Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 11 OCAK 1990
"I
YILMAZrDİMÎTROVZİRVESİ
Kuveyt'te Bulgarlarla 'ortakdil'A ürk ve Bulgar dışişleri bakanlan arasında dün Kuveyt'te
tamamlanan zirvenin ortak bildirisinde "görüşmelere devam
etme" konusunda mutabakata varüdığı açıklandı.
Dış Haberler Servisi — Türkiye ve Bul-
garistan dışişleri bakanlan arasında Ku-
veyt'te gerçekleştirilen zirve dün "görüşme-
lcre devam etme" yolunda mutabakatla so-
nuçlandı. Dışişleri Bakanı Mesut Yıimaz,
iki gündür suren temaslan degerlendirirken,
"Göniş benzeriikleri, aynlıklanndan daha
fazla" derken, Bulgar meslektaşı Boiko Di-
mitrov da "iki ölke arasında güven arttın-
a önlemler paketi"nın gerekliliğinden söz
etti.
AA'nın haberine göre Mesut Yümaz ve
Boiko Dimitrov, dün sabah düzenlenen tö-
rende, göruşmdere ilışkin ortak bildiriyi ba-
sına açıkladılar. Bildiride, Yıimaz ve Dimit-
rov'un daha etraflı bir değerlendirme ya-
pabilmek için görüşmelere devam edılmesı
konusunda mutabık kaldıklan belirtildi.
Ortak bildiriye göre, iki bakan "açık
semalar" konferansırun 12-15 Şubat 1990
tarihinde Ottavva'da düzenlenecek olan açı-
lış oturumu vesilesiyle bir görüşme daha
yapmayı kararlaştırdılar.
Yıimaz ve Dimitrov, hükümetlerinin iliş-
kilerine sağlam ve karşıhkiı yarar sağlaya-
cak bir zemin üzerinde iyileştirme konusun-
daki siyasi iradelerini ifade ettiler.
Ortak bildiri şöyle:
"Bulgaristan Halk Cumhuriyeti Dışişleri
Bakanı Boiko Dimitrov ve Türkiye Dışiş-
leri Bakanı Mesut Yıimaz, Kuveyt Emiri ve
Beşinri Islam zirvesi Başkanı Şeyh Cabir H-
Ahmet FJ-Cabir El-Sabah'ın iyi niyet giri-
şimi cerçevesinde ve daha önce mutabık ka-
lındıgı üzere, 9 Ocak 1990 günü Kuveyt'te
bir araya gelmişlerdir. İki bakan açık ve ya-
pıcı bir zihniyet içinde Turk-Bulgar ilişki-
lerinin mevcut durumu ve gelecege Uişkin
imUânltır hakkında aynnnlı ve kapsamlı bir
görüşme yapmışlardır. tki bakan daha et-
raflı bir değerlendirme yapabilmek için gö-
rüşmelerine de>am ihtiyacı bususunda mu-
tabık kalmışlardır.
Bakanlar, hukumetlerinin iiişkilerim sag-
lam ve karşüıklı yarar saglayacak bir zemin
üzerinde iyileştirme hususundaki siyasi ira-
delerini ifade etmişlerdir.
Bakanlar, 'açık semalar' konferansının
12-15 Şobat 1990 larihinde Ottawa'da dü-
zenlenecek olan açılış oturumu vesilesiyle
bir görüşme yapmayı daha kararlaştınnış-
lardır.
tki bakan, girişimieri ve toplann için sag-
ladıklan fevkalade düzenlemelerden dola-
yı Kuveyt Emiri ve hükümetine derin şük-
ran daygulannı dile getirmişlerdir".
Ydmaz'ın açıklaması
Dışişleri Bakanı Mesut Yıimaz, Bulgaris-
tan Dışişleri Bakanı Boiko Dimitrov ile Ku-
veyt'te yaptığı görüşmenin daha önce Bul-
gar yetkülerie gerçekleştirdiği butün göriiş-
melerden farklı bir atmosfer içinde geçti-
ğini ve ilk defa ortak bir dil konuşma im-
kânı bulduklarım söyledi.
Yıimaz, önceki akşam Türkiye Büyükel-
çiliği'nde görüşmeler konusunda bilgi ve-
rirken, "Birçok konada yaklaşımlanmmn
benzer olduğunu, başka bir ifade ile görüş
benzerliklerim'n görüş aynlıklanndan daha
fazla oldugunu tespit ettik" dedi.
Bulgaristan'ın bugün çok köklü bir de-
gişim süreci yaşamakta oldugunu belirten
Yıimaz, Bulgar tarafırun bu önemli dönem-
de ban konularda aşın hassas oldugunu tes-
pit ettiğini ifade etti.
Yıimaz, ancajc Bulgaristan'da bu ay için-
de daha önce ahnan kararların uygulanma-
sına ilışkin yeni kararlar ahnacağını, önemli
bazı toplantüar yapılacağıru göz önunde tu-
tarak ve daha etraflı bir değerlendirme ya-
pabilmek amacıyla şubat ayında tekrar bir
araya gelmeyi kararlaştırdıklarını açıkladı.
Yılmaz'm verdiği bilgiye göre Dimitrov
görüşmede, Bulgaristan'daki Türk azınlı-
ğın yaptığı gösterilerin eski rejim uzantısı
kimseler tarafından istismar edildiğini söy-
ledi.
Yılmaz, şöyle dedi:
"Türkiye olarak Bulgaristan'ın istikrar-
sızlaştınlmasını amaçlayan hareketleri des-
tekledigimizin duşunülemevecegini, ancak
soydaşlanmınn haklan konusunda kayıt-
sız kalamayacağımızı, Bulgaristan'da bir
Türk azıniık bilincinin yerieşmesinde en bü-
yük katkının Jivkov'a ait oldugunu, Jivkov
ile etrafındaki bir iki kişinin eseri olan bu
ynkten hem Bulgaristan'ın hem de Türk-
Bulgar ilişkilerinin kurtanlması gerektigi-
ni ve bunun Bulgartstan yönetiminin işi ol-
dngunu soyledim."
Bulgaristan Dışişleri Bakanı Boiko Di-
mitrov da dün Kuveyt'te düzenlediği basın
toplantısında Dışişleri Bakanı Mesut Yü-
raaz Ue yaptığı görüşmelere Uişkin sorulan
yanıtladı.
Dimitrov, bu çerçevede özellikle içişlerine
kanşmama, kuvvet kullanımı tehditlerinin
bertaraf edilmesi, güveni zedeleyen veya ay-
nlıkçı eğilimleri teşvik eden hasmane poli-
tika ve propagandalardan kaçınılması ve
toprak taleplerinin ileri sürülmemesi ilke-
lerinin bu tür bir pakette yer alması gerek-
tiğini söyledi.
Bulgar Dışişleri Bakanı Dimitrov, her iki
Ulkenin bu konuda ortak bir bildiri üzerinde
anlaşmaya varması durumunda, resmen bir
saldırmazlık paktı olmasa bile, özünde bu
anlama gelecek ve iki ülkeyi bağlayacak bir
belge olacağını belirtti.
Boiko Dimitrov, mevcut Bulgar yasala-
nnın isteyen bütün Bulgar vatandaşlannın
turistik amaçlı ya da göç için ülke dışına
çıkmalanna izin verdiğmi söyledi.
İsteyen Bulgar vatandaşlannın raallan-
nı satabileceklerini, kiralayabileceklerini ve-
ya aynı şekilde koruyabileceklerini belirten
Dimitrov, ancak şu anda Bulgaristan para
biriminin konvertibl olmadığını, bunun da
bütün Bulgar vatandaşlan için "de facto"
bir ekonomik durum oluşturduğunu
anlattı.
Dimitrov, Bulgaristan'daki azınlıklar ko-
nusundaki bir soru üzerine de hiçbir Ulke-
nin Bulgaristan'da bir azıniık sonınu oldu-
gunu öne sürmek için bir meşru, politik ya
da tarihi konuma sahip olmadığını söyle-
di. Azınhklar meselesinin 19.yüzyıldaki ro-
mantik milliyetçi akımlann bir kalıntısı ol-
duğu görüşünü öne süren Dimitrov, bu an-
layışın artık devrini tamamladığını söyle-
di.
'Evlerine dönebilirler'
Bulgar Dışişleri Bakanı Boiko Dimitrov,
"Todor Jivkov yönetimi sırasında Türki-
ye'ye göç eden Türk azıniık şimdi evlerine
geri dönmekte, mal ve mulklerine sahip çık-
makta özgürdürler" dedi. Mesut Yılmaz'-
la yaptığı zirve görüşmeleriyle ilgili olarak
düzenlediği basın toplantısında konuşan Di-
mitrov, sayılan 300 bini bulan göçmenler
konusunda Türkiye'nin de kısmen sorum-
lu oldugunu öne sürdü.
BULGARİSTAN
'Göstericüeri
Jivkov
yanlıları
kışkırtıyor'
Bulgaristan'daki mutıalif
Demokratik Güç Birliği'nin lideri,
Türk azınlığa verilen haklara karşı
gösteri ve grevlerin ardında Jivkov
yanlılannın bulunduğunu söyledi.
LONDRA (AA) — Bulgaristan'da 11 mu-
halefet örgütünü çatısı altında toplayan De-
mokratik Güç Birliği'nin Sekreteri Petar Be-
ron, Türk azınlığa anayasal haklannın ve-
rilmesine karşı başlatılan gösteriler ve grev-
lerin arkasında eski Devlet Başkanı Todor
Jivkov'un yandaşlarının bulunduğunu söy-
ledi.
Beron, Sofya'dan uydu aracılığıyla katıl-
dığı BBC Televizyonu'nun Bulgaristan hak-
kındaki haber programmda şöyle konuştu:
"Türk azınlığa anayasal haklannın geri
verilraesi konusunda 29 aralıkta alınan ka-
rar aleyhindeki kampanya birçok kişiyi üzıi-
yor ve bizim nomenklatura (imtiyitelı Ko-
münist Partisi yetkilileri) dediğimtt katı ye-
rel Komunist Partisi yetkililerinin bu kam-
panyanın ardında olduklan yolunda sami-
mi korkular var. Bu kisiler, azınbklara hak-
lannın verilmesi karanmn halk kitlelerine
danışılmadan mevcut Komünist Partisi
Merkez Komitesi'nce alındığını bahane ede-
rek ulkedeki demokratikleşme surecini en-
gellemek istiyoriar."
Beron, BBC'nin "Türk azınltgın birieşe-
rek Bnlgaristan'a veya bazı bölgelerine hfi-
kim olacağı yolunda ciddi kaygılar oldugu-
nu kabul etraiyor musunuz?" şeklindeki so-
ruyu da şöyle cevaplandırdı:
Türkiye'deki gazetelerde 'Bulgaristan di-
ze geMi', 'Bulgaristan teslim bayragını çekti'
ve bunun gibi başlıklar yeralmakta ve bu
Türkler aleyhindeki' hareketi köriiklemek-
tedir. Bundan başka Bulgaristan'ın bazı böl-
gelerinde Turk bayraklan dalgalandınldı-
gı ki bu kabul edilemez bir şey ve Türk top-
lumu üyelerinin Bulgarian tehdit etükleri
yolunda söylentiler var. Ancak bunlann ço-
ğu gerçekten söylenti, çünkü ben bunlan
kendisi görmıış bir kişiye rastlamadım. Her-
kes başkasından duydugunu söylüyor. Bu
yüzden söylentilerin Jivkov'un nomenkla-
turası tarafından kasıtlı olarak yayıldıgına
inanıyonız."
Beron, bu ayın sonuna kadar Komünist
Partisi kurultayının toplanacağmı da hatır-
latarak, Jivkov yanlısı kişilerin yeniden
Merkez Komitesi'ne seçilerek ayn bir frak-
siyon oluşturmaları ve parti içindeki re-
formcu kanadın çabalanm boşa çıkarma-
lan tehlikesinin bulunduğunu ifade etti.
Beron, Jivkov yanlısı yöneticilerin Türk
azınlığa karşı son beş yıldır yürütülen kam-
panyanın sorumluluğundan bu şekilde kur-
tulmaya çalışacaklarını kaydetti.
CB060AV
NAHCİVAN
Sovyet gazetesinden
Türkiye'ye suçlama
JLiteraturnaya Gazeta" Gazetesi'nde çıkan yazıda,
Türkiye'nin Nahcivan olaylarında 'kışkırtıcı' tutum takmdığı
öne sürüldü. Belayev imzalı yazıda îran'ın tutumu ise övüldü.
r
LİTVANYA'YA BAGlMSIZLIK VE ÖZGÜRLÜK — Gorbaçov'un bugün yapacagı Litvanya ziyareti öncesinde Litvanya'mn baş
kenti Vilnius biiyiik bir ayniıkçı gösteriye sahne oldu. Göstericinin elindeki pankartta "Bagımsız ve özgür Litvanya" yazıyor.
MOSKOVA (AA) — Sovyetler Birliği Ya-
zariar Sendikası'mn yayın organı Iiteratur-
naya Gazeta, Nahcivan özerk Cumhuriye-
ti'nde çıkan olaylan "panrurkist egflimlerle"
bağlantılıymış gibi göstererek Türkiye'yi
eleştirirken, tran'ın tutumunu övdü.
Haftahk gazetenin Igor Belayev adlı si-
yasi yorumcusunun imzasıyla yayımlanan
yazıda "Bazı çevrelerin Sovyetler Biriigi'ne
karşı oynanan tslami oyunlann devam et-
mesini istedigi" görüşüne yer verilirken, bu
çevrelerin tran'da değil, Türkiye'de olduk-
lan ima edildı.
Yazıda Tebran Times Gazetesi'nin "tran
ve Sovyet Müslümanlan arasında özgürce
ilişkiler kurulması" çağrısında bulunan bir
yazıyı, Nahcivan olaylan başlamadan ön-
SovyetlerBirliğikaynıyorGorbaçov'un KP'deki parçalanma tehlikesini gidermek
amacıyla bugün yapacagı ziyaret öncesinde, Litvanya'da
binlerce kişi bağımsızlık isteğiyle büyük bir gösteri yaptı.
Karabağ'da Ermeniler greve gitti.
Dış Haberier Servisi — Sovyetler Birliği
lideri Mihail Gorbaçov'un ülke içindeki .
huzursuzluk yüzünden sorunlan hızla
büyuyor. Gorbaçov'un Komünist Partisi
tarihinde ilk kez meydana gelen parçalanma
tehlikesini önlemek amacıyla Litvanya'ya
gitmesinden bir gün önce binlerce kişi
başkent Vilnius'ta bağımsızlık istemiyle
gösteri yaptı. Azerbaycan'a baglı Dağlık
Karabağ bölgesinde Ermeniler grev ilan
ederken Karabağ'ın başkenti Stepanakert'te
de önceki gün askerlerin halka ateş açması
sonucu üç kişinin yaralandığı bildirildi.
Litvanya'mn başkenti Vilnius'taki
kaynaklar, kente yaklaşık 30 bin kişinin
olaysız geçen bir gösterisinde bağımsızlık
istendiğini ve göstericilerin ellerinde
taşıdıklan pankartlarda Gorbaçov'u şahsen
hedef aldıklarıru bildirdiler.
Bazı kaynaklann 15 bin dolayında kişinin
katıldığını belirttikleri gösteride, Sovyetler
Birliği'nin Litvanya'daki tüm askerlerini geri
çekmesi ve Litvanya'mn bagımsız bir devlet
olmasına yönelik isteklere yer veriürken,
pankartlann bazılarında "Gorbaçov, evine
dön" ve "Kızıl Ordu evine dön" ifadelerinin
yazılı olduğu bildirildi.
Dünkü gösteriyi duzenleyen milliyetçi
SAJUDIS" (Halk Cephesi) örgütü,
Gorbaçov'un Litvanya'mn başkenti Vil-
nius'ta temaslar yapacagı bugün daha geniş
çaplı bir gösteri düzenleyeceğıni ilan etti.
SAJUDIS örgütü bu gösterileri,
SBKP'den bağımsızlık karan alarak sonınu
yaratan Litvanya Komünist Partisi'nin,
gerginliğin arttınlmaması için, söz konusu
eylemlerin iptal edilmesi yolundaki çağnsını
reddetmişti.
Vilnius'taki gözlemciler, SBKP'den
bağımsızhk karan alan Litvanya Komünist
Partisi'nin bazı üyelerinin de katıldığı
gösteride atüan sloganların ve taşınan
pankartlann, Sovyetler Birliği liderlerini
telaşlandıracak derecede radikal oldugunu
belirtiyorlar.
DUnkü gösteri, Gorbaçov'dan önce
temaslara başlamak amacıyla Vilnius'a
gitmiş olan SBKP Politbürosu'nun
ideolojiden sonımlu üyesi Vadim Medvedev
ile Planlama örgütü Başkanı ve Politbüro
üyesi Yuri Maslukov'un, Litvanyahlan
bağımsızlık fikrinden caydırma çabalarında
başanya ulaşamadıklannın bir belirtisi
olarak gösteriliyor.
Sovyet resmi basını, Litvanya'da
başlatılan sürecin Estonya ve Letonya'ya da
sıçramasına kesin gözüyle bakıldığını
kaydederek, sonınu bu boyutuyla ele alarak
çözüm saglayacak "evrensel bir formül"
bulunması gerektiğini belirtiyor.
Karabaf. bölgesinin başkenti
Stepanakert'te de önceki gün askerlerin
halka ateş açması sonucu üç kişinin
yaralandığı bildirildi.
Moskova Radyosu'nun dün verdiği
habere göre, yüksek Sovyet Miüiyetler
Konseyi Başkanı Refik Nişanov'un
başkanlığmda bir parlamento heyetinin
kente gelişi sırasında düzenlenen
gösterilerde olaylar çıktı. Bu sırada
askerlerin halka ateş açması sonucu üç kişi
yaralandı.
Sovyet ordu gazetesi Kızıl Yıldız'da yer
alan haberlere göre de Karabağ'da dün
başlayan grev sonucu, bölgede ekonomik
ve sosyal yaşam tümüyle durdu. Gazete,
ayrıca Ermenilerin, Dağlık Karabağ
bölgesinin başkenti Stepanakert'te önceki
gün yaptıklan büyük bir mitingde
Azerbaycan'a karşı mücadeleye devam
karan aldıklannı da belirtti.
Kasım ayımn sonunda lağvedilen, Dağ-
lık Karabağ'ı yönetmekle görevli özel komi-
tenin başkanı Arkaday Volsky ise Literatur-
naya Gazeta'ya verdiği demecte, Ermenile-
rin başkaldınlannın "ulusal kimliklerini ko-
ruma arzulannı ifade eden haklı göriilebi-
lir bir eylem" oldugunu savundu.
Ancak Volsky, gazetenin muhabiriyle
yaptığı söyleşinin bir başka bölümünde de
Dağlık Karabağ sonınunun ardında, hem
Ermenistan'da hem de Azerbaycan'da etki
alanlannı genişletmek isteyen mafya tipi ör-
gütlerin bulunduğunu söyledi.
Volsky, Karabağ sonınunun çözümü için,
"mafyanın gücünü yanlış tahmin etmekle
hata işleyen" Ermeni ve Azerbaycan hükü-
metlerinin birlikte çaba göstermeleri gerek-
tiğini bildirdi.
Bakû'deki kaynaklar da Azerbaycan Ko-
münist Partisi içinde ciddi bir bölünme teh-
likesi başgösterdiğini belirtiyorlar.
Bu kaynaklann verdiği bilgiye göre ön-
ceki gece yüz binlerce kişinin protesto gös-
terisi yaptığı sırada toplantı halinde olan
Azerbaycan Komünist Partisi Merkez Ko-
mitesi'nin bazı üyeleri, merkez yönetimin
yanı sıra Azerbaycan Komünist Partisi'nin
bugünkü yönetimini de sert biçimde eleş-
tirdiler.
Komünist Parti'de
huzursuzluk
SSCB Komünist Partisi'nde huzursuzlu-
ğun arttığı bildiriliyor.
Sovyetler Birliği'nde henüz yayunlanmaya
başlayan günlük işçi gazetesi "Rabochaya
Tribuna"nın dünkü sayısında yer alan bir
habere göre; Sibirya'nm Tümen Bölgesi Ko-
münist Parti örgütü'nün birinci sekreteri-
ne karşı, parti üyelerince şiddetli bir pro-
testo kampanyası başlatıldı.
Gazeıenin haberine göre başta Tümen
Bölgesi tdeoloji Sorumlusu ohnak üzere,
partinin ileri gelenlerinin birinci sekreter
aleyhinde yazdıklan açık mektuplar yerel
gazetelerde tam metin yayımlamrken halkın
da "hftlâ idari komnta sistemlerine bağlı
kalmakla" suçladığı bölge birinci sekreteri
aleyhinde protesto gösterileri yaptığı haber
verildi.
Bu gelişmeler üzerine, Tümen Bölgesi Ko-
münist Parti Örgütü'nün önümüzdeki gün-
lerde olağanüstü toplantıya çağnldıği açık-
landı.
ce yayımladığının kabul edilmesine karşın,
tran'ın Azerbaycan Halk Cephesi'nce savu-
nulan "bölünmüş Azerbaycan halkının bir-
leştirilmesi istegini desteklemedigi" ifade
edildi.
Yazıda buna karşıhk, Türkiye'nin Nah-
civan olaylannı "Azerbaycan'ın özgür v«r-
hgı için bir arayış" olarak nitelendırdiği öne
sürülerek bunun "Sovyet - tran sınınnda
düzeni bozan unsurlan teşvik etmek" oldu-
ğu bildirildi.
Siyasi yorumcu "tslami oynnlann şimdi
de SSCB-tran sınınnda oynanmaya
başladığını" savunurken, bu oyunun yeni
tarihsel koşullarda giderek daha sık duyul-
maya başlanan pantürkizmle yakmdan bağ-
lantılı oldugunu ileri sürdü.
ROMANYA
Çavuşesku
ateş emrini
verdi
BÜKREŞ (AA) — Romanya Içişleri Ba-
kanı Mihai Ghitac, eski Devlet Başkanı Ni-
kolay Çavuşesku'nun, Ulkedeki devrimin
başlangıcı sayılan Temeşvar'daki banşçıl
gösteriler sırasında, halka ateş açılması yo-
lunda emir verdiğini söyledi.
Ghitac, göstericilere karşı girişilen katli-
amda, Nikolay Çavuşesku'nun rolü konu-
suna değinirken "Ateş açılması için kesin
emir verdi" dedi.
Ghitac, Temeşvar'daki gösteriler sırasın-
da eski Devlet Başkanı'nın eşi Elena Çavu-
şesku'nun da yöredeki askerlerle telefon gö-
rüşmesi yaptığını belirterek askerlerin, ço-
cuklar ve kadınların bulunduğunu bildire-
rek ateş etmek istemediklerini söyledikleri-
ni, bunun üzerine Elena'nın, "Eğer ateş el-
mek istemiyorsanız, üzerierine tanklaria
gldin" dediğıni kaydetti.
Ghitac, Çavuşesku'yu devirmek üzere ha-
rekete geçen halkın yanında ilk yer alan ge-
neraller arasında bulunuyor.
Nikolay Çavuşesku'nun oğlunun da ayak-
lanma sırasında ordu ve polis güçlerine,
ayaklananlar üzerine ateş açma emri verdi-
ği öne sürüldü.
Romanya'da yayımlanan günlük Adeva-
rul (Gerçek) Gazetesi'nde dün yayımlanan
bir yazıda, emrin, Sibiu kenti Komünist Par-
ti Sekreterliği yapan Çavuşesku'nun en kü-
çük oğlu Nicu Çavuşesku tarafından veril-
diği belirtildi.
HABERLEREV DEVAMI
Halde aracı tekeli kırdıyor
(BafUrafı 1. Say/ada)
melerini içeren bir "pazar-hal" sis-
temi kunnayı düşündüğünü ve bu
doğmltuda araştırma yaptıklan-
m söyledi. 23 ocakta çıkacağı ltal-
ya gezisinde hallerle ilgili incele-
melerde de bulunacak olan Kaya-
lar, çeşitli ülkelerdeki mevzuatla-
nn da araştınldığını belirtti.
Güneş Taner'in "Hal mafyasunn
öriinlerin fiyatlanmn artışlanm
önlemek amaayla hazıriadığı yaş
meyve-sebze ithalatında gümnik
vergilerinin indirilmesini öngören
kararnamesi" sadece iki bakan,
Devlet Bakanı Hnsnü Doğan ile
Maliye ve Gümruk Bakanı Ekrem
Pakdemirii tarafından imzalan-
madığı için yururlüğe sokulama-
mıştı. Haller konusunun bu şekil-
de gündeme gelerek kamuoyunda
uzun süre tartışılması üzerine ko-
nuyla ilgili bakanlıklardan olan
Tanm Orman ve Köyişleri Bakan-
hğı da mevzuat araştırması ve de-
ğişiklik çalışmaları başlattı. Baş-
ta ABD olmak üzere bazı ülkeler-
den mevzuat getirtilerek incelenir-
ken, bu konuda nasıl bir değişik-
liğin yapılmasının yararlı olduğu
araştırılmaya başlandı.
Bakan Lütfullah Kayalar da bu
konudaki çalışmalara bizzat katı-
lıyor ve 23 ocakta bakanlığıyla il-
güi temaslarda bulunmak üzere çı-
kacağı ttalya gezisi programına
haller konusunda incelemeleri de
koydurdu. Kayalar, hallerde yeni
düzenleme amacıyla mevzuatta
incelemeler yaptıklannı belirterek,
bazı ülkelerdeki mevzuatı incele-
diklenni söyledi. Kayalar, Cumhu-
Ortaya
riyet muhabiriıun konuya Uişkin
sorulanna şu yamtlan verdi:
— Degişiklikle neyi amaçlı-
yorsunuz?
KAYALAR — Şu anda aksayan
bir sistem var. Ama bu sistemden
kamuoyundan şikâyetler geliyor.
Bu işle ilgilencnler, gözlem yapan-
lar şikâyet ediyorlar. O zaman ön-
celikle haller konusunda mevzu-
ata uygun olarak hareket edilme-
si gerekir. Biz şimdi mevzuatı göz-
den geçiriyoruz, acaba mevzuat-
ta tıkanıkuk mı var, yoksa üreti-
ciden tüketiciye intikalde mevzu-
attan kaynaklanan maliyet artışı-
na neden olan konular mı var,
bunlan inceliyoruz. Üreticinin
malının pazara daha kolay sunu-
labilmesi, dolayısıyla tüketicinin
daha kolay ve daha uygun fıyatla
mal alabilmesi için mevzuatı göz-
den .geçiriyoruz.
— 23 ocakta ttalya'ya gidişini-
zin amaa da haller konusunda in-
celeme yapmak mı? Orada halle-
ri gezecek misiniz?
KAYALAR — Bizim ltalya ge-
zisi bir anlamda periyodiktir.
Merkezi Roma'da bulunan FAO
ve IFAD ile bakanlığımızın yakın
işbirliği var. Haller ile ilgili geziyi
de programa da koydurdum. ttal-
ya'da bulunan temsilcilerinüze bil-
dirdik, orada hal konusundaki uy-
gulamayı görmek istediğimizi be-
lirttik, bir program hazırladılar.
ttalya'da tanm ile ilgili kuruluşlar
ve bakanlıkla görüşerek hazırhk
yapacaklar.
— Haller ile ilgili mevzuat ne
zaman düzenlenmiş?
KAYALAR — Biraz eski, za-
manla bazı düzenlemeler olmuş,
ama artık kifayet etmiyor. Benim
kafamdaki duşünce şu; bugün
Ankara'da toptancı halinin yeni-
si yapıldı, ama yine yeterli deği!.
Toptancı halinden biraz daha de-
ğişik pazar-hal sistemi gibi bir dü-
zenleme yapılabilir mi, yapüamaz
mı? Bunu düşünuyorum, üretici-
nin kendi teşkilatlan kanalıyla
doğrudan pazara getirerek satışa
sunabileceği tipte haller kurulabi-
lir mi? Bu noktalan araştınyoruz.
— Hallerde hal mafyası olarak
belirtilen bir örgütlenmenin etkin
olduğu söylenebilir mi?
KAYALAR — Ben o mafya ta-
birini kullanmak ne derece doğ-
nı, bilemiyorum. Mafya tabiri ne
anlama gelir, herkes farklı anlıyor.
Kullanma amacına göre değişen
bir tahirdir.
Ankara'da
(Boftorafı 1. Sayfada)
diler.
Öte yandan Ankara Cumhuri-
yet Savcısı Rahmi Özel, YÖK'ün
türban yasağmı kaldırmasını "çok
üzüdi ve düşuDdüriicii" bulduğu-
nu bildirdi. özel, yaptığı açıkla-
mada, "Gerçekte tiirban, yüksek-
ögretim kurumlannda laiklik sis-
temini özumsemeyen zihniyeti
simgelemektedir. Bu zibniyete alet
olan kız kardeşlerimizin de kendi
cinslerini koleleştirmede katkıda
bulunduklanmn bilincinde olma-
malan yürekler aasıdır" görüşu-
ne yer verdi.
(Baftarafi 1. Sayfada)
TBKP'li önceki akşam gözaltına
alındılar.
tzmir'de gözaltına alınan 29
TBKP'li dün 3 savcı tarafından 7
saat süren sorgulamalanndan
sonra hâkim önüne çıkarıldılar.
Duruşraada, Kurucu Kurulu üyesi
Vedat Pekel, Savaş al, Selim
Lyurkulak, Gül Hazer ve Nihat
Okal, TCK'nın 141. 142. madde-
lerine aykın davrandıklan ve
TBKP üyesi olduklan gerekçesiyle
tutuklandı. 24 kişinin ise tutuksuz
yargılanmalarına karar verildi.
Zonguldak'ta 30 gözaltı
Geçen cumartesi yasal parti
olarak çalışmaya başladıklannı
açıklayan 30 TBKP'li önceki ak-
şam geç saatlerde gözaltına alın-
dı.
Gözaltına alınanların adlan şöyle:
Ahmet Öztiirk, Ahmet Turan
Banş, Cengiz Altınok. Cihan Si-
noplu, Dursun Demir. Durmuş
Can, Engin Çöl, Bahri Saka, Fevâ
Kalacıoglu, Hasan Bahadır, Ha-
lil Tekin, Hayrettin Kartal, Hüse-
yin Taşkıran, Kadir Tuncer, Kadir
Şener Yalcın, Kemal Gurbuz, Vlu-
rat Aksoy, Mithat Ayhan, Meh-
met Vurülmen, Mehraet Beyaz-
yiiz, Mustafa Çınar, Mustafa Yıi-
maz, Osman Aslanbay, Öner Gü-
ven, Sadettin Usta, Selahattin
Akarsu, Tuna Kaplan, Ufuk Er-
dogan, Yakup Erdem, Mustafa
Önal, Dilek Kır, Aysel Aydın, Şe-
nay Çöl, Ergun Çöl, Cengiz Altı-
nok, Necla Attınok, Ali An.
OzaTın ABD
(Baftarafi 1. Sayfada)
re önce New York'a gelen Ahmet
Özal'ın hazıriadığı öğrenildi.
özel uçakla 16 ocakta Washing-
ton'a gelecek olan Özal, ABD Baş-
kanı GeorgeBush ile saat 12.00'de
baş başa bir görüşme yapacak ve
12.30'da heyetlerin de katılmasıyla
bir iş yemeğinde görüşmeyi sürdü-
recek. Özal bu görüşmeden sonra
aynı gün New York'ageçecek ve bir
dizi temasta bulunacak.
BM Genel Sekreteri PerezdeCa-
Hlar ile görüşecek olan Özal'ın
New York programında ayrıca,
Amerikalı işadamlan ve bankacı-
lar ile bir iş yemeği ik Dışişleri Kon-
seyi'nde bir konuşması da bu-
lunuyor.
22 ocak pazartesi günü BM Ço-
cuklara Yardım Fonu (UNICEF)
tarafından New York'tacumhur-
başkanının eşi Semra özal'a, "Ço-
cuklan Yaşatım Madalyası'' veri-
lecek. UNICEFHouse'dakibutö-
rene katılacak olan özal, 23 ocak
salı günü Philedelphia'ya geçerek
burada bir üniversitede konuşma
yapacak.
Dahaönce, programda ilk durak
olarak belirtilen Houston, nihai
programda sonaalmdı. Bunagöre
24 ocak çarşamba günü özel uçak-
la Houston'a gidecek olan Özal ve
eşi burada MethodistHospital'da
ayn ayn sağlık denetiminden gece-
cekler. Özal'ınsağlıkdenetiminin
sonucuna göre 26 ocak cuma ya da
ertesi gün Türkiye'ye hareket ede-
ceği bildiriliyor.
Sayfada)
henüz kesinlik kazanmamıştır.
Bu ayın 15'inde Bulgar Parla-
mentosu'nda Turklere haklarını
iade eden kararlar göruşülecek',
30'unda ise parti kongresi var. Bu
kongrede beklenmedik gelişmeler
ortaya çıkabilir. Ancak bu kong-
re ile de her şeyin netleşeceği bek-
lenmemelidir. Bulgaristan'da reji-
min niteliği ve alacağı biçim ko-
nusunda Devlet Başkanı Mlade-
nov dahil kimsenin bir fikri
yoktur.
Bu nedenle taraflar, Kuveyt'te-
ki buluşmada, bu kongre sonra-
sını beklemenin "ihtiyat" olacaği-
na karar vermiştir.
Sızan bilgiler, taraflarda, göç
konusunun ele ahnacağı bir me-
kanizmanın oluşturuhnası üzerin-
de ilke birliği ile göçmenlerin ve
Bulgaristan'da kalanlann duru-
rnunu inceleyecek ikili bir komite
oluşturulması eğiliminin olduğu-
nu gösteriyor.
Aynca Balkan işbirliği Sofya-
ya Ankara'dan daha çekici geliyor.
Sofya bu yeniden yapılanma sü-
recinde Türkiye'ye çok gereksinme
duyacak. Çünkü Bulgarlar Türki-
ye'nin üye olduğu OECD'ye,
GATT'a katılmak istiyorlar. Ku-
rulmakta olan ve yine Türkiye'nin
üye olduğu Avrupa Kalkmma ve
tmar Bankası'na ihtiyaçlan var.
özetle, uluslararası ekonomik
açılışlannda karşılarına Ankara-
nın çıkması, Sofya'yı daha anla-
yışlı davranmaya itebilecektir.
Ama önce içerideki toz dumanın
ortadan kalkması gerek.
Bulgaristan, Doğu'daki "degi-
şiklik rüzgâriarı"ndan en az etki-
İenen ülke.
Birinci neden Bulgarlann Sov-
yetler Biriigi'ne çok sıkı bağları
var. tkincisi ise ülkenin çok ulus-
lu karakteri tıpkı Sovyetler'de ol-
duğu gibi siyasal değişikliklere ko-
lay olanak tanımıyor.
Nedeni açık; özgürlük ve de-
mokrasi ortamı, Türklerin siyasal
parti kurarak ülkede politik ağır-
lıklanm tescil ettirmeleri demek.
Bunun sınınnın ise nerede çizile-
ceği bilinemez.
Bu anlamda Gorbaçov ile Mla-
denov farklı ölçeklerde, ama ay-
nı açmaz icindeler. Azınlıklara ve-
rilecek özgürlükler, tek uluslu Po-
lonya'da Macaristan'daki gibi
sosyo-ekonomik değil de
"miöiyetçi" örgütlenmelere ola-
nak tanıyacak karakterde.
öteki Doğu Avrupa ülkelerin-
deki demokratikleşme modelleri-
ni uygulamak Moskova için ne öl-
çüde olanaksız ise Sofya için de
benzer ölçüde zor.
Ayrıca Gorbaçov, Mladenov'a
göre daha şanslı. Gorbi "Ben Af-
ganistan'ın işgaünde yoktum, ka-
rarda benim payım yok" diyebi-
liyor. Ama, Mladenov'un bunu
söylemesi zor. Çünkü kendisi Jiv-
kov'un bütün zorba yönetimi sü-
resince Politbüro'nün önde gelen-
leri arasında idi. Bulgar yeni-
den yapılanması da eski yapının
üzerinde yükselnıek durumunda.
Bu nedenlerle Turk azınlığı so-
runu, Bulgariotan'daki siyasal çal-
kantı dinmeden ve yerleşik bir dü-
zen kurulmadan çözülemez.
Gübreye
(Baftarafi 1. Sayfada)
beri durdurulan gübre satışlanna
da yeniden başlandı.
TZDK'nın hazıriadığı 6 aylık
program çerçevesinde gübrenin
kurum ve çiftçiye satış fiyatlan
hububatta olduğu gibi bundan
böyle her ay kademeli olarak art-
unlacak. Buna göre kimyevi güb-
renin kilogram satış fiyatlarına
her ay için 7 ile 8 lira arasında zam
yapılması öngönılüyor. Kurumun
haziran ayından sonra yeni bir fî-
yat programı beUrleyeceği bildiril-
di. Yetkililer fiyat artışlarına ge-
rekçe olarak ithal gjrdi fiyatlan ve
diğer giderlerdeki artışı gösterdi-
Zamdan sonra amonyum sülfat
gübresinin kilosu 142 liradan 170
liraya, amonyum nitrat gübresi
158 liradan 205 liraya, ürenin 242
liradan 300 liraya, diamonyum
fosfatın 250 liradan 410 liraya ve
triple süper fosfatın 200 liradan
250 liraya çıktı.»
Kurum yetkilileri, satış fîyatla-
rına KDV'nin dahil oldugunu,
çiftçiye satış fiyatlarının ise her
cins gübre için destekleme fiyat-
lan dahil edılmeden hesaplandı-
ğını belirttiler. TZDK, gübre sa-
tış fiyatlarına en son 22 Nisan
1989 tarihinde zam yapmıştı. Ge-
çen süre içinde TZDK bazı cins
gubrelerde çiftçiye kolayhk sağla-
mak amacıyla indirime gitmişti.
I Sürucü belgemi kaybettim.
Hükümsüzdür.
SEMA YA AKTAŞ'