23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR YE GÖRÜŞLER 24 OCAK 1990 Denıokrasi tçiıı 'Kota' tç ve dış odakların etkisi ile bir kısım kadmlarımızın ahret uğruna bağımsız ve ozgur duşunce sistemi ile bağdaşmayan bağnaz bir zihniyetin militanlan haline geldikleri bir sırada, ana muhalefet partisinin Turk demokrasisini bir erkekler demokrasisi olmaktan kurtarmaya çalışması onemli bir atıhmdır. Prof. Dr. NERMİN ABADAN-UNAT Sıyası partılerın yapılarında belh bir kota uygu- lamak suretı ile kadınlara sıyaset alanında daha ge- nış bir temsıl olanağı sağlama çabalan bir kısım ka- dırı ve erkek polıtıkacı tarafından hak edılmemış bir ayrıcalık, kısaca "antıdemokratık" bir gırışım olarak karşılanmışür Oysa demokratık sürecı gün- luk yaşama donuştürmek alanında Türkıye'den çok daha eskı ve mucadelecı bır geçmışe sahıp olan bır- çok ulke bu önlemlerı yadırgamak şöyle dursun, tersıne demokrasıyı guçlendırmek, ona çağdaş bır anlam vermek amacı üe ısrarla savunmaktadırlar Bu çabalan daha ı>ı değerlendırmek ıçın demok- rası kuramlarına eğılmek gerekır Eskı Yunan'da- kı "polıs"ten başlayarak Avdınlanma Çağı'run fi- lozoflanna ve Fransi2 "însan Hakları Bıldırgesı"- ne bakıldığında, bıltun bu fikır, temel belge ve du- zenlemelerın gunumüz ölçulerıne göre "antıde- mokratık" oldukları açıkça görulur Zıra bu du- şüncelere dayanarak oluşturulan sıyasal sıstemler- de kadınlara hıçbır pa> ayrılmamıştı Gerek Atına gerekse Amerıka Bırleşık Devletlerı köle ekonomı- sıne dayanıyordu 1814'te Avrupa'nın o zamanın en lıberal kabul edılen Norveç Anayasası, sadece 25 yaşından yukarı erkek nufusunun yarısına oy hakkı tanımıştı Geleneksel demokrası, haikın bü- yuk çoğunluğunun, bu arada tum kadın nüfusu- nun sıyasal katılımını hıçbır şekılde sağlamıyordu Oysa demokrası gunumuzde çeşıtlı yenı ölçutle- re dayanarak gelışmektedır En çok önem taşıyan husus, belh bır toplumun bıre>lennın devlet adına alınan kararlara nasıl etkı yapabıleceklerıdır Nı- tekım 1987'de Strasbourg'da toplanan tkıncı Par- lamenter Demokrası Konferansı, demokrasının çağdaş tanımını şöyle belırlemıştı "Demokrasüer tum yurttaşlan seçım haklarım en genış ölçude kul- lanmak, yerel, bölgesel, ulusal \e uluslararası du- zeyde aktıf polıtıka yapmaları ıçın özendıren sıs- temlerdır. Bu amaçla özellıkle kadırüann daha ge- nış katılımını sağlamak ıçın kurumsal koşullarm ya ratılması gerekır " Bu kunımsal koşullann arasında bugune kadar büyuk çaplı bır ıhmal ve dışlamava uğramış olan kadınlara —geçıcı olarak— duzeltı- cı önlemlenn uygulanması ver almaktadır (1) Bu onlemlerden bırı "kota" usuludur Ne vazık kı Turk kamuoyunda bu kavram tepeden belırlenen bır atama ya da tercıh anlamına gelen "kontenjan" kavramı ile kanştırılmaktadır Kota, seçımle dol- durulan herhangı bır makam ıçın yapılacak seçımde her ıkı cınsın asgarı bır oran ıçınde temsıl edılme- lerı zorunluluğudur Siyasal pratikte kota Gerçek anlamda kadın-erkek eşıtlığuu sıyaset ala- nında gerçekleştırmeyı amaçlayan Norveç, bu alan- da önder bır ulke sayılır 1978'de kabul etmış ol- duğu cınsler arası eşıtlık yasası (9 Hazıran 1978, No 45) ıstıhdam, ücret, eğıtım, dernekleşrne vs alanlannda cınsler arası eşıtlığı kurumlaştırmak uzere 21 maddenın yardımı ile raerkezı ve yerel ka- mu yönetımlere bağlı olarak oluşturulan tum seçı- me dayalı komıtelerde her ıkı cınsın en az °7o 40 ora- nında temsıl edılme zorunluluğunu getırmıştır Bu önlem çok kısa zamanda sadece Norveç bürokra- sısınde eşıte yakm bır yapılanmaya yol açmakla kal- mamış, tüm siyası partılen de etkılemıştır Gerek Sosyal Demokrat gerekse dığer sıyası partıler ıç tü- zuklennı değıştırmek suretıyle r t 40'tan aşağı ol- mayan kotalara yer vermışlerdır (Norveç Komu- nıst Partısı "» 50 oranını kabul etmıştır Bunun so- nucu olarak gerek sosyal demokrat gerekse son se çımden sonra onu ızleyen muhafazakâr parulerın 18 üyelık htlkümetlennde sekız kadın uye yer al- mıştır 157 kışılık Norveç Parlamentosu'nun kadın mılletvekılı sayısı halen 54, yanı uye sayısının "o 34 4 kadındır Yerel yönetımlerde ıse kadınlann temsıl oranı r o 40 6, beledıvelerde ıse °% 31 2'dır Gunumuz Avrupası'nda kadınlann sıyasal tem- sıl konusundakı durumu gozden geçınldığınde, uç grup ulke goze çarpmaktadır 1) Bunlardan bırıncısı dört Iskandınav ulkesı ile Hollanda'yı kapsamaktadır Bu ulkelerın ıkı önemlı ozellığı bulunmaktadır a) Kadınlann temsıl oramnda özellıkle Bırleşmış MıJletler'ın kadının on >ıhnı ılan ettığı 1975'ten bu >ana, onemli bır artış olmuştur b) Kadınlar bu ulke- de değışık bıçımde uygulanan kota sıstemı >ar- dımı ile halk meclıslennde "t 20 - ""o 34 4 tem- sıl edılmektedırler 2) tkıncı gnıbu F Alman\a, Luxembourg, Isvıçre ve Italya olmak uzere dort ulke kapsamaktadır Bu ulkelerde kadınlann sıvasal temsıl oranı "'o 12 "'o 15 arası değışmektedır Bu ulkelenn be- lırgın ozellığı kotadan farklı desteklevıcı onlem- ler yardımı ile son on uç \ilda onemli bıçımde artmış olmasıdır örneğın kadınlara sıyasal hak- lannı 1975'te veren Isvıçre nın federal mechsınde halen r o 14 oranında kadın mılletvekılı yer al- maktadır 3) Uçuncu grup on ıkı ulkeyı kapsamaktadır Bu ulkelerın parlamentolarında kadınlann temsıl oranı duşuk (Avusturya r t 10 9, Belçıka "o 8 5, Irlanda "o 8 4, Portekız r o 7 6, Ingıltere "t 6 3, Fransa '"o 5 7) veya çok duşuktur \e geçmışe kı- yaslagerılemıştır (Yunanıstan % 4 3, Malta "'o 2 9, Turkne ""o 1 3, Kıbrıs r o I 2) (2) Bu grup- ta ver alan ulkelerden Fransa \e Avusturyagerçı bır nebze bır artış kaydetmıştır, buna karşın Bel- çıka, Ispanya ve Ingıltere'de durum statık kal- mış, Malta, Portekız ve Turkıye'de ıse durum önemlı bır gerıleme göstermektedır Hıçbırınde eşıtlığı dengelevecek ozendırıcı onlemler uygu- lanmamaktadır Kadın-erkek eşitliği ve rejim sorunu Demokratık duzenı gerçekleştırmek açısından en fazla mesafe alan Batılı ulkelerın bıle geçmışte sı- yaset alanını sadece erkeklere ozgu kılan pratığın yol açmış olduğu dengesızlığı gıdermek ıçın geçıcı "olumlu evlem'Mer (posıtıve actıon) yöntemı be- nımsemelerı \e bunları va\gınlaştırma>a çalışma- ları, uzerınde onemle durmaya değer bır husustur Demek kı toplumun kuitur \e değer >argı sıstem- lerınde "kaç goç" sıstemımn bulunmadığı, sosyal demokrasının uzun bır geçmışe sahıp olduğu top- lumlarda bıle kadınlann gunumuze dek her yerde taşımak zorunda olduklan uçlu görevlerı (çalışma yaşamı, eş ve annelık) nedenı ile sıyasete ancak sı- nırlı bır ölçude katılabılmışlerdır Strasbourg Unıversıtesı öğretım üyelerınden Elı- sabeth G Sledzıevvskf nın haklı olarak belırttığı uzere Avrupa ulkelerı ancak son zamanlarda ka- dın/erkeklenn sıyaset alanındakı eşıtlığının demok- rasının bır önkoşulu olduğunu fark etmışlerdır Bu- gun bu koşul, kuvvetler ayrılığı ve genel oy hakkı gıbı, açık ve çoğulcu demokratık rejımlerın vazge- çılmez oğelennden bırı haline gelmış bulunmakta- dır (3) Turkıye'de SHP'nın yerleştırmeye çalıştığı sos- yal demokrasının doğal ve mantıkı bır sonucu ola- rak partı mekanızmasının tum nedenlennde % 25'lık bır kota sıstemını uygulama ısteğı, Turkıye'de gerçek demokrasıye geçışın yenı bır atılımı olarak değerlendınlmelıdır Sonuç tç \e dış odakların etkısı ile bır kısım kadınlan- mızın ahret uğruna bağımsız ve özgur düşünce sıs- temı ile bağdaşmayan bağnaz bır zihniyetin mılı- tanları haline geldikleri bır sırada, ana muhalefet partisinin Turk demokrasısıru bır erkekler demok- rasisi olmaktan kurtarmaya çalışması önemlı bır atıhmdır Bu gınşımın öbur sıyasal partılerı de bu yonde duşunmeye sevk etmesı olasıdır Demokratık bır duzen, seçım >olu ile karar ver- me mevkııne gelmış erkek ve kadının birlikte ka- rar oluşturma ılkesıne dayanır Bugune değın bır kısım azımlı ya da hısımlık bağlanna dayalı ola- rak sıyaset arenasına gırebümış kadınlanmızın "uy- garlığımızı sergıleven vıtnn"ımızı zengınleştırmek- ten öte buvuk bır ağırlığı olamamıştır Çok seslı, genış katılımlı bır demokratık duzen ancak sıya- sal so>leme erkekler kadar kadınlann da seslen ka- tıldığı. sıyasal gundemın her ıkı nufus grubumu- zun temsılcılen tarafından belırlendığı zaman ger- çekleşecektır 1) Vlant Halvorsen, Repon on ıhe role of women ın buıldıng democrac> ın Europe Thec-v and pratıce Semıner on Equ a! Represenıatıon, 6-7 Kasıın 1989, Sırasbourg Avrupa Konse\ı sh 12 2) Marıette Sıneau Wavs and Means of Improvıng the posı- lıon of women ın polılıcal lıfe, Councıl of Europ* 1989 (EG 89/4) sh 4 5 3) Elısabeth G Sledzıewskı Demokraüc ıdeals and woman's nghıs, Semınar on Equal Representatıon, 6-1 Kasım 1989, Avrupa Konse\ı Strasbourg, sh 11 EVET/HAYIR OKT4YAKBAL Azerbaycan'da Olup Bitenler... 'Ağaçlar - Kok ustünde boy atar - Uç alır Ağaçlar - Kökun- den uç alır Dunyada - Her şeyın kökü var - Köku var- Topra- ğın, taşın da - Adamsa kökünü - Gezdırır başında" Azerbaycanlılar ile Turkler aynı kokten gelıyorlar Orta Asya'- dan Değerlı şaır dostum Bahtıyar Vahapzade'nın dızelen bu- nu anlatmak ıstemış Bakû'den telefonla şoyle seslenmış Vahapzade "Benım adımla yazın, Gorbaçov bır gunahkârdır Ermenıler benım mılletımı kırdılar Şımdı de Rus ordusu kırıyor Burada 200 bınden aşkın Rus askerı var Tanklarla, otomatık sılahlarla halkı kırıyorlar Kadın çocuk demeden tankların altında ezıp ge- çıyorlar" Bır güzel Azerbaycan gecesını anımsıyorum Yok yok, unut- madım kı anımsayayım, yaşıyorum Şımdı yaşamış gıbı yaşıyc- rum Şekı'de Bahüyar'ın evı, Azerı yazarlar, şaırler, dostlar. Teyp- te Bahtıyar ın şıırınden bır şarkı Turna Katarı Yapraklara ot- lara - Başımıza zer düşer - Başımıza yaş gelır - Omürden gun- ler duşer - Susar ayna bulakta - Susar çemen dağ dere - Göçer turna katarı - O baharda dönecek Gıden gunler döneydı - Tur- na katarları tek ' Şımdı anılara dalmak gunü değıl Kapkara bır yaprak açıldı Azerbaycan halkı ıçın Belkı bu karanlıktan yenı bır aydınlık do- ğacaktır Azerbaycan halkının ozgurluk guneşı Yarım yuzyıl- dan uzun suredır Azerbaycan, Sovyetler Bırlığı'nın ılkelerıne en çok bağlı olan bır ulkesıydı, bır cumhurıyetıydı Yalnız korkudan, yılgınlıktan mı değıl Sovyet sosyalızmının ınsancıl, ayrımcılı- ğa, ırkçılığa bağnazca mıllıyetçılığe karşı çıkan, koskoca ulke- dekı tüm halkları bellt bır ınsanca yaşamak ulküsunde bır ara- ya getırmış ya da getırdığı sanılmış anlayışını uygun bulduğu ıçın Bahtıyar Vahapzade bır profesordür Bır bılım adamıdır Ama ondan daha onde gelen bır nıteliğı şaırlığıdır Azerbaycan'ın en önde anılan, tum haikın benımsedığı, bır bakıma ulusal dıyebı- leceğımız şaırıdır Kısacası Azerbaycan halkının sesıdır, çığlı- ğıdır Kalkıp Bakû'den telefonla 'Kadın erkek tankların altında ezılıyor' derse, buna ınanmak gerekır Çünkü doğrudur, gerçek- tır "Butun dünya Türklerını yardıma çağırıyoruz Yedı mılyon Azerı son kanına kadar mucadele edecek' dıyerek, ağlayarak telefonu kapatıyorsa hepımız bu korkunç dramın uzüntusunü duymak zorundayız Ne acıdır kı Turkıye Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan, da- ha doğrusu ANAP grubunun oylanyla oturtulan kışı, Bay Tur- gut Ozal ABD'den şöyle seslenmıştır 'Bız Sünnıyız, Azerıler Şı- ıdır, onlar Iran'a daha yakındır" ve Bu Sovyetler'ın ıç sorunu- dur bız karışamayız Sankı Hazretı Alı Sünnı Türklerın de say- dığı bır buyuk ınsan değılmış gıbı, Anadolu da mılyonlarca Ale- vı yurttaş bulunmuyormuş gıbı1 Sonradan bu soyledıklennı yad- sımaya kalkışmışsa da geç kalmıştır 'Bu Sovyetler'ın ıç ışıdır' demek yeter mı? Turk hukumetıne düşen Azerbaycan'dakı kanlı olaylar konusunu derınlığıne araştırmak Sovyet yonetımının tu- tumunu kınamak, gereken tepkıyı göstermek değıl mıdır'? Daha önce Sovyetler Bırlığı nın başka yerlerınde de yönetı- me karşı gosterıler oldu Neden Gorbaçov oralara tanklannı gön- derıp karşı çıkanları ezdırmedı"7 Moskova yonetıcılerı Ermenı- lerın etkısınde mıdır^ Bakıyoruz da dunyanın başka ulkelerı de Azerbaycan olaylarına karşı duyarsız, oysa Sovyet karşıtı baş- ka olaylara daha yakın daha anlayışlı, hatta daha koruyucu7 Her zaman aşırı mıllıyetçılık tutumlarına karşı çıkmışımdır Dunyanın her yanında ınsanca bır yaşamın oluşmasını ıstemı- şımdır Dın ırk, cıns, mıllıyet ayrımının yapaylığına daha doğ- rusu zararlılığına ınanmışımdır Azerbaycan da yaşanan kanlı olaylar bır ınsanlık suçudur Azarbeycan halkı topraklarının bu- tunlüğunü korumak ıçın dırenıyor Bu tutum gıde gıde özgur- luk, bağımsızlık arayışlanna kadar vardıysa, bunda suç kımın7 Değerlı dostum Vahapzade bır şıırınde şoyle dıyordu ' Ben dunyanın bır parçası - Bır parçası, kıtasıyım - Bırce yerde olup - Bınbır yerde bıtesıyım - Bılıyorum kudretımı - Oz ozumun öte- sıyım " Azerbaycan halkına en kısa surede ozgurluk barıs ve mutlu yarınlar dıleyerek TEŞEKKÜR Oğlumuz SERTER ODABAŞ'ın amelıyatını başarı ile gerçekleştıren ı>ı ınsan KBB uzmanı Opr. Doç. Dr. HASAN CANDAN'a sonsuz şukranlarımızı sunarız. NLRISER-SftNAN ODABAŞ TURK LOYDU VAKFI GENEL KURUL TOPLANTISI 29 Olağan Genel Kurul toplantımız 26 Şubat 1990 Pazartesı gunu saat 14 00'te Merkez Bınami2da yapılacak ve gundemındekı maddelen goruşecektır Sosyal Dengeve Veı^iler... Bize gore ekonominin huzura kavuşması ve enflasyonun durması, vergi yasalarından ve uygulamasmdan geçmektedir. Yapılacak iş basittir: 1950 yasasındakı çerçeve benimsenmeli, uygulama da buna gore titizlikle izlenmelidır. MUZAFFER GÜMÜŞ Bankacı/Koordinatör Ulkelenn kurumlaşma ve yapılaşma duzev- lerı, gelışmışlık duzevlennı sımgeler Bunlar dan "vergı" kamunun fınansmanı vanında, ekonomıyı yonlendırme ve sosyal dengeyı sağ- lamada buyuk etkendır Bu yazının konusu, ülkemız vergı sıstemını ele alıp ırdelemek tu tarsız ve aksayan yönlennı kamuoyunun tar tışmasına açmak olacaktır Bılındığı gıbı 1950 yılında kazanç vergısı ka nunu kaldırılarak gelır uzerınden vergı alın- ma sıstemı getırılmıştır Alman Prof Neu- mark'ın da katkısıyla yururluğe konan vergı yasaları, başlangıçta dengelı bır bıçımde uy- gulanmış, ıdare-mukellef ılışkılerı uyumlu yu rumuştur denılebılır 1960'lı yıllardan sonra yasalarda yapılan değışıklıkler ve para değe- rındekı erozyon, mukellef-ıdare ılışkısını boz- muş, bu durum 1980 vergı yasaları revızyonu- na kadar surmuştür Ancaİc bu ıyileştırmenın ömru de kısa surmuş, 1986 başından ıtıbaren şımdıkı talıhsız uygulama başlamıştır Sosyal hukuk devletı sıstemını benımseven anayasamız ve vergı ılkelerı, kışı ve kuruluş- ların, gucune göre vergı ödemesını buyurur Bunun açık anlamı, insanlann once \asaraa- lan ıçın gerekü gelırı sağlamak, aşan kısmın- dan gelinn mıktarına gore artan oranda ver- gi odenmesidir. Bu ana çerçeveden sapmala- rın başında, ulkemızdekı şırketleşme şeklı ve onlara uvgulanan bugünku vergılendırme sıs- temı gelmektedır Bazı ıstısnaları dışında, ts- tanbul Menkul Kıvmetler Borsası'nda kote şır- ketlenn sermayelennın ancak r oIO-I5'ının hal- ka açık olduğu gerçektır Bunların dışında ka- lanlarla birlikte %90-95'ının halka kapalı ol- duğu göruluyor Serma>e Pıyasası Kurulu'nun butun ı>ı nıyetlı vabalarına karşın, mevcul ver gı >asalan karşısında hakçasına gelır dağılı- mı \e özlenen mulkıvetın tabana vayılması, olası da değıldır Yapısı böyle olan şırketler, 195O'de r ol0, daha sonraları ""025'e kadar Ku rumlar Vergısı öderken, gelır durumlanna go- re, ortaklan da ayrıca ^0 50-60'a kadar bıldı- rımle (beyanname ile) vergı vermekteydıler 1986 yılı başından ıtıbaren kurumlar vergı ora- nı 19 puan arttırılarak r o46'\a çıkanlmış, bu gerekçe ile ortakları vergı dışı bırakılmıştır Ku rum gelırlerının buyuk bır kısmının ıhracat, Hazıne tahvılı \e bono gıbı gelırlerden oluş- tuğu, bunların da vergısız bulunduğu dıkkate alınırba, ""046'nın çok altında vergı odendığı bır gerçektır Nıtekım, geçen >ıl buyuk ban- ka ve kuruluşların bu nedenlerle ^07 Kurum lar Vergısı ödedığı başında yer aldı Ulkemız- de asgarı ucretlılenn r o25, ötekı ucretlılerın "oSO'ye kadar vergı odedığı bır ortamda, sa dece bazı grup şırketlerının tnlyonları aşan ge- lırlerının bövlesıne vergılendırılmesı, ortakla rından da vergı aranmamasının ızahı mumkün değıldır Bunlara başka kuruluşlar ve ortak- lannı da eklersek gelır kaybının, butçe açık- lannı karşılayacak, enflas>onu durduracak bo- >utlarda olduğu soylenebılır Dev let harcamaları surecektır, Ataturk Ba- rajı vapılacaktır Kola> \olun seçılerek kamu nun finansmanını vasıtalı vergilere vüklemek, vuksek malıvetlı bonolarla borçlanmak, bır tur vergıve dönuşen enflasyonu köruklemek, orta tabakavı erıtmektedır Vergıcılığımızde- kı bu uygulama sermayerun 5-10 bın kışı uze- rınde yoğunlaşması ıçın yapılamaz Bu gerek- sınım, orta tabakanın oluşturulması, bunla- rın tasarruflannın sermaye pıyasası ve banka- cılık sıstemı aracılığı ile ekonommın buyru- ğuna gırmesıyle olur, Hazıne de bu oluştan pa >ını alır Mevcut sıstem ıçınde, tuketıcinin alı; gucundeki gerilerneler surecek, sanayınin so- nınlan daha artacak, ulke ekonomisinin ge- reksinım duydugu kajnaklara devletin el at- ması devam edecektır. Nıtekım, taşınmaz ser tıfıkaları ve banka faızlennın gıder yazılama- \acağı kevfılığı bunun orneğıdır Bıze göre ekonominin huzura kavuşması ve enflasyonun durması, vergı yasalarından ve uvgulamasından geçmektedir Yapılacak ış ba- sıttır 1950 yasasındakı çerçeve benimsenme- li, uygulama da buna göre titizlikle ızlenme- ııdır Bunun ıçın oranlar değıştırılmeden, sö- zunu ettığımız yasadakı muterakkı rakamlar, para değermde meydana gelen ynpranma, o gü- ne göre saklaşık beş bın mıslı TL arttırılmalı, dunvadakı gıdışe de uvularak kurumlar vergı oranı düşurulmeh, şırket ortaklanndan vergı aranmalıdır Mevcut vasalarla kıyaslama >a- pılabılmesı ıçın 1950 yılında musteşar aylığı kadar gehn olanların vergılendırmesını örnek alarak gorelım Gerçekten 1950 Gelır Vergısı Yasası'nda vergı kademeien, O7 olO'a gıren bınn- cı basamakta 2 500 TL, bugunku değerle 12 500 000 TL, %15'e gıren ıkıncı basamakta 5 000 TL, bugunku değerlerle 25 000 000 TL olduğu görülur Bunun bır başka anlamı, bu- gun en vuksek devlet kademesındekı ucretlı- nın gelırı ile avnı duzevde orta gelırlı serbest gırışımcının r o 10-12 oranda vergı ödemesıdır Gelır dağılımı, sosyal adalet ilkelen ve mul- kıvetın tabana yayılmasında, hiç değilse 1950 yılında gozetilen kadar bu gereklere onem ve- rilmelidır. Ortak Pazar'a ve 20OO'lı yıllara gır- me anfesınde yöneücılerımızın, ekonomıstle- rımızın, sıyasılerımızın bu konuları tartışma- ları ana çerçevede uyum sağlanması yararlı olacaktır PENCERE TURSEM IN REHBERUĞINDE LM®RA, 0XF(7BJ), CAMBRIDGB B0UIIKEM0UTH ,BWGHTON, H A S T I K Û S E X £ T E R G K S İ T E DE SEÇKIN DILOICULLAR.INOAYA2<1İ YADA BuruN YIUNûlUZCE UTAKSİTTE KOIAYUGIJ DEVAM ^ SOSYALIZM VE TOPLUMSAL MÜCADELELER ANSİKLOPEDİSİ TÜRKİYE CİLTLERİ 6. cilt tamamlandı 6. cilt kapağmı 60. Fasikülle birlikte bayinizden almayı unutmayın •6ENELVE HIZL4ND1RJLM1S KÜBSLAR • TICARI İN6IUZCE • TUR.1ZM INGILIZCESI .BANKACIÜK.iNülLIZCESl •JlNAY KURSUR]. Cambrıdge •Fırst Certrfıcate, Profıcıtncy, tursem İNGİLİZ LİSAN OKULLARI DANIŞMA MERKEZI 173 4 B Elmadag Istanbul Hılton Otelı Karşısı Tel '48 39 77 148 79 43 148 28 49 Fax 132 97 29 Tlx 27498 «jsr tr 1977-78 model FORD-CAPRİ arıyorum Telefon: (Gunduz) 337 47 53 Okul pasomu kavbetlım Hukumsuzdur MUZAFFER BABAR BERNINA'da nakış yapabılecek bayan aranıyor 161 74 54 Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedisi nın 6 cıldı abonelenmızın adreslenne 12 ŞUBAT 1990 tanhınden ıöbaren taahhütlü posta ile göndenleceknr Cıldennı elden alan abonelenmız 12 ŞUBAT 1990 tanhınden ınbaren Klodfarer Caddesı, Ileoşım Han, No 7, Cağaloğlu adreslenne gelerek 6 cıldı edınebılırler Okurlanmız eksık fasıkül ve cilt kapaklanm aşağıdakı saaş merkezlennden temın edebılırler Kıtabevı ISTANBUL, Klodfarer Caddesı, Ileuşım Han, No 7 Cağaloğlu Ueuşım Kıtabevı, ANKARA, Selanık Caddesı No 72/A, Kızüay Ilenşım Kıtabevı, IZMIR, 859 Sok. No 1/8 Zemın Kat Konak tletişim Yayınlan Klodfarer Caddesı, lhtifun Han, No 7, Cağaloğtu-İSTANBUL Tel 516 22 60 (3 Hat) Anlatılan senin hikâyendir Mostrası Meydanda... Hatıce Erkut ile Güler Köseoğlu Kılıs'te ellerını göğe açmış- lar, Tanrıya yakarıyorlar Ikısı de Musluman, ıkısı de başortülu Gözyaşı döküyorlar '— Onlan öldururlerse ıntıhar ederız " ' Onlar" kım'' "Onlar" Hatıce ile Guler'ın Suudı Arabıstan'dakı eşlerı, ıkı Törk şoföru Seyfettın Erkut ile Mehmet Nun Koseoğlu, Suudılenn ce- zaevınde yatıyorlar Suçları "uyuşturucu madde taşımak " Ya- kında bu nedenle kafaları kesılecek Neyle? Kılıçla' Suudı Arabıstan'da çalışan Türklerden buna benzer haberler sık sık bızım gazetelere yansıyor, ortaçağ hukuk düzenının ge- çerlı olduğu bır ülkede "şenatın kestığı parmak acımaz", ama cellat kellelerı uçurur Şımdı de Hatıce ile Guler'ın eşlerı şerıat egemenlığının çağdışı düzenınde olumü beklıyorlar • Şerıat düzenı ne demek' Suudı Arabıstan'da görev yapan cellat Saıd El Sayafm Le Mon- de Gazetesı muhabırının sorularına verdığı yanıtlar, Turkıye'de ortaçağ düzenı ısteyenlerın merakını gıderecek nıtelıktedır Sa- yaf'ın 25 karısından 24 çocuğu var Adlıyede çalışan cellat "ınfazı" gerçekleştırıyor NasıP Muhabır soruyor '— Uzun ve onuriu meslek yaşamınız boyunca kaç baş kestı- — 600 baş ve 600 kadar el — Hangısı daha zor"> Baş uçurmak mı? El kesmek mı? — El kesmek Hayatını surdürecek bır ınsandan bır parça ko- paımak psıkolojık açıdan daha zor gelıyor Çok keskın bır bıçak- la doğru yerden kesmek de gerekıyor — Bır ınfazdan sonra neler hıssedıyorsunuz? — Huzur ve coşku duygusu Allah'a karşı gelenlen cezalandır- ma fırsahnı bana verdığı ıçın Allah'a şukredıyorum — Uçurduğunuz her baş sıze ne getınyor? — Mesleğe başladığımda her ınfazda 1000 frank (400 bın lıra) alıyordum, şımdı daha fazla kazanıyorum — Mahkûmlar ılk darbede ölüyorlar mı"> — Genellıkle ılk darbede ölüyorlar, ama bazen ıkıncı darbeyı de vurmak zorunda kalıyorum — Kadınlan neden kılıçla değıl de tabanca ile öldürüyorsunuz? — Kadınlan kılıçla öldurebılmem ıçın baş örtulerını çıkartmam gerekır O zaman da bcyunlarını görurüm. Dınım bana bunu ya- saklıyor" Cellat Saıd El Sayaf'ın açıklamaları, Suudı Arabıstan'a ılışkın bılgılerımızı tazelıyor açıklamalar on kıtaplık ağırlık taşıyor Ikı Türk şoföru, Seyfettın ile Mehmet Nun, ışte bu ulkede ıdam edı- lecekler, kafaları kesılecek, kımbılır belkı de Saıd El Sayaf ya- pacak bu ışı • Hatıce ile Gûler Mıllıyet Gazetesı'nın Kılıs muhabırıne poz ver- mışler ıkısı de başortülu, ıkısı de Musluman, Allah'a yakarıyor- lar Seyfettın ile Mehmet Nun kurtulsun dıye Inşallah Ankara araya gırer, şoförlenmız kurtulur, ama bun- dan çıkaracağımız ders var En başta başortülu bacılanmız, kız- larımız, çember sakallı kardeşlenmız ve çocuklarımızın duşun- melerı gerekıyor Arabıstan yarımadasında Amerıkan desteklı şe- rıat duzenlerı sergılenıyor Mostrası meydanda Ulkemızde boyle bır düzen kurulursa ınsanımız mutlu mu ola- Ataturk'ün laık cumhurıyetmde aydınlanma bılıncıne erışmış bır yurttaş, şerıat düzenınde 24 saat yaşayamaz, soluk alamaz, boğulur Ne yazık kı bu g e r ç e j e gözlerını kapayanlar ulkemızde g ü n geçtıkçe çoğalıyor, akiın ışığını karartmak ıçın yapılan yatırımlar devlet elıyle sürüyor VEFAT TAYFUN ERDEN (1968-1990) Senı unutmavacağız ARtF KEM\L, 5EMR4 DUR\L. HAMDİYE MLTLIJ. ABDLLLAH GURBLZ. HISE^LN BILIN. MEHMET D4ĞAŞAN. Y.\VLZ TOR ŞAFAK AZR4K. NEOIETTIN BÜYÜKKAYA 1943-19&4 Adın yüreğımıze, senm mucadelende Senın adınla bızartık, tarıhın şen çocuklan olmaya and ıçtık Ölumunun 6 vıldonumunde onuriu >aşamını sevgı, sa>gı ve de hasretle anıvoruz EŞl CEMlLEBimJKkAYA ÇOClkLARI: SKRDİL-ELU MÖMAKUSda (BODRUM-YALIKAVAK) 25 Haziran-5 Ağustos tarihleri arasında • SON 22 DÖNEM • Sabit fiyat ve 6 eşit taksitle (11.785.000r TL. ılâ 16.235.000r TL. arası) 14'er günlük devre tatil 15.02.1990 tarihine kadar yapılacak sözleşmelerde vade farkı uygulanmayacaktır. Ankara: 126 39 30 - 126 24 60 Bükreş Sokak 8/3 Çankaya DERGISI — ŞIMDI DAHA ENERJIK. DAHA ATILGAN DAHA DİSİPLİNLİ OLMAK GEREKIYOR — 1 ARALIK - 25 ARALIK FAŞİZME KARŞI MUCADELEDE DAHA GUÇLU, DAHA ORGUTLU, DAHA ATILGAN — DEV-GENÇ VE TASFİYECİLİK — DEVRIMCILERE YÖNELIK YALAK SPEKULASYON VE DEMAGOJIYE DAYALI SALDIRILAR VE TAVRIMIZ' MESIHPAŞA CAD KIZILTAŞ SK AKTAŞ AP NO 6 LALEU/ISTANBUL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle