22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 DİZİ-RÖPORTAJ 9 ARALIK 1990 Yasa gereği 15 milyon üyesi olması gereken kurum sadece2 milyon civarında üyeyesahip Bağ-Kur vatandaştankopuk Bag-Kur'un bugünü ve yannı ŞÜKRAN KETENCİ 2 milyonun üstünde aktif Bağ-Kurlunun olduğunu, 15 milyonu bulan yasa gereği üye olması gerek kaçağı bulunduğunu ve 2 milyonun üstündeki üyesinin de sadece 400 bin kadannın prim ödediğini bir düşünün. Buna siyasi iktidann anayasa, sosyal güvenlik kavramları ile çelişkili olarak, sosyal güvenlik kurumlarına devlet desteğini reddeden anlayış ve uygulamasını ekleyin. — 1 — Türkiye'de sayısal olarak emeği ile geçi- nenlerin en büyük kitlesini kapsayan sos- yal güvenlik kurumu olarak Bağ-Kur'a bağ- Lanmış çalışanlar seslerini duyuramadıkla- nndan olacak, Bağ-Kur'un nasıl işlediği, daha doğrusu işlemediği kamuoyunda bi- linmez. Gerçi hemen her gün Bağ-Kur'a ilişkin birkaç söz söyleyen politikacı, umut veren vaatlerinin haberleri çıkar. Ancak gazeteci de Bağ-Kur'un ne biçim bir sosyal güvenlik kurumu olduğunu hiç- bir zaman kavrayamadığı, öğrenemediği için söylenen o birkaç sözun aynen haber- leştirîlmesi ile yetinilir. Sosyal guvence sağ- layamayan bir sosyal güvenlik kurumu ni- teîiğinde olan Bağ-Kur'un çıkmazları, Bağ- Kurlunun sorunlan asla kamuoyuna ulaşa- maz. Böylesine karmaşık, böylesine işlemez ve ilgilendirdiği kitlenin büyüklüğü ile tarn çe- lişkili bir sahipsizlik içinde olan Bağ-Kur'u birkaç günlük bir çaba ile ameliyat masa- sına oturtmak elbette hiç kimsenin harcı de- ğil. Biraz ilgilenmeye kalkınca, ne ölçüde boyumuzu aştığını, ne ölçüde yabancı kal- dığımızı, ne ölçüde sahip çıkılmadığını ve de ne ölçüde işlemeyen, iflasta bir sosyal güvenlik kurumu olduğunu sa'dece algıla- yabiliyoruz. 2 milyonun üstünde aktif Bağ-Kurlunun olduğunu, 15 milyonu bulan yasa gereği jlye olması gerek kaçağı bulunduğunu ve 2 'milyonun üstündeki üyesinin de sadece 400 bin kadannın prim ödediğini bir duşünün. Buna siyasi iktidann anayasa, sosyal güven- lik kavramları Ue çelişkili olarak, sosyal gü- venlik kurumlarına devlet desteğini redde- den anlayış ve uygulamasını ekleyin. Bağ-Kur hangi gelirle hangi hizmetleri verebilir? Sosyal güvenlik işlevini yerine ge- tirebilir? Sosyal güvenlik işlevini yerine ge- tirmediğinde, üyeleri ya da üye olmalan ya- sal zorunluluk olanlar, karşılığını almadık- lan, yararlanamadıklan hizmetler adına ne- den ve niçin ceplerinden para vermek iste- sinler? Toplumun pastadan pay alamayan, emeği ile geçinen grubu içinde olduklan halde sıkıntıya girsinler? tşte böylece bir açmazın, çıkmazın için- deki sosyal güvenlik kurumu Bağ-Kur'un Bağ-Kur tstanbul Bölge Müdürlügü, reçete faturalannı tahsil etmek için kuynığa girmiş Bag-Kur'lularta dolu. Sakat bacagıyla üç saattir kuyruk bekledigini belirten seyyar esnaf Hasan Huseyin Tezer "Burada beklemek ayrı dert, buraya gidip gelmek ayn dert" diye konuşuyor. Bağ-Kur'un 6. basamağmdaki Tezer, ayda 67 bin lira prim yatınyor. Zorunlu olduğu için Bağ-Kur'lu olduğunu söyleyen Tezer, "Esnafın seneden seneye defterlerinin tastik olması için maliye Bağ-Kur'u zorunlu kılıyor. Ben de zorunlu olduğum için bu işe katlanıyontm" diye konuşuyor. Nazmiye Kral, fdçli eşini evde bırakıp hastane, ilaç peşine düşttiğünu anlatıyor. Kral, "Sabah 5'te evden çıkıp hastaneye gittim. tlaç aldım, ordan buraya geldim, üç saattir kuyruk bekli>onım. çilem bâlâ devam ediyor. Eşim aç aç evde dönmemi bekliyor. Eşimin Bağ-Kur emeklisinden trvşka gelirimiz yok, isterseniz muhtara sorun, ayda 165 bin TL. emekli aylıgı alıyonız" diye devam ediyor. O sırada öfkeli bir genç söze kaülıyor: "Babam üç aydır hasta. 28 milyon masraf yaptık. Üç milyonunu geri almak için 15 ocakta dilekçe vermiştik, yanıtı geçen ay geldi. Burada parayı tahsil etmek için uğraşıvorum, beni ordan oraya yolluyorlar. Burada kişileri insan verine koymuyorlar" diyor. (Fotoğraf: Deniz Topaloglu) orgutsüz olduklan için seslerini duyurama- yan, 20 milyona yaklaşan, sessiz taraf kit- lesinin sosyal güvenlik sorununa bir par- mak basabilmek umudu ile sistemi tanıyan bilim adamlarından yardım istedik. Elbette sahiplerinin örgutsüz, sahipleri- nin haklannı isteyemediği bir alana ilgi duy- muş, konuyu, sorunu bilen uzman bulmak çok zor. Ülkemizde sosyal güvenlik kavra- mı dahi henuz bir hak olarak algılanama- dığı için daha örgütlü sayılabilen memur- ların, birazcık daha şanslı sayılacak işçile- rin sosyal güvenlik kurumları Emekli San- dığı, SSK ne haldeler sanki? Memurlar, işçiler, örgütleri, meslek oda- ları, dernekler ve hele sendikalar sosyal gü- venlik kurumlarını ve sorunlannı ne ölçü- de biliyor, ne ölçüde ilgilenmiş, bu kurum- ların sorunlarını, işleyişini, işlemeyişlerini bilen bilim adamları da parmakla sayılacak kadar az. Bu parmakla sayılan bilim adam- larımız arasında olan, sosyal güvenlik ku- rumları üzerinde uzmanlaşmış Prof. Dr. Ali Güzd, Doç. Dr. Ali Rıza Okur ve Doç. Dr. Müjdat Şakar ile bir açık oturumdan çok, sorundan soruna parmak basılan bir söyleşi yaptık. Kamuoyunun hiçbir şey bilmediği, bizim de doğru durüst soru yoneltecek kadar bi- lemediğimiz, yabancısı olduğumuz bir ko- nuda, hocalanmızdan sadece konudan ko- nuya atlayarak sorunlar hakkında bir izle- nim verecek genel açıklamalar yapmaları- nı istedik. Belki ilgilenenler, üzerinde du- şünenler olabiiir diye hocalarımızın söyle- diklerini, vurguladıklannı becerebildiğimiz ölçülerde okura aktarmaya çalışacağız. Hocalarımız insanımızın henuz bir doğal hak olarak görup sahip çıkamadığı sosyal guvenliğin anlamı ve ışlevleri ışığında Bağ- Kur'u değerlendirdiler. Prof. Ali Güzel'in ağzından sosyal gü- venlik kavramım tanımlamaya çalışalım: Sosyal güvenlik, sosyal tehlike (risk) bi- çiminde nitelendirilen hastalık, sakatlık, yaşlılık ve işsizlik gibi, çoğu kez insanoğ- lunun kaçınılmaz yazgısı niteliğındeki olay- ların pençesinde kendisini yalnız başına kurtaramadığı, gelecek endişesinden arına- madığı, özgılrluğune kavuşamadığı ve ki- şiliğini geliştiremediği dönemlere son ver- mek uzere oluşturulmuş, insanların en önemli %e evrensel bir hakkı nıteliğinde çağ- daş uygarhğın temel taşları arasında yer al- mıştır. Sosyal güvenlik sistemleri, sosyal riskle- rin bireyler üzerindeki etkisini ortadan kal- dırmaya çaba gösterirken ozde bu riskler- le karşılaşan toplumun her bireyine ekono- mik güvence sağlama amacı gutmektedır. Bu güvence, kişiye onurlu ve mutlu bir bi- çimde yasamını surdürmenin anahtannı da sunmaktadır. Sosyal güvenlik politikalan, ulusal sos- yal politikaların ayrılmaz bir parçasıdır. Sosyal adalet ve sosyal devlet ilkelerine içe- rik kazandırır ve onları toplumun bireyle- ri açısından da anlamlı kılar. " İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'nin 22. maddesi ve ondan esinlenen 1961 Anaya- sası, sosyal guvenliği bir insan hakkı ve dev- let gorevi olarak açıkça duzenlemiştir. Çağ- daş eğilimlere de uygun düşen bu düzenle- me, devleti, tum vatandaşlarına sosyal gu- venliği sağlamakla yükumlü kılmıştır. Tüm dünya sosyal guvenliği bir devle» görevi olarak algılamış, devlet tarafından oluşturulan geniş kapsamlı sosyal güvenlik politikalan kapsam ve^ıçerık açısından et- kin sosyal güvenlik sistemleri ile bireyler ge- lecek korkusundan, yoksulluğun acımasız pençesinden kurtarılarak sosyal adalet ve sosyal refahın yaygınlaştırılmasına çaba gösterilmiştir. Başanlı sonuçlara da varıl- mıştır. Gerçekten sosyal guvenliğin kapsam ve icerik açısından etkin kılındığı ülkelerde ya- rın endişesinden annmış bireyler, daha üretken, daha mutlu ve daha onurlu bir ya- şam ve refah duzeyine kavuşmuşlardır. Şu gerçek herkesçe kabul edilmiştir: Çağdaş bir toplum, yann endişesinden kurtarılmış, yoksulluk iinde ve kendi şazgılarına terk- edılmiş insanlarla inşa edilemez. Anayasamızda da sosyal guvenliğin sağ- lanması devlete bir gorev olarak verilmiş- tir. Sosyal guvenliğin gerçek anlamına ka- vuştuğu ülkelerde devlet ön planda ve et- kin bir rol oynamıştır. OECD ve AT'ye uye ülkelerde, devletin sosyal güvenlik harca- malarına katkısı ortalama °?o4O'lara ulaşır- ken, Türkiye'de bu oran %5 civanndadır. OECD ülkeleri arasında sadece Türkiye'- de devlet, sosyal güvenlik kurumlanna, ya- sal düzenlemeye karşın herhangi bir mali katkıda bulunmamaktadır. Üstelik, sosyal güvenlik kurumlarının fonlarını ucuz kre- di ve iç borçlanma kaynağı olarak değer- lendirmiştir. Deyiş yerindeyse devlet, sos- yal güvenlik kurumlan üzerinde yuk olmuş- tur. Dünya Bankası'nın 40 ülkeyi esas alan bir araştırmasına göre konut, sosyal güven- lik ve sosyal hizmetler için devlet bütçesin- den ayrılan paylar açısından Türkiye % 2.8 ile en son sırada yer almaktadır. Türkiye bu oranla, Tayland, Fas, G.Kore, Pakis- tan, Sri Lanka ve Tunus gibi ülkelerin de gerisinde kalmaktadır. OECD ülkelerinde kişi başına sağlık harcamalan % 10'lara yaklaşırken Türkiye'de 1* 3.5 olarak kal- maktadır. Görülüyor ki Türkiye'de devlet gerçek anlamda bir sosyal güvenlik politikası oluş- turamamış, sadece yasa çıkarmakla yetin- miştir. Bu veriler, Türkiye'de sosyal guven- liğin yetersiz düzeyini ve içinde bulunduğu çıkmazı tüm acıklığıyla sergilemektedir. Di- ğer sosyal güvenlik kurumlan gibi Bağ- Kur'un da karşı karşıya bulunduğu darbo- ğazın başlıca nedenlerinden birisi budur. Güvenliksiz sosyal güvenlik Sosyal güvencenin birey için bir anlam ifade edebilmesi, sosyal bir riskle karşılaş- tığında kendisine yapılan yardımm yeterli duzeyde olmasına bağlıdır. Riskle karşılaş- madan önce sahip olduğu yaşam düzeyini, günün ekonomik koşullarına uygun bir bi- çimde sürdurebilmesi zorunluluğu vardır. Örneğin emekli aylıklarının emeklilerin yoksulluğa düşmeden, bu ayhklarla yaşam- lannı sürdürmelerine olanak verebilmesi ge- rekir. Türkiye'de özellikle SSK ve Bağ-Kur'un ödediği emekli aylıkları çok duşük kalmak- tadır. Bu nedenle de özellikle Bağ-Kur'da sosyal güvenlik içerik olarak sembolik kal- maktadır. Sosyal güvenlik kurumu olarak ekonomik güvence sağlama işlevi hemen hemen bulunmamaktadır. Bunun sonucun- da emekli kesim, yoksulluk ve hatta sefa- let içinde yaşamını surdürme çabasındadır. 8 milyon sosyal guvenliğin dışında Türkiye'de, sosyal güvenlik kapsamına alınan nüfusun toplam nüfusa oranı ancak % 59'a ulaşabilmiştir. (Sosyal guvenliğin kapsamındaki 31 milyonun ancak 7 milyo- nu aktif sigortahdır.) Sigortalılann istih- dam edilen nüfusa oranı % 40 civannda- dır. Çalışma durumundaki 8 milyona ya- kın insan sosyal guvenliğin kapsamı dışın- dadır. Bu bilgiler, Türk sosyal güvenlik sistemi- nin gerçek anlamda bir sosyal koruma sağ- layamadığını, sosyal guvenliğin temel ilke ve hedeflerine ulaşmaktan çok uzakta ol- duğunu göstermektedir. Ülkemizde sosyal guvenliğe en son kavu- şan kitle, bağımsız çalışanlar olmuştur. 1971 yılında kabul edilen 1479 sayılı yasa, ancak 1977'den itibaren tüm yurtta uygu- lanmaya başlamıştır. Öncelerı sadece sakatlık, yaşlıük ve ölüm risklerine karşı güvence sağlayan Bağ-Kur, 1985 yıhndan itibaren sağlık yardımı yap- maya başlamıştır. Ancak Bağ-Kur sağlık si- gortası 1988 yıhndan itibaren tüm illerde uygulanabilmiştir. Yaruı: Bağ-Kur neden iflasta? KAMUOYUNA "İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 42. Yılında Türkiye Gerçeği" konulu panelimiz yasaklanmıştır. Yasaklamayı "Türkiye Gerçeği"nin somut bir ifadesi olarak niteliyor ve protesto ediyoruz. TERTİP KOMİTESİ UNYE SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DOSYA NO: 1990/18 Davacılar Meliha Vural ve Mehmet Nizamettin Erüş vekili Av. Ce- mil Yünir tarafından davalılar Süheyla Eruş ve arkadaşları aleyhine açılan onaklığın giderilmesi davasının Ünye Sulh Hukuk Mahkerae- si'nde yapılan açık duruşmalan sırasında verilen ara kararı uyarın- ca; Butun aramalara rağmen adresleri tespit edilemeyen davalılar Ünye ilçesi Hamidiye mahallesinden M. Cevdet kızı Derya Eruş, Abdul- lah oğlu Husamettin Derya Eruş, Nuriye, Şukru oğlu Nıyazi ve Mak- bule'ye ilanen tebligat yapılnîsına karar verılmış olduğundan adı geçenlerin veya mirasçılarının duruşma günu olan 25.1.1991 gunu saat 9.50'de Ünye Sulh Hukuk Mahkemesi duruşma salonunda ha- zır bulunmalan veya kendilenni bir vekille terasil ettirmeleri, aksi takdırde duruşmanın yokluklannda yapılarak karar verileceğı hususu duruşma günü ve dava dilekçesi davetiye yerine geçerlı olmak uzere ilanen tebliğ olunur. 24.10.1990. Bilgisayarla veya Yabancı düle DAKTİLO veya MUHASEBE bilenlere İŞSİZLİK YOK!.. Gerçekten İŞSİZSENİZ GELİN KANITLAYALIM !.. Sahasında Dİ \ YA ŞAMPİYOM olan AMPİYON l DAKTİLO SEKRETER VE BİLGİSAYAR KURSLARI öğrenebileceğiniz EN KISA SÜRELERDE; MEVZUATIN İZIN VERDIĞİ EN UCUZ ÜCRETLERLE; Hiçbir bağlayıcı ödeme zorunluğu olmaksıztn BONOŞUZ + TAAHHÜTSÜZ veya Ö\XE ÖORE\: S O \ R \ ÖDE usulüyle ya da ÖNCE ÖĞREN; SONRA ÇALIŞ; daha sonra da ÜCRETİ TAKSİTLE ÖDE AİLENE YÜK OLMA, KENDİ KAZANCINLA ÖĞREN seçeneklcri + her türlü ödeme kolaylıkları ve Öğretip İŞE YERLEŞTİRME GARANTİSİYLE SİZLERİ BEKLİYOR. Merkezi Kadıköy Beşiktaş Şişli Bakırköy Beyazıt, Mithat Paşa Cad. 14/1 Tel Altıyol, Kuşdüi Caddesi, 6/8 Tel Çırağan, Asariye Cad. 7/2-3 Tel Abidei Hürriyet C. Hasat Sok. 15 Tel Hüsreviye S. 18/4 (Migros sırası) Tel 527 5S 25 - 522 21 06 338 08 42 - 336 1 1 SO 158 24 97 - 158 24 98 13O 9O 37 - 17543 14 571 31 31 - 561 29 06 OUdut: Bu S adresten başka ŞAMPİYON «fcyl* çalrçan hiçbir Daktilo Sekretef ve BNgiuyar kursu şubemiz değildir. MOUCİYEÜUB BİBUÖİİSTANMM. ?U»€Sl VE D€İK TÛK - SOVYFT İŞ KONStYİ/ TtlBH 5OVYCT DOSTIUK BEBNEİI SSCBde Sosyal Donüşümler Konuşmacı Valentlna TERESHKOVA Tûrk • Sovyet Dostluk Grubu Sovyet Kanadı Saşkam Mılletvekııı SSCB Ulusla-ası Dosduk Kuruluşları Başkanı Uzaya Gıden IIK Bayan Kozmonot 11 Aralık l*XISalı Saat I8"'-2O 0 0 MLLKİYELILER B1RLIĞ1 ISTANBUL ŞLBESI LOKALI Muallım Nacı Cad No 153 Kunrçeşme 1ST Tel 157 46 34 - 35 is COURAGE Sanatçılar ve sanatçı dostlan! Eski İstanbul Tiyatrosu'nun fuayesini sizler için açtık. İçkinizi yudumlamaya lokalinize bekliyoruz. Adresiniz: İnönü Cad. 37/A Gümüşsuyu (Gümüşsuyu Askeri Hastanesi Karşısı) 144 47 87 BORSAYA TA2E KAN 2.5 trilyoıtluk İslam sermayesi borsaya açılıyor Uzmanlara göre faizden "haram" diyerek kaçan müslüman yatınmcılann ellerindeki paraları borsaya yatırmalan halinde İMKB'de son aylann en büyük patlaması yaşanacak. İslamcı kesim borsada yatınmın caiz olup olmadığını tartışıyor. Kimi müslüman zenginler şimdiden borsaya girdi. • Şener Battal:"Sermayenin dini imanı olmaz." • Şaban Ça\aışoğlu:"Biz de borsaya girme çalışmalan içindeyiz." • Ekrem Önal: Faisal Finans şirket perfbrmansının daha iyi fakip edilebildiği bir borsadan yana... İMKB toparlandı... ISLAMI TRİLYONLAR BORSA KAPISINDA Borsada hafta sonu iyimser kapandı. Körfez krizindeki barış umudu, cuma günü hisse senetlerini zıplattı. Yükselişin en azından Pazartesi ve Salı günleri de sürmesi bekleniyof. . • Haftanın merak edilen hisse senetleri hakkında son haberler : THY, NET. Arçelik ve diğerleri... Demirel'in uçağı ANAP'lı Aksoy'dan! D\T'nin seçim gezilerinde kullanacağı uçağı Cavit Çağlar, 2 milyar 150 milyon dolara bankacı Erol Aksoy aracılığıyla aldı. THY'nin özelleştirilmesinde hüsran! Şu ana kadarki yaklaşık 55 milyarhk satışla ancak reklam parasını çıkaran THY özelleştirmesinde KOÎ alternatif stratejiler peşinde: • Ankara'nın isteği. özelleştirme operasyonunda aracıhk eden 18 bankanın 36 milyarlık hisse almasının sağlanması! Gectıjtmıs ay Türk-lsUm duny»sın4a "BorsaJa yatmfn caiı4tr" o«takli bir tartısmantn baslannast tuaduf muî Fatıdcn kacan 1.5 trHyonluk Husiuman sermaye horsıym ne zaman fire<ek! "^J IMKI'tfc umut haftas THY. NCT « Arcelık hii»ei«_ son haberter... Üç tarak alana bir ciklet bedava! Geçtiğimiz aylarda çığ gibi artan hediyeli satı^ların faturası tüketiciye çıkanılryor. Bir imaj alır «nısiniz? Amerikanın en ünlü endüstnyel tasarımcısı Hartmut Esslinger, Sony, Ray-Ban. Cadillac, Rolex fırmalannın urunlennı değerlendın> or
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle