25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 ARALIK 1990**** CUMHURÎYET/17 YILIN ADAMI BUSH — ABD'de yayımlanan Time dergisi Başkan George Busb'u başarılı dış politikası • nedeniyle yılın * adamı seçti. Dergide bu yıl illc planda rol oynayan diğer kişiler ise "Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, Güney Afrikalı siyah lider Nelson Mandeia, Almanya Başbakanı Helmut Kohl ve SSCB'nin Rusya Federasyonu Başkanı Yeltsin" olarak belirtildi. 'Barış ugruna' katil oldu ATİNA (AA) — Rüyasında ABD Başkanı George Bush ve SSCB lideri Mihail Gorbaçov'- dan 'mesaj aldığını' iddia eden Yunanlı bir terzi, 'dünya barışı için' kansını öldürdü. Orta Yunanistan'daki Volos şehrinin Nea Ionia semtinde ya- şayan Dimitris Çekas (28), ön- ceki gece eşi Maria Çekas'ı uyu- duğu sırada başına bronzdan yapılmış bir biblo uçakla defa- larca vurarak öldürdü. Komşuların haber vermesi üzerine polis tarafından hemen yakalanan Çekas, ifadesinde "Rüyamda Bush veGorbaçov'- dan mesaj aldım. Kanmın sey- tan olduğunu ve dünya barışı için tehlike oluşturduğtınu söy- lediler. Ben de dunyayı kurtar- mak için kanmı öldiirdüm" de- di. ÖFKELt MİLLETVEKİLİ — Taiwan parlamentosunda mu- halif milietvekiii (beyaz ceketli) Tai Cen-Yao. meclisteki tar- tışmalar sırasında öfkeye kapılınca, başkanın sandalyesini kaptığı gibi hasımlannın üzerine almaya kalkıştı. Yetişen öteki railletvekilleri öfkeli arkadaşlarının sandalyeyi fırlatmasını engellemek için büyiik çaba sarf ettiler. (Folograf: AP) Düşen Sovyet uydiisu izlemede MOSKOVA (AA)— ŞSCB Uzay Merkezi yetkilileri, bir sü- re önce kontrolden çıkarak dün- yaya düşmeye başlayan Salyut-7 adlı uydunun düşüşünün izlen- mesine devam edildiğini ve 40 tonluk uydunun büyük bir bö- lümünün atmosferde yanacağı- nı bild'rdiler. TASS Ajansı tarafından ya- yınlanan açıklamaya göre şubat ayı içinde atmosfere girerek par- çalanacak olan uydunun bazı parçalan atmosferde yanmadan yeryüzüne düşecek. Açıklamada, uydunun düşü- şünün izlenmesine devam edile- ceği ve uydu parçalarının hangi ülke ya da ülkelere düşeceği ko- nusunda, düşme tarihinden bir gün önce Sovyet uzay merkezi- nin ilgili hükümetlere bilgi vere- ceği kaydedildi. PARİS-DAKAR YARIŞI — Bu yıl 13üncüsü yapüacak olan iinlii Paris-Dakar yanşına 406 yanşmacı katılıyor. Yanşma- nın favorilerinden Fransız Jean-Gilles Soupeaux, bu yıl ya- rışa Harley-Davidson marka motonı ile katüıyor. (Fotoğraf: AP) HABERLERIN DEVAMI OLAYLARIN Taşıt Alım Vergisi ARDINDAKl GERCEK (Baftarafı 1. Sayfada) tanyla ulaşabildik. Dünyamız, Paris Sozteşmesi ile Körfez krizi arasındaki çelişkiyi yaşamaktadır. Bir kez daha anlaşıldı ki zen- gin kuzey kuşağının kendi içinde banşa dönük durması gezegeni- mize yetmeyecek. Yoksul güneyin gerçekliğini de hesaba katmayan bir dünya banşı oianaksızdır, ku- rulacak yeni barış düzeninde, Üçüncü Dünyaya bakış açısı da belirlenmelidir. Bir varil ham pet~ rolün fıyatı üzerine çıkarılacak akaryakıt savaşının dünya boyut- larında tedirginlik yarattığı aşa- mada 1991'e giriyoruz Kendi için- de banşı ve silahsızianmayı sağ- layan "Zenginler Kulübü n nün kendi dışındakilere dönük tutu- munu gerek ekonomik gerek si- yasal açıdan tartışması zamanı gelmiştir. 1990 ytlı Türkiye açısından iç açıcı olaylarla yaşanmamıştır. • Siyasada Cumhurbaşkanı özal'm anayasa dtşına taşan ve Yneşruiyet sınırlannı zoriayan tu- tumu, ülkedeki istikrarsızlığa önemli bir boyut katmaktadır. 'Meclisin, hükümetin, Başbakan 1 ın ülke yönetiminde devre dışı bı- rakılması ve ANAP Parlamento Grubu'nun Cumhurbaşkanı özal'a gayri meşru yönetim yo- lunda destek vermesi, siyasal so- hınlan ağırlaştırmaktadır. 1991'de demokrasiye açılış yolunda bir adım büe atılamamıştır. Halkm yüzde 80'iyle karşu. iaılunduğu ANAP iktidan, bu yolu tıkamak- 'tadır. Ekonomide enflasyon orta- direği yok etmiştir. Işçi, memur, köylü, esnaf tedirgindir. Işçi ey- femleri ve grev dalgalan yeni yıla prerken ortalığı sarmıştır. Laik- liğe karşıt akımlar güç kazan- makta, terör ve anarşi büyük kentlerden doğuya kadar heryer- tie can almaktadır. ' Bütün bunlar yetmiyormuşgi- pi ANAPyönetimi Türkiye'yi sa- \>aşa doğru itiyor, siyasal iktidar Içeride sıkıştığı için kanlı bir dış şerüvenden medet umuyor. : Ülkemiz, Avrupa'daki barış sü- tecine katılacağına, Ortadoğu'da- ki savaş alanına hilmektedir. •; Tablo ne kadar karanlık olur- şa olsun, biz okurlarımızm yeni yılını kutluyor, 1991'de savaş teh- ikesinden uzak, banş içinde bir yaşam diliyoruz. • * • GDoğu'ya (Baftarafı 1. Sayfada) teri SSK hastanesinin yarından itibaren askeri hastane olarak hizrnet vermeye başlayacağını da söylediler. Askeri sevkıyat sürüyor Bu arada Güneydoğu'ya aske- ri sevkıyatın hızla sürdüğü bil- diriliyor. Hakkâri'nin Irak'la olan sınır kesimine günde 60 ka- dar askeri araç, asker ve silah ta- şınıyor. Gönderilen araçlardan ikisinde gaz maskesi bulunduğu öğrenildi. Önlemlerin özellikle Şemdinli, Çukurca ve Yükseko- va ilçelerinin sınır kesimlerinde yoğunlaştınldığı gözleniyor. Bu arada Hakkâri sınır kesimine çok sayıda ambulans gönderil- diği, 10 seyyar hastane kurulma- sı yolunda da talimat verildiği bildirildi. Sağhk Bakanhğı da Hakkâri Sağlık Müdürlüğü'ne bir faks geçerek, Hakkâri merkezde 100, Şemdinli, Yüksekova ve Çukur- ca ilçelerinde de 50'şer yataklı prefabrik hastaneler kurulması- ru istedi. TÜPRAŞ'ta stok Batman TÜPRAŞ Rafineri- si'ndeki petrol stoğunun saptan- ması için çalışmalann sürdüğü bildirildi. llk belirlemelere göre stoklarda altı ay yetecek düzey- de akaryakıt bulunduğunu belir- ten yetkililer, "Olası bir savaşta herhangi bir sıkıntının söz ko- nusu olmayaeağını" söylediler. Havaalanında önlem Batman Havaalanı çevresinde güvenlik önlemleri de arttırıldı. Tesislerin korunması için hava- alanı çevresine Rapier füzeleri yerleştirileceği öğrenildi. Markatar Şaran, Serçe, Renauit Gruöu ' Ford Tauius 1 6, Doğan. Kartal Ford Taunus 2.0, Tempra. Renault-21 Me'cedes-190. Mazöa Toyota-Corona, Mercedes 200-300 Jaguar. Mercedes-500 Caditfac. Btazer 1y»5 fTl) 1.710.000 2.850.000 4.275.000 5 700.000 11.970.000 17 100.000 20.520.000 2-3 ya« (TL) 1.140.000 1 995 000 2.992.500 3 990 000 8.550.000 11 970.000 15.390.000 4-5 m (TL) , 855.000 1 425.000 2.137.500 2 850 000 5.985.000 8 550 000 11.115.000 6-8 yaş (TL) 570.000 855 000 1.282.500 1 710.000 3.847.500 5 557 500 7.695.000 9-11 yaş (TL) 427.500 712 500 712.500 1 068 750 1.995.000 2 850 000 3.420.000 Erdem de savaşa ^hayır' dedi Taşıta yeni yıl bindirmesi (Baştarafı 1. Sayfada) vergileri 336 bin liraya, 1201-1600 kilo arasındaki oto- mobillerin vergileri de 560 bin liraya yükseltildi. Bu yaş gru- bundaki otomobillerden ağırlı- ğı 1601-1800 kilo arasındakile- rin vergisi 1 milyon 120 bin li- ra, 1801 kilo ve üzerindeki oto- mobillerin vergisi de 2 milyon 240 bin lira olarak belirlendi. 7-15 yaş grubuna giren oto- mobi1lerin taşıt vergileri 112 bin lira ile 1 milyon 120 bin liraya yükseltilirken, 16 ve daha bü- yük yaştaki otomobillerin ver- gileri de 28 bin lira ile 280 bin lira arasında belirlendi. Mini- büsler için 84 bin lira ile 252 bin lira arasında, otobüsler için oturma yeri sayısına göre 168 bin lira ile 1 milyon 8 bin lira arasında Taşıt Vergisi uygulana- cak. Kamyon, kamyonet, çeki- ci ve benzerleri için de istiap 22 milyar heyecanı haddinp göre 84 bin lira ile 1 milyon 260 bin lira arasında ver- gi alınacak. Özel amaçla kullanılan yat, kotra ve her türlü motorlu tek- nelerin taşıt vergileri de motor gücüne göre 3500 lira ile 50 bin 750 lira arasında, uçak ve heli- kopterlerin vergileri de kalkış ağırlıklanna göre 600 bin lira ile 10 milyon lira arasında de- ğişiyor. Bakanlar Kurulu, 11 yaşın üzerindeki otomobillerin alım satımını ise Taşıt Alım Vergisi'nden muaf tuttu. Motorlu Taşıtlar Vergisi Markalar Şahin, Serçe, Renauit grubu Ford Taunus 1.6. Doğan, Kartal Ford Taunus 2.0, Tempra, Renauft-21 Mercedes-190, Mazca Toyota-Cofona, Jaguar. Mercedes-500 Cadtac, Blazar / 1-6 mrn.) 224.000 336.000 504.000 672 000 1.680.000 3 360 000 6.720.000 7-15 »a*(Tl) 112.000 168 000 252000 252 000 560.000 • -20 000 2.240.000 16 ve daha yukan ya? (TL) 28.000 42.000 42.000 42 000 70.000 140 000 280.000 (Baftarafı 1. Sayfada) bekleniyor. Milli Piyango îda- resi Genel Müdürü tlhan Kiis- menoglu, 22 milyar talihlisine bu parayı "kendisine, ailesine ve devlete yararlı olacak sekil- de, bir yatırım paketi oluştura- rak" değerlendirmesi önerisin- de bulunurken talihlinin isteği- ne göre hem 22 milyarm, hem de 22 kilogram külçe altının he- men nakit olarak ödenebileceği- ni söyledi. Bankalar da şimdi- den 22 milyar talihlisinin peşi- ne düştüler. Yılbaşı özel çekilişinde ikra- miye kazanan biletler, bugün sa- at 08.00'den itibaren genel mü- dürlük binasındaki çekiliş salo- nu ile akşam da Ankara Hilton Oteli'nde yapılacak çekilişlerle belirlenecek. Saat 21.00'den iti- baren Hilton'da düzenlenecek özel program eşliğinde yapıla- cak çekilişte, iki adet amorti, 1 adet 22 kilogram külçe altın ile yılın flaş ikramiyesi 22 milyar sahiplerini bulacak. Uğur Bö- cekleri Zeki ve Yalçın'tn suna- cakları programa, Türk halk müziği sanatçısı Emine Koç ile assolist olarak da Türk Sanat Müziği sanatçısı NaJan Altınörs katılacaklar. TRT tarafından da yılbaşı özel programı içinde banttan ya- yımlanacak olan bu çekilişte, 22 milyarın talihlisini belirleyecek çekilişi kimin yapacağı merak konusu oldu. Genel Müdür Küsmenoğlu, henüz bu ismi be- lirlemediklerini, programın ko- nuklanndan birinin bu çekilişi yapabileceğini belirtti. Küsme- noğlu, "Cumhurbaşkanı ya da eşi bu çekilişi yapabilir mi?" so- rusuna, "Henüz böyle bir geliş- me yok" yanıtını verirken geç- tiğimiz yıl 15 milyar liralık bü- yük ikramiyenin çekilişini Ma- liye ve Gümrük Bakanhğı Müs- teşarı Biltekin Özdemir'in, lüks otomobilin çekilişini de kendi- sinin yaptığını anımsattı. Genel müdürlükteki çekilişte ise kü- çükten büyüğe doğru talihliler belirlenecek. Rekor bilet satışı Küsmenoğlu, bilet satışlannın da beklenen düzeyde gerçekleş- tiğini söyledl Bastırılan 480 mil- yar lira tutarındaki 23 milyon biletten, 21 milyon 800 bininin 29 aralık akşamı itibarıyla satıl- dığını, satılan bu biletlerin pa- rasal değerinin 445 milyar lira olduğunu belirtti. Küsmenoğlu, bu miktarın yüzde 93 olduğunu, bu akşama kadar bu oranın yüz- de 95'e yükselmesinin ve satılan biletlerin sayısının 2? milyara, parasal değerinin de 450 milya- ra ulaşmasın] beklediklerini, bu- nun da tahminlerini gerçekleş- tirmiş olacağını soyledi. Toplam 292 milyar lira ikra- miyenin dağıtılacağı bu çekiliş- te, 22 milyar ve 22 kilogram kül- çe altının yanı sıra 22 kişiye bi- rer milyar, 22 kişiye 5OO'er mil- yon lira, yine 22 kişiye de birer kilogram külçe altın ikramiye olarak dağıtılacak. Çekilişte ay- nca, dördü lüks olmak üzere toplam 222 adet de yerli ve ya- İ l f e K bulundu. Bu paranın nasıl kul- lanılacağım, talihlinin çok daha iyi bileceğini, zaten bu tür ko- noğlu, 22 milyar ile 22 kilogram külçe altının tam bilete çıkabi- leceği gibi, yarım ve çeyrek bi- letlere de çıkabileceğini, ancak dört lüks otomobilin de arala- nnda bulunduğu toplam 22 oto- mobilin ise tam biletlere isabet edeceğini kaydetti. Dağıtılacak 222 otomobilin markaları ve hangi bilete isabet edecekleri şöyle: Tam bilete: 2 adet Mercedes 200E 1991 model metalik, 2 adet BMW A 5.18 İK HA 11 1991 model metalik, 9 adet Opel Vectra 1.8 GbK 1991 model, 9 adet Renault-21 1991 model (opak renk). Yarım bilete: 16 adet Renault-11 TXE Flash 1991 mo- del (opak renk), 16 adet Ford Taunus 2.0 GTS 1991 model, 14 adet Honda Civic Sedan düz vi- tes 1991 model, 14 adet Mazda 323 1.6 Sedan GL X M 5 1991 Model, 8 adet Doğan L 1991 model. Çeyrek bilete: 40 adet Renault-9 GTS Broadway 1991 model (opak renk), 16 adet Renault-12 Toros SW 1Ç0I Mo- del (opak renk), 12 adet Renault-12 Toros binek 1991 model (opak renk), 40 adet Kar- tal 5 vites 1991 model, 24 adet Şahin 1991 model. Yatırım paketi önerisi Genel Müdür Küsmenoğlu, 22 milyar talihlisine bu "bir ser- vet değerindeki" parayı kendisi- ne, ailesine ve devlete yararh hiz- metlerde kullanması önerisinde bulunduğunu da anımsatan Küsmenoğlu, "Akla ilk olarak mevduata mı altına mı yatırıma mı yönelinebilir soruları geliyor. Benim önerim, her üçüne de yö- nelerek bir yatırım paketi oluş- turmak olur. Ancak sadece bir öneri benimki" dedi. Küsme- noğlu, bir soru üzerine de ken- disinin bilet almadığını, "genel- de zaten hiç almadığını" belirt- ti. Küsmenoğlu, ailesinden de yalnız eşinin işyerindeki arka- daşları ile ortak bir bilet aldık- larını bildirdi. Küsmenoğlu, "neden bilet almadıgı" sorusu- na da "Spekülasyonlara yol açabilir" yanıtını verdi. Bu arada bankacıların da 22 milyar talihlisinin peşine şimdi- den düştükleri bildirildi. Vakıf- lar Bankası, bu talihli ile ilk te- ması kuracak personeline üç maaş ikramiye ödenmesine ka- rar verdi. Genel Müdür İsmet Alver, geçen yıl ve önceki yıl pi- yango talihlileriyle ilk teması kendilerinin kurduğunu, Loto ve Toto talihlilerini bulma konu- sunda da iddialı olduklarını sa- vunarak "15 gün önce genelge- sini yayımladık. Yılbaşı özel çe- kilişinde en büyük ikramiyeyi kazanan ile ilk teması kuran personele üç maaş tutannda ik- ramiye vereceğiz. Diğer banka- cılar yılbaşı eğlencelerine devam ederken bizim şube müdürleri, ikramiyenin kendi bölgelerine çıkması halinde. o anda araştır- malarına başlayacaklar. Her mahallenin muhtarı ve ileri ge- lenleriyle herkes irtibat halinde" diye konuştu. ABD'nin Ozal'a bakışı (Baştarafı 1. Sayfada) dagılımı" diyorlar. Yani kamu- oyunda, muhalefette, Özal'a karşı gerek Körfez krizi kapsa- mında gerekse genel olarak ar- tan tepkilerin, parlamento arit- metiği bakımından fazla anlamı bulunmadığı görüşündeler. Amerikan yönetiminde olan bir görevliye tepkileri nasıl algıladı- ğını sorduğumuzda şu yanıtı ve- riyor: "Eğer Türkiye'de demokrasi var ise Özal'a tepki gösterenlere 'Parlamentoda kaç oyunuz var' diye sormak yeterli olur. Yok, eğer 'Biz başkanlan oy gücün- den başka yöntemlerle de ikti- dardan uzaklaştırınz, bu yön- temlere karşı çıkmayız' diyorlar- sa, bu demokrasi anlayışla ilgili bir konu oldugundan benim yo- rumum yersiz olur." Yonetımde olanlar gelişmeleri böyle değerlendirseler bile Cum- harbaşkanı Özal'ın "Lame Duck" olduğu görüşüne büyük ölçude itiraz etmiyorlar. Bu, ye- ni bir gelişme. Çunku bundan iki ay once kimse Özal için Was- hingtorı'da bu deyişi kullanmı- yordu. Körfez ile ilgili önemli bir görevde bulunan bir askeri yet- kili, Özal'm Türk Silahlı Kuvvet- leri'ne ilişkin politikaları için "Kendi ayağına ateş ediyor" di- ye konuşuyor. Aynı yetkili diğer yandan da "İç çalkantılar gü- venlik politikalannı etkileme- melidir" diyerek duygularım ifa- de ediyor. NVashington'da Cumhurbaş- kanı Özal'm siyasi geleceği ile lngiltere eski Başbakanı Thatc- her'ınki arasında da paralellik- ler kuruluyor: "Her iki lider de ülkeleri için çok önemli şeyler yaptı. ama iktidarda gecen 10 yıl insanlan yıpratır, halk yeni yüz- ler ister ve bu doğaldır. Anlaşı- lan Özal'ın Üzerindeki 'son kul- lanma tarihinin' süresi sona erdi" deniyor. ABD yönetim çevrelerinde Özal için kullanılan bir başka benzetme de onun "Türkiye'nin Pepin"i olduğu yönünde. Gerçi bu benzetmede espri yapmak duygusu ağır basıyor. ancak "derinlerdeki" havayı yansıtma- sı açısından bu benzetme not et- meye değer. Pepinler Fransa'da (Baftarafı 1. Sayfada) devlet yönetimine hâkim güçler- ce korunup, geliştirilecek bir sis- tem olduğunu da anımsatarak, "Devlete hâkim olan veya hâ- kim olduğunu düşünen giiçler, meseleleri yalnız kendilerinin çözebileceği fikrini vatandaşla- ra benimsetmeye çalışmamalı- dırlar. Bu tür davranışlann mil- letin demokrasiye olan inanç ve güvenini zedelediği lartışıla- maz" diyen Erdem, bunun geç- mişte örneklerine rastlamanın da mümkün olduğunu kaydet- ti. Bu nedenle siyasi istikrapn teminatı olan demokrasinin ko- runma ve geliştirilmesi için ilgi- ü tüm kişi ve kuruluşların üzer- lerine düşen görevleri eksiksiz yerine getirmeleri gerektiğini de belirten Erdem, "tleri demok- ratik devlet ve toplum düzenle- rinde yerleşmiş olan kendi ken- dini eleştirebilmek, karşıt görüş- leri sabırla dinleyip tahammül edebilmek, hoşgörü, uzlaşma, diyalog gibi demokrasi kiiltürii- nü oluşturan geleneklerin ü'lke- mizde de yerleştirilmesi, çoğul- cu paıiamenter demokrasimizin sağlıklı gelişip istikrara kavuş- ması bakımından zorunludur" değerlendirmesini yaptı. Sosyal ve ekonomik şartların iyileştirilmediği ortamlarda de- mokrasinin varlığı ve gelişmesi- nin düşünülemeyeceğini de kay- deden Erdem, demokrasiye ve cumhuriyeti oluşturan ilkelere sahip çıkılması gerektiğini de belirterek "Anayasamıza göre egemenliğin kullanımında pay sahibi kılınmış olan yasama, yıi- rütme ve yargı organları, görev ve yetkilerine lıassasiyeUe ve ku>- kançlıkla sahip çıkmalıdır. Bu yetkileri birbirine veya anayasa- da ver alan müesseselere devret- meleri veya kullandırmaları ha- talıdır. Bu gibi yanlış ve demok- rasinin işleyişini engeUeyecek ta- vır ve davraruşlara TBMM'nin her ne pahasına olursa olsun Ozal (Baftarafı 1. Sayfada) desteğine sahip olduğunu belirt- tikten sonra, Özal'ın bir savaş seçeneğini benimsemesinde baş- ka nedenler de olabileceğini sa- vundu ve "Halen 100 bin kişi- lik bir askeri kuvvet, Güneydo- ğu Anadolu'da etnik Kiirt ayak- lanmasını kontrol etmeye çalı- şırken 150 bin maden ve otomo- tiv işçisinin grevlerini kontrol et- mek için daha ince bir taktik uy- gulamak gerekecektir" dedi. Gazetede, Başbakan Yıldırım Akbulut'un, "Savaş durumu olduğunu söylediğimiz an greve izin veremeyiz" şeklindeki söz- leri de aktarıldı. Irak'm Türkiye'ye olası bir sal- dırısı durumunda "Türkiye, kendini şiddetle savunacaktır" diye yazan gazete, "Özal, baş- ka silahlı çatışmalar karşısında da herhalde ülkeyi, kendi ile bir- likte harekete zoriayabilecektir" değerlendirmesinde bulundu ve bir Batılı diplomatın ise "Şim- di eğer Özal herkesi cennete gö- türeceğini vaat etse, çogu kim- se ilke olarak kendisine hayır diyecektir" şeklinde konuştuğu- nu da dikkati çekti. 150 yıl hüküm sürmüş, ama ik- tidar olamamış bir hanedan. Acnak Pepinlerin ilki olan Charles MarteU'in kral oluş yön- temi "Pepin" adını, bu yönte- min özelliği nedeniyle tarihe ge- çiriyor. Çünkü Martell, veliaht olarak doğduğu için değil, nazır olarak girdiği sarayda çeşitli tak- tikleri başarıyla uyguladığı için kral oluyor. Dolayısıyla "Pepin" ismi İngilizce dilinde, bir biçim- de iktidara sızmayı anlatmak için kullanılıyor. Özal'ın da "Sa- ray nazırı olarak Türkiye'de iş- başına geldiği, sonunda kral ol- duğu, şimdi bununla da yetin- meyip Suudi Arabistan'a asker yollamak istedigi, çünkü son amacının Suudi Arabistan Kra- lı olmak olduğu" gibi şakalar yönetim koridorlarında duyulu- yor. Ancak bütün bunlar ciddi olarak tartışılan ya da ciddiye alınan analizler değil. Ama boy- le esprilerin, bir VVashington de- yişiyle "dağıtıma girmiş olması" ABD'den Türkiye'ye bakış ko- nusunda bazı ipuçları veriyor. karşı çıkması şarttır" dedi. Başbakan Yıldınm Akbulul, yeni yıl mesajında 1983'ten bu yana devam eden ANAP ikti- darları döneminde Türkiye'nin çehresinin baştan aşağı değişti- rildiğini ve yepyeni bir Türkiye yaratıldığını savundu. Türkiye'- nin Avrupa'run en güçlü devlet- lerinden biri olma noktasına hızla ulaştığını kaydeden Akbu- lut, "2000'li yıllarda Türkiye, kunıcusu Atatürk'ün hedefini gerçekleştirmiş olmanın sınırsız onunınu duyacaktır" dedi. Evren'den değerlendirme . Türkiye'nin 7'nci Cumhur- başkanı Kenan Evren, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüse- yin'in geri adım atmaması ya da katı tutumunda ısrar etmesi du- rumunda, 1991 yılında büyük bir olasılıkla Körfez'de savaşın başlayabileceğini ve ABD'nin, savaşa kararlı olduğunu söyle- di. Kenan Evren, ANKA'ya yaptığı açıklamada Türkiye için 1991 yılına ilişkin beklentilerini dile getirirken de 'İnşallah, 1991'de 199O'ı aramayız" dedi. Açıklamaları ile basında ve kamuoyunda adından en çok sözettiren hukukçu, Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Yekta Güngör Özden, l990'ı UBA'ya değerlendirdi. Bu yılın değişik kesimlerin, değişik beklenti ve özlemleriyle geçtiğini belirten Özden, "Özellikle hukuk devleti ve insan hak ve özgürlükleri ko- nusunda kimi çelişkilerin yaşan- dıgı ülkemizde genelde herkesi Yılbaşı telaşı (Baftarafı 1. Sayfada) Ayvalık, Çeşme, Kuşadası, Kaş, Kalkan gibi turizm merkezlerin- deki otel ve moteller büyük oranda doldu. Turistik tesisler- de yılbaşı için özel programlar hazırlandı. Politikacıların büyük bir bö- lümü de yılbaşını Ankara dışın- da geçirmeyi yeğlediler. Cum- hurbaşkanı Turgul Özal ise yıl- başını eşiyle birlikte Ankara'da Köşk'te gecirecek. Başbakan Yü- dırun Akbulut eşi, kızı ve dama- dıyla yeni yıla Abant'ta girecek. ŞHP Genel Başkanı Erdal tnönü eşiyle birlikte Gölcük'te Orman Genel Müdûrlüğü'ne ait bir tesiste, DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel ise her yıl ol- duğu gibi eşiyle birlikte Anka- ra Güniz Sokak'taki evinde, DSP Genel Başkanı Bülent Ece- vit Ankara Or-An Sitesi'ndeki evinde, RP Genel Başkanı Nec- mettin Erbakan Antalya'da, TBMM Başkanı Kaya Erdem de Uludağ'da yeni yıla girecekler. Bakanlar Işın Çelebi, Kemal Akkaya, tmren Aykut ve Halil Şıvgın Akbulut'un yanında Abant'ta yılbaşını geçirmeye ha- zırlanırken Ulaştırma Bakanı Cengiz Tuncer, Turizm Bakanı tlhan Aküzüm ve Devlet bakan- ları Cemil Çiçek ve Kamran tnan Antalya'ya, Devlet Bakanı Mehmet Yazar, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Gençlik ve Spor Bakanı İsmet Özarslan Kayseri Erciyes tesislerine, Dev- let Bakanı İbrahim Özdemir ile Maliye ve Gümrük Bakanı Ad- nan Kahveci İstanbul'a, Deviet Bakanı Hüsamettin Örüç, Ba- yındırlık ve Iskân Bakanı Cen- giz Altınkaya Bursa'ya gittiler. Devlet Bakanı Mehmet Keçeci- ler ise yeni yıla Ankara'daki evinde girecek. Öte yandan, başkent kordip- lomatiği yeni yıla tedirgin giri- yor. Daha önceki yıllarda ço- ğunlukla kendi ulkelerine ya da tatil beldelerine akın eden elçi- lik görevlileri Körfez krizi nede- niyle Ankara'yı tümüyle boşalt- madı. Başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin büyükelçileri olası gelişmelere karşı Ankara'- da kalmayı yeğlediler. RP'nin yaklaşımı RP Edirne İl Başkanı Musta- fa İriş, RP uyelerini yılbaşını kutlamamaya çağırarak "Yılbaşı bize göre hiçbir ifade etmiyor" dedi. 1 ocağın sadece takvim yı- lının ilk günu olarak değerlen- dirilmesi gerektiğini belirten Iriş, "Yılbaşı kutlaması olarak yuttu- rulmak istenen şey aslında bir kültür islilasının sonucudur. İn- saolanmız neredeyse kurban Bayramı'nda koyun alır gibi hin- di alıyor. Ama yılbaşı bizce hiç- bir şe> ifade etmiyor. Üyelerimi- doyuracak biçimde yeni düzen- lemelerin yapılması, aykırılıkla- nn giderümesi, böyleiikle yakın- malara tamamen son verilmese bile azaltılması yeni >ıl için en büyük umut kaynağı olacakbr" dedi. Özden, UBA aracılığıyla yayımladığı yeni yıl mesajında, Türk halkının barış, sağlık ve mutluluk içinde 1991'i yaşama- sını ve gelecek yıllara toplumsal dayanışma ve devlet gücü yö- nünden çok daha çağdaş ola- naklarla en iyi düzeyde çıkma- sını beklediğini söyledi. Anaya- sa Mahkemesi olarak diğer ül- kelerdeki Anayasa Mahkemeleri ve anayasa yargısı yapan diğer yargı organlanna göre daha faz- la iş yükü altında olduklarını belirten Özden, "Bu da Türki- ye'deki hukuksal düzenlemenin niteligine ve uygulama biçimine baglıdır. Yükümüz oldukça agır olmasına ragmen bana göre ol- dukça başarılı bir yıl geçirdik" dedi. SHP'lılerden mesaj SHP Genel Sekreter Yardım- cıları Yiğit Gülöksüz ve Ertuğ- nıl Günay, 1991 yılının, Türki- ye'nin "yenileşme, gelişme, demokratikleşme" hedeflerine ulaşma yoluna müjdeli bir baş- langıç yılı olmasını dilediler. Gülöksüz ve Günay, düzenle- dikleri basın toplantısıyla yurt- taşların yeni yılını kutladılar. Yeni yılın Türkiye'yi ve dünya- yı savaşsız ve sömürüsüz bir in- sanhk düzenine ulaştırmasını di- lediklerini kaydeden Gülöksüz ve Günay, Türkiye'nin 1991'e özlemler ve taleplerle gir- zin bizce anlamı olmayan bir şe- yi kutlamaması doğru olacaktır" dedi. Açık göriiş Yılbaşı dolayısıyla cezaevle- rinde iki günlük açık görüşe izin verildi. Ancak açık görüşlerin koğuşlar yerine küçük bölüm- lerde yapılacağı öğrenildi. Bazı cezaevlerinde bu durum tutuk- lu ve hükümlülerce protesto edildi. Bursa Özel Tip Ceza- evi'nde tutuklu ve hükümlüler açık görüşlerin koğuşlarda ya- pılmamasını protesto amacıyla 4 gündür yemeklerini almıyor- lar. Görüş günü de istekleri ka- bul edilmezse, koğuşlardan çık- mayacakları öğrenildi. İnsan Hakları Derneği Şube Başkanı Muzaffer tlhan Erdost, yeni yıl nedeniyle cezaevlerinde yapılması kararlaştırılan açık görüşlerin, Adalet Bakanlığı'n- ca geniş ölçüde kısıtlanmasının,' açık görüş ve yılbaşı anlayışına aykırı olduğunu söyledi. Erdost, açık görüş kısıtlama- larının kaldırılmasını isteyerek yeni yılın içeridekilerin genel af- fa hazırlandığı, sevgi ve dostlu- diğini, SHP'nin de bunun siya- sal önderliğini, kendini sürekli yenileyerek yapma yolunda ol- duğunu bıldirdiler. tki genel sekreter yardımcısı gereken ya- pısal değişmelerin, yeni bir se- çim sonucu oluşacak demokra- tik ve halkın iradesini yansıttı- ğı için güçlü bir parlamentonun yapacağı yeni bir anayasa ile te- mellendirilmesi gerektiğini vur- guladılar. Istanbul Büyük'şehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, 1990'm Türkiye için kayıp bir yıl olduğunu belirterek, "Yıllar- dır özlemini çektiğimiz demok- rasiyi ülkemizde hâlâ yerli yeri- ne oturtamadık" dedi. Sözen, dün yayımladığı yeni- yıl mesajında, 1990yüındadün- yada büyük değişiklikler oldu- ğuna işaret ederek, bu gelişme- lerin yeni yıldâ da devam ede- ceğini söyledi. Sözen yeni yıl mesajında şunları kaydetti: "İnsan haklan açısından, öz- gürliik açısından dünyada gö- rüp imrendiğimiz düzeye hâlâ gelemedik. Halkımızın karşı çıkmasına ragmen ülkemiz her gün savaşın eşigine gidiyor. Halkın yaşadığı ağır ekonomik sıkıntılar ve adaletsiz gelir dagı- hmı, sonunda büyük boyutlu iş- çi eylemlerinin kaynağı oluyor. Başta tüm emekçiler, halkımız çıkış yolları aramaktadır." Mustafa Kemal Derneği Ge- nel Başkanı Kâmran Baran, "Yeni yılda Atatürkçü egitime dönülerek dinin siyasete alet edilmesine bir an önce son verü- meU" dedi. ğun egemen olacağı bir yıl ol- malısını diledi. Tatil günleri Cumartesi günü başlayan ve hükümetin pazartesi gününü de eklemesiyle çarşamba gününe kadar 4 tam gün tatil yapan yurttaşlar, yeni yılın ilk günü da- hil 1991'de toplam 115 gün tatil yapacaklar. 1991'in tatil günlerinin 11 gü- nü resmi, 104 günü de hafta sonlanndan oluşuyor. Salı gü- nüne denk gelen Ramazan Bay- ramı, pazartesi gününün yarım günlük tatil olması, cumartesi ve pazarın da eklenmesiyle birlik- te, 6 günlük bir tatile çıkacak. Pazar gününe denk gelen Kur- ban Bayramı da cumartesi günü ile birlikte 5 günlük bir tatile dö- nüşecek. 1991'in resmi tatil günleri, şu tarihlerde olacak: Yılbaşj: 1 ocak, Ulusal Ege- menlik ve Çocuk Bayramı: 23 Nisan, Ramazan Bayramı: 16-17-18 nisan, Gençlik ve Spor Bayramı: 19 Mayıs, Kurban Bayramı: 23-24-25-26 haziran, Zafer Bayramı: 30 Ağustos, Cumhuriyet Bayramı: 29 Ekim. Arabesk opera (Baştarafı 1. Sayfada) orkestra şefi Selman Ada "Ad- lannı bilmediğimiz bazı kötü ni- yetli kişiler yapıta saygısızca atıfta bulunmuş. Opera alanın- da en güzel örneklerden biri. Yapıt bir uzay gemisi. Fırladı ve ilerliyor" dedi. Selman Ada'nın yapıtının librettosunu yazan Ta- nk Günersel ise "Ali Baba ve Kırk Haramiler"in fantastik ve komik bir Türk operası olduğu- nu belirterek, "Bu, Türk müzi- ğinin zenginliğine sahip çıkan bir opera. Yapıtın kapsamında arabeskle dalga geçen 15 sani- yelik bir bölüm var. Ama ara- besk esinli bir çalışma olduğu- na ihtimal verilemez" dedi. Genel Müdür Gömurgen'in açıklamasına göre, "Öylesine Bir Dinleti" adlı gösterinin Türk operasından örnekler bö- lümünde "Ali Baba ve Kırk Haramiler" operasından "Ha- ramibaşımn Aryası" sahnelen- di. Bu bölümu izleyen bazı mü- zik adamlan ve opera sanatçı- ları, ocak ayında sahnelenmeye başlanacak yapıtın "arabesk esinli" olduğu yolunda Gömür- gen'i uyardılar. Bu yüzden so- listlerin provalardaki söyleyiş biçimlerini özellikle izlediğini vurgulayan Gömürgen şunları söyledi: "Ha/ırlıkları de\anı eden eserden bir bölümu ko«muşlar. İzleyen dostlarım bunun ara- besk olduğunu söylediler. Ça- ğırdık sahneye koyanı, bütün solist arkadaşlan izledik. Bu işi bitirdim. AJIah'a çok şükür, ku- lağım var. İddialar parçanın söylenişinden kaynaklanıyor." Operada da balede olduğu gi- bi geleneksel müzik kalıpların- dan yararlanarak güncel yapıt- lar hazırlamayı amaçladıklaruıı söyleyen Gömürgen, "Baştan beri söylediğim bir şey var. Üze- rimizde devlet titri var. Ona la- yık çahşmalar yapmak zorunda- yız. O tip müzik bizim jannmız değil. Ancak eserin makamsal bir yapısı var. Arkadaşlanmız buna uygun olarak söylüyor- lar" dedi. Bu arada makamsal bir mü- ziğin yorumunda makamın ge- rektirdiği ses kaydırmalan ya da o partisyona bağlı kalarak par- tisyonun gereklerinin yapılabi- leceğini belirten Gömürgen, şu açıklamayı yaptı: "Bu ikisi arasındaki farkı bozduğunuz zaman bir kayma olabilir. Bu da yanlış anlaşıla- bilir. Ama bizim amacımız ara- beski devlet sahnesine çıkarmak olamaz. Ben eserin çok begeni- leceğine inanıyorum." Ankara Devlet Opera ve Ba- lesi sanatçılan tarafından ger- çekleştirilen "Ali Baba ve Kırk Haramiler" operasının prömi- yeri 21 ocak akşamı yapılacak. Yapıt, Murat Göksu tarafından sahneye konuluyor. Dekor ve kostümleri ise Savaş Camgöz hazırlıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle