05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7Q T1KİM 1990 KENTOVSAM CUMHURİYET/9 TELEFONLAR İSTANBUL'DA BUGÜN • "Basınifl çevri kirlenmesinin onlenmesindeki rolü" konulu pan^l saat 16.00'da Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda yapılacak. • Beşiktaş Belediyesi'nin yaptırdığı Doç. Bahriye Üçok HaJk Kütüphanesi ile 0-4 yaş grubu Çocuklar Evi ve El Becerileri Merkezi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen tarafmdan saat 10.00'da Ortaköy'de hizmete açılacak. • "Meme Cerrahisi" konulu konferans saat 12.30'da Amerikan Hastanesi'nde yapılacak. MEKTUP ISKI faturaları ve Emlak Bank • ISKİ'nin abonelerine gönderdiği faturaların arkasında 'Emlak Bank'a ödenebilir' ibaresi yer almaktadır. Ancak dün Altıyol Emlak Bank Şubesi'ne gittiğimde "su faturalanmn öğleden sonra alınmadığını" öğrendim. Ya İSKİ faturalanmn arkasmdaki ibareye "öğleden önce" sözleri eklensin ya da Emlak Bank -benim gibi gece çalışıp öğleden sonra ödeme yapma olanağı olanlan da düşünerek- öğleden sonra da ödemeleri kabul etsin. OLCAY DEMİR KOCATAŞ ŞEHREMİNI'NDEN Kazılan yollar asfaltlansın • Şehremini Arpaemini Mahallesi Morova Sokak sakinleri, patlayan su boruları nedeniyle kazılarak onanmı tamamlanan sokaklarının sadece kapatılarak gidilmesinden yakınıyor. Yağmur ve kar mevsiminin yaklaştığı şu günlerde sokakta su ve çamur birikintilerinden yakınan vatandaşlar, asfaltlamanın bir an önce yapılmasını istiyorlar. UHÇELÎEVLER'DEN Sabah işe gidecek araç yok • Bahçelievler'de oturan yurttaşlar sabah saatlerinde işe gidecek araç bulamadıklarını belirtiyor. Semt sakinleri ÎETT otobüs sayısının az olduğunu, yolculann ihtiyacmı karşılayamadığını söyleyerek yetkililerden bu konuda gerekli tedbirlerin alınmasını istiyor. AMAÇ SADECE KARIN DOYURMAK Ml — Öğrencilerin hafla sonlanm degerlendirebilecekleri, az para harcayarak, dans edebilecek, spor yapabilecek, kısacasj hoşca vakit geçirebilecekleri yerler koca kentte nerede>se jok denilebilccek kadar az. Gençlerin hamburgercüere gitmekten başka »eçenekleri yok. (Fotoğraf: Uğur Gnnyuz) P E R A 146 97 38-13264 26 Seçkin, Sıcak Atmosfer Güleryüzlü hizmet ve Pivanoda Hakan & NOYAN (I İSTANBULLUYUZ" ESER NOYAN ve ENGİN NOYAN Çok kısa bir siıre için lokalimizde! Pazartesı hariç Her gece 22.30-01.30 Aynca "AKŞAMÜSTÜ BARI" n ı Saat 18.00 dcn ıtıbaren htmıetmızdedir. Rezervasyon: 153 45 44-153 45 27 ^ ^ I ueunn. M 4 M Yeni Sezonda DOÖAN CANKU GRUP ÇAÖRI ile Sizlerleyiz. Suadiye 452/A Çatalçeşme Trt: 350 31 96 J A Z Z C L U B & C A F E 21 Ekim Pazar giinii sayım sonrası 19.00'dan itibaren açığız. Bir M.aeatro Ehnadağ-ta»bu» 141 28 27 ristorante ROSA OBA M U RflT& BflR t S Bc^z'da faridı bir ı$ık BaltaUmanı Cad. No: 54 Rumellhlsan Tel: I T 99 11-81 y Duyurulannız İçin 146 97 38 132 64 26 N()1)A IIAN Saz - Akordlyon - Org GHar ve Ud ile Göffeyin tcrtfı esmtisi Moda Cad. No: 239 Tel: 345 84 74 14-28 Ekim PHILIPPE M0NANGE ÇUARTET 29 Ekim-4Kasım JOANNE BRACKEEN TRIOAçılış: 1100-01.30 Canlı Müzik: 22.15-01.00 Saat 2100e Kadar AlkcJlü lceceklerde % 4 0 İndirim ARNAVUTKÖY DERESİ SOKAK NO. 1 ARNAVUTKÖY TEL: 163 05 78 -ETİLER- -BAR- Müzikte Değişmeyen Kalite ve Kişilik KOCATEPE Bu geceden itibaren her gece Saat 00.30da Tel: 169 15 51 -169 46 07 Öğrenciler, haydi hamburgerciye!.. Hafta sonlarında, gidilecek başka seçenek yok FtGEN ATALAY Günlerden cumartesi... Hava günlük, güneşlik... Yapmanız gereken ödevlerinizi bitirmiş "mutlu" bir lise öğrencisisiniz. Güzel bir öğleden sonra geçir- mek için arkadaşlannızla buluş- tunuz. Canınız, son günlerde çokca açılan "fast food" salon- larında, yerinize oturmak için sıra bekleyenlerin bakışları al- tında, hızlı biçimde hamburger yemek yerine, güzel ama paha- lı olmayan rahat bir yerde otur- mak, meyve suyunuzu içip sandviçinizi ya da pastanızı yer- ken bol kahkahâli sohbetler yapmak ve de dans etmek isti- yor. Eğer Batı'daki liselerden birinde öğrencı olsaydınız tek derdiniz, "acaba hangisine gitsem" olurdu. Ancak Türki- ye'de olduğunuza göre Istan- bul'da bıle yaşasamz pek fazla şansınız yok. Hafta sonunu yüzerek ya da tenis oynarak mı geçirmek isti- yorsunuz? Havuzu, tenis kortu olan bir kulübe üye değilseniz bu da mümkün değil. Kısacası, lise öğrencilerinin fazla para harcamadan hoşca vakit geçire- bilecekleri, istedikleri sporu ya- pabilecekleri, dans edebilecek- leri, hobüerini gerçekleştirebile- cekleri yer yok. Peki, böyle yer- lerin bulunmaması, gençlerin boş zamanJannı değerlendirme- nin ötesinde ruhsal gelişimleri- ni etkiler nıi? Lise öğrencileri- nin bu tür yerlere gereksinimi var mı? Bu sorulann yanıtlan- nı psikolog Suna Tanaltay'dan aJdık. "Gelişim çagında ruh sağlığı açısından genç insanın hem kendi kendisini eğitmeye hem de birbiriyle iietişim kura- Serkan Lçak Seber Ckek K bilmesine yarduncı ulrnaya ya- rayan mekânlara ve kuniluşla- ra gereksinimi vardır" dlyen Tanaltay, erkek çocukların ge- nellikle futbol takımları ve de- ğişik spor kulüpleri aracılığıyla bir çeşit büttinleşmeye vardıkla- rını söyledi. Hafta içi zaman zaman "okul kınp" Gaİleria'ya gelen bir grup lise öğrencisiyle hafta sonlann- da neler yaptıklan, tatil günle- rini nasü geçirmek istedikleri, ne tür yerler düşledikleri konula- nnda konuştuk. Zeytinburnu 100. Yıl Ticaret Lisesi son sırufında öğrenim gö- ren bu öğrenciler, hafta sonla- nnı nasü değerlendirdiklerini ve neler yapmak istediklerini şöy- le anlattılar: Sezgin Bayrak: Hafta sonunu futbol, bilardo oynayarak, sine- maya giderek geçiriyorum. Eğ- lenceli, ucuz yerler olsa oraiara giderim. Gül Öztttrk: Hafta sonlan bazen sinemaya gidiyorum, ge- nellikle evdeyün. Galleria'dan Gürkan Giler başka gidecek yer bulamıyoruz, buradan da sıkıldık. Mecit Dağdeviren: Hafta so- nunda genellikle futbol oynuyo- rum. Kız, erkek butün arkadaş- larımla birlikte gidebileceğimiz yerler olsa o tür yerlere gideriz, ama yok. Serkan Uçak: Hafta sonlan futbol oynuyorum. Tiyatroya gitmek isterim ama pahalı geli- yor. Hem dans edebileceğimiz, hem yemek yiyebileceğimiz yer- ler açılsın isterim. Seher Çiçek: Hafta içi ya da hafta sonu eğlenebileceğimiz yer yok. Gençlere yönelik, spor ya- pdabilen, eğlenebilen yerler açıl- masını istiyoruz. Giirkan Giiler: Hafta sonunu futbol oynayarak değerlendiri- yorum. Kahveye, çay bahçesine gidiyorum, ama genellikle erkek arkadaşlarla. Kız arkadaşları- mızla birlikte gidip, dans edebi- leceğimiz, yemek yiyebileceği- miz, sohbet edebileceğimiz, bowling oynayabileceğüniz ucuz yerler istiyoruz. AcfcO77 511 89 18 T»: 588 48 00 525 92 30 T»: 340 01 00 M ••«». 345 46 80 $!«• EtM: 131 22 09 Tdofcı Ikyarta: 152 43 00 SSK SMtyı: 588 44 00 SSK IHw|il— 132 30 00 SSK Mztepr 358 67 60 • TMfk: Traflk Srtt IH.: 176 24 14 (IsL). 356 04 85-36 (Kaddtiy) Utft Traflk: 377 22 07 (E-5), 356 04 86 (Şehiriçı), 314 36 (B.Çetonece) • ÎHT: İ ( M I H : 5 7 3 13 31, • I W n 573 04 33, 574 73 00, 573 35 25 527 00 50, 338 30 50 526 40 20. 144 42 33. OMb TrtMi | h 1 ı | : 145 53 66. 144 25 02, 149 18 96 Dwb OMfafc 543 05 25 • KTEOMUUf: (Hava tafımira öflrenme) 573 89 80 • DIT SMnd ıv*ra: 526 62 74, 150 83 50, K«*k»r 348 71 40 • THL069 • 6JUUOA: 585 19 90-91. 152 10 15, 339 46 48 522 97 03, 147 51 10. r 391 14 82. • İETT B M . W.: 145 07 20 (17 hat) • PTT: •11 (Bilnmeyen numaralar ve nibetçt eczane sorma), 821 (anza). • a (danışıru). 031 (şehırterarası). M1 (s»ra sorma), 032 (mülettefarası), 0(2 (sıra sorma). 0 H (masal anlatma), 072 (uyandırma), » I I (posö kodu dançma). 041 (fono tel). 003 Ato Post Servıs Zehirlenme Mantardan ölenlerin sayısı 9'a yükseldi İstanbul Haber Servisi - Ye- dikleri mantardan zehirlenerek tedavi altına alınanlardan 5 ki- şi daha öldü. Dün ölen 4 kişi ile birlikte mantar zehirlenme- sinden hayatını kaybedenlerin sayısı 9'a yükseldi. 39 kişi ise İstanbul'da çeşitli hastaneler- de tedavi görüyor. tstanbul'- un Kavacık, Boğazköy, Ke- merburgaz ve Yakacık bölge- lerinde son iki günde orman- lık alanlardan topladıklan mantarlan yiyerek zehirlenen- ierin sayısı da 48'i buldu. Te- davi altında bulunduklan has- tanelerde dün hayatını kaybe- den S kişinin adları ise şöyle: Aynur Tutkun, Ayşe Terzi, Hatice Aksoy, Kezban Nuriye Doğan ve Gül Yeşiloğlu. Bu arada tedavi gören hastalar- dan Aynur Adatepe ile Hüse- yin Şahin'in sağlık dunımlan- mn ağır olduğu kaydedildi. Mantar uyansı Öte yandan Sağlık Bakanlı- ğı'ndan yapılan yazılı açıkla- mayla türü bilinmeyen man- tarlann yenilmesiyle meydana gelen zehirlenmelerin ölümle- re yol açabileceğine dikkat çe- kilerek bu mantarlann yenme- mesi konusunda uyarıda bulu- nuldu. ONUK YAZAR Borsa Olan Üniversite ile Universite Olan Borsa ORUÇ ARUOBA Eminim bana "Senin ne üzerine vazife" diye soranlar çıkcaktır; üstelik haklı da ola- caklardır sorularında - benim üzerime va- zife değil; -ama son günlerde Cumhuriyet'te yeniden alevlenen "kışla sahipliği" tartışma- sına ben de 'konuk' oluyorum. Elimde, uz- manlığımı kanıtlayacak ne Sayın Üzeyir Ga- rih gibi bir fahri doktora var ne de Sayın Aydın Aybay ve Sayın Mete Tapan gibi, hu- kuksal ya da teknik bir profesörlük. Nuhu Nebi'den kalma bir düzayak felsefe dokto- rafn var; bunun hiçbir uzmanlığın kanıtı ol- madığını söylemeye de gerek yok. Öte yandan, her sabah, işime gitmek için, İstanbul trafiğinin uzunca bir bölümünü katederken, Maçka Kışlası'nın onünden ge- çiyorum, arabamı da Taşkışla'nın karşısına park ediyorum. Ama tabii, bu, tartışmaya katılma gerekçem olamaz. Asıl gerekçem ise şu: Bir zamanlar, eski borsa binası olan bir üniversite binasında odarn olmuştu. Evet, yanlış okumadınız: Eski bir borsa binası olan bir üniversite binası dedim: Al- manya'nın Tiibingen Cniversitesi'nin, eski kent merkezinde, Neckar nehri kıyısında, içinde Philosophisches Seminar ve Kuns- thistorisches Institut'unun bulunduğu bina- sının adı, "Alte Börse"dir; "Eski Borsa..." Öyküyü yanlış anımsamıyorsam, orta- çağlann sonunda vörenin ticaret merkezi haline gelen Tübingen'in artan mali etkin- liklerini düzenlemek için 17. yüzyılda (?) >a- pılan bina, sonradan, kentin ticari önemi azalınca, metruklaşmış; giderek, gelişme içindeki üniversiteye devredilmiş. Ben tanı- dığımda (1976), dışından dökiilecekmiş gi- bi duran iki (taş ve ahşap) katmanlı yapı, en eski haliyle restore edilmiş: içi ise, demir, tahta, cam kanşımı bir ultra-modem iislup- la böliimlendirihnişti. Yapıya, iki yanlı mer- divenlerle, yaklaşık iki kat yüksekliğinden girilirdi; altta kalan iki taş katta galiba kü- tüphanelerin depolan vardı. Üç buçuk katlı ahşap bolumün ilk iki katı sanat tarihi, son- raki birbuçuk katı da felsefe katlanydı. En iistteki catı-içi katında, tabii ki, felsefe bö- lümünün ögretim üyelerinin odaları bulu- nurdu: En iistte olmak, yarım bir çatı ka- tında olma>ı kompanse eder: Bu da, felse- feciler için çok yerinde bir konuradur... Neyse. felsefeyi bırakıp teknik ve finan- sa donelim. Yukarıda adı geçen üç uzman kişinin yazılarını dikkatle okudum. Doğru- su, Sayın Garih'in büyük bir holdingin yö- neticisi olmasındaki ve borsa için şimdi bi- nasına göz koyduğu üniversitesinin kendi- sıne fahri doktora vermiş olmasındaki ke- lanılan kutular, geceleri tuvalet kabini ola- rak kullanılır... İnsanların yapıları ne iş için kullanacaklannın tek geçerli ve sonuç ola- rak etkin ölçüsu de, insanların onları öyle kullanma gereksinimi duyarak öyle kullan- mayı yeğlemeleridir. Yani, insanların ihti- yaçları ve tercihleridir. Kışla tartışmasında söz konusu olan ih- tiyaç ve tercih (Kara Kuvvetkri Komutan- lığı, "Bu yapı benim mirasıma girer; bana verin" demediğine; bu saatten sonra yıkıp arsasını 'değerlendinmek' de pek kolay ol- madığına göre) şudur: İstanbuPun bu tarihi y'apısında hangi tür- den işler yapılsın kUltürel işler mi, ekono- mik işler mi? Saptanacak ihtiyacın ve ya- pılacak tercihin konusu, budur. Bugün bi- zim için hangisi daha önemli ve değerli: Benim tercihimi soracak olursanız, Taşkışla'yı da Maçka Kışlası'nı da, gerekli tadilatla, birer kat otoparkına dönüştürmektir. Bu trafıkte çok ihtiyaç var, bence. rameti, anladım. Sayın Aybay'ın hukukı açı- dan serimlediği çok yönlü ve derin mula- hazalara hayran kaldım. Sayın Tapan'ın ver- diği teknik bilgiler beni son derece aydın- lattı; kararhüğına ise gıpta ettim. Ama -felsefi densizliğim bağışlansın^ in- sanların bir yapıyı hangi iş için kullanma- ları gerektiği konusunda ya da kullanma haklannın olduğu konusunda ya da kullan- ma olanaklarının teknik olarak bulunduğu konusunda, bu üç uzmanın kanıtlamalan bana inandırıcı gelmedi. İnsanlar, yapılan, içlerinde içlerinde bir- takım işler yapmak için kullanırlar. İçinde şu şu işler yapılsın diye yapılmış bir yapı, sonradan, içinde bu bu işler yapılan bir ya- pıya dönuştürülebilır. Örneğin, İstanbul1 da gundüzleri telefon kulübesi olarak kul- Üniversiter işler mi, finansiyel işler mi? Ken- dimize sormamız gereken soru bu... İmdi, denebüir ki, hâl-ı hazır cumhurbaş- kanının da yetiştiği ilim-irfan yuvası tTÜ- nun feyzini 40 yıldır yayageldiği yer, nasıl olur da, kâğıt parçalannın değiş-tokuş edil- diği yer haline getirilebilir? Denebilir. Ama, gene, denebilir ki, zaten boş olmayan za- manlarında Tom Miks okuyan mühendisan taifesinin kültürle alışveriş düzeyi hâl-ı ha- zır iken, eğitim işlerini şehir dışında bir "ca- mpus"ta görmeleri niye yadırgansın ki? O da denebilir. Benim tercihimi soracak olursanız (sor- masanız da söyleyeceğim ya...), Taşkışla'yı da Maçka Kışlası'nı da, gerekli tadilatla, bi- rer KAT OTOPARKI'na dönüştürmektir. Bu trafikte çok ihtiyaç var, bence.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle