Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Sahıbi Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazclecıhk Turk Anonıın Şırkeıı adına NaaarNa* # CeiKİ Yayın Müdılrü Hasaa Ctoui. Munscst Muduru. Eauae Uiakkfil, Yazı tjlerı Muduru. Oka» Goaeaııa, • Haber Merkezı Muduru Yaipa Bajcr, Sayfa Duztnı YOnnmem: Ali Acar. • Temstlcıler ANKARA Akmel TM, İZMİR HlkoMt Çttiakay*. ADANA Cttal Dış Haberler: ErfU Balo, Ekonomı. Cca(iz larkaa, Kultur Cdal Oüer. Spor Danışmanı AMeJkadir V l H t a u . Duzelıme. Beflk D « H Arajtırma Şakın Alpay, [;Sendıka. Şnkfu Krk»d, Yurt Haberlerı Nccdci Dofaa, DIZJ YauUr: %*nm Çakfku, # Koordınaıör AkjBCt Korafaaa. 0 Malı I}let Erol Erküt, • Muhasebc BaJeal Vcatr • BütçePlanlama. Srrji OsmnbcKOthı • K*klam. Ajat T t m , Ek Yayınlar: Haly» Akyol • Idarc Huw}ia Gıırer. liletmc Oadcr CtBk. BılıuUlem Nail laaL * » » • »>«» Cıunl.uny« Mubualık w Guttedlık T.A* T r O c * Cıd 39/41 Ca|Oo|la « Ok 34334 1K P 246lsunbul Td 312 05 03 (20 hmu Tcla: 2224* Fu (I) 52» 60 72 # K Sıuvlar Amkmtm: Zıyı Cokılp B(v lokıUp S. No 19/4. Td. 133 II 4M7. TOBL 42344 faı: (4) 133 II 41 428 • Imtr. H Zıj* Blv 1352 S2'3. ut 13 12 30, Tclau 5235» ftut (*) I* 5) « • A4UK 1IXMUI C*d. 119 S No 1 k>ı 1. Td 14 37 32 (4 haı). Tetet: 62133, Fu. (71) 19 37 32 TAKVİM: 10 EYLÜL 1989 tmsak 5.04 Güneş 6.32 öğle 13.06 lkındi 16.41 Akşam 19.30 Yatsı 20.52 Sıcak ve renk cümbüşüyle dolu günler; yerini yağmurlu, sisli ve serin havalara bırakırken... Uzun yaz düşünün son sayfası Sıcacık renklerde, canlı, pırıltılı biryazdı geride kalan.. Sevilen bir yaz. Sıradan değii Moda dünyasının başarılı bir sayfası daha, gösterildiği anda ilgi uyandırmış, sevilerek izlenmiş, sonra da sevilerek uygulanmış bir modaydı son yaz. Kimse istemiyor şimdiden kışa dalmayı, kaç gün uzasa yaz, kâr. Güzel bir düşü uzatmak için yeniden gözlerini yummak gibi birşey bu. ayaklarda halhallar... Kıyafetlere NECLA SEYHUN *r; '* gerçekten masalsı bir hava, bir Iki kış gösterisinin arasına sıkışmış bir dilimdi yaz, modada. Mart sonundaki hazır giyim kış defîleleri ile temmuz sonundaki ünlü terzilerin kış kıyafetleri arasında bir dilim... Geldi, "geçti" sayıhr. Daha kaç gün var şurada?.. Eylulfln handiyse yarısı artık. Her güzel gün bir kaçamak. Çoğu sabahlar bir sonbahara uyanıyor. Hafıf bir sis, ıslak yollar, yerlerde süruklenen kunı yapraklar... Dilim tümüyle bitrnek üzcre. Sıcacık renklerde, canlı, pırıltılı bir yazdı geride kalan. Sevilen bir yaz. Sıradan değil. Moda dünyasının başanlı bir sayfası. Daha gösterildiği anda ilgi uyandırmış, sevilerek izlenmiş, sonra da sevilerek uygulanmış bir modaydı, son yaz. Daha herkeslerin üstünde, sağda solda, dünyanın dört bucağında. Kimse istemiyor şimdiden kışa dalmayı, kaç gün uzasa yaz, kâr. Güzel bir düşü uzatmak için yeniden gözlerini yummak gibi bir şey bu... Oysa, kaldığı yerden sürüp gitmeyecek ki düş. Yeniden bir düşe dalınsa bile, başka bir düş olacak o. Bu değil. Bu, şimdi artık gerüerde, albümlerde, anılarda kalacak olan, bir masal düşüydü. Bu denli tutulmasımn nedeni bu. Bir giysi ile bir masalı yaşamak... üidip bir etek, bir bluz, bir pantolon tünik, ya da bir uzun elbise adı altında bir masal alıyordunuz. Bir Hint masalı... Çekici olan buydu. Tek omuzlu elbiseler sarî havasında modeller, gece gündüz giyilen uzun, vual etekler... Alun motifler, altın takılar. Uzun, sarkancalı, şakırtılı, omuzlara dek uzayan küpeler, dizi dizi Hint boncukları, kollarda sıra sıra altın bilezikler, hatta düş ışıltısı veriyordu. Ayaklarda işlemeli Hint pabuçlan, bellerde, püsküllü, boncuklu, altınlı, kardonlu Hint kemerleri Ya renkler?.. Sıcacık... Baharat tadı, egzotik çiçek kokulan veren sıcacık bir renk cümbüşü... Mandalina, mango renkleri, sapsan safran şarısı, kırmızı biber kırmızılan... Yanık tenlerle ne güzel bir uyum... Ustüne üstelik de bir altın ışıltısı... Tepeden tırnağa... Nedeni bu işte, tadına doyulamamasının. Seve sevine giyilmesinin. Herkes bir düş görmüştü '89 yazında. Gözleri açık. Maharacalar sarmıştı dünyanın dört bir yanını. Ama masalları değil de gerçekleri seçenlerin, ayakları yere basanlann da giyecekleri kıyafetler vardı '89 yazında. Klasik şıklık, usta kesimler unutulmuş değildir ki... Gene güzdim tayyörler vardı, gene gizemli, şık döpiyesler, gene romantik, zarif elbiseler alabildiğine. Kısalı uzunlu, geceli gündüzlü. Yok, hepsi bir nıasal, bir düş değildi modarun. Gerçekler de vardı arada. Zarif, çekici, şiirli. Ama bitti. Ama öyle, ama böyle yaz dilimi bitti. Yazın son sayfası, son güzel günlerle beraber 89 yazına kapanacak artık. Ne var ki, çok yakın bir gelecekte, lafı balla kesecek moda. Kışı yazla. Tam yağmurların, sisterin, serin havalann sahiden de başladığı ekim sonunda, yazı sokacak devreye yeniden. Yaz defilelerini sunacak Paris. 1990 yazının modasını sergileyecek kışın başında. Karanhk, sisli, puslu günlerin ortasmda, içimize bir avuç güneş Uagaro Bir çıçek bahçesi ile girmişti yaza. Modeflerinin çoğu çiçekü empri serpecek, bir avuç renk, bir avuç medendi. Yukanda gül desenli iki şık tayyöru. ışıltı!.. 1990 okuma yazma yıh SEW YORK (AA) BM Cenel Kurulu, okumayazma bilmeyenlerin oranmın tüm dünyada gittikçe artması üzerine, bir seferberlik başlattı ve J990'ı, okumayazma yıh itan etti. ABD Başkanı George Bush 'un eşinin de katıldığı genel kurul toplantısında, UNESCO'dan, 2 bin yılının eşiğinde, tüm dünyada sayıları 1.3 milyar olan okumayazma bilmeyenlerin, okuryazar hale getirilmesi için başlatılan se/erberliğe öncülük etmesi istendi. UNESCO'nun verilerine göre, tum dünyada 1985'te 900 milyon okumayazma bilmeyen insan vardı. Bu rakam 1989 'da 1.3 milyara ulaştı. KablohıTV yayınları ANKARA (UBA) PTT Genel Mudürluğu, "kablolu televizyon yayınları" konusundaki son kararını önümüzdeki hafta içinde verecek. PTT Genel Muduru Emin Başer, "TRT Yüksek Kurulu'nun kablolu televizyon yayınlarımn durdurulmdsıyla ilgili son kararını hukukçulara inceletiyoruz. Hazırlanacak rapora göre, bu konudaki nihai kararımızı vereceğiz" dedi. PTT Genel Müdürlüğü'nün Ankara, îstanbul gibi büyük illerin bazı semtlerinde uygulamaya koyduğu kablolu televizyon yayınlarına TRT Yüksek Kurulu'nun karşı çıkması üzerine iki kuruluş arasında başlayan "yayın tartışması" önümüzdeki günlerde karara bağlanacak. î V ışlı, omuzları Rlcci'nin bu payetlerte ajurkı, çiçekte bezeli uzun elbisesi, klasik şıklıktan hoşlananlar tarafından çok tutulmuştu. dan bir takım. Asimetrik siyahbeyaz kumlu tayyör \ '. ceketi, orijinal şaptasıile buyük ılgi çekmişti. Modelin eteği siyah ketendendi. 4. Akdeniz Tıp Kongresi TUNUS (ANKA) Dördüncü Akdeniz Tıp Kongresi bugün Tunus'ta başlayacak. Üç gün sürecek olan kongre, Tunus Tıp Bilimleri Organizasyonu ve Batkan Tıp Birliği'nce gerçekleştirilecek. Toplam 700 kişinin katılması beklenen kongrede tıpta koruyucu ilaçlar, organ nakli ve Akdeniz ülkelerinde tıbbın gelişimi gibi konulann tartışılacağı bildirildi. Polonya'da luııııt var, yazaman? HADİ ULUENGİN VARŞOVA "Artık temel sorun, yeni Mazowieckj bükümetinin halka umut verip veremeyecegnde dügümleniyor. Hayanmız kuyruklarda geçiyor ve simdiye kadar kuyruldarda bir şey iiretilebildiğine hiç rastlanmadı. Mazowiecki kabinesinin iiretime, uretimio baslayabimesi için de insanlann umuda ihüyacı var." Bu sözleri önceki sabah, bir gece önce yeni Polonya hükümetinin belli olmasından sonra, Dayamşmanın ileri gelen milletvekillerinden birisi söyledi. Oysa önceki sabah Varşova gazetelerinin hiçbirinde Tadeusz Mazowiecki kabinesinin listesi mevcut değildi. Çünkü bakanlar kurulu yerel saatle 21 .OO'de bdli olmuştu ve çok önce dönen gazetelerin de bu saatte haber yetiştirme şanslan yoktu. Yorumu en önemli nitelik taşıyacak Dayanışma'nın orgam, "Gazeta" ise, cumanesi ve pazar günleri yayımlanamadığından, hükümetin değerlendirilmesini öğrenmek için pazartesiyi beklemek gerekiyordu. 4 partınin katıldıgı ve Doğu Avrupa ülkelerinin 44 yıllık tarihindeki ilk komünist olmayan, Mazowiecki tarafından oluşturulan milli koalisyon hükümeti, Polonya halkına umut verebilecekmi? O kadar çok sözü edilen moral seferberliğini başlatabüecek mi? Bu sorulann cevabı şu anda Varşova'da belirsiz. 22 üyeli yeni kabinede, Komünist Partisi'nin, "4.5 baluuüık" elde etmiş olması ve bu koltuklardan yalnız, "boçuğunun" yani, merkezi planlama bürosu yöneticiliğinin Komünist Partisi'nde olması, Polonya başkentindeki gözlemcilerin iki değerlendirmesine yol açıyor. Bunlardan birııcisıni, ülkeyi 44 yü yönetmiş ve ekonomik durumu "fecaat" hale getirmiş olan KP'nin, şimdi iktisat ile ilgili sandalyelerden hiçbirisini almayarak gelecekteki bütün sorumluluklardan kendisini anndırma yolunu seçmiş olması oluşturuyor. Diğer bir deyişle, yeni Mazowiescki hükümetinin önümüzdeki 6 ayiık dönemde kısmen de olsa ekonomik durumu ferahlatamaması halinde Komünist Partisi'nin kendi "eUerini yıkamak" şansı mevcut. tkinci değerlendirme ise, Komünist Partisi'nin savunma ve içişleri bakanlığı gibi iki stratejik koltuğu yine elinde tutarak, devlet mekanizması içindeki konumunu göreceli olarak korumaya devam edeceği doğrultusunda. Başbakan Yardımcısı ve tçişleri Bakaru Czeslav Kiszcak, "Aparatçik" adı verilen ve butün karıyerini KP içinde gerçekleştirmiş bir şahsiyet. Rüzgâra göre yön değiştirebileceği kanısı yaygın. Eski hükümette de aynı postta olan Savunma Bakanı General Florian Siwicki ise, partinin güvenilir kadrolarından birini oluşturuyor. Dolayısıyla, buradaki gözlemcilere göre Tadeusz Mazowiecki hukumetindeki komünistlerin yeri, onların elde edebileceklerine en yakın olanıru teşkil ediyor. Bu da, özellikle Dayanışma bünyesindeki radikal kanadı. Mazowiecki'yi çok ihtiyath davranmak ve KP'ye gereğinden fazla taviz vermek eleştirisine yol açıyor. Polonya kabinesındeki nispi tek sürpriz, bağımsız Katolik Krzstof Skubiszewski'nin dışişleri bakanlığına getırilmesinden kaynaklanıyor. Dayanışma'ya yakın olarak bilinen bu uluslararası hukuk profesörünün bir Varşova Paktı toplantısında ülkesini nasıl temsil edeceği ayrı bir merak konusu oluşturuyor. Dayanışma ise, başbakanlık da dahil 11 sandalye ile yeni kabinenin yansım teşkil ediyor. Lecb Waksa örgütunün elde ettiği bakanlıklann çoğunluğu, ülkenin iktisadi ve toplumsal hayatını reforme etmeye rnuktedir görevleri kapsıyor. Çahşma bakanlığıru ise, Dayanışma'nın en önemli isimlerinden biri olan Jacek Kuron üstlenmiş bulunuyor. 55 yaşındaki Kuron'un bu bakanlığa getirihnesi şüphesiz bir tesadüf oluşturmuyor. Muhalif KOR hareketinin 1976'daki kurucusu, Polonya hapishanelerinin eski müdavimi, halk ve işçiler arasında büyük bir prestije sahip, üstelik Lech VValesa'dan da daha radikal olarak nitelendiriliyor. Dolayısıyla Jacek Kuron'un Çahşma Bakanlığa sırasında, fabrikalardaki hoşnutsuzluğu hem hukümete yansıtması, hem de belirli ölçüde bu hoşnutsuzluğa karşı fren rolü oynaması muhtemel. Diğer bir deyişle, Kuron'un halka ve işçi sınıfına, "umudu" sunması, bunun karşüığında da onlardan Mazowiecki hükümetinin ihtiyacı olan, "zamanı" talep etrnesi, Varşova'daki gözlemcilere göre çahşma bakanlığı için yapılmış tayini belirliyor. 44 yıllık tarihin ilk komünist olmayan hükümeti, Polonya parlamentosunun komisyonlarında tartışılmaya başlandı. Bu yöntem, Batı ülkelerinde gecerli olmayan bir uygulamayı oluşturuyor. Komısyonlarda, Mazowiecki tarafından atanmış bakanların, bu görevi üstlenip üstlenemeyecekleri görüşülüyor. Bundan sonra da artık fazla bir surpriz beklenmiyor. 12 eylül salı günü, parlamentonun Mazowiecki kabinesini onaylayacağı samlıyor. Bu tarihin geciktirilmesi ise pek istenmiyor. Çünkü 12 eylül günü, Polonya hükümetinin istifasından bu yana 3 ay geçmiş olacak ve anayasaya göre, Devlet Başkanı Jaruzdski'nin teorik olarak bu süre nihayetinde parlamentoyu feshetme yetkisi doğacak. Polonya ise, Tadeusz Mazowiecki hukumetinden umut bekliyor ve bu umudu tesadufe bırakacak yeni bir gelişme istemiyor. Mazowiecki hükümetinin öaylık dönemde ekonomiyi rahatlatamaması KP'ye yarayacak Ay'da otomobil gezintisi ALABAMA (AA) Çalışır durumda üç otomobilin Ay'da ' 'ziyaretçilerini'' beklediğini biliyor muydunuz? Apollo 15, 16 ve 17 ile 1971 ve 1972 yılmda Ay'a giden Amerikalı astronotların, keşif gezilerinde kullandıkları tek kişilik otomobilleri arkalartnda bıraktıkları bildirildi. Ancak bu otomobillerle bir Ay gezintisi yapmak isteyenlerin karşılaşacağı ufak bir sorun bulunuyor. Otomobili çalıştırmak için itmek gerek... Çünkü aradan geçen yirmi yıla yakın sürede araçların aküsünun bitmiş olabileceği söyleniyor. Fakat çoğuna göre, tanesi 10 milyon dolara mal olan bu otomobillerle yapılacak bir gezinti için, otomobili itmek zorunda kalmak fazla can sıkıcı bir durum değil... F.Almanya'nın en büyük îur operatörü Köln merkezli ITS, sezon artışlarını Türkiye için yüzde 13 olarak saptadı. TUI sözcüsü ise turist akınının AntalyaAlanya sahillerine kaydığını bildirdi. DİLEK ZAPTÇIOĞLU BONN Federal Almanya'da 1989 turizm sezonunun ilk bilançosu çıkanldı. AJraan basın ajansı DPA'nın tur operatörleri ve acenteler arasında yaptırdığı kapsamlı araştırmanın sonuçları, Alman turistin bu yü Batıdan Doğuya aküğını ve en çok Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimine ilgi gösterdiğini belgeliyor. Bu sezondan en zararlı çıkan Ulkeler ise ltalya, Ispanya ve Yugoslavya oldu. Ülkenin başuca şirketleri, bu yaz Türkiye'ye yüzde 30'a varan artışlarla turist yolladıklaruıı bildirdiler. Sayılar, Türkiye'deki işletmecilerle seyahat acentelerinin sorunlannın "Alman turist gehnemesüıden" kaynaklanmadığını açıkça gösteriyor. Türkiye tercihinde arüş yanlar oldu. Adriyatik sahillerine vuran yosun tabakalan yüzünden denize giremeyeceklerini düşünen Almanlar yüzde 30 oranında dilşüş kaydettüer. Bu arada Rimini Beîediye Başkanı Alman televizyonuna verdiği demeçte, yöreye bu milyon daha az turist geldiğini vurguladı. Gelenler ise denize ginneyip otellerin yüzme havuzlarında teselli aradılar. zursuzluklar, kötü servis, sırurda ve bankalardaki kuyruklar ve benzin kıthğı nedenler arasında gösteriliyor. Bilançonun eksi hanesinde yer alan ülkeler bunlar. Artı hanesi1 ne gelince: Federal Almanya'nın en büyük tur operatörü, Köln merkezli ITS bu sezon artışlarını Türkiye için yüzde 13 olarak saptamış bulunuyor. Alman turizminin ikinci ismi Nur Touristic (Neckermann) Türkiye artışım yüzde 7 olarak belirledi. TUI Sözcüsü Jacko Hassemeier, ltalyan Rivierası'ndan "Tıirk Rivierası" tabir edilen AntalyaAlanya sahillerine kaydığını bildirdi. Alman turizminin artı hanesinde yer alan diğer ülkeler yüzde 8 artışla Avusturya, yüzde 30 artışla Danimarka ve yüzde 7 artışla İsveç. Araştırmamn ilginç bir bölumü "Almanlar daha çok neye ilgi gösteriyor" sorusuna cevap veriyor. Buna göre Alman turist en başta "verilen sözün tutulmasını" istiyor. Başka bir deyişle "sözünün eri" ülkelere rağbet gösteriyor. Broşürdeki gibi çıkan konakİama tesisleri, temiz, dakik ve dıizenli servis, eğlence ve spor olanakları çok önemli. Rağbet arttığı için büyüme gösteren bir branş da yazlık ev ve villalar. FAlmanya'da 1989 turizm bilançosu Yolcu rehberinde Türk imajı Enflasyon pulları ANKARA (ANKA) Son yıllarda hızla artan enflasyon, PTT'yi, elinde bulunan ve eski fıyatı taşıyan pulları, yeni fiyatla piyasaya sunmaya zortadt. PTT, 31 ağustos tarihi itibariyle 20 liralık pulları 500 liralık damgayla piyasaya sürdü. PTT yetkilileri, ellerınde "kullamm alanı kısıtlı" olan 200 milyon lira değerinde 10, 20, 50, 75, 90 ve 150 liralık pul bulunduğunu, bunların 50 milyon lira değerindeki bölümünün 500 liralık olarak değiştirildiğini belirttiler. Türkiye'de bıyık önemlidir' SİNA KOLOĞLU Türkiye'nin tanıtımı son yıllarda gundemde olan bir konu. Türkiye'yi nasıl iyi tanıtabiliriz? Yurt dışında tanıtım için düşunülen "harcamalar." Elimizde bir ki tapçık var. "1989 Yolcu Rehberi" ismini taşıyor. Haşet Yayınlan'ndan 6 Fransızın işbirliği ile hazırlanmış bir kitapçık. Önemi, Fransa'dan Türkiye'ye gelen turistlerin alabileceği tek kaynak olması. Şimdi başka hiçbir yorum yapmadan bu kitapta "Türkiye iraajını veren" başhklara biı göz atalım. Türkiye'de hamam: Kadınlar çok az dışarıya çıkıyor. Dünya ile ilişkileri oldukça kısıtlı. Ama hamamda her şey değişiyor. Burada anneler kendi erkek çocuklanna aday gelin arıyorlar. Bahşiş: Siz dışarıdan gelen birisiniz. Unutmayınız ki, bu halk fakirdir. Bahşiş önemli bir toplumsal olaydır. Yarumzda ufak para bulundurun. Ama vermek istemivorsanız bunu gülerek belîrtiniz. Pazarlık: Bir zevk, bir oyun ya da nukteli bir spordur. Pazarlık yaparken dikkat edin size hemen Her yıl yüzde 10 oranında arüş kaydeden Ispanya'da ise temmuz ayında Alman turistlerde yüzde 2.6 civannda düşüş yaşandı. Ispanyol para birimi pesetanın değer kaybetmemesi ve pahaulaşma, bunun başlıca nedenlerinden. Ancak Almanlar tspanya'daki kirli kumsallara, aşırı betonlaşraaya ve ucak rötarlanna tepkisini bu şekilde dile getirdi. Her şeye Türkiye'yi turizm açısmdan ya rağmen tspanya bu yıl AlmanL kından ilgilendiren DPA araştır nn yansından fazlasmın gittiği ülması kısaca şu sonuçları içeriyor: ke oldu. Bu yıl Almanlar geleneksel tatil bddeleri olan ttalya, tspanya ve Yugoslavya'ya ise bu yaz yüzYugoslavya'ya rağbet etmedüer. de 20'ye yakın oranda az Alman Bundan en zararlı çıkanlar ttal gitti. Etnik gnıplar arasındaki hu TÜR i» GaMt Da BMtari Yolcu Rehberi, Fransa'da yabancı ülkelere tu rist olarak gidenlerin en çok tercih ettiği bir danışma kitapçığı. çay ikram ederler. Pazarlık yaparken belli bir süreyi geçirmeyin. Ortalığı kolaçan etmek için önce ufak şeyler satın alın. Paralı olduğunuzu hiç fark ettirmeyın. Turki>e tehlikeli mi?: Türkiye Fas ya da Yunanistan'dan daha fazla tehlikeli değil. Hatta birçok Afrika, Latin Amerika ve Uzakdoğu ulkelerinden de. En büyük sorun evli olrnayan çiftler ve açık giyim. Bizim size önerimiz kapalı gıysileT gıymeniz ve oto stop yapanlann kadın olmamaları. Kadının yeri: Türkiye'de kadın sanıldığı gibi başı kapalı değil. Kadın hakları savaşı gün geçtikçe artıyor. Turk toplumunda kadın çalışıyor. Bı>ık ve politika: Türkiye'de bıyık çok önemli. Hemen herkesin ince bir bıyığı var. Ama bıyığın bir de sıyasi yanı var. Birkaç sene önce uçları aşağı kıvrık bıyık bırakanlar sağ gorüşlu, kalın bıyık bırakanlar sol goruşlü olarak değerlendirıliyordu. Türk aile yapısı: Aile yapısı çok kuvvetli. Bi?de çok yapılan bir davranış Türkler tarafından asla kabul edilemez. Hiçbir Türk ailesi yaşlı babasını bakımevine vermeyi kabul edemez. ÇANAKKALE (AA) Federal Almanya'nın "ZDF" televiz]>on ekibi, Çanakkale ve ılçelerindeki tarihi ve turistik yörelerde çekim çalışmalarım \ sürdüruyor. Eberhart \ Thienen başkanlığında üç kişilik ekibin çekimleri ZDF Ikınci Kanalı 'ndan yayımlanacak. Konuk TV ekibi, Çanakkale 'den sonra İstanbul, Izmir, Aydın, Muğla, Ankara ve Çorum ilerinde de çekimler yapacaklar. ZDF Çanakkale'de