22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 EKİM 1990 CUMHURÎYET/7 ANKARA HAVASICumhuriyet Ankara Bürosu ÖYSKURBANLARI Umudum, hiç tükenmeYayın dünyamıza bir şiir krtabı daha katıldı 17 yaşında bır öğrencının 4 sayfalık, fotokopıyte çoğaltılmış eserıni başkenttekı kıtapçılarda bulmak mümkün. İlk baskısı 25 adet yapılan kıtap, oğrencılere adanmış Şair adını açıklamıyor, şıırlenn altındakı ımza "Kalemımden bılın ' "ÖYS kurbanlan" adlı kıtaptan bır şıırı aynen aktarıyoruz: Umudum Tükenme hıç, Ezseler de yüreğımi Oysalar da düşuncemi benden Bilmesem bıle kendimı Kalkmasam da yerden Tükenme hıç, olur mu 7 TURKCENIN SORUNLARI 135 sözcüklü sonuç bildirgesi Türkçenin sorunlarına çözüm getirmek için 300'e yakın bılim adamı ve yazarın katıldığı 1. Türk Dili Kurultayı'nın sonuç bildmsındekı bır cümle tam 135 sozcükten oluşuyordu. Üniversite mezunlannın Türkçeyi bilmediklerı belirtılen topiantılarda, TRT ve basının da Türkçe yazım kurallarına, dıksıyona özen göstermesi de istenmiştı. Sonuç bildırısindekı tumce aynen şöyle: "Kurultay, Türk Dil Kurumu tarafından 1932 yılından beri toplanmakta olan Türk dıl kurultaylarını, Türkoloji kongrelerıni ve ünıversiteler ıle dığer kuruluşlar tarafından düzenlenen ılmı toplantıları büyük bir kadirbilirlikle hatırlamış ve 1. Türk Dili Kurultayı'nın, Türk dili konusunda, sadece konuyla ilgili bilim adamlarının katıldığı "akademik" bır çalışma olmadığı, Türkıye'dekı bütün dil uzmanlarıyla birlikte, toplumun bütün kesımlerinı temsil eden diğer dısiplınlerden ılim adamları, yazarlar, şairler, gazetecıler, öğretmenler ve memurların katılımı ile bu kurultayın "dil" meselelerinin "kültür"ün en önemlı bir unsuru olarak değerlendirildiği, Türk diliyle ügilı problemlerin sadece Türkiye Türkçesine aıt sorunlar olarak değil, Türkçenin konuşulduğu Türkiye dışı alanlardaki ortak sorunlarla birlikte düşünülmesi gerektiğı, Türkiye'de dil konusunda, eski tartışmalann gerıde bırakıldığı, belli ölçüler içerısinde bir uzlaşma sağlandığı, dılle ılgılı normal tartışmalann ideolojik suçlamalara ulaştırılmaktan kurtarılarak daha akademik seviyeler kazandığı hususlarında tespitlerde bulunmuş, bu konulardaki görüşlerini, oluşturulan komisyonların raporlannda dile getirmiştir." GUNÜN FOTOĞRAFI İNÖNÜ HİKÂYELERİ tnöniı, saodıktan çıkıyor. (Fotograf: Haydar Öıtürk/AA) KIRALIK EV Boyayı kazıyıp götürürsünüz Ankara Buromuzdan bir arkadaşımız kiraJık ev arıyordu. Gazete ilanlarından bulduğu bir eve gitti. Dairenin sahibi kapıyı açıp evi gezdırmeye başladı. Üç oda bir salon. Arkadaşımız sordu, ev sahıbı yanıtladı: — Kalorıfer yok, daire neyle ısınıyor? — Doğalgazla, ama bağlama masraflarına ben karışmam, doğalgaz sobasını da sız alırsınız — Mutfakta dolaplar yok? — Si2 satın alın ya da yaptırın, giderken götürün. — Banyoda sıcak su için hıçbır şey yok. Ne kullanabilınz? — Şofben alın, parasına kanşmam. giderken götürürsünüz. — Duvarlar çok kirli, boya parasına karışmam, badana istıyor. . ısterseniz boşaltırken — Evet. Boyarsınız, boyaları soküp gıdersıniz!. özal: "Birleşmiş Milletler karar verirse silahlı müdahaleye karşı çıkmayız." Milletterin bitteşrmsini bektesek olmaz Sinasi Nahit Berker GÂVUR ÂDETİ GUL GEÇ ÖIÜM îtAMINl Mi Klozet düşmanı ANAP'lılar ANAP Genel Merkezi, 6,5 milyara mal olan çağdaş bir mımari yapı. Genel merkez yapılırken tuvaletlerın de "çağdaş" olmasına dikkat edildi. "Alaturka" terk edilip "alafranga"ya geçildi. Ancak genel merkeze gelen partıliler "muhafazakârlıklan'ndan olsa gerek 'alafranga'ya alışamadılar. Geçenlerde bir gazeteci tuvalete girdiğinde, tüm klozet kapaklarının kırıldığını gördü. Bu sırada tuvaletten çıkan bır kişinın de klozete "tavuk" gibi tüneyip ihtıyaç giderdiğini arkasında bıraktığı ızlerden anladı. ANAP'lıyı durduran muhabir, neden böyle davrandığını sordu. Partıli yanıtladı: "Ne yapalım yani, hiç Müslüman adam, kendisinden önce bir başkasının oturduğu yere oturur mu? Bu ayıp, günah. Tabii ki böyle yapacağım. Başka nasıl yapayım. Onlar da değiştirsin. Bizim usullerin suyu mu çıktı?" ANAP'taki klozet kapaklarının nasıl kınldığı ortaya çıkarken, klozetlerin üstüne çıkarak ihtiyaç gidermenin de ANAP'hlarca neden doğal karşılandığı açıklığa kavuşmuştu. Yapay bir başarı bu... SHP'nın 6 Olağanüstü Kurultayında Genel Başkan Erdal İnönü partilıleri yıne şaşırtmadı. Olağanüstü kurultayda olağanüstü soğukkanlılığıyla dikkat çeken İnönü salondakilere güven veren, ama yeterince heyecan vermeyen bir havada seslendı. Sekiz saatlik konuşmalar bölümü tamamlandıktan sonra dört saatlik lıste bekleme bölumü İnonü'yü oldukça yormuştu. Salonun odalarından bırinde bıraz kestirdı. Zaman zaman kurmaylarından bilgı aldı. Vakıt geceyansını çoktan geçmiş, gün ağarmak üzereydi. Sonuçlar hemen hemen kesinleşmış ve inönü 99 oy farkla genel başkanlığını perçinlemıştı. Şöyle bır toparianıp odadan çıktı. Kendisini karşılayan kurmaytarı çevresını sardı. "Sayın Başkanım, kazandık? kazandık" diye bağırarak başarılarını kutlamaya başladı. İnönü ise bu coşkulu gruba şu karşılığı verdi: —Hımm, seçımi kazandık, ama uykudan kaybettik, yapay bir başarı bu.. MASRAF Çamaşır makinesi ve Türkçe Türk dilinin sorunlan son bir haftadır çeşıtli toplantılarda tartışılıyor. Kültür Bakanlığı'nm düzenlediği kurultayda oldukça değişik görüşler de ortaya atıldı. Konuşmacılar Tuna boylarında Çin seddine kadar tek dile sahip bir Türk ulusu için neler yapılabıleceğini hararetle anlattılar. Buna karşı çıkanlar da oldu tabH. Bu arada bır edebiyat öğretmeni Türkçenin sorunlarını dile getirdıkten sonra çözüm için gerekirse bazı harfler üzerindeki 'şapka'ların yeniden gündeme getirilmesini önerdi. Bazı konuşmacılar, buna karşı çıktılar. bn büyük gerekçe olarak da masraflı olmasını' gösterdıler. "Bir harte şapka koymak için bınlerce matbaa da değişıklık yapacak. Kıtaplar değişecek. Gerekmez" göruşunü savunanlara edebiyat öğretmeni karşı çıktı: "Herkesin evinde çamaşır makinesi vardı. Otomotiği çıktı, değiştirildi, tam otomatıği çıktı yine değiştirildi. Bu masraf değil de Türkçede değışiklik mı masraf?" AKBULUT DIYOR Ki Sertlik nedir, yumuşaklık nedir? Sevgiye ıhtıyacımız var. Herkes uygulanabilir fikirlerinı soylemelıdır, hayalci olmamalıdır. Sertlik nedir, yumuşaklık nedir? Onu tespıt edelim. Türk politik hayatı birtakım sert ve yumuşak ınsanların mücadele ettiklen bır alan değıldır. Sertlik ve yumuşaklık gibı bır mefhumu ben kabul etmiyorum. Şimdi sert olsa ne olur, yumuşak olsa ne olur? Mühim olan üretebileceği. ortaya koyabileceğı fikirlerdir; sertlik ve yumuşaklıklar bızi ilgilendirmez. Türkiye'nin tutumu gerek yurtiçinde gerek yurt- dışında takdirle karşılanmış olmasına rağmen muhalefet bir itiraz kampanyası actı. Ne için itiraz edıyor, Türkiye'de bunu bilen varsa söylesın. İtiraz nedenı bellı.olmadığı halde ıtirazlar ayyuka çıkıyor. Böyle bir hassas konuda sız vatandaşlar muhalefetin neye itiraz ettığini biliyor musunuz? Hiç kimse bilmiyor. Ecevit bır basın mensubu olarak Bağdat'a gitti. Hareket tarzının Türkiye'nin yararına olduğu şeklinde yorumlamak isterım. Mutlaka o da Türkiye yararına birtakım girişimlerde bulunmak için gitmiştir veyahut mesleğinı o yönde kullanacaktır. Kararlarına güvenilir bir devletız. Hem ambargo kararı verip hem de bunun tersinı yapmak bizim yapabileceğimiz bir davranış değildir. Hiç kimse bizden beklememeli, bize teklif dahı etmemelıdir. ...Diye düşünüyorum. KİM KİME DUM DUMA BEHİç AK (Jrtt/fma, bvfvn jorun/ar 4n4 ğ bu Soronfann çczvmu J/ StbeHe kı wr... HIZLI GAZETECİ yECDET ŞEV AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES TAftXWRP\K..\çi&ipKAfıYI duNÜZ Cı&î, ırtT/HAR E-Trt»€K Y GARFIELD JIM DAVB m 1 TARİHTE BÜGÜN MÜMTAZ ARIKAN 1 Ekim MAO AMACINA ULAŞIYOR! 1943'DA 8UGUN, MAO Ç£-7Z/A/6, ÇıN UALK CUMHU- Ğ Z 8urtıK Sıe K4/e&4f/l /ÇlNOEKl ÇtNPE, MAO 'MUN emĞı t<oMuMi£Ti.£/ç, UCUSAL KUOMIN- ANCAK, fKtNCJ DUNYA SAIA4Ç/ 'NM ÇtfJ'/ lf&4iryL£ PUBUM OEĞtÇMlÇ, MAO, KUOMtN. ÇAMMYÇEK 'L£ İÇS'SUĞl yAPMtŞT7. yEHıUSlSl l/E ÇetcıLMELBISJNPeN SON- APASt'NA ÇEK.fiMİfT{. BuNU I2LE- SUNLEISDE, Çı'M HALK CUMHtl/SiyEn ^?/// Ç, MAO, DEVUET GEÇtLMlÇrt.. Galeri • Atölye F 0 ^ PERA • 146 97 38 • 132 64 26 AEDPA AânTekstiltısnfc Sanat Galerisi VURAL SÜBİLER Resım Sergısı 26 Eylul-15 Ekım Husrev Gerede Cad. 126 Teşvıkiye 136 12 79 AYŞEGÜL İZER Kolaj-özgün Baskı 25 Eylül-20 Ekım '90 SOYAH SANAT GALERİSİ B0yQkd*re Cad. Ua 3* MecldiyekSy 17S 0$ 10-20 Vakko Sanat Galerileri Sunar: Vakko/Beyoğlu Vakko'İzmir ALP TAMER ULUKILIÇ MUSTAFA ALTINTAŞ Resım Sergısı Resım Sergısı 2 Ekım - 31 Ek'm1990 2 Ekım - 31 Ekım1990 Vakko/Ankara MEHMET GÜLER Resım Sergısı 2 Ekım-31 Ekım 1990 EKİM KARMA RESİM SERGİSİ Şduyık AnlıSı Sok. «/A Teş»ikıye 130 20 07 SANAT GAl E « I S I AVİSALLMAN Resım ve Baskı Sergısi 1-20 Ekim'90 4 Optra H n 43/16 (The Marmara Otelı Yanı) Taklinı 149 92 02 6Ekan]9«l lli» 1800 ) 1324717 Resim Sergisi A R A M l S K \ K T G M E R I S I ÇOPERA) SANAT CAIE* IS I SALATA BAR 2 EKIM 1990'DAAÇIUYOR. ÖZLEDIK BEKÜYORUZ.. Operı Han 43/16 iThe Marmara Otelı Yanı) T»k»tm 149 92 02 SANAT TARIHI TÜRK RESİM SANATI Her Cuma 10 30-12 30 YİRMİ. YY. RESİM SANATI Her Cuma 14 00-16 00 REStM ve HEYKEL MÜZELERİ DERNEĞt Tel 159 47 39 Muracaat Çarşamba-Perşennbe-Cuma ELA CİNDORUK Takı Sergisi 1 Ekim-13 Ekım T A K I C A t E R I S > OıtakAy Vapur l>k>l««l Sok No: 5 80*40 Tel 159 19 11 BİR KİTAP'IN OLUŞUMU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle