Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31 OCAK 1990 HABERLER CUMHURİYET/ll
Sinop'ta çocuk şenliği
• Eğilim Servisi — Türkiye'deki 42 ilden yaklaşık 700
çocuk, 19-24 nisan tarihlerinde Sinop'ta düzenlenecek
"Çocuk Şenliği"nde bir araya gelecek. Sinop Çocuk
Kulübü'nce düzenlenecek şenlikte, halk oyunları
gösterileri, geziler, paneller, yanşmalar, sergiler
düzenlenecek, konserler verilecek.
Tıp eğitimine Meclis araştırması
• ANKARA (Curahuriyel Bürosu) — Tıp fakültelerindeki
eğitim konusunda Meclis araştırması açıldı. SHP Hatay
Milletvekili Ali Uyar'ın hazırladığı, "Tıp fakültelerinden
mezun olan öğrencilerin gerekli bilgi ve beceriye sahip
olmadıkları iddiasını ve bu yetersizliklerin nedenlerini tespit
etmek amacıyla Meclis araştırması açılması" önergesi, dün
TBMM Genel Kurulu'nda görüşülerek kabul edildi.
AN AP'lı milletvekilleri de önergenin kabulü doğrultusunda
oy kullandılar.
"Çalışma ziyareti"
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Cumhurbaşkanlığı
Sözcûsü Büyükelçi Kaya Toperi, "Cumhurbaşkanı'nın ABD
gezısi, bir çalışma ziyareti niteliğinde olmuştur" dedi.
Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın ABDgezisi konusunda bir
soruyu cevaplayan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsu Kaya Toperi,
gezinin bir çalışma ziyareti niteliğinde olduğunu, özellikle
\Vashington ve Nevv York'taki temaslannın ve başta Başkan
Bush olmak üzere ABD üst yöneticileri ve BM sekreteri ile
görüşmesinin bunun kanıtı olduğunu söyledi.
Danıştay, başkanını seçemedi
• ANKARA (ANKA) — Danıştay'da başkan seçiminin
ikinci etabından da sonuç alınamadı. 25 Ocak günü
yapılan 20 tur oylamada olduğu gibi, dün yapılan 20
turda da 4 adaydan, üyelerin salt çoğunluğunun oyunu
alan kişi çıkmayınca, seçimler ertelendi.
İdamla yargılananlara beraat
• tstanbul Haber S«rvisi — Altın, döviz ve uyuşturucu
madde kaçakçılığı yaptıkları ve bu yolla eldeettikleri parayı
aklamak için İsviçre'deki Magaryan kardeşlere volladıkları
iddialarıyla haklarında idam istemiyle dava açılan 12 kişi
beraat etti. İstanbul DGM'de dün yapılan duruşmada hostes
Arzu Dalokay, işadamı Osman Asilsoy ile kuyumcular
Nazar Altın, Mehmet Veysi Canbaloğlu, Dikran Bahadır
Altın, Yaşar Kadir Sönmez, Muammer Jelal Zahâbi, Halil
Yıldırım, Hasan Savaş ve Hasan Bozdoğan'ın beraatlanna
karar verildi.
Ajda Pekkan boşanıyor
• İstanbul Haber Servisi — Sanatçı Ajda Pekkan Bars
ile işadamı Ali Bars'ın boşanacakları açıklandı. Dün
gazetelere avukat Murat Atım tarafından geçilen faks
metninde, Ajda Pekkan ve Ali Bars'ın bu konudaki
açıklamaları yer aldı. Pekkan, "Ali ile ben
dostluğumuzun da bozulmaması için yollarımızı
ayırmaya karar verdik. Kendisini dün olduğu gibi bugün
de yarın da bir dost, haza bir beyefendi olarak bildim ve
bileceğim" dedi. Ali Bars'ın açıklamasında ise "Çeşitli
nedenîerden dolayı evliliğimiz yürümedi. Bu nedenle
dostça ayrılmaya karar verdik" sözleri yer aldı. Boşanma
dilekçesi konusunda bir bilgi verilmedi. Ancak Ajda
Pekkah'ın Usküdar Adliyesi'ne boşanma dilekçesi verdiği
öğrenildi.
Akbank'ın
42.yılı
• İstanbul Haber Merkezi
— Akbank'ın 42. kuruluş
yıldönümü, Atatürk Kültür
Merkezi'nde kutlandı.
Gecede, Zuhal Olcay
"Kücük Bir öykü Bu" adh
konseri ile büyük beğeni
topladı. Geceye Sakıp
Sabancı ve eşi, Hacı
Sabancı, Nejat Eczacıbaşı,
Ali Koçman'ın yanı sıra
birçok yerli ve yabancı
misarır katıldı.
KlSA KISA
• Dogramaa'ya suç duyurusu - Ankara DGM Savcüığı, Öğretim Üyeleri
Derneği'mn, YÖK Başkaru Prof. Dr. Ihsan Doğramacı ve 23 YÖK üyesi
hakkında "şeriat amaçlı eylemlere ortam hazırlatmak" iddiasını taşıyan
suç duyurusunu incelemeye başladı.
• Demirag lekrar hastanede - Cumhurbaşkanı Turgut özal'a başbakanlığı
döneminde suikast girişiminde bulunan Kartal Demirağ, yaralanan
kolunun iedavısi için uçüncu kez Numune Hastanesi'ncgötürüldü.
• Ajin DGM'de - Aydının Nazılli üçesinde dinı ayin yaptıkları iddiasıyla
gozaltına alınan 5 kişi hakkında takipsizlik karan veren Nazilli
Cumhuriyet Savalığı, dosyayı DGM Savcılığı'na gönderdi.
• Savcılık iüranıuı rel - Ankara DGM, daha önce salıverilen TBKP'lilerin
yenıden tutuklanmalan için savcılığın yaptığı ıtirazı reddetti.
• Izmil'te gaz kaçağı - İzmit'in Derince böigesinde dün oğlen saaılerindt
bır sanayi kuruluşundan kaynaklandıjı sanılan gaz sızıntısı heyecan
yarauı.
Üniversitelerdeyeniden yapılanma arayışına Milli Eğitim Bakanı'ndan bakış
Akyol: Ithal model bize uymaz
SERDAR KIZIK
İZMİR — Milli Eğiıım Bakanı
Avni Akyol, Ege \e Dokuz Eylul
üniversiteleri, rektörleri \e 100'e
yakın öğretim görevlisiyle yaptığı
toplantıda yüksekoğretimin yeni-
den yapılanmasıyla ilgili kararla-
nn üniversiteye ve öğretim üyele-
rine rağmen alınmayacağını söy-
ledi. Akyol, hükümet kanadında
hazıriandığı bildirilen tasanyla bir
ilgisi olmadığını belirtirken. "l'ni-
versitder konusunda benim imza-
mın olmadıgı bir yasa hükümet-
ten geçerse koltuğumda başka bi-
risi oturur" dedi. (Jni\en>ite yöne-
timlerinin seçimle belirlenmesini
isteyen öğretim üyelerine de Ak-
yol, "Demokratik bir yapıdan ya-
nayız. Mütevelli be>etleri gibi il-
hal malı modeller bünyemize
uymaz" diye konuştu. Akyol, öğ-
retmenlerin türban, imam hatip li-
seleri ve Kuran kurslanyla ilgili so-
rulannı yanıtlamadan geçiştirdi.
Bakan Akyol, YÖK'ün bir koor-
dinasyon kurulu olarak kalması-
AKYOL — Güvence verdi.
nın uygun olacağını söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Avni Ak-
yol, yüksekoğretimin yeniden ya-
pılanmasıyla ilgili çalışmalar yap-
tıklannı, bu çerçevede üniversite-
lerin görüşlerini aldığını belirterek
"Tüm üniversilelerin değerlendir-
melerini alacağız. Bunu akademik
kurullara. öğretim üyesi gruplan-
na kadar jndireceğiz. Kararlar
üniversiteye ve öğretim üyelerine
Y O K . Ege ve Dokuz Eylül üniversiteleri
rektörleri ve 100'e yakın öğretim görevlisiyle
İzmir'de toplantı yapan Milli Eğitim Bakanı,
YÖK'ün bir koordinasyon kurulu olarak
kalmasının uygun olacağını belirtti.
Istffa ederim Üniversitelerle ilgili
kararların üniversiteye ve öğretim üyelerine
rağmen alınamayacağını söyleyen Bakan
Akyol, "Üniversiteler konusunda benim
imzamın olmadıgı bir yasa hükümetten geçerse
koltuğumda başka birisi oturur" dedi.
rağmen alınmayacak" dedi. Ba-
kan Akyol, Ege Üniversitesi Fen
Fakültesi Öğretim Görevlisi Azmi
Telefoncu'nun, "Grubunuzda
yüksek öğrelimle ilgili yeni yasa
tasansı hazırlıklan yapıldıgı ha-
berleri geliyor. Bo>le bir se> var
mı? Sizin bu konuda etkinliğiniz
nedir?" biçimindeki sorusu üze-
rine şunları söyledi
"Gazetelerde çıkan haberierde-
ki tasanyla bir ilgim yok. Üniver-
siteler konusunda benim imzamın
olmadıgı bir >asa hükümetten ge-
çerse o zaman kolluğumda başka
birisi oturur... İlhal rnodellerle
milli egilim yürütülemez. Mute-
velli heyelleri gibi modeller bün-
yemize uymaz..."
Bazı öğretim Uyelerinin, YÖK'-
ün emir komuta içinde bir yapı ge-
tirdiğini, üniversitelerin demokra-
lik işlerliğe kavuşması gerektiğini,
üniversite yönetimlerinin seçimler-
le belirlenfhesi zorunluluğunun
eğitimin kalitesini düşürdüğünü,
bilimsel araştırma sayısının azal-
dığını, Türkiye'nin, bir bilim po-
litikası bile olmadığını, öğrencinin
ortaöğretimden yetersiz geldiğini
dile getirdiği toplantıda Bakan
Akyol daha sonra şunları söyledi:
"Her şey yasalaria çözülmez.
Yasa, durumu düzenler, uygulama
önemlidir. Ortadğretimde sonın-
lar var. Ölçme, değerlendirme sis-
lemini değiştirmek gerekiyor, ça-
lışmalar yapılıyor. Mesela lise 3
okunmadan öğrenci üniversiteye
geliyor lise 2 bilgileriyle. Çünkü li-
se 3'te tek amaç üniversiteye ha-
znianmak. Bu sistem mutlaka de-
ğişmelidir. Yeni mezunlarla üni-
versiteye giremeyen 500 bin öğren-
ci liseden sonra ne yapacağıru bil-
miyor. Biz bir proje başlattık. Bu-
nu daha da gelişlirecegiz. Devlet
fabrikalannı bu öğrencilere açıyo-
nız, iş içinde eğitim olacak, iste-
yenler üni\ersile>e yatay geçiş ya-
pacak. Öğretim uyelerinin daha
iyi koşullara sahip oiması için kal-
kınmada öncelikle bölgelerde üc-
retlerini arttıracağız. Bu konuda
bir kararname hazırlığı var. Öğret-
menlige önem veriyoruz."
Prof. Or. Oğuz Manas'ın "Mec-
lis, üniversitelere bu kadar müda-
hale etmemeli, üniversiteler sık sık
değişlirilen kanunlarla karşı kar-
şıya kalıyor. Sık sık af çıkıyor. Pa-
tagonya'da bile bu kadar mudaha-
le olmaz" biçimindeki sözleri üze-
rine Bakan Akyol, iyi ya da kötü
bir otoritenin oiması gerektiğini,
bu arada üniversitelerde bir koor-
dinasyon kuıuluna gerek duyul-
duğunu söyledi. E.Ü. Tıp Fakülte-
si'nden Prof. Dr. Alphan Curada
üniversitelerde Türk Dili, Atatürk
Ilkeleri ve İnkılaplan ve Beden
Eğitimi derslerinin gereksiz oldu-
ğunu, üniversiteye gelen öğrenci-
nin bu anlamda belirli kalıplara
oturduğunu, YÖK uyelerinin üni-
versitelerle bir ilgisi olmadığını, bu
yapıya da "demokrasi" deneme-
yeceğini söyledi.
Tutuklu bir de kadın olursa'
tstanbul Haber Servisi — Bir grup kadın dün
saat 11.30 sıralarında Sultanahmet Mehmet
Akif Ersoy Parkı'na gelerek Sağmalcılar Ceza
evi'ndeki tutuklu kadınların sorunlarını dile
getiren bir bildiri okudular.
Kendilerini kadınların kurtuluşu için mücadele
eden bir grup kadın olarak tanıtan yaklaşık 15
kişi adına konuşan sözcü, cezaevindeki tutuklu
kadınlara ilişkin olarak şunları söyledi:
"Kadın koğuşunda kapasitenin çok üzerinde
tuluklu yaşadıgı için ciddi sağlık sorunlan söz
konusudur. Ayrıca yemek, okumak, uyumak,
dinlenmek, yazmak, sohbet etmek gibi zorunlu
ihli>açlar engellenmektedir. Siyasi tutuklular,
kadın olduklan için kötü koguş koşullannda
ynşamaya zorlanıyorlar. Devlet kadınları sadece
cezaevine hapselmivor, a\nı zamanda
kadınlıklannı da hapsediyor." (Fotoğraf: Vedat
Yenerer)
Gürkan bugün ayrıntılı açıklama yapacak
6
^ i partf son aşamadaPartinin kuruluşunun, DİSK'in kuruluş tarihi
13 şubata rastlatılmasımn düşünüldüğü öğrenildi.
Sol ekibe göre, "SHP ve DSP artık yaşayamaz.
Artık SHP yok Baykal var. DSP'de ise sadece
Ecevit var."
ANKARA (Cumhuriyel Büro-
su) — Aydın Giiven Gürkan lider-
liğindeki solda yeni partinin ku-
ruluş çalışmalan son aşamasma
geldi. Partinin kuruluşunun,
DİSK'in kuruluş tarihi olan 13 şu-
bata rastlatılmasımn düşünüldü-
ğü öğrenildi. SHP'den ihraç edi-
len ve istifa ederek ayrılan millet-
vekillerinin de içinde bulunduğu
hareketle ilgili olarak Gürkan, bu-
gün bir basın toplantısı düzenle-
yecek ve ayrıntılı açıklamalarda
bulunacak.
Eski HP ve SHP genel baskan-
lanndan Aydın Güven Gurkan'ın
başını çektiği ekipte 17 milletve-
kilinin bulunduğu kaydedilirken,
Kemal Anadol ve Kâmil Ateşogul-
ları'nın kesin tavırları henüz net-
leşmedi. Anadol'un şubat ayı so-
nunda İstanbul'da çeşitli sol grup-
lann yupacaklan ve sol için bir ka-
rara vanlması beklenen toplantı-
dan sonra tavrını netleştireceği be-
lirtiliyor.
Yeni parti için temaslarda bu-
lunmakla görevlendirilen milletve-
killeri Cüneyt Canver, Fehmi Işık-
lar ve Kenao Sönmez dün Anka-
ra'da bir toplantı yaptılar. öğre-
nildiğine göre toplantıya başta
Ankara olmak üzere SHP örgü-
tunden çok sayıda üye de katıldı.
Toplantıda önceki gün sonuçlanan
SHP kurultayuıın bir değerlendir-
mesi yapüdı. Edınilen bilgilere gö-
re kunıltay sonrasında ayn bir
parti kurulması düşüncesinin ne
denli haklı olduğu göruşünde bir-
leşildi. Toplantıdaki değerlendir-
meler şu noktalarda belirginleşti:
• SHP ve DSP artık yaşayamaz.
Basın ne denli destek verirse ver-
sin artık SHP yok. Deniz Baykal
var. SHP bitti, Deniz Baykal baş-
ladı. DSP'de ise sadece Ecevit var.
Başka bir şey yok.
• Erdal tnönü artık bir sembol
oldu. Partiyi Baykal ele geçirdi.
SHP örgütünü, kendilerini sece-
cek biçimde örgütlediler. Bu ka-
dar ilin, ilçenin görevden aıinma-
sı bundandı. Erdal Bey de bu du-
rumları biliyor. Bu bizce danışık-
lı dovıytur.
• Bu kurultaydan birtakım çev-
reler birlik, bütünlük ve geniş kad-
roların partiye egemen olmasını
beklerlerken, bir hizbin, 12 Eylül
öncesinden beri yaşamını bugüne
dek surukleyen, getirebilen bir hiz-
bin damgasını yedi.
• Bu durumda soldaki boşluk
daha da belirginleşti ve bir siyasi
partiye ciddi bir ihtiyaç duyuldu-
ğu ortaya çıktı.
Gürkan ve arkadaşlarının bir
süredir tabanda yaptığı temaslar
sonucunda partileşmenin artık ka-
çınılmaz olduğu göruşünde birle-
şildi. Yeni parti sadece SHP'den
küsüp aynlanlara ya da ayTilacak-
lara hitap etmeyecek. Onun dışın-
da demokrasi mucadelesinde yer
almak isteyen herkese kapılannı
açacak. SHP'nin merkez partisi
haline gelmesinden hoşnutsuzluk
duyan, şimdiye değin SHP ve
DSP'de görev almamış. çalışma-
mış herkes yeni partiye bekleniyor.
Yeni partileşme hareketinin ön-
cüleri, SHP'ye yeni bir çağn ya-
pılması görüşünü paylaşmıyorlar.
TBMM'de grup kurma konusunu
da ön plana almıyorlar, ancak ha-
reketlerinin içinde 17 milletvekili
bulunduğunu belirtiyorlar ve
TBMM'de olası bir grubun uzak
bir ihtimal olmadığını vurgulu-
yorlar.
Grup, Mehmet Ali Aybar'la ye-
ni bir görüşme yapmayacak.
Çyıldırsüren işkence davası askeri mahkemede yeniden görülmeye başlandı
Ahmet Karlangaç'ın katili aranıyor
NİHAT HALICI
tşkencede öldürüldüğü Yargı-
tay kararlan, raporlar ve tanık
polis ifadeleriyle kesinleşen Ah-
mel Karlangaç'ın "katil"inin
aranmasına 10 yıldır devam edi-
liyor. Jstanbul Siyasi Polisi'nde 4
gün sorgulandıktan sonra can ve-
ren Karlangaç için açılan davada
daha önce hüküm giyen, ancak
cezalan Askeri Yargıtay Daireler
Kurulu'nda bozulan üç siyasi po-
lis memurunun yeniden yargılan-
masına dün İstanbul Askeri Mah-
kemesi'nin Selimiye'deki duruş-
ma salonlarında başlandı.
"Işkenceyle ölüm" savıyla ge-
lişen olaylar zincirinin başlangıç
tarihi2.10.1980'di. 12 Eylül aske-
ri darbesinden yaklaşık bir ay
sonra şimdi "kimler tarafından
öldürüldüğü" kanıtlanmaya çalı-
şılan Ahmet Karlangaç, teyzesinin
oğlu Mustafa An ile birlikte sor-
gulanmak üzere gozaltına alınıp
istanbul Siyasi Şube'ye götürül-
dü. Karlangaç hakkındaki ilk tu-
tanak da "şnbe giriş kapısında"
meydana geldiği öne surulen olay-
lar gerekçesiyle tutuldu. Tutanak-
ta, "Sanıgın üç kez kaçmaya te-
şebbüs ettigi, bu sırada çukura
düştüğü ve merdivenlerden aşağı
yuvarlandığı" öne sürülerek Kar-
langaç'ın "kendi kendisini darp
ettiği" iddia ediliyordu. Ancak bu
tutanakta Karlangaç'ın imzası ile
imzalayan polis memurlarımn ad
ve sicil numaraları yer almıyordu.
Yalnızca kimlere ait olduğu belli
olmayan 7 imza ile sanığı gozal-
tına alan timlere ait olduğu belir-
tilen 858. 824 ve 995 numaraları
bulunuyordu.
Karlangaç'ın ölümüne kadar
uzanan olaylar zinciri dava dos-
yalan incelendıginde ilginç bir dizi
oluşturuyor. Ahmet Karlangaç
hakkındaki ikinci tutanak, şube-
ye getirilişinden 4 gün sonra 6
Ekim 1980 günü tutuldu. Karlan-
gaç'ı sorgulamak. üzere teslim
alan "K Grubu" daha sonra yi-
ne bir sorgu birimi olan " B
Grubu" timine devretti. K timi,
sanığı başka bir olayda gozaltına
alınan Baki Altın'la yuzleştirmek
için almıştı. Ancak K timinin sor-
gusu sırasında "birtakım olaylar
olduğu" mahkemeye sunulan 6
Ekim 1980 tarihli tutanakla orta-
ya çıkıyordu. Siyasi Şube Müdür
Muavini Mete Allan (Sicil No:
34014) ile polis memurları Savaş
Demir (6849), Naam Can (6939),
Fikret Işınkalar (5353) ve Yaşar
Uzun (6963) tarafından imzala-
nan bu tutanakta şunlar ya-
zıyordu:
"6.10.1980 günü saal 10.00 sı-
ralarında Ahmet Karlangaç'ın
kaldığı odadan birtakım sesler
geldi. Gidildiginde şahsın kafası-
nı duvariara vuımakta olduğu gö-
riildü. Sonra da şahsın anormal
bir hali ya da hastalık durumu gö-
riılmedi. Şahıs ile konuşularak
teskin edildi."
Ahmet Kaı langaç'ın K timince
"yuzleştirmek" gerekçesiyle sor-
guya ahmşından soma düzenle-
nen, gene 6.10.1980 tarihli "yiiz-
leştirme tutanagı"nda da yalnız-
ca öteki sanık Baki Altın'ın im-
zası bulunuyordu. Karlangaç'ın
imzasına rastlanamıyordu. Bu tu-
tanakların tutulduğu gece koma
halinde önce Haydarpaşa daha
sonra Çapa Tıp Fakültesi hasta-
nelerine kaldınlan Ahmet Karlan-
gaç yaşamını yitirdi. Ölümünün
ardından düzenlenen 16.10.1980
tarihli Cerrahpaşa Tıp Fakultesi'-
ne ait raporda "kafasına aldığı bir
darbe sonucunda öldüğü" görü-
şü yer aldı. 20.5.1980 tarihli Adli
Tıp İhtisas Kurumu'nun raporun-
da da "İşkence gördüğü kesin"
belirlemesi yapılıyordu.
Davanın seyri boyunca ilginç
gelişmeler yaşandı. Tanık olarak
dinlenen B Grubu'na mensup po-
lisler, K Grubu'ndaki meslektaş-
larını işkence yapmakla suçladı-
lar. Mahkeme tutanaklarına ge-
çen ifadeler şöyleydi:
Erkan Cankut (B Grubu timi
polis memuru): "K timinden, Ba-
ki Altın ile yüzleştirilmek üzere
getirildiginde perişan bir haldey-
di. İşkence görmüştü. Sandalye-
ye oturtluk. Sonra yere düştü, fe-
nalaştı. Hemen hastaneye kaldır-
dık."
Kemal tşler (B Grubu timinde
polis memuru): "Bize geldiğinde
çok kötü bir durumdaydı. K ti-
minden getirilmişti. Sandalyeye
oturur oturmaz yere düştü."
Bundan başka Karlangaç'ın ya-
kalandığı tarih olan 2.10.1980'i
taşıyan bir tutanak da mahkeme-
ye sunuldu. Bu tutanak Karlan-
gaç'ın imzasını taşıyor ancak ne
3 kez kaçma girişiminden ne de
yaralanma ve "kendi kendini
darp etmeden" söz ediyordu.
Mahkeme ilk kararını
16.5.1985'te açıkladı. îşkenceyle
adam öldürmekten tim şefı komi-
ser Sebahattin Tür 3 yıl 4 ay, po-
lis memurları Aydın Yıldınm 6 yıl
8 ay, Saulmış Köroglu, Haiis Yer-
men ve Ahmet Gök ise 1 'er yıl ha-
pis cezası hükmü giydiler. Karar-
da sanıkların TCK 452/2. ve
243/1. maddeierine muhalefet et-
tikleri belirtildi.
Sanık avukatlarımn Askeri
Yargıtay'da temyize gitmeleri üze-
rine Askeri Yargıtay 4. Ceza Da-
iresi, "Sorgu timi Sefi Sebahattin
Tür'ün de aynı cezayı alması
gerektiği" yolunda karar verdi ve
mahkemenin kararını bozdu.
Mahkeme verdiği kararda sanık-
lardan Sabahattin Tür'ün "daha
fazla ceza alması gerektiğini, an-
cak aleyhte temyiz yoluna gidil-
mediği ve aleyhte bozma yasagı-
nın bulunması nedeniyle aynı ce-
zanın verilmesini" uygun gördü.
Bu davanın bir başka ilginç ge-
lişmesi ise Askeri Yargıtay Daire-
ler Kurulu'nun (AYDK) tim şefi
Sebahaltin Tür'ün cezasım bozma
gerekçesinde ortaya çıktı.
AYDK'ye göre Tür'ün cezalandı-
nlmasına gerekçe olarak sunulan
Baki Altın'ın tanıklığı; "taraflı
olabilirdi". Altın, aynı tim tara-
fından sorgulanmasından sonra
idam hükmü giymişti. Bu neden-
le, "bu tim ve şefine karşı husu-
met besle>ebilecegi" gorüşu belir-
tilmişti. Ayrıca Sebahattin Tür'-
ün o tarihte raporlu oiması da
bozma geTekçelerinden sayılıyor-
du. Daha sonra raporun alındığı
yer olarak belirtilen Bakırkoy
Ruh ve Sinir Hastalıklan Hasta-
nesi böyle bir rapor verilmediği-
ni açıkladı. Tim şefi de bunu ka-
bulleniyor ve "fıtık raporu almak
için başvuruda bulunmuştum
aslında" diyordu.
Tim şeflerinin cezalarının bo-
zulmaları üzerine Askeri Yargı-
tay'a başvuran Aydın Yıldınm,
Saülnuş Köroglu ve Ahmet Gök'-
ün yeniden yargılanmasına baş-
landı. Duruşmada müdahil avu-
katlardan Mine Abalı 9 avukat ta-
rafından imzalanan bir dilekçeyi
mahkeme heyetine sundu. Dilek-
çede soruşturmanın genişletilme-
si ve sanıkların mahkûmiyetine
karar verilmesi istendi. Sanık po-
lisler fotoğraflarının çekilmeme-
sini mahkeme heyetinden istedi-
ler ancak bu istem "duruşmanın
açık oiması" gerekçe gösterilerek
reddedildi. Ahmet Karlangaç'ın
babası ise polislere duruşma son-
rası "jşkenceciler" diye bağırdı.
Duruşma 19 şubata ertelendi.
BARCLAY
• •
DüşükKatran-ZevkliIçim MADEIN U.SA