Katalog

28 KASIM 1990 CUMHURİYET/17 HAVA DURUMU TURKİYE'DE BUGÜN Devlet Meteorolojı Işleri Genel Mûdüriûgünden ahnan bikjye gö- re, yurdun kusybatı kesımlen parçalı bulutlu, ötekı yerler açık. Marmara ile yurdun ıç kesımlen sabah saatlerinde yoğun olmak üzere sıslı gececek Hava sıcak- lığında önemti bir değışıklik olma- yacak. Denizlenmızde Rûzgâr Do- ğu Karadenız'de kıble ve keşışle- ve Akdenız'de 0.5 ilâ 1. ötekı denızlerde 15-2 metre dola- me, ötekı dendenmızde kıble ve yında olacak Görüş uzakbğt 10 km Marmara'da sıs anında lodostan2-4 Batı Karadenız, Mar- 500-1000 metre dolayında olacak Van Gölünde hava mara ve Ege'de 5-6 kuvvetınde sa- Açık. kûçük dalgalı atte 21-27 denız milı hızla esecek. Dalga yûksekliği Doğu Karadena Adana Adapaan Mıyaman Atyin Ajr, Ankaıa Antakya Antalya Arftnn Aydm Baktesır Btlecrt Bmgol Bitks Bolu Bursa Çanaktole Çonım Dendı A 24° 12" Oyartiakır A 21° 10° Ed>me A 6° 17° Erancan A 16° 6°Er7u™m S 8° 2° Eslasehif S 18° 4°Gaaaı*p A 25° 16° Gıresuıı A 23° 10° Gûmushane A A 14° 7°Hai*ârı A A 15° 10° Isparta A A 20° 5 0 lseneul A A 19° 7°lzmır A S 16° 5°Kars S S 15° <Ptesomonıı S S 17° 2°Kays«ı S A 20° 19° KırMare* A A 19° 11" Konya S A 18° 0°Klitahya A A 19° 10° Malatya S 19° 4°Mara« 17° 10° K Maraş 14° 0°Mersm 5°-7° MuOla 17° 1°Muş 17° 7°Nıj(Je 2O°1O°Ordu 16° 3 ° l t o 12° 0°Samsjn 17° 1°S»rt 19° 12° Sınop 22°11°S(vas 9° -3° fetortağ 13° yTrabzon 16° 1°1<jncelı 19° 11° Usak 17° 2° Van 17° 5°Yozgal 12° 2 ° Z l d A 21° 8° A 18° 8° A 24° 14° A 19° 9° S 7° 2° A 17° 2° A 19° 10° A 21° 9° A «"KF A 19° 8° S 20° 11° S 15° 1° A 16° 11° A 22° 10° S 13° 2° A 19° 3° A 12° 0° S 15° 2° S 18° 11° * * A-apk B-buluflu G-flünes* K-lurtı S-sıst Y-yaJmurtu BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Bilimsel bir soru- nu incelemek ya da siyasal, ekonomik, diplomatik sorunla- rı tartışmak için ya- pılan akademik top- lantı. 2/ Ahlakbi- lim... Mezopotam- ya'da kurulmuş eski bir uygarlık. 3/ Hı- ristiyan. 4/ Bir yıllık kuzu... Madencilikle ilgili bir kuruluşu- muzun kısa yazılışı. 5/ Yabancı... Asya- da bir ırmak... Kö- pek. 6/ Kendisine ermiş süsü vererek yerleştiği sarayda türlü entrikalar çe- viren ve Prens Yusupov tarafından öldürülen ünlü Rus papazı. 7/ Ayak direme... Evrensel alıcı olan kan gru- bu. 8/ Güney Afrika Cumhuriyeti- nin plaka işareti... Ses... Oyunda ce- zalı çocuk. 9/ Tahmin. YUKARIDAN AŞAGIYA: 1/ Balıkçılann denizde sıglıkları be- lirtmek için kullandıklan isaretlerin tümü. 2/ Argoda esrar... Imkân. 3/ lletişim dizgesi birliği... Nazi partisinin hücum kıtasını simgeleyen harfler. 4/ Boyu yüz met- rcyi aşabilen bir ağaç. 5/ Yersiz şakalar yapan, söz ve davranış- larıyla çevresini tedirgin eden kimse... Briçte sanzatunun kısa yazıhşı. 6/ Mekân... Verme, ödeme. 7/ Bir konuya yükletilebi- len sıfatlann oluşturdukları en geniş cinslerden her biri... Av- rupa'da büyük bir yanmada. 8/ Canfese benzeyen ipekli bir ku- mas... Bizmutun simgesi. 9/ Kullanma süresi... Alevi-Bektasi tö- renlerine verilen ad. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Gazi Hz. Trabzon'da 28 KASIM 1930 Reisicumhur Hz. ni hâmil Ege vapuru saat 14 te limanımıza demirlemiş ve ta uzaktan motörler ve sandallarla karşılanmıştır. Vali, Belediye Reisi, Kumandan ve C.H. Fırkası, Ticaret ve Türkocağı mümessillerinden mürekkep bir heyet vapura gelerek şehir namına Gazi Hz. ne hoş geldiniz demiştir. Reisicumhur Hz. iskeleye çıkarken bütün vapurlar düduklerini çalarak ve sahili dolduran halk mütemadiyen alkışlayarak kendilerini selâmlamışlardır. Iskeleden Türkocağına kadar yolların iki tarfı ve evlerin pencereleri Gazi Hz. ni görmek istiyen on binlerce halk ile dolu idi. Merasim yapılmârnası hakkindaki arzularına rağmen ahali otomobilleri arkasmdan koşuyordu. Emsalsiz bir heyecan gösteriyordu. Gazi Hz. Türkocağmda bir müddet istirahatten sonra hükûmet dairesini, belediyeyi ziyaret eylediler. Ve belediye heyetini kabul buyurarak şehir işleri hakkında görüştüler. Müteakıben şehir HER NEVi AV7ELER MUIUİIUUR TE.WrAHEn.ER PORTATıF •»«*» ıDUVAR S A T 1 K ÜC 12 ay vadc île veresiye satılır. Sıtkı TJIay ve civarında bir otomobil gezintisi yaparak misafir Hamillerin telaşıkalacaklan Türkocağına avdet buyurmuşlardır. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyei Sıtkı Ulay'ın demeci 28 KASIM 1960 Yeni kurulacak olan partiye girip girmiyeceğini sorduğumuz Ulaştırma Bakanı ve Milli Birlik "omitesi üyesi General Sıtkı Ulay yunları soylemiştir: '—Adı, istikameti, rengi, tutumu ve cereyanlan belli olmayan her partiye şahsen girip macera peşinde koşmaya niyetli değilim. Milletin 10 yıldan beri oy avcıhklariyle doğan ıstırabını giderip normal duzene kavuşturmak baş vazifemizdir. İnkılâplanmıza, rejimimize ideal demokrasi prensiplerine sadık milletin itimat ve teveccühune mazhar partiler dururken denenip denenip de muvaffak olmamış kimselerden müteşekkil partilere her şeyi çok iyi anlayan Turk milletinin inanıp teveccüh edeceğine kani değilim. Benim İstanbulda söylediğim iş bu idealleri sinesinde toplayan bir parti olursa tahakkuk eder. Ben kendim için aramıştım. Demokraside bir muvazene unsuru olsun diye bir parti çıksın temenni etmemiştim. Hele çıksın, gorelim biz kurulan bir partiye hemen gireceğiz demedik ki" NATO'ya hazır kuvvet NATO ittifakına dahil 15 devletin burada yıllık toplantılarını yapan Parlâmentocuları bugün ittifaka yöneltilebilecek herhangi bir komunist saldırış, tehdit veya tehlikesine karşı koymak için nükleer silahlarla mücehhez bir askerî haar kuvvet kurulmasını tavsiye etmişlerdir. lttifakın emrindeki millî silâhb kuvvetler dışında, âdeta bir itfaiye teşkilâtı gibi daimî surette harekete hazır bir vaziyette, el altında bulundurulması düşünülen böyle bir hazır kuvvet kurulması fıkri esas itibariyle NATO Kuvvetleri Kumandanı General Lauris Norstad tarafından teklif edilmişti. Parlâmentocular fikrin kabulünü bugünkü toplantıda ittifakla tavsiye etmişlerdir. NATO Parlâmentoculan aynı zamanda Kuzey Atlantik Ittifakı Teşkilâtına atom silâhlarının siyasi kontrolünün de verilmesini istemişlerdir. Şimdiki halde bu cins silâhlann fıili kontrolü, yani bunlann ne zaman kullamlabileceği ve nerelerde bulundurulacağı gibi kararlar Birleşik Amerika'nın elindedir. Konferansın son celsesinde ittihaz edilen bu kararlar, tavsiye mahiyetinde olmakla beraber NATO Konseyine intikal ettirünıiştir. GEÇEN YIL BUGÜN CumhuriYet Genel Grev28 KASIM 1989 Çekosiovakya'da muhalefet hareketinin çağnsı üzerine dün iki saatlik genel grev gerçekleştirildi. Komunist Parti Merkez Komitesi, yoğun eleştirilere hedef olan 3 politbüro üyesini daha dün sabaha karşı görevden alırken, geçen hafta yeniden siyaset sahnesine çıkan 1968 Prag Baharı'nın mimarı Dubçek, "Yeni bir Prag baharı doğuyor" dedi. Cr &\ Kopenh •*^tjLonors ı * »H/6SIO f\ 2 e l s ı n k l Kopenhag JJ fJ ı Lenınarad Moskova DÜNYA'DA BU6ÛN Amstertam A 4° Amman A 24° AHna Y 17° A 25° A 15? Y 6° Y 13° Y 5° Baıcetona Basel Bdgrad Bcrin Bom Brûhsel Budape^e Canevre Ceapr Cidde Dutoi FtanMuri Gıme KahR Kopenhao KAUi Y 22° A 32° A 30° A 8° A 24° A 4° A 23° A 6° A 8° A 25° Lerangrad Londra Madnd Mbno Mcnfteal Moskova Mürih Nmtorfc Osio Pans Prag Rryad Roma Solyj Sam lelAviv Vnus varşora Vemik Myareı Y 8° A 8° A 10° Y 6° Y 7° Y 0° A 10° Y 8° A -5° A 7° Y 6° A 31° Y 15° B 10° A 22° A 28° A 27° Y 7° Y 9° Y 6° YteshmgOnY 4" 2ûr* Y 6° TARTIŞMA Imar Yasası ve Yeni Vurgon Olanaklam Imar yasaiarı, sık aokunuimayacak "genel yasa" niteliğindedir. îlk kez 16 Ocak 1957'de 2290 sayılı Yapı ve Yollar Kanunu ilga edilerek 6785 sayılı Imar Yasası yürürlüğe konulmuştur. 1985 yılında parlamento çoğunluğuna dayanan hükümet, 3194 sayılı İmar Yasası tasarısını TBMM'ye sevk ederken genel ge- rekçede "İmar Yasası'nda bugüniin ve hal- ta yannın gereksinimlerine yanıt verebile- cek, köklii değişiklikler öngöriildügü, plan- lamanın ilk kez olarak bir sisteme bağlandığı, planlamanın geli$me>i önceden yonlendir- mesi ilkesi getirildiği, şebirterin, imar plan- lanna uygun gelişmelerinin saglanmasımn öngöriildügü, belediyelerin plan üretimi ve uygulanması surecinde etkinliklerini arttı- rarak konuya kısa siırede çozum getirme- sinin amaçlandığı, planlamaya. uygulama- ya yetişecek ve onu önceden yönlendirebi- İecek bir nitelik kazandıracagı, işlemlerin basitleştirilerek hızlandırılraak istendiği, bütün bu nedenlerle yerel yönetimlere imar planlannı yapma ve yaptırma yetkisinin verildigi" savunulmuştur. Aradan beş yıl gibi kısa bir süre geçtikten sonra yukarıdaki genel gerekçenin tam tersine bir gerekçe ile TBMM'ye yasa tasansı sunmak, halka, de- mokratik parlamenter sisteme, yerel yöne- timlere yönelmiş bir saldırı ve umursamaz- lığın ifadesi olarak görülebilir, görülmeli- dir de. Tasan, kentbilim ilkelerini göz ardı ede- rek kentsel gelişimin düzenlenmesini, gele- cekteki durumunu, ekonomik ve sosyal so- mnlarının çözümü ile kent insanmın sağ- lık, ulaşım, konut ve dinlenme gibi gerek- sinimini konu alan kentbilim bölge planı, çevre planı, çevre düzeni planı, metropoli- tan alan planı, nazım plan, imar planı, uy- gulama imar planı, şehir yenileme ve güzel- leştirme alanı planı dizisinde geçerlik kaza- nır. lmar yasaları, sık dokunulmayacak "genel yasa" nitehğindedir. İlk kez 16 Ocak 1957'de 2290sayılı Yapı ve Yollar Kanunu ilga edilerek 6785 sayılı İmar Yasası yürür- lüğe konulmuştur. Oysa 3194 sayılı yasa günlük düşüncelerle bu genel yasanın yerini alırken aceleye ge- tirilmiştir. Nitekim, son beş yılda pekçok kimse sahillerdeki betonlaşma ve çarpık kentleşmeden yakınmıştır. Büytlk kentleri- mizde tarihsel yapıların otele dönüştürül- mesi ve eski yerel yönetimlere yakınlığı bi- linen kişilerin çok kath yapılan gözler önündedir. İmar Yasası'na ilişkin birkaç öneride bu- lunmak istiyonım: 1. tçme ve kullanma suyu havzalarında yapılaşmaya hiçbir suretle izin verilmeme- lidir. Bu tür yerlerde yapılan kacak yapıla- nn imar affından yararlanamayacağ^ kesin hükme bağlanmaİıdır. 2. Yasaya yoğunluk arttına kararlan ön- leyici hükümler konulmalıdır. 3. Altyapısı bitmemiş yerlere yapı ruh- satı verilmeyecek şekilde yasada düzenleme- ler yapılmahdır. 4. Halihazır haritaların memleket niren- gisine bağlama zorunluluğu getirilmelidir. 5. Yasada "Kaçak yapı devletindir" il- kesinden hareket ederek düzenleme yapıl- malıdır. 6. İmar davalanna bakmak üzere özel yargı organları kurulmahdır. 7. İmar Yasası'ndaki, tasdik, daimi, mu- vakkat, hususi, umumi, sabit, müteharrik, örfü belde, paftos, münfati, münhedim gibi kelimeler ayıklanarak öztürkçe yazıl- malıdır. TBMM, Bayındırlık-lmar-Ulaştırma ve Turizm Komisyonu'ndan geçirilerek Mec- lis gündemine sevk edilen lmar Yasası'nın bazı maddelerinde değişiklik yapan tasan; özü itibarıyla yerel yönetimleri maddi ola- naklardan yoksun bırakan, belediyelere ek yükümlülük getiren, belediye yönetim ve çalışanlannı cezalandıran, kaçak yapılaş- manın önündeki engelleri kaldıran, rantın yüksek olduğu yerlerdeki planlama yetki- sini yerel yönetimlerden alarak rant yağma- sını sağlayan, planlamada kargaşa yarata- rak planlamayı geciktiren, vatandaşın hak arama özgurlüğünü kısıtlayarak vatandaş- la yerel yönetimleri karşı karşıya getiren, imar mevzuatmda anarşi yaratan ve seçme- ni cezalandıran yasaklayıcı - baskıcı zihni- yetle hazırlanmış bir yasa tasarısıdır. FtKRİ KAYA tMO Genel Sekreteri Salr.UK- Milli Takınu titifakla SeçflcU Federasyon, 2 oyuncu için kontenjan hakkını kullanırken hiçbir oyuncuyu davet etmemiştir. Çeşitli nedenlerle Türkiye Birinciliği'ne katılamamış ve mazeret bildirerek milli takımda oynama arzularını belirten 7 oyuncunun arasından iki kişi ittifakla tercih edilmiştir. Cumhuriyet gazetesinde 16 Kasım 1990 li olmayan oyunculanmıza rating kazandır- tarihinde vayHnl*ırat> Suat Atahiı söyleji- -mak veya otanlann ratinglerirri yukseltmek uzere Türkiye birinciliklerine ve diğer tur- nuvalara yüksek ratingli oyunculanmızın katılmalarmı istiyoruz. 3—Rating, soyut bir değerdir. Başanya göre iner ve çıkar. Ancak FIDE kurallan- na göre, 9.22 ve 9.22 A'ya göre bir yıl için- de 4 adet ratingli maç oynamayan oyuncu- nun ratingi askıya ahnır. 4—Federasyon 2 oyuncu için kontenjan hakkını kullanırken hiçbir oyuncuyu davet etmemiştir. Çeşitli nedenlerle Türkiye Bi- rinciliği'ne katılamamış ve mazeret bildire- rek milli takımda oynama arzularını belir- ten 7 oyuncunun arasından iki kişi ittifak- la tercih edilmiştir. 5—Milli takım seçimi ittifakla yapılmış olup, seçenler arasında Federasyon seçim- lerinde Suat Atalık'ın karşı taraf olarak ni- telendirdiği grubun temsilcileri de vardı. 6—Atalık, olimpiyat üçüncülüğu deyimi- ni ısrarla kullanmaktadır. Kendisine 1. ma- siyle ilgili olarak bazı konulan açıklığa ka- vuşturmak ihtiyacı hissettim: 1—Federasyon Yönetim Kumlu, gerek Turkiye Birinciliği'nden gelen oyunculann, gerekse kontenjandan gelenlerin milli ta- kımda alacaklan yerleri saptarken ratinge göre sıralama yapmaz. Böyle bir mecburi- yet dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Seçim- de ve sıralamada, aktif rating, bir faktor olmakla beraber, tecrübe, oynadığı son tur- nuvalardaki sonuçlar, psikolojik ve fizik- sel form durumu, takıma uyum derecesi, disiplin anlayışı, ülkemizi temsil kabiliyeti gibi faktörler de göze alınır. Nitekim takı- mın ilk üç masasına baktığımızda, 1. ma- sada 2370 ratingli Turan Yılmaz'ı, 2. ma- sada 2390 ratingli Can Arduman'ı, 3. ma- sada da ratingsiz bu yılın Turkiye üçüncü- sü, Cem Karadag'ı gormekteyiz. 2—Geçen olimpiyattan bu yana Atalık, Türkiye Birinciliği dahil olmak üzere hiç- bir turnuvaya katılmamıştır. Oysa, rating- sada edinilen en iyi üçüncü derece ödülü ve- rilmiştir ve bu başarıyı kutlarız. Bu başarı abartılmamalıdır. Atalık, 2415 ratingi ile dünya klasmanında, yerini aynı ratinge sahip 63 oyuncu ile paylaşarak 775. ile 838. arasındadır. Yaklaşık 11.000 rating- li oyuncu içinde bu klasman küçümsenme- melidir. Ancak her başanyı hak ettiği ken- di yerine oturtmak ve zdhinleri bulandırma- mak faydalı olur. 7—Suat Atalık, olimpiyata katılmış ol- saydı dahi, 'büyükustalık' unvanını hâlâ alamayacaktı. Nedenleri: 1) Büyükusta olabilmek için en az 24 tur oynamak ve 2500 ratinge ulaşmak gerekir. 2) Geçen olimpiyatta yalnızca 10 tur oy- nadığına göre bu olimpiyatta, yedeklere hiç yer vermeden, 14 turun 14'ünde oynaması şart olurdu. 3) Oynasaydı ve başarılı olsaydı dahi; a) Karşılaştığı oyunculann rating ortala- ması 2401 'in üzerinde olmalıydı, b) Ratingsiz iki oyuncudan fazlasıyla kar- şılaşmaması gerekirdi. Oysa, Türkiye'nin, tsviçre sistemine ve yaklaşık 120 takım içindeki sıralamadaki yerine göre rakiplerimiz oldukça zayıf ta- kımlardır ve yukandaki şartların oluşması imkânsızdır. CELİL LAYIKTEZ Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı POLTITKA VE OTESI MEHMED KEMAL Bir Değil Birkaç... Bizimkiler bir sefa gezisine çıkar gibi cümbür (cumhur) ce- maat mı diyelim, maaile mi diyelim Paris'e yollandılar. Ge- ziden amaç 'Avrupa'nın geleceği için hazırlanan bildirgeyi imzalamaktı. Neydi bildirge? Çifte imzadan sonra şöyle açık- ladı: "Bakın dokümanda neler var: Demokrasi, insan hakları, kanun hâkimiyeti. Bizim dinimizde de Allahın insanı özene bezene yarattığı yazılıdır." Dinimizde Tann'nın insanı özene bezene yarattığının ya- zılı olması yetmiyordu. Bir de bildirgeyi imzalamak gereki- yordu. İmzaladılar. Gelmişken türlü eğlence yerlerini, şurayı burayı gezip gör- dükten sonra ayrıldılar. Tören tamamlanmış oluyordu. Ama ülkede tutuklamalar, gözaltına almalar, gözdağı ver- meler gene sürüp gidiyordu. Eskiden gözdağını Ankara Va- lisi Nevzat Tandoğan verirdi. Şimdi yürüyüş yapan rektörle- re Vali Bedük'ün verdiği yazılıyor. Biliyorsunuz, Vali Nevzat, 'Komünistlik gerekirse onu biz getiririz' demesiyle ünlüdür. Vali Bedük neyiyle? Arkadaşları arasında Yelfe İhsan diye tanınan eski solcu- lardan İhsan Hasırcı'ya 1952 tutuklamasında yargıç sorar, "Sen yaşasın komünizm diye bağırmışsın öyle mi?" "Ne zaman bağırmışım?" ''Kıra, gezmeye gittiğinizde." İhsan, afallar kalır. "Kim görmüş hakim bey?" "Sen kimin gördüğünü bırak da bağırdın mı bağırmadın mı onu söyle!.." İhsan donakalır. Gerçekten bağırmıştır, ama yanında kim- se yokken, nasıl bilirler? Eski yıllarda her türlü olayın suçlusu solcular, yani komü- nistler olurdu. Maarif Vekâleti mi yandı, komünistler! 6-7 Eylül olayları mı oldu, komünistler!.. Tuvaletlere orak-çekiç resmi mi çizildi, komünistler!.. Suçlanmakta solcular böyle hazırdı. Bugünleregeldik. Artıksolcu karalamaları geçersizdir. Bir tane değil, birkaç tane açıkta Marksist parti vardır. Sosyal demokrat parti dersen tümenle... Komünistlik bizde değil Or- ta ve Doğu Avrupa'da adını yitirdi. Hele Doğu Almanya'nın bu kadar çabuk pes etmesi beklenmezdi. Bundan üç yıl ön- ce Berlin'e gittiğimde, pasaportu elinden alındığı için ömür boyu orada oturmak zorunda kalan dostum Arif Gelen çok yakın bir gelecekte iki Almanya'nın birteşebileceğini söyle- mişti. Yazmıştım da. "Nasıl olur?" "Almanlar birleşmek isterlerse bir formül bulurlar." İki yıla kalmadı, formülü de buldular, birleştiler de... Dün- ya hem küçülüyor, hem de değerler değişiyor, yerine yeni değerler konuyor. On yıldır sürgünde olan Demir Özlü'nün bundan birkaç yıl önce yurda gelebileceği düşünülemezdi. Babasının ölü- süne gelmesine bile izin vermemışlerdi. Şimdi İsveç pasa- portu ile bizden rahat girip çıkıyor. Daha rahat diyorum hiç olmazsa yüz dolardan kurtuluyor. Her giriş çıkışta bir yüz dolar toslamak az mı eziyet, az mı ceza!.. Geçende bir ar- kadaş bu yüz dolardan bezdiği için Kıbrıs pasaportu aldığı- nı söylüyordu. Her dolara can mı dayanır! Her ne yana baksa komunist gören eski polisler vardı, şim- di, mimledikleri ile içli dışlı olmuşlar. Birolay mı oldu, suçlu- su aranırken filanca kişi bunu yapmaz diyorlarmış. Ya kim yapar diye sorulduğunda, feşmekân kişi yapar denirmiş. Par- maksız Hamdi de domates ayırır gibi seçmeci miymiş? Ye- şilini ayrı, kırmızısını ayrı koyarmış? İnsan yaşadıkça neler görüyor, nelere tanık oluyor!.. Solculuğun raconu değişti, fiyakası bozuldu mu, dersiniz!.. Ben demedim mi diyenler de cabası!... ÇAIJSANLAIUN BAŞSAĞUĞI Şirketimizin kurucusu ve murahhas üye Sn. Ahmet Çelebiler'in değerli babası İ.KÂMİLİ ÇELEBİLER'in vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Tann'dan rahmet, kederli ailesine ve tüm yakınlarına başsağlığı dileriz. ALEXANDER and ALEXANDER SİGORTA MÜŞAVİRLİK ANONİM ŞİRKETİ Personeli İSTANBUL VEEAT 1948 Galatasaray Lisesi mezunu Av. Dr. BABÜR ÇUBUKÇU 26.11.1990 günü vefat etmiştir. Cenazesi 28.11.1990 günü öğle namazından sonra Ataköy Camii'nden kaldırılacaktır. TÜM SEVENLER BİR KASIM DAHA Sonsuzluğa göçüşünün 8. yılında, sevgili eşim, kıymetli hayat arkadaşım, NECLA KÜÇÜKA'yı özlem ve sevgi ile anıyorum. Av. VURAL KÜÇÜKA VEFAT Merhum Askeri Hâkim Ali Kadri Köprülü ve merhume Fatma Köprülü'nün kızlan, Ferdane Eroğlu, Dürdane Yetişir'in sevgili kardeşleri, Nafız, Fahri, Sabahat, Ekrem Köprülü'nün sevgili ablaları, merhum Dr. Refik îsmet (Çarşamba) ve merhume Güzide Ülkü ve Sadiye Birim'in gelinleri, Gülcan, Tansel, Tülay Köprülü'nün görümceleri, Şükrü Eroğlu, Esat Yetişir'in baldızları, İş Bankası emekli müdürlerinden Vefa Ülkü'nün kıymetli eşi HAltCE FERZAJNE•• •• ULKU 27.11.1990 tarihinde vefat etmiştir. Aziz naaşı 28.11.1990 Çarşamba günü öğle namazını müteakip Erenköy Galip Paşa Camii'nden kaldınlarak Karacaahmet'teki ebedi istirahatgâhına defnedilecektir. Allah rahmet eylesin. / l NtŞANTAŞI 1 RESTAURANT Düğün Salonlart t> Yemcklı-Kişi başı 16.500 TL > Mezeli-Yemekli 19.500 TL. Rez. 147 62 39 - 147 74 40 Salonlarımız klımalı ve 400-1000 kijiliktir. İNGİLİZCE'yi 6 ayda konuşun Sİ2İ AMERİKALI DOSTLARIMIZLA BULUŞTURALIM Tel: 349 48 57 S.S. MERT KENT (TRT-B) YAPI KOOPERATİFİ NDEN İLANEN TEBLİGAT Aşağıda adları yazılı üyelerimiz 23.10.1987 Tarih ve 39 numaralı kararla, sorumluluklarmı yerine getirmedikleri için üyelikten çıka- rılmışlardır Adres değişiklıği nedeniyie noter tebligatı ellerıne geçmediğın- den ilanen düyurulur. 1- Ünal CEBİR 13- Ahmet Hulusi AKTEN 2- Celal ÖZEN 14- Aygün ÇİLİNGİR 3- Feyhan GÜZEL 15- Ersin GÜRELİ 4- Hasan OENKER 16- Mahir ATAMAN 5- Gülden BENGÜ 17- Oğuz ŞEREN 6- Vahdettin BAŞDEMİR 18- Cemal ŞİŞMANYAZ1CI 7- Kemal YAZGAN 19- Gülşen TOLGAY 8- Salim ERDİNÇ 20- Ünal ÇAYGEÇER 9- Şefik DENER 21- Hüseyin BEYKURT 10- Nigar İŞGÖREN 22- Gökay SÜRSAL 11- Mehmet BAYRAMOĞLU 23- Ertuğrul Polat 12- Ender FEYZULLAHOĞLU 24- Türkân PİRİNÇÇİOĞLU S.S. MERT KENT (TRT-B) YAPI KOOPERATİFİ YÖNETİM KURULU Adres: Türkocağı Cad No: 3 Kat: 4 Cağaloğlu/istanbul Tel.- 511 28 08 SORULARI/SORUNLARI YELMAZŞİPAL 'Baba için izin Hakkr SORU: tld küçiik sonım var 1- Kadın çalışanlar için "analık"tan kaynaklanan doğum izni oldugunu biliyonım. Peki, baba için izin hakkı yok mu? (Baba SSK'lı) Varsa kaç gün? 2- Isteğe bağlı sigortalılık (SSK) ile normal sigor- talılık arasında hak ve yukümlülükler açısından ne gibi farklüıklar var? Ömegin istege bagM sigortah sağ- lık hizmetlerinden hangi koşullarda yararianabilir? O.Y. YANFE 1- İş Yasası'nın "Analık halinde çalıştırma yasağı" ile ilgili 70. maddesine göre "Kadın işçilerin doğumdan önce 6 ve doğumdan sonra 6 hafta olmak üzere 12 haftalık süre için çalıştırılmalan yasaktırî' Ancak bu süreler işçinin sağlık durumuna ve işin özelliğine göre doğumdan önce ve sonra gerekirse arttırılabilir. Bu süreler hekim raporu ile belirtilir. Isteği halinde kadın işçiye do- ğumdan sonraki 6 haftadan sonra 6 aya kadar ücretsiz izin verilir. Bu süre ücretli izin hak- kının hesabında nazara alınmaz. Yine İş Yasası'nın 51. madde- sine göre de "h) İşçilerin evlen- melerinde üç güne kadar, ana ve babalannın, eşlerinin, kardeş ve- ya cocuklannın ölümünde iki güne kadar" izin verilebilmek- te, ancak babalık durumunda izin verileceği söz konusu edil- memektedir. 2- Bir iş sözleşmesine dayana- rak bir ya da birkaç işveren ta- rafından çalıştırılanlara hak ve yardımlar, Sosyal Sigortalar Ya- sası ile dört sigorta kolundan sağlanmaktadır. Bu sigorta kollan: A) İş Kazalanyle Meslek Has- talıkları Sigortası, B) Hastalık Sigortası, C) Analık Sigortası, D) Yaşhhk Malüllük ve Ölüm sigortalanndan oluşmaktadır. Bazı özel durumlar dışında Sosyal Sigortalar Yasası kapsa- mında çalışanlara bu dört sigor- ta kolu uygulanmaktadır. Koşulları, Sosyal Sigortalar Yasası'nın 65. maddesi ile belir- lenen İsteğe Bağlı Sigortaya prim ödeyenler ise yalnızca bu dört sigorta kolundan biri olan Malüllük, Yaşhhk ve Ölüm si- gortaları kapsamına alınmıştır. Bu nedenle isteğe bağlı sigor- talılara, hastalık ve anaiık sigor- ta kollan uygulanmadığı için hastalık ve analık yardımları da sağlanmamaktadır. Kısaca isteğe bağlı sigortalıla- ra sağlık yardımı yapılması söz konusu değildir. Nufus cuzdanımı kaybettim. Hukümsuzdur. UĞUR KANGAL Fransızca ve resim dersleri verilir. Tel: 160 51 49