Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR YE GÖRÜŞLER 24 OCAK 1990
Denıokrasi tçiıı 'Kota'
tç ve dış odakların etkisi ile bir kısım kadmlarımızın ahret uğruna
bağımsız ve ozgur duşunce sistemi ile bağdaşmayan bağnaz bir
zihniyetin militanlan haline geldikleri bir sırada, ana muhalefet
partisinin Turk demokrasisini bir erkekler demokrasisi olmaktan
kurtarmaya çalışması onemli bir atıhmdır.
Prof. Dr. NERMİN ABADAN-UNAT
Sıyası partılerın yapılarında belh bir kota uygu-
lamak suretı ile kadınlara sıyaset alanında daha ge-
nış bir temsıl olanağı sağlama çabalan bir kısım ka-
dırı ve erkek polıtıkacı tarafından hak edılmemış
bir ayrıcalık, kısaca "antıdemokratık" bir gırışım
olarak karşılanmışür Oysa demokratık sürecı gün-
luk yaşama donuştürmek alanında Türkıye'den çok
daha eskı ve mucadelecı bır geçmışe sahıp olan bır-
çok ulke bu önlemlerı yadırgamak şöyle dursun,
tersıne demokrasıyı guçlendırmek, ona çağdaş bır
anlam vermek amacı üe ısrarla savunmaktadırlar
Bu çabalan daha ı>ı değerlendırmek ıçın demok-
rası kuramlarına eğılmek gerekır Eskı Yunan'da-
kı "polıs"ten başlayarak Avdınlanma Çağı'run fi-
lozoflanna ve Fransi2 "însan Hakları Bıldırgesı"-
ne bakıldığında, bıltun bu fikır, temel belge ve du-
zenlemelerın gunumüz ölçulerıne göre "antıde-
mokratık" oldukları açıkça görulur Zıra bu du-
şüncelere dayanarak oluşturulan sıyasal sıstemler-
de kadınlara hıçbır pa> ayrılmamıştı Gerek Atına
gerekse Amerıka Bırleşık Devletlerı köle ekonomı-
sıne dayanıyordu 1814'te Avrupa'nın o zamanın
en lıberal kabul edılen Norveç Anayasası, sadece
25 yaşından yukarı erkek nufusunun yarısına oy
hakkı tanımıştı Geleneksel demokrası, haikın bü-
yuk çoğunluğunun, bu arada tum kadın nüfusu-
nun sıyasal katılımını hıçbır şekılde sağlamıyordu
Oysa demokrası gunumuzde çeşıtlı yenı ölçutle-
re dayanarak gelışmektedır En çok önem taşıyan
husus, belh bır toplumun bıre>lennın devlet adına
alınan kararlara nasıl etkı yapabıleceklerıdır Nı-
tekım 1987'de Strasbourg'da toplanan tkıncı Par-
lamenter Demokrası Konferansı, demokrasının
çağdaş tanımını şöyle belırlemıştı "Demokrasüer
tum yurttaşlan seçım haklarım en genış ölçude kul-
lanmak, yerel, bölgesel, ulusal \e uluslararası du-
zeyde aktıf polıtıka yapmaları ıçın özendıren sıs-
temlerdır. Bu amaçla özellıkle kadırüann daha ge-
nış katılımını sağlamak ıçın kurumsal koşullarm ya
ratılması gerekır " Bu kunımsal koşullann arasında
bugune kadar büyuk çaplı bır ıhmal ve dışlamava
uğramış olan kadınlara —geçıcı olarak— duzeltı-
cı önlemlenn uygulanması ver almaktadır (1) Bu
onlemlerden bırı "kota" usuludur Ne vazık kı
Turk kamuoyunda bu kavram tepeden belırlenen
bır atama ya da tercıh anlamına gelen "kontenjan"
kavramı ile kanştırılmaktadır Kota, seçımle dol-
durulan herhangı bır makam ıçın yapılacak seçımde
her ıkı cınsın asgarı bır oran ıçınde temsıl edılme-
lerı zorunluluğudur
Siyasal pratikte kota
Gerçek anlamda kadın-erkek eşıtlığuu sıyaset ala-
nında gerçekleştırmeyı amaçlayan Norveç, bu alan-
da önder bır ulke sayılır 1978'de kabul etmış ol-
duğu cınsler arası eşıtlık yasası (9 Hazıran 1978,
No 45) ıstıhdam, ücret, eğıtım, dernekleşrne vs
alanlannda cınsler arası eşıtlığı kurumlaştırmak
uzere 21 maddenın yardımı ile raerkezı ve yerel ka-
mu yönetımlere bağlı olarak oluşturulan tum seçı-
me dayalı komıtelerde her ıkı cınsın en az °7o 40 ora-
nında temsıl edılme zorunluluğunu getırmıştır Bu
önlem çok kısa zamanda sadece Norveç bürokra-
sısınde eşıte yakm bır yapılanmaya yol açmakla kal-
mamış, tüm siyası partılen de etkılemıştır Gerek
Sosyal Demokrat gerekse dığer sıyası partıler ıç tü-
zuklennı değıştırmek suretıyle r
t 40'tan aşağı ol-
mayan kotalara yer vermışlerdır (Norveç Komu-
nıst Partısı "» 50 oranını kabul etmıştır Bunun so-
nucu olarak gerek sosyal demokrat gerekse son se
çımden sonra onu ızleyen muhafazakâr parulerın
18 üyelık htlkümetlennde sekız kadın uye yer al-
mıştır 157 kışılık Norveç Parlamentosu'nun kadın
mılletvekılı sayısı halen 54, yanı uye sayısının "o
34 4 kadındır Yerel yönetımlerde ıse kadınlann
temsıl oranı r
o 40 6, beledıvelerde ıse °% 31 2'dır
Gunumuz Avrupası'nda kadınlann sıyasal tem-
sıl konusundakı durumu gozden geçınldığınde, uç
grup ulke goze çarpmaktadır
1) Bunlardan bırıncısı dört Iskandınav ulkesı ile
Hollanda'yı kapsamaktadır Bu ulkelerın ıkı
önemlı ozellığı bulunmaktadır a) Kadınlann
temsıl oramnda özellıkle Bırleşmış MıJletler'ın
kadının on >ıhnı ılan ettığı 1975'ten bu >ana,
onemli bır artış olmuştur b) Kadınlar bu ulke-
de değışık bıçımde uygulanan kota sıstemı >ar-
dımı ile halk meclıslennde "t 20 - ""o 34 4 tem-
sıl edılmektedırler
2) tkıncı gnıbu F Alman\a, Luxembourg, Isvıçre
ve Italya olmak uzere dort ulke kapsamaktadır
Bu ulkelerde kadınlann sıvasal temsıl oranı "'o
12 "'o 15 arası değışmektedır Bu ulkelenn be-
lırgın ozellığı kotadan farklı desteklevıcı onlem-
ler yardımı ile son on uç \ilda onemli bıçımde
artmış olmasıdır örneğın kadınlara sıyasal hak-
lannı 1975'te veren Isvıçre nın federal mechsınde
halen r
o 14 oranında kadın mılletvekılı yer al-
maktadır
3) Uçuncu grup on ıkı ulkeyı kapsamaktadır Bu
ulkelerın parlamentolarında kadınlann temsıl
oranı duşuk (Avusturya r
t 10 9, Belçıka "o 8 5,
Irlanda "o 8 4, Portekız r
o 7 6, Ingıltere "t 6 3,
Fransa '"o 5 7) veya çok duşuktur \e geçmışe kı-
yaslagerılemıştır (Yunanıstan % 4 3, Malta "'o
2 9, Turkne ""o 1 3, Kıbrıs r
o I 2) (2) Bu grup-
ta ver alan ulkelerden Fransa \e Avusturyagerçı
bır nebze bır artış kaydetmıştır, buna karşın Bel-
çıka, Ispanya ve Ingıltere'de durum statık kal-
mış, Malta, Portekız ve Turkıye'de ıse durum
önemlı bır gerıleme göstermektedır Hıçbırınde
eşıtlığı dengelevecek ozendırıcı onlemler uygu-
lanmamaktadır
Kadın-erkek eşitliği ve rejim sorunu
Demokratık duzenı gerçekleştırmek açısından en
fazla mesafe alan Batılı ulkelerın bıle geçmışte sı-
yaset alanını sadece erkeklere ozgu kılan pratığın
yol açmış olduğu dengesızlığı gıdermek ıçın geçıcı
"olumlu evlem'Mer (posıtıve actıon) yöntemı be-
nımsemelerı \e bunları va\gınlaştırma>a çalışma-
ları, uzerınde onemle durmaya değer bır husustur
Demek kı toplumun kuitur \e değer >argı sıstem-
lerınde "kaç goç" sıstemımn bulunmadığı, sosyal
demokrasının uzun bır geçmışe sahıp olduğu top-
lumlarda bıle kadınlann gunumuze dek her yerde
taşımak zorunda olduklan uçlu görevlerı (çalışma
yaşamı, eş ve annelık) nedenı ile sıyasete ancak sı-
nırlı bır ölçude katılabılmışlerdır
Strasbourg Unıversıtesı öğretım üyelerınden Elı-
sabeth G Sledzıevvskf nın haklı olarak belırttığı
uzere Avrupa ulkelerı ancak son zamanlarda ka-
dın/erkeklenn sıyaset alanındakı eşıtlığının demok-
rasının bır önkoşulu olduğunu fark etmışlerdır Bu-
gun bu koşul, kuvvetler ayrılığı ve genel oy hakkı
gıbı, açık ve çoğulcu demokratık rejımlerın vazge-
çılmez oğelennden bırı haline gelmış bulunmakta-
dır (3)
Turkıye'de SHP'nın yerleştırmeye çalıştığı sos-
yal demokrasının doğal ve mantıkı bır sonucu ola-
rak partı mekanızmasının tum nedenlennde %
25'lık bır kota sıstemını uygulama ısteğı, Turkıye'de
gerçek demokrasıye geçışın yenı bır atılımı olarak
değerlendınlmelıdır
Sonuç
tç \e dış odakların etkısı ile bır kısım kadınlan-
mızın ahret uğruna bağımsız ve özgur düşünce sıs-
temı ile bağdaşmayan bağnaz bır zihniyetin mılı-
tanları haline geldikleri bır sırada, ana muhalefet
partisinin Turk demokrasısıru bır erkekler demok-
rasisi olmaktan kurtarmaya çalışması önemlı bır
atıhmdır Bu gınşımın öbur sıyasal partılerı de bu
yonde duşunmeye sevk etmesı olasıdır
Demokratık bır duzen, seçım >olu ile karar ver-
me mevkııne gelmış erkek ve kadının birlikte ka-
rar oluşturma ılkesıne dayanır Bugune değın bır
kısım azımlı ya da hısımlık bağlanna dayalı ola-
rak sıyaset arenasına gırebümış kadınlanmızın "uy-
garlığımızı sergıleven vıtnn"ımızı zengınleştırmek-
ten öte buvuk bır ağırlığı olamamıştır Çok seslı,
genış katılımlı bır demokratık duzen ancak sıya-
sal so>leme erkekler kadar kadınlann da seslen ka-
tıldığı. sıyasal gundemın her ıkı nufus grubumu-
zun temsılcılen tarafından belırlendığı zaman ger-
çekleşecektır
1) Vlant Halvorsen, Repon on ıhe role of women ın buıldıng
democrac> ın Europe Thec-v and pratıce Semıner on Equ
a! Represenıatıon, 6-7 Kasıın 1989, Sırasbourg Avrupa
Konse\ı sh 12
2) Marıette Sıneau Wavs and Means of Improvıng the posı-
lıon of women ın polılıcal lıfe, Councıl of Europ* 1989
(EG 89/4) sh 4 5
3) Elısabeth G Sledzıewskı Demokraüc ıdeals and woman's
nghıs, Semınar on Equal Representatıon, 6-1 Kasım 1989,
Avrupa Konse\ı Strasbourg, sh 11
EVET/HAYIR
OKT4YAKBAL
Azerbaycan'da Olup
Bitenler...
'Ağaçlar - Kok ustünde boy atar - Uç alır Ağaçlar - Kökun-
den uç alır Dunyada - Her şeyın kökü var - Köku var- Topra-
ğın, taşın da - Adamsa kökünü - Gezdırır başında"
Azerbaycanlılar ile Turkler aynı kokten gelıyorlar Orta Asya'-
dan Değerlı şaır dostum Bahtıyar Vahapzade'nın dızelen bu-
nu anlatmak ıstemış
Bakû'den telefonla şoyle seslenmış Vahapzade
"Benım adımla yazın, Gorbaçov bır gunahkârdır Ermenıler
benım mılletımı kırdılar Şımdı de Rus ordusu kırıyor Burada
200 bınden aşkın Rus askerı var Tanklarla, otomatık sılahlarla
halkı kırıyorlar Kadın çocuk demeden tankların altında ezıp ge-
çıyorlar"
Bır güzel Azerbaycan gecesını anımsıyorum Yok yok, unut-
madım kı anımsayayım, yaşıyorum Şımdı yaşamış gıbı yaşıyc-
rum Şekı'de Bahüyar'ın evı, Azerı yazarlar, şaırler, dostlar. Teyp-
te Bahtıyar ın şıırınden bır şarkı Turna Katarı Yapraklara ot-
lara - Başımıza zer düşer - Başımıza yaş gelır - Omürden gun-
ler duşer - Susar ayna bulakta - Susar çemen dağ dere - Göçer
turna katarı - O baharda dönecek Gıden gunler döneydı - Tur-
na katarları tek '
Şımdı anılara dalmak gunü değıl Kapkara bır yaprak açıldı
Azerbaycan halkı ıçın Belkı bu karanlıktan yenı bır aydınlık do-
ğacaktır Azerbaycan halkının ozgurluk guneşı Yarım yuzyıl-
dan uzun suredır Azerbaycan, Sovyetler Bırlığı'nın ılkelerıne en
çok bağlı olan bır ulkesıydı, bır cumhurıyetıydı Yalnız korkudan,
yılgınlıktan mı değıl Sovyet sosyalızmının ınsancıl, ayrımcılı-
ğa, ırkçılığa bağnazca mıllıyetçılığe karşı çıkan, koskoca ulke-
dekı tüm halkları bellt bır ınsanca yaşamak ulküsunde bır ara-
ya getırmış ya da getırdığı sanılmış anlayışını uygun bulduğu
ıçın
Bahtıyar Vahapzade bır profesordür Bır bılım adamıdır Ama
ondan daha onde gelen bır nıteliğı şaırlığıdır Azerbaycan'ın en
önde anılan, tum haikın benımsedığı, bır bakıma ulusal dıyebı-
leceğımız şaırıdır Kısacası Azerbaycan halkının sesıdır, çığlı-
ğıdır Kalkıp Bakû'den telefonla 'Kadın erkek tankların altında
ezılıyor' derse, buna ınanmak gerekır Çünkü doğrudur, gerçek-
tır "Butun dünya Türklerını yardıma çağırıyoruz Yedı mılyon
Azerı son kanına kadar mucadele edecek' dıyerek, ağlayarak
telefonu kapatıyorsa hepımız bu korkunç dramın uzüntusunü
duymak zorundayız
Ne acıdır kı Turkıye Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan, da-
ha doğrusu ANAP grubunun oylanyla oturtulan kışı, Bay Tur-
gut Ozal ABD'den şöyle seslenmıştır 'Bız Sünnıyız, Azerıler Şı-
ıdır, onlar Iran'a daha yakındır" ve Bu Sovyetler'ın ıç sorunu-
dur bız karışamayız Sankı Hazretı Alı Sünnı Türklerın de say-
dığı bır buyuk ınsan değılmış gıbı, Anadolu da mılyonlarca Ale-
vı yurttaş bulunmuyormuş gıbı1
Sonradan bu soyledıklennı yad-
sımaya kalkışmışsa da geç kalmıştır 'Bu Sovyetler'ın ıç ışıdır'
demek yeter mı? Turk hukumetıne düşen Azerbaycan'dakı kanlı
olaylar konusunu derınlığıne araştırmak Sovyet yonetımının tu-
tumunu kınamak, gereken tepkıyı göstermek değıl mıdır'?
Daha önce Sovyetler Bırlığı nın başka yerlerınde de yönetı-
me karşı gosterıler oldu Neden Gorbaçov oralara tanklannı gön-
derıp karşı çıkanları ezdırmedı"7
Moskova yonetıcılerı Ermenı-
lerın etkısınde mıdır^ Bakıyoruz da dunyanın başka ulkelerı de
Azerbaycan olaylarına karşı duyarsız, oysa Sovyet karşıtı baş-
ka olaylara daha yakın daha anlayışlı, hatta daha koruyucu7
Her zaman aşırı mıllıyetçılık tutumlarına karşı çıkmışımdır
Dunyanın her yanında ınsanca bır yaşamın oluşmasını ıstemı-
şımdır Dın ırk, cıns, mıllıyet ayrımının yapaylığına daha doğ-
rusu zararlılığına ınanmışımdır Azerbaycan da yaşanan kanlı
olaylar bır ınsanlık suçudur Azarbeycan halkı topraklarının bu-
tunlüğunü korumak ıçın dırenıyor Bu tutum gıde gıde özgur-
luk, bağımsızlık arayışlanna kadar vardıysa, bunda suç kımın7
Değerlı dostum Vahapzade bır şıırınde şoyle dıyordu ' Ben
dunyanın bır parçası - Bır parçası, kıtasıyım - Bırce yerde olup
- Bınbır yerde bıtesıyım - Bılıyorum kudretımı - Oz ozumun öte-
sıyım "
Azerbaycan halkına en kısa surede ozgurluk barıs ve mutlu
yarınlar dıleyerek
TEŞEKKÜR
Oğlumuz SERTER ODABAŞ'ın amelıyatını başarı ile
gerçekleştıren ı>ı ınsan
KBB uzmanı Opr. Doç. Dr.
HASAN CANDAN'a
sonsuz şukranlarımızı sunarız.
NLRISER-SftNAN ODABAŞ
TURK LOYDU VAKFI
GENEL KURUL TOPLANTISI
29 Olağan Genel Kurul toplantımız 26 Şubat
1990 Pazartesı gunu saat 14 00'te Merkez
Bınami2da yapılacak ve gundemındekı maddelen
goruşecektır
Sosyal Dengeve Veı^iler...
Bize gore ekonominin huzura kavuşması ve enflasyonun
durması, vergi yasalarından ve uygulamasmdan geçmektedir.
Yapılacak iş basittir: 1950 yasasındakı çerçeve benimsenmeli,
uygulama da buna gore titizlikle izlenmelidır.
MUZAFFER GÜMÜŞ Bankacı/Koordinatör
Ulkelenn kurumlaşma ve yapılaşma duzev-
lerı, gelışmışlık duzevlennı sımgeler Bunlar
dan "vergı" kamunun fınansmanı vanında,
ekonomıyı yonlendırme ve sosyal dengeyı sağ-
lamada buyuk etkendır Bu yazının konusu,
ülkemız vergı sıstemını ele alıp ırdelemek tu
tarsız ve aksayan yönlennı kamuoyunun tar
tışmasına açmak olacaktır
Bılındığı gıbı 1950 yılında kazanç vergısı ka
nunu kaldırılarak gelır uzerınden vergı alın-
ma sıstemı getırılmıştır Alman Prof Neu-
mark'ın da katkısıyla yururluğe konan vergı
yasaları, başlangıçta dengelı bır bıçımde uy-
gulanmış, ıdare-mukellef ılışkılerı uyumlu yu
rumuştur denılebılır 1960'lı yıllardan sonra
yasalarda yapılan değışıklıkler ve para değe-
rındekı erozyon, mukellef-ıdare ılışkısını boz-
muş, bu durum 1980 vergı yasaları revızyonu-
na kadar surmuştür Ancaİc bu ıyileştırmenın
ömru de kısa surmuş, 1986 başından ıtıbaren
şımdıkı talıhsız uygulama başlamıştır
Sosyal hukuk devletı sıstemını benımseven
anayasamız ve vergı ılkelerı, kışı ve kuruluş-
ların, gucune göre vergı ödemesını buyurur
Bunun açık anlamı, insanlann once \asaraa-
lan ıçın gerekü gelırı sağlamak, aşan kısmın-
dan gelinn mıktarına gore artan oranda ver-
gi odenmesidir. Bu ana çerçeveden sapmala-
rın başında, ulkemızdekı şırketleşme şeklı ve
onlara uvgulanan bugünku vergılendırme sıs-
temı gelmektedır Bazı ıstısnaları dışında, ts-
tanbul Menkul Kıvmetler Borsası'nda kote şır-
ketlenn sermayelennın ancak
r
oIO-I5'ının hal-
ka açık olduğu gerçektır Bunların dışında ka-
lanlarla birlikte %90-95'ının halka kapalı ol-
duğu göruluyor Serma>e Pıyasası Kurulu'nun
butun ı>ı nıyetlı vabalarına karşın, mevcul ver
gı >asalan karşısında hakçasına gelır dağılı-
mı \e özlenen mulkıvetın tabana vayılması,
olası da değıldır Yapısı böyle olan şırketler,
195O'de
r
ol0, daha sonraları ""025'e kadar Ku
rumlar Vergısı öderken, gelır durumlanna go-
re, ortaklan da ayrıca ^0 50-60'a kadar bıldı-
rımle (beyanname ile) vergı vermekteydıler
1986 yılı başından ıtıbaren kurumlar vergı ora-
nı 19 puan arttırılarak
r
o46'\a çıkanlmış, bu
gerekçe ile ortakları vergı dışı bırakılmıştır Ku
rum gelırlerının buyuk bır kısmının ıhracat,
Hazıne tahvılı \e bono gıbı gelırlerden oluş-
tuğu, bunların da vergısız bulunduğu dıkkate
alınırba, ""046'nın çok altında vergı odendığı
bır gerçektır Nıtekım, geçen >ıl buyuk ban-
ka ve kuruluşların bu nedenlerle ^07 Kurum
lar Vergısı ödedığı başında yer aldı Ulkemız-
de asgarı ucretlılenn
r
o25, ötekı ucretlılerın
"oSO'ye kadar vergı odedığı bır ortamda, sa
dece bazı grup şırketlerının tnlyonları aşan ge-
lırlerının bövlesıne vergılendırılmesı, ortakla
rından da vergı aranmamasının ızahı mumkün
değıldır Bunlara başka kuruluşlar ve ortak-
lannı da eklersek gelır kaybının, butçe açık-
lannı karşılayacak, enflas>onu durduracak bo-
>utlarda olduğu soylenebılır
Dev let harcamaları surecektır, Ataturk Ba-
rajı vapılacaktır Kola> \olun seçılerek kamu
nun finansmanını vasıtalı vergilere vüklemek,
vuksek malıvetlı bonolarla borçlanmak, bır
tur vergıve dönuşen enflasyonu köruklemek,
orta tabakavı erıtmektedır Vergıcılığımızde-
kı bu uygulama sermayerun 5-10 bın kışı uze-
rınde yoğunlaşması ıçın yapılamaz Bu gerek-
sınım, orta tabakanın oluşturulması, bunla-
rın tasarruflannın sermaye pıyasası ve banka-
cılık sıstemı aracılığı ile ekonommın buyru-
ğuna gırmesıyle olur, Hazıne de bu oluştan pa
>ını alır Mevcut sıstem ıçınde, tuketıcinin alı;
gucundeki gerilerneler surecek, sanayınin so-
nınlan daha artacak, ulke ekonomisinin ge-
reksinım duydugu kajnaklara devletin el at-
ması devam edecektır. Nıtekım, taşınmaz ser
tıfıkaları ve banka faızlennın gıder yazılama-
\acağı kevfılığı bunun orneğıdır
Bıze göre ekonominin huzura kavuşması ve
enflasyonun durması, vergı yasalarından ve
uvgulamasından geçmektedir Yapılacak ış ba-
sıttır 1950 yasasındakı çerçeve benimsenme-
li, uygulama da buna göre titizlikle ızlenme-
ııdır Bunun ıçın oranlar değıştırılmeden, sö-
zunu ettığımız yasadakı muterakkı rakamlar,
para değermde meydana gelen ynpranma, o gü-
ne göre saklaşık beş bın mıslı TL arttırılmalı,
dunvadakı gıdışe de uvularak kurumlar vergı
oranı düşurulmeh, şırket ortaklanndan vergı
aranmalıdır Mevcut vasalarla kıyaslama >a-
pılabılmesı ıçın 1950 yılında musteşar aylığı
kadar gehn olanların vergılendırmesını örnek
alarak gorelım Gerçekten 1950 Gelır Vergısı
Yasası'nda vergı kademeien,
O7
olO'a gıren bınn-
cı basamakta 2 500 TL, bugunku değerle
12 500 000 TL, %15'e gıren ıkıncı basamakta
5 000 TL, bugunku değerlerle 25 000 000 TL
olduğu görülur Bunun bır başka anlamı, bu-
gun en vuksek devlet kademesındekı ucretlı-
nın gelırı ile avnı duzevde orta gelırlı serbest
gırışımcının
r
o 10-12 oranda vergı ödemesıdır
Gelır dağılımı, sosyal adalet ilkelen ve mul-
kıvetın tabana yayılmasında, hiç değilse 1950
yılında gozetilen kadar bu gereklere onem ve-
rilmelidır. Ortak Pazar'a ve 20OO'lı yıllara gır-
me anfesınde yöneücılerımızın, ekonomıstle-
rımızın, sıyasılerımızın bu konuları tartışma-
ları ana çerçevede uyum sağlanması yararlı
olacaktır
PENCERE
TURSEM IN REHBERUĞINDE
LM®RA, 0XF(7BJ), CAMBRIDGB
B0UIIKEM0UTH ,BWGHTON,
H A S T I K Û S E X £ T E R G K S İ T E
DE SEÇKIN DILOICULLAR.INOAYA2<1İ
YADA BuruN YIUNûlUZCE
UTAKSİTTE
KOIAYUGIJ
DEVAM ^
SOSYALIZM VE TOPLUMSAL MÜCADELELER ANSİKLOPEDİSİ
TÜRKİYE CİLTLERİ
6. cilt tamamlandı
6. cilt kapağmı
60. Fasikülle birlikte
bayinizden
almayı unutmayın
•6ENELVE HIZL4ND1RJLM1S KÜBSLAR
• TICARI İN6IUZCE
• TUR.1ZM INGILIZCESI
.BANKACIÜK.iNülLIZCESl
•JlNAY KURSUR]. Cambrıdge
•Fırst Certrfıcate, Profıcıtncy,
tursem
İNGİLİZ LİSAN OKULLARI
DANIŞMA MERKEZI
173 4 B Elmadag
Istanbul Hılton Otelı Karşısı
Tel '48 39 77 148 79 43 148 28 49
Fax 132 97 29 Tlx 27498 «jsr tr
1977-78 model
FORD-CAPRİ
arıyorum
Telefon: (Gunduz)
337 47 53
Okul pasomu kavbetlım
Hukumsuzdur
MUZAFFER BABAR
BERNINA'da nakış
yapabılecek bayan
aranıyor
161 74 54
Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedisi nın
6 cıldı abonelenmızın adreslenne 12 ŞUBAT 1990 tanhınden
ıöbaren taahhütlü posta ile göndenleceknr
Cıldennı elden alan abonelenmız 12 ŞUBAT 1990 tanhınden
ınbaren Klodfarer Caddesı, Ileoşım Han, No 7, Cağaloğlu
adreslenne gelerek 6 cıldı edınebılırler
Okurlanmız eksık fasıkül ve cilt kapaklanm aşağıdakı saaş
merkezlennden temın edebılırler
Kıtabevı ISTANBUL, Klodfarer Caddesı, Ileuşım Han, No 7 Cağaloğlu
Ueuşım Kıtabevı, ANKARA, Selanık Caddesı No 72/A, Kızüay
Ilenşım Kıtabevı, IZMIR, 859 Sok. No 1/8 Zemın Kat Konak
tletişim Yayınlan
Klodfarer Caddesı, lhtifun Han, No 7, Cağaloğtu-İSTANBUL Tel 516 22 60 (3 Hat)
Anlatılan senin hikâyendir
Mostrası Meydanda...
Hatıce Erkut ile Güler Köseoğlu Kılıs'te ellerını göğe açmış-
lar, Tanrıya yakarıyorlar Ikısı de Musluman, ıkısı de başortülu
Gözyaşı döküyorlar
'— Onlan öldururlerse ıntıhar ederız "
' Onlar" kım''
"Onlar" Hatıce ile Guler'ın Suudı Arabıstan'dakı eşlerı, ıkı Törk
şoföru Seyfettın Erkut ile Mehmet Nun Koseoğlu, Suudılenn ce-
zaevınde yatıyorlar Suçları "uyuşturucu madde taşımak " Ya-
kında bu nedenle kafaları kesılecek
Neyle?
Kılıçla'
Suudı Arabıstan'da çalışan Türklerden buna benzer haberler
sık sık bızım gazetelere yansıyor, ortaçağ hukuk düzenının ge-
çerlı olduğu bır ülkede "şenatın kestığı parmak acımaz", ama
cellat kellelerı uçurur Şımdı de Hatıce ile Guler'ın eşlerı şerıat
egemenlığının çağdışı düzenınde olumü beklıyorlar
•
Şerıat düzenı ne demek'
Suudı Arabıstan'da görev yapan cellat Saıd El Sayafm Le Mon-
de Gazetesı muhabırının sorularına verdığı yanıtlar, Turkıye'de
ortaçağ düzenı ısteyenlerın merakını gıderecek nıtelıktedır Sa-
yaf'ın 25 karısından 24 çocuğu var Adlıyede çalışan cellat "ınfazı"
gerçekleştırıyor
NasıP
Muhabır soruyor
'— Uzun ve onuriu meslek yaşamınız boyunca kaç baş kestı-
— 600 baş ve 600 kadar el
— Hangısı daha zor"> Baş uçurmak mı? El kesmek mı?
— El kesmek Hayatını surdürecek bır ınsandan bır parça ko-
paımak psıkolojık açıdan daha zor gelıyor Çok keskın bır bıçak-
la doğru yerden kesmek de gerekıyor
— Bır ınfazdan sonra neler hıssedıyorsunuz?
— Huzur ve coşku duygusu Allah'a karşı gelenlen cezalandır-
ma fırsahnı bana verdığı ıçın Allah'a şukredıyorum
— Uçurduğunuz her baş sıze ne getınyor?
— Mesleğe başladığımda her ınfazda 1000 frank (400 bın lıra)
alıyordum, şımdı daha fazla kazanıyorum
— Mahkûmlar ılk darbede ölüyorlar mı">
— Genellıkle ılk darbede ölüyorlar, ama bazen ıkıncı darbeyı
de vurmak zorunda kalıyorum
— Kadınlan neden kılıçla değıl de tabanca ile öldürüyorsunuz?
— Kadınlan kılıçla öldurebılmem ıçın baş örtulerını çıkartmam
gerekır O zaman da bcyunlarını görurüm. Dınım bana bunu ya-
saklıyor"
Cellat Saıd El Sayaf'ın açıklamaları, Suudı Arabıstan'a ılışkın
bılgılerımızı tazelıyor açıklamalar on kıtaplık ağırlık taşıyor Ikı
Türk şoföru, Seyfettın ile Mehmet Nun, ışte bu ulkede ıdam edı-
lecekler, kafaları kesılecek, kımbılır belkı de Saıd El Sayaf ya-
pacak bu ışı
•
Hatıce ile Gûler Mıllıyet Gazetesı'nın Kılıs muhabırıne poz ver-
mışler ıkısı de başortülu, ıkısı de Musluman, Allah'a yakarıyor-
lar Seyfettın ile Mehmet Nun kurtulsun dıye
Inşallah Ankara araya gırer, şoförlenmız kurtulur, ama bun-
dan çıkaracağımız ders var En başta başortülu bacılanmız, kız-
larımız, çember sakallı kardeşlenmız ve çocuklarımızın duşun-
melerı gerekıyor Arabıstan yarımadasında Amerıkan desteklı şe-
rıat duzenlerı sergılenıyor
Mostrası meydanda
Ulkemızde boyle bır düzen kurulursa ınsanımız mutlu mu ola-
Ataturk'ün laık cumhurıyetmde aydınlanma bılıncıne erışmış
bır yurttaş, şerıat düzenınde 24 saat yaşayamaz, soluk alamaz,
boğulur
Ne yazık kı bu g e r ç e j e gözlerını kapayanlar ulkemızde g ü n
geçtıkçe çoğalıyor, akiın ışığını karartmak ıçın yapılan yatırımlar
devlet elıyle sürüyor
VEFAT
TAYFUN ERDEN
(1968-1990)
Senı unutmavacağız
ARtF KEM\L, 5EMR4 DUR\L.
HAMDİYE MLTLIJ. ABDLLLAH
GURBLZ. HISE^LN BILIN.
MEHMET D4ĞAŞAN. Y.\VLZ TOR
ŞAFAK AZR4K.
NEOIETTIN
BÜYÜKKAYA
1943-19&4
Adın yüreğımıze, senm mucadelende
Senın adınla bızartık, tarıhın şen
çocuklan olmaya and ıçtık Ölumunun 6
vıldonumunde onuriu >aşamını sevgı,
sa>gı ve de hasretle anıvoruz
EŞl CEMlLEBimJKkAYA
ÇOClkLARI: SKRDİL-ELU
MÖMAKUSda
(BODRUM-YALIKAVAK)
25 Haziran-5 Ağustos tarihleri
arasında
• SON 22 DÖNEM •
Sabit fiyat ve 6 eşit taksitle
(11.785.000r TL. ılâ
16.235.000r TL. arası)
14'er günlük devre tatil
15.02.1990 tarihine kadar yapılacak
sözleşmelerde vade farkı
uygulanmayacaktır.
Ankara: 126 39 30 - 126 24 60
Bükreş Sokak 8/3 Çankaya
DERGISI
— ŞIMDI DAHA ENERJIK. DAHA ATILGAN DAHA DİSİPLİNLİ
OLMAK GEREKIYOR
— 1 ARALIK - 25 ARALIK FAŞİZME KARŞI MUCADELEDE
DAHA GUÇLU, DAHA ORGUTLU, DAHA ATILGAN
— DEV-GENÇ VE TASFİYECİLİK
— DEVRIMCILERE YÖNELIK YALAK SPEKULASYON VE
DEMAGOJIYE DAYALI SALDIRILAR VE TAVRIMIZ'
MESIHPAŞA CAD KIZILTAŞ SK AKTAŞ AP NO 6
LALEU/ISTANBUL