02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sabıtn Cumtaunyo Matbuakk v* Guetcafck TOrt Anomnı Ştrkctı adına Nariir N a * 0 Gend T&yra MMurü H a u C m i , Mâessac Müdüru tmimt H|«tK« ttn ljlen Mudürii Ofcv (»••«•, • Haber Merkezı Mudıırü YMÇB h n , S*yfa Dmnıı YOaetmenı Al Acv # Trmsücılrr ANKARA. Atmtl T»», İZMİR. H t a d Çl «•*«!«• ADANA. Çcd> VfeMtta lsuoW. Habnkn k n l kaçak Eittım Gaat> $•>!••. Vun Htbatcn Naefel Dotn, Spoe D u Duı U r l « ı Ç>fc|U*. « m n u Ş*Ua AJp^ DOZdaae- AMaM Vaaa # ItooıtliMtOr AtaM «lllll l»kr Enl trt« 0 Mahucbe lotal *«tr 0 B(lt«* Ptalun SCT0 " I f 9 HeklUL Af* Ibna 9 ll £ Valı Ek Ytyuıiar Yaytrı Kunıtu Bafkın rırth Ob» . U U toiça •«n. Ceaal. Hikact Lf«r M 8c*» vr Kom C«m!mnytı Mubualıt vc r - — j » T.A$.TOrtOafc Ctd. »/« M!M lc » W tnıabul Td 512 05 0S 30 ba>. THBL. 22»*, FtaL (1) SM « t l 0 «öroto- Aakan. Zı» OOUIp Btv lokıUp S. No. 19/4, Tei 13} 11 41-47, ftkt 42344, Fkf: (4) 1J3 03 «5 0 l_fe: H ZQ> BK 1)52 S. 2/3, Tkt U 12 30, Dta. 523», Fta: (II) I* 53 0 oD C«J 119 S. No. 1 Ka 1. Td. 19 37 52 (4 hal), THo. 62155, P««. (7l> rt 25 71 TAKVİM: 18 KASIM 1990 tmsak- 5.19 Güneş: 6.47 Öğle: 11.54 tkindi: 1477 Akşam: 16.51 Yatsr 18.14 Gelecek yaz 'kafes'teyizNECLÂ SEYHUN Kim kendi isteğiyle girer kafese? Ama modacı Junko Koshino'dan giyiniyorsanız, kafesten dışarı çıkmanıza olanak yok bu yaz. Kimi bulursa, kafese koyuyor modacı. Günun her saatinde elbiseleri birer kafes. Telden; tulden... Bakalım ne kadar kuş yakalayacak bu yaz?.. Bir başka Japon, Kansai Yamamato da kadınları kafeslere değil de nrhlann içine sokmaya meraklı '91 yazında. Çelik zırhlar! DUşmana karşı tepeden tırnağa silahlı. Neden gerek gördüyse... Körfez krizinden mi etkilendi nedir?. Modacı bu silah-elbiseler için çelik görunümunde özel bir kumaş kullanıyor. Dört bir yanda da fermuarlar. Eh çağdaş zırhlann da bu kadarcık bir kolayhğı olsun artık. özgurlüğünden seve seve vazgeçmeye haar olanlar Yves- Saiat Laarent'in de kapısını aşındıracaklar yenı mevsimde. O da haremlerde dolanıyor. Haremin kapalı kapılarının, kafeslerinın ardında. Şalvarlar, cepkenler, (esler... Bu şalvar ve harem havası Scherrer'den yadigâr ona. Ama fesi oldum bittim tutar. Hiçbir koleksiyonunda ondan geçtiği görülmemiş. özgurlükten yana olanlar, harem kafeslerinın ardına girmek istemeyenler için de modeller var Yves-Saint Laurent'de. Bu modellerden çoğu bir omzu açıkta bırakıyor. lster gece, ister gündüz. Ve elbiseler omuzdan aşağı bir kahkaha çiçeğı gibi açüıyor. Modacı, meslek hayatına, 1958 yazında da bu çizgiyle, trapez'le baslamıştı gene. Yıllar sonra aynı yere dönüyor. Trapez'e, Baby Doll'e gönül veren yalmzca o mu, bu mevsim? Modada genellikle belli bir çizgiyi tutturan, asınlıklardan her zaman kaçınan Nina Ricci de önumüzdeki yaz için Baby Doll'ün büyüsünden kendini kurtaramamış. Ustün rengârenk çiçek buketleri ile bezeli ipekten, vualden empirme elbiselerüıin güzelliğine kapıLmamak olanaksız. Ba^ta gözleri gölgeleyen geniş kenarlı bir şapka. Üstte çiçekli, bol, büzgülü, volanlı bır Baby Doll elbise. En ufak bir rüzgârda basa geçmeye hazır. Açık ya da kapalı yakalı, uzun ya da kısa kollu... Junko Koshino'dan giyiniyorsanız, kafesten dışarı çıkmanıza olanak yok bu yaz. Kimi bulursa kafese koyuyor modacı. Kansai Yamamato zırh kullanıyor bol bol. Özgürlüğünden seve seve vazgeçmeğe hazır olanlar Yves- Saint Laurent'in de kapısını aşındıracaklar yeni mevsimde. Guy Laroche, açıkla kapalıyı aynı modelde sunuyor. Siyah renkte sortlar yapıyor, kısacık. Üstune siyah-beyaz baklava desenli ipekliden uzun kollu bol bir gömlek; ister giy, ister çıkar. Kulakta iri, sarkancalı küpeler, belde siyah deri bir ketner, ayakta yüksek ökçeli iskarpinler. Işlemeli, emekli, ağır; her tttrlü kıyafete meydan okuyacak sade bır şıklık iste. Genç, çekici bir çizgi. Kimi modada 'gençüğin' altını çiziyor, kimi 'kadınsı' modeUerin, kimi 'klasifiıT, kimi 'degişigin', kimi 'özlemin', kimi de 'çdguılıgııı.' Modacıların zevkleri, duşleri, tutkuları a.- •-> bir kez daha dışa vuruyor yeni yazla. Tartazzi, bir romantik rüzgâr estiriyor '91 yazında. Hafif, uçucu modellere bayıhyor. Dantel sutyenleri, üstune krem ya da siyah dantel aplike edilmiş gök- mavisi, tozpembesi kombınezonları, pastel, uçucu, emprime vual elbiseleri, aynı vualden uzun eldivenleri, üstü çiçeklerle bezeli şapkalan... Şu bir zamanlar dilenci modası ıle fırtınalar yaratan Rei Kawakubo ise 1991 yazı için Botticelli türunden modeller düslüyor. Kaybolmuş cennetlerin peşine duşüyor bu kez Japon modacı. Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz! Loütt Lempicka, Chand'e özeniyor, Chanel Karl Laferfeld'e. O ünlü ceketlerin altında etekler değil de -deyiş yerindeyse- bacaklan sımsıkı saran uzun siyah donlar var. Maunazel Chanel, mezannda dört dönüyor olmalı. Kimijima kancayı Kleopatra'ya takmış. O da onu yerinde rahat bırakmıyor. Eski Mısır'ı alıp günümüze getirmiş. Her şey tamam, bir Nil noksan. Renkli bir yaz, basına buyruk bir yaz. Hiçbir kural, hiçbir yasak yok. Kafesler, zırhlar var, ama bu çağdaş bir tutsakbk. Kafeslerin arkasına ister gir, ister çık! Guy Laroche'un siyah şort uzerine giyilen siyah-beyaz baklavalı ipek gömlefi. Ekmekçi ÇGD Başkanı ANKARA (Cumhnriyet Büroso) — Çağdaş Gazete- ciler Derneği (ÇGD) bas- kanlığına gazetemiz yazarı Mustafa Ekmekçi seçüdi. ÇGD'nin dün yapılan 1. ola- ganüstü genel kurulunda, yönetim kuruhı üyeliklerine de Yümaz Akkılıç, Metin Aksoy, MeU Asık, Nıırettin Atnuca, Ceial Başlangıç, Gökscl Bozknrt, Hikmet Çetinkaya, tsmaU Gölgeç, Mehmet Ongeofla, Bekir öztoprak, Ahmet Tamel, Abmet Ttanr Türkan, Fev- ıf Ergnn ve Rahmi Yıldmın getirildi. Harb-lş konferans salo- nunda yapılan olağanüstü genel kurulda, listeden gös- terilen adaylardan Koray DnzgAren dışındaki adaylar yönetim kuruluna girdi. Ko- ray Düzgören yeterli oy çok- luğunu sağlayamayınca lisıe dı$ından aday gösterilen Fevzi Ergun oy çokluğuyla yönetim kuruluna seçildi. Kurul topİantısına Izmir Bağımsız Milletvekili Kemal Aaadoi, HEP Genel Sekre- ter Yardımasi Ciineyt Can- ver, SP Genel Sekreteri Ali if»tf konuşmacı olarak ka- tıldı. Kurulun öğleden sonraki otunımunda, dernek tüzU- ğünün bazı maddelerinin degiştİTÜmesi uzerine oyla- ma yapıldı. Oylamada, tü- züğün "dcrnck aydi^niD" ko$ullanıun beUrlendiği 4. maddesi Uzerinde yapılma- sı öngörülen değişiklik öne- rilerinde anlaşma sağlana- maması uzerine bu madde eskisi gibi kaldı. Tüzüğün, 10, U, 15, 24, 27, 32 ve 35. maddrierindeki değişiklik Onerfleri İM kabul edildi. Bazıları çocuksuzluğu seçerSERPtL GÜNDÜZ Çocuksuzluk özgürlük mü? Niçin çocuksuzluk? Toplumun bir kesiminde birçok ka- dın, çocuksuz olmayı ve çocuksuz kal- mayı kendisi seçerken, toplumun deği- şik bir kesiminde de çocuksuzluk önemli bir sorun oluyor. Antakya'da geçen yıl yerel bir gaze- tede küçük bir haber yer aldı. 5 yıllık evli bir kadının çocuğu olmamışü. Ko- casının ve ailesinin baskıları sonucu kendisini yetersiz hissedip bunalıma gi- ren kadın, ailesine ve kocasına hamile olduğunu söylemiş, 9 ay boyunca da onları hamile olduğuna inandırmıştı. Doğum yaklaştı diye hastaneye giden kadın, orada yeni doğmuş bir bebeği kaçınp evine getirmişti. Bir günlük be- beği yıkarken eltisi bebeğin künyesin- den durumu fark etmiş ve hemen po- lise haber vermişti. GÜLRİZ SURURİ — Sempatik ço- cuklar, 5-10 dakika ilgimi çekiyor. Yaşadığımız toplumun bir kesimin- de böylesi kadınlar da varken, "çocuksuzhıga n seçen öteki kadınlar ne düşünüyor? "Çocuk dofunnamakta karariıyım. Banun adı da s«vgisizlik degihlir" di- yor Zdiha Şenat. Avukat Şenat, yaşa- mını bağlayacağı ve hareketlihğine sı- nırlama getireceği için çocuksuz olmayı seçtiğini söylüyor. "Dûğurganlık yaşı icinde oniıme koyduğum hedefler ara- sında çocuğa da yer balabilirsem do- ğunırum dediğim zamanlar oldu" di- yor. Ancak sonuç olarak çocuk doğur- mamakta kararlı. "Bunun adına ben- cilHk de denUse._" "Kocam ne kadar aydın olursa olsun çocugun sonunlahıf unun tiime yakını bana yüklenecek. Bu benim >-aşanüma. sosyai ilişldlerime sınırlama getirecek, süreç icinde diişünme ve nretme yetim sadece çocukia sınırianacaktı." Ümverskede araştırma gorevUsi Fer- da Özer, en ıyi şekilde yetiştırememek- ten korktuğu için doğurmamakta ka- rarlı olduğunu söylüyor. Onun çevre- sine üzücü örnekler var. Anlatıyor: "Sadece çocuğu için 250 gr kıyma alan arkadaşım var ve üniversitede