Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhunyet MatbaacıUk vç Gazetecıhk Turk Anonım Şırkeu adına
ftadtr Nadi 0 Genel Nayın Muduru- Hasan Omal, Muessese Mıidurü:
EmıiK Işıklıgil. Yazi Işlen Muduru Ok.. Goonuiı, # Haber Mcrkczj
Muduru Yalçm Boyvr, Sa>fa Diızenı Yönetı&enr AU Acv 0 Temstlcıler
ANKARA Abm« Tan. IZMİR Hiknct ÇMinkay.. ADANA ÇMia Yigeıx>£hı
I: Polıllka Cdsl ladmK. »S Hıbtrfcı LIISI Bakı. Ekonom. Ctafiz lartM. Ij-Srmiılu Ş4kna KcMd. KlillUr CeU l'sKf.
Itunbul HabCTİen ItcMİ b c ^ . E|ıum Cnc« Şajfca, \ıuı Habcrten NccdM Dotu. Spra Danısm«ııı U U r f r Yantaıa.
Dızı YuıUı h n Çahtku. VjjtınM Şakn Alp». Dezdtıw AMdM Incı 0 Koordınaıor AkM (ontau 0 Mah
Ukr bJVİ Eıtıl 0 Muhasrtıe ktcM WMT 0 Butte-PUalama Setf* OMMabefto^ta 0 Rrtuâm Anc Teraa 0 Ek ftymiar
Hal» *k>ol 0 tdirt »•«> Ganr 0 Isklrof Övfcr Ç<*k 0 Bıigı-lsta Nıl bH | PmoM Sofi lo«aaaatla
Yayt* Kunılu Başkan Nadir Nı4i
OUa> Aktal. Valca fcwt. Hnu
(nal. HıUM ÇOkkm. Ol»
Ma
A» T u
«•»' T to~n Cumhunyn Mubıulıl K nımrrililr T>.Ş- Tark Oo* Cad. ».'41 CıfrkKb
343M Isı PK 246 laanbul Td 512 05 05 (20 hu), Hdeı 22246. Fuc (I) 526 «0 72 0
Burotor « H n Z,)-ı Gokajp Bıv Inkıbp S. No l*'4,1H. 13J II <M7, Tdo: 42344, fiu: (4) 133
05 6< 0 Inir H Zi|i Blv 1352 S 2/3. Td. 13 12 30. Tdeı. 52359. Fuc (51) » 53 «0
Inönıı Cad. II» S. No- 1 Kal I. TM 19 37 53 (4 ta!|. Tdot 62155. Fu: (71) » 15 71
TAKVİM: 5 ARALIK 1990 Imsak: 5.34 Güneş: 7.06 Öğle: 12.00 tkindi: 14.21 Aksam: 16.42 Yatsı: 18.08
Siyasal hakta 56 yıl
Kadınlar
siyasette
yer arıyorTürk kadınının siyasal haklara kavuşmasınm
56. yıldönümü kutlamrken kadınların siyaset
sahnesinde çok az temsil edilmesi dikkati
çekiyor. Siyasette kadın kotası yine gündemde.
tDtL GÜRSEL
ANKARA — Türk kadını-
nın siyasal haklanna kavuşma-
sının 56. yıldönümü kutlamr-
ken kadının siyaset sahnesinde
yeteri kadar yer alamadığına
dikkat çekildi. Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneği Başkanı
Prof. Dr. Türkân Saylan, Me-
deni Kanun'da yer alan aynm-
cı yasaların bir an önce kalk-
ması gerektiğini vurgularken
"Kadının siyasete kaülraasında
en büyiik engel erkeklerin ege-
men olduğu siyasai düzende er-
keklerin bu arenavı kadınlarla
paylaşmadaki olumsuz
yaklaşımlarıdır" dedi. Ankara
Le Monde
Genel müdür
krizi
SABETAY VAROL
PARİS — 1979'dan beri her
genel mudür seçimi basın dün-
yasında olay yaratan "Le
Monde" gazetesi, pazartesi gü-
nünden itibaren bir kez daha
"genel miidttr'' krizine girdi.
