Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 16 KASIM 1990
ZİRVE ÇAĞRISI
Arap dünyasında yeni dengelef oluştuFas Krah Hasan'ın Arap zirvesinin toplanmasına ilişkin *
yaptığı çağrı, Arap dünyasındaki bölünmeyi ve oluşan yeni
dengeleri ortaya çıkardı. Irak Devlet Başkanı Saddam
Hüseyin, Arap dünyası içinde prestij kaybına uğrarken
çağrının, Irak'a karşı girişilecek bir askeri harekât öncesinde
Arap dünyasının nabzının yoklanması için yapılmış
olabileceği de belirtiliyor.
FATİH M. YILMAZ
Fas Krah Hasan'ın "Körfez kriziniıı ba-
nşçı yollarla çöztilmesi için beiki de son
şans" diye nitelendirerek Arap zirvesinin
toplanmasına ilişkin olarak yaptığı çağ-
rı, Arap dünyasının içindeki bölünmeyi
bir kez daha gündeme getirdi. Arap ül-
keleri arasındaki dengeler de 10 ağustos-
ta Kahire'de yapılan Arap zirvesinden bu-
güne kadar geçen süre içinde yeni bir bo-
yut kazandı.
Fas'ın Arap zirvesinin bir hafta içinde
toplanması yolunda yaptığı çağrıya şim-
diye kadar FKÖ, Yemen, Sudan, Moritan-
ya, gerçekleştirilmesi "olanaksız" olarak
nitelendirilen şartlar ileri süren Irak, sı-
cak yaklaştı. Körfez İşbirliği Konseyi Su-
udi Arabistan, BAE, Katar ve Bahreyn ise
Arap zirvesi çağrısının "çok geç" yapıl-
dığını bildirerek soğuk bir yaklaşım ser-
gilediler. Suriye ve Mısır da dün Hüsnü
Mübarek ile Hafız Esad'ın Şam'da yap-
tıklan görüşmeden sonra, Arap zirvesi-
ne katılmayacaklarını bikürdiler.
Arap zirvesi çağrısı, son birkaç gün
içinde krizin barış rotasına doğru yön de-
ğiştirmesinde önemli bir rol oynadı. An-
cak işin belki de en ilginç tarafını 10 ağus-
tosta yapılan Arap zirvesinde Irak yanlı-
sı bir tutum izleyen Libya ve Ürdün'ün,
çağnya ilişkin olarak net bir tutum orta-
ya koymamalan oluşturdu. Bunda da
Irak'a karşı sürdürülen ittifakın lideri
ABD'nin, "Arap zirvesinin yarariı olaca-
gı söylenemez" şeklindeki açıklamasınm
etken olduğu bildiriliyor.
Kral Hasan'ın çağnsı, bu gelişmelerin
ışığında Arap dünyasındaki bölünmeyi
net çizgilerle ortaya çıkardı. Bir yanda
ABD'ye göz kırpan Suudi Arabistan,
Körfez ülkeleri, Mısır ve Suriye, diğer
yanda da Irak ve hâlâ bu ülkeyi açık açı-
ğa olmasa da destekleyen birkaç zayıf
Arap ülkesi. Bir ay öncesine kadar, Irak'ı
desteklemekle "suçlanan" Ürdün'ün çağ-
rıya sessiz kalması da, Saddam yanlısı it-
tifakın kaybı olarak değerlendiriliyor.
Diplomatik gözlemciler, Ürdün'ün bu tu-
tumunda A.BD'nin baskılarının ve Kral
Hüseyin'e AT, Suudi Arabistan ve Japon-
ya tarafından yapılacak ekonomik yar-
dımların etkili olduğunu belirtiyorlar.
Kahire'de 10 ağustosta izlediğim Arap
zirvesi, Arap dünyasındaki dengelerin üç
başlı bir özelliğe sahip olduğunu ortaya
koymuştu. Irak'a karşı çokuluslu Arap
gücü oluşturulması yolunda alınan karar
için yapılan oylama, Irak'ın Arap dünyası
içinde önemli bir yere sahip olduğunu da
göstermişti. Irak, Kahire zirvesinde Lib-
ya, FKÖ, Ürdün tarafından desteklenmiş.
Yemen ve Cezayir, oylamada çekimser
kalmayı yeğleyerek Irak'ı karşılanna al-
mamaya özen göstermişlerdi. Tunus'un
katılmadığı zirvede, Arap Birliğj'nin 20
üyesinden 12'si Irak aleyhine oy kullan-
mışlardı. Üçüncü ayını gerıde bırakan
Körfez krizi, gösterdiği grafikle bu den-
geleri de alı üst etti. Fas Kralı Hasan'ın
çağnsının ortaya koyduğu yeni gelişme-
ler, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüse-
yin'in Arap dünyasının içindeki gücünü
giderek yitirmekte olduğunu da ortaya çı-
kardı. Diplomatik gözlemciler, Kral Ha-
san'm çağrısına Irak'ın çeşitli şartlar öne
sürerek kabul etmesini, Saddam'm etkin-
liğini giderek yitirmesine bağhyorlar.
Irak, önceki gün Arap zirvesinin top-
lanması için aceleci davranılmasını ve 10
ağustosta Kahire'de aleyhinde alınan ka-
rarların geçersiz sayılmasını istemişti.
Irak'ın bu çıkışı, Kral Hasan'ın çağrısı-
na Arap dünyasından gelen tepkileri tart-
tıktan sonra "işi yokuşa siirmek" ama-
ayla yaptığı da Arap diplomatlarmca be-
lirtiliyor.
Kahire zirvesinde alınan karar uyann-
ca, Suudi Arabistan'a asker gönderen üç
Arap ülkesinden biri olan Fas'ın, Arap
zirvesine ilişkin yaptığı çağnnın Irak'a
karşı girişilecek bir askeri harekât önce-
sinde bir nabız yoklaması özelliği taşıdı-
ğı ve bu çağnnın ABD tarafından yeni
dengelerin son kez gözden geçirilmesi
amacıyla kullanıldığı da çeşitli çevreler-
de olasılık dışı tutulmuyor.
Fas Krah Hasan'ın Arap zirvesinin top-
lanmasma ilişkin olarak yaptığı çağnnın,
sonuçlan ne olursa olsun Irak Devlet Baş-
kanı Saddam Hüseyin'in giderek köşeye
sıkıştığı, artık krizle ilişkili her çevrede
açıkça dile getirUiyor. Krizin başlangıcın-
dan bugüne kadar geçen süre içinde yap-
tığı cihat çağnlan, sürdürdüğü sertlik
yanlısı tutumu, Saddam'm Arap dünya-
sı içindeki prestijinin yükselmesine yol aç-
mamışa benziyor.
ABD BAŞKANI BUSH:
Savaşa henüz
karar vermedimSSCB Başkanı Mihail Gorbaçov'un Körfez krizinin banşçı
yollardan çözümü için 'bütüncül bir öneriler paketi'
hazırlamakta olduğu bildirildi. Cumhurbaşkam Özal,
savaşın ocak ayında çıkmayacağını söyledi.
Dış Haberter Servisi — ABD Başkanı
George Bush, Irak'a karşı askeri bir ha-
rekâta girişilmesi konusunda henüz ka-
rar vermediğini söyledi. SSCB Başkam
Mihail Gorbaçov'un Körfez krizinin ba-
nşçı yollardan çözümü için "bütüncül bir
öneriler paketi" hazırladığı bildirildi.
Çin, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüse-
yin'e Güvenlik Konseyi'nde askeri güç
kullanılması yolunda alınacak bir kara-
n veto etmeyeceklerinin söylendiği yolun-
daki haberleri yalanladı. Irak'ta patates
tüketiminin sınırlandınlacağı bildirildi.
ABD Dışişleri Bakanı James Baker, Gü-
venlik Konseyi üyesi ülkelerde temaslar-
da bulunmak üzere dün Washington'dan
aynldı.
Reuter'in haberine göre önceki gün
Demokrat Partili Kongre liderleriyle gö-
rtlşen ABD Başkanı Bush, "Irak'a karşı
savaşmak konusunda henüz karar verme-
dim" dedi. Bush, Körfez'deki Amerikan
kuvvetlerinin hep savunma amaçlı olaca-
ğını, yeni birhk gönderme karannın, ge-
rekli olması halinde, ABD'ye saldın ye-
teneği vermeyi amaçladığını söyledi.
AP'nin haberine göre ABD Kongresi'nin
Demokrat Partili liderleri, görüşmeden
sonra Başkan Bush'un, Körfez'deki ye-
'SÜPER NATO'
Torumtay
açıklama
yapacak
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) —
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip
Torumtay, ttalya'da ordu içinde ve NA-
TO'ya bağlı bir örgütün ortaya çıkmasın-
dan sonra başlayan ve Türkiye'de de ben-
zeri bir örgüt olduğu yolundaki tartışma-
lara ilişkin olarak bugün resmi bir açık-
lama yapılacağmı bildirdi. DYP Genel
Başkanı Süleyman Demirel kendi iktidar-
ları döneminde böyle bir örgütün olma-
dığını belirterek, hükümetin bu konuda
açıklama yapmasını istedi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral To-
rumtay, Devlet Konukevi'nde KKTC'nin
7. kuruluş yıldönümü nedeniyle verilen
kokteylde konuyla ilgili sorulan yanıtla-
dı. Torumtay, bir gazetecinin, "Italya'da
NATO'nun kurduğu bir örgütten söz edi-
liyor ve bu tartışılıyor. Bu konunun Tür-
kiye'deki durumu nedir?" şeklindeki so-
rusuna, "Eğer 10 saat beklerseniz ceva-
bını alırsınız. Yann (bugün) öğleye doğ-
ru bir açıklama yapılacak" dedi. Torum-
tay, "Şimdi yapsanız olmaz mı?" sorusu-
nu yanıtlarken de "Açıklayamam, çünkü
son rötuşlannı yapıyonım" diye konuş-
tu.
Demirel açıklama istedi
DYP Genel Başkanı Süleyman Demi-
rel, NATO içinde gizli bir örgüt olduğu
ve üye ülkelerde çeşitli faaliyetlerde bu-
lunduğu iddialarına hükümetin açıklık
getirmesini istedi.
Demirel, dün parlamentoda yaptığı
açıklamada, "süper NATO" diye adlan-
dınlan örgütün ftalya dışındaki ülkeler-
de de çeşitli cinayetlerin arkasında yer
alıp almadığının bilinmesi gerektiğini söy-
ledi. Demirel şöyle konuştu:
"Bizûn iktidar olduğumuz 10 sene zar-
fında böyle bir teşkiiat olduguna dair en
ufak bir bilgim yok. Böyle bir teşkiiat ol-
rnaması lazım. Devlet arşivleri şimdi on-
lann elinde. Hükümeti göreve çağırıyo-
nım. Türkiye'de böyle bir teşkilatın olup
olmadıgı konusunda açıklama yapılsın."
Türkeş'in sözleri
MÇP Genel Başkanı Alpaslan Türkeş
Türk ordusunun içinde ttalya'dakine ben-
zer bir örgütün olamayacağını söyledi.
HEP'ten önerge
HEP, "kontgerilla" ile ilgili Meclis
araştırma önergesi hazırhyor. önergenin
bugün TBMM Başkanlığı'na sunuhnası
bekleniyor. Alınan bilgiye göre, önerge-
de, son günlerde yeniden gündeme gelen
"kontrgerilla" olayının, Türkiye'de de
varlığının inkar edilemeyeceği kaydedile-
rek, faili meçhul çok sayıda cinayetin bu
örgüt tarafından işlenmis olabileceği öne
sürülüyor.
ni Amerikan birliklerinin mutlaka savaş
anlamına gelmeyeceği yolunda kendile-
rini ikna ettiğini söylediler. Demokrat li-
derler, bu nedenle, Körfez krizi konusun-
da Kongre'yi özel bir toplantıya çağır-
mak gibi bir planlan olmadığmı beliıtti-
ler.
Gorbaçov'un paketi
ltalya Komünist Partisi Genel Sekre-
teri Achille Occhetto, dün Başkan Gor-
baçov'la goriiştükten sonra yaptığı basın
toplantısında Gorbaçov'un Körfez krizi-
nin banşçı şekilde çözühnesi için hâlâ bir-
çok olanak bulunduğuna inandığını açık-
ladıgmı bildirdi.
Italyan komünist lider, SSCB Başka-
nı Mihail Gorbaçov'un Körfez krizinin
çözümü için "bütüncül bir öneriler
paketi" hazırlamakta olduğunu ve bu
öneriler paketinin yakında ilgili ulusla-
rarası forumlara sunulacağını sandığını
bildirdi.
Çin'den yalanlama
Çin Irak'a saldın konusunda BM Gü-
venlik Konseyi'nde ne yönde oy kullana-
caklannı Saddam'a bildirdikleri yolun-
da çıkan haberleri yalanladı.
Çin Dışişleri Bakanlıgı sözcüsü Li Jin-
hua dün bir basın toplantısı düzenleye-
rek Bakan Kian Kişen'in Bağdat ziyare-
ti konusunda "Bildiğim kadanyla Kian,
Irak Devlet Başkam Saddam Hüseyin ile
yaptığı görüşmede bu soruna deginnıe-
miştir" dedi.
Irak'ta cipslerin yakında piyasadan
kalkacağı ve patates tüketiminin sınırlan-
dınhnası için Irak Ticatet Bakanhğı'run,
cips üreten kuruluşlan kapatma karan al-
dığı bildirildi.
Hükümetin yayın organı El Cumhuri-
ye Gazetesi, bu karar ile Irak halkının te-
mel ihtiyaç maddelerinden patatesin sa-
tışının kontrol altına ahndığını belirtti.
Baker'ın yeni gezisi
Bu arada ABD Dışişleri Bakanı James
Baker, BM Güvenlik Konseyi'nden
Irak'a karşı çıkartüması planlanan askeri
müdahale karan Ue ilgili temaslarda bu-
lunmak üzere yeni bir geziye çıktı.
Özal'ın demeci
Cumhurbaşkam Turgut Özal, Irak'ın
Kuveyt'ten çekilmemesi halinde savaş çı-
kabileceğini, ancak askeri bir çatışmanın
ocaktan önce meydana gelmeyeceğini söy-
ledi. Özal, Japon İmparatoru Akihito
1
nun taç giyme törenine katılmak için bu-
lunduğu Tokyo'da Japon haber ajansı Ji-
ji'ye verdiği demeçte, Körfez sorununa
banşçı çözümün BM yaptınm kararların-
dan geçtiğini, ancak yaptırımların, şim-
diye kadar Irak'ın tutumunda değişiklik
meydana gelmesini sağlayamadığmı be-
linti.
ABD'li askerler boş vakitlerinde savaş uçaklannın iniş yaptığı havaalanında futbol oynayarak vakit geçiriyoriar. (Fotoğraf: AP)
CORRIERE DELLA SEBA
'Süper-NATO Türkiye'de de var'
Gazete, NATO'nun gizli istihbarat örgütünün, İsveç,
Avusturya, İsviçre gibi ülkelerde de faaliye't gösterdiğini
bildirdi. Almanya'da, 'Süper-NATO'nun 1950'lerin
sonlarından itibaren var olduğu da hükümetçe açıklandı.
Dış Haberier Servisi — Italya'nın yak-
laşık 1 milyon tirajlı ünlü "Corriere della
Sera" gazetesi, NATO'nun gizli istihba-
rat örgütü "Süper NATO"nun Türkiye'-
de de faaliyette bulunduğunu iddia etti.
Almanya'da da, "Süper NATO"nun bu
ülkedeki faahyetleri hükümetçe doğnı-
landı.
Roma'dan Nilgün Cerrahoglu'nun ha-
berine göre, Corriere della Sera gazetesi,
Batılı ülkelerde komünist ve söl partile-
re karşı faahyet gösteren C1A denetimin-
deki gizh NATO örgütü "Süper NATO"
nun Türkiye'de de var olduğunu bildir-
di. Gazete, "ttalya, Avrupa'nın zincir-
leme tepkilerine yol açtı. fsveç'ten Tiir-
kiye'ye, Süper NATO'nun dallan orta-
ya çüayor" diyor. Gazete, haberine "Ar-
tık şüpheye ver yok" diye devam ediyor
ve ekliyor: "Gladio, tüm Batı Avrupa ül-
kelerinde faaliyet göstermiştir. Hatta İs-
veç, İsviçre ve Avusturya gibi nötralize-
yi seçen ülkelerde de kurulmuştur."
Bu arada, Italyan gazeteleri, Belçika
Savunma Bakanı Guy Coeme'nin, Avru-
pa'nın yeni siyasi ortamında örgütün fa-
aliyetlerine artık gerek görülmediğine iliş-
kin sözlerine yer veriyorlar. Coeme'nin,
bugün Kopenhag'da yapılacak NATO
toplantısında tüm müttefiklerin savunma
bakanlanna, Süper NATO'nun ortadan
kaldırılmasını önereceği belirtiliyor.
Dıiek Zaptçıoğlu'nun bildirdiğine gö-
re Alman hükümeti, NATO içinde gizli
faaliyet gösteren "Gladio"nun Alman-
ya'daki varhğını doğruladı. Hükümet
sözcüsü Hans Klein önceki gün Bonn'-
da yaptığı açıklamada "Gladio'nun
1950'lerin sonlanndan itibaren Alman-
ya'da da faal olduğunu ve askeri bir iş-
gal halinde istihbaratı ayakta tutma gö-
revi taşıdıgım" bildirdi.
Haber ajansı AP'ye demeç veren ve
adlannın açıklanmasını istemeyen üst dü-
zeyli Alman NATO görevlileri ise
"Gladio" adamlarmın düşman silahla-
rıyla teçhiz edildiğini bildirdiler. "Gla-
dio"nun düşman silahı kullanması, bu
kişilerin "düşman bölgesinde ayaklanma
hazırlıgı içinde olduklan" şeklinde yo-
rumlandı. Bu ise NATO'nun tüzüğüyle
çelişiyor.
Öte yandan Alman haber ajansı
DPA'nın edindiği bilgiye göre "Gladio"
teşkilatı başından beri Alman haberalma
servisi BND'nin yetkisine giriyor. Mer-
kezi Munih yakınlarındaki Pullach kasa-
basında olan BND, başından itibaren
"Gladio" eylemlerini yönlendirdi.
Muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti
(SPD), hükümetin sadece Meclis komis-
yonuna gizli bilgileri, saklanması koşu-
luyla vermesine karşı çıktı.
NATO/TÜRKİYE
Ankara,çokuluslugüce yanıt arıyorNATO Avrupa Müttefik Kuvvetler Başkomutam General
Galvin, Ortadoğu'ya yönelik görevler için Türkiye'de 5 bin
kişilik çokuluslu bir güç bulundurulması talebini yineleyen
soru formlarını Ankara'ya iletti. Türkiye, Brüksel'de
çokuluslu güç konusunda "net" tutumunu henüz
belirtmedi. Ancak alan dışı müdahalelere karşı kesin bir
tavır alınacağı bildirildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) —
Türkiye'de çoğunluğu ABD'li askerlerden
oluşacak ve Ortadoğu'ya yönelik görev-
ler üstlenecek 5 bin kişilik çokuluslu bir
gücün kurulması önerisi yeniden günde-
me geldi. Bu öneriyi içeren soru forrnla-
n NATO tarafından Ankara'ya iletildi.
Askeri ve siyasi birimlerin soru formlan
uzerindeki teknik cahşmalan devam eder-
ken Türkiye'nin bu konudaki "net" gö-
rüşünü henüz Brüksel'e iletmemekle bir-
likte alan dışı (out of area) müdahaleler
konusunda ittifakın mevcut planlanna
karşı çıktığı öğrenildi.
NATO Avrupa Müttefik Kuvvetler Baş-
komutam (SACEUR) General John Gal-
vin, geçen ay içerisinde "Kararlılık-90"
tatbikatını izlemek üzere Türkiye'ye gel-
miş ve çokuluslu güç önerisini ilk kez
gündeme getirmişti. General Galvin'in bu
önerisi ekim ayı ortasında Ankara'da NA-
TO Genel Sekreteri Manfred vVoerner ile
Cumhurbaskaru Turgut Özal arasında ya-
pılan görüşmede de ele alınmıştı.
Ankara'nın daha önce "Irak'ı tahrik
edecegi'' gerekçesiyle Güneydoğu Anado-
lu'ya gönderilmesine karşı çıkuğı yönün-
de bilgiler ahnan çokuluslu güç konusun-
da NATO'daki Türk yetkililerinin kesin
bir yanıtı henüz iletmedikleri öğrenildi.
Milli Savunma Bakanhğı kaynaklanndan
edinilen bılgilere göre General Galvin ço-
kuluslu güçle ilgili bir soru formunu NA-
TO'daki yetkililer aracılığıyla Ankara'ya
iletti. Söz konusu soru formlan Milli Sa-
vunma, Dışişleri ve Genelkurmay yetki-
lile'ri tarafından incelemeye alındı.
NATO içinde yeni bir kavram ohnayıp
halen Avrupa Müttefik Komutanlığı böl-
gesinde (ACE) çeşitli örnekleri bulunan
çokuluslu güçlerin daha yaygın kullanı-
mı 6-7 Temmuz 1990'da Londra'da dev-
let ve hükümet başkanlan düzeyinde ya-
pılan NATO zirvesinde gündeme gelmişti.
Ancak bu çokuluslu gücün 5 bin kişi-
lik bir birliğinin Türkiye'nin Güneydoğu-
su'nda konuşlandırüması Körfez krizinin
patlak vermesi sonrasında güncellik ka-
zandı. Ankara'nın bu gelişmeden kaygı
duyduğu ve böyle bir gücün NATO'nun
alan dışı (out of area) müdahalelerinde
kullanılmasına destek vermeyeceğini
Brüksel'e bildirdiği öğrenildi. Ankara'nın
bu görüşü, "Eğer alan dışı müdahaleye
girişilirse bu, bölgede büyük bir tepki
dogurur. Biz böyie bir müdahalenin par-
çası olmayız. Alan dışı etkinlik konusu-
nun ittifak içinde göriiş alışverişinin öte-
sinde ele alınmasında aramızdaki daya-
mşmayı zedelemesi riski mevcuttur" şek-
linde ifade ettiği belirtildi.
Ankara'nın kaygılan
Türkiye'nin NATO'nun komutasında-
ki bir çokuluslu gücün topraklarında bu-
lundurulması konusundaki kaygılan Kör-
fez krizi, Ortadoğu'daki genel durum ve
Kürt sorunu ohnak üzere başlıca üç ne-
dene dayandırılıyor. Yetkili çevrelerden
edinilen bilgilere göre bu nedenler şöyle:
Körfez krizi: Güneydoğu'da konuşlan-
dırüacak 5 bin kişilik bir çokuluslu güç
Irak için büyük bir tahrik unsuru anla-
mına gelecek. Yetkililer böyle bir gücün
sadece varlığının bile Bağdat yönetimine
"Türkiye bize her an saldırabilk" dogrul-
tusunda propaganda yapma olanağı ta-
nıyacağını belirtiyorlar.
Ortadoğu'daki genel durumu: Türkiye
1970-80'li yıllarda NATO'nun Ortadoğu-
ya yönelik askeri müdahale girişimlerine
sürekli karşı çıktı. Türk dış politikasının
temel bileşenlerinden biri haline gelen bu
tutum son dönemde Cumhurbaşkam
Özal'ın bazı temas ve demeçlerinde yan-
sıttığı görüşlerle çelişiyor. Bu çelişki Dı-
şişleri ve askeri çevreleri ise rahatsız edi-
yor. Dışişleri Bakanı Kurtcebe Alptemo-
çin'in bakanlığının bütçesi TBMM Plan
ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülürken
yaptığı sunuş konuşmasında alan dışı mü-
dahaleler konusuna kesin bir dille karşı
çıkması bu rahatsızlığın bir yansıması
olarak değerlendirildi. Alptemoçin, Tür-
kiye topraklannda bir çokuluslu NATO
gücünün bulundurulmasının Körfez kri-
zi sonrasında başta Iran, Irak, Suriye ve
Libya olmak üzere birçok ülke ile olan
ilişkilerimizi zedeleyeceğine inanıyor.
Kürt sorunu: Askeri çevreler çokulus-
lu gücün Türkiye'de konuşlandınhnasına
bazı açılardan ılımlı yaklaşırken Güney-
doğu Anadolu'daki hassas durum nede-
niyle yabancı askerlerin bölgeye girmesi-
ni istemiyorlar. Kürt sorununa ABD baş-
ta olmak üzere bazı Batı ülkelerinin ya-
kın ilgi gösterdiğini hatırlatan yetkililer
söz konusu çokuluslu gücün bu bölgede
görev yapması halinde Güneydoğu Ana-
dolu olaylarının da ister istemez askeri
boyutu ile uluslararası tartışma gündemi-
ne gelebileceğj konusundaki kaygılarını
dile getiriyorlar.
ANKARA
Türkiye'nin
AGÎK
kaygısı
Paris'teki zirvede *
Cumhurbaşkam Turgut
Özal'ın başkanlık edeceği
kapalı oturumda, Kürt
sorununun kapsamlı biçimde
gündeme getirilmesi hazırlıgı
Ankara'yı huzursuz ediyor.
YASEMİN ÇONGAR
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) —
Yüzyılın en önemli toplantılarından biri
olarak nitelendirilen Avrupa Güvenlik ve
tşbirliği Konferansı (AGlK) zirvesine
Türkiye, iç politika tartışmaları ve dış si-
yasi kaygılann tedirginliğiyle gidiyor.
Cumhurbaşkam Turgut Özal'ın "dış po-
litika gelenekJerine aykın biçimde" Türki-
ye"yi Başbakan Yıldınm Akbulut'la bir-
likte temsil edeceği zirvede, Kürt ve Kıb-
rıs sorunlannın gündeme getirilmesine
yönelik girişimler Ankara'da huzursuz bir
bekleyişe neden oldu.
Paris'te 19-21 kasım günlerinde yapı-
lacak AGlK'e katılacak 37 devlet ve hü-
kümet başkanı arasında Kıbrıs Rum yö-
netimi lideri Yorgo Vasiliu da bulunuyor.
AGlK üyesi 32 ülke ile gözlemci statüsün-
deki Arnavutluk'un birer, Türkiye ve Ro-
manya'nın ise hem cumhurbaşkanı hem
başbakan göndererek ikişer temsilciyle
katılacağı zirvede, Vasiliu'nun yapacağı
konuşma, Ankara'yı "şimdiden" tedirgin
ediyor. Türkiye'nin kaygıyla izlediği bir
diğer girişim ise Avrupa'daki azınlıklar
sorununun AGlK bünyesinde çözülmesi-
ne yönelik planlar çerçevesinde Kürt un-
surunun da Paris'te gündeme getirilmesi
doğrultusunda.
Hükümete yakın kaynaklardan edindi-
ğimiz bilgiye göre Kıbns ve Kürt sorun-
larının AGİK zirvesinde Cumhurbaşka-
nı Özal tarafından yönetilecek açık ve ka-
palı oturumda ele alınması, "tatsız" bir
hav'a yaratabilecek. Türkiye'nin Kıbns ko-
nusunun tartışmaya açılmaması ve Kürt
sorununun Türkiye ile bağlantılı olarak
telaffuz edilmemesi için "ilişkilerinin iyi
olduğu bazı Batı başkentlerine" mesajlar
ilettiği kaydediliyor.
İmzayı Özal atacak
AGlK zirvesinde imzalanacak Avrupa
Konvansiyonel Kuvvet Antlaşması (AK-
KA), GüvenHk ve Güven Arttıncı önlem-
ler Antlaşması ve AGİK sonuç belgesine
Türkiye adına Cumhurbaşkam Özal'm
imza atacağı öğrenildi.
WASHINGTON TIME&
Irak'm elinde
SS-12füzesivar
Gazete, 900 kilometre
menzillı füzelere ilişkin
istihbaratm Washington'a
Ankara tarafından
aktarıldığını yazdı.
VVASHINGTON (AA) — VVashington
Times Gazetesi, Irak'ta SS-12 tipi Sov-
yet füzeleri olduğunu bildirerek "Bu ko-
nuda Ankara tarafından VVashington'a
bilgi iletildiğini" öne sürdü. ABD yetki-
lilerine dayanan gazeteye göre Bağdat'-
taki bir Sovyet askeri ataşesi, bir Türk
diplomata Irak'a çok gelişmiş SS-12 fü-
zesi verdiklerini bildirdi. Birkaç yıl önce
gerçekleşen satışta, 12 adet füzenin ve-
rildiği kaydedildi.
Türkiye tarafından ABD'ye aktanlan
bu bilgiler, Irak'ın füze gücü konusun-
daki ABD değerlendirmelerini tümüyle
değiştirdi. Yaklaşık 900 km. menziüi olan
SS-12'ler, hedeften yahıızca 600 metre sa-
pıyor ve nükleer başlık taşıyabiliyor.
ABD, Kuveyt konusunda harekâtı düşü-
nürken, Irak'ın elinde kısa menzilli ve
isabet gücü çok az olan SCUD-B füzele-
ri olduğunu varsayıyordu. Irak, Sovyet
yapımı bu füzelerde değişiklik yaparak
güçlerini arttırmaya çalışmıştı. Şimdi ise
SS-12'lerin teknolojisinin Irak tarafından
SCUD'lara uygulanması hahnde, Irak'-
ın ateş gücünün çok daha tehlikeli hale
geleceği bildirildi.
Bir ABD uydusu, Irak'ta hem SS-12
hem de SCUD fırlatan füze rampası gö-
rüntüledi.
Bazı Amerikan yetkilileri, füze habe-
rini "alann verici" saydılar. ABD Kong-
resi'nde Irak silah sistemleri uzmanı ola-
rak nitelenen Anthony Cordesman,
"Irak'ta SS-12 bulunması, Amerikan is-
tihbaratçılannda büyük şok yaratır" de-
di. Eski bir Pentagon uzmanı sayılan
Frank Gaffney de "Irak'ta SS-12 bulnn-
ması, Saddam'm elinde, sandı^ımızdan
çok daha büyük güç olduğunu gösıerir"
dedi.