07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 5 ARALIK 1990 Öğrencilere prezervatif — ABD'de Maine Ünrvershesi gazetestain editörleri Beth Donald ve Dawn For- tune dnsel yaşamlan çok hızh olan üniversite öğrencileri- nin AIDS tehlikesinden koranabilmeleri için bir önlem dişüadiüer ve boidalar. Okul gazetesinin son sayısına bir "dikkat" ibaresi ekkyen edit&rier gazeteyle biriikte prezer- vatif verümekte oldugunu duyurdular. Gazetenin bo sayısı- mn ögrencUer arasında kapışıkhtı betirtfliyor. (Fotograf: AP) Güneydoğırda operasyojı DtYARBAKER (AA) — Bin- göl'ün Genç ilçesinde güvenlik kuvvetlerinin sürdürdükleri ara- malar sırasında bir teröristin ce- sedi bulundu. Batman, Mardin ve Van'daki operasyonlarda da teröristlere yardım, yataklık ve kuryelik yaptıklan bildirilen 34 kişi yakalandı. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre genç ilçesinin kırsal kesiminde aratna çalışma- lanm sürdüren güvenlik kuvvet- leri toprağa gömülü bir teröris- tin cesedini buldular. Kendili- ğinden güvenlik kuvvetlerine teslim olan bir teröristin beyan- ları doğmltusunda yürütülen operasyonlar sonucunda Bat- man'da 7, Mardin'de 14 ve Van'da da 13 olmak üzere 34 ki- şi yakalanarak adli mercilere sevk edildi. T r e n k a z a s i İzmit'te dün sabah iki trenin çarpışması sonucu meydana gelen kaza yine "şans eseri" atlatıldı. Sin- yalizasyon batası yüzünden meydana geldigi sanılan kazada iki kişi hafif yaralandı. Karaman'dan tstanbul'a gelmekte olan fç Anadolu Mavi Treni, tzmit girişinde kırmızı ışıkta duıarak beklemeye başladı. Bu sırada arkadan gelen elek- trikli tren, önttndeki trene çarptı. Önceki gece bir yolcu oto- bflsü, Nevşebir'in Hacıbektaş ilçesine bağlı Belbarak köytt yakınlannda aşın hız nedeniyle devrildi. Kazada Nigar Yel- ken (25), NaUe Çetinkaya (22), Özlem Eskiler (18), Zafer Ba- şar (33) ve Fatih Sanoğlu (29) adlı yolcolar oldüler. Bedava arsa KARS (Cumhuriyet) — Kars Belediyesi, nüfusu son sayımda 722 binden 680 bine düşen kent- ten göçün önlenebilmesi için ye- ni kurulacak kooperatiflere üc- retsiz arsa vermeyi kararlaştır- dı. Kars Belediye Başkanı Sela- hattin Biltekin, kararın son yıl- larda artan göçü önlemek ve kentteki 'yapılaşma' sonınunu çözmek amacıyla aluMhğmı söy- | ledi. Konut kooperatifı olma- yari Kars'ta, bir anlamda da 'konut kooperatifcinğini teşvik' amacuu taşıyan bedava arsa da- ğıtımının asıl olarak 1983 yılın- da alınmış bir karar olduğunu kaydeden Biltekin, "Bu karar, ciddi bir şekilde uygulanmamış, ilgili yeriere ve kamuoyuna ay- dınlatıcı bilgi verilmemişti. Son sayımlarda ortaya çıkan yoğun göç gerçegini de gözönüne ala- rak karan ele aldık ve çalışma- lara hız verdik" dedi. KÜÇÜKAHMET TOPRAGA VERİLDİ — Cumhurbaskan- lığı danışmanlanndan emekli Tuğamiral HÜSDÜ Küçükahmet, Maltepe Camii'nde kılınan ögle namazından sonra topraga verildi. Cenaze törenine Cumhurbaskanı Turgut Özal, TBMM Başkanı Kaya Erdem, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Ke- mal Yamak, Ankara Valisi Saffet Ankan Bedük, Cumhnr- başkanhğı Konseyi eski üyeleri Nurettin Ersin ve Sedat Celasun katılddar. (Fotograf: AA) HABERLERİN DEVAMI BAŞKENTTEN AHMET TAN îstifa Özal'ı frenleyecek mi? Diplomatik çevrelerde endişe, bürokraside şaşkınlık ANKARA — Cenazedeyiz. Cumhurbaşkanlığı Dantşmanı Hiisnü Küçukahmet'in cenaze- sinde özal, bir yanında Kaya Er- dem, öteki yanında eski komu- tanlardan Nurettin Ersin, Sedat Celasun. Top arabasının ardın- dan yürüyorlar. Genelkurmay yüksek komu- ta heyetinden hiç kimse göze çarpmıyor. Oysa ki ölen, Çan- kaya'nın 8 yıldır başdanışman- Uğını yapan emekli bir amiral. Törene Genelkurmaydan hiç- bir komutanın katılmaması yo- rumlara yol açıyor.. Acaba protesto mu var? Başkentte konuşulan hep "protesto™" Turk-tş lideri Şevket Yılmaz- ın öteki sendika iiderleri ile bir- iikte özal'ın sabah katıldığı M \fe- rimlilik ŞfirasTnı terk etmesi, cenazedeki konulann en tazesi. Genelkurmay Başkanı'nın kim olacağı tazeliğini yitirmiş bir ko- nu artık. Çünkü, atama o saat- te kesinleşmiş... Yüksek bürokrasi ve Çanka- ya Köşkü'nün personeli Malte- pe Camisi'nin avlusunda bekle- şiyor. lçeride öğle namazı kılı- nıyor. Özal da cami içinde... Muhtıramsı istifa Avluda tek konu var: "tstifamsı muhtıra" ya da "muhtıramsı istifa..." Avluyu dolduran kalabalık, bir resepsiyonda gibi... Zaten, Mustafa Ekmekçi, bu cami av- lusu cenaze törenlerine "Müslü- man Kokteyli" diyor. "Kokteyl"de, Körfez krizinin Türk Genelkurmay Başkam'nın başmı yediğinden laikliğin gide- rek buharlaştığına dek her şey konuşuluyor. Avluda çok sayıda Dışişleri yetkilisi de var. Onlann değer- lendirmelerine belli bir ferahlık, güven ve iyimserlik yansımış. Torumtay Paşa'nın "muhtı- ramsı istifası" ile Dışişleri'nin üzerindeki Çankaya baskısının azalacağı umudu belirmiş gö- rünüyor. Çünkü, Torumtay'ın "devlet anlayışı"nı ve "inandıgı prensipleri" Dışişleri kademeleri de paylaşıyor. Cenazenin peşinden yürür- ken, Sözcü Kaya Toperi ile ko- nuşuyoruz. Açıklamanın, "yazdı bevanat" olacağını söylüyor. Kendi hazırladığı "ham metnin" özal'ın incelemesinden sonra yayımlanacağım belirtiyor. özal belli ki "şu aşamada", yani "yüksek komuta kademe- leri"ne atamalar yapılmadan, "konuşmak" istemiyor. Ama, asıl konuşmama nede- ni başka: Sivil vatandaş haline gelip, ra- hat konuma geçen Torumtay ile bir tartışma başlatmamak... Çünkü özal'ın konuşması, Torumtay'ı bazı açıklamalar yapmaya itebilir. Bunun da za- rarı önce özal'ın kendisine dokunur. Aynca, Cumhurbaşkanı'nın konuşacak fazla şeyi de yok. "YazJı beyanat" bu yüzden... Demokrasiye istifa ölçütü... özal'ın verdiği "beyanaf'ın Türkçe ve mantık boşluklan gi- derilse bile, yeni "beyanatlara" ihtiyaç gösterdiği su götürmez. Şöyle ki: — Özal, Torumtay'ın istifası- nı hem "genelde normal bir hadise" olarak niteliyor. hem de 1987 yılından bu yana Türkiye 1 nin aldıgı mesafeye tanık gös- teriyor. "Hangi diger, ileri demokra- tik ülkeler" diye sormak, "Tiirk- iye ne zamandan beri ileri de- mokratik ülke oldn" demek bel- ki yersiz. Ama, bir Genelkurmay Baş- kam'nın "kevfiligi" protesto için istifa etmesini, ileri demokratik ülke ölçütü saymak neyin nesi? Cenazede özal, Ersin ve Ce- lasun ile hep "Rahmetli" ile olan anılardan konuşuyor. Ka- ya Erdem ile de öyle. Hiç kimse "istifamsı muhtıra"yı soracak kadar kaba değil... Gazeteciler bile... Meclis'e yollanıyoruz. ANAP grubu, önceki geceki "şok"tan çıkmış görünüyor. • • * Ozal: istifa demokratik(Baştarafı 1. Sayfada) Komutanı Orgeneral Muhittin Fisunoğlu'nun getirihnesine ke- sin gözle bakılıyor. Bu arada Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Orgeneral Torumtay'ın görev sü- resinin dolmasına 9 ay kala isti- fasından "şahsen üzüntii" duy- duğunu, bunu engellemeye çahş- tığuu, ancak Torumtay'ın istifa- sını açıkiadıktan sonra kararın- dan geri dönemeyeceğini kendi- sine ilettiğini söyledi. Genelkurmay Başkanlığı'm önceki akşam "vekâleten" yürü- teceği bildirilen Orgeneral Do- ğan Güreş'in göreve "asaleten" ataması dün yapıldı. önceki ge- ce, Başbakan Akbulut ile 20 da- kika, dün sabah ise 10 dakika görüşen Orgeneral Güreş'in ge- çen süre içinde Orgeneral To- rumtay ile temas ettiği de öğ- renildi. Başbakan Akbulut, Doğan Güreş'in Genelkurmay Başkan- lığı'na atandığını açıkiadıktan sonra Kara Kuvvetleri Komutan- lığı için "biraz bekleyecejiıü" söyledi. Akbulut, dün TBMM ANAP grubunda yaptıgı konuş- mada, Torumtay'a verdiği hiz- metler nedeniyle teşekkür etti ve kendisiyle bir yıh aşkın bir süre herhangi bir görüş ayrıhğına düştneden biriikte çahştıklaruu anlattı. Akbulut, şöyle konuştu: "Bu istifamn nedenini bötttn kamuoyu da, sizler de merak ediyorsunuz. Ama öyle zannedi- yorum ki sizi tatmin edecek bir açıkbuna yapabüecek bir du- nımda degilim. Bu istifaya ne- den olacak, aztert anlatabitece- gim bir hadise yok. Konu der- hal Körfez politikası Ue Ugilen- dirildi. Bu şekilde yonımlar ya- pıldı. Ama bu politika ile Ugili anlaşmazlık, görüş ayrüıgı yok- tur. Bu kendi açıklamalanndan da anlaşılabior. Şunu da büme- nizi istiyorum, şöyle olmnştur da Genelkurmay Başkanı istifa etmiştir diyecek bir hadise oJma- nusOr, ama sahsi degeriendirnıe- lere diyecefim bir şey yoktur." Gruptaki konuşmasında kö- mür grevi ve kotitrgerilla konu- sunda muhalefetin eleştirilerine de değinen Akbulut, son günler- deki gelişmeleri "Hedef ANAP'ür. ANAP'ın yükselişi- ni çelmeleyebilmek içindir" dedi. Soru-yanıtlar Akbulut, konuşmasmdan sonra bir soru üzerine Kara Kuvvetleri KotnutanhğYna he- nüz atama yapılmadığmı belir- terek, "Biraz daha bekleyin, bi- zi sıkıştırmayın" dedi. "Körfez krizinin başından bu yana üç ki- şi istifa etti. Ne oluyor?" soru- suna Akbulut, "Ben insanlann şahsi degerlendinnelerine saygı duyuyonım, ama meseleye ob- jektif baktığımızda bu şahsi de- geriendirmeleri de objektif ola- rak acaba istifa nedeni saydabi- lir mi, onu bulmak lazım" ya- nıtım verdi. Torumtay'ın istifa- sına üzüldüğünü yineleyen Ak- bulut, kuvvet komutanlannm Torumtay'a kendilerinin de isti- falannı önerdikleri haberlerinin anımsatılması üzerine, "Ashnda böyle bir şey yok. Kuvvet kornu- tanlannın da son ana kadar böyle bir şeyden haberleri yok" diye konuştu. Akbulut bir soruyu yanıtlar- ken Torumtay'ın istifasında sö- zünü ettiği "prensipler ve devlet anlayışuu" kendisinin açıklığa kavuşturması gerektiğini de kaydetti. ÖzaFın açıklaması Cumhurbaşkanı Turgut özal, Orgeneral Necip Torumtay'ın is- tifası ile ilgili olarak dün yazılı bir acıklama yaptı. özal, "Aslın- da bu konu diger ileri demok- ratik ülkelerde oldugu gibi ge- nelde normal bir hadise ve uy- gulama olarak telakki edilmeU- dir ve Türkiye'nin 1987'den bu yana bu yolda aldıgı mesafeyi göstermesi bakımından da önemlidir" dedi. Yazılı açıklamasına "Genel- kurmay Başkanı Necip Torum- tay'ın istifası OettgOiolarak çok çcşitli yorumlann yapüdıgını "Dogal lider"in, bu sıkıntıyı da "halledecegine" ilişkin güven ANAP'lılara egemen olrauş bile... Hatta aralannda, Torumtay'ı suçlamaya yönelenler, onun si- yasi yatırım yapmak üzere isti- fa ettiğmi söyleyenler bile var. Üstelik bunlar "miHetvckilHginden" başka sıfat da taşıyorlar. "Eski Bakan" gibi... Ama, işin ciddiyetini kavra- yanlar da yok değil. Onlara gö- re ne ANAP ne Çankaya ne de hükümet Torumtay'ın istifasın- dan önceki kadar rahat olama- vacak. Herkes, biraz daha dik- katli, biraz daha ölçülü olmak zorunda. Ancak, bunu telaffuz etmeye cesaret edenler yine de çok fazla değil... İstifa ile gelen iyimserlik!.. Meclis'ten sonra, Mülkiyeliler Birliği'nin Hilton'daki ödül da- ğıtma törenine yöneliyoruz. Tö- rene, Anayasa Mahkemesi'nden üniversitenin hukuk kürsülerine, yüksek Maliye, Dışişleri bürok- rasisine dek devletin "gayri siyasi" kesimlerinden yetkililer katılıyor. Hilton'daki törenin "Müslü- man Kokte>li"nden farkı yok. Gündem.ise tek madde: "Muhtıramsı istifa." Burada da belirgin bir iyim- serlik hemen göze çarpıyor. Torumtay'ın^istifası kjnjgeyi karamsarhğa-Tttnemiş. Atuine, iyimserliğe yöneltmiş. Konuş- malarda, kötümser tahliller yok. Yüksek yargı organlarının temsilcilerinden, üniversite pro- fesörlerine dek herkeste bir umut göze çarpıyor. Toplumsal ve siyasal yaşamın yeniden rayı- na oturacağı, bir silkelenme ve canlılığın yeniden doğacağı or- tak bir umuda dönüşmüş... Torumtay'ın istifası, özal'ın "dediğim dedik, çaldığım düdük" siyasetini frenleyecek mi? Bu pek belli değil. Ama belli olan, bu istifamn üst kesimlerinde yarattığı umut ve iyimserlik... müşahede etmekteyim" diye başlayan Cumhurbaşkanı özal, Orgeneral Torumtay'ın 1987 yı- lında kendi Başbakanlığı döne- minde Genelkurmay Başkanlığı görevine "demokratik ilkelere uygun bir tarzda" hükümetçe önerildiğini belirtti. Özal, açık- lamasında şu görüşlere yer verdi: "Bugün oldugu gibi o tarih'te de bu degişim çok çeşitli yornm ve degerlendirmelere sebep ol- muştu. Ancak neticede bu hadi- se demokratik ilkelerin, parla- menter sisteme sahip diger ileri demokratik alkelerde oldugu gi- bi memleketimizde de uygulan- dıfmı gösteren önemli bir örnek olarak kabul edilmiştir." Orgeneral Torumtay ile Baş- bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı döneminde 3.5 yıla yakın bir sü- re "ahenkli" bir çalışma yaptı- ğını ve bu devrenin Silahlı Kuv- vetler'in gelişmesinde ve moder- nizasyonunda önem taşıdığını anlatan özal, açıklamasıru şöyle sürdürdü: "Sayın Orgeneral Torumtay'ın görev süresinin tamamlanması- na 9 ay kala Genelkurmay Baş- kanlığı'ndan istifa etmesi beni sahsen üzmüştttr. Bu bakundan istifasını müteakip kendisini ça- gırarak görüştüm ve istifa ve emeklilik işlemlerini durdurma- sını talep ettim. Ancak Sayın Torumtay karannı verip bu ko- nudaki açıklamayı yaptıgından dolayı, bu karanndan geri dön- mesinin mümkiin olamayacagı- nı belirtti." Erdem'den Torumtay'a mesaj TBMM Başkanı Kaya Erdem de Necip Torumtay'a bir mesaj gönderdi. Erdem mesajında, "Şerefle ynriittügünüz Genel- kurmay Başkanlığı göreviniz sı- rasında, Türk Silahlı Kuvvetle- rimizin Ulkemize yonelebilecek her türlü tehdit ve tehükeler kar- şısında daha da geliştirilip güç- lendirilmesi yönttnde üstün ko- mutanlık meziyetierinizle yaptı- gınız degerli hizmetler daima şttkranla anıiacakür" dedi. ANKARA (Cumhuriyet bu- rosu) — Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay'ın "sürpriz" olarak değerlendirilen istifası diplomatik çevrelerde endişe, bürokratik çevrelerde ise şaşkın- lık yarattı. Amerikan diploma- tik kaynakiann özel sohbetler- de istifadan duyduklan saşkın- hğı gizlemedikleri dikkat çekti. Kaynaklar bölgenin içinde bu- lunduğu kritik ortamda en ya- kın Batılı müttenkleri olan Türkiye'de askeri düzeyde bir bunalım yaşanmasının endişe verici olduğunu belirttiler. Batı Avrupalı diplomatlann ilk tepkileri "Torumta> irticaya karsı çıktı" anımsatması oldu. Buna önemli dayanak olarak Torumtay'ın 19 Ekim 1990"da Alanya'da düzenlenen NATO se- minerinde "dini taasubn" ittıta- kın önüraüzdeki yıllarda karşı- laşacağı riskler arasında sayması gösterildi. tstifaya ilişkin ük tepkiler ara- sında, "kontrgerüb" tartışması- na dikkat çeken diplomatlar da oldu. Batı Avrupa'nın son haf- talarda yoğun bir şekilde tartış- tığı bu konuda dün Genelkur- may Başkanlığı tarafından bir brifıng verilmiş olması da bu yaklaşımı güçlendirdi. Bu ilk değerlendirmelerin ar- dından, Türk basınının ve ya- bana haber ajanslannuı Torum- tay'ın istifası ile Körfez politika- ları arasında doğrudan bağlan- tı kuran yorumları diplomatlar- ca da büyük ölçüde kabul gör- dü. Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın Körfez'de aktif askeri rolden yana tutumunun Silahlı Kuwetler-in üst yönetimi tara- fından desteklenmediği görüşü ifade edildi. Batılı üst düzey bir diplomat, Torumtay'ın istifasının Türkiye 1 deki demokrasi sürecinin kendi- ne özgü yanlannı ortaya koydu- ğunu belirterek şu değerlendir- meyi yaptı: "Sayın özal dışanda Türki- ye'deki siyasi kararlann tek hâ- kimi imajını veriyor. Ancak To- rumUy'ın istifası Türk Silahlı Kuvvetieri'nin kendisine bir sa- vaş kararuıın da>"atılmasına ra- n ounay^cağım göstermesi acı- sından ilginç. Aynca Turkiye'de siyasi partilerin, basının, a>dın- lann konsensusu olmadıgı ko- nularda tek bir kişi ya da çevre- nin istedigi kararlan uygulaU- madıgı ortaya çıkıyor" Torumtay'ın istifası kadar bundan sonraki gelişmeleri de yakından izleyeceklerini bildiren diplomatlar, "Her şeyden önce Torumtay'ın karannın Idşisel mi yoksa ordu üst yönetiminin gö- rüşü dogrultusunda mı alındıgı" sorusuna yamt aradılar. Genelkurmay Başkanı Orge- neral Torumtay'ın istifası üst dü- zey bürokraside de endişe ve şaş- kınhkla karşılandı. Olayın poü- tik ortamdaki belirsizlikleri da- ha da derinleştireceğini ifade eden bürokrasi çevreleri, bu du- rumun karar mekanizmasımn işleyişini de etkileyebileceğıni kaydettiler. Aynca istifa olayuun ekonomi üzerinde de bazı olum- suz etkileri olabileceğine işaret eden bürokratlar. özellikle dış siyasi ve ekonomik ilişkileri ya- kından etkilemesi beklenen bu gelişme sonucunda Cumhurbaş- kam Özal'ın dışandaki prestiji- nin de sarsılabilecegini öne sür- düler. Yabancı iş kaynaklanna yakın çevreler de, geüşmeleri değerien- dirirken olayın dış politik yan- sımasına değinerek şu yorumu yaptılar: "Örnegin bugün Sayın Cum- hurbaşkanı bazı liderlerle tele- fdnla konuşup bazı taahhntlere girebüiyordu. Bu da özellikle Körfez olayı dolayısıyla başta Bush olmak üzere Batılı lideıier nezdinde Özal'a önemli bir kre- dibüite sağlamıştı. Bundan son- ra ise bu tür uişküerde aynı iti- ban görmesi güç." Özal'ı terk eden edene KöNUK YAZAR (Baştarafı 1. Sayfada) patlak verdiği sırada görevinden istifa etti. Erdem istifa gerekçe- sinde "Sayın Başbakan (Turgut özal) ile aramızda parlamenter siyasi hayatı degeriendirmede ve hukümet ettne anlaytsındaki cid- di farklar nedeniyle görev imden istifa ediyorunT ifadesini kullan- dı. Mesut Yılmaz (21 Şubat 1990): Dışişleri Bakanlığı görevi- ne uzun yülar hazırlanan Ytlmaz, bu görevi sırasında Cumhurbaşkanı da seçilen Tur- gut özal'ın Dışişleri Bakanlığı'ru devTe dışı bırakan tutumu nede- niyle görevinden aynldı. Yılmaz da ANAP içinde genel başkan- lık yarışına katıldı. Yılmaz, isti- fa gerekçesinde "Dışişleri Bakan- lıfı göre\iai sardürebilnıem için gerekli asgari şartların ortadan kalktığı kanaatine vardım" dedi.' Ekrem Pakdemirii (29 Mart 1990): Ekrem Pakdemirli ANAP içinde özallara yakınhğıyla ta- nmmasına karşın özal'ın cum- hurbaşkanı seçilmesinin ardın- dan Köşk'le arasında soğukluk giren ANAP'lılar arasında yer al- dı. Pakdemirli, özal'ın başba- kanlık için Yüdınm Akbulut'u tercih etmesine de karşı çıkü. Da- ha sonra Köşk ve Akbulut ile arası iyice açılan Pakdemirli Me- sut Yümaz'ın D^işleri Bakanhğı 1 ndan istifa etmesinin ardından Başbakan Yılduım Akbuiut'un Bakanlar Kurulu'nda "başka be- genmeyen varsa çeker gider" sö- zü üzerine Maliye Bakanlığı- ndan istifasını yazıp Bakanlar Kurulu salonunu terk etti. Ali Bozer (12 Ekim 1990): Dı- şişleri Bakanlığı'na Mesut Yıl- maz'dan sonra getirilen Ali Bo- zer, görevi sırasında sık sık Cum- hurbaşkanı Özal ile biriikte res- mi gezilere katılmak durumunda kaldı. Dışişleri Bakanlığı'nın özal tarafından devre dışı bıra- kıldığı iddialan kamuoyunda tar- tışılırken Özal ile ABD Başkanı Bush'un VVashington'daki görüş- mesine ABD'li meslektaşı alınır- ken kendisi alınmayınca eleştiri- lere hedef olan Bozer, istifa et- meyi uygun gördüğünü açıkladı. Dur diyebilmek — Safa Giray ( ^ E &f özal hükumetlerinin en kıdemli bakanı olarak tam 7 yıl görev ya- pan Safa Giray Körfez krizinin dorukta oldugu günlerde Milli Savunma Bakanlığı görevinden sürpriz bir şekilde istifa etti. Gi- ray'm istifasına gerekçe olarak İs- tanbul ANAP teşkilatında yapı- lan bazı delege secimleri nedeniy- le Teşkilat Bakanı Orhan Demir- taş ile arasındaki tartışmalar gös- terildi. Ancak Giray istifa met- ninde Başbakan Akbulut'a hita- ben "Şabsınızla aramızda mevcut güven ilişkisinin zedelendiği ke- sin kanaatine vardığım için hü- kümetteki görevimden istifa ediyorum" dedi. M.EMİN DEĞER Ankara Barosu Avukatlanndan "tnandıgun prensipler ve dev- let anlayışımla hizmete devamı mümkün görmedigim için göre- vimden istifa ediyorum." Bu sözler devletin, hizmetin gerek- tirdiği ilke ve kurallaıla yönetü- mesi gerektiğini vurgulamakla kalmıyor; ciddiyet ve sorumhı- luk bilincinin devlet adamının vazgecilmez ilkesi olması gerek- tiğini de gösteriyor. Çünkü dev- let, ancak onu var eden ilke ve kurallara saygı ile o kurallarla yönetilir. Devlet ve devlet ada- mı ancak bu kojajlarda ciddiye alınır, saygı görür. Bir istifa di- lekçesinden alınan sözler, devlet adamının, kendisine ve ilkeleri- ne saygmın örneği olmanın öte- sinde, ilke ve kural dışı gidişlere de "dur" denilebileceğini göster- mektedir. Evet, Sayın Org. Torumtay'- ın istifası üzerine konuşuyoruz. tstifa, bir görev ve devlet anla- yışını, ilkeli olmayı bilen bir ko- mutanın, bu ilkeyi hiçbir şeyle değişmeyeceğini gösteren içeriği, salt örnek olmakla kalmayacak, tarihsel bir istifa olarak yerini alacaktır. Çünkü bu, cumhuri- yet tarihinde ilk olay istifadır. Ama cumhuriyet larihinde, Ge- Erdem, Genelkurmay Baş- kanlığı'na atanan Orgeneral Do- ğan Güreş'e bir tebrik mesajı gönderdi. Yeni atamalar Güreş'ten boşalan Kara Kuv- vetleri Komutanlığf na Türk Si- lahlı Kuvvetleri'nde en kıdemli orgeneral olan 1. Ordu Komu- tanı Orgeneral Muhittin Fisu- noğlu'nun getirilmesi bekleni- yor. Fisunoğlu'ndan boşalacak 1. Ordu Komutanlığı için ise iki aday üzerinde duruluyor. Bun- lardan biri halen Kara Kuvvet- leri Kurmay Başkanı olarak gö- rev yapan ve kıta hizmetine çık- mamış bulunan Orgeneral tsma- il Hakkı Karadayı, ikinci aday ise Ege Ordu Komutanı Orgene- ral Fikret Küpeli. Askeri kaynaklar, Doğan Gü- reş'in Genelkunnay Başkanlığı- na atanması ile TSK'nın özellik- le Körfez krizine ilişkin tutu- munda bir değişikliğin söz ko- nusu olamayacağını, Orgeneral Güreş'in de istifa eden Torum- tay ile aynı görüşleri paylaştığı- nı belirttiler. 4 Herkes Akbulut değil' (Baştarafı 1. Sayfada) line yakışır durüst bir hareket yapnuştır. Sayın Evren gibi 'Bir Haydar Komitesi marifetiyle darbe hazırlanm'a gitmemiştir" dedi. Torumtay'ın istifasının kim- senin tahmin edebileceği bir olay olmadığını ve bugüne ka- dar 20 Genelkurmay Başkanı'- ndan hiçbırinin "tnandığım prensiplerle ve devlet anlayışıy- la hizmete devam mümkün ol- madığı için istifa ediyorum" di- yerek görevi bırakmadığını an- latan Demirel, bu durumun çok dikkat çekici olduğunu söyledi. Olayın bir "patlak" olduğunu, istifa gerekçesinin de fevkalade nezaketle formüle edilmiş ağır bir itham olduğunu bildiren De- mirel sözlerini şöyle sürdürdü: "Genelkurmay Başkanı, Baş- bakan'a karşı, Başbakan da sa- vaşa hazırlanma konusunda Meclis'e karşı sorumludur. Biz bu zincir içinde olavın nedenini araştınyoruz. Kendilerinin ge- tirdigî önemli bir komutan gidi- şatı tasMp etmedigini söylüyor. Yani devletin yönetimini tasvip etmedigini söylüyor. 'Genelkur- may Başkanı devletin müfettişi mi?' diye kimse söyleyemez. Burada kamuoyunun beklediği şey aydınlanmadır. Aydınlatma görevi hükümetindir. Bunu 'hizmetlerine müteşekkiriz, o gitti arkasından başkası gelir' gibi geçiştiremeyiz. Artık sivil toplu- ma giden Türkiye bu olayın önünü arkasını halkın önüne koymaya mecburdur." Demirel, olayla ilgili şüphele- ri olduğunu da belirterek Çan- kaya'yı eleştirdi. Demirel, şöy- le konuştu: "Bu Çankaya'nın devlet an- layışı orta yerde. Her şey onu alakâdar ediyor. Her şeyi eline toplamıştır. Parti başkanlığı elinde, tarafsız degildir. Şüphe- lerin giderilmesi gerekir. Anaya- sanın 117. maddesi başkomu- tanlığın Meclis'in bünyesinden aynlamayacağını ve Genelkur- may Başkanı ile Cumhurbaşka- nıiıın durumunu belirtiyor. Ge- nelkurmay Başkanı, Siiahlı Kuvvetler'in komutanı. Sanıyo- DIŞ BASEVDA TORUMTAY'IN İSTİFASI ^Özal'ın politikasına uyarı'Dış Haberler Servisi — Orge- neral Necip Torumtay'ın Genel- kurmay Başkanlığı'ndan istifa- sı dış basında "Cumhurbaşka- nı Turgut Özal'ın otokratik po- litikalarına yönelik bir uyan" olarak nitelendirildi. The New York Times Gaze tesi'nde dün yayınüanan bir ha- berde üst düzeyde bir Türk dip- lomatHia atfen "eğer istifa Kör- fez ile ilgiliyse Körfez politika- sının iç«riğinden değil, Uslubun- dan ötürüdür" görüşüne yer ve- rildi. Haberde Torumtay'ın is- tifasının Özal'ı zor durumda bıraktığı belirtilirken, istifamn özal'ın Irak'a karşı "maceracı bir politika izleyeceği kaygısın- dan kaynaklandıgı" kaydedildı. Cumhurbaşkanı Turgut özal'- ın "otokratik" politikaları ve yönetiminin eleştirildiğine deği- nilen yazıda, Özal'ın kriz nede- niyle takındığı aktif tutum ha- tırlatılarak şöyle denildi: "BUtün bu adımlar Washing- ton'da övgü ile karşılanırken pek çok Türkü tedirgin etti. Dı- şişleri Bakanlığı ve askeri plan- lamacılar Türkiye'nin gelenek- sel olarak Ortadogu ile dengeli ve tarafsız politikasından gerek- tiginden daha bızlı ayrıldıgı gö- riişünde olduklannı çekinmeden duyurdular. Pek çok kişi Sad- dam Hüse>in'i sevmese de coğ- rafi gerçekliğin Irak'la > aşamak gibi bir konuda dayattığını, bu nedenle de bunun barış içinde olmasının en iyisi olacağını öne sürüyorlar." Le Monde Gazetesi'nde dün yer alan bir haber yorumda da Torumtay'ın istifasının Türki- ye'nin Körfez politikasını etki- leyebilecek önemde bir olay ol- duğu kaydedildi. İstifa, "Cum- hurbaşkanı Özal ile Ulkesinin kurumlan arasında bariz görüş farklılıgının bir kez daha dog- nılanışı" olarak değerlendirildi. Özal'ın otokratik yönetim tarzının daha önce de Savunma ve Dışişleri bakanlannın istifa- larına neden oldugu belirtilen yazıda "General Torumtay'ın gidişi Özal'ın sarsılmaz olmadı- ğını kanıtlıyor. Dıştaki güçlü müttefiklere rağmen Özal'a ül- kede giderek daha fazla karşı çı- kılıyor" denildi. nelkunnay'ın, kural dışı yönlen- dirilmek istenen öteki devlet kuruluşlarına benzetilmek is- tenmesi de ilk kez oluyor. Rahmetli tsmet tnönü'nün "Hiç kimse askeri kendi amacı dogrultusunda kullanacağı dü- şüncesine kapılmasın" anlamın- daki bu sözlerınin yerindeliği bir kez daha doğrulanıyor bu istifa ile. Evet asker verileh emri yeri- ne getirmekle yükümlüdür. O, yamt vermeden uygular emirle- r». Ama emirler onun görev an- layışı ve yurdunun çıkarlarına uygun ise! Askerin emirleri tar- tışma geleneği yoktur, ancak emirlerin ilke ve kurallara uygun olması koşuluyla bu böyledir. Devleti yönetirken kurallan bir yana iterek "Canım bu kuralla- n bir kez ihial edersek ne olur" felsefesi asker için yoktur ve is- tifa bu "yokluğun" da belgesi- dir. Askerin, yurt savunması için, ulkesinin çıkarlan için ölü- mü göze alması başka; onu, bir kişinin ikbal merdiveni olarak kollanmaya kalkışması başka bir şeydir. Askerin yanlış yaptı- ğı yerde bile onun yurt savun- masına soyundurulduğu unutul- mamahdır. Bu istifa, cumhuriyetin temel kurumlarını kendi amacı ve po- litik ihtirası dogrultusunda kul- nım ki Sayın Özal, Silahlı Kuv- vetler'in de komutanlığını ay- nen hükümet başkanlığı yaptı- ğı. parti başkanlığı yaptığı gibi üzerine almak, Genelkurmay Başkam'nı Akbulut durumuna düşürmek istemiştir. Eger olay bu degilse açıklasınlar. Olay buysa yeni bir anayasa ihlali ile karşı karşıyayu." Demirel milletin askerden korkutulmaya çalışıldığını da belirterek konunun hassasiyet- le araştırılmasını istedi. Demi- rel, Genelkunnay Başkam'nın tek başına rahatsız olamayaca- ğını bildirerek şoyle dedi: "Sayın Torumtay, kendisini rahatsız eden sebepleri görmez- den gelip bir komite kurmak su- retivle mudahale hazıriamak ye- rine Türk askerine, Türk gene- raline yakışır bir durüst hareket yapmıştır. 'Hükümet gitsin, Meclis gitsin' diyeceğine 'Ben devletin hizmetlisiyim, ben gidiyorum' demek faziletini göstermiştir. Sayın Evren gibi 'Hükümet, Meclis çalışmıyor, öyleyse ben de çalışmam, bir Haydar Komitesi kurarım, bu Haydar Komitesi marifetiyle darbe hazırlanm'a gitmiyor. Yapılan dttriist bir harekettir." Demirel, Zonguldak grevine de değindi ve işçiyi greve itenin bugünkü siyasi iktidar olduğu- nu söyledi. Kontrgerilla Demirel, Kontrgerilla tartış- malanna da değindiği konuş- masında, hükümetin bu konu- da suskun kalarak taruşmalann sürdürülmesine göz yumduğunu söyledi. Demirel, hükümetin suskunluğu nedeniyle Silahlı Kuvvetler'in konuşmak zorun- da kaldığını ve generallerin ba- sın toplantısı düzenlediğini anlattı. Demirel, DSP Genel Başka- nı Bülent Ecevit'in Kontrgeril- la ile ilgili açıklamalanru ve Ma- gic Box'ta yayımlanan "Kırmı- zı Koltuk" programmda söyle- diklerini de eleştirerek Ecevit'- in bu açıklamalan ile etrafa şüp- lanmak isteyenlerin ve bu ama- ca hizmet ekmek gafletinde bu- lunanlann kulaklanna küpe ol- malıdır. Bu istifadan sonra, devlet yet- kisini anayasayı çiğneyerek, hü- kümete "dolaylı olarak Özal'a" devreden parlamentonun da o yanlış karan, üzerinde bir kez daha sorumluluk duyarlığı ile düşünüp ele alması gerekir ka- nısındayız. Böylece hem hükü- meti hem TBMM'yi hem de yanlış karar ve emirleri uygula- yanları sonımluluktan kurtar- mış olacaktır. Dahası, Türkiye 1 de devlet ciddiyeti bulunduğu, dünyaya anlatılacaktır. Devlet kurumlan ve temsilcileri kaybe- dilen saygınlığma kavuşacaktır. Devlet başkanı da olsa hiç kim- se bizim devlet başkanımızı ku- ral dışı olarak geç kabul etmeyi düşünemeyecektir. (*) ıstifayı, devlet ciddiyetini bir kez daha kimilerine bu düşün- celeri hatırlatecağı için de alkış- lıyoruz. (*) Basında yer alıp yalanlan- mayan bir habere göre Cumhurbaşkanı özal, son Fransa gezisine Cumhurbaş- kanı Mitterrand tarafından 5 dakika bekletilerek kabul edilmiştir. heler saçtığını söyledi. Türkeş'in değerlendirmesi MÇP Genel Başkanı Alpas- lan Türkeş, "Torumtay'ın isti- fası vakarlı bir devlet adamı davranışını ortaya koymuştur " dedi. Türkeş Torumtay'ın isti- fasıyla ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamada, Torumtay'ın de- ğerli bir komutan ve Atatürk il- kelerine bağlı bir Genelkurmay Başkanı olarak bu makamı hak- kıyla doldurduğunu belirtti. Türkiye Birleşik Komünist Panisi Genel Başkanı Nihat Sargın da MYK toplantısından sonra yaptığı basın açıklamasın- da, Türkiye'nin Körfez'de ola- sı bir savaşa hiçbir şekilde ka- tılmaması ve rejim bunalımını aşmak için bir an önce genel se- çimlere gitmesi gerektiğini belir- terek, "Istifalar, rejim bunalı- mının derinliğinin göstergesi- dir" dedi. Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Avukat Veli De- vecioğlu da Torumtay'a bir kut- lama telgrafı çekerek, şöyle de- di: "Bağunsuve laik cumhuriye- timizi kuran ordumuzun onur- lu geçmişine yakışan istifanızı sevinçle öğrendik. Türkiye'yi Faysal Arabistan'ına benzetme çabalan yetmezmiş gibi, emper- yalist odaklann güdümünde ül- kemizi sa> aşa da sürükleyen bu- günkü çağdışı yonetim anlayışı- na 'artık yeter' demenin, bun- dan daha etkili bir yolu her hal- de bulunamazdı. Yürekten kut- lar, saygılar sunarım." Emekli Tumgeneral Hayret- tin Akm, Genelkurmay Başkan- lığı'na bir telgraf çekerek, To- rumtay'ı davranışından dolayı kutladı. Necdet Öztorun da Torum- tay'ın istifasını "Bu askeri bir liderden beklenen bir karakterin tezahürüdür. Doğru bir şeydir" diye değerlendirdi. Torumtay'- ın istifasındaki gerçek nedenin zamanla ortaya çıkacağım belir- ten öztorun, bu nedenle bekle- mek gerektiğini söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle