Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 OCAK 1990 CUMHURİYET/J5
HAVA DURUMU TURKIYE DE BUGUN
Ineteoroloıı Genel Mudurluğu nden
alınan b igıye gore yurdun doğu ke
sımlen cok txj!uttu Doflu Karadenız ve
Do§u Anadolu nun doğusu karta ka
rışık yağmur ve kar yağ şlı Marmara
ıle yurdun ıc kesımlen yer yer sıslı
otekı yerier u bulutlu ve açık geçe
cek hava sıcaklığında onemlı bır de
ğışıklık olmayacak Ruzgar kuzey ve
doğu yonlerden hafif ara sıra orta
kuvvene esecek Denıztenmızde na
gâr Karadenız'de gunbatısı ve lodos
otekı dentzienmızde yıldız ve poyra2
dan 3 5 yer yer 6 kuvvetınde saatte
10-21 yer yer 27 denız mılı hızta ese-
cek Denız hafif çalkantılı açıklard*
Adana A 15° 1° Dıya tıak
mutedil dalgal olacak dalga yuksekhgı 05 15 açıklarda 15 2 5
dolayında bulunacak Van Golu nde hava Cok bulutlu ve kar ya
ğtşlı 9eçecek Ruzgar kuzey yonlenlen orta kuvvette esecek Goi
hafıf çalkantılı olacak
p
Adcyaman
Afyon
A«r
Amura
Antakya
Antalya
Artwr
Aydın
Balıtesır
Blectk
Biiçol
ftüıs
Bolu
Bursa
Canakkale
Corum
5°
4° 4C
Er2 ncan
4° -4° Etzu um
4° 2° Esteefl r
1° -6° Gazanteo
2° Cresun
A 14° 2° Gbmuşrane Y
0° -*• -hakkar
9° (Fteparta
3° 5° Isönbul
3° 5° Izmır
3° 10°kaTC
K -6° -P Kaaamonu S
0° 9° Kaysen
4° 2° K rUarel
3° 3°Konya
0°.fi° Kutadya
B° 1° Malatya
1° 4° Manısa
3° 2° K Ma aş
3° 10°Me'sm
7° 16°Mugta
c
6° Muş
6° 3° Ngde
•» 2°0rdu
6° 2°Rra
2° -8° Samsun
1° 5° Saırt
5° 0°Smoo
10° 0°Sıvas
5° 14°letardaS
2° 8°Trateon
4° 2°Tunceh
3° 1° Isak
1» -6° Van
4°-4° Yozgat
1° 6° Zonguldak
B 11° 1°
B 5° 1°
A 15° 1°
B 9° 0°
K 3° 9°
A 2° 10=
B 6° 1°
B 5° 3°
B 6° 1°
B 3° 3°
A 6° 1°
A -4° VF
S 3° 1°
Y 6° 2°
B 3° -8°
S 4°-4°
B 3° 9°
A 3° 8°
A 4° 0°
O A ac k B buluthj &guneşh K karlı S-sısk Y-yaJmurlu
DUNYADA BUGUN
ıçın
Or
BULMACA
SOLDAN SAGA-
1/Beyazbırelement
2/ Maden ya da kâğıt
para uzerındekı kafa
resmı Çıkolata ıle
vapılan bır çeşıt tatlı
3/ Etraek yardımcı
eylemıyle bırlıkte kul
lanılan, alacak ve ve
recekierı hesaplayarak
sonucu belırtmek an
lamına gelen sozcuk
"Ha>ır" anlamında
kullanılan bır soz 4/
Ton ve makam teme
lıne bağlı kalmadan
oluşturulan beste. 5/
Bır şeyın eksiğını tamamlamak
ona katılan parça Tarla sınırı
tadoğu'da bır göl 6/ Govde heykelı
Kahn bukulmuş sıcım 7/ İçınde katı
bır madde enrruş bulunan sıvı Ender,
seyrek 8/ 4 Nısan 1953'te Çanakkale
Boğazfnda Dumlupınar denızaltısına
çarparak batmasına neden olan Isveç
yuk gemısı 9/ Halk edebıyatı şıır tur
lennden bırı Kaynağı mıtolojık dö
nemlere dayanan kırışlı bır çalgı
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Bır tur pamuklu kadıfe. 2/ Gostenş, caka. Kışıler arasında goze
tılen sa>gı sırası 3/ Akdenız kıyılarında çok yaygın karıdes cınsı
tslam'da haram sayılan faız 4/ Bır topluluğu sıyasal alanda etkı
lemek ve coşturmak amacıyla yapılan yoğun çalışma 5/ Eskıden
halkın tstanbul'dakı yabancılara, o/ellıkle Fransızlara verdığı ad
Asya'da bır ırmak 6/ Gemşhk Turk muzığınde usul anlamında
kullanılan sozcuk 7/ Akıl Orta Avrupa'dakı dağ sırası Hol
landa'nın plaka ışaretı 8/ Bır top namlusunun ıkı yanına tutturu-
lan mıller Bavağı 9/ î(al>a'da bır ova Kök, asıl
6 0 YIL ÖNCE Cumhur.yet
Bebek bahçesi
24 OCAK 1930
Şehremanetı Bebek bahçesını
satın almaya karar verdığı
halde bahçe Emanetın haberı
olmadan Nemlizadelere
satılmıştır Fakat
Şehremanetı daha fazla
fıatla bahçe>ı almaya talıp
olduğu ıçın yenıden
muzayede açılmıştır
Dun bu muzayede
netıcesınde bahçeyı Şehremanetı almıştır Bahçe evvelce
65 bın lıraya satılrnıştı Bu defa ıse Şehremanetı 3.500
lıra fazlasıyla 68 500 lıraya almıştır
Şehremanetı henuz bu bahçeyı ne şekıide kullanacağına
daır bır karar vermemıştır Maamafih bahçenın dış kısmı
park hahnde umumun ıstırahatı ıçın açılacaktır lç kısmı
da gazıno ıttıhaz edılmek uzere kıraya verılecektır
30 YIL ÖNCE Cumhur.Yet
Pulliam bursları
24 OCAK 1960
Turkı>e hakkında yazdığı
makalelerle, bu makalelerı gazete
\e dergılenne ıktıbas eden altı
gazetecının hapse mahkûmıyetlerıne
yol açan Eugene Pullıam'ın,
Amerıka'dan gonderdığı bır
mektup, dun, Istanbul Gazetecıler
Sendıkasına gelmıştır
Amerıka'da "Indıanapolıs Star",
A b d l
"Indıanapohs News", "Arızona Republıc" ve "Pheonıx
Gazette" ısımlı dort buyuk gazetenın sahıbı olan Eugene
Pulliam, bu mektubunda, her yıl dort gazetecıye burs
vereceğını bıldırmektedır
Bu mektup Amerıkadakı tetkıklerınden yenı donen
Gazetecıler Sendıkası'nın Başkanı ve Mılhvet Gazetesının
Yazı lşlerı Muduru Abdı Ipekçı tarafından dun bır basın
toplantısında açıklanmıştır
Abdı Ipekçı'nın de ışaret ettığı gıbı, sıyasetle uzak, yakın
hıç bır ılgısı olmıyan burslara daır mektubunun sonunda
Eugene Pulliam şoyle demıştır
"— Turk gazetecılerının meslek sevgısı ve cesaretlerıne
karşı hurmetım buyuktur Zannımca sız bu mevzuda
zırveye erışmış durumdasınız Şayet bursumuz
sendıkamzın Turkıye'de başarmak ıstedığı ışe karşı
duvduğumuz takdın ıfadeye vasıta olursa bu teşebbuse
en ıvı karşıhğı almış olacağız"
Sendıkanın seçeceğı dort gazetecı, Eugene Pullıam"ın
Amerıkadakı gazetelennde bırer ay çahşacak ve bu arada
meslekî bılgılennı artıracaklardır
Bılındığı gıbı, gene sendıkanın temm ettığı bır burs ıle
önumuzdekı a> başında 10 gazetecı bırer ay ıçın Fransız
gazetelennde çabşmak uzere hareket edeceklerdır
'Görülen lüzum üzerine'
— Bır süre önce, eskı Mıllı Eğıtım
Bakanı Vekılı Tevfık Ilerı
tarafından, "Gorulen luzum
uzerıne" Şavşat Ortaokulundan
Merkeze nakledılen oğretmen Fakır
Baykurt, bugun vıne "Gorulen
luzum uzerıne" Bakanlık emrıne
ahnmıştır Buna sebep olarak,
Baykurt'un "Gorulen luzum
son yazısı gosterılmektedır
Kahre
Fakir Baykurt
uzerıne" başlıklı
GEÇEN YIL BUGUN Cumhur,Y
et
Şemiler dosyası
24 OCAK 1989
Emlak Bankası eskı Genel Muduru ve Başbakanhk
Başdanışmanı Bulent Şemiler hakkında savcılık son
gunlerde basında yer alan ıddıalarla ılgılı olarak harekete
geçtı İstanbul Cumhurıyet Savcıhğı dun oğleden sonra
Şışh Cumhurıyet Savcılığı'na yaptığı suç duyurusunda,
Şemıler'ın Anadolu Bankası Genel Muduru olduğu
donemde banka ışlemlerınde usulsuzluk yapılıp
yapılmadığının ıncelenmesım ıstedı Suç duyurusuyla
ılgılı olarak basında çıkan konu>la ılgılı açiklamaların
ıhbar kabul edıldığını behrten sa\cılık >etkılılennce, o
donemde Anadolu Bankası Genel Mudurluğu'nun
Ma^lak'ta olması nedenı>le soruşturma açmaya Şışlı
Cumhurıyet Savcılığı'nın yetkılı olduğu kaydedıldı
TARTIŞMA
Nispi Sistem
Tuzuk kurultayı oncesınde partı içı seçimlerin nispi sistemle
yapılması mutlaka tartışılmahdır.
Sı^sal partılenmızdekı partı ıçı seçimlerin
nıspı sısteme gore değıl de 'çoğunluk sıste
mı"ne gore yapılagelmesı, bır bakıma, partı
lenmızın demokrası olgusunu veterınce ıçle
rıne sındırememış olrnalarının somut bır gos-
tergesıdır Yetışmış ınsan kavnağını hovratça
çarçur etmenın, deyım verınde ıse ınsan kıvı-
cılığımn uygarlaştırılmış bır bıçımıdır Iletışun
sızlığımızın, dıvalog ve hoşgoru eksıkhğımı
zın dışa vuran yuzudur
Partı ıçı seçimlerin çoğunluk sıstemıne go-
re yapılması, demokrasıve geçış evresı önce
sınde u>gulamaya konulmuş bır yöntemdı Se
çımlerde lıstelere ov verılırdı Bugün de oldu
|u gıbı en çok oy alan lıste kazanmış olurdu
Genel seçımler de böyle vapılırdı Bır ılde en
çok o> alan panı tum mîlletvekıllerını çıka
rırdı Bunun ulusal ıstencı >ansıtmadakı >e-
tersızlıklerı sonradan goruldu ve bu sısternın
vennı nıspı sistem aldı Partıler aldıkları oy
larla oranlı olarak çıkardılar mîlletvekıllerını
Ama partı ıçı seçımlerdekı çoğunluk sıstemı
aradan geçen bunca yıla karşın hıç değışme-
den suregeldı Çarpıcı bır ornektır ANAP-
ın, ANAP'tan tumhurbaşkanı seçılen Sa>ın
OzaJ'ın yuzde 36 oyla mılletvekıllıklennın yuz
de 65'ını kazanmasını eleştırıyoruz, demedı-
ğımızı bırakmıyoruz Bu haksızlığı sureklı
gundemde tutuyoruz Ama avnı haksızlığın
daha beter bır bıçımde partı ıçı seçımlerde ya-
şanmasına, ömeğin oylar'n >TJzde 35'ını alan
bır hstenın oy vermeyen yuzde 65'e karşın se-
çımlerı kazanmasına çıtımızı bıle çıkarmıyo
ruz Olağan sayıyoruz Ayırdına varmadan çıf
te standart kullanıyoruz Demokrasıyı, çoğul-
culuğu, katılımcılığı savunmamıza karşın tek
partı donemınden kalan bu çoğunluk sıstemı
uzerınde hıç duşunmuyoruz Tanrı buyurmuş
gıbı, değışmez doğru>muş gıbı surdurup gı
dıyoruz. Bu, "Nuh Nebı'den kalma" seçım sıs-
temıyle bırbırımızı tuketıyoruz Bır araya gel
meyı, bırlıkte yonetmeyı öğrenemıyoruz
Ilk kez geçen seçımlerde ayırdına vardım
ışın' Cumhurıyet Gazetesı'nde Sayın Genca>
Şa>lan'ın Saym tlhan Tekelı'yle yaptığı bır sov-
leşı dızısınde okuduğumda duşunmeye başla-
dım (Bkz 6 Kasım 1986) llk kez o söyleşıde
Savın Tekelı, nıspı sıstemden soz edıyor, nis-
pı sistem uygur
amasının partı ıçı seçımlerde
hızıpleşmeyı, tasfıyecı eğıhmlerı onleyıcı bır
vöntem olabıleceğını söylUyordu
O gune değın ışın bu yanını hıç duşunme-
mıştım Sıstemın başarısızlığını, partı ıçı de
mokrasının kurulmasındakı yetersızlığmı al
gıhyor, ama böylesı bır açıdan bakamıvordum
Sonra o söyleşıyı fotokopılerle çoğalttım
Dostlara, partıh arkadaşlara dağıttım Sıya
sal ağırlıklı dergılerde olanak buldukça yaz
maya çalıştım Zaman zaman partı toplantı-
larında dıle geürdım Doğrudan hıç kımse kar
şı çıkmadı Ne kı olumlu bır çabaya da gır-
medı Kısacası yankı bulmadı
Şımdı bır fırsat çıkrruş gıbı gorunuyor SHP,
önumuzdekı gunlerde bır tuzuk kurultayma
gıdıyor Tuzuğunu ve yöneümını yer yer de-
ğıştınp duzeltmeye hazırlanıyor Bu tuzuk ku-
rultayı oncesınde partı ıçı seçimlerin nıspı sis-
temle vapılması mutlaka tartişılmalıdır Olum-
lu ve olumsuz yanları tartılmalıdır Çoğulcu-
luğu, katılımcılığı savunan bır partıde, çoğul
culuğu ve katılımcılığı yok eden "çogunlnk"
sıstemı uygulanamaz Çağı geçmış bır model-
dır Partı ıçı çekışmelenn, bırbırını yeme dı-
djşmelerının, bırbırım elemeye vönelık kısır-
dongülerın baş sorumlusudur Hoşgorusuzlu-
ğun, katlanmazlığın, "önce insan" denılme
sıne karşın "ınsan yemenin" bır yonternıdır
Nıspı sistem, her şeyden önce partıyı bır
lıkte yönetmeyı, partı erkını bırlıkte böluşme-
yı, sonımluluk ve yetkı almayı getırecektu" Ka
tılımı çoğaltacaktır Dışlamayı ve dışlanmayı
onlevecektır Ideolojık çerçeve içınde farklı du
şunenlerın bır arada yaşamalannı sağlayacak,
bırbırlerını "umacı" gormekten kurtaracak
tır Farklı duşuncelerın panıye yenı kan ge
tırmesıne olanak verecektır Örgüt bırımlerı
daha boyutlu, daha çokseslı bır uvuma kavu
şacaklardır
YETMN AROZ
Sosyal Demokral Dergısı
Yazı Işlen Muduru
Siyasal Yaşamda tleri Bir Ad ıııı
Demokrası normal ınsanların yonetıme gelmesı ılkesıne dayalı
iken bu yalnız erkekler ıçın geçerlı olmakta, kadınlar ıçin ise
standardın çok ustunde nıtelikler belırlenmektedır.
SHP'nın, tuzuğunde kadınlara butun vo
netım bırımlerınde <"o2^ kota tanımak uzere
gereklı değışıklıklerı vapacağını aviklaması
Turkıjegundemınde ılerıcı ve eşıtlıkçı bır yenı
polıtıka olarak yer almıştır
Kota sıstemı onerısı bu konuda çeşıth go
ruşler ılerı surulmesıne yol açmış ve heyecan-
lı bır tanışma ortamı varatmıştır
Karşı goruşlerın temel noktasını, kadınla
ra kota yoluvla >onetımlere gırış olanağının
yapav ve gostermehk ve kadmlara ımtı\az sağ-
layan bır duzenleme olacagı, 4o|ruMinun ka-
dınların polıtıka>a ağırlık koyarak katılımla
rını arttırmakla olması goruşu oluşturmakta-
dır Bu goruş sahıplerının bazıları kadınm po-
htıkaya ılgı duymadığını, toplumda kendı ye-
rırun bılıncınde olmadığını ılerı surmekte, top-
lumda yer edınmış bazı başarılı meslek kadın
ları ıse kota yoluyla kendılenne gorev
verılmesının onur kırıcı olacağını ılerı surmek
tedırler
1 Toplumumuzda kadınların buvuk bolu
munun polıtıkaya ılgı duysalar bıle polıtıka
nın bır erkek ışı olduğuna ınandıkları doğru
dur
Kadınların buyuk bolumunun "Kadın"ın
toplumdakı vennın ne olması gerektığı konu-
sunda tam bılınce kavuşmadıkları da doğru
dur Antak onemlı olan kadınların bu duşun
te ve kendılerını algılama bıçımının nedenle
rıdır
Asırlarca dınlerın ve geleneklerın bıraktığı
etkılerın toplumlarda kolaylıkla değışmedığı
bır verı olarak onumuzde durmaktadır Bu-
gun kadm sorunu değışık olçu ve açılarda da
olsa >alnız bızım toplumumuzda değıl gelış
mış Batı toplumlarında, Sosjalıst Dogu Av-
rupa ve So>yet toplumunda da varlığını sur
durmektedır Ve bu nedenlerledır kı Batı Av-
rupalı sosval demokrat panıler ve gıderek Sos-
valısl F.nternas>onal bu kota sorununu gun
deme getırmı^lerdır
Sorun, aslında, kadının polıtıkava katılı
mından ıbaret degıldır Asıl sorun, kadının
toplumun butun oluşumlarında karar veren
mekanızmalara katılması ve tum yonetım bı
rımlerınde yer alarak genel anlamda "Top-
lum yonetımınde" etkılı olmasıdır
Bunun ıçın de elbette ılk aşama kadının
kendısıne bakış açısını değıştırmek ve kadın
ların kendılerını doğru ve çağdaş bır bıçımde
algılamalarını sağlamaktır
Bunun ozu de eğıtım ve oğretımde toplan
maktadır
Okullardakı oğretım bır yana toplumsal e|ı
timde "ozendirilen kadın tipı" bu noktada
buvuk önem kazanmaktadır
Turkıye'de uzun yıllardır ozendirilen kadın
tıpını lyı ıncelemek gerekır
keklerle eşıt nıtelıklerle yonetimlere katılma
olanağı sağlanacaktır
3 Kota sıstemının kadınlara ımtıyaz sağ
ladığı eleştırısı ıse tamamen geversızdır Ka-
dınların meslek, sanat, ış gıbı uğraşılar yanın-
da anne ve e\ kadını olarak da onemlı gorev
lerı vardır Anne \e e% kadını olarak, meslek
ve ışlennın dışındakı gorev lerı nedenı ıle er
keklere gore daha fazla yorulmaları ve yıp
ranmaları gerçeğı karşısında gerek ulkemız-
de gerekse dığer ulkelerde, kadınların erkek-
lerden daha once emeklılık hakkını kazanma-
ları vasalarla sağlanmıştır
Kota sıstemı de aynı gerekçe ıle değerlen-
dırılmeh ve emeklılık sıstemı nasıl bır ımtıyaz
olarak değerlendırılmıyorsa kotanın da ımtı
yaz olmadığı gorulmelıdır
Erkek pohtıkacılar e\ sorumluluklarırun tu
munu eşlerıne bırakmaları nedenıvle polıtıka
ya tum zamanlarınravırırken kadın polıtıka
cı ev sojumlulukları nedenı ıle polıtıkaya da
. VE TAHRl, KAVINI ERKBĞM
KA&UR6A KSMlkLERim
YARATTI. EU, BU PA
PEMEKTıR! y*-
2- Ayrıca bugun kadının polıtıkada belırlı
bır vere seçılebılmesı ıçın aynı yere aday olan
erkeklere göre vok daha ustun nıtelıklere sa
hıp olduğunu kanıtlaması gerekmektedır Par-
tı i(,ı seçımlere gıren erkeklerde olağanustu nı
telıkler aranmamaktadır Demokrası normal
ınsanların yonetıme gelmesı ılkesıne dayalı
ıken bu v alnız erkekler ıçın geçerlı olmakta,
kadınlar ıçın ıse standardın çok ustunde nı
telıkler belırlenmektedır
Bu kota bisıemı ıle kadınlara da artık er
Kadın Kotası
Kota, kadınlarımızı ada> olmaya ozendırecektır, bu da nıce
yeteneklı kadın pohtıkacımızın olduğunu ortaya çıkaracaktır.
SHP'nın 27 01 1990 tarıhındekı olağanustu
kurultavında yapılacak tuzuk değışıklıgı ıle her
vonetım bırımı ve kademede ve meclıslerde ka
dınlara r
o25 kota avrılmaM konusundakı du
şun^elerımden evvel >unu ıtade etmelıvım kı
kabul edılecek kotadan sonra sıvası panılerın
okul nıtelığmde olan, kapatılan vardımu kol
ları (kadın \e genvlık kolları) ıçın vasal gırı
şımlere eeı,ılmesınde ve oralarda uretken po
lıukauların vetışmesını saglamakta savısız va
rar vardır Bunu onemle \ urguladıktan sonra
kota hakkınüakı duşun^eierımı şo\le ozetlı
yebılırım Kota kadınlarımızı adav olmağa
ozendırecektır, bu da nıce veteneklı kadın po-
htıkacımızın olduğunu ortaya çıkaracaktır
Turk toplumunun yapısı nedenı ıle erkek
adav ların gıremedığı evlere kadın adaylar ra
hatça gırebılecek, partı propogandasını >apa
bılecekler, dı>alog kurabılecekler bu da top
lumun dığer varısının avdınlatılması ve bılınvlı
ov kullanılmasını sağlamış olacaktır
Bağnazlık, yonetımı kolaylaştırdığından
ha az vakıt ayırabılmekte, bu yuzden etkınlı
ğı azalmaktadu
Kota sıstemı kadın ve ckek polıtıkacı ara
sındakı zaman ve sorumluluk farkından do
ğan eşıtsızhklerı ortadan kaldıran kadınlara
toplum genehnde eşıtlığe gıden yolda onemlı
bır adım oluşturan, kadının 2 sınıf değıl, er-
keklerle eşıt olduğu ılkesını vurgulayan ılerı
cı bır sıstemdır
Av AYSEL BAYKAL
Eskı İstanbul Senatoru
1950'lılerde laıklığe avkırı atılan tohumlar bu
gun veşermeğe başlamıştır Kuran kurslan, ta
nkatlar, tekkeler alenen desteklenmekte, ıç ve
d\ş kavnaklarla finanse edılmektedır Demok
rasının temelıne konan bu dınamıtlerden >a
şantısında en çok ve en evvel etkılenecek olan
kesım bugun bazı mesleklerden men edılen
yarın kafes arkasına konmak ıstenen kadın
olacaktır Doğa gereğı ınsanlar kendı hakla
rını savunmada daha başarılı olduklarından
polıtıkada kadına bu volu açmakla laıklığe ve
demokrasıve volu avmanın eş anlama geleı-e-
gıne ınanarak kotavı desteklıvorum
SOLMAZ BELL'L
CHP eskı İstanbul senaloru
Çoksesli Müzik ve Demokrasi
Tek sesh muzık ve duşunceden, çokseslı muzık ve duşunce
biçımlerine geçememış toplumlarda çağdaş uygarlık ve
demokrasının yerleşmesı çok zordur.
Son gunlerde çok^eslılık ve çağ atlamak
kavramlan ı,eşıtlı konulara vanünlarak tek
rar guncel hale geldı Bundan oncekı bır va
zımda ^ag atlamak \x\ adım olsa ılk adımı mu
zık olur demış ve nedenını anlatmava <,alı$mi}
tım Ataturk devrımlerını ter^ vone çevırme e%
lemlerının arttıgı şu gunlerde bu kavramların
tekrar guncelleşmesı dogaldır Bunun başln.a
nedenlerınden bırı bente ulusumuzun tek ses
lılıkten çokseshlıge bır turlu geçemevışıdır Tek
seslı muzık ve duşunı-eden çokseslı muzık ve
duşun».e bivimlerıne gevememiş toplumlarda
çağdaş uvgaılık ve demokrasının verleşmesı
çok zordur Muzık \e dıger guzel sanatların
ulusların duşunı.e bıvımını vonlendırmede vok
etkısı vardır Tek seslı muzıkten çokseslı mu
zıge geçenumış bır toplum t,ok yonlu duşun
meve de alı^mami) olaLağından her veşıı tek
tıp duşunte urıınu vonetımlere u\gun ztmın
oluşturaı.agı gıbı tek seslı vonetım bivirnlennde
de vokseslılıge gevi^ zorlaşat_aktır Bırbırıvle
iv n,e vaşavan \e vakın akraba olan bu ıkı ol
gu tam bır uzlaşmaya varıncaya kadar arala
rındakı uvuşmazlık surecektır Çunku çokses
lılıkte butunleşme, pavlaşma ve karşı duşun
ceve savgı vardır Başka bır anlatımla bırden
fazla sesın bırbırıyle uvum içınde ve bır bıçım
de karşıt duşuncelen ıfade ettıklen duyulur
Tıpkı çok partıh demokrasılerde olduğu gıbı
Bırulusun u>gar ulkeler arasındakı >erını
alabılmesı de ancak sıvası çokseslılık olan ger
vek demokrasıyle mumkun olur Çokseslılı-
ğe ınancı tam olan sanatçılar ıse başlangis-ta
hur doğan fakat sonradan hurnvetlerı ellerın
ien alınan ınsanlardan oluşan uluslara onı.ıı
luk ederler Onun ıı,ındır kı Romanya ve Çe-
koslovakja'da >enı yonetımde sanatvıların go
rev alması bır tesaduf esen degıldır Ovsa tek
seslılıkte kışının ruh ve duşuncesıne egemen
olan kendı du\gu, ıhtıras ve çıkarlarıdır Bu
da totalıter rejımlenn dogmasına zemın ha
zırlar Gudumlu demokrasıler de bu tur vo
netımlerden pek farklı olmayıp, orneğın ıstı
nat duvarı nedenıyle dışardan sadece >uksek
tekı dallan gorunen bahçemızdekı sozum ona
demokrası ağacma benzer Fakat ağaun altın
da elınde testerevle her an gövdesını kesmeve
hazır kışıler olduğunu sokaktan geven herkes
bılır Çıkar suretinın azaltılması ıçın vuce mıllı
duyguların da gerıcılık ve vozlaşmışlığa kal-
kan edıldığı bu tur vonetımler ne kadar ınsan
cıl fikırlerle valdızlanmış \t ne tur rejımler ıçın
olursa olsun voV geçmeden bır ulusu karan
lık \e bedbahtlıga zevksızhk ve guvensızlığe,
baskı ve zulme goturur Boylece kışılerın ru
huna vozlaşmış durgunluğun çekılen vesıka
lık resmı omur bovu vapıştırılmi;, olur \e ış
te bu !>ureç ıçerısınde ozgur duşunce kalkar,
ırtıca artar, dın somurulur, kara çarşaf \e tur
ban gorunur, ustune sıs çoken demokrasımız
batıdan bıraz zor gorunur Ortak Pazar bek
leyen mallarımız lımanlarda vurur, davul zur
na ıle ıkıbınlı vıllara vurunur \e de taa uzak
lardan Avasofya nın mınarelerı gorunur
"Ateşle barul van >ana durmaz" demışler
Onun ıçın Atalurk'un devrımlerını emanet et
tığı Turk gençlığının > ureğındekı ateş, kara bu
lutlar arasından serpıştınlmek ıstenen kara
barutu ateşleiecek \t bundan dogaı.ak >enı
enerjı>le Turk ulusu uygar dunya ıVınde lay ık
olduğu vere mutlaka ulaşaıaktır
PROF SAIM AKÇIL
MSl Dolet Konservatuvarı ogretım uvesı.
POLİTİKA VE OTESt
MEHMED KEMAL
Gör Neler Olmaz...
Gençlık yıllarımızda Andre Malraux nun Insanlığın Halı' en
sevdığımız kıtaplardandı Yabancı dıl bılmedığımız ıçın kıtabı Na-
suhı Baydar'ın çevınsınden sökuyorduk Nasuhı Baydar, tek par-
tının gazetesı Ulus'ta yazıyordu Belkı de bundan öturü tehlıke-
sız sayılanlardandı
Ama bızdekı kımı solcular bu kıtaba yüz vermıyorlardı Neden
duşmanlık ettıklerını sonradan öğrendık Malraux yerlı solcula-
ra dost Çan Kay Şek e karşıydı Stalın ıse Çan Kay Şek'edost,
yerlı solculara dusmandı Bugunku kargaşaya benzer o günku
kargaşa da aklırmzı karıştınyordu
Ikıncı Buyük Savas kahramanlarından De Gaulle'ün Kültür Ba-
kanlığı nı yapmış olan Andre Malraux bır donek mıydı9
Belkı
o gunkû Stalıncıler ıçın oyledır, ama bugun sağ olsa dönekler
arasına gırmezdı Çunku hepsı bırbırıne karıştı
Doğu Avrupada olusan dalgalanmalarda çok şeyler yıkılıyor,
yerıne çok şeyler konuyor henuz Lenın heykellerını yıkmaya ka-
dar gelmedıler
Bundan çok once Macarıstan'da bır sendıka merkezınde ko-
nuşuyorduk Bulunduğumuz yapıya bır kat daha eklıyorlardı
Onundekı alanda da gorkemlı bır Lenın heykelı vardı Sendıka-
cıya sorası oldum
'Neden bır kat daha çekıyorsunuz''"
Parmağı ıle ondekı Lenın heykelını gosterdı
'Her şeye karışıyor, bır kat çıkıyoruz kı oraya erışemesın' "
Soyleyenın yuzune şaşkınlıkla baktım
'Bu olay bızım mızah dergısınde yazıldı Kımse alınmadığına
gore şaka onaylandı" dedı
O yıllarda bu kadar ızın çıktığına göre bu yıllarda sınırı kımbı-
ttr neretere değın uzanmıştn, yolum düşmedığı ıçın bılmıyorum
Mıllıyetçılık ayranlanmızın kabansına çoktandır ara vermıştık
Solculuğun da karşıhğı Turancılık olmaktan çoktan çıkmıştı Ba-
kıyomm, yenıden ayran kabartmak ısteyenler çıkıyor Amagenç
bakan dıkkatlıdır
' Sovyetler Bırlığı nde gelışen Pantürkızm'" sorusuna olgun-
ca yanıt verryor
' Sovyetler Bırlığı büyük bır ulkedır BunJar da devletler arası
konulardır, şovenızm yapmayalım '
1945'lerın gençlık olaylarına karışanlar çok lyı bılırler Yone-
tım bası sıkıştığında gençlerı solcu der ıçerı alırdı sağcı der ıçen
alırdı Solcu olan da sagcı olan da bır avuç oğrencıydı Bunlar
da çok partıh sıyasal doneme gırdığımızde çoğunlukla Demok-
rat Partı mebusu olmadılar mı' Yerlı yerınde kalanlar Halk Par-
tısı seçımı yıtırdığı ıçın kımıldayamadılar
Bızde burokrasının de aklı başından gıtmışe benzer Eskıden
solcu dedırtmek ıçın ınsanları toplardı şımdı ben solcuyum dı-
yenlerı topluyor barınacak yer bulamıyor Adam solcuyum dıyor,
ne yakalarsın
1
Bırak söylesın dursun başına ne bela edersın
1
Görmuyor musunuz, Romanya'da Çavuşesku komunızmını koy-
mak ıçın yer arayıp duruyorlar Bızdekı 141-142 gıbı değerını yı-
tırdı
Celal Bayar, partı kurmak ıçın yolculuğa çıktığında gazetecı-
ler sorarlardı
' Partınız hangı yondedır'''
' Bılmıyorum kı ben de şaşırdım sağa baksam taşıst dryor-
lar, sola baksam komunıst Şımdılık ortada gıtmeye çalışıyorum "
IsmetPaşa sol bıraz gelısır gıbı olunca' Ortanın solundayım"
demek zorunda kalmıştı Bereket Ismet Paşa devlet kurucusu
bırkaç kışı arasındadır Ona bır türlu komünıstlığı yakıştıramadı-
lar Eğer bır yakıştırabılseler çok çekeceğı vardı
Sağ her kargaşada seçımı yıtırse bıle Meclıs'te derlenır, to-
parlanır Sol, bu becerıyı yıtırmıştır sokakta bır derlenıp topar-
lansa bılgıçhkten bır kurtulsa neler olmaz
CAUSANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YIUV1AZŞİPAL
"90 yılında ödediğim primler"
SORV: 1990 vılı marl ajında SSK'dan emeklı olacagım
1) Emeklı olduktan sonra avnı ışvennde çalışırsam
SSK pnmı ne kadar odevecegım Halen tavan uzenn-
den pnm odemektevım Emeklı olarak çalışırken vergı
de kesılecek mı
<>
2) Bır >ıl emeklı ışçı olarak çalıştıktan sonra tama-
men avnlırsam, kıdem tazmınatına hak kazanır mıjım?
Yanı daha once aldığım tazmınat çıkanlıp ıkı tazmınat
arasındakı fark mı venlır**
3) Sıgortalı olarak ışe gırışırn 1965 yılı şubal avıdır.
1990 vılı martında emeklı olmak ıçın başvuracağım ve
bu tanhle 7 000 gun prım odemış olujorura 1990 yı-
lında 2 av daha ta>~andan prım odevecegım. 90 vılında
ödedıgım prımler de hesaba gınyor mu?
4) Emeklı maaşım ne olur?
E.E.
YANIT 1) Sosval Sıgortalar Kurumu'ndan emeklı olup yaşlılık ay-
lığı almakta olanlar, yenıden Sosval Sıgortalar Yasası kapsamın-
da çalışmava başladıklannda ısteklerı uzenne yaşlılık aylıkları
kesılmez
Yaşlılık avlığı alarak sıgortalı çalışanlardan yuzde 24 oranında
Sosyal Guvenhk Destek Pnmı alınmaktadır Toplam vuzde 24 ora
nında alınan Sosval Guvenhk Destek Prımı'nın 1/4'u olan yuzde
6'sı sıgortalı ve 3 4'u olan yuzde 18'ı ıse ışverence ödenır
1990 vılı 1 yarı ıçın (1 ocak - 30 hazıran) SSK prım tavanı, 1
mılvon 632 bın lıradır (6 400 tavan gosterge X 255 katsavı =
1 632 000 TL ) Buna gore 1 mılvon 632 bın ve daha fazla ucret ala
rak valışan emeklılerden 97 bın 920 lıra kesılecek Bu tutara ışve-
ren 293 bın 760 lıra ıle katılacak ve toplam 391 bın 680 lıra Sosyal
Guvenhk Destek Pnmı olarak Sosyal Sıgortalar Kurumu'na yatı-
rılacaktır
Sosyal Sıgortalar Kurumu'nca odenen yaşlılık avlıklan vergı dışı
bırakılmıştır Ancak yaşlıhk aylığı almakta ıken çalışanlara ode-
nen ucretlerden gelır vergısı kesılmektedır
2) Kıdem tazmınatına hak kazanabılme koşullarından bın de
ışçının ış sozleşmesını "kanunla kurulu kurum ve>a sandıklardap
yaşlılık emeklılık ve>a malulluk a>lığı yahut toptan odeme almak
amacıvla" bozmasıdır
Emeklı avlığı almakta oian bır ışçının kıdem tazmınatına hak
kazanabılmesı, vasada ongörulen, haklı nedenlere dayanarak ış soz-
leşmesını bozmasma bağlıdır Haklı nedenlere dayanmayan ayrıl-
malar "ıstıfa ' sajılmakta ve ıstıfa durumunda da kıdem tazmınatı
odenmemektedır
3) Vaşlılık avlıklan takvım vılı esasına gore hesaplanmaktadır
Takvım vılı ıse 1 ocak 31 aralık arasında geven suredır Bu ne-
denle 1990 vılında sıgorta prımı odeyerek geçıreceğınız 2 avhk su-
re jaşlılık avlığında goz onune alınmavacakıır
4) Son ^ vıl sıgorta prımlerını tavandan odeyen ve 7 000 pnm
odeme gun savısı olan bır sıgortalıva >uzde 58 oran uzerınden 175
bın lıra sosval vardım zammı ıle bırlıkte 773 bın 995 lıra yaşlılık
aylığı bağlanacaktır (4 050 gosterge X 255 katsayı X vuzde 58 =
598 995 TL avhk + 175 000 TL S\ zammı)
BURDUR KADASTRO MAHKEMESI
1988/11ESAS 1988/511 KARAR SAYILI
DOSYASINDA YARGI DUYURUSUDUR
Burdur Merkez Belenlı koyunun Kocadağ mevkıınde bu-
lunan 884 savılı parselın tapulama tespıtıne ıtıraz edılmekle
mahkememıze açılan davanın vargılaması sonunda 3402
S \ 'nın 14 maddesı gereğınce Anakadın Çelık, Turkan Çe
lık, Remzı Ozkan, Mustafa Ozkan, Muruvvet Akpınar, Yur-
dagul Akpınar, Pakıze Kava, Imran Ozkan, Turan Ozkan
ve Osman Ozkan adlarına tapu>a tescılıne karar verılmıştır
Burdur Merkez Belenlı ko>u nufusunda kayıtlı Nurı oğlu,
1945 D lu, MUSTAFA OZKAN ın tum aramalara rağmen
adresı belırlenemedığınden,
Mahkememızden venlen 8 9 1988 tarıh 1988/11 esas,
1988/511 karar ıle venlen bu karar davacı Hazıne tarafın-
dan temvız edılmekle Yargıtay 16 H D 'nın 989M13 esas,
1989/16349 karar sayılı Yargıta> ılamının gazete ıle teblığı
uygun gorulmuştur
Duvurunun gazetede vayımlanmasından ıtıbaren 15 gun
ıçerısınde Mustata Ozkan'a teblığ edılmış gıbı geçerlı olaca-
ğı ve 15 gun ıçerısınde karann kesınleşeceğı açıkça duyuru-
lur 3 1 1990
Basın 15617