Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 KASIM 1990 CUMHURİYET/15
HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÜN
Devlet Meteoroloji İşleri Ge-
nel MCıdürlüğü'nden alınan
bilgiye göre, yurdun batı ke-
simleri bulutiu, Marmara ile
yurdun iç kesimleri sabah sa-
atlerinde yer yer yoğun olmak
ûzere sisli, öteki yerter açık
geçecek. HAVA SICAKLIGI:
Biraz daha artacak. Denizleri-
mizde hava: Bat Akdeniz, Ege
ve Karadeniz de kıble ve ke-
şişleme, Marmara ve Doğu
Akdeniz'de gündoğusu ve
poyrazdan 3 ila 5 kuvvetinde saatte 10-21 denız mılı,
Ege ve Akdeniz açıklarında 6-7 kuvvetinde saatte
27-33 deniz mili hızla esecek. Van Gölü açık ve hafif
çalkantıiı olacak.
Balıkesr
Büeak
atis
Boiu
Bursa
Çatauak
Çoaım
Denaı
A 22° yftyartaki!
S 16° 9°üime
A 16° 2°Erzmcan
B 15° 3°Ernmım
B 6° -4° Estaşetm
S 14° i°Gaaanieı>
A 19° 6°öresun
A 20°
A 9° 4°H*Hn
B 20° 8°lspjrta
S 17° e°İst»W
S 12° 1°tzm»
8 tr> ffare
B 11° 3° Kastamonu
A 14° 2°Kaysen
S 18° 7°KırttUıtlı
S 17° 13° tova
A ti" -1° Kûtahya
B 17» 6°Müatya
S 12° G°K.M»ş
B g°-rHm><\
5 -5° -1«>MuVa
S 1<° 2°Mu*
A 14° 3°Ni0de
A 18° TOnkı
15° -2° to
B 13° i°Saınsun
A 13° -1° Sirt
S \r 11° Smop
B 2 2 0
W S ı ı «
A 9°-1° TralEon
S 13° 2°lmcelı
S 14° 9°U$ak
S 1T° 0°VSn
B 12° 2°Vb^jat
B 11° -2° Zonjuldalı
B 19° 6°
A 16° 0°
A 20° 13°
B 19° 8°
B 9° 0°
S 12° 0°
A 14° 7°
A 15° 8°
A 15° 8°
A 15° 4°
A 16° 10°
S 7°-3»
S 15° 10°
A 15° B°
B 12° 0°
B 21° 9°
B 10° 0°
S 11° 1°
A 15° 8°
aç* ı buluütı 'yajmurltj A-açtk B-butuiHj G-«une>* K-kart S-set
DÛNYA'DA BUGÜN
f O J KopenJıagJ?
WVr
Lon
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Bir tiyatro oyu-
nunda sahneye çık-
ma sırası gelen
oyunculan uyaran ve
bu sıranın bozulma-
sını önleyen kimse.
2/ Avuç içi... "Do-
lap, hile" anlammda
argo sözcük. 3/ Her-
hangi bir makinenin
bir doğrultuda gidip
gelerek iş gören par-
çası... Bir nota. 4/
Oğe.. Hastalık, dert.
5/ Tekke edebiyatı
şiir türlerinden biri.
6/ Üzüntülü düşünce durumu... Mız-
rak uçlarına takılan küçük bayrak.
7/ Yozgat yakınlannda ortaya çıka-
nlan ve Anadolu'nun tam bir krono-
lojisini göslermesi bakımından bü-
yük önem taşıyan höyük... Uzaklık
işareti. 8/ Gölgede kalan yan... Açık
denizden bir kum setiyle aynlmış sığ
koy ya da körfez. 9/ Genellikle bü-
yük yerleşim merkezlerinin üzerinde
toplanan kirli hava... Yazı.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Halk edebiyatında nakarata verilen ad. 2/ Atın başına geçi-
rilen dizgin ve süsler... XX. yüzyıl yazarlanmızdan Sermel Muh-
tar'ın soyadı. 3/ Kişinin kendi bedensel ve ruhsal benliğine karşı
duyduğu aşırı hayranhk. 4/ Macar mutfağına özgü bir et ye-
meği. 5/ Amirler... Suyosunu. 6/ Uzun ve geniş ağızlı çökün-
tü... At üretilen çiftlik. 7/ İlkel benlik... Dagtavuğu da denilen
bir av kuşu... Çin ve Japonya'da oynanan bir çeşit satranç. 8/
Ateşli ve tehlikeli bir bağırsak hastalığı... Eşya üzerindeki mik-
rop ve ufak böcekleri basınçh buharla öldürmeye yarayan bü-
yük kazan. 9/ Ince yassı elmas.
60 YIL ÖNCE Cumhur.Yel
Silâh kaçakçılığı
16 KASIM 1930
Hazminir.Muşkûl
ise
T r*IM *t tım Mıtımı dkı'tT'A
tnumıstllvrtnc
!
ılk odu|a
M»ıon Merv» TtMnımfatı
Üçüncü Kolordu
Kumandanlığı
Dolmabahçe'deki aktarma
ambannın teessusünden bu
ana kadar gümrükten geçirdiği
eşyayi askeriyenin bir listesinin
çıkarılmasını İsıanbul
gümrükleri başmüdiriyetine
tebliğ etmiştir. Gümriik idaresi
muhtelif tarihlerde
memleketimize ithal edilen bu
kabil eşyanın cins ve nevilerini
tesbite ve beyannamelerini
tetkika başlamıştır.
Son defa vaki olan silâh
kaçakçıhğı mes'elesine kemali
ehemmiyetle vazıyet eden
kumandanlık derhal bir hey'eti
tahkikiye teşkil etmiş ve
aktarma ambannda memur
Ali Rıza Beyin kendi mühür ve imzasile ve resmi antetli bir
beyanname ile silâh kaçakçılığma cür'et ettiği hakkındaki
iddialann tahkikini emretmiştir. Hey'eti tahkikiye muhtelif
mahallerde yaptığı mütenevvi kaçak silâhlar elde etmekte ve
bunlan peyderpey gümrüğe tevdi ve tesüm etmektedir. Bu
tesfim edilen kaçak silâhlar iki bine yakındır.
Şimdiye kadar olan bütün takibat Kolordu tarafından
yapılmış ve meydana çıkanlmıştır. Diğer taraftan adliye de
mes'ele ile kemali ehemmiyetle meşgul olmaktadır.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Gençliğin desteği
16 KASIM 1960
Türkiye Milli Gençlik Teşkilâtı
Ikinci Başkanlığı bugün son tasfiye|
hareketiyle ilgili olarak Devlet
Başkanı ve Silâhlı Kuvvetler
Başkumandanı Orgeneral Cemal
Gürsel'e bir telgraf göndermiştir.
Telgrafı aynen bildiriyoruz:
"Çahşmalarınızı hayranlıkla takip
ediyoruz. Birçok endişeleri ortadan
Y e k u
Göngör Ozden
kaldıran son kararıruzla ülkü ve kültür birliği
konusundaki sözlerinizi sevinçle karşılıyoruz. Demokratik
rejimin en sağlam şeküde kurulması için daima
hizmetinizde olacağız.
Bu arada, Türk Kültür Dernekleri Teşkilâtırun iyice
gözden geçirilmesini beklemekteyiz.
En büyük ülküsü Atatürk'çülük olan Türk gençliği adına
vatan ve ulus yolundaki çaJışmalarınızda başarı
dileklerimizi en derin saygılanmızla sunanz.
T.M.G.T. Ikinci Başkanı
Yekta Güngör Özden"
Dünkü Diş Hekimliği Talebe Cemiyeti kongresinde bir
takrir üzerine Devlet ve Hükümet Başkanına aşağıdaki
telgraf çekilmiştir:
"Saym Org. Cemal Gürsel
Devlet Başkanı ve Silâhlı
Kuvvetler Başkumandanı
Yurdumuzda demokratik nizamın teessüsü ile
memleketimizin istikbalinin garanti altına alınması için
sarfetmekte olduğunuz gayretler,.şahsınızda M.B.K. ne
olan bağlıhklarımızı bir kat daha arttırmıştır. Bu vesile
ile en derin hürmet ve şükranlarımızı arzederiz."
GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet
Filistin devleti
16 KASIM 1989
Filistin devletinin ilan edilisinin birinci yıldönümü dün
kutlandv.
tsrail Savunma Bakanı lzak Rabin, önceki gün radyoda
yaptığı konuşmada, Filistinlileri, kutlama törenlerine
katılmamaları konusunda uyararak "Biz gerekli tedbirleri
aldık" dedi.
Israil'in uyarısına rağmen, işgal altındaki Batı Şeria'nın
Bir Zeit kasabasında Filistinli eylemciler tarafından bir
yürüyüş düzenlendi ve bağımsızlık ilanı okundu.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Gazze şeridindeki köy ve
kasabalarda elektrik ve telefon direklerine Filistin
bayrakları asıldığı ve duvarlara da Filistin Devlet Başkanı
Yaser Arafat'ın resimlerinin yapıştırıldığı bildirildi. Gazze
kentinde, çocuklar Filistin bayrağının renklerinden oluşan
balon ve çiçeklerle sokaklarda yürudüler.
tsrail askerleri ise işgal topraklarında şiddet olaylarının
çıkmasmı engellemek amacıyla Gazze şeridindeki okullan
kapattılar.
T4RTISMA
Kendimizi ya da Her Şeyi Kurtarmak!
Bugün fiziksel çevreye dönük tüm oluşumlar, kendi
topraklarına, doğasına, tarihine, insanına karşı savaş açmış
bir ura dönüşmüştür. Basında çıkan İstanbul haritaları, bir
savaş alanını yansıtır olmuşlardır.
İstanbul, -ve diğer kentlerimizin- kur-
tarılması konusunda yapılacak ilk iş, sua-
teji belirlemektir.
Bu strateji: Türkiye topraklannda nüfu-
sun aşın bir biçimde çoğalmasını önlemek;
Anadolu'da kentlerin boşalmasını ve ölme-
sini engellemek; ucu bucağı gözükmeyen yı-
ğılma sonucu, îstanbul'un da başka bir bi-
çimde yok olup gitmesine izin vermemektir.
Buna karşı koymak, en az aynı hız ve er-
ke ile Sehircilik, Mimariık sanat ve bilimi-
nin gerektirdiği doğruları gözler önüne ser-
mek, h'alkı bilinçlendirmek, tüm kurumla-
n uyarmak, düzenekleri devinime geçirmek-
tir.
Bugün fiziksel çevreye dönük tüm olu-
şumlar, kendi topraklarına, doğasına, ta-
rihine, insanına karşı savaş açmış bir ura
dönüşmüştür. Basında çıkan İstanbul ha-
ritaları, bir savaş alanını yansıtır olmuşlar-
dır.
Üstlerinde bir "cephe çügileri" ile "sal-
dın oklan" eksikür!
Bu karanlık gidişi durdurmak, erkeyi
doğru yöne çevirmek ve kendimize karşı gö-
revlerimizi yerine getirmekte yapacağımız
en önemli şey: Erek belirlemektir.
Ereğimiz: İstanbul en çok 5 milyonluk
bir "kültür kenti" olmalıdır. Bu kentin do-
ğası ve tarihi gereği: Antik Yarımada, Ga-
lata, İ skudar, 'kentsel SİT alanı" ve Ha-
liç, Bogaziçi, Adalar, "ulusal park" ilan
edilmelidir.
Bir yağ lekesi gibi yayılan urun, ölüm-
cül şişmesi, halkın geldikleri kentlere ve ka-
sabalara dönmesiyle durdurulmalıdır. O
kentler ki, yeryüzünde "ilk kez", Anado-
lu'da ortaya çıkmışlar (günümüzden dok-
san bir yüzyıl önce Çatal Höyûk'te) ve bin-
lerce yüdan bu yana en uygar ve sağlıklı ya-
şamın simgesi olmuşlardır! Anadolu kent-
lerinin, doksan ikinci yüzyıUarında insan-
lığm ulaştığı birikimle, pekâlâ yasamlarını
en iyi biçimde sürdürebilirler. "Olmeleri"
çok saçma olur!
Geri kalrruş Güney Amerika ulkelerinde
alıp giden "başıbozuk gecekondu kentleş-
mesi", Uzak Dogu ülkelerinin çevreyi hiçe
sayan "gökdeknler uriası" kentleri bir öl-
dürücü moda olarak Anadolu'ya kesinlik-
le sokulamaz!
Günümüzde azgın bir teknoloji, gemle-
nemeyen bir vurgun duzeni, gezegenimizi
ağılama, tüketme, üstünde yaşayan tüm
canlılarla birlikte yok etme yolunda, her an
artan bir hızla ilerlemektedir. İlerideki uçu-
rumu, bugün durduğumuz yerden görebi-
liyoruz!
Bu amansız, kör gidişin önlenebilmesi;
birkaç kişinin hesapsız çıkarlarının değil de
toplumun sağlıklı geleceğinin egemen kılın-
ması; bunun halka açıkça gösterilmesi; her
olanak kullanılarak demokrasinin, namuslu
yönetimin, bütün değerlere olduğu gibi kül-
tür ve doğa değerlerine de saygılı çabala-
nn ön plana getirilmeleri, fırsatçı ve maf-
yacıların, geldikleri karanlık çukurlara ge-
ri püskurtülmeleriyle olasıdır.
Bütün bunlar için bugün oldukça geç ka-
lınmıştır. Ne var ki, daha da geç kalınma-
dan, toplumun her bireyi, ortak çabaya yö-
neltilmelidir. Bu çabada her gün hızımızı
ve etkinliğimizi geometrik olarak arttırma-
hyız.
Yaşadığımız günler, insanhğı doğuşun-
dan bu yana ilk kez bir dönüm noktasına
getirmiştir. Bu dönüm noktasmda tek bir
şeyi kurtarmakla, her şeyi kurtarmak aynı
anlama gelmektedir!
MUSTAFA İZBERK
Y.Mimar / İstanbul
MULKİYELILER BIRLIGI
İSTANBUL SUBESİ
CUMARTESİ
BÛLÜŞMALARI 50
K O N U Ş M A C I
Bülent AKARCALI
ANAP İST Mılletvekılı
Tûricye AT Karma Komtsyonu
EşBaşkarı
17Kasım 1990
CUMARTESİ SAAT: 14.00
MÜLKİYELİLER LOKALİ
TEL (H1574634-35
Sivil Toplum
ve Kurumları
Prof.Dr.
Ayşe Öncü
Prof. Dr.
îlterTuran
17Kasmı1990
Cemal ReşitRey
Konser Salonu
•AltKaf
Harbiye»Saat:14KX)
Mustafa Asım
Hayrullahoğlu
1948-.1982
Mustafa Asım
Hayrullahoğlu
1948-1982
Sen İçimizde
Yüreğimizde
Aramızdasın
Mustafa
Saygı ve Sevgi Sana
Ailesi Adına
Gülenaz Okyay
8 Yıl Geçti Mustafam
Ama Ben Sensizliğe
Alışamadım
Seni Özlüyorum
Eşi
Aynur Hayrullahoğlu
Bilgi için .1749575-76
Mustafa Asım
Hayrullahoğlu
1948-1982
ONURLU YAŞAMINLA
HEP ARAMIZDASIN
Türkiye Birleşik Komünist Partisi
TBKP
İstanbul İl ve İlçe Başkanlıkları
"Yüreği insan sevgisi ile dolu,
babam
Av. ALİ DEMİR'i
ölümünün üçüncü yılında sevgi ve
saygıyla anıyorum:'
AÎLESİ, ÇOCUKLARI,
AKRABALARI VE YAKINLARI
ADEVA SERDAR DEMİR
Dalından kopanldın
Ama insanbk
Yaşadıkça
Yaşayacaksm
AİLESİ
1948-1982
Büyük bir kuruluşun,
Reklam bölümünde çörevlendirilmek
üzere ajans deneyimlı, İngilizce bilen,
Macintosh kullanabilen
GRAFÎKER
Aranmaktadır,
İsteklüerin R.T.T. A.Ş.
3590421-3562549 Telefonlaıa
müracaatları rica olunur.
TEŞEKKÜR
Sevgüi oğlumuz KUVVET CAN'ın 26 Ekim 1990
tarihinde aramıza katıhşında yardımcı olan kıymetü
doktorumuz
BURHANETTİN ÜSTÜNEEe,
sıcak ilgilerini esirgemeyen Özel Kadıköy Şifa Yurdu
personeline ve bizi kutlayan eş, dost, akraba mesai
arkadaşlanmıza teşekkür ederiz.
NESLİHAN-OKAN BAŞARIR
ANKARA...ANKA
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
Arkeologlara Selam
Yeniden meslek seçseydim arkeolog olmak isterdim, bel-
ki de arkeolog dostlanm nedeniyle. Onlarla konuşurken ül-
kemizi daha çok seviyorum. Anadolu uygarlıklarını yeniden
yaşıyorum. İlk tanıdığım arkeolog Jale İnan galiba, Erenköy'de
teyzemlere komşu bir köşkün kızı. Side'deki çalışmalanyla
tanınan bir bilim kadını. Sonra Nimet ve Tahsin Ozgüç, Ek-
rem Akurgal. Bir de Halet Çambel. 27 Mayıs'tan sonra 147'ler
diye bir olay var. Bir yasayla 147 öğretim üyesi üniversiteden
ayrıldı. Bir arkadaşı Kadirli'ye telefon ediyor, Profesör Çam-
bel'e durumu bildiriyor. O hiç önemsemeden kazıyı sürdü-
rüyor. Karatepe öyle ortaya çıkıyor. Öteki arkeologları da ka-
zı bolgelerine özlemle giderken anımsanm her zaman. Bir
sevgiliye kavuşur gibi mutlu... Niçin? Topraklanmızdaki uy-
garlıklan insanlığa kazandırmak için. Anadolu tüm uygarhk-
ları emziren bir ana gerçekten. Topraklarında kat kat kültür
birikimi, kaz kazabildiğin kadar. O kazılardan biri de Afrodi-
sias'ı çıkardı ortaya. Konya'da yaşanan altın dönemi. Çok usta
heykelciler yaşıyor o dönemde. Klasik dönemin eşsiz yapıt-
larını kopya etmekle yetinmiyor, heykellerine ruh da veriyor-
lar. Roma İmparatorluğu'nun ilk yıllarında dördüncü yüzyı-
lın sonuna kadar mimariık yapılarında, tüm heykellerde Af-
rodisiash ustaların elleri var. Afrodisias'ta da Profesör Kenan
Erim'in elleri ve yüreği. Çalışmalarını saygıyla izlerim yıllar-
dır. Büyük tutkuyla, özveriyle çalışıyor, Afrodisias için masallar
yazıyor durmadan. Dünyanın gözünü Afrodisias'a çeviriyor.
Konuşmalar yapıyor, para buluyor, yılda beş yüz milyon! Se-
verek, inanarak çalışmanın üretkenliğini kanıtlıyor Prof. Erim.
Bu sevginin güzel bir boyutu da Afrodisias'ı sevenler derne-
ği. Derneğe üye değilim, ama Afrodisias'ı ben de çok sevi-
yorum. Yüzlerce yıl önce Anadolu'da heykel yapan bir ken-
tin kurulması bana büyük coşku veriyor doğrusu. Çağdaş
yontu sanatçılarımızı Atrodısiaslı ustalardan bir uzantı diye
düşünüyorum. Çirkinliğe karşı güzellikler üretenlerle güzel
bir döneme başlamayı düşlüyorum. Babadağ sırasının etek-
lerinde beyaz ve mavi mermer ocakları yeniden tütebilir de-
ğil mi? Oysa heykel geleneği ve heykelcilik okullan klasik dö-
nemlerden önceye dayanıyor Anadolu'da. Milattan önce on-
birinci yüzyılda, belki de daha önce başlıyor. Bilim dünyası
Gaziantep ilinin Islahiye ilçesi, Yesemek köyünde, rahmetli
arkeolog Uluğ Bahadır Alkım'ın kazılanyla öğrendi. İlk hey
kel atölyesi Yesemek'te, bir açıkhava atölyesi, iki yüze yakın
yontu taslağı var. Şimdi teröristlerin kol gezdiği yerierde de-
likanlılar heykelcilik okuluna gidiyor vaktiyle! Güzel heykel-
ler yapıp insanlığa armağan ediyorlar!
Karyalı ustalar da aşk tanrıçalarma can veriyor mermeri
yontarak. Afrodit aşk tanrıçası, benim Kazdağımda da güzel
rüzgârlar estiren bir tanrıça; antik kentlerde onu görürüm her
zaman ya da deniz kıyısında, örneğın Knidos'ta bir tepede,
güneş batarken altına bulanan bir tanrıça canlanır gozüm-
de. Devlet Bakanı Çiçek arkeolojiden hoşlanıyor mu acaba?
Aşk tanrıçaları için neler düşünür kimbilir!
Arkeoloji, tarihi ve insanları sevenlerin mesleği hiç kuşku-
suz ve de eskinin bilimi. Bu bilimin ışığında yeniyi, bugünü
de daha iyi görüyor insan. Bir küttür birikiminden yoksun ki-
şilerin sözlerı. davranışları da yerine oturuyor bu ışıkta. Es-
kinin bilimi yeni umutlar da veriyor. Topraklanmızdaki kültür
birikimini düşünürken bugünkü vozlaşmayı daha iyi yorum-
luyor insan. Sonra da seviniyor, bu dönem de geçecek, yeni
bir dönem başlayacak diye umutlamyor, karanlığı delen bir
ışık, aydınlanma dönemi belki. Çirkinliğe karşı güzel bir dö-
nem. Gelecek kusaklar o dönemi yaşayacaklar! Yüzyılımız
sona ererken alacakaranlık dağılır, geten yüzyıla yeni bir so-
lukla başlayabiliriz, 1920'lerin soluğunu 2020'lere ulaşan ku-
şaklara aktarabilirtz belki. Bu yozluk sonsuza dek süremez
•değil mi?
Arkeoloji bilimi sürmeyeceğini kanıtlryor. Kat kat uygarlık-
ların yaşandtğı ülkemizde yeni bir dönem başlayabilir.
• * •
Yazımı arkeolog dostlanmı selamlayarak sona erdiriyorum.
Onlar insanlığın ortak dilini konuşuyor, dar değil geniş açı-
lardan bakıyor dünyamıza. Bir hayal müzesinde güzel arma-
ğanlar sunuyorlar. insanlığın ortak değerlerini sergiliyorlar.
Bir yaşam boyu kazılarla uğraşıyor, kimi zaman yaşam biti-
yor, kazı bitmiyor, ama emekleri boşa gitmiyor. Adlan da anıt-
laşıyor o kazılarda. Prof. Kenan Erim de Afrodisias ile bü-
tünleşen bir anıt adam bence, bir bilim adamı, değerii bir ar-
keolog. Güç kişiliğinden, Kaprislerinden de söz ediliyor, ama
bilim dalında ödün vermemek saygın bir davranış her şey-
den önce. Afrodisias'ı sevgiyle korumak, turistik amaçlardan
uzak tutmak, açıkçası Side'ye benzemesini önlemek kapris
değil bilimsel bir davranış. Antik tiyatrolarda olağanüstü ses
düzeni var, hafif bir ses bile geniş yankılar yapıyor. Ancak
bugünkü teknolojiden etkilenmek tehlikesi de var. Bu tehli-
keyi göze almak bir insanlık suçu sayılır bence. Prof. Erim'in
önerdiği ulusal park projesini bu doğrultuda değerlendirmek
ve gerçekleştirmek gerekir. Kültür varhklarımızı iyi korumak
insanlığa karşı bir görev ve sorumluluk her şeyden önce.
Acı ama gerçek, kimi işler ya da kuruluşlar çoğu kez belli
kişilerle yürür. Ölüm ya da aynlık büyük boşlukiar bırakır ge-
ride. Prof. Erim kolunda 'Afrodisias" yazılı gümüş bir bile-
zikle dolaşıyor. ölümü aklından geçirmiyordu hiç. Ama artık
dünyamızda değil. O gümüş bilezikle Afrodisias'ta yatıyor ve
arkeolog dostlarından boşluğunu doldurmasını bekliyor.
Hepimiz bekliyoruz. Bir kalp dursa da Afrodisias için çar-
pan kalpler az değit, ülkemizde de dünyada da. Yan yana
gelip Prof. Erim'in düşünü gerçekleştirebilirier.
TÖB-DER Başkanlanndan
Dost insan, değerii öğretmen
TALİP ÖZTÜRKÜ
demokrasi ve sendikal
mücadelemizle yaşatıyoruz.
RCüner, ZYaman, MSanbaş, ETemiz, Y.Kukul, AKurnaz,
<Durna, ADngun, SŞımşek, MÇımen, M.Emın Guşa. MXa-
sa. EJÖzlem, Lişyar, HUysal. MErbaş, H.Bayram, ŞAbabav.
M.Tor,CTopal,CCören, YUysal. R.Metin, R.Tor, NAksu. ISa-
ndede. NOzdemır. ŞAnkan, MÇağlayan,CTüricmen,M.BÜ-
tün, MAydın, CSezgün, H.Ergün. A.Ersoy. COkçu. M.Koç
16 Kasım 1990 Cuma günü saat 10.00da
(Kozlu/Slllvrikapı) mezarı basında buluşalım.
ANMA
Canımız evladımız, CEMtL. BARAN'ın babası
ALİ HAYDAR ÖZTEMİR
AMtD'in akşamlannda sen,
Yükselen hoyratlarda sen,
Yağan yağmurlarda, dökülen yapraklarda sen,
Büyüyen CEMİL BARAN' da sen
25 Şubat 1957
16 Kasım 1986
Baban: OSMAN SUNUSt ÖZTEMÎR
Annen: AYTE2N ÖZTE3ÜH
Karde^erin: MURAT - FERHAT - FERAH - FERDA
ÖZTEMtR