Katalog

14 OCAK 1990 CUMHURÎYET/7 ANKARA HAVASIC u m h u r i y e t A n k a r a B û r o s u EKONOMI 'DYP'nin programı gibi' Milliyet Gazetesi Ankara Bürosu'nun yeni binasının açılışına katılan Cumhurbaşkanı Özal, Milliyet Gazetesi'nin sahibi Aydın Doğan ile birlikte binayı geziyordu. Milliyet Gazetesi'nin ilkelerinin yer aldığı panonun önünde duran Özal, Doğan'ın tek tek saydığı tüm ilkelere başını sallayarak onay verirken, bir ilkede "dur" dedi. Özal'ın onaylamadığı ilke, "karma ekonomiden yana olmak" ilkesiydi. Özal, bu ilkeyi kesinlikle "tasvip etmediğlni" belirtirken, "DYP'nin programı gibi" demeyi de ihmal etmedi. VAN'DA AYRI YASA Ml GECİYOR 16 kitaba el kondu Mehmet Nuri Erdoğan, 1961 yılından beri Van'da sol içerikli yayınlar satan Van Kültür Kitabevi'nin sahibi. Ancak şimdiye dek birçok defa sol yayınlar satmaması jçin uyarılmış. 3 ocak çarşamba günü Erdoğan istanbul'dayken sabaha karşı 5 civarında polislerce evi basılmış. Evde arama yapan polisler, aynı gün sabah saat 8'de kiiabevinde de bir arama yapmıslar. 15 değişik topJam 107 kitap ve dergiye el koymuşlar. Gerekçe olarak da 1983 yasaklama kararlarını göstermişler. Şu anda Erdoğan'ın ifadesinin alınması için Van'a dönmesini bekliyorlar. Erdoğan ise şöyle konuşuyor: "Bu kitaplar sıkryönetimce yasaklanmıştı, şlmdi ise sıkıyönetim yok. Üstelik hepsinin de beraat karartan var. Hepsi her yerde satılıyor. Van'da satınca el konuluyor. İstanbul'daki yasalaria Van'daki yasalar aynı değil mi? İstanbul'da okurum da Van'da bu kitaplan okuyamaz mıyım? Şimdi hepsinin beraat kararlarını alıp geri döneceğim." El konulan kitaplar ve * dergiler şunlar: Boynu Bükükler (Yıhnaz Güney), Adressiz Sorgular (Y. Ayaşlı), Örgütlenme Üzerine (Lenin), Felsefenin Temel İlkeieri (G. Politzer), Marksizm Leninizm İlkeieri (1, 2, 3, 4 ciltteri), Sanık (Yılmaz Güney), Salpa (Yılmaz Güney), Spba, Pencere Camı ve İki Ekmek İstiyoruz (Yılmaz Güney), Devlet ve İhtilal (Lenin), Proleter Devrimi ve Dönek Kautsky (Lenin), Uluslann Kaderini Tayin Hakkı (Lenin), Nisan Tezleri ve Eklm Devrimi (Lenin), Faşizm Üzerine Dersler (Tokllatti), vatan Güneşi (Aralık 1989 tarih - 4. sayı), Doğru Seçenek Dergisi (Şubat, Mart, Nisan tarihli 1. sayı). TEDRISAT Akyol'unfeyki Avnl Akyol, Ankara'daki "ünlvereite gnıbu"nun düzenledtği yemekli toplantıda konuşmaya şöyle girdi: "Günümüz gençllği kendlni bilmemektedir. Sorumluluk sahibi değildir." Akyol'un "gençliği yerden yere vuran " sözleri uzayıp gidiyordu. Çoğunluğunu profesörierin oluşturduğu dinleyici grubundan homurtular yükselmeye başladı Akyol, bunun Ozerine "madem tahammülünüz yok, bu kadanna bile dayanamadınız. Burada keseyim" dedıkten sonra şu açıklamayı yaptı: "Bu görüşler milattan önce 3000 yılına ait eski Babil kalıntıları arasmda bulunan bir kil tabletten alınmıştır. Bazıları da Sokrates'e aittir." Saiondakıler bu açıklama üzerine derin bir "ohh" çekerken, Akyol kendi görûşünü şöyle açıkladı: "Benim görüşüm, gençliğin olur olmadık yere suçlanmaması, üzerine yüklenllmemesidir. Akslne onlan anlamak için çalışmalı ve sevmeliyiz." GUL GEÇ gUNUN GEL DE EVLEN Övgü var para yok Aileden ve çocuklardan sorumlu Devlet Bakanı Cemil Çicek'in evlı öğrencılere maddi yafdım sözü ilgi topladı. Pek çok evli öğrenci cüzdanını alıp koştu, ama bankadan eli boş dönüyor. Banka, "böyle bir seyden haberimiz yok" diyordu. Birçok evli öğrenci para aiamıyor, ama Çiçek'in bu gençlere sevgisi, övgüsü pek güzel. SÜçek'in "sevgili gençler" iye başlayan mesajı şöyle: "Aile, sosyal yapının çekirdeği. Türk toplumunun temelidir Ferdin mutluluğunun ve üzüntülerinin ilk paylaşıldığı birimdir. Sizler böylesıne önemli bir müessesenin sorumluluğunu paylaşan genç insanlar olarak her türlü desteğe tayıksınız. Çünkü nikâhr ve nikâha saygıyı önemsemeyen toplumların bunun bedelini çok ağır bir şekilde ödediklerini ve tedavisi güç hastalıklarla sarsıldıklarını çok iyi bilıyorsunuz Bugün bu önemli gerçeği kavrayan çağdaş ve modern toplumlar, aile kurumunun geliştirilmesi ve güçlendirilmesi için çok yönlü ekonomik sosyal ve kültürel tedbirler alma geregini duymuşlardır. Şüphesiz ki toplumumuzun bu yanılgıya dûşmemiş olmasında ve aile kurumunun geçmişten bugüne kutsallığını devam ettirmesinde tarihi, sosyolojik ve man'evi değer ve gerçeklerimizin payı büyük olmuştur. Aile kurumu ne derece sağlam, güçlü ve sağlıklı ise aile fertleri arasındaki ilişkiler ne derece sevgi, saygı ve fedakarlık temeline dayalı ve erdemli ise aile fertlerinin yeterlilikleri ne derece yüksek düzeyde ise sosyal yapı da o derece güçlüdür. Bu bakımdan devlet, aileyi kendi geleceği için korumak ve güçlendirmek durumundadır. Bu zaruretten hareketle gerçekleştirdiğimiz "Sosyal •yardım Programı"nın aile kurumuna, evliliğe ve nikâha verilen önem ve saygının bir ifadesi olarak anlamlı bulunacağına yürekten inanıyorum. Bu vesileyle öğrenim ve evtilik hayatınızda başarı ve mutlukıklar dilerim." SALON SICAKTI AMA Özarslaıfa soğuk duş Gençlik ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı ismet özarslan, Köşk'te Özal'ın basbakanlığı döneminde . spora yaptığı yardımlardan dolayı "şükran" borçlu olduklarını ve cumhurbaşkanlığı döneminde de bu yardımları kendilerinden esirgememesini istiyordu. Köşk'ün bahçesi ve yolları karla kaplı, hava da oldukça soğuktu. Ancak salon oldukça sıcaktı. Ne de oisa Özal spora yakın bir kişiydi. Naim bunun en güzel örneği. Bu arada Özarslan'ın görevleri arasmda sadece spor olmadığını, "gençlik" gibi oldukça "hassas" bir konunun da yer aldığını farketmiş olan Özal, bakanının konuşmasını bitirmesini bekliyordu. Özarslan konuşmasını bitirince Özal, "Ben de bir İki çift sey söylemek istlyorum" dedikten sonra bakana dönerek, "Slz bu vazlfeyi yerine getirirken, sporta birlikte gençlik konularını da unutmamanız gerekir. Bu işi koordine etmenizde fayda var" deyince sıcak salonda özarslan için soğuk hava dalgası esti. GUNUN FOTOGRAFI Mereia'e 52 katiı gökdden-hcr şeyi lamam, bir de al pariu olsa. (Fotofraf: Behzat Şabin) AKBULUT DIYOR Kİ ...Diye düşünüyorum İstesem hükûmeti şu an bile değiştırebilırim. Gerekli görürsem yeni kabinede ben de olmam, ama bu neyi çözecek. Cumhurbaşkanı istediği zaman Bakanlar Kurulu'na başkanlık edebilir. Anayasanın hükmüdür. "Bize karışma, Bakanlar Kurulu'na başkanlık etme" mi diyelim? Cumhurbaşkanıyla münasebetlerimizi bozalım istiyorsunuz? Ayrıca biz kendi oylarımızJa onu Cumhurbaşkanı seçtik. Şimdi "Siz bir kenarda durun" mu diyelim? Yaptığımızın hepsi kötü mü, hiç iyi şey yok mu? Üzerinizde bir moral bozukluğu var. Kendi kendinize inanmanız lazım. İyi yaptığımız şeyleri anlatın. Ben bu inancı sizde görmüyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız, eski genel başkanımız ve başbakanımızdır. Ama onun görevi ayrıdır, benim görevim ayrıdır. Gorbacov'la başlayan yeniden yapılanmâ nedeniyle biz Sovyetler Birliği ile iyi tlişkilerimizi iyi bir düzeye getiriyoruz. Yetldli de sorumlu da benim. Ben hem partinin genel başkanıyım hem de hükümetin başkanıyım. Her şeyden de ben mesulüm. ...Diye düşünüyorum. FIKRACIK Taraftar Patagonya'nın Devlet Başkanı Paton Pinocal yurt gezisine çıkmıştı. Kurşun geçirmez büyük siyah arabası Ant Dağları kenarında durdu. Devlet başkanı arabadan çıktı, ilk karşılaştığı lamalar ve bir çoban oldu. Çoban, devlet başkanını tanımamıştı. Lamalar da anlamsız gözlerle devlet başkanına bakıyordu. Pinocal, çobana yaklaştı ve sordu: — Paton Pinocal'ı nasıl bulursun? Çoban büyük bir heyecanla iki yanına bakındıktan sonra devlet başkanımn koluna girmiş ve onu bir yerlere sürüklemiş, cöller, göller, dağJar, taşlar aşmışlar. Kuytu mu kuytu, in cin top oynayan bir bölgede metruk bir eve girmişler. Çoban, metruk evin içinde duran eski pûskü masanın üzerindeki lime lime olmuş masa örtüsünü kaidırdı. Kendi kafasını ve devlet başkanımn kafasını örtünün altına soktu ve fısıldadı: — Aman kimse duymasın, ben Pinocal taraftarıyım. 4fCumhurbaşkanı Özal, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'nı lağvediyormuş... İyi ediyor... Sivil cumhurbaşkanlannı Uk teslim alan bu alay oluyordu. Özal, cumhurbaşkanlığı torsunu da değiştirmeli. 16 devlet batırmış olmanın övünülecek tarafı olmasa gerek!.. * * * Tevfik Fikrefin "Bugün yine açız diyordu peder" mısrasını tekrarlayayım demeyin, Özafa hakaret sayılır!.. * • • Yıldınm Akbulut: "Hükümet olarak her zaman basının yanında yer alacağız." Sansür için mi?... HAYVANLAR tSMAÎL GÛLGEÇ KtM KİME DUM DUMA BEHlç AK PtKNİK PtYALE MADRA HIZLI GAZETECİ NECDET ŞEN zPü^urJPüvi-eRf YOK. ŞO»/ yHptYOLAg. 0u KALSA PARTı FR06RAMIKA PROIBTARYA OtKrATÖR lM YAHMiZ PİYE MOT PÜSERlEf? RAPİKAL QRuPLARA eoz KıRPAR e'iBİ KufZUlTAI'a SENEL APAMlAf? PARTıİE KûNSSft S<Bİ YAYILMAPAM KÂZllilP ATıLMAStöER£K 0BN AfttCA VOH 0UNLA. PESTeK \İE8Oİ& KONUSUtiOA OA ÖYLE BİR i/VtAJ ÇALiSıYOL/SR, BU. ÇİZGİLtK KÂMtL MASARACI AĞAÇ YAŞKEN EĞtlİR KEMAL GÖKHAN GÛRSES &1NÇA ARAP4*) yi<7?üyMŞ g GARFIELD JMDAVIS TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 14 Ocak GÖLCÜKTE KALPAZANUK.. 1939 DA 8U6UfJ, KOCAELrNIN İLÇESI GOLCÜIc'rE, BiR &İLPAZAN çeresf YAHALANMI^TI. isrAfJSuL, 8uesa, İZUtK,GÖLCÜK VE tZMır'rE PfYASAYA SL/ePuıZLE/e/ SAHT~E PAieALAEt, GOLCÜK'E £A£- U m&HSANıyS KÖYUNDE BA£M4t£7#yD/LA£. SOZ KONUSU KOYOE DE, BAKJCALA Bu PARA - LAKDAN VE-&HCE, YAP/LAN ARAÇ71ISMA SO- MUCU BLE G£Çf£.İLM/ŞLegt>İ. JAUC>AgAAA'NlN SAMIK.LAR/N SAYISI 1S'l BUL- . PiyASAYA SU/ZÜLMEIC ÜZeHB HA- , YENİ HAKFLESLE 37 TANE 1O Li- &ALIK, £? TAfJE S UISALIIİ VE £SK.I HARFLEB- LE Yu&uBt-UICTE OLAMCASPAN 2.O TBNE SU- SAHrE PAGAYA EL KONMUÇTU. •-TL'Y&I !.