Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 EKİM 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Gorbi planına
'geçer* not
• MOSKOVA(AA) —
SSCB Başkanı Mihail
Gorbaçov'un, ekonomik
reform programı, SSCB
Parlamentosu Yüksek
jovyet'teki ilk engelini,
ilgili komitderin onayını
alarak aştı. Mihail
Gorbaçov'un ekonomik
danışmanlanndan Abel
Aganbegyan, reform
paketini inceleyen Yüksek
Sovyet komitelerinin ortak
toplantısında planı
savundu. Aganbegyan,
Başkan Gorbaçov'un
sunduğu bu son ekonomik
reform programının, Şatalin
planıyla Rijkov planının en
değerli noktalannı yan yana
getirdiğini belirtirken,
Rusya Federasyonu Dcvlet
Başkanı Boris Yeltsin'in
önceki gün yaptığı
konuşmada Gorbaçov'un
planıru eleştirmesini,
"refonna darbe" olarak
niteledi.
Iran-Irak
bahan
• BAĞDAT (AA) — İran
ile Irak arasındaki
diplomatik ilişkilerin
yeniden kurulmasından
sonra Irak büyükelçiliğine
atanan İran Maslahatgüzan
diplomatik bir beyetle
önceki akşam Bağdat'a
geldi. Irak Haber Ajansı
INA, İranü
maslahatgüzann kimliği
hakkında bilgi vermedi.
İran Dışişleri Bakan
Yardımcısı Manuşer
Mottaki, önümüzdekı hafta
230 tranlı savaş esirinin
daha ülkeye döneceğini
açıkladı. Tahran
radyosunun haberine göre,
Irakh yetkililerle yapılan
göriişmenin olumlu
sonuçlar verdiğini kaydeden
Mottaki, Iran'da bulunan
bazı Iraklı esirlerin de
Irak'a döneceklerini söyledi.
Terör: ABD
SSCB igbirligi
• WASHINGTON (AA)
— Amerikan haberalma
örgütü CIA'nın Başkanı
William Webster, ABD ile
SSCB arasında terorizm
konusunda bir süreden beri
bilgi alışverişi yapıldığınj ve
bu sayede bazı terörist
saldınlann önlendiğini
söyledi. VVilliam Webster,
Associated Press ajansına
verdiği demeçte, Kremlin'in
Irak'ta 5.000 vatandaşının
bulunması nedeniyle, bu
ülke hakkındaki bilgileri
ABD ile paylaşmakta
çekingen davrandığını
söyledi.
Lahımiere'in
Ankara gezisi
• BRÜKSEL (AA) —
Avrupa Konseyi Genel
Sekreteri Catherine
Lalumiere, 21-24 ekim
tarihlerinde Türkiye'ye
resmi ziyarette bulunacak.
Catherine Lalumiere,
ziyareti sırasında
)Cumhurbaşkanı Turgut
özal tarafından kabul
edilecek. Lalumiere, TBMM
Başkanı Kaya Erdem,
Başbakan Yıldırım Akbulut,
Dışişleri Bakanı Kuncebe
Alptemoçin, Devlet Bakanı
Kâmran Inan ve Avrupa
Konseyi nezdindeki Türk
parlamenterler heyeti
başkanı Mükerrem
Taşçıoğlu ile görüşmelerde
bulunacak.
Brejnev'e
suikast girişimi
• MOSKOVA (AA) —
Sovyetler Birliği'nin eski
Devlet Başkanı Leonid
Brejnev'e 1969 yıhnda bir
suikast girişiminde
bulunulduğu açıklandı.
Sovyet Yazarlar Birliği'nin
yayın organı "Literaturnaya
Gazeta"nın dünkü sayısında
yer alan habere göre 22
Ocak 1969 günü Kremlin
yakınlarında, milis
ûniforması giymiş olan 20
yaşlanndaki Viktor llyin,
her iki elinde bulunan 8'lik
"Takarov" tipi
tabancalann tüm
mermilerini, Brejnev'in
otomobiline boşalttı.
Ancak, genellikle 'Çayka'
marka Limousine tipi
otomobillerden oluşan
kortejin ikinci otomobiline
binen Brejnev'in, o gün
"her nedense" başka bir
otomobiline bindiği için
suikast girişminin
başansızlıkla sonuçlandığı
belirtildi.
Fransa asi generali teslim etmiyor. Lübnan ise çıkış izni vermiyor
Beyrut'ta Aoun için iııatlaşmaFransa Dışişleri Bakanı Roland Dumas,
General Aoun'u Lübnanlı yetkililere teslim
etmeyeceklerini açıkladı. Lübnan yönetimi ise
Aoun'u mahkeme önüne çıkarmakta kararlı.
AOOH - Sornn oldu.
Dış Haberler Servisi — Gecen
cumartesi günü Beyrut'taki
Fransa Büyükelçiliği'ne sığınan
Hıristiyan lider General Aonn'-
un durumu ile ilgili anlaşmazlık
sürüyor. Fransa Dışişleri Bakanı
Roland Dnmas, Aoun'u Lüb-
nanlı yetkililere teslim etmeye-
ceklerini açıkladı. Aoun'u yar-
gılamaya kararh Lübnan hükü-
metinden yapılan bir açıklama-
da, Devlet Başkanı Hias Hra-
wi'nin önümüzdeki günlerde
Şam'a gideceği bildirildi.
Israil Savunma Bakanı Moşe
Arens'in, Suriye birlilderini Gü-
ney LUbnan'a girmeme konu-
sunda uyardığı haber verildi.
AA'nın haberine göre Fran-
sa Dışişleri Bakanı Roland Du-
mas, General Aoun'un kesinlik-
le Lübnanlı yetkililere teslim
edilmeyeceğini açıkladı. Dün
mecliste konuşan Dumas, gene-
ralin serbest bırakılması yolun-
daki Lübnan ve Fransa hükü-
metleri arasında başlatılan gö-
rüşmelerin sürdüğünü de söyle-
di. Dumas'nın, "Generai Aoun
Fransa Büyükelçiliği'nde, yani
Fransa topraklannda kalacak-
ür. Vakın bir gekcekte kendisi-
nin Fransa'ya gelmesini
umuyoruz" şeklinde konuştuğu
kaydedildi.
Lübnan yetkilileri ise genera-
lin serbest bırakılmayacağı, dev-
let hazinesinden 75 milyon do-
lan zimmetine geçiren Aoun'un
savaş suçlusu olarak yargılana-
cağı şeklindeki kararlannı sür-
dürüyorlar. Genaral Aoun'un
dün büyükelçilikteki altıncı gü-
nü dolarken, Hrawi hükümeti-
nin yabancı bankaJardan Ao-
un'un hesaplannı dondurmala-
rını istediği de kaydedildi.
Sol eğilimli gazete El Sefir,
Devlet Başkanı Hrawi'nin önü-
müzdeki günlerde Şam'a gide-
ceğini haber verdi. Hrawi'nin,
Suriye Devlet Başkaru Hafu
Essd ile birlikte Biiyük Beynıt
Planı'nı görüşeceği kaydedildi.
Arap Birliği'nin barış planı ile
paralellik gösteren bu plana gö-
re, tüm taraflara ait milisler ter-
his edilecek ve 150 bin kişinin
ölmesine neden olan iç savasa
son verilecek.
fsrail Savunma Bakanı Moşe
Arens dün yaptığı bir açıklama-
da, Suriye birliklerini Güney
Lübnan'a girmeye karşı uyardı.
Reuter'in haberine göre Arens,
"Israil, Suriye'nin Güney Löb-
nan'daki durumu etküemesine
izin vermeyecektir. Suriye'nin
Beyrut'taki başansından sonra
da bu politikasından vazgeçme-
yecegini umanm" şeklinde ko-
nuştu.
bu arada Suriye birliklerinin
dün Lübnan Başkanlık Sarayı-
nı terk ettikleri bildirildi. Baş-
kan Hrawi'nin Mahmut Os-
man'ı Başkanlık Sarayı Miidür-
lüğüne atadığı ve kendisini res-
Sert tartışmalardan sonra uzlaşma sağlandı
ArapBirliği'nden kınamaDoğu Kudiis olaylarını
görüşmek üzere yapılan
Arap Birliği oiağanüstü
toplantısında, ABD'nin
FKÖ'ye karşı tutumunun
kınanmasını öngören
madde karar tasarısından
çıkarılınca, hava
gerginleşti. FKÖ, Irak,
Yemen ve Sudan heyetleri
toplantıyı terk etti. Ancak
daha sonra uzlaşma
sağlandı ve kınama kararı
oybirliğiyle kabul edildi.
Dış Haberler Servisi —
FKÖ'nün çağnsıyla Doğu Ku-
düs olaylarını görüşmek üzere
Tunus'ta oiağanüstü toplanan
Arap Birliği Bakanlar Konseyi,
Israil'in Füistinlilere karşı bas-
kı ve terör yanlısı tutumuna kar-
şı çıkarak uluslararası yasalara
uygun hareket etmesi çağrısın-
da bulundu. Konsey, ABD'nin
İsrail yanlısı politikasını da kı-
nayarak VVashington'dan Filis-
tinlilerin ulusal haklanyla ilgili
politikasını değiştirmesini istedi.
Arap Birliği Bakanlar Konseyi'-
nin bu kararı şiddetli tartışma-
lardan sonra oy birliğiyle alın-
dı.
Arap Birliği'nin dün akşam
sona eren toplantısımn sabahki
oturumu sert tartışmalara sah-
ne oldu. Hazırlanan karar tasa-
rısından ABD'nin FKÖ'ye kar-
şı tavrını kınayan bölümün çı-
karüması üzerine, Irak, FKÖ,
Yemen ve Sudan heyetleri top-
lantıyı terk ettiler. Bunun üze-
rine ertelenen toplantıya heyet-
ler arasında uzlaşma sağlanması
üzerine devam edildi. Üzerinde
anlaşma sağlanan ve oy birliğiy-
tSRAtLLİ ASKER VE FtLİSTİNLİ ÇOCUK — İsrail, işgali altında tuttuğu topraklarda yükse-
len intifadayı nasıl kontrol altında tutacağını bilemiyor. Bir Filistinli çocuk, tsrailli askerin "olay-
lara kanşma" ögüdünü kayıtsız bir şekilde dinliyor.
le kabul edilen kararın Magrip
ülkeleri tarafından hazırlandığı
bildirildi.
Siyasi gözlemciler, FKÖ'nün
Arap Birliği'ni toplantıya cağı-
nrken iki hedefe ulaşmayı plan-
ladığını belirtivorlar. Bunlardan
ilki, Arap Birliği'nin Israil'e yap-
tınm uygulanması için BM'ye
baskı yapmasının sağlanması
iken ikinci hedefin de Irak'ın
Kuveyt'i işgali üzerine düşman
kamplara bölünen Arap dünya-
smı, "Filistin davası" çerçevesin-
de yeniden bir birliğe kavuştur-
mak olduğu belirtiliyordu.
Sert tartışmalar
İlk olarak Yemen ve Suudi
Arabistan delegeleri arasında
sert tartışmalar çıktı. Körfez kri-
zinde Irak yanlısı bir tavır ser-
gileyen Yemen üt Irak'a karşı
cephenin en kararlı ülkesi Suu-
di Arabistan, Yemenli işçilerin
Suudi Arabistan'dan sınır dışı
edilmeleri olayı üzerine tartıştı-
lar. Bunun üzerine Yemen Dışiş-
leri Bakanı Abdülkerim EJ-
tryani salonu terk etti. Irak Dı-
şişleri Bakanı Tank Aziz'in, EI-
Iryani'yi ikna etmek üzere peşin-
den çıktığı ve daha sonra salo-
na dönmediği kaydedildi.
Arap Birliği toplantısında asıl
kriz, karar tasansırun hazırlan-
ması sırasında çıktı. Irak, Ye-
men, FKÖ ve Sudan delegeleri,
hazırlanan karar tasarısından
ABD'nin FKÖ'ye karşı tutumu-
nun kınanmasını öngören bölü-
mün çıkarılması üzerine, toplan-
tıdan çekildiler.
AA'nın haberine göre, Irak
temsilcisi, birliğin 21 üyesinden
ll'inin Amerikan yönetimini kı-
nayan paragrafın tasandan çıka-
rıhnası yönünde oy kullandığı-
nı söyledi. AP'nin haberine gö-
re, Irak delegasyonunun bir üye-
si de 4 heyetin toplanüyı terk et-
tiğini çünkü, 'Amerikan politi-
kalanna bir Arap örtüsü' sağla-
mak istemediklerini belirtti.
Kara liste
Arap Birliği'ne bağlı Arap
Boykot Bürosu. Yahudi göç-
menleri İsrail ve işgal toprakla-
nna taşıyan seyahat şirketlerini
kara listeye aldı. Merkezi Şam-
da bulunan büro tarafından ya-
yunlanan bildiride, lsrail'de Sov-
yet Yahudilerinin yerleştirilme-
si için konut inşa eden Uç Yugos-
lav şirketinin de boykot edildi-
ği kaydedildi.
55 Filistinli yaralandı
İsrail işgali altmdaki Gazze
Şeridi'nde bulunan Refahiye
Mülteci Kampı'nda dün, İsrail
askerlerinin Filistinli göstericile-
rin üzerine ateş açması sonucu
55 Filistinlinin yaralandığı bil-
dirildi.
DOĞU-BATIİIİŞKİLERİIŞIĞENDA YENİ SAVUNMA ARAYIŞLARI
Türkiye'nin önceükleri görüşülüyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) —
Doğu-Batı ilişkilerinin içıne girdiği hızlı de-
ğişim süreci ile SSCB ve Doğu Avrupa'da-
ki gelişmeler ışığında, Türkiye'nin savunma
alanındaki yeni yönelişleri bugün Alanya-
da başlayacak ve 4 gün sürecek seminerde
tartışılacak. Seminere katılacak olan NATÖ
Genel Sekreteri ManfredWörner, dün An-
kara'da Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve
Başbakan Yıldınm Akbulut tarafından ayn
ayn kabul edildi. VVömer'a lstanbul Üniver-
sitesi tarafından fahri doktorluk unvanı ve-
rilmesi öğretim Üyeleri Derneği'nceprotes-
to edildi.
Gayri resmi bir ziyaret amaayla önceki
gün Türkiye'ye gelen NATO Genel Sekreteri
Manfred VVörner ile Baü Avrupa Birliği Ge-
nel Sekreteri Wühdm Van Eekelen, lstanbul
ve Ankara'daki temaslanndan sonra, bugün
Alanya'da gerçekleştirilecek olan "Degişen
Doğu-Batı ilişkilerinin NATO'ya ve Türki-
ye'nin ortak savunmasına etkileri" konulu
seminere katılacaklar.
NVörner dun Ankara'ya gelişinde Etimes-
gut Askeri Havaalanı'nda Dışişleri Bakan-
Eığa Müsteşan Büyükelçi Tugav Özceri tara-
fından karşılandı. Manfred Wörner Dışiş-
leri Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin'i
ziyaretininardından, saat 17J5'te Başbakan
Yıldırım Akbulut tarafından kabul edildi.
Görüşmeye ilişkin bir açıklama yapılmadı.
'Nezaket ziyareti'
Manfred VVörner, dün saat 18.15'te de
Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından ka-
bul edildi.
Gazetecilerin salondan çıkanldığı görüş-
me yaklaşık bir saat k;-dar sürdü. Görüşme-
ye, Dışişleri Bakanı Alptemoçin, Türkiye^
nin NATO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ünal
Ünsal, Dışişleri İkili Müşterek Güvenlik İş-
leri Dairesi Başkanı Ömür Orhan ve Wor-
ner'in iki yardımcısı katıldı.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi
Ka>a Toperi, daha sonra yaptığı açıklama-
da, görüşmeyi **bir nezaket riynreû" diye ni-
teledi. Toperi, genel olarakbir görüş akşve-
rişinde bulunulduğunu ve Türkiye ile NA-
TO'yu ilgilendiren konulann ele aündığını
kaydetti.
Van Eekelen
Alanya seminerine katılacak olan ve dün
Ankara'da çeşitli temaslarda bulunan Batı
Avrupa Birliği (BAB) Genel Sekreteri Wil-
lem Van Eekelen de Cumhurbaşkanı Özal
tarafından VVörner'in Koşk'ten aynlışından
hemen sonra kabul edildi. Görüşmeye iliş-
kin bir açıklama yapılmadı.
Fahri doktor
Manfred NVörner'e, "fanri btıkuk
doktoru" unvanı, dün lstanbul Üniversitesi
merkez bınasındaki doktora salonunda dü-
zenlenen törenle, üniversite rektörü Prof.
Dr. Cem'i Demiroğlu tarafından verildi.
Manfred VVörner, törende yaptığı konuş-
mada, "Irak'ın Kuveyt'i işgali, savunma ka-
pasitesinin azalması durumunda Avrupa
1
nin, silahlanan 3. Dunya Ülkeleri karşısın-
da zor durumda kalacağını göstermiştir.
Irak'ın saldınsı, demokrasüerimizin güven-
liğinin sağlanmasının ne kadar yaşamsal
öneme sahip otduğunu göstermiştir" dedi.
VVörner'e, lstanbul Universitesi'nce "fah-
ri doktora" unvanı verilmesine tepki göste-
ren Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği'nce
yapılan acıklamada, "Turgut Özal'dan son-
ra NATO Genel Sekreteri Manfred VVör-
ner'e lstanbul Universitesi'nce fahri doktora
verilmesi, bu unvanın kimlere, hangi gerek-
çelerle verildiği konusunda yeni sonılar
uyandırmıştır" denildi.
Ingiltere'nin Ankara Büyükelçisi Sir Timothy Daunt'tan terorizm değerlendirmesi
Demokrasilerde terörle mücadele zor
SEMtH tDtZ
ANKARA — Türkiye'nin
gündeminde tekrar ilk sıralara
çıkan terör konusu çeyrek asıra
yakın bir süredir Ingiltere'nin
başmı ağrıtıyor. lktidardaki mu-
hafazakâr partinin milletvekille-
rinden Ian Gow'un kısa bir sü-
re önce IRA (İrlanda Cumhuri-
yetçi Ordusu) tarafından öldü-
rülmesi ise bu terörün süreceği-
ni gösteriyor. Kuzey İrlanda'nın
kendisinde gerçekleşen terör sal-
dırılarının ise artık çetelesi biie
tutulmuyor. Hemen her hafta
bir saidırı olduğu söylenebilir.
Bu nedenle, Türkiye'de terörün
tartışıldığı bir sırada Ingiltere-
nin Ankara Büyükelçisi Sır Ti-
mothy Daunt ile söyleşmek iste-
dik. Kendisi ancak Türkiye'de-
ki durum konusunda fikir yü-
rütmeye "mezun olmadığını"
bildirdi. Yine de Ingiltere'deki
durumdan yola çıkarak Türki-
ye'ye yönelik bazı mesajlar ice-
ren açıklamalarda bulundu.
Sır Timothy'e sorduğumuz
sorular ve verdiği yanıtlar şöyle:
'— Ingiltere neredeyse 20 yılı
aşkın bir süredir terorizmi can-
lı bir sekilde >aşayan bir ülke.
Sizce cağımızda terorizmle mü-
cadele ne ölçiide başarılı?
DAUNT — Demokrasilerin
terorizm ile mücadele etmesi
çok zor. Normal anayasal çerçe-
ve bazı hallerde terorizm ile mü-
cadelede yetersiz kalıyor. Bizde
bu bakımdan baa yasal düzen-
lemeler iptal edildi. Kuzey İrlan-
da konusunda bazı kişisel hak-
ların askıya alınması gerekti.
Örneğin Terorizmin Önlenmesi
Yasası ile sanıklann 24 saatten
fazla gözaltında tutulması sağ-
landı. Kuzey Irlanda'da yargıla-
mada jüri sistemi geçici olarak
askıya alındı. Yani bizim duru-
mumuzda kişisel haklan koru-
yan düzenlemelerin bir ölçüde
giltere'de de gereğinde benzeri
karariarın alındığını söylediniz.
Oysa İngiltere aynı şekilde eleş-
tirilmiyor. Bunun nedeni nedir?
DAL'NT — Bu eleştirilerin
sadece Türkiye'ye yönelik oldu-
ğunu sanmıyorum. Kaldı ki ül-
kenizde alınan bazı tedbirler bi-
zim tarafımızdan anlayışla kar-
şılanıyor. Ama tarihi nedenler-
den dolayı Türkiye'nin önyargı-
lar ile karşı karşıya olduğu da
açık. îngiltere'deki duruma ba-
karsanız, 20 yılı aşkın bir sure-
dir yürürlükte olan Terorizmin
Kaldı ki İngiltere'de Türkiye'yi
elestiren kesimler aynı zamanda
İngiliz hükümetini de benzeri
bir şekilde eleştiriyorlar. Söyle-
diğim gibi, bazı uygulamaları-
mız nedeniyle kendimizi Avru-
pa İnsan Haklan Divanı'nda
bulduk. Fakat, yine dediğim gi-
bi, Divan'm kararları doğrultu-
sunda gerekli değişiklikleri de
yaptık. "
— Terörle etkin mücadelede-
ki başannın, demokratik düze-
nin olgunlugu ile bağlantılı ol-
duğunu söyleyebiiir miyiz?
Büyükelçi Sir Timothy, İngiltere iie Türkiye arasında suçlularm iadesı
sözleşmesinin mevcut olmadığını söylerken, bunu "ölüm cezasının
mevcut olmasımn getirdiği çekingenliğe " bağlıyor. Bü>1ikelçiye göre
normal anayasal çerçeveler de terorizmle mücadelede yetersiz kalıyor.
değıştınlmesı gerekti. Bu duzen-
lemeler nedeniyle de sık sık Av-
rupa İnsan Haklan Divanfna
götürülüyoruz. Ama Divan'ın
verdiği karara da her zaman uy-
muşuzdur. Hakkımızda dava
açılmasına neden olan uygula-
malarda gerekh değişiklikleri de
vapmışızdır.
— Gerçi ne denli demokratik
olduğu ülke içinde de canlı bir
tarüşma konusu, ama Türkiye
1
de alınan bazı tedbirler Avnıpa-
da eleştiri konusu yapılıyor. In-
Onlenmesı "iasası bızde de bu-
yük tartışmalara neden oldu.
Her altı ayda bir yenilenen bir
yasa olduğu için bu tartışmalar
sürekli canlanıyor. Ancak 'tat-
sız fakat gerekli' bir düzenleme
olarak her zaman geniş destek
buluyor. Dış eleştirilere gelince,
İngiltere de en azından Türkiye
kadar eleştiriliyor. Bu kaderi
paylaşmamızda herhalde kolon-
yal geçmişimizin bir etkisi var.
Ama Türkiye'nin haklı olarak
eleştirildiğine inanmıyorum
DAUNT — Boyle kesın bir
kural olduğunu sanmıyorum.
Bizim durumumuzu alırsanız,
İngiltere'de terörle mücadelenin
anahtarı; ister askeri ister baş-
ka olsun elde edilen istihbaratın
da değerlendirildiği etkin poli-
siye tedbirlerin alınması ve aynı
zamanda teröre yol açan neden-
lere siyasi çözümlerin aranması-
dır. Ancak her zaman başarılı
olduğumuz söylenemez. Öyle
zamanlar vardır ki siyasi çözüm
arayışlarına hız' verilmesi gere-
kir. Ama bazı haller vardır ki si-
yasi çözüm arayışları etkin mü-
cadelede engel oluşturmaktadır.
Bunun Türkiye gibi bir ülkede
uygulamasının nasıl olabileceği-
ni söylemek ise bana düşmez.
Kaldı ki bizde tek bir terör kay-
nağı var, yani IRA. Oysa Türki-
ye'de durum farkh. PKK var,
TIKKO var, vs.
— lerör konusunda uluslara-
rası diizeyde yeterince işbirliği
yapılıyor mu sizce? IRA'dan bi-
liyoruz ki bir ülke için 'terörist'
sayılan bir örgüt. başka bir ül-
ke tarafından bağımsızlık nıiica-
delesi veren bir örgüt olarak gö-
rıilebiliyor.
DAUNT — IRA ile ilgili ola-
rak, ABD ile aramızda suçlula-
rm iadesi konusunda sorunlan-
mız var. Hükümetler zaman za-
man terorizmle mücadelede iş-
birliği çağrısında bulunuyorlar.
Ama fiiliyata gelince sözünü et-
tiğiniz siyasi sorunlarla karşıla-
şılıyor. Örneğin bugün İngilte-
re ile Türkiye arasında bir suç-
luların iadesi sözleşmesi mevcut
değildir.
— Ülkenizle Türkiye arasın-
da suçlularm iadesi sözleşmesi
niçin yok?
DAUNT — Bazı ülkelerde,
öliim cezasının haJen mevcut ol-
masımn getirdiği çekingenlik
ANKARA
torasyon planlannı uygulamakla
görevlendirdiği kaydedildi.
Lübnan Başbakanı Selim
Has'ın "uzlaşma" hükümeti ku-
rulması çağrısında bulunduğu
haber verildi. Suriye gazetesi
Teşrin'de çıkan haberde, Has'ın,
"milislerin tahliyesine
başiandığım" ve bu işlemin
"dört ay içinde" tamamlanaca-
ğını belirttiği kaydediliyor.
Öte yandan Reuter'in Suriye
yanlısı kaynaklardan edindiği
bilgiye göre, Hizbullah örgütü-
nün elinde bulunan 12 Batılı re-
hine Beyrut'un güney bölgele-
rinden alınarak Bekaa vadisine
götürüldü.
Samaras'a
temkinli tepki
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Yunanistan Dışişleri
Bakanı Andonis Samaras'ın
önceki gün düzenlediği bir ba-
sın toplantısında Türkiye'ye iliş-
kin sözleri Dışişleri Bakanlığı
tarafından dün "temkinle" kar-
şılanırken Bakanlık yetkilileri
bir değerlendirme yapmadan
önce söz konusu basın toplan-
tısına ilişkin resmi bilgileri de-
ğerlendirmeyi yeğlediklerini be-
lirttiler. Ancak başkentteki Ba-
tılı diplomatik çevreler, Yuna-
nistan Dışişleri Bakanı'nın söz-
Ierini, "Körfez Krizi nedeniyle
Türkiye'nin artan önemi karşı-
sında Atina'da esen panik ha-
vasının bir ifadesi" olarak yo-
rumladılar.
Söz konusu diplomatlar Yu-
nanistan'ın, Türkiye'nin, Körfez
krizindeki tutumunu sadece
"Batıdan maddi ve manevi
kazanımlar" için takındığı yo-
lunda bir izlenim vermek için
çaba sarfettiğine işaret ettiler.
Bunun özellikle Yunan diplo-
matları ile yapılan özel sohbet-
lerde ortaya çıktığını belirterek
şu görüşlere yer verdiler:
"Körfez krizi nedeniyle
Türkiye'nin birden artan itiba-
n, Yunanistan Başbakanı Kons-
tantin Mitsotakis'in seçilmesin-
den kısa sure sonra Batı Avru-
pa ve ABD nezdinde girdigi
diplomatik atağın getirdiği
avantajlan adeta birden silip
süpürdü. Bunun >anı sıra ABD
askeri yardımında uvgulanan
7/10 oranı tehlikcye düştügii gi-
bi Atina'nın Kıbrıs ile Kuveyt
arasında kurmav'a çalıştığı bağ-
lantı hiç itibar görmedi. Bu ne-
denle Yunanistan diplomasisi
şimdi ortaya Türkiye'ye gölge
düşürecek konulan atmakla
ıneşgul."
Turk - Yunan Uişkileri konu-
sunda genelde "dengeli" ve
"ihtiyatlı" olmaya çalışan Ba-
tılı diplomatlardan gelen bu
yoldaki çıkışlar Atina'ya karşı
duyulan bir hoşnutsuziuğun
kanıtı olarak görülüyor. Göz-
lemciler Körfez krizinde zor bir
şekilde sağlanan birliğin korun-
masına li'yük önem veren ül-
kelerin Atina'nın sergilemeye
çalıştığı yaklaşıma sabırsızlıkla
baktıklarını kaydediyorlar.
ArtNA
Yıuıaniştaıı'uı
Türkiye korkusu
STELYO BERBERAKİS
ATİNA — Yunanistan Dı-
şişleri Bakanı Andonis Sama-
ras, önceki gün yalnız Yunan
basın mensuplan için düzenle-
nen brifingde Yunan dış siya-
seti hakkında ayrıntılı bilgiler
verdi. Yabancı basın mensup-
larının almmadığj bu "milli"
brifingde, Yunanistan'ın ulus-
lararası Uişkileri gözden geçiril-
di ve bu alandaki sorular yanıt-
landı. Körfez krizinin doğurdu-
ğu yeni ortam, İslami akımlar,
NATO, AT ve ABD'nin rolü,
AGİK ve AKKUM toplantıla-
nnın getirdikleri, Türk-Yunan
Uişkileri, 7/10 güç dengesi,
Kıbns sorunu ve kıta sahanlığı
gibi konulara ağırlık verildi.
Tum bu konulann ortak bir ya-
ni vardı. O da "Türkiye
Boyutu" idi. Yunanistan'ın,
uluslararası ilişkilerinde Türk-
iye'nin konumundan hareket
ederek dış siyasetini belirlediği
bir kez daha anlaşıldı.
"Bu konulardan biri NA-
TO'nun siyasi güce dönüşme-
siyleilgiliydi. Yunanistan NA-
TO'nun siyasi güce dönüşme-
KlBRIS
sine taraftar değil... Çünkü
Türkiye'nin de üyesi olduğu
NATO eğer siyasi güce dönü-
şürse, Türkiye'nin siyasi önemi
artacak. Oysa Yunanistan'ın
üyesi olduğu Avrupa Toplulu-
ğu'nun (AT) siyasi açıdan
önem kazanmasını, Atina da-
ha 'avantajlı' görüyor. Bu ko-
nuda birleşik AT sınırlannın
Yunanistan'da 'noktalanması',
Türkiye'nin siyasi önemini
azaltmasıyla eşanlamlı görülü-
yor. Ancak askeri önemini yi-
tirmeye yüz tutan NATO'nun
siyasi güce dönüşmesi duru-
munda, rotasını 'Avrupa Bir-
leşik Devletleri' yonune çeviren
AT'ye bazı 'sorunlar' yarataca-
ğından söz ediliyor: Bu neden-
le AT, bir bütün olarak savun-
ma siyasetini yeniden belirle-
mek zorunda kalacak. Yuna-
nistan'dan başka, ttalya, Fran-
sa ve Belçika'nın da aynı para-
lelde hareket ettikleri belirtili-
yor."
Yukandaki görüşler, Sama-
ras'ın brifinginden sonra ya-
yımlanan basın bildirisinde ve
"Gazetecilerin Görüşleri" baş-
lığı altında yer aldı.
Cuellar, kolları
yeniden sıvadı
İZZET RIZA YALIN
LEFKOŞA
— Birleşmiş
Milletler Ge-
nel Sekreterli-
ği, Kıbrıs'ta
çözüm arayış-
larını "araştı-
rıcı ve son-
daj" niteliğin-
de yeniden başlattı. BM Genel
Sekreteri Perez de Cuellar, bu
yöndeki girişiminin ilk aşama-
sını Kuzey ve Güney Kıbrıs'ta.
BM Genel Sekreter Özel Tem-
silcisi Oscar Camillion ve Genel
Sekreterlik Daire Müdürlerin-
den Gustave Feisell ile gerçek-
leştirdi.
"Çözüm arayışı temaslan"
olarak nitelendirilen bu yeni gi-
rişimin ikinci safhası yine aynı
kişilerce Türkiye ve Yunanis-
tan'da gerçekleştirilecek.
Camillion ile Feisell, temasla-
rımn ilk aşamasında Rum yöne-
timi başkanı Yorgo Vasiliu ve
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş ile ayn ayrı görüştu.
Vasiliu Ue görüşme, önceki
gün Lefkoşa'mn Rum, Denktaş
ile görüşme, dün Lefkoşa'mn
Türk kesiminde gerçekleşti.
Camillion, her iki görüşme-
den önce ve sonra, "BM Genel
Sekreteri'nin verdiği talimatla
Kıbns, Türkiye ve Yunanistan'-
da araştıncı nitelikteki temaslsı-
rını başlattığuıı" açıklarken,
"Rum tarafının BM ile işbirli-
ğinde bulunması" isteğinde bu-
lundu.
Camillion, "Temaslarının
gerçek durumu araştırmayı
amaçladığını" söylerken, "he-
deflerinin Kıbns sorununa çö-
züm bulmak olduğunu" ifade
ederek, "BM Güvenlik Konse-
yi'nin 649 nolu kararı ve Tiirk-
Rum taraflannın Cenevre'de
vardıkları uzlaşma temelinde
soruna çözüm getirecek bir an-
laşma çerçevesini hazırlamaya
çalıştıklarım" belirtti. Vasi-
liu da, BM'in başlattığı yeni gi-
rişimle ilgili olarak, "Kıbrıs'ta
özlü bir diyaloğun başlatılması
için gerekli koşulların var olup
olmadıgı sorusunun yanıtının
Ankara'da bulunduğunu" ileri
sürdü. Vasiliu, "Adada güven
ortamı yaralacak girişimlerden
en iyisinin Maraş'ın yasal sakin-
lerine açılması olacagım" kay-
detti.