28 Mart 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 14 OCAK 1990 Ermeııi Sorunu-II Rus\ a ve Ermeniler HEFZI VELDET VELİDEDEOĞLU Bugunku yazıya başlarken asıl konuya gırmeden önce, şu noktaları vurgulamak ıstıyorum Ülkemız bır yandan Ermeru ısteklerı, öte yandan Kurt so- rununun uluslararası alana kaydınlması dolayısıyla buyuk baskı altında bulunuyor Bu durumda bıle Olkemızdekı yobazlann gözü dın sömürüsunden bır türlu vazgeçmıyor Ayasofya'nın yenıden camı du- rumuna getınlmesı, ayıbın da ustunde bır çırkın- hk önensıdır Atatürk'un evrensel kültür anlayışı- naaykındır Yunanlılann Ayasofya'yı yenıden kı- hse yapmak arzusuyla eşarüamlıdır Ayasofya, bu- tün ınsanlığa açık bır muze olarak kalmalıdır Vurgulamak ıstedığım ıkıncı nokta, ba$ta belırt- tığım tehlıkelere karşın basörtusu konusunu ön pla- na çıkararak Türk kamuoyunun özellıkle unıver- sıte gençlığının bu tehhkeler karşısında kör ve ses- sız kaJrtıasını sağlamak amacını gutmektedır Ne- dır bu çırkınlıkler, nedır bu ıhanetler, ne zaman uyanacağız"' Aynca Tûrkıye'nm ılerıde ne gıbı büyük tehlı- kelerle karsılasabıleceğını anlamak ıçın emeklı Kur may Albay Haydar Tunçkanat'ın, Cumhurıyet'ın 8 Ocak 1990 sayısında çıkan "Türkıye ve Savun- ması" başlıklı yazısını herkesın.özellıkle mıllıyet çı olduklanyla övünen yobaz kıtlenın okuraasını ne kadar ısterdım Şımdı bu dızıdekı konumuza dönelım * • • Geçen yaada sözünu ettığım tarıhsel belgelerın yayıraına geçmeden önce, Çarlık Rusyası'nın, (ta- nhlenmızde 1293 Savaşı olarak anılan) 1877 Turk- Rus savasından sonra Osmanlı topraklan uzerın- de yaşayan Hınstıyan azınlıklar, özelükle Ortcxloks Rura ve Ermemler hakkında "koruyucu patron" rolünü benımsedığını vurgulamak ıstıyorum Bu durumdan ve Osmanlı Devletı'nın güçsuzlüğunden cesareı alan Ermenüer, 2 Abdulhamıt dönemınde Anadohı'nun doğusunda zaman zaman başkaldır- mışlar ve böylece kanlı olavlara neden olmuşlar- dı Az önce sözunu ettığım 1877 savaşında Tıırkı- ye'den Kars, Artvm ve Ardahan'ı koparıp kendı topraklanna katan Çarlık Rusyası oralarda Ermeru nüfusunu çogaltmaya çalışıyordu Aynca daha asa- ğıdakı Türk topraklan uzerınde gözü vardı 1914-1918 Bırıncı Dunya Savaşı'nda Ruslar ye- nıden Türkıye'ye saldırdılar Anadolu ıçlenne doğ- ru ılerlemeye başladılar Ermenı subay ve erler, Rus ordularının ön saflarında, sılahsız Türk halkına karşı olmadık kıvımlarda bulunuyordu Bu yetmı- yormuş gıbı Bogos Nubar Paşa adındakı bır Er- menı, Çarlık Rusvası'na gıderek bağımsız bır Er- menıstan kurmak ıçın Çarlığın vetkılı devlet adam- lanyla temaslarda bulunuyordu Bogos Nubar Pa şa'nın vaktıyle Mısır'da buyuk görevlerde bulun- muş, 1899'da ölmuş olan Nubar Paşa ıle yakın hı- sım olduğunu sanıyorum, ama akrabalığının dere cesmı saptayamadım 1939-1945 lkına Dunya Savaşı'ndan sonra da bu yolda bırtakım kıpırdanmalar olunca, yapmış ol- duğum bır ınceleme ıle geçen yazıda sözünu ettı- ğım belgelen 4, 6 ve 8 Nısan 1946 tarıhlerınde bu sutunlarda yayımladım Bu belgelen ıçeren yazılar- dan bınncısını —yayımlandığı tanhtekı dılıne do- kunmadan— sunuyorum • • * Bırleşmış Mılletlerın gerek Sanfrancısco ve ge- rek Londradakı toplantılanndan faydalanarak, ba- zı Ermem çevrelerının Turkjye aleyhınde genış bır propaganda faalıyetıne geçtıklennı ve Sovyet mat buatının bu faalıyete gızhden gızlıye veya açıktan açığa destek olduğunu, bundan bır müddet evvel gazetelerde okuyunca, kendı kendıme "Tarıh ha- kıkaten bır tekerrurden mı ıbarettır1 '" dıye düşün muştüm Çunkü 1914'te başlayan Bırıncı Cıhan Harbı ıçınde de aynı şeyler olmuş, bırtakım Erme- niler, Çarlığın teşvıkıle buyuk Avrupa merkezlerı- ne gıtmışler, devlet adamlarına başvurmuşlar, Turkıye aleyhıne netıceler elde etmeğe uğramışlardı Şu fark üe kı, o vakıt Ermerulen tutar görunen Çar- hk Rusyası, harbın sonlanna doğru bu meseleyı ört bas etmış \e bu suretle hakıkı emelırun mustakıl bır Ermenı vatanı kurmak olmayıp, Turkıye'nın doğu vılayetlerıru ılhak etmek olduğunu ve Erme- nı meselesını sadece bır vasıta olarak kullandığını anlatmıştı Şımdı ıse Çarlık Rus>ası vıkılmış, onun yerıne geçen ıhtılâl ıdaresı, başlangıçta Çarlığın ve buyuk Batı devletlermın emperyalıznunı nefretle mahkûm etmış ve Sovyet matbuatı 1939'da başla- yan lkıncı Cıhan Harbı sırasında bır Ermenı me- selesınden bahıs bıle etmemış bulunduğu halde, bu matbuat, zaferden sonra bırdenbıre gene avnı me- seleyı köruklemek yolunu tutmuştur thtılalden sonra ıdareyı elıne alan Sovyet hüku- metının, Çarlık ve Batı emperyalızmını gözden du- şürmek, bütun dünya mılletlerını kendı saflarına çekmek ıçm gırıştığı teşebbüslerden bırısı —ve po- lıtıka hayatı ıçın belkı en önemlısı— de Çarlık ıda- resıle Batı muttefıklen arasında Bınncı Cıhan Harbı ıçınde vapdan gızh anlasmalan, Çarlık Hancıye Ne- zaretmın gızlı muhaberatını ve dığer bır çok vesı- kaları bu nezaretın dosyalanndan çıkarıp "Ana- dolunun taksımı" başlıklı bır kıtap ıçınde neşret- mesı olmuştur "AdanoPun nyasetı tahrınyesı al- tında ve eskı Rus HancıyeNezaretının mahrem dos- yalanndan ıstıhraç edılen malumatla yazılmış" ve "Sovyet Hancıye Halk Komıserhğının arzusıle" Moskova'da 1924'te tabı ve neşredılmış olan bu kı- tap bırçok dıllere ve bu arada Turkçeye de çevnl- mış bulunmaktadır (1) Rus ıhtılalımn o zamankı ıdealızmmın eserı telakkı edılebılecek olan bu kı taptakı bazı vesıkalar bızı Bınncı Cıhan Harbı'nde- kı Rus-Ermenı munasebetlermm ıçyuzu hakkında çok ıyı aydınlatmakta ve dış görünuşü bakımından Ermenılere muzahır olan Çarlık ıdarecılerının, ha- kıkatte onları sadece bır tahrık vasıtası olarak kul lanmakta ve ığfal etmekte olduklarım butun açık lığ ıle göstermektedır O zaman Ruslar güva bü- yuk ve mustakıl bır Ermenıstan kurmak lehınde ıdı- ler Her taraftakı ve Turkıye'dekı Ermenılerı bu na ınandırmaya çalışıyorlardı Halbukı gerçek dü şuncelerı, "Ermemstan" kelımesıle ıfade ettıklerı doğudakı Turk topraklannı Rusya'ya ılhaktan baş- ka bır şey değıldı Bunu vesıkalara dayanarak an- latalım Adı geçen kıtaptakı vesıkalardan anlaşıldığına göre, 1915 yılı nısan ayında Dr Zavrıyef adında bır Ermenı, Çarlık Hancıve Nezaretrrun tasvıbıle Fransa ve Ingıltere'ye hareket edıyor ve Nezaret er kânından Neratof, bu Ermenıvı, Çarlığın Pans ve Londra'dakı buyuk elçılerıne şu telgrafla tavsıye eylı> or Telgraf. 17 Nisan 1915, No: 1712 Rus tebaası Ermenı muteşebbısı Dr Zavnyef Ha- ncıje Nezaretı'nın musadesıle ve Fransa >e Ingıl- tere hukumet ve efkân nmumıvesını Ermenı mud- deıyatıaın fıılıyata ısalı hususuna celb maksadıle Fransa ve tngiltere'ye hareket eylemıştır. Zavnyef kendisinın sıyası mehafile sevkı ve hımaye edüme- sini rica edıyor (2) Neratof. Zavnyef Pans'e gıderek, o sırada orada bulu- nan Bogos Nubar Paşa ıle bırlıkte, Fransız Harı cıye Nezaretı'nde teşebbuslere gınşıyor Ancak bu ıkı kafadarın büyuk Ermenıstan hulyaları Akde nız'de Iskenderun'a kadar uzandığı ve bu ıse Fran sa'yı kuşkulandıracağı ıçın Çarhğın Pans buyükel çısı tzolvvskv tereddüde düşuyor, Rusya'nın Erme- nılerı bu vadıde açıktan açığa desteklemelenrun mahzurlu olacağını, yukankı şahıslar tarafmdan ve- rılen muhtıradakı fikırlere de dayanarak, Çarlık Hancıye Nezaretı'ne aşağıdakı telgrafla bıldınyor ve bu hususta talımat ıstıyor Pans'tekı Rus Büyükelçısı Izolvvsky'den Han- cıye Nazın Sazanof'a telgraf, 17 Mayıs 1915, No 318 Burava vasıl olan Dr Zavriyef kendısinin bizım Hariciye Nezaretımızdekı mukâlematının netıcesını bır muhtıra halınde bana verdı. Bu mnhbrada, bır- çok hususat meyanında Rusya'nın Turkiye hudut- lan dahılınde ve Turkıve'ye tâbı ve fakat oç buku- metın hımayesı altında bır Ermenı muhtanveti tes- kilı nıyetinde olduğu ve Ermenıstan'ın arazısı gu- ya, muhıtte kalan bazı kısımlar mustesna olmak uzere, butun Ennemstan vtlayetlennı ıhtiva etmekle kalmavacak, belkı de Vumurtalık ıle beraber bu- tun tskendenın korfezı dahıl olmak uzere Akde- niz uzennde Mersın lımanıle bırlıkte Kılıkvayı da- hi ihtıva edecekmış Bundan sonra da ışbu rauhtı- rada denılıyor kı Her ne kadar bu program bızım Hariciye Nezaretımızce tasvıb edilnuş ve hancıye Nezaretımiz bu programın muvaffakivete iktaranı için Paris ve Londra'dakı buyukelçilen vasıtasıle yardım dahı vadedılmış ıse de, ancak tngılızlerin ve Fransızlann bılhassa Kılıkya meselesınde şup- helenmelennden kaçmak ıçın Ermenı murahhaslan Rus buyukelçılennın zahın bır rnudahalelen olmak- sızın kendılıklerınden hareket edecekler ve buyn- kelçıler muşkulat zuhur evledıgı zamanlarda veya- hut kendilennce luzumlu telakkı eyledıklen takdır- de bu ışe kanşacaklardır Gerek Dr Zavnyef'ın ve gerekse avdet eden Bogos Nubar Pasa'ıun buradaki Hancıye Nezaretı erkfinına bu vadıde muracaat ve beyanatta bulunduklan bana malumdur. Bu prog- ramın filhakıka sızın tarafınızdan tasvıb edılıp edıl- ' medığını ve benım bunu ne dereceye kadar hıma- ye etmeklıgımın lazım geleceğım teblığ eylemeyi reddetmeyınız. Kilıkyaya taalluk eden nokta bana pek nazik gorunuyor, zıra Fransa bıze bu mıntıka hakkındakı noktaınazarını artık soylemıştır (3). tzolwsky. Rus Hariciye Nezaretı, Ermemlerın hatın ıçın, o zamankı buyuk muttefıkı Fransayı danltmak ıs- temıyor ve Panstekı kafadarların buyük projesını Çarlık hukumetının desteklemeyeceğını, Parıs'te- kı Rus buyukelçısıne, aşağıdakı telgrafla bıldınyor Rus Hancıye Nazırı Sazanot'tan Pans'tekı bu- yukelçı tzolvvsky'ye telgraf 18 Mavıs 1915, No 2307 318 numaralı telgrafnameniz alınmışrjr. Ermenılerie yapılan mubahasat sırf akademık bır mahıvettedır. Zavnyef e hıçbır muavyen program ısaret edılmemıştır Kilıkyayı mustakıl Ermenıstan hududu ıçıne almak hususunda onun projesıne ve- nlecek cevab Kılıkya'da Fransız menfaatlennın hâ- kJmıyet kesbetmekte olduklanndan Enneaılenn Kı- lıkya hakkındakı arzulanna yardım edemiyecegi- miz sureünde olabılır (4). Sazanof. Yukarıdakı telgrafta dıkkate şayan olan nokta- lardan bınsı, Çarbk Hancıye Nezaretımn musta- kıl bır Ermenıstan teşkılını cıddıye almaması ve bu ışı "akademık" telakkı etmesıdır Ötekı nokta da "Ermemlerın Kılıkya hakkında- kı arzulanna" Rusyanın yardım edemıyeceğının Pa- ns'tekı Ermenı ajanlarına bıldırılmesı hususunda, Parıs Buyukelçısıne talımat venlmesıdır Bundan "Ermemlerın Kılıkya'dan başka hususlar hakkın- dala arzulanna Rusya'nın yardım edeceğı" manası çıkar Halbukı Rusva bunda da samımı değıldır, çunkü o zamankı Ermenı davasını Rus Hancıye Nazın, aynı telgrafta "akademık" olarak vasıflan- dırmıştır Meselenın Rusyaca bu suretle telakkı edıldığın- den bıttabı haberlerı olmayan Zavnyef ve Nubar Paşa Pans'tekı faalıyetlerıne devara edıvorlar Bu faahyetın safhalarını ve netıcelenm bundan sonrakı yazımızda nakledeceğız (4 Nısan 1946) (1) Cıhan Harbı «nasında Avrupa hükümetlerı ıle Turkıye Anadolu'nun Taksımı çevıren Erkanıharbıye Kaymaka mı Babaeskılı Huseyuı Rahmı, Ahmed thsan Matbaası (ls tanbul 1927) (2) Anadolu nun Taksımı, S 150, vesjka No 39 (3) Aynı kıtap S 150 vesıka No 40 (4) Aynı kıtap S 151 vesıka No 41 EVET/HAYIR OKTarAKBAL Nâzım Hikmet 88 Yaşında...Nurullah Ataç 1935'te Varlık Dergısı nde çıkan bır konuşma- sında şoyle dıyordu "Bence Turkıye'de şımdıye kadar gelen şaırlerın en büyuğü Nâzım Hıkmet'tır Onun yazdığı,?amanjle edebıyatırpız en yuk- sek çağını bulmuştur" Yıne Ataç 1938'de 'Variık'ta çıkan bır konuşmasında da üç yıl öncekı kanısını pekıştırıyor, dıyor kı 'Turkıye'de on seneden berı şıırı yenıleştıren cereyanlar var Bır kere Nâzım Hikmet var Onun şıırı bızde evvelden o tarzda mevcut değıldı Nâzım'ın evA^elkılerden aldığı bazı unsurtarı ol- masına rağmen yepyenı bır şaır olduğunu soylemek ıstıyorum" Yarın Nâzım Hikmet ın doğum günudür Nâzım 15 Mayıs 1902'de doğmuştu Yaşasa, şımdı 88 yaşında olacaktı Turkıye Yazarlar Sendıkası, Nâzım Hikmet ın doğumunun 88 yıldonu- münü yarın Mülkıyelıler Bırlığı nde (Kuruçeşme) bır panel düzen- leyerek anacak Panetde konuşmacılarca Nâzım Hıkmet'ın şa- ırlığı ve kışılığı belırtılecek Nâzım Hıkmet'ın uzun yıllar yaşadığı apartıman daıresıne Mos- kova Beledıyesı'nce el konulmak ıstendığını duyduk Nâzım ın evı bır çeşıt müze gıbıdır Kıtapları el yazıları resımlerı, kendı- sıne armağan edılen tablolar desenler -kı ıçlerınde Pıcasso gı- bı büyük sanatçıların yapıtları da var- bu kuçuk daırede bulunu yor Gönul ısterdı kı bunca yıl ıçınde yaşadığı bu yer Nâzım Hik- met muzesı olarak yaşatılsın Günün bırınde, Nâzım Hıkmet'ın naaşı ve evmdekı eşyalar kıtaplar Türkıye'ye getırılınceye kadar Kı, Nâzım büyük bır Turk şaırı olduğuna gore bugun yarın er- geç Turk topraklarında sonsuz uykusuna yatacak, adına, anısı- na bır muze kurulacaktır TYS Nâzım Hikmet ın Moskova'dakı evının butunüyle korun- ması eşının de bu müze-evde anıları koruma görevıyle orada yaşamasının sağlanması ıçın Sovyet yuksek görevlılerıne baş- vuruda bulundu Sonuç ne olur bılemem, ama Gorbaçov'un Nâ- zım Hikmet ın evının darmadağınık bır duruma getırılmesıne ses- sız kalacağını sanmam Geçenlerde bır duruşmayı ızledım Nâzım Hikmet ın naası Türkıye'ye getırılmelıdır' dıyen bır sanatçı adalete verılmıştı Sa- natçı sonunda aklandı Bır olüden korkmak Türk adaletıne ya- kışır mıydı'' Nıtekım sanatçının avukatı Turgut Kazan mahkeme- de Ben de bu suçu ışlıyorum Nâzım Hikmet Turkıye toprakla- nna gömulmelıdır' demekten kendını alamadı Sorulsa bızler de aynı suçu ışlemeye hazırdık Zaten pek çok yazımızda bu konu- yu bırçok kez dıle getırmıştık Nâzım Hikmet, ülkemızde yeterınce tanınıyor mu' Elbet ge- nış btr kıtle Nâzım'ı bılıyor şıırlerını okumuştur, okumaktadır Ama radyolar, TV'ler okul kıtaplan, oğretmenler Nâzım Hikmet ın adını bıle anmazlar Bu yüzden Nâzım Hıkmet'ın Turkıye'de gereğı gıbı tanındığını soylemek güç Kımılerı onu çok yanlış tanıyor, daha doğrusu bellı çevrelerce Nâzım Hikmet çok yanlış tanıtılıyor Olu- munun uzerınden çeyrek yuzyıl geçtı ama şıır sanat düşmanı çevreler, onu bır turlu bağışlayamadılar onun buyuk bır Türk şaırı olduğunu benımseyemedıler Böyle bır sey dunyanın herhangı bır uygar ülkesınde görulmez Denecek kı Vıctor Hugo da Na- mık Kemal de uzun yıllar surgün yaşamı surmüşler o sure ıçın- de kendı ulkelerınde adlarını anmak nerdeyse suç sayılmıştır Ama bellı bır anlayışsızlık donemı geçtıkten sonra bu şaırlerın önemı buyukluğü herkesçe benımsenmıştır Nâzım Hikmet ı ıyı tanımak ıyı bılmek kendısıne Turk aydını, Turk yurttaşı dıyen herkesın gorevıdır demek ıstıyorum Iyı ta- nımak', sağlam, guvenılır yapıtları okumaya dayanır Bu konuda bırçok onemlı yapıt var, en başta Kemal Sulker'ın altı cıltlık "Nâ- zım Hikmet ın Gercek Yaşamı"nı anmak ısterım Yalçın Yayınla- rı'nda son cıldı de bu yakınlarda yayımlanan bu kıtaplarda Nâ- zım Hıkmet'ın çocukluğundan olumune kadar bütun yaşantısı, sanat ve polıtıka alanlarındakı seruvenlerı ayrıntılarıyla yer al- maktadır Sûlker, uzun bır çalışma urunu olar yapıtını buyuk bır şaırın dunyasını genış okur yığınlarına tanıtmak, anlatmak ama- cıyla yazmış Başarısı da bu tıtızlığınden gelıyor Nâzım Hıkmet'ın kıtapları eşyaları resımlerı yazıları nesı var nesı yoksa hepsı Turkıye ye getırılmelıdır Yazdıklarının bır tek yaprağı bıle zıyan edılmemelıdır Ben bu avluda bahtıyar yaşa- dım bılemedığınız kadar' dıyen saırın Moskovadakı evı de an- layışsız kışılerın elıyle ortadan kaldırılmamalıdır Buyuk şaırler yalnız kendı ulkesının değıl butun ınsanlığın malıdır Bulgarfeian 9 da \ enî Yönetim Içeride faşızan uygulamalar sonucu ulkenin itibar kaybı nedeniyle, devlet başkanı değiştirilmek durumunda kalınmış, ama Bulgaristan'da eski kadro henuz değişmemiş, hatta aynı kişiler (Meclis Başkanı'nın yaptığı gibi) dun soylediklerinin bugun tam tersini soyler olinuşlardır. Prof. Dr. NAZİF KUYUCUKLU ÎÜ Siyasal Bilgiler Fak. Çok yakından ızledığımız ve yaşadığımız gı bı, ınsan haklarının ve onurunun en önde tu- tulmasmın bır yargı değerı olmajı gerektığı- nm savunulduğu dönemımızde, Bulgarıstan Türku buyük bır trajedıyle karplaştı Adları, hem de en ınsancıl olduğunu ıddıa ettığı Bul- gar sosyalıst ve komdmst yönetımınce, devlet gucuyle zorla Bulgar adlanyla değıştınldı Bu yaz vaşadığımız ve sonuçlan surmekte olan Bulganstan'dan Turkıye"ye uç yuz yırmı bın kışılık yoğun göç olayı bunun bır sonucudur (Ancak, burada hemen belırtelım, Turk hu- kumetının hâlâ oluşturamadığı bır göç ve yer- leştırme polıtıkası nedeniyle bu kıtleden yuz bın dolayında bır bölümu gerıye dönmuştur Bu, bızım açunızdan çok duşundurucü bır olaydır) Sovyetler'de ve Doğu Avrupa ulkelerınde desteğını yıtıren Bulgar yönetımı, yoğun ol mamakla bırlıkte, Batı'mn ve ötekı ulkelerın eleştırılerıne dayanamamış, 195O'lı yılların ıkıncı yarısından bu yana partı ve devlet baş- kanlığındakı Jıvkov bu görevlerden ayrılmak zorunda kalmış, geçen ay sonunda da partı ust yönetımı, "ulkede herkesın kendı adını seç- mekte serbest olacağjnı" ılan etmıştır Ancak bundan sonra da özellıkle Turklenn yoğun ol- duğu böigelerdekı Bulgar gruplar, Turkienn haklarının ıadesıne karşı çıkarak, durumun halkoylaması ıle saptamp karar verılmesım, yuruyuş ve grevlerle ıster duruma gelmışler dır Bu ıkı nokta uzennde bıraz duralım Bırıncısı, Bulgaristan'da yönetim, bazı de- ğışık sesler çıkmakla bırlıkte, gerçekten değış- mış mıdır9 Kamuoyunun çok ıyı bıldığı gıbı, devlet başkanhğına getınlen Sayın Mladenov, oncekı yönetim ıçınde uzun yıllar Dır >şlerı Ba- kanı olarak hızmet vermış ve bu makamdan devlet başkanüğına getınlmıştır 1970'h yülar- dan başlayarak önce Pomaklann, 198O'lı yıl- larda Çıngenelenn, 1984'ten sonra da Turk lerın adlarının devlet gucuyle zorla değıştınl mesı dönemlerınde, Sayın Mladenov hep dı şışlerı bakanlığı gorevım yurutmuş, 1970'lenn ılk yansında Bulgarıstan'ı resmen zıyaret et- mış olan zamanın Turk hükumetı bakanlann- dan Sayın Halûk Bayülken, "Bulganstan Tür- kunun Bulgar Anayasası nın kendılerıne tanı dığı kültürlerını koruma hakkını yerıne getıremedıklen" şıkâyetını, Butgar Dışışlerı Bakanı'na ılettığmde, "Bu engellerı ortadan kaldırmaya hazır olduklarım" belırttığı hal- de, bundan bır sonuç çıkmadığı gıbı daha son- ra, hep bırhkte tanık olduğumuz zorla ad de- ğıştırme olaylanna kadar gıdılmıştır Sayın Mladenov, gerek Balkan konferanslannda, ge rek otekı uluslararası toplantılarda gündeme getınlen "bır azınlığın devlet gucuyle zorla ad lannın değıştırılmesı" olayını savunmada dı şışlen bakanı olarak herhalde büyuk sıkıntı- Iar çekmıştır Mladenov'dan sonra, yeru yönetim döne mınde adı sıkça duyulan bır kışı de Sayın Stan- ko Todorov'dur Dunva ve Türkıye kamuoyu da bu kışıyı çok yakından ammsamaktadır Zorla ad değıştırme olavlan zamanında da Stanko Todorov, Bulganstan Mıllet Mechsı Başkanı ıdı ve ad değıştırme olayının Bulga- rıstan'ın bır ıç ışı olduğunu katı olarak savun- duğu gıbı, zorla ad değıştırme olayı karşısın da Turkıye"ye goç etmek ısteyenlere çok ılgınç bır yanıt vermışü "Yetkılılere talımat venlmış- tır, ısteyenler göç edebıleceklerdır, ama Tur kıye*ye değıl, huzur ve sukûnet ıçınde olacak- ları Bulgarıstan'ın başka bır yenne" Şımdı de yıne Meclis Başkanı olan Sayın Stanko Todo- rovHTrTâçıklamalanm dmlıyor ve okuyoruz Türk azınlığının adlarının ıadesı gerektığını, herkesın adını seçmekte özgur olması gerek tığını, Bulgar de\ letının bu olavdan buyuk ka yıplara uğradığını sö>luyor Savın Todorov Doğrusu da budur Doğrunun gerçekten ın laşılmış olmasım dıleyelım Ne demış şaır "Ta- bıatta tekâmul ezelıdır bu kemale / Tevrat ıle, tncıl ıle Kuran'la ınandım" Fakat Bulgar Dı şışlerı Bakanı Sayın a Dımıtrov'un venı açık lamasına gore, ulkede "Turk azınlığı statusu" tanımayacaklardır Kulturlermı koruma ve ge- lıştırme konusunda da herhangı bır duzenle me duşunmemektedırler Jıvkov dönemınde de durum böyleydı lkıncı nokta ıse, "Herkesın ıstedığı adı ve dını seçmekte serbest olacağı, dolayısıvla Turklenn eskı adlarını alabıleceğı" karan kar- şısında, bazı Bulgar gruplann buna karşı pro- testo göstenlen ve grev yapmaları olayıdır Bu- rada hemen şu saptamavı vapalım Bulgans tan Turku, kö> ve kentlerde Bulgar komşu ve hemşerılerıyle çok ıyı arkadaşlıklar ve dost- luklar oluşturmuşlardu- Ama Bulgar yönetım- len, uygulamada, edebıyat ve tanh kıtaplann- da sureklı olarak Osmanlı ve Turk esaretı ve duşmanlığını, Bulgar şovenlığım ışlemışlerdır Harta beltnnje1tr£ yaraf var, Ttlrk Bulgar Iliş- kılenmn çok ıyı olduğu 1984 öncesınde de yüksek düzeyde hep güler yuzle banş, ışbırlı- ğı ve ıvı ılışkıler ıstenırken bıle aşağıda nefret ve duşmanlık aşılayan uygulama ve kıtapla- rın okutulması surmüştur Ne ekersen onu bıçersın, derler Hep Os- manlı, Turk duşmanlığı ekılmıştır, bunun aşı- lanmış olduğu gruplar da bugün harekete ge- çırılmektedır Yanı bu" kımsenın, bır azınlığın adlarını ve dınıru plebısıt ya da referandumla mı behrleyeceksınız 9 Kışıye bağb haklarda böyle bır karann geçerhğı olur mu hıç 7 Ama halkı tek yonlır şartlandırmalann nereye ka dar uzandığını göstermesı bakımından durum ılgınç., Yoksa, ıster devlet karan, ıster belırh gruplann ısteğıyle olsun, kışısel haklardan olan zorla ad değıştırılmesı bır baskıdır, ın- sanlığa terstır Tabıı bu konuda tüm Bulgar ulusunu töhmet altına sokmak doğru değıl- dır Nıtekım, bu konuda ulusal onurlannı ko- rumak bakımından değışık örgutler kurularak buyuk bır rauhalefet cephesı oluşturulmuş, bu örgütlerce Turklenn adlarının ıadesı savunu- lur olmuştur Turklenn adlannın ıadesı ger- çekleştırıldığı gun, ulusal onurlannın sağlan- ması bakımından bunlar da denn bır nefes alacaklardır Sonuç Sonuç olarak şunu belınehm, ıçende faşı- zan uygulamalar sonucu ulkenın ıtıbar kaybı nedemyle, devlet başkanı değiştirilmek duru- munda kalınmış, ama Bulganstan'da eskı kad- ro henuz değişmemiş, hatta aynı kışüer (Meclis Başkanı'nın yaptığı gıbı) dun söyledıklennın bugun tam tersını söyler olmuşlardır Kışının dun başka, bugun başka olması mumkun ol- madığına gore, gerçeğın anlaşılmış olduğunu umıt ederek ınsancıl ve ıkı ulke arasında ıyı ılışkıler ıçın ılk adımları oluşturacak uygula- malara başlanmasını dıleyelım PENCERE 12.SAYI CIKTI NE HAKLA! Tecavuzu hafıfletebılecek hıçbır gerekce olamaz * Iffetlı ıffetsız ayrımı yaparak kadınları asağılayan * Tecavuz edılebılır kadınların olduğunu soyleyen " Tecavuze teşvık eden 436 maddeye ve bunu onaylayan Anayasa Mahkemesı kararına HAYIR' ANKARALI BIR GRUP FEMİNİST ADINA MESİHA SAAT Turk-ls gemısı lyıce sağa yattı Yasak ve baskı demokrasısı Melıh Pekdemirlflas eden emekcıierın ıradesın karsısına almıs burokrasıdır YASASIN SOSYALIZM 1990 butçesı: Emekcı sınıflardan al 1 Tekellere ver' So7İeşme yılında eskımeyen oyunlar ÇeliK-lş Genel Kurulu: Sonucu eskı polıs belırledı Tez-Koop-İş Genel Kurulu: Tek gundem ıhrac Hak-ls Genel Kurulu: Dun zalımler buradaydı bugun mazlumlar " Iscı kıyımı daha da artacak İsyerlerinden haberler...Direnişler...Grevler... • •BAGIMS1ZIIK 0£MOKIlASt SOSYALIZM KUCADELESINDE REVIZYONIZMIN IFLASI SOSYALIZMIN ZAFERINI GETIRECEKTIR HALKIN SAVAŞI HALKIN IKTIDARIHALKIN YÖNETIMI IÇIN SAVAŞ ABD EMPERYALIZMI PANAMA'DAN ELINI ÇEK *Mark»izm-L«nlnlzmln Yol Gost«riclllğlnde Kurtuluşa Kadar Savaşacağız •ÇAVUŞESKU Hatalarına Rağmen Onurlu Blr Sosyallst 'Rovlzyonlzmln Iflası Soayalizmin Zaferin! Getiracektlr 'Sosyallst Damokrasl Tartsmalannda Sapoıalar <n M-L Tavır-ll *15 Turk-lf Kurultayından Izlanlmler *Y«ni Çözum Yonoticllerlyle. Muhablr v« Okurlanyla Bir Butundur SUSTURULAMAZ S A Y I C I K T I İstanbul Dağıtım: NER ve CEMMAY Ankara Dağıtım: ADAŞ Gazetemiz, İstanbul ve Ankara bürolanmızdan edinilebilîr Tel: 528 16 73 BAŞSAĞLIĞI Değerlı meslektaşımız çalışma arkadaşımız Dr Mehmet Ertem ın ablası Dr. NACİYE ERUÇMAN'ın vefatını üzuntuyle öğrenmış bulunuyoruz Aılesıne ve meslektaşlarımıza başsağlığı dılerız ZEYNEP K4MİL HASTANESI PEDİATRİ KLtVIĞl DOKTORLARI Benim İşim Değil ki... Bızım gazetenın orta katı cıvıl cıvıldır Yazıışlerı, haber merke- zı, muhabırler bu katta çalışırlar Geçenlerde orta katta masala- rın arasında dolaşıyordum Arkadaşımız Yalçın Çakır'ın arkasın- dakı duvarda bır yazı gordüm Yazının başlığı ' Benım ışım değıl kı> " llgımı çektı okumaya başladım ' Oykümüz Herkes, Bırısı, Herhangı Bın ve Hıç Kımse adlı dort kışı hakkında Yapılması gereken önemlı bır ış vardı Ve Herkes, Bınsı'nm bu ışı yapacağından emındi Gerçı ışı Herhangı Bın de yapabılırdı Ama Hıç Kımse yapmadı Bınsı buna çok kızdı Çünku ış Herkes"\n ışıydı Herkes, Herhangı Bırı'nm bu ışı yapabıleceğını duşünüyordu, ama Hıç Kımse, Herkes'm yapmayacağının farkında değıldı Sonunda Herhangı Bın'nm yapabıleceğı bır ışı Hıç Kımse yap- madığı ıçın Herices, Bınsı'nı suçladı" • Yalçın Çakır, masasının arkasındakı duvara bu yazıyı neden asmıştı' Bızım muhabır arkadaşlar ıçın mı' Sanmıyorum, bızım çocuk- lar arasında 'Herkes, Bırısı, Herhangı Bın' ve Hıç Kımse" adın- da kımse yok Duşündum kı Yalçın Çakır bu yazıyı bütün Turkıye ıçın masa- sının arkasına asmış olabılır Çunku bızım kadar her şeyden yakınan durmadan şıkâyet eden, ama yapılacak ışlerı de ortada bırakan bır başka toplum yoktur Kımbılır, belkı de Turkıye'de her dört kışıden bınnın gö- bek adı "Herkes'\\r, ıkıncısınınkı "S//7S/"dır, üçuncüsunünkı Her- hangı Bın"û\t, dörduncununkı "Hıç Kımse"d\r Eh, bu ulkede herkes bu dort adı benımsedı mı, o ulke çağdı- şına ıtılır Nıçın' * Nıçınını açıklamak kolay bır anahtar sözcukle bunun üstesın- den gelebılırız Dıyelım kı anahtar sozcuk demokrası"' olsun Bır başka sozcuk de bulabılırdık ama bu ulkede hepımız sa- bahtan akşama demokrasıyı konuşmuyor muyuz' Cumhurbaş- kanlığı'ndan bakanlara, parlamentoyu dolduran mılletvekıllerın- den bütun siyasal partılere, ışadamlarına memurlara ışçılere, esnafa, şoförlere, polıslere, gazetecılere yazarlara, öğretmen- lere, üretıcılere, tüketıcılere, yaşlılara gençlere, nınelere, bebe- lere kadar herkes demokrat değıl mı' Pekı, halkımız sılme demokrat da ülkemızde demokrası nıçın kurulamıyor' Çünkü demokrasının kuruluşu dört kışıye bağlı Bu dört kışı- nın de göbek adları 'Herkes " "Bınsı " "Herhangı Bın " "Hıç Kımse " Şımdı yazıyı buna göre okuyalım Demokrasının kurulması gerekıyordu çünkü demokrası ku- rulursa, Turkıye çağdaşlaşacak, ınsanlar mutlu olacak, haksız- lıkların önüne geçılecek, ozgurlukler paylaşılacaktı Herkes Bı- nsı'mn demokrasıyı kuracağından emındi Gerçı bu ışı Herhan- gı Bın de yapabılırdı Ama Hıç Kımse yapmadı Bırısı Hıç Kımse demokrasıyı kurmadığı ıçın üzgundu Bu ış Herkesîn ışıydı Her- kes ıse Herhangı Bın'nm bu ışı yapabıleceğını duşünüyordu An- cak Hıç Kımse, Herkesîn yapamayacağının farkında değıldı So- nunda hıç Kımse demokrasıyı kurmadığı ıçın Herkes, Bınsı nı suç- ladı • Yalçın Çakır yazıyı masasının arkasına butun Turkıye ıçın mı asmıştı' Kendısıne soracaktım, bu amaçla masasıpj| yakjastım, ama duvarda bır yazı daha gordum Bu ıkınoı yazıyı okuduktan son- ra sormaktan vazgeçtım Duvarda şöyle yazıyordu "Duşûnmeden konuşmanın cezası, sonradan düşunmeye mah- kûm olmaktır" Bızım arkadaşlar da bır tuhaf olmuşlar Turkıye'de ınsan dü- şunmeye mahkûm edılır mı' Düşuncesınden mahkûm edılır TEŞEKKÜR Biricik varlığımız, şair CEMAL SÜREYA'mızı kaybetmenin acısmı bizimle paylaşan, cenazesine katılan, mektup, telefon ve telgrafla uzuntulerinı bildıren, başsağlığı dileyen tum dost, akraba ve arkadaşlarına teşekkuru borç biliriz. AILESI apıs Holdıng'e bağlı, mağazalar zıncırının İstanbul, Lrgup, Antalva, Ta\as, Kuşadası, Selçuk, Marmaris şubelennın herhangı bırınde Mucevher, Halı, Deri, Hatıra Eşyası satışında gorevlendırılecek denevımlı, denevımsız genç ve dınamık (erkek adaylann tercıhen askerhğmı \apmı^) Elemanlar arıyoruz Ispanvolca, Fransızca, Italyanca, Japonca Ingilizce, Aimanca, İs\eçce, Flamanca dıüerınden en az bınnı çok ıyı derecede konuşup, güçliı sosyal ılışkı kurabılıyorsanız en önemlısı kısa surede başanlı olup \ukselmeyı amaçlı>orsanız fotoğraflı ozgeçmışınızı bıze gonderınız. LAPIS HEDIYELIK EŞYA TICARET A.Ş Personel Mudurluğu Nuruosmanıye Cad No 79 34440 Cağaloğlu - fstanbul Cİmİt <? Bankası Iş Sanat Galensı Seramık Heykel Sergısı Parmakkapı IST TOPRAĞI SEVGILEDIM 2-19 Ocak 1989 Atelye lcadıye Cad 86 Kuzguncuk Sureklı Sergı Tel 342 36 32
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle