25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 OCAK 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Süper zirveye davet • PRAG (AP) Çekoslovakya Devlet Başkanı Vaclav Havel SSCB Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov ve ABD Başkanı George Bush'a, gelecek süper zirveyi Prag'da yapmaları önerisinde bulunacağını açıkladı. Havel, önce Sovyetler Birliği'ne sonra Amerika Birleşik Devletleri'ne ziyarete gideceğini ve bu ziyaretlerinde her iki devlet başkanına da önerisini götüfeceğini söyledi. Havel'in ziyaret tarihleri henüz resmen açıklanmamış bulunuyor. Romanya'da 20 mayısta seçim • BÜKREŞ (AA) — Romanya'da genel seçimlerin 20 mayısta yapılacağı ve Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin (UKC) partileşerek seçimlere gireceği bildirildi. Romanya'daki diğer siyasi partiler, genel seçimlere hazırlanabilmeleri için bu seçimlerin nisan ayından daha ileri bir tarihe ertelenmesini istemişlerdi. Göçmenler açlık grevinde • STOCKHOLM (AA) — Bulgaristan'dan Isveç'e kaçan Türklerden yaklaşık 1000 kadarı, Stockholm tarafından sınırdışı edilmeleri yolunda alınan karan protesto etmek amacıyla açhk grevine başladı. Reuter Ajansı'nın Stockholm çıkışlı haberinde, Isveç'ten sığınma isteyen Türklerin oluşturduğu komitenin Başkanı Muhammed Rasim'in, Bulgaristan'a dönmeleri durumunda baskı ve hapis cezasıyla karşüaşacaklarını söylediği kaydedildi. Ortega ABD'yi suçladı • MANAGUA (AA) — Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega, Sandinist hükümete karşı mücadele veren ve ABD tarafından desteklenen Contra gerillalarının, hafta sonu ülkenin kuzeyinde kendisine karşı hazırladıklan tuzaktan ABD'yi sorumlu luttu. Cuellar Tıran'a gidiyor • NEW YORK (AA) — BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın, Arnavutluk Dışişleri Bakanı Reis Malile'nin davetini kabul ettiği bildirildi. BM yetkilileri, şimdiye kadar hiçbir BM Genel Sekreteri'nin Arnavutluk'u ziyaret etmediğini bildirdiler. Arnavutluk Dışişleri Bakanı Reis Malile, Perez de Cuellar'ı, geçen yıl BM Genel Kurulu toplantılan sırasında ülkesine davet etmişti. Mısır'da htikümet krizi • KAHİRE (AA) — Mısır'da eski İçişleri Bakanı Zeki Bedr'in görevden alınmasına rağmen fiilen yetkilerini devretmekten kaçuıması İçişleri Bakanlığı'nda iki başlı bir yönetim doğmasına yol açtı. Bedr'in görevden ahnmasında önemli rol oynayan Muhalif El-Sahab Gazetesi, Zeki Bedr'in yandaşlarının dinci gruplara karşı tutuklama ve işkence kampanyasıru sürdürdüklerini öne sürdü. Kuveyt'te gösteri • KUVEYT(AA)— Kuveyt'te, demokrasi yanlısı göstericilere karşı polisin kuvvet kullanması sonucu, çok sayıda kişi yaralandı. Eylemciler, 1986'da lağvedilen Ulusal Meclis üyesi Abbas Munavar'ın evine yürümek istediler. Kuveyt'teki Fravanya bölgesini kuşatan polisin, gösıericilere karşı göz yaşartıcı bomba ve basınçh su kullandığı kaydedildi. Leipzig'deki gösterilerde aşırı sağcılarla karşıtları çatıştı BirleşmeiçinkavgaD. Almanya'da her pazartesi günü düzenlenen gösterilerin bu haftakinde "hemen birleşme" yanJısı gruplarla karşıtlarının çatışmasına polis müdahaleetmedi. Olaylarda ölen ya da yaralanan olmadı. DİLEK ZAPTÇIOCLU BONN — Önceki akşam D. Al- manya'nın Leipzig kentinde yapı- lan geleneksel "pazartesi yüriiyüsü" olaylı geçti. "Hemen birieşme" yanlısı aşırı sağcıların karşıtlan arasında çıkan çatışma- larda ölen veya yaralanan'olraa- dı. Polis çatışmalara mudahale et- meyerek yürüyüş güzergâhını tra- fığe kesmekle yetindi. Leipzig'de 9 ekimden bu yana her pazartesi akşamı Nikolai Ki- lisesi'ndeki "Banş Duası"ndan sonra halk Karl Marx Alanı'nda toplantp yürüyüşe geçiyor. Yürtı- yüş, iki hafta dnce ilk kez tama- men Almanya'nın birleşmesinden yana bir govde gösterisine dönüş- müştü. Önceki günku gösteri sı- rasında F. Almanya'daki "Cum- huriyelciler", "Alman Halk Biriigi" gibi partilerin görevlile- ri, propaganda malzemesi dağıt- tılar. Alanda biriken ve sayısı yüz bi- ne ulaşan halkın arasında Doğu- lu ve Batıh neofaşistler de vardı. Birleşme yanlısı olan, ancak ne- ofaşizme tepki gösterenlerle aşırı sağcılar arasında başlayan çatış- ma büyüdü. ölen veya yaralanan olmadı. VEDER BİR DAHA ASLA — D. Almanya'da iiç aydan bu yana her pazartesi süriıyor. Önceki gece Leipzig'de yapılan gosteriler sırasında komunist arasında komunist yoneümin eski gunieri kastedüerek, "bir daha asla" kitleleri meydanlara loplayan "geleneksel pazartesi gösterileri" Parti aleyhinde sloganlar auldı ve pankartlar taşındı. Pankartlar sloganı dikkat çekijordu. (Kolograf: AP) F. Alman televizyonu ikinci ka- nalı ZDF tarafından geçen hafta yapılan ankette halkın yuzde 74'ü Almanya'nın birleşmesinden ya- na olduğunu açıkladı. Halkın yüzde 68'i birleşrnenin en geç on yıl içinde gerçekleşeceğini düşünii- yor. Birleşmeyi reddedenlerin ora- nı ise sadece yuzde 14. "Yann seçim okaydı kime oy verirdinlz?" sorusuna verilen ya- nıtlarda iktidardaki muhafaza- kârlara yuzde 41, sosyal demok- rat muhalefete yüzde 38 oranıu- da oy çıktı. Buna göre Yeşiller yüzde 8, Cumhuriyetçiler Partisi ise yuzde 4 oy toplayacak. Koa- lisyon ortağı liberallerin oranı ise değişmeyerek yüzde 8'de kalıyor. Eğer aralık ayında yapılacak ge nel seçimlerde bu oranlar sabit ka- lırsa F. Almanya'da iktidar değiş- meyebilir. Öte yandan dün iki Almanya'- nın ekonomi heyetleri ilk kez Do- ğu Berlin'de bir araya geldiler. Başbakan Helmut Kofal'ün aralık ayında Hans Modrow'a yaptığı ziyaret sırasında kararlaştınlan bu "Karma Ekonomi Komisyonu" toplantısında iki ülke arasındaki işbirliği tartışıldı. Batı heyetıne başkanlık eden F. Alman Ekono- mi Bakanı Helmut Haussmann, "D. Almanya'da bir an önce re- forma gidilerek pazar ekonomisi- ne geçilmesini, para sisteminde kon>ertibilitenin uygulanmasını ve >abancı sermajeye kola>laştı- ncı imkânlar tanınmasım" istedi. YUGOSLAV KOMUNİSTPAKTİSİ Kongre gözyaşıyla kesîldiKomÜnİSt PartİSİ'nİn 14'ÜnCÜ kongreSİ bildirisinin hazırlanması sırasında Slovenya heyetinin toplantıyı terketmesi üzerine askıya alındı. Slovenya "bağımsız, yerel „. siovenya heyeti. sonuç beigesin- komÜnİSt partilere" dayall Sİyasal SİStem İStİyor. de Komunist Partinin "birieşik, n u ı. ı c~- : v «^ ,• , " • • • bütünleşmiş bir parti" olarak ta- J î ? KomünT^P^İ^nTn8 H" ^me yie k °m ü n ı s t P3 *'™ ?*" n.m.na karş. çıktrsiovenya, "b».lavya Komunist Partisi nın 14. çalanması tehlıkesı ortaya çıktı. Kongresi, ortaya çıkan anlaşmaz- hk ve Slovenya delegasyonunun Önceki günku dramatik gelj*. toplantıyı terketmesi üzerine ya- me Ve dayanan olaylar şöyle geUş- rıda kesilerek askıya alındı. AP'- t l : Pazartesi gunu toplantıda bü- yegore Slovenya heyetindekibaa v u k «ogunlukla partinin "ÖBCÜ kadın delegeler toplantıyı terke- ">lunun" kaldırılması kabul edıl- derken üzüntüden ağladılar. Bu d l - Ancak akşama doğru sonuç gımstz, yerel komünısl partilere" dayalı bir siyasal sistemi savunu- yor. Boylece "partinin biriigi" so- runu, toplantıda havayı ansızın gerginleştirdi. Slovenya Komunist Parti Sekreteri Stefan Korosec yaptığı konusmada, "eski model. tekelci. bütünleşmiş''' partinin ar- tık geride kaldığını ve "bağımsız yerel komunist partilere" dayah yeni bir siyasal sistemin kurulması gerektiğini söyledi. Korosec şöyle devam etti: "Otoriter sosyalizm donemi artık sona ermiştir." AP'ye göre, Slovenya'nm öneri- si, dolaylı olarak Hırvatistan ta- rafından da desteklendi. Ancak başta Sırbistan olmak üzere diğer delegasyonlar Slovenya'nm öneri- sine karşı çıktıiar. Tartışmalardan bir sonuç alınamayınca, Slovenya heyeti toplantıyı terk etti ve 14. Kongre askıya alındı. Toplantıyı terk eden Slovenya heyetinde ba- zı kadın delegelerin ağladıkları gozlendi. Slovenya Komünist Partisi Sözcüsü Peter Bekes, toplan- tıyı terk ettikten sonra gazetecile- re yaptığı açıklamada, partrsinin 2 şubatta yerel bir kongre duzen- leyeceğini ve bu kongrede "de- mokratik sosyalizme dayalı ba- ğımsız bir parti" kurma karan aJı- nacağını söyledi. Barışsuyu projesi tamamlanma aşamasında Türkiye'nin Kuveyt Büyükelçisi Güner Öztek, projenin önümüzdeki aylarda resmen açıklanacağını söyledi. KAHİRE (AA) — Türkiye'den bazı Ortadoğu ve körfez ulkeleri- ne içme suyu gönderilmesini ön- gören "Banş Suyu Boru Hattı" Projesi'ne ilişkinfizibiliteçalışma- larının önümüzdeki aylar içinde tamamlanacağı bildirildi. Türkiye'nin Kuveyt Büyükelçi- si Gıkıer Öztek, Kuveyt'te yayım- lanan El Vatan Gazetesi'ne verdi- ği demeçte, söz konusu çalışma- ların tamamlanmasıhdan sonra projenin resmen açıklanacağını söyledi. Öztek, 21.5 milyar dolara mal olacak projenin finansmanı konu- sunda aralarında Kuveyt, Suudi Arabistan, Ürdun ve Suriye'nin de bulunduğu ilgili ülkelerin katkıda bulunmasının beklendiğini kay- detti. Büyükelçi Öztek, projenin kap- sadığı ülkelerin büyük bölümü- nün günde toplam 6 milyon met- reküp içme suyu taşıyacak boru hattının yapımını olumlu karşıla- dıklarını beiirtti. Banş Suyu Projesi, Seyhan ve Ceyhan nehirlerinden aldığı suyu Suriye üzerinden biri Suudi Ara- bistan'a, diğeri de Basra Körfezi ulkelerine ulaştıracak ve yaklaşık uzunlukları toplam 7 bin kilomet- reye ulaşacak iki boru hattı inşa edilmesini öngörüyor. DUN^ADA BUGUN AIİSİRMEN 163 Tartışması Adalet Bakanı Oitan Sungurlu'ya gönderilen 4758 imzalı bildirge, içeriği kadar imzalayanların mesleki dağılımları açı- sından da ilginç Bıldırgeyi ımzalayanlar arasında bakkal, şo- för, ev kadını, kaptan. kuaför, sekreter, memur, mimar, mü- hendis, ögretmen, eğitimci, sanatçı, işyeri sahibi, avukat, ec- zacı, gazetecı, yazar, işçi, bankacı, sanayici, emekli asker, eski milletvekilı, senatör gibi toplumun çok çeşitii kesıminden kim- seler var. Bıldirgenin Adalet Bakanı'na ulaştırıldığı sırada dört öğre- tim üyesi de aynı istemi dile getiren aynı 163. maddenin kal- dırılmamasını öneren bir metni aynı makama sundular. Son zamanlarda artan laiklik karşıtı akımlara tepki göste- rilmesi, kuşkusuz sevindtrici birolay. TbpJumun çeşrtli kesim- lerinden kişilerin tepkılerini demokratik biçimde dile getirme- leri, iaiklik açısından yararlı görülebilir. Ama ne yazık ki bu tepkilerin amacına, yani laikliği koru- ma çabasına katılmakla birlikte içerığine katılamıyoruz. Katılamıyoruz, çünkü laiklik demokrasinın onsuz olmazı- dır. Laikliği korumak istememizin amacı, demokrasiyi ve öz- gürlüklerimlzi korumaktır ve laiklik ancak demokrasi çerçe- vesi içinde korunabilir. Kesinlikle demokrasinın temel ilkele- rine aykırı olan sınırlamalarla laikliği korumaya kalkmak, la- iklik adına demokrasiden vazgeçmek demektir. Laikliği de- mokrasiden vazgeçerek korumak ise hem demokrasiye ay- kırıdır hem de olanaksızdır. Sanırız, iyiniyetli bildirgedeki yanılgı, laiklik karşıtı akımlara konan yanlış tanıdan doğmuş bulunuyor. Şöyle ki, bugün yay- gın kanı, devletin laikliğe sahip çıktığı ama tabandan gelen anti-laik dakjanın devleti tehdit ettiği yolundadır. Hatta zaman zaman, "zinde güçler'in laikliğin güvencesi olduğu ileri sü- rülmektedir Bu görüşler ne yazık ki gerçeği yansıtmıyor. Bugün Türki- ye'de laikliğe karşı akımlar tabandan tavana doğru gelişmi- yor, tam tersine, tavandan tabana yayılmak isteniyor. Hatta zaman zaman bu çabalara dış odakların katkıları da ekleni- yor. "Cumhuriyet devrimi"nin bütün kazanımları gibi laiklik de yurt düzeyine Milli Eğitim kadrosu tarafınan yayılmıştı ve la- ikliğin temel taşlarından biri de "Tevhid-i Tedrisat Kanunu" denen eğitim biriigi yasasıydı. Laikliğe karşı olanlar, güçlenip deviete sızdıktan sonra, Milli Eğitim kadroları içinde odaklanarak laikliği bu yolla ortadan kaldırmaya yoneldiler. İmam hatıp okullannın sayılannın art- ması, bu okullardan çıkanların istedikleri ünıversitelere gir- melerinin sağlanmasıyla eğitim birliği yasası uygulamada iş- lemez hale getirildikten sonra imam hatip okullanna oğret- men ve araç gereç açısından tanınan üstünlüklerle, üniver- site seçme sınavlarında bu okullardan çıkanlara avantaj sağ- landı. Sonuç olarak da geçen yıl, kamu yönetimi bölümüne girenlerin %41'i imam hatip kökenli öğrenciler oldu. Bütün bu gelışmeler olurken de 16a madde de yerinde duruyordu. Milli Eğitimde öğrencilerimize bilim surelerle oku- tulurken de 163. madde yerinde duruyordu. Laikliğin güven- cesi olduğu söylenen zinde kuvvetler duruma el koyup ikti- dara geldiklerinde, zorla kabul ettirdikleri anayasaya zorun- lu din dersini koydururlarken de 163. madde duruyordu. Ra- bıtagate skandalı oluştuğu sırada da 163. madde duruyor- du. Istanbul'un orta yeri Cağaloğlu'nda, trafiği tıkayıp yurt- taşın özgürlüğünü çiğneyen gösteri ibadeti yapılırken ve tepki gösterenler polisin gözü önünde bıçaklı adamlar tarafından kovalanırken de 163. madde duruyordu. Ayasofya gösîerileri yapılırken de 163. madde ve onunla birlikte Toplantı ve Gös- teri Yürüyüşleri Yasası duruyordu. Devlete memur almak için yapılan sınavlarda dıni sorular sorulur ve insanlar dine bağ- lılıköiçütüne göre devlet görevine alınırken de 163. madde. duruyordu. Bütün bu gelişmeler gösteriyor ki 163. madde demokrasi- ye, düşünce özgürlüğüne aykırı olduğu gibi, laikliği koruma açısından da fazla önem taşımamaktadır. Laikliği 163. madde ile korumak ya da onu zinde güçlerin güvencesine terk etmek, ne demokrasimizi kurtarır ne de la- ikliği. Şeriatçı akımlar karşısında uyanık olmak, tepki göstermek ne denli doğru bir davranışsa, laikiiği 163 ile koruyacağını sanmak da o denli tehlikeli bir yanılgıdır. ATKomisyonu Başkanı Delors: Türkiye'nin '93'ten önce şansı yok Delors. bu açıklamastnı, Irlan- da'nın başkenti Dublin'deki Av- rupa Topluluğu Dışişleri Bakan- ları toplantısında yaptı. AT dı- şişleri bakanları Doğu Avrupa'- daki reformlan onayladıklarıru ve Sovyet Lideri Mihail Gorba- çov'un Doğu ve Batı arasındaki 35 ulkenin katılımıyla bir zirve yapılması çağrısını benimsedik- lerini belirttiler. Financial Times Gazetesi'nde ver alan bir haberde, Dublin'deki görüşmeler sırasında Delors'un Doğu Almanya hakkındaki gö- ruşlerini açıkladığında, bazı dı- şişleri bakanlarının tepkisini al- dığı vurgulandı. 1993'ten önce Demokratik Almanya'nın AT'- ye katılabileceği, Türkiye'nin ise şansı olmadığı yolunda goruş bil- diren Delors, bunun sadece kendi kişisel göruşu olduğunu, Demok- ratik Almanların potansiyel Fe- deral Alman vatandaşı olduğunu ve ozel bir muamele hak ettikle- rtnı söyledi. Delors, Demokratik Almanya'nın önunde uç seçenek olduğunu vurguladı ve bunları şöyle sıraladı: "Ma>ıs ayıhdaki seçimlerden sonra Briiksel ile res- mi iliski kurabilirler, 13. üye ül- ke olarak AT'ye katılabilirler ve- ya Almanya'ya katılabilirler." DELORS — Açık konuştu. Dış Haberler Servisi —Avrupa Topluluğu (AT) Komisyon Baş- kanı Jacques Delors, Türkiye'nin AT'ye 1993'ten önce katılma ko- nusunda hiçbir şansı olmadığını açıkladı. Demokratik Almanya'nın Do- ğu Avrupa içinde ozel bir yeri ol- duğunu ve bu ülkenin 1993'ten önce topluluğa katılabıleceğini söyleyen Delors, aralarında son olarak AT'den olumsuz rapor alan Türkiye'nin de bulunduğu diğer ülkelerin AT'nin Tek Pa- zar pianını bitirmeden topluluğa katılma şansı olmadığını beiirt- ti. SAYIN DOKTOR ve ECZACILARA... Total İntravenöz Anestezi Ajanı DiprivanI propofol Genel anestezinin indüksiyon ve idamesinde kullanılmak üzere hizmetinize sunulmuştur. 'Diprivan' 2()(img propofol ıçeren 2() nıl \-^ Ampulluk kuiulardadır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle