Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 OCAK 1990 CUMHURİYET/15
HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGÜN
nleteoroloıı Genel tAûüürUığû nden
alman bılgıye göre, yurdun kuzeybatı
kesımien parçalı bulutiu, Batı Karade-
raz Kiyterı yajjmurtı, yurdun doğu ke-
simleri yer yer yo(jun oimak üzere
sisl. diğer yerler az bulutfu ve acık ge-
çecek. Hava sicakiığı amnaya devam
edecek Rüzgâr güney ve batı yönler-
den hafif, ara sıra orta kuvverte ese-
cek DENIZLERİM1ZDE RÛZGÂR-
Marmara, Ege, Karadenız'de kıble ve
lodostan Akdenız'de gündoğusu ve
poyraalan 3-5, BaB Karadeniztfe 6-7
kuvvetinde saatte 10-21. Batı Karade-
nız'de 28-33 denız mılı rıızta esecek.
Deniz mutedıl, Batı Karadenızde ka-
ba dalgalı olacak Dalga yüksekliğı
2 5-15. Karadeniz'de 2-3 m. gûruş uzaklığı 10 km. dolayında bu-
lunacak VAN GÛLÛ'NDE HAW Az bulutiu ve acık geçecek Rüz-
gâr gûney ve baû yönlenlen hafif, ara sıra orta kuvvette esecek
Göl kûçük dalgalı olacak Gcrüs uzaklığı 10 km dolayında bulu-
nacak
Acana
Adapazan
Mıyaman
A'yon
A4r
Anka'a
Amakya
Anolya
Artvın
AyOm
Balıkesr
B.teok
Bıngöı
BıDıs
Boiu
Bursa
Çanaktale
Çorum
Demzfc
16°
11° 2°E*™
4° -10°Erzıncan
3° -8° Erzuruıf
-11o-28°Esııi$etı<r
3°-8° Gaaantep
5° -2° Greson
14° 3° Gûmüştane B
4°-16°Hafckâri
16° 2°lsparta
13° -3» Istanbbl
6° -8° Izmır
V -16°Kars
6° -8° Mamsa
7° -1° K Matas
-4" -16°M«src
-10°-28°Mu«la
0° -13°Kas6rotro 6
S
e
S
A
S
11° 2°Konya
2°-10°Küıalıya
12" 0°Malatya
8°-3° Nığde
8° 3°0nlu
-2° -13°Ree
0° -14°Samsun
6° -7° Sıırt
11° 4° Sınoo
16» 6°Sıvas
-4° »"letaroaî
3°-11o
Trata>n
-1° -12°Tunak
11° 2">Usa*
0° -14°Van
4° 8°vozgat
5D
-11°Zonguk)alı
* 14° 2°
B 10"-3°
A 16° 5°
8 15° 3°
S 1*1."
S -1° -10°
B 9° 3°
B K)° 5°
B 11° 5°
A V-J=
Y 12° 3°
s •*> -io»
B 11° 3°
s CPUP
B 11° -5°
B 0° -153
B 0°-1"°
Y 10° *>
y. ac* ı buluOu ^yajmurtu ^ aslc /Jlufiı A-açı* B-bulu0u frfluneşt K-kart
f j Helsınkı C j
^ * ^ ? » Lenıngrati
Moskova
/
v
DÜNYA'DA BUGÜN
Amsteıtfam
Afnman
Mna
Bajda!
Bvcdona
Basel
Betgmt
Berin
Boon
Brüteel
Budapeşte
Cenevre
Cezayıt
C«toe
Oubayi
Franklurt
ûme
Heisnta
Kahire
Kouentıag
Köln
Letaşa
Y 11°
A 23°
B 8°
A 13°
Y 19°
Y 12»
B 15°
Y 9°
Y 11°
Y 11°
Y 10°
Y 11°
B 18°
A 21°
A 20°
Y 12°
A 16°
Y 1°
A 21°
Y 10°
Y 13°
A 17»
Lenıngratf
Londra
Madnd
M-ıano
MontreaJ
Mostora
Mûnlı
New YOfk
OSJO
Parıs
K 2°
Y 10°
Y 14°
B 7»
K 0°
Y 12°
Y 11°
A 22°
B 16°
B 5°
A 14°
B 12°
Y 9°
Y 7°
B 8°
B 5°
VVısftınglonY 8°
fflnh Y 12°
Hıyad
«oma
Sofya
Şam
lunus
Vjrsova
Umedık
Viyana
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Hastalığa yakalaıı-
ma saplantısı. 2/ Ki-
mi göçebe Türk boy-
lannda birkaç aileden
ve bunJarın çadırla-
rından oluşan toplu-
luk... Alevi-Bektaşi
şairlerinin tarikatla-
nyla ilgili şiirlerirıe
verilen ad. 3/ Hay-
vanlarda burun ucu...
Hava basıncı birimi.
4/ Sıtma mikrobunu
aşıiayan sivrisinek. 5/
llenme... Kiraya veri-
lerek gelir getiren ev,
dükkân gibi mülk. 6/ Türkiye'nin
üçüncü yuksek tepesi. 7/ Avustralya-
da yaşay'an bir cins devekuşu... Merha-
met eden, acıyan. ,8/ Dört köşe yeiken-
lerin yan yakalanna bağlanan halat. 9/
Sığırın öd kesesinden çıkan ve sarılı-
ğı i>'i ettiğine inaıulan taş... Küçük ma-
ğara.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Mehter takımında yer alan ve iki
değnekle vurularak çalınan bir tür da-
vul. 2/ Yazı... Kötü işlerde aynı amaç-
la ve birlikte hareket eden kimse. 3/ Kaçak ve yasak şe>lerin sak-
landığı yer... Bir gosterme sıfatı. 4/ tmkân... Baryumun simgesi.
5/ Mısır. 6/ Ateş... Bir nota... Bir oyun ya da filmde dinlenme sü-
resi. 7/ Karagöz oyunundaki kambur cücenin adı. 8/ Aruz ölçü-
sünde, kısa okunması gereken bir hece>i kalıba uydurmak için uzat-
ma... Kuçük erkek kardeş. 9/ Koca... Don, şalvar. •
60 YILONCE Cumhuriyet
Milli bir film
27 OCAK 1930
HaJk türküleri tetkik hey'etinin 1929 senesinde Karadeniz
ve Şark Vilâyetleri seyahatinde sinemaya alman memleketler
ve yerli oyunlan dün ilk defa olarak Melek sınemasında
davetlilere gösterilmiştir.
Bu yeni film pek iyi yapılabilirken tertibine itina olunmamış
ve daha doğrusu davetlüeri büyük bir inkisarı hayale
uğratmıştır. Filim gördüğünüz yerlerde jehirlerin hayat ve
hareketleri sinemaya alınacak iken bir kartpostal
yapılacakmış gibi yalnız umumi manzaralarla iktifa edilmiş
ve yanı zamanda filmin net almasına da hiç dikkat
edilmemiştir. Ezcümle Samsun, tnebolu, Trabzon, Bayburt,
Erzincan şehirlerinin sokak, çarşı ve pazarları ve daha en
ruhlu yerleri filimde birer faslı mahsus teşkil etmek lâzım
iken bu cih«e itina edilmemesi temaşa zevkini tatmin
etmiyen en büyük bir noksan olmuştur. Yerli oyunlara
eelince bunlar daha iyi
olabiiir ve hele kadın rakısları
daha cazip bir şekilde
zapıolunabılırdi. Bütün
noksanlarile beraber filim
Türk sinemasına yeni bir eser
ilâve etmiş oluyor'.
Bu küçük tenkıdimiz şu
işlerde çalışanların gayretlerini
kırmak için değil milli
filimlere çok itina edilmesini
istediğimizdendir.
Tünel şirketi
Tünel şirketi, mukavelenamesi mucibince, vücude getirilmesi
icap eden mebaniye ait teahhudünü hâlâ ifa etmemiştir. Bu
meyanda, şirket, tünelin üst başındaki Metro hanı gibi
cesim bir binayı Karaköy methalinde de inşa ettirecekti.
Şehremaneti, şirketi bu teahhütlerini ifaya davet etmiştir.
Hususî istihbaratımıza göre şirket buna cevaben 928 ve 929
blânçolarım 30-40 bin lira zararla kapattığından bahisle
şimdiki bilet ücretlerinin masrafa tekabül etmediğini
bildirmiştir.
Diğer taraftan şirket, ayrıca müracaat ederek bilet
ücretlerine zam talebinde bulunmuştur. Bu talep tetkik
edilmektedir. Şirket mümessiUerinden birinin erkândan bir
zata, zam yapmamak şartile idare edilmesi üzerine tünele
ait bütün tesisatı hükûmet veya Emanete devre hazır
bulunduklanm söylediği haber alınmıştır.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Dış yardım programı
27 OCAK 1960
Birleşik Amerika Devlet Reisi
Eisenhovver, bin kadar Amerikalı
işadamı önünde konuşmuş; dış
yardımı savunmuş ve hükümetin
denk bir butçe ortaya koymak
uğrunda sarfettiği samimi gayretlere !
Demokratların hücum etmelerini
tenkid etmiştir.
Başkan, dış yardım programını Eisenhower
"boşa giden emek" şeklinde yorumlayanlann "koyu bir
cehalet" örneği gösterdiklerini söylemiştir. Gayrimenkul
işlerle uğraşan Milli Birliğin toplantısında konuşan Amerika
Cumhurbaşkanı "barış istiyor muyuz ve hür dünyanın
kuvvetli oimasını istiyor muyuz. istemiyor muyuz?" sualini
onaya atmış ve Birleşik Amerika yardıma muhtaç hür
memleketleri yalnız bıraktığı takdirde, onların ibtiyaçlarını
dolardan daha pahalıya mal olacak bir para ile tedarik
etmek mecburiyetinde kalacaklarını söylemiştir.
Eisenhower, son olarak denk bir bütçe sayesinde
enflasyonun önüne geçüebileceğini söylemiştir.
Görüşmenin bedeli
Şehrimiz Petrol İşçileri Sendikası Başkanı İbrahim
Tepkin'den sonra sendika idare heyeti azası Fazıl Civelek'in
de sendikacılık sıfatı bugün Ankara'dan gelen emirle
kaldırılmıştır.
tddialara göre Fazıl Civelek muhalif bir milletvekili ile
temaslarda bulunmuştu.
GEÇEN m BUGÜN Cumhunyet
Bakanlık operasyonu
27 OCAK 1989
Başbakan Turgut Özal, "gençlik ve spor" ile "aile
konularıyla görevli iki yeni devlet bakanlığı
oluşturulduğunu, Költür ve Turizm Bakanlığı'nın ise "kültür
ve "turizm" olarak iki ayrı bakanlık haline getırildiğini
açıkladı. Özal, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın
adının "Milli Eğitim Bakanlığı", Sağlık ve Sosyal Yardım
Bakanlığı'nın adının ise "Sağlık Bakanlığı" olarak
değiştirildiğini söyledi.
TARITŞMA
Insanlık onuru9 yasalar ve kadın
Kadınlar, tıpkı erkekler gibi meslekleri ne olursa olsun
rızaları dışında kendilerine dokunulmasını istemiyorlar.
Dokunacak olan sevgilisi veya kocası olsa bik.
Anayasa Mahkemesi'nın 10 Ocak 1990 ta-
rihli Resmi Gazele'de yavımlanan bir kararın-
da, "Kanun ko>ucu fuhuşu kendine meslek
edinen bir kadının kaçırılması \c ırzına geçil-
mesi ile aynı e>lemin bu durumda bulunma-
>an kadınlara karşı >apılmasının toplum ya-
şamında yaralacağı farklı etkileri dikkale ala-
rak suçtan zarar gören kişinin durumuna gö-
re degişik cezalar verilmesini u>gun görmüş"
olduğundan bahisle, "Anayasa>a olduğu gibi
hukukun genel ilkelerine ve adalet duygusu-
na aıkıniık olduğu >olunda ilert sürulen gö-
riiş de yerinde bulunmamışlır" dherek aynı
fiile maruz kalan kadınlara ilişkin duzenleme-
de var olan aynmların devam etmesine yol aç-
mıştır. Gönül isterdi ki 1926 yılında kabul edi-
ien Türk Ceza Kanunu'nun ilgili hükmü üs-
tunden yarım asırdan fazla geçtikten sonra
1982 Ana>asası ahkâmı karşısında çağdaş bir
yaklaşımla ele alınabilsin. Anayasa Mahkeme-
si, dört uyesinin karşı oyuna rağmen, yedi oy-
la, yani oy çokluğu ile söz konusu kararı al-
mıştır. Karşı oy veren dört üyeyi yürekten al-
kışlıyorum.
Aynca, konuyu Anayasa Mahkemesi'ne gö-
türen Antalya tkinci Ağır Ceza Mahkemesi he-
yetini hassasiyetinden, göre» bilincinden ve
önemli ve çağdaş tavrından dolayı kutlarken
Anayasa Mahkemesi kararını aşağıdaki neden-
lerle yerinde bulamadığımı belirtmek istiyo-
rum.
Birincisi, Anayasa Mahkemesi bu kararı ile
hedef göstermektedir.
tkincisi, Anayasa Mahkemesi'nin kararın-
da, fuhuşu meslek edinmiş kadınların aşağı-
laiimasına ilişkin bir önkabul vardır.
Üçüncüsü ve en vahimi: Irzına geçilen, ka-
dının iradesidir, yoksa sanıldığı gibi başka bir
yeri değil. Bir insana iradesi dışında bir şey
yapıyor veya yaptırıyorsanız burada mesleği-
nin önemi yoktur. Anayasa Mahkemesi bunu
gözden kaçırmıştır.
Ne yapalım, Anayasa Mahkemesi'nin karar
yönunde oy kullanan hepsi erkek üyelerine Su-
zanne Brogger'i okumalarını salık verelim ba-
ri. Diyor ki Suzanne Brogger:
"Erkeklerin pek çoğu sevişmekle ırza geç-
mek arasında aynm yapmazlar. Bu sav, kadın
hiçbir istek göstermediği halde onunla yata-
bilen, kansınm soguk kadın olmasından ya-
kınan, ancak onu 'kanlık görevini' >-apmaya
zorlayan bütün erkekler için gecerlidir. Ev'de
huzursuzluk çıkmasın di>e çiftleşen bütün ka-
dınlar bir ırz düşmanının kurbanıdırlar. 'Er-
keklir, ister' di>e düşünen ninelerimizin hep-
si aslında nzalannın dışında ırzına geçilen ka-
dınlardı."
Yazarın savı doğruysa, bu gibi kadınlar
mahkemelere gitseler, mahkemelerin işi zor.
Çunkü, kocaya cezanın tamamı verilecektir;
yani, üçte üç. Adam akıllı ırz düşmanıysa, hiç
değilse gitsin üçte biri kovalasın mı diyelim?
Kadınlar, tıpkı erkekler gibi, meslekleri ne
olursa olsun, nzaJarı dışında kendilerine do-
kunulmasını istemiyorlar. Dokunacak olan
sevgilisi veya kocası olsa bile. Erkek kültürü-
nün bunu anlaması gerekiyor. Bence hakları
var yerden göğe kadar. Bu hakları da salt in-
san olmalanndan kaynaklanıyor.
Bu bağlamda da hiç kimsenin, hiçbir orga-
nın hiçbir grup kadına kendisini aşağılamaya
yönelik bir önkabulle yaklaşmaya ve hakları-
nı korumak için ayrımcı önlemler getirmeye
hakkı olmamalı. Anayasa, insanlann ayrıma
tabi tutulmamalan ve kendilerine eşit davra-
nılması gereği ve serbest iradelerinin korun-
ması konulannda gerekli hükümleri taşımak-
tadır. Nitekim karşı oy yazısı yazan dört üye
bunu gayet güzel açıklamaktadır. Bakın ne di-
yor Anayasa Mahkemesi Başkanı karşı oy ya-
zısında: tptali istenilen hükmün "insan hak-
ları, insanlık onuru ve yasa önünde eşitlik il-
kelerini agır biçimde zedeleyen bir içeriğe sa-
hip olması nedenivle iptali gerekir."
Bunu kitaptan böyle okumayanlar evveliyet-
le doğru gözlük edinmeliler. Sonra da ivedi-
likle, kafalarımızı ve birlikte yasalarımızı de-
ğiştirmeliyiz.
A. NOYAN TURUNÇ
tzmir
KTE4P/Y4MV
OKTAY AKBAL'dan kitaplar
3. basım
10.000 TL
ve yakında çıkacak olanlar:
GEÇMİŞİN KUŞLARI
(Günlük: 2 / 1968-1971)
YERYÜZÜ KORKUSU
(Günlük: 3 / 1972-1983)
CAN YAYINLARI'NDAKİ
ÖBÜR KİTAPLAR
SUÇUMUZ İNSAN 0LMAK
8. basım / 6000 lira
* GARİPLER SOKAGI
8. basım / 6500 lira
* İNSAN BİR 0RMANDIR
4. basım / 5000 lira
* DÜŞ EKMEĞİ
2. basım / 4500 lira
EY GECE, KAPINI ÜSTÜME
KAPAT
1. basım / 4000 lira
* HİROŞİMALAR OLMASIN
4. basım / 9000 lira
Açıklama: ' Ödemeti gönderemtyorvz. Tutan kadar
OAMGA PULU gönderilmesi
* Bu kitaplann hepsini Cumhuriyet Kitap Kulübü'nden de
alabilirsiniz.
Babıali Caddesi, No: 19, Kat: 2
y Cağaloğlu. İstanbul
Y A Y I N L A R I Telefon: 528 61 73 - 513 57 88
HrfzıVelder
Vfelidedeoglu
12EYLÜL
Karşı-devrim
BEKTAŞİİLMİHALİ
(KURALLAR)
Alevilik ve Bektaşilik
Üzerine Dağıtımı Yapılan
Eserter.
Ücretsiz Katalog Isteyiniz.
Ayyıldız Yayınlan: Eti Pasajı
No 28 Maltepe / ANKARA
GÖRULMUŞTÜR
İlhan Selçuk
6. bası 5000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul
Odemeli gönderilmez.
Amuda kalkarak ya da
duş yaparken okunabilecek
bir kitap."
2000e DOĞRU
Akıllı saçması, deli hikmeti"
bir kitap.
TEMPO
inter
r'Vinları
DEVRİM
YILLARI
(1905)
Sergey Mstislavski
.. Haksızlığınhak olduğu yerde,
direnmek görevdir. Çarlık rejıminin
azgın teröru altında ışçıler. demok-
ratık ve Sosyal lyleştırmeler için
Çarlık ıstibdadına karşı mucadele
orgutlerler
Roman 1900 - 1905 yılları
arasında. 1905te ilk Rus devriminin
patladığıdonemde geçer
Leninizm Dizisi
TARIM VE KÖYLÜ SORUNU
5. Defter
"Geziye karar verdiğimde
savaş ilanı.
masanın üzerindeydi.
Başkan Reagan
Nikaragua'nm Sandinist
rejimini, insan haklannı
çiğneme, yalancılık ve
askeri tehditle suçluyordu..
"... insanlığın ulaştığı
yüksek uygarlık ilkeleri.
bir kez daha, milrrarizm
belası ile silinip.
süpürülmektedir."
ARNOLD TOYNBEE
MİLİTARİZMİN
KÖKENLERİ
Tüm kitapçılgrda ve CUMHURİYET KİTAP
KULUBÜ Temsilciliklerinde...
YAYIIMLAPI
j BİR ANNENIN ISYANI:
| Niçin bu kitabı 3 yıl önce yayımlamadınız?
| Oğlum şimdi 6 yaşında
Ç-5 YAŞLARINDA
ZIHİNSEL GELİŞME
Prof. Dr. Ali S. GİTMEZ
VERSOYaymcdık
KONUR SOK. 13/7
TELEFON: 117 97 47
VERSO YAYINCILIK
E.J. HOBSBAWM
DEVRİM ÇAĞI: 1789-1848
Çev: A. Şenel-J. Ergüder
P.K.: 359 YENIŞEHIR/ANK. TEL: 117 97 47
BARLAS OZARIKÇA
TERS ADAM'ı
14-18 arasında (bugün) Kadıköy Kültür
Kitapevi'nde imzalıyor.
POLTITKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Dil ve Kültür Birliği...
Çoktandır Sünni-Alevı kavgasını unutmustuk. Hele Azerbay-
can olayları Sünniliğimizi değil Müslüman oluşumuzu anımsa-
tıyordu. Gazetelerin, "Azerbaycan'ı kan götürü^jr" başlıklarını
gördükçe içimiz kan ağlıyordu. Kimilerinin dili sürçmüş olacak
ki ortaya Alevilik çıktı. Bizi ayırıcı nitelikteki bu sözleri duyma-
mış olalım, unutalım. Hele muhalefet üstüne çok basmasın, bir
kez söylendiği gibi unutulur da...
Osmanlı tarihinde Alevilik üstüne tuz biber eken Padişah Ya-
vuz Sultan Selim'dir. Padişah böyle bir dava icat etmiş, sonun-
da kendi de yanlışını görmüştür. Öyle ki bir daha Sünni - Alevi
sözü edilmesini istememiştir. Bir fermanında:
"Bana bundan sonra kadehini şöyle tuttu içti; filan ayağını eşi-
ğe şöyle basarak içeri girdi; hu çekti diye kimseyi gammazla-
mayacaksınız!..." demiştir Böylece bir ûlkenin Müslüman halkı-
nın birbirine kırdırılmasının gereksiz olduğunu anlamıştır. Sıya-
set adamlarının mezhep kavgalarından yararlanması ülkeye za-
rar vermiştir. Hâlâ da mezhepler üstüne siyaset kotaranların halini
görmüyor musunuz? Küçük Lübnan'da bile siyaset mezhep üs-
tüne yapılmıyor mu? Mezheplerin siyasette kullanılması zarartı
oluyor. Başkan şu mezhepten, hükumet şu mezhepten gibi ay-
rımlar, kargaşayı ve kavgayı önleyemiyor.
Aleviler, bizim tarihimizde, Atatürk dönemınde rahat solukal-
mışlardır. Cumhuriyetten sonradır ki ilk ağızda laisizm oturtul-
maya çalışılmış, mezhep ve tarikat kavgaları rafa kaldırılmıştır.
Konu geniş ve yaygın çapta tutulduğu, kâfir-Müslüman kavgası-
nın unutulduğu bir dönemde Alevilik - Sünnilik olur mu?
Nedir Alevilik? Alevilik İslam'da bir bölünme, açıkçası bir ikti-
dar kavgasıdır. Belli bir süreç içinde sürmüş, sona ermiştir. Her
ülkenin Aleviliği tarih içinde ayrıdır. Alevilik başta dil, sonra din
ve kültür oluşmaları ile bir ayrılık olmaktan çıkmıştır Buoün ül-
kemizde dil, din, küftür açısından bakıldığı zaman Aleviler ile Sün-
niler arasında bir aynm yoktur.
Anadolu Aleviliği ötekilerıne göre daha hoşgörülüdür. Orta As-
ya'dan göç yoluyla gelen Şamanizm karşılaştığı din ve mezhep-
leri etkilemiştir. Hıristiyanlık Anadolu 'da çoktannlı dinleri yok ede-
medi. Anadolu'nun İslamlaşmasından sonra Şamanizm çoktan-
rılı dinleri silmiştir.
Bir ülkede dil, din ve kültür birliği altında yaşayan insanları
mezhep kavgaları ile birbirinden ayırmak zordur İktidarda olan
siyasetçiler böyle yanlış bir yola saptıklarında ülkeyi parçalamış-
lardır. Bugün mezhep yoluyla ayrıcalıklar çıkarmak ısteyen siya-
setçiler azdır. Mezhepler ayırıcı olduklan kadar birleştirici de ola-
bilirler. Bunu yapan siyasal liderler büyür
Yineleyelim. laisizme sımsıkı sarılan siyasetçiler birleştiricidir.
Mezhep yolu tutanlar da her zaman ayırıcı olmuşlardır. Anadolu
Aleviliği laisizmin yararını gördüğü içindir ki İran'da son patlak
veren akımın etkısi görülmemiştir. Çünkü İran Aleviliği laisizm
evresinden geçmediğı için bağnaz ve ayıncı olmuştur. Anadolu
Aleviliği için de güleç görünmemiştir. Çünkü tarih içinde, Ana-
dolu Aleviliği acı da olsa bir deney geçirmiştir. Hatta Yavuz'un
bile bu deneyden pişman çıktığı söylenir.
Tarih açısından bakarsak Alevilik Islam tarihi içinde bir röne-
sanstır. İnsanlar arasında hoşgörüye, uygarlığa, sevgiye daya-
nır. Aleviliği bölücülük gibi görme ve gösterme kimsenin işine
yaramamıştır. Bundan sonra da yaramaz...
ÇAUSANLAREV
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZŞİPAL
"İşyeri Hekimi O l a r a k "
SORU: Uzman hekimim. 5 yıl 6 ay mernuriyet görevinden
sonra 10 yıldan fazla süredir Bağ-Kur'a baglı olarak ser-
best çalışmaktayım. Şu anda Bağ Kur'a 8. basamaktan
prim ödemekteyim. Bağ-Kur dışındaki sosyal giivenlik
kurumlanndan 4 yıl sonra emekli olabiliyonım. Ancak
çeşitli nedenlerden dolayı memuriyele donmek istemi-
yorum. 1990 yılında işyerimi kapatıp Bağ-Kur'dan ay-
nlarak bolgeradeki özel fabrikalann birinde işyeri
hekimliğini üsllenmck istiyonım.
1) tşyeri bekimi olarak göre>- aldıktan sonra yeniden mo-
ajenehane çalışmama dönebilir miyim?
2) tşyeri hekirnliğinden SSK'ca en yüksek yaşhlık aylığı
(6.400 göslergeden) alarak emekli olmam murnkün mü?
3) Bir işyerinde kaç işçiden sonra hekim çalıştırma zo-
runlugu vardır? Örneğin 30 işçi çalıştıran bir işyerinde
işyeri hekimi bulundumlması söz konusu olabilir mi?
4) Birden fazla. örnegin iki işyeri hekimi bulundunıl-
rnası 100-150 arası isçi çaJışIıran işyerlerinde söz konu-
su mudur?
YANIT: 1) Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 17.12.1974 tarih 5734
Esas ve 7231 kararında 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası'nın uy-
gulanabilmesi bakımından bir kişinin sigortalı sayılabilmesi için
çalışan ile çalıştıran arasındaki iüşkinin hizmet akdi olması yeter-
li görülmemiş. Ayrıca hizmet akdi konusu çalışmanın da işverene
ait işyerinde görülmesinin gerektiği belirtilmiş ve "doktorun, iş-
yerinde çalışması olmaması nedeniyle sigortalı sa>ılamayacağı" vur-
gulanmıştır.
Hizmet akdine dayalı işverenin işyerinde işyeri hekimi olarak ça-
lışmanız, sigortalı olmanıza engel değildir. Aynca kendi muaye-
nehanenizde calışmanız da söz konusudur.
2) SSK'ca en üst gösterge olan 6.400 üzerinden yaşhlık aylığı ba|-
lanabilmesi için aynı göstergeden kesiksiz 5 takvim yılı Malüllük,
Yaşhlık ve Ölüm Sigortaları primi ödemek gerekir.
3) 19.2.1973 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan "İşçi Sağlığı ve
Iş Güvenliği Kurulları Hakkmda Tiızük" uyarınca "sanayiden sa-
yılan ve devarah olarak en az elli işçi çalıştıran (Elli dahil), altı
aydan fazla siırekh' işlerin yapıldığı işyerlerinde, her işveren bir iş-
çi sağlığı ve işgüvenliği kurulu" kunnakla yükümlü tutulmuş ve
bu kurulda da "işyeri hekimi" bulundumlması zorunlu kılınmış-
tır. 50'den az işçi çalıştıran işyerlerinde "hekim" çalıştırıp çalıştır-
mamak, işverenin isteğine bırakılmıştır.
4) Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdüriüğü'nün 3 Mart 1986
tarih ve 3 sayılı genelgesinde "Işyerine ikinci bir hekim için yetki
talep edilmesi halinde, ikinci hekime ne sebeple ihtiyaç duyüldu-
ğu hususunun açıklanması" öngörülmüş. olup, bir işyerine birden
çok hekim atanamayacağına ilişkin bir hüküm getirilmemiştir.
Aynı genelgede "Bir hekime iki işyerinden fazla işyeri için yetki
tanınması uygun" görülmemiştir.
Emre Kong
1
Hocaefendi'nin
Sandukast
Emre KonearR O M A N U
2. B A S I M
C i n a y e t » A ş k » S e r ü v e n «
• Esrar» Entrika»İşkence
• islâm«Egzistansiyalizm
• D i y a l e k ü k
REMZİ KİTABEVİ
EKIM YAYINLARI
LENIN
SON YAZILAR, SON MEKTUPLAR
3. BASKI, 1.500.-TL.
PK. 328 - KONUR SK. 8/6 YENIŞEHIR/ANK.
REFİK DURBAŞ
GEÇTİ Mİ GEÇEN GÜNLER
Dş.irier ADAM YAYINLARI