Katalog

4 EKİM 1990 KULTUR-SANAT CUMHURİYET/5 Restorasyonda 20 yıl • Kültur Servisi — tstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkez Laboratuvarı, Istanbul-ltalyan Kültür Merkezi ve Venedik Çevre ve Mimari Varlıkları DanışmanlığVnın işbirliğiyle gerçekleştirilen "Venedik'te Yirmi Yılhk Restorasyon Çalışmalan 1966-86" adlı sergi Restorasyon ve Konservasyon Laboratuvarı eski Darphane binasında açıldı. Serginin ilk bölümünde 20 yıl boyunca gerçekleştirilen restorasyon çalışmalanmn tümü bir liste halinde sunulurken, "BUgi ve Proje" adlı ikinci bölümde mimari varlıklann geJişim süreci anlatılıyor. "Restorasyon İşlemleri" adlı üçüncü bölüm, yirmi yıl içindeki önemli restorasyon çakşmalarının bir tür derlemesi. Dördüncü ve son bölümde ise iki tema işlenmiş: Birincisi yapı üzerinde bilimsel nitelik taşıyan ön inceleme, ikincisi hükümetin mimari mirasını zenginleştiren, önemli yapının kazanılması. Aynca sergi nedeniyle Istanbul'da bulunan mimar Mario Piana bugün saat 15.00'te "Mimari varlıklann restorasyon yöntemleri ve teknikleri", arkeolog Maurizia de Min ise 17.00'de "Venedik'te Geç Ortaçağ ve Bizans kazılanndan elde edilen buluntular: Castello S. Lorenzo Kilisesi kaası" konulannda konferans verecek. Sergi ise 31 ekime dek görülebilir. ^Ielefon Kimin İçin Çalıyor?' • Kültür Servisi — Istanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları mevsimin ilk yeni oyununu bugün Fatih Reşat Nuri Sahnesi'nde sergilemeye başlıyor. Çetin Altan'ın yazdığı, Engin Uludağ'm sahneye koyduğu "Telefon Kimin İçin Çalıyor?" yıkım karan alınmış eski bir Istanbul köşkünün boşaltılma aşamasındaki son saatlerinin öyküsünü anlatıyor. Gül Gülgün, Bensu Güneş, Serra Yılmaz, Hakan Pişkin ve Ekrem Dümer'in basrollerini f^vlaştıkları oyun, Çetin Altan'ın en son tiyatro denemesi. v/smaıı Hamdi Bey Kongresi • Kültür Servisi — Osman Hamdi Bey Kongresi'ne dün sekiz konuşmacının sundukları bildirilerle devam edildi. tlk konuşmacı Prof. Dr. tsmail Tunalı, "Osman Hamdi Bey'in sanatında karakter çizgileri" adlı bildirisinde, "Osman Hamdi Bey'in sanatçı kişiliği, bilim adamı- arkeolog ve sanatçı-ressam olarak iki perspektifle değerlendirilebilir. Sanayii Nefise ve lstanbul Arkeoloji Müzesi'nin kunıcusu ve Asar-ı Atika Nizamnamesi'nin duzenleyicisi Osman Hamdi, hukuk öğrenimi için gittiği Paris'te 12 yıl resim öğrenimi gördü. Osman Hamdi'nin resimleri tarihsel mekâniarda, tarihi giysiler içinde, resimsel anatomiden yoksun bir sanat anlayışı ortaya koyan kadın-erkek figürlerinden oluşuyor" dedi. Prof. Dr. Mustafa Cezar ise "Türkiye'de ilk resim sergisi" adlı bildirisinde, Türkiye'de ilk resim sergisinin 1849 temmuzunda Maçka'daki Askeri tdadi Salonu'nda açıldığını belirtti. Prof. Dr. llber Ortaylı, "Osman Hamdi Bey ve zamanındaki tarih anlayışı ve kültürel ortam" adlı bildirisinde dönemin tarih anlayışına değinirken, Osman Hamdi Bey öncesine giden arkeolojinin tarihini, Türk arkeologlarının yeterince bilmediğini aktardı. Kongreye Prof. Dr. Jale Parla, Doç. Dr. Semra Germaner, Dr. Ipek Aksügür Duben, Doç. Dr. Jale Erzen ve Sezer Tansuğ'un bildirileriyle devam edildi. Yarın kongrede Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal, Prof. Dr. Abdullah Kuran, Prof. Dr. Cevat Çapan, Doç. Dr. Zeki Sönmez, Prof. Dr. Henri Metzger, Prof. Dr. Metin And, Alpay Pasinli, Erdem Yücel ve Yrd. Doç. Dr. Ethem Eldem bildiriler sunacak. Tıyatrolara yardım • ANKARA (AA) — Buyukşehir Belediyesi, Ankara'daki özel tiyatrolara 1990-1991 sezonu için 135 milyon lira para yardımı yapacak. Yardım, topluluklann geçen sezon sergiledikleri oyunlara ve gelecek yıl için hazırladıklan projelerine göre dağıtılacak. Ankara Buyukşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın, 135 milyon liralık yardımın, kasım ayı başında Ankara'da etkinliklerini sürdüren tüm özel tiyatrolarla üniversite ve amatör tiyatro topluluklarına verileceğini söyledi. Türkiye'de ilk kez bir yerel yönetimin tiyatrolara bu kadar büyük bir yardım planladığını kaydeden Karayalçın, "Biz şehir tiyatrolan kurarak sanatçıları murlaştırmayı düşünmüyoruz. Belediye olarak gerekli tum altyapıyı oluşturup tiyatronun güçlenmesini istiyonız. Bunu daha demokratça buluyoruz" diye konuştu. Abidin Dino'nun resim sergisiyarın Ankara Galeri Nev'de açılıyor Abidin Dîno çiçeklemesiYarın Ankara'da açılacak olan sergi ay sonuna kadar sürecek. Dino'nun çiçekleri kasım ayında da tstanbul Galeri Nev'de görülebilecek. Galerinin sergi dolayısıyla yayımladığı sanatçının 4 özgün litorafisi ve metnini Yaşar Kemal'in yazdığı katalog da izleyicilere sunulacak. ' Kiiltür Servisi — Abidin Di- no'nun "Çiçekleme" adını taşı- yan sergisi, yarın Ankara Gale- ri Nev'de açüıyor. Ankara'da ekim ayı sonuna kadar açık ka- lacak sergi, 2 kasım gününden başlayarak da lstanbul Galeri Nev'de görülebilecek. Dino'nun son aylarda kâğıt üzerine guaş çalıştığı "Çicekleme"leri önce Ankaralı, sonra Istanbullu sa- natseverlerce izlenebilecek. Ga- leri Nev'in bu sergi dolayısıyla yayımladığı sanatçının 4 özgün litografisi ve metnini Yaşar Ke- mai'in yazdığı katalog da sergiy- le birlikte izleyicilere sunulacak. Yaşar Kemal, Abidin Dino1 nun "çiçek"leriyle ilgili bir ya- zıyı 1977 yılında kaleme almış- tı. Işte o yazıdan bir bölüm: "... Yıllar önceydi, uzun boy- lu DİDO çiçekleri çıktı karşıma... Bu çiçekler bu dünyadan değil- di... Ayn, uzak, eski, belki de te- rütaze, bu daha doğnı olacak, bir dünyadandı. Bir büyü dün- yasındandı diyeceğim geliyor ya, buyu ne demek, gerçek olmayan mı, gerçeğin üstünde, dışında, ötesinde bir dünyadan mı, ger- çeğin arkasında, gerçeğin bir başka yüzü mü? Belki de herke- sin yasadığı düş dünyasının çi- çekleriydi bunlar. Uzun boyun- lu maviler, uzun boylu kırmızı- lar, som yeşiller, som sarılar, som yanık sanlar, som aklar, sonsuz uzaklıkta maviler, uçup gitmişler, elle tutulamayıp göz- le ulaşılmayanlar... Başdöndürü- cü, insaru aLp götürücü... Esrik- lestirici... Bir büyü,, bir düş dün- yası... Merihli çiçekler, Ay'da bitmiş, oradan alınıp getirilmiş çiçekler... Kimbilir Ay çiçeği na- sıl olur? Abidin Dino karşılığını veriyor, işte böyle olur diyor. Bu bir Ay çiçeğidir, renginin adını siz koyun. Ya, Abidin Dino'nun çiçeklerindeki çok rengin adını koyamıyoruz. Koyanın alnını karışlarım. Sarısına sarı, yeşili- ne yeşil diyebilene 'aşkolsun. Mavisine de mavi... Abidin Dino'nun bende bu çi- çeklerinden bir tanesi var: Yanık mor, belki yanık mavi, yanık boz, yani yanık kül rengi, belki de Çukurova yana yana ördolu- run rengi, öyle bir renk... Çuku- rova'dan bir köylü akrabam gel- di eve, bu yanık mavi çiçek du- varda asılıydı, gitti geldi, bu re- simden aynlamadı. Sonunda konuştu, amma da iyi yapmış adam, dedi. İşte güz günü Çu- kurova'da çiçekler böylesine kavrulur. Yıllardır bu çiçek bu- rada asılıydı ve bu çiçeği hep bir düş çiçeği sanıyordum. Ya da hiç adını duymadığım Abidin Di- no'nun bildiği bir çiçek sanıyor- dum, karşıma Çukur'un kuru- muş güz çiçekleri çıkmasın mı? Sonra Abidin Dino ve çiçekleri üstüne kılı kırk yararcasına dü- şündüm, çünkü benim için ar- tık bu iş o kadar ucuz değildi, işin içinde işler vardı. Düş çiçe- ği demek işin kolayıydı, öteki dünyalann da çiçeği demek işin kolayıydı... Artık her Abidin Di- no çiçeğinde bir şeyler bulmaya başladım. Kenan Ozben'in her Anadolu çiçeğinden bir şey, bir anlam, bir renk, bir duygu çı- kardığa gibi... Her Abidin Dino resmini aramaya başladım... Kırgınlığı, dostluğu, öfkeyi, sev- giyi, banşı, insanlığı, özlemi, kardeşliği söylüyordu, sonsuzlu- ğu, acıyı, ölümü söylüyordu bu çiçekler... Coşkunluğu, gözü açık düş görmeyi, sonsuz diri, tepeden tırnağa çiçeğe durmuş tosun gibi umutlan söylüyordu bu çiçekler... Ayağj yerde bir in- sanın bir büyülü dünyasıydı bu çiçekler... Temele, köke bağlıy- dı. Bir Yunus Emre, bir Karaca- oglan, bir Pir Sultan, bir Koca Nâzım çiçekleniyordu bu renk- lerde. Nasrettin Hoca'yı da unutmamıştı Abidin Dino. O da canü yürekten gülüyordu Abi- din Düıo'da... Kurnaz, akıllı, se- ven, gülen, ağlayan, alçakgönül- lü... Haaa, Abidin Dino'nun çi- çeklerinin en büyük özelliği, bu çiçeklerin alçakgönüllü olmala- nydı. Yaşam gibi, doğa gibi, ger- çek bilge insan gibi alçakgönül- lüydü Abidin Dino'nun pırü pı- rıl usta dunyasmdaki renkler, çizgiler..!' 1973'te "Le Monde'da cıkan yazısında da Micbei Conil La- coste, Dino'nun "Çiçek'Teri için şunlan söylemişti: "... Çağdaş dünyanın sorula- rına çiçeklerle karşılık verilebi- lir mi? Buna Hippiler evet de- mişlerdi, Buda'nın bir soruya elinde tuttuğu gülle karşıhk ver- me geleneğini tazeleyerek. O ka- dar uzak bir Doğu'ya uzanma- dan, Topkapı Harem Dairesi'n- den tut, Lale Devri'nin binbir çeşit örneklerine vanncaya ka- dar, Türk dünyasımn çiçek cins- lerine yüklediği çift anlamlı ödevleri biliyoruz. ... Kimi kez çiçeğin nahoş iş- lere de kanştığı olur. Anımsadı- nız mı, yargılanan Beloyanis'i, elinde bir karanfille resmetmiş- ti Picasso. Bir Çin atasözüne ba- kılırsa, çiçeğin serpilmesi için bol bol gübre gerekir. Herhalde Abidin, bu son mevsimde dün- yanın bolca gübrelendiğini dü- şünmüs olmalı. Uzun sözün kı- sası, bu çiçek nakışlan asıl bu- naltı çaglarında donanır... Haberiniz var mı? Çiçekler - tıpkı insanlar gibi- yüzyıllar bo- yunca çabalamışlar, doğrulmak, dikeyleşmek, 'güneşten pay aimak' için... Abidin, su nilüfer- gillerinin yorumcusu değil, da- ha çok guneşe dönüp yönelen çi- çeklerin sözcüsü..." Çanakkale Seramik Galerisi'nde Türk Seramik SanatındaAşamalar Süreci Sergisi Çağdaş yorumlar Yeni açılan sanat galerisinde 28 seramik sanatçısının yapıtlarına yer veriliyor. Sergi 27 kasıma kadar açık kalacak. SERAMİKLE KIRK YIL — Çanakkale Seramik Sanat Galeri- si'nde Füreya Koral'ın yapıtlan da yer alıyor. Füreya Koral ilk ser- gisini 195lde Paris'teaçmıştı. Sanatçıyaklaşık 40yıldırseramikle iç içe. (Fotoğraf: Yıldız Ü*ok) Kiiltür Servisi — Çanakkale Seramik 'in Sanat Galerisi "Türk Seramik Sanatında Aşamalar Süreci" sergisiyle açıldı. 27 ka- sıma kadar açık kalacak olan sergide 28 sanatçının yapıtlan yer alıyor. Sergide yapıtlarına yer verilen sanatçılar Jlgi Adalan, Beril Anılanmert, Dalya Anter, Tülin Ayta, Erdinç Bakla, Şaziye tbak Barlas, Bingül Başanr, Tülay Baytuğ, Ünal Cimit, Mufide Çalık, Sevim Çizer, Hamiye Ço- iâkoğlu, Sadi Diren, Ferhan Tay- lan Erder, N. Fehmi Erdoğdu, Efsun Ergüven, Seniye Fenmen, Candeğer Furtun, Attila Gala- talı, Filiz Özgüven. Galatalı, Güngör Giiner, Ayfer Karama- ni, Sabit Karamani, Füreya Ko- ral, Melika Abasıyanık Kurtiç, Şeyma Reisoğlu Nalça, Siireyya Oskay Önen, Mustafa Tunçalp. Çanakkale Seramik Sanat Galensi, lstanbul Dördüncü Le- vent'te. 180 metre karelik iç me- kânın yanı sıra bahçe de açık mekân olarak sergilerde kullanı- lacak. 100 kişilik bir toplantı sa- lonu da bulunan sanat galerisin- de on beş günde bir söyleşiler duzenlenecek. "Türk Seramik Sanatında Aşamalar Süreci" adlı sergi do- lavısıyla bir de kitap yayımlan- dı. Sergiye katılan bütun sanat- çıları yaşamoykuleri ve yapıtla- rından orneklerle sunan kitap da, sergiyi gerçekleştiren Zeynep Bodur ve Mehmet Ağar tarafm- dan hazırlandı. Kale Grubu Şir- ketleri Kurucu ve Murahhas Azası İbrahim Bodur, kitaba yazdığı onsözde şunlan belirtti: "tnsanın seramikle olan ya- kınlığı binlerce yıl öncesine da- yanıyor. Örnegin Hacılar'da, Çataihöyük'te, bnik'te ûretilmiş seramikler Anadolu ve Türk kültürunün çok renkli ve zengin bir bölümünu oluşturmaktadır. Seramigin endustri ve teknolo- jideki veri her geçen gün geniş- lerken, sanarcıva verilen onem de bu gelişme>le eşdeğer olma- lıdır. Çünkü kültür ve sanat bir milletin maddi ve manevi değer- lerinin bülünüdür. Pugün Türk seramik sanatçıları, ülkesinin geleneğini çağdaş bir yoruma ulaştırarak dun>a ülkelerindeki yerlerini almaya başlamışlardır. Kuruluşumuz da kendi sektö- riindeki sanatcısına bugun oldu- gu gibi yann da destek verecek- tir..." Öte yandan Çanakkale Sera- mik önümüzdeki kasım ayında bir "Seramik Sanatı" dergisi çı- karmaya başbyor. Genel Yayın Yönetmenliğini Mhemet Ağar 1 in ustlendiği "Seramik Sanatı" nın ilk sayısının kapak konusu- nu, Türkiye'de seramik sanatı üstüne bir araştırma oluştura- cak. Dergide bu konuda çeşitli görüşlere yer verilecek, Türk ve yabancı sanatçılar arasında bir soruşturma yer alacak. "Sera- mik Sanatı"nın kasımda basıla- cak ilk sayısında ayrıca Alev Ebuzziya Siesbye ile bir söyleşi- ye, Oya Boyla'nın "tlkel Seramik" ve Sezer Tansuğ'un "Galeriler Döneminde Seramik Sergileri" başlıklı yazılarına da yer verilecek. IBMPS/2 programcıbğını ve sistem yöneticiliğiıti TEPUM'da öğrenmenin avantajı nedir? P t o f e s y o n e l l ı ğ e p r o f e s y o n e l b i r k a d r o D U D o ğ r e ! m e n l ı ğ i n d e h a z ı r l a n m a k , I I M P S / 2 ' l e n n z e n g i n l a b o r a t u v a r ı m i c â ı l a r ı o d a ç a 1 1 ş m a k E n f o r m a s y o n t e k n o l o j ı s ı n d e k ı o n e m 11 g e l ı ş m e l e r ı ı z l e m e k I z a a a P r a g r a a e ı l ı k k u r s u n d a B a s ı c P a s c a l , C o b o l C , S i f t e n T ö ı e l i c i l i ğ i k u r s u n d a D 0 S, N o v e . . , A I X ı ş l e n m s ı s t e m l e ı m ı , t ı c a r ı u y g u l a m a l a r ı n e t ı o r k ' l e t ı , m o d e m l e n o ğ r e n m e k . I B M P S / 2 p r e g r a • c 1 1 1 ğ ı n d a v e l i ı t c B y i ı e t i c i l i g i B d e k z m a n l î ş a î k E ı l g ı ı ş i e m d ü n y a m ı z a k a z a n d ı t d ı ğ ı m ı z g ö z d e e l e m a n l a t a r a s ; r.a k a 1 1 ! m a k D o ğ r u b 11 b a ş i a n g ı ç ı ç ı n b ı z ı a r a y ı n S ı z ı y o n l e n d ı r m e s o r u m l u l u ğ u n B n s t l e n e l ım FF o r m a s y o E U D D z a v e a m a ç l a r ı n ı z a e o u y g u n s ı o ı f a y e r l e ş t ı r e l ı m M e s l e k h a y a t ı & ı z a a z n a s b i r b ı l g ı ı ş 1 e m c ı o l a r a k b a ş l a m a a ı z a y y d ı'm c ı o l a 11 m T E P Ö M ' u n d o k u z y ı l l ı k t e c r ü b e s ı n : v e ı l ı ş k ı l e r ı n ı s ı z ı n l e p a y l a ş a 1 ı m T C Mrilı Edıtim Gençtık v« Spor Bakanhgı TEPUM BİLGİSAYAR KURSLARI EJ 58-S9 Türkiyeİş Bankası koleksiyonundaki yapıtlar Destek Reasürans'ta sergileniyor 19. yüzyıldan bugüne 71 yapıt 1989'da Almanya'nm Köln kentinde gerçekleştirilen "19. Yüzyıldan Günümüze Türk Resim Sanatı" sergisi 2 kasıma kadar Destek Sanat Galerisi'nde görülebilecek. Kültür Servisi — Türkiye İş Bankasf nın iştirakleri arasında yer alan Destek Reasürans'ın 45. kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında Destek Reasurans Sanat Galerisi'nde "19. Yüzyü- dan Günümüze Türk Resim Sa- natı" adlı bir resim sergisi açıl- dı. Bankanın koleksiyonundan seçilen 71 tablodan oluşan sergi ilk kez 1989 yılında Almanya- da Köln Şehir Muzesi'nde açıl- mıştı. Destek Reasurans Genel Müdürü Cemil Güngören, "Destek Reasürans'ın 45. kuru- luş >ıldönumunde düzenlenen bu sergi büyük ustaların resim- lerini 100 yıllık bir zaman dili- mi içinde sunuyor" diyor. Serginin duzenlenmesini Des- tek Reasurans Sanat Galerisi'nin kültür ve sanat müşaviri ressam Ülkü Uludoğan üstlenmiş. Ulu- doğan, "Amacımız insanlara goz zevki kazandırmak ve plas- tik sanatlardan biri olan resmi izleyiciye beğendirmek" diyor. Sergi kapsamında yer alan 71 yapıt 19. yüzyıldan başlayarak günümüze dek ulaşan süreçte usta ressamların fırçalarından çıkan portre, n'atürmort ve pey- zaj çalışmalarından oluşuyor. Uludoğan, bankanın 1940'h yıl- lardan başlayarak sergi ve sanat- çılardan edindiği tablolarla ko- leksiyonunu oluşturma^ başla- dığını aktarıyor. "Turk Resim Sanatı: 19. Yüz- yıldan Günumuze" başlıklı ser- gi kataloğunda ressam Adnan Turani Turk resim sanatını baş- langıcından itibaren tarihi geli- şim süreci içinde ele alıyor. Tu- rani, 19. yüzyıl öncesi Türk res- minin genel olarak elyazması ki- tap resmine dayandığını aktarı- yor. 19. yüzyılda ise Avrupa'ya gönderilen öğrenciler donemi başlıyor. Turani, Avrupalı ve azınlık ustaların saray ve köşk duvarlarına yaptıklan ezbere, romanıik, kişiliksiz ve kotü manzara örneklerinden doğa resmine yönelindiğini belirtiyor. 19. yüzyılın sonunda yöreseJ not tutkusu ön planda, 1. Dünya Sa- vaşı yıllarından itibaren de pey- zaj çalışmalan çoğalıyor. Turani, doğa karşısında not edilen izlenim resimlerinin heye- canlı temsilcileri Çallı kuşağı ile mühendishane ve Harbiye çıkış- lı ressamlara dikkat çekiyor. ilk sergiler 1940'ü yıllarda düzenle- nir. 1950'li yıllar sonrası Batı- ya giden ressamlar çoğalıyor. Adnan Turani resim sanatımız- da beş hâkim anlayışı vurgulu- yor: Çallı kuşağının akademik izlenimciliği ile "Boğaziçi Manzaralan" geleneğini sürdü- renler, Lhote kübizmasını yer- leştirerek doğa resmi ya da fi- gurlu kompozisyonlar yapaniar, yoresel manzara, motif ve foik- lor konularını usluplaştıranlar, lirik soyutlama ve geometrik pü- rizme onem verenler ve az sayı- da da olsalar genç pop'çular. 2 kasım gunune dek açık ka- lacak sergide Şeref Akdik'in "Bogaz'da Gurup", Ali Arif NURİİYEM'tN "KARDEŞLER"! — Destek Sanat Galerisi'ndeki 19. Yüzyıldan Günümüze Türk Resim Sanatı adlı sergide Nuri Ij - em'in bir yapıtı da var. İyem'in 1978'de yaptıgı tablo'Kardeşler". Bey'in "Eski Göksu", ibrahim Çallı'nın "Emirgân", Bedri Rah- mi Eyuboğlu'nun "Beylerbeyi İskelesi", Elif Naci'nin "Kayık", Mahmut Cuda'nın "Camili Pejzaj" Hüseyin Avni Lifij'in "Testili Kadın", Osman Nuri Pa- şa'nın "Natürmort Meyvalar", Adnan Turani'nin "Piktografi", Şeker Ahmet Paşa'nın "Ajvalı Natürmort" Turgut Zaim'in "Kavun Satan Yörük Kadını" adlı eserleri sergilenen tablolar arasında yer alıyor. M ozart'ın iki piyano eseri • LONDRA (AP) — Wolfgang Amadeus Mozart'ın iki ünlü piyano çahşmasının müsveddelerinin Philadelphia'da bir okulda bulunduğu bildirildi. Ingiltere'nin ünlü müzayede firması Sotheby tarafından yapılan açıklamaya göre 14 sayfa tutan "Si Minör Fantazya" ve "Si Minör Sonat" adlı yapıtlannel yazmalannın 21 kasımda Londra'da duzenlenecek bir açıkarttınnada 500 ile 750 bin pound arasında bir fiyata satıhnası bekleniyor. Piyano eserlerinin 1874 ve 1875 yıllarmda yaaldıklan ve genellikle birlikte yorumlandıklan kaydediliyor. Kahverengi mürekkeple ve Mozart'ın kendi eliyle yazdığı elyazmalarının nerede oldukları, elyazmalannın Amerikalı sahibi William Doane'nin 1915 yılında ölmesinden sonra bilinmiyordu. Elyazmalannın, din okulundaki bir öğretim görevlisi tarafından, tarihi kayıtların saklandığı bir kasada araştırma yapıhrken bulunduğu belirtildi. Film yarışması • İSTANBUL (AA) — lstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği (İSFAK) "12. Kısa Film Yarışması"nı düzenledi. İFSAK ve lstanbul Fransız Kültür Merkezi'nin ortaklaşa düzenledikleri yarışmaya, bu yıl 8 mm, 16 nun ve 35 mm sinema filmlerinin yanında video fîlmlerinin de kabul edileceği bildirildi. Yanşmaya girecek video ve sinema filmlerinin, ayn ayn değerlendinneye alınacağı kaydedildi. Yanşmada sinema dalında en iyi filme 3 milyon, başarı ödülüne 2 milyon, özendirme ödülüne de 1 milyon lira verileceği belirtildi. Video dalında en iyi filme 1 milyon, başarı ödülüne 750 bin, özendirme ödülüne de 500 bin lira dağıtılacağı kaydedildi. 12. Ulusal Kısa Film Yarışması, 18-23 Şubat 1991'de yapılacak 3. Uluslararası Kısa Film Günleri kapsamında yer alacak. Kültür ve Sanat dergisi • Kültür Servisi — Türkiye İş Bankası'nın yayımladığı "Kültür ve Sanat" dergisinin eylül sayısında, Islam bilim ve sanatının Avrupa'ya etkileri konusu irdeleniyor. Oktay Aslanapa'nın yazdığı bu konunun yanı sıra Turan Erol'un 'Sanayi-i Nefise Mektebi"nin ilk Mezunları ve Çallı Kuşağı', Metin And'ın 'Türk İslam Minyatüründe Bilimle İlgili Konular', Mustafa Aslıer'in 'Londra British Museum'da İslam Eserleri Galerisi'nde Sergilenen Büyük Bir Dobag Halısı' başlıklı yazılan yer alıyor. Parliament Superband • Kültür Servisi — Bu yıl iki "Blues" ustası Ray Charles ve B.R King'in de aralarında bulunduğu "Parliament Süperband"in 24 ve 25 ekimde îstanbul'da vereceği konserlerin biletleri bir günde tükendi. Topluluğun 27 ekimde Ankara TRT An Stüdyolan'nda vereceği konserlerin Ankara Hilton Oteli'nde satdan biletlerinin de bitmek üzere olduğu bildiriliyor. Vakıf yararına sergi • İSTANBUL (AA) — Cüzzamla Savaş Vakfı yararına, 4-25 ekim tarihleri arasında resim sergisi duzenlenecek. Vakıf Başkanı Prof. Dr. Türkân Saylan tarafından gerçekleştirilecek sergideki tablolann satışından elde edilecek gelir, vakfın çalışmalarında kullanılacak. Özden Sanat Galerisi'ndeki sergi, vatandaşlar tarafından ücretsiz olarak gezilebilecek. Sergide Salih Acar, Özden Akbaşoğlu, Gurdal Duyar, Seniye Fenmen, Leyla Gamsız, Jale Gun, Ortay Günday, Nilgun Ongan, Rasin, Zehra Say, Gunay Sağun, Merih Sezen, Ulvi Soyaslan, Ünsal Toker ve Ülku Uludoğan'ın yapıtlan yer alacak. BUGÜN • Konferans Paris'teki, İnsan Müzesi Asya Koîeksiyonlan ve Üniversite Konferanslanndan sorumlu Tereza Battesti'nin "Paris İnsan Müzesine Genel Bakış" konulu konferansı saat 18.00'de Fransız Kültür Merkezi'nde izlenebilir.