Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 OCAK 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13
Muhasebeci
belgeleri
• ANKARA (ANKA) —
Serbest muhasebecilerin
izin belgelerinin dağıtımına
13 ocak cumartesi günü
Ankara'da baslanacak.
Ankara'da yapılan 4 binin
flzerindeki başvurudan ilk
etapta 2 binine izin belgesi
verilirken, yaklaşık 1500
başvuru da reddedildi. Bu
kişiler itiraz ve yeniden
değerlendirmeden de sonuç
alamazlarsa muhasebecilik
yapamayacaklar. Ankara
Defterdarlığı içinde
oiusturulan değerlendirme
kurulu ile Maliye ve
Gümrük Bakanlığı
bünyesindeki geçici kurul
yetkililerinden alınan bilgjye
göre 13 ocak cumartesi
günü izin belgesi verilecek
muhasebeciler, kendi
aralanndan Ankara
Muhasebeci Odası'nı
kunnak için müteşebbis
heyeti de oluşturacaklar.
Böylece Türkiye'deki ilk
Muhasebeci Odası
kunılmuş olacak.
TOBB
toplantıları
• Ekonomi Serrisi —
TOBB Ticaret Odalan
Konseyi 19 ocakta
Adana'da, TOBB Ticaret
BorsaJan Konseyi ise 27
ocakta Mersin'de
toplanacak. Ticaret Odalan
toplantısında "GAP ve
tarımda uzun vadeli üretim
ve ticaret perspektifi"
konusu, Ticaret Borsaları
toplantısında ise ekonomik
sorunların değerlendirilmesi
yapılarak ticaret
borsalarının karşılaştıkları
sorunlar ele aJınacak.
TOBB tarafından
düzenlenen ve daha önce
Ankara ve tstanbul'da
yapılan ithalatta haksız
rekabetin önlenmesi
hakkındaki mevzuat
toplantısı bugün saat
14.00'te Adana Sanayi
Odası'nda yapılıyor.
Fındık
Birligi
• ORDU (Cumhuriyet) —
Dünya Fındık Birliği
kurularak birliğin başına
Türkiye getirildi. Bir süre
önce Türkiye'nin, ttalya,
lspanya ve ABD gibi fındık
üreticisi ülkelerin
anlaşmalan ile Dünya
Fındık Birliği kurulması
kararlaştınlmıştı. Birliğe
Yunanistan'ın da katılması
için çalışmalar sürüyor.
Karadeniz Fındık ve
Mamûlleri Ihracatçıları
Birliği Genel Sekreteri
Ahmet TAırnaveüoğlu,
birliğin amacının fındığın
geleceğinin garantisi
olduğunu söyledi.
Turnavelioğlu, birliğin ilk
toplantısını bu yıl
Türkiye"de yapacagını
açıkladı.
SSCB'ye
kredi
• ANKARA (ANKA) —
Eximbank Genel Müdürü
Turgay özkan, gelecek
hafta Moskova'ya giderek
Türkiye'nin Sovyetler
Birliği'ne sağlaması
öngörülen 350 milyon
dolarhk kredi ile ilgili
görüşmeler yapacak. 16-20
ocak tarihleri arasında
yapılacak görüşmelerde
istenen sonucun alınması
halinde kredi anlaşmasımn
gelecek ay irnzalanması
bekleniyor. Ön anlaşma,
geçen yıl verilen
350 milyon
dolarhk kredinin açılması
ve Türk müteahhitlerinin
Sovyetler Birliği'nde yeni
projeleri üstlenmesi
açısından çok büyük bir
önem taşıyor.
Siemens
Nixdorfu aldı
• FRANKFURT (AA) —
Federal Almanya'run en
büyük sanayi firmalanndan
Siemens, mali kriz içinde
bulunan bilgisayar üreticisi
NixdorFun hisselerinin
büyük çoğunluğunu satm
aldı. Firmalardan yapılan
ortak açıklamada, bu yolla,
NbcdorFun bilgisayar veri
ve iletişim sistemleri üreten
birimlerinin birlestirildiği
bildirildi. Ancak firmalara
yakın kaynaklar, Siemens'in
NbcdorFun yüzde 51'lik
hissesini belirtilmeyen bir
fiyatta satın aldıgını
belirtiyorlar.
UGUN
• Toplantı îstanbul
Tekstil ve Konfeksiyon
Ihracatçı Birlikleri'nin
düzenlediği "Sovyetler
Birliği'ne yapılan tekstil
ihracatı ve uygulamada
karşılaşılan güçlükler"
konulu toplantı, Dedeman
Oteli Balo Salonu'nda
14.0O'te yapılacak.
TOBB Sızlaşma'da uzlaşamadı
TOBB YÖNETİM KURULU BAŞKANI COŞKUNİ TOBB SANAYİ KONSEYİ BAŞKANI ERTAN:
Fedakârlık şart Neyin uzlaşması?ABDURRAHMAN YILDIRIM
Toplumsal uzlaşma
çağrısına olumlu bak-
tıklarını açıklayan
Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği
(TOBB) Başkanı Ali
Coşkon, ekonominin
sağlıklı yapıya kavuş-
turulmasında ana un-
surun siyasi istikrar ve
sosya! banşın saglan-
ması olduğunu belirt-
ti. Coşkun, "Bunun da yolu, devleti mey-
dana getiren kurum ve kuruluşlarla kamu
niteügindeki mesleki teşekkullerin loplura
yaranna asgari muştereklerdc anlaşması-
dır" dedi.
"Enflasyon için toplumsal uzlaşma" ko-
nusunda sorulanmızı yanıtlayan TOBB
Başkanı Ali Coşkun, enflasyonun ekono-
mik olduğu kadar sosyal dengeleri de boz-
duğunu ifade etti. Coşkun, "Biz kesimler
arasındaki uzlaşmaBin sadece soraul ola-
rak enflasyon olayı ile sınırh kalmasını dii-
şiinmüyoruz. Önemli olan, kesimlerin bir-
birierini dogrtı anlaması, olaylan dogru
teşhisie bügi akışının saglanması ve müş-
tereken çöznm yollan aranması olayıdır"
diye konuştu.
Dünyada siyasi ve ideolojik dengelerin
yerini ekonomik ve teknolojik dengelere bı-
rakmaya başiadığını belirten Ali Coşkun,
şöyle devam etti:
"Türkiye'nin stratejik konumu ve özel-
likle Avnıpa Topluluğu'nun ortaya koydu-
ğu rutum ksrşısında nim kesimler şahsiyetli
politikalar uygulanması, ciddi ve kesin ted-
birler alınması konusunda iuerine düsen
fedakâruğı yapma durumundadır." Ali
Coşkun, toplumsal uzlaşmada "öncelik ve
öncülügün" başta siyasi iktidar olmak üze-
re, siyasi partilere ait olduğunu ve bu uz-
laşmayı TBMM çatısı alunda görmenin öz-
lemi içinde olduklarını kaydetti. .
Enflasyonu önlemenin yükünü sadece
bir kesime yüklemenin doğnı olmayacağı
görüşünü savunan Ali Coşkun, bu konu-
da gösterilecek fedakârhkta önceliğin ka-
mu ve özel sektöre düştüğünü söyledi. Üc-
retleri iyileştirmek için yapılacak zamlann
enflasyonda çok büyük olumsuzjuklar ya-
ratmayacağını ifade eden Ali Coşkun, üc-
retlerde geçmiş 10 yıllık reel kaybın gide-
rilmesi şartının uzlaşma masasma getiril-
mesinin ve masaya şarth oturulmasının
sağlıklı çozümler getirmeyeceğini savundu.
Coşkun, "Biz masaya önkoşullu oturma
görüşünde değiliz. Çöziim yollannı tartı-
şarak müştereken aramalıyız" dedi.
BARIŞ KUDAR
tZMtR — TOBB
Sanayi Konseyi ve EB-
SO Meclis Başkanı Şi-
nasi Ertan, "Cumhnr-
başkanı ekonomik ko-
nnlarda arabuluca
olmaz" dedi. Ertan,
bazı ekonomik konu-
larda uzlaşma çağrısı
yapılacaksa bunun
başbakan tarafından
yapılması gereği üze-
rinde durarak "Cumhurbaşkanlığı maka-
mı, erken seçim yolu tıkanıyor, siyasi is-
tikrarsızlık her geçen gnn artıyorsa o za-
man devreye girer" diye konuştu.
Uzlaşma kavTamının toplumsal yaşamın
ve çok partili hür parlamenter sistemin te-
mel ilkesi olduğunu anımsatan Ertan,
"Cumhuriyet"in sorulanm yanıtlarken,
"Bu çagrıyı degerlendirmekte güçlük
çeldyoraz" görüşünü dile getirdi. Ertan
şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanımız Sayın Turgut
Özal'ın son gunlerde çeşitli vesilelerle top-
lumsal uzlaşma çagnsını degerlendirmek-
te zoıiuk çektigimi belirtmek isterim. Uz-
laşma kavramı toplumsal yaşamımızın,
özellikle çok partili bür parlamenter sis-
temin temel ilkesidir. Ancak ekonomik ko-
nularda her siyasi partinin yelpazedeki ye-
rine göre farklı gonışleri olması dogaldır
ve demokrasinin tartışılmaz kuralıdır. Şa-
yet farklı siyasi partikrin önemli bazı eko-
nomik konular etrafında uzlaşmaya var-
ması isteniyorsa, bu çagnyı Sayın Cum-
hurbaşkanımızın degil Sayın Basbakanımı-
zın yapması gerekir diye dıişüniiyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaş-
kanlığı makamı, özellikle siyasal kutuplaş-
manın toplumsal hnzuru bozacak boyut-
lara geldiğini kabul ediyorlarsa bu kono-
lara öncelik vermesinin çok daha isabetli
çok daha yararlı olacağını takdirlerine su-
nuyorum."
Cumhurbaşkanı'nın özellikle "Ekono-
mik konularda uzlaşalım" önerisini getir-
diğini yineleyen Ertan, bir soru üzerine şu
karşılığı verdi:
"Sayın Cumhurbaşkanı başbakanken de
söyledik; madem hatası/.raademalterna-
tifsiz bir ekonomi politikanız var. O za-
man neyin uzlaşmasını yapacagız? Ha si-
yasi konularda bir açmaz varsa -ki bence
var- erken seçim isteniyor, anayasanın de-
giştirilmesi, seçim kanunu degişikligi iste-
niyor, o zaman Cumhurbaşkanı bu konu-
larda uzlaşma önermeli diye düşünüyo-
Baraj ve otoyollara 1.5trilyon AT
tKV Başkanı Kamhi:
ıçın
Kamu Ortaklığı
Fonu'ndan en fazla
ödenek Atatürk Barajı
ve hidroelektrik
santralı projesine
tahsis edildi.
ANKARA (AA) — Kamu Or-
taklığı Fonu kapsamına alınan
önemli bazı baraj ve otoyoüan ya-
pımına fon desteği bu yıl da süre-
cek. Karayolları ve DSl'nin 1990
yıh yatmm programlanna göre
1990 yılında 6 baraj ve hidroelek-
trik santralı ile S paralı otoyola
Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı
Fonu'ndan yaklaşık 1.5 trilyon lı-
ralık ödenek tahsis edildi.
Kamu Ortaklığı Fonu'ndan en
fazla ödenek, GAP'ın en önemli
ünitelerinden olan Atatürk Bara-
jı ve hidroelektrik santralı proje-
sine tahsis edildi. Atatürk Barajı
için bu yıl Kamu ortaklığı Fonu
1
ndan 500 milyar liralık fînansman
sağlanacak. Projeye bu yılki har-
camaları için DSt bütçesinden de
150 milyar liralık kaynak ayrıldı.
Bu yıl yapılacak harcamalar ve
sağlanan dış kredilerle birlikte
Atatürk Barajı HES projesi için
harcama tutarı yaklaşık 5 trilyon
liraya ulaşıyor.
5 otoyol için 950 milyar
Karayolları Genel Müdürlüğü'n-
ce yapımı sürdürülen ve tamam-
landığında paralı olarak işletme-
ye alınacak olan 5 otoyola ise 950
milyar lira ödenek tahsis edildi.
Kazancı - Gümûşova
Gümüşova - Gerede
Gerede - Ankara
Bolu Dağı Geçışi ınşaatı
İzmir - Tortalı - Aydın
Denizli Otoyolu
Ö4emk aiktan
(MHyşrTL)
500
Mı
Atatürk Baraıı ve H E.S
Kızılırmak III. mrhale
Pr. Oerbent Bn (Samsun)
Menzelet BaraıKK Maras)
Adıgüzel Barajı (Denizli)
Gezende Baraıı (Denizli)
Kılıçkaya, Çamlıgöze Brj
Toplam
siyasi ödün
verilemez
Ekonomi Servisi — Türk özel
sektörünün AT ile ilişkilerini yü-
rüten uzman kuruluşu tktisadi
Kaikınma Vakfı (İKV) tarafından
iş âleminin ATye katılmak için
Kıbrıs dahil bazı siyasal ödünler
verilmesine taraftar olmadığı bil-
dirildi.
tKV Başkanı Jak Kamhi yaptı-
ğı yazıh açıklamada, ATye tam
üyelik sorununun siyasi ödünler-
le çözümlenemeyeceğini belirterek
şunlan kaydetti:
"AT Komisyonu raporuna iiiş-
kin tKV görüşünde de belirtmiş
oldugumuz gibi: Türkiye'nin top-
luluga tam uyeliğini, V'unanistan
ile olan sorunlannın çozumune ve
Kıbns sorununa baglamaya çalı-
şan yaklaşımlan da kabulumüze
imkfin bulunmamakladır.
Biz her zaman bu tutumu ile
AT'nin yanılgı içinde olduğuna ve
Yunanistan'ı Turki>e ile sorunla-
nnı çözümlemez duruma yonelt-
tiğine inanıyor ve savunuyoruz.
Bu nedenle tKV yonetimi ve hiz-
mel verdiği Türk iş âleminin hiç-
bir zaman böyle ödünler verilrae-
si düşüncesi içinde olmadığını ka-
muovurauza bir kez daha duyur-
makta yarar göruyorum."
Kamhi, kamuoyunda yer alan
siyasi ödün verilmesi önerisinin
ancak birkaç işadamına ait olabi-
leceğini, vurguladı.
Telsiz ihalesini Ingilizler aldıANKARA (Cumhnriyet Bürosu) —
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) için Türki-
ye ile Ingiliz Marconi fırması arasında or-
tak üretimi öngörülen HF/SSB telsiz iha-
lesinde "teminatta ortaya çıkan püriizler"
giderilerek, anlaşma imzaJandı.
lngiliz Marconi firmasının Türk ortağı
Cihan Elektronik ile Türkiye'de ortak üre-
teceği HF/SSB telsiz projesinin kontratı ön-
ceki gün basına açık olarak Savunma Sa-
nayi Müsteşarlığı'nda imzalanacaktı. Kont-
ratın imza törenine de katılmak üzere An-
kara'ya gelen lngiliz Savunma Bakanlığı
Savunma Ürünleri Ihracat Dairesi Başka-
nı Alan Thomas önceki gün Milli Savun-
ma Bakanı Safa Giray'a yaptığı nezaket zi-
yaretinde, proje için hükümet güvencesi is-
teyerek kontrata Bakan Giray ile Hazine ve
Dış Ticaret Müsteşarlığı'ndan bir yetkili-
nin imza koymasını istemişti. Ancak bu
teklif Türk tarafınca kabul görmemiş ve
Savunma Sanayi Müsteşarlığı'run Türk hü-
kümetinin bir kuruluşu olduğu belirtilerek,
SAGEM yetkiu'lerinin imzasının yeterli ol-
duğu lngiliz tarafına iletilmışti.
Bu gelişmeler sonrasında sabah saat
11.00'de Savunma Sanayi Müsteşarhğı'nda
yapılması planlanan imza töreni ertelene-
rek, tngiliz heyeti ile çeşitli görüşmelere
başlandı. Bu görüşmelerde de bir sonuca
ulaşılamadı. Önceki akşam Savunma Sa-
nayi Müsteşan Vahit Erdem'in tngiliz yet-
kili Alan Thomas onuruna verdiği yemekte
yapılan temaslarda başarı sağlandı ve kont-
rat önceki akşam saat 23.00'de Savunma
Sanayi Müsteşarlığı'nda imzalandı.
HF/SSB telsiz projesinin tedarik bedeli
yaklaşık 200 milyon dolar civarında bulu-
nuyor. Proje kapsamında auhtelif güç ve
kuvvette toplam 2579 adet telsiz üretimi
öngörulüyor. Projenin gerçekleşmesi hah'n-
de Türk Silahh Kuvvetleri her türlü hava
koşulunda ve elektronik harp koşulunda
etkin olabilecek bir sisteme kavuşacak.
Savunma Sanayi tcra Komitesi'nin bu ay
içinde toplanarak 3 savunma sanayii pro-
jesi ile ilgili son kararı alması bekleniyor.
Toplam değerleri 1 milyar 300 milyon do-
ları bulan hafif nakliye uçağı, Mobil ra-
dar kompleksi ve 35 mm'lik uçaksavar top-
ları için radar üretimini öngören projeler-
le ilgili çalışmalar tamamlandı. Savunma
Sanayii Müsteşarhğı'run teknik ve mali
yönden projelerde yanşan firmalann ver-
diği teklifler üzerinde yaptığı değerlendir-
mede, hafif nakliye uçağında tspanyolla-
nn Casa, 35 mm'lik uçaksavar topu için ra-
dar üretiminde lngilizlerin Racal ve Mo-
bil radar kompleksi üretiminde de ABD-
nin General Electric fırmalanna birinci sı-
rada yer verdiği öğrenildi.
Savunma Sanayi tcra Komitesi'nin bu ay
ortalannda üç proje ile ilgili son karan ala-
cağı toplantımn ertelenebileceği bildirildi.
Edinilen bilgilere göre Savunma Sanayi
Müsteşarlığı'nm teknik ve mali yönden
projelere teklif veren firmalarla ilgili yap-
tığı değerlendirmelerdeki öncelik sıralama-
sı şöyle:
KISA
• DYO Boya 35. üretim yılını
doldurdu. Geçen yıl 40 bin 500
ton boya üretimini
gerçekleştiren DYO, ihracat
yaptığı dış pazarların arasına
Sovyetler Birliği'ni de kattı.
• LEO BURNETT Reklam
Ajansı'nın 1989 yılı cirosu 3
milyar dolan aştı. Merkezi
ABD-Şikago'da olan ajans
toplam 42 ülkede 49 tam
hizmet ajansıyla müşteriierine
hizmet veriyor.
• HALK StGORTA Genel
Müdür Muavinliği'ne Gültekin
Günal atandı.
• HAYAT StGORTA,
kuruluşların kilit noktalannda
görev yapan üst düzey
yöneticiler, müdurler, teknik
adamlar ve sık seyahat eden
yöneticileri güvence altına
alacak 'Anahtar Adam Hayat
Sigortasf m hizmete sundu.
• tMTAŞ StGORTA Genel
Müdürlüğü'ne Erol Egeran
atandı.
• PAMUKBANK'ın başlattığı
AVRUPARA mevduat hesabı
uygulaması geçen üç ay içinde
yatınmcısına net % 15.54 gelir
getirdi. Pamukbank, yeni
açılan AVRUPARA mevduat
hesaplanna 3 ayuk yüzde 8.20,
6 aylık yüzde 8.45 ve 1 yıllık
yüzde 9 faiz uyguluyor.
Reklan ıcüık' tcuı
iş önerileri...
REKÜMCILIK
REKLAMCILİK TİCARETANONİM ŞİRKETİ
ETİLER SOK. 6 ETİLER 80630 İSTANBUL
Grafik Sanatçısı
Tasartm yapabilecek, ajans deneyimU.
Müşteri Temsilcisi
İngilizce bilen, ajans deneyimli, birden çok müşterinin
sorumluluğunu alabilecekyetenekte.
Reklam Yazarı
Çok iyi İngilizce bilen, ajans deneyimli.
Medya Sorumlusu
Ajans deneyimli.
Ajans Prodüktörü
Bashlı işler ve açıkhava prodüksiyonıında sorurrüıduk
alabilecek, ajans deneyimli.
Daktilograf
Masaüstü yaymcılık sisterninde yetismek üzere, hızlı,
titiz.
Reklamcılık'ın is önerüerini ciddiye alan adayların hangi
göreve talip olduklarını belirten ve ayrıntılı ö'zgeçmişlerini
içeren bir mektupla en geç 18 Ocak 1990 gününe kadar
yukarıdala. adrese başvurmalan rica olunur.
Basvurular kesinlikle gizli tutulacaktır.
Hafif Nakliye Uçagı Projesi: Projenin
toplam bedeli 600 milyon dolar. Proje kap-
samında 30-35 kişilik paraşutçü taşıyan 52
uçağın üretimi öngörülüyor. Projede birin-
ci sırada Ispanyollann Casa, ikinci sırada
da ttaiyanların Aeritalia firmalan yer alı-
yor.
Mobil Radar Kompleksi: Projenin top-
lam bedeli 350 milyon dolar. 14radarve
18 korauta kontrol merkezinin üretimi ön-
görülen proje ile ilgili olarak SAGEM'in
yaptığı değerlendirraede firmalar şöyle sı-
ralanıyor: 1- General Electric (ABD), 2-
Thomson - CSF (Fransa), 3- Aydın Corp.
(ABD).
35 mmlik Uçaksavar Topu Radan: Proje
350 milyon dolar tutarında. 454 adet uçak-
savar topu için alış kontrol sistemi ve ra-
dar üretimi öngörülen proje ile ilgili SA-
GEM'in öncelik değerlendirmesi ise şöy-
le: 1- Racal (Ingiltere), 2- Contraves (tsviç-
re), 3- Flycatcher (Hollanda).
COMECON
toplantılan
sona erdi
SOFYA (AA) — Doğu Bloku^
nun ekonomik örgütü niteliğinde-
ki Karşıhklı Ekonomik Yardım
Konseyi (COMECON) toplantüa-
rı Bulganstan'ın başkenti Sofya-
da sona erdi.
Toplantılarda, COMECON'a
üye 10 ülke arasında, örgütün 40
yıllık bir izolasyon döneminden
sonra dünya pazarlanna açılma-
sına imkân yaratacak kapsamJı bir
anlaşmaya varıldı.
COMECON üyeleri arasında
yapılan anlaşmaya ilişkin aynntı-
lar verilmemekle birlikte, toplan-
tılara katılan bazı yetkililer, gele-
cekte COMECON kapsammda
yapılacak ticaretin büyük bölü-
münün ikili ticaret şeklinde ger-
çekleşeceğini kaydettiler.
Böylece, COMECON içindeki
tkari faaliyetlerde SSCB'nin kont-
rolü azalırken. üye ülkeler arasın-
da aşamalı olarak dövizle ve dün-
ya fıyatlarından ticaret yapılması
uygulamasına geçilebilecek.
Bulgar bir yetkili, takas yönte-
mine ve suni döviz kurlanna da-
yalı mevcut ticari uygulamalann
tamamıyla terk edilerek, piyasa
sistemine dayalı ticari ilişkilere ge-
çilmesinin 3-5 yıl alacağının tah-
min edildiğini kaydetti.
ISCENIN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN KETENCİ
Bir Açıklama
Türk-İş Genel Başkanı Şevket Yılrnaz, geçen rtafta yayımla-
nan "Uzlaşma" başlıklı yazıya bir açıklama gönderdi. Aynen ya-
yımlıyoruz:
Sayın Şûkran Ketenci,
4 Ocak 1990 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nin 13. sayfastnda
"İŞÇİNİN EVRENİNDEN"köşesinde "UZLAŞMA"başhğıileya-
yınlanan yazınızı hayret ve üzüntû ile okudum.
Cumhurbaşkanı'nın yeni yıl mesajında "toplumsal uzlaşma"
çağrısı yapması üzerine, gazetecilerin konuya ilişkin sorulanna
cevap verirken; öncelikle enflasyonun alttnda kalan ücretterin yu-
karrya çekilmesinin ilk şart olduğunu ifade ettim.
Bu ifademe dayanarak: "Tabandan, sendikalardan çok sert
tepkiler gelmez, hükümet de görüntüyü kurtaracak bir şeyler ve-
rirse 'toplumsal anlaşmaya evet'; yok, tepki çok fazla olursa, iş-
ler tersine giderse 'toplumsal anlaşmaya hayır' denmiş olacak"
gibi bir yorumu sizin gibi deneyimli bir köşe yazannın nasıl yap-
trğını anlamak mümkün değiidir.
Yine yazınızda yer alan "Bize sorarsanız TÛRK-İŞ'in yeniyö-
netiminin kamuoyuna açık ilk çalışma gündeminin 'toplumsal
uzlaşma' olması ciddi bir talihsizliktir" görüşü ise dayanaktan ve
ciddiyetten yoksundur.
TURK-İŞ, 1990 çalışma plan ve programını 15. Genel Kunıl'-
da beliıienen görüş ve ilkeler doğruttusunda tespit çalışmalannı
sürdûrürken, "toplumsal anlaşma'' gibi bir görüşü ortaya atma-
mış, sadece Cumhurbaşkanı'nın mesajına karşılık konuya ilişkin
sorular tarafımdan kısaca cevaplandınlmıştır.
Kendi yorumunuzla bunu Yönetim Kurulumuzun ilk gündem
maddesi gibi okurlannıza yansıtmak istemenizi üzüntû ile karşt-
ladım.
Hiçkuşku yok ki; böylesine sımrh bir olayı, "toplumsal anlaşma"
yapılmış gibi yorumlamaya devam ederek TURK-İŞ yönetimini
hedef almanız ve yazınızı böyle bir varsayımla sürdürmeniz ayn
bir talihsizliktir.
TÛRK-İŞ'in hedefleri bellidir.
ÛcreOerin enflasyon karşısındaki kayıplannın gtderilmesi bu he-
deflerden sadece birisidir.
Anayasa ve yasalardan kaynaklanan hür sendikacılık önûn-
deki engellerin kaldınlması temel hak ve özgürlüklerin tanınma-
sından tutunuz da işsizlik sorununa kadar TÜRK-İŞ tüm ulusal
sorunlar karşısında hassasiyetini ve karartılığını sürdümrektedfr.
Hedeflerini bir bûtün olarak degerlendirmekte ve hiçbir konu-
da taviz vermeyi asla düşünmemektedir.
Sizin gibi, işçi sorunlanyla yakından ilgilenen ve zaman zaman
sendikal çalışmalara ışık tutacak nitelikte önerilerde bulunan bir
köşe yazannın; kişisel duygulannın etkisi altında kalmadan ve
TÜRK-İŞ Genel Kurulu öncesi kalemiyle ifade ettiğı beklentileri-
nin gerçekleşmemiş olmasından etkilenmeden işçi hareketinın so-
runlannın çözümünde katkılanna devam edecegine olan inanct-
mı belirtir, bu açıklamamın sütunlannızda yer alacağı umudu ile
saygılar sunanm."
ŞEVKET YILMAZ
TÜRK-İŞ Genel Başkanı
Sayın Şevket Yılmaz başkanlığında, bu kez dengelerin de-
ğil, sağ rttifakın desteğinde oluşan yeni Türk-İş yonetiminin, eğt-
limleri hakkında ipuçları elde etmek amacı ile yukarıdaki açık-
lamayı satır aralarını da anlamaya çalışarak dikkatle okuduk.
Geçen hafta "Uzlaşma" yazısını yazdığımız noktadan ileriye bir
bilgi edinemediğimizi gördük. Sayın Yılmaz, "enflasyonun al-
tında kalan ücretlerın yukarıya çekilmesi" önkoşullarının oldu-
ğundan öte, "toplumsal uzlaşma" üzerinde ne düşündükleri-
ne ilişkin bir şey söylememeye sanki özen göstermişler.
İşveren kesiminin sözcülerinden istanbul Sanayi Odası Baş-
kanı'nın bu konuda daha açık olduğunu söyleyebiliriz. Memduh
Hacıoğlu, enflasyon gündemli toplumsal uzlaşmada ücretlileri
taraf görmemiş: "Ücretli en zor durumda olan kesimdir. Ondan
fazla bir şey beklememek gerekir. Ücret artışlarının enflasyonu
körüklediği görüşüne da katılmıyorum" diyebilmiştir. Muhale-
fet partileri ise Sayın Özal'ın yinelediği "toplumsal uzlaşma"
çağrısına karşı olduklannı net bir tavırla ortaya koymuşlardır.
Sayın Yılmaz, "Uzlaşma" başlıklı yorumda yer alan, "Çoğun-
luk taban desteğinden, tabandaki değişimden çok uzak, tıpkı
ANAP iktidan gibi kitleleri temsil etmeyen Türk-lş yonetiminin,
böyle bir uzlaşmaya değil 'evet' demesi, eğilim duyması dahi
ayrıca bir talihsizlik olabilir" cümleleri ile ifade edilen kaygımızı
giderecek bir yanıt vermiş değiller.
Türk-iş'in yeni yonetiminin, destek verilecek ya da yetersiz
bulunup eleştirilecek henüz hiçbir çalışması söz konusu değii-
dir. Genel Kurul sonrası üçüncü hafta yarılanmıştır. Genel Ku-
rul karartarı ya da güncel işçi sorunları ile ilgili eyleme, iş yapıl-
masına ilişkin, şimdilik sadece "ön hazırlıklardan" söz edilmek-
tedir. Ancak ortada bilinen somut bir hazırlık çalışması da yok-
tur. Başkanlar Kuıulu toplanmamıştır.
Yasalarda istenecek değişikliklerin saptanması gündemi ile
hukukçular bir toplantıya çağrılmıştır. Türk-İş yonetimi açısın-
dan talihsiz bir yaklaşımla, anayasa değışikliği gündeme gel-
meden yasalarda yapılabilecek değişikliklerin saptanması isten-
mişttr. 07sa 1984 yılından bu yana Sayın Şevket Yılmaz baş-
kanlığındaki Türk-İş'in, Türk kamuoyuna deklere edilmiş görü-
şü, "Anayasanın sendikal hak ve özgürlüklerin gaspı konusun-
da temel sorun olduğu ve anayasada köklü değişım olmadan
yapılacak yüzeysel değişıkliklere Türk-İş'in razı olmadığı" yo-
lundadır.
Türk-İş yonetimi aslında bu dönemlerde de kamuoyuna du-
yurmadan, Çalışma Bakanlığı ile özel ilişkiler içinde, anayasa
değişikliği gündeme gelmeksizin, yasalarda daha çok sendika-
cının sorunlarını çözme ağırlıklı, bazı konularda sendikal hak ve
özgürlüklerle de çelişen yasa görüşleri vermiştir. ANAP iktida-
rının çalışma bakanlan da Türk-İş'e kızdıklannda, zorlandıkla-
rında, hep bu kapı arkalannda verilen yasa önerüerini Türk-İş
aleyhine kullanmışlardır. Sayın Yılmaz, Uluslararası Çalışma ör-
gütü ILO'da Türkiye tarnşılırken, hükümet sözcüsünün Türk-İş'in
bu zaafını nasıl Türk-İş'e karşı kötüye kullandığını, zor durum-
da kalmanın sıkıntısını unutmuş olamaz.
Neyse ki bize ulaşan bilgilere göre hukukçuların toplantısın-
da sendikaları temsil eden hukukçular, anayasasız yasa deği-
şikliği önerileri görüşüne karşı çıkmışlar. Anayasayı da içine ala-
cak biçimde önerilerin belirlenmesi, Türk-İş'in sonuçta "takdir"
hakkını kullanması koşulu ile benimsenmiş. Doğrusu biz, ana-
yasa ve yasalarda değişiklik önerileri saptama gündemli bir hu-
kukçular toplantısının ve hukukçulara aylar sürebilecek bir ça-
lışma için görev verilmesinin amacını da hiç anlayamadık.
Türk-İş'in anayasa ve yasalarda sendikal hak ve özgürlükle-
rin kullanılabilmesi için zorunlu değişıkliklere ilişkin gerçekten
ciddi ve çok uzun zaman alan çalışmaları vardı. Hazırlanan dos-
yalar birçok kez ANAP hükümetlerine, parlamentoya, muhale-
fet partilerine ve ilgili olabilecek herkese ulaştırılmıştı. ANAP hü-
kümetlerinin işçi haklarına yönelik bu istemier doğrultusunda
bugüne kadar hiçbir icraatı olmadı. Anayasa ve yasalar olduğu
gibi duruyor. Hukukçular yeniden neyin çalışmasını yapacak?
Amerika bir daha mı keşfedilecek? Yoksa Türk-İş'te kendi ça-
lışmalarının dosyaları tükendi mi? Eğer öyle ise bize daha ön-
ce bilgi olsun diye gönderdiklerinden birer adet fotokopi ulaştı-
rabiiiriz. Sendikalarda sayısız görev üstlenmiş hukukçuların za-
manı boşa alınmamış olur. Saygılarımızla.
FAXÇOK HIZLI
ÇOK FARKLI
16' 220e« 132 87 6' AN* 136 39 65» '37 25 65 İZM ;
Seçkin bir ekonomi
gazefesinin satış servisinde
parr-time çalışmak üzere
kültürlü, insan ilişkilerinde
başanlı lise ve üniversite
öğrencisi elemanlar anyoruz!...
Eğer Hçıleniyorsanız
5)9 29 55/3 Hat -526 10 50'den
Murat Aktaş'ı arayınız