Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER EKİM 1990
'Hııkuk'un Üstiuüüğü ıııü?
Ülkemizde yargı erkini ulus adına kullanan hukukçulan altı hukuk
fakültesi yetiştirir. Üç büyük ilimiz chşında ilk kez Diyarbakır'da 1982
yıhnda Dicle Hukuk Fakültesi kurulmasıyla Güneydoğu Anadolu'da
hukuksal düşünce ortamını oluşturma ve herkesçe uyulması zorunlu
kural fikrini yaratma iradesi ortaya konmak istendi.
Doç. Dr. İBRAHİM Ö. KABOĞLU
Hukuk devletinde hukukun üstunlüğü, yalnız-
ca devlet organlarınm ve toplumu oluşturan bi-
rey ve topluluklanrun hukuka eşit biçimde bağlı
olmalanru değil, uyulması gereken hukukun da
belli evrensel ve üstün değerleri içermesini zorun-
lu kılar. Bu değerler özünü, demokrasi ve özgür-
lflk kavramlannda bulur.
Adaletin saglanması, haklı olanın ortaya çıka-
nlması ve eşitliğin korunması, ancak bu değer-
ler bağlamında gerçekleşebilir. Hukuk devleti,
"Yurttaşlann çıkan ve korunması için kunılur;
haklan her türiü saldınnın, hatta yasamanın üs-
tüne yerleştirir;' Devletin üç erkinden biri olan
yargı, yasama ve yürutme üzerinde denetim iş-
levini hukuka saygıyı sağlamak amacıyla yerine
getirir.
Yargının kendisi de hukuka bağlıdır. Onun,
öteki erkler karşısmda sahip olduğu kendine öz-
gü, bir bakuna ayncabkh konumu, hukukun üs-
tünlüğünü egemen kılma bakımındandır.
Bu ustünlük, ancak bağımsız yargı organlann-
ca sağlanabilir. Bağımsız yargının kurulmasın-
da yargıç, savcı ve avukatlann yetiştirilme biçi-
mi, en azından yasal düzenlemeler derecesinde
önem taşır. Ciddi bir hukuk eğitiminden geçiri-
lerek, hukuk mantığı ve hukuksal düşünme ye-
tisi kazanan, toplumsal sorunlan kavrayan, da-
ha önemlisi birey olma bilincine ulaşan meslek
mensuplan ancak bağımsız biçimde karar vere-
bilir.
Amacı dışlayan tutumlar...
Ülkemizde yargı erkini ulus adma kullanan hu-
kukçuları altı hukuk fakültesi yetiştirir. Üç bu-
yük ilimiz dışında ilk kez Diyarbakır'da 1982 yı-
hnda Dicle Hukuk Fakültesi kurulmasıyla Gu-
neydoğu Anadolu'da hukuksal duşünce ortamı-
nı oluşturma ve herkesçe uyulması zorunlu ku-
ral fikrini yaratma iradesi ortaya konmak isten-
di. Kuruluş amacı, yalnızca belirli bilgileri ak-
tararak, belli sayıda hukukçu adayuıı diploma sa-
hibi yapmak olamazdı.
Aşağıdaki sayı ve kısa bilgiler, sekiz yılda ge-
linen noktayı göstermek için yeterli görünüyor.
Öğretime 200 öğrenci ve büyük ölçüde rotas-
yonla görevlendirilen öğretim üyeleriyle başlayan
fakültenin kontenjanı iki yıl sonra 150'ye düşü-
ruldü. Aynı süre içinde rotasyon uygulaması da
büyük ölçüde sona erdi. Dersler çoğunlukla, il-
kin 15 günde bir, sonraları ayda bir ve kimi za-
man birkaç ayda bir buyıik hukuk fakülteleri öğ-
retim üyelerince 'blok sistemi' adı verilen uygu-
lamayla dolduruldu.
Üniversiteye yurt olarak kullanım amacıyla bir
petrol şirketince hibe edilen gecekondu semtin-
deki binaya "geçici" kaydıyla yerleşen fakülte, ya-
pımı yedi yıldır "süren" binasına taşınmadığın-
dan, geçicilik sürekliliğe dönüştü. Birkaç kez yı-
kılma tehlikesi geçiren yapıyı ısıtma sonınu ne-
deniyle fakülte ocak-şubat aylarında tatil edil-
mekte, yıl sonu sınavlan ise bölgede ısının 39-40
dereceye yükseldiği bir döneme sarkmaktadır.
YakJaşık 500 hukukçu adayını mezun eden fa-
külteye 8 yılda satın alınabilen toplam kitap sa-
yısı yalnızca 80. Kitaplık, bireysel çabalar sonu-
cu bağış yoluyla edinilen kitaplardan oluşuyor.
Öğretim üyeliğinin kaynağını araştırma gorev-
lilerinin büyuk bir kısmının ayrılmasıyla, fakul-
tede gorev yapanlann hemen hepsi mesleki ya-
şamın henüz ilk basamağında bulunuyor. Yük-
sek lisans ya da doktora yapmak amacıyla An-
kara ya da Istanbul'a gönderilen araştırma gö-
revlilerinin geliştirme ödeneği kesilmektedir. Bu-
güne değin hiçbir araştırma görevlisi üniversite
olanağıyla yurtdışına gönderilemedi.
Fakültenin ikinci yılında kadrolu oğretim üye-
lerinde de azalma başladı. Kendilerine "sahip
çıkılan" birkaçı dışında hiçbir meslektaş diledi-
ği üniversiteye gidemediğinden çoğu akademik
yaşamdan aynldı. Sekizinci yıhnı dolduran fa-
kültenin yalnızca bir kadrolu doçenti ve hukuk-
çu olmayan dört yardımcı doçenti bulunmakta-
dır.
İki yıh aşkın süreyle vekâleten yönetilen fakül-
tede dekan vekilliği görevi bu kez dışandan hu-
kukçu olmayan bir meslektaşa "tevcih" edilmiş
bulunmaktadır.
Her yıl yoğun bir yatay geçiş gerilimi yaşanan
fakültenin kontenjanı bu yıl 100'e düşurüldu. Bir
yıl önce devam uygulamasına son verildiğinden,
mevcut ve fiili öğrenci sayısı da büyük ölçüde
azaldı.
Kamuoyuna...
Uzunca bir sure hizmet verdiği ve bu arada yö-
neticiliği doneminde sorunlarını yetkililere ilet-
me sorumluluğundan kaçınmadığından fakülte-
nin durumunu kamuoyuna yansıtmayı görev sa-
yan bu satırların yazarı, ülkemizde hukukun üs-
tünluğüne indirilen "darbe"(ler) ile bu üstunlü-
ğü sağlayacak olanlann "sefil" yetişme ortamı
arasında koşutluk kurmaktan kendini alama-
maktadır. Yoksa hukukçu olmayanların çoğun-
lukta bulunduğu yarım-yamalak gerçekleştirilen
eğitim-oğretim ortamında diploma verilen aday-
larla hukuk devleti daha mı kolay aşındınlır?
ARADA Bffi
BURHAK ÖZBEY SEKA Başmüfmişi
Devlet Malı...Bugün ülkemizde, devlete ait çok sayıda kurum ve kuru-
luşta, iş ve hizmetlerin yürütülmesinde, milyarlarca değer-
de demirbaş eşya, araç, gereç kullanılmaktadır.
Masa sandalyesinden başlayıp, çeşitli türdeki hesap ve yazı
makinelerıne kadar uzanan demirbaş eşya zincirinde, birçok
iktisadi kıymet saymak mümkündür. Aynı şekilde, bisikletten
başlayıp büyük iş makinelerine kadar çok sayıda motorlu ve
motorsuz taşıt, çeşitli nitelık ve ölçüde sayıları yüz binlerle
jfade edilebılen televizyonlar, buzdolapları, her türlü soğu-
tucular, müzik dolaplan, tıbbi ve teknik cihazlar, aietleri v.b.
hepsi genel bir tanımla, demirbaş eşya içinde düşünülebi-
len değerlerdir.
Kamu kesıminde, her türlü alım ışlemlen de belli usul ve
prosedürlere bağlıdır. İktisadi değerlerin kullanılması ve ko-
runması kadar, alımlarının da sağlıklı ve ekonomık yapılma-
sı, ideal işletmeciliğin ön koşuludur. Ancak, devlet kesımin-
de bu her zaman arzulanan şekilde olmamaktadır. Fabrika-
lar, hastaneler, üretme çiftlikleri gibi büyük kamu birimlerin-
de, ihtiyaç konusu önemli miktarda iktisadi değer çoğu za-
man topluca ve büyük miktarlarda satın alınmaktadır Satın
alınan her cins malzeme ve iktisadi değerın alım esasların-
da usulüne uygun denetimi gerekir. İstenilen niteliklere uy-
gun olmayan, bozuk ve düşük kalitelı olanlann satın alınma-
ması gerekir. Fakat kuruluşların satınalma ve ambar ünite-
leri sorumlulannın gereken dikkat ve özeni gostermemeleri
sonucu, zaman zaman bozuk ve kalitesiz iktisadi değer alı-
mına sebebıyet verdiklerıni kamu kesiminde görmek her za-
man mümkündür. Genellıkle bu durumlara , aynı cins mal-
zemeden bir defada çok miktarda alındığında ya da ölçül-
mesi, işlerlik durumu ve niteliğinin her birim malda ayrı ayrı
denetlenmesi zor ve zaman alan alımlarda rastlanmaktadır.
Satın alınan iktisadi kıymetlerın birçoğu, yıllık ıhtiyaçların
karşılanmasına yönelik olduğundan, uzun süre kuruluşların
*mbartarında beklemekte, köttörtadaRlan larihte de bozuk,
düşük kaliteli oldukları anlaşıldığında alım tarihinden itaba-
»ren, aradan bir yıl ya da daha uzort bir sûre geçmış oldu-
ğundan yapılacak herhangi bir işlem bulanmamaktadır. Kul-
lanılmaz durumdaki birçok malzeme, cihaz gibi iktisadi de-
ğer, kuruluşlar bılançolarının gider kalemlerinde, zamanın
belleklerde yarattığı erozyonla birlikte, geçmişin dennlikle-
rinde kaybolup gıtmektedir. Bu tarz alımların rakamsal yön-
den tespitine gidilebılse, alınacak sonucun çok düşundürü-
cü olacağı kesindır. Bunun somut örneğini bundan kısa sü-
re önce basında çıkan bir haberde gördük. Hastanelerdeki
milyarlarca değerdeki tıbbi araç gereç ve cihazın önemli bir
kısmının çalışamaz ve hurda bir durumda olduğunu içimiz
yanarak öğrendik.
Devlet ve kuruluş bütçelerinde her yıl önemli harcama ka-
lemleri ıçerisinde yer alan demirbaş, araç, gereç diyebilece-
ğimız türde iktisadi kıymetlerin, kurumlarda acaba kullanım
durumlan nasıldır sorusuna verılecek yanıt maalesef iç açı-
cı olmayacaktır.
