24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 OCAK 1990 HABERLER CUMHURİYET/U PARLAMENTOGUNDEMI TBMM'de bu hafta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Imren Aykut ile eski Bakan Mükerrem Taşçıoğlu hakkındaki soruşturma önergesi görüşülecek. Aykut ve Taşçıoğlu hakkında super emeklilik nedeniyle verilen soruşturma önergesinin bugün genel kurulda ele alınması bekleniyor. Eski Başbakan Adnan Menderes ile dönemin bakanları Fatin Rüştü Zorlu ve Has«n Polatkan'ın cenazelerinin devlet töreniyle nakline ilişkin yasa önerisi komisyonda görüşülecek. SHP Genel Başkanı Erdal înönü'nün "Türkçeden başka dillerin konuşulabilmesine izin veren" yasa önerisi Anayasa Kornisyonu'nda ele alınacak. (Ankara Cumhuriyet Bürosu) P A R T İ L E R D E N Genel görü Dosyasının" açılması için TBMM'de genel görüşme istedi. DYP ürup Başkanvekil Vefa Tanır, dün TBMM'de duzenlediği basın toplantısında, j geçmişte öldürülen Türk sayısırun ^ . j Ermenilerin 10 katı olduğunu, Osraanlı 5 I aşrivlerinin incelemeye açıldığını ifade ) f ederek, Osmanlı dönemindeki tehcirin hi günlük yasalaı ve hukuk içerisinde fl yapıldıgını söyledi. Tanır, genel görüşme • onergesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir H döneminde soykınm olmadığını belirterek, "Ermeni senaryosunun yeniden sahnelenmesi kimseye kâr getirmez, dostluklara, ittifaklara zarar getirir. Dünya terörünün bir bölumüne vize verir" dedi. Genel görüşme onergesinde, Ermenilerin yeni tertipler peşinde oldukları da ifade edilerek, Azerbeycan'ın bir kan gölü haJine getirildiğini, insan haklan savunucusu Avrupa'mn suskun kaidığı, SSCB'nin ise tek taraflı suçlu aradığı kaydedildi. (ANKARA Cumhuriyet Bürosu) Nereden adlandınlan ANAP Kırşehir Milletvekili Gökhan Maraş ve arkadaşlarının "rüşvet ve yolsuzlukla mücadele" yasa önerisıni inceleyen alt komisyon, konuya ilişkin raporunu Adalet Komisyonu Başkanlığı'na dün sundu. Adalet Komisyonu da yarın toplanarak, konuyu ele alacak. ANAP'lı Gökhan Maraş, Murat Başesgioğlu, Ali Pınarbaşı, SHP'li Güneş Gürseler ve DYP'li Hasan Namal'dan oluşan alt komisyon, gecen hafta yaptığı toplantıda, yasa önerisinin kapsamını genişlemişti. SHP>1İ Mi U y a r v e 1402'likler olarak adlandınlanlann, görevlerine son verenler ile görevlerine dönrnelerini önleyenleri tespit amacıyla meclis araştırması açılmasını istediler. SHP Hatay Milletvekili Ali Uyar, meclis araştırması onergesinde, 12 EylüFün sebebinin üniversiteler, işçiler ve öğrenciler olmadığını belirterek 12 Eylül döneminde insan haklarının çiğnendiğini ve Türkiye'nin 20 yıl gerıye itildiğini söyledi. Düzmece suçlamalar ve iddialarla binlerce insanın üniversitelerden bir gecede uzaklaştırıldığını ifade eden Uyar, "1402 ayıbından bir an önce kurtulmamız lazımdır" dedi. (Ankara / Cumhuriyet Bürpsu) TBKP operasyonu • ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) — Zonguldak'ta legal çalışma yapacaklannı açıklamak üzere duzenledikleri toplantıdan sonra gözakına alan 38 TBKP'li, DGM'de sorgulanmak üzere dün otobüsle Ankara'ya getirildi. Emniyette sorgulanan sanıklar hakkındaki yasal gözaltı süresinin bugün sona ereceği bildirildi. Bu arada Ankara DGM Savcılığı, TBKP operasyonunda 11 gün önce gözaltına alınan Uğur Söylemezoğlu ile Yeni Adımlar Dergisi yöneticileri özcan Keskeç, Atilla Aşut ve TBKP Ankara il örgütü sözcüsü Hasan Öztürk'ün avukatlarının, müvekkilleriyle görüşme talebini, "hazırlık soruşturmasının gizfiliği ve örgütsel soruşturma yapıldığı" gerekçesiyle reddetti. Tasarruf genelgesi iptal edildi • ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) — Hukümete, belediyelerin harcamalarında kısıtlama yapma ve bu harcamalann nerelere yapılabileceği yönünde takdir yetkisi veren, "Tasarruf Genelgesi", Danıştay tarafından hukuka aykın bulunarak iptal edildi. İzmir'in Konak ilçesi Belediye Başkanlığı, "Bütçe ilkelerine aykın olduğu, demokratik hukuk düzeni ile bağdaşmadığı ve yerel yönetim ilkeierine aykın kurallar getirdiği" gerekçesiyle genelgenin iptali istemiyle dava acmıştı. Danıştay 8. Dairesi daha önce Resmi Gazete'de yayımlanarak yurürlüğe giren genelgenin belediyelere ilişkin hükmünün iptalini öngördü. Soydaş yakınını anyor • tstanbul Haber Servisi — Bulgaristan'dan mayıs başında başlayan soydaşlarımızın göçü şu günlerde az da olsa sürüyor. Bir zamanlar sayıları binleri bulan soydaşlarımız şimdilerde ancak birkaç aile gelebiliyor. Mollaoğlu ailesi de bunlardan biri. Şartlar ne olursa olsun Sirkeci Gan'na ulaşılmış. Cepte kala kala on bin lira bir de Küçükköy'de bir adres kalmış. Baba Hasan, oğul Cemalettin, ana Ulviye. Şimdi kendilerini adreslerine ulaştıracak "yol iz bilen birini" anyorlar. Kendilerinden önce gelmiş oğullarına bir ulaşabilseler. (Fbtoğraf: M. Emin Saraç) KlSA KISA • Vuralhan'a tazminal - 2000e Doğnı Dergisi, 9 Ekım 1988'de yayımlanan "Bakanla randevunun fiyatı 5 milyon lira" ba$lıklı yazı nedeniyle eski Millı Savunma Bakanı Ercan Vuralhan'a 4 milyon lira manevi tazminat odemeye mahkûm edildi. • Abu Firaz'dan >eda - Turkıye'deki görevinden bir sure sonra aynlacak olan FKO Ankara temsilcisi Abu Firaz, Ba$bakan Yıldınm Akbulut'a dün veda ziyaretinde bulundu. • TBB Gumukine'ye gidi>or - Turkiye Barolar Birliği, Gumulcine eski milletvekili Doktor Sadık Ahmet'in perşembe gunku duruşması için Yunanistan'a bir heyet gönderecek. • Isveçli bakan Ankara'da - Isveç Ulaştırma Bakanı ve Ulaştırma Bakanlan Avrupa Konferansı (UBAK) donem başkanı Georg Andersson, Ulaştırma Bakanı Cengiz Tuncer'in konuğu olarak Ankara'ya geldi. • Millet.ekilinden tazminat - DYP Zonguldak Miliervekili Ömer Barutçu, ANAP Ankara eski milletvekili Ismail Saruhan'a 3 milyon lira manevi tazminat ödemeve mahkûm edildi. DUZELTME 20.1.1990 günlu gazetemizin dokuzuncu sayfasmda yer alan "Müslüman Kadınlar Günu" başlıklı haberde Cihan Aktaş'ın "12 Eylül'den sonra sağ ve sol gruplann faaliyetlerini kestikleri" yolundaki sozleri "sağ ve sol gruplann faaliyetlerine ses verdikleri" oiarak çıkmıştır. Düzeltir, ozur dileriz. • TtTE'nin yeni yönetimi — Dün 6. sayfamızda yer alan 'TİTE'nin yeni yönetimi yasal ve yansızdır' başlıklı açıklama yazısında, yazıyı ortak olarak kaleme alan Türk înkılap Tarihi Enstitüsü Yönetim Kurulu ûyelerinin isimleri yer almamıştır. Söz konusu açıklama Prof. Dr. Hasan Köni, Prof. Dr. Yücel Özkaya, Prof. Dr. H.Yavuz Ercan ve Yrd. Doç. Dr. Izzet Özloprak tarafından yollanmıştır. Düzeltiriz. 4 bin 758 imzalı bildirge ile TCK'nın 163. maddesinin kaldırılmaması istendi Sungurlu'ya 163 bîldîrgesi4 öğretim üyesi tarafından Adalet Bakanı Sungurlu'ya verilen bildirgede 141,142 ve 163. maddelerden yalnız 163. maddenin laikliği korumagörevi taşıdığı belirtildi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — Değişik meslek gruplarm- dan 4 bin 758 kişi tarafından im- zalanan Turk Ceza Yasası'nın 163. maddesinin korunması isteminı içeren bir bildirge, Adalet Bakanı Oltan Snnguriu'ya dün verildi. Bildirgede, "Esasta var olan vic- dan ve din özgüriüğü yokmuşea- sına, gelecekte bir şeriat devleti kunılmasını amaçlayan siyasi par- tilere, laik cumhnriyeti yıkmalan için bir de yasal olanak verilme- sine bir Türk vatandaşı olarak şid- detle karşıyız" denildi. Aralannda bilim adamı, hu- kukçu, gazeteci, mühendis, şoför, bakkal, kuaför, gemi kaptanı, me- mur, emekli, doktor, öğrenci ve ev hanımlarının da bulunduğu 4 bin 758 imzalı bildirge, Adalet Baka- nı Sungurlu'ya, AÜ öğretim üye- leri Prof. Dr. Eralp Özgen, Prof. Dr. Emin Konanç, Doç. Dr. Ya- man Örs ile HÜ öğretim üyelerin- den Prof. Dr. Çigdem Altay tara- fından dün iletildi. TCK'nın tar- tışılan 141, 142 ve 163. maddele- rinden yalnız 163. maddesinin cumhuriyetin vazgeçilmez temel niteliği olan laikliği yasal olarak koruma görevini taşıdığı anımsa- tılan bildirgede, "Anayasamızın değistirilemeyecek hükumleri (m.4) arasında yer alan 'laik' ni- teliğini koruyan bu maddenin kal- dınlması veya değiştirilmesi bu ne- denle anayasaya ay kındır" denildi. Laikliğin, Türkiye Cumhuriye- ti'nin vazgeçilmez temel unsuru olduğuna işaret edilerek, "Laiklik ilkesinin guveneesinde tum Türk vatandaşlan din ve inançlannda bireysel olarak ozgurdürler" denı- len bıldirgede şu goruşler yer aldı: "Bu özgüriük kavramından ya- rarlanarak ne yazık ki bazı siyasi- ler ve kuruluşlar. çesitli yollarla inanç sömüriisü yapmaktan bu- gün de geri kalmamaktadır. Esas- ta var olan vicdan ve din ozgür- lügu yokmuşçasına, gelecekte bir şeriat devleti kurulmasını amaçla- yan siyasi partilere. laik cumhuri- yeti yıkmalan için bir de yasal ola- nak verilmesine bir Türk vatanda- TV'deki 'düşünce' açıkoturumuna sansür ANKARA tCumhnriyet Bürosu) — TKFde önceki akşaro "GfiBdem" progra- mmda yayımlanan 141, 142 ve 163. madde- lerie ilgili açıkoturumun en az 45 dakikahk bölümunun makaslandığı öne sürüldu. Ertan Karasn'nun sunduğu programa ko- nuşmacı olarak Adalet Bakanı Oltan Sun- guıta, Prof. Zeld HafızoguUarı, Doç. Dr. Ya- voz Sabmtcu. gazeieci Süleyman Coşkunve yayıncı Yaşar Kaplan katılmıştı. Cumhuriyet muhabirinin sorusunu yanıt- iayan gazeteci Süleyman Coşkun şunları söyledi: TeJevizyomın 'Gündem' adlı programına eski bir 141 sanığı olarak çagrılınca gerçek- ten amaçlanmn, çeşitli gönışlerin de yansı- nlabüecegi renklt bir program yapmak ol- duğunu sanmtjtım. Program için bana baş- vuran da eski bir gazeteci ağabey olduğa için, içioı çok rahat bir şekilde fazla dıişün- meden evel yanıtınt verdim. Birlikte yargı- landığım pekçok arkadaşun şu sıralarda ce- zae\1erİDde bulunraaktaydı. Böyle bir olanaktan yararianarak TCK'ıun 141, 142. maddelerinin neden kaldınlması gerektiğini anlatabüecektim. Ama fcuskusuz programın yapıldtgı yer TRT idi >e TRTnin kendisine ozgü u>gulamalan vardı. Bu ne- denlc sd>leyeceğim her sdzcüğü, konusun- da ozman en az beş avukatın onayım da ala- rak hazıriadım. Sonoçta TV'de prograra» iz- leyenlerin de gordüğü gibL TRT'nin astl atnactnın bizlerin görüslerini degil, gorun- tülerimizi \-a\imlaraak olduğu ortaya çıkd." Mevluı Kaplan da açıkoturumda en çok konusanlardan biri olduğunu belirterek, "Ben hûklili aniayışiflr anlatnktan sonra, asıi bclirtmek tstediklerimi soylemiştim. Oatar olduğu gibi kesilmiş. ÖrneğİB Hafızofsna- n'na yanıt vermtjtim. 141, 142 ve 163'üo kal- dınloıasıyla anayasada çetiski doğacağı söy- leniyor. Ha>ir. aslında bu raaddelerin kat- ması anayasa ile çeltşkilidir. Buoları aDİatm)ştım" dedi. Öte yandan TRT yetkilileru programın bü- yük bir bölümünün "makaslandıgını" doğ- ruladılar. Biryetkili, "141,142 vt 163. mad- delerin henüz yüriirlıikte olduğunu kayde- derek, "Koouşmanın içinde bu maddelere a>kın sözler bulunuyor. Programda 'Türk Devieti insanından korkuyor 1 deaifa'yor. 0er- kt insanından korkar mı? Buıra o şekilde efe- rana getiremezdik" diye konuştu. sı olarak şiddetle karşıyız. Cum- huriyetimizin değistirilemeyecek niteliği olan laiklik, anayasanın 24. maddesinin açık ifadesine ve buna paralel 163. maddenin açık hükumlerine rağmen her gün ar- tan bir tehditle karsı karşıyadır. Bu nedenle bugünkü koşullarda 163. maddenin kaldınlması ve yaptınmlarının azaltılması degil, tamamen aksine. bu maddenin yargı organlannca titizlikk uygu- lanması gerekir kanısındayız. Sonuç olarak: 163. maddenin kaldınlmasını ve değiştirilmesini demokrasimiz ve Tıirkiye'nin ge- leceği açısından çok tehlikeli bu- luyor, bu maddenin ayncn korun- masını uygun göriiyornz." Ankara, tstanbul, Adana ve Samsun'da imzaya açılan bildirge- ye imza koyan 4 bin 758 kişinin meslek gruplanna göre dağılımları şöyle saptandı: Kimler imzaladı? Ev kadını: 953, bakkal, şoför, desinatör, modacı, tezgâhtar, pro- pagandist, kuaför, spiker, kaptan: 805, serbest meslek: 664, öğretim üyesi ve görevlisi: 481, memur, sekreter, büro personeli: 228, mi- mar, mühendis, teknik ressam: 207, emekli: 178, iktisatçı, isleüne- ci, turizmci: 164, doktor: 155, öğ- renci: 140, öğretmen, eğitimci: 115, sanatçı: 113, yönetici, iş sahibi: 105, avukat: 101, eczacı: 75, gaze- teci, yazar: 61, işçi: 53, bankacı: 48, hemşire, sağlık personeli: 45, sosyal bilimci: 27, sanayici: 18, emekli asker: 16, emekli milletve- kili, senatör: 9. s Kadmlardan protesto si'nin "fahişeye tecavüzde üçte iki oranında ceza indirimi"ni ana- yasaya uygun bulan kararım protesto ettiler. Anayasa Mahkemesi önünde dün toplanan bir grup kadın burada bir bildiri okuyarak dağıldılar. Kadınlar, siyasi partilerin grup başkanlığı, TBMM Baş- kanlığı ve Adalet Bakanlıgrna TCK'nın 438. maddesinin kaldınl- ması için dilekçe vereceklerini kaydettiler. Cumartesi günü Izmir- de yine TCK'nın 438. maddesini protesto etmek amacıyla Genelev Sokagı'na yürüyüş yaparken gözaltına alınan 44 kişi dün çıkanl- dıklan Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan sorgulamadan sonra tu- tuksuz yargılanmalan koşuluyla serbest bırakıldılar. SHP Istanbul II Örgütü İstifa karıııaşası Toplu istifaları içerdiği öne sürülen dilekçeler kabul edilmedi. Yaklaşık 15 arkadaşı ile birlikte il binasına gelen SHP eski Beyoğlu İlçe Başkanı Münir Aydın istifalann kesinlikle önlenemeyeceğini söyledi. tç Politikaya Servisi — SHP ls- gefçek dışı oiduğunu bildirmisler- tanbul orgütunden çok sayıda üyenin ayrıldığmı içerdiği öne sü- rülen "toplu istifa" dilekçeleri, Istanbul il başkanlığınca kabul edilmedi. di. Ancak dün, eski SHP Beyoğlu İlçe Başkanı Münir Aydın ve 15 arkadaşı, ellerinde daha önce açıkladıklan sayıda istifa dilekçesi bulunduğunu belirterek, SHP il merkezine geldiler. il merkezinde herhangi bir yönetici bulamayan, "istifacılar"a, parti idari görev- Bir süre önce, Aydın Güven Gürkan'ın da konuşmacı olarak katıldığı Beşiktaş Mıstık Sinema- lileri, tl Başkanı Karakaş'Tn "Ö sı'ndaki toplantıda, SHP parti içi başkanlığının istifa kabul mereü muhalefet 6 bin 18 üyenin istifa olmadığı ilgili ilcetere basvunıda ettiğini öne surmuştü. Ancak, da- bulunmalan" gerektiği sözleri ile- ha sonra, Istanbul'daki SHP il ve tildi. Bunun uzerine, Münir Ay- ilçe yöneticileri, bu konuda ken- dın ve arkadaşlan, istifalann ke- dilerine herhangi bir başvuru ol- sinlikle engellenemeyeceğinj söy- madığını açıklayarak, istifalann ledi. Gürkaıı: Dönmemiz söz konusu degil ŞENAY KALKAN MERSİN — Solda yeni bir parti kurma girişiminde bulunan Aydın Güven Gürkan ve 15 milletvekili bugün yapacakları bir toplantıyla "SHP kurultayından sonra par- tiye dönecekler" savma ilişkin göruşlerini açıklayacaklar. Gurkan. "Bazı yöneticile- rin kişi »r>a Idşilerin kurultaydan sonra bizi partiye dondürebilecekleri yolunda goruş- ler açıkladıklanm" saptadıklarını belirte- rek, "Bilinen görüşlerimize rağmen parti- ye geri döndünıleceğimiz >olundaki sozleri ve girisimleri içi boş sayıyonız. Ne bir çag- nnın yanıt bulması ne de herhangi bir af isterai söz konusu. Bunlar eskimiş siyaset oyuolandır. İyi niyetli partililerimizi. yurt- taşlanmızı teskin elmeye, yapay birlik gö- runtusü verme)e yonelik çıkışlardır" diyor. Gurkan, parti kurmak için "SHP kurul- tayından sonra partiden olası kopmalan bekliyorlar" görüşünün de gerçeklere uy- gun olmadığını söyluyor ve "Toplumsal kgvrama. toplumsal benimsenme, olabii- diğince geniş kitlelere göruşlerini anlatma, onlann düşüncelerini, onerilerini oğrenme" surecınde olduklannı, SHP kurultayırun da bu sürecin önemli aşamalanndan biri ol- duğunu belirtiyor. Aydın Güven Gürkan, yeni partinin amblemi ve adı konusunda "gonlünde yatan"ı sorduğumuzda, "kunı- lacak parti eğer toplumsal eğilim de o yön- deyse sol demokratik kitle partisi olacak- tır. Batı Avrupa'daki sosyalisllerin, sosyal demokrat partilerin amblemi bir özlem ola- Eskfaniş o>-uıılar Kurultaydan sonra SHP'ye dönecekler iddialarını yamtlayan Aydın Güven Gürkan, 'Dönmeyi belki düşünüyor olabilirdik, ama görünen o ki SHP kurultayı bu kez de gene çok dar bir alana tutsak edilmiş kişilerin, gruplann bir siyasal güç çekişmesi içinde geçecektir. Bunlar eskimiş siyaset oyunlarıdır. Iyi niyetli partililerimizi teskin etmeye yönelik yapay çıkışlardır. rak bana şu anda çok çekici geliyor" yanı- tını veriyor. SHP'den aynlan ve ihraç edilenlerin 15 ocakta açıkladıklan ilkeler doğrultusunda kurmayı düşündükleri partinin çalışmala- rı sürüyor. Gürkan ve milletvekilleri, SHP'den istifa eden, etmeyi düşünen ya da henüz düşunme, araştırma sürecinde olan kişilerin çağrısı uzerine çeşitli geziler ya- pıyor, toplantılara katılıyorlar. Geçen cumartesi günü de Mersin'de dü- zenlenen bir toplantıya bağımsız milletve- killeri Cüneyt Canver, Kenan Sönmez ve Mahmut Alınak'la birlikte katılan Gürkan, toplantı sonrasında sorularımızı şöyle ya- nıtladı: —Sizin ve SHP'den istifa eden ya da ih- raç edilen milletvekillerinin kurultaydan sonra SHP'ye doneceğiniz, daha doğrusu döndünıleceğiniz söyleniyor. Böyle bir şey söz konusu mu? GÜRKAN — Partiden aynlmış bulunan arkadaşlanm ve ben üzunjüyle parti içi çe- kişmenin malzemesi haline getirildiğımizi, bazı yöneticilerin, kişilerin kurultaydan sonra bizi partiye dondürebilecekleri yolun- da görüş açıkladıklanm saptadık. Eğer SHP gündeminde ülke sorunlarına, siya- sete, parti içi yapılanmaya ilişkin yepyeni bir yaklaşımm gündeme geldiğini görebıl- me şansını elde etmiş olsaydık, tabanımı- zın, örgütlerimizin de baskısıyla SHP'ye dönmeyi belki düşünüyor olabilirdik. Ama görünen o ki SHP kurultayı bu kez de ge- ne çok dar bir alana tutsak edilmiş kişile- rin, gruplann bir siyasal güç çekişmesi için- de geçecektir. Bizim için çok önemli olan ülkenin yanan ve yakan sorunlanna somut projelerle yanıt aramak, Türkiye'nin de- mokrası, özgürlük açılımlanna önderlik edebilecek görüşler sunmak yerine hangi gruptan kaç kişi alırsak pani ve Türkiye kamuoyunda yeni bir oluşuma gırdik gö- rüntüsü yaratabiliriz yaklaşımı içindeler. Günlerdir kamuoyu Baykalcılar. Topuzcu- lar, Înönü'nün prensleri, yenilikçüer yöne- timde ne kadar yer alacak tartışmalanyla meşgul ediliyor. —Partiyi kurmak için kurultayı bekle- diğiniz yolunda görüşler var bir de.. GÜRKAN — Hayır. Bizim beklediğimiz bir tek şey var: Toplumsal kavrama, top- lumsal benimsenme.. Bu da topluma za- man tanımakla olur. İnsanlara görüşleri- mizi anlatmak, onları dinlemek, onlarla ortaklaşalıklar kurmakla olur. Bizi SHP'den aynlmaya iten partinin katılım- cılık ilkesinden akıl almaz bir şekilde uzak- laşmış olmasıdır. Partiden bu nedenle ay- nlan insanlardan katılım yollanru kapayıcı yontemlerle "Hadi biz parti kurduk. Ey yurttaşlar rozetlerinizi takın, bayraklannızı asın" dememiz beklenmemelidir. —tlk 'niyetler' ya da 'ön görüşler' dek- lerasyonunuzdan sonra bölgesel ya da ki- şisel görüşmeler dışında kamuoyuna bir açıklamanız olraadı. Bundan sonra ne gi- bi çalışmalar içinde olacaksınız? GÜRKAN — Bütün bu görüşmeler, tar- tışmalar, fıkir alışverişlerinden sonra sanı- yorum yalnızca milletvekillerinden oluşma- yan çok daha geniş katılımlı bir ikinci top- lumsal niyet deklarasyonu sunacağız. Eğer ondan sonra da toplumsal yanıt gelir, top- lumsal benimseme, kavrama gerçekleşirse kuruluş büdirgesi aşamasına gelinecektir. Bizim arkadaşlanmızla ortak düşüncemiz kuruluş bildirgesini çok geniş kesimlerde imzaya açmak ve ortaklaşalık duygusuyla hep birlikte bir oluşumu ayağa kaJdırmak. Bu süreç biraz da bizim irademiz dısında.. Taşar'dan Dalan'a suçlama MALATYA (Cumhuriyet) — Devlet Bakanı Mustafa Ta- şar, Malatya'da duzenlediği basın toplantısında "Nereden buldun" yasasına karşı olma- dığmı, ancak yasanın gazete patronlanna da uygulanması- nı istedi. Bakan Tasar "Gazete pat- ronları da mal beyanında bulunmalıdır" dedi. Merkez sağ parti kurma ha- zırlıklarıru sürdüreneski Istan- bul Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'ın "siyasetten anlamadığım" ileri suren Dev- let Bakanı Taşar, "Sayın Da- lan siyaset bilmez. Kuracagı parti deyalan olur" dedi. Dev- let Bakanı Mustafa Taşar, ANAP Gaziantep Milletveki- li Hasan CelalGüzel'in, "Ben milletvekili olduktan sonra fakirleştim" sözlerine dikkat çekerek, "Sayın Güzel kendi kendtsini idare edemediğinden mal variığı azalmış. Kendi ken- dini idare edemeyen nasıl baş- bakan olacaktı merak ediyonım" diye sordu. UMCEF'e Semra Ozal protestosu Çeşitli illerde görevli yaklaşık 400 doktor ve sağlık personeli UNICEF Başkanı James Grant'a bir rnektup göndererek, Semra Özal'a 'Birleşmiş Milletler Çocuk Sağlığı Madalyası verilmesi kararını kabul edilemez bir girişim olarak değerlendirdiler. Sağlık Servisi — Turkiye'dcki çeşitli illerde görevli yaklaşık 400 doktor ve sağlık personeli, UNI- CEF Genel Başkanı James Granl'a bir mektup göndererek Türk Kadırunı Tanıtma ve Güçlen- dirrne Vakfı Genel Başkanı Sem- n Özal'a, 'Birfesmiş Milleüer Ço- cuk Sağhğı Madalyası' verilmesi kararını, "kabul edilemez bir girişim" olarak değerlendirdikle- rini bıldirdiler. Mektupta şu görüşlere yer verildi: "Sağlık, kuşkusuz tek başına Sağlık Bakanlığı'nın sorumlulu- ğunda olan bir konu değildir. Bu olayda hükümet dışı organizas- yonların yadsınmaz önemde bir rolünün olduğunun bilincindeyiz. Ancak hükumet dışı organizas- yonlann bu işbirliğinde temel ro- lü, genelde sağlık için kaynakla- nn bir araya gelirilmesi ve hare- kete geçirilmesidir. Kaynaklann harekete geçirilmesi paradan. mal- zemeden, insan gucunden, zaman- dan oluşan çabalann bileşkesidir. Türk Kadınını Tanıtma ve Güç- lendirme Vakfı ise bu anlamda bir katkı yapmış değildir. Kurduğu her birim ve Mobil Ünit'in tüm malzemesi, zamanı ve insan gücü devletin resmi kanallanndan sağ- lanmıştır. LNlCEF'in işte böyle politik amaçlı yürülülen ve hükümet dı- şı organizasyonlann ruhuna uy- mayan bir anlayışla çalışan bir vakfa ödül vermesı. biz sağlık ça- lışanlannı gerçekten derinden ya- ralamıştır. UNICEF gibi sajgın bir uluslararası kuruluşun tüm sağlık personelinin bü>ük tepki- sini alan bu vakfa ödül vermesi kabul edilemez bir girişimdir. Ço- cuklara daha iyi bir yaşam ve ge- lecek için birçok zor koşullar al- tında çalışan hekimler ve diğer sağlık personeli için en iyi ödülse bu vakıf karanyla Türkiyeye ge- len ödül degil. çocuklann yüzle- rindeki gulumseınedir." MADE IN U.S.A. 1979 YILIICRA PL 467 TEDBİR UYARINCA SIGARA SAGLIGA ZARARLIDIR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle