Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbi: Cumhunya Malbaacılık vc Guettalık Turk Anoıura Şırkcıı adına
NMlir NMS 0 Gcncl Yayın MıMürü Hasn Crmal, Mtlcssoc Mudurü
EnıiK Lpklıgil, Taa Işlcn Muduru Okt? Gonnufal. # Haber Mcrkczı
Muduru \atpm Bayer, Sayfa Du2enı Yönctmem Ali Acar 0 Temsılcıler
"ıSKARA AhmHTı., IZMİR H t k M ÇtÖ«kty». ADANA: Çetin Yiftno«lo
!ç Potaıka Otal tt^laaff^. Dış Haberfcr- EJIM Bakı, Ekonomı Cngiı Tvfcaa. I; Sendıkı Şalumn KnnKi, Kultur Cctal UsMr.
Isunbul Hsbcrlcn Knal Kaçak. EJılım G«acs) Şaytu. Yun Hıbcrkn Nttdct DofM. Spor Daımmanı AMstkadır \ « t t a « ,
Dız: VazıUr K«ra ÇUtkM. Vastırma ŞaMa Alpa* DuzdıiM \MnHak Vkncı 0 KoonlınatOr U M b n U 0 Mılı
Işlcr M t»tm 0 Muh»irt* Balnl to«f 0 ButcePlanUma Snfi OiBUİ*K°t>> # Rckiam M « Toraa 0 Ek Y»mlar
H«İJ* Akjol 0 Idarc H » n ı a GMCT 0 HJ«rw ÛMjer Çrilk 0 Bılgı l*i«n Nıü İMİ 0 Personel Scvgi
Yarm Kunılu Baikan M u Va»
OkM, U W IMça İ B « . H » —
Hikan ÇMIaUn. Ota»
Lt*r M n c n . llhaa
flosmı v? Yajwı Cıunhurrveı Maıbuctlık w Gamecılık TA.Ş Tlirk Ocajı Cad 39/41 Cıfaloilu
34134 İH PK 246 Isunbul Td 512 05 05 (20 >ul). Tdn 212*. F u 11} 526 60 72 0
«u/oto- Aıkan. Zıy» Gökalp Mv InkJap & N<r 19/4. TeL 133 11 1 I T Teta 42344. Fax 14)133
OS 65 0 U - i r H Zıys Bh 1352 U ! Td 13 12 M. Tcto 52359 F u (51) 19 53 60
Imjnıl Cad 119 S. No 1 Kat 1. Td 19 y îl (4 hat) Tetot 62155 Fı* O l 19 23 7»
TAKVIM: 27 ARALIK 1990 tmsak: 5.48 Guneş: 7.20 Öğle: 12.10 Ikindi: 14.29 Akşam: 16.49 Yatsı: 18.16
Dünya Satranç Şampiyonası
...Ve Kasparov
yine şampiyon
Siyah (KARPOV)
a b c d e f g h
Beyaz (KASPAROV)
SON DURUM
(43.Ve8+ beraberük)
22. OYUN
Ruy-Lopez
Beyaz Siyah
KASPAROV KARPOV
,1. e4
2. Af3
3. Fb5
4. Fa4
5. 0-0
6. Kel
7. Fb3
8. c3
9. h3
10. d4
11. Abd2
12. a4
13. Fc2
14. cxd4
15. Fbl
16. dS
17. Ka3
18. exf5
19. Ae4
20. axb5
21. Ac3
22. Axel
23. Aa2
24. Fxa2
25. Kxa6
26. Kxa8
27. Fbl
28. Fe3
29. b3
30. Axd3
31. Fxd3
32. Ffl
33. Vg4
34. Fc4
35. Vxc4
36. Vf7
37. g3
38. Vg6 +
39. Fd4
40. Fxc5
41. Ve8 +
42. Vg6 +
43. Ve8 +
e5
Ac6
a6
Af6
Fe7
b5
d6
0-0
Fb7
Ke8
Ff8
h6
exd4
Ab4
c5
Ad7
f5
Fxd5
Ff7
d5
Kxel +
d4
Axa2
c4
Ac5
Vxa8
d3
Va5
Axb3
cxd3
Ac5
Vc7
Şh7
Fxc4
Ve5
Fd6
Ve7
Şh8
Fe5
Vxc5
Şh7
Şh8
Berabere
Dünya Satranç
Şampiyonu Gari
Kasparov, ezeli rakibi
Anatoli Karpov
karşısında unvanını
korudu.Düngece
oynanan 22.oyunda
beraberlik yaparak
kendisine yeterli 12
puana erişen
Kasparov,
şampiyonluğu 1993'e
kadar garantiledi.
Kalan iki maç sadece
para ve prestij
bakımından önem
taşıyor.
Haber Merkezi —Fransa'nın
Lyon kentinde devam eden
Dünya Satranç Şampiyonast'n-
da Gari Kasparov rakibi Ana-
toli Karpov'la 22. oyunda be-
rabere yaparak unvanını koru-
du. Böylelikle bitime iki oyun
kala puanını 12'ye yükselten
Kasparov, kendisi için gerekli
puana ulaşmış oldu.
Karpov'un bundan sonra
oynanacak iki oyunu kazanma-
sı artık sadece alınacak para
bakımından önem taşıyor. Beş
yıl içinde üçüncü unvan maçın-
da da Kasparov karşısında üs-
tünlük sağlayamayan Karpov,
geriye kalan iki maçta para ve
prestij için mücadele edecek.
Unvan maçını kazanan oyun-
cunun ödül olarak 1.7 milyon,
diğerinin 1.3 milyon alacağı
düzenlemede, 12-12 beraberlik
durumunda taraflar 1.5'ar mil-
yon alacaklar. Bu bakımdan
22. oyun sonrasında 12-10'luk
Ustünlük sağlayan ve unvanını
korumayı garantileyen Kaspa-
rov'un, daha fazla parayı da
garantileyebilmesi için en azın-
dan yanm puan daha alması
gerekiyor.
8 ekim tarihinde New York
kentinde başlayan ve 12 oyun-
dan sonra Lyon'da devam eden
toplam 24 oyunluk unvan kar-
şılaşmasında Kasparov 4 oyun
kazanarak iki oyun kaybederek
ve 16 beraberlik yaparak 22
pyun sonunda unvanını konı-
mak için yeterli olan 12 puana
ulaştı. Karpov'un ise en azın-
dan 12.S puana ulaşması gere-:
kiyordu.
22. oyunda beyazlarla oyna-
yan Kasparov, kazandığı 20.
oyunda olduğu gibi yine Ruy
Lopez olarak bilinen açılışı
yaptı. Taraflar ilk 17 hamleyi
aynen 20. oyunda olduğu şekil-
de tekrarladılar. 18. hamlede
ilk sürprizi yapan Kasparov,
daha sonra Karpov'un merkez-
de başlattığı saldın sonucu üs-
tünlüğü rakibine kaptırdı. 30.
hamlede at feda eden Kaspa-
rov, bu hamlesiyle oyunu den-
geledi ve oyun sonunda 'siirekü
şah' çekme durumu yaratarak
kendisi için yeterli olan bera-
berliği sağladı.
Taraflar yarın artık prestij
niteliği taşıyan 23. oyunu oyna--
yacaklar.
UOsatranççı arasındailk20'deyeraldı
Suat Atalık'ın
Italya başarısı
Aosta Açık Turnuvası'nda dokuz üzerinden
6 puan toplayan Atalık. karşılaştığı dört
büyükustadan üçüyle berabere kalma, birini
ise yenme başansını göşterdi. Atalık bu
skorla kuvvet derecesini 20 puan yükseltti.
Haber Merkezi — Milli sat-
ranççılarımızdan uluslararası
usta Suat Atalık, 8-16 aralık ta-
rihleri arasında İtalya'nın Aos-
ta kentinde yapılan ve 110 sat-
ranççının kaüldığı açık turnu-
vada ilk yirmi arasına girerek
önemli bir başan kazandı. ts-
viçre sistemine göre 9 tur oyna-
nan turnuvada, 6 puan alan
Atalık, bu derecesiyle eş puan-
la 6!hkla 23!lük arasında yer al-
dı, teknik sıralamada 18. oldu.
Dokuz karşılaşmada 4 büyü-
kusta, 2 uluslararası usta, 1 FI-
DE ustası ve 2 unvansız oyun-
cuyla oynayan Atalık, dört ga-
libiyet, dört beraberlik ve bir
yenilgi aldı. Turnuvayı 7 puan-
la Izlandalı büyükusta Peturs-
son kazandı.
2415'lik kuvvet puanıyla
Türkiye'nin en güçlü oyuncusu
olan Suat Atalık, bu derecesiyle
'büyükusta' olma yolunda bir
adım daha attı ve puanını
2435'e çıkardı. 19 büyükusta,
27 uluslararası usta ve 9 F1DE
ustasının katıldığı turnuvada,
karşılaştığı dort büyükustanın
uçüyle berabere kalma başarı-
sı gösteren Atalık, 2505 kuvvet
puanına sahip Yugoslav büyük-
Jsta Cebalo'yu parlak bir oyun-
dan sonra 31 hamlede şoyle
yendi:
Beyaz
CEBALO
(GM-2505)
1. d4
2. Af3
3. c4
4. Ac3
5. Fg5
6. cxd5
7. e3
8. Kd
9. Fe2
10.0-0
11. Kxc3
12. Ka3
13. Vc2
14. Fxc4
15. Vxe4
16. Ka5
17. Kd5
18. Fe7 ?
19. Vh4
20. Kh5
21. Fa3
22. Kd5
23. Kd6
24. Fc5
25. Vh5
26. Fb4
27. Va5
28. Fd2
29. d5
30. Vb5
31. Şxfl
Beyaz terk
Siyah
ATALIK
(IM-2415)
Af6
d5
e6
Fb4
c5
exd5
0-0
Abd7
Va5
Fxc3
Ae4
Vb6
c4
dxc4
Vxb2
Vb4
Va4
Ke8
f6
Vc2
Vg6
Ab6
Vd3
Aa4
Fe6
c3
c2
Ab6 !
Ac4
Axd2
eder 0-1
Laz ıımversıteye gırıyor
Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları bünyesinde kunılacak
Ritmik Müzik Sanat Dalı "dünyada en çok dinlenen, günlük yaşamla
en çok kanşmış müziği öğretme" amaçh ilk üniversite bölümü
olacak. Cazın yanı sıra pop müziğin de işleneceği bölüm için
önümüzdeki ay sınav yapıhyor. Smav sonrasında, Türkiye'nin ilk
yerli 'mektepli cazcı, popçu adaylan' beürlenecek.
YASEMİN ÇONGAR
ANKARA— Caz ve pop üni-
versiteye giriyor. Türkiye"de li-
sans duzeyinde rlk caz ve pop
müzik eğitimine 18 şubatta baş-
larracak. Bilkent Üniversitesi
Müzik ve Sahne Sanatları Fa-
kültesi bünyesinde kunılacak
Ritmik Müzik Sanat Dalı, fa-
kültenin dekanı Profesör Ersin
Onay'ın deyişiyle "ddnyada en
çok dinlenen, günlük yaşamla
en çok kanşmış müzigi ogret-
me" amaçh ilk üniversite bölii-
mu olacak.
Neden caz, neden pop? Bir
klasik müzik piyanisti olan Er-
sin Onay bir başka soruyla ya-
mthyor:
— Mahler sever misiniz?
Bacb'a hayran mısınız?
Bu sorulara coşkuyla *evet'
karşıhğını verecek olanlann sa-
yısı çok fazla değil. Onay'a gö-
re bu, "bazı çevrelerin öne sür-
dügii gibi, Türkiye'de klasik tnü-
zigin sevilmemesİDden de kay-
naklanmıyor. "Evet" diyor
Onay, "klasik müziğin bizde, bi-
rim sanatçılanmız tarafından
yaygın biçimde yapılıp yonıra-
lanması çok yeni, cumhuriyetle
yaşıt... Ama bugün Almanya,
Italya gibi bu müziğin anavata-
nı olan ulkelerde bile Mahler,
Bach dinleyicilerini bulmak, caz
ve pop sanatçılannın bayranla-
nna rastlamaktan daha zor. Di-
yelim ki, klasik müzikçisiniz.
Konsere giderken arabanızda
popla, cazla karşılaşıyorsunuz.
Bir lokantada caz dinliyorsunuz.
Televizyonu açıyorsunuz pop
klipleri çtkıyor karşımza. Ya-
şamla iç ice gecen bu müzik tiir-
lerinin, diger bütün sanat dalla-
nnın olduğu gibi iyi unınleri de
oluyor, kötü unınleri de. Tiirk
popunu begenmeyebiliyorsunuz
örnegin. Gelişmeye muhuç bu-
luyorsnnuz. Haklısuız belki.
Ama eğitimi olmayan, teorisi,
zengin pratigi, tarini öğretilme-
yen bir müzikte iyi sanatyılar ye-
üşmesi zaten madze değil mi?"
"Afrika'dan doğnp, Kuzey
Amerika'nın pamuk tarlalann-
da gelişen raüzik" diye tanım-
lanmaya alışılmış caz, artık bu
dar kalıba sığan bir tür değil.
1980'ler 'New Age' ile yeni bir
dönemin doğuşunu yaşadı.
"Cazda Idasiğe dönöş" diye de
nitelendirilen akım ABD'yi sar-
dı. Bir yandan da Avrupa'da ye-
ni caz ekolleri oluşuyor. Berlin
kafeleri, Prag'da üniversite öğ-
rencilerinin gittiği dev kafeterya
ve Varşova'da gece kulüpleri bu
yeni ekollere beşiklik ediyorlar.
Profesör Onay'ın deyimiyle
cazı bugün tanımlamanın en kı-
sa ve en doğru yolu .*evrensel'
sözcüğünden geçiyor. "Bu ev-
rensd müziği Türkiye'de üniver-
site ögrencilerine bir mesiek dab
olarak ögretmek için kollan ilk
sıvadıgımızda şaşırtıcı bir ilgiy-
le karşılaştık, iki yıldır yaptıgı-
mız kısa süreü seminerier büyük
bir katılım gördü. Talep çok
yöksekti. Caz egitimini yaz
okullanndan çıkanp bütün yı-
la yaymak boynumuzun borcu
oldu" diye anlatıyor Onay.
Bu düşüncelerle oluşturulan
Bilkent Ritmik Müzik Sanat
Dalı'nda caz ve pop türleri için
özel yetenek sınavıyla öğrenci
ahnacak. Adayların lise mezunu
olmaları ve herhangi bir enstrü-
manı yeterli düzeyde çalmalan
aranan koşullar. önümüzdeki
ay yapılacak sınav sonrasında,
Türkiye'nin ilk yerli "mektepli
cazcı, popçu adaylan" belirlene-
cek.
tlk kez caz ve pop ögretmek...
Ara>ışlar, sorunlar, kocaman bir
'başanlacak mı' sorusu... Bu s o
runun yanıtının *nmotla dolu'
olmasında Varsova caz ekolttntt
uzun bir süreden beri Türkiye1
ye taşıyan caz piyanisti Januzs
Szprot'un büyük payı var. 40 ya-
şındaki Polonyalı piyanist, bes-
teci ve aranjör Szprot'la başlan-
gıçta yöneticiliğini üstleneceği
Ritmik Müzik Sanat Dalı prog-
ramını konuşuyoruz.
Ritmik müzik çahşmalan taz
dogaçlama', *caz piyano', 'düzen-
•Pirelli1
finnasuun her
yıl sonu
yayımladıgı
takviminde,
bu sefer
'kahraman
kadınlar'
teması
işleniyor. 1991
takviminde
her ay için,
kendi
ülkesinde
'özgurlük
savaşı' vermiş
bir kadın,
yine ulusal
giysileriyle
sembolize
ediliyor.
'Kahraman
kadın' bangi
ülkedense,
poz veren
manken de
aynı ülkeden.
Martin
VValsh'ın
hazırtadığı
takvimde,
fotograflar
Clive
Arrowsmitb'e,
kostümler ise
John Bright'a
ait.
Şubat ayının
kahramanı
Moscho
Tzavella
(1760-1*03),
Türk
aluncılara
karşı
başlatılan
'gerilla'
hareketinin
lideri.
Yaşadıgı
yülarda
yegâne
bağımsız
Yunan bölgesi
olan Souli
dağ köyünü
taşlar ve
sopalarla Ali
Paşa'ya karşı
savunmuş.
Türkler
Moscho'ya
dayanamamış.
Sahte sanat eserine önlenıAntikacılar ve Eski Eserleri Sevenler Derneği, son günlerde
yükseliş gösteren 'sahtecilik'le mücadele etmek için
konularında uzman kişilerden oluşan ekspertiz kurullan kurdu.
Ekspertiz kurullan, bir dönem bireysel
olarak hizmet veren ekspertizlerin çeşitli
eser gnıplan çerçevesinde kümelenmiş uz-
manlanndan oluşuyor. Ana amaç eser sa-
hibi ve eseri alanı "şüphe"den kurtarmak.
Derneğin yönetim kurulunda yer alan an-
tikacı Raffi Portakal, "Önceki dönemler-
de bireysel değerlendirmeler ölçüt alınıyor-
du. Oysa şimdi uzman kişileri banndıran
ekspertiz kurullan bu görevi üstlenecek ve
halka hizmet edecek" dedi.
Türkiye'de sahteciliğin kıskacına takılan
başlıca eserler arasında resimler, turah gü-
müşler, maden objeler, tombaklar ve hat-
ların önde geldiği belirtiliyor. Mesut Hak-
güden'e göre Türkiye'de uluslararası düzey-
de pazar edinmiş tek mal "halı".
Ellerindeki eski eserlerin gerçek mi sahte
mi olduğu konusunda "şüpbe" duyanlar
Antikacılar ve Eski Eserleri Sevenler Der-
neği'nin çeşitli eşya konusunda oluşturu-
Kültiir Servisi — Antikacılar ve Eski
Eserleri Sevenler Derneği, antika dünyasın-
da son yülarda yol alan "sahtecilik'Me mü-
cadele etmek için yeni bir uygulama baş-
latıyor. Buna göre konulannda uzman ve
deneyimli kişilerden oluşan ekspertiz ku-
rullan, eserlerin sahte olup olmadığı ko-
nusunda danışmanlık yapacak. Konuyla il-
gili son raporu yine dernek hazırlayacak.
Antikacılar ve Eski Eserleri Sevenler
Derneği tarafından dün düzenlenen toplan-
tıda konuşan Dernek Başkanı Mesut Hak-
güden, "Resim, hat, maden, gümüş ve cam
eşyalann oluşturduğu sanat eserlerinde gö-
riılen sahtecilik son yülarda gündemde
olan bir konu. Artan degeriere koşut sab-
tecilik gelişiyor. Esnaf ve koleksiyonerler,
yetersiz ve konuya bâkim olmayan eksper-
lere inccleme yapnnyor" dedi. Sonuçta ger-
çek objenin sahte, sahte objenin gerçek ola-
rak değerlendirildiğine dikkat çekildi.
lan ekspertiz kurullanna başvurabilecek.
Kurullarda "resim"de, Faruk Cimok, Ay-
dın Cumalı, Adnan Çoker, Orhan Ersoy,
Fethi Kayaalp, thsan Şurdum, "Hat"ta
Lğur Derman, Hüseyin Gündttz, Mithat
Sertoğlu, Cenap Yazansoy, Filiz Çagman,
"Işleme ve Kumaş"ta Ziya.Ajkaç, Seygi
Cönül, Muzaffer Kent, Hülya Tezcan, Halı
ve Kilim'de Adıgüzel Ayduran, Belkıs Bal-
pınar, Muzaffer Kent, Murat Kerimi, Her-
man Kuyumcuoğlu, "Gumüş ve Maden"
de Gürdağ Kayaoglu, Ali Kazgan,*Ahmet
Keskiner, Mebmet Tataroglu, Garo Kürk-
men, "Porselen ve Seramik"te Selim Da-
non, tzzet Keribar, Cihat Soynan, "Mobil-
ya"da ise Keğam Eryazı, Muhiddin Ocak,
Dikran Özyapar, Seyid Sangül ve Suat Şe-
ner danışmanlık edebilecek. Ekspertiz ku-
rullan ile ilişkiye geçmek isteyen Antika-
severler Dernek Başkanı Mesut Hakgüden
(Tel: 164.96.12) ve yonetim kurulu üyeleri
Ahmet Otku (Tel: 140.47.15), tskender ts-
lamoğlu (Tel: 166.37.72), Raffi Portakal
(Tel: 141.71.81) ve Abdullah Şalabi'ye (Tel:
522.81.71) başvurabilecek.
leme ve bestedlik' programlan-
na içerecek. *Caz piyano' yalnız-
ca piyanistlere, diğer program-
lar tüm öğrencilere açık olacak.
"İyi bir cazcı, iyi bir popçn,
önceükle iyi bir klasik müzikçi
olmalı" diyor Szprot. "Bu mü-
zikleri birbirinden ayıramazsı-
nız. Bize diyelim ki trompetçi-
ler, saksofoncular, kemancılar,
davulcular geleceiu. Klasik mü-
zigin temel egitiminden geçecek-
ler. Belki hiçbir zaman bir kla-
sik müzik stan olarak yetişme-
yecekler, ama klasik yapıtlan
yonımlamayı, anlamayı, hatta
varatmayı bilecek kadar saglam
temelleri olacak."
Polonya Caz Federasyonu
Başkanhğı'nı da yürüten Szprot
hem kendi ülkesinde hem de
ABD, Almanya gibi ulkelerde
caz egitimini yakından incelemiş
eğitmen olarak görev yapmış.
"Caz resmi kültüre alternauftir"
diyor. Polonya'da 1950'lerin so-
nunda bir patlama gösteren ca-
zın toplumun "özgüriesme süre-
cindeki kıvücımlardan biri" ol-
duğu kamsında.
Hem Ersin Onay hem de Ja-
nuzs Szprot Bilkent'teki caz ve
pop müzik eğitimi için gelecek
yı1larda pek çok ünlü sanatçı ve
eğitmenin davet edileceğini,
Türk cazcılannın, popçularırun
katkılanna da açık olduklannı
belirtiyorlar. Eğitimin kaynakla-
nnı zenginleştirmek için büyük
caz ve pop müzik kütüphanesi,
diskoteği oluşturmak üzere ha-
zırlıkiara başlanmış. 'Caz Do-
adıyla bir
de kitap yazmış Szprot. Bu gün-
lerde Türkçcye çevrilen bu kitap
özel olarak Türkiyeli ögrencüer
İÇİn h»7irlanmıy BflkCBt*tekİ
eğitimin temd taşlanndan biri
olacak.
Bilkent Ritmik Müzik Sanat
Dalı tam 7any»nlj programının
yanında yan ramanlı olarak da
eğitim verme hedefini taşıyor.
Yakında işyerinden çıkıp, bond
çantasmı, daktilosunu, her gün-
kü evrağını bir kenara bırakıp
trombonunu eline ahp Bilkent1
in yolunu tutan her yaştan yarı-
zamanlı öğrenciler görürseniz
şasırmayın...
Üniversitede lisans duzeyinde
caz ve pop eğitiminin katkısı sa-
dece "diplomasında caz piyanis-
ti, pop şarkıcısı yazan
müzikçiler" yaratmakla sınırlı
kalmayacak. Profesör Onay,
"Caz egiüninin Uasik müzikte
kompozisyon alanmda yaşanan
kısırlıgın aşıimasına yardımcı
olacağını, her yerde bizimle bir-
likte olan müziğin i> Ueştirilme-
sine destek olunacagını" söylü-
yor. Ona göre günlük yaşamı
güzeUeştinne savasında bir adım
olacak ritmik müzik sanat
eğitimi...
İş Bankasr nın
1990 yıb
büyük ödülleri
ANKARA (AA) — Türkiye
İş Bankası 1990 yüı büyük ödül-
lerini kazananlar belli oldu.
Edebiyat dahnda Prof. Dr. Sa-
im Sakaoglu, sanat dahnda Kir-
man Halıcıhk, toplum bilimleri
dahnda da Prof. Hikmet Sami
Tnrk ödül kazandılar.
1980 yılından bu yana edebi-
yat, toplum büimleri ve sanat
daUarında verilen büyük ödül-
ler içüı bu yıl yapılan değerlen-
dirme sonucu, Prof. Saim Saka-
oğlu'nun "Anadoiu - Türk Ef-
sanelerinde Taş Kesilme Motifi
ve Bu Efsanelerin Tip
Kataloğu" adlı eseri Türkiye İş
Bankası 1990 yılı Halk Edebiya-
tı ödülü'nu kazandı.
Sanat alamnda verilen "Uy-
gulamalı Halı Sanatı Büyük Ö-
dülü"ne, Kirman Halıcılık şirke-
ti, Konya Obruk Hahsı ile değer
görüldü.
Toplum ve ûısan bilimleri da-
hnda da Prof. Hikmet Sami
Türk'ün "Tıcaret Ortaklannın
Birleşmesi" adlı eseri büyük
ödülü aldı.
Her biri 10 milyon lira tuta-
nndaki ödüller, 1991 yılı içinde
düzenlenen bir törenle sahiple-
rine verilecek.
Tansiyoıııın
Sıormali^ yok
• ANKARA (ANKA) —
Genel olarak küçük
tansiyonun 8, büyük
tansiyonun da 12 olması ile
"normal" sırurlan
beürlenen kan basıncı için
bu kriterlerin kalktığı
bildirildi. New Scientist
dergisinde yer alan haberde
Oxford Üniversitesi
araştırmacılarının kan
basıncının olabildiğince
düşük olmasının kalp krizi
ve felç riskini büyük ölçüde
azalttığıru kanıtladıklan
beürtildi. Araştırmaalar,
yüksek tansiyonun yaygın
olarak bilinen "tehlikeli"
boyutunun çok daha
üstünde tehlikeler tasıdığını
beürtirken bu tehlikenin
şimdiye kadar gizli
kalmasının yanlış ölçmeden
kaynaklandığını savundular.
Bu yanlışlıklann giderilmesi
durumunda yüksek
tansiyonun sanıldığından
yüzde 60 oranmda daha
fazla kalp hastalıgı ve felce
yol açtığı kaydedildi.
Ingiliz
briççiler
• ANTALYA (Cumhuriyet
Bürosu) — Ingiliz
Federasyonu'na bağlı 50
briç oyuncusunun Dedeman
Oteli'ndeki turnuvası devam
ediyor. 3 ocakta sona
erecek olan briç
turnuvasının sonuçlannın
Ingiliz Briç
Federasyonu'nca yapılacak
şampiyonada da dikkate
alınacağı öğrenildi.
Turnuvada tngiliz Milli Briç
Takımı'ndan da oyuncular
bulunuyor. Oyunlar her
gün 14.00-19.00 ve
20.00-24.00 arasında
sürüyor. Dedeman Oteli
Basın ve Halkla llişkiler
Müdürü Eyüp Aydm, bu
turnuvaya katılan 3. yaş
grubuna mensup kişilerin
bir yandan da Türk
turizmine katkıda
bulunduklarını söylerken
bu turnuvanın Antalya'da
ilk kez yapıldığını,
Türkiye'de yapılan
turnuvalann da 4!sü
olduğunu behrtti.
Halkoyunları
yarışmalan
• ANKARA (ANKA) —
Milli Eğitim BakanlığVnın
1990-91 öğretim yılında
düzenlediği halkoyunlan
yanşmasında Türkiye
genelinde 80 bin dolayında
öğrenciden oluşan 10 bin
ekip çekişiyor. tlkokul,
ortaokul, lise ve halk eğitim
merkezlerinin katıldığı
halkoyunları yanşmasında
grup finalleri dün başladı.
Milli Eğitim Bakanlığı
Okuliçi Beden Eğitimi Spor
ve lzcilik Daire Başkanı
Mustafa Gümüşova'nın
verdiği bilgiye göre bu yıl
grup finalleri 14 ilde
yapılacak. Türkiye
genelinde yaklaşık 10 bin
eğitim kurumunun
halkoyunu ekipleriyle
katıldığı yanşmada, illerde
dereceye girenler 16 ocağa
kadar belli olacak.
ABD'de frengi
AIDS?
e rakip
• ANKARA (ANKA) —
Kadın ve erkeklerin korkulu
rüyası olarak bilinen frengi
hastalığının ABD'de hızla
yayıldığı bildirildi.
Amerikan Tıp Birliği'nin
yayın organı olan Jama
dergisinde yer alan haberde,
ABD'de 1981 ile 1989 yıllan
arasına frengili hasta
sayısma yüzde 34 artış
olduğu kaydedildi.
Hastalığın 1986-1989 yıllan
arasında ABD'de yaşayan
zenci erkeklerde yüzde 32
zenci kadınlarda ise yü«le
176 oranında artış
gösterdiği ifade edildi.
Buna karşın, beyaz nüfusta
hastalığın daha az
göruldüğü beürtildi.