Bugün resmi kuruluşların hepsinde, demirbaş eşya kayıt-
lannın usulüne uygun ve amaca yönelik şekilde tutulduğu-
nu söylememiz mümkün değildır. Kamu personelınin çeşitli,
nedenlerle görev yerlerinın değişmesinde ya da emeklilik,
ölüm gibi nedenlerle işten ayrılmalarında, sorumlulukları, al-
tındaki demirbaş esyaiarın ne durumda olduğunun, çoğu za-
man denetimi yapılamamaktadır. Boşalan kadrolara yeni ata-
nan personele de kullanacakları demirbaş eşyalar, belli pro-
sedürlere uygun olarak teslim edilmediğinden birkaç defa ya-
pılan bu gibi değışiklik sonucu, örneğın bir yazı maktnesi-
nin, bir hesap makinesının kaybolmasından, kimin sorumlu
tutulacağmın yanıtı verılememektedir.
Çalışan ve görevını fazlası ıle yerine getıren ınsana prım
verılmezse o kişiden sürekli olanak aynı azim ve inançla iş
yapmasını beklemek mümkün değildir. Aynı şekilde, kışileri
yetkı ve sorumluluk vermeksizm çalıştınrsanız, o kimseler-
den titiz, dikkatlı ve görevine tam anlamı ıle bağlı bir çalış-
mabekleyemezsinız. Bir resmı kuruluştaki sağlık birimınde
bulunan cıhaz ve aletlerın kime teslim edıldiğı belirlenme-
mişse, bir fabrika atölyesinde kullanılan alet ve edavatın so-
rumluları bir kayıt altında tespıt olunmamamışsa, değen mil-
yoniarı bulan iktisadi kıymetlerın kaybolmasına da engel ola-
mazsıntz.
Bu nedenle, kamu kesıminde çalışan üst düzey yöneticı-
lerin, kuruluşlarındaki idarı ve teknik birimlerde bulunan ik-
tisadi değerlerin, ne durumda olduğunun saptanması yönün-
de lesın tavıriar koyarak astlarına konuya etkin bir şekilde
yakaştıklannı hıssettırmeleri, bugün birçok kuruluş için son
derece gerekli, devletimiz açısından ise çok olumlu sonuç-
lar çetirebilecek bir plgudur. Devlet malı sahıpsiz olmamalıdır.
• Haftasonu tçijra
xın giAdeleri •
ış...vasatlıkla
k gİysilerinde
Londr*'
ay ile
sofralar
ȟmlerinden...
Palas'ta bi
KELES SULH CEZA MAHKEMESt
Esas No: 1989/67
Karar No: 1990/1
KARAR ÖZETİ
Sanık: Hüseyin Ekmekçi, llyas "e Hatice'den olma 1962 doğumlu
Keles ilçesi Cuma Mahallesi nufusuna kayıtlı ve mukim, evli 3 ço-
cuklu okur yazaı, sabıkasız, T.C., İslam, kasaphk yapar.
Suç: Gıda nizamnaraesine muhalefet
Suç tarihi: 15.11.1989
Karar tarihi: 5.2.1990
Yukarıda açık kimliği yazılı sanık hakkında açılan kamu davası-
nın yapılıp bitirilen açık yargılaması sonucunda:
Gereği düşünuldü: Sanık Huseyin Ekmekçi'nin suç tarihinde Ke-
les ilçe raerkezjnde bulunan kasap dükkânında satışa arz ettığı su-
cuklann yapılan analizinde dışkı kökenli bakteriler urediği bu nedenle
de tüzuğün 180/b maddesine göre, sağlığa az ya da çok zarar verecek
şekilde bozulmuş sayılacağı iddia, savunma, tahlil raporu ve tüm dosya
içeriği uyarınca anlaşılraış olmakla,
T.C.Y!mn 3%, 72, 402/1-2 maddeleri ile 647 sayılı yasanın 4. ve 5.
maddeleri uyarınea sanığın sonuç olarak 470.000 TL. agır para ceza-
sı ile mahkûmiyetine, meslek sanatmın 3 ay sure ile tatiline, işyerinin
7 gun kapatılmasına karar ozetinin kapatma suresi kadar işyerine asü-
masına ve ilanına, yargıiaraa gideri tahsiline karar verildi.
Basın: 33924
BASRİÇATMA
(1943-1.10.1989)
Seni kaybedişimizin 1.
yılında özleminle
yanıyoruz.
Seni kalbimize gömdük.
AİLESİ ve KARDEŞLERİ
Teşhir MağazasıBeşiktaş'ta, Nüzhetiye Caddesi'nin en işlek köşesinde, 170 m
2
,
triplex (a>-nca bodrumu olan), özellıkle teşhir mağazası
olarak kullanılmaya çok uygun dukkan sahibınden kıralıktır.
TEL 1301808 (Çahşma sMtlen içinde)-1309557 (Cumartesı-Pazar) Bemn Harum
VEEAT
Degerli varlığımız bu>1ik
insan
Av. NAZM
ÜSTÜNER
vefat etmiştir. Cenazesi
.10.1990 Pazartesi günü
Karacaahmet Camii'nde
kunacak ikindi namazından
sonra defnedilecekür.
ÜSTÜNER AİLESİ
OZGUN
BASKI
GRAVÜR) KURSU
KAYITUVRI
BAŞLAMIŞTIR.
BASIN MÜZESİ
"EL:513 84 57-58
SAYIN DOKTOR VE ECZACILARIN DİKKATINE !.
Astma Bronşial tedavisinde
BECLOMETAEROSOL(iOml)
(Beklometazon dipropionat)
Alerjik ve Vazomotor rinit tedavisinde
' BECLOMET NASAL AEROSOUW
(Beklometazon dipropionat)
Ithal edilerek piyasaya bol miktarda verilmiştir.
ALİ RAİF İLAÇ SAN. A.Ş.
OKURLARA.
OKAYGONENSJN
Daha Çok Okumak İçin...
S ugün ûnivetsiteler açılıyor. Yaklaşık 900 bin genç
insan uçsuz bucaksız ve çözüm ışığı görünmeyer.
sorunlarla öğrenime başlıyor. Veri Araştırma'nın
Cumhuriyet için üniversite öğrencileri arasında yaptığı
araştırmanın sonuçlannı dün yayımlamaya başladık. Bu
araştırmanın bir bölümü de gençlerin gazete okuma
alışkanlıklan üzerine. Araştırmanın diğer bölümlerini
izleyen okurlarımız için gençlerin en çok okudukları
gazetenin Cumhuriyet olması şaşırtıcı olmayacaktır.
Genç kuşağın dünyaya daha açık yetisen ve düzenli
gazete okuyan bölümünde en çok okunan gazete
Cumhuriyet hem de açık bir farkla. İstanbul'daki
üniversite öğrencilerinin % iTsi düzenli olarak, % 40"ı
da düzensiz olarak Cumhuriyet satın alıyor. Bu
gençlere göre Cumhuriyet, "Bol, doğru ve güvenilir,
güncel ve yorumsuz haber" veriyor, Cumhuriyefi
tercih etmelerinin diğer gerekçelerini de şöyle
sıralıyorlar:
—Dünya olaylarını en iyi izleyen gazete,
—Kültür ve sanat haberlerinde en doyurucu gazete,
—Ekonomi haber ve yorumlarında en zengin ve doğru
gazete...
Üniversite
öğrencilerinin gazete
okurluğu
Hıç gazete okumayanlar
Üniversite öğrencilerine gö
re daha çok gazete okunma
aı için ne yapılmalı?
Gençlerin Cumhuriyefe yönelik eleştirileri de iki
noktada yoğunlaşıyor: Habercilikte fotoğraf kullanımı
ve spor haberleri... Istanbul'da öğrenim gören
üniversite öğrencilerinin düzenli gazete okuru olan
kesimi % 58. % 38 gibi büyük bir kesim ise satın
almıyor, ama düzensiz olarak okuyor, % 4'ü ise hiç
gazete okumuyor. Araştırmada düzenli gazete okurluğu
açısından kız ve erkek öğrenciler arasında bir fark
görünmüyor. "Daha çok gazete okunması için ne
yapılabilir" sorusunun yanıtları da şöyle ortaya çıkıyor:
—Gazeteler öğrencilere indirimli olmalı % 32.
—Gazeteler ucuz olmalı % 26.
—Gazeteler tarafsız ve güvenilir olmalı % 25.
Bütün araştırmalar gibi bu araştırmanın sonuçları da
bir yanıyla sevindirici (Cumhuriyet en çok okunan
gazete), bir yanıyla umut kırıcı (düzenli gazete okurları
yalnızca % 58), bir yanıyla da uyarıcı (gazeteler
tarafsız ve güvenilir olmalı % 25)...
Yurtdışındaki
okurlarımızdan sürekli
olarak Cumhuriyefi
bulunduklan ulkede
izleyememe yakınmasi
gelir; bütün önlemlere
karşın aboneler
gazetelerin ellerine geç
ya da birkaçı bir arada
uiıştığı için keyiflerince
okuyamadıklannı
yhıelerler. İşte bu hafta
yalnızca yurtdışında
yaşayan okurlarımıza
yönelik bir yayını
başlatıyoruz:
CUMHURİYET HAFTA.
Bu yeni yayınımızı
kısaca tanıtalım..
CUMHURİYET HAFTA
.. Cumhurfyet IM
SHPnin kâder kıınılta\ı
~ Bnaı Sun'da Karie* pazaH^
Cumhuriyet Hafta'nın son
prova baskısının 1. sayfası
bir hafta süresince Cumhuriyet'te yer alan
haber, yorum, yazı, fotoğraf gibi tüm içerikten yapılan
bir derlemeden oluşuyor. Tüm yazarlanmız ve
çizerlerimizin yanı sıra eklerimizden yapılan seçmeler
de Cumhuriyet Hafta'da yer alacak. Ayrıca güncel ve
özgün haberlerin yanı sıra 0 hafta kamuoyunu en çok
ilgilendirmiş haberlerin derleme ve özetleri de
okurlarımıza ulaşacak. Istanbul'da yayın sekreterliğini
Turhan Günay, dış ilişkiler sorumluluğunu da Fatma
Arığ arkadaşlarımızın yürüteceği Cumhuriyet Hafta, 5
ekim cuma gününden başlayarak her cuma
Almanya'daki gazete bayilerinde satışa çıkacak. Avrupa
ya da ABD'nin diğer kentlerinden abone olan
okurlanmızın da eline Cumhuriyet Hafta çok çabuk
geçecek, çünkü baskıyı Frankfurfta yapacak ve
Haftanın Türkiye'si
Almanya'da.
Cumhuriyet
BU h< ILB B»XIKI I L II
K
Cumhuriyet Hafta afişi
okurlarımıza oradan postalayacağız. Cumhuriyet
Hafta'nın yurtdışında yaşayan Türklere duyurulması için
gerekli ilanlar Avrupa'da yayımlanan Türkçe gazete ve
dergilerde yer almaya başladı, bu arada güzel bir afiş
de önemli merkezleri
süsleyecek.
CUMHURİYET HAFTA,
yurtdışındaki okurlanyla
tanışmaya başlarken
Cumhuriyet önemli bir
kültür olayında da yerini
alıyor 3 ekimde
başlayacak olan
Frankiurt Kıtap
Fuan'nda Cumhuriyet
Kitap Kulübü 28
yayınevinin 850 kitabını
dünya kitapseverlerine
sunacak, Tür
kiye'nin
yayın yaşamını tanıtan
Almanca bir katalog da
\ll W K M M(X.
IkUMI Kl I \IKl \I\IIX.LI
Cumhuriyet Kitap Kulübü
Frankiurt Fuarı Kataloğu
geniş kesimlere ulaştınlacak. Bu çerçevede
yazarlanmız Uğur Mumcu, AN Sirmen ve Cüneyt
(Arkosı 6. Sayfaduj