25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLER 31 OCAK 1990 SHP mitingi PARLAMENTODA BUGUN • TBMM Dışişleri Koraisyonu saat 10.30'da toplanarak, Ozon Tabakasııun Korunmasına Dair Viyana Sözleşmesi'ne katılmamızın ve Ozon Tabakasını Tüketen Maddelere Dair MontreaJ Protokolü'ne katılmamızın uygun bulunmasına ilişkin yasa tasanlarını görüşecek. • TBMM Adalet Komisyonu'nun saat 10.00'da başlayacak olan toplanüsında, Medeni Yasa'nın bir maddesinin değiştırilmesi ve bazı maddeler eklenmesine ilişkin yasa tasansı görüşülecek. • TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun saat 10.30'da başlayacak olan toplanüsında, Toplu Konut Yasası'na geçici bir madde eklenmesine, Emekli Sandığı Yasası'nın bazı maddelerinin değiştinlerek geçici madde eklenmesine ve Devlet Memurları Yasası'na bir madde eklenmesine ilişkin yasa tasanlan ele alınacak. • TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu'nun saat 10.00'da başlayacak olan toplantısında, Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkındaki Yasa'nın bir maddesinin değiştirilmesine ilişkin yasa tasansı ile SHP İçel Milletvekili Fikri Sağlar ile arkadaşlarının, doğal afete ugrayan tanm ve hayvan üreticilerinin zararlannın onarılmasına ilişkin yasa önerisi görüşülecek. P A R T İ L E R D E N SHP Genel Başkanı Erdal lnönü 2 şubat günü akşam İzmir'e geliyor. tnönü, bazı ilçeleri dolaşacak, 4 şubat pazar günü de Akhisar'da yapılacak tütün mitinginde konuşacak. SHP Genel Başkanı lnönü, 3 şubat günü Alaçatı Belediyesi'nin kültür merkezi ve pasaj inşaatlarının temel atma törenine katılacak. Daha sonra da Çeşme, Urla ve Cumaovası'na gidecek. tnönü 4 şubat pazar günü saat 13.OO'te de Akhisar'da yapılacak tütün mitinginde konuşacak. (Izmir/Cumhuriyet Ege Bürosu) ANAP örgütünde fire ANAP örgütü, merkez ilçede üye kayıt yenileme işlemleri sonunda 5fireverdi. 1987 seçimlerinde toplam 9 bin üyesi bulunan partinin üye sayısının 4 bine düştüğü öğrenildi. ANAP'ın ilçelerde de büyük fire verdiği ve eski üyelerden yüzde 60"hk bölümünün kayıtlarıru yeniletmediği belirlendi. Bu arada ANAP'tan kopan üyelerin, tstanbul Anakent eski Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'ın öncülüğünde kurujacak olan Demokrat Merkez Parti'ye üye olacaklan belirtildi. Örgütün ağır toplanndan olan veil başkanlığı için adı geçen Av. Muzaf fer Koç"un istifa etmesi, eski Belediye Başkanı Ziya Tıkıroğlu'nun da Dalan ile temasa geçmesi, Denizli'de ANAP örgütünün ikiye bölünmesi olarak yorumlandı. ANAP Merkez tlçe Başkanı Feridun Basmacı, üye kayıtlanmn yenilenmesiyle ortaya çıkan partiden kaçısın endişe verici olmadığım öne sürdü. (Denizli/Cumhuriyet) Kadınlara kısıtlamaS5 r 5£î Celal Ertuğ, SHP'nin kadınlara yüzde 25 kota tanımasım "kısıtlama" olarak değerlendirdi. Ertuğ, "SHP Kurultayı, tüzük değişikliği yaparak kadınlann doğal yurttaşlık haklanna kota koymuştur. Oysa insan haklan, kadınlara yüzde 100 kadar hak alabılme olasıhğı tanımıştır. Böylece SHP, kadınlara çeyrek yurttaşlık modelini getirmektedir" dedi. Celal Ertuğ, ayrıca, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fahrettin Kurt'u, "termik santralların yerine, nükleer santrallar istemekle" eleştirdi. (tç Politika Servisi) Türban çelişkili uygulamalar tartışıldı. Başbakan Yıldınm Akbulut'un Cumhurbaşkanı Turgut özal ilegörüşmesi nedeniyle katılmadığı grup toplantısı kısa sürdü. Toplantıda ilk sözü alan ANAP Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Onur, türban konusunda çelişkili uygulamalar olduğuna işaret ederek "Baa üniversiteler türbanı serbest bırakırken, bazılan yasakladı. Hükümet bu konudaki tavrını netleştirmelidir" dedi. Kayseri Miiietvekiii Recep Ergun, ANAP'ın hâiâ birinci parti olduğunu öne sürerek ANAP'ın alternatifi bulunmadığını söyledi. Hatay Milletvekili Mehmet Pürdeloğlu, ANAP Istanbul Milletvekili Leyla Yeniay Köseoğlu tarafından düzenlenen Las Vegas gezisi ile ilgili bir soru önergesi vererek bu tip gezilerin kamuoyunda tepki topladığım kaydetti. Köseoğlu, hasta olması nedeniyle ANAP grup toplantısına katılmadığından Pürdeloğlu'nun soru önergesini yamtlayamadı. Kırşehir seçimiS, tan Genel Başkan Yardımcısı Metin Gürdere, Kırşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde ANAP'ın en kötü ihtimalle ikinci parti olacağını söyledi. Gürdere, Kırşehir seçimlerinde ANAP açısından önetnli olanın 26 Mart'taki oylarını arttırmak olduğunu belirtti. Metin Gürdere, 18 şubatta yapılacak olan Kırşehir Belediye Başkanlığı seçimiyle ilgili olarak yaptığı açıklamada, "ANAP'ın 26 Mart yerel seçimlerinde aldığı sonucun geçici olduğunu Kırşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde herkes görecektir. Kırşehir Belediye Başkanlığı seçimleri elbette ANAP açısından önemli bir seçim olacaktır" 'T'ı î f ı i T*I Demokratik Sol Parti ve Samsun •*• LILLİ11 örgütü tütün piyasasındaki gecikmeyle ilgili rapor hazırladı. Raporlarda tütün piyasasının aralık ayı içinde açılacağının duyurulmasına karşın, hükümetin sözünde durmadığı ammsatılara, "Üretici güç durumda kalmıştır. Yenidönemin hazırlıklarına başlamak zorunda olan üretici eli kolu bağlı beklemektedir" denildi. Raporda ayrıca, A grad tütüne 18 bin 896 lira, B grad tütüne 13 bin 400lira fiyat verilmesinin üreticiyi rahatlatacağı belirtildi. Ege ekici tütün piyasasının geciken açılışı, TBMM'de tartışma konusu oldu. DYP Manisa Milletvekili Ümit Canuyar, piyasanın ne zaman açılacağının belli olmadığım ve çiftçinin borçlarının biriktiğini belirterek, "Bu yapılan zulümdür" dedi. Devlet Bakanı Kcmal Akkaya ise, piyasanın şubatırj ilk beş-on günlük bölümünde açılacağını söyledi. (Cumhuriyet Ankara Bürosu) Sosyalist Parti Genel Sekreteri Yalçın Büyükdağlı, SHP'nin, IMF'nin, ABD'nin ve büyük burjuvazinin istediği bir parti halirre geldiğini öne sürdü. Büyükdağlı bağımsızlık, özgürlük ve refah isteyen SHP'lileri Sosyalist Parti'ye katılmaya çağırdı. SHP'nin seçimli tüzük kurultay sonuçlarını değerlendiren Sosyalist Parti Genel Sekreteri Yalçın Büyükdağlı, SHP'de bir süredir devam eden sürecin noktalandığını, SHP'nin Baykal'la eşdeğer bir konuma geldiğini söyledi. Yalçın BüyükdağJı şunları ekledi: "Artık SHP'de emekçiye, Kürte söz hakkı yoktur. Bu da SHP'de halka yer kalmadığı anlamı taşır, biz Sosyalist Parti olarak SHP içindeki bağımsızlık, özgürlük ve refah isteyen tüm insanları partimize çağınyoruz " (Ankara/UBA) AÇIKLAMA • Gazetenizin 20.1.1990 tarihli nüshasında, "Hemşirelerden protesto" başhğı altında yayımlanan haber üzerine Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nden alınan cevabi yazıda, İstanbul Baltalimanı Kemik Hastalıkları Hastanesi Baştabibi ile yapılan telefon göriişmesi sonucunda disipline riayet etmeyen birkaç hemşirenin hastanede söz konusu mizanseni hazırladıkları, başhekimlikçe bu olayın olabileceğinin 20 gün önceden bildirildiği, elebaşılık yapan iki hemşirenin olaydan bir gün önce ilişiğinin kesildiği ve bunun üzerine konu olan korsan gösterinin yapıldığı ve başhekimlikçe derhal soruşturma açıldığı bildirıldi. (Sağlık Bakanhğı Basın ve Halkla llişkiler Müşavirliği) DÜZELTME • 27 ocak cumartesi günü Ekonomi sayfamızda yayımlanan haberde, toplantının açış konuşmasını İTO Meclis Başkanı Kemal Yarar'ın yaptığı yer alıyordu, doğrusu İTO Yönetim Kurulu Başkanvekili Celaletıin Kurdoğlu olacaktır. SHP'deyeni oluşturulacak MYK'da 'revizyona' gidilmesi olasılığının yüksek olduğu öğrenildi lnönü: Bizi iktidar yapın TSH SHP grubunda konuşan İnönü, kurultayın çok önemli bir atılım gerçekleştirdiğini belirterek, yeni Parti Meclisi'nin partiyi iktidara r taşıması gerektiğini söyledi. lnönü, Anayasa Mahkemesi kararının SHP siyasal tarihinde her zaman anılacağını vurguladı. Kurultaydan sonra gözler, yarın yapılacak PM toplantısına çevrildi. Yeni oluşturulacak MYK'da, Baykal yanlısı eski üyeler yerine yeni bazı isimierin geleceği belirtiliyor. MYK'da halen 'bir' olan kadın üye sayısının artmasının 'sürpriz sayılmayacağı' öne sürülüyor. ÜMİT ASLANBAY ANKARA— SHP Genel Baş- kanı Erdal İnönü SHP yöneümin- den "partiyi iktidara götürecek ca- lışmalar yapmasım beklediğini" söylerken gözler yarın yapılacak parti meclisi toplantısı ardından oluşturulacak yeni MYK'ya çev- rildi. Yeni MYK'nın "kendi için- de uyum içinde çalışacak ve eski adlan koruyacak bir .vaptda** oluş- ması beklenirken bazı değişiklik- ler yapılmasma da kesin gözüyle bakılıyor. Parti içi muhalefetin sözcülerinden PM üyesi Ertuğnıl Giinay ise kurultayın kendi başa- nlannı da ortaya çıkardığını ve dı- şa dönük mücadelenin de önem kazandığını ifade etti. lnönü ise dün, SHP grubunda yaptığı konuşmada, çalışmalanm önceki gün tamamlayan kurulta- yın, "kadın kotası"na ilişkin tü- zük değişikliğirii kabul ederek, çok önemli bir atılım gerçekleştir- diğini bildirdi. lnönü, kurultayın seçtiği yeni yönetime başarılar di- leyerek, "Önümüzdeki iktidar sa- vaşında, bizi bir an evvel iktidar yapmanızı bekliyorum" dedi. "Kadın kotası" konusundaki düzenlemenin bütün dünyada yer yer uygulandıgını beürten İnönü, "Anayasa Mahkemesi'nin bir uya- nsıyla başlayan kurultayımız. si- yasal hayalımızda gerçekleştirdi- ği ve ilk defa ortaya çıkan bu önemli degişmeyle, bundan son- ra siyasal tarihimizde her zaman anılacaktır" diye konuştu. Yeni bir atılım gerçekleştiren kurultayı kut- layan İnönü, "Yeni yönetimin önümüzdeki iktidar savaşında, bi- zi bir an önce iktidara getirecek çalışmalan yapmalannı bekliyo- rum. Genel seçimde, bunu hep birlikte gerçekleştirmenizi istiyorum" dedi. Türkiye'nin sorunlannın çözü- münun seçim olduğunu vurgula- yan înönü şunları söyledi: "Onun için, kurultayımızın ye- ni seçtiği yönetim, seçime bizi bir an evvel götürecek, miHetvekille- rimizle örgütümüzle birlikle bn seçimde bize en iyi sonucu aldı- racak çalışmalan yapmasını isti- yorum." SHP'de yeni oluşturulacak merkez yürütme kurulunun 14 üyesi için de bir bekleyiş başladı. Oluşturulacak MYK'da "bir revizyona" gidilmesi olasılığının yüksek olduğu öğrenildi. Eski MYK üyelerinin çoğunlu- ğunun yeni oluşturulacak MYK üyelikleri için şanslan sürerken, yeni adlann MYK'ya girerek yö- netime yeni bir ivme kazandırma- sının amaçlandığı bildiriliyor. Yeni parti meclisi üyeleri Eşref Erdem, Önder Kıriı, Fuat Atalay- ın MYK üyeliği için "beklcyişe" geçtikleri öne sürülürken, adi de- ğişik çevrelerce gündeme getirilen Hikmet Çetin'in adaylık konusun- da net bir karara varmadığı öğre- nildi. Baykal ve yenilikçi hareke- tin listelerinde yer alan Çetin ile parti içi muhalefetten parti mec- lisine giren tsmail Cem'in duru- munun, parti meclisinde büyük bir ağırhk kazanan Baykal'a ya- DEMIRECDEN BAYKALA YAMT: Sizin sabıkanız varDYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, bugünkü ülke idaresinin toplumun ahlakını bozduğunu belirterek, "Cumhurbaşkanı Özal'ın sarayda oturma hevesinin kursağında kalacağını" söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — DYP Genel Başkanı Süley- man Demirel, SHP Genel Sekre- teri Deniz Baykal'ın "Ülkeyi ba- balar kurtaramaz. Halkımız oa- lann ne yapuklannı biliyor" söz- lerini sert bir dille yanıtlayarak "Bizim serlifikamız var, sizin sabıkanız" dedi. Demirel, ANAP iktidarını ve Cumhurbaşkanı Tur- gut Özal'ı da rejimi tıkayan un- surlar olarak niteledi. Demirel, dün partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuş- mada, Türkiye'nin birkaç gündür SHP kurultâyı ile meşgul olduğu- nu anımsatarak isim vermeden Deniz Baykal'ın kurultayda keıı- disine yönelttiği eleştirileri şöyle yanıtladı: "24 Ocak Kararlan 1977-79 arasında meydana gelen büyük ekonomik çöküntüyii düzeltmek için alınmıştı. Bu karartar şahsı- na münhasır kararlardır. Bizim devrettiğimi/ Türkiye'de ne anaı>i ne yokluk vardı. Ama 1978-79 çö- küntüsünü yarataniarın bugün or- laya çıkıp 24 Ocak Kararlan'nı karalamaya çalışmalannı anlamı- yorum. Bugün Türkiye'yi içinde bulunduğu durumdan çıkarmaya talip olanlar dün Türkiye'yi ne hale getirdiklerini unutmamalıdır. Ülkeyi bu sıkıntılardan biz kurta- nnz. Bize çatarak, bizi kıskana- rak, bizi rakip sayarak bir yere varmak mumkıın değildir. Bizi ra- kip sayanlar nefeslerine iyi dikkat etsinkr. Arada sırada bize laf atı- lıyor, "Bunlar mı memleketi için- de bulunduğu durumdan çıkara- cak?' diye. Kvel. biz çıkaracağız. Çünkü sizin sabıkanız var. Bizim ise sertifikamız var. Nezaketimi bozmak islcmiyorum. ama bun- ları da hak ediyorlar." ANAP iktidarını ve Cumhurbaş- kanı Özal'ı rejimi tıkayan unsur- lar olarak değerlendiren Demirel, hükumetin üç korku üzerine otur- duğunu bildirerek şöyle dedi: ANAP'ta tartışma Kui*t: Kongreye şırınga edilen kan AIDS'li çıktı sözünü 1988 için söyledim'. . Doğru. 1988 kongresinde taze kan arandı. Keçeciler'den aldığımız kan AlDS'li çıktı. Şimdi AlDS'li kanı bünyemizden attık, kurtulduk. Kurt'un bize AlDS'li demeye hakkı yok. Adi adam. Böyle hükümete böyle Başbakan, böyle Bakan... ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — Olağanüstü kongrelerde ye- nilgiye uğrayan Güzel ve arkadaş- larının gerginliği, dün TBMM ku- lisinde "AIDSIi kan" tartışmasıy- la kavgaya dönüştü, Enerji ve Ta- bii Kaynaklar Bakanı Fahrettin Kurt'un, Güzel ve arkadaşları için "AlDS'li kan" nitelemesinde bu- lunmasına sinirlenen güzel yanlı- sı Malatya Milletvekili Talat Zen-' gin, Bakan Kurt'a. "Adi adam" di- ye bağırdı. Tartışmada bulunan Guzelci Alpaslan Pehlivanlı da, Kurt'un bu nitelemeyi 1988 kong- resini. kasjederek kullandığını açıklaması üzerine, "Doğrudur. 1988 kongresinde taze kan aran- dı. 1988 kongresinde keçeciler'den aldığımız kan AlDS'li çıktı" diye olayı doğruladı. Tartışmayı yatış- tırmak isteyen ANAP Ş.Urfa Mil- letvekili Bahri Karakeçili, Zengin 1 in partiden ihraç edilmesini iste- di ve "AP de böyle bölünmüştii. Bu adamlan ihraç etmezsen tepe- mize çıkarlar" dedi. Kurt'un, Güzel ve arkadaşları- nı "AlDS'li kan" diye nitelemesi- ne ilişkin haber ANAP kulisinde havayı gerginleştirdi. ANAP Ge- nel Başkan Yardımcısı Halil Öz- soy, Güzelci Alpaslan Pehlivanlı ve Sıvas Milletvekili Şakir Şeker'i yanına alarak ANAP Grup Top- İantı Salonu'ndan kulise çıktı. Öz- soy, Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanı Fahrettin Kurt'u da yanları- na çağırdı. Kurt, "AlDS'li kan" sözlerinin yânlış anlaşıldığını ve bu nitelemeyi, 1988 kongresinde oluşturulan kutsaî ittifak için kul- landığını yumuşak bir üslupla an- lattı. Alpaslan Pehlivanlı Bakanın bu sözlerine esprili bir dille, "Haklısınız. Sayın Bakan doğru xij>utu>. ı*<(8 kongresinde taze kan arandı. O kan da AlDS'li çık- tı. O kan da Keçeciler'den alınan kandı. Biz o zaman Keçeciler tie ittifak halindeydik, ama şimdi AlDS'li kanı bünyemizden attık, kurtulduk. Şimdi siz onlarla itti- fak halindesiniz" yanıtını verdi. Özsoy'un Pehlivanlı'nın bu ni- telemesine guldüğu, Kurt'un da tartışmayı sona erdirmeye çalıştı- ğı dikkati çekti. Hasan Celal Gu- zei'in de masayagelmesinden son- ra tartışma şöyle gelişti: "KURT — (Güzel'e) Ben sizin- le ilgili bir şey zikretmedim. GÜZEL — Benim de başıma gel- di. Bir şey demeyeceğim. (Kukla başbakan biçiraindeki demecini kastederek.) PEHLİVANLI — Efendim, Bakan haklı. Biz bir kan almıştık. O kan AlDS'liydi. Sayın Bakana katılıyorum. Aynen öyle oldu. KURT — Benim sözünü etti- ğim 1988 kongresi. PEHLİVANLI — Doğrudur. I988'de öyleydi. Şimdi biz içimiz- den AlDS'li kanı attık. GÜZEL — İyi de oldu. Artık partide kanatlar lafı kalmadı. Kutsaî ittifak falan bitti. PEHLİVANLI — Kutsaî ittifa kın bir kanadı gitti. Kutsalı gitti, ittifakı kaldı. GÜZEL — (Gazetecilerin söy- lenenlerin teyplere kayıtlı olduğu yoiundaki ısrarlan üzerine) Bakan söylemediğini söylüyor. Siz hâlâ kanştırıyorsunuz. Benim için bu kadan da yeterli. (Bu kez Kurt'- un 'Güzel, ANAP'tn budanmalı' sözlerini kastederek) beni budasa- lar bir şey kaybetmem, normal adam haline gelirim. KURT — O budamaya değil, tornaya gırer. GÜZEL — (Gülerek) yine baş- ladın iğnelemeye. Hızıra demedi- ğine memnun oldum. KURT — Bundan sonra konu- şurken yazılı konuşalım. PEHLİVANLI — Aslında Sa- yın Bakan bizi bundan önce de uyarrnıştı. 'Size Keçeciler'den ha- yır gelmez, onunla ittifak vapmayın" demişti. Haklı da çıktı. Pehlivanlı gazetecilerin teyple- ri dinletme isteğine karşı çıkarak, "Yeter. Burada keselim" biçimin- de konuştu. Bu sırada Guzelci Malatya Milletvekili Talat Zengin de gelerek tartışmaya sinirli biçim- de katıldı Zengin, bir ara sesini yükselterek Kurt'a, "Sen Bakan- sın. Senin bize AlDS'li demeye hakkın yok. Adi adam" diye ba- ğırdı. ANAP Genel Başkan yar- dımcıtarından Halil Ö^soy, Zen- gin'i, "Öyle dememiş. Biz de onu konuşuyorduk" diye yatıştırmaya çalışu. Zengin, bu kez Özsoy'a yö- nelerek,"Sen ne kanşıyorsun" de- di. Özsoy, "Ben seni savunuyorum" yanıtını verince, Zengin, "Benim kimsenin savun- masına ihtiyacım yok. Kendimi savunurum. Sen kim oluyorsun" şeklinde konuştu. Bu sırada Hasan Celal Güzel, "Ayıp oluyor ben burada oluramam" diyerek yerinden kalktı. Kurt, Güzel'i oturması için kolundan tuttu. Ancak Güzel, Kurt'u dinlemeyerek, kulisin baş- ka bir tarafına doğru uzaklaştı. kın üyelerin oyları ve tutumları- na bağlı olduğu bildiriliyor. MYK'da halen "bir" olan kadın üye sayısının ise artmasının "sürp- riz olmayacağı" iddia ediliyor. Ancak yüzde 25 kadın kotasının MYK için geçerli olmadığı bildi- riliyor. Bu durumda MYK'da yüz- de 25'e tekabül eden en az üç ka- dının bulunması gibi bir zorunlu- luk bulunmuyor. Öte yandan Baykal'ın listesin- den kazanamayan tek MYK üye- si olan genel sayman Fikret Ünlü için Baykal'a yakm bazı delegele- rin de oy kullanmadığı öne sürül- dü. Bunda Ünlü'nün Inönü'ye olan yakınlığı yanında MYK için- de bazı üyelerle olan anlaşmazlı- ğının rol oynadığı iddia ediliyor. Parti meclisine, Baykal'ın liste- sinde yer almayan 5 ad sokan "Yenilikcüer" ise örgüte "yönelme karanna vardılar. Kurultay sonra- sında bu hareketin "sözcüsü" ola- rak beliren Ertuğnıl Günay. "Ku- rultayın önemli tartışmalan ma- kul bir sonuca ulaştırmadan sonuçiandığım" vurguladı. Günay, kurultayın geçen ayla- rın olağanüstü koşullarda ve ör- güte yapılan haksız müdahaleler çerçevesinde tercih yapmak zorun- da kaldığım ancak, eleştirilerin parti tabanında haklılık kazandı- ğını öne sürdü. Günay, "Paıtimiz- den aynlanlann yaratmaya çalış- tığı umutsuzluk bulutlan içinde bizim yaklaşım ve öDerilerimiz ye- ni bir iddia, yeni bir siyaset söv- lemi, yeni bir umut olarak ortaya çıktı" dedi. "Birincisi seçim korkusu. Ya- ni gidip gelememe korkusu. tkin- cisi hükümel Himizden gitmesin korkusu. Gerçi ağaç kurudu, ama hâlâ yeşil kalan bazı yerlerden faydalananlar var. Üçüncüsü de seçim olursa Çankaya'ya haksız yere çıkan Sayın Özal'ın düşme korkusu. Şimdi saray duzenleni- yor Çankaya'da. Saray hevesim kursağımda kalacak diye korku- yor. Halkımız tas kovuğunda ys- şayacak, siz sefa süreceksiniz. Bu, Allah'ın gücüne gider." Demirel, iktidarın yerel seçim- ler nedeniyle yine vatandaşın vic- danını satın almaya çalıştığını ve demokrasiyi alışverişe çevirerek dejenereetüğini bildirerek Türki- ye'de rüşvet ve irtikabın büyük boyutlara tırmandığını anlattı. Demirel, şöyle konuştu: "10 sene enflasyon olacak, o ülkede coropsiyon 'rüşvet vs.' ol- mayacak, bu mümkün değil. Var- sa getirin diyorlar. Şimdi yapan- lar birbirine çok sıkı kenetlennüş- lerdir. Ama zaman geçince çözfi- lürler. Hep çözülmüslerdir. Sade- ce enflasyon değil, toplumun ah- lakını bozan bugünkü idaredir. Halkımız ülkeyi bu hale getiren- lerden bunun hesabını iyi soracak- tır." Güzel ile birlikte Alpaslan Pehli- vanlı, Mehmet Çevik ve Şakir Şe- ker de özsoy'u yanlanna alarak, Zengin ve Kurt'u yalnız bıraktılar. Zengin, Kurt'a tepkilerini "2a- ten senden ne beklenir. Böyle hü- kümete böyle Başbakan, böyle Bakan" diyerek sürdurünce, Ş.Ur- t'a Milletvekili Bahri Karakeçili, Zengin'in yanına gelerek sakinleş- tirmeye çalıştı. Ancak Zengin'in "Sen kanşma" diyerek kendisini azarlaması üzerine, Karakeçili, kulisin bir ba^ka köşesihde oturan ANAP'lıların yanına geldi. Karakeçili, Zengin'i, "Başbaka- na, parti yöneticilerine sinkaf edi- yor. Bu terbiyesizliktir. Işte bu gibi adamlan partiden ihraç etmezsek tepemize çıkarlar" diye şikayet et- ti. Karakeçili, "Adalet Partisi de böyle bölünmüştii. Bunlar ANAP'ı bölmek istiyorlar" diye- rek eleştirisini sürdürdü. Kurt da bir türlü sakinleşmedi- ğine görünce Zengin'in yamndan uzaklaştı. Kurt daha sonra gaze- tecilere, "Bir bakanı ön plana çı- karmak için iezgâh kuruyorlar" değerlendirmesini yaptı. Zengin- in bu sözleriyle Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın başbakanlığa ha- zırlandığını kastettiği öğrenildi. Zengin, "Ön plana çıkmaya calı- şıyorlar. Bütün bakanlar da bu tezgâha alet oluyorlar" dedi. - ANAP'ta ikinci AIDS vakası "ANAP'ta birinci AIDS vakası" Vehbi Dinçerler'in Milli Eğitim Bakanlığı döneminde ya- şanmıştı. Dinçerler, basın men- suplanyla sohbeti sırasında "Nak- şibendi tarikatma üye oldugunuz yolunda iddialar var" diyen gaze- teciye, "Senin de AlDS'li olduğun yolunda iddialar var" karşılığını vermişti. Dinçerler bu olaydan sonra devlet bakanlığına kaydırıl- mıştı. "İkinci AIDS vakası"nın kah- ramanı Fahrettin Kurt da Trabzon kongrelerinde Güzel grubunu ye- nilgiye uğrattıktan sonra Ankara- ya dönerken, Esenboğa Havaala- nı'nda gazetecilerle sohbet etmiş- ti. Kurt, bu sohbet sırasında, ANAP içi muhalefet grubunun "ANAP'a AlDS'li kan şırınga ettiğini" belirterek, Hasan Celal Güzel ve arkadaşlarını "AlDS'li kan" olarak nitelemişti, Kurt, "Büyük kongrede taze kan diye ortaya çıkanların şınnga ettiği ka- nın AlDS'li olduğu ortaya çıktı" demişti. Kurt, "Fazla yüklerin aül- ma zamanı" diye konuşmuştu. Ancak dünkü tartışmalardan sonra Kurt "AlDS'li kan" sözüy- le Güzel ve arkadaşlarını kastet- mediğini belirterek, "AlDS'li kan" deyimini. "1988'de yapılan olağan ANAP kongresi için kullandığını" açıkladı. 1979 YILIİCRA PL 467 TEDBİR L/VARINCA StöARA SAGLIĞA ZARARLIDIR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle