Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 KASIM 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
IButto, iddiaları
reddetti
• LAHOR (AA) — Eski
Pakistan Başbakanı Benazir
Butto, iktidarını kötüye
kullandığı yolundaki
suçlamaları mahkemede
reddetti. Butto önceki gün
verdiği savunmasında
başkent tsLamabad'da
yaptınlacak bir otel ile ilgili
projede yasadışı davrandığı
yolundaki suçlamaların
"asılsız ve kötü niyetli"
olduğunu, politika
sahnesinden
uzaklaştırılmasmın
amaçlandığım söyledi.
Bosna-Hersek'te
seçimler
• SARAV BOSNA (AA) —
Yugoslavya'nın Bosna-
Hersek Cumhuriyeti'nde
dün seçimlere gidildi. Seçim
sonuçlannın ulkedeki 6
cumhuriyetin birlik çatısı
altında kalıp kalamayacağı
sorununda önemli bir
belirleyiciliğe sahip olacağı
bildiriliyor. Bosna-Hersek'in
4.2 milyon nüfusunu
Sırplar, Hırvatlar ve
Türklerin de içerisinde
bulunduğu Müslüman
topluluklar oluşturuyor.
Çatışma içerisinde bulunan
bu üç etnik grup, kendi
partileri ile katıldıkları
seçimlerde cumhuriyet
yönetimindeki gttçlerini
arttırmak için mücadele
edecekler. Sırp milliyetçileri,
seçimleri kaybetmeleri
halinde yeni iktidan
tanımayacaklarını şimdiden
üan ettiler. Cumhuriyetteki
son serbest seçimler 1938
yılında yapılmıştı.
• • •
Urdtin'e Islamcı
Meclis Başkanı
• AMMAN (AA) —
1967'den beri kapalı
bulunan ve önceki gün Kral
Hüseyin tarafından açüan
Ürdün Parlamentosu'nun
millet meclisi kanadı,
başkanlığına radikal Islamcı
"Müslüman Kardeşler
Bloku"nun bir uyesini seçti.
Seçimi kazanan Abdül
Latif Arabiyat'm bu zaferi
sürpriz olarak
değerlendiriliyor.
Papa.
Moskova'ya
gidecek
• MOSKOVA (AA) —
Papa tkinci Jean Paul'un
SSCB Başkanı Mihail
Gorbaçov'un ülkesini
ziyaret davetini kabul ettiği
bildirildi. Gorbaçov, dün
Papa ile bir yü içindeki
ikinci görüşmesini
tamamladıktan sonra TASS
Ajansı'na yaptığı
acıklamada "SSCB ile
Vatikan liderleri arasmdaki
bundan sonraki görüşmenin
SSCB'de yapılacağını"
açıkladı.
\ang: Çin'de
duruın sakin
• PEKİN (AA) — Çin
Devlet Başkanı Yang
Shangkun, 1989 yıh haziran
ayındaki karışıklık
dönemine göre ülkede
durumun şimdi daha iyi
olduğunu söyledi. Yang,
Tanzanyalı bir heyet ile
yaptığı görüşme sırasında,
anılan dönemde ülkede
özellikle Tienanmen
"Meydanı'nda yoğunlaşan ve
kanlı bir şekilde bastırılan
demokrasi yanlıy gösterilere
atıfta bulunarak, "Çin,
haziran 1989'dan sonra bazı
güçlüklerin hakkından
geldi" dedi.
Romanya'da
igçi gösterısi
• BÜKREŞ (AA) —
Romanya'nın başkenti
Bükreş'te son günlerde
etkili protesto gösterileri
yapan işçiler, ülkeyi
çıkmaza götürdüğü
gerekçesiyle Devlet Başkanı
Ion Iliescu'nun istifasını
istediler. "15 Kasım Brasov
Birliği" adlı işçi örgütü
tarafından kaleme alınan
bir açık mektupta,
iktidardaki Ulusal Selamet
Cephesi ve Devlet Başkanı
Iliescu'ya' "geçmişte
komünistlerin de kullandığı
yöntemlerle işçileri,
iktidann destekçileri imiş
gibi göstermek isteyip halkı
yanıltmaya çahştıklan"
suçlaması getirildi.
Bulgar Genelkurmay Başkanı, Trakya'daki Türk gücünden endişeli
Sofya'da Türkîye kaygısıGeneral Randniu Mincev, Yunan Katimeri
gazetesine verdiği demeçte, ufacık Trakya'da
Türkiye'nin büyük bir askeri gücü ve özellikle
hava İcuvvetlerinin önemli bölümünün
bulunduğunu belirtti. Mincev, Yunanistan ile
hiçbir sorunlarının bulunmadığını söyledi.
ATtNA (AA) — Bulgaristan
Genelkurmay Başkanı General
Randniu Mincev, ülkesinin,
Türkiye'nin Trakya'da askeri gü-
cünden endişe ettiğini ileri sür-
dü.
Mincev, Yunanistan'da yayım-
lanan Katimeri gazetesine verdi-
ği demeçte, Bulgaristan'ın Yuna-
nistan ile sınırlan için hiçbir
kaygısı bulunmadığını belirterek
"Buna karşı, Balkanlar'da bu-
günkü dururou da goz önüne
alarak Türkiye'nin Trakya'daki
askeri gücünden endişe ediyo-
ruz" dedi.
Türkiye'nin Trakya'daki top-
raklarının Anadolu'ya kıyasla
çok küçük olmastna rağmen, bu
bölgede büyük bir askeri gücün
ve özellikle Türk Hava Kuvvet-
leri'nin önemli bir bölümünün
bulunduğunu belirten Mincev,
Trakya'daki Türk Silahlı Kuvvet-
leri birliklerinin sürekli moder-
nize edilerek yeni tank, uçak,
helikopter ve toplarla donatıl-
dıklannı söyledi.
Mincev, Türk Silahlı Kuvvet-
leri'nin Trakya'daki tatbikatlan
incelendiğinde, Anadolu'dan
takviye birliklerinin getirilmesi-
nin "dikkat çekfci" bir nokta ol-
duğunu iddia ederek Türkiye'nin
Trakya'daki askeri altyapısını
sürekli güçlendirmeye çalıştığı-
nı öne sürdü.
Bulgaristan Genelkurmay
Başkanı, "DoJayısıyla, Türkiye
ile karşıiıklı güveni arttıracak
önlemierin alınması konusnnu
görüşmemiz gerekiyor" diye
konuştu.
Bulgaristan Başbakanı And-
rei Lukanoy'un, Cumhurbaşka-
nı Turgut Özal ile yaptığı görüş-
melerden sonra Türkiye ile Bul-
garistan arasında askeri alanı da
kapsayan bazı konularda temas-
lar olması ortamırun yaratıldığı-
m kaydeden Mincev, iki ülke ge-
nelkurmay başkanlannın ilkba-
hardan önce yapacaklan görüş-
meden de olurnlu sonuçlar çık-
masını ümit ettiğini beürtti.
Mincev, "Türkiye ve Bulgaris-
tan genelkurmay başkanlannın
ülkelerindeki önemlerini göz
önüride tutarak bu görüşmenin
Ankara-Sofya ilişkilerinin du-
zelmesine katkısı olacagına
inanryorum" dedi.
Bulgaristan Genelkurmay
Başkanı demecinde, ülkesinin
askeri doktrininin, tüm Balkan
ülkelerinden herhangi bir talepte
bulunmamaya ve hiçbir ülkeyi
"rakip" olarak görmemeve da-
yandığını da iddia etti. Yunan-
Bulgar ilişki A ^ ^ L lerinin
fevkalade iyi düzeyde bulundu-
ğunu da vurgulayan Mincev, iki
ülkenin sınırlarını "banş, dost-
Ink, iyi komşuluk ve işbirligi
sınırlan" olarak tanımladı.
Mincev, Yunanistan ile Bulga-
ristan arasında 1986 yılında im-
zalanan "dostluk ve iyi
komşulnk" anlaşmasının geniş-
letilmesinden ve bir "savunma
işbhiigi" anlaşması imzalanma-
sından yana olduğunu ifade ede-
rek "Böyle bir anlaşma Bulgar-
Yunan dostlugu için büyük bir
hizToet olacaktır" dedi.
Mincev, Yunanistan ile Bulga-
ristan arasındaki bu "savunma
işbirligi" anlaşmasının, AGİK
ve AKKUM ile bağlantısız ikili
bir anlaşma olabileceğini
söyledi.
Doğan'ın demeci
Bulgaristan'ın üçüncü büyük
siyasi gücü konumundaki Hak
ve özgürlükler Hareketi (HÖH)
lideri Ahmet Doğan, Türkiye-
nin, Sofya için siyasi ve ekono-
mik açıdan büyük önem taşıdı-
BULGARISTAN
ğını belirterek "Bulgaristan için
Avrupa yohı Türldye'den gecer"
dedi.
Ahmet Doğan AA'ya verdiği
demeçte, Bulgaristan'ın NATO-
ya girmek istediğini ifade ederek
bu açıdan da Türkiye ile Bulga-
ristan arasındaki siyasi dostlu-
ğun büyük önemi olduğunu söy-
ledi.
Doğan, bu konuda, "Türkiye
ile siyasi sorunlan olan bir Bul-
garistan NATO'ya nasıl girer?"
diye konuştu.
Hak ve özgürlükler Hareke-
ti lideri Doğan, Bulgaristan'da-
ki Türk aanlığa asimüasyon po-
litikası uygulayan Todor Jivkov
hakkında şöyle konuştu:
"Bizim için tek suçln Jivkov
degfldir. Jivkov'un bir de yakın
çalışma arkadaşlan vardır. Biz
de yakın çalışma arkadaşlannın
isledikleri suçiar hakkında delil
toplamaya devam ediyonız. An-
cak komönistler idare>i ellerin-
de bulnndurduklan için Jivkov-
an yakın bir gdecekte yargılana-
bilecegini sanmıyonım."
LlTVANYA
EN BL \L k GÖSTbRİ — Sofya'da dün düzenlenen hükümet aleyhtan gösteriye yaklaşık 120 bin kişi katıldı. Dunku e>lem, 3
gündür süren gösterilerin en büyügünü oluşturdu. (Fotoğraf: Reuler)
Gösterilefçığ gibi...„ * O oHükümeti istifaya zorlamak amacıyla 3
gündür düzenlenen gösterilerin en büyüğü
dün Sofya'da yapıldı. Gösteriye yaklaşık 120
bin kişi katıldı.
SOFYA (AA-Reuter) — Bul- biriigi iktidara" şeklinde slogan-
garistan'da muhalefetin hükü- lar attılar.
meti istifaya zorlamak amacı ile Gösteri sırasında konuşan
üç gündür ülke çapında düzen- ana muhalefetteki Demokratik
lediği gösterilerin en büyüğü Güçler Birliği'nin önde gelen
isimlerinden Petko Simeonov,
iktidardaki Sosyalist Parti'nin
ülkenin içinde bulunduğu derin
krize çare bulamayacağını belir-
terek, hükümetin derhal istifa-
dün Sofya'da yapıldı.
Reuter'e göre Sofya'nın mer-
kezinde Alexander Nevsky Mey-
danı'ndaki gösteriye yaklaşık
120.000 kişi katıldı.
Göstericiler sık sık "Lukanov sını istedi.
hükümeti istifa", "Komünistler
mafva", "Demokratik güçler
Söz alan diğer konuşmacılar
da, ülkede kısa vadede hızlı de-
KlBRIS
ğişikiikler istediler.
Muhalefetin son üç gündür
ülke çapında düzenlediği göste-
rilerde de, sürekli olarak De-
mokratik Güçler Birliği'nin ik-
tidara gelmesinin an meselesi ol-
duğu belirtildi.
Bulgaristan Devlet Başkanı
Jelyu Jelev, sosyalist başbakan
Andrei Lukanov'un istifasını is-
teyen gösterilerin yoğunlaşması
ve etnik gerginliğin artması üze-
rine işbirliği ve uzlaşma çağnsı
yaptı.
Jelev, televizyonda yaptığı ko-
nuşmada, siyasal gerilimin an-
masımn endişe verici olduğunu
belirterek, "tüm siyasal güçlerin,
vatandaş hareketlerinin, toplanü
ve gösterilerin tüm Vatılımcıla-
nnın, toplumsal ve kişisel so-
rumluluklarını gözardı
etmemeierini" istedi.
Öte yandan, nüfusunun yüz-
de 80'ini Türklerin oluşturduğu
Kırcali'de yasayan Bulgarlardan,
sayılan 2000 ile 5000 arasında
değişen bir grup, Yunanistan sı-
nınndaki Svilengrad bölgesinde
toplanarak önceki gün yürüyüş
düzenledi.
Resmi BTA Ajansı'nın verdi-
ği habere göre yürüyüşçüler, Yu-
nanistan'dan sığınma hakkı is-
teyen 2 bin Bulgar aileyi destek-
lediklerini dile getirdiler.
Rumlar BM'ye gitmiyor
Rum yönetimi Kıbrıs sorununu BM Genel •
Kurulu'na götürmekten vazgeçti. Karar,
Ulusal Konsey'in toplantısında oy çoğunluğu
ile alındı.
LEFKOŞA (AA) — Rum yö-
netimi fikrini değiştirerek Kıb-
ns sorununu bu yıl BM Genel
Kurulu'na götürmekten vazgeç-
ti. Rum yönetimi daha önce,
Kıbrıs sorununu genel kurüla
götüreceğini bildirmişti.
Kıbns sorununu BM Genel
Kurulu'na götürmeme kararı
Ulusal Konsey'in önceki gün
yaptığı toplanüda oy çokluğu ile
kabul edildi.
Rum radyosuna göre Ulusal
Konsey, Rum yönetimi lideri
Yorgo Vasiliu'nun başkanlığın-
da toplanarak BM Genel Kuru-
lu'na başvuruda bulunup bulu-
nulmaması konusunu yeniden
görüştü.
Toplantıda, komünist AKEL
ve Demokratik Birlik Parti (Dl-
St) temsilcileri BM Genel Kuru-
lu'na başvurulmaması, Demok-
ratik Parti (DİKO) ve Sosyalist
Parti EDEK temsilcileri de baş-
vurulması yönünde görüş be-
lirttiler.
Tartışma sonunda, Vasüiu,
AKEL ve DlSl'nin oylanyla
BM Genel Kurulu'na başvurul-
maması kararlaştırıldı.
Kararın alımasında, dünya
ülkelerinin Körfez kriziyle ilgi-
lenmesi ve bu dönemde Türki-
ye'nin öneminin artması nede-
niyle yapılacak bir başvurudan
istenen sonucun elde edilemeye-
ceği göriişünün etkili olduğu be-
lirtihyor.
Rum Ulusal Konseyi'nin BM
Genel Kurulu'na başvurmaktan
şimdilik vazgeçmesini kararlaş-
HENÜZ VAKIT VARKEN
Körfez bunalımının savaşa dönüşme olasılığı artıyor.
Böyle bir savaş; kimyasal, biyolojik, hatta nükleer
silahların kullanılmasına yol açacaktır. Ülkemizin duyarlı
bir bölgede bulunuşu, yabancı üslerin istencimiz
dışında her an kullanılması olasılığı, bizi tarafsız kalma
hakkından bile yoksun bırakacaktır.
Türkiye'nin böyle bir savaşa sürüklenmesine kesinlikle
karşıyız. Henüz vakit varken ellerimizi barış için
birleştirelim. Yarın çok geç olabijir!
Tüm sağlıkçıları, bizimle ilişki kurmaya, demeğimize üye olmaya ve savaş
tehlikesine karşı ortak tutum almaya çağırıyoruz.
Adres: Mithatpaşa Cad. 54/18, Kızılay/Ankara
Tel: 132 39 66
NÜKLEER SAVAŞIN ÖNLENMESİ İÇİN
HEKİMLER DERNEĞİ (NÜSHED)
tırması Rum siyasi liderlerince
farklı yorumlarla değerlendirildi
ve izlenen politikayla ilgili gö-
rüş aynlıklannın bir kez daha
sergilenmesine yol açtı.
Rum yönetimi lideri Yorgo
Vasiliu, Ulusal Konsey karan ile
ilgili olarak yaptığı açıklamada,
dünyamn dikkatinin Körfez kri-
zi üzerinde toplandığı bir sıra-
da Birleşmiş Milletler'e yapıla-
cak başvurunun beklenen sonu-
cu venneyeceğini söyledi.
BM'ye başvurudan vazgeçil-
mesine rağmen Ulusal Konsey'-
de, "yognn bir uluslararası
kampanya" başlatılmasırun ka-
rarlaşunldığını belirten VasUiu,
bu çerçevede AGİK konferan-
sından başlamak üzere uluslara-
rası alandaki çabalara yeni bir
hız ve şekil verileceğini bildirdi.
Vasiliu, ilk olarak Paris'te Ge-
orge Bush ve Mihail Gorbaçov'-
la görüşeceğini, Genel Sekreter
Perez de Cuellar'ın da Kıbrıs
özel temsilcisi Oscar Camillion
aracılığıyla yeni girişimlerde bu-
lunacağını, genel sekreterin bu-
nu kendisine Tokyo'da bizzat
söylediğini açıkladı.
Baskı yapan iilkeler
Ulusal Konsey'de "BM'ye
başvurulmaması" yönünde oy
kullanan Rum Demokratik Bir-
lik Partisi (DİSİ) lideri Glafkos
Kkrides de verdiği demeçte, bir-
çok ülkenin Rum yönetimine
"BM Genel Kurulu'na başvuru-
dan kaçınılması" tavsiyesinde
bulunduklarını, bunlar arasın-
da bazı bağlantısızların da bu-
lunduğunu bildirdi. Klerides,
BM'ye gidilmemesi için "tavsi-
yede" bulunan ülkelerin başın-
da, ABD, lngiltere, Sovyetler
Birliği, Italya, Fransa ve Al-
manya'nın geldiğini de açıkladı.
Kızılordu-
gösterici
çatışması
Dış Haberler Servisi —
SSCB'nin Litvanya Cumhuriye-
ti'nin başkenti Vilnius'ta Kızıl-
ordu'ya bağlı askerler Sovyetler
Birliği aleyhtan gösteri yapan
200 kadar gence karşı ateş açtı.
Vilnius Radyosu, Sovyet asker-
lerinin göstericileri sokak arala-
rına kadar kovaladığını ve en az
beş kişinin yaralandığını duyur-
du. Rusya Federasyonu'nda
"Rnsya Cumhuriyetçi Partisi"
ismi ile yeni bir parri kuruldu.
Yeni parti, SSCB Devlet Başka-
nı Mihail Gorbaçov ile Rusya
Federasyonu Başkanı Boris Yelt-
sin arasında işbirliğine gidilme-
sini savunuyor. Gorbaçov dün
bazı işbirliği anlaşmaları imza-
lamak üzere ttalya'ya hareket et-
ti. Geçen mart ayında Sovyetler
Birliği'nden bağımsızlığını ilan
eden Litvanya'da önceki gün
göstericilerle Kızılordu arasında
çatışmalar çıktı. AP'nin TASS
Ajansı ile Vilnius Radyosu'na
dayanarak verdiği haberlere göre
yaklaşık 200 genç başkent Vil-
nius'ta Katedral Meydanı'ndan
askeri üsse doğru yürüdüler.
Gençler burada askerlik belge-
lerini yere attılar, "Sovyet ordu-
su Litvanya'dan defol" şeklinde
slogan attılar.
Kızılordu'ya bağlı birlikler,
göstericilere önce ateş açtı, da-
ha sonra sokak aralarına kadar
takip ederek dövmeye başladı.
En az beş kişinin yaralandığı bil-
dirildi. Polisin göstericileri da-
ğıtmak için üzerlerine su sıktığı
da kaydedildi.
Sovyetler Birli^ aleyhtan gös-
teriler Litvanya Özgürluk Birü-
ği ve diğer bazı gruplar tarafın-
dan düzenlendi. Birlik, Litvan-
ya'nın bugün Paris'te başlayacak
AGİK zirvesine katılamamasını
eleştiriyor.
INGJLTERET~
Heseltine
önde
gidîyor
Muhafazakâr Parti'nin
tarihi toplantısı yarın
yapılacak.
EDİP EMİL ÖYMEN
LONDRA — tktidardaki
Muhafazakâr Parti için Başba-
kan Margaret Thatcher ile eski
Savunma Bakanı Michael He-
seltine arasındaki çekişme yarın
sonuçlanacak. 372 milletvekili
gün boyunca oylannı kullana-
rak 15 y,ıldır partiyi, 11 yıldır ül-
keyi yöneten "Demir Lady"nin
hâlâ pırıl pırıl ışıldadığına mı,
yoksa artık paslandığına mı ka-
rar verecek. "Sunday Tî»nes"
gazetesi, "Başbakan Thatcher,
1987 haziran ayında seçimde
12.5 milyon oyla başbakan seçil-
di. Salı günü ise kaderi 372 mil-
letvekiline bağlı" diye yazdı.
Basın, yann yapılacak ilk tur
oylamanın sonucunu tahminden
aciz. 25 yıldır uygulanan karma-
şık seçim yöntemine göre Başba-
kan'ın en az 187 oy alması ve
Heseltine ile arasında da en az
56 ek oy fark bulunması gereki-
yor. Heseltine ise 159 oy ahrsa
ikinci tura geçecek. Ancak ta-
raflardan biri 214 oy alması du-
rumunda yarışı kazanmış ola-
cak. Bir sonraki hafta 27 kasım-
da yapılacak olan ikinci turda
ise adaylardan birinin kazanma-
sı için 187 oy alması şart. Kimi-
si, Başbakan Thatcher'in, mil-
letvekillerinin yüzde 57'inin
oyunu ilk turda alamazsa istifa
edeceğini öne-sürerken, Thatc-
her, "Sunday Times"taki müla-
katında, ikinci tura kalsa dahi
"Savaşacağım! Savaşacağım!"
diyor.
POL1TIKADA
SORUIVLAR
ERGUNBALa
Körfez krizi, bilindiği gibi Türkiye'yi ön planaçıkardı. Batı
basınında yayımlanan savaş senaryolarında Türkiye muhak-
kak yer alıyor. Bu arada Türk ordusunun durumu da sık sık
ele alınıyor. Bizim Batı basınından izleyebildiğimiz kadarı ile
bu konudaki görüşler şöyle: Türk askerinin cesareti ve da-
yanıklılığı konusunda kimsenin kuşkusu bulunmuyor. Zaten
olmasına da neden yok. Her ülkenin tarihinde oiduğu gibi
bizim tarihimizde de partak zaferlerin yanı sıra yenilgiler de
vardır, ama başında güvendiği bir komutan olduğunda as-
ker gönellikle o yenilgilerde bile elinden geleni yapmış, gö-
revini yerine getirmiştir. Balkan Savaşı'ndaki büyük bozgun-
dan üç yıl sonra aynı asker Mustafa Kemal'in komutasında
Çanakkale destanını yaratmıştı.
Batılıların görüş birliği içinde olduklan diğer nokta da or-
dumuzun silahlarının yetersizliği, eskiliği ve modern tekno-
lojinin çok gerisinde kalması.
Türk ordusunun eğitim düzeyi hakkında Batı basınında öne
sürülen görüşler ise degişik. Kimi gözlemciler Türk ordusu-
nun eğitim düzeyinin yüksek olduğunu belirtiyoriar. Ama aksi
görüşü öne sürenler de var. Beş hafta kadar önceki News-
week dergisinde, Scott Sullivan, Türk ordusunun gerek do-
nanımının gerekse eğitiminin yetersiz olduğunu öne sürü-
yordu. 16 kasım tarihli "International Herald Tribune" ga-
zetesinde Clyde Haberman adlı muhabir de Türk ve yaban-
cı askeri uzmanlara dayanarak verdiği haberde Türk ordu-
sunun eğitim düzeyinin Batı'da sanıldığı kadar yüksek olma-
dığını, özellikle savaş deneyimi olan Irak ordusuna karşı bu
yetersizliğin kendisini gösterebileceğini bildiriyor.
Körfez krizi bir gerçeği açık seçik ortaya çıkarmıştır: Bu-
nalım ne şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın, Türkiye çok iyi
eğitilmiş ve modern silahla donanmış bir orduya sahip oi-
mak zorundadır. Saddam Hüseyin, bunalımdan iktidarını ko-
ruyarak çıkarsa, herhalde, Mısır ve Suriye'ye duyduğu öf-
keyi duymasa bile bir süre Türkiye'ye de fazia dostça bak-
mayacaktır. Kaldı ki kimyasal silahlarının yanı sıra yakında
nükleer silahada sahip olacağı bildirilen Irak'a karşı, sade-
ce Surlye ile Mısır değil, İran da tetikte bulunacaktır. Bölge-
de dengeler ve ittifaklar her an değişebildiğinden, gerek eği-
tim gerekse donanım bakımından güçlü orduya sahip bir
Türkiye, barış ve istikrar unsuru olarak caydırıo rol oynaya-
bilir. Aksi takdirde yörede çıkabilecek yeni krizlerden (soz-
gelişi su anlaşmazlığı) olumsuz etkilenmekten kendini kur-
taramaz.
Bir savaş çıkar da Saddam rejimi ezilir, Irak'ın savaş ma-
kinesi ımha olursa bu kez İran, Körfez'in en güçlü ülkesi ola-
rak sahneye çıkar. Büyük petrol zenginliği ile kolayca silah-
lanma olanağına sahip olan İran, Saddam rejiminin ezilme-
sinden yararlanarak devrim ihracına yeniden ve enerjik bi-
çimde başlayabilir. İlk hedefi de Irakh Şiiler olur. Etkilerini,
Körfez'den Suriye, Lübnan'a kadar duyuracak olan bu olgu
bölgede yeni çalkantılara, kanşıklıklara yol açar. Buna Irak'ın
kuzeyindeki Kürtlerin ayaklanmasını ve Suriye'nin de par-
çalanmış bir Irak'tan kendi payını alma arzusunu katarsa-
nız, Irak'ın ezilmesinin bölgede yol açacağı depremin boyut-
larını kolayca kestirebilirsiniz. Türkiye'nin, bu büyük çalkan-
tının etkilerinden kendini koruyabilmek için çok iyi eğitilmiş
ve donatılmış bir orduya sahip olması zorunludur.
Bu bakımdan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip Tc-
rumtay'ın, Türk ordusunun 2000'li yıllarının saptanmasına
ilişkin bir çalışma yapılması için verdiği emir, yerindedir.
Hedef, çok iyi eğitilmiş, modern donanımlı ve hareket ye-
teneği yüksek bir ordudur.
Ancak bu hedefe ulaşabilmek için sadece Orgeneral To-
rumtay'ın hazırtatmakta olduğu çalışma yeterli değildir. .
Ülkeyi her türlü tehlikeye karşı savunabilecek güçlü bi
dunun önkoşulu, güçlü ekonomidir.
Bu kuralı hiçbir zaman akıldan çıkarmamak gerekîr. -
ABDKONGRESI
Türkiye'ye Körfez
notu: Pekiyi
VVASHINGTON (Cumhuri-
yet) — ABD Temsilciler Mec-
lisi Silahlı Kuvvetler Komitesi
Başkanı Les Aspin, Körfez krizi
sırasında çeşitli ülkelerin per-
formansı konusunda hazırladı-
ğı karnede Mısır ile birlikte
Türkiye'ye en yüksek puan olan
"yıldızlı pekiyi" (a + ) verdi.
Silahlı Kuvvetler Komitesi
Başkanı Les Aspin, önceki gün
açıkladığı karnesinde ülkeleri
şöyle değerlendirdi:
Fransa b (Yan yıl suıav kâğıdı
kötü),
lngiltere b+ (En doğru analiz-
leri yapıyor),
Almanya c (Kafası dağuıık, da-
ha fazla katkıda bulunabilirdi),
Avrupa c (Sınıfa devamı kötü),
Türkiye a + (Teşvike gerek kal-
madan fevkalede performans),
SSCB b (Tam potansiyeüni kul-
lanmıyor),
Mısıra+ (Performansı potan-
siyelinin ötesinde),
Suriye b+ (Tekrar sınıta
döndü),
Ürdün b+ (Evde sorunlan çok.
Gürültülü aile, uyumlu+
Yemen f
Libya f (okuldan uzaklaştın-
labilir),
Sudan f
Araplar c
İran d (Egoist, başkalanyla bir
arada oynayamıyor),
İsrail) (Sınıfı denetliyor),
Japonya c (Evde sorunlan var,
ama katkısıru arttırabilir),
ABD a) (İyi başlangıç yaptı,
şimdi kararsız).
Les Aspin'in raporunda ay-
rıca Türk hükümetinin aldığı
türden kararlardan birçok baş-
ka ülke hükümetlerinin kaçın-
dığını, çünkü, bu tür kararla-
nn, siyasi muhaliflerin "Hükü-
met kendi ülkesinin ayağına
ateş etti" türiinden eleştirileri-
ne yol açabileceğine dikkat çe-
kildi. Aspin, "Türkiye a+ no-
tunu fazlasıyla hak etti" dedi.
FRANSA
Rocard hükümeti
için kader günü
Başbakan Rocard'ın, sosyal sigortalar
yasasında yapılmasını önerdiği değişiklik
tasarısı, bugün parlamentodaoylanacak.
SABETAY VAROL
PARİS — Fransa Başbakanı
Mictael Rocard başkanlığında-
ki hükümetin kaderi bugün bel-
li olacak. Sağ muhalefetin ver-
diği güvensizlik oylamasına
Fransız Komünist Partisi gru-
bu da lehte oy vereceğini açık-
ladı. Mayıs 1988'den beri azın-
lık hükümeti olarak ayakta du-
ran Michel Rocard kabinesi,
kunılduğundan beri ilk kez cid-
di olarak devrilme olasıhğıyla
yüzyüze.
Hem sağ partilerin hem de
komünistlerin şimseklerini üze-
rine çeken yasa, tüm sigorta ke-
sintilerinin tek sandıkta birleş-
tirilmesini ve tüm gelirlerden
kesinti yapılmasını öngörüyor.
Hükümet bu yasanın sosyal içe-
rikli, gelirleri yeniden ve hak-
ça dağıtma özelliği taşıyan bir
yasa olduğunu ileri sürüyor.
Ancak calıştığı süre içinde al-
dığı ücret yüksek olduğu için
yüksek miktarlarda işsizlik si-
gortası yardımı alanlarla; yük-
sek emeklilik maaşlarından da
bundan sonra kesinti yapılma-
sı yasada kabul ediliyor.
Mecliste yasayı geçirecek ye-
terli çoğunluğu sağlayamayan
Michel Rocard, Fransız Anaya-
sası'na göre "bloke" oy yönte-
mine başvurdu. Yani yasa oy-
lanmadan meclisten geçti. Bu
yöntemle yasalaşmayı engelle-
mek için muhalefetin 48 saat
içinde güvensizlik önergesi ver-
mesi gerekiyordu. FKP'nin ya-
saya oy vermeyeceğinin ortaya
çıkması üzerine sağ muhalefet
güvensizlik önergesi verdi: Oy-
lama bugün yapılacak. Muha-
lefetin hükümeti devirmek için
289 oya, başka bir deyişle salt
çoğunluğa ihtiyacı var.