Katalog

31 OCAK 1990 INSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N CUMHURÎYET/7 6 Ö R Ö Ş Tann Eğer Tann var olmasaydı, onu icat etmek gerekirdi. Voltaire SHP KURUUAYINDA MERAK EDILEN SORU Inönü neden secim istemisti?KURULTAYIN ikinci günü, seçimlerin başlamasına az bir stire kalmış. Henüz listeler orta- lıkta görünmüyor, ama kulisle- ri yakından izleyenler hangi lis- tede hangi isimlerin olduğunu aşagı yukan biliyorlar. Hatta lis- te içinde oynanacak oyunlan da- -hi. Baykalcılara yakın biri son- radan aynen gerçekleşecek olan şu bilgiyi veriyor: "Şimdi dağıtüacak Baykal lis- tesinde Fikret Lnhı'nün ismi yer alacak. Ama göreceksiniz, liste- deki ismini çizecek ve başkasının ismini yazacaklar. Böyle karar alındı, yani listede göslerip zeva- hiri kurtaracak, ama seçmeye- cekler.." Peki ama neden böyle karar alındı? "Çiinkii Fikret Ünlii, son za- manlarda İnönu'nün çevresinde çok dolaşıyordu, gnıptan aynlıp Inönü'ye yakınlaşanlar cezalan- dınlır." Bu konuşmadan iki saat kadar sonra dağıtılan mavi zemınli Baykalcılar listesinde Fikret Ün- lü'nün adı var, ama seçimde çi- zilip kazandırılmayan isimlerden biri de Ünlü. Böylece SHP pro- tokolünde Inönü ve Baykal'dan sonra "sayman" olarak üçüncü sırada yer alan insan, lnönü'ye yakınlaştı diye listeden siliniyor. Disiplin kurulu Listelerl^ ilgili bir başka dik- kat çekici nokta. Bir sür'e önce SHP'de 7 milletvekilinin "kesin ihraç" karannı veren Disiplin Kurulu'nun 9 üyesinden ihraç için oy kullanan üyeleı Baykal- cıların listesinde. "Bizira de ha- b«rimiz olmadan bu kararı aldılar" denilen disiplin kurulu YAZISIZ VE YORUMSUZ FKJVTlüer ' bu yılda başardılar, şimdi sıra sizlerde... FKM DERSANESİ Hoıı (Fotoğraf: Actan Uraz) üyelerinın özenle disiplin kurulu listesine yerleştirilip, kesin ihra- ca karşı çıkanların liste dışı bıra- kılması da "kesin ihraç kararia- nıun Baykakılann istemleri dog- roltusanda" gerçekleştiğini gös- teriyor. Yoksa onlar da Ünlü gi- bi cezalandınbrlardı.. Inönü, tüzük kurultayının "seçünli" yapümasını ıstediği za- man, SHP yönetim kadrosu için- de Baykalcıiann ağırlığıru taşıyan dengeyi bozmak istemisti. SHP içindeki hiçbir grubun ağırlığını taşımayan bir parti meclısi yapı- sı oluşturmak istiyordu. Ancak kurultay öncesi gelişmeler tnö- nü'ye şunu gösterdi: "Baykalcıiann blok oylınnı taşıyan illerden gelen ve direktif dogruttusunda hareket eden de- legasyonlar çoğunlukta ve katı." İki tercih tnönü, kendi listesinı çıkardığı takdirde geçen kurultayda oldu- ğu gibi bu listenin yeterli oyu ala- mayacağmı gördü. Baykal ile gö- rüşmesinden sonra "tek liste üze- rinde anlaştık" demeçlerının de yanıltıa olduğunu biliyordu. As- lında ortada bir anlaşma yok ama bir kandırmaca vardı. inönu'nün yapacağı iki tercih kalmıştı. Birincisi kürsüye çıkıp, "Y» ben giderim ya da bu lisıe- yi onaylarsınız" diye kendi genel başkanlığını da riske koymak. tkincisi ise "Bu liste benim de- gil ne isterseniz onu yapın.." de- mek. Daha yumuşak bir yöntem olarak ikincisini tercih etti. Böylece de parti meclisi yine Baykalcıiann ağırlığını taşıyan bir görünüm ile yenilenmiş oldu. Şimdi merak edilen sorun şu: Inönü, neden tüzük kurultayın- da seçim maddesi konulmasını istedi ve bu seçim maddesini is- temesinin gereğini yerine getire- bildi mi? Kumltay ile değişen ne oldu? İSLAMİ PANTOLON Peygamberin tarifi MOR ÇATİ KAPIN SIĞINAĞIVAKR 50 milyon bulunursa kurulacak TÜRKİYE'de yaklaşık 3 yıldır "Dayağa karşı kadınlar kampanyası" sürüyor. Erkekler tarafmdan yapılacak her türlü ta- cize karşı tavır alan bir grup ka- dın, bir de "sığınma evi" projesi gerçekleştirmeye çalışıyor. An- cak sığınma evinin herhangi bir kuruma bağlı olmaması için ön- celikle bir vakıf kurmayı hedef- liyorlar. Vakfın kurucularından Avukat Filiz Kerestecioğln ile sı- ğınma evi ve vakıf hakkında gö- rüştük. — Sığınma evi açraa projesini kısaca anlatır mısınız? "Biz uzun bir süredir dayağa karşı kampanyayı yürütüyoruz. Başvuran kadmlann ortaklaşa birleştikleri nokta, şiddete uğra- dıkları evden uzaklaşmak isteği. Bu noktadan hareketle biz de yurtdışındaki sığınma evi örnek- lerini inceleyerek bir proje hazır- ladık. Proje için Şişli Belediye- si'nden yer talep ettik. Bizim şu anda bir yer satın almamız müm- kün değil, ama içindeki her tür- lü donanımı ve işletme giderleri- ni biz karşılayacağız. Çalışan ki- şiler de kadın olacak". — Bir de vakıf kurrna girişim- teriniz var. Neden vakıf kunıyor- sonuz? "Sığınma e\inin, Çocuk Esir- geme Kurumu, huzurevi gibi bir yer olmasını istemiyoruz. Bunun için özellikle bu yerin bağımsız olması gerekiyor ki her belediye değiştiğinde belli kurallar, resmi- yetkr, sınırlandırmalar getirilme- mesi gerekiyor. Bunun için de va- kıf kurmayı düşünüyoruz: Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı. Ama paraya ihtiyacımız var. Ya bir mal varlığı ya da 50 milyon lirayı blo- ke etmemiz gerekiyor. Senedini hazırladık. Onun haricinde çalış- malar tamamlandı. Kuruculan belli." — Pareyı nasıl bulmayı dnşii- nüyorsunuz? Kampanyalardan elde ettiğiniz gelirler yeterli mi? "Onlardan hiçbir şey elde edil- medi. Onlar daha çok propagan- daya yönelik şeyler. Henüz bir va- kıf kurulmadığı için resmi olarak Filiz Kerestecioglu para da toplayamıyoruz. Başka ban şeyler yapmamız lazım. Pa- rası olan kadınlarla görüşmek gi- bi bazı girişimlerimiz var." — Ne kadar zamanda kurabi- lirsiniz? "Tam bilemiyorum. îlkönce bir irtibat bürosu kurmak düşünce- sindeyiz" — Vakfın amaçlan neler? Baş- vuran kadınlara iş bulacak mısınız? "Çok konuda çauşmak gereke- cek. Kurulduktan, resmiyet ka- zandıktan sonra birçok işyerini dolaşmayı, böyle bir şey için kon- tenjan ayırmalanru istiyoruz. Da- yaktan kaçan kadınların istihdam edilmelerini sağlayacağız. Belki kendi bünyemizde kurslar açabi- liriz ya da var olan kurslara baş- vurabiliriz. Aynca kendimize iş- yeri açabiliriz. Kendini savunma kurslan olabilir. Bilinç yükselt- me toplantılan olabilir. Psikolo- jik tedavi... Dışa yönelik şeyler var düşündüğümüz. Mesela, bir kadın dayakla karşılaştığında ilk önce karakola, savcılığa şikâyet etmesi gerekiyor. Ama o yerler- de karşılaştığı muamele de hiç hoş olmuyor. Evine döndürülme- ye çalışüıyor. Adli tıptan rapor al- ması gerekiyor, dayak yediğine dair. İlk önce bu yerlerde kadın- ların muhatap olacakları insan- lann da eğitilmesi gerekiyor. Hâ- kim olsun, savcı olsun, karakol- daki birimler olsun, doktorlar ol- sun, gerçekten belli bir anlayış düze>'ine gelmeleri gerekiyor. Muhatap olacakları birimlerin de özellikle kadınlardan oluşmasını aslında tercih ederiz. Yani kara- kolda ayrı bir birim oluşturula- bilir. Kadın polisler dayak yiyen kadınlarla konuşabilirler. MARMARA Üniversitesi tla- hiyat Fakültesi İslam Hukuku uz- manlarından Doç. Dr. Hayret- tin Karaman, tsveç'teki Handen İslam Kültür Derneği'nin dave- ti üzerine bir süre önce Stock- holm'ün Handen, Rinkeby ve Fittja bölgelerinde konferanslar verdi. Handen'de yaptığı "tslamda haram ve bdaller" konuşmasın- da kadınların ancak "Islamın uygun gördüğü şekilde pantolon giyebileceklerini" söyleyerek, rüyalarında gördüğü şekliyle peygamberin fiziki tanımını yaptı. Yeni Birlik Dergisi'nde yer alan İsveç konuşmalarında Karaman şöyle diyor: "İslam, kadınların erkek el- bisesi, erkeklerin kadın elbisesi giymelerini yasaklamıştır. Ka- dın, kadınlar için yapılmış cekeli ve İslamın birtakım sımrlama- lanna riayet edilmişse kadınla- ra mahsus pantolonu giyebilir." Karaman, iki kez rüyasında gördüğünü söylediği peygambe- ri şöyle anlatıyor... "Peygamber efendimiz ne uzun, ne kısa; demek ki orta boylu. Saçlan ne kıvırcık ne dümdüzmüş. Bazen saçlan ku- lak.yumuşağı ile omuzu arasında olurdu. Bazen de usturayla ka- zıttığı olurmuş. Saçlannı arka- ya taradığı da olmus, ortadan ayirdığı da... Kaşlan çatık, ka- lın ve kanşık da değilmiş: tnce ve yay gibi uçlan kalın değil. Gözleri o kadar cazibeli o kadar gü/el söyleniyor ki, yeşil, mavi, siyah değil, siyahla kahverengi arasında. Gözbebeği ve beyazı da bembeyaz değil, çok hafif kanlıcaymış. Yiizü yusyuvarlak değil, hafif sobe. Sakalı çok uzun değil, siyah ve beyazlan çok az kısa. Bıyıklannı da üst dudağı gözükecek şekilde kırpar ve keserdi. Omuzlan geniş, göğ- sii hafifçe kıllı, karnı çıkık de- ğil. Teni ve teri çok güzel koku- yor." llahiyat fakültesi öğrencileri de sanırız hocalarının bu engin bilgisinden bolca yararlanıyor- lardır. BORSADABEŞYIL Kişilik değişmesine yol açıyor BORSADA piyasaya sürülen sahte hisse senet- lerine rağmen canlılık dinmedi. Yine bir sürü in- san, kısa yoldan zengin olurum düşüncesiyle se- net alıp satmaya devam ediyor. Borsası oldukça gelişmiş bazı Avrupa ülkele- rinde 5 sene sınırlaması konmuş. Bir kişi 5 sene- den fazla borsada oynayamıyor ve mahkemeler- de tanıkhkları kabul edilmiyor. Nedeni ise bu in- sanlarda kişilik değişmelerinin olması. Türkiye'- de ise hâlâ böyle bir sınırlama olmadığı gibi mah- kemede de tanıklıklar geçerli. Bu insanların kişilik değişmelerinin hangi bo- yutlarda olduğunu, tamklıklarının neden kabul edilmemesi gerektiğini Prof. Ozcan Köknel şöy- le anlatıyor: "Borsa hakkında pek bir bilgim yok, tahmini olarak söyleyebilirim. Bu tür şans oyunlarını de- vamlı ovnayanlarda baeımlılık varatıvor. Davra- nış biçimi değisiyor. Alkol, sigara, uyuştunıcu ba- ğımlılan gibi. Araştırmalar. bu tür kazançlan yeğ- leyen kişilerde kişilik yapısının bozulduğunu gös- termiştir. Bunu yapmazsa mutlu olamıyor, rahat düşünemiyor, günlük yaşama uyumu sağlayamı- yor. Saplantılı ve takıntılı insanlardır. lyi diişü- nemezler. sağlıklı tanıklık yapamazlar. Sanıyo- rum, bu nedenle tanıklıklan kabul edilmiyor ba- zı Ulkelerde. Bağımulıklan olan insanlann yaşamlanm da bu oluştunır. Nasıl kazanınm? Nasıl uyuşlunıcu bu- lunım? Nasıl surdunirüm? diye. Hep aynı açıdan bakariar olaylara. Şans oyunlannda ortaya çıkan bağımlılıklan, alkol, uyuştunıcu bağımlılannda ulduğu gibi nıh hastalıgı içinde sınıflandınyonız.. Bu tür insanlann tanıküklannda da mahkeme bize sorar. 'Tanıklık yapabilir mi?' diye." HAYVANLAR ISMAIL GÜLCEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK PİKNİK PİYALE MADRA HIZLJ GAZETECİ \ECDET 'Jy CAPEMİZ VAR ^ ÖNCeÜKLİ OLAf?AKKA&UL ETTjRpiK DİVELİM SOMÜLSÜZ GÖMÜlSÜZ 'APiLMAZ GARFIELD JM DAVIS TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAM 3J Ocak ANDRB ANTO/NEIN ONCULUGU.. 18S8 DE BuGÜM, ÜMLÜ r&4A/S/2 AUPGİ ANTOINE (AVru/IN) POĞMUŞm. TİYATKO OYUNCULU6UAIA BAÇt-ADItcTAN SONRA, Gei£M£*SEt- TİYATROYA &>£$/ LAy/ç &ErtRMeK /Ç/A/ 'THEATSE uees'r/ DOĞALCI(NATÜtZALİST) T/yAmO AKtMiAJtM ÖMCÜCÜ- ĞÜUÜ YAPARK£N, ESKİ OYUM AUÇKANLIKLAKINDAH ARjKIMtŞ, YAPMACIKS/Z ,6E£ÇE£E UYGUN \f£ HA£ K£T OİLİNE ÖM6M VEHEU ANTOINE, SEYİHCİ İLE SAH- A/£" ARAStNDA GÖ/eÜMMEZ 8İ& PUI/A&. OLPUĞUNU VVİİSSAYA- RAK YÖfJETMİÇT'• İ913- 1314 YILLA/e.1 8UL'A PAI/Er £P/C£AJ ANP2İ Yİ-İ OSMANÎ'"AOLI ŞEHİR KONSERVATUAIZl'Ni KUR- A4UŞ VE İLK PZOFESYDUeL OYUA/CJJ YETtŞTİRMS OKULUNU TÜOCıYE'PE GE&ÇBtOEŞTtlZMIÇri İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR BİLİMLERİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ YABANCI DİLLER EĞİTİM KOORDİNATÖRLÜĞÜ III. DÖNEM İNGİLİZCE EĞİTİM PROGRAMI Merkezimiz Bilgisayar Eğitim Faaliyetlerinin dışında Ya- ban'cı Dil (Ingilizce) eğitimine de devam etmektedir. III. Devre Ingilizce Eğitim Kurslaruruz Londra Üniversi- tesi İngilizce Bölümü ile işbirliği doğrultusunda düzenlenmekte olup hafta içi ve hafta sonu olarak iki ayrı grup halinde açı- lacaktır. Kurslarımıza müracaat eden adaylar, seviye testinden ge- çirildikten sonra sınıf belirlenmesine göre eğitime başlayacak- lardır. Kurslanmızm eğitime başlama tarihleri; Hafta Arası 13 Şubat 1990 Salı Hafta Sonu 3 Mart 1990 Cumartesi Geniş bilgi için merkezimiz sekreterliğine başvurulabilir. Adres: Î.Ü. Bilgisayar Bilimleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Ümit Doğanay Cad. No: 6 Kat 1-2 Beyazıt İlkokulu Karşısı Beyazıt / Istanbul Tel: 527 58 15 - 522 42 00/816 AĞLAMAK VE GÜLMEK llhM Selçuk 7. bası 3000 lira (KDV içinde) Çagdaş Yayınlan, Turkocağı Cad. 39-41 Cagaloglu-tsianbul İÇİ SEVDA DOLU YOLCULUK Cıhil Kiikbi 2000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan. Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu/slanbui T.C. MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI GELİRLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ STAJYER GELİRLER KONTROLÖRLÜGÜ GtRİŞ S1NAV1 Maliye ve Gümrük Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü'nce 19, 20, 21 Mart 1990 tarihlerinde saat: 9.00'da başlamak üzere Ankara, Is- tanbul, lzmir ve Adana'da Stajyer Gelirler Köntrolörlüğü giriş sına- vı açılacaktır. Sınavı kazananlar, 3 yıllık staj dönemi sonunda yapılacak "Ye- terlik Sınavı"nı da kazandıkları takdirde Gelirler Kontrolörü olarak göreve devam edeceklerdir. Smava katılabümek için: a) Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesindeki niteliklere sa- hip olmak; b) 1.1.1990 tarihinde 30 yaşını doldurmamış olmak; c) Eğitim süresi en az dört yü olan, Siyasal Bilgiler, lktisatd, İşlet- me, Hukuk, tktisadi ve İdari Bilimler Fakülte ve Yüksek Okullan veya aynı süre eğitim veren ve bunlara denküği Yüksek öğretün Ku- rulu'nca kabul edilen ülkemizdeki ve yabancı ülkelerdeki fakülte ve yüksek okulların birinden mezun olmak; gerekir. Stajyer Gelirler Kontrolörlerine bugün için yaklasık net 1.070.000 lira maaş ile grup merkezleri dışında görevlendirilmeleri halinde ay- nca 29.900.- lira gündelik ödenmektedir. lstekliler, sınav için gerekli belgeler ile sınav konulanm belirten "Sınav Broşürü"nü Gelirler Genel Müdürlüğü Gelirler Kontrolörle- ri, "Sanayi Cad. Alsancak Işhanı Kat: 5 Ulus/Ankara" adresindcn veya Gelirler Komrolörleri Eğitim Grup Başkanhğı'ndan sağlayabi- lirler. Başvurulann, en geç 28 Şubat 1990 çarşamba günü mesai bitimi- ne kadar yukanda belirtilen adreste gerekli belgeler ile birlikte yapıl- ması veya posta ile göndenlmesi (postadaki gecikmeler kabul edilmez) gerekmektedir. Ilan olunur. Basın: 15680