22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 OCAK 1990 CUMHURİYET/J5 HAVA DURUMU TURKIYE DE BUGUN Ineteoroloıı Genel Mudurluğu nden alınan b igıye gore yurdun doğu ke sımlen cok txj!uttu Doflu Karadenız ve Do§u Anadolu nun doğusu karta ka rışık yağmur ve kar yağ şlı Marmara ıle yurdun ıc kesımlen yer yer sıslı otekı yerier u bulutlu ve açık geçe cek hava sıcaklığında onemlı bır de ğışıklık olmayacak Ruzgar kuzey ve doğu yonlerden hafif ara sıra orta kuvvene esecek Denıztenmızde na gâr Karadenız'de gunbatısı ve lodos otekı dentzienmızde yıldız ve poyra2 dan 3 5 yer yer 6 kuvvetınde saatte 10-21 yer yer 27 denız mılı hızta ese- cek Denız hafif çalkantılı açıklard* Adana A 15° 1° Dıya tıak mutedil dalgal olacak dalga yuksekhgı 05 15 açıklarda 15 2 5 dolayında bulunacak Van Golu nde hava Cok bulutlu ve kar ya ğtşlı 9eçecek Ruzgar kuzey yonlenlen orta kuvvette esecek Goi hafıf çalkantılı olacak p Adcyaman Afyon A«r Amura Antakya Antalya Artwr Aydın Balıtesır Blectk Biiçol ftüıs Bolu Bursa Canakkale Corum 5° 4° 4C Er2 ncan 4° -4° Etzu um 4° 2° Esteefl r 1° -6° Gazanteo 2° Cresun A 14° 2° Gbmuşrane Y 0° -*• -hakkar 9° (Fteparta 3° 5° Isönbul 3° 5° Izmır 3° 10°kaTC K -6° -P Kaaamonu S 0° 9° Kaysen 4° 2° K rUarel 3° 3°Konya 0°.fi° Kutadya B° 1° Malatya 1° 4° Manısa 3° 2° K Ma aş 3° 10°Me'sm 7° 16°Mugta c 6° Muş 6° 3° Ngde •» 2°0rdu 6° 2°Rra 2° -8° Samsun 1° 5° Saırt 5° 0°Smoo 10° 0°Sıvas 5° 14°letardaS 2° 8°Trateon 4° 2°Tunceh 3° 1° Isak 1» -6° Van 4°-4° Yozgat 1° 6° Zonguldak B 11° 1° B 5° 1° A 15° 1° B 9° 0° K 3° 9° A 2° 10= B 6° 1° B 5° 3° B 6° 1° B 3° 3° A 6° 1° A -4° VF S 3° 1° Y 6° 2° B 3° -8° S 4°-4° B 3° 9° A 3° 8° A 4° 0° O A ac k B buluthj &guneşh K karlı S-sısk Y-yaJmurlu DUNYADA BUGUN ıçın Or BULMACA SOLDAN SAGA- 1/Beyazbırelement 2/ Maden ya da kâğıt para uzerındekı kafa resmı Çıkolata ıle vapılan bır çeşıt tatlı 3/ Etraek yardımcı eylemıyle bırlıkte kul lanılan, alacak ve ve recekierı hesaplayarak sonucu belırtmek an lamına gelen sozcuk "Ha>ır" anlamında kullanılan bır soz 4/ Ton ve makam teme lıne bağlı kalmadan oluşturulan beste. 5/ Bır şeyın eksiğını tamamlamak ona katılan parça Tarla sınırı tadoğu'da bır göl 6/ Govde heykelı Kahn bukulmuş sıcım 7/ İçınde katı bır madde enrruş bulunan sıvı Ender, seyrek 8/ 4 Nısan 1953'te Çanakkale Boğazfnda Dumlupınar denızaltısına çarparak batmasına neden olan Isveç yuk gemısı 9/ Halk edebıyatı şıır tur lennden bırı Kaynağı mıtolojık dö nemlere dayanan kırışlı bır çalgı YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bır tur pamuklu kadıfe. 2/ Gostenş, caka. Kışıler arasında goze tılen sa>gı sırası 3/ Akdenız kıyılarında çok yaygın karıdes cınsı tslam'da haram sayılan faız 4/ Bır topluluğu sıyasal alanda etkı lemek ve coşturmak amacıyla yapılan yoğun çalışma 5/ Eskıden halkın tstanbul'dakı yabancılara, o/ellıkle Fransızlara verdığı ad Asya'da bır ırmak 6/ Gemşhk Turk muzığınde usul anlamında kullanılan sozcuk 7/ Akıl Orta Avrupa'dakı dağ sırası Hol landa'nın plaka ışaretı 8/ Bır top namlusunun ıkı yanına tutturu- lan mıller Bavağı 9/ î(al>a'da bır ova Kök, asıl 6 0 YIL ÖNCE Cumhur.yet Bebek bahçesi 24 OCAK 1930 Şehremanetı Bebek bahçesını satın almaya karar verdığı halde bahçe Emanetın haberı olmadan Nemlizadelere satılmıştır Fakat Şehremanetı daha fazla fıatla bahçe>ı almaya talıp olduğu ıçın yenıden muzayede açılmıştır Dun bu muzayede netıcesınde bahçeyı Şehremanetı almıştır Bahçe evvelce 65 bın lıraya satılrnıştı Bu defa ıse Şehremanetı 3.500 lıra fazlasıyla 68 500 lıraya almıştır Şehremanetı henuz bu bahçeyı ne şekıide kullanacağına daır bır karar vermemıştır Maamafih bahçenın dış kısmı park hahnde umumun ıstırahatı ıçın açılacaktır lç kısmı da gazıno ıttıhaz edılmek uzere kıraya verılecektır 30 YIL ÖNCE Cumhur.Yet Pulliam bursları 24 OCAK 1960 Turkı>e hakkında yazdığı makalelerle, bu makalelerı gazete \e dergılenne ıktıbas eden altı gazetecının hapse mahkûmıyetlerıne yol açan Eugene Pullıam'ın, Amerıka'dan gonderdığı bır mektup, dun, Istanbul Gazetecıler Sendıkasına gelmıştır Amerıka'da "Indıanapolıs Star", A b d l "Indıanapohs News", "Arızona Republıc" ve "Pheonıx Gazette" ısımlı dort buyuk gazetenın sahıbı olan Eugene Pulliam, bu mektubunda, her yıl dort gazetecıye burs vereceğını bıldırmektedır Bu mektup Amerıkadakı tetkıklerınden yenı donen Gazetecıler Sendıkası'nın Başkanı ve Mılhvet Gazetesının Yazı lşlerı Muduru Abdı Ipekçı tarafından dun bır basın toplantısında açıklanmıştır Abdı Ipekçı'nın de ışaret ettığı gıbı, sıyasetle uzak, yakın hıç bır ılgısı olmıyan burslara daır mektubunun sonunda Eugene Pulliam şoyle demıştır "— Turk gazetecılerının meslek sevgısı ve cesaretlerıne karşı hurmetım buyuktur Zannımca sız bu mevzuda zırveye erışmış durumdasınız Şayet bursumuz sendıkamzın Turkıye'de başarmak ıstedığı ışe karşı duvduğumuz takdın ıfadeye vasıta olursa bu teşebbuse en ıvı karşıhğı almış olacağız" Sendıkanın seçeceğı dort gazetecı, Eugene Pullıam"ın Amerıkadakı gazetelennde bırer ay çahşacak ve bu arada meslekî bılgılennı artıracaklardır Bılındığı gıbı, gene sendıkanın temm ettığı bır burs ıle önumuzdekı a> başında 10 gazetecı bırer ay ıçın Fransız gazetelennde çabşmak uzere hareket edeceklerdır 'Görülen lüzum üzerine' — Bır süre önce, eskı Mıllı Eğıtım Bakanı Vekılı Tevfık Ilerı tarafından, "Gorulen luzum uzerıne" Şavşat Ortaokulundan Merkeze nakledılen oğretmen Fakır Baykurt, bugun vıne "Gorulen luzum uzerıne" Bakanlık emrıne ahnmıştır Buna sebep olarak, Baykurt'un "Gorulen luzum son yazısı gosterılmektedır Kahre Fakir Baykurt uzerıne" başlıklı GEÇEN YIL BUGUN Cumhur,Y et Şemiler dosyası 24 OCAK 1989 Emlak Bankası eskı Genel Muduru ve Başbakanhk Başdanışmanı Bulent Şemiler hakkında savcılık son gunlerde basında yer alan ıddıalarla ılgılı olarak harekete geçtı İstanbul Cumhurıyet Savcıhğı dun oğleden sonra Şışh Cumhurıyet Savcılığı'na yaptığı suç duyurusunda, Şemıler'ın Anadolu Bankası Genel Muduru olduğu donemde banka ışlemlerınde usulsuzluk yapılıp yapılmadığının ıncelenmesım ıstedı Suç duyurusuyla ılgılı olarak basında çıkan konu>la ılgılı açiklamaların ıhbar kabul edıldığını behrten sa\cılık >etkılılennce, o donemde Anadolu Bankası Genel Mudurluğu'nun Ma^lak'ta olması nedenı>le soruşturma açmaya Şışlı Cumhurıyet Savcılığı'nın yetkılı olduğu kaydedıldı TARTIŞMA Nispi Sistem Tuzuk kurultayı oncesınde partı içı seçimlerin nispi sistemle yapılması mutlaka tartışılmahdır. Sı^sal partılenmızdekı partı ıçı seçimlerin nıspı sısteme gore değıl de 'çoğunluk sıste mı"ne gore yapılagelmesı, bır bakıma, partı lenmızın demokrası olgusunu veterınce ıçle rıne sındırememış olrnalarının somut bır gos- tergesıdır Yetışmış ınsan kavnağını hovratça çarçur etmenın, deyım verınde ıse ınsan kıvı- cılığımn uygarlaştırılmış bır bıçımıdır Iletışun sızlığımızın, dıvalog ve hoşgoru eksıkhğımı zın dışa vuran yuzudur Partı ıçı seçimlerin çoğunluk sıstemıne go- re yapılması, demokrasıve geçış evresı önce sınde u>gulamaya konulmuş bır yöntemdı Se çımlerde lıstelere ov verılırdı Bugün de oldu |u gıbı en çok oy alan lıste kazanmış olurdu Genel seçımler de böyle vapılırdı Bır ılde en çok o> alan panı tum mîlletvekıllerını çıka rırdı Bunun ulusal ıstencı >ansıtmadakı >e- tersızlıklerı sonradan goruldu ve bu sısternın vennı nıspı sistem aldı Partıler aldıkları oy larla oranlı olarak çıkardılar mîlletvekıllerını Ama partı ıçı seçımlerdekı çoğunluk sıstemı aradan geçen bunca yıla karşın hıç değışme- den suregeldı Çarpıcı bır ornektır ANAP- ın, ANAP'tan tumhurbaşkanı seçılen Sa>ın OzaJ'ın yuzde 36 oyla mılletvekıllıklennın yuz de 65'ını kazanmasını eleştırıyoruz, demedı- ğımızı bırakmıyoruz Bu haksızlığı sureklı gundemde tutuyoruz Ama avnı haksızlığın daha beter bır bıçımde partı ıçı seçımlerde ya- şanmasına, ömeğin oylar'n >TJzde 35'ını alan bır hstenın oy vermeyen yuzde 65'e karşın se- çımlerı kazanmasına çıtımızı bıle çıkarmıyo ruz Olağan sayıyoruz Ayırdına varmadan çıf te standart kullanıyoruz Demokrasıyı, çoğul- culuğu, katılımcılığı savunmamıza karşın tek partı donemınden kalan bu çoğunluk sıstemı uzerınde hıç duşunmuyoruz Tanrı buyurmuş gıbı, değışmez doğru>muş gıbı surdurup gı dıyoruz. Bu, "Nuh Nebı'den kalma" seçım sıs- temıyle bırbırımızı tuketıyoruz Bır araya gel meyı, bırlıkte yonetmeyı öğrenemıyoruz Ilk kez geçen seçımlerde ayırdına vardım ışın' Cumhurıyet Gazetesı'nde Sayın Genca> Şa>lan'ın Saym tlhan Tekelı'yle yaptığı bır sov- leşı dızısınde okuduğumda duşunmeye başla- dım (Bkz 6 Kasım 1986) llk kez o söyleşıde Savın Tekelı, nıspı sıstemden soz edıyor, nis- pı sistem uygur amasının partı ıçı seçımlerde hızıpleşmeyı, tasfıyecı eğıhmlerı onleyıcı bır vöntem olabıleceğını söylUyordu O gune değın ışın bu yanını hıç duşunme- mıştım Sıstemın başarısızlığını, partı ıçı de mokrasının kurulmasındakı yetersızlığmı al gıhyor, ama böylesı bır açıdan bakamıvordum Sonra o söyleşıyı fotokopılerle çoğalttım Dostlara, partıh arkadaşlara dağıttım Sıya sal ağırlıklı dergılerde olanak buldukça yaz maya çalıştım Zaman zaman partı toplantı- larında dıle geürdım Doğrudan hıç kımse kar şı çıkmadı Ne kı olumlu bır çabaya da gır- medı Kısacası yankı bulmadı Şımdı bır fırsat çıkrruş gıbı gorunuyor SHP, önumuzdekı gunlerde bır tuzuk kurultayma gıdıyor Tuzuğunu ve yöneümını yer yer de- ğıştınp duzeltmeye hazırlanıyor Bu tuzuk ku- rultayı oncesınde partı ıçı seçimlerin nıspı sis- temle vapılması mutlaka tartişılmalıdır Olum- lu ve olumsuz yanları tartılmalıdır Çoğulcu- luğu, katılımcılığı savunan bır partıde, çoğul culuğu ve katılımcılığı yok eden "çogunlnk" sıstemı uygulanamaz Çağı geçmış bır model- dır Partı ıçı çekışmelenn, bırbırını yeme dı- djşmelerının, bırbırım elemeye vönelık kısır- dongülerın baş sorumlusudur Hoşgorusuzlu- ğun, katlanmazlığın, "önce insan" denılme sıne karşın "ınsan yemenin" bır yonternıdır Nıspı sistem, her şeyden önce partıyı bır lıkte yönetmeyı, partı erkını bırlıkte böluşme- yı, sonımluluk ve yetkı almayı getırecektu" Ka tılımı çoğaltacaktır Dışlamayı ve dışlanmayı onlevecektır Ideolojık çerçeve içınde farklı du şunenlerın bır arada yaşamalannı sağlayacak, bırbırlerını "umacı" gormekten kurtaracak tır Farklı duşuncelerın panıye yenı kan ge tırmesıne olanak verecektır Örgüt bırımlerı daha boyutlu, daha çokseslı bır uvuma kavu şacaklardır YETMN AROZ Sosyal Demokral Dergısı Yazı Işlen Muduru Siyasal Yaşamda tleri Bir Ad ıııı Demokrası normal ınsanların yonetıme gelmesı ılkesıne dayalı iken bu yalnız erkekler ıçın geçerlı olmakta, kadınlar ıçin ise standardın çok ustunde nıtelikler belırlenmektedır. SHP'nın, tuzuğunde kadınlara butun vo netım bırımlerınde <"o2^ kota tanımak uzere gereklı değışıklıklerı vapacağını aviklaması Turkıjegundemınde ılerıcı ve eşıtlıkçı bır yenı polıtıka olarak yer almıştır Kota sıstemı onerısı bu konuda çeşıth go ruşler ılerı surulmesıne yol açmış ve heyecan- lı bır tanışma ortamı varatmıştır Karşı goruşlerın temel noktasını, kadınla ra kota yoluvla >onetımlere gırış olanağının yapav ve gostermehk ve kadmlara ımtı\az sağ- layan bır duzenleme olacagı, 4o|ruMinun ka- dınların polıtıka>a ağırlık koyarak katılımla rını arttırmakla olması goruşu oluşturmakta- dır Bu goruş sahıplerının bazıları kadınm po- htıkaya ılgı duymadığını, toplumda kendı ye- rırun bılıncınde olmadığını ılerı surmekte, top- lumda yer edınmış bazı başarılı meslek kadın ları ıse kota yoluyla kendılenne gorev verılmesının onur kırıcı olacağını ılerı surmek tedırler 1 Toplumumuzda kadınların buvuk bolu munun polıtıkaya ılgı duysalar bıle polıtıka nın bır erkek ışı olduğuna ınandıkları doğru dur Kadınların buyuk bolumunun "Kadın"ın toplumdakı vennın ne olması gerektığı konu- sunda tam bılınce kavuşmadıkları da doğru dur Antak onemlı olan kadınların bu duşun te ve kendılerını algılama bıçımının nedenle rıdır Asırlarca dınlerın ve geleneklerın bıraktığı etkılerın toplumlarda kolaylıkla değışmedığı bır verı olarak onumuzde durmaktadır Bu- gun kadm sorunu değışık olçu ve açılarda da olsa >alnız bızım toplumumuzda değıl gelış mış Batı toplumlarında, Sosjalıst Dogu Av- rupa ve So>yet toplumunda da varlığını sur durmektedır Ve bu nedenlerledır kı Batı Av- rupalı sosval demokrat panıler ve gıderek Sos- valısl F.nternas>onal bu kota sorununu gun deme getırmı^lerdır Sorun, aslında, kadının polıtıkava katılı mından ıbaret degıldır Asıl sorun, kadının toplumun butun oluşumlarında karar veren mekanızmalara katılması ve tum yonetım bı rımlerınde yer alarak genel anlamda "Top- lum yonetımınde" etkılı olmasıdır Bunun ıçın de elbette ılk aşama kadının kendısıne bakış açısını değıştırmek ve kadın ların kendılerını doğru ve çağdaş bır bıçımde algılamalarını sağlamaktır Bunun ozu de eğıtım ve oğretımde toplan maktadır Okullardakı oğretım bır yana toplumsal e|ı timde "ozendirilen kadın tipı" bu noktada buvuk önem kazanmaktadır Turkıye'de uzun yıllardır ozendirilen kadın tıpını lyı ıncelemek gerekır keklerle eşıt nıtelıklerle yonetimlere katılma olanağı sağlanacaktır 3 Kota sıstemının kadınlara ımtıyaz sağ ladığı eleştırısı ıse tamamen geversızdır Ka- dınların meslek, sanat, ış gıbı uğraşılar yanın- da anne ve e\ kadını olarak da onemlı gorev lerı vardır Anne \e e% kadını olarak, meslek ve ışlennın dışındakı gorev lerı nedenı ıle er keklere gore daha fazla yorulmaları ve yıp ranmaları gerçeğı karşısında gerek ulkemız- de gerekse dığer ulkelerde, kadınların erkek- lerden daha once emeklılık hakkını kazanma- ları vasalarla sağlanmıştır Kota sıstemı de aynı gerekçe ıle değerlen- dırılmeh ve emeklılık sıstemı nasıl bır ımtıyaz olarak değerlendırılmıyorsa kotanın da ımtı yaz olmadığı gorulmelıdır Erkek pohtıkacılar e\ sorumluluklarırun tu munu eşlerıne bırakmaları nedenıvle polıtıka ya tum zamanlarınravırırken kadın polıtıka cı ev sojumlulukları nedenı ıle polıtıkaya da . VE TAHRl, KAVINI ERKBĞM KA&UR6A KSMlkLERim YARATTI. EU, BU PA PEMEKTıR! y*- 2- Ayrıca bugun kadının polıtıkada belırlı bır vere seçılebılmesı ıçın aynı yere aday olan erkeklere göre vok daha ustun nıtelıklere sa hıp olduğunu kanıtlaması gerekmektedır Par- tı i(,ı seçımlere gıren erkeklerde olağanustu nı telıkler aranmamaktadır Demokrası normal ınsanların yonetıme gelmesı ılkesıne dayalı ıken bu v alnız erkekler ıçın geçerlı olmakta, kadınlar ıçın ıse standardın çok ustunde nı telıkler belırlenmektedır Bu kota bisıemı ıle kadınlara da artık er Kadın Kotası Kota, kadınlarımızı ada> olmaya ozendırecektır, bu da nıce yeteneklı kadın pohtıkacımızın olduğunu ortaya çıkaracaktır. SHP'nın 27 01 1990 tarıhındekı olağanustu kurultavında yapılacak tuzuk değışıklıgı ıle her vonetım bırımı ve kademede ve meclıslerde ka dınlara r o25 kota avrılmaM konusundakı du şun^elerımden evvel >unu ıtade etmelıvım kı kabul edılecek kotadan sonra sıvası panılerın okul nıtelığmde olan, kapatılan vardımu kol ları (kadın \e genvlık kolları) ıçın vasal gırı şımlere eeı,ılmesınde ve oralarda uretken po lıukauların vetışmesını saglamakta savısız va rar vardır Bunu onemle \ urguladıktan sonra kota hakkınüakı duşun^eierımı şo\le ozetlı yebılırım Kota kadınlarımızı adav olmağa ozendırecektır, bu da nıce veteneklı kadın po- htıkacımızın olduğunu ortaya çıkaracaktır Turk toplumunun yapısı nedenı ıle erkek adav ların gıremedığı evlere kadın adaylar ra hatça gırebılecek, partı propogandasını >apa bılecekler, dı>alog kurabılecekler bu da top lumun dığer varısının avdınlatılması ve bılınvlı ov kullanılmasını sağlamış olacaktır Bağnazlık, yonetımı kolaylaştırdığından ha az vakıt ayırabılmekte, bu yuzden etkınlı ğı azalmaktadu Kota sıstemı kadın ve ckek polıtıkacı ara sındakı zaman ve sorumluluk farkından do ğan eşıtsızhklerı ortadan kaldıran kadınlara toplum genehnde eşıtlığe gıden yolda onemlı bır adım oluşturan, kadının 2 sınıf değıl, er- keklerle eşıt olduğu ılkesını vurgulayan ılerı cı bır sıstemdır Av AYSEL BAYKAL Eskı İstanbul Senatoru 1950'lılerde laıklığe avkırı atılan tohumlar bu gun veşermeğe başlamıştır Kuran kurslan, ta nkatlar, tekkeler alenen desteklenmekte, ıç ve d\ş kavnaklarla finanse edılmektedır Demok rasının temelıne konan bu dınamıtlerden >a şantısında en çok ve en evvel etkılenecek olan kesım bugun bazı mesleklerden men edılen yarın kafes arkasına konmak ıstenen kadın olacaktır Doğa gereğı ınsanlar kendı hakla rını savunmada daha başarılı olduklarından polıtıkada kadına bu volu açmakla laıklığe ve demokrasıve volu avmanın eş anlama geleı-e- gıne ınanarak kotavı desteklıvorum SOLMAZ BELL'L CHP eskı İstanbul senaloru Çoksesli Müzik ve Demokrasi Tek sesh muzık ve duşunceden, çokseslı muzık ve duşunce biçımlerine geçememış toplumlarda çağdaş uygarlık ve demokrasının yerleşmesı çok zordur. Son gunlerde çok^eslılık ve çağ atlamak kavramlan ı,eşıtlı konulara vanünlarak tek rar guncel hale geldı Bundan oncekı bır va zımda ^ag atlamak \x\ adım olsa ılk adımı mu zık olur demış ve nedenını anlatmava <,alı$mi} tım Ataturk devrımlerını ter^ vone çevırme e% lemlerının arttıgı şu gunlerde bu kavramların tekrar guncelleşmesı dogaldır Bunun başln.a nedenlerınden bırı bente ulusumuzun tek ses lılıkten çokseshlıge bır turlu geçemevışıdır Tek seslı muzık ve duşunı-eden çokseslı muzık ve duşun».e bivimlerıne gevememiş toplumlarda çağdaş uvgaılık ve demokrasının verleşmesı çok zordur Muzık \e dıger guzel sanatların ulusların duşunı.e bıvımını vonlendırmede vok etkısı vardır Tek seslı muzıkten çokseslı mu zıge geçenumış bır toplum t,ok yonlu duşun meve de alı^mami) olaLağından her veşıı tek tıp duşunte urıınu vonetımlere u\gun ztmın oluşturaı.agı gıbı tek seslı vonetım bivirnlennde de vokseslılıge gevi^ zorlaşat_aktır Bırbırıvle iv n,e vaşavan \e vakın akraba olan bu ıkı ol gu tam bır uzlaşmaya varıncaya kadar arala rındakı uvuşmazlık surecektır Çunku çokses lılıkte butunleşme, pavlaşma ve karşı duşun ceve savgı vardır Başka bır anlatımla bırden fazla sesın bırbırıyle uvum içınde ve bır bıçım de karşıt duşuncelen ıfade ettıklen duyulur Tıpkı çok partıh demokrasılerde olduğu gıbı Bırulusun u>gar ulkeler arasındakı >erını alabılmesı de ancak sıvası çokseslılık olan ger vek demokrasıyle mumkun olur Çokseslılı- ğe ınancı tam olan sanatçılar ıse başlangis-ta hur doğan fakat sonradan hurnvetlerı ellerın ien alınan ınsanlardan oluşan uluslara onı.ıı luk ederler Onun ıı,ındır kı Romanya ve Çe- koslovakja'da >enı yonetımde sanatvıların go rev alması bır tesaduf esen degıldır Ovsa tek seslılıkte kışının ruh ve duşuncesıne egemen olan kendı du\gu, ıhtıras ve çıkarlarıdır Bu da totalıter rejımlenn dogmasına zemın ha zırlar Gudumlu demokrasıler de bu tur vo netımlerden pek farklı olmayıp, orneğın ıstı nat duvarı nedenıyle dışardan sadece >uksek tekı dallan gorunen bahçemızdekı sozum ona demokrası ağacma benzer Fakat ağaun altın da elınde testerevle her an gövdesını kesmeve hazır kışıler olduğunu sokaktan geven herkes bılır Çıkar suretinın azaltılması ıçın vuce mıllı duyguların da gerıcılık ve vozlaşmışlığa kal- kan edıldığı bu tur vonetımler ne kadar ınsan cıl fikırlerle valdızlanmış \t ne tur rejımler ıçın olursa olsun voV geçmeden bır ulusu karan lık \e bedbahtlıga zevksızhk ve guvensızlığe, baskı ve zulme goturur Boylece kışılerın ru huna vozlaşmış durgunluğun çekılen vesıka lık resmı omur bovu vapıştırılmi;, olur \e ış te bu !>ureç ıçerısınde ozgur duşunce kalkar, ırtıca artar, dın somurulur, kara çarşaf \e tur ban gorunur, ustune sıs çoken demokrasımız batıdan bıraz zor gorunur Ortak Pazar bek leyen mallarımız lımanlarda vurur, davul zur na ıle ıkıbınlı vıllara vurunur \e de taa uzak lardan Avasofya nın mınarelerı gorunur "Ateşle barul van >ana durmaz" demışler Onun ıçın Atalurk'un devrımlerını emanet et tığı Turk gençlığının > ureğındekı ateş, kara bu lutlar arasından serpıştınlmek ıstenen kara barutu ateşleiecek \t bundan dogaı.ak >enı enerjı>le Turk ulusu uygar dunya ıVınde lay ık olduğu vere mutlaka ulaşaıaktır PROF SAIM AKÇIL MSl Dolet Konservatuvarı ogretım uvesı. POLİTİKA VE OTESt MEHMED KEMAL Gör Neler Olmaz... Gençlık yıllarımızda Andre Malraux nun Insanlığın Halı' en sevdığımız kıtaplardandı Yabancı dıl bılmedığımız ıçın kıtabı Na- suhı Baydar'ın çevınsınden sökuyorduk Nasuhı Baydar, tek par- tının gazetesı Ulus'ta yazıyordu Belkı de bundan öturü tehlıke- sız sayılanlardandı Ama bızdekı kımı solcular bu kıtaba yüz vermıyorlardı Neden duşmanlık ettıklerını sonradan öğrendık Malraux yerlı solcula- ra dost Çan Kay Şek e karşıydı Stalın ıse Çan Kay Şek'edost, yerlı solculara dusmandı Bugunku kargaşaya benzer o günku kargaşa da aklırmzı karıştınyordu Ikıncı Buyük Savas kahramanlarından De Gaulle'ün Kültür Ba- kanlığı nı yapmış olan Andre Malraux bır donek mıydı9 Belkı o gunkû Stalıncıler ıçın oyledır, ama bugun sağ olsa dönekler arasına gırmezdı Çunku hepsı bırbırıne karıştı Doğu Avrupada olusan dalgalanmalarda çok şeyler yıkılıyor, yerıne çok şeyler konuyor henuz Lenın heykellerını yıkmaya ka- dar gelmedıler Bundan çok once Macarıstan'da bır sendıka merkezınde ko- nuşuyorduk Bulunduğumuz yapıya bır kat daha eklıyorlardı Onundekı alanda da gorkemlı bır Lenın heykelı vardı Sendıka- cıya sorası oldum 'Neden bır kat daha çekıyorsunuz''" Parmağı ıle ondekı Lenın heykelını gosterdı 'Her şeye karışıyor, bır kat çıkıyoruz kı oraya erışemesın' " Soyleyenın yuzune şaşkınlıkla baktım 'Bu olay bızım mızah dergısınde yazıldı Kımse alınmadığına gore şaka onaylandı" dedı O yıllarda bu kadar ızın çıktığına göre bu yıllarda sınırı kımbı- ttr neretere değın uzanmıştn, yolum düşmedığı ıçın bılmıyorum Mıllıyetçılık ayranlanmızın kabansına çoktandır ara vermıştık Solculuğun da karşıhğı Turancılık olmaktan çoktan çıkmıştı Ba- kıyomm, yenıden ayran kabartmak ısteyenler çıkıyor Amagenç bakan dıkkatlıdır ' Sovyetler Bırlığı nde gelışen Pantürkızm'" sorusuna olgun- ca yanıt verryor ' Sovyetler Bırlığı büyük bır ulkedır BunJar da devletler arası konulardır, şovenızm yapmayalım ' 1945'lerın gençlık olaylarına karışanlar çok lyı bılırler Yone- tım bası sıkıştığında gençlerı solcu der ıçerı alırdı sağcı der ıçen alırdı Solcu olan da sagcı olan da bır avuç oğrencıydı Bunlar da çok partıh sıyasal doneme gırdığımızde çoğunlukla Demok- rat Partı mebusu olmadılar mı' Yerlı yerınde kalanlar Halk Par- tısı seçımı yıtırdığı ıçın kımıldayamadılar Bızde burokrasının de aklı başından gıtmışe benzer Eskıden solcu dedırtmek ıçın ınsanları toplardı şımdı ben solcuyum dı- yenlerı topluyor barınacak yer bulamıyor Adam solcuyum dıyor, ne yakalarsın 1 Bırak söylesın dursun başına ne bela edersın 1 Görmuyor musunuz, Romanya'da Çavuşesku komunızmını koy- mak ıçın yer arayıp duruyorlar Bızdekı 141-142 gıbı değerını yı- tırdı Celal Bayar, partı kurmak ıçın yolculuğa çıktığında gazetecı- ler sorarlardı ' Partınız hangı yondedır''' ' Bılmıyorum kı ben de şaşırdım sağa baksam taşıst dryor- lar, sola baksam komunıst Şımdılık ortada gıtmeye çalışıyorum " IsmetPaşa sol bıraz gelısır gıbı olunca' Ortanın solundayım" demek zorunda kalmıştı Bereket Ismet Paşa devlet kurucusu bırkaç kışı arasındadır Ona bır türlu komünıstlığı yakıştıramadı- lar Eğer bır yakıştırabılseler çok çekeceğı vardı Sağ her kargaşada seçımı yıtırse bıle Meclıs'te derlenır, to- parlanır Sol, bu becerıyı yıtırmıştır sokakta bır derlenıp topar- lansa bılgıçhkten bır kurtulsa neler olmaz CAUSANLARIN SORULARI/SORUNLARI YIUV1AZŞİPAL "90 yılında ödediğim primler" SORV: 1990 vılı marl ajında SSK'dan emeklı olacagım 1) Emeklı olduktan sonra avnı ışvennde çalışırsam SSK pnmı ne kadar odevecegım Halen tavan uzenn- den pnm odemektevım Emeklı olarak çalışırken vergı de kesılecek mı <> 2) Bır >ıl emeklı ışçı olarak çalıştıktan sonra tama- men avnlırsam, kıdem tazmınatına hak kazanır mıjım? Yanı daha once aldığım tazmınat çıkanlıp ıkı tazmınat arasındakı fark mı venlır** 3) Sıgortalı olarak ışe gırışırn 1965 yılı şubal avıdır. 1990 vılı martında emeklı olmak ıçın başvuracağım ve bu tanhle 7 000 gun prım odemış olujorura 1990 yı- lında 2 av daha ta>~andan prım odevecegım. 90 vılında ödedıgım prımler de hesaba gınyor mu? 4) Emeklı maaşım ne olur? E.E. YANIT 1) Sosval Sıgortalar Kurumu'ndan emeklı olup yaşlılık ay- lığı almakta olanlar, yenıden Sosval Sıgortalar Yasası kapsamın- da çalışmava başladıklannda ısteklerı uzenne yaşlılık aylıkları kesılmez Yaşlılık avlığı alarak sıgortalı çalışanlardan yuzde 24 oranında Sosyal Guvenhk Destek Pnmı alınmaktadır Toplam vuzde 24 ora nında alınan Sosval Guvenhk Destek Prımı'nın 1/4'u olan yuzde 6'sı sıgortalı ve 3 4'u olan yuzde 18'ı ıse ışverence ödenır 1990 vılı 1 yarı ıçın (1 ocak - 30 hazıran) SSK prım tavanı, 1 mılvon 632 bın lıradır (6 400 tavan gosterge X 255 katsavı = 1 632 000 TL ) Buna gore 1 mılvon 632 bın ve daha fazla ucret ala rak valışan emeklılerden 97 bın 920 lıra kesılecek Bu tutara ışve- ren 293 bın 760 lıra ıle katılacak ve toplam 391 bın 680 lıra Sosyal Guvenhk Destek Pnmı olarak Sosyal Sıgortalar Kurumu'na yatı- rılacaktır Sosyal Sıgortalar Kurumu'nca odenen yaşlılık avlıklan vergı dışı bırakılmıştır Ancak yaşlıhk aylığı almakta ıken çalışanlara ode- nen ucretlerden gelır vergısı kesılmektedır 2) Kıdem tazmınatına hak kazanabılme koşullarından bın de ışçının ış sozleşmesını "kanunla kurulu kurum ve>a sandıklardap yaşlılık emeklılık ve>a malulluk a>lığı yahut toptan odeme almak amacıvla" bozmasıdır Emeklı avlığı almakta oian bır ışçının kıdem tazmınatına hak kazanabılmesı, vasada ongörulen, haklı nedenlere dayanarak ış soz- leşmesını bozmasma bağlıdır Haklı nedenlere dayanmayan ayrıl- malar "ıstıfa ' sajılmakta ve ıstıfa durumunda da kıdem tazmınatı odenmemektedır 3) Vaşlılık avlıklan takvım vılı esasına gore hesaplanmaktadır Takvım vılı ıse 1 ocak 31 aralık arasında geven suredır Bu ne- denle 1990 vılında sıgorta prımı odeyerek geçıreceğınız 2 avhk su- re jaşlılık avlığında goz onune alınmavacakıır 4) Son ^ vıl sıgorta prımlerını tavandan odeyen ve 7 000 pnm odeme gun savısı olan bır sıgortalıva >uzde 58 oran uzerınden 175 bın lıra sosval vardım zammı ıle bırlıkte 773 bın 995 lıra yaşlılık aylığı bağlanacaktır (4 050 gosterge X 255 katsayı X vuzde 58 = 598 995 TL avhk + 175 000 TL S\ zammı) BURDUR KADASTRO MAHKEMESI 1988/11ESAS 1988/511 KARAR SAYILI DOSYASINDA YARGI DUYURUSUDUR Burdur Merkez Belenlı koyunun Kocadağ mevkıınde bu- lunan 884 savılı parselın tapulama tespıtıne ıtıraz edılmekle mahkememıze açılan davanın vargılaması sonunda 3402 S \ 'nın 14 maddesı gereğınce Anakadın Çelık, Turkan Çe lık, Remzı Ozkan, Mustafa Ozkan, Muruvvet Akpınar, Yur- dagul Akpınar, Pakıze Kava, Imran Ozkan, Turan Ozkan ve Osman Ozkan adlarına tapu>a tescılıne karar verılmıştır Burdur Merkez Belenlı ko>u nufusunda kayıtlı Nurı oğlu, 1945 D lu, MUSTAFA OZKAN ın tum aramalara rağmen adresı belırlenemedığınden, Mahkememızden venlen 8 9 1988 tarıh 1988/11 esas, 1988/511 karar ıle venlen bu karar davacı Hazıne tarafın- dan temvız edılmekle Yargıtay 16 H D 'nın 989M13 esas, 1989/16349 karar sayılı Yargıta> ılamının gazete ıle teblığı uygun gorulmuştur Duvurunun gazetede vayımlanmasından ıtıbaren 15 gun ıçerısınde Mustata Ozkan'a teblığ edılmış gıbı geçerlı olaca- ğı ve 15 gun ıçerısınde karann kesınleşeceğı açıkça duyuru- lur 3 1 1990 Basın 15617
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle