26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 OCAK 1990 CUMHURÎYET/15 HAVA DURUMU TURKIYEDE BUGUN lfleteofolO|i Gene) Mudortuğu nden atnan bdgıye göre yuıdun batı kesır len parçalı çok buiuttu Trakya Mar ıiıara Ege BatıAJaienız IçAnadolu nun kuzeybabsı ı!e Batı Karadenız ın ıc kesmten yağışlı ötekı yerier az bulutlu ve açık geçecek Yağıslar genellıkle yağmur yuksek yerierde karla kanşık yağmur ve kar şeklınde olacak Iç ve doğu kesımlennde sabatı saatlennde sısgoruleceK Hava scakjtğı Bırazar tacak Ruzgâr Guney ve Datı yönler defi hafif ara sm orta lcuvvette ese larında 2! öenız rraiı hızla esecen Van Golu nde hava Parçalı bu cek. DenaienJe ruzgâr Kftte «e lodos- kjtlu geçecek. Rüzgâr guney ve batı yönterden hafif ara sıra or tan 3-5 Karadenc açMvında 6 kuv- ta kuvverte esecek Göl kuçufc dalgalı ofacak Göruş uzaklığı 10 vefinde saatte 10-21 Karadenız açık km cıvannda buhjrtacak Adana Mapazar Myaman Myon Ağn Ankaıa Antakya Malya Mwn 4ydtn Balıtesır Bıleok BıngAI Bttıs Bolu Bursa Oaktale Çonım Demrlı B 16° 2° Dıyartakır B Y 10° 5°Ed<me B 14° 1 C Erancan K 5° 0°Erzurum S T 26°Estaşehır S 6° -4° Gaaantep B 17° 7°Gıresun B 17° 4° Gumuşhane B B 5° 2° Hakkan B 16° 6°lspam Y 14° 3°teOnbul Y 9° 2°tonır Y 4°-8° Kars S 4° -6° Kastamonu K 4° 2°Kaysen B 10° 4°Kırkhrrf Y 12° Ttanfi S 4° 3° Kırtahya K 11° 5°Malatya B 10° 7° Mamsa 7° 2 KMaraş 7° 20°Mersm -6° 26°MuJla 6° 3°Muş 15° 1° N*)e 11° 4°0rtu 0° 7° Roe 4° KFSamsun 7° 0°s«rt 10° e°Smop 12° 6°Sıvas 0° 20°1efcnlaO 3° 2° tabzon 1° 7" Tiıncelı 10° PUsa* 2° 5° Van 7° 0°Yozgat 7° 5° ZonouUa* Y 13° 5° B 14° 2° B 18° 6° Y 13° 4» B 7° 2T S 1° 7» B 10" 3" B 12° 4° B 13° 9° B 8° 1° B 11° 6° S 0°-«° Y 7° 2° B 10° 2» B 7">-6° K 6° 1° 8 3° 12» S 2°-e° 8 13° 8° ** A aC'k B DLKJÜU G Suneşi, K Urlı S-StSb Y-yaJmurhj Çr $.^' Kopenhag T) ••»/Lonûra JK*: C^ J »Parıs ' Madrıd ~ ^ ^ ş w »Belgrad^ *Lızbon / ^ rJRomaV •*• ** J * SJP — Helsınkı O LenıngrarJ CJ Moskova / ; T ^ ^ Tunus Kahıre DUNYADA BUGÜN Amman AHna Ba^dat Barcelona Bögra: Btrtn Bom Bruksel Budapeşto Cenevre Cezayr Odde Dubayı Ftankturt Gırne HelanU Kahıre Kopennag Koln Le«to52 8° A 24° Y 16° A 26° Y 13° Y 7° S 12° Y 5° Y 9° Y 10° S 8° Y 6° Y 14° A 25° A 26° S 4° B 18° K 2" B 24° Y 9° Y 9° B 17° Lenmgtad Umdra Matfnd M.lano Montreal Moskova Munıh N<w Yort Oslo Pars Prag Rıyad Roma Sotya Sam lel Aw Tunus Varşora Venedık Vıyana Zunh 2° 13° 12° 9° 4° 3° 3° B 0° K 1° Y 11° S 3" A 24° B 14° S 10° B 13° B 9° B 12° S 2° S 8° Y 8° 8° 5» BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/Tıpta, ıskelet sıste- mı ve bu sıstemle dgdı eklem, kas gıbı yapı lardakı ışlev bozuk- lukiannın duzeltılme sını amaçlayan uz- manlık dalı 2/ Cınsel duygu ve ısteklerıne çok duşkun olma du- rumu 3/ Çöl Arapla- n Bır tür kalın ve kaba kuraaş 47 Yete- nnce aydınlık olma- yan. Bır spor dalı 5/ Kulak ıltıhabı Yil- bik, tuunk gıbı adlar da verılen bu sınır hastalığj 6/ Balık yumurtası ıle yapılan bır tür meze. Müstahkem yer 7/ Bır çalgı Bır tı- yatro sahnesının önünde, ışık ve ışıl- daklann yerleştınldığı yer 8/ Bır pey- gamber . Dağkeçısı 9/ Açığa çıkmış, duyulmuş Üstü kapalı olarak anlatma YUKARIDAN AŞAClYA: 1/ Melisa da denılen, yaprakları lıkör yapımı ve hekımlıkte kullanılan bır bıt- kı 2/ Saatte bınlerce baslçı yapabılen basım makınesı 3/ Mujde- lerne. Bır nota 4/ "O yer" anlamında kullanılan sözcuk Tarla, bağ, bahçe gıbı yerlerden toplanan urunden arta kalanlar 5/ Ba- kara, rulet gıbı bazı kumar oyunlannda bankacıya karşı oynayan oyuncu Su 6/ Bır gıda maddesı Yenıçerılerın kayıtlı oldukları kutuk deften 7/ Roma mıtolojısınde avcılar tannçası Sus ıçın yapılmış gıysı kıvrımı 8/ Çeşıtlı yuklerı yukarı çekmek ıçın halat- tan yapılmış sapan Parola 9/ Bağırsakları tutan karın ıç zan 60 YIL ÖNCE Cumhurıyet Seyrisefain havuzları • 31 OCAK 1930 Seyrisefain ıdaresının Halıçtekı ıkı numaralı havuzuna bundan evvel yenı bır kapak yapılmıştı Bınncı derece ahıren ıkıncı havuz ıçın yaptırılan yenı bır kapak da dun merasım ıle mahallıne vazedılmış ve Seyrisefain mudıranından rnaada bırçok davetlıler de bu merasımde hazır bulunmuşlardır Davetlıler hazırlanan bufede ızaz edılmışlerdır Merasımde hazır bulunanlara Se>nsefaın fabnkası ve havuzların vazıyetı hakkında ızahat verılmıştır Seynsefaın ıdaresınde bulunan havuzların muteferrık tamırat ışlerı de yakında ıntaç edılecek ve bu havuzlarda buytık tıcaret gemılerı de tamır edılebılecektır M. Gandi M Gandı gazetelerde ıntışar eden bır makalesınde ıhtılalcılerın kuvvet ve şıddete mustenıt faalıyetının nıhayet bulunduğunu gormek arzusunda olduğunu beyan ettıkten sonra Lord Irwın'den bazı ıslahat yapmağa teşebbus etmesını ıstemektedır M Gandının teklıf ettığı bu ıslahat zıraat vergılerının, askerı masraflann ve ucretlerın azaltılması, ecnebı memleketlerden gelen dokuma kumaşların gumrük vergısıne tabı tutulması, sıyası sebeblerden dolayı hapse konmuş olanların serbest bırakılması ve sıyası sebeblerden dolajı takıbatta bulunulmaktan vazgeçılmesı gıbı meselelere taalluk etmektedır M Gandı makalesıne şu sozlerle son vermektedır " — Teklıf ettığım bu ıslahat memleketın acıl ıhtıyaçlannı tam bır surette ıfade etmez Fakat Umumı Valı Hındıstanın hıssettığı bu ıhtıyaçları tatmın edecek olursa gayet museilah ıtaatsızlıkten bahsedıldığını bır daha ışıtmeyecektır Bundan başka kongremız herkesın duşunduğunu soylemekte serbest olacağı herhangı bır konferansa samımı duygularla ıştırak edecektır " 30 YIL ÖNCE Cumhurıyet Cezayir'de durum 31 OCAK 1960 ^ 0 General de Gaulle bu akşam Cezayir'de duruma hakım olma>a başlamıştır Oran \e Constantın şehırlerınde grev hareketlerıne son 0 verılmış, oradakı asıler dağılmışlardır Esas ısyana sahne olan Cezayır şehrınde ıse barıkatlar gerısınde bulunanların bır kısmı evlerıne donmeye başlatnışlardır Dc Gaulle Çok şıddetlı yağmur bunları muşkul duruma duşurmuştur Dığer taraftan ordunun verdığı emır uzerıne, şımdıye kadar asılere kolaylık gösteren mılıs kuvvetlerı karargahlarına çekılmışlerdır Dığer taraftan barıkatlar gensınde bulunanların eşlerı, çocukları, annelerı de gelmışler ve bunları çağırmaya başlamışlardır Bunun uzenne barrkatlardan aynlanlar gorulmuştur Ası hderlerın bırı "bekarlar kalacaktır" demıştır Fakat bunların General de Gaulle've boyun eğeceklerınden şuphe edılmemektedır Asılerın ellerınde tutmakta oldukları saha da ıyıce daralmıştır Radyo kan dokulmeden tekrar hukumet kuvvetlerının elıne geçmıştır Durumun asılerın aleyhıne gelışmesme rağmen ası lıder La Gaülarde "hıç bır zaman kayıtsız şartsız teslım olma>acağız" dıye beyanatta bulunmuştur General De Gaulle'ye ordunun ıtaat etmeye başladığı anlaşılmakjtadır Cumhurbaşkanının dun yapmış olduğu beyanat, Fransa'da olduğu kadar dunyada da muspet tesır 'uyandırmıştır ĞEÇEN YIL BUGÜN c Böbrek skandalı 31 OCAK 1989 Gazetelerde yıllardır sıkça rastlanan "Bobrek aranıyor" ya da "Bobreğımı satıyorum" turunden ılanlarla onenîlı bır sağlık sorunu olarak ulke gundemınden ınmeyen "organ tıcaretı" olayı, Kunter kardeşlenn adının kanştığı "bobrek skandalı" ıle uluslararası bır boyut kazandı Olay Ingıltere'de Avam Kamarası'nda tartışılırken otekı Avrupa ulkelerınde de buyuk tepkılere yol açtı Ote >andan Alman Kontu Adelmann Van Adlemannsfelden'ın Ingıltere'de yayımlanan bır TV programında "Ulke dışından sağladığı her bobrek ıçın 8 bın 850 dolar aldığını ve 1989 yılında 100 dolayında bobrek satışı yapmayı planladığım" açıklaması, Ingıltere'dekı "organ bağışı sıstemı" ıçm buyuk bır tehlıke olarak değerlendırıldı Zi TARTIŞMA Aııayasa Mahkenıe^rııiıı Kararı Tecavuz sonrasında da kadın suçlanmakta; "iffetli" olduğunu, tahrik etmediğini, direndiğini, kuyruk sallamadığını kamtlamak zorunda kalmaktadır. Anayasa Mahkemesı'nde ıptal ıstemıyle go- ruşulen \e anayasaya ov çokluğu ıle uygun bu- lunan, TCK'nın 438 maddesı, anayasanın 10, 12, 17 ve 19 maddelenne avkındır Ana>asa- nın bu maddelerı, kanun onunde eşıtlık, te mel hak ve özgurlukler, kışı guvenlığı ve ya- şama ve varlığını gelıştırme hakkı ıle ılgılı maddelerdır Turk Ceza Yasası'nın alınmış olduğu Ital- yan Ceza Vasaa'nda da aynı madde var ve ge- rekçesınde, sorunu 'iffetı konımak' olarak ele alıyor TCK ve Anayasa Mahkemesı de aynı bakış açısına sahıptır Olava 'iffeti konımak' gozluğuyle baktığınız zaman, fahışeye tecavuz de doğal olarak hukuka "az ajkırı" (') olu- yor TCK'nın 438 maddesının anayasaya uv- gunluğu, Anayasa Mahkemesı'nın çoğunluğu tarafından savunulurken, "Fahişenin ugradı- ğı zarar, ıffetlı kadından daha azdır" denıyor Irza geçme ve kaçırma suçlarında, uğramlan zararın objektıf olçusu, olayın kendısıdır Ir- zına geçılenın kımlığı değıldır Kadınlann 'iffet" durumuna gore uğradıkları zararı tes- pıt etmeye kalkarsak, son derece subjektıf öl- çuler kullanmış oluruz Yazımm başından ben anlatmaya çalıştığım anlayışın korumava çalıştığı nedır 9 Bence, bu hukümle ve anlayışla korunma> r a çalışılan ka- dın değıldır Bır başka erkeğın kadın uzerın- dekı mulkıyet hakkının korunması amaçlan- maktadır Evlı kadının kaçınlması veya ırzı- na geçılmesmde cezanın ağırlaştınlması da bu- nu gostermektedır Tam da burada, fuhuşun kaynağı ortaya çıkmaktadır Kadına hıçbır söz hakkı tanıma- yan, özgurluğe olanak vermeyen bır aıle ya- pısı, bu aıle yapısını temel alan bır devlet, bü- tun bu yapılan surdurmeye yarayan ataerkıl ıdeolojı Egemen ıdeolojı o kadar guçlu kı ır za geçme suçlarırun olumle sonuçlanması ha lınde bıle, fahişenin daha az zarar gorduğu, yasalarda ıfadesını bulabılıyor 438 madde, kadınların toplumsal konumu- nu göstermesı bakımından ılgınçtır Bu mad- deyı ırdeledığırnızde, tum kadmlann erkekle- re göre 2 sınıf konumda olduklarmı, fahışe- lık >apan kadmlann daha da aşağı bır konum- da olduklarmı, hatta kendılen ıle aynı durum- da, bedenlerıru satan erkeklerden aşağı bır ko- numda olduklarmı gorursunuz TCK 438 madde ve ataerkıl anlayış, fahı- şelerın daha fazla nsk altında olduklarmı ve bunun ıçın daha fazla korunmaları gerektığı nı ıse duşünmemektedır Gunumuz toplumunda herkes fahışelığe karşı, ama fahışelık ortadan kalkacağına ar- tıyor Bu toplumda başka turlü olabılır mı 7 Fahışelığın ekonomık ve sosyal temellen or- Kadınlar Sorunlarıııııı Bilineinde Bugun yaşadığımız toplum, erkek cinsinin egemen olduğu bir toplumdur. Bu nedenle de kadının kurtuluş mucadelesi; ozunde erkek egemenliğinden kurtulup ozgurleşme mucadelesidir. kun ustunluğune dayanan laık bır toplumun gerçekleştırılmesı kadın sorununun çözümu- ne de katkıda bulunacaktır Bılındığı gıbı kadının "ezilen cins" olması \e kadın-erkek arasındakı eşıtsızhk toplumun her alanında yaşanmaktadır Turkiye'de çalı- şan kadının %84'ü tanm sektörunde yer al- maktadır Bunlar, aıle ıçınde çalıştıklarından ekonomık kazanç ve sosyal güvencelerden >ok sunduriar. Kentsel yaşamda kadınlar daha az sermaye ve daha az nsk gerektıren ve ucuz el emeğıne dayanan alanlarda ış bulabılmekte- dırler Kadınlann daha kolay kullanılıp bellı ışlerde çalıştınlmaları bırtakım ışlerın kadın ışı olarak görülmesıne yol açmıştır Hemşıre- lık, ebehk, sekreterlık gıbı meslekler kadına mal edılraıştır Endustnleşmış ulkelerdekı ka dınların çahşma alanları ıncelendığınde, ka- Uzun vıllardan ben var olan kadın sorunu ve taleplerı, Turki>e'dekı demokratıkleşme ıstem- lerı ve ınsan hakları mucadelesi ıle yakından ılışkılıdır Bız kadınlar sorunlanmızın, toplum ıçınde uğradığımız haksızlıkların ve ezilen cıns olmamızın; ozunde demokratıkleşmesım ta- mamlamamış, ınsan haklanna ve hukukun üs- tunluğune sahıp çıkmamış bır duzenden ka>- naklandığını bılıvoruz Hatta bundan da ön- ce kadını erkekten farklı olarak goren, ona, erkeğe bağlı bır kımlık yakıştıran değer yar- gılanna dayalı toplum ve aıle yapısındaki an- tıdemokratıklığ*nın de bılıncındeyız Bugun yaşadığımız toplum, erkek cınsının egemen olduğu bır toplumdur Bu nedenle de kadının kurtuluş mucadelesi, ozunde erkek egemenliğinden kurtulup ozgurleşme mucade- lesıdır Demokratık, ınsan haklanna ve huku- DOSTLUK SOHBETLERİ II ''Kayaköy, mübadele ve sonıusı J ' Kayaköy tarihi, Kayaköy'de son yüz elli yüdaki geleneksel yaşam, mübadele yılları ve mübadele son- rası Yunanistan'da devam eden ' ' i k i n c i g ö ç 1 ' . . . Söyleşi, dia ve video gösterisi... Konuşmâcı Araştırmacı-ArkeologDilek Yarcan Yer . MulkıyelderB r lığı-Kuruçeşme Jkrıh/Saat • 31 Ocak 1990,18.00 Türk-Yunan dostluğıma ve ortak kültür değerlerimize sahip çıkan tüm barışseverler çağrılıdır. TürMyeYunanistan D O S T L U K D E R N E Ğ I ^ INGİLIZCE DİL KURSU ENGLISH LANGUAGE CENTRE A TEK DİLLE YAŞANIR Ml? YOĞUN , yarı yoğun ve TOEFL sınıflarımıza kayıtlar devam etmektedir. SİZE EN UYGUN OLAN1NA BİRLİKTE KARAR VERELİM REFERANSLARIMIZ GÜVENCEMİZDİR BÜYÜK SÜRMELİ OTELİ KARŞISI GAYRETTEPE 174 28 90-174 28 91 Yönetici Sekreter Çok ıyı derecede ıngılızce bılen, her turlu buro ve haberleşme araçlarını rahatlıkla kullanabılen dosyalama ve sekreterya hızmetlerınde tecrubelı, en az lıse mezunu YÖNETİCİ SEKRETER aranıyor Ilgılenenlerın aşağıdakı adresımıze şahsen başuurmalarını rıca ederız Muracaatlar kesınlıkle gızlı tutulacaktır YEŞİL KUNDURA SANAYİ A.Ş. Yenı Londra Asfaltı No 6 Topkapı lstanbul Tel 567 93 15(5hat) T.C. tSTANBUL ÜNİVERSİTESt İŞLEIME FAKÜLTESt İŞLETME İKTİSADI ENSTİTUSU'NDEN ORTA VE ÜST KADEME YÖNETİCt ADAYLARIM UYGLLAMAYA YÖNELİK BİR YÖNETİCİLİK ÖĞRENIMİ (VAK'A METODU) İLE GELtŞTİRMEYİ AMAÇLAYAN İŞLETME ye KURULUŞLARIN DİKKATİNE: "İŞLETME İDARESİ PROGRAMI" 80, 81, 82 ve 83. DÖNEMLERİNE İŞTİRAKÇİ KAYDI BAŞLADI Işletme Iktısadı Enstıtusu, her geçen gun buyumekte, çapraşıklaş- makta ve buyuk bır hızla değışmekte olan dunya ve yurt koşullan kar- şısında, kuruluşlanmızın hızla artan kalıteh yönetıcı ıhtıyacını karşı- lamak amacıyla duzerüedığı Işletme Idaresı Programı'na ıştırakçı kay- dına başlamış bulunmaktadır 1990 yıh programında yer alan dort donem, aşağıdakı tanhler ara- sında yapılacaktır 1990 20 Nısan 1990 1990 - 15 Hazıran 1990 1990 - 2 Kasım 1990 1990 - 14 Aralık 1990 Işletme Idaresı Programı, kuruluşlann ılk, orta ve ust kademe yö- netıcılennı Yönetım - Organızasyon ve Işletme Poütıkası, Pazarlama ve Pazar Araştırması, Uretım ve Teknolojı Yönetımı, Personel Yöne- tımı ve Beşen llışkıler, Yönetım Muhasebesı, Fmansal Yönetım, Işçı lş\eren îlışkılen, Kamu Yönetımı, Psıkoteknık, Bılgı Işlem ve bu donemlerde ılave edılen Yönetım Bılgı Sıstemlen (Komputer Yönetı- mı) konulannda, tartışma yöntemı (Vak'a metodu) ıle ust yönetım ka- demelenne hanrlama amacı gutmektedır Ilk, orta ve ust kademe yönetımınde deneyımlı olup, daha üst ka- demelere yukselmeye ada> yöneucılere hıtap eden Işletme Idaresı Prog- ramı, 6 hafta sureyle ve yatılı olarak lstanbul Unıversıtesı'nın Sılıv- rı'dekı Ünıversıte Sonrası Araştırma Merkezı'nde (UNISAM), bu tür bır eğıtım ıçın en uvgun olan bır ortamda yurutülmektedır Başvuru sırasına gore ıştırakçı kabul edılmektedır A>nntılar ve broşur ıçın lstanbul Unıversılesı Işletme Fakultesı Avcılar Kampusu 34850 Avcılar tstanbul Telf 590 14 27 / 301, 325 591 39 64 - 591 44 91 80 Dönem 11 Mart 81 Dönem 6 Mayıs 82 Dönem 23 Eyul 83 donem 4 Kasım tadan kaldırılmadan ataerkıl ıdeolojı ortadan kalkmadan, "Fahişeliğe karşıjım" demek, on- ları vasal haklanndan vararlandırmamak ıkı- yuzlu bır tutumdur Fahışelık yapan kadın, bedemnı açıkça sat- maktadır Parayla satın alabıleceğı bır şeye zorla el kovmak, suçu ağırlaştırmalıdır Bu- nun pıyasada, kadın bedenı dışında uygulan- j dığını duşunun, herkes ıstedığını zorla alacak ve cezası 2/3 mdırılecek Neden11 "Çnnku, pa- rayla satın alabıleceğı bir şeyi zorla almakta- dır. Bu o kadar vahim bır dunım değıldır" dı- >cbıhr mıyız7 "Toplumun ÇIMSI çıklı" der ve en ağır cezaları verırız 438 maddeye gore ka- dın bedenı pıyasadakı mallardan daha değersız görulmektedır Aynca fuhuş sadece kadınlar tarafından ya- pılmamaktadır Fuhuşun dığer tarafı erkek- İerdır Ama erkeklerın >aptığına fuhuş değıl, "çapkınlık, delikanlıhk >-a da ihtiyaç gidenne" denmektedır Tecavuz, kadının cınsel nesne olarak görul- duğunun en açık ve şıddete dayalı ıfadesıdır Tecavuz sonrasında da kadın suçlanmakta, "ıffetlı" olduğunu, tahrik etmediğini, dıren- dığmı, kuvruk sallamadığını kamtlamak zo- runda kalmaktadır Eğer TCK 438 vb yasalar, erkegın kadın uzenndekı haklannı değıl de kadının hakla- nru koruyor olsalardı, bu tartışmalan yapmak zorunda kalmazdık Av. İLKNUR KALAN Sosyalist Parti Merkez Kadın Burosu Başkanı dınlann genellıkle aıle görevlen ıle uzlaşabı- lecek bellı mesleklerde toplandıklan gözlem- lenmektedır Bunların erkeklerın çoğumukta olduğu ış turlerıne göre daha düşük bır sta tude oldukları da bılınmektedır Bazı ulkelerde öğretmenlık gıbı kadınlara en açık bır meslekte bıle, kadmlann pramıdın tabarunı doldurduk lan, ust kadrolarda erkeklerm yoğunlaştığı gö- rulmektedır Bu durum, "geleneksel kadın mesleklerıne giren az savıdakı erkeklenn hız- la yukselme olanağına kavuştuklan" savına da uygun duşmektedır Ve artık kadınlar sonınlanrun büınayle, ya- pılan haksızlıklara ve "cinsıvetçı sısterae" tepkı gostenyorlar Dayağa karşı başlatılan kampan- ya ve cınsel taaz buna en somut örnek Kam- panyalarımız daha da yoğunlaşarak sürecek- tır Kadın sorununa duyarlı olan herkes ba- ğımsız kadın hareketının anlamını ve gerekh- lığıru kavrayarak dayanışma ıçınde olmalıdır AYNUR DİK Bahçelievler/lstanbul POLinKA VE OTESI 3V1EHMED KEMAL . . .Kimsenin Yaptığı Yok Kımı okuriar bızım Ekmekçı'ye, "Ne dıye durmadan ışkenceyı yazıp duruyorsun" dıye soru- yorlar verdığı yanıt şudur "Işkence bıtmedı de ondan " Ulkemızde ınsanlar haklannı aradıkça tutuklamalar, gözaltt- na almalar, bunun sonucunda ışkencelı sorguları çoğalıyor Ha- nı gozaltına alınınca avukatları ıle konuşulacakiı' Hanı gerek- sız yere gozaltına almalar olmayacakiı9 Hanı ınsan haklan ıle ılgılı butün sözleşmelere ımza koymuştuk? Hanı ınsan haklannı korumada butün ınsanlıkla bütünleşıyorduk? Bunlar demokrası ıçınde olur Bır yerde demokrası yoksa ın- san hakları da çığnenır Açın gazetelerın sayfalarını her yerde ınsan haklarının çığnendığını görürsunüz Ses çıkaranlara 'ya- pıyoruz, edıyoruz' derler, gene bıldıklerını okuriar Bır partı 'gız- lıydım, şımdı açığa çıktım, her ne yapıyorsam açıktadır' dıyor Hayır, sen gızlısın, gızlı çalışacaksın' der gıbı üstune varıyorlar, ortaya cıkanları durmadan gozaltına alıyoriar Sorguluyorlar Dö- vup sovduklerı de var Bır ılde yasalar bır türlu ışlıyoı, öbur yer- de başka turlu ışlıyor Hanı yasalar onunde herkes bırdı7 Hanı yasalar şuna, buna göre ışlemeyecektı'' Dünyada olup bıtenlere bır goz attığımızda ne denlı gerıler- den geldığımız gorunüyor Ooğu Avrupa'da olanlara bır bakın' Adamlar tereyağdan kıl çeker gıbı butun sorunlarını çozümlü- yorlar Işte Ooğu Almanya ıle Batı Almanya arasında gelışen olay- lara bakın Gurultusuz patırtısız her şey bır çozüme doğru gı- dıyor Bızım deyışımızle 'ne polıs karışıyor ne jandarma ' Or gûtler kuruluypr, örgutler karar verıyor, ışler efendıce gıdıyor Bız- de öyle mı? Üç KIŞI bır araya gelse ızınsız gösterıden tutukla- malar başlıyor Güvenlık mahkemelerı ışlemeye başlıyor Güvenlık mahkemesıne gelınceye değın de yolda sorgu adı altında olan- tar oluyor Bız Batı ıle ınsan haklan konusunda bırçok anlaşma ımzala- dık Ama bakıyoruz bunların hıçbırı uygulamada geçerlı değıl Imzayı atıyorlar, ama ışlemıyor O zaman hem ımzayı atıyorsu- nuz hem de ımzaladığınız şeylerı yerıne getırmıyorsunuz* Olur mu böyle şey' Bızde oluyor Son goruntüler adamlar geldıler ımza attığımız ışlerden çoğunun yapılmadığını yerınde gördü- ler Yakınmalar başlayınca, ' Memleketı dışarıya gammazlıyorsunuz " dıyorlar Oysa gammazlayan fılan yok Insan haklarının başka ülke- lerde bulunanının en azı ıstenıyor, o bıle bır turlü bulunamıyor Insan haklarının uygulanmasını ıstemek memleket gammazla- mak mıdır? Eskıler, 'Evvel yoğ ıdı bu âdet yenı çıktı" derler Uzmanlar demokrası bakımından dünyanın en gerı anayasa- sının bızde olduğunu söylüyorlar En gerı anayasa ıle demokra- sı kurulabılır mı'' En gerı anayasa ıle ınsan hakları bırleşebılır mı' Dünyanın en gerı anayasası ıle her şeyı yapanlar da bu ana- yasanın değıştırılmesı ıçın bır adım bıle atmazlar "Anayasayı değıstırelım " "Hadı hep beraber değıstırelım " Bır adım olsun atan yoktur Hepsı lafta, havada Şu 141,142, 163 değışsın derler Iktıdar partısının bır adım attığı yoktur Dur- madan lafını eder Parayla, pulla değıl Meclıs'tekı çoğunluğu- nuzla bır adım atın bakalım neler olacak' Atan yoktur Geçende bu anayasayı yapanların başında gelen profesöre soruyorlar "Bu anayasayla demokrası olur mu 7 " ' Olur" dıyemıyor "Bız yaptık, ama askerı yönetım değıştırdı" Bız yaptık, sız yaptınız, onlar yaptılar. bır şeyler oldu Gelın düzeltelım 1 ÇALJ^ANLARIN SORULARI/SORUNLARI YIUVtAZ ŞİPAL u Kazanılmış hak mıdır?" SOR.L: 1941 doğumluYum. T.C Emeklı Sandığı'na bağlı ola- rak bır devlet daıresınde 1963 yılında çalışmaya başla- dım. 25 >ıl aynı kunımda çalıştım. Bo>lece 1988 yılın- da 25 fııli hizmet suremı dolduıdum. Ancak gerekii >aş olan 49 yaşımı dolduramadığım ıçin, emeklilığe hak ka- zanamadım. \aşımı açıkta beklemek uzere gorevden avnldım. Ya- şam koşullannın ağırlığı, benı calışma« zorladı ve ben de SSK'\a bağlı bır ışe gırdım. Halen de çalışmaktayım. Şubat 1990'da 49 yaşımı doldunnıış olacagım. Emekli ikramiyemi, Emeklı Sandığı oder mi? YANIT: Değışık sosyal güvenlık kurumlannda geçen çalışraa sü- relennın bırleştınlmesı kurallannı duzenlejen 2829 sayılı yasa uya- nnca, emeklı ayhğını bağlayacak sosyal güvenlık kunımu, bırleştırılmış hizmet sürelen göz önune alınarak belırlenmekte ve bu belırlemede, emeklı aybğı "son yedı yıllık fiılı hizmet suresı fazla olan kurumca, hizmet surelennın eşıt olması halınde ıse eşıt hiz- met sürelennden sonuncusunun tabı olduğu kurumca, kendı mev- zuatına göre" bağlanmakta ve ödenmektedır Yıne 2829 sayılı yasaya gore T C Emeklı Sandıgı'nca emeklı ık- ramıyesı odenebılmesı ıçın öncehkle "son defa T C Emeklı San- dığı'na tabı görevlerden emeklıye ayrılmak" gerekmektedır TC Emeklı Sandığı Yasası mevzuatına göre 25 fııh hizmet su- resıru 1988 vılında dolduran erkek ıştırakçüere, 49 yaşını doldur- duklarında emeklı aylığı bağlanabılmektedır Kısaca 25 fiılı çalışma suresını 1988 yılında dolduran erkek ıştı- rakçı 49 yaşını da doldurduğunda TC Emeklı Sandığı'ndan emeklı aylığı almaya hak kazanmış durumdadır Yıne TC Emeklı Sandığı Yasası Ek Madde 20'ye göre "emeklı, adı malulluk, vazıfe malulluğü aylığı bağlanan veyahut toptan öde- rae yapılan, asker, sıvıl tum ıştırakçılere her tam fiılı hizmet yıh ıçın "1990 yılında genel aylık "PolOO, kıdem aylığı ve taban aylığı ıse »7o5O oram alınarak, emeklılık ıkramıyesı hesaplanmaktadır" 25 fiılı hizmet süresını bır başka sosyal güvenlık kurumunda ça- lışması olmaksızın \e hizmet bırleştınlmesı de yapmaksızın, yal- nızca T C Emeklı Sandığı'na bağlı olarak tamamlayanlara, emekb ayhğının Emeklı Sandıgı'nca bağlanması ve emeklı ıkramıyesının de odenmesı "mevzuat" gereğıdır 2829 sayılı yasa, bırden çok sosyal güvenlık kurumlannda çalı- şan ve bu çesıtlı kummlardakı çahşma surelennı bırleştırdıkten son- ra, emekü ya da yaşlılık aylığı almaya hak kazananlarla ılgılı hükumlen ıçermektedır Görüşumuze gore 49 yaşını doldurduğunuzda 25 fiıu hizmet yı- lını da doldurmuş bır erkek ıştırakçı oiarak 5434 sayılı T C Emeklı Sandığı Yasası uyarınca sıze emeklı aylığı bağlanması ve emeklı ıkramıyesı de odenmesı gerekır. T.C. KAYSERÎ 2'NCİ SULH CEZA MAHKEMESİ ESAS NO 1989/351 KARAR NO 1989/1023 DAVACI K H SANIK Hayn KAYHAN. Tayyar ve Fazılet oğlu 1957 D 'lu Fela- hıye ılçesı Çukurkale Mah Nuf kayıtlı Kayserı Karpuzatan mevkı- ınde bulunan Imamoğlu ve Şahın Sucuklan'nın lmalatmdan Sonımlu Mesul Mudufu SUÇ Gıda Maddelerı Tüzuğü'ne muhalefet SUÇ TARİHİ 13 1 1988 KARAR TARİHİ 14 11 1989 Yukarıda açık kımlığı yazılı san.ğın yapılan yargılaması sonunda, GEREĞİ DUŞUNULDU: Sanığın mesul müdurlüğunu yaptığı fır mada sağlığa aykırı sucuk uretıp satışa arz etmekten dolayı TCK'nın 396, 647/4, TCK 72 Mad uyannca sonuçta 32 000 lıra ağır para cezası, TCK'nın 402/1 maddesı uyannca curmüne vasıta kıldığı meslek, sanat ve tıcaretının 3 av sureyle taıılıne, 7 gun süreyle ısverının ka- patılmasına TCK'nın 402/2 Mad uyannca karar kesınleştığınde karar özetı- nın buyuk harflerle yazılmak suretıyle kapatılan ışyennın goze çar- pan bır yerıne kapatma süresı kadar kalmak sartıyla yapıştınlması- na, aynca hukum özetının c savcılığına gönderılerek masraflarının bılahare sanıktan alınmak uzere Ankara, lstanbul ve lzmır'de yayım- lanan tırajı 100 bının uzenndekı bır veya ıkı gazetede ılaruna karar venlmıştir 14 II 1989 Basın 16407
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle