18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 EYLÜL 1989 KÜLTÜRYAŞAM KİM KİME DUM DUMA BEHlç AK CUMHURİYET/5 3</ mem&i&He karar Sinema endüstrîsi mi, sinema saııatı mı? Gerek ttalyan fıîmi "Ay Işığında Bir Gece" gerek Hollanda'da doğduktan sonra Avustralya'ya yerleşen yönetmen Paul Cox'un "Ada"sı uluslararası niteliği durmadan boy atan sinema endüstrisine çok bayraklı damgamn getirdiği olumsuz gelişimi örnekleyen eli yüzü düzgün çalışmalar olmanın ötesine gidemiyor. MEHMET BASUTÇU VENEDİK John, orta yaşlı, yakışıkh, gözüpek bir gazetecidir. Amerikan baaru için özgür olarak çahşmaktadır. Kendine özgü araştırma ve inceleme yöntemleri vardır. 1980'li yılların büyük hastahğı AIDS konusunda biı röportaj hazırlarken, değişik çevrelere girer ve kendisini AIDS virüsü taşıyan bir kişi olarak tanıtır. Sonra da, yerinde tanık olduğu, bir bölümü doğal, diğer bölümü de yersiz olan, genellikle kulaktan dolma bilgilerden kaynaklanan, korku ve kuşkuyla pekişen olağan tepkileri yaalanna aktarır. Roma, Venedik, Paris, Londra, New York gibi dünyanın en ünlü metropol\erini dolaşır. Genç ya da orta yaşb, güzel ve alımlı kadınlarla tanışır, onların yaşamlarına girer. O güzel kent senin, şu çekici dişi benim falan derken, bir gün gerçekten AIDS virüsü taşıdığı ortaya çıkar ve bambaşka bir insan olarak çevresindekilere etraedik kötülük bırakmaz. John'u yorumlayan Rutger Haner'in yanında, Naslassia Kinski, Peter OToole, Faye Dunaway ve Dominique Sanda gibi dunyaca ünlü oyuncular vardır. 46. ULUSLARARASIVENEDİKFÎLM SENLtĞÎ'NDEN Y?z faf, 6ir âzv a/ameti P İ K N İ K PİYALE MADRA GecasTMİe Şenliğin "Venedik Gecesi" yanşmalı bölümünde Alain Resnai'nin '1 Want to 90 home" adlı filmt de var. Filmde baslıca rolleri Luda Lauri, GerarrJ Depardeu, Adolph Green paylaşıyor. tlki, trene Papas'ın yorumladığı, adanın yerlisi sayılan reşsam "Markiz"; ikincisi, Sri Lanka'da yaşanan politik çalkantılar ortasında savaşım veren eşinin isteği üzerine, daha güzel günleri beklerken tehlikesiz bir yaşam sürmesi için bu adaya gelmiş genç kadın; üçüncusü de, genç ve güzel, sarışın Eva'dır. Aslında Çek asıllı olan Eva, ailesinin yasadığı Avustralya'dan kalkıp gelmiştir buralara. Çevresindeki insanlardan kaçarak uyuştunıcu alışkanlığından kurtulmayı denemektedir. Ve bu üç kadın, adadaki "iyi yürekli" dilsiz balıkçılar, kahveciler ve durmadan içip oynayan güleryüzlü insanlar arasında hem doğayla hem de kendileriyle barışık olarak surebilecekleri mutlu bir yaşamı ararlar. Erkeklerin biçimlendirdiği gerçek dunyaıun bin bir kötülüğunü, artık ilkokul öğrencilerinin bile bildiği şablon yaklaşımlarla eleştirirler. Yeni bir dünya kurmaya falan da çabalamadan, öyle günlük yaşam içinde yuvarlamp giderler. Hem sonra, çevrelerindeki 'iyi" dilsizlerle iletişim kurmak, antik değerlerin mirasçısı, çağdaş dünyanın kötü etkilerinden uzak kalmış bu sıradan insanlann doğallığına sığınmak ne de güzeldir, nasıl da dinlendiricidir. ul Cox da, sözüm ona "Altın Aslan" adayı... Her iki film de uluslararası niteliği durmadan boy atan sinema endüstrisine (yanhş anlaşılmasın, sanatına değil, sadece endüstrisine) bu çok bayraklı damgamn getirdiği olumsuz gelişimi örnekleyen eli yuzü duzgun çalışmalar olmanın ötes'ne gidemiyor. Çünku, Wertmüller ile Cox, yapımcı ve dağıtımcılann istedikleri gibi, her ülkede iş yapacak türden folklorik filmler çekmişler. Ne mutlu ki özgün sanat dunyalarını fılmden filme geliştirıp zenginleştiren, yılmak bilmeden çalı&ırken yapımcılarına fazla ödün vermeyen, izleyicinin beklediği sanılandan çok, kendi yaratıcı güçlerinin ittiği doğrultuda filmler gerçekleştiren yönetmenler de var. Ashnda, sinemamn gerçek onuru onlar. Çünkü beyazperdede yaratıalığm ve özgürlüğün rüzgârını estirebiliyorlar. Işte, Peter Greenaway de böyle bir sanatçı. Basın konferansmda, "Bir stnema yönetmeni, Benim için fazla seyirci toplamak önemli değil' derse, yalan soylemiş olor. Her yönetmen olabildiğince geniş kitlelere seslenmek. onlaria iletişim kurabilmek ister" diyor haklı olarak. Ancak, izleyici sayısını çoğaltmak için ödün vermeyen bir yönetmen Peter Greenaway. Sinema izleyicisini nasıl hoşnut edebileceğinden çok, anlatmak istediklerini onlara en iyi biçimde nasıl iletebileceğini düşünen gerçek bir sanatçı... Bu kez, "Venedik Gecesi" (Venezia Notte) bolümünde "Aşçı, Hırsız, Kansı ve Onun Sevgilisi" (The Look, The Thief, His Wife and Her Lover) adlı yapıtıyla, melodramla fantastiği birlikte harmanlayan, gerçekçi mizahla gerçeküstu dunyalarda dolaşan bir Greenaway izledik. Sanatçının, ölüm ve cinsellik gibi sonuç olarak insan varlığının en somutlaşan temel saplantılarırun sereserpe geliştiği, tümuyle stüdvoda çekilmiş, eğlendirici, düşündürücü, tat veren, zaman zaman da iğrendiren, hatta içinizi allak bullak ederek tiksindiren, ama "yaratıcı sineması" tanımını son karesine dek hak eden bütünlükte bir fılmi alkışladık. Günümüzün bir büyük kentinde, adı "Les Hollandais" olan ünlü bir lokantadayız. Bu ad, Hollandalı ressam Frans Hails'ın (on yedinci yüzyıl) bir tablosundan alınmış. Söz konusu resimdeki insanları andıran zengin hırsızla karısını ve adamlarını bir hafta boyunça, bu lokantada yemek yerken izleyeceğiz. Tatsız tutsuz kaba bir insan olan hırsızın güzel karısı, yemek yerken kitap okuyan, yan masanın devamlı müşterisi yalnız adanıa tutulacak, onunla tuvaletlerde, mutfagın dört bir köşesinde deliler ve havvanlar gibi sevişeceklerdir. Ancak, kıskanç kocarun şiddetinden kurtuluş yoktur. Bir haftalık sevgiliyi kanlı bir ölüm beklemektedir. Hırsızın mutsuz karısı, aşçının da yardımıyla kocasından öç alır sonunda: ölüyü bir güzel fınnlayıp, hırsızın önüne yemesi için koyarlar. Kadın, elindeki tabancayla kocasını tehdit etmektedir. Dumanları tüten sevgilisinin önce göbeğini ve cinsel organını yemesi için. "Aşçı, Hırsız, Kansı ve Onun Sevgilisi"ni anlatmak, yoğunluğunu inceiemek için sayfalar gerekir. Bu tür filmler aslında anlatılmak için değil, özgun dunyalann görülmek ve karanlık salonda yasanmak için yapılmış gerçek filmterdir. HIZLI GAZETECI mcDET ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACA Evet, 4 eylül günü başlayan 46. Uluslararası Venedik Film Şenliği'nin yanşmalı bölüraünde sunulan yirmi üç yapıtlan biri olan bu ltalyan fılrainin adı "Ay Işığında Bir Gece" (In Una Notte di Chiaro di Luna). Kadın yönetmen Lina Wertmüller'in senaryosunu yazdığı ve yönettiği yüzeysel, bilinen ve beklenen gelişmelerle dolu, parlak cilası altında sığ bir film. Başından sonuna dek izleyitnsanoğlu konuşmayı ve yazciyi tavlamak ve uyutmak için dü mayı öğrenmeseydi, hele hele düşünülmüş bir "Büyük Yapım." lyi sttnmeye başlamasaydı, hiç bu kaiş yapacağı kesin bir filmcik... dar mutsuz olur rauyduk? Bu tür Gelin şimdi de küçük bir Yunan incilerin sahibi de Hollanda'da adasına gidelim. Deniz kıyısından doğduktan sonra Avustralya'ya tepedeki eski kaleye dek tırmanan yerleşen sinema yönetmeni Paul sevimli beyaz evleriyle, parlak tu Cox. "Ada" (Island), sözcüğün ristik broşürlerin içinden çıkmışa tam anlamıyla kartpostal bir film. fl£#?/ AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHA* GİİRSES RUHUNU ı kk ^ > benzeyen cici bir adacık. Biz, bu Bir oradan bir buradan her sorugüzelim yerde geçici olarak bir na değınerek yuzeylerde kulaç aüp araya gelen üç kadını izleyeceğiz. burnu havalarda boy gösteren Pa Dünya Film Festivali bitti sıra Festivaller Festivali'nde MontreaPden Tbronto'ya M.A. MÜNtR Festhnlln FestivaliToronto "restivaller Festivali" 716 eylül tanhlen arasında gerçekleşlırilıyor. Kanadalı yönetmen Norman Jevison'un "In Cauntry" fılminin galasıyla başlayan Toronto Festivaller Fastivali'nue . Tevfik Başer'in son film» Federal Almanya adına gösterilecek. Galalar dışında Çağdaş Dünya Sineması, Uçtaki Filmler, Arşivlerden. Yaşasın Fransız Devnmi, Geceyansı Çılgınlığı, Kanada'da Kadın Yönetmenler gıbı bölümler de var. "Yann artık bugündür" diyorum. Darbe havasına gırdim iy'ce. Peki somut bugünü soyut yannlar için bekleme günü mü seçtik? Bugünlük aksakallı ihtiyardan özür dileyip polisiye tadında hesaplar peşine düşüyorum. Evient sesi ne kadar güzel olursa olsun "an"ın ruhuna yakışmayan bir parçayla tebelleş: "Kartıı kayın ormaanmda..." İçimden: "8en olsam, kahramanlık türkülerine çalışırdım oğlum. Hasan Mutlucan, darbe günleri starıdır ki, buyur onlan yanş yerse..." Biz, sahıl boyunca atıkları kıyıda kahverengileşmiş kentin teze pişmiş asfaltlarında keriz voltası atarken içim içimi yiyor. •'açaiba, kim olacak M.K.'nın başı?" Olasılık hesapları benı hızlı bir isimde yoğunlaştınyor... İçimden ona yüzyüz elli tonda "PA$A" diyorum. Nerden aklıma geliyorsa "paşa çayı" da diyorum... GARFIELD JMDAVIS Q Ö P 1 MONTREAL Montreal "Dünya Film Festivali" ödullerin geçen pazartesi gecesi dağıtılmasıyla sona ererken, gözler 716 ey'. lül arasında yer alan Toronto i "Festivaller Festivali"ne çevrildi. • . Kuzey Amerika'run yanşmalı tek : sinema şenliğine konukluk eden I Montreal'de bu yıl Fransız sinema oyuncusu Leslk Caron sekiz er: . • kekten oluşan bir jüriye başkanlık yaptı ve büyük udülü "Özgttrlök Cennettir" adlı Rus fılmıne verdi. 41 yaşmdaki yazar ve yönetmen Sergey Bodrov'un fılmi 13 yaşındaki bir küçük suclunun ve yüzlerce kilometre uzakta Sibirya'da tutuklu babanın sonunda sabah tekraı ayrılmak üzere bir araya geldikleri geceyle vurgulanan ve bu bekleyişi ustalıkla yu ; celten ve duygusallığa sapmayan bir yapımdı. Bodrov, ödülü izleyen konuşmasında, "Bu filmt, lüşfad özgüriüğün Sovyetler BMigi'ndeki geleceği konusundaki kuşkularımı anlatmak için yaptım, Gorbaçov dönemine rağmen yeni bir özgüriiık anlayışına yonelroekte çok büyük engeller göriiyonım" dedi. Jüri özel ödulünü Marco Risi "Mary Per Sempre" ve Alain Corneau "Nocturne İndien" adlı yapıtlarıyla paylaştılar. Daniel Day Lewis konusunu gerçek yaşamdan alan ve sadece bir ayağında kullanma yeteneği olan ressam Christy Brown'i canlandırdığı "My Left Foot" adlı trlanda filmiyle en iyi oyuncu ödülünü aldı. Quebecli yönetmen Robert Favreau'nun genç bir kadının hamile kalmak ve çocuk doğurmak için sonu trajediye varan tutkusunu konu aldiğı "Porlion d'eternile" Danielle Proulx'a en iyi kadın oyuncu ödülünü kazandırdı. Üç yüze yakın filmin gösterildiği ve yanşmal) bolümünde sadece yirmi beş filmin yer aldığı festivalde altmış bir film de ilk film ödülüne adaydı. Bu yıl ilk kez verilen etli bin dolarlık bu ödül Jon Araiel'in "Qu PSN e. BAKSAylA YAĞMU ' OLLIR. . SAUİP! ' 825 TARIHTE BVJGUN MİMTAZ ARIKAN k A l 9 Eylül SIMGECI BİR OZAN: MALLARME.. 1838'DE SuGUN, ÜNİ.6• FGAUSIZ OZAMI STEPHAME 56 YAŞ/NC* ÖUUÜçnJ.GENÇLİK YIUA&NOA EDGAH. ALLAN POE VE CUABLES G&UDELAIRE 'OEM ÇD*: STIOLENEtZ£*C EDE ' BırATCA İL6İLENMEYE 8A?L/*MIÇT(. 6İD€BE.IC,ŞİİIZ İÇİN YAÇAMAYA KOYULAM MALLABME, BVtNt',' PROUST, SlO£, VALE~&Y AÇMlÇTf. YAPlTLARtt KU&4 SÜ&EOE SfMS£CtCJK(jSEMBOLlZAi) AlCIMINIfJ BAŞTA GELEN ÖI?H£KL££/HDEN SAYILMAYA SAŞLANMtÇrt. "L'APKESMICX O'UN (8ıe KIR T74AjetSlNIN ÖĞLEÛEM SONRASl') &İBİ RİNDE, KAV&AMÜ4RI [/EX4 NESNELEeî OEĞ't, OH•J4RIH İÇ <S£tZÇE*UjEfZr*Ji,ET1&tEG/tJij > H.UMA AÇI/t: SfC'MOB YEIZMEYe O4UŞM/Çrt. Sl'HDEK' 6'ZEM VE AULAŞtL MA2UK, ÇOK ÖA/EMSSO/ğ ' TÜRK ve DÜN\A KARÎKATÜRÜNDEN een of Hearts" adlı İngiliz filmınin oldu. Aynı filmdeki rolüyle Vittorio Duse'nin en iyi yardımcı oyuncu ödulüyle değerlendirildiği de düşünulürse Amiel, festivalin iki ödüllü yönetmenleri arasına katıhyordu. Brenda Fricker, Jim Sneridan'ın ilk fılmi olan "My Left Foof'la en iyi yardımcı kadın oyuncu ödulüyle genç yönetmenlerin başan zincirini pekiştirdi. Sydov'u filmleriyîe ve bir galayla onurlandırırken jüri de son gün açıklanan bir özel ödülü Vittorio Gassman'a "Sinemaya olan artistik katkısı" adına sundu. Tanıntnış Çek yönetmen Jiri Menzel, "Eski Zamanlann Sonu" fılmiyle en iyi yönetmen seçildi. Montıeai Festivali'nin pek çok konuğu kısa bir soluk aldıktan sonra Kuzey Amerika'da kişi başına en çok sinema bileti satılan Toronto"ya ve dünyanın en geniş Festival eski kuşağı unutmadı. seyirci kitlesince izlenen FestivalFestivalin bir bölümü Max Von ler Festivaii'ne dikkatlerini yönel tecekler. Kanadalı filmi yönetmeni Norman Jewison'un "In Country" filminin galasıyla başlayacak festivalde Tevfik Başer'in son filmi de Almanya adına gösterilecek. Galalar dışında, Çağdaş Dünya Sineması, Uçtaki Filmler, Arşivlerden: Yaşasm Fransız Devrimi, Geceyansı Çılgınlığı, Kanada'da Kadın Yönetmenler, Poloııya Sineması, Krzysztof Kieslewski'nin filmleri ve ilk kez festivalde yer alan çocuk sineması özel bölümler olarak on gun süreyle on sinemada gösterilecek. Knriaue Heras ÎVıeksika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle