Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31 ARALIK 1990
1991 'E GİRERKEN TEKSTİL
EKONOMİ CUMHURİYET/13
Sağlık
hizmetiııe zanı
• ANKARA (UBA) —
Türk Tabipler Birliği, illere
göre özel hekimlerin
muayene, tedavi ve ameliyat
ücretlerini yeniden belirledi.
İllere göre doktor tedavi,
ameliyat ve muayene
ücretlerine 1 Ocak 1991'den
geçerli olmak üzere yüzde
35 ile yüzde 160 arasında
zam yapıldı. Uzman
hekimin vizite ücreti yeni
zamla Ankara'da 58 bin
800 liraya çıkarken
tstanbul'da vizite ücreti 60
bin 200 lira, Izmir'de de 63
bin lira oldu.
Gümrük
birligine dogru
• ANKARA (ANKA) —
Avrupa Topluluğu'na karşı
gümrük vergisi ile eş etkili
vergilerde yapılması
gerekirken Türkiye
tarafından ertelenen vergi
indirimlerinin bir kısmı
1991 yılında uygulanacak.
Bakanlar Kurulu kararına
göre kattna protokol
uyannca 12 yıllık listede
1981 yıünda yapılması
öngörükn, ancak ertelenen
yüzde 10 oranındaki
indirim 1 Ocak 1991'de
gerçekleştirilecek. Bu
indirimle, 12 yıllık liste
kapsamında gerçekleştirilen
toplam indirim yüzde 60'a
ulaşacak.
Defter tutnıa
hadleri
• ANKARA (UBA) —
Vergi Usül Yasası'nda
yapılan bir düzenleme ile
mükelleflerin defter tutma
bakımından sınıflan
yeniden belirlendi. Emtia
ticareti ile uğraşanlann
işletme hesabına göre defter
tutma haddini belirleyen
alış tutan 200 milyon
liradan 300 milyon liraya,
240 milyon liralık satış
tutarı da 360 milyon liraya
çıkanldı.
\feniçeltek'te
faciaya kdpayı
• MERZİFON (AA) —
Amasya'nın Merzifon ilcesi
Yeniçeltek Kömür
tşletmesi'nde yeni bir grizu
faciası, can kaybı ve
patlama olmadan önlendi.
Yeniçeltek Kömür
tşletmesi'nin 26. ayak
bölümünde çalışan işçiler,
önceki akşam saat 19.30
sıralarında ocakta
karbonmonoksit gazının
yükselmesi üzerine hızla
bulunduklan yerden
uzaklaştılar.
Mevdııat
nııınzam
karşılıklan
• ANKARA (AA) —
Merkez Bankası'nın dünkü
Resmi Gazete'de
yayunlanan tebliği ile
munzam karşıhk oranlan
kademeli olarak vadesiz ve
bir ay vadeli mevduata
yüzde 17.50'ye, 3 ay ve 1 yıl
vadeli medvuatta ise yüzde
8.25'e çeküecek. Tebliğe
göre bankaların yabancı
para cinsinden mevduatta
ayıracaklan munzam
karşılıkların Türk lirası
olarak yatırılan kısmı için
de söz konusu oranlar
kademeli olarak vadesiz ve
bir ay vadeli mevduatta
yüzde 6.50, 1 aydan fazla
vadeli mevduatta ise yüzde
° 1.50'ye yükseltilecek.
labancı
mallarda
bandrol
• ANKARA (UBA) —
Bakanlar Kurulu yurt-
dışında ticari ithalat dışında
yolcu beraberinde
getirilecek renkli-siyah-
beyaz televizyon, radyo,
video ve birleşik cihazlarla
radyo-televizyon yayınlarını
almaya yarayan her türlü
cihaz için alınacak bandrol
ücretlerini yeniden belirledi.
Bakanlar Kurulu kararına
göre renkli televizyonlarda
ekran boylanna göre 80-120
mark karşılığı Türk lirası,
siyah-beyaz televizyonlarda
30-45 mark karşılığı Türk
lirası, radyo ve pikaplarda
30-50 mark karşılığı Türk
lirası, video ve birleşik
cihazlarda 250-300 mark
karşılığı Türk lirası bandrol
Ücreti alınacak.
Tfeni hisse
seneüeri
• ANKARA (UBA) —
Sermaye Piyasası Kurulu
hafta içinde 10 kuruluşun
106 milyar 110 milyon
liralık hisse senedi ihracını
onayladı. Pınar Süt'ün 15
miyar liralık tahvil ihracını
da onaylayan Sermaye
Piyasası Kurulu, Lever
temizlik maddeleri
fırmasının 22 milyar,
ÇBS'nin de 5 milyar liralık
finansman bonosu ihracını
kabul etti.
Tekstilkendiniyenileyecek
thracatm gözbebeği
sayılan tekstil
sektörünün Batı'ya
yetişebilmesi için 5-6
milyar dolarlık
teknolojik yenileme
yatırımı yapması
gerekiyor. Japonya'dan
alınan 400 milyon
dolarhkkrediyleABD
Eximbankı'ndan
alınması planlanan 1
milyar dolarhk
kredinin bu amaçla
kullanılması
bekleniyor.
Tekstil sektörü panoraması (milyon Tü
ESİN SUNGUR
Ihracatın lokomotifi olan
tekstil sektörü 1991 yüını yeni-
leme ve modernizasyona ayırdı.
Uzakdogu'dan yapılan ithalatın
dokuma ve hazır giyim arasın-
da yarattığı çatışmayı büyük öl-
çtide çözen sektör, yeni yüda teş-
vik ve dış kredi kullanımı ile tek-
noloji yenilemesini ön planda
tutacak.
Dokuma sektörünün 1989'da
girdiği bunalımın ağırlaştığı
1990 yılında tekstilde en çok tar-
tışılan, konu antidamping
uygulamalan oldu. Dokumada-
ki bunalıma karşıhk 90'da âde-
ta altın yılını yaşayan hazır gi-
yim sektörünün Hindistan ve
Pakistan'dan ucuz hammadde
ithal etmesi sektörde antidam-
ping tartışmalannı başlattı. Do-
Malar
—Pan*
—fisknaa
• Pamuk ipiiğî
• Pamukiu dokuma
1
•YönıpHöi
• Yûniû öokuma
• Suni.Sen.ipek ipligf
• Sum 3en.ip.Doku.
• Kord bezi
• Keten Ken.JütS.ip.
• Ket.Ken.J.S.Dok.
• Elhahsı
• Makine halıst
• Tafl.Kece.KiNm
• Örme eşya
• DSerteri
• İhraç edifen spiik
—•Hazv stfyfsi
Tapfea
UttttH
1.143.450
1.528.920
1.162.960
610.080
928.984
375.342
361.422
225000
16.758
418
398.875
332.232
274.794
1.431.449
210.658
406.737
3.324.510
10 651.489
1.143.450
1.594.664
1.658.697
631.160
964.600
397.573
373.935
260.000
17.052
450
429.370
356.400
289.497
1.505.152
225 850
473666
3580.972
11 262.039
teatat
1İM
177.531
135.876
53.661
28134
8.531
24.644
80.742
25
22.071
6.845
1.605
1.187
15.446
6.234
105.135
—
2.407
670.074
Uİ1*.
201.208
147.692
59.027
56.268
11.374
35.205
97.146
-
24.523
6.963
3.211
1.978
18.535
9.067
111.054
_
2.643
785.894
1 İ N
136.180
398.993
214.040
4.498
8.495
173.960
154.462
108.866
116
1.123
147.372
30.090
62.662
L 1.824.457
61.680
—
1.896.673
5.223.667
162.486
474.098
235.444
6.229
13.129
195.705
182.546
113.740
175
2.457
155.730
37.312
72.254
1.899.582
68.146
—
2.078.572
5.697.605
* 1991 yılı program hedefi
kumacılar Uzakdogu'dan getiri-
len malların dampingli olduğu-
nu öne sürerek tedbir ahnması-
, nı isterken konfeksiyoncular yü-
lardır korunan dokuma sektörü-
nün zamlanna karşı koyabihnek
için "terbiyevi" ithalat yaptıkla-
nnı belirterek dış alımın engel-
lenmesine itiraz etmişlerdi.
1990'ın sonunda, ihraç edilmek
kaydıyla yapılan ithalatın anti-
damping dışında kalması konu-
sunda anlaşan sektör temsilcile-
ri, Hazine'nin Uzakdoğu kay-
naklı tekstil ithalatına antidam-
ping soruşturması başlatması
üzerine ateşkes imzaladı.
Antidamping sorununu çözen
sektörü 1991'e daha umutlu bak-
maya iten diğer bir gelişme de
son yülarda ağırlığını hissettiren
teknoloji yenilenmesi gereğinin
hukümet duzeyinde ele alınarak
sonuçlandırıhnaya çalışılması
oldu.
1991 yıh teşvik politikasını ye-
nileme ve modernizasyon yatı-
nmlanna ağırhk verecek biçim-
de belirleyen hükümet, sektörün
teknoloji değiştirmesi için ihti-
yaç hissettiği dış krediyi de te-
min etmeye başladı. Devlet Ba-
kanı Işın ÇelebPnin açıklamala-
nna göre Japonya'dan alınan
400 milyon dolarlık kredi ile
ABD Eximbank'ından alınma-
sı planlanan 1 milyar dolarlık
kredi, tekstil sektörünün tekno-
loji yenilemesine kullanılacak.
Sektörün gelişmiş Batı ülkele-
rinde başlayan atağa yetişebil-
mesi için 5-6 milyar dolarhk ye-
nileme yatırımı yapması gerek-
tiği hesaplanıyor.
İhracattaki lokomotif rolü
nedeniyle özel önem taşıyan teks
til sektörü Körfez krizi ile ilgüi
belirsiz durumundan da önem-
li ölçüde etkileniyor. Kriz kozu-
nu kullanarak ABD ile olan ko-
ta sorununu Türkiye lehine çö-
zen sektör, Avrupa Topluluğu üe
1991'in ilk ayına kalan kota gö-
rüşmelerinde de güçlü bir pozis-
yonda bulunuyor. Ocak ayında
yapılacak görüşymelerde kota-
larda yüzde 35'ük artış talebiy-
le başlayacak olan pazarlığın,
Türkiye'nin kota dışına çıkarıl-
masının kapsadığı da ifade edi-
liyor.
Tekstil sektörünün 1991'de
gündeminde olan diğer konular
da serbest bölgeler, kur politika-
sı, enflasyon ve maliyet artışla-
n olarak belirleniyor. Ticaret
serbest bölgesinden sonra ima-
lat serbest bölgesine de başvu-
racak olan sektörün 1991 yılın-
da hem üretim hem de ithalat
aşamasında bu bölgeleri çok da-
ha yoğun kullanması bekleni-
yor. Kur politikası ve maliyet ar-
tışlaruun aşüması konusunda da
dış ticaretin serbestleştirilmesi-
ne güveniliyor. Teknoloji yenile-
me yatınmlannın somut sonuç-
larının 1992'den itibaren alına-
cağını öngören sektör temsilci-
leri 1991'e ilişkin tahminlerinde
"Kötii degil, ama çok da parlak
olmayacak" ifadesini kullanı-
yorlar.
ABD'de korku: Fiyatlar düşüyor
1940'tan beri ilk kez ABD'de deflasyon yaşanıyor. tktisatçılar gelecekten endişeli
ŞEBNEM ATİYAS
NEW YORK — ABD'de, bir süredir
yaşanan durgunluk endişesine, bir baş-
ka korku daha kanştı. Ulkede fıyatla-
nn düşmeye başlaması, gelecek için
alarm sinyali veriyor. 1940'tan beri ilk
kez ABD'de deflasyon (fiyat düşüşü) ya-
şamyor. Iktisatçılar, deflasyonun son
derece tehlikeli olduğunu, durgunluğun
olumsuz etkilerini daha da arttıracağı-
nı belirtiyorlar.
Son yayınlanan endeksler, ABD'de
başta gayrimenkul olmak Uzere, çelik,
alüminyum, plastik ve benzeri madde-
lerde, otomobil, ev ve mutfak eşyalann-
da fiyatların düştüğünü gösteriyor. Bu-
na karşm hizmet sektöründe, sağlık ve
eğitfm alanında fiyat artışlan sürüyor.
Deflasyonun etkisi en fazla gayri men-
kulde hissediliyor. Bankalar başta ol-
mak üzere finans şirketleri, son iki yıl-
dır büyük bir patlama yaşayan gayri-
menkul piyasasıyla ilgilenmiş, bu alan-
da önemli yatınmlar yapmışlardı. Şim-
di emlak fiyatlarının tepetaklak gitme-
si, bankalan yakından etkiliyor. Emlak-
çılar ve finans şirketleri, ellerindeki gayri
menkulleri satma çabası içindeler. Bu
çaba, fiyat düşüşünü daha da hızlandı-
nyor. Öyle ki, bir zamaniar 300 bin ya
da 400 bin dolara satılan kooperatif ev-
leri açıkarttırmalarda ancak 100 bin do-
lara alıcı bulabiliyor.
İktisatçılar, deflasyonun, özellikle
ABD gibi borçlu bir ekonomide durgun-
luğun olumsuz etkilerini arttıracağını be-
lirtiyor. İlk bakışta, daha az dolarla da-
ha fazla mal almabileceği ızlenimini
uyandıran deflasyonun uzun dönemli et-
kileri tam tersi yönde. Fiyatlar düştük-
çe, borçlu şirketlerin kârlan da azalacak.
Borçlaruu ödemekte daha da zorluk çe-
kecekler.
Işyerleri, bu baskı sonucu kapanırsa,
işsizlik de artacak.
Ücretliler, ancak işlerini kaybetmedik-
leri sürece, deflasyondan 'kâr' edebile-
cekler. Ancak fiyat düşüşü hızlanır, iş
yerleri düşen kârlar nedeniyle kapanmak
zorunda kalır ya da işçi çıkartmak, üc-
ret düşürmek gibi önlemler alırlarsa,
1940'larda yaşanan ekonomik krizin ye-
niden gündeme gelebileceği de söy-
leniyor.
İktisatçılar, bugünkü durumun
1940'tan farkh olduğunu belirtiyor.
Farklılığın temel nedeni günümüzde
ABD'de devletin ekonomiye çok daha
fazla müdahale etmesi. Bugiln ABD
Merkez Bankası, faizlerle oynayarak
ekonomiyi az çok yönlendirebiliyor. Ay-
nca banka mevduatlan da devlet güven-
cesinden yararlanıyor.
Harvard Üniversitesi öğretim üyele-
rinden ünlü iktisatçı Jîobn Kenneith
Galbraith şöyle diyor:
"Bu kez çok daha geniş bir deflasyon
yaşanacak. Ancak Amerikan ekonomi-
si, 1930'lara göre çok daha dayanıklı.
Durum iyice kötüleşirse, devlet müda-
hale etme hakkına da sahip. O zaman-
iar devletin böyle bir yükiimlülügü yok-
to." Bankacılar 1930'larla yaptıkları
karşılaştırmalarda, bugün o dönemde-
ki koşullar geçerli olsaydı, nonnal ola-
rak mevduat sahiplerinin bankaların
önünde kuymklar oluşturması gerekti-
ğini belirtiyorlar. 1930'larda bir banka
battığında, mevduat sahibinin parasını
kurtarma şansı yoktu. Bugün ise, mev-
duatlar devlet güvencesi altında oldu-
ğundan, kimse parasını çekmek için
bankalara koşmuyor.
1991'în düııyası bulutun ardında
Gezegenimiz yeni yıla
sorularla giriyor:
Durgunluk tehlikesi
aşılacak mı? Doğu
Avrupa'da
reformlardan somut
sonuçlar alınacak mı?
Borsalar toparlanacak,
petrol fiyatı
normalleşecek mi?
Ekonomi Servisi — Dünya
ekonomisi 1990 yılında durgun-
luk korkusuna girdi, Körfez kri-
zi nedeniyle sermaye piyasala-
nnda olağandışı iniş-çıkışlar ya-
şadı, iki Almanya'nın birleşme-
siyle yeni bir süper güce kavuş-
tu, Doğu Avrupa ve SSCB'de
ise tam bir kargaşa ve belirsiz-
lik ortarruyla karşılaştı.
Yeni bir jUnuya: İki
Almanya temmuz başında para-
sal birliği sağladı, 3 ekimde de
resmen birleşti. Ahnanya'nın
nüfusu 80 milyona çıktı. Dur-
gunluk çemberine girmiş büyük
ekonomiler arasında eski Batı
Almanya, soluk alabileceği ye-
ni bir "yaşam alanı" buldu. Es-
ki Doğu Almanya'nın Bau'yla
entegrasyon süreci başladı. 8000
Doğu Alman şirketinin "özel-
leştirilmesi"ne girişildi. Bu bü-
yük avdan, en çok Batı Alman-
ların yararlanacağı iyice anlaşıl-
dı.
Avrapa: 1990'da
Nra Torfc borsssı
(Dow Jones Endeksı hafta sonlan)
deniZİ petrolÛ (Vanl başına dolar) İMrsaSI (Nıkkeı Endeksı. haftalık ortalama)
,rnrrMTHTTIATE^EU l b l M l N I M I H I T I A I E l f c l K I A
Doğu Avrupa ülkeleri serbest
piyasaya geçiş yolunda reform-
îara giriştiler. Polonya, Çekos-
lovakya ve Macaristan'da bu
anlamda önemli adımlar atıldı,
IMF reçeteleri uygulanmaya ba-
landı. Çekoslovakya ve Bulga-
ristan, IMF'e girmek için baş-
vurdular. Bu arada Doğu Avru-
pa'mn finansmanı için Avrupa
Imar ve Kalkınma Bankası ku-
ruldu. Ancak banka faaliyetle-
rine henüz yoğun biçimde baş-
lamadı. SSCB, geçen yıh ekono-
mik reform tartışmalan içinde
geçirdi. Özel mülkiyete geçiş
alanında bazı adımlar atıldı.
.Doğu Avrupa ve Sovyetler
Birliği, 1991'e gerçek anlamda
belirsizliklerle giriyor.
Cçöncû petrol şekn: 2
ağustosta Irak'ın Kuveyt'i işga-
liyle başlayan Körfez krizi, yı-
hn ikinci yansında petrol piya-
salannı allak bullak etti. 21 ha-
ziranda petrol fiyatı, varil başı-
na 15 dolar düzeyindeyken, kriz
başlar başlamaz hızla urmanışa
geçti. Petrolün hisse senedi, pa-
ra ya da altın gibi alınıp satıldı-
ğı, spekülasyona konu olduğu
borsalarda inanılmaz tırmanış-
lar yaşandı. 10 ekim tarihinde
Kuzey Denızi türü ham petrol,
Londra borsasında, son 10 yı-
lın en yüksek düzeyi olan 41.15
dolara yükseldi. Ancak kasım
başında düşuş başladı. Nihayet
aralığm ikinci haftasmda 26 do-
lann bile altına indi.
T i c a r e t i n gelecegi:
Gümrük Tarifeleri ve Ticaret
Genel Anlaşması (GATT) gö-
rüşmelerinin bu yıhn arahk ayı
sonunda tamamlanması bekle-
niyordu. Ancak ABD ile AT
arasında, tanm sübvansiyonla-
nnın azaltılması konusunda uz-
laşılamaması nedeniyle görüş-
meleT 1991 yıhnasarktı.
Resesyoa korkasn:
ABD, Kanada, Avustralya ve
İngiltere başta olmak üzere Ba-
tılı gelişmiş ülkeler, 1991'e dur-
gunluk korkusuyla giriyor.
ABD'de bütçe ve dış ticaret açı-
ğınm inanılmaz boyntlara var-
ması, büyümenin yavaşlaması,
son olarak deflasyon tehlikesi-
nin ortaya çıkması, doların de-
ğerinin olumsuz yönde etkilen-
mesi, 1990'ın önemli sorunları
arasındaydı. Japonya'da da
üçüncu petrol şoku nedeniyle
sermaye piyasalannda kriz ya-
şandı. Yen çekiciliğini yitirdı.
Ingiltere'de 11 yıllık Thatcher
iktidan son bulurken Sterlin de
Avrupa Kur Mekanizması'na
katıldı ve değer kazandı.
Borsalar sÖHdii: Büyük
dünya borsalan yeni yıla yükse-
lerek girdi. Endeksler rekorlar
kırdılar. Ancak daha sonra
ABD'de ekonomik kaygılar (re-
sesyon beklentisi, bütçe ve tica-
ret açığı, vb.), Dow Jones en-
deksini olumsuz yönde etkiledi.
27 Şubatta Tokyo Borsası kü-
çük bir çöküş yaşadı. Nikkei
Endeksi, bu çöküşün etkisini
üzerinden hiç atamadı, tarihsel
rekorlar kırarak düşmeye de-
vam etti. New York Borsası ise
baharda toparlandı, ancak tem-
muz ayından itibaren şirket kâr-
lanndaki düşüşlere bağlı olarak
inişe geçti.
1991 YILININ
TOPRAK GİBİ BEREKETLİ
ANA GİBİ SICAK
SİGORTA GİBİ GÜVENLİ
OLMASINIDİLERİZ...
SİGORTA
aracıhk bizraefclepi a.ş.
Ana Sigorta Aracıhk Hizmetleri A.Ş. Bir Halk Sigorta Acentesidir.
DENTAŞ
ve
ÇünCer (DÜeriz.
DENTAŞ OLUKLU MUKAVVA SAN. ve TÎC. A.Ş.
MERKE2: AnKara Ka/ayolu 7 Km. Tel" 22100 5Hal - DENİ2Lİ
* * * * * , * * , ^ Ü R O L A R I M I Z . - „ , . - - , * +
Uanbui :Tel: 1722767-1673B14 Bursa :Ta:14l<00
Anluva :Tel: 1257647-1251682 Adana :Tel. 111868
kmir: Tel: 220462 • 226549
EKONOMİ NOTLARI
OSMAN ULAGAY
Yılbaşını Kutlarken...
Alışılagelmiş dileklerin yanı sıra bir mesaj Içeren tebrik kart-
ları hoşuma gidiyor. Bu tür kartlar gönderememenin eksikli-
ğini de hep duyuyorum.
Şu ana kadar elime geçen yılbaşı tebrikleri içinde bana
göre en ilginç mesajı PİAR'dan gelen kart içeriyor. Kartın ka-
pağında "91 Yılı Nasıl Olacak" sorusu yer alıyor. İç kısmın-
da ise 1990 aralık ayında Türkiye genelini temsil eden 1380
kişiden alınan cevaplara göre Türkiye'de yaşayan insanların
1991 yıltna ilişkin beklenlileri oranlar halinde belirtiliyor. Bu-
na göre;
1991 yılı "daha iyi olacak" diyenler : %22.6
1991 yılı "daha kötü olacak" diyenler : %48.9
1991 yılı "aynı kalacak" diyenler : %10.9
"Bilmiyorum" diyenler : %17.6
Bu sonuçlar Türkiye insanının 1991 yılına pek de iyimser
beklentilerle girmediğini ortaya koyuyor. Acaba insanlanmız
mı haddinden fazla karamsar, yoksa Türkiye'deki ve dünya-
daki gelişmeler mi "1991 daha kötü olacak" diyenlerin sayı-
sının kabarmasına yol açıyor?
PİAR'ın yöneticileri Bülent Tanla ve Temel Aksoy bu ilginç
rakamları içeren kartın diğer yûzünde "1991 yılının 1990'dan
'daha iyi' bir yıl olmasını ve tüm umutlarınızın gerçekleşme-
sfni dileriz" diyoriar.
Sibel ve Alaeddin Asna'nın yeni yıl tebriğinde ise şöyle bir
mesaj var:
"1991 'le gelen on yılın 2000'lere temiz, yeşil, nüfusu gü-
cüne göre artan, insanları birbirine saygılı, güleryüzlü bir Tür-
kiye; barışa ve sevgiye kavuşmuş bir dünya bırakması umu-
duyla yeni yılınızı kutlar, sağlık ve başarı dilekleriyle saygı
ve sevgiler sunanz."
Sibel ve Alaeddin'in dileklerine katılmamak mümkün mü?
Eminim onlar da akşamüstü Nişantaşı'na çıktıklarında bu-
runlarına mendil tutarak yürüyorlar, bir demet yeşile kavuş-
mak için hafta sonunu bekliyorlar, insana saygı diye bir kav-
ramdan habersiz insanların açıp da kapatmadığı çukurlara
girip çıkıyorlar, asık suratlı insanların kabaca davranışlarına
hedef oluyortar, savaş histerisine tutulanları ibretle izliyortar.
Buna karşın umutlarını tam yitirmemişler, tüm bu olumsuz-
lukların on yıl içinde aşılması umudunu dile getirmişler.
Reuters'in Türkiye bürosunda çalışan arkadaşlardan ge-
len kartın üzerinde de dünyamızı çevreleyen kurdeleyi be-
yaz bir güvercinin ağzında gösteren hoş bir desen var, altın-
da "Barış dünyayı kuşatsın" deniyor. Yanı başımızda savaş
tamtamları çalarken dünyayı barışa taşıyan beyaz güvercini
düşünmek kolay değil, ama bazen de zor olanı yapmaya ça-
lışmak lazım galiba.
Biz de düşgücümüzü biraz zorlayarak farkh bir Türkiye'yi,
farklı bir dünyayı düşünebilir miyiz 1991'e girerken?
Sonunda akıl ve sağduyu ağır basmış ve Körfez krizi kan
dökülmeden çözümlenmiş. Çevremizı saran savaş bulutları
dağılmış. Türkiye, sorunun barışçı yollardan çözümlenmesi-
ni kolaylaştırmada önemli rol oynayarak itibar kazanmış.
Tek adam'lığa, kurtarıcılığa heves edenler bu tür özlem-
lerin demokrasiyle bağdaşmadığını kavrayarak Türkiye'de er-
ken seçim ortamını oluşturmak için kollarını sıvamışlar. On-
ların tavrındaki bu değişiklik kendilerine karşı duyulan tep-
kiyi bir hayli yumuşatmış, ülkedeki gergin hava da birden yu-
muşamış.
Muhalefet partileri, artık temcit pilav haline gelen eleştiri-
leri tekrarlamaktan vazgeçmişler, Türkiye'nin bugünü ve ya-
rını için ilginç ve inandırıcı çözüm önerileri ortaya atıyorlar.
Sosyal demokrat çizgideki parti, eğitime ve teknolojik ge-
lişmeye büyük önem vererek yarının ileri ve dinamik Türki-
yesini nasıl gerçekleştireceğini, bunu yaparken sosyal den-
geleri nasıl gözeteceğini ortaya koyuyor.
Orta sağı temsil eden parti sosyal dengeleri düzeltme açı-
sından sosyal demokrat partiden geri kalmayacağını iddia
ederken bir yandan da piyasa ekonomisini nasıl daha etkili
işleteceğini anlatıyor.
Her iki partinin görüşlerindeki ortak rtoktalar, seçimler son-
rasında başka çare kalmaması halinde bu iki partinin bir ko-
alisyon hükümetı kurabileceği izlenimini veriyor.
Bütün partilerde geleceğe ilişkin umutlar yeşertebilen ye-
ni isimlerin öne çıkmaya başladığı görülüyor. Kendi kulvar-
larında başarılı, dünyaya ve çağın gelişmelerine açık insan-
lar için politika, korkulan alan olmaktan çıktyor.
Bu ortamda akılcı ve kalıcı çözümler için toplumsal uzlaş-
ma sağlama şansı artıyor, enflasyon gibi kronikleşmiş sorun-
ların çözümü bile mümkün görünüyor. Kısa vadeli, köşe dön-
rneci anlayışın çıkar yol olmadığını görenlerin sayısı artıyor
insanlar, özgürlük ortamında karşılıklı saygının ve diyalogun
önemini kavramaya başlıyor...
Evet, beyaz güvercinin ağzındaki kurdeleye takılıp uçma-
ya başladım galiba. Dilerseniz siz de deneyin, fena olmuyor.
Her şeye karşın güzellik ve sevgiyle örülmüş bir 1991 dile-
rim sevgili okurlar.
DÖVİZ KURLARI 31 ARAUK 1990
Oövızın
Cmsı
1 ABOOolar,
1 B.AIman Maria
1 Avustralya Oolan
1 Avusturya Sıl"11
1 Betçfca Frangı
1 Danımarka Krontı
1 Fm Marttkası
1 Fransc Franjı
1 Hottanda Florini
1 Isveç Kronu
1 Isviçre Frangı
100 Italyan Liretı
1 Japon Yeni
1 Norveç Kroou
1 Sterlin
1 S Aratnstan Rryalı
Alış
2927.13
1947.53
2255 94
27719
94.27
504 94
805 27
573.10
1728 46
518.40
2283.25
258.87
2169
497 39
5612 78
780.32
Dövız
Saos
2933 00
195143
2260 46
277 75
94.46
505.95
806 88
574 25
173192
519 44
2287 83
259 39
2174
498 39
5624 03
78188
Efektıf
Mı;
2924.20
1945 58
2217 59
276 91
92 67
79158
572 53
1726 73
513.22
2280 97
254 47
2148
492 42
560717
767 05
Efektrf
Satış CtfMZKlM
294180
1957 28
2267 24
278 58
94 74
507 47
809 30
575 97
173712
521 00
2294 69
26017
2180
499.89
5640.90
784.23
S 1 5030 Wman Maricı
S 5 1075 Fr Frangı
$ 1 6934 Hol.Fkmrtı
$ 1 2820 Isv Frangı
$ 1130.72 Ital Liretı
$ 134 93 Japon Yeni
$ 3 7512 S.Arab Rıya*
£ 1 9175 $
3 OCAK İÇİN ÇAĞRI
Bizler KAM-SEN'Iİ öğretmenler, Maliyeciler, PTT'ciler,
mimar-mühendisler, Karayolları çalışanları, üniversite, SSK
ve adliye emekçileri;
BEM-DER'li, BEM-SEN'li memurlar;
THD'li hemşireler, Sağlık-Sen'li emekçiler olarak,
Temmuz eylemlilıkleriyle memura yeni bir kimlik kazan-
dırdık. Susan değil, konuşan memur, sadaka değil, eme-
ğinin hakkını isteyen amirler-memuriar tipini yarattık.
Onbinlerle sokaklarda "Sendika hakkımızı söke söke
alırız" deyip mücadelemizle KAM-SEN'i, Sağlık-Sen'i,
BEM-SEN'i yarattık. Kurulan sendikalarımızla Türkiye ge-
nelinde örgütlenirken mücadeleyi de örgütledik.
Yemek boykotlarıyla, işyeri protestolarıyla, 6 kasımda iş
bırakma eylemiyle, 23 aralıkta Meclis direnişimizle hak al-
manın mücadele etmekten geçtiğini savunduk.
TÜM MEMUR ARKADAŞLAR;
Şimdi de bizi bekleyen önemli bir görev var. Bizimle aynı
koşulları yaşayan işçi arkadaşlarımızın 3 ocakta iş bırak-
ma eylemini destekleyelim...
Biz de "İşçi-memur el ele, genel greve" deyip 3 ocakta
çalışmayalım.
YAŞASIN KAM-SEN, BEM-SEN, SAĞLIK-SEN!
YAŞASIN 3 OCAK İŞ BIRAKMA EYLEMİMİZ!
YAŞASIN DAYANIŞMA EYLEMİMİZ!
YAŞASIN GENEL GREV!
ALİYE KAŞKIR ELMAS YALÇIN FATMA PATLAR
KAM-SEN Başkanı BEM-SEN Başkanı Sağlık-Sen FJşk.
HAN
RESTAURANT
Konuklannı, TARIK ÖCAL'ın gitan
eşliğinde Yılbaşı Gecesi'nde ağırlayacak.
Rezervasyon: 165 29 68