Ciddiyetle tanınan Fransız ga-
zetesi, şimdiki yönetmen And-
re Fontaine'in emekliye ayrıl-
ması nedeniyle yeni yöneticisi-
ni seçmekte eski bunalımlardan
çok farklı bir sorunla yüz yüze
geldi.
Yazarlar kurulunun bir bu-
çuk ay önce şirket genel kuru-
luna aday olarak göstermeye
karar verdiği ve gazetenin şim-
diki iki numarası Daniel Ver-
net, seçilmek için gerekli yuz-
de 75 oyu bir araya getireme-
di. Vernet hissedarlardan yuz-
de 44 oy alarak (1240 hisseden
546'sı) gazete tarihinde ilk kez
"yazarlar kurulunca yönet-
menliğe önerildiği halde
secilemeyen" aday oldu.
Vernet, şirket genel kurulu-
na gazeteyi "iiç kişiden oluşan
bir kurul"!a yönetme projesiyle
birlikte gelerek adaylığını sun-
muştu. Hubert Beuve-Mery'-
nin 1944'te kurduğu gazete tek
bir sahsın malı olmadığı gibi Le
Monde Anonim Şirketi'nin
kendine özgu karmaşık bir ya-
pısı var. Bu yapı içinde yazar-
lar üçte bire yaklaşan hisseye
sahip. Vernet'nin projesi söz
konusu "üçlii"nün içinden iki-
sinin gazetenin yazarlan arasın-
dan gelmesini, üçüncü kişinin
ise dışarıdan gelecek bir idari
sorumlu olmasını öngörüyor-
du. Proje, geçen yıllarda okur-
lara satılan hisselerin (yuzde
11.3) temsilcileri, gazeteci ol-
mayan çalışanların oluşturdu-
ğu ve gazeteye ortak olan yan
şirketlerin temsilcileri ve daha
başka bazı küçük hissedarlann
muhalefetiyle karşılastı.
Gazetede söz ve hisse sahibi
ceşitli tarafların toplanarak
1991 yılbaşından önce soruna
çözüm bulmaları bekleniyor.
Üniversitesi oğrdim üyesi Prof.
Ahmet Kıiıcoglu ise yasalardaki
ayrımcı uygulamalann bir an
önce kalkmasına işaret etti.
Prof. Dr. Ahmet Kılıçoğlu,
yasalarda halen kadın-erkek
eşitliğine ters düşen ve kaldınl-
ması gereken maddelerin bu-
lunduğuna dikkat çekerek
"Öncelikle evin reisinin koca
olması, evi secme hakkının da-
hi kocaya ait olması ilk akla ge-
len carpıklıklar" dedi. Yasalar-
daki bu aynmcı hükumlerin
bulunma nedeninin 1908'li yıl-
larda İsviçre'de kadını erkeğe
karşı korumak olduğunu söyle-
yen Kılıçoğlu, "Bundan başka
kadının kocaanın bir borcu için
bir malını ipotek ettirebilmesi
için mahkeme izninin gereklili-
ği, kadının eşitsiziigini gösteren
bir başka onemli madde" dedi.
Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneği Başkanı Türkân Say-
lan, Türk kadınının siyasete
atılmasında ve yasal aynmalık-
larm kaldırılmasında halen bir-
çok güçlüğün bulunduğuna
dikkat çekerek "Aynmcı birkaç
)-asanın ortadan kalkması, ge-
rici akımların toplumda giiç
kazanmasına karşılık, Türk ka-
dınının bir asama yaptığııu bi-
2e gösteriyor" diye konuştu.
Boğaziçi öğretim üyesi Prof.
Dr. Çiğdem Kâgıtçıbası, Türk
Medeni Kanunu'nda yer alan
yasaların değişen toplumlara
uymadığını vurgulayarak "Me-
deni Kanun'da halen ataerkii
bir diinya anlayışının var oldn-
gunu" sö>iedi. Türk Medeni Ka-
nunu'nda haien erkek sülalesi ve
kan bağlarırun önemli olduğu-
na dikkat çeken Kâğıtçıbaşı,
"Erkegin evin reisi oldngunu
kabul eden Türk Medeni Kanu-
nu'nda baştan bir bozukluk
var. Kadın-erkek arasındaki
ilişki demokrat olmaiı ve bu ya-
salara yansımalı" diye konuştu.
Ankara Üniversıtesi öğretim
üyesi Yrd. Doç. Eser Köker ise
son günlerde yapılan yasal dü-
zenlemelerin kadınların ortak
müeadelesinin bir ürünü oldu-
ğunu vurgulayarak öncelikle bu
haklann yaşayabilmesi gerekti-
ğini söyledi.
Ankara Barosu'ndan Avukat
Şenal Sanhan, anayasanın 159.
maddesindeki değişmeyi Türk-
iye*deki kadınlann insan olarak
maddesindeki değişmeyi Türki-
ye'deki kadınların insan olarak
malarını sağlayan bir gelişme
olduğunu belirtirken hukuk
alanında kadın ve erkeklerin
eşit haklara sahip olmalannı is-
tediklerini yineledi.
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal, Turk Üniversiteli Kadın-
lar Derneği Yönetim Kurulu
üyelerini dün Çankaya Köşkü'-
nde kabul etti. Dernek Başka-
nı Aymelek Taşban kabulden
once yaptığı yazılı açıklamada
Özal'ın kadınların siyasal hak-
larına kavuşmalarının 56. yılı
nedeniyle kendilerini kabul et-
tiğini sövledi.
TSEt
L7.î99Vden itibaren 'kurşunsuzbenzin'egeçilmesiniamaçlıyor
\eni yıla temiz benzînTSE Başkanı Yılmaz Arıyörük şöyle
diyor: * 'Önümüzdeki yıl temmuz
aymdan başlayarak gerek ithal, gerek
Türkiye'de üretilen araçlarda kurşunsuz
benzine geçilmesi için çalışmaları
TUPRAŞ Genel Müdürü Mehmet
Savran ise TSE'nin öngördüğü tarihte,
tüm ülkede kurşunsuz benzine
geçilemeyeceğini belirtirken şöyle diyor:
'Zorunlu uygulamaya geçilmesi
sürdürüyoruz. Şubat ayında toplantı yapılacak.'' durumunda üç kentte gereksinimi karşılayabiliriz.'
TÜREY KÖSE
İZMİR — Trafikten kaynak-
lanan hava kirliliğine çözüm bu-
lunması için "çevre dostu" oto-
mobiller üretilmeye başlanırken
kurşunsuz benzin kullanımı da
yaygınlaşıyor. TSE Başkanı Yıl-
maz Anyörük, "1.7.1991 tari-
hinden başlayarak gerek ithal
gerek Türkiye'de üretilen araç-
larda kurşunsuz benzin tüketi-
mine geçilmesi için çalışmalar
yürülülüyor" dedi.
TÜPRAŞ Genel Müdürü
Mehmet Savran, bu tarihte tüm
ülkede kurşunsuz benzin tüke-
timine geçilemeyeceğini, ancak
şu anda zorunlu uygulamaya
geçilmesi durumunda üç büyük
kentte gereksinimi karşılayabi-
leceklerini söyledi.
Otomotiv sektörü temsilcile-
ri kurşunsuz benzinin ancak
aralara takılacak katalitik kon-
vertörlerle birlikte yarar sağla-
yacağını, bunlann da çok pahalı
olduğunu vurguladılar. Dokuz
Eylül Üniversitesi Çevre Mü-
hendisliği'nden Prof. Dr. Aysen
Müezzinoğlu ise "Sektör artık
çevre dostu motor dizaynlannı
gündeme getirmeli" dedi.
Avrupa'da çevrecilerin baskı-
lanyla hava kirliliğinden büyük
payı olan egzoz gazlarmın yol
açtığı kirliliğe karşı "çevre dos-
tu" otomobiller geliştirilirken
kurşunsuz benzin kullanımı da
yaygınlaşıyor. AT ülkelerinde
benzindeki kurşun oranının en
aza indirilmesi ve tamamıyla
kurşunsuz benzine (eurosuper)
geçilmesi doğrultusunda çalış-
malar yüriitülüyor. Bu çerçeve-
de 1993 yılında tamamıyla kur-
şunsuz benzin kullanımı öngö-
rüldü.
4
Madonna'nın
cinsel
fantezilerine
yasak
Dış Haberler Servisi —
Madonna, yasaklanan video
klip'i "Justify My Love"
sayesinde ününe Un kattı.
Şarkıcının bu klipi sadece
Like A Virgin'deki gibi
siyah iç çamaşırları ile
göründüğü ya da Express
Yourself'deki gibi yerlerde
kıvranarak süt yaladığı için
değil, bu defa kendisinin ve
erkek arkadaşı Totıy
VVard'ın tüm cinsel
fantezilerini sergilediği için
yasaklandı. Grup seksi,
mastürbasyon, röntgencilik,
sadomazoşizm ve
biseksüellik gibi
uygulamalann sergilendiği
klip MTV'den yayın hakkı
alamadı. Amerika'da sadece
New York WNYW-TV
tarafından 7 haberlerinde,
'muzır' kısımları elektronik
olarak bozularak
ayımlanan video klip, bu
vtasyonun izleyici sayısını
yüzde 60 oranında arttırdı.
Daha sonra yapılan bir
kamuoyu araştırması, bu
klibi izleyenlerin yüzde
59'unun yasaklanmasından
yana olduklannı ortaya
koydu. Bir anlamda
izleyiciler gördükleri şovu
beğeniyorlar, fakat bunun
diğerleri için zararh
olacağını düşünüyorlardı.
"Justify My Love"ın video
kasetleri Noel'de piyasaya
çıkacak.
Sultansazlığı'nın flamingoları DSİ kurbanıTürkiye Tabiatı Koruma Derneği Başkanı Hasan
Aşmaz, Sultansazlığı'nın DSİ'nin açtığı kanallar
nedeniyle kuruduğunu söylüyor. DSİ Genel
Müdürü Anık ise "Bölgedeki durumun DSİ ile
ilgisi yok. Zaten kuraklık yaşanıyor" diyor.
ANKARA —(Cumburiyet İlbarni Kiziroğlu, konuyu Kon-
Bürosu) Türkiye'deki flamingo-
ların en önemli yaşam yerlerin-
den ikisi olan Sultansazlığı ile
Seyfe Gölü'nde DSİ'nin sürdür-
düğü çalışmalar ve çevre kirlen-
mesi nedeniyle doğal yaşam gi-
derek bozuluyor.
Bir zamanlar 42 bin flamin-
gonun yaşam alanı olan Sultan-
sazlığı'nın kurumaya yüz tutma-
sında en büyük etken olarak
gösterilen DSİ Avrupa Konseyii
ne şikayet edilecek. Hacettepe
Üniversitesi öğretim üyesi Prof.
sey gündemine getireceğini söy-
ledi. 1988 yılında bölgenin mil-
li park ilan edilmesiyle bu böl-
geden sorumlu Milli Parklar
Dairesi Başkam Sami Öicer, böl-
genin kurtarılması için DSİ'yi
ikna edemediklerini anlatırken
"Yapmayımz diyoruz, yapıyor-
lar" dedi.
Bölgede drenaj çalışmalanmn
bulunmadığını öne süren DSl
Genel Müdürü Ferruh Anık.
"Şu anda barajlarda hiç su yok
iki senedir bötgede sulama
yapamadık" diye konuşuyor.
Bölgedeki flamingolann sayısı-
nın azalmasıyla ilgili "Flamin-
golann sayısını kim nereden bi-
liyor, saymışlar mı" şeklinde ya-
nıtlayan Anık, Milli Parklar Da-
ire Başkanlığı ile Sultansazlığı
konusunda bir anlaşmaya var-
dıklarını açıklayarak şöyle
konuştu:
"Sultansaziığı'na belirli mik-
tarda su verilecek ve su miktarı
belirli ölçüleri geçmeyecek. Ya-
ni su derinliği sabit tutulacak.
Bölgedeki durumun DSİ ile il-
gisi yok, biliyorsunuz iki sene-
dir kuraklık yaşıyoruz."
Milli Parklar Dairesi Genel
Başkanı Sami Ölçer ise şu anda
bölgenin kurtarılması için yapı-
lacak bir şeyin kalmadığım sa-
vunurken, "Burası tabiaü koru-
ma alanı ilan edilmeden önce
DSİ'nin yaptığı barajlar sonucu
kurumuştu. Çok karşı çıkmamı-
za rağtnen DSİ bu barajı yaptı.
Şimdi Sultansazlığı eski duru-
muna gelemez. Bölge Avrupa
1
nın en büyük sulak alanıydı,
ama biz anlatamadık, vapılacak
bir şey kalmadı" diye ko-
nuşuyor.
Bölgede uzun süre araştırma
yapan Hacettepe Üniversitesi
öğretim uyesi Prof. îlhami Ki-
ziroğlu, bölgedeki durumu "bir
katliam" olarak değerlendirir-
ken konuyu Avrupa Konseyi'ne
götüreceğini söyledi. Sultansaz-
lığı'ndaki tarım girdisinin sıfıra
yakın olduğunu savunan Kizi-
roğlu, "Tarım girdisi yapılan
katliamın binde biri bile degil.
Şu anda bölgede kanallar ağ gi-
bi döşenmiş. Bu şekilde ziraat
alanının sulanması mümkün
değildir" diyor.
Bölgede bir hafta önce ince-
leme yapan Kiziroğlu, konuyla
ilgili şöyle konuşuyor:
"Bu alanı 10-12 yıidır izlSyo-
nım. Bir doğal alan nasıl bu du-
ruma sokulur, anlamıyorum.
DSİ olumsuz tavnnı siirdürü-
yor."
Türkiye Tabiatı Koruma Der-
neği Başkanı Hasan Asmaz ise
Sultansazlığı'nın "Kuzey Rus-
ya'dan gelen göçmen kuşlan da
barındırması" nedeniyle ulusla-
rarası bir öneme sahip olduğu-
nu belirtirken şöyle diyor:
"Kuşlann yaşamlannı sürdü-
rebilmeleri için gerek büyüklük.
gerek gıda bakımından büyük
üstünlük taşıyan Sultansazlığı
DSİ'nin açtığı kurutma kanalla-
rı ve su boşaltma kotunun art-
tınlması nedeniyle tamamıyla
kurumuştur. 1974 yılında Ram-
sar su kuşlannı koruma sözleş-
mesine Türkiye'nin imza koy-
manuş olması bu sonucu doğur-
muştur. DSİ'nin bölge üzerinde-
ki emelleri 1974 yılında başla-
mıştı. O zaman Milli Parklar
Dairesi Genel Muduru olan ben
ve arkadaşlanm bu projeye karşı
çıktık. Yay Golü çevresinde 14
bin hektarlık alan kurutma pro-
jesinin dışmda kaldı. Ancak
1980 sonrası Orman Bakanlığı-
nın kaldırüması ve Milli Park-
lar Genel Müdürlüğü'nün Dai-
re Başkanlığı baline getirilmesi
sonucu projeye devam edildi."
Avrupa ülkelerinde belirli bir
geçiş dönemi sonrasında tama-
mıyla kurşunsuz benzin kullanı-
mı düşünülürken Türkiye'de bu
konuda ne tür çalışmalar yürü-
tülüyor? TSE Başkanı Yılmaz
Anyörük bu soruya şu yanıtı
verdi:
"1.7.1991 tarihinden itibaren
yurt dışmdan gelecek bütün
araçiann ve Türkiye'de üretilen
araçlann, kurşunsuz benzin knl-
lammına gecmesi için çalışma-
lar yürütülüyor. Şubat ayında
Bursa'da bu konuda uluslarara-
sı bir toplantı yaparak, stan-
dartlar hazırlayacağız. Otomo-
tiv sektörü de buna hazırianma-
lı. Fiat, Renault, Ford dışanda
standartlara uygun kurşunsuz
benzin knllanılan araç yapıyor
da niye Türkiye'de bu kalıplan
kullanmıyoriar? Bu hiç zor de-
ğil. Gönul isterdi ki bunu nemen
yapsınlar. 1993'ten sonra mec-
buren buna geçecekler. Türk
halkını, Avrupa halkından da-
ha mı diışük gorüyoıiar? Avru-
pa halkının canı can da, bizim-
ki patlıcan mı?"
TÜPRAŞ Genel Müdürü
Mehmet Savran ise 1991 yılı
temmuz ayında tüm ülkede kur-
şunsuz benzin kullanımına ge-
çilmesinin olanaksız olduğunu
söyledi. Savran, "Bu iş o kadar
koiay değil, bir kere araç motor-
lannda değişiklik yapılması ge-
rekli" dedi. Savran, TÜPRAŞ'-
ın kurşunsuz benzin üretimini
arttırmayı planladığını vurgula-
yarak şunları söyledi:
"Biz bugün kurşunsuz benzin
ne kadar istenirse karşılayacak
dunımdayız. Üç büyük şehir,
Türkiye'de benzin tüketimin
yüzde 40'ını tüketiyor. Talep
edilirse o kadar kurşFnsuz ben-
zin üretmeye hazınz. Ama
1991 de bütün Türkiye'de kur-
şunsuz benzine geçtim, derseniz
olmaz. Öncelikle üç büyük
kentte bu başlar. 1993'ten itiba-
ren OECD ulkelerinin lamamı
kurşunsuz benzine geçiyor. Biz
de o zamana hazır olmaya çalı-
şıyoruz. 1993un başında olma-
sa bile ortalarına dogru biz de
ge^ebiliriz."
Turistik yörelerde kurşunsuz
benzin satışlan giderek arttı.
1989 yılında toplam 700 ton
kurşunsuz benzin satan TÜP-
RAŞ, 1990'da ekim ayı sonuna
dek 7 bin ton kurşunsuz benzin
pazarladı. 1991 yılı hedefı ise 20
bin ton.
Kurşunsuz benzin kullanımı-
nın zorunlu hale getirilmesi dü-
şünülürken eski araçlar ne ola-
cak? Otomotiv sektörü bu uy-
gulamaya nasıl hazırlanıyor?
Sektör temsilcileri bu konuda-
ki hazırlıklannı yürütürken pi-
yasaya sürülen bazı yeni mad-
delerde kurşunsuz benzin de
kullamlabiliyor. Egemak Genel
Müdürü Mümtaz Fanık Yüce-
er, piyasaya yeni sürdükleri Fi-
at Tempra'da kurşunsuz benzin
de kullanılabileceğini belirterek
"1980den önce yapılan motor-
larda kurşunsuz benzin kullanıl-
ması sakıncah. Tempra da mev-
cul benzine göre getirildi, ama
zorunlu olduğunda kurşunsuz
benzine uyarianabilir" dedi.
Tofaş Teknik Genel Müdür
Yardımcısı Cezmi Berk de kur-
şunsuz benzinin ancak zehirli
karbonmonoksiti, karbondiok-
site çeviren, azotoksitlerin de
daha ağır bileşiklere çeviren ka-
talitik konvertörle birlikte kul-
lanıldığında yarar sağlayacağı-
nı söyledi.
Egzoz gazmdan çıkan kurşun
insan vücudunda birikiyor. Kar-
bonmonoksit ve azotoksitler
kansere dek varan çeşitli sağhk
sorunlarına yol açıyor. Uzman-
lar insanlar böylesine önemli bir
risk altındayken ivedilikle ön-
lem ahnması gereğine dikkat çe-
kiyor. Dokuz Eylül Üniversite-
si Çevre Mühendisliği Bölümü
öğretim uyelerinden Prof. Dr.
Aysen Müezzinoğlu, Türk piya-
sasına da artık "çevre dostu"
araçların girmesi gerektiğini be-
lirtti.
Soylu olimpiyat îkincisi
KAHRAMAN OLGAÇ
NOVI SAD— Yugoslavya'nın Novi Sad ken-
tinde, dün sona eren 29. Satranç Olimpiyatı'nda,
Türk takımından Suat Soylu, 4. masalar arasın-
da en iyi ikinci dereceyi yaparak gümüş madal-
ya kazandı. Suat Soylu oynadığı 12 oyunda 8,5
puan toplayarak yüzde 70,83'lük başarı oranıy-
la bu dereceyi elde etti. Şimdiye kadar yapılan
olimpiyatlarda tsmet İbrahimoğlu 6. masada
1966'da, Şiracettin Bilyap 3. masada 1972'de, Su-
at Atalık 1. masada 1988 de 3. olmuşlar ve bronz
madalya kazanmışlardı. Soylu'nun bu derecesiyle
ilk kez gümüş madalya kazanmış olduk.
Takımlanmızdaki diğer oyuncuların bireysel
puanlan ise şöyle: Türhan Yılmaz 12 oyunda 4,5
puan, Can Arduman 12 oyunda 6.5 puan, Cem
Karadağ 6 oyunda 2 puan, Feridun Oney 9 oyun-
da 4.5 puan, Ali İpek 5 oyunda 3 puan, Nilüfer
İpek 14 oyunda 6.5 puan, Gülümser Öney 8
oyunda 3 puan, Fatmanur Öney 11 oyunda 5.5
puan, Gülümser Yılmaz 9 oyunda 4.5 puan.
Soylu'nun bu bireysel başarısına karşılık takım
halinde pek başanlı olamadık ve 108 ülke ara-
sında 29 puanla 46. oiabildik. Bayanlarda da 66
ülke arasında 45. sırada yer aldık. Sovyetler Bir-
liği, iki büyuk oyuncusu Kasparov ve Karpov-
un -DUnya şampiyonluğu karşılaşması
dolayısıyla- yokluğuna rağmen 39 puanla takım
halinde birinci oldu. Ikinciliği 35,5 puanla ABD,
üçüncülüğü aynı puanla lngiltere kazandı. Ba-
yanlarda ise Macaristan 35 puanla birinci olur-
ken, Sovyetler Birliği aynı puan ve averajla ikin-
ci oldu. Çin 9 puanla üçüncü sırada yer aldı.
Papatyalar
koşacak
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Türk kadınına
seçme ve seçilme hakkının
tanınmasının 56. yıh
nedeniyle bugün çeşitli
kurum ve kuruluşlardan
kadınlar Anıtkabir
etrafında koşacak. Türk
Kadınım Güçlendirme ve
Tanıtma Vakfı tarafından
düzenlenen koşu, 11.30'da
Buz Paten Sarayı'mn
önünde başlayıp Anıtkabir
karşısında bulunan
Yüzüncü Yıl Yüzme
Havuzu tesislerinde son
bulacak. Türk Kadınını
Güçlendirme ve Tanıtma
Vakfı Başkanı Semra özal,
Türkiye'nin geleceğinin
belirlenmesinde kadınlarla
erkeklerin aynı potansiyele
sahip olduğunu belirtti.
Kedinizin canı
sıkılıyorsa...
• HERDNON (AA) —
Her şeyi olduğu halde hâiâ
canları sıkılan ev
kedilerinin sıkıntılarına son
vermek amacıyla "Yalnız
kediler için" video bandı
hazırlandı. 25 dakikalık
tamamen renkli ve kuşlarla
sincapların ağız sulandıran
göruntulerinin yer aldığı
bantta, "Cheep Thrills"
(Cıvıltılı Heyecanlar),
"Mews and Feather
Reports" (Miyavlama ve
Tüy Haberleri), "A Stalk in
the Park" (Parkta Bir Av
Yürüyüşü) gibi bölümler
bulunuyor. Şekerleme
yapmaktan sıkılmış,
mobilyaları tırmalayıp
duran kedilerin sıkıntılarına
son vereceği savunulan ve
20 dolar ödeyerek
alınabilecek olan bandın
üzerindeki uyarıya da
dikkat edilmesi gerekiyor:
"Bu bandı izlerken, kediniz
heyecanlanabilir ve
ekrandaki kuşları
yakalamaya kalkabilir...
Televizyonunuzun
üzerindeki ve etrafındaki
kırılacak eşyaları
kaldırmanızı tavsiye ederiz!'
Noel Baba
sempozyumu
• ANTALYA (AA) — "8.
Uluslararası Noel Baba
Sempozyumu" bugün
Antalya'da yapılacak.
Sempozyuma ABD,
Kanada, tngiltere,
Avusturya, Almanya ve
Yunanistan'dan gelen bilim
ve din adamları ile Türk
bilim adamları katılıyor.
Dedeman Oteli'nde
düzenlenecek
sempozyumda, Noel
Baba'nın yaşamı, dinsel ve
toplumsal çalışmaları ele
alınacak. Aynca, yörenin
ören yerlerini içeren bir
saydarn gösterisi yapılacak.
"Aziz Nikola", "Santa
Claus" ve "St. Nicholas"
adları ile de anılan Noel
Baba, MS 245 yüında,
Fethiye yakınlanndaki
Patara kentinde doğdu.
Noel Baba, MS 326 yılında
öldü ve yaşadığı süre içinde
yoksullara yaptığı
yardımlarla tanındı.
Denizcilerin ve gençlerin
azizi olarak adını duyurdu.
Ercan ulaşuna
açıldı
• LEFKOŞA (AA) —
Ercan Devlet Havaalanı,
bakım ve onanm
çalışmalarının
tamamlanması nedeniyle
dün akşam yeniden ulaşıma
açıldı. İki hafta süreyle
ulaşıma kapatılan Ercan'da,
hava trafik kontrol
sistemlerinin bakım ve
onarımı yapıldı, ayrıca
daha iyi hizmet verilmesi
amacıyla yolcu terminalinde
yeni düzenlemeler
gerçekleştirildi.
Kohl'den
çevreye destek
• İZMİR (AA) — Çevre
konusundaki çalışmaları iie
tanınan ortaokul 1. sınıf
öğrencisi Ebru Küçükler
(12), başlattığı "Savaşa
Hayır" konulu imza
kampanyasıyla birlikte
dünya liderlerine gönderdiği
mektuplanna ilk yanıtı,
Almanya Başbakanı
Helmut Kohl'den aldı.
Küçük çevreci Ebru'nun
"Bizi savaşa sokmaym"
çağrısını içeren mektubuna
karşılık Kohl, çocukların bu
isteklerinde haklı
olduklannı bildirdi.
Almanya Başbakanı
mektubunda, küçük
çocukların çevre konusunda
çalışmalarından büyük
mutluluk duyduğunu
belirterek "Bizler Alman
halkı olarak diktatörlüğü ve
1945'te biten bir savaşı
yaşadık. O günlerin acısını
hâlâ yaşıyoruz. Ben, savaş
olmadan insanların özgürce
yaşamalanndan yanayım"
dedi.