Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 EKİM 1990 CUMHURtYET/i:
HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BUGÜN
Meteoroloji Genel Mûdürlûğü'n-
den alınan bilgiye göre. yurdun ku-
zeydofiu kesimleri parçan buluöu.
Dojju Karadeniz'in doğusu yer yer
sajanak yağışlı. difjer yerler az bu-
luflu ve açrt geçeçek HAVA SICAK-
LIĞI: Artacak. RUZGÂR: Kuzey ve
Bat yöntenfen rafrf arasıra orta kuv-
«tte esecek. Denizlerimizde: Kara-
,niz ve Marmara'da kıbie ve iodos
cge'de yıldız ve karayel Akdeniz'de
ise gûnbatısı ve karayelden 3-5 yer
yer 6 kuvvediKJe saatte 10-21 yer
yer 27 dertizmilı tıızta esecek. Oal-
Mana
y
Afyon
Ankara
Antanya
Antafya
Artvın
Mm
aalıkesir
Bdeok
A 33° 19* Dıyartalor
A 22° 16° Edime'
A 32° 15" Erancan
A 21° 8°Erzurum
A 27° 14° Eslosebir
A 28° 13° Gaoantep
A 32°20°Giresun
A 33°20o
GümüşfıaneA
26" 12° HaMan
A 32° 16° Sparla
A 28° 11° ishnbul
A 22° 9°tanır
A 32°1S°Kars
ga yüksekliği 05-1 m. yer yer 1.5 m. dolayında olacak. Van
Gölû'nde hava az bulutiu ve açık geçecek Rüzgâr kuzey ve
batı yönlerden hafif arasıra orta kuvvette esecek Gol kûçük
dalgaiı olacak, görûş uzakiığı 10 km. dolayında bulunacak.
Bs
3oto
Ekırsa
l^nakkaie
pıyum
O
A 33° 18° Kasemonu A
A 20° 9°Kays«n
A 26° 13° Kırtdarelı
A 25° 18° Konya
A 21° 10° Kütiıya
A 28° 13° Matetya
34° 18° Manısa
26° 10° K.Marjş
29° 11° Mersın
25° 5°Mu0la
27° 11 Muş
32° 16 NİOde
23° 17° Ordu
27° 13°Hra
28° 15" Samsun
26°10°Siirl
24° 12° Sinoo
30° 16° Sıvas
28° 10° TelonJaö
22° 8°Trabzon
28° 12° Uıncelı
25° 11° Uşafc
28° 13° van
24° 9°'te8aî
31° 14° Zongukölı
A 30° 17°
A 32° 18°
A 30°?0°
A 30° 14°
* 31" M°
A 27°ir>
A 24° 16°
Y 27° 13°
A 2S°«°
A 34° 20°
A 26° 16°
A 28° 10°
A 26° 13°
Y 24° 16°
A 29° 12°
A 22° 9°
A 26° 12°
A 21° 9°
A 28° 16°
buıuHu •^•yaOmurlu ^ SE» A-açrt B-hı*ıDu G-flûrKşf K-tart S-ssS Yyajmuriu
Helsinki
Lenıngrad ^ ^
• L
Moskova
DÜNYA'DA BUGÜN
Amsterdan
Amman
Atma
Bafrte:
Barestona
Ba»ı
Bdpad
Bertn
Bom
Brukse!
Budapese
Cenevre
Ceayır
CitJde
Outuı
Frankiur!
Gıme
Helsnta
Katiire
Kopentıag
Köln
Letoşa
Y 17»
A 36°
A 28°
A 37°
A 26°
A W>
A 21°
B 15°
Y 18°
Y 18°
A 17°
A 17°
A 34°
A 36°
A 36°
Y 18°
A 31°
A 14°
A 33°
Y 14°
Y 17°
A 32°
Unıngrad
Ijjndra
Madrid
UUıno
Montrea*
Moskova
Uûnh
b
Osk)
Paris
Prag
ffpd
Ftoma
Sofya
$am
Tel Avıv
lıtıus
vefiedik
v'yana
B 9°
B 22°
A 29°
A 23°
A 20°
Y 13°
Y 18°
A 25°
8 15°
B 21°
A 18°
A 34°
A 22°
A 13°
A 34°
A 28°
A 34°
A 14°
A 21°
A 17»A
VftshingtDn A 25°
Zünh A 18°
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Kuzeybatı rüzgâ-
n. 2/ Ürenin kanda
birikmesi sonucu or-
taya çıkan hastalk...
Eski diJde bağırsak-
lar. 3/ Hayvan ölü-
sü... Uslandırma,
terbiye etme. 4/ Üst-
ten sağa doğm eğik
olan basım harfı. 5/
EI, göz ya da baş ile
yapılan işaret. 6/
"Hayır" anlamında
kullanılan sz... Hafif
ve yavaş sesle söyle-
nen... Nişan. 7/ Sa-
nat, hüner... Ateşte kızartılmış taze
bu|day ya da mısır. 8/ Bezekçilikte
kullanılan yeşil ve pembe dalgaiı bir
çeşit sedef. 9/ Ağn Dağı'na verilen
bir başka ad... Bir uzakuğın son
noktası.
YUKARIDAN AŞAGlYA:
1/ IhlamurgiUerden, yapraklan sebze
olarak yenen bir bitki. 2/ Ödünç alı-
nan ya da verilen şey... Çingene ço-
cuğu. 3/ Değerli bir süs taşı... "Ir-
landa Cumhuriyet Ordusu". 4/ Parola... Beygir haşasını tutan
küçük kolan. 5/ Yıldız... Nazi partisinin hücüm kıtasını simge-
leyen harfler. 6/ Bir organımız... Yumuşak ve yüzü ince havlı
bir tür deri. 7/ Şiirde, bir uyaktan sonra yinelenen aynı anlam-
'aki sözcük ya da eklere verilen ad... "Takım" sözcüğünün kı-
a yazılışı. 8/ Hatay ilinde bir göl ve ova... Anlamlı iz. 9/ Eski
bir siyasal partinin simgesi... fstek.
60 YIL ONCE Cumhuriyet
Şehir hudutları
1 EKİM 1930
Cemiyeti Umumiyei Belediye şehir hudutlarının tashihi ve
Beşiktaş'ta yeni bir dairei belediye ihdası için ârayı
umumiyeye müracaat edilmesine karar vermişti.
Belediye bu hususta ihzaratta bulunmağa başlamıştır. Fakat
bu reyi âma müracaatın belediye intihabatı esnasmda icrası
münasip görülmemiş ve ayrıca yapılması tekarrür etmiştir.
Gerek belediye hudutlarının tashihi ve gerek Beşiktas
belediyesi için ârayı umumiyeye müracaatın 16 haziranda
yapılması kararlaşmıştır. Reyler 5 günde verilecek ve
sandıklar 20 haziranda kaldınlacaktır.
Reye iştirak edecekler belediye
intihabında rey hakkına malik
olanlardır. Şehir Meclisi
intihabında rey verenler
burada da rey vereceklerdir.
Sandık başlannda biri beyaz
diğeri kırmızı olmak Uzere iki
rey varakası bulunacaktır.
Beyaz varakalarda şu ibare
bulunacaktır:
"Beşiktaş'ta belediye şubesi teşkilini ve diğer şubelerin de
şehir hududu dahilindeki kazaların hudutlanna göre tedilen
tashihini kabul ediyorum."
Kırmızı varakada da:'. Kabul etmiyorum!' ibaresi vardır.
Rey verenler bu varakalann altlannı imza edeceklerdir.
Reyi âma müracaat için lâzım gelen hazırlıklan kaza heyeti
idareleri yapacaklardır.
ratnamMa otomatik y«ni
30 YIL ONCE Cumhuriyet
Ahmet Yıldız
Komite üyeleri
1 EKİM 1960 I ****
Milli Birlik Komitesi - <*
iyelerinden resmi görevlerde
bulunanların bu görevlerden
ayrılarak tamamiyle Komite
içindeki vazifelerine
dönmeleri konusunda yapılan
temaslar nihayete ermiş
bulunmaktadır.
önümüzdeki günlerde Miili Birlik Komitesinin
müzakerelerinde ve çalışmalarında faaliyet kesif
olacağından Komitenin bütiin komisyonlarının ve Genel
Kurulunun tam mevcuduyla çalışması uygun görülmüş ve
bu husus karar altına alınmış bulunmaktadır.
Bu sebeple, hâlen Basın - Yayın ve Tlırizın Oenel Müdürü
olan Kurmay Yarbay Ahmet Yıldız ile Başbakanlık özel
Kalem Müdürü Piyade Binbaşısı Rifat Baykal eörevlerinden
birkaç gün içinde ayrılacaklar ve Başbakanlık özel Kalem
Müdürlüğüne muhtemelen Kars Valisi Necdet Basat, Basın -
Yayın Genel Müdürlüğüne de muavini emekli Kurmay
Albay Bekir Tumay getirilecektir. Bu husustaki
kararnameler ilgili bakanhkların tasdiki için imzadadır.
Di£er taraftan Bakanlar Kurulunda bulunan Milli Birlik
Komitesinin iki üyesi emekli Orgeneral Fahri özdilek ile
Tuğgeneral Sıtkı Ulay'm da kısa bir müddet sonra
Bakanlıklardan ayrılacakları ve yerlerine başka iki Bakanın
getirileceği dolaşan söylentiler arasındadu".
Partilerin feshi
Herhangi siyasi bir partinin bir sulh ceza mahkemesinin kara-
n ile kapatılabi Imesinin antidemokratik tatbikata mahal vere-
ceği gözönünde tutularak cemiyetler kanununun 27'nci mad-
desinin tâdili cihetine gidilmiş ve siyasî derneklerin feshine mü-
teallik dâvalann Yargıtay üçüncü CezaDairesindegörülmesi uy-
gun görülerek Adalet Bakanlığınca hazırlanantâdiltasansı tçis-
leri Bakanlığına sevkedilmiştir.
GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet
Tutanakları çarpıttı'
1EKİM1989
SHP Genel Başkanı Erdal tnönü, Başbakan Turgutözal'ı Bul-
garistan ile yapılan eski görüşmelerin gizli tutanaklarmı çarpı-
tarak açıklamakla suçlayarak istifasmı istedi.
SHP Genel Başkanı İnönü, dün partigenel merkezindedüzen-
lediği basın toplantısında, Özal'ın TBMM'de Bulgaristan ko-
nusunda yaptığı açıklamalan elestirdi. MuhaJefetin verdiği Bul-
garistan gensorusunun görüşülmesi sırasında Özal'ın yaptığı
açıklamalarin ulusaJ onunı yaraladığını belirten İnönü; Özal'ı,
gizli olan eski tutanakları çarpıtarak açıklamakla suçladı.
özal'ın eski dışışleri bakanlanndan birinin sözlerini yarım bı-
rakarak okuduğunu belirten İnönü, "Gizli tutanaklann açık-
lanması sırasında devletin yetkililerinin cabaları yanlış göste-
rilmeyeçalışıldı. Bunlar, Başbakan içpolitikadaayaktakalsm
diye yapdıyor. Bu kişisel ihtiras, devletin geleceğini tehlikeye atı-
yor. Dışişleri bakanlan yapacaklan görüşmelerin ileride iç po-
litika malzemesi yapılacağım bilırlerse, nasıl rahat politika yü-
riltebilirler? Böyte olursa devlet olmaktan çıkarız" dedi.
TARTKMA
Fenerbahçe IVereye Gidîyor?
Eksik olan yönetimdir. Fenerbahçe'de 35 yıl Semih Bayülken'in
sultası hüküm sürmüş, güçlükle yıkılan bu sulta yerine her
kafadan bir ses çıkmasına dayalı bir yönetim esası gelmiştir.
Tiirkiye'nin en çok taraftanna sahip ve
en popüler kulübü olan Fenerbahçe cami-
ası içinde yıllardır koparılan fırtınalar, oy-
nanan kirli oyunlar Fenerbahçe sevmeyen-
lerini sevindirirken taraftarlannı ise her ge-
çen gün derin bir üzüntüye boğmaktadır.
Hemen her sezon büyük transferlerle li-
ge başlayan, taraftarlanna büyük ümitler
veren Fenerbahçe, sezonun başlamasıyla
birlikte büyük bir yönetim bunalımına gir-
mekte ve bütün kamuoyunun gözü önün-
de kulüp her geçen gün, her geçen yıl biraz
daha küçülmekte Fenerbahçe ismi her gün
biraz daha aşınmaktadır.
Oysa Türkiye'nin en kaliteli fııtbolcula-
rı bu kulüptedir. Taraftan ise en vefah ta-
raftar olduğunu defalarca ispatlamış olup
kulübe ve futbolcusuna karşı olan görev-
lerini her zaman yerine getirmiştir. O hal-
de eksik olan nedir ki Fenerbahçe başanlı
olamamaktadır.
Eksik olan yönetimdir. Fenerbahçe'de 35
yıl Semih BayUlken'in sultası hüküm sür-
müş, güçlükle yıkılan bu sulta yerine her
kafadan bir ses çıkmasına dayalı bir yöne-
tim esası gelmiştir. Bu arada yönetim ku-
rulu içindeki her üyenin birkaç futbolcusu
olduğu gibi "çirkin dedikodular" çıkmış-
tır.
Yönetim kurulundan bir üye gazetelere
çarşaf çarşaf beyanatlar vererek başkanını
ağır biçimde suçlayabiknektedir. Böyle dav-
rananların Fenerbahçe için ne yaptıklarını
sorarsanız cevabı kocaman bir "hiç"tir. Bu
tip yönetim kurulu üyeleri Fenerbahçe'nin
yapısındaki bozukluktan dolayı yönetime
kadar gelebilmektedir. Çünkü Fenerbahçe'-
yi gmplar yönetmektedir. (Daha doğrusu
yönetememektedir.) Bu gruplar her zaman
yönetime, ileride böyle sorunlar çıkaracak
elemanlarını sokmaktadırlar. Bu ise doğal-
dır ki her zaman Fenerbahçe'ye zarar ver-
mektedir. Yönetimdeki huzursuzluktan do-
layı futbolcular istediği futbolu belki de bi-
lerek oynayamamakta, trübünleri dolduran
taraftarlar ise akıl almaz sonuçlarla kahrol-
maktadırlar.
Fenerbahçe'nin içinde bulunduğu bu
krizden kısa dönemde kurtulamayacağı do-
ğaldır. Ancak kısa ve uzun vadede sonuç
getirebileeek önlemler şöyle sıralanabilir.
1. Fenerbahçe'nin vefakâr taraftarı ar-
tık vefa örneği göstermekten vazgeçmeli ve
kendi egolannı tatmin uğruna Fenerbahçe'-
yi harcayan yönetici tipleriyle, aldıklannın
karşılığını sahada vermeyen, ashnda Fener-
bahçe formasını hak etmeyen futbolcuları
protesto etmelidir. Yani maçlara gitmeme-
lidir. Bu eylem çeşitli yayın organlarıyla bu
konuda etkili olabilecek kuruluşlarca des-
teklenmelidir.
Bu, kısa vadede yöneticilerin ve futbol-
cuların büyük bir tepkiyle dikkatlerinin çe-
kilmesi olacaktır ki bu tepkiye kulak asma-
yan yönetici ve futbolcular Fenerbahçe'de
zaten bannamayacaklardır. Fenerbahçe'de
oynayan bir futbolcu için taraftar sevgisi-
nin eksikliği en büyük cezadır.
2. Artık aşiret yönetimi altındaki Fener-
bahçe, taraftanna kapılannı açmalı ve ku-
lübe üyelik şartları yumuşatılmaüdır. Bu
gün birçok insan kulübe girişte verilen bü-
yük paralar ve oy kuilanmak için 5 yıl bek-
leme zorunluluğundan dolayı üye olmak is-
tememektedir. Bu ise kulübün çıkarcı yö-
neticilere kalmasına yol açmaktadır. Her
kesimden üyenin katıldığı bir genel kurul
birçok sorunun üstesinden gelecektir.
3. Büyük bir taraftar kitlesine sahip Fe-
nerbahçe Kulübü'nün bu kitlenin finans-
manıyla kendi altyapısını geliştirmesi ve bu
yolda daha önce davranmış bazı kulüpleri
örnek alarak geleceği için yatınm yapması
gerekmektedir.
İnanıyoruz ki Fenerbahçe'nin başarısı
için her türlü fedakârlığı yapan taraftarı,
kulübü, cebinde 3-5 milyar bulunan çıkara-
dedikoducu takımından kurtaracaktır. An-
cak tekrar belirtmek gerekir ki bu, önce-
likle oynanan kötü futbolu, sonuçları ve
yönetimi protesto etmek ve maçlara gitme-
mekle başlayan bir süreç sonunda olacaktır.
AV. İHSAN ÇAKIR
tsUnbul
Senfoniyle Gelen Fırtuıa
Acaba Beethoven'in 5. senfonisi mutluluğu anlatırken finalde
yine kaderciliğe bürünerek; "Koral Senfoni"de Şiller'in
"Neşeye kaside" mısralarıyla mutlu sona gidişte bir bekleyiş
mi?
Bundan tam on yıl on önce.
19 Eylül 1980 günUnü yaşıyoruz. Hiçbir
şey belirginleşmemiş. Bir hafta önce "Briik-
se) güvercinleri" Çankaya'ya inmişler va-
tanı kurtarnjak için.
Aynı gün yemin töreni yapılacak.
Burada sözü Cumhuriyet Gazetesi'nin
"Yıilık 83"te 23. sayfada yayımlanan 19
Eylül 1980 giinlü yazıya bırakıyorum.
"Kutlama töreni 5. senfoni ile başladı.
Derin sessizliğin ardından salonu Beet-
hoven'in beşinci, diğer adı ile "kader sen-
fonisi"nin müziği kapladı..."
"Kutlama sürerken 5. Senfoni sona er-
di. Bu kez Cumhurbaşkanlığı Flarmoni Or-
kestrası yine Beethoven'in 3. Senfonisi'ni
"Eroica"yı çalraaya başladı."
Zaten hareketin hazıriayıcısı Orgeneral
Haydar Saltık ve yardımcısı Amiral Işık Bi-
len, Batı'da ve Amerika'da çok saygın ve
ünlü askerlerdi. Ilk dönemin planlaması da
bu iki kumandanın güdümünde yürütülü-
yordu. Daha darbenin ilk saatlerinden iti-
baren 19 Eylül 1990 gününe kadar dünya-
nın en ünlü müzisyeni Beethoven aralıklarla
Türkiye Radyo ve Televizyonu'ndan ya-
yımlanmaya başlanmıştı.
Seronominin bizim konumuzla ilgili bö-
lümü böylece bitiyor. Ama burada müzik
sözlüklerinin romantik, yüzeysel yorumla-
nmn ve müzikamanların dışında gerçek
müzik kültüre sahip, sosyal müzik kültürü
içeriğinde "çağm" yorumu gundeme geli-
yor.
Acaba Beethoven'in 5. Senfonisi mutlu-
luğu anlatırken finalde yine kaderciliğe bü-
rünerek; "Koral Senfoni "deŞUIer'in "Ne-
şeye kaside" mısralarıyla mutlu sona gidişte
bir bekleyiş mi?
Yoksa toplumüstü güçlerin korkunç ör-
gütünün milli marşı mı?
Ya da Brüksel güvercinleri'nin insan sev-
gisiyle doyurulmuş engin kültürü mü?
Veya kendilerini iktidara getiren koşul-
ları haarlayanlara Amiral Biren tarafından
hediye edürniş bir mesaj mı? Bu mesajla ne-
yi anlatmak istiyorlardı ve de kimdi bu ge-
lenler?
Dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen bu
senfonili töreni takip edelim. Sıra Napole-
on'a ithaf edilen sonra da vazgeçilen
"Kahramanlık" ya da "Eroica" senfoni-
sinde. Eroica, antifaşist, antikomünist ve
antifanatik öğeler içerir ve bu öğelerle yük-
lü bir mesajdır.
Şimdi sıra bu öğelerle çizilmiş üçgenin
yöneticilerini tayine gelmiştir. Yönetimin li-
deri zaten uzun zamandan beri hazırlanmış,
lobide beklemektedir. Bu da tam zamanın-
da ordudan aynlmış, emekli Oramiral Bii-
lend Ulusu'dur.
Ulusu, gerçekten de bu biçimde gelen yö-
netim için depo edilmiş kadife yumnık.
Ancak sonraki dönemde Ulusu'nun ka-
rakterindeki olumlu öğeler, bu rolü sürdür-
mesini engellemiş, devreye Sunalp sokul-
mak istenmiştir. Amerika tarafından bu
giysi Özal'a biçilince, toplumdaki antimi-
litarist duygudan da faydalanılarak sözde
demokrasinin adımı özal'la atılmıştır.
Amerika tarafından planlanan "yeşil
kuşak" kuramı da özal'la gerçek benliği-
ni bulmuştur. İki de bir demokrasiye geç-
tik denilen masal da yerini sözde parlamen-
to var görünen sivii diktatörlük gerçeğine
bırakmıştır.
Yaamızın sonunda değinmek istediğimiz
bir nokta: Tarihsel gelişmenin toplumüstü
örgütlerin Türkiye'ye nasıl bir giysi uygun
gördüğü noktasında gerçekleştiği, kaderi-
mizin ise bu noktada düğümlenip düğüm-
lenmemesinîn ancak düşünen bir toplum ol-
ma yolunda atacağımız adımla çözüle-
ceğidir.
DR. MEMDUH EREN
POLTTIKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Gençlikten Kalanlar...
Bir yazardan kalma yazı ve belgelerin ölümünden son-
ra ortaya çıkması ve yayınlanması önemlidir. Çünkü bu
kafan yazı ve befgeler yazardan arda kalan gizli seyir def-
teridir. Yazann gelişim, oluşum, atılışım evrelerini yansı-
tır. Romancı Kemal Tahir'in 1930'dan 1940'lara doğru yaz-
dıkları bir şairin şiirleridir. Zaten yazar da o yıllarda ken-
dini şair saymaktadır. Bu yıllarda gözlem ve düşünceleri-
ni defterlere, ajandalara, takvim yapraklarına, hasırlı eli-
nin altında bulduğu her türlü Kâğıda yazmıştır. 1940'dan
sonra şairliği bir yana itmiş 'ben romancıyım' demiştir. Ro-
mancıyım dediği yılda 29 yaşındadır.
Kemal Tahir'in yaşamına bakıldığında 1938'den bu ya-
na yılları hapislerde geçmiştir. Çankırı, Çorum hapisha-
nelerinde ise bu çevrenin insanlarını incelemiştir. Roman-
ları için belgeler, bilgiler toplamıştır.
Elimizde Cengiz Yazoğlu ile Baykan Sezer'in derledik-
leri şiirleri ile mektupları vardır. Çıkardığı Gecit' dergisi
ise çok atılımlıdır. Dergiyi Servet-i Fünun, Yedi Meş'ale gibi
yapmak istemektedir. Ne çare ki çevresinde toplanan
gençler dağılıyor. Bu gençlerden günümüze değin gelen-
fer. Ertuğrul Şevket, Idris Ahmet, Ziya İlhan'dır. Öteki ar-
kadaşlan ise isim olarak bir görünmüşler, sonra yitmiş-
lerdir.
Ziya İlhan'a yazdığı mektuplar fotokopi olarak yollanmış-
tır. Kimin yolladığı, nereden yollandığı bilinmiyor. Mektup-
lar okundukça üstadın yaşamına bir büyüteç çevriliyor.
Bu yıllarda bir şair olarak edebiyat çevrelerine girmek
ister, her fırsattan yararlanır. Nurullah Ataç, o yıllarda ge-
çerli bir eleştirmendir. Her şair onun dikkat alanına gir-
mek ister. Kemal de bunlardan biridir. Ataç'la karşılaşma-
sını Ziya İlhan'a şöyle anlatır:
"... Bilmem sana yazdım mı? Nurullah Ata ile (o yıllar-
da Ataç değil Ata'dır) arkadaş olduk. (..) Kahvede oturu-
yordu. Idris'le geçiyorduk. Bizim ki ısraretti, "Haydi girip
konuşalım" diye. Girdik pa/tomu çıkartıyordum. Hazret ba-
na döndü,
"Tahir, şöyle der, "Bütün'ü okudun mu?"
"Evet" dedim "berbat".
Ellerini sevinçle oğuşturarak,
"Bey Bütüncü'lerdendir" dedi.
Çok şaşırdım.
Bütün o yıllarda yayınlanan bir derginin adıdır. Ataç, Bü-
tüncüler diyerek Kemal Tahir'le şaka etmek istiyor.
Kemal Tahir bir yandan şiir yazar, bir yandan dergi çı-
karırken, bir yandan da Beyoğlu'nun bızkın delikanlılann-
dan biridir. Bohemlik genç sanatçıların yaşamıdır. Kemal-
den öncekilerde bohem değil midir? Fikret Adil'in 'Asma-
lı Mescit 74'ü o günlerin bohemliğini yansıtır. Ziya'ya mek-
tubunda şöyle der, "Beni böyle kupkuru yapan şey haya-
tımın son zamanlarda aldığı çirkin cephedir. Bir kerhane-
de dost tutmak senin neyine diyen olsa alimallah vere-
cek cevap bulamayacağım."
Üstadın mektup yazdığı ve değer verdiği Ziya İlhan'ı
194O'lı yıllarda tanıdım. Ankara'da genç sanat ve edebi-
yatçıların gittiği kahvelere gelirdi. Arada sırada da küçük
içki evlerinde rastlardım. Imren ve Onuncu Yıl kahvele-
rinde çok gördüm. Ziya İlhan, Hacıbayram Emniyet Amir-
liği'nde sivil polisti. Polis olduğunu arkadaşlar bildikleri
halde çekinmezierdi. Demek ki onlara güven vermişti.
Gençlik yıllarında birinin başı karakolda sıkıştı mı Ziya İl-
han'a başvurulurdu.
Ziya İlhan Antalyalıydı. Antalya üstüne yazdığı şiirler var-
'dı. Birde şiir kitabının olduğunu sanıyorum. O yıllarda Ha-
mit Macit Selekler, Bâki Süha gibi Antalya'lı dostlarının
yanındaydı. Sanat meraklısı olarak Fethi ve Numan Bay-
çın kardeşler kahveye gelirlerdi. Ziya İlhan'lâ ardındari 'po-'
lisin şairi' diye dalga geçtiğimiz olurdu. Kulağına gitse de
aldırmazdı. Kemal Tahir'in o yıllarda, gençler arasında,
ünü yoktu. Zaten tam ünleneceği zaman da Nâzım'la bir-
likte hapse girişti. Ben Kemal Tahir'i 1950'lerden sonra
Yeni İstanbul gazetesinde öyküleri çıktığında öğrenmiş-
tim. Hapisten çıktıktan sonra yakın arkadaşlığımız oldu.
CALIŞAJVLARIN
IMARATONDA
ÖNDE
KOŞUYORUZ..T
A
TeUi6i75 20
KAYITLAR DEVAM EDİYOR
İSTANBUL BÜYÜKSEHİR
BELEDİYE BAŞKANLIGINDAN
1- Kadıköy-Rasimpaşa Rıhtım Cad. Et ve Balık Kurumu karşısın-
da bulunan VVC, aytık SOOOOOOb- TL muhammen bedelle 1 yıl müd-
dette kiraya verilecektir.
Geçici teminatı: 1B00Û0O- TL.'dir.
ihaleye iştirak teminatı: 30.000.000— TL.'dir.
2- Eminönü Yenicamii önü yeraltı geçidi dükkânlanndan 5 nolu
dûkkân aylık 6.000.00O- TL. muhammen bedelle 1 yıl müddette ki-
raya verilecektir.
Geçici teminatı: 2.160XXXk— TL.'dir.
İhaleye iştirak teminatı: 18.000.000— TL.'dir.
3- Küçukçekmece Fatih Mah. istanbul Cad. Merdiven altı büfe aylık
3O0SXXİ— TL. muhammen bedelle 1 yıl müddetle kiraya verilecek-
tir.
Geçici teminatı: 10a000^ TL.'dir.
İhaleye iştirak teminatı: 3£00.00&— TL.'dir.
4- Şişli Belediye Şube Mûdl. altındaki dükkânlardan 17 nolu dük-
kân aylık 7OO.CXXX— TL. muhammen bedelle 1 yıl müddetle kiraya
verilecektir.
Geçici teminatı: 252.000^ TL.'dir.
İhaleye iştirak teminatı:ft400.000s—TL.'dir
5- Şişli meydanında bulunan ûst geçide reklam koyma işi yıilık
25.000.000^- TL. muhammen bedelle işletmeye verilecektir.
Geçici teminatı: 750XXXV- TL.'dir.
6- Kadıköy Soğütlüceşme (Migros yanı) yaya üst geçidindeki yere
reklam koyma işi yıilık 25.000XKXX- TL. muhammen bedelle işlet-
meye verilecektir.
Geçici teminatı: 75fA000t- TL.'dir.
7- Beşiktaş Barbaros Bulvan yaya ûst geçidindeki yere reklam koy-
ma işi yıilık 25.000.000r- TL. muhammen bedelle işletmeye verile-
cektir.
Geçici teminatı: 750.000=- TL.'dir.
8- Millet Cad. Shell önû (Pazartekke) ûst geçidindeki yere reklam
koyma işi yıilık 2&D00.0uO- TL. muhammen bedelle işletmeye veri-
lecektir.
Geçici teminatı: 750.000- TL'dir.
Şartnameleri Emlak Müdüriûğü'nden görülebilir.
Yukarıda yazılı işler 11 Ekim 1990 günü saat 11.00'de istanbul Bû-
yükşehir Belediye Encümeni'nde 2886/45'inci maddeye göre açık
arttırma usulü ile şartnamesi vechile ayn ayn ihale olacaktır
Ihalelere katılmaik isteyenlerin ihale tarihinden 1 gün önce bele-
diyeye müracaat etmeleri, geçii teminat, mektup veya makbuzları
ile ihaleye iştirak belgeleriyle birlikte yukarıda bâii> üien gün ve saat-
te İstanbul Bûyüksehir Belediye Encümeni'nde hazır bulunmalan ge-
rekmektedir. _ _r
_«^
«an olunur. Basın
- 353M
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞİPAL
"Ozel bir dershanede çahşıyorum"
SORU: Haien faaliyette bulunan özel bir dershanede çah-
şıyorum. 1 yıl siire ile sözleşme yaptım. Sözleşmem
kısa bir siire sonra sona erecek ve benim Urafımdan
yeniknmeyecektir. Bu durumda:
Kendi istegimle söz-
leşmemi yenilemeyip iş-
ten ayrüdıgım takdirde,
kıdem tazminatı alabilir
miyim?
Konu ile ilgili yargı
kararlan var mıdır?
YANIT: 625 sayıh Özel öğre-
tim Kurumlan Yasası kapsamın-
da süresi belirli sözleşme ile
çalışanlar, sözleşme süresinin bi-
timinde sözleşm^i yenilemez-
lerse, işveren kıdem tazminatı
ödemekle yükümlü müdür?
T.C. KEŞAN
SULH CEZA MAHKEMESİ
HÜKÜM ÖZETİ İLANI
Esas No: 1989/140
Karar No: 1990/352
Sanık Çetin oğlu 1966 D.lu Adnan Inan hakkında mahkememize
açılan Gıda Maddeleri Tüzüğüne aykın davranmak suçundan mah-
kememizce verilen 25.10.1989 günlü karan gereğince;
Sanıgın TCK. 398. Mad.si 402/1, 647 SK. 4. Mad.leri gereğince
470.000 TL.'sı ağır para cezası ile 3 ay mesiek ve sanatın ve licaretin
tatiline, işyerinin 7 gün kapaulmasına karar verilmis olup ilan ve teblig
olunur. Basın: 34317
Bu soruyu Yargıtay 9. Hukuk
Dairesi'nin 3.6.1980 tarih, 998
esas ve 6689 karan yanıtlayacak-
Ur.
(•) "Işçi, belirii süreli bir hiz-
met aktinin sonunda sözlesme-
yi yenilemeyerek kıdem
tazminatı istemek hakkına sa-
hiptir. Böyle bir durumda işçi
yeniden akit yapmak zorunda
değildir. Bu, o kimsenin akit
yapmaktaki serbest iradesinin
bir sonucudur. Olayda davacı
625 sayılı kanuna göre birer yıl
süreli hizmet akitleriyle çalısmış
ve son yıla ait hizmet aktinin hi-
tamında teklif ettigi şartlann ka-
bul edilmemesi üzerine yenisini
yapmayarak kıdem tazminatım
talep etmiştir. Bu durumda hiz-
met aktinin davacı tarafından
feshi değil yeni bir sözleşme ya-
pılmak istenmemesi söz konusu-
dur. 625 sayılı kanun uyannca
yapılan belirli süreli hizmet akit-
Ierinin her yıl için yenilenmiş ol-
ması onu özelliği itibariyle
belirsiz süreli hizmet akdi nite-
liğine dönüstürmez.
O halde, kıdem tazminatına
karar vermek gerekirken aksine
düşünce ile bu isteğin reddi isa-
betsizdir"
Konuya ilişkin diğer yargı ka-
rarlarmda da süresi belirli iş söz-
leşmesinin bitiminde,
sözieşmenin işçi tarafından ye-
nilenmemesi durumunda, işve-
renin kıdem tazminatı ödemekle
yükümlü olduğu vurgulanmak-
tadır. _ _ ^ _
(*) Kaynak: Ibrahirn Eşmelioğlu, U
Kanunları ve Mevzuatı, 1986, s. 314.