Katalog

25 EYLÜL 1989 EKONOMİ CUMHURİYET/ll Türkiye'ye BM'den destek • ANKARA (AA) Birleşmiş Milletler Kalkmma Programı'ndan (UNDP), iki proje için 690 bin 277 dolar kredi sağlandı. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ile U N D P arasında hazırlanan söz konusu projelere iiişkin anlaşmalar onaylanarak Resmi Gazete"de yayımlandı. Tanm Orman ve Köyişleri Bakanlığı gıda kontrol hizmetlerinin gUçIendirilmesini öngören projelerin ilkine, U N D P 507 bin 227 dolar katkı sağlayacak. Dışişleri Bakanlığı Bilgi tşlem Merkezi'nin giiçlendirilmesi projesinde de UNDP'nin katkısı 183 bin dolar olarak belirlendi. Projeyle Dışişleri Bakanlığı'nın bilgisayar kapasitesinin giiçlendirilmesi amaçlanıyor. Buna göre, Dışişleri Bakanlığı'nda yönetim sistemi kurulacak. Baııka sermayesinde AIDS Bankacılık sektörü '88 lakltltar Kaımı bankalan Ziraat EKONOMINOTLARI OSMANULAGAY IMUr Kradtar/ TaUp.kn«/ flhillteı % Emlak Vakıflar Halkbank Etibank Şumerbank iller B. Töbank Denizcilik Çok şubeli özet bankatar iş Bankası Yapı Kredi Akbank Garanti Pamukbank Turkbank Şekerbank Orta Ucekli banlurfar Uluslararası 13.051 5.872 3.175 2.905 1.837 1.498 1.421 721 433 8399 5034 5001 2504 2277 1554 580 172 50 167 76 160 (100) 36 1 57 121 111 306 46 20 58 17 40 34 36 21 1 14 3 2 13 15 2 12 2 3 5 1 0 1 45 (21) 14 11 6 6 6 4 7 4 5 2 4 5 1 5 4 2 1 1 2 39 14 10 5 48.78 52.48 35.64 40.56 16.30 36.94 86.65 34.09 33.44 41.98 27.38 25.59 27.86 31.05 28.33 48.52 36.90 41.05 47.21 35.47 20.17 27.96 33.42 32.63 35.28 20.87 38.50 39.09 34.82 33.37 40.50 50.86 29.93 34.16 30.77 43.62 24.78 20.64 45.96 17.59 49.98 45.21 24.07 36.83 39.55 27.79 39.65 35.04 62.68 55.32 14.77 7.11 52.51 7.16 11.07 55.35 63.33 51.21 74.76 0.00 3.13 4.05 0.00 19.99 0.13 0.01 8.29 2.53 0.80 3.83 0.18 0.16 1.26 0.00 0.21 4.47 7.02 2.17 0.00 12.61 0.00 0.00 8.19 0 00 0.00 6.84 0.00 6.39 6.95 0.00 0.00 11.38 0.00 0.00 10.97 0.00 0.00 0.00 0.00 12.12 0.00 2.22 00.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0 00 0.00 0.00 8.77 0.00 22.65 0.00 19.04 6.01 2.58 4.28 Euromoney için hazırladığı "Türk bankacılık sistemi" araştırmalarının beşincisini tanıtan bankacılık uzmanı Prof. Dr. Selçuk Abaç, "sektörde yaşanan ciddi sermaye yetmezliği"ne dikkat çekti. Abaç, Türk bankacılık sisteminin "mali yapısı zayıflayan" bir görünüm ortaya koyduğunu vurguladı. Ekonomi Servisi Türkiye'de bankacılık sistemi mali yapısının "zayıflayan bir görünüm" ortaya koyduğu belirtildi. Bankacılık faaliyetlerine tahsis edilen serbest sermayenin de bir yılda 397 milyar liradan 10 milyar liraya kadar indiği de belirlenerek, bu durum "ciddi sermaye yetmezligi" olarak nitelendirildi. Bilanço dışı işlenılerden kaynaklanan riskler ve tahsili olanaksız alacaklann da hesaba katıldığında, bankaların net serbest sermayelerinin "n«gatif deger aldığı" ortaya çıktı. Bankacılık uzmanı Prof. Dr. Selçuk Abaç'ın. Türkiye'deki bankacılık sisteminin yapısı konusunda uluslararası fınans çevrelerinin tanınmış dergisi Euroraoney için yaptığı araştırmalardan beşincisi yayımlandı. "Türkiye'de Bankalar ve Bankacılık Sistemi'89" adlı araştırmada, oncekilerden farklı olarak, bu yılki analizlerde ilk kez bankaların denetlenmiş bilançoları ve raporları da dikkate alındı. Araştırma sonucu, bankalann sorunlu kredilerine karşılık edindikleri gayri menkul ve iştiraklerin de etkisiyle sektör serbest sermayesinin 1987'ye göre 387 milyar lira azalarak 10 milyar lira gibi "sembolik" bir değere düştüğü, bu durumun yaraltığı "gizli sermaye yetersizliği"nin mali yapıyı zayıflattığı ortaya çıktı. Araştırma için 59 bankadan 38'i ODÎT raporlarını verirken, 21 bankadan 3'ünün "denetimler tamamlanmadığı" gerekçesiyle, kalan 18'inin ise herhangi bir gerekçe göstermeden denetim raporlarını vermedikleri belirtildi. iki yılda luurşıMc ayırmak suretiyle takipteki alacaklar azaltılmışsa da, geri dönmeyen krediler karşılığında edinilen gayri menkul ve iştirakler bağlı degerlerin oranını yükseltmişlir. • Sektör konsolideözsermayesi, 1988'de bağlı değerler düşüldükten sonra, 1987'deki 397 milyar liralık düzeyinden 10 milyar TL'ye gerilemiştir. Bu durum, ciddi sermaye yetersizliğini ortaya koymaktadır. • Serbest sermayedeki bu olonısuz gelişme, mevzuatın olanak vermesinden kaynaklanmıştır. Dünya bankacılık sisteminde buna izin verilmeraektedir. Bu haliyle Türk bankacılık sektörü. 1988'in yüksek kâriılık performansına rağmen, mali yapısı zayıflayan bir görünüm vermektedir. • Tahsili mümkün olmayan alacakların da düşülmesi halinde, net serbest sermaye negatif değer almaktadır ki bu durum sektörün özellikle dış kredibilitesi açısından önemli bir olumsuzluk faktörü yaratmaktadır. Türkiy^ye Dış Borc Kolaylığı Sağlanabilir mi? Türkiye'nin ağır dış borç servisi ödemeleri nedeniyie 'durgurv luk içinde yüksek enflasyon' kıskacına duşebileceğini 1988 başında gündeme getirdiğimizde belki fazla yankı yapmadı. Bugün Türkiye bu olguyu yaşamakta olduğu için dış borç odemeleriyle 'durgunluk içinde enflasyon' olgusu arasındaki ilişkiyi görenler de çoğaldı. Konu artık daha yaygın tartışılıyor. Çok kabaca özeilersem olay şu: Dış borçlannı ve faizlerini vadelerinde, aksatmadan ödemeye dikkat eden Türkiye bu nedenle sıkıntıya düşüyor. Dış borç servisi yılda 7 milyar doian aşıyor ve bu yukün çok büyuk boiümü devletin üzerinde. Dolayısryta kamu kaynaklannın önemli bir bölümünü bu dış borç ödemeterine tahsis etmek zorunda olan devletin iki yakası, içerde yaptığı yatırımlan ve cari harcamaları disiptine alsa bile, kolay kolay bir araya gelmiyor. Kamu kesimi ülke ekonomisine canlılık getiren kamu harcamalarını kıssa bile kamu açıklannı önleyemiyor, çünku dış borç servısini karşılamak zorunda Bunun sonucunda ise hem yüksek enflasyon onlenemiyor hem de ekonomik durgunluk buna ekleniyor. Bu ortamda kamu yatırımlarının yanı sıra özel sektör yatınmlan da geriliyor ve bir kısır döngünün içine giriliyor. 8u olgu 1982 sonrasında kimi Latin Amerika ülkelerinde yaşandı. Ancak o ülkelerde bu olgu, Türkiye'dekinden farklı olarak, 'borç ödeme krizi'nin sonucu olarak ortaya çıktı. Yani o ülkeler dış borç servislerini yapamaz hale geldikleri için yeni dış kaynak bulamaz duruma düstüler. IMF ile anlasarak yeniden dış kredi alabilir duruma gelmek için de dışa net kaynak transferi anlamına gelen bu uygulamayı kabul ettiler. Yukarda özettemeye çalıştığım kısır döngünün etkilerini şiddetle hissettiter ve halâ kendilerini toparlayamadılar. Bunlardan Arjantin tam bir ekonomik kaosun içine sürüklendi. Şimdi bu ülkelerin bu kısır döngüyü kırabilmeleri için öncelikle dış borç servisi yüklerinin hafifletilmesi gerektiğini artık ABD de, IMF de kabul ediyor, bu 'dış borç yükünü hafrfletme' operasyonu için çeşitli formüller üzerinde tartışmalar sürüyor. Sanınm halen sürmekte olan IMF ve Dünya Bankası'nın yıllık toplantılarında bu konu gene önemli gündem maddelerinden birini oluşturacak. Geçen hafta Istanbul'da bulunan IMF Standby Bölümü Şefı Brian Stuart'a bu olguları hatırlatarak şunu sordum: 'Türkiye henüz bir dış borç servisi sorunuyla karşınıza çıkmış degil. Tersine bu açıdan hâlâ örnek ülke' konumunda. Ancak bu dış borç servısini aksatmadan yapmaya çalıştığı için içerde Türk ekonomisi kilitlendi, 'durgunluk içinde yüksek enflasyon' kısır döngüsüne girildi. Bu durumda dış borç servısini hafrfletme yönünde hkpbir olanak sağlanamazsa hükümetin ekonomide pek manevra alanı kalmıyor. Eğer bu kısır döngü kırılamazsa Türkiye'de ekonomik bunalım politik bunalımı da gündeme getirecek, belki de sonuçta Türkiye, borç servısini aksatan bir ülke konumuna düşecek. Borç servısini aksatmadan yapmak için gosterdigi çaba, sonunda Türkrye'yi belki de borç servisini yapamaz duruma düşürecek Türkiye'ye dış borç yükünü hafıfletme yönünde bir kolaylık gostermeniz için ille de bu duruma düşmesi mi gerekiyor? Türkiye bu duruma düsmeden, bugüne kadarki örnek pertormansının ödülü olarak bir borç ödeme kotaylıgından yararlandınlamaz mı?" İstanbul Ticaret Odası tarafından düzenlenen toplantıda "çok zor bir soru" di/e nitelediği soruma doyurucu bir yanıt vermeyen Brian Stuart, kendisiyle sohbet ederken bu konuda özetle şunları söyledi: "Bu konuyu IMF'nin son yönetim kurulu toplantıtanndan birinde başta Hindistan olmak üzere bazı üyeler de dile getirdiler. Hakh olarak diyorlar ki 'şimdi gündemde olan uygulamalarla borcunu ödeyemez, borç servisi yapamaz duruma düşmüş olan ülkelerin borç servisi yükünü hafiftetmeyi düşünüyorsunuz, borç servisini düzenli yapma çabası içinde olanlara ise hiçbir koiaylık sağlamıyorsunuz. Bu durumda oyunu kuralına göre oynamaye çalışanlar cezalandınlmış olmuyor mu? Gerçekten krrtik bir konu. Biz bu ülkelere diyoruz ki sizin iyj borç ödeme performansınız nedeniyie uluslararası piyasalardan borçlanma olanağınız var, bunu korumaya devam edin, sakın ödeme krizine girenlerin durumuna düşmeyi düşünmeyin, o zaman her şey daha zor olur sizin için.' Bunun pek tatminkâr bir yanıt olmadıgını biliyoruz, ama bir kez boyle bir ülkeye de kolaylık göstermeye çalıssak bu bir örnek oluşturur, herkes bundan yararianmak ister. Oysa dünyada borç hafifletmek amacıyla kullanılabitecek kaynaklar sınıtiı ve o kaynaklar da ancak krizin içindeki üllcelere yetiyor." Bu cevaptan benim anladığım şu: Türkiye'nin dış borç servisinin ağırlığı nedeniyie ekonomisini çeviremez duruma gekJiğini gerekçe göstererek bir ödeme kolaylığı talep etmesi halinde olumlu yanıt alması olasılığı fazla değil. Ancak benzer durumdaki ülkelerle birlikte uluslararası düzeyde bir kamuoyu oluşturulursa, IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşlar da bu sorunu belki daha ciddi düşünebilirler, "hasta"yı yatağa düşürmeden iyiteştirmek için bazı kolaylıklar üzerinde durabilirter. Fakat bunun da bir önkoşulu var: Söz konusu ülkede, ekonomisindeki hastalığı tedaviye kararlı, desteği sağlam bir hükümetin bulunması. Bu da salt benim fikrim değil, Brian Stuart ile konuşurken ortaya çıkan bir nokta. 14 ekim ve sonrası Prof. Dr. Selçuk Abaç, 14 ekim ve sonrasını değerlendirirken de bankalara uyanda bulundu. Bankaların, "bekle gör" politikası yerine "tahminler" yaparak, büyuk mevduat kaçışının "yaşanabileceği" 14 ekim sonrası için hazırlık yapmalan gerektiğini vurgulayan Abaç şunları söyledi: "Emisyon artışı yüzde 85'lere ulaşmış bir ülkede, olması gerekenin çok allında bir enflasyon yaşıyoruz. Şimdiye kadar emisyon enflasyona yansıınadı. Bankalardan mevduat çekilirse ne olur? Hisse senedi piyasasında tırmanma varsa da fazla tatebi karşılayacak durumda değil. Gayrimenkule giderse çekilen mevduat yeni sahipleri tarafından yine bankalara gelecektir diye düşünüyor bankalar. Ancak bu düşünce çok yanlışlır. O para aynı bankaya dönse de enflasyon yaratarak dönecektir. Ve bu, ne ekonominin ne de bankanın lehinedir. Buna bankalar da para oloriteleri de izin vermemelidir. Türkiye'de en hızjı artış kaydeden emisyondur. 8 yılda 30 kat artmıştır. Ve de sıkı para politikası savı altında bu kadar artmışlır. Bunun yanı sıra bir de paranın dolanım hızını arttıncı bir faiz politikası çok lehlikelidir ve bugünkü enflasyonu bize aratır. Bankalar biraz da faiz düştüğü halde raevdualın artmasından cesaret aldılar. Ancak bunda emisyonun etkisi çok olmuştur. 14 ekimde faizlerin düşnrülmesinin yanlış oldugu kanaatindeyim. Kimse enflasyonun altında bir faizle parasını bağlamak istemez. Bu nedenle bankalar 'bekleyip görelim' stratejisinden vazgeçip 'tahmin edelim' stratejisi uygulamalıdırlar. Enflasyonla mücadelede kararlıysak lafla degil, somut olarak bir şeyler ortaya koymamız gerekir." Doğalgaza ilgi artıyor • GEMLİK (AA) Bursa'da, sanayi kesiminde doğalgaz kullanacak olan ilgiii her geçen gün artıyor. Gemlik'te kurulu Türkiye Gübre Sanayii A.Ş!ye (TÜGSAŞ) bağlı azot fabrikası ile yapımı ve montaj çahşmalan devam eden amonyak fabrikasından sonra Borusan Gemlik Boru Tesisleri'nde de doğalgaz kuUanılacak. Fabrika yetkilileri, azot ve amonyak fabrikalanna doğalgaz aktaracak pomba istasyonunun Borusan Fabrikası'na kadar olan dört kilometrelik bölümüne borulann döşendiğini, fabrika içindeki dağılımı sağlayacak olan iki bin metrelik bölümün de döşeneceğini söylediler. Maliye'den af çıktı • ANKARA (UBA) Maliye Bakanlığı genelgesiyle yazarkasa fişi ve adisyon vermeyenlere af çıktı. Maliye genelgesine göre, perakende satış fişi ve adisyon vermeyenler için kaçakçılık davası açılmayacak, özel usulsüzlük cezası kesilecek. Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nın iç genelgesi, vergi dairesi müdürlüklerine gönderildi. Genelgede "perakende satış fişi ve adisyon düzenlemediği tespit edilen mükellefler hakkında V.U.K.'nun 358. maddesine istinaden, kaçakçıbğa teşebbüs suçu raporunun düzenlenmemesi gerekmektedir" denildi. 676 iktisat 672 Dışbank 499 Esbank 321 imarB. 309 TEB 220 Egebank 220 Tütunbank 211 KoçAme. Kâcjfc Mçetfl bartafar Fınans 191 Demirtoank 121 BNPAK 111 lmpexbank 73 Tanşbank 67 Teksti! 59 Netbank 43 Adabank 17 TYT 16 Yabaacı Osmanlı 745 ArapTürk 441 Manufac. H.T. 178 Citibank 162 Standard 124 Samba 100 BCCI 100 Cembank 91 Holantse 73 Ipdosuez 70 Dı Roma 66 Körfez 58 Chase 54 C Lyonnais 50 Merchant 39 Boston 34 Turk B. LTO 34 Mellat 28 Yatırım 25 Habib 17 B.B.K. 9 Eximbank T.S.K.B. T.K.B. S.Yatınm 1.898 1.072 689 191 751 TURKJYPDE BANKALAR VE BANKM.IUK SİSTCMI » Q Q Sistemin görünüşii Prof. Abaç'ın araştırmasında, bankacılık sisteminin yapısına iiişkin olarak varılan sonuçlar özetle şöyle sıralandı: • Türk bankacılık sektöninde 1981'den bu yana önemli gelişmeler olmuş, temel bilanço kalemleri TL ve dolar bazında artmıştır. • Oransal gelişmelere bakıldığında kredilerin bilanço içindeki payı yüzde 50'den yüzde 40'lara düşmüştür. • Sorunlu kredilerde ve bağlı değerlerde özellikle 19831987 arasında sektönın aktif kalitesini diişürecek ölcüde artışlar olmuş, son Prof. Dr. Abaç'ın hazırladığı araştırmada yer alan verilere göre, bankalar arasında yapılan sıralamada, toplam aktiflerde Ziraat Bankası'nın ardından tş Bankası ikinci sırayı, Türkiye Emlak Bankası da üçüncü sırayı aldı. Toplam mevduat sıralamasında da İş Bankası ikinci, Akbank üçüncü ve Yapı Kredi Bankası da dördüncü oldu. Kredilerle ilgiii sıralamada da Ziraat Bankası'nın ardından İş Bankası ve Türkiye Emlak Bankası ikinci ve üçüncü sırayı aldı. Akbank'ın birinci olduğu özkaynaklar sıralamasında ise İş Bankası ikinci, Ziraat Bankası üçüncülüğü paylaştılar. Net kâr sıralamasında Ziraat Bankası ikinci, Vakıfbank üçüncü ve Etibank da dördüncü olarak yer aldı. Sistemin birincileri Tbprak'tan devlete kâğıt jesti SEKA'dan ders kitabı basabilmek için kâğıt bulamayan Milli Eğitim Bakanlığı, Toprak Holding 'e başvurunca, "yüzde 30 ucuz kâğıt jesti"yle karşılaştı. Holding, "Devlet bize bu kadaryardımcı oldu, biz de onlara bir jest çektik " diyor. yaklaşık 1500 ton kâğıdı SEKA FARUK BESKİSİZ Dalaman tesislerinden sağlarken, Toprak Holding, Milli Eğitim Hürriyet Sefaköy tesislerindeki Bakanlığı'na 800 milyon liralık basım için kâğıdın yetişmemesi "jest çekti." Bayram arifesinde durumu belirdi. SEKA Dalaman SEKA Dalaman tesislerinden ders tesisi yetkilileri, ağustos ortalarınkitabı basımı için 1. hamur kâğı da soda kazanında tamirata gidildı bulamayan Milîi Eğitim Bakan mesi yuzünden, ancak o tarihe kalığı'nın Toprak Holding'e başvur darki bakanlık taleplerini karşılamasının ardından holding, "SE yabildiklerini ve eylülün ilk hafKA kâğıdından daha kalileli kâ tasında yeniden üretime geçtikleğıdını yüzde 30 daha ucuza" ba rini belirttiler. SEKA'da kâğıdın kanlığa sattı. Toprak Holding'den yetmemesi karşısında bakahlık, bir ust düzey yetkili, "Devlet bize Toprak Holding'den 700 tonluk 1. bu kadar yardımcı oldu, biz de hamur kâğıt aldı ve bask: ancak onlara bir jest çektik" dedi. bununla bitirilebildi. Olay, Milli Eğitim Bakanlığı'nın Toprak'tan kâğıt alınmasıyla 1 Türkçe 1, 2, 3 ve yeni hazırlanan milyon 775 bin adet Türkçe 3 ve "Okumaya Başuyorum" adlı kita 2 milyon 125 bin adet Okumaya bı n basımını özel sektöre devret Başlıyorum kitabının basımı tamesiyle başladı. Türkçe l'i Kara mamlanırken, Toprak Holding'in can, Türkçe 2'yi Milliyet Yayınla bakanlığa yaptığı kâğıt saıısında, rı basarken, Hürriyet'in Sefaköy fiyatını yüzde 30 kadar düşürdutesisleri de Türkçe 3 ve Okumaya ğü dikkat çekti. Piyasa ilgilileri, Başlıyorum kitaplarını basmaya Toprak Holding'in 3800 liralık fibaşladı. Karacan ve Milliyet Ya yatı 2700 liraya kadar düşurmesiyın'ın basımı için bakanlık, gerekli ni "bir jest" olarak nitelerken. Toprak Holding'den görüştüğümüz bir üst düzey yetkili, konuyla ilgiii şunları söyledi: "Kâğıdı 2700 liradan sattık. Bayram arifesinde kâğıt bulamayınca bizden talep ettiler, rica ettiler. O sırada durumlan sıkışıkU. Biz de SEKA kâğıdından daha kaliteli kâğıdımızı biraz da ucuza bakanlığa sattık. Devlet bize bu kadar yardımcı oldu, biz de onlara yardımcı olmaya çalıştık. Jest çektik denilebilir. Bakanlık kâğıt alımı için açık eksiltmeye gitli ve en son fiyat bizde kaldığı için bizden aldılar." Toprak Holding'in, 60 gramlık 1. hamur kâğıdının 3800 liralık fiyatını görulmedik bir şekilde "hem de kendisinin hiç de zor durumda olmadığı" bir dönemde 2700 liraya duşurmesi, piyasada "görulmedik iıtdirim" olarak nitelendi. Toprak'ın bu jesti ile bakanlığın kâğıttan tasarrufu, 700 fkımaOkula bu yıl başlayan minilderlbprak Holding'in "jestü" ton üzerinden 770 milyon lirayı kâğıîjîyial basılan okuma kitabını okuyacatdar. buluyor. TürkiyeZaire KEK Toplantısı • ANKARA (UBA) Türkiye Zaire KEK Hazırlık Toplantısı 2527 eylül tarihleri arasında Ankara'da yapılacak. İki Ulke arasında iki gün sürecek KEK Hazırlık Toplantısı'nda Türk heyetine Hazine ve Dış Ticaret MUsteşarlığı Anlaşmalar Genel Müdürü Erdoğan Hürbaş, Zaire heyetine ise Zaire Uluslararası Işbirliği Bakanlığı Genel Sekreteri Nguyıla Mbela başkanlık edecek. İLK OKUL OKUMAYA BAŞLIYORUM DERS KİTABI DÖVİZ KURLARI Dövizin Cinsi 1 ABD Dotarı 1 Avustralya Doları 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Oanımarka Kronu 1 Fin Markkası 1 Fransız Frangı 1 HcHlanda Florini 1 jsveç Kronu 1 isviçre Frangı 100 Italyan Lireti 1 Japon Yeni 1 Kuveyt Dinarı 1 Steriin 1 S.Arabistan Riyali Döviz Al.ş 2253.48 1768.96 164.52 1158.31 55.33 296.06 513.09 342.68 1027.58 342.21 1338.18 160.76 15.50 7521.65 3557.80 600.92 Döviz Satış 2258.00 1772.53 164.85 1160.63 55.44 298.66 514.12 343.37 1029.64 342.90 1340.86 161.08 15.53 7536.72 3564.93 602.12 2SEVİİL1MI Efektif Etektif Ahş Satış 2251.23 2264.77 1738.91 1777.85 164.36 165.34 1157.15 1164.11 54.39 55.61 295.08 299.56 504.37 515.66 342.34 344.40 1026.55 1032.73 338.79 343.93 1336.84 1344.88 158.03 161.56 15.35 15.58 7393.78 7559.33 3554.24 3575.62 590.70 603.93 Size bir mesajımız daha var... Her yere kolayhkla yapışabilen, aynı kolayhkla tekrar tekrar kullanılabilen renkli Postit™bloknotlanna alıştınız. Benimsediniz, keyifle kullanıyorsunuz. Bu ilginiz bizi sevindirdi... Teşekkür ediyor ve size Postit bloknotlannın bütün Türkiye'deki perakende satış fîyatlannı duyurmak istiyoruz. AINKARA (AA) Yerli sanayiciyi ucuz veya sübvansiyonlu ithal mallara karşı korumayı hedefleyen, "antidamping" ithalatta haksız rekabetin önlenmesi hakkında yasa 1 ekimde yürürluğe giriyor. Yasayla ilgiii uygulama yönetmeliği de hazırlanarak yayımlanmak üzere Resmi Gazete'ye gönderildi. 1 temmuzda Resmi Gazete'de yayımlanan ve 1 ekimde yürurlüğe girecek olan yasaya ve yayımlanması beklenen yönetmeliğe göre "Türkiye'ye nornıal fiyatının altında veya sübvansiyonlu olarak ilfaal edilen mallar hakkında" inceleme yapılabilecek. Özel ve kamu kçsiminin ilgiii kuruluşlarmın temsilcilerinden oluşacak "İthalalta Haksız Rekabeti Değeriendirme Kurulu", özel ve tüzel kişiler tarafından yapılan başvuruları değerlendirerek damping veya sübvansiyonlu ithalala iiişkin konularda, soruşturma açılıp açılmaması konusunda karar verebilecek. Kurul, yaptığı inceleme sonucunda, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğı'nın (HDTM) bağlı bulunduğu Devlet Bakanlığı'na dampingli ithalata karşı geçici önlem atınmasını teklif edebilecek. Uygulama yönetmeliğinde öngörülen düzenlemeyle, damping Aııtidamping yasası 1 ekimde yürürltikte soruşturması açılabilmesi için malın gümrük lerden geçerek piyasaya sunulmuş olması gerekiyor. Bu asamadan sonra yapılacak şikâyetler değerlendiı meye alınacak, söz konusu malın dünya piyasalarındaki fıyatı ve Türkiys'ye giriş fıyatı karşılaştınlacak. Bunun sonucunda damping veya sübvansiyon tespit edilmesi durumunda, iki Tıyat arasındaki fark kadar pa ra, iıhalatçı firmadan vergi veya telafi edici vergi olarak alınacak. Soz konusu kanun, dampingli veya sübvansiyona konu olan ithalatın Türkiye'de bir üretim dalında zarara yol açması, tehdit oluşturması, piyasanın bozulması veya yeni kurulacak bir üretim dalının, fiziki kuruluşunu geciktirmesini önlemeye yonelik olarak hazırlandı. ASITMA, SÜARIT1İAVE * » • ş paııııık î'ekoltesi düşüyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ege Bölgesi'nde bu yılki pamuk rekoltesinin yüzde 18.7 oranında düşeceği bildirildi. Izmir Ticaret Borsası, izmir Ticaret Odası, Ege Bolgesi thracatçı Birlikleri tarafından oluşturulan heyetin yaptığı araştırmaya göre, bu yılki rekolte düşüşündeki en büyük neden kuraklık. Heyet tarafından hazırlanan raporda, "Bölgede verimi olumsuz etkileyecek derecede hastalık ve pamuk zararlısına rastlanılmadı. Ancak ağustos ayı ortasından itibaren artan sıcaklığın yanı sıra sulamanın yetersizliği ve suyun zamanında verilememesi uzeriııe bitki bünyesinde oluşan fizyolojik nedenlerle, bitkinin tepesinden itibaren kuruduğu görülmüştür" denildi. TZOB Başkan Vekili ve İzmir Ziraat Odası Başkanı Reşit Kurşun ise kimi bölgelerde pamuktaki üretim düşüşünun yüzde 40'laıa ulaştığını dile getirdi. Kuraklık sorununun son üç yıldır Türkiye'de giderek daha etkili olmaya başladığına dikkat çeken Kurşun, sorunun çözümü için hükümetin sulama projeleri hazırlatması ve bu projeler için gereken finansmanın ayrılması gerektiğini dile getirdi. Hazırlanan son rapora göre bu yıl Ege Bölgesi'nde 2 milyon 665 bin dekarlık alana pamuk ckimi yapıldı. *£• j . LJ, ^ ^ • Gyromat | • Endüstrıyel pis su < • Biogaz tesisteri, • jçme suyu arrtma tesisleri. •Toztutma vezararttl arrtma tesislerı, • KpKatü< ve çöp yakma fesis'ers "Ftaait" 3Win t^sciln bîr ıranDSidır. Genel Dagıncılar. Pıankolar Kınasiye Tel: 527 83 83 1& Kınasiye Tel: 522 33 01 ciclpm aiDUHHI GRUBU sisbemDiapı İN$MTveTtCAR£TA.Ş. " earbaros Bulvan Bahar Sokak ND 4 Kat 5 80700 KtşlaönüfstanburTef' Istanbuk 175 44 93 Adana: 122 533 Bursa: 368 687 tımır 25 65 30 Anlalya: 123 066 Ankara: 118 09 75 Postit /MURATA FAKSİMİLE