25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 OCAK 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/5 Kanuni sergisi Paris'te • BRÜKSEL (AA) — Türk ve Fransız dışişleri bakanhklan ile Türk Kültür Bakanlığı'nın ortaklaşa düzenledikleri bir dizi sergi ve kültür etkinliği sayesinde, önümüzdeki üç aylık dönemde Fransa, Türk tarihi ile iç içe yaşayacak. Bu etkinliklerin en önemlisini, başta Washington ve Tokyo olmak üzere dunyanın belli başh merkezlerini dolaşmış olan Kanuni Sultan Süleyman sergisinin gelecek ay Paris'te açılması oluşturuyor. Sergi 4 şubatta Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve Fransa Cumhurbaşkaru Francois Mitterrand'ın himayelerinde, Paris Evrensel sergisinin düzenlendiği Concorde Meydanı yakınmdaki iinlü "Büyuk Saray'da" açılacak. Açılış törenine Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek'in de katılacağı öğrenildi. 300 parçadan oluşan Kanuni sergisinde, Kanuni'nin tuğrası ve kılıcının yanı sıra Osmanlı padişahlannın seferlerde kullandıkları fildişi ve sedef kakmalı bir taht, 16. yüzyıldan kalma bir kaftan ile değerli taşlarla süslü altın matara ve bir tören başlığı bulunuyor. 14 mayısa kadar açık kalacak Kanuni sergisinin yanı sıra 7-10 mart tarihlerinde Büyük Saray'da Kanuni ve dönemiyle ilgili bir de Kollokyum düzenleneceği öğrenildi. Ayrıca Fransa'nın en büyük mağazalar zincirini oluşturan "Printemps" mağazalanyla yapılan anlaşma uyarınca, başta başkent Paris olmak üzere Fransa'nın belli başh kentlerinde 18. ve 19. yüzyıldan kalma eski Osmanlı kıyafetleri ve süslemeleri de Fransızlara tanıtılacak. Bu kıyafetlerin Istanbul'daki Sadderk Hanım Müzesi'nden geldiği bildirildi. İstanbul Kısa Film Gtinleri • Kültür Servisi — İstanbul T-otoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği (İFSAK) ve Jstanbul Fransız Kültür Merkezi işbirliği ile düzenlenen 2. İstanbul Kısa Film Günleri, 19-24 şubat tarihleri arasında İstanbul Frarisız Kültür Merkezi'nin Taksim'deki gösteri salonunda eerçekleşecek. Bu yıl Batı Almanya, Fransa, Hollanda, îspanya ve Italya'dan değişik sayıda kısa metrajlı filmin katılacağı film gunlerine, lngiltere, Isveç ve Yunanistan'ın da katılması bekleniyor. ÎFSAK 11. Ulusal Kısa Film Yarışması'yla aynı gunde sonuçlanacak olan 2. İstanbul Kısa Film Günleri'nin son gününde, Türk ve yabancı kısa metrajlı film yönetmenlerinin katılacağı bir panel düzenlenecek. İstanbul Kısa Film Günleri'nin l!si geçen yıl düzenlenmişti. Resim ve Heykel \araşması • IZMtR (AA) — Turgut Pura Vakfı 10. Resim ve Heykel Yanşması düzenlendi. Yarışma, Amatör ve Profesyonel tüm sanatçılara açık olacak. Yarışmaya katılacak eserlerin 25 mayısa kadar vakfa gönderilmesi gerekiyor. Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Münire Oğuz, yarışmada, her iki dalda da birincilik ödülü alan sanatçılara 750'şer bin, ikincilere ise 500'er bin lira ödül verileceğini açıkladı. Yarışmada ayrıca İzmir Devlet Resim-Heykel Müzesi, Yeni Asır Gazetesi, Ser-Sa Seramik A.Ş. ve Juri özel plaketleri verileceğini de kaydeden Münire Oğuz, yanşma sergisinin ise 1-14 Haziran 1990 tarihleri arasında İzmir Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nde düzenleneceğini bildirdi. Belçika'nın kahveleri sergide • Kültür Servisi — Belçikah, Güzel Sanatlar Akademisi öğrencisi Frenk Toussaint fotoğraflannı 1 şubattan itibaren İFSAK Salonu'nda sergileyecek. Toussaint'in Flaman halkının kahve yaşamını anlatan fotoğraf sergisi 23 şubata dek sürecek. 30 siyah beyaz fotoğraftan oluşan sergi Toussaint'in açacağı ilk kişisel sergi olma özelliğini de taşıyor. Frank Toussaint, çektiği fotoğraflarla "Bir insan neden kahveye gider, kimdir, geleceği nedir?" gibi soruların yanıtlarını bulmaya çahşıyor. İFSAK'taki (Sıraselviler cad. Hocazade sokak, Çakar Apt. No. 17) sergi saat 14.00-19.00 arası görülebilir. Amerikan nıüzik ödtilleri • LOS ANGELES (AA) — 17. Amerikan Müzik ödülleri, önceki gün sahiplerini buldu. Milli Vanilli ikilisi, üç ödül birden kazanarak en başarılı grup oldu. Ikili, pop-rock ve soul-rhythm and blues kategorilerinde en değenilen grup seçildi. "Girl you know ıt's true" adlı parçaları da, gruba en beğenilen pop-rock 45'liği ödünulünü getirdi. Michael Jackson'un kızkardeşi Janet Jackson, Randy Travis, M.C. Hammer ve New Kids On The Block da ikişer ödül kazandılar. Janet Jackson, dans ve soul-rhythm and blues kategorilerinde, "Miss you much" adlı şarkısıyla en beğenilen 45'lik ödülünü aldı. Nevv Kids On The Block, "Hangjn' Tough" adlı çalışmasıyla en beğenilen pop-rock albümu ve en beğenilen pop-rock grubu ödullerini aldı. Randy Travis, "Old 8x10" albümü ve "Deeper Than The Holler" 45'liğiyle Country Music dalında iki ödül kazandı. M.C. Hammer, en beğenilen rap albümü ve en beğenilen rap sanatçısı ödullerini aldı. 'Prometheus' Bakırköy'de • Kültür Servisi — Genel sanat yönetmenliğine Zeliha Berksoy'un atandığı Bakırköy Belediye Tiyatrosu, bu yıl sahnelemek üzere dört yeni oyunu repertuvarına kattı. 11 kasımda Haldun Taner'in yazdığı, Taner Barlas'ın sahnelediği "Zilli Zarife" adlı oyunla perdelerini açan Bakırköy Belediye Tiyatrosu, 5 şubatta Aiskhylos'un yazdığı, Mustafa Avkıran'ın yönettiği "Zincire Vurulmuş Prometheus", 2 martta Dario Fo'nun yazdığı, Oğuz Aral'ın yöneteceği "Odenmeyecek" adlı oyunları sahnelemeye başlayacak. 8 marttan itibaren Necati Cumalı'nın "Mine" adlı yapıtını Zeliha Berksoy'un sahnelemesiyle sunacak olan topluluk, nisan 1990'da da Brecht'in yazdığı, Mehmet Ulusoy'un yöneteceği "Sezuan'ın İyi İnsanı"nı sunacak. MÜZİK FİLİZALİ . Istıklal Cad No 140 151 18 65 - 66 P A Z A R T E S I 29 Ocak 1990 Pazartesi 21.00 lngiltere başkentinde müzik etkinlikleri yoğunluğunu arttırmış durumda Londrada müzik dolu günlerLondra'da ocak ayı konserleri daha çok popüler zevke hitap ediyor. Aileler, çoluk çocuk hem bale seyredecekler hem de sergi gezip ahşveriş edecekler. Festival Hall'un binası günün 14 saati halka açık. Bedava konserler de cabası. LONDRA — Londra ocak ayında Noel ve yılbaşı tatilleri yor- gunu, ama böyle yorgunluğa can kurban aslında. "Sunday Times" veya "Observer"ın sanat sayfala- nna göz atmak bile insanın bütün bir pazarını kaplayabüir oysa. Haftalık "Time Out" Dergisi'ne bakıyorum da, son iki yıl içerisin- de sanat etkinlikleri epey çoğalmış diyorum. "G«y", yani "neseli ar- kadaş"ların kulüp ve etkinliklerin- de de kayda değer bir artma gö- rülüyor. Dunyanın sonu geldi ga- liba. Rock, reggae, soul, caz, folk kategorilerinde sunulan ilginç prograrn ve konserlerin haddi he- sabı yok. Klasik müziğin çağdaş branşı- na göz atacak olursak eğer, durum çağdaş besteciler açısından çok iç açıcı ve olumlu. Ocak ayı içerisin- de (14-15-16-17 ocak) Barbican'da BBC tarafından gerçekleştirilen Berio Festıvali, Italya'nın en önemli çağdaş bestecilerinden bi- ri olan Lnciaqo Berio'nun tüm eserlerinin bir retrospektifıydi he- men hemen. Berio Festivali'nde BBC Senfoni Orkestrası (Londra), BBC Filarmoni Orkestrası (Manc- kester), London Sinfonietta Or- kestrası, BBC Korosu, Guildhall Müzik ve Tiyatro Okulu Öğrenci Korosu ve çeşitli solistler görev al- mışlardı. Barbican'ın konser salonu fua- yesinde BBC bir de Luciarro Be- rio kronolojik fotoğraf sergisi aç- mıştı. Sergide, Italya'nın yetiştir- diği bu yetenekli evladının tkinci Dunya Savaşı sonrası nasıl Mila- no Radyosu'nda (RAI) İtalya'nın ilk elektronik müzik stüdyosunu Madema ile birlikte kurduğu (Sta- dio di Fonologia Musicaie, 1955); Stockhausen'le tanışması; en ya- kın arkadaşı ve meslektaşı Bruno Maderna'nın etkisiyle Darm- stadt'a gidişi; Fransız besteci Hen- ri Pousseur ile tanışması ve uzun yıllar sürecek bir dostluğun baş- İangıcı; Maderna'nın Milano'da başlattığı "Incontri Musicali" konserleri ve Boulez'in "Domai- ne Mnsical" konserleri için hızla bestelediği eserler; Umberto Eco ile hazırladıkları "Thema" adlı radyo projesi; lUlo Calvino- Bcrino işbirliğinin başlaması (1959); 1961'de Edoardo Sangui- netti ile tanışması, yine uzun yıl- lar sürecek işbirliğinin ilk meyve- si olan "Passagio"nun Milano Piccolo Scala'da sahnelenmesi ve bir "rezalet" olarak nitelenmesi; Berio'nun tiyatro, şiir ve müzik be- raberliğini inatla sürdüren meslek yaşamı fotoğraflar ve fotoğrafal- tı bilgilerle sunuluyordu konsere gelen konuklara. Berio, zamanında komünistlik- le, aşın "avant-garde"lıkla, aşirı entelektüellikle suçlanmıştı. Ama artık o da geleneksel 20. yüzyıl bestecileri arasındaki'güvenli ye- rini almıştı. Barbican'daki dört Berio konserinde diniediğimiz eserler, eski ve yenilerin arasında yapılmış çok yönlu bir seçmeydi ve bestecinin orkestra çalgılarıru, insan seslerini, çeşitli dillerde de- ğişik tınılar, ritmler, sesler yaka- ÇAGDAŞ BESTECIYE SAYGI — Lnciano Berio, halva'mn en onemli çağdaş bestecilerinden bin. Bu ay Londra'da BBC tarafından bir Berio Festivali gerçekleştirildi. Tanınmış orkestralar Berio'nun yapıt- lannı seslendirdi. Bir de Berio'nun fotoğraflanndan oluşan bir sergi açıldı. lama merakını, solo çalgılan ken- dine özgü yöntemlerle kullanma- sını, müzikte elektronik teyp, bil- gısayar kullanımını, Mahler'e ya da Boccherini'ye yaptığı müzikal atıfları gozler önüne sererek Be- rio kimliğine açıklık getiriyordu. Bu meyanda, BBC'nin Britan- ya kültür ve sanat yaşamı çerçe- vesinde yuklendiği çağdaşhğa yo- nelik çok önemli eğitici ve yönlen- dıricı görevin başarılı sonuçlan karşısında insan gıpta etmekten kendini alamıyordu. BBC'nin sen- foni ve filarmoni orkestralan, ko- roları, irili ufaklı birçok oda mu- ziği grubu vardı. BBC toplulukla- rının konserlerinin tümü banda kaydediliyor ya da naklen radyo- larda yayımlanıyordu. Jngiltere'de geniş bir radyo dinleyicisi kitlesi var televizyona rağmen. BBC'nin radyocüluk geleneğinin olumlu çabalan, araştırıcı ve eleştirel tavn sayesinde ulaşılan bu başarı, kul- tur ve sanatın devamlı gündemde kalmasını, gelişmesini, çok geniş bir kitle tarafından tanınmasını ve benimsenmesini sağlıyor. Darısı TRT'nin başına demekten başka ne yapabiliriz ki? Şubat ayında Barbican'da bir başka Avrupalı besteci onuruna konserler düzenlenecek. Sovyetler Birliği'nin yaşayan en tanınmış bestecilerinden biri olan Alfred Schnittke'nin eserlerini, bestecinin o eserleri ithaf ettiği sanatçılar ça- lacak. Schnittke'nin uzun yıllar kendi Ulkesinde çaldıramadığı eserleri Batı'ya göturüp orada ta- nıtan kemancı Gidon Kremer, ay- nca Rostropoviç, Moskova Solist- leri ve şu sıralarda dunyanın en iyi viyolacısı olarak lanse edilen Yu- ri Başmet, Borodin Dortlüsü ve kemancı Tatyana Gridenko, Alf- red Schnittke'nin karanlıklardan aydınlığa çıkmasını kutlayacaklar. Noel ve yılbaşı yorgunu Lond- ra'da ocak ayı konserleri populer zevke hitap ediyor çoğunlukla. Örneğin, Royal Albert Hall'da ge- nel istek üzerine yinelenen popü- ler konserde muzikseverler Krali- yet Filarmonı Orkestrası'ndan, Galler Muhafız Alayı Bandosu'n- dan, tskoç Muhafız Alayı Bando- su'ndan, Londra Koro Derneği- nden, Ravel'in "Bolero"sunu, Rossini'nın 'VVilhelm Tell" uver- turünü, Verdi'nin "Aida" opera- sından Zafer Marşı'nı, Sibdius- un "Finlandia"sını ve Suppe'nin "Hafif Süyari" uvertürünü dinle- yebilirler. Öte yandan, Royal Fes- tival Hall'da ocak ayı boyunca Çaykovski'nin "Fındıkkıran" ba- lesi sergilenecek. Aileler, çoluk ço- cuk gidip hem bale seyredecek hem sergileri gezecek hem de alış- veriş yapacaklar gün boyunca. Çünkü Festival Hall'un buİundu- ğu bina gunün 14 saati halka açık bir mekân Bedava öğle konserle- ri, bedava fılmler de kültür ve sa- nat bombardımanının cabası. Londra Kraliyet Balesi çalışanları greve gittiler Operada 'Othello? faciasıLONDRA — Italyan operası Londra'ya Haeadel zamanında yerleşmişti. Haendü, uzun yıllar kral ailesinin de desteğiyle İtalyan opera stilini Londra sosyetesine ta- nıtnıış, hem besteci hem orkestra şefi hem de emprezaryo olarak Londra opera mevsimlerini yönet- mişti. Covent Garden ya da resnıi adıyla Royal Opera House, 1732'de o zamanki sebze hali Co- vent Garden'ın hemen yanına in- şa edilmişti. Adı "Theatre Royal at the Covent Garden" diye geçer belgelerde bu sanat kurumunun. 18. ve 19. yüzyıllarda pek çok ti- yatro binasının başına gelenler Covent Garden'ın da başına gel- di. Birkaç kez yanıp kül oldu bi- na ve yeniden inşa edildi her sefe- rinde. Şimdiki binanın projesini Edvvard Barry çizdi ve 1857'de 7 ay gibi kısa bir zaman dilimi için- de kuller arasından şimdi hâlâ kullanılan binayı çıkardı. Covent Garden, dunyadaki kar- deş opera kumpanyalarında oldu- ğu gibi binbir çeşit sorunla cebel- leşip duruyor şu sıralarda. Yöne- timin başını bugunlerde en çok ağrıtan konu Kraliyet Balesi çalı- şanları sendikasının ücretlerdeki artış oranını beğenmeyerek greve gitmeleri. Bu durumda şubat ayın- da başlayacak olan Borodin'in "Prens İgor" operasındaki "Po- lovec Danslan" tehlikeye girmiş bulunuyor. 1990'ın ilk büyük opera proje- si, Verdi'nin "Othello"sunu, Zef- fîrelli'nin "Otbello" fılmindeki kadro ile sahneye koymaktı. Yani Othello: Placido Domingo, Des- demona: Katia Ricciarelli, lago: Justino Diaz olacaktı. Operayı, son yılların'en esrarengiz orkest- ra şeflerinden biri sayılan Carios Kleiber yönetiyordu. Berlin Dev- let Operası'nı 1920 ve 30'lu yıllar- da yöneten unlü şef Erich Klei- ber'in oğluydû Carios Kleiber ve her zaman olduğu gibi çok, ama çok titizdi. Alışılmamış sayıda prova, ayrıca her provada aynı or- kestra üyelerini görmek istemiş ve istediğine yönetim boyun eğmiş- ti."Othello"nun dekor ve kostüm- leri Veronese'nin tablolanndan, hatta ozellikle "Levi'nin Evinde- ki Şölen" tablosundan esinlenerek haarlanmıştı. Kısaca Covent Gar- den'daki Royal Opera House, git- gide zorlaşan mali koşullar karşı- sında geleneksel standartlarını ko- rumak ve çok sayıda bilet satabil- mek için en ilgi çekici ve merak uyandıran orkestra şefi, en gözde şarkıcılar, otantizmi Veronese'nin Venedik sanatmdan kaynaklanan dekor ve kostümleri yaratıp bulup buluşturup dinleyiciye, seyirciye sunmak zorundaydı. Bütün bu hazırlıklardan sonra önceden kimsenin aklına geleme- yecek biraksilik bütün planlan al- tüst etti. Her zaman demir gibi sağlam olan Placido Domingo ateşlenip yorgan döşek yataklara düştü. Onun yerini alacak bir te- nor bulmak hiç de kolay değildi. Her şeyden önce Othello rolünü ZEFFIRELLI'NİN OTHELLO'SLNDA — 'Othello" operasında daha önce de oynayan Placido Domingo ve Katia Ricciarelli, Fran- co Zeffirelli'nin "Othello" filminde de başrolleri paylaşmışlardı. kıvırabilecek dünya çapında kaç tenor vardı? Hadi diyelim o tenor bulundu; bakalım takvimi iki yıl sonraya kadar dolu olan bu ünlü- lerden hangisi işini gücünü bıra- kıp Londra'ya prörniyerden iki gün önce gelir, provasız sahneye çıkıp kariyerini riske ederdi? Nihayet, son bir çırpınışla adı sanı hiç duyulmamış, ustelik de şan çalışmaya epey geç yaşta baş- lamış bir Ingiliz tenor bulundu. Gazeteler, o son derece titız, her provada en ince ayrıntıyı bile bin- bir kez çalıştıran Carios Kleiber- in yeni bulunan Othello'ya sahne- ye çıkmadan önce "Sen beni izle- rae, ben seni takip ederim, merak etme..." dediğini yazdılar ertesi gün. Böylece belki de yaşamında Covent Garden sahnesine çıkıp da Othello oynayacağını falcı söyle- se inanmayacak olan adı sanı be- lirsiz bir sanatçı, sahne ışıklannın ve ünün tadını bir gecede tatmış oldu. 'Greatest Hits\ FleetwoodMac topluluğunun 15yıllık serüvenini içeriyor Müzikte rockla popıın uzlaşması Bıleller Gıse ve Vakkoıamada YAPIM & ORGANIZASYDN Fleetwood Mac grubunun 1977'de çıkardığı " R u m o u r s " albümü bugüne kadar 23 milyon sattı. "Greatest H i t s " ise topluluğun 1975'ten bu yana bir seçkisi. YAVUZ BAYDAR ~ STOCKHOLM — 19^0'lerin ortalarmdan itibaren hız kazanan rock-pop bileşimlerine bir parça kulak misafiri olduysamz, isimleri ilk aklınıza gelenler arasında yer alacak. Fleetwood Mac, en müskülpe- sent, öyle her şeyi beğenmez din- leyicinin bile direnişini, -istisnasız olarak!- bireysel tarihi içinde kır- mayı, en azından bir kez - herhangi bir bestesiyle- ona boyun eğdirmeyi başarmış bir topluluk. Rock-pop bileşiminin -ilk elde kiüesel kabul ve ticari çekicilik açısından- en başarılı formülünü 10 yılı aşkın bir suredir işleyip ge- liştiriyorlar. Eskimek bilmeyen bestelerinde, alışkanlık yaratıcı bir profiterol ta- dı var. Topluluğun başarısı, biraz da tngiliz ve Amerikalılardan oluş- masmda, karşılıklı beğenilerin bir- birine perçinlenmesinde saklı. En köklü kadro değişikliğini ya- şadıktan sonra 1977'de çıkardık- ları -saplı şeker tadındaki- klasik albümleri Ruraours, bugüne ka- dar 23 milyon satmış durumda. Bundan 10 yıl sonra -stüdyoda tam dört yıl işleyerek- sundukla- n, baştan sona üstün-yapım özel- likleri taşıyan, benzersiz güzellikte TAKLİTLERİNDEN SAKININIZ — Bugıin Rick Vito, Stevie Nicks, Mick FleetHood, Bilh Burnett, John McVie ve Christine McVie'- den oluşan Fleetvvood Mac gnıbunda "Greatest Hits" albümü, top- luluğun "taklitlerinden sakınınız" dedirtecek türden bir özeti. bestelerle dolu Tango In Tbe Night da aynı sayıya doğru hızla ilerleraekte. Topluluğun albümun içinden -nerdeyse gözü kapalı!- seçtiği ve 45'lik halinde piyasaya sunduğu her parça, en az bir kez liste başına yerleşip, yerini bir son- rakine bırakıyor: Big Love, Seven Wonders, Ever>where, Mystified, Little Lies, Isn't It Midnight... Rocp ve popun muziksel açıdan iyice kısırlaştığı 1975-80 dönemin- d'e The Police v« Steely Dan'le bir- likte kaptan köprüsune yerleşen bu Kaliforniya topluluğu, 1990'lara da sırtında aynı ünifor- ma ile girmekte kararlı. Yoğun ve surekli başansma kar- şın iç çalkantıları, sürtuşmeleri ve kopmaları gelenek haline getirmiş bir topluluk Fleetvvood Mac. Kadro değişimleri öylesine kök- lü ki, bugünku beraberliğin ismi- nin Fleetvvood Mac olmadığını öne surenler bile var. 'Gitarist Pe- ter Green'in olmadığı yerde' deni- yor 'Fleetvvood Mac'den de söz edilemez*. Topluluk, John MayalPın Blu- esbreakers'ına Eric Clapton'ın yeri alınmış olan gitar virtüözü Peter Green'in, yine aynı topluluktan kronik sarhoşluk nedeniyle atılmış olan dekorator/davulcu Mick Fle- etwood'a 1967'de yaptığı çağrı üzerine, gitarist Jeremv Spencer ve basist John McVie*nin de katılı- mıyla kurulmuştu. İlk albümleri 13 ay listede kal- dı. Green'in ünlü bestesi Albat- ross, The Beatles'ın Abbey Road albümünde yer alan The Sun King adlı bestesinin esin kaynağı oldu; diğer bestesi Btack Magic Woman da Santana'ya ün kazandırdı. Daha sonra gitarist Danny Kir- »an ve şarkıcı Christine (Perfect) McVie girdi topluluğa. Ve 1970 ba- harında, topluluğun 'beyni' Gre- en, rock'ın yozlaştığını öne sure- rek muziği terk edeceğini açıkla- dı. Pink Floyd'un Syd Barrett'i gi- bi. Green'in ruhsal dengesi de bir LSD seansında aşın doz sonucu bozuimuş, bu karara neden ol- muştu. Ortadan kayboldu ve bir efsaneye dönuştü Green: Bir sure benzin istasyonunda çalıştığı, şu sıralarda lngiltere'nin bir köşesiıı- de mezar kazıcılığı yaptığı söy- leniyor! Ardından Jeremy Spencer 'çat- lattı': Topluluk 1971'de Los Ange- les'da iken kayıplara karıştı ve iki gün sonra tsa'nın müridi olarak çıktı ortaya. Yerine Bob Welch alındı, ama bu kez de, bir sinir kri- zi geçiren Danny Kirwan ötekiler tarafından 'sepetlendi'. Topluluğun, kendisine büyuk başarılar getirecek olan en büyuk değişimi, 1973'te çıkan Myslery To Me albumünün ardından, davul- cu Mick Fleetvvood'un lngiltere1 den topluca San Fransisco'ya ta- şınma kararı almasıyla başladı. Welch'in de bu sırada kopmasıy- la ne yapacağım kara kara duşü- nen Fleetvvood, bir Los Angeles kayıt stüdyosundaki ses duzenini denerken bantta tesadüfen Bue- kingham - Nicks adlı bir ikiliyi duydu. John McVie (bas), Mick Fleet- vvood (davul), Lindsey Bucking- ham (gitar, vokal), Stevie Nicks (vokal) ve Christine McVie (klav- yeliler, vokal) kurulu topluluk, sanki her şeyin sıfırdan başladığını simgelemek istercesine, 1975'teki ilk albumu. kısaca Fleetwood Mac başlığıyla çıkardı. Ve bir Nicks bestesi olan düşsel Rhiannon'la bir anda listelerin en ustüne tırma- nıverdi. Mick Fleetvvood ve arkadaşla- rımn 1975'ten bugüne muziksel gelişmeleri, derlı toplu ve ozenli bir seçki halinde, geçenlerde çıkan Greatest Hits'inde yer alıyor. Rhi- annon, Gypsy, Dreams ve Sara gi- bi unutulmaz parçaların yanı sıra daha önceki albumlerde bulunma- yan iki de beste var bu nefis seç- kide: As Long As You Follovv ile No Questions Asked. Aşınması güç bir müzik Fleet- vvood Mac'inki. Greatest Hits, rock ve pop bileşimi içindeki ku- sursuz bir estetiğin, adeta 'taklit- lerinden sakınınız' dedirtecek tür- den özeti. Güner'e ödülü verilivor • ANKARA (L'BA) — Kültür Bakanhğı'mn 1989 yılı Kültür ve Sanat Ödülü'nü kazanan fotoğraf sanatçısı Sami Güner'e ödülü yarın törenle verilecek. Ankara Devlet Resim Heykel Müzesi'nde gerçekleştirilecek törende açıhşı, Devlet Çoksesli Korosu yapacak. Ayrıca törende Sami Güner'in multivizyon gösterisinin yanı sıra Devlet Halk Dansları Topluluğu'nun gösterisi de yer alacak. Ingiliz edebiyatı • Kültür Servisi — İstanbul Türk-İngiliz Kültür Derneği "Türkçede İngiliz Edebiyatı" konulu bir dizi açıkoturuma 19 şubatta başlayacak. Prof. Dr. Cevap Çapan tarafından yönetilecek olan oturumlar, derneğin Kültürel Faaliyetler Merkezi'nde yapılacak. Oturumlar, oyun, roman-öykü ve şiir türlerini konu alacak. Oturumlann ilki 19 şubatta "oyun" üzerine, ikincisi 21 şubatta "şiir" üzerine, 22 şubatta "roman-öykü" üzerine yapılacak. Tuvalde karikatür' • Kültür Servisi — Ergin Gülen'in yağlı boya karikatürlerden oluşan sergisi, Pamukbank'ın Gayrettepe'deki Merkez Sanat Galerisi'nde yann açılıyor. 1936 doğumlu Gülen'in karikaturleri 10 yıldır Çarşaf mizah dergisinde yayımlanıyor. Sanatçı ayrıca önceki yıllarda dokümanter ve çizgi film çalışmaları da yapmıştı. Aydın'dan • Kültür Servisi — Yüksel Aydın'ın "Algılar" adlı resim sergisi 27 ocakta Galeri Pago'da (Karadut Sokak No. 15 Fevzi Bey İş Hanı Altıyol) açılıyor. Kars'ın Iğdır kasabasında doğan sanatçı ilk kişisel sergisini Pago'da açıyor. Koç'un gravtirleri • KUItür Servisi — Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Ana Sanat Dalı araştırma görevlisi Emin Koç'un resim sergisi Taksim Sanat Galerisi'nde açıldı. Geçen yıl katıldığı 50. Devlet Resim Yanşması Özgün Baskı Resim dalında mansiyon kazanan Koç, bu sergisinde gravür, litografi, suluboya ve akrilik çalışmalanndan oluşan 35 yapıtını sergiliyor. Kültür mtidürleri • ANKARA (AA) — 1. Kültür Mudürleri Semineri, bugün Ankara'da başlayacak. Kültür Bakanlığı'nca düzenlenen ve 71 ilin kültür müdürlerinin katılacağı seminerde, çeşitli konularda oturumlar düzenlenecek ve konferanslar verilecek. Seminer, bakanhğın 1990 yılında illerde uygulamaya koyacağı çeşitli projelerin bir an önce başlamasını sağlamak, bakanlıktaki teşkilatlanma hakkında il müdürlerine bilgi vermek ve il kültür müdürlerinin sorunlarını dinlemek amacıyla düzenlendi. BüGÜN • 'Nasıl Bir Almanya' Alman Kültür Merkezi'nin Odakule'deki yerinde Ömer Erzeren, Baha Göngür, Dr. Berthold Johannes, Ercan Karakaş, Regaip Minareci, Altan Öymen ve Helmut VVeber'in katılacakları "Almanlar Nasıl Bir Almanya İstiyor" başlıklı açıkoturum saat 18.30'da gerçekleşecek. • 'Öğrenci Sorunlan' Psikolog , yazar Suna Tanaltay'ın "Öğrenci Sorunları" üzerine söyleşisi saat 15.00'te Kartal Ahmet Şimşek Lisesi'nde yer alıyor. BILSAK'TA BUGÜN 24 Ocak Çarşamba: 19.00 DERGİ YAZI KURULLARIYLA TAN1ŞMA SOHBET: Tıirkiye Günlüğu 10.00-01.00 arası CAFE- FOYTR-BAR BİLSAK Herkese Açıktır. BİLSAK Sıraselviler, Soğancı Sk. N: 7 CİHANGİR 143 28 79-143 28 99
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle