Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/14 5 ARALIK 1990
Öğrencilere prezervatif — ABD'de Maine
Ünrvershesi gazetestain editörleri Beth Donald ve Dawn For-
tune dnsel yaşamlan çok hızh olan üniversite öğrencileri-
nin AIDS tehlikesinden koranabilmeleri için bir önlem
dişüadiüer ve boidalar. Okul gazetesinin son sayısına bir
"dikkat" ibaresi ekkyen edit&rier gazeteyle biriikte prezer-
vatif verümekte oldugunu duyurdular. Gazetenin bo sayısı-
mn ögrencUer arasında kapışıkhtı betirtfliyor. (Fotograf: AP)
Güneydoğırda
operasyojı
DtYARBAKER (AA) — Bin-
göl'ün Genç ilçesinde güvenlik
kuvvetlerinin sürdürdükleri ara-
malar sırasında bir teröristin ce-
sedi bulundu. Batman, Mardin
ve Van'daki operasyonlarda da
teröristlere yardım, yataklık ve
kuryelik yaptıklan bildirilen 34
kişi yakalandı. Olağanüstü Hal
Bölge Valiliği'nden yapılan
açıklamaya göre genç ilçesinin
kırsal kesiminde aratna çalışma-
lanm sürdüren güvenlik kuvvet-
leri toprağa gömülü bir teröris-
tin cesedini buldular. Kendili-
ğinden güvenlik kuvvetlerine
teslim olan bir teröristin beyan-
ları doğmltusunda yürütülen
operasyonlar sonucunda Bat-
man'da 7, Mardin'de 14 ve
Van'da da 13 olmak üzere 34 ki-
şi yakalanarak adli mercilere
sevk edildi.
T r e n k a z a s i İzmit'te dün sabah iki trenin çarpışması
sonucu meydana gelen kaza yine "şans eseri" atlatıldı. Sin-
yalizasyon batası yüzünden meydana geldigi sanılan kazada
iki kişi hafif yaralandı. Karaman'dan tstanbul'a gelmekte
olan fç Anadolu Mavi Treni, tzmit girişinde kırmızı ışıkta
duıarak beklemeye başladı. Bu sırada arkadan gelen elek-
trikli tren, önttndeki trene çarptı. Önceki gece bir yolcu oto-
bflsü, Nevşebir'in Hacıbektaş ilçesine bağlı Belbarak köytt
yakınlannda aşın hız nedeniyle devrildi. Kazada Nigar Yel-
ken (25), NaUe Çetinkaya (22), Özlem Eskiler (18), Zafer Ba-
şar (33) ve Fatih Sanoğlu (29) adlı yolcolar oldüler.
Bedava arsa
KARS (Cumhuriyet) — Kars
Belediyesi, nüfusu son sayımda
722 binden 680 bine düşen kent-
ten göçün önlenebilmesi için ye-
ni kurulacak kooperatiflere üc-
retsiz arsa vermeyi kararlaştır-
dı. Kars Belediye Başkanı Sela-
hattin Biltekin, kararın son yıl-
larda artan göçü önlemek ve
kentteki 'yapılaşma' sonınunu
çözmek amacıyla aluMhğmı söy-
| ledi. Konut kooperatifı olma-
yari Kars'ta, bir anlamda da
'konut kooperatifcinğini teşvik'
amacuu taşıyan bedava arsa da-
ğıtımının asıl olarak 1983 yılın-
da alınmış bir karar olduğunu
kaydeden Biltekin, "Bu karar,
ciddi bir şekilde uygulanmamış,
ilgili yeriere ve kamuoyuna ay-
dınlatıcı bilgi verilmemişti. Son
sayımlarda ortaya çıkan yoğun
göç gerçegini de gözönüne ala-
rak karan ele aldık ve çalışma-
lara hız verdik" dedi.
KÜÇÜKAHMET TOPRAGA VERİLDİ — Cumhurbaskan-
lığı danışmanlanndan emekli Tuğamiral HÜSDÜ Küçükahmet,
Maltepe Camii'nde kılınan ögle namazından sonra topraga
verildi. Cenaze törenine Cumhurbaskanı Turgut Özal, TBMM
Başkanı Kaya Erdem, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Ke-
mal Yamak, Ankara Valisi Saffet Ankan Bedük, Cumhnr-
başkanhğı Konseyi eski üyeleri Nurettin Ersin ve Sedat
Celasun katılddar. (Fotograf: AA)
HABERLERİN DEVAMI
BAŞKENTTEN AHMET TAN
îstifa Özal'ı frenleyecek mi?
Diplomatik çevrelerde endişe, bürokraside şaşkınlık
ANKARA — Cenazedeyiz.
Cumhurbaşkanlığı Dantşmanı
Hiisnü Küçukahmet'in cenaze-
sinde özal, bir yanında Kaya Er-
dem, öteki yanında eski komu-
tanlardan Nurettin Ersin, Sedat
Celasun. Top arabasının ardın-
dan yürüyorlar.
Genelkurmay yüksek komu-
ta heyetinden hiç kimse göze
çarpmıyor. Oysa ki ölen, Çan-
kaya'nın 8 yıldır başdanışman-
Uğını yapan emekli bir amiral.
Törene Genelkurmaydan hiç-
bir komutanın katılmaması yo-
rumlara yol açıyor..
Acaba protesto mu var?
Başkentte konuşulan hep
"protesto™"
Turk-tş lideri Şevket Yılmaz-
ın öteki sendika iiderleri ile bir-
iikte özal'ın sabah katıldığı
M
\fe-
rimlilik ŞfirasTnı terk etmesi,
cenazedeki konulann en tazesi.
Genelkurmay Başkanı'nın kim
olacağı tazeliğini yitirmiş bir ko-
nu artık. Çünkü, atama o saat-
te kesinleşmiş...
Yüksek bürokrasi ve Çanka-
ya Köşkü'nün personeli Malte-
pe Camisi'nin avlusunda bekle-
şiyor. lçeride öğle namazı kılı-
nıyor. Özal da cami içinde...
Muhtıramsı istifa
Avluda tek konu var:
"tstifamsı muhtıra" ya da
"muhtıramsı istifa..."
Avluyu dolduran kalabalık,
bir resepsiyonda gibi... Zaten,
Mustafa Ekmekçi, bu cami av-
lusu cenaze törenlerine "Müslü-
man Kokteyli" diyor.
"Kokteyl"de, Körfez krizinin
Türk Genelkurmay Başkam'nın
başmı yediğinden laikliğin gide-
rek buharlaştığına dek her şey
konuşuluyor.
Avluda çok sayıda Dışişleri
yetkilisi de var. Onlann değer-
lendirmelerine belli bir ferahlık,
güven ve iyimserlik yansımış.
Torumtay Paşa'nın "muhtı-
ramsı istifası" ile Dışişleri'nin
üzerindeki Çankaya baskısının
azalacağı umudu belirmiş gö-
rünüyor.
Çünkü, Torumtay'ın "devlet
anlayışı"nı ve "inandıgı
prensipleri" Dışişleri kademeleri
de paylaşıyor.
Cenazenin peşinden yürür-
ken, Sözcü Kaya Toperi ile ko-
nuşuyoruz. Açıklamanın, "yazdı
bevanat" olacağını söylüyor.
Kendi hazırladığı "ham metnin"
özal'ın incelemesinden sonra
yayımlanacağım belirtiyor.
özal belli ki "şu aşamada",
yani "yüksek komuta kademe-
leri"ne atamalar yapılmadan,
"konuşmak" istemiyor.
Ama, asıl konuşmama nede-
ni başka:
Sivil vatandaş haline gelip, ra-
hat konuma geçen Torumtay ile
bir tartışma başlatmamak...
Çünkü özal'ın konuşması,
Torumtay'ı bazı açıklamalar
yapmaya itebilir. Bunun da za-
rarı önce özal'ın kendisine
dokunur.
Aynca, Cumhurbaşkanı'nın
konuşacak fazla şeyi de yok.
"YazJı beyanat" bu yüzden...
Demokrasiye istifa
ölçütü...
özal'ın verdiği "beyanaf'ın
Türkçe ve mantık boşluklan gi-
derilse bile, yeni "beyanatlara"
ihtiyaç gösterdiği su götürmez.
Şöyle ki:
— Özal, Torumtay'ın istifası-
nı hem "genelde normal bir
hadise" olarak niteliyor. hem de
1987 yılından bu yana Türkiye
1
nin aldıgı mesafeye tanık gös-
teriyor.
"Hangi diger, ileri demokra-
tik ülkeler" diye sormak, "Tiirk-
iye ne zamandan beri ileri de-
mokratik ülke oldn" demek bel-
ki yersiz.
Ama, bir Genelkurmay Baş-
kam'nın "kevfiligi" protesto için
istifa etmesini, ileri demokratik
ülke ölçütü saymak neyin nesi?
Cenazede özal, Ersin ve Ce-
lasun ile hep "Rahmetli" ile
olan anılardan konuşuyor. Ka-
ya Erdem ile de öyle. Hiç kimse
"istifamsı muhtıra"yı soracak
kadar kaba değil... Gazeteciler
bile...
Meclis'e yollanıyoruz.
ANAP grubu, önceki geceki
"şok"tan çıkmış görünüyor.
• • *
Ozal: istifa demokratik(Baştarafı 1. Sayfada)
Komutanı Orgeneral Muhittin
Fisunoğlu'nun getirihnesine ke-
sin gözle bakılıyor. Bu arada
Cumhurbaşkanı Turgut Özal,
Orgeneral Torumtay'ın görev sü-
resinin dolmasına 9 ay kala isti-
fasından "şahsen üzüntii" duy-
duğunu, bunu engellemeye çahş-
tığuu, ancak Torumtay'ın istifa-
sını açıkiadıktan sonra kararın-
dan geri dönemeyeceğini kendi-
sine ilettiğini söyledi.
Genelkurmay Başkanlığı'm
önceki akşam "vekâleten" yürü-
teceği bildirilen Orgeneral Do-
ğan Güreş'in göreve "asaleten"
ataması dün yapıldı. önceki ge-
ce, Başbakan Akbulut ile 20 da-
kika, dün sabah ise 10 dakika
görüşen Orgeneral Güreş'in ge-
çen süre içinde Orgeneral To-
rumtay ile temas ettiği de öğ-
renildi.
Başbakan Akbulut, Doğan
Güreş'in Genelkurmay Başkan-
lığı'na atandığını açıkiadıktan
sonra Kara Kuvvetleri Komutan-
lığı için "biraz bekleyecejiıü"
söyledi. Akbulut, dün TBMM
ANAP grubunda yaptıgı konuş-
mada, Torumtay'a verdiği hiz-
metler nedeniyle teşekkür etti ve
kendisiyle bir yıh aşkın bir süre
herhangi bir görüş ayrıhğına
düştneden biriikte çahştıklaruu
anlattı.
Akbulut, şöyle konuştu:
"Bu istifamn nedenini bötttn
kamuoyu da, sizler de merak
ediyorsunuz. Ama öyle zannedi-
yorum ki sizi tatmin edecek bir
açıkbuna yapabüecek bir du-
nımda degilim. Bu istifaya ne-
den olacak, aztert anlatabitece-
gim bir hadise yok. Konu der-
hal Körfez politikası Ue Ugilen-
dirildi. Bu şekilde yonımlar ya-
pıldı. Ama bu politika ile Ugili
anlaşmazlık, görüş ayrüıgı yok-
tur. Bu kendi açıklamalanndan
da anlaşılabior. Şunu da büme-
nizi istiyorum, şöyle olmnştur
da Genelkurmay Başkanı istifa
etmiştir diyecek bir hadise oJma-
nusOr, ama sahsi degeriendirnıe-
lere diyecefim bir şey yoktur."
Gruptaki konuşmasında kö-
mür grevi ve kotitrgerilla konu-
sunda muhalefetin eleştirilerine
de değinen Akbulut, son günler-
deki gelişmeleri "Hedef
ANAP'ür. ANAP'ın yükselişi-
ni çelmeleyebilmek içindir"
dedi.
Soru-yanıtlar
Akbulut, konuşmasmdan
sonra bir soru üzerine Kara
Kuvvetleri KotnutanhğYna he-
nüz atama yapılmadığmı belir-
terek, "Biraz daha bekleyin, bi-
zi sıkıştırmayın" dedi. "Körfez
krizinin başından bu yana üç ki-
şi istifa etti. Ne oluyor?" soru-
suna Akbulut, "Ben insanlann
şahsi degerlendinnelerine saygı
duyuyonım, ama meseleye ob-
jektif baktığımızda bu şahsi de-
geriendirmeleri de objektif ola-
rak acaba istifa nedeni saydabi-
lir mi, onu bulmak lazım" ya-
nıtım verdi. Torumtay'ın istifa-
sına üzüldüğünü yineleyen Ak-
bulut, kuvvet komutanlannm
Torumtay'a kendilerinin de isti-
falannı önerdikleri haberlerinin
anımsatılması üzerine, "Ashnda
böyle bir şey yok. Kuvvet kornu-
tanlannın da son ana kadar
böyle bir şeyden haberleri yok"
diye konuştu.
Akbulut bir soruyu yanıtlar-
ken Torumtay'ın istifasında sö-
zünü ettiği "prensipler ve devlet
anlayışuu" kendisinin açıklığa
kavuşturması gerektiğini de
kaydetti.
ÖzaFın açıklaması
Cumhurbaşkanı Turgut özal,
Orgeneral Necip Torumtay'ın is-
tifası ile ilgili olarak dün yazılı
bir acıklama yaptı. özal, "Aslın-
da bu konu diger ileri demok-
ratik ülkelerde oldugu gibi ge-
nelde normal bir hadise ve uy-
gulama olarak telakki edilmeU-
dir ve Türkiye'nin 1987'den bu
yana bu yolda aldıgı mesafeyi
göstermesi bakımından da
önemlidir" dedi.
Yazılı açıklamasına "Genel-
kurmay Başkanı Necip Torum-
tay'ın istifası OettgOiolarak çok
çcşitli yorumlann yapüdıgını
"Dogal lider"in, bu sıkıntıyı da
"halledecegine" ilişkin güven
ANAP'lılara egemen olrauş
bile...
Hatta aralannda, Torumtay'ı
suçlamaya yönelenler, onun si-
yasi yatırım yapmak üzere isti-
fa ettiğmi söyleyenler bile var.
Üstelik bunlar
"miHetvckilHginden" başka sıfat
da taşıyorlar. "Eski Bakan"
gibi...
Ama, işin ciddiyetini kavra-
yanlar da yok değil. Onlara gö-
re ne ANAP ne Çankaya ne de
hükümet Torumtay'ın istifasın-
dan önceki kadar rahat olama-
vacak. Herkes, biraz daha dik-
katli, biraz daha ölçülü olmak
zorunda. Ancak, bunu telaffuz
etmeye cesaret edenler yine de
çok fazla değil...
İstifa ile gelen
iyimserlik!..
Meclis'ten sonra, Mülkiyeliler
Birliği'nin Hilton'daki ödül da-
ğıtma törenine yöneliyoruz. Tö-
rene, Anayasa Mahkemesi'nden
üniversitenin hukuk kürsülerine,
yüksek Maliye, Dışişleri bürok-
rasisine dek devletin "gayri
siyasi" kesimlerinden yetkililer
katılıyor.
Hilton'daki törenin "Müslü-
man Kokte>li"nden farkı yok.
Gündem.ise tek madde:
"Muhtıramsı istifa."
Burada da belirgin bir iyim-
serlik hemen göze çarpıyor.
Torumtay'ın^istifası kjnjgeyi
karamsarhğa-Tttnemiş. Atuine,
iyimserliğe yöneltmiş. Konuş-
malarda, kötümser tahliller yok.
Yüksek yargı organlarının
temsilcilerinden, üniversite pro-
fesörlerine dek herkeste bir
umut göze çarpıyor. Toplumsal
ve siyasal yaşamın yeniden rayı-
na oturacağı, bir silkelenme ve
canlılığın yeniden doğacağı or-
tak bir umuda dönüşmüş...
Torumtay'ın istifası, özal'ın
"dediğim dedik, çaldığım
düdük" siyasetini frenleyecek
mi? Bu pek belli değil.
Ama belli olan, bu istifamn
üst kesimlerinde yarattığı umut
ve iyimserlik...
müşahede etmekteyim" diye
başlayan Cumhurbaşkanı özal,
Orgeneral Torumtay'ın 1987 yı-
lında kendi Başbakanlığı döne-
minde Genelkurmay Başkanlığı
görevine "demokratik ilkelere
uygun bir tarzda" hükümetçe
önerildiğini belirtti. Özal, açık-
lamasında şu görüşlere yer verdi:
"Bugün oldugu gibi o tarih'te
de bu degişim çok çeşitli yornm
ve degerlendirmelere sebep ol-
muştu. Ancak neticede bu hadi-
se demokratik ilkelerin, parla-
menter sisteme sahip diger ileri
demokratik alkelerde oldugu gi-
bi memleketimizde de uygulan-
dıfmı gösteren önemli bir örnek
olarak kabul edilmiştir."
Orgeneral Torumtay ile Baş-
bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı
döneminde 3.5 yıla yakın bir sü-
re "ahenkli" bir çalışma yaptı-
ğını ve bu devrenin Silahlı Kuv-
vetler'in gelişmesinde ve moder-
nizasyonunda önem taşıdığını
anlatan özal, açıklamasıru şöyle
sürdürdü:
"Sayın Orgeneral Torumtay'ın
görev süresinin tamamlanması-
na 9 ay kala Genelkurmay Baş-
kanlığı'ndan istifa etmesi beni
sahsen üzmüştttr. Bu bakundan
istifasını müteakip kendisini ça-
gırarak görüştüm ve istifa ve
emeklilik işlemlerini durdurma-
sını talep ettim. Ancak Sayın
Torumtay karannı verip bu ko-
nudaki açıklamayı yaptıgından
dolayı, bu karanndan geri dön-
mesinin mümkiin olamayacagı-
nı belirtti."
Erdem'den Torumtay'a
mesaj
TBMM Başkanı Kaya Erdem
de Necip Torumtay'a bir mesaj
gönderdi. Erdem mesajında,
"Şerefle ynriittügünüz Genel-
kurmay Başkanlığı göreviniz sı-
rasında, Türk Silahlı Kuvvetle-
rimizin Ulkemize yonelebilecek
her türlü tehdit ve tehükeler kar-
şısında daha da geliştirilip güç-
lendirilmesi yönttnde üstün ko-
mutanlık meziyetierinizle yaptı-
gınız degerli hizmetler daima
şttkranla anıiacakür" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet bu-
rosu) — Genelkurmay Başkanı
Necip Torumtay'ın "sürpriz"
olarak değerlendirilen istifası
diplomatik çevrelerde endişe,
bürokratik çevrelerde ise şaşkın-
lık yarattı. Amerikan diploma-
tik kaynakiann özel sohbetler-
de istifadan duyduklan saşkın-
hğı gizlemedikleri dikkat çekti.
Kaynaklar bölgenin içinde bu-
lunduğu kritik ortamda en ya-
kın Batılı müttenkleri olan
Türkiye'de askeri düzeyde bir
bunalım yaşanmasının endişe
verici olduğunu belirttiler.
Batı Avrupalı diplomatlann
ilk tepkileri "Torumta> irticaya
karsı çıktı" anımsatması oldu.
Buna önemli dayanak olarak
Torumtay'ın 19 Ekim 1990"da
Alanya'da düzenlenen NATO se-
minerinde "dini taasubn" ittıta-
kın önüraüzdeki yıllarda karşı-
laşacağı riskler arasında sayması
gösterildi.
tstifaya ilişkin ük tepkiler ara-
sında, "kontrgerüb" tartışması-
na dikkat çeken diplomatlar da
oldu. Batı Avrupa'nın son haf-
talarda yoğun bir şekilde tartış-
tığı bu konuda dün Genelkur-
may Başkanlığı tarafından bir
brifıng verilmiş olması da bu
yaklaşımı güçlendirdi.
Bu ilk değerlendirmelerin ar-
dından, Türk basınının ve ya-
bana haber ajanslannuı Torum-
tay'ın istifası ile Körfez politika-
ları arasında doğrudan bağlan-
tı kuran yorumları diplomatlar-
ca da büyük ölçüde kabul gör-
dü. Cumhurbaşkanı Turgut
özal'ın Körfez'de aktif askeri
rolden yana tutumunun Silahlı
Kuwetler-in üst yönetimi tara-
fından desteklenmediği görüşü
ifade edildi.
Batılı üst düzey bir diplomat,
Torumtay'ın istifasının Türkiye
1
deki demokrasi sürecinin kendi-
ne özgü yanlannı ortaya koydu-
ğunu belirterek şu değerlendir-
meyi yaptı:
"Sayın özal dışanda Türki-
ye'deki siyasi kararlann tek hâ-
kimi imajını veriyor. Ancak To-
rumUy'ın istifası Türk Silahlı
Kuvvetieri'nin kendisine bir sa-
vaş kararuıın da>"atılmasına ra-
n ounay^cağım göstermesi acı-
sından ilginç. Aynca Turkiye'de
siyasi partilerin, basının, a>dın-
lann konsensusu olmadıgı ko-
nularda tek bir kişi ya da çevre-
nin istedigi kararlan uygulaU-
madıgı ortaya çıkıyor"
Torumtay'ın istifası kadar
bundan sonraki gelişmeleri de
yakından izleyeceklerini bildiren
diplomatlar, "Her şeyden önce
Torumtay'ın karannın Idşisel mi
yoksa ordu üst yönetiminin gö-
rüşü dogrultusunda mı alındıgı"
sorusuna yamt aradılar.
Genelkurmay Başkanı Orge-
neral Torumtay'ın istifası üst dü-
zey bürokraside de endişe ve şaş-
kınhkla karşılandı. Olayın poü-
tik ortamdaki belirsizlikleri da-
ha da derinleştireceğini ifade
eden bürokrasi çevreleri, bu du-
rumun karar mekanizmasımn
işleyişini de etkileyebileceğıni
kaydettiler. Aynca istifa olayuun
ekonomi üzerinde de bazı olum-
suz etkileri olabileceğine işaret
eden bürokratlar. özellikle dış
siyasi ve ekonomik ilişkileri ya-
kından etkilemesi beklenen bu
gelişme sonucunda Cumhurbaş-
kam Özal'ın dışandaki prestiji-
nin de sarsılabilecegini öne sür-
düler.
Yabancı iş kaynaklanna yakın
çevreler de, geüşmeleri değerien-
dirirken olayın dış politik yan-
sımasına değinerek şu yorumu
yaptılar:
"Örnegin bugün Sayın Cum-
hurbaşkanı bazı liderlerle tele-
fdnla konuşup bazı taahhntlere
girebüiyordu. Bu da özellikle
Körfez olayı dolayısıyla başta
Bush olmak üzere Batılı lideıier
nezdinde Özal'a önemli bir kre-
dibüite sağlamıştı. Bundan son-
ra ise bu tür uişküerde aynı iti-
ban görmesi güç."
Özal'ı terk eden edene KöNUK YAZAR
(Baştarafı 1. Sayfada)
patlak verdiği sırada görevinden
istifa etti. Erdem istifa gerekçe-
sinde "Sayın Başbakan (Turgut
özal) ile aramızda parlamenter
siyasi hayatı degeriendirmede ve
hukümet ettne anlaytsındaki cid-
di farklar nedeniyle görev imden
istifa ediyorunT ifadesini kullan-
dı. Mesut Yılmaz (21 Şubat
1990): Dışişleri Bakanlığı görevi-
ne uzun yülar hazırlanan Ytlmaz,
bu görevi sırasında
Cumhurbaşkanı da seçilen Tur-
gut özal'ın Dışişleri Bakanlığı'ru
devTe dışı bırakan tutumu nede-
niyle görevinden aynldı. Yılmaz
da ANAP içinde genel başkan-
lık yarışına katıldı. Yılmaz, isti-
fa gerekçesinde "Dışişleri Bakan-
lıfı göre\iai sardürebilnıem için
gerekli asgari şartların ortadan
kalktığı kanaatine vardım" dedi.'
Ekrem Pakdemirii (29 Mart
1990): Ekrem Pakdemirli ANAP
içinde özallara yakınhğıyla ta-
nmmasına karşın özal'ın cum-
hurbaşkanı seçilmesinin ardın-
dan Köşk'le arasında soğukluk
giren ANAP'lılar arasında yer al-
dı. Pakdemirli, özal'ın başba-
kanlık için Yüdınm Akbulut'u
tercih etmesine de karşı çıkü. Da-
ha sonra Köşk ve Akbulut ile
arası iyice açılan Pakdemirli Me-
sut Yümaz'ın D^işleri Bakanhğı
1
ndan istifa etmesinin ardından
Başbakan Yılduım Akbuiut'un
Bakanlar Kurulu'nda "başka be-
genmeyen varsa çeker gider" sö-
zü üzerine Maliye Bakanlığı-
ndan istifasını yazıp Bakanlar
Kurulu salonunu terk etti.
Ali Bozer (12 Ekim 1990): Dı-
şişleri Bakanlığı'na Mesut Yıl-
maz'dan sonra getirilen Ali Bo-
zer, görevi sırasında sık sık Cum-
hurbaşkanı Özal ile biriikte res-
mi gezilere katılmak durumunda
kaldı. Dışişleri Bakanlığı'nın
özal tarafından devre dışı bıra-
kıldığı iddialan kamuoyunda tar-
tışılırken Özal ile ABD Başkanı
Bush'un VVashington'daki görüş-
mesine ABD'li meslektaşı alınır-
ken kendisi alınmayınca eleştiri-
lere hedef olan Bozer, istifa et-
meyi uygun gördüğünü açıkladı.
Dur diyebilmek
— Safa Giray ( ^ E &f
özal hükumetlerinin en kıdemli
bakanı olarak tam 7 yıl görev ya-
pan Safa Giray Körfez krizinin
dorukta oldugu günlerde Milli
Savunma Bakanlığı görevinden
sürpriz bir şekilde istifa etti. Gi-
ray'm istifasına gerekçe olarak İs-
tanbul ANAP teşkilatında yapı-
lan bazı delege secimleri nedeniy-
le Teşkilat Bakanı Orhan Demir-
taş ile arasındaki tartışmalar gös-
terildi. Ancak Giray istifa met-
ninde Başbakan Akbulut'a hita-
ben "Şabsınızla aramızda mevcut
güven ilişkisinin zedelendiği ke-
sin kanaatine vardığım için hü-
kümetteki görevimden istifa
ediyorum" dedi.
M.EMİN DEĞER
Ankara Barosu Avukatlanndan
"tnandıgun prensipler ve dev-
let anlayışımla hizmete devamı
mümkün görmedigim için göre-
vimden istifa ediyorum." Bu
sözler devletin, hizmetin gerek-
tirdiği ilke ve kurallaıla yönetü-
mesi gerektiğini vurgulamakla
kalmıyor; ciddiyet ve sorumhı-
luk bilincinin devlet adamının
vazgecilmez ilkesi olması gerek-
tiğini de gösteriyor. Çünkü dev-
let, ancak onu var eden ilke ve
kurallara saygı ile o kurallarla
yönetilir. Devlet ve devlet ada-
mı ancak bu kojajlarda ciddiye
alınır, saygı görür. Bir istifa di-
lekçesinden alınan sözler, devlet
adamının, kendisine ve ilkeleri-
ne saygmın örneği olmanın öte-
sinde, ilke ve kural dışı gidişlere
de "dur" denilebileceğini göster-
mektedir.
Evet, Sayın Org. Torumtay'-
ın istifası üzerine konuşuyoruz.
tstifa, bir görev ve devlet anla-
yışını, ilkeli olmayı bilen bir ko-
mutanın, bu ilkeyi hiçbir şeyle
değişmeyeceğini gösteren içeriği,
salt örnek olmakla kalmayacak,
tarihsel bir istifa olarak yerini
alacaktır. Çünkü bu, cumhuri-
yet tarihinde ilk olay istifadır.
Ama cumhuriyet larihinde, Ge-
Erdem, Genelkurmay Baş-
kanlığı'na atanan Orgeneral Do-
ğan Güreş'e bir tebrik mesajı
gönderdi.
Yeni atamalar
Güreş'ten boşalan Kara Kuv-
vetleri Komutanlığf na Türk Si-
lahlı Kuvvetleri'nde en kıdemli
orgeneral olan 1. Ordu Komu-
tanı Orgeneral Muhittin Fisu-
noğlu'nun getirilmesi bekleni-
yor. Fisunoğlu'ndan boşalacak
1. Ordu Komutanlığı için ise iki
aday üzerinde duruluyor. Bun-
lardan biri halen Kara Kuvvet-
leri Kurmay Başkanı olarak gö-
rev yapan ve kıta hizmetine çık-
mamış bulunan Orgeneral tsma-
il Hakkı Karadayı, ikinci aday
ise Ege Ordu Komutanı Orgene-
ral Fikret Küpeli.
Askeri kaynaklar, Doğan Gü-
reş'in Genelkunnay Başkanlığı-
na atanması ile TSK'nın özellik-
le Körfez krizine ilişkin tutu-
munda bir değişikliğin söz ko-
nusu olamayacağını, Orgeneral
Güreş'in de istifa eden Torum-
tay ile aynı görüşleri paylaştığı-
nı belirttiler.
4
Herkes Akbulut değil'
(Baştarafı 1. Sayfada)
line yakışır durüst bir hareket
yapnuştır. Sayın Evren gibi 'Bir
Haydar Komitesi marifetiyle
darbe hazırlanm'a gitmemiştir"
dedi.
Torumtay'ın istifasının kim-
senin tahmin edebileceği bir
olay olmadığını ve bugüne ka-
dar 20 Genelkurmay Başkanı'-
ndan hiçbırinin "tnandığım
prensiplerle ve devlet anlayışıy-
la hizmete devam mümkün ol-
madığı için istifa ediyorum" di-
yerek görevi bırakmadığını an-
latan Demirel, bu durumun çok
dikkat çekici olduğunu söyledi.
Olayın bir "patlak" olduğunu,
istifa gerekçesinin de fevkalade
nezaketle formüle edilmiş ağır
bir itham olduğunu bildiren De-
mirel sözlerini şöyle sürdürdü:
"Genelkurmay Başkanı, Baş-
bakan'a karşı, Başbakan da sa-
vaşa hazırlanma konusunda
Meclis'e karşı sorumludur. Biz
bu zincir içinde olavın nedenini
araştınyoruz. Kendilerinin ge-
tirdigî önemli bir komutan gidi-
şatı tasMp etmedigini söylüyor.
Yani devletin yönetimini tasvip
etmedigini söylüyor. 'Genelkur-
may Başkanı devletin müfettişi
mi?' diye kimse söyleyemez.
Burada kamuoyunun beklediği
şey aydınlanmadır. Aydınlatma
görevi hükümetindir. Bunu
'hizmetlerine müteşekkiriz, o gitti
arkasından başkası gelir' gibi
geçiştiremeyiz. Artık sivil toplu-
ma giden Türkiye bu olayın
önünü arkasını halkın önüne
koymaya mecburdur."
Demirel, olayla ilgili şüphele-
ri olduğunu da belirterek Çan-
kaya'yı eleştirdi. Demirel, şöy-
le konuştu:
"Bu Çankaya'nın devlet an-
layışı orta yerde. Her şey onu
alakâdar ediyor. Her şeyi eline
toplamıştır. Parti başkanlığı
elinde, tarafsız degildir. Şüphe-
lerin giderilmesi gerekir. Anaya-
sanın 117. maddesi başkomu-
tanlığın Meclis'in bünyesinden
aynlamayacağını ve Genelkur-
may Başkanı ile Cumhurbaşka-
nıiıın durumunu belirtiyor. Ge-
nelkurmay Başkanı, Siiahlı
Kuvvetler'in komutanı. Sanıyo-
DIŞ BASEVDA TORUMTAY'IN İSTİFASI
^Özal'ın politikasına uyarı'Dış Haberler Servisi — Orge-
neral Necip Torumtay'ın Genel-
kurmay Başkanlığı'ndan istifa-
sı dış basında "Cumhurbaşka-
nı Turgut Özal'ın otokratik po-
litikalarına yönelik bir uyan"
olarak nitelendirildi.
The New York Times Gaze
tesi'nde dün yayınüanan bir ha-
berde üst düzeyde bir Türk dip-
lomatHia atfen "eğer istifa Kör-
fez ile ilgiliyse Körfez politika-
sının iç«riğinden değil, Uslubun-
dan ötürüdür" görüşüne yer ve-
rildi. Haberde Torumtay'ın is-
tifasının Özal'ı zor durumda
bıraktığı belirtilirken, istifamn
özal'ın Irak'a karşı "maceracı
bir politika izleyeceği kaygısın-
dan kaynaklandıgı" kaydedildı.
Cumhurbaşkanı Turgut özal'-
ın "otokratik" politikaları ve
yönetiminin eleştirildiğine deği-
nilen yazıda, Özal'ın kriz nede-
niyle takındığı aktif tutum ha-
tırlatılarak şöyle denildi:
"BUtün bu adımlar Washing-
ton'da övgü ile karşılanırken
pek çok Türkü tedirgin etti. Dı-
şişleri Bakanlığı ve askeri plan-
lamacılar Türkiye'nin gelenek-
sel olarak Ortadogu ile dengeli
ve tarafsız politikasından gerek-
tiginden daha bızlı ayrıldıgı gö-
riişünde olduklannı çekinmeden
duyurdular. Pek çok kişi Sad-
dam Hüse>in'i sevmese de coğ-
rafi gerçekliğin Irak'la > aşamak
gibi bir konuda dayattığını, bu
nedenle de bunun barış içinde
olmasının en iyisi olacağını öne
sürüyorlar."
Le Monde Gazetesi'nde dün
yer alan bir haber yorumda da
Torumtay'ın istifasının Türki-
ye'nin Körfez politikasını etki-
leyebilecek önemde bir olay ol-
duğu kaydedildi. İstifa, "Cum-
hurbaşkanı Özal ile Ulkesinin
kurumlan arasında bariz görüş
farklılıgının bir kez daha dog-
nılanışı" olarak değerlendirildi.
Özal'ın otokratik yönetim
tarzının daha önce de Savunma
ve Dışişleri bakanlannın istifa-
larına neden oldugu belirtilen
yazıda "General Torumtay'ın
gidişi Özal'ın sarsılmaz olmadı-
ğını kanıtlıyor. Dıştaki güçlü
müttefiklere rağmen Özal'a ül-
kede giderek daha fazla karşı çı-
kılıyor" denildi.
nelkunnay'ın, kural dışı yönlen-
dirilmek istenen öteki devlet
kuruluşlarına benzetilmek is-
tenmesi de ilk kez oluyor.
Rahmetli tsmet tnönü'nün
"Hiç kimse askeri kendi amacı
dogrultusunda kullanacağı dü-
şüncesine kapılmasın" anlamın-
daki bu sözlerınin yerindeliği bir
kez daha doğrulanıyor bu istifa
ile. Evet asker verileh emri yeri-
ne getirmekle yükümlüdür. O,
yamt vermeden uygular emirle-
r». Ama emirler onun görev an-
layışı ve yurdunun çıkarlarına
uygun ise! Askerin emirleri tar-
tışma geleneği yoktur, ancak
emirlerin ilke ve kurallara uygun
olması koşuluyla bu böyledir.
Devleti yönetirken kurallan bir
yana iterek "Canım bu kuralla-
n bir kez ihial edersek ne olur"
felsefesi asker için yoktur ve is-
tifa bu "yokluğun" da belgesi-
dir. Askerin, yurt savunması
için, ulkesinin çıkarlan için ölü-
mü göze alması başka; onu, bir
kişinin ikbal merdiveni olarak
kollanmaya kalkışması başka
bir şeydir. Askerin yanlış yaptı-
ğı yerde bile onun yurt savun-
masına soyundurulduğu unutul-
mamahdır.
Bu istifa, cumhuriyetin temel
kurumlarını kendi amacı ve po-
litik ihtirası dogrultusunda kul-
nım ki Sayın Özal, Silahlı Kuv-
vetler'in de komutanlığını ay-
nen hükümet başkanlığı yaptı-
ğı. parti başkanlığı yaptığı gibi
üzerine almak, Genelkurmay
Başkam'nı Akbulut durumuna
düşürmek istemiştir. Eger olay
bu degilse açıklasınlar. Olay
buysa yeni bir anayasa ihlali ile
karşı karşıyayu."
Demirel milletin askerden
korkutulmaya çalışıldığını da
belirterek konunun hassasiyet-
le araştırılmasını istedi. Demi-
rel, Genelkunnay Başkam'nın
tek başına rahatsız olamayaca-
ğını bildirerek şoyle dedi:
"Sayın Torumtay, kendisini
rahatsız eden sebepleri görmez-
den gelip bir komite kurmak su-
retivle mudahale hazıriamak ye-
rine Türk askerine, Türk gene-
raline yakışır bir durüst hareket
yapmıştır. 'Hükümet gitsin,
Meclis gitsin' diyeceğine 'Ben
devletin hizmetlisiyim, ben
gidiyorum' demek faziletini
göstermiştir. Sayın Evren gibi
'Hükümet, Meclis çalışmıyor,
öyleyse ben de çalışmam, bir
Haydar Komitesi kurarım, bu
Haydar Komitesi marifetiyle
darbe hazırlanm'a gitmiyor.
Yapılan dttriist bir harekettir."
Demirel, Zonguldak grevine
de değindi ve işçiyi greve itenin
bugünkü siyasi iktidar olduğu-
nu söyledi.
Kontrgerilla
Demirel, Kontrgerilla tartış-
malanna da değindiği konuş-
masında, hükümetin bu konu-
da suskun kalarak taruşmalann
sürdürülmesine göz yumduğunu
söyledi. Demirel, hükümetin
suskunluğu nedeniyle Silahlı
Kuvvetler'in konuşmak zorun-
da kaldığını ve generallerin ba-
sın toplantısı düzenlediğini
anlattı.
Demirel, DSP Genel Başka-
nı Bülent Ecevit'in Kontrgeril-
la ile ilgili açıklamalanru ve Ma-
gic Box'ta yayımlanan "Kırmı-
zı Koltuk" programmda söyle-
diklerini de eleştirerek Ecevit'-
in bu açıklamalan ile etrafa şüp-
lanmak isteyenlerin ve bu ama-
ca hizmet ekmek gafletinde bu-
lunanlann kulaklanna küpe ol-
malıdır.
Bu istifadan sonra, devlet yet-
kisini anayasayı çiğneyerek, hü-
kümete "dolaylı olarak Özal'a"
devreden parlamentonun da o
yanlış karan, üzerinde bir kez
daha sorumluluk duyarlığı ile
düşünüp ele alması gerekir ka-
nısındayız. Böylece hem hükü-
meti hem TBMM'yi hem de
yanlış karar ve emirleri uygula-
yanları sonımluluktan kurtar-
mış olacaktır. Dahası, Türkiye
1
de devlet ciddiyeti bulunduğu,
dünyaya anlatılacaktır. Devlet
kurumlan ve temsilcileri kaybe-
dilen saygınlığma kavuşacaktır.
Devlet başkanı da olsa hiç kim-
se bizim devlet başkanımızı ku-
ral dışı olarak geç kabul etmeyi
düşünemeyecektir. (*)
ıstifayı, devlet ciddiyetini bir
kez daha kimilerine bu düşün-
celeri hatırlatecağı için de alkış-
lıyoruz.
(*) Basında yer alıp yalanlan-
mayan bir habere göre
Cumhurbaşkanı özal, son
Fransa gezisine Cumhurbaş-
kanı Mitterrand tarafından
5 dakika bekletilerek kabul
edilmiştir.
heler saçtığını söyledi.
Türkeş'in
değerlendirmesi
MÇP Genel Başkanı Alpas-
lan Türkeş, "Torumtay'ın isti-
fası vakarlı bir devlet adamı
davranışını ortaya koymuştur "
dedi. Türkeş Torumtay'ın isti-
fasıyla ilgili olarak yaptığı yazılı
açıklamada, Torumtay'ın de-
ğerli bir komutan ve Atatürk il-
kelerine bağlı bir Genelkurmay
Başkanı olarak bu makamı hak-
kıyla doldurduğunu belirtti.
Türkiye Birleşik Komünist
Panisi Genel Başkanı Nihat
Sargın da MYK toplantısından
sonra yaptığı basın açıklamasın-
da, Türkiye'nin Körfez'de ola-
sı bir savaşa hiçbir şekilde ka-
tılmaması ve rejim bunalımını
aşmak için bir an önce genel se-
çimlere gitmesi gerektiğini belir-
terek, "Istifalar, rejim bunalı-
mının derinliğinin göstergesi-
dir" dedi.
Çağdaş Hukukçular Derneği
Genel Başkanı Avukat Veli De-
vecioğlu da Torumtay'a bir kut-
lama telgrafı çekerek, şöyle de-
di: "Bağunsuve laik cumhuriye-
timizi kuran ordumuzun onur-
lu geçmişine yakışan istifanızı
sevinçle öğrendik. Türkiye'yi
Faysal Arabistan'ına benzetme
çabalan yetmezmiş gibi, emper-
yalist odaklann güdümünde ül-
kemizi sa> aşa da sürükleyen bu-
günkü çağdışı yonetim anlayışı-
na 'artık yeter' demenin, bun-
dan daha etkili bir yolu her hal-
de bulunamazdı. Yürekten kut-
lar, saygılar sunarım."
Emekli Tumgeneral Hayret-
tin Akm, Genelkurmay Başkan-
lığı'na bir telgraf çekerek, To-
rumtay'ı davranışından dolayı
kutladı.
Necdet Öztorun da Torum-
tay'ın istifasını "Bu askeri bir
liderden beklenen bir karakterin
tezahürüdür. Doğru bir şeydir"
diye değerlendirdi. Torumtay'-
ın istifasındaki gerçek nedenin
zamanla ortaya çıkacağım belir-
ten öztorun, bu nedenle bekle-
mek gerektiğini söyledi.