ça- bşıyordn. Sonuçta İstanbul'u terk elti ve ailesinin yanına gitti. Eger çocuk do- ğursaydun sonuçta ben mutsuz olnr- dum." Çocuk, kadını eve bağlıyor Dünyada bunca aç sefil çocuk oldu- ğunu bilerek çocuk büyütmek istemi- yor Ferda özer. Eğer kocası çok ister- se evlat edinebileceğini söyluyor. "Özgür eşitlikçi bir iUşki bile olsa, çocuk yine de kadını eve bağlıyor" di- yor gazeteci meslektaşımız. Ona göre, ya tamamen özgurluğunden ve birey- sel yasammdan vazgeçeceksin, vazgeç- mezsen de çocuğun sağlıksız olacak. Pekı çocuksuz olmayı kendileri se- çen ünlüler ne diyor? "Çocuksuz olmayı ilk gençlik yılla- nmda ben seçtim" diyor unlu tiyatro sanatçısı Gulriz Sururi. "Daha sonra ara sıra akhma takılan çocuklu bir ka- dın olma fikriai, mesleğimin ve ulke- min icinde bulunduğu koşnllar bana nnutturdu" dıye konuşuyor. Çocuklara kuçuklüğunden beri ilgi duymamış Gulriz Sururi. Bunu tek ço- cuk olarak yetişmesine bağlıyor. Ikin- ci nedeni sonraki yı1larda beliriyor, "Akıllı konuşan sempatik çocuklar 5-10 dakika ilgimi çekiyor hepsi o kadar. Sonra sıkılıvonım. Diyonım ki iyi ki çocuk yapmamışım." Sururi, genç bir kız ya da erkeğin an- nesi olmak düşüncesinin bile kendisi- ni ürküttüğünü söylüyor. Diyor ki: "Gençlerimiz çok zor koşuUar altuda yetişiyor. Eşim dostom arasında görii- yorum. Boşanmış arkadaşlanmm ço- ğu da çocuklu. Çocuklu ve boşanmış pek çok tanıdıfun var. Evlilikle çocuk bağlantısına inannujorum. Çocuk, bi- tecek evliligi kurtanr düşancesini ko- mik buluyorum. Çocuk yapsalardı bo- şanmazlardı fikri bence yanlış. Evlilik iki insan arasında başlayıp biten bir şey." MÜJDE AR — Çocuk iUe de gerek- miyor. Sinema sanatçısı Müjde Ar, "çocuk kavramını bir kadının tam olarak gön- liinden atamayacağını" savunuyor. Ama, ."ille de gerekmiyor" diyor. "Çok şukür bu yık da atlattım diye seviniyorum. Bir 4-5 yıl sonra bu işi de atlatır pacayı kurtarınm diye duşunu- yorum." İlk evliliğinden çocuk sahibi olmayı duşunmuş Mujde Ar. Ancak sonraki yıllarda "hayatla ilişkileri ko>Tilaşukca" çevredeki koşullann olumsuzluğuna, savaş, AIDS, eğitim gibi sorunlan ka- fasına takınca, bakmış ki mükemmel insan yetiştirmek için hiçbir şey uygun değil, doğurmamaya karar vermiş. Bu- nu da mukemmehyetçı insan olması- na bağlıyor. Olağanüstü çocuk sevdiğini anlatıyor Müjde Ar. "Bir sürü vaktira oldu. Hiç fılm vap- madan gunler geçirdim. Tıbbi hiçbir engel de yoktu. Bu arada Atilla'nın (Özdemiroglu) iki çocuğunun olması benim şansım oldu. Yoksa mecbur ka- labüirdim." Hafif müzik sanatçısı Ajda Pekkan, "Çocuk sahibi olmak son derece has- sas bir konu" diyor. Çocuk sahibi ol- mayı her zaman istediğini söylüyor Pekkan. Ancak "Ya miizikten ya da özel bayatımdan fedakftrhk edecektim. Seçimim bep ikincisi oldu" diyor. Un- lu sanatçının duşünceleri şöyle: "Ben ancak ona gerekli zamanı ayı- np her acıdan iyi yetişmesini saglaya- cak maddi ve manevi olanaklara sahip olmadan bir çocuk dıinyaya getirilme- sine taraftar degflim. Meslek hayatunın ilk yülanndan başlayarak öylesine yo- ğun bir çaltşma icinde oldum ki koşul- larun bir çocuğu diledigim gibi yetiş- tirmeme olanak veremezdi. Evlilik dı- şı bir çocuk dunyaya getirmeyi düşün- medigim için boyle bir olay tüm yaşa- numı defiştirmemi muziği de geri pla- na atmamı gerektiriyordu." Istanbul Tıp Fakultesi öğretim üyesi Doç. Dr. Arşaluys Kayır'a göre tir cift, bilinçli olarak çocuk sahibi olmamayı seçmiş, bunu bir eksiklik olarak yaşa- mıyor ise o birliktelik olumsuz etkilen- miyor. "Bilinçli olarak karar vermiş bu kişiler genellikle, kendilerinde geliştir- roeye defer, zaman ve emek harcamak istedikleri çok sevdikleri bir alan fark etmiş olabiliyorlar" diyor Arşaluys Kayır. "Bizde çocuksuzluk kolay model alınmaz" diyen Doç. Kayır'ın konuyla ilgili duşünceleri şöyle: "Sütaİeyi devam ettirme, hayatın an- bunuu cocuga baglama hâlâ çok önem- AJDA PEKKAN — Hep özd hayatım- dan fedakârlık ettim. lidir. Şimdilik olsa olsa az çocuk mo- deli önemsenmiş gorunuyor. Çocuğu olmayana kor ocak denir. Anadolu in- sanı olarak çocuksuzluğu zor benim- seriz. Çunkii çocuk olunca tammlan- nuş olan aile (ana-baba-çocuk) tamam- lanacaktır. Mutlulugun ilk şartı evlilik, ikinci şartı çocuktur! Evlilikler kuru- lurken bunlar etkili beklentilerdir. Ev- lilik siırerken, hayal kınkhklan, mut- luluk anlayışuu degişürebilir. Ama ço- cuk çoğu kez mutluluk mutsuzluk öl- çiisu olma önemini korur. Çocuk an- ne ve babaya sıcaklık ve sevgi alışverişi sagladığı için yaşama anlam kazandınr. Yaşamın anlamının burayn bağlanma- sı o kadar önemlidir ki kaçınılmaz zor- luklar goze alınır." Çocuk sahibi olamayacağını bilen çiftleri, çocuksuzluğun uzun süre mut- suz edebileceğinı söyleyen Doç. Kayır, "Bir kadına zor gebe kalacağını veya kısır olduğunu, erkeğe de sperm sa- yısının yetersiz olduğunun söylenmesi ile bu kişilerin care bulmak için elle- rinden gelen her şeyi yaptıklan görii- lur. Bu hayli zaman alır. Bu takınü o çiftin huzurunu ister istemez bozar" diyor. Altm madenine soru • tZMİR (Cumhuriyet Ege Bnrosu) — Bergama'ya bağb Ovacık köyunde işletmeye açüacak altın madeni, bölgede yaşayan yurttaşlarda çevre kiılüiğme neden olacağı gerekçesiyle endişe yaratırken, bağımsız Izmir Milletveküi Kemal Anadolu, konuyla ilgili olarak TBMM Başkanlığı'na soru önergesi verdi. Anadol önergede, "Böylesine tehlike yaratabilecek bir işletme çalışmaya başlamadan önce çevre yasasına göre çevresel etki değerlendirme raporu hazırlandı mı?" diye sordu. Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın, altımn arsenik ve siyanür gibi zehirli kimyasal maddeler kullaıularak antılacağının öğrenildiğini açıkladı. Araszorunlu iniş yaptı • tsUnbul Haber Servisi — Îstanbul-Cenevre seferini yapmak üzere havalanan Aras adlı Airbus tipi yolcu uçağı, sol motorunda meydana gelen bir anza nedenjyle Atatürk Havahmanı'na zorunlu iniş yaptı. THY'nin Aras adh yolcu uçağı, dün saat 09.40'ta 144 yolcusuyla Cenevre'ye gitmek üzere havalandı. Edirne uzerinde seyreden uçağın elektronik göstergesinin uyarı vermesi uzerine, uçak geri dönmek zorunda kaldı. Atatürk Havalimanı'na inen uçak hemen bakıma alındı. Alana geri dönmek zorunda kalan 144 yolcu ise başka bir uçakla Cenevre'ye gönderildi. Pera Pala§'ta 1920Tİ yıllar • Kultur Servisi — 100. yıhnı kutlamaya hazırlanan Pera Palas Oteli, dün gece 1920'lere döndü. O yıllarda otelin konuğu olan ünlü cinayet romanlan yazan Agatha Cristie'nin doğumunun 100. yüı kutlandı. Atatürk'ten tnönü'ye, Mata Hari'den Greta Garbo'ya, Julio Iglesias'a dek pek çok ünlü konuğu ağırlayan otelin konukları, bu kez 1920'lerin giysilerine burünmuş, o günleri bir geceliğine de olsa yaşamak. isteyen kişilerdi. Türk- tngiliz Kültur Derneği'nin duzenlediği gecede çoğunlukla Cristie romanlanyla büyümüş orta yaşlı kişiler göze çarpıyordu. Istanbul Şehir Tiyatrolan'nda oyununu sahneleyen Ingiliz yönetmen Cris Harris'in açılış konuşmasıyla başlayan gece, Göksel Kortay, Kerem Yümazer, Ah Tkygun gibi tiyatro oyunculannın Agahta Cristie'nin "Doğu Ekspresüıde Cinayet" romanından derlenen kısa oyunları_sunmasıyla sürdtt. Alfred Dreyfus pulu basıldı • NEW YORK (AA) — BM, ünlü "Dreyfus davası"nın kahramanı, Fransız Yüzbaşı Yahudi Alfred Dreyfus'un anısına, olaydan yaklaşık 100 yıl sonra pul bastı. Dreyfus için çıkanlan pullara, bir Fransız sanatçı olan Charles Paul Renouard'ın bir resmi de basıldı. Yanm dolardan az bir fiyatla satılacak olan pullardan 2,5 milyon kadar basıldığı da b.ildirildi. Alfred Dreyfus, 1894'te, askeri bir mahkeme tarafından "vatana ihanet ettiği" gerekçesiyle idam cezasma çarptırılmıştı. Hiçbir suçu bulunmayan Dreyfus, Yahudi aleyhtarlarmın hedefi olmuş, Emile Zola'nın başlattığı mücadeleden sonra 1899'da da affedilmişti. Atlantis'in ytikü • CAP CANAVERAL (AA) — Amerikalı beş astronot, Atlantis mekiğiyle uzaya nakledilen ve niteliği açıklanmayan gizli yükü dün dünya çevresinde bir yörüngeye oturttular. Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASA'ya yakın askeri kaynaklar, Atlantis'le uzaya taşınan yükün, Körfez bölgesini gözetim altında tutacak bir casus uydu olabileceğini belirtiyorlar. NASA, perşembe akşamı fırlatılan Atlantis'in, pazartesiyi salıya bağlayan gece Cahfornia'daki Edwards Hava Üssü'ne döneceğini bildirdi. Savunma Bakanlığı hesabına uzaya gönderilen Atlantis'in görevi, resmen gizli tutuluyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle