Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURtYET/14 31 ARALIK 1990
Doğan ve kayaıı yıldızları ile 1990
Hazırlayan: YONCA ÖZKAYA
Yılın ikinci yarısından sonra ortaya çıkmasına rağmen adı her gün, her yerde konuşulan
lider herhalde Saddam Hüseyin'di. Kuveyt'i işgal ederek birkaç üike dışında tüm dünyayı
karşısına almayı başaran Irak Uderinden sonra 1990 siyaset sahnesinin en önemli başrol
oyuncuları mutlaka Almanya Başbakanı Helmut Kohl ile SSCB lideri Mihail Gorbaçov
oldu. Yılın sürpriz kararlan îngiltere Başbakanı Margaret Thatcher ile SSCB Dışişleri
Bakant Eduard Şevardnadze'den geldi. tstifaları tüm dünyayı şaşkına çevirdi. trlanda ile
Nikaragua ilk kadın başkanlarmı siyaset sahnesine sunarken, Butto görevinden alındı.
Vatandaşları sokağa dökülen Bangladeş Devlet Başkanı Erşad ile Bulgaristan Başbakanı
Lukanov ise istifalanm sunmak zorunda bırakıldılar. Çekoslovakya yıla yazar başkanı ile
girerken, Polonyalılar, Dayanışma liderini başkanlık koltuğuna oturttular. Liberya ve
Çad'da devlet başkanlan gerillalar tarafmdan devrilirken, Hindistan Başbakanı parti içi
çekişmelere yenildi. Sovyetler Birliği'nde Gorbaçov'dan sonra adından en çok söz ettiren
politikacı Yeltsin oldu. Latin Amerika ülkeleri Şili'de Pinochet gönülsüzce görevini
Aylwin'e devrederken, Peru'da Japon asıllı tanm uztnanı Fujimori iktidara geldi.
Brezilyalılar ise genç ve yakışıklı Mello'yu başkan seçtiler. 1990 yıh, adlannı bir dönem
dünya siyaset tarihine kalın harflerle yazdıran Stalin'e Arnavutluk'ta, Tito'ya
Yugoslavya'da 'mezar oldu.'
Saddam Hüseyin
Dünyaya
meydan
okuyan lider
Irak lideri; ağustos başmda Kuveyt'i iş-
gal edene kadar Irak asılh Ingiliz gazete-
ci Farzad Bazoft'u casusluk iddiasıyla as-
tırması, atom bombası uretmeye çalışma-
sı, kimyasal silahlan gözünu kırpmadan
kullarunası, İran'la yıllarca savaşması ve
devlet başkanlığına geldiği yıllarda yük-
sek rütbeli 21 subayı kurşuna dizdirmesi
ile tanmıyordu. Kuveyt krizinin ilk ayla-
nnda dünya ile sözcüsü aracıhğıyla ve
beklenmedik anlarda yayımlattığı mesaj-
larla temas kurdu. Bir gmprehineile yap-
tığı görüsme sırasında çekilen bir filmle
ortaya çıktı. Kuveyt krizini Filistin soru-
nuna bağlama girişımleri sonuçsuz kal-
dı. Ayağına kadar gelen dünya siyaseti-
nin ünlü isrmleri her kabul edişinde, re-
hinelerin bir kısmını serbest bıraktı. En
son olarak kendisine saldınlması duru-
munda İsrail başta olmak üzere S. Ara-
bistan'ı hedef seçeceğini açıkladı. Diya-
log kapısını bir açıp bir kapayan Saddam,
ne yaptığj, ne duşundüğü konusunda en
çok çalışma yapılan siyası lider oldu.
Helmut Kohl
Almanya'nın
birleşmesinin
miman
Federal Almanya Başbakanı olarak
girdiği 1990 yılmı Birleşik Almanya'mn
başbakanı olarak tamamladı. Financial
Times gazetesi Helmut Kohl'ü "yıbn
adamı" seçti. Kendisi "sadece gelişme-
leri değerlendirip tamamladığma" inanı-
yor. Kohl, F. Almanya entelektuelleri ta-
rafmdan pek sevümezdi. Ancak bu yü ar-
dı ardına başarılı adımlar attı. Oder-
Neisse'yi sınır kabul ederek Polonya'nın
yttreğine su serpti. SSCB lidetj flegorüş-
tü. AJmanya'nın birleşmesine veftATO'-
da kalmasma "izin" aldı. Karşıhğmda
dev ülkenin ekonomik sorunlannı çöz-
mesi için "en cömert" mali desteği sağ-
ladı. "Ortada kalan" Sovyet askerleri
için de kasasını açtı. 1932 yüından bu ya-
na yapılan ilk ortak Alman seçimlerin-
den zaferle çıktı. Kohl, attığı bu adım-
larla Fransız ve İngiliz liderlerin uykula-
nnı kaçırmayı da başardı.
Mihail Gorbaçov
Ülke tarihinin
en güçlü lideri
Sovyetler Birliği lideri için 1990 çetin
bir yıl oldu. Başta Baltık cumhuriyetleri
olmak üzere diğer Sovyet cumhuriyetle-
rinin egemenlik kararlan, artan miÜiyet-
çilik akımlan bir yandan, dev ülkenin
içinde bulunduğu ekonomik kriz diğer
yandan, hem dünyadan ve özellikle re-
fah içindeki Batı'dan yardım sağlamaya
çalıştı hem muhafazakâr Sovyet yöneti-
cilerini ülkenin radikal reformlara ihti-
yacı olduğu konusunda ikna etmeye ça-
baladı. Bu arada başta Rusya Federas-
yonu Devlet Başkanı Boris Yeltsin olmak
üzere bir grup aşırı radikal tarafmdan
muhafazakârlara ödün vermekle, yavaş
adım atmakla eleştirildi. Batı'dan gördü-
ğü destek, aldığı Nobel Banş Ödülü'nün
yanında Sovyet yönetiminde tek adam ol-
ması için gerekli yetkileri de elinde top-
lamayı başardı. Her ne kadar istedikle-
rini tam olarak yaptırabileceği konusun-
da kuşkular taşımyor olsa da 1990 yıh
Avrupa genç kuşağının gözdesi, 1991 için
"sert önlemler yıh" tanımlamasını
yapıyor.
V.P. Singh
Parti içi
çatışmaya
yenildi
Hindistan Başbakanı V.P. Singh, par-
tisi Janata Dal'daki iç çatışmalar sonu-
cunda koltuğunu Chandra Shekhar'a bı-
rakmak zorunda kaldı. Singh'in 6 kasım-
da istifasıru sunmasından sonra Hindis-
tan tarihinin en küçük azınlık hükümeti
kuruldu. Ekonomide liberalleşmeye kar-
şı, ulusal şirketlere yakınlığı ile tanınan
Shekhar, 1983-84 yıllarmda ülkenin gü-
neyinden kuzeyine kadar 4200 km'yi yü-
rüyerek katetmesiyle ünlendi. Bu yürü-
yüşü sonucu hiçbir ülke liderinin sahip
olmadığı kadar sorunlar hakkında bilgi
sahibi olduğu ileri surülüyor. Gençlik yıl-
lan Kongre Partisi ile sosyalist partiler
arasında gidip gelmekle geçen yeni baş-
bakan, kurduğu Janata Partisi'nin Jana-
ta Dal Partisi ile birleşmesini sağladı. Bir-
leşen partilerın hedefi Rajıv Gandi'yi de-
virmekti. Başardılar. Ardından iç bölun-
meler Singh'in istifasına dek uzandı.
Gandi, Shekhar hükümetini destekliyor.
Margaret Thatcher
Demir Lady'den
sürpriz
istifa
lngiltere'nin ilk kadın Başbakanı Mar-
garet Thatcher, tüm dünyayı şaşırtan is-
tifa karanyla yerini, ülke tarihine en genç
başbakan sıfatıyla giren John Major'a bı-
raktı. 1959'da milletvekili seçilen Thatc-
her, 1975 yüında Muhafazakâr Parti'nin,
dört yıl sonra da lngiltere'nin başına geç-
mişti. 'Demir Lady' Downing Street 10
numaradan kendi evine geçerken dahi bu
lakabına uygun kalarak "Pişmanhk duy-
duğum hiçbir şey yok. Görev verilse yi-
ne aynı politikalan uygularım" diyordu.
Mary Robinson
Tutucu ülkenin
feminist
başkanı
Dünya siyaset sahnesinden Thatcher
gibi ünlü bir kadın politikacı ismi silinir-
ken komşu ülke trlanda'da devlet baş-
kanlığına başka bir kadın, Mary Robin-
son geldi. "Kadının yerinin mutfak ve
beşik olduğuna" ınanılan bu ülkeye, ar-
tık ortanın solunda, trlanda ölçülerine
göre 'feminist', reform yanhsı, bağımsız
avukat olarak uluslararasında tanınmış
Robinson başkanlık edecek.
Benazir Butto
Devlet başkanı
görevden aldı
1990 yıhnda iktidardan düşen diğer bir
kadın politikacı Pakistan Başbakanı Be-
nazir Butto oldu. Devlet Başkanı Gulam
Ishak Han'ın, hakkında iktidan kötüye
kullandığı yolunda iddialar ileri sürmesi
ve görevden alması sonucu yerini, 24
ekimde gidilen seçimlerle Islami Demok-
ratik Ittifak lideri Nafız Şerif e bıraktı.
Pakistan, Butto'nun seçimlerin hileli ya-
pıldığı yolundaki tüm iddialanna rağmen
artık Pencap asıllı sanayici tarafmdan yö-
netilecek.
Vaclav Havel
Batı'dan eşitlikçi
muamele istiyor
Çekoslovakya'da komünizmin egemen
olduğu yıllarda da dünya oyun yazan
Vaclav Havel'i taruyordu. 1989 yılma ka-
dar ülkede oyunlan yasak olan ve rejim
muhalifi sayılan Havel, 1990 yılına dev-
let başkanı unvanı ile girdi. Fiili lideri ol-
duğu Sivil Forum, 44 yıl aradan sonra
haziran ayında yapılan seçimlerden za-
ferle çıktı. 29 Arahk 1989'da devlet baş-
kanlığına seçilen Havel, seçim sonucu
için rakiplerinin "başka secenek olmadı-
ğını kabul etmek zorunda olduklan" ge-
rektiğini dilegetiriyordu. Vaclav Havel,
"Batı'dan eşitlikçi muamele" istiyor,
kültürel işbirüğinin önemini vıuguluyor.
Nelson Mandela
Siyahların umudu
artık dışarda
Güney Afrika Devlet Başkanı De
Klerk, Afrika Ulusal Kongresi (ANQ li-
derlerinden Nelson Mandela'nın serbest
bırakılacağmı açıkladığında takvimler 2
şubatı gösteriyordu. 11 şubatta siyah
halk Cape Town'da liderlerinin "özgür"
kalışını dans ederek kutladı. Içerdeyken
Güney Afrika yönetimine "Ulke iç savaş
ve yıkıma doğru kayıyor. Iki düşman
kampa aynlmış. Bir tarafta beyazlar, bir
tarafta siyahlar" şeklinde endişe mektu-
bu gönderen Mandela, ANC'ye destek ve
G. Afrika yönetimine karşı ambargonun
sürdürülmesini sağlamak amacıyla onca
yaşına bakmaksızm dünyayı turladı. An-
cak serbest bırakılışı, G. Afrika'ya kar-
şı uygulanan ambargonun kaldınlması
yönünde alınan kararlarla ödüllendiril-
di.
Alberto Fujimori
Japon asıllı
tanmcı başkan
Alberto Fujimori ismi, Penı devlet
başkanhğı seçimlerinden dört ay önçe
belki ulkedeki Japonlar ve tanmla ilgili
kişiler tarafmdan tanmıyordu. Ülke ve
dünya genelinde Fujimori ismi duyul-
makla kalmadı, 8 nisan, ardından 10 ha-
ziranda yapılan seçimlerde Peru siyasi ta-
rihine devlet başkanı olarak yazıldı.
Fujimori, başkanlık koltu ğuna ünlü ya-
zar Mario Vargas Llosa'yı sürpriz biçim
de geride bırakarak oturdu.
Samuel Doe
İşkence yaptı
işkenceyle öldü
Liberya Devlet Başkanı Samuel Doe'-
nun siyasi yaşamı asi üderlerden Prince
Johnson'un askerlerinin elinde noktalan-
dı. 10 yıl boyunca Liberya'ya hükmeden,
kendisine karşı gelenleri yok etmekten ge-
ri durmayan Doe, aynı biçimde muame-
le gördü. Elleri kelepçeli, bacaklanndan
yaralı olarak bıçaklanarak öldürüldü.
Doe, 1985 yüında kendisini devirmeyi
amaçlayan General Thomas Quiwonk-
pa'yı işkence ile öldürmüş, cesedi üstü
açık arabada başkent Monrovia sokak-
lannda gezdirmişti.
Collor de Mello
Brezilya'nın genç
yakışıklı başkanı
Brezilya'nın en genç Devlet Başkanı
Fernando Collor de Mello'nun ilkesi kı-
sa ve öz: "Ya başaracagım ya da başa-
racagım." 15 martta işbaşma gelen Mel-
lo, iktidannın ikinci gününde, Boston
Bankası raponında 'Latin Amerika'da
hatta hiçbir ülkede şimdiye kadar uygu-
lanmaya konmayan sıküıkta' şeklinde ta-
nımlanan ekonomik reform paketini aç-
tı. 'Mağrur', 'yakışıkh', 'kendinden
emin', 'otoriter', 'sabırsız' Devlet Baş-
kanı, Brezilya'yı 'azgelişmiş ülke konu-
mundün gelişmiş ülke düzeyine
yükseltecegini' iddia ediyor.
Lech Walesa
Dayanışma lideri
devlet başkanı
Polonya'da komünizme karşı verilen
mücadeleyi dünyaya duyuran Dayanışma
Sendikası lideri Lech Walesa, 1991 yıh-
na Polonya Devlet Başkam olarak giri-
yor. General Jaruzelski yönetimine kar-
şı birlikte mücadele verdiği Tadeusz Ma-
zowiecki'yi başbakanhk görevi sırasında
ekonomik reformlan çok temkinli uygu-
lamakla suçluyordu. Hızh reform yanlı-
sı VValesa, Dayanışma'nın entelektüel ke-
simi tarafmdan 'diktatör eğilimli' olarak
eleştiriliyor.
Muhammed Erşad
îstifaya zorlandı,
ev hapsinde
Devlet başkanı koltuğunda otururken
girdigi 1990 yıhnı başkent Dakka'da bir
villada ev hapsinde tutularak noktahyor.
1982 yıhnda geldiği iktidan, bir yıl son-
ra üstlendiği devlet başkanhğı görevi ile
pekiştiren Erşad, öğrenci ve muhalefetin
yoğun gösterileri sonucunda 6 aralıkta is-
tifa etti. Ardından tutuklandı. BBC'ye,
yapılacak parlamento seçimlerine girece-
ğini ve başkanlık için adaylığını koyaca-
ğını açıkladı.
Hissene Habre
Darbeyle devrildi
Senegal'e sığındı
Yeni yıla girerken Çad devlet başkan-
hğı koltuğu da sahip değiştirdi. 1982 yı-
hnda başa geçtiğinde ordunun başına ge-
tirdiği tdris Deby tarafmdan gerilla sa-
vaşı sonucunda devrilen Hissene Habre
ülkesinden kaçmak zorunda kaldı. Kaç-
tığı Kamerun'dan uçakla Senegal'e sığı-
nan Habre, bu üike yönetimine "siyase-
te bulaşmama" sözü verdi. Ailesi ve ba-
vullan da iki uçakla devrik devlet başka-
nının ardından yeni "vatan"a taşındı.
&S0" • -^mttmm^mt
Violeta Chamorro
Sandinistlerle
Contralann
arasında kaldı
Anastasio Somoza'ya karşı mücadele
veren bir grup yerini, yapılan ilk özgür
seçimlerle diğer bir gruba bıraktı. Üçün-
cü kuşak Somoza olarak Nikaragua'yı
yöneten Anastasio'yu 1979 yıhnda devi-
ren Sandinistler, ülke yönetimini 25 ni-
sanda seçimlerle 14 muhalefet partisinin
adayı Violeta Chamorro'ya bıraktılar.
Somoza'ya karşı La Prensa isimli yayın
organı ile mücadele veren eşinin öldürul-
mesinden sonra mücadeleyi üstlenen
Chamorro, Sandinistlerle eski Contralan
eşzamanh olarak memnun etmeye çalış-
manın zorluğunu yaşıyor. İktidara gel-
dikten sonra Contralara silahlan bırak-
tıran Chamorro, Sandinistleri ordunun
ve polis teşkilatımn başında bıraktı. Es-
ki Contralardan bir bölumü, Sandinist-
lerin tamamen yetkisiz bırakılması ve eski
topraklarına kavuşturulmaları konusun-
da ısrarlılar. Daniel Ortega iktidan dö-
neminde Sandinistler toprak sahibi yapıl-
mış ve eski sahiplerin isimleri tapu ka-
dastro evraklanndan silinmişti. Chamor-
ro, 20 bin eski Contradan 3 binine top-
rak verirken, zorunlu askerlik görevini
kaldırdı, ordudakı asker sayısını beşte bir
oranında azalttı. '
Demokrasiye
gönülsüz
karşılama
Latin Amerika'da devlet başkanhğı
mevkiine demokratik seçimlerle gelinme-
si geleneğine Şili'de de uyuldu.
Kanlı bir darbeyle Salvador Allende'yi
devirerek geldiği iktidan General Augus-
to Pinochet, "isteyerek olraasa da" de-
mokratik seçimlerle Particio A>lwin'e bı-
rakmak zorunda kaldı. Ordunun başm-
da kalarak yonetimden tam olarak elini
çekmeyen Pinochet, başta kendine olmak
üzere tüm kabine uyelerine, "görevleri-
ni tam olarak yapraış olmanın huzunı-
nu taşjyabilecekkrini" söyleyerek madal-
ya taktı. General, Ayhvin'e "özgür, ba-
nş içinde ve diizenli bir toplum" bırak-
tığına inanıyor. Her zaman bir minibüs
komonda birliği, dört otomobil silahlı as-
ker, bir helikopter, bir ambulans ve ko-
rumalar eşliğinde dolaşan Pinochet, ik-
tidara geldiğinde geniş çaplı temizlik ha-
reketine girişmişti. "Aslında bunlar te-
miz çocuklar, ancak dış mihraklar tara-
fmdan beyinleri yıkanmış" dediği sol
gmp üyelerinin bir kısmı stadyumlarda
kurşuna dizildi, diğer bir kısım sürgüne
gönderildi. Ordu ve polis örgütünde bir
takım düzenlemelere giderek kendisine
altematif olabilecek komutanları tasfiye
etti.
Rusya'nın asi
devlet başkanı
Boris Yeltsin için 1990 "başkaldın
yıh" oldu. SSCB lideri Mihail Gorba-
çov'a ve muhafazakârlara yönelttiği ağır
eleştiriler yönetim katında dunımunu za-
yıflattıysa da Rusya Federasyonu devlet
başkanhğı seçimlerinde aldığı zaferle ye-
rini sağlamlaştırdı. Sovyetler Birliği'nin
en büyuk cunıhuriyetinin başına geçerek
ülkede atılan adımlarda söz hakkına ka-
vuştu. Sürekli merkeze karşı duran Yelt-
sin, Rusya'nın egemenliğini ilan etti, di-
ğer cumhuriyetler ve ulkelerle ilişkiler
kurdu. 500 günlük ekonomik reform
programını Rusya Parlamentosu'nda
onaylatarak merkeze "serbest piyasa
ekonomisine geçişin nasıl olacağını gös-
terme şansmı" elde etti. Ekonomist Sta-
nislav Şatalin'in hazırladığı ve planh eko-
nomiden piyasa ekonomisine hızla geçil-
mesini ongören plan, Sovyetler Birliği
hükümetinin kabul ettiği 'uzlaşmacı
plan'la çelişiyor. Gorbaçov'un Yüksek
Sovyet'e sunduğu plan, Şatalin'in hızh
reform programı ile Başbakan Rijkov'-
ın hafif reform programını uzlaştırıyor-
du. Rijkov, Şatalin'in planının gerçekçi
. olmadığını ve ülkeyi mahvedeceğini ileri
sürüyor. Yeltsin, Başbakan Rijkov'un
'kızağa çekilmesini" sağladı.
Andrey Lukanov
Muhalefetin sesi
görevden etti
İktidara gelmesiyle gitmesi aynı yıla
rastlayan Bulgaristan Sosyalist Partisi
Başkam Andrey Lukanov, yaygın grev ve
gösterilere yenik düştü. Kazanılan hazi-
ran seçimlerinden sonra muhalefetle ko-
alisyon oluşturma talepleri hep geri çev-
rilen Lukanov, görevde kaldığı sürece öğ-
renciler ve ana muhalefet partisi Demok-
ratik Güçler Birliği'nin boy hedefi oldu.
Eduard Sevardnadze
Gorbaçov'un
sağ kolu üzdü
The Washington Post gazetesine "özel
Sevardnadze eki" çıkarttıracak kadar
dünya siyaset sahnesinin sempatik sima-
lanndan olan Eduard Şevardnadze'nin
SSCB dışişleri bakanlığı görevinden isti-
fa etmesi, yılın en büyuk surprizlerinden
biriydi. İktidara geldiği 1985 yıhnda, Şe-
vardnadze'ye dışişleri bakanlığı görevi-
ni veren Mihail Gorbaçov dahil muhafa-
zakâr Sovyet milletvekilleri tarafmdan
acelecilik ve sorumsuzlukla suçlanan
Sovyet bakan, kararını "ülkenin dikta-
törlüğe yönelmesine" ve "muhafazakâr-
lardan gelen saldınlara" bağladı.
Stalin
Son kalesinde de
kapıya kondu
Bir dönemin siyasi tarihine adım ka-
lın harflerle yazdıran Josef Stalin, 1990
biterken tutulduğu yegâne ülke Arnavut-
luk'ta da "darbe" yedi. Arnavutluk
Emek Partisi, ulkedeki Stalin heykelle-
rinin kaldınlması, Stalin adının gectiği
tüm yerleşim birimi, kuruluş ve işletme-.
lerinin adlannın değiştiriknesi yolunda
karar aldı. Stalin kitaplan, Tiran'daki
kütüphaneden kaldınldı.
Tito da tarihin
çöplüğüne
Bir dönem siyasi tarihine adım altın
harflerle yazdıran Mareşal Josip Tito da
Sovyet meslektaşı Stalin'in akıbetine uğ-
radı. Yugoslavya parçalanma tehlikesi
yaşarken Tito'nun bustlerine çöp teneke-
lerinde rastlandı. Belgrad'daki Başkan-
lık Sarayı'ndan da diğer bir büstü kaldı-
nldı. Cumhuriyetlerde de bu tavır benim-
sendi. Okullarda oylama yapdarak suııf-
lardan Tito resimleri indirinrken sokak
ve cadde isimlerinden Tito adı çıkarıldı.