Katalog

CUMHURİYET/10 P A R T İ L E R D E N HEP İstanbul il yönetimi • Partisi istanbul il yönetim kunılu üyeleri dün düzenlenen törenle basın mensuplanyla tanışlırıldı. Partinin İstanbul îl Başkanhğı gorevini üstlenen Osman özçelik, yönetim kurulunda yer alan diğer üyeleri tanıttı. Özçelik toplantıda yaptığı konuşmada, SHP'de kurultay sonrasında değişen hiçbir şey olmadığını belirterek "birleşme" yolunda çıkan söylentinin spekülasyondan öte bir anlam taşımadığını vurguladı. Partinin il yönetim kurulu ise şu isimlerden oluştu: Zülfü Anıl, Ferda Çetin, Ahmet Soner, Ekrem Yıkhz, Ibrahim Berak, Emine Ekerci, Emin Köse, Tacim Demir, Mehmet Can, tsmet Akkuş, Serhat Bucak, İmam Aktaş, Süleyman Dinç, Halit ötün. Kapatdan siyasi partiler • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — SHP Genel Başkanı Erdal lnönü ve arkadaşlarmın, "temelli kapatılmış siyasi partilerin açılması ve Hazine*ye intikal eden mal varlıklannın iadesi hakkındaki" yasa önerisi, dün TBMM Anayasa Komisyonu'nda, ANAP'hların oylanyla reddedildi. DYP'li uyelerin katılmadığı komisyon toplantısından sonra ANAP'lı ve SHP'li üyeler arasında sert tarüşmalar oldu. ANAP Muş Milletvekili Alaattin Fırat, SHP'Ulere "Gözleri malda, demokraside değil" diye seslenince, SHP Izmir Milletvekili Turan Bayazıt, "Açın partiyi, mallannı vermeyin" diye bağırdı. Bayazıt, "Atatürk'ün vasiyeti açısından, CHP'yi kapatan ellerin titremesi gerektiğini" söyledi. Kapatılan CHP ve AP'nin açılması yönündeki tasarının görüşüldüğü komisyonda Başbakan Yıldınm Akbulut'un imzasıyla gönderilen hükumet görüşunde, "Sona eren kişiliğin devam etmesinin mümkün olmadığı" belirtildi. Komisyonda ilk sözu alan SHP'li Bayazıt, 12 Eylül'den önce, siyasi partilerin devlet tarafından kapatılması olayı yaşanmadığını vurgulayarak, "Bu tasarı, hem demokrasimizin üzerindeki bir ayıbı kaldırmaya yönelik, hem de demokrasimizin kökündeki bulgulan bugüne taşımak amacındadır" dedi. Işkence suçlaması • ANKARA (Cumhuriyel Burosu) — Eskişehır Kapalı Cezaevi'nde hukumlu bulunan Abdulkadir Konuk'un, Cezaevi Mudüru Hasan Can'a yönelik işkence suçlamasının yankıları suruyor. İnsan Hakları Derneği Ankara Şube Başkanı Muzaffer tlhan Erdost, bu oiayı, "Cezaevi deneyimlerimize dayanarak bu çağlıklanmada, işkence gören ve seslerini duyurma olanağı bulamayan tutuklu ve hükumlülerin ortak sesini buluyoruz" diye değerlendirdi. "Cezaevleri, her türlü baskının, haksızhğın, işkencenin bulunduğu yerler olarak kaldıkça, buradaki baskıları değil toplumun, Adalet Bakam'nm öğrenebümesi olanaksızdır" diyen Erdost, yaptığı yazılı açıklamada, "Sayın Adalet Bakanfnın, devletin işkenceyi yadsımadığı, yolundaki sözlerinin ise gerçeğı yansıtmadığı göruşündeyiz" dedi. AÇIKLAMA SHP Bitlis İl Başkanı Kenan Coşar, gazetemizin önceki günku sayısında 'SHP'de kongre donemi' başlığıyla yayımlanan haberde belirtilenin aksine, Adnan Keskin, Atila Sav ve Güler Tanyolaç tarafından Çankaya 1. Bölge tl Seçim Kurulu'na verilen itiraz dilekçesinde imzasının bulunmadığını bildirdi. Coşar açıklamasında, PM seçim sonuçlarına kurultay salonunda 'bireysel' olarak itiraz ettiğini ve itirazını görevli yargıca bildirdiğini ifade etti. DÜZELTME ~ • Dünkü "Arada Bir" köşesinde yayımlanan Ali Püsküllüoğlu'nun "Dil ve Yazım Yozlaşması" başlıklı yazısının son birkaç satırı teknik nedenlerle sayfaya . girememiştir. Yazının sonu şöyle olacaktır: "Yeni TDK'nın 'Imla Kılavuzu'nu uygulamaya kalkışmak, inanılmaz yanlışlara yol açıyor. Bakanlığın yayınlarında açıkça görülüyor bu. Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu yıl yayımladığı ilkokul Türkçe ders kıtapları bile şaşırtıcı yanlışlarla dolu. Geçen yıl yayımladığı ilkokul Türkçe kitaplarıyla ilgili eleştirileri hiç göz önüne almamış bakanlık, tutumunu sürdürmüş. Şunu rahatlıkla söyleyebilıriz: Yeni TDK'nın dil ve yazımda çıkardığı yanlışlık, kargaşa, Milli Eğitim Bakanlığı aracılığıyla yayılmakta, gelecek için kaygı uyandıracak bir boyuta ulaşmaktadır." HABERLER 5 EKİM 1990 SHP'nin ilk genelbaşkanı Gürkan, kurultaysonuçlarını değerlendirdi: Ifenikadroyu destekliyorumBETÜL UNCULAR ANKARA — SHP'nin ilk genel başkanı Aydın Giiven Gürkan, kurultay sonuçlannı Cnmhuriyet'e değerlendirirken yeni kadronun iyi niyete çok önem verdiğini söyledi. Gürkan çoğu genç, iyi niyet- li, çahşkan, politikada az hile ve entrika içinde bulunmuş bir kadro olduğunu belirterek "Kendilerine büyük bir kredi apyonım. Elimdeki tttm ola- naklaria kendilerini destekleye- cefim" dedi. Kurultayla çok il- gilendiinı, tnönü'nun kazanmasını dilediğini ve elin- den geldiğince katkı sağladığını anlatan Gurkan, SHP'de bir büyuk yenileşme sureci sonra- sında politika yapmak istediğı- ni kaydetti. SHP'nin sorunlannı çok ya- pısallaşmış, çok derin, çok bo- yutlu gördüğünü belirterek par- tinin modelinden örgutlenme bi- çimine, kadrolaşmadan progra- mına değin yenilenmek zorun- da olduğuna işaret eden Aydın Güven Gürkan, partinin iki baş- lıüktan kurtulrnasıyla sorunla- nn çözülmediğine dikkat çekti. Gürkan şöyle konuştu: "Partkle iç çekişmenin durdu- rulacagını sanmıyonım. SHP 1985lerde ohfagu gibi halk des- tegini arkasına alabilirse iç çe- Ve yeni kaclro: IhöniFhtın kazanması için elimden geldiğince katkı sağladım. Yeni kadronun iyi niyetine önem veriyorum, kendilerine büyük bir kredi açıyorum. Politikaya dönntek: Yakın gelecekte yatnız SHP'de değil, tüm partilerde ve politikada büyük yenileşmenin başlayacağını algılıyorum. O zaman politikanm içinde olmak isterim. kişmderdea kurtuiabüir. Bu- giinkü koşnllarda bu destegin oluşabilecefi izlenimini benttz gönnüyonım. Halkın istekkrinde, ödemle- rinde direnmesinin büyük bir yenileşme hareketini zoriayaca- gına inanıyorum. Yakın gelecek- te yalnız SHP'de dep, tüm par- tilerde, genelde politikada bir büyük yenüeşmenirj başlayaca- ğını algılıyorum. O zaman po- litikanın içinde olmak isterim. Bu süreç başlaınıştır. Tüm par- tilerin gundeminde bu vardır." Gurkan, politikacılann hal- kın özlemlerini sloganlaştırdık- larını ve kötüye kullandıklannı savundu. Kadrolann içtenlikle- rinden henüz daha emin olma- dığını kaydeden Gurkan, SHP, DSP, HEP ve diğer sol kesim- lerde politikayı daha ciddiye al- mak isteyen guçlerle ve arayış- larla yakın diyalog içinde bulun- duğunu bir soru üzerine açıkla- do. Sosyal demokratlann birieşmesi SHP - DSP birieşmesi konu- sunda "Bnnu içinde bulundufu- muz koşullarda son derece ya- pay bir gündem maddesi sayıyo- rum" diyen Gurkan, sozlerını şöyle sürdürdü: "DSP'ye deniHyor ki 'sen farklı değilsin, olamazsm' o da diyor ki 'hayır, ben farklıyım' bunlar arasında diyalog kurul- ması umuluyor. Bu, çok iyi ni- yetli insanlann baskılanndan gelen bir poütik aidatmaca gibi geliyor bana. Bagımsu demok- ratik sosyalistkrin bir çati altm- da birieşmesi kısa süreli bir sü- reç depdir. Bu, ancak çok bü- yük bir ortak yenileşme hareke- tinin içinde soz konusu olabilir. Bunun içm de secimJerin gecme- si gerekecektir. Şu anda birieş- mesinden soz edilen partiler he- nüz daha kendi kimliklerİBİ çok açık biçimde ortaya koymamıs- lar ki. Nerede uzlaşacaklar, or- tak •oktalar yakabrjabBecekkr? SHP ve DSP henüz daha tam olarak politik kimlilderini, kişi- liklerini aşmış degüler. Önce bu yapdmabdır. Sonra ortak bir program çerçevesinde, parti mo- delinde, işleyişinde uzlaşmaya çalışılmalıdır. Sayın Ecevit'e bir noktada hak veriyorum. Bu se- çim yasasınui demokratikleşti- rümesi için SHP g-am—if- bir savaşım vermeüdir." SHP'deki yenileşmenin 40 ta- ne iyi niyetli yöneticiyle başan- lacak bir iş olmadığını belirten Gürkan, geniş toplumsal deste- ğe gereksinim bulunduğu görii- şünü dile getirdi. "Sorun Baykal gitti, mesele bitti' diye göriüme- melidir. Amı bn ekipten umntvanm" dedi. Gürkan, SHP'nin mutlaka HEP'le birlikteliğini sağlaması gerektiğini söyledi. Kürt kökenli milletvekillerinin ihracını SHP'nin en büyük yanlışı ola- rak niteleyen Gürkan bu konu- da şunları söyledi: "Dofu ve Güneydogu'da yer- leşik partiler çok gerflemektedir. Orada çok büyük bir siyasal boşluk doğmaktadır. Bu boşhı- gu kimlerin dolduracağuu rahat- lıkla görebilir insan. Bundan kuşku ve kaygı duyuyorum. Bu yörede hiçbir parti yok. SHP, sonına basit bir disiplin sornnu olarak bakmamandır. Yannş bir karar sonucunda HEP dışlan- nuşlann bir politik auü haline dönaştürülmemeiidir. SHP ola- yı mutlaka düzeltmelidir." Partilerde tüzük değişikliği hazırlığı ANKARA (Cumhuriyet Burosu) — ANAP'ın kendi içindeki genel başkan- lık yarışını, "en az zararia atlatmak" amacıyla hazırladığı Siyasi Partiler Ya- sası'nda değışiklik metni üzerindeki ça- hşmalar tamamlandı. Siyasi Partiler Ya- sası'nın, genel başkan ve merkez kurul- lannın seçimine ilişkin maddelerinde de- ğişiklik yapılarak buyük kongrede izle- necek seçim yönteminin belirlenmesi partilerin yetküi kurullanna b'ırakılıyor. ANAP Genel Başkan Yardımcılanndan Cumhur Ersümer tarafından hazırlanan taslakla aynca partilere yapılacak bağış- lar 5 milyon liradan 50 milyon liraya çı- kanlıyor. TBMM'de grubu bulunan mu- halefet partileri de kendi tüzüklerinde amaçladıklan değişikliklere olanak sağ- layacak yasa düzenlemeye olumlu bakı- yorlar. Başbakan Yıldınm Akbulut'un iste- ği üzerine büyük kongrede "çarşaf Bste" ile seçim yönteminden vazgeçilmesi üze- rine ANAP Genel Başkan Yardımcıla- nndan Cumhur Ersümer her genel baş- kan adayırun kendi listesi ile seçime gir- mesine olanak sağlayacak Siyasi Parti- ler Yasası'nda değişiklik metnini ha- zırladı. Başbakan Yıldınm Akbulut'un ayn liste yöntemi üzerindeki ısrarının Cum- hurbaşkam Turgut Özal'dan kaynaklan- dığı öğrenildi. Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın ANAP delege seçimlerini ken- disine yakın bakanlar aracılığıyla izledi- ği, seçimlerden sonra delege listelerinin duzenlı bir biçimde Çankaya Köşkü'ne üetildigi bildirildi. ANAP kı'isinde Dev- let Bakanı Mehmet Kececiler'in Cum- hurbaşkanı özal ile yaptığı her görüşme- de, delege seçimleri ve kongre çalışma- lan ile ilgili bilgi verdiği söyleniyor. Cumhurbaşkanı özal'ın birden fazla genel başkan adayı ile girilecek bir bü- yük kongrede merkez karar ve yönetim kurulu üyeliklerinde "deünme" olaca- ğı kaygısını taşıdığı, bu tehükenin de an- cak her adayın kendi listesi ile seçime girmesi yöntemiyle önlenebileceği du- şüncesinde olduğu belirtildi. Cumhur- başkanı özal, Başbakan Akbulut'u ABD gezisi öncesi bu yönde ikna ede- rek "ayn liste" yöntemini benimsetti. yasamn kongrelerde oylann listelerdeki isimlerin işaretlenerek kullanılmasına ilişkin hukmu metinden çıkanlıyor. Bu- na göre her genel başkan adayının ken- di listesi ile kongreye gitmesi sağlanır- ken işaretleme yoluyla listelerde "delinme" olması olasılığı da ortadan kaldınlmış oluyor. ANAP Genel Başkan Yardımcılarm- dan Ersümer, Siyasi Partiler Yasası'run bağışlarla ilgili hükmünun de günün ko- şullannın gerisinde kaldığmı belirterek yılda en fazla 5 milyon lira olarak ön- görülen bağışlann 50 milyon liraya çı- kanlmasının duşünulduğünu söyledi. Siyasi Partiler Yasası'nın, genel başkan ve merkez kurullarının seçimine ilişkin maddelerinde değişiklik yapılarak büyük kongrede izlenecek seçim yönteminin belirlenmesi partilerin yetki kurullanna bırakıhyor. ANAP MKYK'da da her genel başkan adayının kendi listesi ile seçime girmesi ilkesi oy çokluğu ile benimsenince Siyasi Partiler Yasası'nda bu yönteme olanak sağlayacak değişiklik hazulandı. ANAP Genel Başkan Yardımcılann- dan Cumhur Ersümer'in hazırladığı Si- yasi Partiler Yasası'nda değişiklik tas- lağına göre yasamn "seçimlerin yapdması" başhğını taşıyan maddesi de- ğiştirilecek. Yeni düzenlemede, partile- rin kongrelerinde listelerin düzenlenmesi ve uygulanacak seçim yönteminin par- tilerin tuzuk ve kongre yönetmelikleri ile belirlenmesi hukmü getiriliyor. Aynca Ersümer, Siyasi Partıler Yasası'nda değişiklik çalışmalanmn önümüzdeki hafta tamamlanarak MKYK'da tartış- maya açılacağım söyledi. Ersümer, MKYK'nın benimsemesi halinde tasla- ğın öneriye dönuştürulerek TBMM'ye sunulacağını ve kısa zamanda Meclis'- ten çıkarılmasının amaçlandığını bildirdi. Ersümer, konu ile ilgili olarak SHP ve DYP yöneücileriyle de göruşmeye ha- zır olduklannı belirterek "Kişisel göriı- şüm, ilk maddesinden sonuna kadar Si- yasi Partiler Yasası'nda koklu bir deği- şiklik gerektiğidir" dedi. SHP'nin ANAP'ın yasa değişikliği hazırhğına olumlu baktığı öğrenildi. Ko- nuya ilişkin olarak SHP Genel Sekrete- ri Hikmet Çetin, yasamn "12Eylül dö- nemi yasası" olduğuna dikkati çekerek tüzükte partilerin kendi organlannda de- ğişiklik yapmasına olumlu baktıklarını anlattı. Çetin, "Tüzük tabii ki partile- rin kendi organlannın yapması gereken bir şey. Ancak ANAP'ın önerisinin ay- nntılannı bilmiyonım. Öniımuze gelir- se inceleriz ve ona göre tavnmızı açıklanz" dedi. Çetin, Genel Başkan Erdal tnönü'nun daha önceki açıklamalarında değindiği "Parti tuziigünde yapılacak degişiklik- lerie il-ilçe kongreİeri seçimlerinde ço- ğunluk sistemini degistirecek, çeşitli lis- telerin ağıriıklan oranında organlarda yer almalanna olanak saglayan, nispi temsile yakın bir sistem" için de çalış- malann sürdüğünü, bunun önümüzde- ki günlerde netleşeceğini söyledi. DYP'de tüzük degisikliŞi hazırlığı Bu arada DYP de 24 kasımda yapıla- cak büyük kongreden sonra tüzük de- ğişikliği yaparak büyük illerin yöneti- minde yapı değişikliğine gidip "icra komiteleri" oluşturmaya hazırlanıyor. DYP'nin örgütten sorumlu Genel Baş- kan Yardımcısı Mehmet Golhan, met- ropolitan şehirlerdeki bu değişiklikle 21 kişilik yönetim kurullarının genişletile- ceğini, bu değişiklikle şehrin her kesi- minden temsilcinin yönetime girmesinin amaçlandığıru söyledi. Hodri Meydan Demirel: Millet bugün ağzından alev soluyor tç Politika Servisi — DYP Genel Başkanı Süleyman De- mirel, yaklaşık üç aylık bir ge- cikmeyle dün televizyonda ya- yınlanan "Hodri Meydan" programında geleceğe yönelik olarak, "Anayasa ve devlet re- formuna, yatınm hamlesine, sanayileşmenin yeniden başla- masına ve sosyal güvenligin yaygın hale getirilmesiae ihti- >aç duyuldugunu" vurguladı. DYP lideri program sonrasın- da gazeteciler ile yaptığı söyle- şide de, dünkü programın Cumhurbaşkanı Turgut Özal'- ın katıldığı ve 22 haziranda ya- yınlanan "Hodri Meydan" programına yanıt niteliği taşı- madığını kaydetti ve "Ertele- nen o programda konuşsaydık başka şeyler söyleyecektim. Çankaya'dan gelen emirie bu program gerçekleşmedi" dedi. DYP Genel Başkanı Süley- man Demirel, Uğiır Dündar'- ın sunduğu "Hodri Meydan" programında üçunu vatandaş- ların, sekizini de Uğur Dün- dar'ın yönelttiği iç ve dış poli- tikadaki önemli gelişmelere uzanan sorulan yarutladı. Süleyman Demirel, -Uğur Dündar'uı "Muhalefete alışa- bUdiniz mi" şeklindeki bir so- rusuna, "Muhalefete ahşılmaz, kimse ebedi muhalefete talip degildir" diye yanıt vererek şöyle konuştu: "Iktidar her re- jimde vardır. Rejimi demokra- tik yapan muhalefettir. Muhp tefet zor bir gorevdir. Genellik le iktidariar muhalefetten ra- hatsız olurlar. Muhalefet ol- mak siyaset sanatı açısından kendisine çeki düzen vermek, ve kendisini iktidara hazıriama bakımından çok önemlidir." DYP lideri Süleyman Demi- rel, Dündar'ın programda "Sert, gergin ve tgresif (saMır- gan) bir imaj çizdiği" hakkın- daki yargıyı hatırlatınca, bunu kabul etmediğini söyledi. De-, mirel şunları söyledi: "Muhalefetin hakkını vere- rek yapacaksınız. Yoksa şike olur. Beni ilgilendiren halkın derderidir. EU bögriınde insan- lar var. Ben onlann mumessi- liyim. Benim miHetim fevkaJe- de sabıriı. Bugün ağzından alev soluyor millet." Demirel Kör- fez krizi ile ilgili bir soruyu da, "silah kullanmadan bunalımı sona enlinnenin son derece güc olduğu bir noktaya geHndiği" yanıtını verdi. Demirel programın sona er- mesinden sonra önce program stüdyosunun yanında yer alan makyaj odasında bir süre din- lendi. Odaya giren Uğur Dün- dar'ın "Sürç-i lisan ettikse affola" sözünü, "Biliyorum, asla böyle düşünmüyorum" şeklinde cevaplandırdı. GÜÇLÜ,YENİ YE PROFESYONELNCR, işletmenizin şimdiki bilgi işlem ihtiyaç- larına olduğu kadar, gelecekteki bilgi işlem ihti- yaçlarına da mükemmel ve kalıcı çözümleri bugünden getiren "en güçlü", "en yeni", "en pro- fesyonel" PC'leri sunuyor: F. Almanya ve A.B.D.'de üretilen NCR PC'ler, Surface Mount Technology güvenilirli- ğine sahip. Dayanıkh ve son derece kaliteli. NCR PC'ler, "en güçlü". NCR PC'ler, geleceğin endüstri standartla- nnda üretiliyor. Grafık uygulamalara smırsız ola- naklar tanıyan Süper Video Grafik Arabirim'i, NCR PC'lerde hızh ve kaliteli ekran görüntüsü sağlıyor. Geleceğin Kontrol Arabirim'i SCSI, bil- gisayarın genişleme opsiyonlannı artınyor; aynca, ana işlemcisi üzerindeki yükü hafıfleterek hız ve yüksek performans sağlıyor. Üstelik bütün bu üstünlükler birer opsiyon değil. Standart. NCR PC'ler "en yeni". Bunlar, NCR'ın yaygın servisi, deneyimli satış ve destek kadrosuyla bütünleştiğinde görülü- yor ki, NCR PC'ler yalmzca birer "ürün" değil. Geleceğe yönelik birer "çözüm". NCR PC'ler, "en profesyonel". Bugünden bir NCR PC alın. İşletmenizin ih- tiyaçları değiştiğinde, PC'nizi değiştirmek zorun- da kalmayın. bir"Maestro"dur