Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/6 DİZİ-RÖPORTAJ 9 ARALIK 1990
Yasa gereği 15 milyon üyesi olması gereken kurum sadece2 milyon civarında üyeyesahip
Bağ-Kur vatandaştankopuk
Bag-Kur'un
bugünü ve yannı
ŞÜKRAN KETENCİ
2 milyonun üstünde aktif
Bağ-Kurlunun olduğunu,
15 milyonu bulan yasa
gereği üye olması gerek
kaçağı bulunduğunu ve 2
milyonun üstündeki
üyesinin de sadece 400
bin kadannın prim
ödediğini bir düşünün.
Buna siyasi iktidann
anayasa, sosyal güvenlik
kavramları ile çelişkili
olarak, sosyal güvenlik
kurumlarına devlet
desteğini reddeden anlayış
ve uygulamasını ekleyin.
— 1 —
Türkiye'de sayısal olarak emeği ile geçi-
nenlerin en büyük kitlesini kapsayan sos-
yal güvenlik kurumu olarak Bağ-Kur'a bağ-
Lanmış çalışanlar seslerini duyuramadıkla-
nndan olacak, Bağ-Kur'un nasıl işlediği,
daha doğrusu işlemediği kamuoyunda bi-
linmez.
Gerçi hemen her gün Bağ-Kur'a ilişkin
birkaç söz söyleyen politikacı, umut veren
vaatlerinin haberleri çıkar.
Ancak gazeteci de Bağ-Kur'un ne biçim
bir sosyal güvenlik kurumu olduğunu hiç-
bir zaman kavrayamadığı, öğrenemediği
için söylenen o birkaç sözun aynen haber-
leştirîlmesi ile yetinilir. Sosyal guvence sağ-
layamayan bir sosyal güvenlik kurumu ni-
teîiğinde olan Bağ-Kur'un çıkmazları, Bağ-
Kurlunun sorunlan asla kamuoyuna ulaşa-
maz.
Böylesine karmaşık, böylesine işlemez ve
ilgilendirdiği kitlenin büyüklüğü ile tarn çe-
lişkili bir sahipsizlik içinde olan Bağ-Kur'u
birkaç günlük bir çaba ile ameliyat masa-
sına oturtmak elbette hiç kimsenin harcı de-
ğil. Biraz ilgilenmeye kalkınca, ne ölçüde
boyumuzu aştığını, ne ölçüde yabancı kal-
dığımızı, ne ölçüde sahip çıkılmadığını ve
de ne ölçüde işlemeyen, iflasta bir sosyal
güvenlik kurumu olduğunu sa'dece algıla-
yabiliyoruz.
2 milyonun üstünde aktif Bağ-Kurlunun
olduğunu, 15 milyonu bulan yasa gereği
jlye olması gerek kaçağı bulunduğunu ve 2
'milyonun üstündeki üyesinin de sadece 400
bin kadannın prim ödediğini bir duşünün.
Buna siyasi iktidann anayasa, sosyal güven-
lik kavramları Ue çelişkili olarak, sosyal gü-
venlik kurumlarına devlet desteğini redde-
den anlayış ve uygulamasını ekleyin.
Bağ-Kur hangi gelirle hangi hizmetleri
verebilir? Sosyal güvenlik işlevini yerine ge-
tirebilir? Sosyal güvenlik işlevini yerine ge-
tirmediğinde, üyeleri ya da üye olmalan ya-
sal zorunluluk olanlar, karşılığını almadık-
lan, yararlanamadıklan hizmetler adına ne-
den ve niçin ceplerinden para vermek iste-
sinler? Toplumun pastadan pay alamayan,
emeği ile geçinen grubu içinde olduklan
halde sıkıntıya girsinler?
tşte böylece bir açmazın, çıkmazın için-
deki sosyal güvenlik kurumu Bağ-Kur'un
Bağ-Kur tstanbul Bölge Müdürlügü, reçete faturalannı tahsil etmek için kuynığa
girmiş Bag-Kur'lularta dolu. Sakat bacagıyla üç saattir kuyruk bekledigini
belirten seyyar esnaf Hasan Huseyin Tezer "Burada beklemek ayrı dert, buraya
gidip gelmek ayn dert" diye konuşuyor. Bağ-Kur'un 6. basamağmdaki Tezer,
ayda 67 bin lira prim yatınyor. Zorunlu olduğu için Bağ-Kur'lu olduğunu
söyleyen Tezer, "Esnafın seneden seneye defterlerinin tastik olması için maliye
Bağ-Kur'u zorunlu kılıyor. Ben de zorunlu olduğum için bu işe katlanıyontm"
diye konuşuyor.
Nazmiye Kral, fdçli eşini evde bırakıp hastane, ilaç peşine düşttiğünu anlatıyor.
Kral, "Sabah 5'te evden çıkıp hastaneye gittim. tlaç aldım, ordan buraya geldim,
üç saattir kuyruk bekli>onım. çilem bâlâ devam ediyor. Eşim aç aç evde
dönmemi bekliyor. Eşimin Bağ-Kur emeklisinden trvşka gelirimiz yok, isterseniz
muhtara sorun, ayda 165 bin TL. emekli aylıgı alıyonız" diye devam ediyor.
O sırada öfkeli bir genç söze kaülıyor: "Babam üç aydır hasta. 28 milyon masraf
yaptık. Üç milyonunu geri almak için 15 ocakta dilekçe vermiştik, yanıtı geçen ay
geldi. Burada parayı tahsil etmek için uğraşıvorum, beni ordan oraya yolluyorlar.
Burada kişileri insan verine koymuyorlar" diyor.
(Fotoğraf: Deniz Topaloglu)
orgutsüz olduklan için seslerini duyurama-
yan, 20 milyona yaklaşan, sessiz taraf kit-
lesinin sosyal güvenlik sorununa bir par-
mak basabilmek umudu ile sistemi tanıyan
bilim adamlarından yardım istedik.
Elbette sahiplerinin örgutsüz, sahipleri-
nin haklannı isteyemediği bir alana ilgi duy-
muş, konuyu, sorunu bilen uzman bulmak
çok zor. Ülkemizde sosyal güvenlik kavra-
mı dahi henuz bir hak olarak algılanama-
dığı için daha örgütlü sayılabilen memur-
ların, birazcık daha şanslı sayılacak işçile-
rin sosyal güvenlik kurumları Emekli San-
dığı, SSK ne haldeler sanki?
Memurlar, işçiler, örgütleri, meslek oda-
ları, dernekler ve hele sendikalar sosyal gü-
venlik kurumlarını ve sorunlannı ne ölçü-
de biliyor, ne ölçüde ilgilenmiş, bu kurum-
ların sorunlarını, işleyişini, işlemeyişlerini
bilen bilim adamları da parmakla sayılacak
kadar az. Bu parmakla sayılan bilim adam-
larımız arasında olan, sosyal güvenlik ku-
rumları üzerinde uzmanlaşmış Prof. Dr.
Ali Güzd, Doç. Dr. Ali Rıza Okur ve Doç.
Dr. Müjdat Şakar ile bir açık oturumdan
çok, sorundan soruna parmak basılan bir
söyleşi yaptık.
Kamuoyunun hiçbir şey bilmediği, bizim
de doğru durüst soru yoneltecek kadar bi-
lemediğimiz, yabancısı olduğumuz bir ko-
nuda, hocalanmızdan sadece konudan ko-
nuya atlayarak sorunlar hakkında bir izle-
nim verecek genel açıklamalar yapmaları-
nı istedik. Belki ilgilenenler, üzerinde du-
şünenler olabiiir diye hocalarımızın söyle-
diklerini, vurguladıklannı becerebildiğimiz
ölçülerde okura aktarmaya çalışacağız.
Hocalarımız insanımızın henuz bir doğal
hak olarak görup sahip çıkamadığı sosyal
guvenliğin anlamı ve ışlevleri ışığında Bağ-
Kur'u değerlendirdiler.
Prof. Ali Güzel'in ağzından sosyal gü-
venlik kavramım tanımlamaya çalışalım:
Sosyal güvenlik, sosyal tehlike (risk) bi-
çiminde nitelendirilen hastalık, sakatlık,
yaşlılık ve işsizlik gibi, çoğu kez insanoğ-
lunun kaçınılmaz yazgısı niteliğındeki olay-
ların pençesinde kendisini yalnız başına
kurtaramadığı, gelecek endişesinden arına-
madığı, özgılrluğune kavuşamadığı ve ki-
şiliğini geliştiremediği dönemlere son ver-
mek uzere oluşturulmuş, insanların en
önemli %e evrensel bir hakkı nıteliğinde çağ-
daş uygarhğın temel taşları arasında yer al-
mıştır.
Sosyal güvenlik sistemleri, sosyal riskle-
rin bireyler üzerindeki etkisini ortadan kal-
dırmaya çaba gösterirken ozde bu riskler-
le karşılaşan toplumun her bireyine ekono-
mik güvence sağlama amacı gutmektedır.
Bu güvence, kişiye onurlu ve mutlu bir bi-
çimde yasamını surdürmenin anahtannı da
sunmaktadır.
Sosyal güvenlik politikalan, ulusal sos-
yal politikaların ayrılmaz bir parçasıdır.
Sosyal adalet ve sosyal devlet ilkelerine içe-
rik kazandırır ve onları toplumun bireyle-
ri açısından da anlamlı kılar.
" İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'nin 22.
maddesi ve ondan esinlenen 1961 Anaya-
sası, sosyal guvenliği bir insan hakkı ve dev-
let gorevi olarak açıkça duzenlemiştir. Çağ-
daş eğilimlere de uygun düşen bu düzenle-
me, devleti, tum vatandaşlarına sosyal gu-
venliği sağlamakla yükumlü kılmıştır.
Tüm dünya sosyal guvenliği bir devle»
görevi olarak algılamış, devlet tarafından
oluşturulan geniş kapsamlı sosyal güvenlik
politikalan kapsam ve^ıçerık açısından et-
kin sosyal güvenlik sistemleri ile bireyler ge-
lecek korkusundan, yoksulluğun acımasız
pençesinden kurtarılarak sosyal adalet ve
sosyal refahın yaygınlaştırılmasına çaba
gösterilmiştir. Başanlı sonuçlara da varıl-
mıştır.
Gerçekten sosyal guvenliğin kapsam ve
icerik açısından etkin kılındığı ülkelerde ya-
rın endişesinden annmış bireyler, daha
üretken, daha mutlu ve daha onurlu bir ya-
şam ve refah duzeyine kavuşmuşlardır. Şu
gerçek herkesçe kabul edilmiştir: Çağdaş
bir toplum, yann endişesinden kurtarılmış,
yoksulluk iinde ve kendi şazgılarına terk-
edılmiş insanlarla inşa edilemez.
Anayasamızda da sosyal guvenliğin sağ-
lanması devlete bir gorev olarak verilmiş-
tir. Sosyal guvenliğin gerçek anlamına ka-
vuştuğu ülkelerde devlet ön planda ve et-
kin bir rol oynamıştır. OECD ve AT'ye uye
ülkelerde, devletin sosyal güvenlik harca-
malarına katkısı ortalama °?o4O'lara ulaşır-
ken, Türkiye'de bu oran %5 civanndadır.
OECD ülkeleri arasında sadece Türkiye'-
de devlet, sosyal güvenlik kurumlanna, ya-
sal düzenlemeye karşın herhangi bir mali
katkıda bulunmamaktadır. Üstelik, sosyal
güvenlik kurumlarının fonlarını ucuz kre-
di ve iç borçlanma kaynağı olarak değer-
lendirmiştir. Deyiş yerindeyse devlet, sos-
yal güvenlik kurumlan üzerinde yuk olmuş-
tur.
Dünya Bankası'nın 40 ülkeyi esas alan
bir araştırmasına göre konut, sosyal güven-
lik ve sosyal hizmetler için devlet bütçesin-
den ayrılan paylar açısından Türkiye % 2.8
ile en son sırada yer almaktadır. Türkiye
bu oranla, Tayland, Fas, G.Kore, Pakis-
tan, Sri Lanka ve Tunus gibi ülkelerin de
gerisinde kalmaktadır. OECD ülkelerinde
kişi başına sağlık harcamalan % 10'lara
yaklaşırken Türkiye'de 1* 3.5 olarak kal-
maktadır.
Görülüyor ki Türkiye'de devlet gerçek
anlamda bir sosyal güvenlik politikası oluş-
turamamış, sadece yasa çıkarmakla yetin-
miştir. Bu veriler, Türkiye'de sosyal guven-
liğin yetersiz düzeyini ve içinde bulunduğu
çıkmazı tüm acıklığıyla sergilemektedir. Di-
ğer sosyal güvenlik kurumlan gibi Bağ-
Kur'un da karşı karşıya bulunduğu darbo-
ğazın başlıca nedenlerinden birisi budur.
Güvenliksiz sosyal güvenlik
Sosyal güvencenin birey için bir anlam
ifade edebilmesi, sosyal bir riskle karşılaş-
tığında kendisine yapılan yardımm yeterli
duzeyde olmasına bağlıdır. Riskle karşılaş-
madan önce sahip olduğu yaşam düzeyini,
günün ekonomik koşullarına uygun bir bi-
çimde sürdurebilmesi zorunluluğu vardır.
Örneğin emekli aylıklarının emeklilerin
yoksulluğa düşmeden, bu ayhklarla yaşam-
lannı sürdürmelerine olanak verebilmesi ge-
rekir.
Türkiye'de özellikle SSK ve Bağ-Kur'un
ödediği emekli aylıkları çok duşük kalmak-
tadır. Bu nedenle de özellikle Bağ-Kur'da
sosyal güvenlik içerik olarak sembolik kal-
maktadır. Sosyal güvenlik kurumu olarak
ekonomik güvence sağlama işlevi hemen
hemen bulunmamaktadır. Bunun sonucun-
da emekli kesim, yoksulluk ve hatta sefa-
let içinde yaşamını surdürme çabasındadır.
8 milyon sosyal guvenliğin
dışında
Türkiye'de, sosyal güvenlik kapsamına
alınan nüfusun toplam nüfusa oranı ancak
% 59'a ulaşabilmiştir. (Sosyal guvenliğin
kapsamındaki 31 milyonun ancak 7 milyo-
nu aktif sigortahdır.) Sigortalılann istih-
dam edilen nüfusa oranı % 40 civannda-
dır. Çalışma durumundaki 8 milyona ya-
kın insan sosyal guvenliğin kapsamı dışın-
dadır.
Bu bilgiler, Türk sosyal güvenlik sistemi-
nin gerçek anlamda bir sosyal koruma sağ-
layamadığını, sosyal guvenliğin temel ilke
ve hedeflerine ulaşmaktan çok uzakta ol-
duğunu göstermektedir.
Ülkemizde sosyal guvenliğe en son kavu-
şan kitle, bağımsız çalışanlar olmuştur.
1971 yılında kabul edilen 1479 sayılı yasa,
ancak 1977'den itibaren tüm yurtta uygu-
lanmaya başlamıştır.
Öncelerı sadece sakatlık, yaşlıük ve ölüm
risklerine karşı güvence sağlayan Bağ-Kur,
1985 yıhndan itibaren sağlık yardımı yap-
maya başlamıştır. Ancak Bağ-Kur sağlık si-
gortası 1988 yıhndan itibaren tüm illerde
uygulanabilmiştir.
Yaruı: Bağ-Kur
neden iflasta?
KAMUOYUNA
"İnsan Hakları Evrensel
Beyannamesi'nin 42. Yılında
Türkiye Gerçeği" konulu panelimiz
yasaklanmıştır.
Yasaklamayı "Türkiye Gerçeği"nin
somut bir ifadesi olarak niteliyor ve
protesto ediyoruz.
TERTİP KOMİTESİ
UNYE SULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
DOSYA NO: 1990/18
Davacılar Meliha Vural ve Mehmet Nizamettin Erüş vekili Av. Ce-
mil Yünir tarafından davalılar Süheyla Eruş ve arkadaşları aleyhine
açılan onaklığın giderilmesi davasının Ünye Sulh Hukuk Mahkerae-
si'nde yapılan açık duruşmalan sırasında verilen ara kararı uyarın-
ca;
Butun aramalara rağmen adresleri tespit edilemeyen davalılar Ünye
ilçesi Hamidiye mahallesinden M. Cevdet kızı Derya Eruş, Abdul-
lah oğlu Husamettin Derya Eruş, Nuriye, Şukru oğlu Nıyazi ve Mak-
bule'ye ilanen tebligat yapılnîsına karar verılmış olduğundan adı
geçenlerin veya mirasçılarının duruşma günu olan 25.1.1991 gunu
saat 9.50'de Ünye Sulh Hukuk Mahkemesi duruşma salonunda ha-
zır bulunmalan veya kendilenni bir vekille terasil ettirmeleri, aksi
takdırde duruşmanın yokluklannda yapılarak karar verileceğı hususu
duruşma günü ve dava dilekçesi davetiye yerine geçerlı olmak uzere
ilanen tebliğ olunur. 24.10.1990.
Bilgisayarla veya Yabancı düle DAKTİLO veya MUHASEBE bilenlere
İŞSİZLİK YOK!..
Gerçekten İŞSİZSENİZ GELİN KANITLAYALIM !..
Sahasında Dİ \ YA ŞAMPİYOM olan
AMPİYON
l DAKTİLO SEKRETER VE BİLGİSAYAR KURSLARI
öğrenebileceğiniz EN KISA SÜRELERDE;
MEVZUATIN İZIN VERDIĞİ EN UCUZ ÜCRETLERLE;
Hiçbir bağlayıcı ödeme zorunluğu olmaksıztn BONOŞUZ + TAAHHÜTSÜZ
veya Ö\XE ÖORE\: S O \ R \ ÖDE usulüyle
ya da ÖNCE ÖĞREN; SONRA ÇALIŞ;
daha sonra da ÜCRETİ TAKSİTLE ÖDE
AİLENE YÜK OLMA, KENDİ KAZANCINLA ÖĞREN
seçeneklcri + her türlü ödeme kolaylıkları ve
Öğretip İŞE YERLEŞTİRME GARANTİSİYLE SİZLERİ BEKLİYOR.
Merkezi
Kadıköy
Beşiktaş
Şişli
Bakırköy
Beyazıt, Mithat Paşa Cad. 14/1 Tel
Altıyol, Kuşdüi Caddesi, 6/8 Tel
Çırağan, Asariye Cad. 7/2-3 Tel
Abidei Hürriyet C. Hasat Sok. 15 Tel
Hüsreviye S. 18/4 (Migros sırası) Tel
527 5S 25 - 522 21 06
338 08 42 - 336 1 1 SO
158 24 97 - 158 24 98
13O 9O 37 - 17543 14
571 31 31 - 561 29 06
OUdut: Bu S adresten başka ŞAMPİYON «fcyl* çalrçan hiçbir Daktilo Sekretef ve BNgiuyar kursu şubemiz değildir.
MOUCİYEÜUB BİBUÖİİSTANMM. ?U»€Sl VE
D€İK TÛK - SOVYFT İŞ KONStYİ/
TtlBH 5OVYCT DOSTIUK BEBNEİI
SSCBde
Sosyal
Donüşümler
Konuşmacı
Valentlna TERESHKOVA
Tûrk • Sovyet Dostluk Grubu Sovyet
Kanadı Saşkam Mılletvekııı
SSCB Ulusla-ası Dosduk
Kuruluşları Başkanı
Uzaya Gıden IIK Bayan Kozmonot
11 Aralık l*XISalı
Saat I8"'-2O
0 0
MLLKİYELILER B1RLIĞ1
ISTANBUL ŞLBESI LOKALI
Muallım Nacı Cad No 153
Kunrçeşme 1ST Tel 157 46 34 - 35
is
COURAGE
Sanatçılar ve sanatçı
dostlan! Eski İstanbul
Tiyatrosu'nun fuayesini
sizler için açtık. İçkinizi
yudumlamaya lokalinize
bekliyoruz.
Adresiniz: İnönü Cad.
37/A Gümüşsuyu
(Gümüşsuyu Askeri
Hastanesi Karşısı)
144 47 87
BORSAYA TA2E KAN
2.5 trilyoıtluk İslam
sermayesi borsaya açılıyor
Uzmanlara göre faizden "haram" diyerek kaçan
müslüman yatınmcılann ellerindeki paraları borsaya
yatırmalan halinde İMKB'de son aylann en büyük
patlaması yaşanacak. İslamcı kesim borsada
yatınmın caiz olup olmadığını tartışıyor. Kimi
müslüman zenginler şimdiden borsaya girdi.
• Şener Battal:"Sermayenin dini imanı olmaz."
• Şaban Ça\aışoğlu:"Biz de borsaya girme
çalışmalan içindeyiz."
• Ekrem Önal: Faisal Finans şirket perfbrmansının
daha iyi fakip edilebildiği bir borsadan yana...
İMKB toparlandı...
ISLAMI
TRİLYONLAR
BORSA
KAPISINDA
Borsada hafta sonu iyimser kapandı. Körfez krizindeki
barış umudu, cuma günü hisse senetlerini zıplattı.
Yükselişin en azından Pazartesi ve Salı günleri de
sürmesi bekleniyof. .
• Haftanın merak edilen hisse senetleri hakkında son
haberler : THY, NET. Arçelik ve diğerleri...
Demirel'in uçağı ANAP'lı Aksoy'dan!
D\T'nin seçim gezilerinde kullanacağı uçağı Cavit
Çağlar, 2 milyar 150 milyon dolara bankacı Erol Aksoy
aracılığıyla aldı.
THY'nin özelleştirilmesinde hüsran!
Şu ana kadarki yaklaşık 55 milyarhk satışla ancak reklam
parasını çıkaran THY özelleştirmesinde KOÎ alternatif
stratejiler peşinde:
• Ankara'nın isteği. özelleştirme operasyonunda
aracıhk eden 18 bankanın 36 milyarlık hisse
almasının sağlanması!
Gectıjtmıs ay Türk-lsUm
duny»sın4a "BorsaJa yatmfn
caiı4tr" o«takli bir tartısmantn
baslannast tuaduf muî
Fatıdcn kacan 1.5 trHyonluk
Husiuman sermaye horsıym
ne zaman fire<ek! "^J
IMKI'tfc umut haftas
THY. NCT « Arcelık hii»ei«_
son haberter...
Üç tarak alana bir ciklet bedava!
Geçtiğimiz aylarda çığ gibi artan hediyeli
satı^ların faturası tüketiciye çıkanılryor.
Bir imaj alır «nısiniz?
Amerikanın en ünlü endüstnyel
tasarımcısı Hartmut Esslinger, Sony,
Ray-Ban. Cadillac, Rolex fırmalannın
urunlennı değerlendın> or