Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 HABERLER 31 ARALIK 1990
Gülöksüz: Yerel
yönetimlerde
koordinasyon
• ANKARA (Cnmhuriyet
Bürosa)— SHP Genel
Sckreter Yardımcısı Yiğit
Gülöksüz, yerel yönetimler
arasmda koordinasyon
birimi kurulması için
çakşmalara başlandığını
açıkladı. SHFli belediye
başkanlarınm kentlerin
daba sağlıklı bir görünüme
kavuşması için çeşitli
projeler ürettiğini söyleyen
Gülöksüz, "Bunların çoğu
kentleşmeyi bilen, uzman
ekiplerin oluşturduğu
projeler. lyi bir
koordinasyonla bir
belediyenin ürettiği proje
diğer yerleşim yerleri için
de yararlı olabilir. Bu
amaçla genel merkez olarak
koordinasyon görevini
üstlenecek ve yerel yönetim
hizmetlerinin tanıtımını
yapacak bir birim
ohışturacağız" dedi.
Ozdemir:
Seçime hazınz
• ANKARA (ANKA) —
Devlet Bakanı ve ANAP
Seçim lşleri Başkanı
tbrahim özdemir, 1991
yıhnda seçim için hazırlıklı
olduklarını bildirdi.
özdemir, seçimlerin ne
zaman yapılacağına
TBMM'de çoğunluğa sahip
olan ANAP grubunun
karar vereceğini bildirdi.
ANKA muhabirinin
sorularını yanıtlayan
tbrahim özdemir, 1990
yılını değerlendirdi ve yeni
yıl için hazırbklannı
anlattı. 1990 yılı içerisinde
93 yerleşim biriminde seçim
yapıldığını ve bunlardan
60'mı ANAP'ın kazandığını
anlatan özdemir, diğer
partilerin oy toplamının
ANAP kadar olmadığını
iöne sürdü. tbrahim
özdemir, "Muhalefet,
Yenilen pehlivan güreşe
doymaz' misali sürekli
seçim istiyor" dedi.
Cindoruk: .
Sandık masaya
gidecek
• ANKARA (AA) —
DYP'nin siyasi işlerden
sonımlu Genel Başkan
Yardımcısı Hüsamettin
Cindoruk, ülkenin savaş
bunalımını aşması halinde,
1991'in seçim yıh olacağını
söyledi. Cindoruk, "Millet
sandıgı söke söke masanın
üzerine getirecek. Siyasi
partiler artık sözcü ve
organizatör durumunda"
dedi. Hüsamettin
Cindoruk, yeni yıla
girerken yaptığı
değerlendirmede, savaş
olmaması durumunda,
iktidarın mayıs sonuna
kadar erken seçim ilan
etmesini bekleyeceklerini
belirterek bunun
gerçekleşmemesi halinde de
hazirandan itibaren sine-i
millete dönmenin gündeme
gelebileceğini söyledi.
Cindoruk aynca iktidarın
grevleri durdurup savaş
bunalımını aşması halinde,
nisan ayında bir seçim
yapmasının mümkün
olabileceğini kaydetti.
1991'deki muhtemel
gelişmeleri anlatırken savaş
olasüığına da değinen
Cindoruk, "Eğer Türkiye
bir oldubitti ile savaşa
girerse, buna sebep olan
kim olursa olsun vatana
ihanet suçu işlemiş olur"
görüşünü savundu.
1991'de seçim
olacak
• ANKARA (UBA) —
Milliyetçi Çalışma Partisi
(MÇP) Genel Başkanı
Alpaslan Türkeş, 1990 yıhm
değerlendirirken bu yıl
enflasyon ve hayat
pahalılığınm vatandaşı
canından bezdirdiğini,
özellikle işçi, köylü, memur,
esnaf, emekli, dul gibi dar
ve sabit gelirlilerin hızla
yoksulluk çizgisinin altına
itildiğini öne sUrdü. Türkeş,
iktidar partisi ANAP'ın da
Türk siyasi hayatını
bunalım noktasına
getirdiğini iddia etti. 1991'in
ise bir seçim yılı olmasının
büyük bir ihtimal olduğunu
belirten Türkeş, 1991
yılında aynca işçi
hareketleri ve grev
uygulamalanrun Türkiye'nin
en büyük problemlerinden
biri olacağını ifade etti.
Ismail Cem, "Baykalcılara günaydın" diyen genelsekreteryardımcısını yanıtladı
'Günay, parti programını okusurf
İSMAIL CEM'DEN
Hayırlı olsıın Geldiğiniz görev
mevkiinde kalabilmek için dün
söylediğinizin tam aksini yapacaksınız,
sosyal demokrasinin temel aynşımı
olan sağ sol kavramlannı
küçümseyeceksiniz... Böyle bir anlayış,
sahiplerine hayırlı olsun.
Sag sol ayrınıı Allah'a şükür Sayın
Günay'ın yenileştiği gibi yenileşmedik.
Sayın Günay gibi sosyal demokrasinin
temel ölçülerini, hatta temelini
oluşturansağ sol ayrışımını reddetmedik.
lç Politika Servisi — SHP
Parti Meclisi üyesi tstanbul Mil-
letvekili Ismail Cem, Ertuğrul
Günay'a başta parti programı
olmak üzere sosyal demokrasi
hakkında birkaç kitap okuma-
sını önerdi.
SHP Genel Sekreter Yardım-
cılanndan Ertuğrul Günay'ın,
kamuoyuna "yenileştirici sol"
adıyla çıkacaklanm açıklayan
Baykal ve arkadaşlarma ilişkin
görüşlerini yanıtlayan tsmail
Cem, şöyle dedi:
"Sayın Günay, 'sağ sol kav-
ramlan eskimiştir' diyor ve de-
vam ediyor: 'Aslında sağ sol
kavramlarının eskidiğini bu ar-
kadaşlara hatırlatmak istiyo-
rum. Eskiyen birtakım kalıpla-
rın ardına sığınmakla aslında
kafalarınm yenileşmediği orta-
ya çıkryor.' Allah'a şükür Sayın
Günay'ın 'yenileştiği' gibi yeni-
leşmedik. Savın Günay gibi sos-
yal demokrasinin temel ölçüle-
rini hatta temelini oluşturan sağ
sol aynştmını reddetmedik.
Sağ sol aynşınunın, sağ sol
kavramlarının eskimesi ve aşın-
masının ANAP'ın iddiası oldu-
ğunu, netleşememiş zihinleri
büsbütün bulandırmak için "ye-
ni sağ" akımlann dünya piya-
salarına sürdüğü bir yanıltma-
ca olduğunu belirten Cem, Gü-
nay'a sosyal demokrasi üzerine
birkaç kitap okumasını, "özel-
likle de SHP programını yeni-
den oknyarak bu yanlış düşün-
celerini düzeltmesini" önerdi.
Cem açıklamasını şöyle sürdür-
dü:
"SHP solcu olanların ve sol-
cu olmaktan kıvanç duyanlann
partisidir. Yani sosyal demok-
rasinin partisidir. Sayın Günay
gibi genel sekreter yardımcısı so-
rumluluğu taşıyan bir yönetici-
nin, sağ sol ayrışımını 'eskiyen
birtakım kalıplar' diye niteieme-
si, kamuoyunda ve genel olarak
seçmende partimiz hakkında su-
al işaretleri yaraüjr. Sayın Gü-
nay'ın bu 'yenilikçi' anlayışının,
sosyal demokrasinin özüne sa-
hip çıkmış parti üyelerince dik-
katle değerlendirümesini, ben-
zer yanlışlardan partimizin sa-
kınmasını öneririm."
Ismail Cem, Günay'm Baykal
ve arkadaşlan için "tçinde bu-
lundukian ruh hali nedeniyle bir
ölçüye kadar bu arayışları anla-
yışla karşdıyonım" sözlerine de
değinerek şunlan söyledi:
"Ancak ben, Sayın Günay'-
ın sadece sağ sol kavramlannı
'eskiyen birtakım kabplar' ola-
rak görmesini değil, parti yöne-
timindeki davranışlarını da an-
la>ışla karşılamıyorum. Kurul-
ta> zemininde 'seçimle gelmiş il-
ilçe yönetimleri, ancak seçimle
görevden gidecek' diye partili-
lere söz vereceksiniz, demokra-
si dersi vereceksiniz, sonra yö-
netime girip türlfl çeşitli
'yenilikçi' yöntemlerle, il ilçe
başkanlarını, yönetim kurulu
üyelerini' 'disipüne sevk ederek'
görevden alacaksınız... Geldiği-
niz görev mevkiinde kalabilmek
için dün söylediğinizin tam ak-
sini yapacaksınız, sosyal de-
mokrasinin temel aynşunı olan
sağ sol kavramlannı küçümse-
yeceksiniz, partinin düşünce
üretimine katkı getirmeye çalı-
şanlan ise suçlayacaksınız. Ben,
sosyal demokrasinin özü olan
kavramlann reddinde de yo-
kum, dün verdiği sözün tam ak-
sini yönetime gelince yapmakta
da yokum. Böyle bir 'yenilikçi'
anlayış, sahiplerine hayıriı ol-
sun. Sayın Günay'm söderi çok
şeyi gerçekten açıkladığı için
fevkaiade yararlı olmuştur.
Kendisine teşekkür ederim."
Ercan Karakaş, BakiKqra*yı Adımı kullanarak aboneyapıyor* diyesuçladı
'Sosyal Demokratlar ıııalıkeıııelik"Sosyal Demokrat
Dergisi"nin sahibi SHP
Istanbul İl Başkanı
Karakaş, "Sosyal
Demokrat İstanbul
Gazetesi"nin, adım
kullandığını ve abone
yaptığmı ileri sürdü.
Karakaş parti örgütlerini
bu nedenle uyardığını
söyledi.
tç Politika Servisi — SHP ts-
tanbul İl Başkanı Ercan Kara-
kaş, sahibi olduğu "Sosyal De-
mokrat DergisT'nin adım kulla-
narak abone kaydı yaptıklarını
öne sürdüğü "Sosyal Demokrat
İstanbul Gazetesi"nin sorumlu-
lannı mahkemeye verdi. Kara-
kaş, gazete yetkilileri için "Sos-
yal demokrat sözcüğünü kendi-
lerine çıkar sağlamak için kulla-
nıyorlar" derken, Halkçı Parti
Fatih eski İlçe Başkanı Mehmet
Ali Özdemir'in sahibi olduğu
Sosyal Demokrat İstanbul Ga-
zetesi Genel Yayın Yönetmeni
Baki Kara, "Evet, bir arkadaşı-
nuz Ercan Bey'in adım kullana-
rak abone yapnnş. Ama onun
gazetemizle ilişkisini kestik. Er-
can Bey kendisinden başkasına
yaşama hakkı tanımak istemi-
Wt" $W, konuştu.
KARAKAŞ — Bu insanlar sosyal demokrasi sözcüğünden çıkar sağlıyoriar. KARA — Karakaş, başkasına yaşama hakkı tanımıyor.
SHP İstanbul İl Başkanı Ka-
rakaş, 1988 yılından bu yana ya-
yımladığı Yeni Toplum Sosyal
Demokrat Dergisi'nin adma
Sosyal Demokrat İstanbul Ga-
zetesi'nin tüm uyanlara karşın
kendi adım kullanarak abone
kaydını sürdürdüğünü savladı.
Karakaş, ilk olarak Bursa'dan
bir bayanın parti örgütüne "Ka-
rakaş beni gönderdi" diyerek
Sosyal Demokrat İstanbul Ga-
zetesi'ne abone kaydettiğini be-
lirtti. Bu konuda gazete yetkili-
lerinı telefonla uyardığını ve
kendisine, "Evet, bir bayan ar-
kadaş böyle bir şey yapmış, ama
biz kendisinin sözleşmesini fes-
hettik. Tekrar etmeyecek böyle
bir durum" dediklerini kayde-
den Karakaş, mahkemeye baş-
vuracağını açıkladı. Bu gelişme-
lerden sonra Adana, Gaziantep,
Ankara, Bursa, Mersin SHP ör-
gütlerinde de benzeri durumla-
nn yaşandığıru belirten Karakaş,
"Parti örgütünü uyardım. Yal-
nızca benim dergimin künyesin-
de adı bulunan ya da bizim yet-
kili kıldığımız kişiler dışında
kimseye ödeme yapmayın diye
uyardık" dedi. Söz konusu ga-
zete yetkililerinin sosyal demok-
ratlıkla bir ilgilerinin olamaya-
cağını savlayan Karakaş, "Bu in-
sanlar sosyal demokrasi sözcü-
ğünden kendilerine çıkar sağla-
mak için istifade etmekteler" di-
ye konuştu.
Sosyal Demokrat İstanbul
Gazetesi Genel Yayın Yönetme-
ni Baki Kara, kendi satış ele-
manları olan bir kişinin Ercan
Karakaş'ın adım kullanarak
abone kaydı yaptığını doğrula-
dı. Ancak Sevilay Aydır adlı bu
kişinin sözleşmesinin feshedildi-
ğini ve savcılığa suç duyurusun-
da bulunulduğunu kaydeden
Kara, "Her yerde anyoruz. Ka-
dın bizim derginin abone mak-
buzlanyla dolaşıyor. Ama ya-
kında polis onu yakalar" dedi.
Kara, gazetelerinin 5 bin basıl-
dığını ve 1500 abonesinin bulun-
duğuna dikkat çekerek, "Kara-
kaş, bizim tirajımızın artmasın-
dan rahatsız. Yoksa böyle sahte
abone olayı bir daha tekrar et-
medi. Adana'da da bizim arka-
daşlar Sayın Karakaş'ın dergisi
adına değil bizim gazetemiz adı-
na abone kaydetmişler. SHP
Adana tl Başkanı Tümer Mavi
ile telefonda görüştnm, o da ay-
nen böyle söyledi" diye konuş-
tu.
Kara, gazetesinin muhabirle-
rinin Istanbul'daki ilçe belediye
başkanlanyla "Yılbaşı demeci"
diye röportaj yaptığı, daha sonra
bunun ilan olarak gazetede ya-
yımlandığı ve bu ilan karşılığın-
da da para istendiği savları ko-
nusunda da "Yani bizim nuıha-
birler gitmişler, konuşmuşlar.
Onlar da yayuüa>ın demiş. Ama
sonradan fatura gidince 'Bu ne'
diye bağınyorlar. Olur mu yani"
yanıtını verdl
SANATIAN POÜTİKAyA NUR SURER
Bu adamlar beni ülser edecek
tik kez Şenay (Yüzbaşıoğlu) CHP'nin 1977 Taksim
mitinginde Ecevit'in yanında kürsüye çıkmış, o zamanlar
CHP'nin şimdi de DSP'nin simgesi olan beyaz güvercinler
uçurulurken "Sev Kardeşim" şarkısmı söylemişti. Ondan
sonra arkası geldi. Özellikle 12 Eyliil sonrasında kurulan
siyasi partiler sanatçılan kendi saflarına çekmek için
birbirleriyle yarıştılar âdeta. Sinema sanatçılan, ses
sanatçılan, tiyatro sanatçılan sadece partilerin seçim ya da
propaganda mitinglerine katılıp parti görüşlerj
doğrultusunda halka hitap etmekle de kalmayıp kimileri
milletvekili adayı oldu, kimileri kunıculan arasmda yer
aldı, kimileri partilerin danışmanları oldular.
Sanatçıların ülkenin politik yaşamı, gündemiyle ilgisi sadece
aktif olarak bir partide yer almalarıyla da smırlı dep.il.
Kamuoyu yaratmaya yönelik her kurum, kuruluş yapacağı
toplantıya, eyleme, gösteriye halkın yakından tanıdığı bir-
iki sanatçıyı da dahil etmeye çalışıyor ya da kimi sanatçılar
yakından izledikleri bir olaya kenditiklerinden katüıyor,
destekliyor ve kamuoyu yaratmaya çalışıyorlar. Ömeğin
insan haklarıyla ilgili toplantılarda, açlık grevlerinde ya da
son günlerde Zonguldak'ta olduğu gibi isçilerin grevlerinde
ön sıralarda görüyoruz onları...
Peki sanatçılar ülkenin politik yaşamını, politikaalannı
nasıl değerlendiriyor? Bu konudaki sö'yleşimizi Nur
Sürer'le yapttk.
Kültür politikaları yok — Nur Sttrer, ANAP'ın sinema yardımının göz boyama olduğunu söylüyor. (Fotoğraf: Uğur Günyüz)
ŞENAY KALKAN
"Bu ülkede yaşıyor olmaktan
onurum zedeleniyor. Anayasa-
nın, yasalann bir tek vatandaş-
lar tarafından ihlal edilmediği,
başta insan haklan olmak üze-
re hiç bir hakkın olrnadığı, ama
hep varmış gibi demeçlerin ve-
rildiği, millervekillerinin büyük
çoğunluğunun oylamadan oyla-
raaya parmak kaldıran 'parrhak
milletvekilleri' olduğu bu ülke-
de yaşamak, boylesi insanlar ta-
rafından yönetilmek onunıma
dokunuyor"...
Bu sözler sinema sanatçısı
Nur Sürer'e ait. "Sanatçüar
Türkiye'deki politikayı ve poli-
rjkacüan nasıl değerlendiriyor?"
çerçevesinde söylemek için evi-
ne gittiğimizde Nur Sürer daha
kapıyı açar açmaz, "Bu adam-
lar beni ülser edecek" diyerek
söze başlıyor. Ardından da he-
men açıklıyor:
"Biraz önce haberleri izliyor-
dum. Zaten bir tek haberlerde
açıyorum televizyonu. O da ye-
tiyor. Bu ülke hcp kötü politika-
cılarla yönetildi ama bu kadar
kötüsü oimamıştı. örneğin
ANAP'lılann bir çoğunun oku-
ma yazma bildiğinden bile kuş-
kuluyum. Çünkü milletveküi ye-
minini yedi defada zor okuyan-
lar vardı aralarındar
"Politikaa" deyince akhna ük
olarak "kasap gibi bir şey" gel-
diğirü söylüyor Nur Sürer, son-
ra rahatsız oluyor:
"Yani işi kasaplık olanlan
kastetmiyonım. Lütfen onlar
ahnmasın ama 12 Eylül'den son-
ra, 12 EylüPii alkışlayan halkı-
mız. daha sonra onlardan kur-
tulmak için kim gelirse gelsin
dedi. O dönemde ANAP san-
kin sözler söylemiyor."
Nur Sürer, *«çok dolu". He-
men her konuya şöyle bir deği-
niyor en azından. Orneğin Gü-
neydoğu kararnameleri için
"Kararnameler çıktığı zaman
gazeteler bir gün yaymüanmasa-
lardı, tepkilerini göstermiş olur-
lardı. Ama obnadı" diyor, Ana-
yasa için "Bir tek halk ihlal et-
miyor. Yoksa bu ülkeyi yönetti-
ğini söyleyen herkes ihlal
darından kurtulma"yı savunan
Nur Sürer'in var olan siyasi par-
tilere ilişkin görüşleri de özetie
şöyle:
"Bütün partileri basmdan,
yaptıkian kimi etkinliklerden iz-
liyorum. Herhalde SHP daha
olumlu. Daha insanca yaşam sa-
vunuyor. Ama onların da örne-
ğin doğru dürüst bir kültur po-
litikaları yok. Belki de var ama
Türkiye'nin hep kötü politikacılar tarafından
yönetildiğini, ama hiç bu kadar kötüsünün gelmediğini
söyleyen Nur Sürer, Erdal İnönü'yü bunlardan ayırıyor:
"O, politikaya seviye getirdi. Kaba, kötü, çirkin politika
yapmıyor. Önce SHP ve DSP arasında kişisel çatışmalar
sona erdirilmelidir.HEP'çiler küskün çocuk gibiler.
dalyeyi bile aday gösterseydi ka-
zanırdı. Şimdi yaptıkian işler-
den, demeçlerinden anlıyorum
bunu. Sadece parmak kaldın-
yorlar. Parmak milletvekilleri
diyorum ben onlara. Bir Mesut
Yılmaz kalktı aklı başında şey-
ler söyledi ama o da hâlâ parti-
de. Aklım almıyor bir türiü. Bir
de Erdal İnönü'yü avınyorum.
Politikaya bir seviye getirdi.
Kavgacı değil ve kötü, kaba, çir-
ediyor" diyor, dünyadaki geliş-
meler için "Sosyallzm öldü di-
ye zafer çığlıklan atılıyor ama
böyle bir şey yok. Kapitalizmin
kalesine ABD'ye bakın günde üç
kişi ölüyor. milyonlarca insan
açlık sefalet içinde. tşte Körfez
krizi. O da kapitalizmin çıkma-
zının sonucudur" değerlendir-
mesini yapıyor.
"Bir an önce genel seçim va-
pılması ve Türkiye ANAP ikti-
insanlara ulaşmıyor. Batı'da sos-
yal demokraüarın halkla daha
doğrudan ilişldleri vardır. Mey-
danlarda, mitinglerde değil,
doğrudan onların örgütleriyle.
Örneğin sendikaiarla organik
bağlar kurarak halkın nabzını
tutarlar, politikalar üretirler.
SHP'nin de bunu yapması, mu-
halefetin toplumsallaşmasını
sağlaması lazım. Demirel ve
Ecevit bana göre 12 Eylül önce-
si arkalannda olan milyonların
oylannm üstüne yatmışOr. Ama
SHP'nin de tek başına iktidara
geleceği konusunda umutlu de-
ğilim. Aynı programı savunan
iki ayn parti olmasını hiç anla-
mıyorum. Bence SHP ve DSP
arasında kişisel çatışmalar sona
erdirilmelidir. Kimin lider olaca-
ğı değil, hangi partinin bu ülke-
yi daha iyi yöneteceği öne çık-
malıdır. Bunların dışında HEPi
çiler küskün çocuk gibiler. Par-
tide kalarak savaşmay ı tercih et-
meliydiler. Sosyalist Birlik Par-
tisi kuruluş calışmalan da ben-
ce geç kalmış bir girişimdir. Sos-
yalizmin bunca kötülendiği bir
ortamda halkın, adı sosyalist
olan bir partiye nasıl yaklaşaca-
ğını bilemiyorum. Ama seçim-
lere girerlerse oyumu onlara ve-
ririm."
"Peki bu hükümetin kültür
politikası?" diyecek oluyoruz
hemen başlıyor anlatmaya:
"Var mı ki? MHP davasından
yargılanmıs birini kalkıp Kültür
Bakanı yaptılar. Böyle birinden
ne beklenir? Sinemaya yardım
yapıyor ya diyorlar. Bu göz bo-
yamadan başka bir şey değil. Si-
nemacılann ağzına bir kaşık bal
çaldılar. Sinemaya >ardım yapa-
caklarsa altyapıya yapsınlar,
stüdyo kursunlar. Sübvansiyon
yenilikçi sinemaya verilir Batı-
da. Burada 37 senelik sinemacı-
lara veriliyor. 37 senede bir şey
yapamamış adamlar, 200 mil-
yonla mı cevher olacak? Oysa
bir sürii genç insan sinema okul-
larından mezun oluyor ve
kaybolup gidiyor."
Işıklar
Savaş
için
referandum,
yapüsın
Urfa, Ceylanpınar ve
Viranşehir'de konuşan
HEP Genel Başkanı
Fehmi Işıklar, "Bu
topraklar üzerinde
yapılacak her türlü
haksızlığa karşı
çıkacağız" diyerek
Güneydoğu'da fışlenen
insanlann hesabuıı
soracaklannı söyledi.
VİRANŞEHİR (UBA) —
Halkın Emek Partisi (HEP)
Genel Başkanı Fehmi Işıklar,
Urfa, Ceylanpınar ve Viran-
şehir'de konuşmalar yaptı.
Körfez savaşı, Kürt sorunu ve
toprak reformu konusunda
görüşlerini açıklayan Işıklar,
Türkiye'nin Körfez savaşına
katılıp katılmaması konusun-
da referandum yapılmasını is-,
tedi. Işıklar, bölge sorunlan-
na da değınirken "Biz Güney-
doğu'ya gül ekiyonız. tktidar
silah dikiyor" dedi.
Atlas Sineması'nda düzen-
lenen toplantıda konuşan
Işıklar, "Savaşta Türk, Kürt
ve Arap halklannın çıkari
yok. Silah tekellerinin çıkar-
lan var. Savaşa karar verile-,
cekse, referandum yapılsın.
Halkın savaş isteyip istemedi-
ği halkoylamasıyla ortayaj
cıksın" dedi. Ceylanpmar'da-
ki tarım reformu yasasının
uygulanması sırasmda ortaya'
çıkan sorunları yerinde ince-'
lemek üzere bölgeye iki gün-
lük bir gezi düzenleyen HEP,
Genel Başkanı Fehmi Işıklar,
Ceylanpınar'm Işıklar köyün-
de yaklaşık iki bin köylüy^
şunları söyledi:
"Bu topraklar üzerinde ya-
pılacak her türlü haksızlığa
karşı çıkacağız. Okur yazat
olmayana toprak vermiyor-
lar. Kimin kabahatidir okur
yazar olmamak. Fişlenenlere
toprak vermiyorlar. Kim fış-,
ledi, nasıl fişledi. niye fişledi.
Bunun hesabım soracağız."
Işıklar, Ceylanpınar'm İki
çırçıp bölgesinde adaletsiz
toprak dağıtımı sonucu üç bin
ailenin topraklarından kopa-
nlarak göçe zorlandıklarını
söyledi ve sorunun bir araşür-
ma önergesiyle Türkiye Bü-
yük Millet Meclisi gündemi-
ne getirilecegini belirtti.
Fehmi Işıklar, Viranşehir'-
de düzenlenen mitingde ise
Kürt sorununa ilişkin görüş-
lerini açıkladı. Işıklar, "De-î
mokrasinin önündeki en bü-'
yük engel Kürt sorunudur.-
Kürt sorunu çözülmeden böl-
gede insan haklan tanınma-!
dan demokrasiden söz edile-
mez. Biz bu bölgeye gül eki-'
yoruz. tktidar ise silah ekiyor.
!
Gül yetişir, ama silah yer ak'
tında paslanır " dedi.
;
Işıklar'ın iki günlük gezisi
J
ne Batman Milletvekili Ad-"
nan Ekmen, HEP Genel Sek-'
reter Yardıması Feridun Ya-
zar, Şanlıurfa İl Başkanı tb-
rahim Hahi Acar, Diyarbakır*
İl Başkanı Mustafa Öszer ile;
çevre ilçelerin başkanlan ka--
tıldı. 5
ÇAfiDAŞ YAYINLARI
KEMAL ÜSTÜN
DEVRİM ŞEHÎDİ
ÖĞRETMEN KUBÎLAY
60. YIL
1930-1990
6.000 lira
KDV içinde
Ödemeli gönderilraez
4.BASI
ÇAGDAŞ YAYINLARI
Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İSTANBUL