Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 14 OCAK 1990
Ermeııi Sorunu-II
Rus\ a ve Ermeniler
HEFZI VELDET VELİDEDEOĞLU
Bugunku yazıya başlarken asıl konuya gırmeden
önce, şu noktaları vurgulamak ıstıyorum Ülkemız
bır yandan Ermeru ısteklerı, öte yandan Kurt so-
rununun uluslararası alana kaydınlması dolayısıyla
buyuk baskı altında bulunuyor Bu durumda bıle
Olkemızdekı yobazlann gözü dın sömürüsunden bır
türlu vazgeçmıyor Ayasofya'nın yenıden camı du-
rumuna getınlmesı, ayıbın da ustunde bır çırkın-
hk önensıdır Atatürk'un evrensel kültür anlayışı-
naaykındır Yunanlılann Ayasofya'yı yenıden kı-
hse yapmak arzusuyla eşarüamlıdır Ayasofya, bu-
tün ınsanlığa açık bır muze olarak kalmalıdır
Vurgulamak ıstedığım ıkıncı nokta, ba$ta belırt-
tığım tehlıkelere karşın basörtusu konusunu ön pla-
na çıkararak Türk kamuoyunun özellıkle unıver-
sıte gençlığının bu tehhkeler karşısında kör ve ses-
sız kaJrtıasını sağlamak amacını gutmektedır Ne-
dır bu çırkınlıkler, nedır bu ıhanetler, ne zaman
uyanacağız"'
Aynca Tûrkıye'nm ılerıde ne gıbı büyük tehlı-
kelerle karsılasabıleceğını anlamak ıçın emeklı Kur
may Albay Haydar Tunçkanat'ın, Cumhurıyet'ın
8 Ocak 1990 sayısında çıkan "Türkıye ve Savun-
ması" başlıklı yazısını herkesın.özellıkle mıllıyet
çı olduklanyla övünen yobaz kıtlenın okuraasını ne
kadar ısterdım
Şımdı bu dızıdekı konumuza dönelım
* • •
Geçen yaada sözünu ettığım tarıhsel belgelerın
yayıraına geçmeden önce, Çarlık Rusyası'nın, (ta-
nhlenmızde 1293 Savaşı olarak anılan) 1877 Turk-
Rus savasından sonra Osmanlı topraklan uzerın-
de yaşayan Hınstıyan azınlıklar, özelükle Ortcxloks
Rura ve Ermemler hakkında "koruyucu patron"
rolünü benımsedığını vurgulamak ıstıyorum Bu
durumdan ve Osmanlı Devletı'nın güçsuzlüğunden
cesareı alan Ermenüer, 2 Abdulhamıt dönemınde
Anadohı'nun doğusunda zaman zaman başkaldır-
mışlar ve böylece kanlı olavlara neden olmuşlar-
dı Az önce sözunu ettığım 1877 savaşında Tıırkı-
ye'den Kars, Artvm ve Ardahan'ı koparıp kendı
topraklanna katan Çarlık Rusyası oralarda Ermeru
nüfusunu çogaltmaya çalışıyordu Aynca daha asa-
ğıdakı Türk topraklan uzerınde gözü vardı
1914-1918 Bırıncı Dunya Savaşı'nda Ruslar ye-
nıden Türkıye'ye saldırdılar Anadolu ıçlenne doğ-
ru ılerlemeye başladılar Ermenı subay ve erler, Rus
ordularının ön saflarında, sılahsız Türk halkına
karşı olmadık kıvımlarda bulunuyordu Bu yetmı-
yormuş gıbı Bogos Nubar Paşa adındakı bır Er-
menı, Çarlık Rusvası'na gıderek bağımsız bır Er-
menıstan kurmak ıçın Çarlığın vetkılı devlet adam-
lanyla temaslarda bulunuyordu Bogos Nubar Pa
şa'nın vaktıyle Mısır'da buyuk görevlerde bulun-
muş, 1899'da ölmuş olan Nubar Paşa ıle yakın hı-
sım olduğunu sanıyorum, ama akrabalığının dere
cesmı saptayamadım
1939-1945 lkına Dunya Savaşı'ndan sonra da bu
yolda bırtakım kıpırdanmalar olunca, yapmış ol-
duğum bır ınceleme ıle geçen yazıda sözünu ettı-
ğım belgelen 4, 6 ve 8 Nısan 1946 tarıhlerınde bu
sutunlarda yayımladım Bu belgelen ıçeren yazılar-
dan bınncısını —yayımlandığı tanhtekı dılıne do-
kunmadan— sunuyorum
• • *
Bırleşmış Mılletlerın gerek Sanfrancısco ve ge-
rek Londradakı toplantılanndan faydalanarak, ba-
zı Ermem çevrelerının Turkjye aleyhınde genış bır
propaganda faalıyetıne geçtıklennı ve Sovyet mat
buatının bu faalıyete gızhden gızlıye veya açıktan
açığa destek olduğunu, bundan bır müddet evvel
gazetelerde okuyunca, kendı kendıme "Tarıh ha-
kıkaten bır tekerrurden mı ıbarettır1
'" dıye düşün
muştüm Çunkü 1914'te başlayan Bırıncı Cıhan
Harbı ıçınde de aynı şeyler olmuş, bırtakım Erme-
niler, Çarlığın teşvıkıle buyuk Avrupa merkezlerı-
ne gıtmışler, devlet adamlarına başvurmuşlar,
Turkıye aleyhıne netıceler elde etmeğe uğramışlardı
Şu fark üe kı, o vakıt Ermerulen tutar görunen Çar-
hk Rusyası, harbın sonlanna doğru bu meseleyı ört
bas etmış \e bu suretle hakıkı emelırun mustakıl
bır Ermenı vatanı kurmak olmayıp, Turkıye'nın
doğu vılayetlerıru ılhak etmek olduğunu ve Erme-
nı meselesını sadece bır vasıta olarak kullandığını
anlatmıştı Şımdı ıse Çarlık Rus>ası vıkılmış, onun
yerıne geçen ıhtılâl ıdaresı, başlangıçta Çarlığın ve
buyuk Batı devletlermın emperyalıznunı nefretle
mahkûm etmış ve Sovyet matbuatı 1939'da başla-
yan lkıncı Cıhan Harbı sırasında bır Ermenı me-
selesınden bahıs bıle etmemış bulunduğu halde, bu
matbuat, zaferden sonra bırdenbıre gene avnı me-
seleyı köruklemek yolunu tutmuştur
thtılalden sonra ıdareyı elıne alan Sovyet hüku-
metının, Çarlık ve Batı emperyalızmını gözden du-
şürmek, bütun dünya mılletlerını kendı saflarına
çekmek ıçm gırıştığı teşebbüslerden bırısı —ve po-
lıtıka hayatı ıçın belkı en önemlısı— de Çarlık ıda-
resıle Batı muttefıklen arasında Bınncı Cıhan Harbı
ıçınde vapdan gızh anlasmalan, Çarlık Hancıye Ne-
zaretmın gızlı muhaberatını ve dığer bır çok vesı-
kaları bu nezaretın dosyalanndan çıkarıp "Ana-
dolunun taksımı" başlıklı bır kıtap ıçınde neşret-
mesı olmuştur "AdanoPun nyasetı tahrınyesı al-
tında ve eskı Rus HancıyeNezaretının mahrem dos-
yalanndan ıstıhraç edılen malumatla yazılmış" ve
"Sovyet Hancıye Halk Komıserhğının arzusıle"
Moskova'da 1924'te tabı ve neşredılmış olan bu kı-
tap bırçok dıllere ve bu arada Turkçeye de çevnl-
mış bulunmaktadır (1) Rus ıhtılalımn o zamankı
ıdealızmmın eserı telakkı edılebılecek olan bu kı
taptakı bazı vesıkalar bızı Bınncı Cıhan Harbı'nde-
kı Rus-Ermenı munasebetlermm ıçyuzu hakkında
çok ıyı aydınlatmakta ve dış görünuşü bakımından
Ermenılere muzahır olan Çarlık ıdarecılerının, ha-
kıkatte onları sadece bır tahrık vasıtası olarak kul
lanmakta ve ığfal etmekte olduklarım butun açık
lığ ıle göstermektedır O zaman Ruslar güva bü-
yuk ve mustakıl bır Ermenıstan kurmak lehınde ıdı-
ler Her taraftakı ve Turkıye'dekı Ermenılerı bu
na ınandırmaya çalışıyorlardı Halbukı gerçek dü
şuncelerı, "Ermemstan" kelımesıle ıfade ettıklerı
doğudakı Turk topraklannı Rusya'ya ılhaktan baş-
ka bır şey değıldı Bunu vesıkalara dayanarak an-
latalım
Adı geçen kıtaptakı vesıkalardan anlaşıldığına
göre, 1915 yılı nısan ayında Dr Zavrıyef adında
bır Ermenı, Çarlık Hancıve Nezaretrrun tasvıbıle
Fransa ve Ingıltere'ye hareket edıyor ve Nezaret er
kânından Neratof, bu Ermenıvı, Çarlığın Pans ve
Londra'dakı buyuk elçılerıne şu telgrafla tavsıye
eylı> or
Telgraf. 17 Nisan 1915, No: 1712
Rus tebaası Ermenı muteşebbısı Dr Zavnyef Ha-
ncıje Nezaretı'nın musadesıle ve Fransa >e Ingıl-
tere hukumet ve efkân nmumıvesını Ermenı mud-
deıyatıaın fıılıyata ısalı hususuna celb maksadıle
Fransa ve tngiltere'ye hareket eylemıştır. Zavnyef
kendisinın sıyası mehafile sevkı ve hımaye edüme-
sini rica edıyor (2) Neratof.
Zavnyef Pans'e gıderek, o sırada orada bulu-
nan Bogos Nubar Paşa ıle bırlıkte, Fransız Harı
cıye Nezaretı'nde teşebbuslere gınşıyor Ancak bu
ıkı kafadarın büyuk Ermenıstan hulyaları Akde
nız'de Iskenderun'a kadar uzandığı ve bu ıse Fran
sa'yı kuşkulandıracağı ıçın Çarhğın Pans buyükel
çısı tzolvvskv tereddüde düşuyor, Rusya'nın Erme-
nılerı bu vadıde açıktan açığa desteklemelenrun
mahzurlu olacağını, yukankı şahıslar tarafmdan ve-
rılen muhtıradakı fikırlere de dayanarak, Çarlık
Hancıye Nezaretı'ne aşağıdakı telgrafla bıldınyor
ve bu hususta talımat ıstıyor
Pans'tekı Rus Büyükelçısı Izolvvsky'den Han-
cıye Nazın Sazanof'a telgraf, 17 Mayıs 1915, No
318
Burava vasıl olan Dr Zavriyef kendısinin bizım
Hariciye Nezaretımızdekı mukâlematının netıcesını
bır muhtıra halınde bana verdı. Bu mnhbrada, bır-
çok hususat meyanında Rusya'nın Turkiye hudut-
lan dahılınde ve Turkıve'ye tâbı ve fakat oç buku-
metın hımayesı altında bır Ermenı muhtanveti tes-
kilı nıyetinde olduğu ve Ermenıstan'ın arazısı gu-
ya, muhıtte kalan bazı kısımlar mustesna olmak
uzere, butun Ennemstan vtlayetlennı ıhtiva etmekle
kalmavacak, belkı de Vumurtalık ıle beraber bu-
tun tskendenın korfezı dahıl olmak uzere Akde-
niz uzennde Mersın lımanıle bırlıkte Kılıkvayı da-
hi ihtıva edecekmış Bundan sonra da ışbu rauhtı-
rada denılıyor kı Her ne kadar bu program bızım
Hariciye Nezaretımızce tasvıb edilnuş ve hancıye
Nezaretımiz bu programın muvaffakivete iktaranı
için Paris ve Londra'dakı buyukelçilen vasıtasıle
yardım dahı vadedılmış ıse de, ancak tngılızlerin
ve Fransızlann bılhassa Kılıkya meselesınde şup-
helenmelennden kaçmak ıçın Ermenı murahhaslan
Rus buyukelçılennın zahın bır rnudahalelen olmak-
sızın kendılıklerınden hareket edecekler ve buyn-
kelçıler muşkulat zuhur evledıgı zamanlarda veya-
hut kendilennce luzumlu telakkı eyledıklen takdır-
de bu ışe kanşacaklardır Gerek Dr Zavnyef'ın ve
gerekse avdet eden Bogos Nubar Pasa'ıun buradaki
Hancıye Nezaretı erkfinına bu vadıde muracaat ve
beyanatta bulunduklan bana malumdur. Bu prog-
ramın filhakıka sızın tarafınızdan tasvıb edılıp edıl-
' medığını ve benım bunu ne dereceye kadar hıma-
ye etmeklıgımın lazım geleceğım teblığ eylemeyi
reddetmeyınız. Kilıkyaya taalluk eden nokta bana
pek nazik gorunuyor, zıra Fransa bıze bu mıntıka
hakkındakı noktaınazarını artık soylemıştır (3).
tzolwsky.
Rus Hariciye Nezaretı, Ermemlerın hatın ıçın,
o zamankı buyuk muttefıkı Fransayı danltmak ıs-
temıyor ve Panstekı kafadarların buyük projesını
Çarlık hukumetının desteklemeyeceğını, Parıs'te-
kı Rus buyukelçısıne, aşağıdakı telgrafla bıldınyor
Rus Hancıye Nazırı Sazanot'tan Pans'tekı bu-
yukelçı tzolvvsky'ye telgraf 18 Mavıs 1915, No
2307
318 numaralı telgrafnameniz alınmışrjr.
Ermenılerie yapılan mubahasat sırf akademık bır
mahıvettedır. Zavnyef e hıçbır muavyen program
ısaret edılmemıştır Kilıkyayı mustakıl Ermenıstan
hududu ıçıne almak hususunda onun projesıne ve-
nlecek cevab Kılıkya'da Fransız menfaatlennın hâ-
kJmıyet kesbetmekte olduklanndan Enneaılenn Kı-
lıkya hakkındakı arzulanna yardım edemiyecegi-
miz sureünde olabılır (4). Sazanof.
Yukarıdakı telgrafta dıkkate şayan olan nokta-
lardan bınsı, Çarbk Hancıye Nezaretımn musta-
kıl bır Ermenıstan teşkılını cıddıye almaması ve bu
ışı "akademık" telakkı etmesıdır
Ötekı nokta da "Ermemlerın Kılıkya hakkında-
kı arzulanna" Rusyanın yardım edemıyeceğının Pa-
ns'tekı Ermenı ajanlarına bıldırılmesı hususunda,
Parıs Buyukelçısıne talımat venlmesıdır Bundan
"Ermemlerın Kılıkya'dan başka hususlar hakkın-
dala arzulanna Rusya'nın yardım edeceğı" manası
çıkar Halbukı Rusva bunda da samımı değıldır,
çunkü o zamankı Ermenı davasını Rus Hancıye
Nazın, aynı telgrafta "akademık" olarak vasıflan-
dırmıştır
Meselenın Rusyaca bu suretle telakkı edıldığın-
den bıttabı haberlerı olmayan Zavnyef ve Nubar
Paşa Pans'tekı faalıyetlerıne devara edıvorlar
Bu faahyetın safhalarını ve netıcelenm bundan
sonrakı yazımızda nakledeceğız (4 Nısan 1946)
(1) Cıhan Harbı «nasında Avrupa hükümetlerı ıle Turkıye
Anadolu'nun Taksımı çevıren Erkanıharbıye Kaymaka
mı Babaeskılı Huseyuı Rahmı, Ahmed thsan Matbaası (ls
tanbul 1927)
(2) Anadolu nun Taksımı, S 150, vesjka No 39
(3) Aynı kıtap S 150 vesıka No 40
(4) Aynı kıtap S 151 vesıka No 41
EVET/HAYIR
OKTarAKBAL
Nâzım Hikmet
88 Yaşında...Nurullah Ataç 1935'te Varlık Dergısı nde çıkan bır konuşma-
sında şoyle dıyordu
"Bence Turkıye'de şımdıye kadar gelen şaırlerın en büyuğü
Nâzım Hıkmet'tır Onun yazdığı,?amanjle edebıyatırpız en yuk-
sek çağını bulmuştur"
Yıne Ataç 1938'de 'Variık'ta çıkan bır konuşmasında da üç yıl
öncekı kanısını pekıştırıyor, dıyor kı
'Turkıye'de on seneden berı şıırı yenıleştıren cereyanlar var
Bır kere Nâzım Hikmet var Onun şıırı bızde evvelden o tarzda
mevcut değıldı Nâzım'ın evA^elkılerden aldığı bazı unsurtarı ol-
masına rağmen yepyenı bır şaır olduğunu soylemek ıstıyorum"
Yarın Nâzım Hikmet ın doğum günudür Nâzım 15 Mayıs
1902'de doğmuştu Yaşasa, şımdı 88 yaşında olacaktı Turkıye
Yazarlar Sendıkası, Nâzım Hikmet ın doğumunun 88 yıldonu-
münü yarın Mülkıyelıler Bırlığı nde (Kuruçeşme) bır panel düzen-
leyerek anacak Panetde konuşmacılarca Nâzım Hıkmet'ın şa-
ırlığı ve kışılığı belırtılecek
Nâzım Hıkmet'ın uzun yıllar yaşadığı apartıman daıresıne Mos-
kova Beledıyesı'nce el konulmak ıstendığını duyduk Nâzım ın
evı bır çeşıt müze gıbıdır Kıtapları el yazıları resımlerı, kendı-
sıne armağan edılen tablolar desenler -kı ıçlerınde Pıcasso gı-
bı büyük sanatçıların yapıtları da var- bu kuçuk daırede bulunu
yor Gönul ısterdı kı bunca yıl ıçınde yaşadığı bu yer Nâzım Hik-
met muzesı olarak yaşatılsın Günün bırınde, Nâzım Hıkmet'ın
naaşı ve evmdekı eşyalar kıtaplar Türkıye'ye getırılınceye kadar
Kı, Nâzım büyük bır Turk şaırı olduğuna gore bugun yarın er-
geç Turk topraklarında sonsuz uykusuna yatacak, adına, anısı-
na bır muze kurulacaktır
TYS Nâzım Hikmet ın Moskova'dakı evının butunüyle korun-
ması eşının de bu müze-evde anıları koruma görevıyle orada
yaşamasının sağlanması ıçın Sovyet yuksek görevlılerıne baş-
vuruda bulundu Sonuç ne olur bılemem, ama Gorbaçov'un Nâ-
zım Hikmet ın evının darmadağınık bır duruma getırılmesıne ses-
sız kalacağını sanmam
Geçenlerde bır duruşmayı ızledım Nâzım Hikmet ın naası
Türkıye'ye getırılmelıdır' dıyen bır sanatçı adalete verılmıştı Sa-
natçı sonunda aklandı Bır olüden korkmak Türk adaletıne ya-
kışır mıydı'' Nıtekım sanatçının avukatı Turgut Kazan mahkeme-
de Ben de bu suçu ışlıyorum Nâzım Hikmet Turkıye toprakla-
nna gömulmelıdır' demekten kendını alamadı Sorulsa bızler de
aynı suçu ışlemeye hazırdık Zaten pek çok yazımızda bu konu-
yu bırçok kez dıle getırmıştık
Nâzım Hikmet, ülkemızde yeterınce tanınıyor mu' Elbet ge-
nış btr kıtle Nâzım'ı bılıyor şıırlerını okumuştur, okumaktadır Ama
radyolar, TV'ler okul kıtaplan, oğretmenler Nâzım Hikmet ın adını
bıle anmazlar Bu yüzden Nâzım Hıkmet'ın Turkıye'de gereğı gıbı
tanındığını soylemek güç Kımılerı onu çok yanlış tanıyor, daha
doğrusu bellı çevrelerce Nâzım Hikmet çok yanlış tanıtılıyor Olu-
munun uzerınden çeyrek yuzyıl geçtı ama şıır sanat düşmanı
çevreler, onu bır turlu bağışlayamadılar onun buyuk bır Türk şaırı
olduğunu benımseyemedıler Böyle bır sey dunyanın herhangı
bır uygar ülkesınde görulmez Denecek kı Vıctor Hugo da Na-
mık Kemal de uzun yıllar surgün yaşamı surmüşler o sure ıçın-
de kendı ulkelerınde adlarını anmak nerdeyse suç sayılmıştır
Ama bellı bır anlayışsızlık donemı geçtıkten sonra bu şaırlerın
önemı buyukluğü herkesçe benımsenmıştır
Nâzım Hikmet ı ıyı tanımak ıyı bılmek kendısıne Turk aydını,
Turk yurttaşı dıyen herkesın gorevıdır demek ıstıyorum Iyı ta-
nımak', sağlam, guvenılır yapıtları okumaya dayanır Bu konuda
bırçok onemlı yapıt var, en başta Kemal Sulker'ın altı cıltlık "Nâ-
zım Hikmet ın Gercek Yaşamı"nı anmak ısterım Yalçın Yayınla-
rı'nda son cıldı de bu yakınlarda yayımlanan bu kıtaplarda Nâ-
zım Hıkmet'ın çocukluğundan olumune kadar bütun yaşantısı,
sanat ve polıtıka alanlarındakı seruvenlerı ayrıntılarıyla yer al-
maktadır Sûlker, uzun bır çalışma urunu olar yapıtını buyuk bır
şaırın dunyasını genış okur yığınlarına tanıtmak, anlatmak ama-
cıyla yazmış Başarısı da bu tıtızlığınden gelıyor
Nâzım Hıkmet'ın kıtapları eşyaları resımlerı yazıları nesı var
nesı yoksa hepsı Turkıye ye getırılmelıdır Yazdıklarının bır tek
yaprağı bıle zıyan edılmemelıdır Ben bu avluda bahtıyar yaşa-
dım bılemedığınız kadar' dıyen saırın Moskovadakı evı de an-
layışsız kışılerın elıyle ortadan kaldırılmamalıdır Buyuk şaırler
yalnız kendı ulkesının değıl butun ınsanlığın malıdır
Bulgarfeian
9
da \ enî Yönetim
Içeride faşızan uygulamalar sonucu ulkenin itibar kaybı
nedeniyle, devlet başkanı değiştirilmek durumunda kalınmış,
ama Bulgaristan'da eski kadro henuz değişmemiş, hatta aynı
kişiler (Meclis Başkanı'nın yaptığı gibi) dun soylediklerinin
bugun tam tersini soyler olinuşlardır.
Prof. Dr. NAZİF KUYUCUKLU ÎÜ Siyasal Bilgiler Fak.
Çok yakından ızledığımız ve yaşadığımız gı
bı, ınsan haklarının ve onurunun en önde tu-
tulmasmın bır yargı değerı olmajı gerektığı-
nm savunulduğu dönemımızde, Bulgarıstan
Türku buyük bır trajedıyle karplaştı Adları,
hem de en ınsancıl olduğunu ıddıa ettığı Bul-
gar sosyalıst ve komdmst yönetımınce, devlet
gucuyle zorla Bulgar adlanyla değıştınldı Bu
yaz vaşadığımız ve sonuçlan surmekte olan
Bulganstan'dan Turkıye"ye uç yuz yırmı bın
kışılık yoğun göç olayı bunun bır sonucudur
(Ancak, burada hemen belırtelım, Turk hu-
kumetının hâlâ oluşturamadığı bır göç ve yer-
leştırme polıtıkası nedeniyle bu kıtleden yuz
bın dolayında bır bölümu gerıye dönmuştur
Bu, bızım açunızdan çok duşundurucü bır
olaydır)
Sovyetler'de ve Doğu Avrupa ulkelerınde
desteğını yıtıren Bulgar yönetımı, yoğun ol
mamakla bırlıkte, Batı'mn ve ötekı ulkelerın
eleştırılerıne dayanamamış, 195O'lı yılların
ıkıncı yarısından bu yana partı ve devlet baş-
kanlığındakı Jıvkov bu görevlerden ayrılmak
zorunda kalmış, geçen ay sonunda da partı ust
yönetımı, "ulkede herkesın kendı adını seç-
mekte serbest olacağjnı" ılan etmıştır Ancak
bundan sonra da özellıkle Turklenn yoğun ol-
duğu böigelerdekı Bulgar gruplar, Turkienn
haklarının ıadesıne karşı çıkarak, durumun
halkoylaması ıle saptamp karar verılmesım,
yuruyuş ve grevlerle ıster duruma gelmışler
dır Bu ıkı nokta uzennde bıraz duralım
Bırıncısı, Bulgaristan'da yönetim, bazı de-
ğışık sesler çıkmakla bırlıkte, gerçekten değış-
mış mıdır9
Kamuoyunun çok ıyı bıldığı gıbı,
devlet başkanhğına getınlen Sayın Mladenov,
oncekı yönetim ıçınde uzun yıllar Dır
>şlerı Ba-
kanı olarak hızmet vermış ve bu makamdan
devlet başkanüğına getınlmıştır 1970'h yülar-
dan başlayarak önce Pomaklann, 198O'lı yıl-
larda Çıngenelenn, 1984'ten sonra da Turk
lerın adlarının devlet gucuyle zorla değıştınl
mesı dönemlerınde, Sayın Mladenov hep dı
şışlerı bakanlığı gorevım yurutmuş, 1970'lenn
ılk yansında Bulgarıstan'ı resmen zıyaret et-
mış olan zamanın Turk hükumetı bakanlann-
dan Sayın Halûk Bayülken, "Bulganstan Tür-
kunun Bulgar Anayasası nın kendılerıne tanı
dığı kültürlerını koruma hakkını yerıne
getıremedıklen" şıkâyetını, Butgar Dışışlerı
Bakanı'na ılettığmde, "Bu engellerı ortadan
kaldırmaya hazır olduklarım" belırttığı hal-
de, bundan bır sonuç çıkmadığı gıbı daha son-
ra, hep bırhkte tanık olduğumuz zorla ad de-
ğıştırme olaylanna kadar gıdılmıştır Sayın
Mladenov, gerek Balkan konferanslannda, ge
rek otekı uluslararası toplantılarda gündeme
getınlen "bır azınlığın devlet gucuyle zorla ad
lannın değıştırılmesı" olayını savunmada dı
şışlen bakanı olarak herhalde büyuk sıkıntı-
Iar çekmıştır
Mladenov'dan sonra, yeru yönetim döne
mınde adı sıkça duyulan bır kışı de Sayın Stan-
ko Todorov'dur Dunva ve Türkıye kamuoyu
da bu kışıyı çok yakından ammsamaktadır
Zorla ad değıştırme olavlan zamanında da
Stanko Todorov, Bulganstan Mıllet Mechsı
Başkanı ıdı ve ad değıştırme olayının Bulga-
rıstan'ın bır ıç ışı olduğunu katı olarak savun-
duğu gıbı, zorla ad değıştırme olayı karşısın
da Turkıye"ye goç etmek ısteyenlere çok ılgınç
bır yanıt vermışü "Yetkılılere talımat venlmış-
tır, ısteyenler göç edebıleceklerdır, ama Tur
kıye*ye değıl, huzur ve sukûnet ıçınde olacak-
ları Bulgarıstan'ın başka bır yenne" Şımdı de
yıne Meclis Başkanı olan Sayın Stanko Todo-
rovHTrTâçıklamalanm dmlıyor ve okuyoruz
Türk azınlığının adlarının ıadesı gerektığını,
herkesın adını seçmekte özgur olması gerek
tığını, Bulgar de\ letının bu olavdan buyuk ka
yıplara uğradığını sö>luyor Savın Todorov
Doğrusu da budur Doğrunun gerçekten ın
laşılmış olmasım dıleyelım Ne demış şaır "Ta-
bıatta tekâmul ezelıdır bu kemale / Tevrat ıle,
tncıl ıle Kuran'la ınandım" Fakat Bulgar Dı
şışlerı Bakanı Sayın a Dımıtrov'un venı açık
lamasına gore, ulkede "Turk azınlığı statusu"
tanımayacaklardır Kulturlermı koruma ve ge-
lıştırme konusunda da herhangı bır duzenle
me duşunmemektedırler Jıvkov dönemınde de
durum böyleydı
lkıncı nokta ıse, "Herkesın ıstedığı adı ve
dını seçmekte serbest olacağı, dolayısıvla
Turklenn eskı adlarını alabıleceğı" karan kar-
şısında, bazı Bulgar gruplann buna karşı pro-
testo göstenlen ve grev yapmaları olayıdır Bu-
rada hemen şu saptamavı vapalım Bulgans
tan Turku, kö> ve kentlerde Bulgar komşu ve
hemşerılerıyle çok ıyı arkadaşlıklar ve dost-
luklar oluşturmuşlardu- Ama Bulgar yönetım-
len, uygulamada, edebıyat ve tanh kıtaplann-
da sureklı olarak Osmanlı ve Turk esaretı ve
duşmanlığını, Bulgar şovenlığım ışlemışlerdır
Harta beltnnje1tr£ yaraf var, Ttlrk Bulgar Iliş-
kılenmn çok ıyı olduğu 1984 öncesınde de
yüksek düzeyde hep güler yuzle banş, ışbırlı-
ğı ve ıvı ılışkıler ıstenırken bıle aşağıda nefret
ve duşmanlık aşılayan uygulama ve kıtapla-
rın okutulması surmüştur
Ne ekersen onu bıçersın, derler Hep Os-
manlı, Turk duşmanlığı ekılmıştır, bunun aşı-
lanmış olduğu gruplar da bugün harekete ge-
çırılmektedır Yanı bu" kımsenın, bır azınlığın
adlarını ve dınıru plebısıt ya da referandumla
mı behrleyeceksınız
9
Kışıye bağb haklarda
böyle bır karann geçerhğı olur mu hıç
7
Ama
halkı tek yonlır şartlandırmalann nereye ka
dar uzandığını göstermesı bakımından durum
ılgınç., Yoksa, ıster devlet karan, ıster belırh
gruplann ısteğıyle olsun, kışısel haklardan
olan zorla ad değıştırılmesı bır baskıdır, ın-
sanlığa terstır Tabıı bu konuda tüm Bulgar
ulusunu töhmet altına sokmak doğru değıl-
dır Nıtekım, bu konuda ulusal onurlannı ko-
rumak bakımından değışık örgutler kurularak
buyuk bır rauhalefet cephesı oluşturulmuş, bu
örgütlerce Turklenn adlarının ıadesı savunu-
lur olmuştur Turklenn adlannın ıadesı ger-
çekleştırıldığı gun, ulusal onurlannın sağlan-
ması bakımından bunlar da denn bır nefes
alacaklardır
Sonuç
Sonuç olarak şunu belınehm, ıçende faşı-
zan uygulamalar sonucu ulkenın ıtıbar kaybı
nedemyle, devlet başkanı değiştirilmek duru-
munda kalınmış, ama Bulganstan'da eskı kad-
ro henuz değişmemiş, hatta aynı kışüer (Meclis
Başkanı'nın yaptığı gıbı) dun söyledıklennın
bugun tam tersını söyler olmuşlardır Kışının
dun başka, bugun başka olması mumkun ol-
madığına gore, gerçeğın anlaşılmış olduğunu
umıt ederek ınsancıl ve ıkı ulke arasında ıyı
ılışkıler ıçın ılk adımları oluşturacak uygula-
malara başlanmasını dıleyelım
PENCERE
12.SAYI CIKTI
NE HAKLA!
Tecavuzu hafıfletebılecek hıçbır gerekce olamaz
* Iffetlı ıffetsız ayrımı yaparak kadınları asağılayan
* Tecavuz edılebılır kadınların olduğunu soyleyen
" Tecavuze teşvık eden
436 maddeye ve bunu onaylayan Anayasa Mahkemesı
kararına HAYIR'
ANKARALI BIR GRUP FEMİNİST ADINA
MESİHA SAAT
Turk-ls gemısı lyıce sağa yattı
Yasak ve baskı demokrasısı
Melıh Pekdemirlflas eden emekcıierın ıradesın
karsısına almıs burokrasıdır
YASASIN SOSYALIZM
1990 butçesı: Emekcı sınıflardan al
1
Tekellere
ver'
So7İeşme yılında eskımeyen oyunlar
ÇeliK-lş Genel Kurulu: Sonucu eskı polıs
belırledı
Tez-Koop-İş Genel Kurulu: Tek gundem ıhrac
Hak-ls Genel Kurulu: Dun zalımler buradaydı
bugun mazlumlar "
Iscı kıyımı daha da artacak
İsyerlerinden haberler...Direnişler...Grevler...
• •BAGIMS1ZIIK
0£MOKIlASt
SOSYALIZM
KUCADELESINDE
REVIZYONIZMIN IFLASI
SOSYALIZMIN ZAFERINI GETIRECEKTIR
HALKIN SAVAŞI HALKIN IKTIDARIHALKIN YÖNETIMI IÇIN SAVAŞ
ABD EMPERYALIZMI PANAMA'DAN ELINI ÇEK
*Mark»izm-L«nlnlzmln Yol Gost«riclllğlnde Kurtuluşa Kadar
Savaşacağız
•ÇAVUŞESKU Hatalarına Rağmen Onurlu Blr Sosyallst
'Rovlzyonlzmln Iflası Soayalizmin Zaferin! Getiracektlr
'Sosyallst Damokrasl Tartsmalannda Sapoıalar <n M-L Tavır-ll
*15 Turk-lf Kurultayından Izlanlmler
*Y«ni Çözum Yonoticllerlyle. Muhablr v« Okurlanyla Bir
Butundur SUSTURULAMAZ
S A Y I C I K T I
İstanbul Dağıtım: NER ve CEMMAY
Ankara Dağıtım: ADAŞ
Gazetemiz, İstanbul ve Ankara
bürolanmızdan edinilebilîr
Tel: 528 16 73
BAŞSAĞLIĞI
Değerlı meslektaşımız çalışma arkadaşımız Dr Mehmet
Ertem ın ablası
Dr. NACİYE
ERUÇMAN'ın
vefatını üzuntuyle öğrenmış bulunuyoruz Aılesıne ve
meslektaşlarımıza başsağlığı dılerız
ZEYNEP K4MİL HASTANESI
PEDİATRİ KLtVIĞl DOKTORLARI
Benim İşim Değil ki...
Bızım gazetenın orta katı cıvıl cıvıldır Yazıışlerı, haber merke-
zı, muhabırler bu katta çalışırlar Geçenlerde orta katta masala-
rın arasında dolaşıyordum Arkadaşımız Yalçın Çakır'ın arkasın-
dakı duvarda bır yazı gordüm
Yazının başlığı
' Benım ışım değıl kı> "
llgımı çektı okumaya başladım
' Oykümüz Herkes, Bırısı, Herhangı Bın ve Hıç Kımse adlı dort
kışı hakkında
Yapılması gereken önemlı bır ış vardı
Ve Herkes, Bınsı'nm bu ışı yapacağından emındi
Gerçı ışı Herhangı Bın de yapabılırdı
Ama Hıç Kımse yapmadı
Bınsı buna çok kızdı
Çünku ış Herkes"\n ışıydı
Herkes, Herhangı Bırı'nm bu ışı yapabıleceğını duşünüyordu,
ama Hıç Kımse, Herkes'm yapmayacağının farkında değıldı
Sonunda Herhangı Bın'nm yapabıleceğı bır ışı Hıç Kımse yap-
madığı ıçın Herices, Bınsı'nı suçladı"
•
Yalçın Çakır, masasının arkasındakı duvara bu yazıyı neden
asmıştı'
Bızım muhabır arkadaşlar ıçın mı' Sanmıyorum, bızım çocuk-
lar arasında 'Herkes, Bırısı, Herhangı Bın' ve Hıç Kımse" adın-
da kımse yok
Duşündum kı Yalçın Çakır bu yazıyı bütün Turkıye ıçın masa-
sının arkasına asmış olabılır
Çunku bızım kadar her şeyden yakınan durmadan şıkâyet
eden, ama yapılacak ışlerı de ortada bırakan bır başka toplum
yoktur Kımbılır, belkı de Turkıye'de her dört kışıden bınnın gö-
bek adı "Herkes'\\r, ıkıncısınınkı "S//7S/"dır, üçuncüsunünkı Her-
hangı Bın"û\t, dörduncununkı "Hıç Kımse"d\r
Eh, bu ulkede herkes bu dort adı benımsedı mı, o ulke çağdı-
şına ıtılır
Nıçın'
*
Nıçınını açıklamak kolay bır anahtar sözcukle bunun üstesın-
den gelebılırız
Dıyelım kı anahtar sozcuk demokrası"' olsun
Bır başka sozcuk de bulabılırdık ama bu ulkede hepımız sa-
bahtan akşama demokrasıyı konuşmuyor muyuz' Cumhurbaş-
kanlığı'ndan bakanlara, parlamentoyu dolduran mılletvekıllerın-
den bütun siyasal partılere, ışadamlarına memurlara ışçılere,
esnafa, şoförlere, polıslere, gazetecılere yazarlara, öğretmen-
lere, üretıcılere, tüketıcılere, yaşlılara gençlere, nınelere, bebe-
lere kadar herkes demokrat değıl mı'
Pekı, halkımız sılme demokrat da ülkemızde demokrası nıçın
kurulamıyor'
Çünkü demokrasının kuruluşu dört kışıye bağlı Bu dört kışı-
nın de göbek adları
'Herkes "
"Bınsı "
"Herhangı Bın "
"Hıç Kımse "
Şımdı yazıyı buna göre okuyalım
Demokrasının kurulması gerekıyordu çünkü demokrası ku-
rulursa, Turkıye çağdaşlaşacak, ınsanlar mutlu olacak, haksız-
lıkların önüne geçılecek, ozgurlukler paylaşılacaktı Herkes Bı-
nsı'mn demokrasıyı kuracağından emındi Gerçı bu ışı Herhan-
gı Bın de yapabılırdı Ama Hıç Kımse yapmadı Bırısı Hıç Kımse
demokrasıyı kurmadığı ıçın üzgundu Bu ış Herkesîn ışıydı Her-
kes ıse Herhangı Bın'nm bu ışı yapabıleceğını duşünüyordu An-
cak Hıç Kımse, Herkesîn yapamayacağının farkında değıldı So-
nunda hıç Kımse demokrasıyı kurmadığı ıçın Herkes, Bınsı nı suç-
ladı
•
Yalçın Çakır yazıyı masasının arkasına butun Turkıye ıçın mı
asmıştı'
Kendısıne soracaktım, bu amaçla masasıpj| yakjastım, ama
duvarda bır yazı daha gordum Bu ıkınoı yazıyı okuduktan son-
ra sormaktan vazgeçtım
Duvarda şöyle yazıyordu
"Duşûnmeden konuşmanın cezası, sonradan düşunmeye mah-
kûm olmaktır"
Bızım arkadaşlar da bır tuhaf olmuşlar Turkıye'de ınsan dü-
şunmeye mahkûm edılır mı'
Düşuncesınden mahkûm edılır
TEŞEKKÜR
Biricik varlığımız, şair
CEMAL
SÜREYA'mızı
kaybetmenin acısmı bizimle paylaşan,
cenazesine katılan, mektup, telefon ve
telgrafla uzuntulerinı bildıren, başsağlığı
dileyen tum dost, akraba ve arkadaşlarına
teşekkuru borç biliriz.
AILESI
apıs Holdıng'e bağlı, mağazalar zıncırının
İstanbul, Lrgup, Antalva,
Ta\as, Kuşadası, Selçuk, Marmaris
şubelennın herhangı bırınde
Mucevher, Halı, Deri, Hatıra Eşyası
satışında gorevlendırılecek denevımlı, denevımsız
genç ve dınamık
(erkek adaylann tercıhen askerhğmı \apmı^)
Elemanlar arıyoruz
Ispanvolca, Fransızca, Italyanca, Japonca
Ingilizce, Aimanca, İs\eçce, Flamanca
dıüerınden en az bınnı çok ıyı derecede
konuşup, güçliı sosyal ılışkı kurabılıyorsanız
en önemlısı kısa surede başanlı olup
\ukselmeyı amaçlı>orsanız fotoğraflı
ozgeçmışınızı bıze gonderınız.
LAPIS HEDIYELIK EŞYA TICARET A.Ş
Personel Mudurluğu
Nuruosmanıye Cad No 79 34440
Cağaloğlu - fstanbul
Cİmİt <? Bankası Iş Sanat Galensı
Seramık Heykel Sergısı Parmakkapı IST
TOPRAĞI SEVGILEDIM 2-19 Ocak 1989
Atelye lcadıye Cad 86 Kuzguncuk Sureklı Sergı Tel 342 36 32