25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel Sahıbr Cumhurıyet Maıbaacılık ve Ga^etecıtık Turk \nonım Şırketı adına Nadir Nadi O Genel Yayın Muduru HasaD Omı), Muessese Muduru Emiae l'şaklıgıl. Yazı Işlcn Muduru. Ok«j Gootnsin, # Haber Merkezı Muduru Yılçın Bayer, Savfa Duzenı ^önetmenr Aü Aat, • Ttmsüakr ANKARA: Mantt T»a. İZMİR Hjkmct Çrtmk»>». Iç Potaka. Cıfai B*feapc D15 Habcrlo- Erpm Balo. Ekononu C o ( b Ikrku. I; Sendıka. Şokna b t n K'otalr C'ttal Uatr. Egıtnn Gcaoy Ş«yt«n. Habtr Ara$nrma bmet BertM, Yurt Habcrlm Nccdd Dotm, Spor Dançmam \bdıAadk Yaceknu, D-.-D Yazdar Kcms Ç«fc*»». Arajorma. ŞaUa Alpa;. Düzcltmc AlııMılı Yana. # Koontmaıor Afenet Konfauı, # Mıh tjter tnt tliM, • Muhasebc BukBI ter • Buıtt-PLanlama Stvji O m n b q e o # a • ReUam Ayjf Toru. • Ek Yiyınlar H*yı A>rol • Idarc Hwrvm Gunr. • tjloıne Owfcr Çdfc. # Bü#-ls>em s«il lnal. # Persooei. St*ıi Basunaogu. Basm •* Yoytm. Cumhun>cı MalbraUt w Gazurilık TA$ TUrk Oa» Cad. 39/41 I 34334 Ut PK 246-Uant»! Td S12 03 <M (20 Im), Tdrc 22246 FUL (1) 536 «0 7J # Buroto- A M » Zıyj Gokjip Bh. Inlulap S. No: 19/4. T* 133 II 4M7, Ttto. 42344 Ffec («) 1» 05 65 • Imfc H Zıyl Hv 1352 SJ/3, Td: 13 ]2 30, ia«. 52359 Fu: (SI) 19 5} <0 # Arftan* tnenü Cad 119 S. No: 1 Kx 1. TM 19 37 52 (4 tmu Ttloı: 62133. Fu. (71) 19 37 S2 TAKVÎM: 23 OCAK 1990 lmsak: 5.46 Guneş: 7.15 öğle: 12.21 İkindi: 14.52 Akşam: 17.16 Yatsı: 18.39 Kuş . cennetı avcûarın işgcdinde Silifke Kuş Cenneti'ndeki Pelikan ve Flamingolann, yöreye gelen avcılar tarafından vurulduğu bildiriliyor. MERSİN (Cumhuriyet Gıiney İUeri Bürosu) — Yeterli ölçüde korunmanın sağlanamaması ne- deniyle "Silifke Kuş Cenneti'nin avcılann işgaline uğradıgı" be- lirtiliyor. Bölgenin belirli yerlerine avın yasak olduğuna ilişkin uyarı ya- zıları konulmasına karşın, yöre- ye gelen avcılann pelikan ve fla- mingoları vurdukları bildirildi. Geçen yıl "Kuş Cenneti" olarak ilan edilen ve koruma altına alınması kararlaştınlan bölgede, bugüne kadar herhangi bir ça- lışmanın yapılmaması ve bilinç- siz avlanma nedeniyle kuş tür- lerinin giderek azaldığı vurgu- landı. Silifke Belediye Başkanı Fey- yaz Bilgen, daha çok Hatay'dan gelen avcılann, Kara Meke ör- dekleri avlarlarken Su Tavuğu, Balıkcıl, Pelikan ve Flamingo kuşlanm da vurduklarını söyle- di. "Kuş Cenneti'nde adeta bir katliam yaşandtgını" bildiren Belediye Başkanı Bilgen, Tarım, Orman ve Köyişleri Bakanlığı 1 na acil önlem alniası çağnsında da bulundu. 25 Nisan 1989 tarihinden iti- baren Tarım, Orman ve Köyiş- leri Bakanlığı'nca koruma altı- na alınmasından sonra Kuş Cen- neti'nin denetim ve kontrolü için 5 kişilik bir muhafaza ekibi oluşturduklarını söyleyen İçel Orman Bölge Muduru Ariz Bo- zatlı, "Muhafaza ekibimiz, böl- ge>e günde bir kez araçla girip çıkar. Biz ormaıu da korumak durumunda olduğumuz için ele- man yetersizliği yıizıinden böl- gede sürekli bekçi bırakamıyo- nız" dedi. Azız Bozatlı, Kuş Cenneti'nin korunması için Si- lifke Kaymakamlığı ile jandar- manın desteğine ihtiyaç duyduk- lannı da belirtti. Yeşü çatı önerîsi tZMİR (Comhuriyel Ege Bü- rosu) — Giderek betonlaşan kentlerde yeşil alan olarak ayn- labilecek yerlerin azalması üze- rine uzmanlar artık apartman- lann çatılarının, dış yüzeyleri- nin, balkon ve teraslanrun yeşil- lendirilmesi gerektiğini söyledi- ler. Ege Üniversitesi Ziraat Fa- kültesi Peyzaj Mimarlığı Bölü- mü ofretim üyelerinden Prof. îl- çin Aslanboga, "Çatı bitkilen- dirmesi yoluyla kentlerde yeşil alan yiizeyi genişletilebilir. Kişi- ler kentin ortasında kendilerine ait bir doğa bahçesi yaratabilir" dedi. Her geçen gün yeni verimli ta- rım arazilerinin imara açılması, betonlann kentleri kuşatması ile yeşil alan miktarları azalırken, daracık alanlarda "birkaç bank ve birkaç çeşit bitki" ile oluştu- rulmaya çahşüan parkların ye- tersiz olduğu belirtildi. Çatı bah- çeleri planlaması konusunda bir çalışma yapan Ege Üniversitesi Ziraat Fakultesi Peyzaj Mimar- lığı Bölümu öğretim üyelerinden Prof. Aslanboga, "Kentlerde ye- şil alanlara aynlabilen toprak yttzeyleri daraldıkça, yapı yuzey- leri, teraslar, balkonlar. çatılar. bitkileroe yiizeyleri olarak duşıi- nıilüyor?" dedi. PROF. NUSRET FİŞEK Sağhga yeterli para ayrılmıyor ANKARA (A.NKA) — Türki- ye"deki radyoterapi merkezleri- nin yetersizliği ve eksiklikleri hekimlerin tepkisine yol açtı. Sağlık Bakanlığı'nın işi bir yıl önce başlattığı, deviet hastane- lerinin radyoterapi merkederinin modernizasyonuna ilişkin proje- yi, bir yıllık süreç içinde sonuç- landırmayi planladığı öğrenıldı. Türkiye Atom Enerji Kuru- mu'nca (TAEK) hazırlanan ve Türkiye'deki radyoterapi mer- kezlerinin içinde bulunduğu du- rumu ortaya koyan raporuyla il- gili göruşlerini açıklayan Turk Tabipleri Birliği (TBB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Nusret Fişek, "Bunlann ve buna benzer sorunlann altında j'atan, hukü- metin sağlık hizmeüerine, yeterli para ayırmamasıdır" dedi. Fişek, sa|lık hizmetlerinin bi- nnci basamağı olan sağlık ocak- larıylapoliklinik hizmetlerinin içinde bulunduğu durumun "ciimle alem tarafından bilindigini" kaydetti. Numune Hastanesi Radyote- rapi ve Onkoloji Uzmanı Dr. Haluk Nurbaki de göruşlerini açıklarken, radyoterapi merkez- lennin en büyük sorununun, modern aygıtlarla donatılmak olduğunu söyledi. Dr. Nur- baki, daha iyi hizmet verilebil- cıesi için eksikliklerin tamam- Unması gerektığine işaret etti. Birdfilmi, 35yaşında ölen saksofon ustası Charlie Parker'ın yaşamını anlatıyor Ezilenlerin müziğive BîrdBll*d / Yönetmen: Clint Eastwood / Senaryo: Joel Oliansky / Görüntü: Jack N. Green / Müzik: Lennie Niehaus / Oyuncular: Forest Whitaker, Diane Venora, Michael Zelniker, Samuel E. Wright, Keith David / Bir Malpaso (Warner Bros) yapımı / 2 saat 43 dakika (Fitaş Cep) ATtLLÂ DORSAY Bach ve Haendel müziklerinı kilisede, Mozart ve Çaykovski kral saraylannda, şatolarda çaiar- lardı. Caz ise basık tavanlı, siga- ra dumanlı izbe barlarda gelişti. Her çağa kendi muziği, her mü- ziğe kendi ritüeli! Sömürü, ezil- mişlik, adaletsizlik hep vardı. Ama ezilmişlerin en ezilmişi olan siyah ırkın Afrika'dan alıp getir- diği ve uzak, çok uzak bir kıtada, Amerika'da biçimlendirdiği caz, yalnız bu özelliğiyle bile acıyı, ezilmişliği, huznü anlatmaya en uygun müzık oldu, çıktı. Bilmiyo- rum, caza 20. yıızyılın has müzi- ği, bu yüzyılı en iyi anlatan, sim- geleyen müzik demek aşın sayılır mı? Ama işte "Bird" filminin o bo- ğucu, "klostrofobik" havası da cazın bu kendine ozgü nitelikle- rinden ka>Tiaklanrruyor mu? Çok- luk gece çekımleri, "karanlık" sahneler, dumanı (sigara veya uyuşturucu) neredeyse kendi gen- zinizde hissettiğiniz loş mekân- lar... Görüntu yönetmeni Jack N. Green'in sanki özellikle "contre- lumiere", yani ışığa karşı çektiği görüntüler, tümüyle bir "gece fil- mi", bir yalnızlık, hiizün ve ya- banabk filmi... Yani cazın ta ken- disi. llk gönlşumde beni şaşırtan, giderek iten bu niteliklerin, bir "caz filmi"ne ne denli yakıştığı- nı kavramam için, "Bird"ü sanı- nm ikinci kez izlemem gerekıyor- muş!.. Evet, bu karanlık ve hüzünlü filmin içinde dev boyunu, hantal gövdesini dolaştırıp duran bir iri kıyım zenci... Gülerken, ağlar- ken, sever veya kızarken, çok az mutlu olup çok sık acı çekerken tanıdığımız Charlie "Bird" Par- NöTLAR 7 milyon dolarlık film BİRD, ÖDÜL GETİRDt — Bird filminde Cbariie Parker'ı canlandıran Forest Uhilaktr bu rolüyle 1988'de Cannes'da Altın Palmiye Ödülii'nii kazanmıştı. • Film adını, ünlü müzik adamı Charlie Parker'ın takma adı Yard Bird'den (Avlu Kuşu) ahyor. Parker'a bu ad caz kulüplerinin bahçelerinde oturmayı ve tavukları çok sevdiği için arkadaşlarınca verilmişti. • "Bird"ıi önce Columbia şirketi çekecekti. Columbia vazgeçince projeyle VV'arner ilgilendi. Film yedi milyon dolara (yaklaşık 16.5 milyar TL.) maJ oldu. • Charlie Parker'ı canlandıran Forest NVhitaker "Bird"deki oyunuyla 1988 Altın Palmiye (Cannes-En İyi Erkek Oyuncu) ödülü'nü kazandı. Whitaker bu filmden önce "Paranın Rengi". "Platoon" ve "Günaydın Vietnam"da rol aldı. • 1988'de Charlie Parker adına yönetmen Mark Horaux tarafından belgesel yönü daha ağır basan "Bird Now" adlı başka bir film çekildi. • "Bird"un senaryosunu Charlie Parker'ın kansı, eski balerin Chan Richardson'ın anıları üzerinde çalışan Joel Ötianski hazırladı. • Charlie Parker'ı ilk kez 1946 yılında Oakland Omar Club'de izleyen Clint Eastwood filmin muzikal kalitesi için hiçbir fedakârlıktan kaçınmadı. Filmde Parker'ın 12 parçasını daha önce Parker'la çalışmış basçı Ray Brown, trompetçi Red Rodney, piyanist Monty Alexander, trompetçi Jon Faddis, davulcu Jobn Gnerin, basçılar Chuk Berghofer, Ron Carter ve Chuk Delmino, saksofoncu Charles McPherson, piyanistler Waller Davis ve Barry Harrist, vibrafoncu Charlie Shoemake seslendirdiler. "Bird" geçen yılın Eh tyi Müzik Oscarı'm kazandı. • "Bird" için Manhattan'dakı 52. Cadde (Swing Street) baştan aşağı o dönemin yaşantısına uyduruldu. • 1930 yıhnda doğan Clint Eastwood 1971 yılında Play Misty for Me adlı Fılmle yönetmenliğe geçti. Bu filmi sırasıyla High Plains Drifter (1972), Breezy (1973), The Eiger Sanction (1975), The Outla» Josey Wales (1976), Gaundet (1977), Bronco Billy (1980), Firefox (1982), Honkytonk Man (1983), Sudden Impact (1983), Pale Rider (1985), Gunny (1986), Bird (1988) izledi. ker. Diğer bir deyimle, caz tari- hınin gelmiş-geçmiş en buyük sak- sofon ustası... En azından alto- saksta. Ve birçok caz tarihçisine göre, yine caz tarihinin en büyük "emprovizasyoncusu"... Üzerin- de incelemeler, kitaplar yazılmış. İşte bunlardan birinden bir alın- tı: "Onun dunya çapındaki ünii- ne karşın sınırlı bir başanyla ye- tinmesi, akıl-dışı davranışlannın sonucudur. Fantezisi, sürekli ba- ğımsız olma tutkusu, mesleğini mahvetti. Tıpkı önune geçemedi- gi alışkanlıklannın ozel yaşamını mahvetmesi ve onu bir İanetli sa- natçı'ya doniıştürmesi gibi... Ama aslında bu özellikleridir ki, onu cazın tam bir simgesi haline getirmistir: Sıradışı, marjinal, hal- kın içinden gdmiş, ama halkın yadsıdığı bir kişilik". "Maço" Clint Eastvtood'u bu karanlık, karamsar öyküde çeken ne olmuş? "Kirli Harry"lerin, "Yasadışı Josey Wales"lerin ya- ratıcısı, "spagetti-western"in si- nema dunyasına tanıttığı ve o gün bugundür hep sert öykulerin sert kişisi olmayı surdurmüş, perdenin son starlanndan Clint Easrwo- od'u? Eastwood, kuçuk yaşların- da Charlie Parker'ı "bizzat" din- lediğini ve caza olan sevgisini an- latıyor bu konuda... Yine de bir Easrwood figürünü, böylesıne ka- ramsar ve huzünlu bir filmin, ki- şiliğini gerilere çekmiş yönetme- ni olarak bulmak, kuşkusuz bir surpriz!.. Ama hoş bir sürpriz!.. Eastwood, filmini örneğin "Kı- nk Hayat" tarzı duygusal bir öz- yaşamöyküsü biçiminde değil, olayların kronolojiden çok belle- ğin karmaşık yollarını izlediği bir "puzzle" tarzında anlatmış. Par- ker'ın çeşitli zamanlarda lıasta- lanması, tedavi görmesi anların- dan yola çıkarak, geçmişi de an- ması, anımsaması yoluyla oluştu- rulan senaryo/fılm, bu açıdan öz- gür bir yapıda... Filmin/öykünun "içsel hiizün" diyebileceğimiz özelliği, müzikle besleniyor. East- »ood, film için Parker'ın eski, gerçek ses kayıtlarını kullanmış. Bunları teknik bir "temizJeme"ye tabi tutarak yanına gereğinde ye- ni müzikçileri katarak. Ama de- mek ki fonda hep duyulan, Par- ker'ın kendi müziği, kendi icra- sı... Bu müziğin yeterince kulla- rulmamış olması, diğer bir deyim- le filmin seyirciyi caza ve 'Yard- bird'ün muziğine yeterince doyu- ramaması, belki bir temel eksik- lik. Ama sanırım Eastwood'un amacı, bu anlamda bir "caz filmi" yapmak değildi. 'Bird* rolunde Cannes'da ödül alan Forest VVhilaker'in, kansı rolünde Diane Venora'mn çok basanlı olduğu filmde, Parker'ın yaşamına yakından karışmış Dizzy Gillespie. Red Rodney gi- bi müzikçileri de bulacaksıruz. Ve tam bir"cazn" olmasanız bile, cazın anlamı, içeriği, özü üzerin- de yeni düşünceler edineceksiniz. Uyuşturucu ve alkole teslim etti- ği, tüm iç organları iflas etmiş be- deni ölduğunde, cesedi bulan dok- tor "60 yaşlannda" diye rapor ve- riyor... Oysa Charlie Parker öl- düğünde yalnızca 35 yaşındadır. 35 yaşa sığdınlan bunca keder, acı!.. Ve bunca caz!.. Cazın te- melde ezilenlerin, yıkılanlann, hep kaybedenlerin müziği olduğu- na, hüznün ve anlaşılmazlığın müziği olduğuna tek baş^na ve kendi kendisiyle tanıklık etmiyor mu, Clint Eastwood'un "Bird" filmi? uçah 35 yıl oldu 35 YILLIK YAŞAM — Charlie Parker'ın 29 Ağustos 192<Tde baş- layan hızlı yaşamı 35 yıl sonra 12 Mart 1955'te noktalandı. SADETTÎN DAVRAN "Gd, doldur kadehini / Bu ba- har ateşine ; Tövbesi dayanmaz kışın / Zaman kuşu / Bak uçup gidiyor." "Kuş" uçah 35 yıl oldu. Chartie Parker 1955 yılının ilk günu; New York'ta, yıllar sonra onunla ilgili en kapsamlı başv-u- ru kaynaklarından birini yazacak olan Bob Reisner'a rastladı ve ona Hayyam'm bu dörtlüğünu okudu. Iki buçuk ay geçmeden de uçup gitti. Caz tarihindeki "ölıimün- den sonra en uzun yaşam" böyle başladı. "Ben Charlie Parker, herkes bana 'Bird' der." Herkes ona Bird derdi: "Kuş." Otuz dört >ıllık yaşamı bir aşırı- lıklar sarmalı idi. Hayyam'ın "za- man kuşu"ndan da hızlıydı par- ker. Bütun kurumlara karşıydı. Duzenle hiç uzlaşmadı. Her şeyi, zamanın kuşuyla yanşarak tüket- ti. Müzikte bir uç oluşturdu. Söy- leyeceklerini, erişilmesi güç bir hızla söyledi. Caz tarihinin en üs- lupçu müzisyenlerinden biri idi. Bulasıcı coşkusu ile yaşamı bo- yunca bütün sınırlan zorladı. Ca- zın geleceğini okudu. Yaşamı pa- hasına. Charlie Parker, 29 Ağustos 1920'de Kansas City'de (ABD) doğdu. 12 yaşında Lester Yo- ung'ı dirüedi. 13 yaşındaki bariton saksofon ve klarnet çalmayı öğ- rendi. 15 yaşında profesyonel ol- du. 16'sında evlendi. 17'sindeba- ba oldu. Yılın sonuna doğru ba- bası bıçaklanarak öldürüldü. 19'unda Dizzy Gillespie ile tanış- tı. New York'ageldi. Monroe's'ta gecede 40-50 cente çaldı. Kendi kendisini keşfetmeye bu sıralarda başladı. 20'sinde Jay Meshann'in topluğunda ilk kez plağa dolduruldu. 21'inde Min- ton's'ta Dizzy Gillespie, Theleni- ons Monk, Charlie Christian, Bud Powell, Max Roach, Kenny Clarke'la birlikte Bebop çaldı. 23'unde Earl Hines topluluğunda tenordu. Çünkü alto kadrosu do- luydu. Geraldine Margnerite Scott'la ikinci kez evlendi. 24 ya- şında küçük topluluklara ilk plak- le Club'ta genç Miles'ın da ara- larında olduğu topluluğu ile çok alkış aldı. Yılın ortalarında aynı kentte "Lover Man"ın kaydı sı- rasında fenalaştı. Camarillo Eya- let Hastanesi'ne kaldınldı. Yılın sonunda Los Angeles caz çevre- lerinde küçuk bir kampanya baş- latıldı. Parker'a yeni bir saksofon ve giysiler alınması için 500 dolar toplandı. 27'sinde "Relaxin" At Camarillo" yu yaptı. New York'a dinlenmiş ve sağlıkh olarak dön- dü. 28 yaşı boyunca Royal Roost Herkes ona Bird (Kuş) derdi. 35 yıllık yaşamı bir aşırıhklar sarmalıydı Charlie Parker'ın. Bütün kurumlara karşıydı. Düzenle hiç uzlaşamadı. Her şeyi zamanın kuşuyla yanşarak tüketti. Müzikte bir uç oluşturdu. Söyleyeceklerini, erişilmesi güç bir hızla söyledi. Cazın geleceğini okudu, yaşamı pahasına... 12 mart 1955'te öldü. Ölüm raporu vermeye gelen doktor, onun 60 yaşlannda olduğunu düşündü. lannı yaptı. Aynı yıl Billy Eckste- in'ın 21 kişilik Harikalar Sirki'y- le turneye çıktı. 25'inde Ben Webster ve Dizzy Gillespie ile 52'nci Cadde kulüp- lerinin önünde sigara içmeye çık- tı. tlk topluluğunu kurdu. Miles Davis'i yanına aldı. "Bfflie's Boun- ce", "Now's The Tiroe", "Ko Ko" çok satıldı. Doris Syndor'la tanıştı. Hemen âşık oldu. Gilles- pie ile California'ya çalmaya git- tiler. 26'sında Los Angeles'ta Fina- ve Bop City'de iftiharla takdim edildi. Doris Syndor'la bütün ace- lesi olanlar gibi Meksika'da evlen- di. Doktoru sağlığmın tehlikede ol- duğunu söyledi. 29'unde Paris Uluslararası Caz Şenliği'nde çal- dı. Yıhn sonuna doğru New York'ta adına kulüp açtılar. Bird- land. 30'unda en ünlü kansı Chan Richardson'la evlendi. Isveç'e turneye gitti. Yeniden Paris'e çağ- rıldı. St. Germain'de hiç uyuma- dan üç gün üç gece geçirdi. 31'inde mide ülseri oldu. lyileşti. Kızı Pree doğdu. 32'sinde, San Fransisco'da çaldığı "Say When" kulübünün ne kadar aşağılık bir yer olduğunu söyledi. Bunu müş- terilerin önünde söylediği için ko- vuldu. Oğlu Bird doğdu. 33'ünde kızı zatürreeden öldü. 34'ünde tendürdiyot içti. Kurtarüdı. Birdland'le üç haftalık sözleş- me imzaladı. Yaylılar filanca ça- larken o falanca çalmaya bu sıra- larda başladı. Bellevue Hastane- si'nde 10 gün yattı. Taburcu edil- dikten iki hafta sonra ruhsal çö- küntü tanısıyla yeniden aynı has- taneye kaldınldı. 4 ve 5 Mart 1955'te Birdland'- de son cuma ve cumartesi akşanı- lannı çaldı. 12 martta Stanhope Oteli'nde arkadaşı Barones Pan- nanica de Koenigswater'm daire- sinde öldü. Ölüm raponı verme- ye gelen Dr. Freyman onun 60 yaşlannda olduğunu düşündü. Otopsi raporuna "iç kanama yü- ziınden zatürree" yazdılar. 21 mart günü 138'inci caddede- ki Abyssinian Baptist Kilisesi'nde Parker için bir cenaze töreni dü- zenlendi. Charlie Shavers, John Gillespie (Dizzy), Louis Bellson, Lennie Tristano tabutunu taşıdı- lar. Kilisenin orgcusu "The Last Chord"u çaldı. Cenazesi Kansas Ciry'ye gönderildi. 2 nisanda Car- negie Hall'de anısına büyük bir "jam-session" yapıldı. 2760 kişi sabahın dördüne kadar geride ka- lanları dinledi. Aynı saatlerde New York metro istasyonlannın duvarlanna ilk kez bir caz müzis- yeni için graffiti yazıldı: "Bird Li- Türkiye'nin güzellikleri • ANKARA (AA) — Ankara Üniversitesi Türkçe ögTetim Merkezi'nin (TOMER) Türkiye'yi tanıtmak amacıyla düzenlediği "Türkiye'nin Güzellikleri" konulu 1. Ulusal Saydam Yarışması sonuçlandı. Sami Güner, Ozan Sağdıç, Halim Kulaksız ve Mehmet Hengirmen'den oluşan jüri, yaptığı değerlendirme sonucu "|{alikarnas, Disko Bodrum" ; adh yapıtıyla Kenan Acar'ın saydamını birinciliğe değer buldu. Yanşmada ikinciliği "Blue Mosque" adlı saydamla Kadir Kır, UçüncUlüğü de "Urfa'da Sabah" adlı çahşmasıyla Tuğrul Çakar aldı. Patara konferansı • Haber Merkezi — tki yıldır sürmekte olan antik Patara kazıları ile ilgili konferans yarın Kaş Gazeteciler Cemiyeti'nde yapüacak. Şimdiye kadar 70 anıtgömüt ve 50 lahitin sağlam olarak çıkartıldığı, Noel Baba'nın doğduğu ve yaşadığı bölge ile ilgili konferansı kazıyı yürüten Erzurum AtatUrk Üniversitesi Klasik Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümu Başkanı Prof. Fahri Işık verecek. Aynca bölgede yapılan çalışmalar sırasında çekilen slaytlar Türk ve yabancı izleyicikre gösterilecek. Kuran kıırsu yakınması • ANKARA (UBA) — Federal Almanya'nın Aachen Belediye Başkanı bölgedeki Kuran kurslanndan şikâyet etti. Aachen Belediye Başkanı Dr. Jungen Linden, dün Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın'ı ziyaret etti. Linden, "Aachen bölgesinde dini çevrelerin eğilimlerinin ve Kuran kurslarının sorun yaratacak düzeyde olduğunu" söyledi. NATO'da görev devir teslinıi • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosn) — NATO Güneydoğu Avrupa Müttefık Kara Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Tümgeneral Thomas P. Mchugh dün yapılan törenle görevini Tümgeneral Claude T. Ivey'e devretti. 2 yılı aşkın bir süredir lzmir NATO karargâhında görev yapan Tümgeneral Mchugh, ABD Savunma Bakanı Yardımcısf nın Milli Muhafız ve Ihtiyat Kuvvetleri'nin harekâta hazırlık ve eğitiminden sorumlu yardımcısı olarak VVashington'a gidiyor. Hem sııda hem karada yarışma • Haber Merkezi — Federal Almanya'da 1984 yılında başlayan ve Avrupa ülkelerinin katıldığı "Marlboro Adventure Team"e bu yıl Türkiye de katılacak. Aralannda basının da bulunduğu çeşitli yollardan dağıtılacak kuponlarla başvuran adaylar değerlendirme sonucunda önce 50*ye, sonra 6'ya inecek. A.B.D!de mayıs ayında yapüacak seçmelerle Türk takımını oluşturacak 2 kişi belirlenecek. Gurtdtu yonetmelığı günıltuye gıttı 1986 yılında çıkanlan gürültü yönetmeliği hâlâ uygulanmıyor. Bu konuyla ilgili TSE standartları, mevzuat hükümleri, işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünde önlemler alınmıyor. İDİL GÜRSEL ANKARA — Yüzyıhn en bü- yük çevre sorunlarından biri ola- rak kabul edilen gurultuve karşı 1986 yılında çıkanlan vonet- melik hâlâ uygulanmıyor. Çıkarı- lan özel yonetmelikte de en büyük ceza 50 bin lira. Ülkemizde uygulamaya geçiri- lemeyen gurültü yönetmeliği dışın- da, bu konu\la ilgili TSE stan- dartları, mevzuat hükümleri, işçi sağlığı ve ış güvenliği tüzuğu bu- lunuyor, ama bunlann gereği olan önlemler alınmıyor. Uzmanlar yeni yonetmeliğin fazla bir ceza ongörmemesıne kar- şın uygulayıcılann olayı ciddiye al- ması halinde en azından bundan sonraki yapıların bıraz daha sağ- bklı olabileceğine dikkat çekiyor- lar. Yeni yonetmeliğin gürültüye duyarlı yerlerde ozel yapı malze- mesi seçimini ongörduğunu belir- ten ODTU oğretim üyelerinden Doç.Dr. Raci Bademli, "Turkiye^ de oncelikle konuya sahip çıkan yok. Belediyelere de sorumluluk verilmemiş. Ülkemizde akustik konusunda uzman mimar ya bir ya iki kişidir" dedi. ODTÜ öğretim üyesi Prof. İl- han Tekeli de şehir planlannda yö- netmelığe uyma koşulu aranma- dığını vurgulayarak "Bu konu dı- şarıda çok dikkate alınıyor. Gii- riiltüyiı emsin diye, ana yollann etrafına yeşil banllar ve giiriiltü- yii yansıtıcı perdeler konuyor. Turkiye'de bunlann uygulaması yok" şeklınde konuştu. Türkiye*de gürültuyle ilgili ilk uygulamanın, klakson yasağıyla başladığını kaydeden Prof. Teke- li, ses izolasyonunda standardın bulunmadığına dikkati çekiyor. Gürultunün Turkiye'de külturel boyutunun da olduğuna değinen Tekeli, "Güriiltii her şeyden önce Turkiye'de sosyal yaşantının biçi- minden doğuyor. Bizde korna çal- rnak. fiyaka anlamma geliyor. Gü- rültü şehirde yeni kentleşmenin getirdiği bir sorun" dedi. ODTÜ tarafından çeşitli endüstriyel işyer- lerinde yapılan ölçümler şöyle: "90-120 desibel (db) 3. derece gu- rultu seviye kapsamına giriyor, bir üst seviye iç kulakta surekli hasar ve dengenin bozulmasına yol açı- yor. Zincir ve iplik fabrikaların- da güriiltu düzeyi 106.5, dokum ve emaye fabrikasında 114, kun- dura fabrikasında 105, gazete ro- tatif bölümlerinde 100, kereste fabrikasında 102 desibel gurultü var." İşçi Sağlığı ve Iş Güvenliği Tü- züğü'nün 22. maddesi, "Ağır ve tehliketi işlerin yapddıgı yerlerde gürültü derecesi 80 desibeli geç- meyecektir. Daha çok guniltülü çalışmayı gerektiren işlerin yapü- dığı yerlerde gurültü derecesi en çok 95 desibel olabilir. Ancak bu durumda işçilere başlık, kulaklık veya kulak dkaçlan gibi uygun ko- ruyucu araç ve gereçler verilecektir" diyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetki- lileri, bu yonetmeliğin "ekonomik yetersizlikler ve egitimsizlik" ne- deniyle uygulanamadığını ifade ediyorlar. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanlığı İşçi Sağlığı ve tş Güvenli- ği Enstitüsü tarafından 1987 yılın- da çay endüstrisi için yapılan bir çahşmaya göre de işçilerin yüzde 4.5'inde ileri düzeyde olmak üze- re yüzde 40'ında işitme bozuklu- ğu olduğu ortaya çıkıyor. Şehir planalan ve mimarlar gu- rultünün oncelikle yollann etrafı- na ağaç kuşaklar yerleştirilmesi- ni ve ana eksenlerin etrafında se- si emip yola doğru yansıtan per- deler yapılmasım öneriyorlar. Uzmanlar konu hakkındaki gö- rüşlerini şöyle sıralıyorlar: • Yaya mekânların yapılması. okul, hastane gibi yapılann gurül- tü eksenlerinden uzak yerlere in- şa edilmesi, binalarda ses izolas- yonuna standartlar getirilmesi, çift pencere uygulamasına geçil- mesi, güriiltii haritalanmn çıkanl- ması. • Gürültülü bir makinenin, fab- rikanın az kullanılan bir yerine konulması veya daha az işçi çalı- şan vardiyalarda kullanılması. • İşyeri planlamalarının gürül- tüye en az imkân verecek şekilde düzenlenmesi. • Makinelerin bakımının yapıl- ması, binalann içindekı ses dola- nımının azaltılması. • İşçilere kulak nkacı. manşon ve miğferierinin verilmesi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle