Katalog

16 KASIM 1990 HABERLER CUMHURÎYET/11 Orgüt için soygun • İstanbul Haber Servisi — Yasadışı Dev-Sol adına, aralannda Kosifler, Çiftkurtlar, Ünerler oto galerileriyle İETT Ikitelli Garajı soygunu da bulunan çok sayıda silahlı eylem gerçekleştirdikleri savıyla haklarında dava açılan 5 kişinin yargılanmasına başlandı. İstanbul 1 nolu DGM'deki duruşmada samklann sorgulannın yapılması sırasında mahkeme başkanı Osman Şen, sanıklar ve avukatlar arasında "oturma sırası" konusunda tartışma çıktı. Osman Şen sanıklann iddianamedeki sıraya göre oturmalarını istedi. Sanıklar ile avukaılannın itiraz etmeleri üzerine dakikalarca süren tartışma sonunda, Şen, sanıkları dışarı çıkaracağını bildirdi. Her iki tarafın da bâ konudaki goruşleri tutanağa geçirildikten sonra sanıklar yer değiştirdiler ve sorgular başladı. Sanıklar Levent Çile, Hakkı Özgur Erdoğan, Şadi Naci Özbolat, Caferi Sadık Eroğlu, Yıldırım Özturk'ün 45 yıldan 182 yıla kadar hapisleri istendi. Sanıklarsa suçlamaları reddettiler. Eylemlerle ve örgütle ilgili olmadıklarını belirten sanıklar şubede tutuldukları sürece işkence gördüklerini anlattılar. Mahkeme heyeti sorguların tamamlanması için duruşmayı ileri bir tarihe bıraktı. (Fotoğraf: Nilgün Toptaş) Mumcu'ya hakaret • ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) — Gazetemiz yazarı Uğur Mumcu'nun, yayın yoluyla hakaret ettikleri gerekçesiyle Yeni Asya gazetesi yazarları Sabahattin Aksakal, Şaban Ok ve karikatürist Mustafa Kaplan aleyhıne açtığı hakaret davasının ilk duruşması dün yapıldı. 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya sanıklar katılmadı. Dava dilekçesinde, 26 Mart 1990 tarihli Yeni Asya gazetesinde yer alan yazı ve karikatür yoluyla Mumcu'ya hakaret edildiği belirtildi. Sanıklann önümüzdeki duruşmayaTcatılması için Cumhuriyet SavcıhğYna yazı yazılması kararlaştınldı. Duruşma 17 Aralık 1990 tarihine ertelendi. Vera'ya Çernişev'den kokteyl • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Sovyetler Birliği Ankara Büyukelçisi Albert Çernişev dün Nâzım Hikmet'in eşi Vera Tulyakova onuruna bir resepsiyon verdi. Resepsiyonda Vera Tulyakova, Nâzım Hikmet'in Türk vatandaşlığına geri alınması için lüm Türklerin bir araya gelip, bir karar almaları gerektiğini söyledi. Vera, Türkiye'yi ziyaret etmenin kendisi için "kutsal bir vazife" olduğunu söylerken, "bu ziyareti yataktan kalktıktan sonra düşüneceğim çok hoş bir rüya olarak hatırlayacağım" dedi. Perinçek: Bant deşifresi yanlış • MALATYA (Cumhuriyet) — "Kürtçülük propagandası yaptığı" savıyla Malatya DGM'ce hakkuıda 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan Yüzyıl Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Doğu Perinçek, iddianamede yer alan ses bantlarının yanlış çözüldüğünü söyledi. Perinçek, "konuşmamın özünde Türk ve Kürt halklarının eşit, gönüllü ve özgür şekilde birleşmelerini anlatmıştım" dedi. Sosyalist Parti tl örgütü'nde düzenlenen bir konferansta "Kürtçülük propagandası yaptığı" gerekçesiyle Yüzyıl Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Doğu Perinçek hakkında açılan davaya dün Malatya DGM'de devam edildi. Tutuksuz olarak yargılanan Doğu Perinçek, duruşmada yaptığı savunmada, "Ben söylediğim her sözcüğe, kelimeye sahip çıkıyorum. Ancak konuşmamın içeriğinin bulunduğu bantlar elime geçmediği için kontrol edemiyorum. Bant çözümleri 'yoldaşlar' diye başhyor. Bu, suç ihtiva eden bir kelime değil. Fakat ben bu kelirneyi kullanmış değilim. Canlarım demişimdir" diye konuştu. Mahkeme heyeti konuşmanın bulunduğu bantlann çözümünün yeniden yapılarak Perinçek'e verilmesini kararlaştırarak, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Üniversitelerde disiplin • ANKARA (AA) — Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin iki maddesinde değişiklik yapıldı. Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayınlanarak yürürlüğe giren yönetmelik değişikliği ile yükseköğretim kurumuna ait kapalı yerlerin yanı sıra, açık yerlerde yetkililerden izin alınmadan toplantılar düzenlemek ve bu tür toplantılara katılmak okuldan bir veya iki yarıyıl uzaklaştırma cezasını gerektiren disiplin suçları kapsamına alındı. Yönetmelik değişikliğine, sınıflarda kopya yapan ve yaptıranla birlikte, bunlara teşebbüs edenler de bir veya iki yarıyıl okuldan uzaklaştırma ceza ile cezalandırılabilecek. '4 avcıyı PKK öldürdü' • KARS (Cumhuriyel) — 1 Kasım 1990 tarihinde ava giderken kaybolan l'i polis memuru 4 kişinin cesetleri bulundu. Kars Valisi Hasan Pakir'den alınan bilgilere göre Kağızman ilçesinden ava gitmek için yola çıkan Ramazan Koçak, Lütfi Ağır, Seyfettin Aktaş, İzzettin Nuray adlı vatandaşlar 15 gündür tüm aramalara rağmen bulunamamıştı. 11 kasimda Kağızman ilçesine bağlı Akyayla köyünde çıkan çatışmada ölü olarak yakalanan teröristlerin üzerlerinde bulunan belgelerden teröristlerin av tüfeklerine el koymak için avcıları öldürdükleri saptandı. Kağızman içesi Yukan Karapınar köyü yakınlannda dün yapılan aramalarda 4 avcının gömülü halde cesetleri bulundu. TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ FORUM "ÖLÜM CEZALARI VE HEKIMLIK' Yönetici: Dr. SELİM ÖLÇER (TTB Merkez Konseyl) Konuşmacılar: Dr. Alp AYAN (İzmir Tabip Odası) Dr. Alpaslan ÇALIŞKAN (Nevşehir Cezaevi Hekimi) Av. Aydın ERDEM (SP) Dr. Ata SOYER (İTB) Abdurrahman DILİPAK (Gazeteci) Dr. Behçet AYSAN (şair, NÜSHEO) Cüneyt Canver Ertuğrul KÜRKÇÜ Dr. Erkan SÜMER (Ankara Tabip Odası) Erbil TUŞALP (Gazeteci) Doç, Dr. Eralp ÖZGEN (TBB) Dr. ilhan UĞURTAŞ (DSP) İrfan GÜRPINAR (SHP) Av. Kâmil ATEŞOGLULLARI (Ankara Bağımsa MflletveMII) Dr. Murat ÇOBANOĞLU (Nevşehir Tabip Odası, Cezaevi Hekimi) Av. Nevzat HELVAÇI (İHD Genel Başkanı) Dr. Şükran AKİN (İstanbul Tabip Odası) YaşarTOPÇU(DYP) Yasın HATIPOGLU (RP) Yavuz ÖNEN (TİHV Genel Başkanı) Yûcel AKINCI (SMBDK) Zülfü DİCLELİ (TBKP) Not: ANAP DMP, YP bugûne kadar çağnmıza yanıt vermemişljrdir. Forum, tjm hekimlerimizin konuşmalarına açıktır. Y»r: TSE Toplantı Salonu Necatibey Cad. No: 112 ANKARA Tarih: 17 Kasım 1990 ANAP'lı muhafazakârların Milli Eğitim Komisyonu'ndayeni girişimi Anadolu iıııaııı hatiplere tescilKomisyondaki görüşmede bir önerge veren ANAP'lı muhafazakârlar yasalarda yer almayan Anadolu imam hatip liselerini Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat Yasası'na soktular. Böylelikle Anadolu imam hatip liselerinin yaygınlaştırılması ve mevcutlann da bu şekle dönüştürülmesinin yasal yolu açılmış oldu. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Okullarda din eğitimi- nin uygulamah hale getirilmesi konusunda geri adım atan ANAP'lı muhafazakârlar, şim- di de Anadolu imam hatip lise- lerinin yaygınlaştırılması ve mevcutlann da bu şekle dönüş- türülmesinin yasal yolunu açtı- lar. TBMM Milli Eğitim Komis- yonu'nun dünkü toplantısında Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol ile Devlet Bakanı İsmet Özars- lan, "yetki ve tesislerin paylaşımı" kavgası yaptılar. Muhafazakârlar, bu sırada ver- diklerı bir önerge ile daha önce yasalarda yer almayan "Anado- lu imam hatip liseleri"ni Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat Yasa- sı'na soktular. Milli Eğitim Ba- kanı Avni Akyol, değişikliği "Anadolu imam hatip liseleri acılmasının tescil edilmesi" ola- rak niteledi. Komisyondaki muhafazakâr blokun üç hafta önce Bakanhk teşkilat kararnamesinin görüşül- mesi sırasında uygulamalı din eğitimine olanak tanıma yönün- de yaptıklan gırişim Başbakan Yddırun Akbulut'un duruma el koyması üzerine başansızlığa uğramıştı. Geçen hafta geri adım atarak uygulamaları, din eğitimi önergesini geri çeken muhafazakârlar, kararnamenin komisyonda dünkü görüşmele- ri sırasında tutumlanndan vaz- geçmediklerjni bir kez daha or- taya koydular. Muhafazakârla- rın yeni bir girişimde bulunma- lannı önlemek için ANAP Grup Başkanvekili Şeref Bozkurt da görüşmeleri izledi. Muhafazakârlardan Biilent Çaparoglu ve Erdem Beyazıt'- ın katılmadığı dünkü toplantı sakin bir havada başladı. Bakan Avni Akyol'un daha önce mu- hafazakârlar tarafından redde- dilen tüm değişiklik önergeleri, yine muhafazakârların katılı- mıyla kabul edildi. Bu havayı gören Grup Başkanvekili Boz- kurt'un aynlmasından sonra toplantı hareketlendi. Muhafazakârlardan ANAP Konya Milletvekili Adil Küçiik, bir değişiklik önergesi vererek kararnamenin 14. maddesinde- ki "Din Öğretimi Gene) Müdürlüğü" ile ilgili bölüme "Anadolu imam hatip liseleri" tanımının da eklenmesini istedi. Küçük, önergesini açıklarken "Bu, sadece teknik bir değişik- lik. Bu maddede tüm okollar sı- raianırken Anadolu imam hatip liselerine yer verilmiyor" dedi. Bakan Avni Akyol da bu deği- şikliğin yapılabileceğini belirtir- ken "Ama Erkek Teknik ÖjŞre- tim Genel Mudurlügu. Kız Tek- nik Ögretim Genel Müdürtuğü'- nde de yok. O zaman o madde- lere de Anadolu iisesi konulsun" görüşünü dile getirdi. SHP'li milletvekillerinin iti- razlan üzerine Avni Akyol, Anadolu imam hatip liselerinin yasada bulunmadığmı kaydede- rek, "Ama fülen var" dedi. Bu- nun üzerine Komisyon Başkanı ANAP tzmir Milletvekili Kemal Karhan, "O zaman bu bir tar- tışma konusu" diyerek konuyu tartışmaya açtı. SHP Edirne Milletvekili Fu- at Erçetin değişikliğe, "Biz za- ten imam hatip liseleri açılma- sına karşıyız. O nedenle buna da karşıyız" diyerek tavır aldı. SHP Ankara Milletvekili Rıza Yılmaz da, "Erkek teknik ög- retmen konusunda teklif vermi- yorlar. Ama imam hatipler söz konusu olunca belli bir grupta- ki arkadaşlardan önerge geliyor" görüşünü savundu. Tartışma sürerken Kemal Karhan, "Anadolu liseteri sade- ce ortaögretimde olsaydı, ben de karşı çıkardım. Ama teknik liselere de sokulmuş" dedikten sonra sinirle "Kararnamede bir laubalilik var'" biçiminde ko- nuştu. Bunun üzerine Rıza Yıl- maz da, "Laubali bir kararna- menin buraya getirilmesi abes- le iştigal değil mi?" karşılığını verince Karhan, "O da ayn bir konu" deyip konuyu kapattı. Bu sırada sinirlenen ANAP'lı ^ürt sığınmacılann çocuklanna egitim- ö g r e t i m o l a n a ğ l m n sagianması için baş- latılan çalışmalar süriıyor. Diyarbakır geçici bannma merkezindeki ilkokul ona- nlarak hazır hale getlrilirken 7-12 yaş arası yaklaşık 2 bin sıgınmacı çocuğunun kayıt işlemlerinin önümüzdeki günlerde tamamlanacagı bildirildi. Sıgınmacı li- derlerinin Kürtçe eğitim yapılması yönündeki taleplerinin reddedildigi, okulda tümüyle Türkçe eğitim verilecegi bildirildi. Irak'ın kimyasal bombalı saldınsın- aan Kacarak 3 yıl önce Törkrye've sıgman ve halen siyasi statüleri belirlenmeyen Kürt sıgınmacılann çocuklanna eğitim-öğretim olanağının saglanacagı yönün- de çalışmalann başlatılması Peşmergeler arasında olumlu karşılandı. Yaklaşık ı 12 bin sıgınmacının >3şadıgı Diyarbakır Geçici Bannma Merkezi'ndeki ilkokul onanlarak hazır hale getirilirken 1287 sıgınmacı çocugun kayıt işlemleri tamam- landı. Okulda 7-12 yaş arası yaklaşık 2 bin çocuğa eğitim verilmesi planlanıyor. (Fotograf: Ergun Aksoy) Sağlık Bakanı Şıvgıtv Semt poliklinikleri yaygınlaştınlacak Sağlık 4 bütçesinf tartışıyorPlan ve Bütçe Komisyonu'nda Sağlık Bakanlığı bütçesinin yetersiz olması eleştirildi. Muhalefet ilaçtan alınacak KDV'nin sağlık hizmetleri için kullanılmasını istedi. sağlık hizmetlerinden ücret öde- meksizin yararlanır hale getiri- leceğini savundu. Sağlık Bakan- lığı bütçesinin yetersiz olduğunu vurgulayan muhalefet partili milletveküleri ise, ilaçtan alınan KDV'nin yine sağlık hizmetleri için kullanılmasını ve sağlıkla il- gili bütün kuruluş ve fonlann tek çatı alında toplanmasını is- tediler. Plan ve Bütçe Komis- yonu'nda dün Sağlık Bakanlığı bütçesi ele ahndı. Sağlık Baka- ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosn) — Sağhk Bakanı Halil Şıvgın, polikliniklerdeki yıgıl- malann vatandaşlan magdur et- tigini ve kaynak israfına yol aç- ügını belirterek, bu sorunun çö- zümü için "semt poliklinikleri" ni yaygınlaştıracaklanm söyledi. Türkiye'de 2 milyon vatandaşın sağlık güvenlik şemsiyesi altın- da olmadığını vurgulayan Şıv- gın, Genel Sağlık Sigortası (GSS) uygulaması ile herkesin nı Şıvgm, yaptığı sunuş konu- masında, bakanlıgın bütçesinin geçen yıla göre yüzde 68 artışla 4 trüyon 433 milyar liraya yük- seldiğini ve genel bütçe içerisin- deki payının yüzde 4.26 olduğu- nu kaydetti. Türkiye'de nüfus artışı hızının binde 23.46 oldu- ğunu ve artan nüfusa karşı ba- kanhğa büyük görevler düştüğü- nü anlatan Şıvgın, bulaşıcı has- talıklann önlenmesi için her tür- lü önlemi almaya gayret ettikle- rini söyledi. Şıvgın, gıda denetiminin da- ha etkin hale getirilmesi için de çalışmalar yürütüldüğüne işaret ederek, gıda maddelerinin kay- naktan kontrolüne Uişkin yönet- meliğin bu yıl içinde tamamla- nacağını açıkladı. Şıvgm, yardıma sağlık perso- neli açığım kapatmak için 150 yeni sağlık meslek lisesi açıldı- gına da dikkat çektiği konuşma- sında, GAP sağlık master planı çalışmalarının da yakında so- nuçlanacağını bildirdi. Şıvgın, Türkiye'de sağhk güvenlik kuru- luşları kapsamında olmayan 2 milyon vatandaş bulunduğunu kaydetti. Bu vatandaşlann GSS ile sağlık güvencesine kavuşa- caklannı belirten Şıvgm, GSS ile birlikte aile hekimliği uygulama- sına da geçeceklerini ifade etti. SHP Aydın MilletvekUi Hilmi Ziya Postacı, sağlık sisteminde altyapı oluşturmadan üst yapı- nın oluşturulmaya çahşıldığını savunarak, "Sag-Kur uygulama- sıyla bir batağa saplanmamak için gereidi tüm tartışmalan ön- ceden yapmah ve temel önceden hazırlanmalıdır. Bag-Kur prim- leri toplanamazken GSS prim- leri nasd toplanaeak?" diye sor- du. İlaçtan alınan KDV'nin va- tandaşa yılda 240 milyar lira yük getirdiğine işaret eden Postacı, Şıvgın'dan ilaçtan alınan KDV'nin hiç olmazsa sağlık hiz- metlerine kullanılması için çaba sarfetmesini istedi. Mustafa Kızıloglu, "Din adam- lannın İngilizce ögrenmesine ni- ye karşı çıkıyorsunuz?" diye bağırdı. Bakan Akyol'un girişimiyle hazırlanan bir önergenin görü- şülmesine başlandı. Bu önergey- le Anadolu imam hatip liseleri- nin yanı sıra erkek ve kız teknik öğretim genel müdürlükleri ile ilgili maddelere de "Anadolu lisesi" eklendi. Bakan Avni Akyol, "Anado- lu imam hatip liseleri" konu- sunda gazetecilerin sorulannı yanıtlarken sadece Istanbul'da Anadolu imam hatip lisesi bu- lunduğunu, Konya ve Ünye'de- ki imam hatip liselerinde de bu programla eğitim yapan birer sı- nıf açılmış olduğunu söyledi. Akyol, buralardaki eğitimin iyi- leştirilmesinden yana olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: "Okul açma konusunda yel- kim var. Ona imam hatipler de dahil. Yeni Anadolu imam ha- tip liselerinin açılması ya da dö- nüşturülmesi için objektif şart- lar. ihtiyaçlar lazım. Bu konu- da yasal yol zaten açıktı. Bu tes- cil edildi." Bakanlar tartıştı Milli Eğitim Komisyonu'nda, Avni Akyol ile Devlet Bakanı tsmet özarslan, "yetki ve tesis paylaşımı" konusunda tartıştı- lar. ANAP'h Aydın Arvasi'nin, tesislerin Milli Eğitim Bakanh- ğı'ndan alınarak Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'ne veril- mesi önerisine Akyol karşı çık- tı. Bunun üzerine tsmet Özars- lan önerge oylamasına katüması için bakanlıktan komisyona çağrıldı. Yapılan oylama sonu- cu Arvasi'nin önerisi, Akyol'un istediği doğrultuda reddedildi. Bu sırada Akyol ve özarslan'- ın tartıştıkları ve karşılıklı suç- lamalarda bulunduklan gözlen- di. Sorunun, iki bakanhk ara- sında yapılacak protokolle çö- zümlenmesi kararlaştınldı. Mevlit soruşturması DGMSavcıhğı ile emniyet gergînliği Yeni Asya yöneticilerine ilişkin soruşturma DGM Savcüığı ile Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şubesi arasında gerginliğe yol açtı. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Antilaik girişimlere tep- ki niteliğindeki eylemler yaygın- laşırken bu konudaki tutum farklılığı nedeniyle Ankara DGM Savcüığı ve Ankara emni- yeti arasında gerginlik ortaya çıktı. Said Nursi için mevlit düzen- leyen Yeni Asya gazetesi yöneti- cilerine ilişkin soruşturmada ge- rekli titizliğin gösterilmediği sa- vıyla, DGM Savcısı Ülkü Coş- kun'un telefonla Siyasi Şube Müdürü Ali Kalkan'ı arayarak tepki gösterdiği öne sürüldü. Bu gerginliğin, DGM Savcılığı'nın söz konusu soruşturmaya ilişkin talimatlannın, gerekli özen gös- terilmeden ve gecikmeli olarak yerine getirilmesinden kaynak- İandığı da savunuldu. Alınan bilgilere göre, DGM Savcılığı'nın verdiği arama em- rinin çok geç uygulandığı, ayn- ca gazetenin İstanbul'da bulu- nan yöneticilerinin gözaltma almmalanna ilişkin taJimatın da zamanında yerine getirilmediği kaydedildi. CÛHEYT ARCAYÜREK yazıyor Meclis Koridorunda Yaşananlar Demirel, dışa dönük siyasal savaşımlarından son günlerde hayli uzak, İnönü ise Ortadoğu'ya yapmayı planladığı geziye yeni görüşler getireceği sanısıyla kimi emekli elçilerle toplanıyor... ANKARA — Hemen her çevrede hukuk bil- gisi, kürsüdeki konuşmalarıyla saygınlık kaza- nan DYP Grup Başkanvekillerinden Köksal Top- tan, dün hayli karamsardı. Oysa ılıman hava egemendi başkente. Güneş parlıyor, kış orta- sında bahardan bir gün yaşanıyordu. Toptan, "Türkiye'de siyaset tıkandı" dedi. Bir bakıma haklıydı. Meclis, kurum olarak bekle- nen görevleri yerine getiremiyordu. İktidar; gen- sorulan, araştırma önergeleri, soruşturma is- teklerini tüzüğün elverdiği kısa sürelerde red- dediyordu. Meclis'in cantılığını kanıtlayacak komisyon- larda ise hizipçilikle başlayan gelişmeler, tari- katçı görüşmelere yonelmiş. Tarikatçılarla ANAP'lı gericiler, yasaları "arzularına ram etmeye" girişmişler. Bir yıllık yaşantıyı biçim- lendırecek bütçeyi görüşen komisyonda da beklenilenin gerisinde kalan çalışmalar ya- pılıyor. Muhalefet sözcüleri üzerlerine düşen göre- vi gece gündüz yerine getirmeye uğraşıyorlar. Ne var ki bu iktidarda bu kafa oldukça, bu ka- fa muhalefetin öne sürdüklerine burun kıvırdık- ça, sorunların özüne inmek, çözümler bulmak olanağı kalmıyor. Küçük bir örnek: Bütçe Komisyonu'nda ge- çen gün Niğde Milletvekili Mahmut Öztürk ile Başkan Yusuf Bozkurt Özal arasında sert tar- tışmalar geçti. Öztürk, elindeki bilgilere daya- narak "bir konunun" tartışılmasını istiyor. Oy- sa başkan, karar almış, Karayolları bütçesini he- men geçirecek. Mahmut Ûztürk'e göre Karayollan hiç gere- ği yokken 55 milyon marktik Unimug asfalt ona- rımıyla kar mücadelesi yapacak araçlar alıyor. Satışlar gerçekleştikten sonra satıcı firmanın Ankara temsilciliğinin satış müdürlüğüne, Ka- OKUMAYI BİLENLER, OKUYABİLENLER İÇİN çoğulBAĞIMSIZ, ÖDÜNSÜZ, DEMOKRAT HALK GAZETESİ rayolları genel müdür muavinlerinden birinin değerli oğlu atanıyor. Bir üçgenin kenarları arasında gid'ıp geten birbiriyle ilişkili haberler üzerinde milletvekili gerçegi aramasın mı? Hayır! Komisyon, olanağı esirgiyor. Muhalefetin öne sürdüklerini halkın gözünden kulağından uzak tutmayı marifet sa- yan uygulamalarla çalışıyor. Öteki kimi görüntüler de Köksal Toptan'ı haklı çıkaracak içerikler sergiliyor. Örneğin Demirel... Evren'in kendine özgü yorumlarla yayımladığı anılara yanıt hazırlarken "öfke denizinde gezi- niyor". Bir yandan da partinin gençleşmesi, ta- kım yenilemesi gibi isteklerle boğuşuyor. Çö- zümler üreterek gelecek hattaki büyük kong- reye hazırlanıyor. Dışa dönük siyasal savaşımlardan son gün- lerde hayli uzak. İnönü ise Ortadoğu'ya yapma- yı planladığı geziye yeni görüşler getireceği sa- nısıyla kimi emekli elçilerle dün toplanıyor. Bu arada gidip gitmemeye karar veremediği Suri- ye'nin Ankara Büyukelçisi ile görüşüyor. Bir yerde, benzeri olaylara benzeri yargılar- la değinmenin sikıntısinı çekiyor liderler. Orne- ğin, AT Akdeniz ve Ortadoğu Bölgesi Genel Müdürü Eberhard Rhein, "Körfez krizine kar- şılık AT'nin Türkiye'ye karşı tutumunu değiştir- mesini beklemek biraz saflık' olur" diyor, man- şetlere geçiyor. İnönü ile Demirel, adamın söy- ledıklerini aylardır rakamlarla, olaylarla anlatır- lar; 'yerli malı' diye kıyıda köşede üç beş sahr. Bir acaip gazetecilik tutkusu izleniyor. TÖ, Tokyo'da sevgili CNN'ine demeç vermiş, ara- da Saddam'a seslenip 'Irak'a kendini feda etmesini' söytemiş. Hop, manşetlerde. Oysa ay- nı demeçte Türkiye'nin Irak'a karşı askeri ha- rekete katılıp katılmayacağı gibi yaşamsal so- ruya verdiği yanıtta savaş istemeyen, savaş dı- şında kalmaya özen gösterdiğini sindirmeye ça- lışan TÖ, "bu konuda bir şey söyleyemeyece- ğini" ifade buyurarak yan çiziyor. Şimdiden hal- kı ürkütmemeye özen gösteriyor ve günü gel- diğinde "bir emrivaki ile pat savaşın içine." Dün Ankara'yı şereflendirirken kimi çevreler üç beş cümlesiyle birkaç günlük siyasal gün- demi düzenleyeceği umudundaydı. Oysa TÖ: nün başbakanlığı dönemine rastlayan bir olay, kimi gazetelerin manşetlerine tırmanmıştı. Olay, sadece İçişleri bakanlarını değil, Başbakanı da sorumluluğun kıskacına alıyordu. 31 Temmuz 1985'te -TÖ Başbakan- öğretmen Sıddık Bilgin işkence ile öldürülüyor. Fakat dü- zenlenen raporlar ve alınan ifadeler işkenceyi reddediyor. Olümü, "kaçmaya çalışan suçlunun istemeye istemeye vurulması"na bağlıyor. Beş yıl aradan sonra mahkemede bir ifade patlıyor. Olayı yaşayanlardan Üsteğmen Ümit Eriş, iş- kenceyle öldürme olayının bir numarası Yüz- başı Ali Şahin'in gerçek eylemlerini açıklıyor. İşkence ile öldürülen, ama kaçarken vurul- duğu söylenen Sıddık Bilgin olayını, Cüneyt Canver iki kez yazılı sorularla gündeme getiri- yor. 7.3.1986'da İçişleri Bakanı Akbulut, kaçar- ken vurulan öğretmenin cesedinin uygun bir yere gömüldüğünü bildiriyor. Akbulut şimdi Başbakan. Canver şorulan tazeliyor. 2.11.1989'da, bu kez günümüz İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ya- nıtlıyor ve Bilgin'i "Normal vatandaş olmayıp PKK militanıdır" diye tanımlıyor. Ya Yüzbaşı Ali Şahin'e nasıl bakıyor devlet? İçişleri Bakanlı- ğı: "Orduda dürüstlüğü ve çalışkanlığıyla iyi bir isim yapmış, Jandarma'da her türlü görevde li- yakatle istihdam edilecek nitelikte bir subay." Dünün İçişleri Bakanı bugün Başbakan. 85-86'nın Başbakanı, bugün Cumhurbaşkanı. Genel siyasette tıkanma gözleniyor, doğru. Ne var ki yıllar sonra kimi gerçekler ortaya çıkıyor. Dün Meclis koridorlarında Sıddık Bilgin ola- yı yaşanıyor.