyor. Bu yıl değişiklik yapalım, bunlar ne yapmışlar, bakalım" dediklerini anlatan Kumbaracıbaşı, "Ele alır almaz, olay ellerinde kaldı. Her tarafından dökülüyor. Toplamı, 6 trilyonu bulan bir küçük hata yapılmış kesin hesapta" dedi. PETEKTE ARI Rengini sarı Ankara'da son zamanlarda resmi toplantı ve oturumlann açılışlarında çoksesli müzik dinlemek moda oldu. Esnaf şûrasının ardından, verimlilik şûrasında da Hacettepe Universıtesi çok sesli müzık korosu halk türkülerimizi seslendirdi. Verimlilik şûrası Genelkurmay Başkanı Orgenaral Necip Torumtay'ın görevinden istifa ettiği günün ertesine denk düştü. Şûranın açılışına Cumhurbaşkanı Turgut Özal da geldi. Özal'ın düşünceli olduğu gözleniyordu. Sahneye çıkan koro, "Petekte an gördüm. / Bugün ben yari gördüm. / Keşke görmez olaydım. / Rengjni sarı gördüm" diye türküye başlayınca başlar bir zamanlar ANAP genel başkanıyken "an beyi" olarak anılan Cumhurbaşkanı Özal'a döndü. Arının rengi gerçekten sarıydı. DEVRİM - İNKILAP" Evren - kâinat 12 Eylül'den sonra "devrim" sözcüğünün yerine "inkılap" kullanılması, çeşitli sohbetlerde yarı şaka yarı ciddi eleştirilere konu oluyor,. Bir toplantı sırasında, konuşmacıiardan birinin anımsatması üzerine, AJJ. Hukuk Fakültesı Öğretim Üyesi Prof. Nurkut İnan da kendini tutamadı ve baklayı ağzından çıkardı: "Devrim inkılap oldu, ama evren kâinat olamadı. ' Yıldırım Akbulut: "Biz az konuşuyoruz, yaptıklarımızı anlatamayacak kadar az konuşuyoruz." Az konuşmanız bu ise! * * * Özal: "Her hadisenin altında beni ararlar." Sen çıkıveriyorsun! Şinasi Nahit Berker HAYVANLAR İSMAtL GÜLGEÇ a • v ı ı ( , •! II ı I (/ -u. • i • » OoopU • . . , • . * » • " •' " " PİKNİK PİYALE M4DR4 BO/ BQ/ TDBUNIARIN HIZLI GAZETECİ \ECDET ŞES KARlKATüe GtTTM; 1ÖIOUM ÇİZGİLİK KÂMtL M4SARACI AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHA.\ GÜRSES «KCAÇ POLİTfK/ClfJiN senıioinR ANCAJ< GARFIELD JM DAVIS TARİHTE BUGÜN MIUTAZ ARIKA\ 9 Artdık Amtnkat, y^^ Çmnmrmf f X PATTON'IN SON GÜNLERI.. ,*§Ş§|k. f945'TE BueuN, C. DÜHYA &Al/Af/'ıVW ÜA/IM KOMü- ^ ^ M 77HJLARtHDAN SEORS£ PATTOH(_f>ETM), ALA*A*J- S3&|l\ YA'DA &£Çlg£>/6ı 8lR rKAFİK. tCA£4S!MDA AfffS M H S ^ \ yAGACANKHtŞn. £O y/L ÖNCE, KALİFOGMrVM 'OA M IBr < NC £L£ M£ Y2 SAŞLAM/Ş, ILEGKI 6O££I/LE£IN- Wjlğf DE /47~^AGfA/ YE&HE ^AA/A^A/S/ YEt£L£ŞTlf£MlŞTI.. WfW B. DL/MYA SAI/AÇ/'/VPAj GOST1E&ÇU, TEZCAtJU VE MW OZSUN DAr/ÇAU/fLAgtYtA' AAJlE/S/fCAA/ OlSDUSUMUfJ AÇlGt DlSıPuNIYLE PE ffUYÜK EL£ÇT/£/L£££ YOL AÇ-' — ^ MlfT/.. H.ÖUMyA SAI/AŞf'A/(fJ HEMEN ASDlNDAN 2 ^ GEÇ/gP/ğ/ KAZADA FEtÇ OLAM UNUI GEMEG4L, fH&k '2 Gt/M SONBA, ACILAg rÇ/MD£~ ĞLMÜfTÛ. Getı. PaHvn, bafko Gcfl. Eı£C*hoU/€f 3orUUJfO,. -~—r-rtrTtâH&~ **utxın mı %& y—s % ^ ^ , TRUUG UNIX SİSTEMLERİ KULLANICILARI DERNEĞİ 1. OLAĞAN GENEL KURUL İLANI UNIX ve benzerı ışletim sistemlı bilgısayar kullanıcılarını bir araya getıren derneğımızın 1 Olağan Genel Kurulu 26 Aralık 1990 gü- nü saat 18.30'da Istanbul Teknık Unıversitesi Maçka Sosyal Te- aslerı'nde, çoğunluk sağlanamadığı takdırde 9 Ocak 1991 günü aynı yer ve saatte çoğunluk aranmaksızın aşağıdakı gündemle ya- pılacaktır. Toplantılara 27 Kasım 1990 saat 17 00'ye kadar üyelıkle ilgili yükümlülüklerını tamamlayan üyeler katılabılır YÖNETİM KURULU GÜNDEM: 1) Açılış 2) Başkanlık dıvanı seçimi 3) Yönetim kurulu faaliyet ve hesap raporlarının okunması 4) Yonetım kurulunun ıbrası 5) Adayların duyurulmasive tanıtılması 6) Dılek ve temennıler 7) Yeni yönetim kurulunun seçılmesı Adres: Halaskârgazi Cad., 301/4 Şişli 80424 İSTANBUL Tel: 147 02 52- 132 31 00/351 SARIKAYA ASLIYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1990/283 Da\acı Sarıkaya ilçesinden Dursun yarar tarafından mahkememi- ze açılan kayıp olan çeklerin hukumsüzluğünün tesbiti ve iptali da- vasında; Turkiye Iş Bankası, Sankaya Şubesi mahreçli CI 707888-707889 ve 707890 seri numaralı çeklerin davacının rızası hilafına elinden çıktıı ve kayıp olduğu iddia edildiğinden bu çekleri ellerinde bulunduran uçuncü şahıslann üç ay içerisinde mahkememize muracaat etmeleri, aksı takdirde bu çeklerin T.T.Klnun 676. maddesi uyarınca iptalleri- ne karar verileceği, çek hamillerinin bu süre içerisinde muracaatlan halinde davacıya istıhkak davası açmak için sure verileceği dava, da- vacı lehine sonuçlandığı takdirde çek bedellerinin davacıya ödenme- sine karar verileceği, aksi halde TT.KInun 664. maddesi uyannca çek- lerin uzerine konan odeme yasağının kaldırılacağı ve lıak sahibi uçıincu şahıslara çek bedellerinin ödenmesine karar verileceği TT.K.'nun 37. ıııaddcıi uyarınca ilanen tebliği olunur. Basın: 49138 Şişli'de işyerine kiralık 85 m 2 daire Tel: 147 46 27-146 95 06
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle