Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 EKİM 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13
Tekstil kotalan
• ANKARA (AA) —
Türkiye ile Avrupa
Toplulugu (AT) arasında
tekstil kotalan ile ilgili
resmi görüşmeler 7-9 Kasım
1990 tarihleri arasında
yapılacak. Daha önce 19-25
Ekim 1990 tarihleri
arasında yapılması
kararlaştırüan görüşmeler,
AT'nin isteği ile kasun
ayına ertelendi. Ertelemeye
gerekçe olarak Uruguay
müzakereleri ile Tttrkiye-AT
arasındaki işbirliği
programının sünnesi
gösterildi. Hazine ve Dış
Ticaret Müsteşarlığı ile
tstanbul Tekstil
Konfeksiyon Ihracatçı
Birliği yetkililerinden alınan
bilgiye göre Türkiye,
görüşmelerde özellikle
"hassas ürünlerde"
kotalann artürılmasını
isteyecek.
Türkiye-Belçika
IşKonseyi
• ANKARA (ANKA) —
Türkiye-Belçika Iş Konseyi
ikinci toplantısı pazartesi
günü tstanbul'da yapılacak.
Toplantıya katılmak üzere
Belçika Başbakan
Yardımcısı ve Ekonomi
Bakanı Willy Claes'ın
başkanlığındaki 45 kişilik
heyet, cumartesi günü
Türkiye'ye gelecek. Türkiye-
Belçika ış Konseyi
toplantısı için Türkiye'ye
gelecek çok sayıda Belçikalı
işadamı, daha çok
Türkiye'de pazar
olanaklannı araştıracak. 25
üyeli Türk kanadına Alarko
Holding Başkanı Üzeyir
Garih'in başkanlık edeceği
iş konseyi toplantısında,
Belçikalı işadamlanna
Türkiye'deki yabancı
sermaye, özelleştirme ve
borsa işlemleri konusunda
bilgi verilecek.
Ucuz piriııce
alıcı yok
• SAMSUN (AA) —
Toprak Mahsulleri Ofisi
(TMO), ünlü Terme
pirincinin kilosunu bin 435
İiradan satmasına rağmen
alıcı bulamıyor. TMO
yetkilileri, bir zamanlar bir
kilo Terrae pirinci almak
için âdeta birbirleri ile
yarışan vatandaşların, şimdi
piyasada oldukca ucuz
satılan aynı kalitedeki
pirinci almadıklannı
belirterek AA muhabirine
şunları söylediler: Geçen
yıl yaklaşık 30 bin ton
çeltik alımı yaptık.
Depolarımız ağzına kadar
dolu. Pazardan kilosunu 2
bin, marketlerden 2 bin 500
liraya aldıkları Terme
pirincini biz 1435 İiradan
satıyoruz. Vatandaşlanmızın
pirinç ihtiyaçlarım
TMO'dan karşılamaları
halinde depolanmız
boşalacak. Kendileri de
ucuz ve kaliteli pirinç yeme
imkânına kavuşacaklardır.
Samsıırîda
tüttin rekoltesi
• SAMSUN (AA) —
Samsun ve yöresinde geçen
yıl 23 milyon kilo olarak
gerçekleşen tütün
rekoltesinin bu yıl 27
milyon kiloya ulaşması
bekleniyor. 80 bin ailenin
30 bin hektar alanda tütün
tanmı yaptığı Samsun ve
yöresinde, ürtin kalitesinde
"altın yıl" yaşanıyor.
Uslerde
grev
• ANKARA (Comhuriyet
Bürosu) — Türk Harb-îş
Sendikası, baa Amerikan
askeri işyerlerinde 31
ekimde greve başlayacak.
Türk Harb-lş
Sendikası'ndan yapılan
açıklamaya göre ABD
kuvvetlerinin Kürecik,
Erhaç, Pirinçlik, Şahintepe,
Yamanlar, Eskişehir,
Mürted, Mahmurdağ
haberleşme ünitelerinde
faaliyet gösteren ITT-
Federal Electric işyerleri ile
Incirlik ve Balgat Amerikan
tesislerindeki Contact
işyerlerindeki işçiler greve
gidecekler.
Şişe CamVla
protesto
• İş-Sendika Senisi —
Şişe Cam Holding'e bağh
îuzla'da kurulu Camiş
Ambalaj Sanayi
Fabrikası'nda çalışan 300
dolayında işçi, hafta
başında 22 işçinin işten
•cıkartılmasını protesto
ederek dün sabah toplu
viziteye çıktılar. Sabah
saatlerinde viziteye çıkan
işçiler öğieden sonra işbaşı
yaptılar. İşçiler
arkadaşlanmn geri işe
alınmasını istediler. Öte
yandan Şişe Cam Holding
işyerlerinden yoğun olarak
işçi çıkartmalannın
gündeme geldiği bildirildi.
İşten çıkartmaların Holding
düzeyinde ele alındığı ve bu
konuda görüşmelerin
sürdüruldüğü oğrenildi.
SHPGenelBaşkanı ErdalInönü 'Denizcilik Bakanlığı' sözü verdi
Kongre değişti, sorunlar aynıGeçen yıl ulusal çapta
yapılan kongre bu yıl
uluslararası hale
getirildi. Amatörlerin
dile getirdiği sorunlar
bir yılda değişiklik
göstermedi. Geçen yıl
ortasında alınan
kararlar sorunların
çözümünde yetersiz
kaldı.
Ekonomi Servia — Armatör-
lerin dertlerine deva bulunmu-
yor. Dün tstanbul'da başlayan
Birinci Uluslararası ve Ikinci
Ulusal Denizcilik Kongresi'ne
sunulan raporda armatörlerin
yıllardır yakmdıklan sorunlar
bir kez daha dile getirilirken, ge-
çen yıl ortasında alınan karar-
lann sorunlann çözümünde ye-
tersiz kaldığı vurgulandı.
Kongreye sunulan "Deniz
Sektörü Raponı-1989"da sektö-
rün sorunlan 9 ana başlık altın-
da toplandı. Deniz Ticaret Oda-
sı'nm çözüm önerilerinin de be-
linildiği raporda 1989 yıhrun
dünya denizciliği için iyi bir yıl
olduğu, 1990 yılı için daha
olumlu bir gelişme beklendiği
vurgulandı. Dünya deniz ticare-
tinin 3 milyar 877 milyon tona
ulaştığı geçen yıl, Türk filosu-
nun, çeşitli ülkeler arasında yap-
tığı taşıma dahil toplam iş hac-
müıin 29 milyon tonda kaldığı
hatırlatılan raporda, Türkiye'-
nin dış ticaretinde yerli bandıra
Türk filosunun ticaret hacmi (milyon ton)
Tirktye'nin dış
Mcaret hacnl
1982 35.7
1,983 38.2
1984 45.7
1985 47.1
1986 48.9
1987 59.8
1988 69.1
1989
1990 6 aylık—
Deniz yolu
ile yapılan
taşıma
29.9
33.3
39.7
41.2
42.4
48.5
52.5
55.2
27.0
Türk baynklı
jemilerln
yaptığı ta$ıma
10.5
16.6
18.3
18.3
17.7
21.0
19.7
20.6
10.5
Tûftbay.
genUeria
payı(%)
25.1
49.8
46.0
44.4
41.6
43.3
37.5
37.3
38.7
TiıkMasn.
dijerûlkrief
araanlaki
taşMnpayı
—
—
—
—
1.0
4.5
5.2
8.4
—
Tirtr filostı
tsfNnm
10.5
16.6
18.3
18.3
18.7
25.5
24.9
29.0
10.5
Dûnya deniz
taşımacıl>#ı
haoad
3199.0
3090.0
3292.0
3293.0
3385.0
3461.0
3675.0
3877.0
—
Tirk fUoMin
riûnya UŞHMS
tçiodepayı
m
0.3
0.5
0.6
0.6
0.6
0.7
0.7
0.8
—
Kaynak: Deniz Ticaret Odası
gemilere destek olması gerekti-
ği savunuldu. Raporda yer alan
verilere göre 1982-1989 döne-
minde Türkiye, denizyolu taşı-
macılıgı için 9.5 milyar dolarlık
navlun ödemesi yaptı. Bu öde-
melerin yaklaşık 4 milyar dola-
nnı Türk bayraklı gemiler ahr-
ken, 5.5 milyar dolan yabancı
bandıralı gemilere ödendi. Ya-
bancı gemilere yapılan navlun
ödemelerinin milli ekonomi için
döviz kaybı olduğu savunulan
raporda, bu miktann gemi alım
ve yapımı için aynlması halin-
de Türk filosunun 1994 yılına
kadar olan ihtiyaçlarının karşı-
lanabileceği vurgulandı.
Raporda sektörün diğer so-
runlan şöyle sıralandı:
—Deniz ticaret firosunun ge-
lişmesi durdn: Filonun 1994 yı-
lına kadar 766 bin DWT'si acil
olmak üzere 2.9 milyon
TWT'lik açığını kapatmak zo-
runda olduğu beUrtilen raporda,
bu açığın ithalat ve yerli yapım
yoluyla kapaülabihnesi için 2.5
milyar dolarlık finansman ge-
rektiği hesaplandı. Bu fınans-
marun bir kısmının; halen yüz-
de 25 olarak uygulanan özkay-
nak oranırun, inşada yüzde
15'e, ithalatta ise yüzde 2O'ye
düşürülmesi şartıyla özel sektör-
ce, kalan kısmının da kamu
bankalarımn yüzde 20-25 faiz-
le vereceği kredilerle karşılan-
ması önerildi.
—Filomuz yaşlı ve bazı gemi
tipleri bakımından yetersiz:
Türk filosunun 19.8 yü olan yaş
ortalaması ile dünya ülkeleri
içinde en yaşlı fılolardan biri ol-
duğu hatırlatılan raporda, gemi
yapımının teşvik edilmesi gerek-
tiği vurgulandı. Gemi yapımının
teşviki için de yatırım indirimi-
nin ithal gemilerde yüzde 30'a
düşürülmesi, 1990programmda
vazgeçilen gemi yapırruna teşvik
primi ödenmesi uygulamasına
yüzde 25 oranıyla devam edil-
mesi, gemi inşaatında teminat-
sız ithal izni verilmesi ve 2581
sayılı yasa kapsamında ithal edi-
len gemilerden KDV alınmama-
sı istendi.
—Limanlar altyapı ve işletme
açtsından yetersiz: Bunun için li-
manların özerk yapıya kavuştu-
rulması gerekiyor.
—Denizcilik Bakanlığı'na ih-
tiyaç var: Sektörün eğitim ihti-
yacuıın karşılanması ve genel bir
denizcilik politikasının oiuştu-
rulması için Ust düzeyde koor-
dinasyon sağlayacak bir bakan-
lık kurulması gerekiyor.
SHP'den bakanlık
sözü
Kongrenin acış konuşmasım
yapan SHP Genel Başkanı Er-
dal Inönü, iktidara geldiklerin-
de bir denizcilik bakanlığı kura-
caklanna söz verdi. tnönü, önü-
müzdeki günlerde çalışmaya
başlayacak olan gölge kabinede
de bir denizcilik bakanmın bu-
lunacağını bildirerek sektörün
yeni bir aniayışla yönetilmeye
ihtiyacı olduğunu söyledi.
Kongrede konuşan Ulaştırma
Bakanı Cengiz Tuncer ise Kör-
fez krizinin deniz taşımacılığım
etkilediğini belirterek hüküme-
tin, sorunların çözümü için ted-
bir alacağını bildirdi. Tuncer,
tstanbul ve Çanakkale boğazla-
nnın emniyetini sağlamak için
radar kontrollü gemi trafik dü-
zeni kuracaklannı, bu konuda-
ki proje çalışmalanrun sürdüğu-
nü sözlerine ekledi.
Deniz Ticaret Odası Başkanı
Cengiz Kaptanoğlu konuşma-
sında, deniz kirliliğine karşı mü-
cadele edilmesi gerektiğini vur-
gularken, odanın Meclis Başka-
nı Ziya Kalkavan sektörün so-
runlanmn çözülmesi için deniz
bakanlığımn kurulması gerekti-
ğini söyledi.
NakliyecilerIran gezisinden umduklarını bulamadı; gözleri hükümette Özelleştirme,
'Bize de destek gerekli'tZMİR (Cumhuriyet Ege Bö-
rosu) — Iran gezisinden umduk-
lan sonucu alamayan nakliyeci-
ler hükümetten destek istiyor.
Körfez krizinin taşımacılığa ağır
bir darbe vurduğunu beürten
Uluslararası Nakliyeciler Derne-
ği (UND) Başkanı Saffet Ulu-
soy, hükümetten yüzde 6 ora-
nında kaynak destekleme primi
istediklerini açıkladı. Ulusoy,
"Bu prim verilmezse nakliye
sektörü ayakta kaiamaz" dedi.
Körfez kriziyle birlikte Irak'a
çalışan TIR'lann önemli bölü-
münün Avnıpa'ya yöneldikleri-
ni belirten Uluslararası Nakliye-
ciler Dernegi Başkanı Saffet
Ulusoy, Avrupa'ya çalışan araç
sayısmın yüzde 25 oranında art-
tığını açıkladı. Akaryakıttaki
zamlann, taşımacılık maliyetle-
rini arttırdığını, ancak tüm ma-
liyet artışımn taşımacılık fiyat-
larına yansıtılamadığını dile ge-
tiren Ulusoy şunları söyledi:
"Akaryakıt fiyatlan daha ön-
ce navlun fiyatında yüzde 20
oranında bir paya sahipti. An-
cak son fiyat artışlanyla birlik-
te bu pay şimdi yüzde 38-40 ora-
nına ulaştı. Üstelik malivet ar-
tısı Avrupa'ya çalışan TIR sayı-
UND Başkanı Saffet
Ulusoy "Nakliye
sektörünün içinde
bulunduğu sıkıntıdan
kurtarılmasmın tek
yolu, kesilen fatura
üzerinden hükümetin
yüzde 6 oranında
kaynak destekleme
primi vermesidir"
dedi.
sındaki artıştan doğan rekabet
nedeniyle taşımacılık fiyatlanna
da tam olarak >-ansıtılamamak-
tadır. Nakliye sektörünün için-
de bulunduğu sıkıntıdan kurtul-
masının tek yolu, kesilen fatura
üzerinden hükümetin yüzde 6
oranında kaynak destekleme
primi vermesidir Bu konuda hü-
kütnet yetkilileriyle görüştük.
Sonuç bekliyoruz."
Türk limanlanndan Iran'a
transit taşımacıhğın arttırılma-
sı konusunun görüşülduğü Tür-
kiye-lran Karma Ekonomik Ko-
misyonu toplantısında da um-
duklan gelişmenin sağlanama-
dığım belirten UND Başkanı
Ulusoy, lran'daki görüşmelerle
ilgili olarak şu bilgiyi verdi:
"lran kendi ülkesinde akarya-
kıtın Caşınması için Türkiye'den
tanker istedi. Bu konuda 30 mil-
yon dolarlık bir anlasma vapıl-
dı. Bu ayın 25'ine kadar Iran'a
3500 tanker gidecek. Aynca yi-
ne lran içerisinde 800 bin ton
kuru yük tasınması için araç is-
tediler. Ancak bu konndaki ko-
şulları biraz agır. Koşullan gö-
rüşüyonız. Türkiye'nin güney li-
manlanna ayda 150 bin ton yük
getirilecekti, bu gerçekleşmedi.
Yani tran, taşımacılıkta umdu-
ğnmnz canlanmayı getirmedi."
Yaka Uluslararası Nakliyat
Genel Müdürü Mehmet M Ka-
salı, Iran'ın ithal edeceği yükle-
rin transit olarak Türkiye üze-
rinden alınması konıısuna sıcak
bakmadığını vurguladı. Nakli-
yecilikte Irak pazarının kapan-
masıyla birlikte başlayan krizin
etkisini giderek daha ağır hisset-
tirmeye başladığıru vurgulayan
Mehmet Ali Kasalı, "NaUiyeci
üçlü bir kıskaç altında" dedi.
Kasalı, nakliyecilikte yaşanan
sorunlan şöyle özetledi:
"Irak, Türkiye'nin Ortadogu-
ya nakliyesinde yüzde 70'lik bir
paya sahipti. Körfez kriziyle bir-
likte buraya çalışan TIR'lar boş
kaldı. Önemli bölümü Avrupa
1
ya yöneldi. Bu kez Avrupa'ya
yük tasınmasında yoğunlasan
rekabet, ithal navlunlarında
yüzde 20'lik fiyat düşüşüne yol
açtı. thraç navlunlarında ise fi-
>atlann sabit kalmasına neden
oldu. Akaryakıtta gerçekleşen
fiyat artışlanyla taşımacılık za-
rar etmeye başladL Bu koşullar-
da nakiiyecinin mutlaka destek-
lenmesi gerekir. Yoksa Avrupa
1
nın en büyük nakliye filosu hur-
da yıgınına dönüşebilir."
devam
ediyor
Barbie, Benetton'la nişanlandıBundan böyle Barbie
bebekleri Benetton
firması tarafından,
kendi tarzında
giydirilecek. Geçen yıl
63 milyon giyim
parçası satan
Benetton'un, bugüne
kadar 600 milyon
bebek üreten Barbie
ile "nişanlanması",
firmaya 6000
mağazasında satılan
giysileri için muazzam
bir reklam sağlayacak.
NtLGÜN CERRAHOĞLÜ
ROMA — "United Colors of
80x000" sözleriyle birleşen Be-
netton'un ırk ve sınır tanımayan
renklerini bundan böyle Barbie
bebeklerinin üzerinde de göre-
ceğiz. Artık 30 yaşında olması-
na rağmen ufak bir gençlik kü-
ründen geçen ve göğüsleri, kal-
çaları hafif küçülen Barbie yal-
nız "BeneUon"dan giyinecek.
Birbirinden şık giysileri ile
60'lardan bu yana tüm küçük
kızların aklını çelen ilk
"yetişkin" bebek Barbie, görü-
nümünü tamamen değiştirmeye
karar verdi. "Amerikan riiyası"
diye anılan tüketimci yaşam bi-
çiminin tüm özlemlerini özetle-
yen ve bir zamanlann Grace
Kell, Marlyn Monroe ve Kim
Novak gibi Hollyvvood starları-
nın küçük bir kopyası olan Bar-
bie bambaska bir stil benimse-
yecek. "Her devrin kadını" olan
Barbie, 60'ların mini-maksileri,
70'li yıllann kariyer kadını,
80'lerin Jane Fondavari süper
kadını ile özdeşleştikten sonra
son yıllann straslı. dantelli, pa-
yetli "Dynasry", "Dallas" tipi
kılıklarmı da bir kenara bıraka-
cak. Ve modern Barbie, 90"b yü-
lara ebedi gençliğin, renklerin,
sempatinin simgesi bir Benetton
tarzıyla girecek. Amerikan ba-
şan simgesini kıstas alan, sap-
sarı saçlı, üstün be>az ırkın tem-
silcisi olan bir Barbie yerine Be-
netton'un tüm renkleri kucakla-
yan felsefesini hedef alan bir
HER DEVRİN KADINI — Barbie ile bundan böyle Luciano Benetton (solda) ılgılenecek
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Kamu Ortaklığı îdare-
si, Konya, Ünye ve Mardin Çi-
mento fabrikalanndaki kamu
hisselerinin 24 ekim gününden
itibaren tümüyle halka açılma-
sını kararlaştırdı. Söz konusu uç
fabrikanın satışından 150-180
milyar lira civannda gelir bek-
leniyor. Türk Hava Yolları
(THY) ve Tüpraş'ın da yıl sonu-
na doğru satışa çıkarılacağı bil-
dirildi. Edinilen bilgiye göre çi-
mento fabrikalanndaki kamu
hisselerinin satışına 24 ekim gü-
nü Konya Çimento Fabrikası'yla
başlanacak. Konya Çimento
Fabrikası'nın hisse senetlerinin
halka satışının İş Bankası ve Va-
kıflar Bankası şubelermpe yiirü-
tüleceği belirtildi.
Konya fabrikasımn ardından,
1 kasımda Ünye, 8 kasımda da
Mardin çimento fabrikalarının
satışına başlanacak. Bu fabrika-
ların ardından da Adana ve Af-
yon çimento fabrikalanndaki
kamu hisselerinin halka açılma-
sının gündeme geleceği öğrenil-
di. Yetkililer, Konya, Ünye ve
Mardin çimento fabrikalarının
yeniden değerleme fonlarının
yüksek olduğunu belirterek bu
şirketlerin 1991 yılı içinde ser-
maye arttınmına gideceğini kay-
dettiler.
KOt, 9 milyar lira nominal
sermayeli Ünye Çimento Fabri-
kası hisselerinin yüzde 49.2, 2
milyar lira nominal sermayeli
Mardin Çimento'nun da yüzde
462lik hissesini elinde bulundu-
ruyor.
Yetkililer, söz konusu hissele-
rin eylül ayında satışa çıkanlma-
sınm önceden planlanmış oldu-
ğunu da belirterek Körfez krizi
nedeniyle satışlann bir süre er-
telendiğini ifade ettiler.
Bugüne kadar sadece İş Ban-
kası kanalıyla yüriıtıilen kamu
hisselerinin satışı uygulamasımn
bundan böyle İş Bankası, Vakıf-
lar Bankası, Netbank, Akbank,
Garanti Bankası, Yapı Kredi ve
Pamukbank aracılığı>la da ya-
pılması kararlaştırıldı.
Edinilen bilgiye göre Kamu
Ortaklığı İdaresi, çimento fab-
rikalannın hisse senetlerinin sa-
tışının iyi gitmesi halinde aralık
ayı içinde de Türk Hava Yolla-
rı'nın yüzde 5 ve>-a 10'luk hisse-
sinin halka satışını planhyor.
THY'nin ardından da bu yıl
sonunda veya 1991 yılı başında
Tüpraş'ın bir bölüm hissesi hal-
ka açılacak.
EKONOMİ NOTLARI
OSMAN ULAGAY
Özal'ın Taktigi ile 5-0
ve Bütçedeki Tıkanma
"Cumhurbaşkanı Özal milli takım kampını ziyaret etti ve
irlanda maçı için futbolculara taktik verdi."
Gazetelerin spor sayfalanna bakma alışkanlığınız varsa bu
başlığı geçen hafta birkaç gazetede görmüşsünüzdür. Milli
Futbol Takımımız İrlanda'ya 5-0 yenilme başarısını Sayın
Özal'ın verdiği taktik sayesinde mi gösterdi doğrusu bilmi-
yorum, ama başsorumlu olarak maçın hakemini gösterme
eğilimi ağır basıyor galiba.
Zaten hep böyle olmuyor mu? Asıl sorumluları aramak ye-
rine kendi dışımızda bir sorumlu arama eğilimımiz ağır bas-
mıyor mu? Acaba Körfez krizi konusunda izlenen ve kimile-
rince göklere çıkartılan "aktif dış politika" da Türkiye için is-
tenmeyen sonuçlar verirse bunun sorumluluğu kime yükle-
necek?
Her neyse bugün asıl konumuz 1991 mali yılı bütçesi. Büt-
çenin gerekçesi ve rakamlarının ayrıntılı bir dökümü henüz
elime geçmedi. Bu nedenle mevcut verilerin ışığında bir ön
değerlendirme yapmaya çalışacağım.
Once 1990 ve 1991 bütçe tekliflerinin temel göstergeleri-
ne karşılaştırmalı olarak bir bakalım: (Rakamlar milyar TL.)
1990 Pay
% 31.6
% 11.5
% 14.4
% 42.5
1991 Pay
36.000 % 34.4
12.850 % 12.3
% 14.0
% 39.3
%100
% 83.1
%8.7
%7.3
%0.9
14.650
41.280
104.780
69.950
7.280
6.130
770
84.130
20.650
Artış
%80.0
%76.0
% 61.2
%53.6
%60.2
%2.5
% 13.6
% 62.1
H57J
Personel harc. 20.000
Diğer carı harc. 7.302
Yatırım harc. 9.088
Transfer harc. 26.874
Toplam harcamalar 63.264 % 100
Vergı gelirleri 43.650 % 81.0
Vergi dışı normal g. 7.100 % 112
Özel g. ve fonlar 2.635 % 4.9
Katma bütçe g. 475 % 09
Tbplam gelirier 53.860 % 100 84.130 % 100
BÜTÇE AÇIĞI 9.404
Bu tabloda en fazla dikkati çeken rakam, geçen yılın büt-
çe teklifine oranla yüzde 120 artması öngörülen bütçe açığı
1990 mali yılı bütçesine TBMM'de yapılan eklemelerle 10.5
trilyon liraya yükseltılen bütçe acığının uygulama sonucun-
da 14-15 trilyon lirayı bulacağı belirtilmekte. Bunlar hesaba
katıldığında, acaba 1991 için ilk bütçe teklifinde 20.7 trilyon
lira olarak öngörülen bütçe açığı sonuçta kaç trilyona tırma-
nacak?
1991 mali yılı bütçe teklifinin ilginç bir özelliği borç faizi öde-
meleri için aynlan 20.7 trilyon liralık kaynağın öngörülen bütçe
açığıyla eşit olması . Demek ki borç faizi ödemeleri olma-
saydı denk bir bütçe yapmak mümkün olabilecekti.
Ne yazık ki borç faizi ödemeleri var ve büyük boyutlarda.
Toplam yatırım harcamalarının 14.6 trilyon TL., büyük artışa
konu olan Milli Eğitim Bakanlığı harcamalarının 14.9 trilyon,
Milli Savunma Bakanlığı harcamalarının 13 trilyon, Sağlık Ba-
kanlığı harcamalarının 4.4 trilyon olarak öngörüldüğü bir büt-
çede borç faizi ödemeleri 21 trilyona yaklaşıyor.
Borç faizi ödemelerinin ancak yeni borçlanmayla karşıla-
nabileceğini, faiz dışı bütçenin başa baş geleceğini varsa-
yan lyimser tahminlerle hazırlanmış 1991 bütçe teklifi bile be-
lirtiyor. Aynca bilindiği gibi bütçeye dahıl edilmeyen borç ana
para ödemeleri var ve bunların yeniden finansmanı için de
borçlanmak gerekiyor.
Türkiye bir noMada bu tabloyu değiştiremediği sürece büt-
çesindeki ve ekonomisindeki tıkanmayı sanınm aşamayacak.
Vergı gelırlerınde çarpıcı bir artış sağlanamadığı sürece borç
çıkmazı devam edecek. Türkiye'de vergı dışı kalan kesımi kap-
' sam ıçine alacak, ücretli-maaşlı kesim dışında kalan kesim-
lerden doğru-dürüst vergi alınmasını sağlayacak bir reform
yapılmadıkça bütçelerle ve katsayılarla kımseyı tatmin etmek
mümkün olmayacak. Siz bütçedeki personel gıderlerini yüz-
de 80 arttırmakla övüneceksiniz, ama bütçe açıkları ve ka-
mu açıklarıyla beslenen enflasyon, memurun eline geçen
zammı bir çırpıda silip süpürecek. Bu süreçten kazançlı çı-
kan kesim ise vergi dışı kalmaya devam edecek ve bütçeniz
sürekli büyük açıklar verecek. Bu açığı finanse etmek için
yeniden borçlanacaksımz ve borç faizleri tırmanarak bu kh
sır döngünün sürekliliğini sağlayacak.
vergi gelirlerinin yüzde 60 arttırılmasını öngören 1991 büt-
çesi bu çıkmazın aşılabileceği yolunda hiçbir umut vermiyor.
Tersine giderek büyüyen bütçe açıklarının gündemde oldu-
ğunu düşündürüyor. Üstelik ekonominin hızının kesildiği, çe-
şitli kesimler için kemerlerin sıkıldığı bir ortamda bu açıkla-
rın gündeme geleceği anlaşılıyor.
Biliyorum 5-0 yenilmek ve yenilgilerden söz etmek hiç hoş
değil, ama bu ortamda zaferlerden söz etmek da galiba ola-
naksız.
Taner: Tasvip etmediğim
program uygulanamaz
YASEMİN ÇONGAR
MOSKOVA — Devlet Baka-
nı Güneş Taner, kendisinin
onaylamadığı bir ekonomik
programın uygulamaya konula-
mayacağını söyledi.
Devlet Bakanı Taner, Mosko-
va'dan ayrılmadan önce Türk-
Sovyet ilişkileri ve Türkiye'deki
ekonomik durumu değeriendi-
ren bir basm toplantısı yaptı. Ta-
ner, 1991 başında istifa edeceği-
ne ilişkin haberler konusunda-
ki bir soruyu yanıtlarken şunlan
söyledi:
"Petrol fiyatlannın 17 dolar-
dan 40 dolara fırlaması. enflas-
yona kolü tesirde bulundu ve
programımızın gerçekleşmesiu
büyük çapta zorlaştırdı. Ancak
hükümetimizin görevini zor
sartlar altında dahi uygulaması
gerekir. 4 ocakta DİE tarafın-
dan açıklanacak 1990 enflasyo-
nu yüzde 40'ın alüna inmemiş-
se sözümde durarak Başbakan'a
istifamı veririm."
Taner, istifa eğüiminde, büt-
çe çalışmaları ve yeni ekonomik
programa ilişkin memnuniyet-
sizliğin rol oynayıp oynamadığı
yolunda bir başka soruyu ise,
"Benim hedeflerini tasvip etme-
diğim bir program
uygulanamaz" şeklinde ya-
nıtladı.
Devlet Bakanı Taner, arala-
rında Merkez Bankası Başkanı
Rüşdn Saracoğlu ve Yardıması
•Ercan Kumcu ile Hazine ve Dış.
Ticaret Müsteşar Yardımcısı
Mahfi Eğilmez'in de bulunduğu
üst düzey ekonomi bürokratla-
rı ve çok sayıda Türk ihracatçı-
sıyla Moskova'da görüşmeler
yaptı. Taner'in bu görüşmelerde
Devlet Planlama Teşkilatı'mn
Devlet Bakanı Işın Çelebi'nin
sorumluluğunda olmasından
duyduğu kaygıları dile getirdiği
oğrenildi.
Barbie göreceğiz karşımızda.
Barbie New York'tan Yeni Del-
hi'ye; beyaz, sarı, siyah ırkm
tüm gençlerini giydiren Benet-
ton'dan giyinmekle kalmayacak.
önümüzdeki ocak ayından iti-
baren de Amerikan toplumun-
da var olan tüm etnik azımıklan
temsil eden birer siyah, tspanik
melez ve oryantal tipli 5 yeni
kızkardeşe sahip olacak.
Barbie ve 5 kızkardeşi için
mont ceketler, çeşit çeşit pulo-
verler son yıllarda çok moda
olan pazen cinsi "felpe" kumaş-
tan yapılan kazaklar ve birbir-
leriyle uyum sağlayan pantolon,
ceket ve eteklerden oluşan bir
gardırop hazırlayacak olan Be-
netton, böylece dünj'adaki 6000
Benetton mağazasında satılan
giysileri için muazzam bir rek-
lam olanağı sağlayacak. Yalmz
geçen yıl 63 milyon giyiin par-
çası satan Benetton adı artık
Barbie adıyla tamamen eşleşe-
cek. Bugüne dek 600 milyon be-
bek üreten, 89'da yıllık cirosu
600 milyon dolara ulaşan Bar-
bie ile Benetton'un atbaşı giden
başansı böylece birbirine kenet-
lenecek.
Geçen eylül ayında kuruluşu-
nun 25. yılını kutlayan ve "giyim
sanayiinin Coca-Cola'sı olmak
istiyorum" diyen Luciano Be-
netton'un başarısı da biraz Bar-
bie gibi her devre ve her şarta
uymaktan kaynaklamyor. Ucuz
giyimde çığır açan ve uluslara-
rası iş idaresi okullannda örnek
atılım tipi olarak anlatılan Be-
netton, yalmz albenili modelle-
riyle değil icat ettikleri yeni da-
ğıtım ve fınans sistemiyle de ba-
şarıyı garantilemiş bulunuyor.
Hiçbir dükkânı kendisi satın al-
mayan ve dünyamn dört bir ya-
nında mallarını "franchising"
sistemi ile dükkân sahiplerine
dağıtan Benetton böylece mali-
yetlerde muazzam bir indirim el-
de etmiş bulunuyor. Dükkân sa-
hibinin mevcut dükkân giderle-
rini karşıladığı bu devrim yapan
sistemde, Benetton, dükkânın
kendi saptadığı özellikler ve kıs-
taslara göre düzenlenmesini, ay-
nca yalmz Benetton mallarını
Benetton'un saptadığı fiyatlarda
satmasıru şart koşuyor. Bu şart-
larda en düşiik maliyetlerle en
büyük satışı yapabilen Benet-
ton, mallarının satıldığı tüm
dükkânlan vitrin dekorasyonu-
na dek denetleyebiliyor. Bütün
bunlar yetmiyormuş gibi üreti-
mini de Italya'mn dört bir yanı-
na yayılan küçük tekstil üretici-
lerinin bağımsız girişimlerine
dayandıran Benetto'un Venedik
yöresindeki stoklann bulundu-
ğu merkezi robotlar tarafından
kontrol ediliyor. Tamamen kom-
püterize bir sistemle belirlenen
desenler ve modeller ise düğme-
ye bir basışta değiştirilebiliyor.
Kazaklar ve tüm yünlü madde-
ler, en son moda renkleri kulla-
nabilmek için bir sezon öncesin-
den nötr renkteki yünlerle hazır-
lanıp son anda piyasa çıkmadan
en aktüel renk boyalanna batı-
rılıyor. En son Japonya ve Do-
ğu Avrupa pazarlanna el atan
Benetton grubunun, ayda 3000
hayran mektubu alan Barbie'yi
giydirmeye başladığı 1990 so-
nunda cirosunun 1.7 milyar do-
lara ulaşması bekleniyor.
Risk
YenetimiDaha düşük primle daha yüksek sigorta kapsamı...
Yıl 1987 : Türkıye'de "Risk Yönetımı" uygulaması
Emek Sigorta tarafından başlatıldı.
Yıl 1990 : Risk Yönetımi başarıyla devam ettiriliyor.
EMEK
SİGORTA
"risk yönetimi"
ISTANBUL&ENELMOOÜRLJKTEL 97S0 2 M R T a 193091 BURSATa 15 70 60 ANKARATEL 11799 90 ADANA TEL 144163