28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Stblbi: Cumhunyet Matbaaalık ve Gazetecıük Turk Anonım Şırketı adına Nıdir Nıdi 9 Gcnel Yaym Müdüru H*san Ccual. Munsese MudUnj. Eninc LşaUıgü, Vazı IŞICTI MudUru Ofcıy Goannln. 0 Habcr Merkea Müduru \alçn Boj«r, Sayfa Duzenı Yönetmenı Ah Acar Q lemsılcı/er ANKARA. AhnM Tl». İZM1R H i k « t Çttialupa. ADANA Çetın Vitenoghı Iç Potaıka C«UI fetluvc Dıs HatJCTİCT Ei|U bkı. Ekonom: Cea(iı M u , Ij-StndıH Şatıu I n d . Kult Isıanbul Haberlo. l a d Ka<aiı. EJıum G«*> Şn»«, Yun tUberkn. N « * l Do*». Spor Dun»nıaııı Dır Ytatar I n > ÇakıkM. Arolınnj Şaklı A l m Dozdunr 1 W M Vma 0 Koordınaur Isln Enl EHLUI % Muhascbr M e « teaer 0 Bulce-PUniam Snjl <haaakqrotl' 0 bkiuı « m Tom 0 H»l» Akyol 0 laan H m a Garr 0 l)lclnK Öa*r Çdft 0 Bıl» Ijmi' Vıl Urf 0 Pmonc! Scvfj • Maiı Ek Yıjnnlar K-../ı Ku/uh B<:uı OM» AIU. Mç» m * . H m OaaL Hftari ÇHtatva. Ok» L|w M H A Iftıa 41 Strao. A t w Taa Boarn >r li/m. Cumhurıra Mıtbucıljk ve Gaztttcüik TA4 Turt Ocafc Cad. 19/41 Caialothı «334 lll Pk 2 « Isunbul TH 5!2 0) 05 (20 IKt), Tde> 22246, Fu (I) 526 40 72 0 flü/otor- Aajuf* Zıya Gokjjp BIv lnkılap S No 19/4, TW 133 I] 4MT. -RJa 42344. Fvt (4) 133 05 65 0 b«lr H Zj>m Bh 1352 S İ 3 . Td. 13 12 30, trla 5235». h ı . (51) 19 5J » : Inûnu C J 119 S. No: 1 Kaı 1 IÖ » 3 7 52 (4 hlt) ftto 62155, F*L (7t> 19 25 1 TAKVİM: 26 KASIM 1990 Imsak: 5.26 Güneş: 6.56 Öğle: 11.56 Ikindi: 14.23 Akşam: 16.45 Yatsı: 18.10 Türk inşaatçılarMoskova'da Rus pasajı Türklerle yenilendi Moskova'da ENKA tarafmdan restore edilen tarihi Petrovski Pasajı'nın yarın yapılacak açılış törenine Raisa Gorbaçov ve Semra Özal katılacaklar. Pasajı kontrat tarihinden 8 ay önce teslim eden Türk fırması, 1000 kişilik hastane inşa ediyor. KEREM ÇALIŞKAN Moskova'da yarın bir süper- market açılıyor: Petrovski Pa- sajı. Yapım tarihi yüzyılın ba- şına, 1904 yüına uzanan bu pa- sajın restorasyonu Türk insaat fîrması ENKA tarafından ger- çekleştirüdi. Pasajın yannki açılış törenine Sovyet Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov'un eşi Raisa Gorbaçov ve Semra Ozal da katılacaklar. Sovyetler Birliği'nin başken- tinin en merkezi yerinde açılan bu pasaj Türk-Sovyet ticari iliş- kileri bakımından önemli bir adım niteliğinde. Çünkü ilk kez bir Türlc firması Sovyetler'de bu çapta bir ise girişip başanyla tamamlama noktasına gelmiş bulunuyor. Hele Sovyet inşaat- çılann bu restorasyon işini "çok komplike" bulduklan için ûst- lenmek istemedikleri ve halkm günlflk yaşamında önemli bir yeri olan Petrovski Pasajı'nın 5 yıla yakın bir süre kapalı kal- dığı düşünülürse, bu inşaatın Ttirkiye açısından *^rkhun" de- ğeri daha iyi anlaşılabilir. tnşa- atlann bürokratik aksaklıklar nedeniyle yıllarca sürdüğû ve öngörülen bitim tarihini çok çok aştığı Sovyetler'de, bu pa- sajın 22 ayda tamamlanıp tes- lim tarihinden 8 ay önce bitiril- mesi de Sovyet basınında, inşa- atçı finnaya yönelik 'övgülü' yazJara yol actı. 19.5 milyon dolara mal olan ve Sovyetler'in bedehni doğal- gaz ile ödemekte olduğu resto- rasyon insaatı, başından beri Sovyet TV'si ve gazetelerinin yakın ilgisini çekti. Basında sü- re kli ortaya atılan soru şuydu: Madem ki bu insaat için bu ka- dar yüksek bir bedel ödeniyor, öyleyse neden bir Batı fırması- oa verilmedi de Türklere veril- di? Bizim inşaatçılar Türkler- den geri mi, bu pasajı aynı be- delle biz de yapamaz rnıydık? Sovyet basını, kendi yetkili- lerine ve firma temsilcileıine yönelttiği bu sorular sonunda şu noktalara vanyordu: İnsaa- tı üstlenen Türk firması ulusla- rarası deneyime sahip bir fırma, sıkı çalısma yapıyor ve ise özen- le yaklaşıyor. Vaktinden önce teslim ise Sovyet basınında ger- çek bir "mudze" niteliğinde de- ğerlendiriliyordu. Ancak basında ve TV'de ye- ralan bunca habere rağmen asıl değerlendirme, pasaj tam ola- rak hizmete açıldığı zaman Moskovalılar tarafından yapı- lacak. Ve Çarlık döneminin renkli mimarisini yansıtan bu market, çabşmaya başlayınca "Kim yaptı burayı?" sorusu gündeme gelecek. Işte "Tttrki- ye"nin reklamı da burada baş- layacak. Bir ENKA yetkilisinin dediği gibi "Petrovski Pasajı firma için kartvjzit niteliğinde." Sovyet pazan, Batıh şirketler için de yeni bir alan. Irak'ta milyarlarca dolarlık işlerini yüzüstü bırakmak zorunda ka- İan, diğer ttlkelerdeki çalışma alanlan daralan Türk insaat fır- malan için de Sovyet pazan ye- ni bir umut kapısı. ENKA bu alanda oldukça hızlı adımlar atmış bulunuyor. Firmanın ikinci işi, yine Moskova'da 1000 kişilik bir hastane insaatı. 88 milyon dolarlık bu "anahtar teslim" projenin de mart ayı içinde, kontrattaki teslim tari- hinden 9 ay erken bitmesi bek- leniyor. Hastanenin Sovyetler'de psi- kolojik bir önemi var. Çünkü 2. Dünya Savaşı gazi ve malul- lerine hizmet etmesi amaçlanı- yor. Volgograd caddesinde ay- nı amaçla daha önce kurulan bir sağlık tesisinin insaatı tam 17 yıl sürmüş. Turk firmasınca inşa edilen bu yeni hastanenin 2 yıl gibi kısa bir stirede bitme- si, Sovyetler'de memnuniyetle kanşık bir şaşkırüık yaratıyor. Hatta Sovyet yetkilileri, hasta- ne erken bittiği takdirde perso- nel ve doktor örgütlenmesinin yetiştirilemeyeceğinden kork- tuklannı belirtiyorlar. Ancak çoğunluğu 70*ine merdiven da- yamış olan 2. Dünya Savaşı ga- züerinin 'daha fada bekieyeme- yecekleri için' hastanenin biti- mi umutla gözlenıyor. Bu insaatlar sırasında 4118 Türk işçisinin Sovyetler Birli- ği'nde çalıştığı ve aynı anda en çok 2 bin işçinin komşu ülke- de bulunduğu, firma yetkilile- ri tarafından belirtiliyor. lşçiler 500-700 dplar arasında değişen ücretler ahyorlar. Ancak Türk işçileri, Sovyetler'de, Batı'da ve Ortadoğu ülkelerinde bulama- yacakları bir ortamı bulabili- yorlar. Besteci Bülent Arel öldü Kültür S«rvisi — Elektro- nik müziğin öncü bestecile- rinden biri olarak dünyaca tanınan Bülent Arel, 24 ka- sım cumartesi günü New York'ta öldü. Uzun süredir tedavi gönnekte olan Arel, 72 yaşındaydı. Ankara Devlet Konserva- tuvarı'nda Necil Kâzım Ak- scs, Ferhunde Erkin ve E.Praetorius'un öğrencisi olan Bülent Arel, 1947'de konservatuvan üstün başa- nyla bitirdikten sonra Anka- ra Devlet Konservatuvan- nda, Gazi Eğitim Enstitüsü- nde, Ankara Radyosu'nda görev almış, 1957'de radyo- da Batı Müzigi Yayınlan Bö- lüm Şefi ohnuştu. 1950*li yülarda aralarında Bülent Ecevit ve Rasin Arsebük'un de bulunduğu arkadaşlany- la birlikte kurduğu Helikon Deraeği'nde Helikon Yaylı Çalgılar Orkestrasrnı kuran Arel, bu dernekte çok yön- lü müzik çahşmalan yürüt- müştü. 1958'e kadar çeşitli türler- de yapıtlar veren Arel, daha sonra tümüyle elektronik müziğe yönelmiş, 1959'da burs kazanarak ABD'ye git- miş, Columbia-Princeton Elektronik Müzik Merkezi'- nde çalışmış, ABD'deki ilk yülannda pek çok yapıt bes- telemiş, elektronik müzik konserleri düzenlemişti. Arel'in elektronik müzik besteleri ve bu alandaki tek- nik çalışmalan, uluslararası düzeyde tanınmasını sağla- dı. Çeşitli elektronik araçlar- dan, "synthesizer"lardan, bilgisayardan yararlanarak geleneİcsel çalgı ve teknikler- le elde edilemeyecek yeni tı- nılar yaratmaya yönelen Arel, bu çabalanyla elektro- nik müziğin anlatım olanak- lannı genişletmişti. Öğretmenler Günü*nü kutlayan öğretmenlerin maddi sıkıntısı had safhada ' 'Dersimiz,sorunlar'Öğretmenler, önce maddi açmazdan kurtanlmayı Dünyada tercihler sıralamasında genel olarak ilk bekliyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre beş içinde yer alan öğretmenlik, ülkemizde 'başka Türkiye'de 25 bini ilköğretimde olmak üzere bir fakülte kazanılmazsa tercih edilen' meslek yaklaşık 60 bin öğretmen açığı bulunuyor. Meslek görünümünde. Yapılan bir araştırmaya göre içi eğitim yetersiz kalıyor. Eylül ayında çıkanlan öğretmen adaylarının yarıdan fazlası mesleğini ğretmen Tayin Yönetmeliği de kargaşa yarattı. istemiyor, alternatifi olmadığı için devam ediyor. alırdı. Tanesi 9 liradan. BB, bn- bir araştırma, öğretmen adayla- gece için de yüzde 130'luk artış- günün parasıyla 1.5 milyonu nnın yarıdan fazlasının mesle- la 3 bin Uraya çıkanldı. buluyor. Önce öfretmen mad- ğini istemediğini, ancak alterna- öğretim yılına hazırlık ödene- di açmazdan kurtanlmalı." tifı olmadığı için okula devam ğj arttınlarak, kalkınmada 1. derecede öncelikli illerde 300 bin MUSTAFA BALBAY HAKAN AYGÜN ANKARA — Sorunlan "en İyi büinen" mesleklerden biri ol- masına karşın öğretmenlik bir türlü hak ettiği yeri alamıyor. Son 10 yıldır, Âtatürk'ün ba- şöğretmen ilan edilişinin yıldö- nümü olan 24 kasımda kutlanan "Öğretmenier Günü" genel ola- rak, mesleğin öneminin ve yu- celiğinin vurgulandığı törenler- le kutlanıyor. Bu yıl 3 aralıka dek sürecek kutlamalarda, hü- kümet yetkilileri önümüzdeki dönemde yapılacaklan sıralıyor, ancak bunların çok azı gerçek- leşiyor. Dünyada tercihler sıralama- sında genel olarak ilk beş sıra- da yer alan öğretmenlik, ülke- mizde "başka bir fakülte kaza- nılamazsa tercih edilen" bir meslek görünümünde. Okulu bitirip mesleğine baş- ladıktan sonra öğretmen, emek- li oluncaya kadar "bilgi biriki- mi ve yeteneği" açısından ciddi bir denetime tabi tutulmuyor. Meslek içi eğitim de öğretmen sayısına oranla çok yetersiz kal- dığından öğretmen "kişisel bir çabası yoksa" okulda edindiği bilgilerle mesleğini sürdürüyor. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi'nden Prof. Dr. tbrahim Etem Başaran, "Ben Öğretmenler Giinn'nii sevmiyorum" dedikteıı sonra nedenini şöyle anlatıyor: "Öğretmenlik yılda bir kez mi hatırlamr? Hem oyle bir kut- lama yapılıyor ki, öğretmenin önemi, yüceliği vurgulanıyor, sornnlar sıralanıyor. Sonra ber sey aynen devam ediyor. Ata- türk döneminde bir öğretmenin eUne ayda 47 lira geçerdi. Öğ- retmen bununla 5 Reşat Altını Farkh politikalar Milli eğitim politikası her ba- kanlık döneminde bakanın kişi- sel tavnna göre şekilleniyor. Ay- nı iktidar döneminde bile ba- kanların değişmesi politikanın da değişmesi anlamını taşıyor. ANAP hükümetleri dönemin- deki dört bakan bunun ömeği. Bu değişiklikten doğal olarak öğretmenler de etkileniyor. Politikalarla birlikte ders ki- taplan, dersleri işleme biçimi ve tayin yönetmehği de değişiyor. Sürekli değişiklikler, öğretmen- lerin mesleğine kayıtsız kalma- sına neden oluyor. öğretmenlik meslegi, lise me- zunu öğrencilerin ilk tercihleri arasında yer almıyor. Yapılan ettiğini gösteriyor. Milli Eğitim Bakanı Avni Ak- yol'un deyişiyle son iki yılda öğ- retmenlere yönelik hizmetlere öncelik verildi. Bu konuda ilk adım olarak "eğitim-ogretim tazminatı" göstergesi 800'e yük- seltildi. Bu anış öğretmenlerce az bulunurken, mart ayından itibaren eğitim-oğretim tazmi- naünın en yüksek devtet memu- ru maaşının yüzde 16'sı orarun- da ödenmesi hükme bağlandı. Kalkınmada birinci derecede öncelikli illerde ödenmeye baş- lanan ek tazminat, temmuzdan itibaren en az 76 bin 771 lira, en çok 384 bin 856 lira yapıldı. 1990 yüı bütçesi ile öğretmen- lerin ek ders ücretleri yüzde 177'lik artışla 2 bin 500 liraya. Öğretmenlerin Boğaz turu p^£S^ Günu" kutlamalan çerçevesinde İstanbul Milli Eğitim Müdür- lüğü'nce düzenlenen vapur gezisinde öğretmenler kendi araiannda eğlendiler. Dün saat 14.00'te bin öğretmen ve yaklasık 500 öğ- retmen yakımnı Kabataş iskelesinden alan şehir hatları vapuru önce Anadolukavağı'na kadar süren Boğaz turu attı. Daha son- ra Adalar'ın çevresini de dolaşan vapurda, öğretmenler "kendi- leri çalıp kendileri oynadılar". Çocuklann da bulunduğu gezide bir yandan piknik yapüırken diğer yandan eğlenceli dakikalar yasandı. Geziye İstanbul tl Milli Eğitim Müduru Turgut Akan, Yardımcısı Sakin Öner ile ilcelerde yılın öğretmeni seçilerüer, okul müdürleri, öğretmenler ve yakınlan katıldılar. Gezi saat 18.00'de Kabataş tskelesi nde son buldu. (Fotoğraf: Alaattin Çiftçi) lira, 2. derecede öncelikli iller- de 225 bin lira, diğer 42 ilde ise 150 bin lira ödenmesi sağlandı. öğretmen tatil merkezleri ku- rulmasına ilişkin çalışmalar Kırklareli - tğneada'da açılan 230 yatakh dinlenme ve eğitim tesisi ile sınırlı kaldı. öğretmenlerin hızla büyüyen konut sorununa karşın 1990'da sadece 4 bin 30 öğretmen lojma- nı tamamlanarak hizmete sunul- du.Hukümetin 1990 programın- da yer alan, ancak gerçekkşme- yen vaatlerden bazüarı şunlar: — Öğretmenlerin sosyo- ekonomik darnmlarnu iyüeşrir- mek, toplumda layık oldnklan saygınlıga kavuştunnak, mesle- ki yönden gelismekrini sağla- mak; atama, yer değiştirme ve terfikri ile özlük haklanm ve yurt çapında dengeli dağüımını esaslara bağlamak amaayia öğ- retmen personel yasa tasansı hazıriandı. ancak TBMM'de ya- salaşması sağlanamadı. — öğretmenlerin mesleki açı- dan gelişmelerini sağlamak amaayia düşünülen öğretmen kitaplan serisi gerçeklesmedi. — Biitün branşlara özel hiz- met tazminatlan odenmesine ilişkin çalışmalar Maliye Bakan- lığı'mn da karşı çıkmasıyla so- nnç vennedi. — Anadolu liselerinin yaban- cı dil ve yabancı dille okutulan fen dersleri öğretmenlerinin açı- ğını kapatmak için düşünülen "ithal öğretmenler" getirti- lemedi. öte yandan, eylül ayında çı- kanlan yeni öğretmenTayin Yö- netmeliği kargaşaya yol actı. Bu yolla, yaklaşık 77 bin öğretmen «tecburi hizmet bölgelerine ta- yin edildi. Ancak yönetmelik calışmalarının gecikmesi ve ta- yinlerin öğretim yıh başladıktan sonra açılması öğretmenlerin zorda kaİmalanna yol açtı. Ay- m yönetmehkle tayin yetkisinin valiliklere devredÛmesi, "siya- si kayırma" ve "öğretmen kıyımı" taroşmalannı gündeme getirdi. Artan tepkiler üzerine bakanlık, daha önceden açılda- dığı tayinleri öğretim yıh sonu- na kadar durdurdu. öğretmenlerin sorunlannın basmda, gittikçe büyüyen öğret- men açığı geliyor. Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre Türki- ye'de 25 bini ilköğretimde ol- mak üzere yaklaşık 60 bin öğ- retmen açığı bulunuyor. VO'h Yülarda Habef Konferansv Dünyada ilk kez yapılan kadın gazeteciler konferansına katılan kalkınmakta olan ülkelerin temsilcileri, ülkelerindeki demokrasi sorunlan nedeniyle Özgür gazetecilik yapamamaktan yakmdılar. Gelişmiş ülkeler ise zaten gelişmiş olan teknolojilerini nasıl mükemmel hale getirecekleri üzerinde durdular. T P*/T A T A »/o A v f i ^ ı ıı kalkınmakta olan ülkelerin ba- LEYLA TAVŞANOGLU s j n s o r u n l a n y l a g e l i ş m i ş u l k e l e . rin basın sorunlan arasında de- rin bir uçurum bulunduğuydu. Dünyada ilk kez yapılan ka- dın gazeteciler konferansına ka- tılan kalkınmakta olan ülkelerin yazılı basın, radyo ve televiz- yonlarının temsilcileri, ülkele- rindeki demokrasi sorunlan ne- deniyle ozgür gazetecilik yapa- mamaktan yakmdılar. Gelişmiş ülkelerin, özellikle ABD basını- Basının özgürlük mücadelesi WASHINGTON — Ulusla- rarası Kadın Gazeteciliği Vakfı'- nın (International VVomen's Media Foundation) Washing- ton'da üç gün süreyle düzenle- diği "90'b Yülarda Haberj' ko- nulu konferansı ve konferans çerçevesinde yapılan "yovarlak masa beyin fırünası" (round- table brainstorm) toplantılann- da ortaya çıkan somut gerçek, nın temsilcileri, büyük basın ve televizyon tekellerinin nasıl da- ha geliştirilebileceği, zaten son derece gelişmiş olan teknoloji- lerini nasıl daha mükemmel hale getirebilecekleri üzerinde duru- yorlardı. Uyuşturucu madde satan şe- bekeler tarafından defalarca ölümle tehdit edilen Colombia- h gazeteci Maria Jimena Duzan, ülkesinde ozgür gazetecilik yap- marun çok zor olduğunu anla- tıyordu. Duzan, kendisi gibi korkusuzca Colombia'daki uyuşturucu trafiğini izleyen ga- zetecilerin ölümle tehdit edildik- lerini, yaşamlannın surekli tehli- kede olduğunu söylüyordu. Du- zan'ın televizyon programcısı olan kızkardeşi, uyuşturucu madde şebekelerinden biri tara- fından öldürüimüştü. Hindistan'dan Madbu Tre- han, Ülkesinde televizyonun devletin elinde olduğuna, bu ne- denle televizyonda ancak "res- mi habercilik" yapılabildiğine dikkat çekiyordu. Ülkesinde demokrasi ve öz- gürlük mücadelesi verdiği için defalarca tutuklanıp hapse atı- lan Haitili gazeteci Lilvanne Pi- erre Paul da toplumsal somnlar ve adaletsizlikle savaşması nede- niyle altı yıl süreyle sürgünde yaşamak zorunda kaldığını, iki erkek kardeşinin tutuklandıkla- nnı, kendisinin defalarca ölüm- le tehdit edildiğini anlatıyordu. "Gelisen Teknolojiler Kıtala- n Birieştiriyor" konu başlıklı toplantıda Christian Science Monitor gazetesinin eski edito- rü Katnerine Fanning, hiçbir za- man, teknolojik gelişmenin, ba- sında gündemin birinci madde- si olmasından yana olmadığını belirtti. USA Network TV'sinden Kay Koplowitz de "Özelikle ge- lişmiş ülkelerde basını, büyük baan patronlan değil, yıllar ön- ce kurulmuş kiıçuk, bagımsız basın karuluşları gelistiriyor, buniar etkili oluyor. Bu basın kurahışlan zamanla da gelişi- yorlar. ABD'de böyle olmuştur" diye konuştu. Toplantıda Doğu Avrupa ül- kelerinde basın kuruluşlarını "büyük tekellerin yutmaya hazırlandıklan" üzerinde duru- larak Maxwell ve Murdoch, bu- na somut ömek olarak gösteril- di. 'Yeşili seven ormana gitsin' demişti Bakan Kurt 9 a tepkiFoça Belediye Başkanı Nihat Dirim, Enerji Bakam'nın iş olanağı yaratacağını söylediği termik santralın 1200 kişiye iş sağlarken tüm bölgeyi kirleteceğini söyledi. HAKAN KARA tZMTR — Aliağa Gencelli'de termik santralın "kesinlikle yapılacağını" belirterek "yeşili seven ormana gitsin" diyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanı Fabrettin Kurt'a tepkiler yoğunlaşıyor. "Bu anlaytş sü- rerse Türkiye'de gidilecek or- man kalmayacak" görüşünü di- le getiren çevreciler, "Medeni- yet çevrenin yok edilmesi de- gildir" diye konuştular. Doğada yaratılan tahribatın 20. yüzyılın sonunda insanlığı tehdit eder boyuta ulaştığını be- lirten Yeşüler Partisi Genel Baş- kanı Celal Ertuğ, "Enerji Baka- nı medeniyetten söz ediyor ama hiç de medeni olmayan bir an- layışa sahip" dedi. tzmir Ba- ğımsız Milletvekili Kemal Ana- dol, Danıştay'ın termik santral- la ilgili olarak verdiği yurütme- yi durdurma kararlanna dikkat çekerek Enerji ve Tabii Kaynak- lar Bakanı Fahrettin Kurt'un bu demeciyle "bukuka sargısızhğı- nı ve çevreyi kirletmekteki kararuuğmı" sergilemiş olduğu- nu söyledi, SHP Tekirdağ Mil- letvekili ve TBMM Çevre Ko- misyonu üyesi Güneş Gürseler, "Elektrik 'bakanından' bu bek- lenir. Dünyadaki tüm yönetici- ler bu anlayısa sahip olsalardı, dünya 21. yüzyılın ilk yansını bile tamamlayamazdı" diye ko- nuştu. Foça Belediye Başkanı Nihat Dirim ise Enerji Bakam'- nın iş olanağı yaratacağını söy- lediği termik santralin 1200 ki- şiye iş sağlarken tüm'bölgeyi kirleterek turizmi ve tarımı yok ederek on binlerce insanı issiz bırakacağını dile getirdi. Fahrettin Kurt'un TBMM Plan-Bütçe Komisyo- nu'nda yaptığı konuşmayla Ali- ağa'da yapımı tasarlanan ter- mik santral ile ilgili tartısmalar yeniden yoğunlaştı. Termik santral ile ilgili olarak bugüne dek altı kez yürütmeyi durdur- ma kararı veren Danıştay'ın, davanın sonuçlanması için hü- kümete, "AUağa Serbest Bölge- si'ne termik santral kurulup kurulmayacağı" sorusunu yö- nelttiğini belirten İzmir bağım- sız Milletvekili Kemal Anadol, "Enerji Bakanı bu konuya böy- lece açıklık getirmiş oldu" de- di. Anadol, Enerji Bakanı Fah- rettin Kurt'un bu demecinin ANAP'ın çevre konusundaki "çok yüzlü" tutumunu gözler önune serdiğini açıkladı. Toplantıda aynca ABD yaym organlanndan konuşmacılar, basın kuruluşlannın dünya ça- pında şirketleşerek geüşmeleri- ni, genişlemelerini savundular. Bu konuşmacılar genişlemenin "ana şirket değil, yan kuruluş- lar düzeyinde yapılması gerektiğini" belirterek "Örne- ğin ABD merkezli bir sirketin ABD'deki ana kurnluşu değil, örneğin Fransa'daki yan kunı- luşu genişktilmelidir. Buna kar- şılık bir Fransız şirketinin dün- yadaki yan kuralnşlan düzeyin- de büyümesi sağlanmaudır" di- ye konuştular. Uluslararası Kadın Gazeteci- liği Vakfı tarafmdan düzenlenen bir araştırma sonuçlan da top- lantılarda delegelere dağıtıldı. "Kadının Uluslararası Basında, Gazetelerin Birinci Sayfalann- daki Yeri" konulu araştırmaya göre kadınlar, Batı gazetelerinin birinci sayfalannda hemen he- men hiç yer almıyorlar, pek az kadın gazetecinin imzası birin- ci sayfalara girebiliyor. Araştır- ma, eylül ayında şu gazeteler ta- ranarak yapümış: Ingiliz The Daily Telegraph, The Times, The Globe and Ma- il, The European, International Herald Tribune. Time dergisinin yayını Haftalık "Time" dergisi de vakfın toplantılan için özel bir yaym yaptı. Kapağında "Kadın- lar Geleceğe Yüriiyor" ibaresi bulunan Time'ın kadınlar için hazırladığı bu özel sayıda, Do- ğu Avrupa ülkelerinde önde ge- len kadmlarla yapılan röportaj- lar, Japonya'da kadınların er- keklerle eşitlik sorunlan konu- lu yazılar bulunuyor. Dergide aynca Lisa Bever imzasıyla "Peçenin Ardındaki Yaşam" başlıklı bir yazı da dikkat çeki- yor. Yazıda "Hazreti Muham- met, kadın haklanm güçlendir- di. Ama bugün tslam, artık ka dınlar için kara baskı anlamına geliyor" cümlesi yer alıyor. Gizli şeker hastalan tZMtR (ANKA) — Turkiye'de 3 milyon kisinin 'gizli seker hastası" olduğu açıklandı. Türk Diabet Cemiyeti'nin yayımladığı bir raporda, ülkemizde bilinen her bir diabetliye (şeker hastası) karşılık, 5 gizli şeker hastasınm bulunduğu belirtildi. Raporda, sinsi ilerleyen gizli sekerin damar sertuğimn yanı sıra hamilelik esnasında anne ve bebek ölümlerine yol açtığı belirtildi. Bu arada, Amerika Birleşik Devletleri ulusal veri grubunun araştırmalarından edinilen bilgilere göre de şeker hastalığı yüzünden dünyada her yıl 20 bin kişinin kol ve bacaklan kesiliyor. Ayvalık temizlendi AYVALIK (AA) — Ayvalık Belediye Başkanı Ali Güreli, çevre kirliliğine karşı yapılan çalışmaiardan olumlu sonuç alındığım belirterek "önümüzdeki yazdan itibaren isteyen sahilin her yerinde denize girebilecek" dedi. Güreli, yaptığı açıklamada, son yıllarda asın kirlilik nedeniyle sahilde denize girilemediğini hatırlattı. Güreli, şunları söyledi: "Deniz kirliliğinin önemli boyutlara ulaşmasından sonra bir dizi önlemler aldık. En başta kanalizasyon şebekesi devreye girdi. Kirlenmeye neden olan fabrikalar uyanldı, arıtma tesisi yapılması istendi!' Terme'de dogalgaz TERME (AA) — Samsun'un Terme ilçesine bağlı Çanaklı köyunde bir kişinin su bulmak amacıyla açtığı kuyudan yüksek bir basınçla yüzeye fışkıran sıvının doğalgaz olduğu sanılarak MTA'dan uzman istendi. tlçenin Çanaklı köyünde oturan Yusuf Boz'un su bulmak amacıyla açtığı kuyudan basınçla siyah renkte bir sıvı fışkırdı. Yaklaşık 100 metre yükselen sıvının doğalgaz olduğunun sanıldığını bildiren Terme Kaymakamı M. Ali Aytaç, MTA'dan uzman istediklerini bildirdi. Basın Başarı l^nşması • Haber Merkezi — Edirne'de bulunan Trakya Gazeteciler Derneği'nce "Basın Başarı Yanşması" düzenlendi. Bu yıl ilki gerçekleştirilecek yanşma 8 dalda yapılacak. Dernek üyesi olmayan gazetecilerin de katılabilecekleri yanşmada ilk üç dereceye giren gazeteciler ödüllendirilecek. Basın emekçilerinin emeklerinin değerlendirilmesi ve özendirilmesi amacıyla düzenlenen yanşmaya 1 Ocak 1990 - 31 Aralık 1990 tarihleri arasında yayımlanmış eserlerle katıhnabileceği ve yanşmaya katılmak isteyen gazetecilerin eserlerini 15 Şubat 1991 tarihine kadar Trakya Gazeteciler Derneği Genel Sekreterliği'ne teslim etmeleri gerektiği bildirildi. Gtibre alarmı • ANKARA (AA) — Nitrath gübrelerin çevre kirliliğine neden olduğu bildirildi. Gübre Üreticileri Derneği yetkilileri, tanmda yoğun olarak kullanılan nitratın, doğada bozulmadan kaldığını ve yağmur vasıtasıyla icme sulanna kanşarak insan sağhğı üzerinde olumsuz etkiler yaptığını söylediler. Bu yüzden Avrupa'dan nitrat kullanımına bir süre önce son verildiğine dikkat çeken yetkililer, Türkiye'de de ciddi somnlar yaşanmadan tanmdaki nitrat kullanımına son verilmesi gerektiğini kaydettiler. Tarihi bahçeye ö^retmenevi • MUĞLA (CumhHriyet) — Muğla'nın tarihi Halkevi bahçesinde öğretmenevi yapılması kararı tepkilere yol açtı. Çevre korumacüar ve demokratik kuruluşlann temsilcileri belediye meclisinin verdiği nıhsatın iptali için idare mahkemesine gitmeye hazırlanıyorlar. Münarlar Odası Muğla Şubesi'nin Halkevi bahçesine öğretmenevi yapılmaması için başvurmasına karşın, belediye meclisi toplantısında gereken ruhsatın verilmesi kararlaştırıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle